25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhao Erinç # Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdürlen İbrahim Yıldız - Dinç Tıyanç 9 Sonımlu Müdür: Fikret tlkiz 0 Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara •Görsel Yönetmen: Flkret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu # Istıhbarat Cengiz Yıldınm 0 Ekonomı: Mehratf Saraç 0 Kultür Handan ŞenkökeD 0 Spor Abdülkadir V üct'lman 0 Makaleler. Sami Karaören 0 Düzettme Abdullah Ya2Ki0Fotograf Erdoğan Köseoğlıı 0Bılgı-Belge. Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen MehmetFaraç Yaym Kurulu: tlhan SeJçuk ıBaşkan), Oriun Erinç, Oktav Kurtböke, Hikmet Çetinkı> a. Şnkran Soner. ErgunBakı.DiırçTayanç, İbrahim Yıldız, Orhın Burulı, Mustafı Balbav. Habuı Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125,Kjtt:4,Bakanlıklar-AnkaraTel:4195020(7hat), Faks. 4195027 • Izmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel. 4411220, Faks: 4419117 •Adana Temsücisi.ÇetmYTğeııoğliL, inönüCd 119S.No:l Katl, Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Muessese Müdürii. Cstün Akmeo 9 Koordınalör Ahmet Konılsan 0 Mutasete Böknt Yener»kfae Hrâeym Cörer • tşletme Önder ÇeHk • Bılgı- tşlem N«il tml # Bılgısavar Sıstem. Müıüvet ÇOer«Satış FazüetKnza MEDYA C: • Yonetun Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gâlbin Erduran # Koordınator Reha lşıtman # Genel Mudür Yaniınıcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846<«l,Faks 5138463 Yayımlavan ve Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın \e Yayıncılık A Ş Turkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK.246 Istanbul Tel. (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212)513 85 95 25EKİM1997 Imsak: 5.53 Güneş: 7.20 Öğle: 12.55 tkindi: 15.48 Akşam: 18.17 Yatsı: 19.37 Harlem çocukları sevindirdi • Haber Merkezi - Dünyaca ünlü Harlem Globetrotters basketbol takımının 2 üyesi Londra ziyaretlerinde Great Ormond Street Çocuk Hastanesf ne de uğrayarak hasta çocuklan sevindirdiler. Doğuştan eklem hastalığına yakalaıunış 3 yaşındakı Damien Skudder ünlü takjmın oyunculanndan Sweet Lou Dunbar'ın milyarlık ayaklan arasında poz verirken hastahğını bir an için unuttu. iki TÜPk ppofesöre ödiü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- ODTL öğretım üyesi ve Mühendislik Fakültesı eskı dekanı Prof. Dr. Tuncay Birand ile ODTÜ'den emekli Miami Üniversitesı Makıne Mühendislıği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sadık Kakaç, bilimsel çalışmalanndan dolayı uluslararası ödül aldılar. Derbenrin saüşı • İstanbul Haber Servisi - Sanyer'deki 5 bin nüfiıslu Derbent Mahallesi'ni, 199rdel77milyarliraya satm almasıyla ilgili ihalenın geçerli olduğuna karar verildi. Daha önce 'ihalenın geçersiz sayılmasf yönündeki karann Yargıtay tarafından bozulması üzerine dün Sanyer Sulh Hukuk Mahkemesi'nde yeniden göriilen davada, Yargıtay'ın bozma karanna uyularak ihalenin geçerli olduğuna karar verildi. Metropolleri birleştiren îzmit Köprüsü'nde "geleceğin demiryoluna" da yer aynlması gerekiyor Körfez Köprüsü'nde demîryolu yokOKTAYEKİNCt Raylı tüp geçişi Istanbul'da engelleyebilmek için 3. Boğaz Köprüsü projelerine bir çırpıda "demiryolunu" da ekleyen ka- rayolcular. aynı öneriyi İstanbul, Îzmit Bursagibi üç büyük met- ropolü birleştirecek tzmit Kör- fezi Köprüsü'nde "unuttuJar-." Aslında Bayındırlık Bakan- lığYndaki bu tûr kararlar şim- di değil, yaklaşık "50 yıl önce- den" verilmiş durumda. 