27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ÂRALIK 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Öğretmentere türban soruştupması • ERZURLM (Cumhuriyet) - Kıhk ve Kıyafet Yönetmelıği'ne uymayan 40 öğretmen için Mîîîî Eğitim Müdürlügü tarafından soruşturma başlatıldı. Milli Eğitim Müdûrlüğü yetkilileri sonışturrnanın devam ettiğini belirttiler. Öte yandan Erzunjm'daki okiıflarda görev yapan çok sayıda bayan öğretmenin soruşturmaya uğramamak için peruk taktıklan öne sürüldü. Erbaş'tan Yerlikaya'ya yanıt • ANKARA (AA)- Berlin Tiirkiyemspor Koiübü Başkanı Ahmet Erbaş, Ankara'da dün düzenlediği basın toplanüsında, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Sinan Yeriikaya'nın medyada yer alan iddialannın kasıtlı olduğunu öne sürdü. Erbaş, Türkiyemspor'un kuruluş amacıntn Türk çocuklan ile genfclerinin spor yapmalannı sağlamak, onlan kötü alışkanhklardan anndırmak' olduğunu ifade etnVErbaş. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'dan randevu îstediğini belütti. 10 Kasım eylemcileri • ANKARA (.\A) - Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Atatürk'ün 59. ölünvyıldönümü dolayısıyla 10 Kasım 1997'de düzenlenen anma törenleri sırasinda çeşitli illerde protesto eyleminde bulunan 4 sanık hakkında dava açtı. Sanıklar hakkında "Sosyal bir görüşten kaynaklanan amacla cürüm ışlemek için teşekkül öiuşturmak" suçundan l'eryıldan 3'er yıla*kadar hapis cezası talep ediltyor. Sanıklardan 3'ü hakkında aynca, "Atatürk Aleyhine tşlenen Suçlar Hakkjndaki Kanun'a gereŞççsıyle de 2 şer yıldan 4 yıl 6'şar aya kadar hapis cezalan isteniyor. Hasan Âli YiiceN anma günü • HaberMerkczi-Türk Gençjiği Hizmet Vakfi (TGfiVy Hasan Âli Yücel ıçjn ânrna toplanûsı düzenleyecek. Anma toplanlısına konuşmacı olarak Prof. Reha Uzel katıhrken toplantıda slayt gösterisi de yapılacak. Anma toplantısı cumartesi günü saat 17.30'da TGHV'nin Şişli Abide-i Hürriyet Caddesi, Tek Han'daki genel merkezinde yapılacak. Birand, Ağıp Ceza'da • ANKARA (AA) - Ankara 18. AsliyeCeza Mahkemesi, 1989-1991 yıllan arasında TRT'de yayımlanan "Kıbns Belgeseli" ve "Kaleydeskop" programlannın harcama belgelerinde. "sahtecilik ve dolandmcılık"' yaparak kuriımu zarara uğrattığı gerekçesiyle, 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Gazeteci Mehmet Ali Birand hakkırıdaki dava dosyasını, görevsizlik karanyla Ankara Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Petrol Otisi yolsuzlukları • ANKARA (ANKA)- Petrol Ofisi'nde 1992-93- 94-95 yıllannda yapılan yolsuziuk ve usulsüzlükler sonuoü kurumun zarannı sapüfcnak üzere kurulan TBMM Araştırma Korriisyonunun raporu TBMM Genel Kurulu'nda görüşüldü. Kurumun, kasa kayıtlan, banka hesaplan ve çek'defterleri ile muhasebe kayttiannda yapılan yasa dışıtfygulamalar ile kurumun bugünün rakamlanyla 5 trilyon lira zarara uğratıldığını saptâyan komisyonun raponı üzerine konuşan DSPmilletvekili Ali Rahmi Beyıeli, yolsuzluklarla ilgîlv/ "Maşallah muhasebe alanmda yapılabilecek bütün yolsuzluklar yaptlmış, korkunç bir şey" dedi. RTÜK, ulusal televizyonlann katılacağı ihaleyi 1998'in Mart aymda yapacak Frekans îhalesi ertelendi• Radyo ve Televizyon Üst Kurulu toplantısında 2 üye frekans ihalesinin tamamen iptal edilmesi yönünde oy kullandı. Erteleme karan usulen verilirken esastan verilecek karar için hukukçulardan göriiş alınacağı bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Milli Gü- venlik Kurulu'nca (MGK) ye- terli denetim yapamamakla suçlanmasının ardından Baş- bakanlık'm isteği doğrultusun- da ulusal televizyonlara yöne- lik frekans ihalesini erteledi. Karar, frekans ihalesinin ta- mamen iptal edilmesini isteyen 2 üyenin olumsuz oyuna karşın alınırken "esastan" verilecek karar için hukukçu görüşünün beklendiği bildirildi. RTÜK, dün yaptığı toplan- tıda, ulusal televizyon yaym li- sansı ahnak üzere başvuran ku- ruluşlara yönelik kanal tahsisi sıralama ihalesinin "usulen" 2 Mart 1988"e ertelenmesini ka- rarlaştırdı. Kurul tarafından ya- pılan açıklamada, ihalenin ya- pılacağı yer. tarih ve saatin da- ha sonra belirleneceği kayde- dildi. Toplantıda, yerel televiz- yonlara yönelik yapılan fre- kans ihalesinin durumuna ise kesinlik kazandınlmadı. RTÜK'ten bir üye, erteleme karannm oy çokJuğuyla alın- dığını bildirdi. Alınan bilgiye göre, ihalenin süresiz ertelen- mesini isteyen 2 üyenin olum- suz oyuna karşın, 6 üye özerk bir kurum olan RTÜK'e doğ- rudan müdahale edilmesi du- rumunda doğacak yasal prob- lemlerin çözülebilmesi için bir süre belirlenmesi görüşünde birleşti. Usulden aldığı kararla ulu- sal televizyonlara yönelik fre- kans tahsisi sıralama ihalesini erteleyen RTÜK, hukukçular- dan beklenen görüşün gelme- sinin ardından esas karannı verecek. Tayyip Erdoğan'dan savunmatstanbulHaberServisi- Istanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Tsyyip Erdo- gan, 2886 sayılı Devlet Fhale Yasası'nın kapsamı dışına çıkarülarak RP yan- daşı şirketlere verilen iha- lelerin hukuka ve yasalara uygun olduğunu belirte- rek, "RP'lilerin belediye ihalelerini almalan suç mu"dedı. lstanbul Büyük- şehir Belediyesi'nin 1998 yılı bütçe görüşmeleri RP'lilerin "çirkm" sözle- rine sahne oldu. lstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, lstanbul Büyükşehir Belediye- si'nin 289 trilyon lira ola- rak belirlenen 1998 yılı bütçesini, önceki akşam geç saatlere kadar süren görüşmelerden sonra ka- bul etti. Bütçenin sunuş konuşmasını yapan Tayyip Erdoğan, lstanbul Büyük- şehir Belediye bütçesinin, İSKİ, tETT gibi yan kuru- luş ve belediyeye bağlı ik- tisadi kuruluşlarla birlikte 688 trilyon liraya ulaştığı- nı söyledi. 1998 yılı bütçesinin bir yatınm bütcesi olduğunu, bütçede yatınmlara ayn- lan paym yüzde 60 civa- nnda olduğunu- çevre ya- nnmlannın tarihe gececek nitelikte olduğunu savu- nan Erdoğan, lstanbul'un mevcut lOrniryön'tnetr^- kare olan park-bahçe ala- nma 1 milyon 900 bin met- rekare daha kazandırdık- lannı açıkladı. DSP grup başkanvekili Hasan Karaoğlu yaptığı Önceki gece tamamlanan görüşmelerin ardından yapılan oylamada 132 kabuL 26 ret ve 2 çeldmser ayla İstan- bul Büyükşehir Belediyesi'nin 289 trilyon liraük bütçesi kabul edüdL (Fotoğraf: MEHMET DEMİRKAYA) konuşmada, belediyeye aıt yerlerin Milli Gençlik Vakfı'na çok ucuz fıyat- larla verildiğıni iddia etti. Karaoğlu'nun. Belediyeye ait Maslak'taki arazının Kombassan'a çok düşük fiyatla verildığini söyle- mesi üzerine RP meclis üyelerinin oturduğu sıra- _^arda^ "H*s.-" şekJinde küfür ediTdi. Muhalefe.t partili meclis üyelerinin sert tepki gösterdiği bu söz üzerine, u Bu küfür söyle- yene aittir"dedi. Karaoğ- lu'nun, RP'li meclis üyele- rinin hiçbir şeyden haber- len olmadığını, meclise gelip sadece el kaldırdık- lannı söylemesi üzerine de söz alan RP'li grup baş- kanvekili Hüseyin Evliya- oğlu. "Neyimizi kaknrarak ov vereceğiz, tabiüd elimi- zi kaknrarak oy vereceğiz" demesı tepkilere yol açtı. CHP grubu adına konu- şan grup sözcusü Atalay Atilla,'belealytden bilgi alınamadığını. soru öner* • gelerine çok uzun süre ce- vap verilmediğini söyledi. 2886 sayıh Devlet Ihale Yasası'nın 71. maddesine göre yan kuruluşlara akta- nlan trilyonluk işlerin da- ha sonra, yasanın söz ko- nusu işlerin bizzat o kuru- luşlar tarafından yapılma- sını zorunlu kılmasına kar- şın RP yandaşı şirketlere verildiğıni hatırlatan Atil- la. -Buşekikieihaleedflen, belediyenin kaç tane işi var. Bu işler daha sonra hangi firmalara verilmiş- tir? Bu işlerk ilgili proto- kolkrin birer ömeğinin ta- rannuza verilmesini istiyo- nız"dedi. ANAP grubu adına ko- nuşan Hamdi Karakaya. 1998 yılı bütçesinde, be- lediye personeline aynlan payda. 1997 bütçesine gö- re bir düşüş görüldüğünü belirterek, "Betediye per- sonelinin yapması gereken işler dışanya yapbnlı- yor"dedi. Eleştirileri yanıtlamak üzere yenıden söz alan Tayyip Erdoğan, Istan- bul'un sular altında kaldı- ğı iddiası üzerine," Türki- ye'de insafsız politika yapı- hyot Yağmurlardan sıkm- ü çeken sadece bir iki böl- gevar. Buralarla ilgüi çalış- malar da devam ediyor" dedı Ağar ve Bucak'm dokunulmazlıklannın kaldınlması raporu oylanacak DYP: Asker de yargdansın HÜLYAKARABAĞLI ANKARA - DYP Milletvekille- ri MehmetAğar ve Sedat EdipBu- cak'ın dokunulmazlıklannın kal- dınlmasına ilişkin komisyon rapo- ru bugün oylanırken DYP hedefı askere yöneltti. DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller'in siyası danış- manı Şükrü Karaca, TSK'demıl- letvekıllerine yüklenen suçlann benzerinin olabileceğıni vurgular- ken, Susurluk skandalına adı kan- şan Giresun Bölge Jandarma Alay Komutanı VeüKüçükörneğini ver- di. Karaca, "Mehmet Ağar, DGM'deyargdanacaksa,Küçükde orada yargüansın" dedi. D\'P Grup Başkanvekili Saffet Ankan Bedük, Memurin Muhakemat Ya- sası'nda değişıklik yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda bu- gün Mehmet Ağar ve Sedat Edip Bucak'ın dokunulmazlıklannın kaldınlmasına ılişkın komisyon ra- poru oylanacak. DYP, Ağar'ın "DGM beni yargılayamaz" itirazı üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya hazırlanıyor. Çiller'in danışmanı Karaca, DYP'nin huku- kun önündeki engelleri ortadan kaldıncı düzenlemelerden yana ol- duğunu belirterek "Herkes için eşit yargılanma otacaksa. benzeri suç- lar TSK'de de görülüyorsa, vm yargılanma sistemi olmaz" dedi. Genelkurmay'ın kendi iç bünye- sinde yargılama yaphğını kayde- den Karaca. "Genelkurma}1 , suçhı diyorsa o kişi suçlu sayılryor. Bu. suç islememiş divorsa. ö> le kabul edili- yor. Mehmet Agar. DGM'de \argj- lanacaksa, Veli Küçük de orada yargdansın ozaman" görüşünü di- le getirdı. DYP'nin devlette yapı- sal değişiklik projesinde yargının tek çatı altında tutulmasmın hedef- lendiğini kaydeden Karaca, "Biz askeri avn, stvil ayn sistem üsrün- dedurmuyonız. Tekçatı olsun. As- keri mahkemeler sadece disiplin suçlanna baksın " dedi. Karaca. "Bu düzenleme neden daha önce ek ahnmadı** sorusuna, "Bugûne kadar dokunmairadesi obnadLBu, sadece TSK ya da ktşilere yöneük bir hareket de değiL Hukuk devle- ti isteniyorsa. işç lider sultahğmdan başlamak gerekir. Parti içi demok- rasi denivorsa, buradan başlamak gerekir. Once lider kendine dokun- durmah. sonra arkası geür" yanı- tını verdı. 'Mahkemeye giderinı' Mehmet Ağar, gazetecilerin sa- vunma yapıp yapmayacağına iliş- kin sorusuna "Süre konusunda kı- sıüayacaklar diye bir şey var ama bize yakışır bir tarzda konuşaca- ğım" dedi. Ağar, usuldeki yanlış- lık ve hukuksuzluğun tespıti için de Anayasa Mahkemesi'ne gide- bıleceğıni vurguladı. Sedat Bucak da, savunma konusunda kararsız olduğunu ancak gerekli görmesi durumunda konuşabileceğini söy- ledi. Dokunulmazlık Kapsam yeniden darahyor ANKARA (Cumhuriyet Burosu) -Millersekılıdoku- nulmazlığmın sınırlandınl- masma ilişkin anayasa değı- şikliği önerisinin ilk tur oy- lamalannda alınan olumsuz sonuç üzerine başlahlan ye- ni uzlaşma arayışı, kapsa- mın iyıce daraltılması ile so- nuçlandı. TBMM Partilera- rası Uyum Komisyonu'nda, RP dışındaki siyasi partiler, milletvekillerinin, "adam ötdürme suçu" dışmda tu- tuklanamayacağı yönünde- ki değişiklik önerisi üzerin- de uzlaşmaya vardılar. Ko- misyon Başkanı Hasan Korkmazcan, üzerinde uz- laşmaya vanlan yenı met- nin, anayasa değişikliğınin 2. tur oylamalarmda deği- şiklik önerisi şeklinde veri- lerek yeni düzenlemenın ya- pılacağını söyledi. Kork- mazcan, 2. tur görüşmelerin 16 Aralık'taki bütçe göriiş- melerinden önce genel ku- rulda tamamlanacağmı bil- dirdi. TBMM Partilerarası Uyum Komisyonu dün yap- tığı toplantıda, başta BBP olmak üzere özellikle Doğu ve Güneydoğu milletvekil- lerinin tepkisine yol açan değişiklik önerisinin "ağn~ cezayı gerektiren cürümler- de suçüstü hali"ndc millet- vekilinın tutuklanabıleceği yönündeki ifade değiştiril- di. Komisyon toplantısına hükümet ortağı DTP'den de ilk kez temsilci katılırken BBP'nin önerisi küçük de- ğişikliklerle kabul edilmış oldu. Mevcut anayasa deği- şikliği önerisinde, milleue- killerinin "ağırcezayı gerek- tiren cürümlerde suçüstü hali veya Meclis'in karan ol- madıkça" tutuklamayacağı hûkmü yer alırken komis- yonda bu fıkra "adam öl- dürme suçlannda suçüstü haK ><eya Mecüs karan ohna- dıkça tutulamaz,tutuklana- maz" biçıminde daraltıldı. Komisyonda aynca millet- vekillerinin yargılama usu- lünün tümüyle yasa ile dü- zenlenmesı yerine bazı ılke- ler anayasal güvence altma alındı. Yeni düzenlemeye göre milletvekilleri hakkın- daki ceza davalan ile ilgili hazırlık soruşturması Yargı- tay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yürütülebilecek. Değişiklik önerisinde, kamu davası açma yetkisinin ise Yargıtay Ceza Daıreleri Baş- kanlar Kurulu'nca yürütül- mesi öngörülüyor. IRMIKI AYDIN ENGİN Günlük yazanın haftada bir ya da iki gün izinli olması iyidir. Sabah kalkıp, içinizde o bildik tedirginlikle gazete- Ieri kanştınrken birden ayır- dınavanrsınız: "Aaaa, bugün benim yazı günüm değil!" Akşama, ertesi sabaha kadar boşsunuz. Ister birik- miş kitaplara göz at; ister hafta boyunca çorbaya dön- müş bilgisayar hafızasını ye- niden düzenle (evi derleyip toplamak gibi bir iş yani); is- ter ellerin cebinde hedefsiz dolaşmaya çık, sinemaya git, sergileri gez, tiyatro iz- le... Ama bazan da "Ah yann yazı günüm olaydı" da der- siniz. Bir sevinci, bir öfkeyi, kendinizce önemli ve erte- lenmez bulduğunuz bir ola- yı okuyucuyla bölüşmek is- tersiniz. Yazacağınızı "ba- yatlamadan" kâğıda dökme- yi dilersiniz. Pazartesi gecesi öyle ol- du. Gene de kurala uyup sa- lıyı, çarşambayı geçirdik, perşembeyi bekledik. Pazartesi gecesi "Bizimki- Bizimkiler 10 Yaşmda /er"in onuncu yıiını kutladık. Hani şu asker emeklisi Sab- riBey'm, kapıcı Cafer"in, Ka- f/7'in, 10 yaşında başladığı TV serüveninde 20 yaşını dolduran A//'nin, ana-baba- sı Nazan-Şükrü çiftinin, am- casının, yengesinin, baba- annesinin, Alamancı Da- vut'un, Dummkopf oğlunun, karısının, yükselen değer HaliF'm, ayyaş Cem;7'in, Dok- tor Hanım'm her pazar ak- şamı oturma odalarımızda bize konuk geldikleri Bizim- kiler. Pazartesi akşamı Istan- bul'da bir otel salonunda "Bizimkiler", bizi konuk etti. Onuncu yıllarını birlikte kut- ladık. Bu elbette bir reklam yazı- sı değil {Bizimkiler'm rekla- ma ihtiyacı filan yok). Eh bu yaştan sonra magazin mu- habirliğine soyunmak da bi- zim harcımız değil. Öyleyse bir TV dizisinin onuncu yıl kutlamasının gelip Tırmık'a konuk olması niye? Hayır, eski ortağım, yıllar boyu tiyatro sanatının tadını, sevincini, acısını, mutluluğu- nu birlikte yaşadığım, ortak başarılara imza attığım, or- tak fiyaskolara birlikte küf- rettiğim, sırlarımı bölüştü- ğüm, sıriarına ortak olduğum arkadaşım Umur Bugay'ın hak edilmiş "öğüncü"ne bir ucundan ortak olma dileği fı- lan değil. Hayır, bir TV dizisinin 10. yıiını doldurması da ("Dün- yadapekaz, Türkiye'de tek" bile olsa) bu köşede anılma- sını gerektinmiyor. Ama kanımca bugün Tür- kiye'de görsel medyaya (te- levizyon) "Bizimkiler"in ay- nasından bakılabilir. O ayna- da "Bizimkiler niye on yıldır kesintisiz var ve ekranları dolduran onlarca (yoksa yüzlerce mi?) diziniye bu ka- dar ömürsüz" sorusunun ya- nıtlan yansıyor. Çok ünlü sahne ve sinema starlarıyla gerçekleştirilen, tanıtım mesleğinin en ince numaralanyla pompalanan, yapımına oluk gibi para akı- tilan onca dizi ya doğmadan ölür, ya doğduktan sonra bir- kaç hafta ancak yaşarken Bizimkiler niye on yaşında ve hâlâ genç ve hâlâ diri? Soruya herkes meşrebine göre yanıtlar bulabilir. Kimileri yazanyla, yönet- meniyle ve oyuncularıyla Bi- zimkiler ekibinin 1960'ların ilk yıllanna denk gelen çırak- lık dönemlerini, 6O'lı yılların sonlanna doğru drama mes- leğinde ulaştıkları ustalığı anımsatarak yanrt verecektir. Ekranlardaki dizileri doldu- ran dizim dizim mankenlerin, şarkıcıların ellerini kollarını nereye koyacaklannı bileme- diği yürekler acısı oyunculuk düzeylerine karşılık, Bizimki- ler'de en küçük rollerin altı- na girenlerin bile sesini, elini kolunu, bedenini nasıl kulla- nacağını bilişindeki hünere dikkat çekecektir. Senaryo- daki diyalog örgüsünün "Ha- yat-ı hakikiye"öen süzülüp nasıl "Hayat-ı hakikiye''nin ötesine sıçratıldığına işaret edecektir. Kimileri, ratingtanrısınata- panların yapay yaşamların eksenine yerleştirdikleri ya- pay karakterlerie bir yandan drama sanatının ırzına geçip, bir yandan başarı bekleme- lerindeki çelişkiyi vurgulaya- cak; Bizimkiler'\n, yaşamın her alanını, her an gözleme- yi biryaşam alışkanlığınadö- nüştürmüş yazarı, yönetme- ni ve oyuncusuyla ulaştığı "gerçeklik" düzeyinin attını çizecektir. Kimileri tadında bir ironiy- le, hırçınlaşmayan ama ödün de vermeyen bir toplumsal eleştirinin Bizimkiler'de bu- luştuğunu söyleyip on yıllık kesintisiz başarının düğü- münü bu noktada bulacak- tır. Yukarıda "kimileri" diye başlayan son üç paragrafı tek paragrafa dönüştürün: Işte Bizimkiler! POIİTİKA GUINLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Hizbullah ve İBDA-C Üniversitelerde... Şeriatçı 'Müslüman Gençlik' adı altında üni- versitelerde örgütlenen kesimin amacı ortada: "Laik, demokratik Cumhuriyeti yıkmak..." Amaçlarına ulaşmak için ellerinden geleni ya- pıyorlar... Bu gençlerin arkasında kimler var? Elbet, belediyenin bütçesinden 'burs' adı altın- da trilyonları akıtanlar... Paralar nereden geliyor? Paraların nereden geldiğini bilmeyen yok! Milli Gençlik Vakfı Almanya'da mark topluyor, kurban derilerini kapıyor, RP'li belediyelerle iş ya- pan firmalar 'şeriatçı gençliğe' para akıtıyor... Şimdi, üniversitelerde "Bismillahirrahmanirra- him" diye başlayan bildiriye bir göz atalım: "28 Şubat MGK darbesiyle sistem; bürokratıy- la, medyasıyla, polisiyle, askeriyle ve yargısıyla Müslümanlan sindirmek için saldınya geçti. Geç- miş yıllarda olduğu gibi gizleme gereği duyma- dan bütün çıplakhğıyla. Halkın kendi imkânianyla yaptırdığı Kuran kurs- lan, İHL'ler kapatıldı, Müslümanlann kıhk kıyafe- tine; sanğına, cübbesine müdahale edildi. Üni- versitelerin açılmasıyla başörtûlü kızlara kimlik verilmedi. Sincan'dan tanklar geçirildi, darbe provalan yapıldı. Dış destek sağlamak için paşa- lar ABD yolunu aşındırdılar. Kültürel etkinliklere, tiyatrolara, Israil'i protesto- Filistin'e destek et- kinliklen'ne onlarcayılhapisle karşılık venldi. Müs- lüman yazarlar, örgüt mensubu olarak ilan edile- rek ağırhapis cezalanna çarptınldı. Bütün buzu- lümlere sessiz kalmayan Müslüman halk hafta- larca meydanlara döküldü. Polisin şiddet ve sal- dınlanna maruzkaldı. Gözaltına alınanlara işken- ce uygulandı." Gördünüz mü 'Müslümanlara' yapılanlan?.. Polis, cuma eylemlerinin arkasında İBDA-C, Hizbuilah adlı yasadışı terör örgütlerinın olduğu- nu açıklamadı mı? Açıkladı! Çevik Kuvvet bu mi- litanlara, memur eylemlerine katılan emekçilere gösterdiği sert tavrı (demokrat ve yurtsever öğ- renciler de nasibini almıştı) gösterdi mi? Hayııi.. • • • Aşırı dincileri üniversitelerde kimler koruyup kolluyor? Laik, demokratik Cumhunyete saldırır- ken, bunlan, Cumhuriyet'in savcılan niçin gör- müyor? Bildiriyi okumayı sürdürelim: "Rejim kana kan dedi. 'Kan ile yapılan inkılap- lar daha muhkem olur. Kansız inkılaplar ebedileş- tirilemez' (M. KemalJ sözü gereğince kurulan Is- tiklal Mahkemeleri devam etmeliydi. Kendilerigi- bi inanmayan insanlar rejimin korkut-sindirpoli- tikasının hedefiydi. Amacı; toplumu ifsat ve şirk değerlerinin bu coğrafyada yaşatılması olan laik TC düzeninin yaptıklan bizleri şaşırtmadığı gibi, varlık sebepleri Allah 'a kulluk olan Müslümania*/ nn da bu kulluğun gereklerini yerine getlrmeleri-" kimseyi şaşırtmamalı. Bizler Müslümanlar olarak kimliğimizden hiç- bir taviz vermeden Rabbimizin bizden istediği şekilde kâfiriere karşı onurluca direneceğiz. On- lann zulüm, işkence ve sömürü düzenleriniyıkıp, adalet, özgürlük ve Islamı hâkim kılacağız." * • • Üniversitelere ellerinde bıçak, muşta ve palay- la girebilen (polis denetimine karşın), orada yurt- sever ve demokrat öğrencileri yaralayan aşın din- ci militanlann arkasında kimi siyasi partilerin ve yasadışı İBDA-C ve Hizbullah örgütlerinin oldu- ğu bir gerçektir. Acaba Anadolu üniversrtelerindedurum nasıl? Eskisinden daha kötü... Şeriatçılar korkusuz ve atak!.. Bakın bildirinin son bölümünde ne diyorlar: "Düzenin hedefi Müslümanlar, Müslümanlann hedefı laik TC düzenidir. Ve biz Müslümanlar, bu ezeli savaşta artık mazlum kalmayacağız. Bu ko- kuşmuş, zulüm düzenini idam sehpalanndan de- virmeye başlayacağız. 'Zulmedenler yakında nasıl bir inkılapla devri- leceklerini bileceklerdir.' (Şuara, 227) Müslüman Öğrenciler." Bildirinin 'üslubu' İBDA-C ve Hizbullah'ınki gi- bi... Batman'da hâlâ Hizbullah'ın kasetlerini satan kitapçılar var... Batman'da hâlâ Hizbullah'ın 'ör- güt evi' gibi kullandığı camiler bulunuyor... İBDA-C ve Hizbullah, camilerden sonra, üniver- sitelere degiriyor... Öğretim görevlileri ve yöneticiler sessiz... Tek seşi çıkanlar, Devrimci Cumhuriyetçi Genç- ler, İP'in Öncü Gençlik üyeleri, demokrat ve yurt- sever öğrenciler... YÖK ise olup bitenleri sadece izliyor... ,_:, E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(ğ raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R I ÇAĞININ TAMIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI 300 0 0 0 1 KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPURI 3. BASI «oooor.. SANCILI YBLLAR KU$ATIUHI$ SOKAKLAR 4 BASI 350 300 TL KUZU POSTUHDA KURT 2 BASI 6OO0OCTI ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAN 2 BASI 60O0O0TL DİN BARONUNUN KAZLARI 600 000 TL A$IK KADINLAR SOKAİI 6OC000TI ŞERİAT PAZARI600 000 TL Cumhunyet Kılap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No 39/41 (34334)Cağaloğiu-lstanbul Tel.514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle