Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23ARALIK 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
MusaYalçm
Surmelı oldu
• fetanbul Haber Servisi -
Sürmeli Şirketler
Grubu'nun sahibi Musa
Yalçın Sürmeli. Etiler'deki
evinde dün sabah geçirdiği
kalp krizi sonucu öldü. Bir
ay önce by-pass ameliyatı
geçirdiği öğrenilen 57
yaşındaki Sürmeli. 4 kız
Sitebank AŞ, Kartek,
Turizm San. ve Tic. AŞ
(Adana Büyük ve Küçük
Sürmeli, Ankara, Istanbul
Sürmeli Otelleri, Pamucak
Tatil Köyü), Siteyatınm AŞ,
Site Factoring AŞ, Site
Finansal Kiralama AŞ, Site
Turizm Tic. lnş. San. AŞ
(Park Otel), Turotel Turizm
Otel Işl. ve San. AŞ,
Sürmeli Turizm San. Tic.
Paz. Işl. AŞ'nin de yer
aldığı Sürmeli Şirketler
Grubu'nun sahibiydi.
Sürmeli'nin, bugün Şişli
Camii'nde ikindi namazmı
müteakip kılınacak cenaze
namazının ardından,
Zincirlikuyu
MezarlığVndaki aile
kabristanında toprağa
verileceği bildirildi.
Uyuşturucu
davasmda karar
• Istanbul Haber Servisi -
Teş'ekkül oluşturarak
uyuşturucu ticareti
yaphldan iddia edilen ve
Istanbul 6 No'lu DGM'de
yargılanan Remziye Saydın,
Satılmış Özarslan, Ergin
Kesim ve Emine Nazan 5
yıl ile 5 yıl I0 ay arasında
değişen ağır hapis cezasına
çarptınld). Mahkeme
heyeti, sanık Atik
Berberoğlu'nun ise
beraatına karar verdi.
Tutuklu sanıklar, Saydın,
Özarslan ve Kesim tutuklu
bulunduklan süre göz
önüne alınarak tahliye
edildı.
Öcalan
yapgılanıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - PKK'nin yayın
organt olarak bilinen Med
TV'de yaptığı
açıkJamalarda, "vatan
hafnliği yaptığı, devletin
ûlfö'sme ve egemeniiğine
karşı suç işlediği"
gerökçesiyle hakkında idam
cezası istemiyle dava açılan
örgüt lideri Abdullah
Öcalan'ın yargılanmasına
devam edildi. Ankara 2
No'lu DGM'de görülen
davanın dünkü
duruşmasında mahkeme
başkanı Turgut Okyay,
Öcalan'ın gıyabi tutukluluk
durumunun de\ amına karar
vererek duruşmayı erteledi.
Akdeniz-deki
tatbikat
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türkiye'nin İsrail
ve ABD'nın Deniz
Kuvvetleri'ne bağlı
unsurlanyla katılacaklan
"Reliant Mermaid"
tatbikatı7Ocakl998'de
Doğu Akdeniz'in
uluslararası sulannda icra
edilecek.
Düzeltme
H Gazetemızin 5.
sayfasında dün "Kalp
Hastalanna Yeni Umut"
başlığıyla yayımlanan
haberde Fransız Sanofi
fırmasmın adı yanlışlıkla
ABD'li olarak yer almıştır.
Düzeltir özür dileriz.
Özden, ABD'nin Refah Partisi konusundaki yanlı tutumunu eleştirdi
6
ABD tatimat verîrANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa Mahke-
mesi. RP'nin kapatılması
istemiyle açılan davayı
esastan görüşmeye bugün
devam edecek. Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yelcta
Güngör Ozden. RP'nin ka-
panlmamasını isteyen ABD
Dışışleri Bakanı Madeieine
Albright'ın "talimat verir
gibi konustuğunu" belırte-
rek tepki gösterdi.Yüksek
mahkeme. 16 Aralık salı
günü raportör Yusuf Öz-
türk'ün hazırladığı 470 say-
falık raporu okumaya başla-
mış ve geçen cuma günü
yaptığı son oturumda, rapo-
run 400 sayfası okurunuştu.
Anayasa Mahkeme-
si'nin bugün yapacağı top-
lantıda, raporun "değerien-
dirme ve sonuç" bölümü
okunarak üyeler tarafindan
tartışılacak. Bugünkü top-
lantıda aynca davanın yıl-
başından önce birip bitmeyeceğ) de açıkJı-
ğa kavuşacak. Mahkeme heyeti, bilgisine
başvurulabilecek bir kişinin dinlenmesine
ya da delil niteliğindeki kasetlerin yeniden
çözümüne karar venrse, davamn yeni yıla
sarkacağı kaydedildi. Heyetin, böyle bir ka-
rar almaması dunımunda davanın yılbaşm-
dan önce sona erdirileceği bildirildi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden, kurulun şimdilik biraraştır-
ma, soruşturma ve dınleme karannın bulun-
madığını belirterek "Davanın ne zaman bi-
Ankara DCM Başsavcılığı yeni soruşturma başlattı
Karatepe Avrupa'da hak arayacak
Haber Merkezi - Ankara DGM Başsavcılı-
ğı, Yargıtay tarafindan 1 yıl hapis cezası ona-
nan Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Şökrü Karatepe hakkında öncekı gün yaptığı
konuşma nedeniyle yeni bir soruşturma baş-
lattı. Başsavcılık, Karatepe'nin, önceki gün
partisinin genişletilmiş il divan kurulu toplan-
tısında yaptığı konuşmayla ilgili olarak Kay-
seri Emniyet Mûdürlüğü'ne bir yazı yazarak
konuşma metni, kasedi ve tutanağını istedi.
Ankara DGM Başsavcılığı, emniyetten istedi-
ği belgelerin gelmesinin ve incelenmesinin ardından Ka-
ratepe'nin ifadesine başvuracak.
Soruşturmanın, Karatepe"nin iaiklıkle ilgili sözleri
nedeniyle TCK'nin "halkı,din farkbhğı gözeterek kin ve
düşmanlığa açıkça tahrik etmek" fıılini düzenleyen
312/2 ve Atatürkhakkındaki ifadeleri nedeniyle de 5816
sayılı Atatürk Aleyhinde Işlenen Suçlar Hakkmdaki Ka-
nun'a göre başlatıldığı bildirildi.
Şükrii Karatepe
Öte yandan Ankara 1 No'lu DGM tarafin-
dan verilen 1 yıl hapis cezası Yargıtay'ca da
onanan Şükrü Karatepe, Avrupa fnsan Hak-
lan Mahkemesi'ne başvurmak için dosya ha-
zırhyor. Türkiye'de mahkemelerin, psikolojik
şartlara uygun olarak çalıştıklannı öne süren
Karatepe, "Bo şarüarda hakkunızı Türki-
ye'dearamanuzmümkün değfl" görüşünü sa-
vundu. Karatepe, davasının "otağan dtsj" şart-
larda oldu bitn'ye getirilerek sonuçlandınldı-
ğını, usul ve esas açısından 5-6 konuda Türk
hukukuna aykınlık bulunduğunu iddia etti.
Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı ise Karatepe'nin,
önceki gün yaptığı "Kimse Türkiye laik kalacak diye ke-
" şekiindeki konuşmasını inceleme-
ye aldı. Cumhuriyet Başsavcılığı, dün sabah, Emniyet
Müdurlüğü Güvenlik Şubesi aracılığıyla yerel televiz-
yonlardan Karatepe'nin. dünkü konuşmasının görüntü
bantlannı aldı.
ieceğini söyle>emem" dedi.
Anayasa Mahkemesı'nin parti kapatma
meraklısı olmadığını bildiren Özden, "Ben
de isterdim ki hiçbir parti kapatümayacak
durumlar ohun. Ama varsa bir kusunı. par-
ti de kapanhr. yoksa kapatilmaz" dedi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeği Ge-
nel Başkanı Tiirkan Saylan ve beraberinde-
ki bir grup dernek üyesmı dün makamında
kabul eden Özden, yüksek mahkemenin ya-
sa koyucu olmadığını anımsatarak "Madem
öyle, parti kapatJmasını istemeyenkr,
1995'deki anayasa değişiküğinde parti ka-
patmayı düzenleyen 68 ve 69. maddekri ç>-
karsalardı" diye konuştu.
Özden, RP hakkında açılan kapatma da-
vasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken. kendi-
lerinin daha karan bilmediğinı, ancak bazı-
lannın "kâhin" gibi tahminlerde bulunduk-
lannı söyledi.
Özden, "Kurutun bir araşânna, soruş-
turma. dinleme karan yok. Ne zaman bite-
cegini söyleyemem. Haricten gazel okuma-
nın en çirkinL Ben bilmiyorum oniar nere-
den bühor.Ama orüara ma-
lum ounuşsa ben büemenj"
diye konuştu.
Özden, RP'lı bir mıllet-
vekilinın "Ozden de emek-
li okhıktan sonra RP'ye ka-
ülır" şeklindeki açıklama-
sının anımsatılması üzerine,
-Atatürk de RP'li olacağma
göre o da fena bir fıkir değiL
Siyasetle ilgim yok. l mutla-
rryla yasasınJar" yanıtını
verdı. Bir başka soru üzeri-
ne, yargımn tam bağımsız-
lığmı gölgeleyen durumlar
olduğuna dikkat çeken Öz-
den, ancak Anavasa Mah-
kemesi'nin tam bağımsız
olduğunu söyledi. Ozden,
"Biz yansız olmasaydık RE-
FAHYOL hükümeti kuru-
labiBrmhdi?NeDoğnı Y-
ol'a karsıyım ne de Anava-
tan'dan yanayım. Verdiği-
miz kararlar unutuluyor"
dedi. Özden. şunlan kaydet-
tı: "Talimatverir gibikonu-
şuyorlar. Dilek açıklayabilir-
ler. Bize gözdağı verir gibi, empoze eder gi-
bi, akıl verir gibi, dışandan Türkiye'nin ba-
ğunsız devtet olduğunu gözardı edip yargh
nın bağımsız olduğunu unutarak konuşu-
yoriar.
ABD Dtşişleri Bakanlığı sözcüsünün açık-
iamalanna kaülmryorum. Onlaruı ülkesin-
de yargı, siyasetçinin isteğine göre mi karar
veriyor. Bana Cumhurbaskanı kanşmaz ki
Başbakan kanşsın. Mesut Yılmaz. 'Ben de
RP'nin kapanmasmı istemiyorum" demiş.
O da Yılmaz'ın bileceği iş_"
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'den Suriye, îran ve Avrupa Birliği'ne sert eleştiri
dökerek sıı alamazsınız
9
ANKARA (Cumhurijet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, Avrupa Birliği 'nin
(AB) Lüksemburg Zirvesi'nde
aldığı kararlann Türkiye'yi in-
cittiğini belirterek "Avrupa'nın
Yunanistan ipoteğine girmesi
haysiyetkına'' dedi. Avrupa'nın
1. Dünya Savaşı'ndaki "işgalci-
liğuü" anımsatan Demirel.
AB'nın Türkiye've
u
.\ğzmla kuş
tutsan ben bir bahane bulurum"
mesajını vermek istediğini kay-
detti. Cumhurbaşkanı, Ortado-
ğu'daki gelişmelere değinırken
Suriye'nin PKK'yi destekleme-
sini eleştirerek "Su haklo. alaca-
ğım diye kan dökeceğim dhorsa-
nız, bunu hiçbir zaman alamaz-
suuz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Demirel, ön-
ceki gün TRT'de yayımlanan
"Poütikanın Nabn" programm-
da, Türkiye'nin son dönemde
karşılaştığı dış polıtıka sorunla-
n ile ilgili sorulan vanıtladı.
AB'nin Türkiye'nin önüne ge-
rekçeler çıkarmasının Avru-
pa'ya yakışmadığının altını çi-
zen Demirel. "Avrupa'nın Yuna-
nistan ipoteğine girmesi haysiyet
kıncı. Avrupa'nın, Yunanis-
tan'ın ipoteğine girerek sorunla-
n çözümsüz hak getirmesine ses
çıkarmanıasını esefle karşıhyo-
rum" dedi. Demirel, I. Dünya
Savaşı sonrasındaki durumu an-
latırken Türkiye'yi o dönem iş-
gal ettirenlerin Avrupalı ülkeler
olduğunu. aynı ülkelenn tstan-
bul'u işgal etmek istediklerini
anımsatarak "Anadolu'yu tak-
sim ettiren de onlardı" dedi.
Cumhurbaşkanı, bütün bu olum-
suzluklara karşın Atatürk'ün ay-
nı Avrupalı ülkelerle el sıkıştığı-
nı da vurguladı. Demirel, göre-
vini eksiksiz yerine getiren NA-
Cumhurfoaşkanı Demirel, dün G AP uçağıyla gittiği tzmir'den Aydın'a geçti. Önce valiliği ziyaret
eden Demirel, daha sonra Adnan Menderes Unhersitesi'nde kendisine "fahri doktora" unvanı
verilmesi törenine kaöldı. İşadamı Erdoğan Ata> "ın yaptırdığı Hacı Lütfıye Atay tlköğretim Oku-
lu'nun açılışını da vapan Cumhurbaşkanı, akşam saaücrindc Ankara 'ja döndü. (AA)
TO üyesi Türkiye'nin sofraya
çağnlmamasımn anlaşılır olma-
dığını kaydederek "Türkiye'ji
incittiler. Böyle dosduk olmaz.
Yapüklan ayıp" diye konuştu.
Türkiye'nin Ortadoğu ülkele-
ri ile ılişkilerinı de değerlendiren
Demirel. Suriye ve Iran'ın terö-
rüdesteklemelennı eleştirdi. De-
mirel, Atatürk'ün "Hayatibirza-
ruretolmadıkçasavaşcinayettir"
sözlerinı anımsatırken "Bölücü
örgütSuriye'de banmyor. Suriye
PKK'nin dünya Ue iletişim kur-
masını sağbyor. Orgüt, Kuzey I-
rak'ta üs kurdu. tran Ue 360 se-
nedir, Kasn Şirin anlaşmasından
bu yana istikrarlı ilişkilerimi/
var. İran'dan terörist sızmalar
halkumzı incitiyor. Buna engei oJ-
malannı isteyince hayır diyor-
lar" dedi. Arap üfkelerinin,
"Türkiye'nin bir gün güçlenerek
yayümacı eğilimleri içine girer-
ler mi, ecdadınız böyleydi'" kor-
kusunu yaşadıklarını anlatan
Demirel. "Musul tarüşması hâ-
lâ zihinlerde. Tarihten kalan tar-
nşmalar da halen zihinlerde du-
ruyor" diye konuştu. Irak'ın top-
rak bütünlüğü ile oynanmasınm
bölgede 50-100 yeni olaylan da
peşinden getireceği uyansında
bulunan Demirel, "Suriye, P-
KK'yi koruyor. Dünya üe Uişld
kurmasını sağlryor. Bu nasıl
Müslüman kardeşliktir? Buna
engel olun diyoruz. Dinleyen
yok" dedi. Cumhurbaşkanı,
Arap Bırliği'nin su konusunu or-
taya attığını belirterek "Bir tek
agaç gösterin kuruttuğumuz. Bu
büyükhaksızlıkür" diye konuş-
tu. Demirel, "Su hakkı alacağım
diye kan dökeceğim diyorsamz,
bunu hiçbir zaman alamazsuıız,
bu olmaz. Bunu Tahran'da da
herkese anlatük" dedi.