1946'da işbaşına gelen hü- kümetin "siparişi" üzerine "Amerikan Yol Heyeti" tarafin- dan hazırlanan ünlü "Hilts Ra- poru", Türkiye'de demiryolla- n yerine karayollanna ağırlık verilebilmesi için; "Ulaştınna Bakaıüığrna değil, Bayındıruk BakaıüığTna bağb bir tesküat- lanma" öneriyordu. 1948tarih- li bu ABD raporunun hemen ardından hazırlanan "Karayol- lan Genel Müdürlüğü (KGM) Kuruluşu Hakkında Kanun" da 1950 yıhnda TBMM'de ka- bul edildiğinde, KGM'nin "Ba- ymdıriık Bakanbğı'na bağh ola- rak kurulmasnu" hükme bağ- lıyordu... Işte böylesi bir "yönlendir- me" altında 1 Mart 1950'de yü- riirlüğe giren 5539 sayılı KGM Kanunu. aradan yanm yüzyıl geçmesine rağmen hâlâ ilk gün- kü kadar kararlı bir şekilde "de- miryolu düşmanhğma" yasal dayanak oluşturuyor. Kanunda; "yol ve köprükri seçipteküfetmek, yol güzergâh- taruıı tayin etmek" gibi doğru- dan ulaştırmayla ilgili kararla- n alma görevi de verilen KGM. bu kararlan Ulaştırma Bakan- lığı'ndan "kaçınlmış" bir sta- tü içinde üreterek aslında "de- miryolu gerektiren güzergâhla- n" da karayolu projelerine tut- sak ediyor. Yine bu 50 yıllık süreçte ül- ke ulaşımının artık "yüzde 90'ını" KGM eliyle Bayındır- lık Bakanlığı' na kaptıran Ulaş- tırma Bakanlığı ise elindeki de- miryolu hizmetini bile yeterin- ce yapamazken, temel görevi olmadığı halde "telekomüni- Koriez KopâajMe derayom gspş de düaJratûBû ÖMMB; fcstato4-bnt hatt 80tan.«brMta Busa'y b ^ i n a k üBusa'ya b^inarak. üç d l l b i k ISTANBUL-BURSA-İZMIR demıyoij ıçaı Kfrte KSprtsû ta^anl» gûzergah • Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, istanbul, îzmit, Bursa gibi üç büyük metropolün yakın gelecekteki zorunlu demiryolu bağlantısını da şimdiden planlamalı ve henüz proje aşaması sürmekte olan îzmit Körfezi Köprüsü'nde raylı geçişe de olanak sağlayacak bir düzenlemeyi "şart" koşmalı... kasyon" (haberleşme) işleriyle "vartığını sürdürmeye" çalışı- yor... Rant savaşlan KGM'nin "demiryolu gerek- tiren" güzergâhlarda "karayo- lunu dayatması" politikasının son büyük projesi ise îzmit Kör- fezi Köprüsü. 16 Ekim 1997 günü Başba- kan Mesut Ydmaz'ın imzala- dığı sözleşmeyle proje ve yapım süreci resmen başlatılan 3.5 km'lik karayolu köprüsü; ku- zeyde TEM otoyoluna, güney- de de Bursa-Yalova karayoluna bağlantılan sağlayacak yakla- şık 55 km'lik yeni bir oto-yol inşaatını da öngörüyor. Bunun 50 km'lik Karaburun (Körfez)-Orhangazibölümün- de ise Güney Marmara Bölge- si 'nin en verimli meyve bahçe- leri ve vasıflı tarun arazileri 6 şeritli bir oto-yolun yaklaşık 50 m. genişliğindeki kamulaştır- ma ve inşaat kuşağıyla çiğne- necek. Böylece, Bursa-Orhan- gazi-Yalova güzergâhmda yeni açılan ve trilyonlar harcanan 4 şeritli bölünmüş yol hizmete girer girmez "terkediürken", 50 km'lik yeni oto-yol güzergâ- hında ise doğayı yok eden ka- çak ve plansız yapılaşmanın "rant savaşlan" yaşanacak... Oysa ki 1970'lerden bu ya- na hemen her dönem sözü edi- len "Marmara Bölge PlanJa- ması" çahşmalannın genel ka- bullen arasında; "BursaMetro- politan Alanı" ile "tstanbul-tz- mit Metropolitan Kuşağj" ana ulaşım bağlantısının 'tophıyük ve insan taşunaabğınayanıt ve- rebilecek şekilde bir demiryolu sistemivle" sağlanması, hep te- mel hedef olarak vurgulanmış- tı. Deminolu ekonomisi Bunu destekleyen ve "zonın- hı küan" başlıca etmen ise yi- ne her iki metropolitan bölge- nin "Türkiye'nİB sanayi üreti- mi ağırhğını" taşıması ve bun- dan hareketle "demiryolu eko- nomisinin" böylesi bir geliş- meye •'kazandınlması" düşün- cesi. Nitekim "Bursa-Kara- mürsel-Hereke" yönündeki sa- dece "80 km'lik" bir demiryo- lu hattıyla, 2000'li yıllara yak- laşık "20 müyon" kişilik bir nü- fuslabaşlayacakolan tstanbul- tzmit-Bursa metropolleri üçge- ni içindeki "rayh ulaşun ağı" da kurulmuş olacaktı. Şimdi, Körfez Köprüsü'yle ve üstelik bu köpriide bir demiryo- lu geçişi olanağı bile düşünül- meyerek, bütün bu hedefler yi- ne "engeüenmiş" oluyor. İstan- bul-tzmit-Bursa demiryolu he- definin en "stratejik karan" Körfez geçişi olduğundan, 50 yıldır Türkiye'yi bu uygarlık- tan yoksun bırakan karayolcu lo- bilerin Körfez Köprüsü'nü de kendi "tekellerine" almalan so- nucunda "ülkenin çağdaş ulaş- brma hedeflerinden" bin daha "doğmadan öklürüimüş" olu- yor. 16 Ekim'de aülan imza henüz "temel atma" olmadığma göre, 55. hükümetbu büyük firsaüka- çırmamalı ve hiç değilse köp- rü projesinin "gelecekteki de- miryolu bağlanOsına" da yanıt verecek şekilde yenıden düzen- lenmesini sağlamalı. Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir'i burada da önemli ve "yaşamsal'' bir görev bekliyor... ÖSYS'de yeni uygulama Lise mezunu adaya OÖBP darbesi YUSUFZİYAAY ÖSYS'de bu yıl getırilen uygulamayla lise son sı- nıftaki üniversite adayla- nnın Orta Öğretim Başan Puanı'nın (OÖBP), lise- den mezun durumdakı üni- versite adaylannınkinden daha yüksek bir katsayıy- la çarpılacak olması, sayı- lan 500 bini bulan mezun adaylann tepkisine neden oluyor. Uygulama, lise son sınıftaki üniversite aday- larmın başan yüzdesini art- tırmayı amaçlarken, lise- den daha önce mezun olan adaylann üniversiteye gir- mesini zorlaştınyor. Mağ- dur durumdaki adaylar, uy- e-posta : tan (a prizma.net tr gulamanın Anayasa'daki eğitim eşıtlıği hakkına ay- kın oldugunu öne sürdüler. Bir milyonu aşkın üni- versite adayının yanştığı ÖSYS'de bu yıl getirilen uygulamayla, mezun du- rumdaki adaylara OÖBP darbesi vurulacak. Kazan- mak için bir puanın bile önemli olduğu üniversite giriş sınavlannm ilk basa- mağı olan ÖSS'ye bu yıl ük kez girecek adaylann OÖBP 0.2 katsayısı ile car- pılırken, 1997'de liseden mezun olan ve sınava 1997'de giren, ancak yer- leştırilmeyen bir adaylarda 0.13 olarak uygulanacak. 1997ÖSYS-deyerleştirilen 1997 mezunu bir adayın OÖBP'si ise 0.065 ile çar- pılacak. Uygulama, lise- den 1996 ve daha önceki yıllarda mezun olan aday- lann ÖSS'de düşük puan almasına neden olacak. Bu ÖSS adaylannın OÖBP'si, 1997 ÖSYS'de yerleştiril- memişse 0.03, yerleştiril- mişse 0.015 katsayı ile çar- ptlacak. Liseden bu yıl mezun olan üniversite adaylannın ikinci basamak sınavı olan ÖYS'deOÖBP'leri0.6üe çarpılırken, liseden 1997'de mezun olan ve 1997 ÖSYS'de yerleştirilmeme- miş adaylann OÖBP'leri 0.4 ile. yerleştirilmiş aday- lann OÖBP'leri ise 0.2 ile çarpılacak. Liseden 1996 ve daha önceki yıllarda me- zun olan ve 1997 ÖSYS'de yerleştirilmemiş adaylann OÖBP'leri buyılkıÖYS'de 0.1 ile, yerleştirilmiş aday- lannki de 0.05 ile çarpıla- cak. Bu durum, üniversite sınavına bu yıl ilk kez gi- ren adaylara üniversiteye yerleştirilmede avantaj sağ- layacak. Gelişmekte olan ülkelerde kırsal kesim, göç için bir kenti hedef seçiyor 20 müyon nüfiıslu köylerohişuyor Toplumbilimciler, megakentierin giderek artan nüfüsu banndınp banndırama- yacağı konusunda ciddi ka> güar taşıyor. Çeviri Servisi-Son yıl- larda akın akın kentlere göç eden kırsal kesim in- sanlan kentleri yaşanıbnaz hale getiriyor. tşsizlik, can güvenliğinin olmayışı, eği- tim kurümlannın yetersiz- liği gibi etmenlerin zorla- masıyla kentlere göç eden insanlann pek çoğu, ya- şam koşullanndaki zorluk- lara karşın genye dönme- yi düşünmüyor. Tüne dergisinin çevre konulu özel sayısında bu konuya da yer aynldı. Çok yakında dünya nüfusunun yüzde 50'sinin kentlerde yaşayacağmıv'arsayantop- İunibilimciler, kentlerin bu 3 milyar insanı banndınp banndıramayacağı konu- sunda ciddi kaygılar taşı- yor. Nüfusunun yüzde 70'i kentlerde yaşayan geliş- miş ülkelerde doğum ora- nı giderek düştüğünden kentleşme olgusu planla- nan sımrlan aşmıyor. Av- rupa'nın en büyük kenti Paris, 10 milyonluk nüfiı- suyla dürryanm en kalaba- lık 20. kenti. Ancak geliş- mekte olan ülkelerde kır- sal kesim genellikle tek bir kenti hedef seçiyor. Bu göçlerin sonucunda olu- şan megakentler sürekli genişliyor ve büyüyor. 2015 yılında dünya üze- rindeki en kalabalık 33 kentin 27'sinin Asya'da yer alacağı tahmin ediliyor. Bunlann başında 20'şer milyonluk nüfuslarıyla Şanghay ve Bombay ge- lirken, Cakarta ve çevresin- deki kentlerde toplam nü- fiısun 37 milyonu aşacağı sanıhyor. Megakentlere göç eden- lerin çoğunun ciddi bir eği- tim ve meslekten yoksun olması, gecekondu mahal- lelerinin korkutucu biçim- de büyümesine ve her tür- lü şiddete açık bir işsiz or- dusunun oluşmasına yol açıyor. Bukentlerde normal be- lediye hizmetlerinin sür- düriilmesi hemen hemen olanaksız. Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de elektrik kesintisi günde 6 saate çıkabiliyor. Mexico City'de bugün en önemli sorun susuzluk. Kentin ye- ralö sulannın tükenmeye yüz tuttuğu son yıllarda ancak zenginler temiz su kullanabiliyor. Toplumbi- limciler, megakentlerde altyapının "çöktüğünü" ileri sürüyor. Nüfiıs patlamasına ma- nız kalan bu kentlerdeki sorunlann başında kana- lizasyon geliyor. Tokyo'da 5 yıl içinde yeni kanali- zasyon boşaltnîa bölgele- nnin yaratılmaması duru- Dünyanın en kalabalık 10 kenti Kert Hûtuı(rrityon) Tokyo Sao Paulo NevvYofk Mexico City Bombay Şanghay Los Angeles Pekin KaJkûta 26.8 16.4 16.3 15.6 15.1 15.1 12.4 12.4 11.7 SeuS 11.6 UtaOtr l munda, var olan sistemle- rin "taşacağı" söyleniyor. Dakka ve Bombay gibi kentlerde bugün çöplerin yansı toplanamıyor. Ka- nalizasyon sulannın içme sulanna kanşması da sal- gınbağırsak hastahklannın yayılmasına neden oluyor. Hava kirliliği megakent- ierin diğer önemli bir so- runu. Gelişmekte olan kentlerde kdrli havayı solu- mak günde 20 sigara iç- mekle eşdeğer. Var olan yollann her geçen gün ar- tan motorlu taşıt yükünü kaldırmaması, solunum yollan hastahklannın ya- nı sıra ekonomiye de ağır bir yük getiriyor. Sigaranın dumanı yok olacak Ekonomi Servisi - Phılip Morris Şirketi, sigaranın dumanını ve külünü yok eden mikroelektronik bir ağızlık üzerinde çalışıyor. Çağn cihazı büyüklüğündeki ağızlık, 113.2 gram ağırlığmda ve pilleri şarj edilerek tekrar kullanılabiliyor. Hepatit-B TBMM gündeminde ANKARA (Cumhuri>et Bürosu)- Kocaeli bağımsız milletvekili Bekir Yurdagül, tehlikeli ve yaygın olan Hepatit-B hastalığma karşı, Sağlık Bakanlığı'nın ne tür tedbirler aldığını sordu. Yurdagül, Sağlık Bakanı Halil lbrahim Özsoy'un cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanhğına sunduğu soru önergesınde. Hepatit-B hastalığı hakkında toplumun yeterli bilgisi olmadığmı kaydetti. ÖSS başvurulan pazartesi günü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)^ Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) için başvurular, Pazartesi günü başlayacak. Başvurular, 11 Kasım'a kadar devam edecek. Üniversiteye girişte birinci basamak olan ÖSS 29 Mart 1998'de, ikinci basamak Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise 21 Haziran'da yapılacak. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T) eki, şimdi Eşber Yağmurdere- ± li'nin de hiç kabahati yok mu? Yok düşünmüş de düşüncesini söy- lemış. Sanamı kaldı kardeşim illada düşünceni söylemek? Söylemesen ne olur? Ya da deniz kıyısına git, orada istediğin kadar söyle. Hem de avukatsın, güzel güzel avukatlığını yapsan ne olur? Bu memlekette ne işler yapardın da başın derde gir- mezdi. Bizim de yanhşımız var de- mek ki. Zamanmda sana biraz akıl vermeyi ihmal ettik. Dinlerdin din- lemezdin, o senin bileceğin işti. Bel- ki gene dinlemezdin de "Benim ak- hm bana yeter" derdin, o zaman da biz vazifesini yapmış insanlar olarak içimiz rahat eder "Ne yapatam, ken- di düşen ağlamaz" derdik. Sevgili kardeşimiz Eşber, sen bilmez misin ki bu memlekette düşünce açıkla- mak çok tehlikelidir ve de suçtur ve de yasaktır ve de günahtır ve de zin- har hayatını karartır. Demek ki bil- mezmişsin, ne diyelim. Keşke baş- ka işler yapsaydın. Neler mi? Mesela çete üyesi olsaydın... eğil mi ya kardeşimiz Eşber, mesela çete üyesi olsaydın. Bel- ki hakkında soruşturma bile açıl- mazdı, açılsa bile bir şey çıkmazdı. Hadi bir şeyler çıkar gibi oldu diye- lim, tutuklanırdın diyelim, iki üç ay yatar, çıkardın. Girişin çıkışın olay olur, çete üye- leri, sempatizanlan seni alkışlar, "Türkiye seninle gurur duyuyor" derlerdi. Şimdi öyle mi ya. Avrupa Eşber Yağmurdereli de başka işler yapsaydı... ayağa kalkıyor, bak, senin yüzün- den Türkiye sıkınhya düşüyor. Av- rupa Topluluğu'na girmemiz bile se- nin yüzünden engelleniyor. Senin yüzünden Adalet Bakanı bile biraz utanarak. sıkılarak da olsa (belki de bize öyle geliyordur) Türkiye hu- kuk devletidir diye konuşmak zo- nında kalıyor. Şimdi oluyor mu ya. Sen güzel güzel şerefli bir çete üye- si olsaydın bunlara gerek kahr mıy- dı? Senin için kim bilir bilinmeyen kaç kişi devreye girer, sen de hop, te- reyağdan kıl çeker gibi serbest kalı- verirdin. Şimdi neymiş, düşünce açıklamışsın d?, böyle şey olurmuy- muş da, yazarlar çizerler yazıp çizi- yorlar ama nafile. Biraz yatacağa benzersin. Hadi sen yatmasına yat da, elâleme ayıp oluyor. Böyle şeyler olmasa bizimkiler "Canım efendim, bizde düşünceözgüıiüğü elbette \ar, bakın herkes havalar nasıl olacak mevzusunda istediği gibi düşünebi- lir" diyecekken diileri ceplerine gi- riyor. Yani kardeşim, sen büyükle- rimizi biraz güç duruma sokuyor- sun, tamam mı? Ne olurdu sen de çe- te üyesi olsaydın. Neyse. Polislerin avukatı olsaydın ya... A vukatmışsın Eşber Yağmurdere- / İ li, ne olurdu, sen deManisada- vasında mağdur olan polislerin avu- katı olsaydın. Başına bu işlerin hiç- biri gehnezdi. Avukatlannbakacak- lan davalan seçmeleri de çok önem- lidir. Hele öyle siyasal ikü'darlann kar- şı olduklan siyasal davalan alırsan başın gene derde girer. Ama dayak attığı, işkence yaptığı iddia edilen polislerin avukatı olanlar çok rahat ederler. Başlanna hiçbir şey gelmez. Neden gelmez? Haklıyı savunduk- lan için gelmez. Şimdi. bir polise dayak ath diye, işkence yaptı diye iftira etmek ne demek. Polistir, demek ki bir bildi- ği vardır ki dayak atmıştır, belkim iş- kence bile yapmıştır ama bunlann da sebepleri vardtr. O zaman da bu id- dialar iftira sayılmahdır. Şimdi bun- lann iftira oldugunu ortaya koyacak hâkimler elbette vardır ama avukat- lar da olmalıdır. Baksana, son duruşmada hâkim- ler, "Öyle yüzleştirmeye falan gerek yok" dediler de ne güzel karar ver- diler değil mi? Milletin bunlardan uyanması gerekir. Ashna bakarsan uyanan uyanıyor ama kimileri de iş- te bu Eşber kardeşimiz gibileri de bir türlü uyanamıyor. Bir de bizim mil- leti uykuda sanıp iftira edenler var da iki de bir "Ah bir millet uyansa" deyip duruyorlar. Bilmiyorlar ki bi- zim millet çok uyanıktır da böyle akıldanelerin uyanması zor oluyor. Yapacağın avukatlığı bilseydin kar- deşim Eşber, olmazdı işlerin böyle beter. Keşke ticaretle uğra$saydın... ~K 7"e güzel olurdu. Krediler, pazar- 1V lama, aldındı verdindi, şurası nasıldı, burası öyle miydi derken günler gelip geçerdi. Kimse de se- ninle uğraşmazdı. Paran olurdu ki çu- vallara sığmazdı. Yiyip içmekle bitmez, harcadık- lann fazlasıyla yerine gelirdi. Ne po- lisle işin olurdu, ne mahkemeyle. Polisle işin, düzenledikleri gecelere çiçek göndermek olurdu. Mahke- melerle işine de şirketin avukatlan bakardı. Gel keyfim gel yaşardm. Ama biliyorum, böyle şeyleri dinle- mezsin bile. Şimdi dersin ki bu söylediklerini yapanlar yapıyor, benim işim başka. Ben de bildiğim şeyleri yapıyorum, başım da belaya giriyor ama benim- le ugraşanlann başı daha çok bela- ya giriyor. Bak bu sözlerin de doğ- rudur derim. Doğrudur ya, bu mem- lekette doğru insanlann başlan be- laya girmeden doğru yolu bulma- mızne zaman olabilecek? Onu da bir- likte göreceğiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle