Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13 KASIM 1997 PERŞEMBE
4 HABERLER
ÖğretmenlenJen
ppotesto
• İsanbul Haber Servisi -
Eğitim-Sen üyesı bir grup
ögretmen, ekonomık ve
sosyal haklannın
iyileştınlmesıyle ilgili
taleplerini içeren metni,
Başbakanlık. Maliye ve
Millı Egitim Bakanhğı'na
fakslayarak protesto eylemi
yaptılar. Eğıtım-Sen,
memurlara 1998 yılı için
verilmesı öngöriilen yuzde
30'luk maaş zamnıının
yetersız olduğu gerekçesıyle
bir dızi eylem programını da
açıkladı.
Çocuk hakları
deklarasyonu
• tstanbul Haber Servisi -
Tetra Pak'ın girişimlenyle
gerçekleştirilen Türkiye l.
Çocuk Meclisı. hazırladığı
deklarasyonu dün Holıday
Inn Oteli'nde açıkiadı. 80
ilden 160 çocuğun iki gün
boyunca yaptıklan
toplantıda çeşith alanlarda
500'ün üzennde madde
belirlendi. Insanlann gızii iş
yapmamasını, rüşvet
almamasını isteyen
çocuklar, "Sedat Bucak
dışandayken neden Eşber
Yağmurdereli'ye ceza
veriliyor" dıye sordular.
mağdurlan
eylemde
• İstanbul Haber Servisi -
Işadamı Asıl Nadir'den
alacaklı Güneş ve Günaydın
gazetesi çalışanlan,
Istanbul, Ankara ve Izmir'de
Asil Nadir'e karşı bugün
telfraf eylemi yapacak. Asil
Nadir'den Alacaklı
Gazetecıler Komıtesi
(ASlLALACA) tarafmdan
yapılan yazılı açıklamada.
eski Güneş ve Günaydın
gazetesinin sahıbi Asil
Nadir'in geçen mayıs aymda
Türkıye'ye geldiğı ve
İstanbul'da kaldığı
Bosphorus Hotel'de yaptığı
basm toplantısında,
kendisinden alacağı bulunan
gazetecilere borcunu ödeme
sözü verdiğı anımsatıldı.
ASÎLALACAK tarafmdan
alınan karar gereğı bugün
Istanbul Sirkecı Büyük
Postane, Ankara
Kavakhdere Postanesi ve
tanır'de Büyük Postane'de
buluşacak alacaklrtar,
Nadir'e telgraf çekerek
alacaklannı isteyecekler.
Göfhan'dan
• Haber Merkea-DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhan,
karikatünst Ah Ulvi'nin
gazetemizde dün
yayımlanan karikatürüne
konu olan açıkJamasıyla
ilgili olarak "Ben Tansu
Çiller'i Atatürk'e
benzetmedım. Bir bayan
olmasından kaynaklanarak,
'Atatürk'ün kurduğu
Türkiye Cumhunyeti'ne
yaraşır bir başkandır'
dedim, o kadar. Sözlerim
basında çarpıtılarak
yansıtıldı. Bundan büyük
üzüntü duydum. Hâşâ,
ağzımdan öyle bır söz bıle
çıkmadı" dedi.
Kısa .Kısa..
• Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nin (TGÇ) tüzük
değişiküği nedeniyle
düzealenen olağanüstü
genel kurulu. çoğunluk
sağlanamadığı için 19
Kasım Çarşamba gününe
erteteodi.
• Marmara üyelerinden
Prof. Dr. Özcan Başkan.
önceki gün kalp krizi
geçirerek yasama
gözlerini yumdu. Başkan
için bugün saat 10.10'da
MÜ Göztepe
Kampusu'nda bır tören
düzenlenecek.
• Medline Mobil Sağlık
Hizmetleri, geçen hafta
batan Eurasis Sağhk
Hizmetleri AŞ'nin
mağdur olan 5 bin 750
uyesine, hiçbir bedel
aİmaksızuı acil doktor ve
ambulans hizmeti verecek.
• Şişli Belediye Başkanı
Gülay Aslıtürk'ün,
belediyede
gerçekleştirdiği iddia
edilen yolsuzluklan
araştırmak üzere
incelemelerde bulunan
Şişli Belediyesi Araştırma
Komisyonu'nun,
raporunuen geç 15
Aralık'a kadar
hazıriayacağı bildirildi.
• tnterporün hazırladığı
rapora göre, dünya
çapında ele geçirilen 80
ton uyuşturucunun. 40
tonunun Türkiye'de ele
geçirildiği bildirildi.
Bakanlar Kurulu'nda oluşturulan komisyon, tüm uygulamalan inceliyor
• •
Ozefleştirnıeler askıdaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-DSPZongu]dak Milletve-
kıli Miimtaz Soysal partisinin
grup toplantısında santral ihale-
leri konusunu gündeme getirir-
ken Başbakan Yardımcısı Bülent
Ecevit"Bakanlar Kurulu içinde
bir komisyon oluşturduk. Bütün
sektörlerle ilgili asil uyguiama ve
yöntemi üıceliyoruz. O zamana
kadar da işlenileri durdurduk"
dedi.
Ecevit, incelemenin santral
ihaleierini içerip içermediği so-
rusuna "Bu genel, hepsini kapsı-
yor. Bu arada bazüanıu özelleş-
tirmek uygun obnavabilir görii-
şü de ortaya çıkabilir. Komisyo-
nun çalışmalannın sonuçlanma-
sıgecikmez" yanıtını verdi.
DSP grubunun basına kapalı
bölümünde söz alan Mümtaz
Soysal'ın "Koalisyon ortağı ol-
mak bazı şeyterden vazgeçmevi
• DSP Zonguldak Milletvekili Mümtaz Soysal'm santrallann özeJleştirilmesiyle
ilgili eleştirileri üzerine bir açıklama yapan Ecevit, bütün sektörlerle ilgili
işlemlerin incelendiğini söyledi. Ecevit, ıncelemede bazı sektörlerin
özelleştirilmesimn sakıncah olacağı sonucuna ulaşılabileceğini söyledi.
gerektirebilir. ama uzlaşmalar
partiyezarar vermenjeü'' sözle-
riyle özelleştırme uygulamala-
nndan duyduğu rahatsızlığı di-
legetirdiğı aktanldı. Alınan bil-
giye göre Soysal şunlan söyle-
di:
"Santral ihaleierinetopJumda
büyük tepki var. Bunlar özelleş-
tirme değiL satıştır. İ stelik bizi
doğrudan OgOendiren, bircok mil-
letveküimizin secim bölgelesini
de ilgilendiren ihaleter söz konu-
su.Ekonomikaçıdandayapıian-
lar yanlış. 10 santral, iki vıllık
kârlan karşılığuıda veriliyor; 20
yıllık büyük kârlardan vazgeçi-
İiyor. Aynca, bazı yerlerde linyit
kaynaklan da devrediliyor; hu-
kuksuzluk da var. Bu olay çare-
siz değil. Bu kuruluşlar, kamu
anonim şirketleri haline getirilip
hisselerin yüzde 10'u satışa çıka-
nlabilir. Bo>lece devirden alınan
paranın 3 misli kazandabilir."
Ecevit'in de "özeUeştirmeye
karşı olmadıkknnı, ancak bazı
kavgılan olduğunu" söylediği
öğrenıldi. Ecevit'in "Hfikümet
içinde bir komisyon oluşturduk.
Bu komisyon karar verinceye ka-
dar özeUeştirmeler askıya alın-
dj" dedığı bildirildi. Ecevit, da-
ha sonra gazetecilerin sorulan-
nı yanıtlarken şu açıklamayı yap-
tı: "Biz Bakanlar Kurulu ohıştuk-
tan sonra özeUeştirme konusu-
nu efeaJdık. Yöntem bakunından,
uygulama bakunından bazısakın-
calı vönler olduğunu gördük.
Onun üzerine Bakanlar Kuru-
lu'nda bir komisyon oluşturduk.
Etraflıea incetensln,daha vcrim-
li ve yarariı bir şekilde işlesin di-
ye. Yani özeüeştirmeden \azgeç-
mek veya özelleştirmeye soğuk
baknıak değil, daha verimli ça-
lışması için. O arada bazı konu-
lann özelleştirilmesinde sakmca
olabilir. Onlann da inceienmesi
gerekir.''
Ecevit, "İnceteme santral iha-
leierini de içeriyor mu" sorusu-
na, "Mümtaz Soysal onu örnek
gösterdi. Onun üzerine ben kür-
süyegeldim ve bizetraflıea bütün
sektörieriyle asıl uygulama ve
yöntemi inceliyoruz dedim. Da-
ha yararu hale getirmeye çalışı-
yoraz, O zamana kadar işlemle-
ri durdurduk dedim. Komis>o-
nun sonucu beüiolacak, hükume-
te gelecek- Bu gecikmez" karşı-
lıgını verdi. Aynı yöndekı bir
başka soru üzerine de Ecevit şöy-
le dedi:
"Bu genel, hepsini kapsıyor.
Esas yöntemini veÜkeierini ince-
liyoruz. Bu arada bazılannı özel-
leştirmek uygun olmayabilir gö-
riişü de orta>a çıkabüir.-Ama şûn-
diden böyle bir şey söylemem
doğru olmaz. Biz bu komisyonu
sadece santrallaria ilgili olarak
kurmuş değiliz, Genel uvgula-
mada birtakım sakıncalar var.
O arada, şu şu sektörlerde özel-
leştirme doğru olmaz sonucu da
ortaya çıkabilir. Ama o açıdan
henüz Bakanlar Kurulu'nda bir
görüşme ounuş değü."
CHP Kadın Kollan'nca hazırlanan ve kadını güvenceye alan proje, 15 Kasım'da uygulanıyor
Danş 'yaşamageçtyorANKARA(Cumhuri)etBü-
rosu) - CHP Kadın Kollan ta-
rafindan hazırlanan Kadın Da-
ruş Projesi 15 Kasım'da yaşama
geçiyor. CHP Kadın Kollan
Başkanı GüldalOkuducu. pro-
jeyle farklı yasam standartİan-
na sahip kadın kesimlerinin bir-
binyle dayanışmasının saf la-
nacağını söyledi.
Ilki. 15 Kasım Cumanesi gü-
nü saat 11.00'de, YenimahaJle,
Çarşı Caddesi. Levent Sokak
83 numarada hizmete girecek
olan Kadın Danışlar, tümü gö-
nüllü olan hukukçu. öğretmen.
psikolog, sağlıkçılardan oluşa-
cak ve demokratik kitle örgüt-
leriyle işbirliği yapacak. Mer-
kezlerde, şiddete. ınsan hakJa-
n ihlallerine uğrayan kadınJara
hukuksal destek saglanacak.
Kadın sağlığı. ana- çocuk sag-
lığı gibi konularda bilgılendiri-
ci ve koruyucu organizasyonlar
yapılacak.
Kadın istihdamınm ve üret-
keniiğinin değerlendırılmesi
için el becerilerini geliştincı dü-
zenlemeleryapılarak kadınlann
kurslara gönderilmesi saglana-
cak.
Kadınlann, yasalar ve kendi
haklan konusunda bilgilendi-
rilmesı için eğitici çahşmalar
yapılacak ve bilinç yükseltme
gruplan oluşturulacak. Tutuk-
lu ve cezaevindeki kadınlann
sorunlan kamuoyunaduyurula-
rak çözüm üretilmeye çalışıla-
cak.
