25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ARALIK 1997 SALJ HABERLER Diyarbakır bir mjlletvekili daha kazandı • ANKARA (UBA) - DİE tarafindan 30 Kasım tarihinde yapılan ve kamuoyunda büyük eleştirilere yol açan seçmen kütüklerinin yenilenmesi ve nüfus tespiti geçicı sonuçlannda. seçmen sayısı 440 bin olarak belirlenen Diyarbakır'da ıtirazlar üzerine, muhtarlıklar tarafindan yapılan tespitle bu rakam 650 bine ulaştı. Böylece, Diyarbakır'ın 10 olan milletvekili kontenjanı 11 'e yükseldi. ?pojelen Türkiye'ye dar geOyor 1 • AYDIN/İZMİR (Cıunhuriyet)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 2000'li yıllara girerken Türkiye'nin her alanda büyük hareketlilik yaşadığını belirterek yeni ihtiyaçlara bakıldığında projeknn dar geldığinı söyledi. Aydın ve tzmir'de çeşitli açılış ve temel atma törenlerine katılan Demirel, Ege Ordu Komutanhği'nda bir süre Doğu Aktulga ile görüştü, daha sonra da Çiğli, Kemalpaşa, Naldöken ve Gaziemir'de çeşitli kuruluşlann açılışına katıldı. RTÜK adayları belirlendi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK'ten istifa eden Orhan Oğuz"un yerine seçilecek olan iktidar partilerinin adaylan belli oldu. tktidann büyük ortağı ANAP, RTÜK üyeliği için 17.. 18. dönem milletvekili olan Mehmet Onur'u aday gösterdi. DSP'nın adayı ise Artıhaber dergisi muhabiri gazeteci Tülay Çetingüleç oldu. TBMM Danışma Kurulu'nun belırleyeceği gün Meclis'te seçimler gerçekleştirilecek. Sözleşmeli personeller • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi'nin iptal karan nedeniyle yeni yılda maaş almalan tehlikeye giren, Hazine Müsteşarlığı ile Dış Ticaret MüsteşaTİığı sözleşmeli personelinin durumunu düzeltmeyi amaçlayan yasa teklifı, TBMM Genel Kurulu'nda değiştirilerek yasalaştı. Yasaya göre. Hazine ile Dış Ticaret Müsteşarlığmda çalışan personele, müsteşarlıklann bağlı olduğu bakan tarafindan belirlenecek mıktarda aylık ödenecek. Başbakanlık Merkez Teşkilatı'nda sözleşmeli olarak çalıştınlan emsali personelin yararlandığı ücret artışlanndan, müsteşarlıklarda çalışan sözleşmeli personelle bağlı kuruluşlardaki personel de aynen yararianacak. Eski milletvekili kendini vurdu • ANKARA (AA) - Eski Diyarbakır Milletvekili Nurettin Dilek. ruhsatlı süahı ile kaza sonucu kendini vurarak yaralandı. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, 18. Dönem Diyarbakır Milletvekili. önceki akşam Tunus Caddesi'nde bulunan müteahhıtlik yaptığı bürosundan aynldı ve ışyerinin önündeki 06 FFE 03 plakah otomobilıne bındiği sırada. tabancasını torpido gözüne yerleştirmek istedi. Bu sırada tabanca ateş aldı ve çıkan tek kurşun, Dilek'm sol eli ile sol bacağına isabet etti. Özel Sevgi Hastanesi'nde tedavi altına alınan Dilek'in sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. DüzBltme • Dünkü Cumhuriyet'te yayınlanan "Trenlere koridor açılacak" başlıklı haberimizle ilgiü haritada " Eskişehir-Polatlı- Ankara" DDY hattı teknik bir anza nedeniyle çıkmamıştır. Düzeltiriz. Eğitim-Sen'in eğitimde tarikatların etkinliğini ortadan kaldırma formülü 6 Ozel okuDar kapatdsnr'YUSUFZTVAAY Ekonomik durumlan yetersiz yüz bin- lerce başanlı öğrenciye yabancı dille egi- tim veren Anadolu lıseleri. süper