Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 ARALIK1997 PERŞEMBE
12 KULTUR
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Bill Naughton'ın 'Eski Çamlar Bardak Oldu' oyununu sahneliyor
Demokrasi önce ailede başlarESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Hangimiz aile içi iktidar savaşından
payımızı almadık ki? Baba, anne ve ço-
cuktan oluşan çekirdek Türk aılesine
mensup bizler, ilk önce aile içinde, da-
ha sonra ise toplumu oluşturan "güçlü-
lerin" iktidar mücadelesi altında ezil-
dik durduk... Işte Ali Poyrazoğlu Tiyat-
rosu yeni sezonu, toplumun en ufak bi-
rimi olan aileden topluma bakan, hoş-
görü, anlayış, soğukkanlılık öneren, de-
mokrasi kavramına farklı kuşaklann
bakışını sergileyip tartışılması gereken
sorular soran bir güldürüyle, "*Eski
Çamlar Bardak CMdu" ile açıyor per-
delerini. Hepimizin hikâyesınin anlatıl-
dıgı oyun, demokrasiyi aileden başlat-
mak isteyen gençlerle, onlara direnen
bir babanin öyküsünü anlatıyor.
Ingiltere'de yirmi yıldıraralıksız oy-
nayan ve modern tiyatro edebiyatınm
ünlü güldürülerinden biri olan Bill Na-
ughron'un "Eski Çamlar Bardak Ol-
du" adlı oyununun dekoru Banş Din-
çel'e ait. Oyunda, AB Royrazoğiu, Suzan
Aksoy,OzdemirÇiftçioğlu, Levent Can,
Özden Ayyıldız, Ebru Ayyıldız, Onur
Şenay, Berrak Kuş rol alıyor. Oyunun
yönetmeni Ali Poyrazoğlu ile oyun ve
gelecek projeler üzerine konuştuk.
- Oyunun sahnelenme aşaması nasıl
gerçekleşti ve Bill Naughton'un metnin-
de ne gibi değişiklikler yapüdı?
ALIPOYRAZOĞLU-Geçen yıllar-
da bu oyuna benzer bir oyun oynanmış-
tı fakat bizim oynadığımız metin bu de-
ğil. Metin yeniden çevrildi ve yazıldı.
Aynca metin tamamen Türkiye'ye
uyarlandı. Oyunu Bill Naughton'ın
yazdığını söylemesek, kimse bunun ya-
bancı bir oyun olduğunu anlamayacak.
Bu proje bu sahneye yerleştiğimiz gün-
den ıtibaren elimdeydi zaten. Bu sah-
nede oynamak istememin en önemli
nedeni metnin çok güzel bir aile kome-
disi olması öncelikle
- Oyunda, metnin en büyük mesajı
olan demokrasi kavramı yeterince veri-
lebiliyor mu?
Oyun, toplumun en ufak bırimi olan
aileden topluma bakmaya çalışıyor ve
demokrasi tartışmasını da gündeme ge-
tiriyor. Dolayısıylatoplumdaki demok-
rasi tartışmasını gündeme getiriyor.
"Eski Çamlar Bardak OMıTdaki aile
AU Poyrazoğlu, hepimizm hikayesinin anlaüldığı oyunda Türk aüesinin profılini çizdikJerini belirtiyor.
genelde Türk toplumuna mal olmuş, ai-
le özelliğinı taşıyor. O>r
undaki aile, ti-
pik bir Türk ailesi. Aynca oyundaki ai-
le bir bakıma benim de ailem. Bu oyun-
da babamı oynuyorum ben. O yüzden
adımı da Mahmut yaptım. Ailenin so-
yadı olan Cankorur ise annemin kızlık
soyadıydı.
- Tipik bir Türk
ailesini anlatan bu
oyun izleyiciye nasıl
yansıyor? Netür tep-
kiler ahyorsunuz?
tzleyecilerin çoğu
gelip, "Aynı bizim
ev, bizim yaşadıkla-
dini açık bir şekilde ortaya koyan bir
yapıya sahip olması. Aslında oyunun
Çehov'yen bir havası da var. Çok duru,
sakin yazılmış bir metin. Karakterler
çok güzel yazılmış, kadro da iyi değer-
lendirdi bunu. Tiyatronun dolup taşma-
sı da çok keyiflendiriyor bizi.
li Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun Fındıkzade'deki yeni
salonunda sahnelediği oyun, demokrasiyi aileden başlatmak
isteyen gençlerle onlara direnen bir babanın öyküsünü
anlatıyor. Demokrasi kavramına farkh kuşaklann bakışını
sergileyen oyun, tartışılması gereken sorular soruyor.
rımız, tıpkı bizi anlatmışsınız. Bun-
lan nereden biliyorsunuz" gibi tepki-
ler veriyorlar. Aslında bız hiç kimseyi
anlatmıyoruz. sadece Türk ailesinin
profilıni çiziyoruz oyunda. Tıpkı seyir-
ciler gibi biz de çok eğlendik oyunu
sahnelerken. Eğlenmemizin en önem-
li nedeni belki de oyunun anlaşılır, der-
- Beyoğlu gibi sanaün merkezi olmuş
bir semt yerine Fuıdıkzade'yi seçmek,
Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'na neter ka-
zandırdı?
Geçen yıl Fındıkzade'de bir tiyatro
açacağımı söylediğim zaman NejatUy-
gur'un dışında herkes bana; "Sen inti-
har ediyorsun, ne işin var orada" dedi.
Oysa buraya inanarak geldim ben. Da-
ha önce, Şişli ve Taksim gibi merkezi
yerler, seyircinin bildigi, kolay geldiği
yerlerde tiyatro yaptım. Gerçi burada
yeni bir tiyatro açmak hem risk hem de
ek maliyet getiriyordu. Ek maliyeti E-
fes Pilsen'in sponsorluğunda aştık. E-
•^—>^—^^— fes Pilsen'in, oyunlan
duyurmak ıçin destek
vermesi bizim için son
derece önemli. Aynca
Fatih Belediye Başka-
nı Sadettin Tantan da
sahip çıktı bize. Fakat
en önemlisi seyircinin
bizi sahiplenerek yal-
nız bırakmaması. Apartmanlar grup
halinde bilet alıyor. Fındıkzade'de bü-
tün sosyal katmanlardan insanlar bir-
likte yaşıyor. Fındıkzade önceleri bütün
tiyatrolann biraraya toplandığı birme-
kândı. Türkiye'de insanlar sürekli ola-
rak bazı şeylerden şikâyet ediyorlar.
Gericilerin, çağdışı düşünenlerin bazı
bölgeleri işgal ettiğini söylüyorlar ama
tarlayı boş bırakmışsanız gelir başkası
eker. Bizim buraya gelmemizin, yerin-
de bir karar olduğunu düşünüyorum.
Fındıkzade'nin kolay ulaşılabilir bir
bölge olması da dikkate değer. Bu oyun
çok uğurlu bır oyundur. Dünyanm ne-
resinde oynanırsa orada tutar. lngilte-
re'de bunu oynadılar. sonra filme çek-
tiler daha sonra ise televizyon dizisi
yaptılar.
Çehov filmi Yalta'da çekilecek
- Başkatiyatrolarada sahnenizi aç-
mayı düşünüyor musunuz?
Elbette. Oyunlanmızın sahnelenme-
diği günlerde sahnemizi başka tiyatro-
lara açmayı düşünüyoruz. Talep gelir-
se değerlendireceğiz. Cumartesi ve pa-
zar günlerinin sabah seanslan Akbank
Çocuk Tiyatrosu'na verildi bile. Onlar
da burada çocuk tiyatrosu faaliyetleri-
ni sürdürecekler.
- Televizyon ve sinemayla ilgili proje-
leriniz neler?
Televizyona Ali Poyrazoğlu şov ha-
zırlıyorum. Sinemayla ilgili iki projem
var. İlk proje, senaryosunu benım yaz-
dığım "Protesto." Diğeri ise Çehov'la
ilgili oynadığımız "Uzakta PiyanoSes-
leri" adlı oyundan yola çıkılarak Çe-
hov'un yaşam öyküsünü anlatan bir ça-
lışma. Film, Yalta'da çekilecek ve Rus,
Fransız ortak yapımı olacak. Burada
yine tiyatroda olduğu gibi Çehov rolü-
nü oynayacağım.
- Bu arada radyo progranu da yapt-
yorsunuz—
"Gölgede Muhabbet" Kiss FM'de
çok tutmuş bir program haline geldi.
Çok keyif alıyorum progTamı yapar-
ken. Bu bir sohbet programı, Ali Poy-
razoğlu içini döküyor, tartışıyor, düşü-
nüyor dinleyicilerle birlikte. Beni rad-
yoda dinleyenler, tıpkj evime misafir-
liğe gelmişler gibi ağırlanıyor. Prog-
ram yakında üç radyo da birden yayım-
lanacak.
- Bu sezon için başka projeleriniz var
mı?
"Mösyö Şehrazafı yurtdışında da
sahneleyebilmek için Ingilizce aslına
bağlı olarak hazırladık. Oyunu nisan
ayında sahneleyeceğiz. Oyunu Türki-
ye'de tngilizce olarak sahnelemenin il-
ginç olacağını düşünüyorum.
12 Arahk'a dek sürecek sergide Sarvatore Valeri, 'Kağıthane'den Görünüm'.
Yenilenen ünlü tablolar
Dolmabahçe Sarayı 'nda
Kültür Servisi - TBMM Millı Saraylar
Tablo Konsen'asyon ve Restorasyon Merke-
zi, dünyaca ünlü ressamlann tablolannın y-
er aldığı çalışmalannı Dolmabahçe Sara-
yı"nda sergılıyor.
TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlı-
gı'na bağlı olarak, tarihi tabloların restoras-
yon ve konservasyonu konusunda uzman ye-
tiştirmek amacıyla 1996 yılında kunılan Tab-
lo Restorasyon ve Konservasyon Merke-
zi'nin. Dolmabahçe Sarayı'nda bulunan 8
tablo üzerindeki restorasyon ve konservas-
yon aşamaiannı konu alan sergisi, Dolma-
bahçe Sarayı Hazine-i Hassa binasında 12
Aralık tarihine dek izlenebilecek.
TBMM Milli Saraylar Tablo Restorasyon
ve Konservasyon Merkezi'nde görevli altı
uzman adayının, Italya'da ve Türkiye'de Ital-
yan uzmanlann gözetiminde bir buçuk yıl
süreyle sürdürdükleri uygulamalı eğitim ve
çahşmalann sonucu olarak, restorasyonu ya-
pılan tablolann arasında IvanAivazovsky, Şe-
ker AhmetPasa,FaustoZonarogibi ünlü res-
samlara ait yapıtlar bulunuyor.
5 Aralık'taaçılan sergiye, Istanbul ttalyan
Kültür Merkezi Müdürii Dr. Adeüa RispoB,
çalışmalara bilimsel katkıdabulunan Floran-
sa Palazzo Spinelli Restorasyon Enstitüsü
genel direktörü Franco Sottani ve TBMM
Milli Saraylar Başkanı Prof. Dr. Erol Eti ka-
tıldı. Milli Saraylar Kültür Tanıtım Daire
Başkan Yardımcısı İhsan Yücel; Palazzo Spi-
nelli ile iki yıldır ortak yürütülen çahşmala-
nn amacının kendi içine kapalı bir çerçeve-
de olmadığını, bu işi öğrenmek isteyenleri
eğitmek ve çalışmalann geniş bir alana ya-
yıhnasını istediklerini belirtti. Restorasyon
çalışmasına tabi tutulan yapıtlardan ikisinin
tamamlandığını, diğerlerinin ise tamamlan-
ma aşamasında olduğunu söyleyen Yücel,
çalışmalann önümüzdeki günlerde daha da
genişleyeceğini sözlerine ekledi.
Sergilenen tablolar üzerinde yapılan u> gu-
lamalar. restorasyon öncesi analiz, temizlik,
restorasyon, estetik tamamlama ve konser-
vasyon işlemlenndeki son teknikleri Türki-
ye'ye taşıyor. Restorasyon ve konservasyo-
nun tüm aşamaiannı saptayan fotoğraflar-
dan oluşan sergi, Milli Saraylar'da tablo res-
torasyon ve konservasyonu konusunda geli-
nen yer ve yapılan işleri tanıtıcı ilk sergi ol-.
ma özelliğini de taşıyor.
Türk ve Italyan Hükümetleri arasında
1996 yılında imzalanan kültür anlaşmalan
çerçevestnde, Istanbul Italyan Kültür Merke-
zi'nin koordinasyonu ile Floransa'da bulunan
fstituto per L"Arte il Restauro Palazzo Spi-
nelli ile ortak yürütülen çalışmalann, kurum
dışındaki kuruluşlann ellerinde bulunan tab-
lolann restorasyonuna yönelik olarak geniş-
letilmesi de planlanıyor. Giderek Milli Saray-
larTablo Restorasyon Konservasyon Merke-
zi'nin, uluslararası boyutta eğitim veren ve
uzman eleman yetiştiren bir merkez ohna
özelliğine ka\uşturulmasının da planlandığı
çalışmalar, zaman içinde fizıksel ve kimya-
sal etkilere bağlı olarak hasar görmüş yapıt-
lara uygulanıyor.
Son teknikler fotoğraflarla sergileniyor.
Hiç büyümeyen çocuk 'Peter
Pany
Londra9
da sahneleniyorKültür Servis- Içlerindeki çocuğu
yaşatmayı sürdüren anne ve babalar
yaklaşık yüz yıldır kendi çocuklannı
hemen gözde kahramanlan Peter
Pan'la tanıştınyor. Hiç büyümeyen ço-
cuk Peter Pan. Masumiyeti, çocuklu-
ğu, büyümeye direnişi simgeliyor.
JJVI. Barrie'nin yaratnğı ve kısa süre-
de çocuk edebiyatı klasikleri arasma
giren Peter Pan. ilk olarak 1904 yılın-
da tiyatroya uyarlanmış, 1953 yılında
da W»lt EKsney çızerleriyle taruşmıştı.
National Theater, tngiltere'de yeni yıl
sezonu için yeniden sahnelere taşıya-
cak sevımli kahramanı. Uçan kahra-
manın yeniden canlanışı. minik izleyi-
cilerden çok onlann hiç büyümemiş
anne babalannı sevindiriyor.
İlkkez bir erkek çocuk
Peter Pan'ı minik oyuncu Danid E-
vans'ın canlandıracağı oyunda bir ilk
de gerçekleşmiş olacak. Sahnelere çı-
kan ilk erkek Peter Pan olacak Daniel.
Hiç büyümeyen çocuk bugüne kadar
hep yeşil taytlar giymiş kız oyuncular
tarafından canlandınlıyordu. Peter
Pan'ın kız arkadaşı Wendy'yi Claudk
Blakky'in canlandıracağı oyunun en
süpriz ismi ise oyunun kötü adamlan
Kaptan Cook ve Wendy'nin babasını
canlandıracak olan Sir İan McKeUen
Muhteşem Macbeth yorumu, unutul-
maz lago'su ve farklı III. Richard tip-
lemesinden tanıdığımız McKellen
şimdi de Kaptan Cook olarak çıkacak
izleyici karşısma. Ian McKellen, tiyat-
ro ve sinema oyuncusu, yazar ve Ox-
ford Profesörü olmadan önce Bolton
Grand Theater'ın müzikailerini ızle-
yerek merak sardı oyunculuğa. Sanat-
çı, çocukluğunda izlediğı ilk oyun Pe-
ter Pan olduğu için bu oyunda iki ka-
rakteri birden canlanduinayı hiç dü-
şünmeden kabul ettiğini belirtiyor.
John Cair'in yönettiği oyunun ocak
ayı biletleri şimdiden tükenmiş durum-
da. Provalan sürerken gişe önlerinde
uzun kuyruklar oluşturan oyun, şimdi-
den National Theater'ın büyükler için
sahnelediği başyapıtlann başansına u-
laştı
Peter Pan'ın büyüklerden gördüğü
ilgiyi çözümlemek içinbilinçaltımızın
çok derinlerine inmemize bile gerek
yok.. Çocuklannın köpeğine kötü dav-
ranan baba sembolü Peter Pan'da kah-
ramanımızla giriştiği bir kavgada bir
elini yitiren kana susamış Kaptan Co-
ok'a dönüşüveriyor. (Bu imge Nati-
onal Theater'ın yorumunda iki karak-
terin de Ian McKellen tarafından can-
landınlmasıyla vurgulanıyor.) Timsa-
hın, hiç büyümek istemeyen Peter
Pan'a zamanın akıp gidişini ve bu akı-
şın kendisı üzerindeki etkisini hatırla-
tan saati yutması da tesadüf değil.
Öykünün sonunda Peter'in bü>üme-
ye direnişini çok iyi vurguluyor.
Wendy ve erkek kardeşlerinı olmayan
dünyadan gerçek dünyaya getirdiğin-
de Wendy'den kendisiyle gitmesini is-
tiyor Peter Pan. Ancak kız arkadaşı
çoktan büyümüştür. Wendy'nin ken-
di sine söz vermesine karşm büyümüş
ohnasma çok üzülüyor Peter Pan ama
Wendy'nin kız kardeşiyle sürdürüyor
maceraiannı.
Pek çok eleştırmen Peter Pan'ın ço-
cukJan değil büyükleri eğlendirmek
için yaaldığı konusunda hemfikir. Bü-
>ük insanlann özlemlerini dile geti-
ren, zaman zaman onlann gözlerini ya-
şartan bu kitabın çocuk bakış açısıyla
açıklamıştı. Yazar bu dönemde Arthur
Uewelryn Davies'in oğullanyla oyun-
lar oynayıp onlara masal ve öyküler
anlatmayı tercih ediyordu.
Barrie'nin yaşadıği Victorya döne-
minde toplumsal ve cinsel konularda
büyük devrimler yaşanıyordu. Victor-
yalılann görünüşteki nezaketlennin al-
tında kadın ticaretine ve çocuk por-
nografısine büyük ilgi vardı. Geri plan-
daki bu bozulma ve çürümeye büyük
tepki duyan Barrie, tepkisıni yapıtla-
nnda çocuk masumiyetine dönüşü an-
latarak dile getiriyordu. Zamanın en
önemli oyun yazan olan Barrie'nin ya-
pıtlannda cinselliği inkârederken kul-
îandığı bir başka sembol de Meryem
Sir Ian McKeUen. Kaptan Cook ve \Vendv 'nin babasuu oynuyor.
yazılmasının nedeni ise Barne'nin ki-
şiliğinde yatıyor. Eleştirmen Maı Be-
erbohmn, Pete'r Pan çözümlemesinde
Barrie'nin de küçüklüğünde bir periy-
le karşılaştığını savımuyor: "Ancak bu
peri Barrie'vi küçüklüğüne döndür-
mek yerine bir kız çocuğuna çevirmiş
onu"
Yazann cinsd kimiiği
Yazann cinsel kimiiği hâlâ irdele-
nen bır konu aslında. Oldukça kısa
boylu olan yazar, küçük oğlan çocuğu
edalannı üzerinden bir türlü atamadı.
Romanlannda anlattığı karakterlerin
de değişik öyküleri vardı. Yeni evli bir
kadın kocasmın hâlâ ufak birçocuk ol-
duğunu kendisini bir kocanın kansını
sevmesi gerektiği gibi sevmediğini be-
lirtirken birbaşka öyküsünde bekârbir
erkek sokakta bulduğu çocuğu evine
götürdükten sonra soyup >ıkıyor, on-
dan sonra da çocukla uyuyordu. Bar-
rie'nin kansı da sekiz yıllık e%
r
lilikle-
rinin ardından evi terk ederek başka
bir erkekle kaçarken evlilikleri boyun-
ca hiç cinsel ilişkiye girmediklerini
Ana niteliğindeki anne tiplemeleriydi.
Peter Pan'ın ilk versiyonlannda yer
alan bir sahnede kayıp çocuklann an-
nelerinın bulunması için verilen ilan-
daki tarife göre, gerçek bir anne çocuk-
lanna baktığı zaman gözlennde bam-
başka bir ışık parlar ve çocuklan ona
\"urduğunda ilk önce çocuklannın eli-
nin acıyıp acımadığını düşünür.
Barrie'nin kutsal anne sembolünün
temelinde küçüklüğünde kendı anne-
siyle aralanndaki sorunlu ılışki yanyor.
Yazann annesi en büyük ve en sevdi-
ği oğlunun bir kazada ölmesi nedeniy-
le bütün çocuklanyla iletişimi bozul-
muş, hiçbirine sevgi gösterememişti.
Barne bu dönemde ölen ağabeyi gibi
konuşarak ve onun yürüşünü taklit
ederek annesinin sevgisini kazanmaya
çalışıyordu.
Barrie'nin bu dönemdeki sevgi bek-
lentısı çalışan annelerin çocuklannın
beklentıleriyle örtüşüyor. Ancak yaza-
nn en büyük başansı modern insarun
masumıyete, çocukluğa özlemini ya-
pıtlaştırarak bir çocuk kitabıyla bütün
enşkinlen kendisine bağlaması.
IŞILDAK YE YELPAZE
ATİLLA BİRKİYE
Harun Reşit mi?
Edebiyat metinleri gizlerle doludur. Bir metindeki
bir tip ya da karakter, gerçek yaşamda acaba kimf
imlemektedir? Kuşkusuz ki her ne kadar kurgusal da
olsa, çıkış noktası, yaşamdaki biri ya da birilerdir.
Bazen bu çok açıkken; bazen de yalnızca yazann
beyninin içinde "kim" olduğu gizlidir.
Eski metinlerde bu daha da "ilginçleşir. Metin ya
da anlatının içine girildikçe heyecan artar. Metin içi
bir yoiculuk başlar, bir anlamda da metnin ya da ro-
manın, anlatının içinde bir iz sürrne başlar.
Hatta, bir masalın...
•
Binbir Gece Masalları'nda, Harun Reşrt çok
önemli bir yer tutar. Birçok masalın içinde yer aldığı
gibi; bazı masallarda da "serüvenl yaşayandır.
Geceleri Bağdat'a dolaşmaya çıkar. Yanında cel-
ladı Mesrur, ünlü Vezir Cafer Bermeki ve şair Ebu
Nuvas vardır.
Ansiklopedilerde, Harun Reşit'in sarayının vezen-
ginliğinin, Binbir Gece Masalları'nda betimlenen
"görkem"6e olduğu yazılıdır. Genelikle Harun Reşit
çerçeve masalın ana kjşisidir.
Yani, kıyafet değiştirerek dışan çıktığı bir gecede,
-yanında dostlanyla birlikte- bir yerde, bir handa, bir
yolda karşılaştığı biri tarafından bir, bazen birkaç ma-
sal anlatılır.
Bu biçimiyie Harun Reşit'e Binbir Gece Masalla-
n'nın birçoğunda rastlanz. Zaten Harun Reşit döne-
mi, özellikle Cafer Bermeki'nin vezirlikte bulunduğu
dönem, Islam dünyasının en parlak dönemidir.
Katı ve güçlü tutumuyla birlikte, hoşgörü ve bilge-
liğine de tanık oluruz. Tarihin tanıklığının yanı sıra
Binbir Gece Masallan da bu bağlamda ciddi bir bi-
çimde "fikir" verir.
•
Dr. Mardrus'un deriediği BinbirGece Masallan'nın
(Afa Yay., çev: Alim Şerif Onaran) üçüncü cildinde
başlayıp dördüncü cildin ortalannda biten fıç içe geç-
miş birçok masaldan oluşan) ve bir ön-roman özel-
liğindeki bir masal vardır: Şah Ömerün Neman ve Şa-
şırtıcı Güzellikteki İki Oğlu: Şarkân ve Dav-ül Me-
kân'ın Oyküsü.
Epeyce uzun olan bu masal, Araplann Istanbul'a
yapuklan seferlere denk düşer. Masalda, Iznik Gölü,
Istanbul Boğazı, Istanbul surian açık bir biçimde be-
timlenir. Ordunun başında Dav-ül Mekân vardır. Ha-
run Reşit de Araplann, 780 ve 782 tarihlerinde Üs-
küdar'a kadar geldikleri ordunun basındadır (Henüz
halife olmamıştır).
Yani Dav-ül Mekân ile benzeriik taşır. Dav-ül Me-
kân, "yörenin ışığı" anlamına gelmesiyle de Harun
Reşrt'i çağnştınr. Çünkü Harun'a, "doğnı yolu izle-
yen" anlamına gelen el-Reşit adı verilmiştir.
Harun Reşit'in annesi, Yemenli bir cariye olan Hay-
zuran'dır. Dav-ül Mekân'ın annesi Safiye de korsan-
lar tarafından kaçınlan bir cariyedir (Konstantiniyye
kralının kızı Safia).
Harun Reşit'in babası Halife Mehdi öldükten son-
ra, -doğal olarak- kardeşler arasında bir "iktidar" çe-
kişmesi yaşanır. Masalda da benzer bir durum var-
dır. Kuşkusuz birebir değildir ama; iktidar sorunu
"gerçeA:''teki sorunu ımler.
Masalda bu durum terstir. Bağdat Suftanı ömer-
ün Neman, yerini Dav-ül Mekân'a bırakmıştır. Meh-
di öldükten sonra iktidar Harun Reşit'in ağabeyisi
Hadi'ye kalır. Ancak bir süre sonra Hadi esrarengiz
bir biçimde ölür.
ölümünde Harun Reşit'in annesi Hayzuran'ın par-
mağı olduğu söylenir. Aynca bir başka çakışma da
masalda kişiliğinden ve yöneticiliğinden övgüyle söz
edilen Vezir Dendan ile çok başanlı bir yönetici olan
Vezir Cafer Bermeki'dir.
Bu masal, Binbir Gece Masallan'nın birçoğunda-
ki gibi, birdönemin ilişkilerini, düzenini, kültürünü or-
taya koyar; dönem hakkında fikir verir.
•
Ömer-ün Neman öyküsüne şöyle bir baktığımızda
çıkanlar bunlar. Kimbilir daha derinlemesine olan
araştırmalarda, nelerle karşılaşınz.
Gerçek edebiyat metinleri böylesine gizlerle dolu
şaşıröcı bir yofculuktur; ve bu tür yoteulukJar hem bil-
gilendirir hem de büyük bir keyif verir.
Pertev Naili Boratav'a
Saygı Sempozyumu
Kültür Servisi - Truva
FolklorArastırmalan Der-
neği ve Türkiye Yazarlar
Sendikası, "Pertev Naili
Boratav'a Saygı Sempoz-
yumu" düzenliyor. Sem-
pozyum 22 Aralık Pazar-
tesi günü 10.30-17.00 saat-
leri arasında Atatürk Kül-
tür Merkezi Konser Salo-
nu'nda gerçekleştirilecek.
Türkiye'de uğradığı
haksızlıklar, engellemeler
ve baskılar nedeniyle Fran-
sa'da yaşamaya başlayan,
buna rağmen Türk Halk
Edebiyatı ve halkbilim ko-
nulannda çalışmalannı
sürdürerek kitaplar ve bıl-
diriler yayımlayan Pertev
Naili Boratav'ın, eşi Hay-
runisa Boratav ile birlikte
katılacağı sempozyum,
Kültür Bakanı btemihan
Talay'ında kaülunıyla ger-
çekleştirilecek. Sempoz-
yuma isteyen herkes dinle-
yici olarak kaülabilecek.
Pertev Naili Boratav'ın
çalışmalannın Türkiye'ye
getirilmesi konusunun
gündeme geleceği sem-
pozyumun ardından saat
20.30'da Truva Folklor
Araşurmalan Derneği 'nin,
"Truva Kültür Sanat
Ödülleri '97" töreninde
Pertev Naili Boratav'a
"Halkbfliınr ödülü verile-
cek.
Saat 10.30'da başlaya-
cak olan sempozyumun ilk
oturumunda TYS Genel
Başkanı Ataol Behramoğ-
lu ve Kültür Bakanı Iste-
mihan Talay'ın konuşma-
lannın ardından bildiriler
okunacak. Güisen Tun-
cer'in yöneteceği ve saat
13.00'e dek sürecek olan
ilk oturumda; MehmetBa-
şaran "KöyEnstitülerinde
Folklordan Yararlanma'',
Vedat Günyol "Dostum
PertevNaili BoratavIçin ",
X tttuuı Gülek "Kültürel
Emperyalizm Karşısında
Ulusal Kültürlerin Önemi
vePertevMailı Boratav ",L
Gündağ Kayaoğiu "Türki-
ye'deFolklorAraştırmala-
rı ve Pertev Naili Bora-
tav ", M. Sabri Koz "Bora-
tav 'ın Eserlerinde Krono-
lojik ve Kuşbahşı Gezin-
ti", bhan Selçuk "Halkbi-
limciliğimtın Önderi Per-
tev Naili Boratav ", Orhan
Güler "Pertev Naili Bora-
tav Arşivi 'nin Türkiye 'de
Araştırmacılara Açılma-
sı", Dr. Muhsine He&moğ-
lu Yavuz "Boratav Arşivi
'Endişesi"' konulu bildiri-
lerini okuyacak.
Nehir Tûlay Maslak'ın
yöneteceği ikınci oturum-
da, Yusuf Çotuksöken
"Nasreddin Hoca Fıkrala-
nna Ahlaki Açıdan Yakla-
şımın Yarattığı-Yaratacağı
Sahncalar ", KoourErtop
"Masallarm UlusalKitap-
hğımıza Kazandınlması",
İsmet Zeld Eyüboğhı
"Anadolu tnsamnın Gül-
me Biçimi", Necati Mert
"Halk Hikâyesinden Mo-
dern Hikâyeye ", ArzuÖz-
tûrkmen "Akademik Folk-
lor ve Pertev Naili Bora-
tav ", Osman Şahin "Türk
Edebiyatı ve Folklor tliş-
kisi", Muzaffer l'yguner
"Pertev Naili Boratav 'm
Folklora Dönük Çalışma-
ları ", Haştnet Zeybek
"Halk Tiyatrosu ve Seyir-
lik Oyunlar " konulu bildi-
rilerini okuyacak.