CHP Kadın Kollan Baş.kanı
Güldal Okuducu, farklı statüde-
ki kadınlann ayn sorunlar için-
de bulunduğunun bilinmesine
karşın, hiçbir siyasi partinin bu
konuda somut çaJışması olma-
dığını belirterekyaklaşık 1 yıl-
dır Kadın Danış Projesi 'nın ça-
lışmalanni yürüttüklerinı kay-
detri. Okuducu, nüfiısun yüzde
80'i işsizlik, enflasyon, sağhk
hizmetlerinin yetersizliği gibi
sonınJar altında ezilirken ülke
sorunlannı çözmeye aday olan
siyasi partilerin dayanışma ve
dostluk bağlannı güçlendire-
cek çalışmalar yapması gerek-
tiğine dikkat çekti. Okuducu,
şunlan söyledi:
"ÇokçözüJebiirsoruniarkar-
şuında dahi, çok çaresiz olan
kaduılarvw. Bu,şiddet olabilir.
sağbk. hukuk sorunlan olabi-
lir,çocukbakunı>a da istihdam
gibi sorunlar olabilir. Bunlar.
çok büyük maddi güç gerektir-
meden,da> anışnıa> la çözülebi-
leceksorunlar. Bu nedenlegüç-
lü ve oianaklan olan kadınla-
nn, olanaklanobnayan,zor ko-
şullardaki kaduılaria buluşma-
sı gereknıekte."
Baydemiıier Grubu tarafindan imal edilen Brillant kupür ve
işlemeferi öncekiakşamÇırağaııSaravı'nda gerçekleştirilen de-
fileyle tanıüldı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykai'ın da i/Jediği •'Tarihin İşlemeleri Defilesi^nde
Deniz Pulaş, Ceylan Saner, Yeşim Palandüz'ün yanı sıra Marina Schiossberg, Jullv Bonhomme
gibi yabancı mankenler de podyum aldt Multhizyon gösterisi ile başlayan defilede tarihi kos-
tümleri gryen mankenler ilgi çekti. Defîleyi 8. Cumhurttaşkanı TurgutÖzai'ın eşi Scmra ÖzaTın
da aralannda bulunduğu kalabalık bir davetii topluluğu izlerken, Turan Oflazoğlu'nun yazdığı
"Bu ŞehM fstanbul"u ünlü sanatçı Cihan Ünal anlattı.(Fotoğraf: AYKUT KÜÇLJKKAYA)
TÜRK TABtPLERİ BtRLİĞl KAMPANYA BAŞLATIYOR
Süah ruhsaûarına
karşı doktorhareketi
İZ.VltR(.\A)-Türkiye'de bireysel silah-
lanmanın yol açtığı şiddetın ürkütücü bo-
yutlara ulaşması, doktorlan da harekete ge-
çirdi. Türk Tabipleri Bırliği (TTB). birey-
sel silahlanmaya karşı, pratisyen hekim
üyelerine, sağlık ocaklanna silah ruhsatı
ıçın başvuranlara sağlık raporu vermeme-
len konusunda uyanda bulundu. TTB'nin
aynca "Silah runsaünda aracı, ofanak is-
temiyoruz" kampanyası başlatacağı bil-
dirildi.
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Fü-
sun Sayek. yaptığı açıklamada, silahlan-
manın boyutunun günlük gazetelerin 3.
sayfasına taşındığım belirterek her gün
ruhsath veyaruhsatsız silahlarJaişlenen ci-
nayetlerde çok sayıda insanın yaşamını
yitirdiğini söyledi.
"Nasıl ki, trafik kazalan çok dramadk
vekötü birolaysa birej'sel süahlannuıvebu-
nun neden olduğu şiddetde ürkütücü bo-
yudara ulastı" diyen Sayek. bireysel sı-
lahlanmanın önlenmesı gerektiğini belirt-
ti. Ruhsath silah başvurulannda mahaliı
sağlık ocaklanndan "sağlıkraporu" alın-
ması koşulunu hatırlatan Sayek, "TTB
olarak arük silah ruhsaa verilmesine ara-
cı obnak istemiyoruz'' dıye konuştu.
TTB'nin, pratisyen hekim üyelennı,
sağlık ocaklannda "süah ruhsatı muaye-
nesiyapmamave sağhk raporu vermeme"
konusunda uyaracağını kaydeden Sayek.
bu konuda bir kampanya başlatacaklannı
söyledi. Sayek, "SilahnıhsaOndaaracıol-
mak jstemiyoruz" sloganı ile başlatıla-
cak kampanyada, öncelikJe pratisyen he-
kimleri "tutum ahnaya" çağıracaklannî
belirtti.