liseler ve fen liselerinin paralı hale getirilmesini ve kendilerine devletin teşvık vermesini is- teyen özel okullar, milyan aşan fıyatlany- la düşük ve orta gehr grubundaki velile- rin bütçesinı sarsıyor. Geçen mayıs ayın- da fiyatlanna yüzde 100'ü aşan oranlar- da zam yapan özel okullar, velilerden, 400 milyondan 1 milyar 140milyonlirayadek ulaşan yılhk ücret alıyor. Eğitim-Sen ts- tanbul 2 Nolu Şube Başkanı Alaattin Din- çer, özel okullann devlet teşviki talebini "açgözlüiük" olarak nitelendirerek tepki gösterdi. Dinçer, yalnızca Üsküdar'daki 60 özel okul ve öğrenci yurdundan 50'si- nin tankatlann elinde olduğunu anımsa- tarak "Devlet özel okullan kapatırsa eği- timde tarikaüannrtkinliğiortadan kalkar" görüşünü savundu. Geçen günlerde Milli Eğitim Bakaru'na bir rapor sunan Özel Okullar Derneği, ba- şanlı düşük gelirli öğrencilere ücretsiz eğitim veren Anadolu lisesi, süper Hse ve • Eğitim-Sen Istanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, özel okullann devlet teşviki talebini"açgözlülük" olarak nitelendirip tepki göstererek, yalnızca Üsküdar'daki 60 özel okul ve öğrenci yurdundan 50'sinin tarikatlann elinde olduğunu söyledi. fen liselerinin paralı okullara dönüşturiil- mesini istemişti. Özel okullara büyük oran- da orta sınıf aile çocuklannın devam et- mesine karşın varlıklı aile çocuklannın da Anadolu liselerinde okuduklannı savu- nan Özel Okullar Derneği. bu durumun kendilerine karşı haksız rekabet oluştur- duğunu belirtmişti. Bakana sunduklan raporda, ücretsiz öğ- renci okutma zorunluluğundan da kurtul- mayı, KDV'nin yüzde 2'ye indirilmesini ve öğretmene verdıkleri ücretten vergi ke- sintisinin kaldınlması gerektiğini savun- muşlardı. Özel okullar aynca, çalışnrdık- lan öğretmenlerin ücretlerinin bir kısmı- nı da devletin ödemesini talep ediyor. Türkiye genelindeki 376 özel lisede, milyara varan yıllık ücretlerini ödeyebi- len 53 bvn 933 şanslı öğrenci öğrenim gö- rürken, devlete ait 389 Anadolu lisesınde 50 bin 277, 35 fen lisesınde de 6 bin 662 öğrenci ücretsiz eğitim görüyor. Eğitim-Sen tstanbul 2 No'lu Şube Baş- kanı Alaattin Dinçer. kendılerinin de Ana- dolu liseleri ve süper liselerin kapatılma- smı savunduklannı belirterek "Ancakbu- nun gerekçesi, özel okullar gibi Anadolu tiseteri ve süper liselerin eğitimde fırsat eşitliğini ortadan kaldıran ayncalıklı ku- rumlar olmasMÜr" dedi. Özel okullann kapatılması gerektiğini savunan Dinçer, eğitim hizmetinin devlet eliyle yürütülmesi gerektiğıni, özel okul- lann öğrenciler arasında ayncalıklı sınıf- lar yarattığını kaydetti. Devletin eğitim- de de özelleştirmeci politika izleyerek özel okulllan "palazladığınr vurgulayan Din- çer, "Özel okullar, dev let okullannda eko- nomik sıkıntı içinde görev yapan öğret- menden kesilen vergilerden kendilerine teşvik verilmesini istiyor. Açbğın okulu iş- letecek paran yoksa bu işe kaUaşma" di- ye tepki gösterdi. Raporda savunulanın aksine özel okul- larda yüksek gelir grubundaki velilerin çocuklannın öğrenim gördüğünü belirten Dinçer, özel okullar gibi Anadolu lisele- ri ve süper liselerin de kapatılarak. devle- tin finanse ettiğı tek tip, çok programlı li- seler oluşturulmasını istedi. Özel okulla- nn, birkaçı dışında genelde başansız eği- tim verdiğini savunan Dinçer, özel okul- lara devlet teşvikinın kaldınlmasıyla bir- çoğunun kendiliğinden kapanacağını söy- ledi. Devletin, tarikatlara bağlı okullan yeterince denetlemediğini öne süren Din- çeT, yalnızca Üsküdar ilçesınde bulunan 60 özel okul ve öğrenci yurdundan 50'si- nin tarikatlara bağlı olduğunu vurguladı. Dinçer, "Devlet zaten egitimi Fethullah Gülen'indlerinetesJimetmiş. Tarikatokul- lannı kapatamaz" dedi. Istanbul'da çeşitli tarikatlann kurduğu özel okullardan bazılan şunlar Üsküdar'da Özel Coşkun Lisesi, Öncü Koleji, Fazilet Koleji. Fatih'te Özel Fatih Sultan Lisesi ve Özel Mustafa Enver ll- kokulu, Bahçelievler'de Meltem Koleji. Özel Safiye Sultan Lisesi, Bağcılar'da Çı- nar Koleji, Fatih Koleji. Özel Yıldnm Be- yazıt Ilköğretim Okulu. CHP'li Birgen Keleş 'Yağma, hayalleri bile aşacak düzeyde' • Birgen Keleş, özelleştirme uygulamalannı eleştirdiği basın toplantısında anayasaya aykın davranıldığını söyledi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - C H P Genel Sekreter Yardımcısı Bir- gen Keleş, hükümetin özelleştinne uygulama- lanyla gerçekleştirilen yağmanın hayallen bile aşacak düzeyde olduğu- nu söyledi. Keleş, anaya- sanın bu konudaki hü- kümlerinin göz ardı edil- memesi gerektiğini belir- terekhükümetinyargı ka- rarlanna uymasını istedi. Keleş, dün düzenledi- ği basın toplantıstnda. ka- mu mallannın anayasaya aykın biçimde yagmalan- dığına dikkat çekerek "Bu durumu Anayasa Mah- kemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in "Yargı kararlanna karşı hile kul- lanmakmodaoldu' biçi- mindeki açıklamasından daha öz biçimde ifade et- mek mümkün degü" de- di. Keleş, "özeUeştirme kararlan iptal edilemez anlayışı''nın hertürlü yan- lış uygularnaya olanak ve- nr biçimde yapıldığını belirttı. Bazı Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) işletme- lennin özelleştirilmesin- de uygulanan yöntemler- le ilgili örnekler veren Keleş, SEK'e bağlı Adı- yaman, Devrek, Diyarba- kır ve Silivri işletmeleri- ni satın alan yatınmcıla- nn, bu kararlanndan kı- sa bir süre önce vazgeç- melen üzerine, söz konu- su işletmelerin yapılan ikinci bir ihale sonunda bedellerinin çok altında satıldığmı kaydetti. Ke- leş, sözleşmeye aykm ha- reket edilmesinin ve bir anlamda ihaleye fesat ka- nştınlmasının yaygın bir uygulama haline geldiği- ni söyledi. Keleş, özelleştirilen kuruluşlann personel ata- malannda da usulsüzlük- ler görüldüğünü belirte- rek ilgili yasaya aykın tebliğlerle, keyfiliğe ve aynmcılığa yeşil ışık ya- kıldığını söyledi. Anaya- sa ve yasa hükümleriyle Anayasa Mahkemesi ka- rarlannın göz ardı edil- mesinin, bunun bilerek ve isteyerek yapüması- nın ve açıkça ifade edil- mesinin hukuk devleti ol- manın gerekleriyle bağ- daşmadığını belirten Ke- leş, hükümetin yargı ka- rarlanna uymasını istedi. Tunceü'ye yeni atanan ^'ali Mehmet Ali Türker, son üç yılda terör nedeniyle yaşanan göçler vüzünden kentin nüfusunun 47 bin azaldığını ve 86 bine düştüğünü söyledi. Türker, sorunun göçü ve işşizliği önlemek olduğunu söyledi 'Tunceliyatmmcı bekliyor 9 YurtHaberteriServisi-Tunceli Va- lisi MehmetAli Türker, kentin en bü- yük sorununun işsizlik ve göç oldu- ğunu, bölgeye yapılacak yeni yatı- nmlarla bu sorunlann ortadan kaldı- nlabileceğini söyledi. Işadamlannı bölgeye yatınmyapmayaçağıran Tür- ker. "Tunceti artık terör belasmdan kurtuklu.Kenttehuzurortamı sağfan- mış,kısaniardışandanaetecckyardın>- cılan beklemek zorunda kalnıışnr" dedi. Tunceli'ye yeni atanan Vali Meh- met Ali Türker, son üç yılda terör ne- deniyle yaşanan göçleryüzünden ken- tin nüfusunun 47 bin azaldığını ve 86 bine düştüğünü bildirdi. Göçün en büyük nedeninin işsizlik olduğunu belirtenTürker, şunlan söyledi: "Tun- ceti'dekien büyüksorun işsizlik. Kent- te hiçbir sanayi kuruluşu yok, sadece özel sektöre ait iki fabrika var. onla- ruı da işçi kapasitesi çokaz. İşsizlikve terörkentibitirmeaşamasmagetirmiş. Göçler nedeniyle yüzden fazla köy ve 800 mezra boşalmış durumda." Bu sorunun aşılması ve ildekı hız- lı göçün durdurulması için kentte boş bulunan 2066 memur ve işçi kadro- su için onay verilmesini isteyen Tür- ker. "Bu kadrolar valilik emrine ve- rilir. adil şekildc tahsis edilirse işsizlik sorununu ortadan kaldınnz. Bu so- run çözülürseikteki hem hızhgöç du- rur, hem de terörsorunuortadan kal- kar" diye konuştu. Tunceli'ye olan ilgisizliği anlaya- madıklannı belirten Türker, şöyle de- vam etti: "TunceB aruk huzur ve gü- ven içindeolankentlerimizinbaştnda geliyor. Kentte birçok yeraltı maden ka> nağı var. TunceB artık terör beto- suıdan da kurtuldu. Kentte gerekli hu»ır ortamı sağtanmtşür Insanlar ar- tıkdışardangelecek y-ardımcılanbek- lemekzorunda kalmışOr. Diy arbakır ve Şırnak'a yatınm yapan işadamla- n biraz da Tunceli')i düşünüp bura- ya da yatınm yapsınlaıf Amerikan washington Post gazetesinin yorumu 'Gazetecilerin hapiste olduğu tek ülke Türkiye'ANKARAAVASH1NGTON (UBA) - Lüksemburg Zirvesi'nde Türkiye aleyhine çıkan karann yankılan sürüyor. Vv'ashington Post gazetesinde konuya ilişkin yer alan bir yorumda, Türkiye'nin insan haklan görüntüsünde son derece zayıf bir ülke olduğu ifade edildi. Yorumda. Türkiye"deki düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin baskılara da değinilerek "Türkiye'deki gibi gazetecilerin cezaev inde bulunduğu bir ülke Avrupa'da yok, dünvada ise sadece birkaç ülke mevcut" denildi. Lee • Washington Post gazetesinde yer alan bir yorumda, Türkiye'deki düşünce ve ifade özgürlüğüne ilişkin baskılara değinilerek "Türkiye'deki gibi gazetecilerin cezaevinde bulunduğu bir ülke Avrupa'da yok, dünyada ise sadece birkaç ülke mevcut" denildi. Hockstader imzasını taşıyan yorumda, "Avrupa Birtiği'nin Türldye'ye nazik bir dille, Avrupa'nın bir parçası olmadığı ve getecekte de bunun asla olamayacağını açıkladjğT ifade edildi. Türkiye'de ise bu karann yoğun hayal kınklığı yaratarak. sert tepkiye neden olduğu belirtildi. Türk hükümetinin tepkisini, AB ile olan tüm bağlann gevşeyeceğini dile getirerek ortaya koyduğu anımsatılan yorumda, Türkiye'nin AB'nin bu karanndan dolayı "incindiği'' dile getırildi. Ankara'daki Batılı bir diplomatın ise "Türkiye kötü bir komşuluk UişkLsi yaşryor. Doğuya bakıvoıiar düşmanlan var. Güney 'e bakıyoriar düşmanlan var. Doğal olarak Batı'ya bakıyoriar. Bu da kendflerini orada hissetmeleri. kimlikle ilgjli bir konu" şeklindeki görüşüne de yer verilen yorumda, Türkiye'deki son iktidar değişikliği de değerlendirildi. Yorumda. bu iktidar değişikliğini askeri çevrelerin ıstediğine işaret edildi. Yorumda, Washington Enstitüsü'nden Türkiye uzmanı Alan Makovsky'nın "Bir süre sonra, ama çok uzun bir süre değü, Türkiye'nin stratejik önemi, Baü ve ABD'nin çıkan dışında kalabilir" görüşüne yer verildi. Toplantı bugün SIFIRNOKTASI / ORAL ÇALIŞLAR Manisalı liseli gençlerin dos- yalan Yargrtay'da. 12.5 yıl ceza alan ve "sı/ah/ı çete" üyesi ol- duklan gerekçesiyle Izmir Dev- let Güvenlik Mahkemesitarahn- dan mahkûm edilen beş genç iki yıldır cezaevinde. Yargrtay, 28 Ocak 1998 tarihinde genç- ler hakkında verilen hükmü ka- rara bağlayacak. Gençlere işkence yaptıklan için yargılanan polisler isetutuk- suz ve işlerine devam ediyorlar. Gençler, okullanndan, ailelerin- den kopanlmış şekilde ceza- evinde çile dolduruyorlar. Yann Yargrtay karan bozsa ve onlan serbest bıraksa bile, bu iki yılın hesabını kim nasıl kapatacak? Bu gençlerin hapiste olmasın- dan tedirginlik duyan binlerce gencin yüreğinde oluşan öfke- yi kim dindirecek? işkenceci polislerle ilgili da- va, bugün Manisa Ağır Ceza Mahkemesi'nde ele aiınıyor. Gençlerin avukatlan CHP Izmir Milletvekili Sabri Ergül, avukat Sema Pektaş, avukat Pelin Erda bu duruşmalar konusun- da kamuoyunu duyarlığa çağı - Manisa Davası Devam Ediyor nyorlar. Yolladıkları mektupta şunlan belirtiyoıiar. "26 Aralık 1995 tarihinde çoğunluk liseli, yaşlan 14-18 arasında değişen Manisalı gencin gözaltına alın- malan ile başlayan hukuk dra- mı hâlâ gündemde." Avukatlann mektubu şöyle sürüyor: "Bilindiği gibi gençler, gözaltına alınışlannın 1. yılında 16 Ocak 1997 tarihinde Izmir DGM tarafindan 2.5 ile 12.5 yıl arasında değişen cezalara çarp- tınldılar. Temyiz edilen bu ceza- lara ilişkin son karar Yargrtay'da 28 Ocak 1998 günü açıklana- cak. Fakat 12.5 yıl ceza alan 5 genç ise 2 yıldır tutuklu bulun- maktadır. Anlaşılan o ki, Mani- salı duvaryazısı çetesi(!) bugün Türkiye'nin en belalı çetesi ve bu nedenle 2 yıldır taş duvar- lar, demirparmaklıklararkasın- da kalmalan gerekiyor..." Manisalı gençler bu durum- dayken, işkenceci polislerin da- vası nasıl gidiyor. Bunu da genç- lerin avukatlan şöyle anlatıyor- lar: "öte yandan onlara işken- ce yapan ve gençlere işleme- dikleri suçlanzona kabul ettiren polislerin yargılanmalan ise bu drarrun 2. yılında hâlâ devam et- mektedir. Çocuklann yargılan- malan Izmir DGM'de, 9 celse- de bitirilmiş ve deliller toplan- madan haklannda kamu vicda- nını sızlatan ağır cezalar veril- mişken, onlara işkence yapan polislerinyargılanmalan ise ka- nnca hızı ile ilertemektedir. Yar- gılanmamın en önemli aşama- sı olan teşhis bir türtüyapılama- mış, polisler teşhis için mah- kemeye getirilememiştir.(Her- kesıyakalayıp mahkemeye ge- tiren ve yurttaşı ensesinden tut- tuğu gibiyaka paça hâkim önü- neçıkaranpolisin kendisi, birtür- lü mahkemeye gelmiyor, geti- rilemiyor.) Kendileri getirtilemi- yorsa hiç değilse fotoğraflan getirtilsin denmiş, fakatadliye- ye150 metre uzaklıkta olan Em- niyet Müdürlüğü'nden isten- mesine karar verildiği 30 Nisan 1997 tarihinden (yaklaşık 8 ay- dan) bu yana fotoğraflar tam ve usulüne uygun olarak getir- tilememiştir. Nihayet 11. ce/se- de sanıkpolislerin teşhisiiçin fo- toğraflann tam olarakgönderil- mesi sağlanabilmiştir." Manisalı gençlerin avukatia- nnın mektuplannı okurken ak- lıma hükümetin insan haklan konusundakı açıklamalan gel- di. Adalet Bakanı Ottan Sungur- lu'nun bir paket hazıriadığın- dan söz ediliyor. Sunguriu, ha- zırtadığı insan haklan paketini sa- vunurken gazetecilere şunlan söylüyor: "Bu vatanı korumak için suçlularla mücadele edi- yorum, diyor. Neyaptıysam va- tan için yaptım diyor. Vatan için yapıyorsun ama, Türkiye ulus- lararasıplatformlarda mahkûm oluyor. O zaman senin vatan içinyaptığından vatanzarargö- rüyor. Vatan için ancak hukuk kuralları içinde mücadele ve- rirsen, Türkiye bundan fayda sağlar, aksi halde hep zarar gö- rür." Şunguriu.haariadığınısöy- lediği yeni paketi savunmak amacıyla bunlan anlatıyor. Ma- nisa'da gençlere işkence yapıp zoria ifade alan polisleri mahke- meye çıkarmak için yeni insan haklan paketine ihtiyaç yok ki. Var olan yasalardaişkenceyisuç sayıyor. Ne var ki, Türkiye'yi yö- netenlerin içine sinmiş baskıcı mantık, kanun ne yazarsa yaz- sın, işkence yapanı kolluyor, muhalefet edeni ise eziyor. Ma- nisa'da ortaya çıkan tablo, bir yönetme tarzı. Türkiye'ye yön veren birdünyagörüşü. Sungur- iu, kafalardaki paketi değiştire- cek bir yörrtem bulabilmiş mi? Tabii öncelikle kendisi çokses- liliğe ve demokrasiye taham- mül edebilecek bir anlayışa sa- hip mi? Manisa davası, Türkiye'nin demokrasi paketinin ne olduğu- nu göstermesi bakımından ctd- di bir sınav. Şimdiye kadar bu sınavdan sıfırdan yüksek not alabildiğimizi iddia edebilir mi- yiz? Manisa davastnı izleyin, ger- çek paketler bu davalarda. tslami finans MGK'de ALPER BALLI ANKARA - 28 Şubat kararlannın alındığı top- lantısının ardından irtica- yı öncelikli tehditte ilk sı- raya alan Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bugünkü toplantısında irticai faali- yetleri destekleyen özel fı- nans kuruluşlannı masa- yayatıracak. Ekonomıden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner'in de davet edıldiğı toplantıda, özellik- le yurtdışı bağlantılı. ya- sadışı faaliyetlere karış- tıklan belirlenen bazı fı- nans kuruluşlan ile banka- cılık mevzuatı, ağırlıklı gündem maddesini oluş- turacak. Toplantının diğer önemli bir gündem mad- desini de A\rupa Birliği (AB)- Türkiye ilişkilerin- de yaşanan son bunalım oluşturuyor. MGK, aralık ayı olağan toplannsım bugün saat 09. 30'da Çankaya Köşkü'nde yapacak. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'm baş- kanlığında yapılacak top- lantıya Başbakan Mesut Yıhnaz, ilgili bakanlar, Ge- nelkurmay Başkanı Orge- neral İsmail Hakkı Kara- dayı, kuv-vet komutanlan ile istihbarat ve emniyet yetkilileri katılacak. Alınan bilgiye göre top- lantıda, iç ve dış güvenlik gelişmeleri ağırlıklı ola- rak ele alınacak. İç güven- lik gelişmeleri bölümü al- tında terörle mücadelede gelinen son nokta ile kent- lerdeki genel güvenlik du- rumu değerlendirilecek. Dış güvenlik gelişmeleri bölümünde ise Kıbns so- runu konusunda son ge- lişmeler, Türk-Yunan bu- nalımı ile AB ilişkileri ele alınacak. ABmasada MGK toplantısında Tür- kiye'nin dış politikasın- daki sorunlarla ilgili bilgi vermesı beklenen Dışiş- leri Bakanı İsmailCem'in, özellikle AB-Türkıye iliş- kilenndeki son durumu anlatacağı kaydedildi. Top- lantıda, Türkiye'nin aldı- ğı "AB ile siyasi ilişkileri kesme karannın" ardın- dan Türkiye-AB ilişkile- rinin geleceğı konusunun tartışılacağı kaydedildi. Aynı toplantıda, Başbakan Mesut Yıl- maz'ın ABD'ye gıderken yaptığı *Tam üyelik baş- vunımuzu geri çekebili- riz" açıklamasının da ele ahnabileceği bildirildi. Başbakan Yılmazda ABD gezisi ile ilgili olarak MGK üyelerini bilgilendi- recek. Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da geçen hafta Mısır'a gerçekleş- tirdıği gezı sırasındaki te- maslanna ilişkin olarak kurul üyelerine bilgi sunacak. Dere Döviz Bürosu Göktepe sanığmın kuşkulu işyeri HtLYATOPCU Gazeteci Metin Gökte- pe'yi döverek öldürdükle- riiddiasrylayargTİanan 11 polisten Burhan Koç'un, AbduBahÇatlı'ya 535 bin dolar ödenmesi ve "zoria çek-senettahsilarj vapdma- sı" olaylannda adı geçen Dere Döv\z Bürosu'nda bu yıl bır ay boyunca güven- lik görevlisi olarak çalıştı- ğı ortaya çıktı. Emniyet ta- rafindan açığa alınan Bur- han Koç'un, aynı dönem- de Tekirdağ Emniyet Mü- dürlüğü emrine atandığı, göreune başlamadığı an- cak yanm maaş aldığı bil- dirildi. Dere Döv iz Bürosu. Koç'un yaklaşık bir ay bo- yuncaçalıştığını ancak da- ha sonra işten aynldığmı doğruladı. Bu aradabu dö- viz bürosunda emekli ba- zı polis memurlannın da güvenlik görevlisi olarak çalıştığı öğrenıldı. Dere Döviz'in sahiple- rinden Hüsevin Dere'nin adı Topal'ın öldürülmesı soruştunnasında gündeme gelmişti. -Kumarhaneler Krah" Ömer Lütfü To- pal' ın avııkatı Ekrem Ma- rakoğlu, geçen aylarda To- pal'ın çocuklannın, baba- lan öldükten iki ay sonra 'MehmetÖzbay"a 535 bin dolar ödediklenni ortaya çıkarmıştı. Marakoğlu, bu paranm Hüseyın Dere'nin sahibi olduğu Dere Döviz Bürosu aracılığıyla veril- di ğini de savunmuştu. Hü- seyin Dere, Sanyer Cum- huriyet Savcıhğı'na ifade vermek üzere çagnlmıştı. Dere, ifadesinde bu para- yı Topal'a ölmeden önce kendisinin borç verdiğini, öldükten sonra ise çocuk- lanndan ıstedığini iddia et- mışü. Hüseyin Dere'ninbir başka önemli olayı ise şu anda tstanbul Adliyesi'nde görülen bir tehdit davası. Dere ile döviz bürosunda görev yapan emekli polis memuru olduğu öne sürü- len Alaattin Sakarya,Mak- len Nukafloğlu ve Naim Yıl- dız'ın yanlannda body-gu- ard olarak çalışan Oktay Küçük'ün annesine zoria senet imzalattırdıklan öne sürülüyor. Dere Döviz'de çalışan Oktay Küçük'ün kendilerinden aldığı 33 bin dolan geri vermedigini öne süren Hüseyin Dere'nin, Mikaıloğlu, Sakarya ve Yıldız'ı Küçük'ün Halka- 11'daki evine gönderdiği ve anne Gül Küçuk'ü tehdit ederek bono imzalattığı vurgulamyor. tddianame- de bu kişilerin daha sonra bunu icrada işleme koy- duklan belirtiliyor. Savci, aralannda Hüseyin De- re'nin de bulunduğu dört sanığın "Sahtesenetimza- latmak ve ciro etnnnek" suçundan cezalandınlma- sını istiyor. Bu dava hâlâ Is- tanbul 5. Agır Ceza Mah- kemesi'nde görülüyor. DinozoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z AB'nin agzından girip burnundan çıkan dergi ÇIKTI Aldmız mıP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle