Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 1997 PERŞEMBE
10 BAŞSAVCI SAVAŞ'IN SOZLU AÇIKLAMASININ TAM METNI
'En uygımuyasalarıuygulamak'
/
kı nedenle: birincisi, maddede ge-
çen "kapatılmalan" sözcüğû kapat-
ma nedenlenni değıl. partilerin ka-
patılmasi ve usulüne ılışkın esaslan
ıfade etmektedır. Nıtekim, anayasa-
da yetennce açıklıkla belirtılmeyen ve daha
çok usule ılişkın bu esaslar Siyası Partıler
Kanunu'nda "siyasi partilerin kapaülması"
başlığı altında (beşıncı kısım) düzenlenmış-
tir. Kapatma nedenlen ıse. "siyasi partiiere
ilişkin yasaklar" başlıgı altında dördüncü kı-
sımda yer almıştır. Yasaklar konusu. önemi
dolayısıyla. bızzat anayasa koyucu tarafın-
dan düzenlenmıştır.
Istanbul Cnıversıtesi Hukuk Fakültesi de-
ğeriı öğretım üyelennden Doç. Dr. Oktay Uy-
gun tarafından düzenienen ve mahkemeniz-
de gorülmekte olan "Demokratik Kitle Par-
tisi"nin kapatılması dosyasında me\cut gö-
rüş bıldiıme ve yazısının 3. sahıfesınde. bu
husustakı görüşümüzün yerinde olduğu açık
\e net biçimde v urgulanmaktadır.
b) Anavasalanmızda benzer bir hüküm ol-
masma rağmen Federal Alman Anayasa
Mahkemest. konuyu şu şekılde karara bağla-
mıştır;
(Anayasa'nın 21. maddesınin ikınci fikra-
smın. aynı maddenın 3. fıkrasına göre, bir
Tıili". tatbikat kanunun -yanı Federal Parti-
ler Kanunun- v az'mdan önce. doğrudan doğ-
ruva tatbık edılecek bir kanun olmadığı hak-
kında. KPD'nın ıtırazı mesnetsizdır. •
Federal Anayasa Mahkemesf nin 23 Ekim
1952'de. daha önce karar verdığı gibı: her ne
kadar 3 fıkrada. Federal Kanunlarla -daha
yakından bir tan/im tara'" öngörülmüş ıse
de. anayasanın 21. maddesinın 2. fıkrasının
vazıının larıhçesi. Partiler Kanunu'nun çıka-
rılmasından önce, yıkıcı gruplara karşı bir
müdahale zaruretının. parlamento müzakere-
lerınde nazarı ıtıbara alındığını göstermekte-
dır. Zaten anavasanın 21. maddesinin objek-
tıf anlamının tetkikı de başka bir netıce ver-
memektedır -Karann bu kısmı içın bakınız,
adı geçen eser. s 50-).
6- Ana\ asamızın 90 maddesınin son fık-
rasında "usulüne göre yürüıiüğe konulmuş
milletlerarası antlaşmalar kanun hükmünde-
dir. Bunlar hakkında anayasaya aykınhk id-
diası ile Anayasa Mahkemcsi'ne başvurula-
maz" lıükmune \er venlmıştır -\ncak;
a) Türkiye'nın ımzaladığı hıçbır milletle-
raraM sözle^mede. dın duvgulannı sömüre-
rek sı>asal çıkar sağlamaya yönelık propa-
ganda vapmava veya laikliğe aykın amaçlar
ıçin örgütlenme>e ızın \eren veya bu amaç-
la taalıvct gösteren partilerin kapatılamaya-
caöına ılışkın hıçbır hüküm bulunmamakta-
dır
b) 19 Mart 1954 gün \e 8662 sayılı Resmı
Gazete'de yayınlanan " İnsan Haklannı ve
Ana hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi ve bu-
na ek protokolün tasdiki hakkında kanun"
ıle. Türkıye
u
Hiçkimsenineğitim hakkından
mahr um bırakılamavacağı. bu hakkın. velile-
rin kendi dinivefelsefiinançlandoğrultusun-
da Mjrilmesinin temini haklanna Devletlerin
saygıduyacağTnı belırten Avrupa İnsan Hak-
lan Sözleşımesı'ne Ek 1 No'lu Protokolün 2.
maddesıne. anılan Sözleşme ve Ek Protoko-
lün kubulüne daır 10 Mart 1954 tanh ve 6366
sayılı Kanunun 3. maddesinde kayıtlı; ''Pro-
tokolün 2. maddesinin 3 Mart 1924 tarihli \e
430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nda ya-
alj hükümleri ektilemeyecegini'' içeren bir
çekince kovmu^tur
c) Esasen. milletlerarası antlaşmalar usu-
lüne göre yürürlüğe konulmuşsa "kanun"
hükmündedır. Ama yıne de bir
4
*kanun
1
'dur.
Dığer kanunlardan farkı, anayasaya aykınlı-
ğının iddıa edilememesidır. Yoksa. TB-
MM'nın serbestçe kanun yapma hakkı elın-
den alınmb değıldir. A\Tupa insan Haklan
Mahkemesı. elbette ımzaladığımız sözleşme
hükümlerıne göre karar verecektir. Türk hâ-
kımı ıse. daıma Türk kanunlanna göre karar
v ermek zorundadır. Başka bir deyışle, millet-
lerarası sözleşmenin yürürlüğe girmesinden
sonra. Türk kanun koyucusu bu sözleşme
hükümlenv le çelişen yenı bir kanun yürürlü-
ğe kov arsa. uygulanacak olan sonrakı kanun-
dur.
Prof. Dr. Fanık Erem bu konuda şöyle di-
yor:
(Sözleşme hükumierinınmıllikanunlar gi-
bı mahkemelerce uygulanması gerekli bulu-
nacak. fakat mıllı kanunlarla çatışma halın-
de. çozüm şeklı tercıh esasına göre değıl, her-
hangi ıki kanunun çatışmasındaki kurallara
baglı olacaktır).
Mılletlerarasi sözieşmelere, bazı mahkeme
kararlannda olduğu gıbı, ana>asamızda ya-
zılı olmayan öncelik ve üstünlük tanımak,
ılerıde bızı ıçınden çıkılması ımkânsız kar-
maşık sorunlarla karşı karşıya bırakabilir.
Şövlekı:
Türkjye. değışık ülkelerle bir araya gelip,
daha önce imzaladığı sözleşmelerle çelışik
hükümler taşıyan yenı bir sözleşmeyı yürür-
lüğe koyarsa ne şekılde hareket edecektir?
Mesela Arap ülkelemle bir araya gelıp
"Müslüman olan kişiler arasında evlenme,
boşanma. aralanndaki davalarda tanık din-
leme \oya bir Müslümanın diğer Müslüma-
na karşı işlediği adam öldürme ve hırsızlık
suçlannda şeriat kanunlan uygulanacaktır"
şeklınde sözleşme ımzalasa. TBMM de bu
sözleşme\ı onaylasa; Anayasa'ya aykınlığı
ıddıa edılemeyeceğme göre, Türkıye Cum-
humetı bir daha çağdaş hukuka dönecek ye-
nı bir yasa v apamayacak mı?
Hâkımlenmız ıçın en güzel ve Anayasa'ya
uygun yol, değışınceye kadar kendi yasalan-
mızı aynen uygulamaktan geçer.
RP'nın "ön savunma"sında sözü edılen as-
lında partilerının kapatılmasına dayanak ya-
pılabılecek hıçbırhüküm içermeyen "Kişisel
ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleş-
me" 23 Mart 1976da. "Her türlü ırk aynm-
cılığının kaldırılması hakkında uluslararası
sözleşme4 Ocak 1969'da, "Avrupa İnsan Hak-
lan Sözleşmesi" 3 Eylül 1953'te, "Avrupa
Sos>alŞartı'"26Şuba't 1965'te,"AvrupaSos-
jal Güvenlik Sözleşmesi" 13 Ağustos
"l976'da, vanı 2820 savılı Siyası Partiler Ka-
nunumuzun 22.4.1983 tarihınde yürürlüğe
girmesinden çok önce yürürlüğe gırmişlerdi.
Kanun hükmünde olmaya devam eden bu
£özle:>melenn. Sıyası Partiler Kanunumuza
aykın duşen hükümlerini hâkimlerimiz uygu-
layamaz SoyeM Panıler Kanunumuzu gözö-
nünde tutmaksızını Avrupa İnsan Haklan
TA. ürkiye'nin ımzaladığı hiçbjr milletlerarası sözleşmede, din duygulannı sömürerek siyasal çıkar sağlamaya
yönelik propaganda yapmaya veya laikliğe aykın amaçlar için örgütlenmeye izin veren veya bu amaçla faaliyet
gösteren partilerin kapatılamayacağına ilişkin hiçbir hüküm bulunmamaktadır.
Sözleşmesi'ni uygulamaya yetkili hâkimler,
Avrupa insan HakJan Komisyonu ve Diva-
nında göre\ yapan hâkimlerdir.
7- -Demokrasilerde siyasi partüeri mahke-
meler değiL o> vermeverek halk kapaür" gö-
rüşünün dayanaklannı ne anayasamızda. ne
Siyasi Partiler Kanunumuzda, ne çağdaş de-
mokratık ülke anayasalannda. ne milletlera-
rası antlaşmalarda ve ne de bugüne kadarkı
hukuk uygulamalannda bulmak mümkün-
dür.
Bu konuda esas hakkındakı mütalaamızda
yazdıklanmıza ek olarak şu hatırlatmaları
yapmak istiyoruz:
a) 1997 yılı içinde Ispanya'da Hern Bata-
suna'nın (HB) partisinin kapatılması için da-
va açılmış ve bu dava halen devam etmekte-
dır.
Bu davanın seyri, başsavcılığımca devam-
lı takip edilmektedir. Dışişleri Bakanlığımı-
zın Avrupa Daıresi Başkanlığı'nca Başsavcı-
lığıma gönderilen 7.11.1997 tarihli faksla şu
bılgi verilmiştir:
(Herri Batasuna'nm partisinin kapatılma-
sı davasının 30.10.1997 günü yapılan duruş-
masında savcı Jose Maria Luzon. konuyla il-
gıli olarak raporunu mahkemeye sunmuştur.
Raporda özetle. Hern Batasuna'nm kendisi-
ne televizyonda tahsis edilmış olan seçim
propagandası kuşağını. aynlıkçı terör örgü-
tünün "sarkastik bir yaklaşımla demokratik
olarak nitelediğj" ancak "Ud yûzlü ve yanılt-
ma\a yönelik" olduğu vurgulanan "banşÖDe-
risi''nın duyurulmasına hasretmekle ETA'nın
sözcülüğünü yaptığı ve bu bakımdan HB
Başkanlık Divanı üyelerinın "silahlı çete ile
işbuüği''suçunu işlediği ceza kanunun 576' 1.
maddesi uyannca 8'er yıl ağır hapis cezası-
na mahlcûm edilmeleri gerektiğıni yınelemiş-
tir.
b) Fransa'da 10 Ocak 1936 yasası geregin-
ce ırk ayrımı yapan, anavatanından dolayı ki-
şi ve gruplara kin ve nefret güden, toprak bü-
tünlüğüne karşı tutum sergileyen cumhun-
yete karşı olan ve ırk ayrımı politikası güden
siyasi partiler yasaklanıyor.
Portekiz Anayasası'na göre siyasi partiler
"milli" ve "dtai" sembolleri çağnştıran amb-
lemler kullanamıyorlar. Portekiz Anayasası,
isim ya da programlan itibanyla yöresel ni-
telik taşıyan partileri de yasaklıyor. Aynı şe-
kılde faşist ve paramiliter partiiere de izin ve-
rilmiyor.
Hollarıda'da ise özellikle küçük partiiere
yönelik çok ciddi engellemeler uygulanıyor.
Bu konuda önemlı kısıtlama yetkilerine sa-
hıp yürütme organı, bir partiyi "aşın" olarak
ilan edip \iiksek mahkeme kararrna bile ge-
rek kalmaksızın kapatabiliyor. 1977 yılında
sağcı Hollanda Halkının Birliği Partisi bu ge-
rekçelerle kapatıldı. Italya'da ise faşist parti-
ler Almanya'daki gibi yasak kapsamına giri-
yor. Bunun dışında KJZII Tugaylar örneğınde
olduğu gibi teröorizme bulaşmış partileri de
yasadışı olarak nitelendirip yasaklıyor. Nok-
taDergisi, 12 Ekim 1997)
c) Bu konuda deneyimli diplomat ve poli-
tikacımız Kâmran tnan, şunlan söylüyor:
"Almaırya'da yakın bir geçmişe kadar komü-
nist parti kurulamıyordu. Bu uvgulama da-
ha sonra kaJkn, ama faşist parti hâlâ kurula-
mıvor. Çünkü Almama'nın yaşadığı bir tec-
riibesi var. Her milletin kendi tarihinden ka\-
naklanan tehdit ve tehlikeleri var. Bu yüzden
tedbirini alryor. Ojsa Türkiye'de demokrasi
sınırsızlık olarak algılanı\or. Bu bir kültür ve
ekonomik güç meselesidir. Dikkat edilirse sağ-
lıklı demokrasinin işlediği ülkelerde, fert ba-
şına minimum gelir 10 bin dolar ve yukanst-
dır. 2500 dolara bundan daha ivi demokrasi
bulamazsııuz. A\nca Türkiye"de demokrasi
henüz çok genç. Şunu da unutmamak lazım,
Ban ülkclcrinin çoğunun cogralŞası ve strate-
jik konumu Türkiye'yle çok farklı. Onlann
demokrasilerini direk tehdit eden yakın kom-
şulan yok. Oysa bizim bütün komşularunız
ülkemizde demokrasi ve hürriyetlerin mevcu-
diyetinden rahatsız oluyor. Üstelik onu yık-
mak ve istikrarsızlığa götüraıek için de elle-
rinden ne gelirse yapıyorlar. Siz Avrupa'nın
damında -ls>eç'te- oturacaksmız, sonra her-
kes benim gibi olsun diyeceksiniz. Gelsinler
burada bir sene otursunlar da uygulasınlar
bakahm". (Nokta Dergısı, 12 Ekim 1997-)
Siyası Partiler konusunda en değerli araş-
tırmalan yapmış olan Maurice Duverger,
(Nüfusun büyük çoğunluğunun cahil, geri
kalmış, okumaz-yazmaz olduğu feodal ta-
nmcı bir ülkede çok partilı serbest seçimli
Batılı bir sistemin hiçbir anlamı yoktur. Bu
yapmacılık dekor arkasrnda büyük mülk sa-
hipleri ve geleneksel şefler ipleri çekecek ve
eski yapılar sürüp gidecektir. Demokrasiyi
kurmazdan önce bunun şartlannı yaratmak
gerekir.-Diktatörlük Üstüne, s.72-)
Tüm olumsuz şartlara rağmen Duverger'i
utandınrcasına demokrasi tecrübemize başa-
nyla devam etmekteyiz. Ama onu yaşatmak
için, gelişmiş Batı ülkelerine göre daha çok
özen göstermeliyiz. Sosyal gerçeklere ters
düşen bir yargı saygınlık kazanmaz.
d) 13 yıl aralıksız Federal Almanya Baş-
savcıhğı'nı yapmış Prof. Dr. Kurt Reb-
mann'ın sorduğum bir soruya verdiği cevap:
(Almanya'da bir siyasi parti olsaydı ve bu
siyasi parti Doğu Almanya ile Batı Alman-
ya'nın birbırinden aynlması yolunda faali-
yette bulunsaydı, kesinlikle boyle bir siyasi
parti yasaklanırdı ülkemde. Çünkü anayasa-
mız uyannca Almanya, Doğu ve Batı Alman-
ya'dan oluşmaktadır ve böyle bir çaba anaya-
saya aykın olarak değerlendirilırdi. - Hukuk
Devietinde Terör ve Orgütlü Suçla Mücade-
le, 1995-S.81)
e) Yasalan partiiere karşı hükümetlere ge-
niş yetki verdiği için parti kapatmayan ülke-
ler de vardır. Vural Savaş ile Sadık MoDamah-
mutoğlu tarafından yazılan "CMUK Yoru-
mu" adlı eserde (s.l 164) ve aynntılan 21
Ekim 1993 tarihli Sabah gazetesinde de, In-
gıltere'de Sinn Feın Partısı"ne karşı alınan
önlemler şöyle açıklanıyor:
(Ingiltere hükümeti, 1988 yılında koydu-
ğu yasaklamanın gerekçesi olarak, radyo ve
televizyonlarda söz söyleme ftrsatının terör
örgütlerini cesaretlendirdiğini ve teşvik etti-
ğini ileri sürmüş. onlan bu kolay propagan-
da aracından mahrum etmek gerektiğıni be-
lirtmişti.
Yayınlanan listede adı yer alan paramiliter
ve terör örgütlerini destekleyen ya da kişile-
ri böyle bir destek vermeye çağıran her türlü
ifadenin yayınlanması yasaklanıyordu, aynı
zamanda. bu tür örgütleri herhangi bir sıfat-
la temsil ettiği bilinen kişilerin sadece terör
değil başka her konudaki görüşlerini de rad-
yo ve televizyonla aktarmak yasaktı aynı ya-
saya göre. Bu ikinci nokta, Ingiltere örneği
açısından çok önemli, çünkü;
1. Sinn Fein gibi. IRA'yla bağlantılı oldu-
ğu bilinen ama gene de yasal bir partinin sa-
dece terör değıl, başka her konuda açıklama
yapması engelleniyor. Örneğin bu parti, ka-
dın haklan. posta hizmetlen ya da eğitım gi-
bi konularda da radyo ve televizyonda tem-
silcilerini konuşturamıyor. Demokratik açı-
dan en tartışmalı uygulama bu. Gözlemcile-
re göre, bu parti yasadışı ilan edilerek kapa-
tılmalı ya da kapatılamıyorsa o zaman her
konuda konuşma hakkı olmalı ve bu çelişki
293 89 78
iiczihc Ara;
jaat UcKuzjııırbı
KE?iT OYL^CLLARI
246 35 89 247 36 34
Terence McNally
MARİA
ÖZGÜN MÜZİIC..CEM İDİZ S S h o İ ) ' " ' * * * I »cr . ^ Ken,« *nT O , B,r, ,e
YONETEN...HAKAN ALTINER CumorleJİ 15.00-21.00 I Cev.: Uetımei Bj/dır. Vıldız Kcnler
TIYATRO Paior 15.00 ^ I 7-a-î4-15-20-22-Kas>!n Saal 21.00
. Efe Sanatevi Bahçeler Sok. No. 20 Mecidiyeköy
B A K I S Tet: 212 94 82 Bıletler GısereVAKKORAMALAR
Maltopt SRAftpHAUS
Isrıir
249 01 56 16 3CM8 45-2' 15 Cu"ia C l«sı 23 45
2 60 30 11 3CM4 00-16 30-19 00-21 X
419 44 92 12 15-14 30-1
483 9100 12 15-14 30-1
459 03 11 11 45-14 00-16 3O-1B 45-21 00
2440305 12 30-1500-1 ~
.__._ Î14 09 26 13 30-16 00-1
Trifcon SAIUT 32100 06 13 00-15 30-1
S»mswi SAUUOCIHEMA 230 68 30 1145-14 15-16 45-18 45-2100
3019 0O21 X
00-1915-21 30
45-1900-21 15
00
ARESA T C V
SALİH ACAR
AYŞE YALTIRIM
Resim Sergisi
6-26 Kasım'97
Ignp Sok No 24
Fenerbahye - Tel 345 11 62
EIHflMHRUSİIITEIIEIISI
NİLGÜN BİLGE
Heykel Sergisi
8-20 Kasım'97
Pa» g M Itanç hergün 1100-19 00 irası açknr
isöUalM Elom'aPasaıı^ ?KK ;D 203
Bevodlıı-lslanbul Tet'aı :21?);4515Û3
-«-14-15-20-22-Kasım Saal 21.00
9-i5KasımSaatl5.0O
Nutuk un Okunusunun
70. Yılı Nedenıyle
Mustafa Kemal Atatiirk
NUTUK
Yorumlayan
Musfik KENTER
'•:•'3-21-27-29 Ka5in>Saal2-.M
23KasmSaaH5.00
IRf;r.«s,onljfını;. I.1ASTER ,• VISA I
Kartlaıı ıle yaplıtalrlııstnı: I
Paulo Coelho - Mevlana
vsneten Mehmet Ulusoy
Oyna/anlar Genco Erkal -
Tülay Günal Çimenser -
Emre Kıaay
M. Karaca Tıyatrosu'nda
21 Kasım'dan başlayarak
YalnıziSOyun
Cuma. Cj"nart«ı, Pazar 20 30
Tel (0-212)252 59 35
Hadi Çam.ın
YEDİTEPE
OYUNCULARI
GALERI ZINDAN
EMİN NACİ AKKUYU
Resim Sergisi
03 -23 KASIM 1997
Ragıpgütnüşpab cod. Sndanhan 34460 Emınonü-ishx4>ul-TÜRKrYE
Kültür Sanat
ilanlarınız için:
293 89 78 (3 hat)
SANAT OALKRİSİ
Koray ARİŞ
Arzu BAŞARAN
İsmet DOĞAN
Tayfun ERDOĞMUŞ
Balkan Naci İSLİMYELİ
Murat MOROVA
Uğur SEYREK
Yavuz TANYELİ
Esat TEKAND
"PARAVANLAR"
13 Kasırr'97-3 Ocak'98
Abdı Ipekçı Cd 18/2 Nı,anta;ı Tel (0212| 241 21 83
PARO
ATÖLYESİ
Eğitim kurslarına
başlamıştır
So^Ba§vuru:5 II 1997
f 00-24 OCara<ıTel 316 «7
10
PeterShaffer 100OYUN
tM Şakir Gürzumar
SON 20 OYUN
Avnı Dıllıgıl
Yılın En İyi Yapımı
Yaşam'97
Yılın Oyunu Ödüllü
Perşembe 21.00 (Indınmlı)
Cuma - Cumartesı 21.00
Paznr 15.30
HADİ ÇAMAN TIYATROSl
Tel: 225 71 98 Nisantası
•."• •."• •."• •."• :"• "."• Î > •."• •."•
Kültür
Sanat
ilanlannız için:
293 89 78
(3 hat)
SEZEDEVRESResim Sergisi
72 -30 Kasım'97
ADTİ6AN
ŞAKAYIK SOKAK NO- 54/1
NIŞANTAŞI / TEl 247 90 81
I ISTANBUL BUYUKŞEHIR BEIİDIYESI ı
HARBIYE MUHS1N ERTUGRUL SAHNESI 0 2 1 2 2 4 0 7 7 2 0
KUYRUKLUYILDEA1T1NDA AH KARAGOT^VAH KAKAGÖZ
KADIKOV H A I D U N TANER SAHNESI : 0 2 1 6 3 4 9 04 63
HUZUR BUSKUVİ ADAM ıçocu» OTUNU)
n "•«» 1 ««»• IJK
\ t; 13-14-15.1SOSJM
»SBrEBıEO»
Uft UZUNATA^AN
G A Z I O S M A N P A S A 5 A H N E S I 0 2 1 2 5 7 8 6 0 6 7
DIGERLERİNİN ACH ALI KÖÇUK NA5RETTİN (ÇO)
t;H14-H.-İMSM
HflRBIYECEPTIYATROSU : 0 2 1 2 2 4 0 77 20
EVULIK
'UNGUNLEBI SAL1 20 30 CARŞAM6* 15JB-20 30 PERŞEMBE: 20.30
CUHJ 2030 CTESI 11DC-1500-2030 PAZAB: 11.0O-15O0-18 30
BİLET SATIŞ YERLERİ: SEHIR TİYATROLARI GIŞELERI VE
KADIKÖY HALDUN TANER IMERKEZ GISESII
İSTANBUL FİLARMONİ DERNEĞİ KONSERLERİ
( BEAUX ARTS TRIO
M. PRESSLER
1. KAVAFIAN
P. WILEY
1
1 Beethoven Programı
1 Atatiirk Kültür
B Merkezi'nde
• 13Kasıml997
1 Perşembe Saat: 19.00
Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası
ve BEAUX ARTS TRIO
Şef:
Tadeusz Strugala
1TEKFEN HOLDİNG ^ ^
A.Ş.'nin katkılanvla . I B H
1• Atatürk Kültür
1 Merkezi'nde
14KasımCumaSaat:19.00
15 Kasım Cumartesi Saat: 11.00
PATIKA
YCLLAKDfiNSfl
P&TIK.ALAK V«Rı"
Soner
Olgun
Her Perşembe, Cuma
Cumartesi
Rezervasyo-.
260 96 53-260 72 61
iraza'ina'dç
21.00-24.00
arası
TörlcSaoatMSziği
Fasıl'ı
Gazelea Erol Demek Sok
No15M Beyoğlu-ISTANBUL
Rez.: (0212) 252 47 67
(Atlas Sıneması Çıkışı)
ortadan kaldınlmalı.
2. Yukanda özetlenen durum yayın yasa-
ğının doğrudan IRA terör örgütüyle ilgisi ol-
madığını, tersine, onun siyasi kanadı sayılan
yasal bir partinin demokratik şekilde işleme-
sini engellemeye yönelik olduğunu akla ge-
tinyor. Yasağın çıkmasından sonraki ilk yıl
ıçınde. medyada bu partiyle yapılan dolaylı
söyleşilerin oranı yüide 63 azaldı. Daha son-
raki yıllarda da iyice genledi. Bunun bir
uzantısı olarak da Kuzey Irlanda ve terörle il-
gili her türlü eleştirel görüş terörii destekle-
mese bile, haber ve belgesel programlardan
silinmeye başladı.
3. Ingiltere'deki uygulamanın bir özelliği,
terörii destekleyen veya terörle bağlantılı olan
kişilerin medyada seslerinin duyulmasına ge-
tirilen yasak. Görüşleri ise. altyazıyla veya
aktörlere seslendırilerek aktanlabiliyor. B-
BC 'dekı bir tartışma programına katkısı böy-
le altyazıyla verilen ve sesi yok edilen Sinn
Fein eski eylemcilerinden \e eskı milletveki-
li Bednadeitte Devlin, bu yasaklamayı kaldırt-
mak için Avrupa İnsan Haklan Mahkeme-
si'ne başvoırdu. Sinn Feın partisi \e tngilte-
re'nin en büyük meslek kuruluşlanndan
Uluslararası Gazeteciler Sendikası da, yasa-
ya karşı hukuki işlemlere başvurmaya hazır-
lanıyor.
Hükümetin görüşü: Terörle ilgilı yayın ya-
sağının beşinci yılında süren tartışmalara ce-
vap veren eski Kuzey trlanda Bakanı ve şim-
diki Kültür Bakanı PeterBrooke, terör örgüt-
leriyle onlann taraftarlannın hâlâ silahlı mü-
cadeleyi ve adam öldürmeyi meşru siyasi
araç olarak gördüğü bir ortamda söz konusu
yayın yasağını kaldırmayı düşünmeyecekle-
rini söyledi. Brooke'a göre, demokratik bir
toplumda, meşru ve yasal siyasi amaçlar için
radyo ve televizyonlan kullanmakla. aynı
araçlan şiddeti ve terörii haklı göstermeye
alet etmek arasında büyük fark bulunduğunu
unutmamak gerekiyor. Brooke, yürürlükteki
yasağın asla sansür sayılamayacağını vurgu-
luyor. Radyo ve televizyon gazetecilerinin,
tıpkı yazılı basındaki meslektaşlan gibi. ay-
nı haklara sahip olduğunu ve terör örgütleri-
nin görüşlerini kamuoyunu bilgilendirmek
üzere aktarmakta hâlâ serbest olduklannı da
kaydetti. Bakan, muhafazakâr hükümet ola-
rak teröristlerin ve yandaşlannm, demokra-
siye saygılı ınsanlarla aynı yayın haklanndan
yararlanmaması gerektıği ilkesinin kamu-
oyunda hâlâ esaslı destek gördüğüne inandık-
lannı belirtiyor.)
f- Alman Anayasa Mahkemesı üyesı. Köhı
Üniversitesı profesörlennden Klaus Stern,
1C Hukuk Fakültesi Mecmuasf nda (Hirş'e
armağan) yayımlanan "Temel Haklann K^-
tn ve Parti Kapatma" adlı makalesinde; (Ana-
yasayı koruma davalan ile ilgililerin tefsiri
bakımından... anayasamızm temel değeri
mevzubahis olmaktadır: Hür demokratik te-
mel düzen, bu düzen bırçok acılâr dölııtec--
rübelerden sonra yüksek ölçüde değerlendi-
nlmiştir. Bunu, basit bir zaman akımı bazen
tehlikeye atarak yere vurabilir de. Anayasa-
nın babalanna (yapıcılanna) da bu tehlike
görünmüştü. Daha Herrenchimseetasansına
ait müzakerelerde şu nokta anlaşılmıştı: "Bu
nokta ihmalkâr olan her demokrasinin. inti-
har etmek tehlikesi>le karşı karşıva olduğu
izahtan varestedir." i
g) Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin
17. maddesinde. sözleşmede öngörülen te-
mel hak ve özgürlüklerin korunması ve de-
mokratik kurumlann serbestçe gerektiği gi-
bi işlenmesı açısından temel bir kural öngö-
rübrıüştür;
"Madde 17 - Bu sözleşme hükümlerindefi
hiçbiri, bir devlete, topluluğa veya kişiye, söz-
leşmede tanınan hak ve özgürlüklerin yoke-
dilmesine veva burada öngörüldüğünden da-
ha geniş ölçüde sınırlandırnıa\a \ önelik bir fa-
aliyete girişim \a da evlemde bulunma hak-
kuiı verir anlamında \orumlanamaz."
Divana göre. 17. madde, birey ve birey
gruplannuı sözleşmeden, hür demokratik dü-
zeni tahrip etmek amacıyla eylemde bulun-
mak hakkı çıkaramayacaklannı belirtmekte-
dir. Bu nedenle, hıç kimse sözleşme hüküm-
lerinden yararlanarak. sözleşmede düzenie-
nen temel hak ve özgürlüklen tahrip edicı ey-
lemlerde bulunamaz.
Aynı şekilde, komisyon da. Alman Anaya-
sa Mahkemesi'nce kapatılan Ahnan Komü-
nist Partisi'nin şikâyetiyle ilgili raporunda -
Manual, s.70 vd.- hür demokratik temel dü-
zeni tahribe yönelik totalıter eğilimlerin hiç-
bir şekilde sözleşmeye dayanamayacaklannı
belirtmiştir. Komısyona göre. Komünist Par-
tisi, anayasada öngörülen yasal yollarla ikti-
dara geleceği kanıtlansa bile, bu partinin ge-
leneksel hedefi olan işçi diktatörlüğü amacı-
nı terkettıği anlamına gelmez. Bir rejim kur-
mak için diktatörlüğe başvurmak sözleşmey-
le bağdaşmayacağı ıçin Alman Komünist
Partisi'nin kuruluş ve işleyişi 17. madde an-
lamında yasak bir faaliyetttır -Dr. Şeref Ünal,
Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi. 1995-.
h) Komünist Partisi'nin kapatılması dava-
sına ilişkin gerekçede, Almanya Anayasa
Mahkemesi şu hususlara dadeginiyor:
-Baö'nın liberal demokrasilerinin. anaya-
sanın 21. maddesinin 2. fikrasına tekabüJ e-
den bir parti >asağuıı kabul etmemleri o hal-
de bir tesadüfdeğildir. Bu, 1919 tarihli Alman
Devleti Anayasası \e o zamanki eyalet anaya-
salan için de vabancı bir müessese idi. Ana-
yasada olduğu gibi, partileri daha henüz te-
minat alnna almamış ve onlan sarahaten ve
hukuken müesseseleştirmemiş anayasa sis-
temlerinde vatandaşlann tahditsiz olarak si-
yasi partiiere iltihak etmeleri serbest bırakıl-
nuş veya hatta bu. -1947 tarihli İtah/an Ana-
yasası'nda olduğu gibi- sarih olarak teminat
alüna ahnmış ve yürurtükte olan devlet niza-
mına bir partinin prensip itibanyla aykın tu-
tumu bile bilenerek göze ahnmışur. Devleteza-
rar \ermenin en aşın hallerinde mesul şahıs-
lara karşı ceza hukukunun müeyyideleri ha-
zu- bulunduruImaktadır. Hür demokratik bir
devlette en iyi garantinin vatandaşlann zihni-
yetlerinde bulunduğu iyimser görüşü. bunun
sebebi olabilir. Serbest seçim hakkı bulundu-
ğundan. devletin düşman partiiere karşı ko-
runması. seçmenlerin ovlannı venmemeleri
şeklinde ifadcsini bulabüir ve bulmalıdır. Böy-
lece onlar. sisteme uvgun bir şekilde. devletin
siyasi iradesinin teşekkülüne istirakten uzak-
laşünlacaklardır".