BİNA CET\ ELLERÎ GÜNCEL DEĞÎL
Melih Gökçek, YSK'ye
eksikbügigönderdiANKARA (CumhuriyetBurosu)-RP'lı
Meu'h Gökçek yönetımındekı Ankara
Büyükşehir Belediyesi "nin, kentin yer-
leşim cetvelini isteyen Yüksek Seçim
Kurulu'na (YSK) gönderdiği bina tablo-
sunda, aralannda askeri lojmanlann da
bulunduğu çok sayıda binanın yeralma-
dığı belırlendi.
Alınan bilgıye göre, seçmen yazımı
ve nüfus tespiti için beledıyelerden gün-
celleştinlmiş bina cetvelleri istendi. Ya-
pılan inceiemede, yurt genelinde, seçim
kurullanna venlen binalarcetvellerinin
bazılannın güncel olmadığı belirlendi.
Ankara'da da özellikle Etimesgut, Ma-
mak ve Çankaya'ya ilişkin binalar cet-
velinin güncel olmadığı ortaya çıktı. An-
kara Büyülcşehir Belediyesi "nden alınan,
bu ilçelere ait cetvellerde askeri lojman-
lann da arasmda bulunduğu çok sayıda
yerleşim birimının bulunmadığı belir-
lendi.
AA'nın konuya ilişkin sorulannı ya-
nıtlayan YSK Başkanı Tugan Algan ola-
yı doğrularken bu konuda bazı söylenti-
lerbulunduğunukaydettı. Kendisine ve-
rilen bilgide olayda kasıt bulunmadığı-
nın belirtildiğini bildiren Algan, seçim
kurullanndan, memurlann yazım önce-
sinde yerinde tespit yapmalannın ısten-
dığini söyledi.
Dev let Bakanı Mehmet Batallı. "genel
nüfus tespit" çalışmalanyla ilgili olarak
düzenledığı basın toplantısında, "geneJ
nüfus tespiti" ile "nüfus sayınunın" ay-
n kavramlarolduğunu vurguladı. Batal-
lı, 550 bin 600 kişinın görev yapacağı ge-
nel nüfus sayım sonuçlantnın sayım gü-
nünden 2 ay sonra açıklanacağını söyle-
di.
SIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR oral.calıslarıj? raksnet.com
Şişli Belediye Başkanı Gü-
lay Aslrtürk. (Her boşanma
ve yeni evliliğin ardından ka-
dınlann soyadlannın değişme-
si ne büyük saçmalık) yeni
eşinden nıkâh kıymadan ön-
ce mi, yoksa sonra mı hamile
kaldı? Gülçin Telci'nin Hürri-
yet'teki haberine göre boşan-
dığı eşiyle nikâhlı iken, yeni
eşinden hamile kalmış. Bir ka-
dın gazeteci olan Telci'nin id-
diası bu.
Ruhat Mengi, Gülay Aslı-
türk'ün hamilelik haberini ay-
nı gün onunla yaptığı bir söy-
leşiyle duyuruyor. Mengi, As-
lıtürk'ün özel yaşamının 'erkek-
ler tarafmdan" siyasi neden-
lerle gündeme getirildiğini söy-
lüyor. Ruhat Mengi bu yazıyı
yazarken, bır başka kadın ga-
zeteci de hamıleliğin hangi ta-
rihte başladığına ilişkin haber
yapıyor.
Şişli Belediye Başkanı'nın
görevini kötüye kullanmasıy-
Gülay Aslıtürk Ne Zaman Hamile Kaldı?
la ilgili haberleri bir gazeteci ve
yurttaş olarak ben de merak-
la izliyorum. Zaman zaman
bizlere de bu konuda bilgi ve
belge geliyor. Takibimizi sürdü-
njyoruz. Bu bütün gazetecile-
rin bir anlamda görevi. Ancak
bir kadın gazetecinin, erkek-
ler tarafmdan ortaya atıldığı
çok belli bir konuyu, onu yıp-
ratmak amacıyla haberteştir-
mesi acı verici.
Gülay Aslıtürk diyelim ki, ye-
ni kocasıyla evlenmeden ön-
ce beraberoldu ve hamile kal-
dı. Kime ne? Bunun onun gö-
reviyle nasıl bir ilişkisi olabilir
ki? Türkiye'dekı yerleşik erkek
egemen anlayışlar nedeniyle,
böyle bir iddianın başkanı yıp-
ratacağını bilen erkek rakip-
leri böyle bir yola başvuruyor-
lar. Tam anlamıyla ayıp ve yüz
karası. Hele böyle bir iddiayı
bir kadın gazetecinin haberleş-
tirip Gülay Aslıtürk'ü böyle bir
yoHa sıkıştırmaya çalışması
daha da ayıp.
ANAP Şişli Ilçe Örgütü için-
de bir iktidar kavgası yaşan-
dığı anlaşılıyor. Aslıtürk'ün par-
ti içindeki erkek rakipleri, onun
özel yaşamındaki degişiklik-
leri fırsat bilip bu konuyu gün-
deme getiriyorlar. Zaten TV
kanalına çıkan ilçe yöneticisi,
Gülay Aslıtürk'le ilgili kişisel
iddialann önemli olduğunu vur-
gulayarak haberlerin kaynağı-
nı da belli etti.
Gülay Aslıtürk'le ilgili yol-
suzluk iddialarını araştıralım.
Bilgi ve belgeleri ortaya dö-
kelim, ama onun kişisel ya-
şantısını bu işin içine kanştır-
mayalım. Bu tartışmayı izler-
ken Çin'de yıllar önce yapılan
benzer bir siyasi sömürü örne-
ğini anımsadım. Çin'in lideri
Mao Zedung'un ölümünden
sonra parti içinde bir iktidar
kavgası yaşanryordu. Taraflar-
dan birisı de Mao'nun eşi Çi-
angÇing'di. Bu kavgasırasın-
da siyasi rakipleri onun geç-
mışte bır fahişe olduğunu iş-
lemeye başladılar. Mao'yla ev-
lenmeden önce birtiyatro sa-
natçısı olan Çiang Çing'in elli
yıl önceki özel yaşamını -ger-
çek olup olmadığını bilmiyoruz-
gündeme getirdiler.
Çinli erkek siyasetçiler, bir
kadını siyasi tavrı nedeniyle
eleştirmenin çok etkili olmaya-
cağınıdüşünmüşlerki, "Ofa-
hişeydi" diyerek ortaya çıktı-
lar. Bu propaganda sanınm et-
kili de oldu, Çiang Çing bu si-
yasi kavganın sonunda uzun
yıllannı hapiste geçirdi.
Gülay Aslıtürk'ün özel ya-
şamı. siyasi bir kişiliği olsa da
kendisine ait. O alana kimse
kanşmamalı. Bu alana ne ba-
sın, ne de kamuoyu girrneme-
li. Zaten o kadın olmayıp er-
kek olsaydı, böyle bir sorun
yaşanmazdı. Çok sayıda erkek
politikacının hovardalığı gaze-
telere yansıyor. Bazı milletve-
killeri sekreterlerini ikınci eş
olarak ımam nikâhıyla alıyor, yı-
ne de hiç sorun olmuyor. Ne
yazık ki onlan herkesten önce
eşleri savunuyoriar.
Acı ve yaralayıcı olan, böy-
le bir haberı özellikle bir kadın
gazetecinin yapması. Çünkü
yaşamının heralanında kadın-
lar, kadınlıklan nedeniyle hak-
sızJıkiara uğruyorlar, cinsaynm-
cılığının acısını çekiyorlar. Bu-
nu en iyi kadınlar bilir. Ama ne
yazık ki, kadınların davranış-
lanna da çoğu zaman erkek
egemen değerler yön veriyor.
Yüzyılların erkek egemenliği
kadınları da, erkekler gibi dav-
ranmaya itiyor, erkek ölçüleriy-
le değerlendirmeler yapmala-
nna neden oluyor.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Varsayım'ı Olmak
Mustafa Kemal olgusuna nasıl yaklaşmalı?
Mustafa Kemal'den bugün neyi öğrenmek ge-
rekir?
Özellikle liderlik peşinde olanlar, Mustafa Ke-
mal'e nasıl bakmalıiar ve O'nu nasıl incelemeliler?
Mustafa Kemal'i hangi yönüyle okullarda ço-
cuklarımıza, üniversitelerimizde gençlerimize ör-
nek göstermeliyız?
Türkiye, Mustafa Kemal'i nasıl "yalnız bırak-
maz?"
• • •
"O bir kurtarıcıydı."
"Emperyalizme karşı savaştı ve kazandı."
"Dağınık ve parçalanmış bir Türkiye'yi deriedi,
topariadı, birleştirdi."
"Çağdaş Türkiye'yi kurdu."
"O dünya çapında büyük birliderdi."
Bütün Türkiye. Mustafa Kemal'i bu özellikleriy-
le biliyor ve tanıyor.
O'na mınnettarlık duygulan beslenmesi için çır-
pınılıyor.
Ama geleceği kuracak olan gençlerimizin -bu-
günkü politikacılanmızın veya politikaya soyunan-
ların da- minnettarlık duygularının ötesınde, Mus-
tafa Kemal'den öğrenmeleri gereken, yukandaki
özelliklerinden başka en temel düşünce nedir?
Mustafa Kemal'i "büyüklıder", "kurtancı", "bir-
leştihci", "geleceğigören"yapananaözellikney-
di?
• • •
Erdal Inönü, Istanbul Teknık Üniversitesi'nde 10
Kasım'da yaptığı konuşmada bu sorunun yanıtını
verdi.
Inönü. Mustafa Kemal'in Nutuk'unu, İTÜ'de ya-
pacağı konuşma için yentden okudu ve inceledi.
Ve şunu gördü: Nutuk'un bütününde, Mustafa
Kemal'in bır varsayımı -hipotezi- var. Bu varsayım,
Nutuk'un içine sinmiş. Mustafa Kemal'i büyük ya-
pan da işte buydu!
• • •
Mustafa Kemal ve "eylemi" değerlendirilirken
O'nun gerçekçı tutumu, koşulları doğru tahlil gü-
cü ve doğru karaıian ve uygulamalan öteden be-
ri vurgulanır.
Burada, Inönü'nün değeriendirmesi ise Musta-
fa Kemal'e bilimsel bir yöntemie yaklaşmak ve bi-
limsel bir tanımlama getirmek açısından önemli-
dir. Ne yazık ki Inönü'nün konuşmasını doğrudan
dinleyemedim. Ama yaptığı saptama, Mustafa Ke-
mal'den milletçe ne öğrenmemiz gerektiği konu-
sunun da altını çızmesi bakımından önemlidir.
Mustafa Kemal'in "eserine" bütünsel bakıldı-
ğında, gerçekten de daha işin başından itibaren
bu "esenn" altındakı bilimsel kurguyu saptamak
gerekir.
Varsayım veya hipotez, gözlem ve deneyle el-
de edilen olgular bütününden, gerçeğe uygun
açıklama çıkarmayı ve sonradan da bu açıklama-
lann başka deneyler ve kanıtlarla doğruluğunu -
veya yanlışlığını- göstermeyi amaçlayan bilimin, te-
mel yöntemlerinden birıdir. Mustafa Kemal, Kur-
tuluş Savaşı'nı başlatmak için Anadolu'ya geçe-
meden, henüz Istanbul'da iketı, Türkiye'nin duru-
munu gerçekçi olğulara ve deneyimlerine dayana-
rak tahlil etmiş, bu durumdan yeni bir Türkiye'nin
yaratılabileceğini varsaymıştır. Ama varsayımı, sa-
dece, Kurtuluş Savaşı kazanılabilir düşüncesiyle
sınııiı değildir. Varsayımı, Kurtuluş'un ötesine uzan-
makta ve çağdaş bir Türkiye'nin de kurulması ge-
rektiğini, kurulabileceğini kapsamaktadır.
Kurtuluş Savaşı ve arkasmdan başlattığı devrim-
ler,Atatürk'ün varsayımının bilimsel kurgusunun doğ-
rulanmasıdır.
• • •
Attilâ llhan'ın 10 Kasım tarihii yazısını bitirdiği
"Söyle Türkiye, O'nu yalnızbırakacakmıyız" cüm-
lesinin, hüzün ve duygu yüklemesinin ötesindeki
anlamının ne olduğunu düşünmüştüm. 10 Ka-
sım'da Dolmabahçe'de Atatürk'ün yatağının ba-
şında nöbet bekleyen Askerln gözlennden, kıpır-
tısız yüzünden aşağı doğru süzülen gözyaşlannın
da daha ötesine geçebilmenin bir yolu, yöntemi
olmalıdır.
Bu, Mustafa Kemal olgusunun ve eserinin ardın-
daki bilimsel kurguyu inceleyerek, tartışarak, on-
dan sonuçlar çıkararak, böylece gençlerimizin dü-
şüncelerinde duımadan ve sürekli varsayımlar kur-
manın temellerini atarak gerçekleştirilebilir.
Belki, bugünden umudu tamamen kestikse eğer,
gelecekte Türkiye'nin en çok ihtiyacı olan büyük
siyasetçileri, önemli liderleri, dünya çapında iş üre-
ten bilim adamlarını vb. böyle bir eğitimin ürünle-
ri olarak ortaya çıkarabiliriz.
Böylece Mustafa Kemal'i yalnız bırakmamış
oluruz.
Bedri Noyanın ardından
Bektaşiler 'dedebaba'
seçimini tartışıyor
Istanbul Haber Servi-
si-BektaşiIik örgütlenme-
sinde tartışmalı "dedeba-
ba"lık unvanını sürdürür-
ken geçen perşembe gü-
nü ölen Doç. Dr. Bedri
Noyan'ın ardından yeni
a>
dedebaba"nın kim ola-
cağı sorıısu belirsizliğıni
koruyor.
Bedri Noyan'ın dedeba-
balığmı usulsüz seçilişi
nedeniyle baştan beri ka-
bul etme>
r
en halifebabalar,
yeni seçilecek dedeba-
banın ortak kabul görme-
mesi durumunda redde-
deceklenni belirtiyorlar.
tstanbul'da yaşayan ve
dedebabahğa en yakın
isım olarak gösterilen Hü-
seyinAvniÖzöz, "Dedeba-
bahk unvanının layıknla
ahnroası ancak Arnavut-
luk, ABD ve Yugoslav-
ya'daki diğcr hah'fe baba-
lannuı katıüp vapacağı bir
seçimleolur. Bunun dışın-
da Ankara'da bir-iki haU-
febaba umanlı kişinin se-
çeceği dedebabayı kimse
tanunaz" dedi.
Bektaşihkte tam ania-
mıyla bir hiyerarşik dü-
zen söz konusu. Bektaşi-
lik bır üniversite yapılan-
ması içinde düşünülecek
olursa dedebabalık fakül-
te dekanhğı olarak tanım-
lanabilir. Öaha sonra sıra-
sıyla halifebabalar bölüm
başkanlan. babalan profe-
sörler, dervişlen araştır-
ma görevlileri, muhipleri
öğrenciler, âşıkJan ise zi-
yaretçilere benzetilebilir.
Anabacılar ise halifeba-
balann eşlerine deniyor.
Anabacılar da fakülte sek-
reterleri konumunda.
Bektaşilikte geçerli pro-
sedüre göre dedebaba bir
ait mertebedeki halifeba-
baların toplanıp açık bir
şekilde yaptıklan seçim-
le belirleniyor. Yapılacak
seçimde olası bir anlaş.-
mazlık için ise dedebaba,
halifebabalarla birlikte
ısimler belirleyebiliyor.
Son olarak da Bedri No-
yan'ın ölümünden önce
kendisınin yerinegeçme-
si için halifebabalardan
TurgutKoca belirlenmiş-
tı.