Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 KASIM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
HDF genel
kurulu
• DORTMUND
(Cumhuriyet) - Merkezi
Duisburg'da bulunan
Sosyaldemokrat Halk
Dernekleri
Federasyonu'nun (HDF)
Dortmund kentinde yapılan
20. genel kurulunda 6 yıldır
HDF Genel Başkanlığı'nı
yürüten Ahmet lyidirli'nin
yerine Alman Sosyal
Demokrat Parti (SPD) llçe
Başkanı Yüksek Mühendis
Ahmet Temel seçildi.
F-4 savaş
uçağı düştü
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Malatya
Erhaç Hava Üssü'nden
havalanan F-4 savaş uçağı
Adıyaman'ın Besni ilçesi
yakınlannda teknik bir
anza nedenıyle düştü.
Paraşütle atlayan uçağın
pilotlanndan üsteğmen
Hakan Şıkoğlu'nun ayağı
kınlırken üsteğmen Ergün
Eskici de çeşıtlı yerlerinden
yaralandı.
13PKKIİ•••••• ••••••
(riduruldu
• Yurt Haberieri Servisi -
Şırnak'ın Beytüşşebap
ilçesinde sürdürülen
operasyonlarda 13 PKK'li
öİdürüldü, bir güvenlik
görevlısı şehıt oldu. Irak
Kürdistan Demokratik
Partisi'nin (IKDP) Sesi
Rodyosu, Kuzey Irak'ta son
birhaftadal50Irak
Kürdistan Yurtseverler
Birhği (IKYB)
peşmeTgesinin
öldürüldüğünü, 500'e
yakınının da yaralandığını
duyurdu.
Beykoz'da olaylı
yıkım
• İstanbul Haber Servisi -
Beykoz'a bağlı Çavuşbaşı
beldesinde Hazine arazisi
üzennde yapılan ve Elmalı
Havzası Mutlak Koruma
alanı içinde kalan inşaat
halindekj binalann yıkımı
sırasında inşaat sahıplen,
güveniiği sağlayan
jandahnaya ve olaylan
^leyen gazetecilere
saldırdı. Yıkıma karşı çıkan
inşaat sahipleri. UBA
muhabiri Arslan Ariç'i
yanm saat süreyle rehin
aldıktan sonra bırakırken
jandarma kendisine taş,
kalas ve demir çubuklarla
karşı koyan yakJaşık 30
kişiyi gözaltına aldı.
TGC'den seminer
• İstanbul Haber Servisi -
Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin (TGC)
Konrad Adenaur Vakfi ile
birlikte Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'ndeki
gazetecilere yönelik
düzenlediği '"Olağanüstü
Hallerde Yerel Basın ve
Gazetecilik" konulu
seminer. yann
Diyarbakır'da TGC Başkanı
Naıl Güreli'nin
konuşmasıyla başlayacak.
Kısa..Kısa..
• Deniz Kuvvetleri
Komutanlığı'na ait bazı
belgelerin sızdınldığı
iddiasıyla açılan davada,
Emniyet Cenel Müdüıiüğü
Istihbarat Dairesi eski
Başkamekili Bütent
Orakoğlu'nun da aralannda
bulunduğu 6 sanığın
yarguanmasına bugün
devam edilecek.
• Kamu-Sen, Beyazıt
Meydanı'nda düzenlediği
eylemle hükümeti istifaya
çağırdı.
• Araşormacı-yazar
Erdoğan Aydın, "Kuran ve
Din-İslamiyet GerçeğP
isimü kftabında "halkın
dini duygulanna hakaret
ettiği" gerekçesiy le
yargılandL
• Tüm-Maliye Sen
istanbul Şube Başkanı
Abidin Sırma. sendikal
faaliyetler nedeniyle 4 ay
hapis cezasına çarptınldı.
• Türkiye Oğrenci
Gençük Dernekleri
Federasyonu (TÖDEF)
Amasy a Eğitim Faküttesi
öğrencisi Muharrem
Suner'in önceki gün
Amasya'da gözaltına
aiındığını bildirdi.
•'"İnsan HakJan" adlı
kasedinde "Aşık daimi"
olarak tanınan Ismail
Aydın'a ait "Ne Ağlarsın"
adlı parçayı telif ödemeden
söyleyen sanatçi Mahsun
Kırmızıgül, 900 bin lira
ağır para cezasına
çarptınldı.
Demirel, Türkiye'deki enerji tüketiminin gereğinden fazla olduğunu söyledi
4
Nüldeer santraL zorunlu'ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Cumhur-
başkanı Süleyman De-
mirel, Türkiye'de nükle-
er santral kurulmasının
zorunlu hale geleceğını
belirterek "Fransızhalkı
nükleer santraldan
korkmuyorsa, Türk hal-
kı niye korksun ki" dedi.
Demirel, hiç kimsenin,
"enflasyondan memnun
oMuğunu" düşünmeme-
si gerektiğinı kaydede-
rek "Arük, bu enflasyo-
na dayanmamız müm-
kün değü" diye konuş-
tu. Demirel. Ankara Hılton Oteli'nde, Ya-
bancı Sermaye Koordinasyon Derneği
(YASED), The Economist \e Shell firma-
sı tarafından ortaklaşa düzenlenen u
Tür-
kiye Enerji KonferansTnın kapanış oruru-
muna katıldı. Enerji üretimi konusunda
Türkiye'nin çok yol kat ettiğini anlatan
C u m h u r b a ş k a n ı ' n d a n R P ' y e ö r t ü l ü e l e ş t i r i
'Demokrasi sorumluluk ister'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
RP, Anayasa Mahkemesi'ndeki ka-
patma davası konusunda "demokra-
siyedarbevurukhığu" propagandası-
nı sürdürürken Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel. "Partinin demokra-
sinin ay rılmaz bir parçaa olnıası için
o sorumluluğu yüklenmiş olması la-
am. Yani aynlmaz bir parça olabil-
mek bir sorumluluk gerektirir" de-
di.
Demirel, TBMM Başkanı Hikmet
Çetin ve Başkanlık Divanı üyelerini
kabul etti. Türkiye'nin çokpartili de-
mokratik yaşamının inişli çıkışlı ol-
ması nedeniyle yaşanan tahribatın
tam olarak silinemediğini kaydeden
Demirel şöyle devam etti: "Amaeğer
cumhuriyet diyorsak soyadı lazuıı. O
da demokratik cıunburiyettir. Cum-
huriyetin demokratikcumburiyetola-
bflmesi için de çok parti kaçınılmaz-
dır. Zaten anayasamız da siyasi parti-
yi demokrasinin ay nlmaz parçası sa-
yar. Partinin. demokrasinin ay nlmaz
bir parçası olması için o sorumluluğu
yüidenmiş ohnası iaznn."
Demirel, 1993 yılında 700 kilovat saat
olan kışı başına tüketimin, 1996"da 1200
kilovat saate çıktığını kaydetti. Enerji ya-
tınmlanna ilişkin projelerin devam ettiği-
ni. bunlann sonuçlandınlması durumun-
da enerji üretiminde yüzde 50 oranında
bir artış sağlanacağını belirten Demirel
şunlan söyledi: "Yeni termik santrallar,
güneş enerjisi, hidroük ve nükleer santraJ-
lar yapılması gündemde. Fakat enerji kay-
naklannın naklinde birtakım sorunlar var.
Yüzde 20'lik bir enerji kaybı sözkonusu.
Bu kabul edilemez. Türkrvc'nuı gelecek 10
yıl içinde enerji sektöründe 3040 müyar
ÇİZMEDEN YLKARI MUSA KART
dolarlık yaünm yapması ge-
rekiyor." Enerjidemalıyetın
değıl, enerji varlıgının esas
kriter olması gerektiğini be-
lirten Demirel, "enerji sektö-
riine yapdacak olan yatırun,
insanoğlunun geleceğine ya-
pılan yaünmdır" diye ko-
nuştu. Orta Asya ve Hazar
Denizi'ndeki petrol ve gaz
kaynaklanndan söz ederken
de Demirel. bölgenin dünya-
nın en büyük petrol \e gaz
rezerv lerinden birine sahip
olduğuna işaret ederek bura-
daki kaynaklann, bölgenin
refahının paylaşımı için bir
firsat olduğuna işaret etti. Demirel, kon-
feransa katılan üyelerin enerjinin dağıtım
ve iletimiyle ilgili bir sorusu üzerine, da-
ğıtım ve iletımde çok büyük kayıplar ol-
duğunu belirtti ve şöyle dedi: "Enerji da-
ğıümırıda yüzde 13, iktimdede yüzde 6'hk
bir kayıp söz konusu. Ülkedeki her şeyi
özeüeştireceğiz. Ozelleştir-
me kolay dcgiL bir manta-
lite söz konusu. Halk kar-
ma ekonomi konusunda
şartlanmışsa o zaman özel-
leştirme süreci kolay olma-
yacaktır. En azından doğ-
ru yokla Ueıüyoruz. Bu ko-
nuda ilerlemeye devam ede-
ceğiz.'
Demirel. enflasyonun üç
yıl içinde yüzde 10'laraçe-
kilip çekilmeyeceğine iliş-
kin bir soruya karşılık da
"Öylc olmak zonında" dı-
yerek şunlan söyledi:
"Hiç kimse, bizim bu fe-
laket enflasyondan mem-
nun olduğumuzu düşün-
mesin. Biz, bu enflasyon
oranını arük taşıyamayız.
Türkiye'deki hükümetin
birinci görevi enflasyonun
düşürülmesidir. 4_yılda 6
hükümet değiştL Once si-
yasi istikran sağlamamız
gerekir."
Demirel, bölücüörgütle
mücadelede asken güçten
çok müzakereye önem ve-
rilmesinin daha ıyi olup ol-
mayacagma ilişkin bir baş-
ka soruyu yanıtlarken "Bö-
lücü örgüt, bir terör örgü-
tüdür, katillerdir. 5 bin as-
ker, 5 bin sivilöMürmüşler-
dir. Türkiye Devleti katil-
lerle müzakere masasına
oturamaz" dedi.
Bakırköy'de öldürülen Süleyman Sadık Öge törenle toprağa verildi
CinayettepoUs uıfazjt iddiasıİstanbul Haber Servisi - Bakır-
köy Japon Cafe'de uğradığı sılah-
lı saldın sonucu öldürülen Mark-
sist Leninist Silahlı Propaganda
Birliği (MLSPB) kuruculanndan
SüJeyman Sadık Öge (43), arka-
daşlan ve ailesı tarafından düzen-
lenen cenaze töreninın ardından
"Çetelerden hcsapsoracağız" slo-
ganları altında toprağa verildi.
Katili yakalamak üzereyken gö-
zaltına alınan Öge'nin arkadaşla-
n, cinayette'^polis parmağı'' bu-
lunduğunu savundular.
Ataköy 5. ICısım Camii'ne ka-
ranfillerle süslenmiş kızıl bayra-
ğa sanlı olarak getinlen Süley-
man Sadık Öge, ailesi ve arkadaş-
lan tarafından karşılandı. Öge'nin
arkadaşlanndan cinayet tanığı
MehmetSönmez ve Süleyman Bi-
ber, cinayette bazı karanhk nok-
talar bulunduğunu ileri sürerek
"Katili uzun bir takipten sonra bir
sokakta sıkışürdık. Bizimle birlik-
te katili kovaİayan si\il polisier gös-
terdiğimiz apartmanlan aramak
yerine bin gözaltına aldı. Cinayet-
te kullanılan silah, bir saat sonra
aranması için ısrar ettiğimiz
apartmanlardan birinin boşlu-
ğiında bulundu. Saklandığı yer-
den çıkarak kaçan katili gören
mahallenin gençleri tanıklık yap-
mak istediler. Ancak polis bu genç-
lerin ifadelerine basvurmak yeri-
ne, ekibe bindirip iki sokak ileri-
de bırakü. Cinayet sırasında cafe-
de oturan shil polisier, inceleme
eldbini beklemeden cinayet silahı-
nı ellerine alarak parmak izini sil-
diler
1
" diye konuştular.
Ataköy Camifnden alınan
Öge'nin tabutu arkadaşlan tara-
fından öldürüldüğü çay bahçesi-
ne götürüldü. Dostlan, "Öge ve
devrim şehhieri için" saygı duru-
şunda bulunduktan sonra "Unut-
mayacağız" ve "Yaşatacağız'' ya-
zılı pankart açtı. Öge'nincenaze-
si daha sonra "Çetelerden hesap
soracağız", "Sadıklar ölroez" ve
"Sadık yaşıyor, yaşayacak" slo-
ganlan arasında Usküdar Bülbül-
deresi Mezarlığı'na doğru yola
çıktı. Yaklaşık 300 araçlık kon-
voy ile mezarlığa gelen Öge'nin
ailesi ve arkadaşlan. Süleyman
Sadık Öge'yı alkışlar arasında
toprağa verdi. Öge'nin dostlan
adına mezannın başında yapılan
konuşmalarda da polis bülteniyle
kamuoyuna yansıtılan "Öge'yi ör-
güt arkadaşlan vurdu" iddiası ya-
lanlandı.
Öge'nin cenaze törenine çok sayıda kişi kabldı. Cinayete tanık olan Öge'nin arkadaşlan saldırganı ya-
kalamak isterken polis tarafından gözalnna alındıklannı söylediler. (Fotoğraf: KUBtLAY TLfNTÜL)
Jffi
ANAP
Yılmaz'dan
atama
uyansı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Başbakan Mesut
Ydmaz, partili bakan ve
milletvekillerini atama ve
nakillerle uğraşmamalan
ve proje üretmeleri konu-
sunda uyardı. Yılmaz par-
tililere, "Atama vetayinler
durdunılacak. Sınav İar dı-
şında memur alımı yapıl-
mayacak. Laf üreteceğinize
proje üretin" dedi.
Yılmaz. önceki gece
partili Bakan ve Başkanlık
Divanı üyelerine Başba-
kanlık Konutu'nda yemek
verdi. Toplantıda milletve-
killerinin eleştiri ve öneri-
lerini dinleyen Yılmaz,
yaklaşık 2.5 saat süren bir
konuşma yaptı. Yılmaz'ın
milletvekillerini atama ve
tayinler konusunda uyardı-
ğı öğrenildi. Koalisyon or-
taklannın da görüşü alına-
rak atama ve nakillerin
durdurulacağını belirten
Yılmaz, sınavlar dışinda
memur alımı yapılmayaca-
ğını belirterek "İş yapmı-
yorsunuz, laf üretiyorsu-
nuz. Tayinleıie uğraşacağı-
nıza proje üretin." dedi.
POLflİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Yağma YokL.
Takkeli ve takkesiz liboşlar bakın ne diyorlar:
"Cumhuriyet Başsavcısı'nın RP'yi kapattırmak
için açtığı davada Türkıye'de demokrasi sınav ve-
recek; Cumhuriyet ilkelerinin işleyip işlemediği, çok
partili yaşama izin verilip verilmediği kanıtlanmış
olacak!.."
Hepsi de birer demokrasi kahramanı!..
Daha düne dek "Demokrasi bizim için şeriata gi-
den araçtır" diyen takkeli liboşlar, numaracı cum-
huriyetçilerle birlikte kol kola girip akıllannca 'de-
mokrasicilik' oynuyorlar...
Sevsinlersizi!..
Dün sabah RP'nin yayın organı 'Milli Gazefe'nin
manşetine baktım:
"Hak galip gelecek!"
Acaba 'hak' nasıl 'galip' gelecek? Galibiyet 'kan-
lı' mı yoksa 'kansız' mı olacak?
Muhteremler daha düne dek Susuriuk çeteleri
için "fasa fiso", 'Sürekli Aydınlıkİçin BirDakika Ka-
ranlık' eylemlerine katılanlan "gulu gulu dansı" ve
"mum söndü" yakıştırmalanyla aşağılarken akıllan
neredeydi?
Hele Oğuzhan Asiltürk ün şu açıklamasına ne
demeli:
"Anayasa Mahkemesi'nde RP'yı değil, demokra-
siyi savunacağız!"
DEP milletvekilleri TBMM'den polisçe yaka paça
gözaltına alınırken siz neredeydiniz, söyler misiniz?
Öyle yağma yok, demokrasi sizin babanızın ta-
pulu malıdegil!..
işinize geldiğinde demokrasi, gelmediğinde 'gu-
lu gulu dansı' öyle mi?
Siz Türkiye'yi bir Iran, Afganistan yapamayacak-
sınız, demokratik güçler, halkın bilinci buna izin ver-
meyecektir...
•••
Yargılanan tarihi Refah savunuyormuş; Refah, Ba-
tılı birtercih yapmış olan Türkiye'de, demokratikleş-
mede ve sosyal hukuk devletinin kanrtlanmasında
en müstesna yeri almış!..
Breh! Breh!
Takkeli ve takkesiz liboşlann tümü akıllı, halk ise
ahmak!..
Bakın neler yazryoıian
"Refah Partisi'ne yönelik suçlamalar üç konuda
özellikle yoğunlaşıyor. Bunlardan birincisi imam-
hatip okullan. RP'nin bu okullara sahip çıktığı vur-
gulanıyor. Ve ne gariptirkı Cumhuriyet Türkiyesi'nin
doğrudan kendisine ait olan bu okuliar 'terör yuva-
sı' olarak gösterilmek isteniyor. Ikinci suçlama ba-
şörtüsü konusunda. Suç gösterilmek istenen şey
yine RP'nin başörtülü hanımlann okula gitmesini,
devlet daırelerinde serbestçe çalışmasını savun-
ması. Partiye yönelik diğer bir suçlama da Erba-
kan'ın başbakanlığı esnasında Cumhuriyet döne-
minde yetişen din adamlanna iftaryemeği verme-
si.
Dikkat edilirse bunlann tamamıda Türkiye'yi ken-
di köklerinden koparmaya yönelik birzihniyetin ya-
pabileceği suçlamalardır. Okuyuculanmızın bildb
ğinden kuşkumuz yok, ama yine de bu sözde suç
isnatlannı geçmişte bir şeref olarak değeriendiren
ecdadımızı hatıriatmak istedik."
Yukandaki satırlan da 'Milli Gazete'öen aldım...
Bu satırtarda bir Osmanlı özlemi, bir şeriat devle-
ti kumna tutkusu yok mu?
Laik, demokratik Cumhuriyete düşman olan dü-
şünce 'tarikat şeyhleri'ne alkış, Cumhuriyet dev-
rimlerine kafa tutuyor...
Diyorlar ki:
"Günümüzün 70 yılında ne oldu? Koskoca 70 yı-
la devlet olarak Kocatepe Camii'nden başka sığ-
dırdığımız ne var? Bir de inançlara baskı üstüne
baskı!...
Inanıyoruz ki bugün tarih yargılanıyor. Savunan
Refah!
Budava 'Yenıden Büyük Türkiye Sevdasryla', 'Uy-
du Türkiye' kokuşmuşluğunun karşı karşıya geldi-
ği dava!"
1923 Devrimi padişahın egemenliğini, ulusun
egemenliğine dönüştürdü; Mustafa Kemal Ata-
türk ve arkadaşları canlan ve kanlanyla kurduklan
laik, demokratik Cumhuriyetle uygariığın ve çağ-
daşlığın yolunu açtı...
Şeriatçılar, 70 yıldır çağdaş Cumhuriyete bu yüz-
den kin ve öfke duyuyoriaıi..
• • •
Camileri RP'nin 'siyasi merkezi' yapanlann;
Iran'dan, Afganistan'dan, Pakıstan'dan 'mollalan'
Türkiye'ye getirip 'cihat hazıriığı'nöa bulunanlann
bugünlerde "Demokrasiyi savunuyonjz" demeleri-
nehiçşaşırmıyoruz...
Çünkü takke düşmüş kel göriinmüştür!..
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ne
diyor:
"Laik demokratik Cumhuriyeti koruyorum!.."
Bugüne dek demokrasiyi 'şeriata giden yol' ola-
rak gören RP'nin topluma 'demokrasidersi' verme-
ye hakkı yoktur...
Bir hukuk devletinde domokrasiyi ortadan kaldır-
maya çalışanlann numaralan artık ortaya çıkmıştır...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
IRMIKI AYDIN ENGİN C A G D A S Y A Y I N L A R
Nasıl başlık ama?
Sorumlusu ben değilim. Bu
garip matematikformülünü sıze,
dünkü Cumhuriyet'te bizim La-
le Sanibrahimoğlu okuttu.
Cumhuriyet'ln Ankara Büro-
su'nun dış politika komutanı La-
le Sanibrahimoğlu...
Medya kalemşörlerinin Fran-
sa'nın koltuk değneği ile Türki-
ye'nin tıkanmış gibi görünen Av-
rupa yolunun açıldığı müjdele-
riyle pembe dış politika tabloları
boyadıklan günlerde, Cumhuri-
yef'in habennin başlığı, haberın
içinı okumayı bile gereksız kıla-
cakaçıklıktaydı: "Türkiye'nin Av-
rupa yolu tıkalı."
Bizim Lale Sarııbrahımoğ-
lu'nun iki önemli kusuru vardır.
Birincisi, adı. Yazıişlerine kök
söktürür. Düşünün Şili'ye gidıp
bir haber yollasa, haberın başı-
na "Lale Sanibrahimoğlu Santi-
ago de Chili'den bildinyor" di-
ye yazacaksınız ve böylece ha-
bere aynlan yerın yarısını doldur-
muş olacaksınız. Kızcağız kusu-
runun farkında. O yüzden Lale-
15 lveGB+
zar olan adını Lale diye kısalttı
ama nafile. o soyadı öyle kaldık-
ça...
Sanıbrahimoğlu'nun ikinci ku-
suru bıldığıni ıyi bilmesi; iyi bildi-
ğini oturup haberleştireceğine
bir kez daha "check" etmekten,
doğrulatmaktan bıkıp usanma-
ması.
• • •
Ortak Pazardan başlayıp Av-
rupa Topluluğu'na, oradan da
Avrvpa Bıriiği'ne kadar uzanan
sureci Avrupa Bırleşık Devletle-
ri'nden bir önceki adım oiarak ni-
telemek hiç de yanlış değil.
Uzakdoğu'da Japonya'nın,
uzakbatıda Amerika Birleşik
Devletlen'nin ekonomik-sıyasal
güçlerinin karşısında parça bu-
çuk birAvrupa'nın değıl, federa-
tif ya da konfederatif bir çatı al-
tında tek bir devlete dönüşmüş
Avrupa Birleşik Devletleri ile kar-
şı konulabıleceğı, rekabetin acı-
masız koşullannda ancak böyle
ayakta kalınabileceği 2. Dünya
Savaşı sonrasından bu yana Av-
rupa'nın siyasal ve ekonomik
önderlerinin iyi bildikleri bir ger-
çek.
Türkiye de bu trene binmek is-
tedi. Yüzde 100'lere varan bir
enflasy<jpun henüz bir gündelik
yaşam gerçeğine dönüşmedıği,
Batı Avrupa'nın yabancı işgücü
açlığını henüz yakıcı duymadığı
6O'lı yıllarda bu isteğe yeşil ışık
da yakıldı. 70'li yıllarda ışık "sa-
n"ya, 90'larda ise "kırmızı"ya
döndürülüverdi. Bugünlerde ise
anlaşılan trafik ışığı tümüyle sön-
dürüldü. Artık öyle bir kavşak
yok. En azından uzunca, ne za-
man olduğu bılınemeyecek ka-
dar uzun bir süre ıçın öyle bir
kavşak yok.
Fransa'nın Avrupa öndertiğini
Almanya ile en azından paylaş-
mak kararlılığının bir yansısı ola-
rak icat ettiğı Avrupa Konferan-
sı'yla ilgili olarak günlerdir med-
yamızda bir dış politika basansı
olarak sunulan "Almanya'nın di-
rencı kmldı. Türkiye konferansa
davetedildi. Avrupa Birliği'ne gi-
den tıkanmış yol açılıyor" ha-
berieri kendi cebine öksürmek-
ten öte ciddı bir anlam taşımryor.
Taaa Çiller dönemınden bu
yanaAvrupaTopluluğu ile herdi-
yalog sonrasında "Girdik, giriyo-
ruz" masallananlatmakalışkan-
lık oldu. Bu tür (yanıltıcı) haber-
lerin UEFA karşılaşmalannda bir
Avrupa takımını yenince tribün-
lerden yükselen "Avrupa, Avru-
pa duy sesimizi, duyduğun Türk-
lerin ayak sesleri" nakaratı ka-
dar ciddıyeti ve önemi var.
Başlığa dönersek: 15 Avrupa
ülkesi, 11 aday ülkenin katılaca-
ğı Avrupa Konferansı'na Türkiye
de davet edilıyor Fransa bunu
Almanya'ya rağmen bir iş becer-
menin kanrtı olarak tezgâhlama
çabasında. Almanya emrivakiye
duyduğu öfkeyi saklamaksızın,
"Iyi peki, katılsın bakalım. Nasıl
olsa bu konferanstan dişe do-
kunur bir sonuç çıkmayacak"
rahatlığında. Türkiye ise bunu
"diplomatik birzafer" kılrfi ile bir
ıç politika malzemesi olarak sun-
ma hesabında.
Sonuçta "15+11 + 1" for-
mülünün sonundakı "1" Türki-
ye anlamına geliyor. Diplomatik
olmayan bir anlatımla, Avrupa
Birliği'nde Türkiye dışkapının
mandalı mertebesine yakın bir
konumlanmayla yetinmek zo-
runda. Başlıktaki "GB+"fomnü-
lü ise önümüzdeki günlerde kar-
şılacağımız oyalamalara işaret
etmekte. "gümrük biriiği (GB) ile
yetinin, üstüne belki + işaretı ile
anlatılan bir iki bahşiş ekleriz"
demenin nazikçesinden ibaret.
Yıllar önce Avrupa Toplulu-
ğu'nun Türkiye'ye bakışını "On-
lar ortak, biz pazar" dıyeözetle-
yenlen bir kez daha anmak yan-
lış mı?
ÇAĞINIH TANIĞI ÜÇ YAZAR
2. BASI
250 00011.
KUBİIAYOLATIVETABİKAT
KAMPIARI
3. BASI
350 000 Tl
SANCILI YILLAR KUJATILMIJ
SOUKLAR
4. BASI
3O0 00OT1.
KUZU POSTUNDA KURT
2. BASI
«OOOOTL
ZAMBAK SANA DA BULA$T1 KAN
2 BASI
«a ooo n.
DİN IARONUNUN KAZLARI
450 000 Tl
A$IK KADINLAR SOKAĞI
«O0O0TI
ŞERİAT PAZARI50OOOOTL
Cumhunyet Krtap Kulûbü Çağ Pazariama A.Ş Tûrkocağı Cad.
No 39/41 (34334)Cağaioğlu-lstanbul Tet:512 05 05 Posta çekı no:666322