DüZYAZII ORHAN BİRGİT
e
TURBAN
Bilgin
yargı yolu
açılıyof
-
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
-TURBAN Genel Müdurlüğü döne-
minde, kurumu "DYP'nin çiftliği''
haline getirdiğı Meclis komisyonu
raporlanna y^ansıyan DYP Isparta
Milletvekili OmerBilgin'e yargı yo-
lunu açacak ilk adım atıldı. TBMM
Anayasa-Adalet Karma Komisyonu
bünyesindeki alt komisyon, Bil-
gin'in, TURBAN Genel Müdurlüğü
döneminde görevini kötüye kuJlan-
dığı ve alım satım işlerine fesat ka-
nştırdığı gerekçesiyle dokunulmaz-
lığının kaldınlmasını istedi.
Anayasa-Adalet Komisyonu bün-
yesindeki hazırlık komisyonlan dün
deellerindeki fezlekelerle ilgili ınce-
lemelerini sürdürdüler. CHP Antal-
ya Milletvekili AK Şahin'in başkan-
Iığındaki altkomisyonda, birüye ek-
sik olduğu için karar alınamadı. Ko-
misyonun geçen cuma günü savun-
malannı istediği millervekillerinden
RP'li MehmetEIkatmış,ZekiErge-
zen ve CHP'lı Mustafa Yüdız savun-
masını gönderirken Bağımsız Rize
Milletvekili Şe%ki Yılmaz ve RP Ge-
nel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk sa-
vTinma göndermedı. Komisyon, sa-
vunma göndermeyen mılletvekille-
rine 2 günlük ek süre tanırken
DYP'den bir üyenin istifası nedeniy -
le karan çarşamba gününe bıraktı.
CHP Muğla Milletvekili ZekiÇakı-
roğlu'nun başkanlığındaki alt ko-
misyonda ise yalnızca DYP'li Bil-
gin'üı dosyası karara bağlandı.
Oktay Ekinci ve Cumhuri-
yet, dün başarılı bir gazeteci-
lik ömeği sergilediler. Geçen
hafta Istanbul'da yapılan "2.
Ulusal Demiryolu Kongre-
s/"nde nelerin konuşulduğu-
nun, dahası bu kongrede han-
gi sonuçlara ulaşıldığının far-
kında olmayan meslektaşları-
nı, önemli yerleşim merkezle-
rini kısa yoldan birbirine bağ-
lamayı, böylelikle demiryolla-
nnda taşınan yük ve yolcu sa-
yısını dört katına çıkarmayı ön-
gören bir yeni projenin variı-
ğından haberii kıldılar.
Düşünebiliyor musunuz:
' Biz Istanbul'da oturanlar,
geçen haftayı ani bir kar yağı-
şının buzlanmaya yol açtığı
"bakımlı" caddelerimizde ve
kentin iki yakasını birbirine
bağladığını sandığımız asma
köprülerimizde, saatlerimizi
ulaşım araçlanmızın içinde ha-
pis olarak geçirmek zorunda
kaldık.
Ayrn günlerde, Yeşilyurt'ta
bir otelin konferans salonun-
da üç günlük çalışmalarını,
medyamızın ilgisinden hemen
hemen uzakta tamamlayan ve
devletin düzenlediği bir bilim-
sel kongrede, demiryolculu-
ğun önemini kalın çizgiler ha-
linde öne çıkartan kararlann
arasında, sadece yukanda da
söylediğim gibi, önemli yerle-
şim merkezlerini kısa yoldan
birbirine bağlamayı amaçla-
yan somut projeler yoktu.
Kongre, "Istanbul Boğazı De-
miryolu Tüpgeçişi" ile Asya ve
Avrupa'yı birbirine bağlama
önerisine de sonuç bildirge-
sinde yer vererek "üçüncü
köprü" tartışmalarını devletin
ulaştırma politikası açısından
değerlendirme yolunda adım-
lar atıyordu.
Ben o gün, Ikitelli'deki ça-
lışma büromdan saat 16.
30'da çıktım ve otomobil ile
Kadıköy Caddebostan'daki
evime saat 01 .OO'de ulaşabil-
dim.
Istanbul'u böyle bir başı-
boşluk ortamı içinde altüst e-
den o günkü meteorolojik ko-
şulların hemen ertesinde,
kentliler metro ve raylı tüpge-
Demiryolu Sevdalıları.
çit gibi somut konularda bir re-
feranduma çağrılsaydı, öyle
umulur ki yüzde doksanı aşan
bir ağırlık "evet; hem de he-
men" yanıtını verirdi.
Oysa biz, gazetelerimiz ile,
televizyon ve radyolanmız ile,
bu kenti temsil eden milletve-
killeri, belediye ve il genel
meclisleri üyelerimiz ile tam bir
vurdumduymazlık içerisinde
olmayı sürdürdük.
Yanıbaşımızda bir resmi bi-
limsel kongrede, Istanbul'u da
içeren ve ülke boyutunda ula-
şım sorunlarını ele alan bir
olayla ilgilenmedik.
Bu bakımdan dün gazete-
mizde Ekinci arkadaşımızın
haber-yazısını okumaktan, bu
yazının birinci sayfanın man-
şetini işgal etmesinden kendi
adıma mutlu oldum. Adeta
günah çıkartanlar arasında ya-
nm yüzyıllrk bir Istanbul hem-
şerisi olarak yer aldığımı his-
settim.
Ne rastlantı!..
Benim yükseköğrenim için
Istanbul'a geldiğim yıl, böyle
bir kongreyi başan ile düzen-
leyen ve sorunu gözlerimizin
önüne bütün boyutlan ile se-
ren Devlet Demiryollan Genel
Müdürü Tekin Çınar'a göre
Türkiye'de demiryolu yapımı-
nın da adeta noktalanmasına
rastlıyor. Yani çok partili yaşa-
mın başlangıcı, ulaşımda da
"demirağlar ile anayurdun
dört baştan örülme" sevdası-
nı nedense engelliyor.
Nedeni elbette çok gizli de-
ğil. Devlet, cumhuriyetin kuru-
luş yıllannda demiryolu yapı-
mına ağırlık verirken olabildi-
ğince yerleşim merkezini bir-
birine bağlama zorunluğunu
duyrnuş.
ıkinci Dünya Savaşı sonra-
sının koşullannın sergilenme-
si açısından da önemli bir baş-
langıç sayılabilecek o yıllarda,
karayollannın değeri artarken,
o Anadolu bozkırlannda yılan
kıvrımları halınde dolaşıp du-
ran demiryollan yerine olabil-
diğince kestirmeden otomo-
bil ve kamyon geçirmenin önü
açılmış. Bu strateji, zaten üvey
evlat durumuna sokulan de-
miryolculuğumuzu daha da
alan dışına itmiş.
Fakat sanıyorum, trafik ca-
navannın bu kadar hızla at
koşturduğu karayollanmızda,
her gün karşılaştığımız ölüm-
ler, kamuoyumuzda, demiryo-
lu ile seyahatin, hele hele yük
taşıyıcılığın önemini giderek
yeniden ön plana çıkarmakta-
dır. Bu ön plana çıkışta, uzun
bir süre adeta sahipsiz ya da
devtetin ikinci sınıf vatandaşı
imiş gibi kendi başlanna terk
edilen demiryolcularımızın,
öyle anlaşılıyor ki bu davaya
sevdalanmış bir genel müdü-
re sahip olmalannın rolü bü-
yüktür.
Gerçi ben, Birkan Erdal
adını da bundan üç yıl önce
Devlet Demiryollan Genel Mü-
dürü iken, örgütünün sorunu-
nu kamuoyunda ön plana çı-
kartması ile duymuş ve bu is-
min altını kendi hafıza arşivim-
de bu nedenle çizmek gereği-
ni duymuştum.
Ama öyle anlaşılıyor ki bu-
günkü Devlet Demiryolları Ge-
nel Müdürü Tekin Çınar'ın bir
başka avantajı, Ulaştırma Ba-
kanlığı makamında bulunan
Necdet Menzir'in demiryolu
sevdasına inanmış olması.
Menzir, bu sevdasını, daha
doğrusu raylı ve toplu taşıma-
cılığaverdiğiönemi, istanbul'a
üçüncü köprü konusu günde-
me geldiği zaman göstermiş-
ti. Ama açık konuşmak gere-
kirse, Ulaştırma Bakanı'nınve
Devlet Demiryollan Genel Mü-
dürü'nün demiryolu sevdaları,
yanm yüzyıldır yüzüne bile
bakmadığımız bu sektörü
ayağa kaldıracak güçte bir do-
ping için yeterli değildir.
Demiryolculuğun da tıpkı
denizyolculuğu gibi, ikinci sı-
nıf vatandaş statüsündeki yer-
lerini koruduklarının en somut
kanrtı, devletin Ulaştırma Ba-
kanlığı bütçesinde, dünkü ha-
berde de belirtildiği gibi, ge-
rekli parasal kaynağın sadece
yüzde 20'sine sahip olmalan
ile belli değil mi?
POLİTtKA GU1NLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
96 Yıl...Bölücü örgüt üyesi nasıl olunur?
Senaryo yaklaşık 40-50 yıldır aynıaır?
Bir memur ya da öğrenci eylemine katılıp yaka-
landığınızda, babanız, ananız ve yedi sülaleniz araş-
tınlır, evinıze yapılan baskında 'yasakyayın' olduğu
öne sürülen kitaplartoplanır, birkaç molotofkokteyl,
daktilo makinesi ele geçirilip polis tutanağı hazırla-
nır...
Artıksiz 'örgürev/'ndeyakalanan militansınızdır...
Suçunuzu merak mı ettiniz?
0 da şudur
"Silahlı çete mensubu olmak..."
Artık siz istediğiniz kadar bağınp çağınn kimse-
ye derdinizi anlatamazsınız...
DGM karsısında soluğu alırsınız, demir parmak-
lıklar arkasına atılırsınız...
Anneniz, babanız, eşiniz, çocuklannız çalmadık
kapı bırakmazlar...
Onlann tek umudu gazetelerin köşe yazarlan ve
politikacılardır. Sabah akşam gazetelere uğrayıp
'köşe yazarlan 'yla yüz yüze konuşup 'çocuklannın,
eşlerinin' 'silahlı çete mensubu' olmadığını anlatma-
yaçalışırlar...
Kimi köşe yazarlan ve politikacılar ilgilenir, kimi-
leri ilgilenir gibi gözükür...
Ben bunlan niye yazıyorum?
Hürriyet'te. Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu,
Ismet Solak'ın kulağına eğilip şöyle diyor:
"Slogan atan kişilene yargılananlaraynı kişilerde-
ğir
Vali Şahinoğlu devam ediyor:
"Kamuoyu yanlış bilıyor. Meclis'te slogan atıp
pankart açan gençlerin davası bitelı çok oldu. Çan-
kın Cezaevi'nde yatanlardan biri, o pankart açma
davasmda da var. Bu Murat Koyuncugil. Şimdi
başka arkadaşlan ile 96 yıl ceza aldıklan olay, silah-
lı örgüt üyesi olmaktan yargılandıklan dava..."
• • •
Ankara Valisi Erdoğan Şahinoğlu'nun 'silahlı ör-
güt üyesi' olduğunu söylediği Metin Murat Kalyon-
cugil'in arkadaşlan kimler?
Elrf Kahyaoğlu Ahmet Aşgın Doğan, Mah-
mut Yılmaz, Bülent Karakaş, OzgürTüfekçi, De-
niz Kartal. Nurdan Bayşahan ..
Gelelim sanıklann fiili ve hukuki durumlanna:
"Anayasal düzenı silahlı mücadele ile yıkarakye-
rine Marksıst-Leninist ilkeler doğrultusunda bir dü-
zen kurmak..."
Yaptıkları eylemler neler mi. bakalım:
1 -1.5.1995 günü Tandoğan mitingine katılmak.
20. 5.1995 günü Kızılay Meydanı'nda üniversite
harçlarını protesto etmek, TBMM eylemine katıl-
mak. 1.3.1996 günü Cebeci'de Kredi ve Yurtlar Ku-
rumu Müdurlüğü önünde yapılan eylemde bulun-
mak. Devrımci Gençlik Örgütü'ne parasal destek
sağlamak için demokratik kitle örgütlerini dolaş-
mak.
2-30 adet kitap, 'Mayıslarda Sevdam Kor' iba-
reli yazı, 'Söz, Yetki, Karar, Iktidar Halka' yazılı pan-
kart, 300 adet 'Mitinge Katıl' başlıklı bildiri, Devrim-
ci Gençlik öğrencileriyle koordinasyon sağlamak,
ÖDP'nin Çankaya toplantısına katılmak, Ankara De-
mokrasi Platformu'nun mitingine katılmak...... o f /
Evet, suç öğeJeri bunlar... • , , . ^,,
Türkiye'de silahlı 'çefe mensubu' böyle olunu-
yor...
Bu ülkede işkencede öldürülen gençlere devlet
hastanesinden 'merdivenden düşerek beyin kana-
ması geçirdi' raporu alınmıyor mu? Belge mi istiyor-
sunuz, verelim:
"Elazığ'da işkenceden sonra ölen Sinan Demir-
baş..."
• • •
Metin Murat Kalyoncugil'in avukatları Şenal Sa-
nhan, Kâzım Genç, Nurten Çağlar, Hüseyin Ço-
lak, Rıza Torun ve Şenol Karaduman ın 2 No'lu
Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığı'na yaptık-
lan savunmayı okudum...
Diyorlar ki:
"Silahlı çeteden söz edebilmek için 'kişi ve silah
yönünden maddi yeterlilik', 'hıyararşi içinde orga-
nize bütünlük', 'Amaçta tam bir irade birliği' bulun-
ması gerekir..."
Suçun manevi öğesi ise şöyle tanımlanıyor avu-
katlar tarafindan:
"Silahlı çete mensubu olan kişinin, çetenin a-
macını bilerek, isteğiyle çeteye girmiş olmasıdır.
Yani bir kişinin TCY'nin 168. maddesinde tanım-
lanan çetenin üyesi sayılabilmesi için, kendi i-
radesinin çetenin amacıyla uygunluk göstennesi
esastır. Bu kişilerin sorumluluklan da örgüte katılır-
ken örgütün mahiyetini bilmelerinden ve örgütün
amaçlannı kendi amaçlanna uygun görmelerinden
doğmaktadır..."
Üniversiteli gençler hakkında hiçbir tanık beyanı
yoktur...
Durum böyleyken niçin bu gençler toplam 96 yıla
mahkûm oluyorlar?
Yann bu konuya devam edeceğız...
Çünkü 'teröhe mücadele' ayn bir şey, her üniver-
siteli gencimizi 'potansiyelsuçlu' olarak görme ay-
rı bir şeydir...
Türkiye, demokratik bir hukuk devletidir...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
C A G D A S Y A Y I N L A R I
ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT
KAMPLARI
3. BASI
400 0COTI
SANCILI YILUR KUŞATIUII?
SOKAKIAR
4. BASI
350O0OTL
KUZU POSTUHDA KURT
2. BASI
600 000 TL
ZAMBAK SANA DA BULAŞTI KAN
2 BASI
600 030 TL
DİN BARONUHÜN KAZ1ARI
6O0 0O0TL
A$IK KADINLAR SOKAĞI
eoooooTı.
ŞERİAT PAZARI6OO0OOTL
Cumh'jrıyet Kıtap Kulûbü Çağ Pazartama A Ş Türkocajı Cad
No.39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel 514 01 96