Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 EKİM 1997 CUMARTESi CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Can Kozlu ve Uğur Yücel 'îç Güdü- Totı' başlıklı müzikli söyleşiyle bugün Askeri Müze'de
Okunmanıış vuruşun peşiade...FECİRALPTEKİN
Pozitif ve Açık Radyo tarafindan dü-
zenlenen Istanbul Müzık Şenliği-I kapsa-
mında bugün Can Kozlu ve Uğur YüeeTin
gerçekleştireceği 'tç Güdü-Ton' başlıklı
müzikli bir söyleşi yer alıyor. Harbiye As-
keri Müze ve Kültür Sitesi Top Teşhir Sa-
lonu'nda saat 14.00'te başlayacak olan
söyleşide müzikte teknik ifade ve tarz iliş-
kisi, doğaçlama, iç içe çalma, kapah ku-
tular, serbest kalıplar, yalancılar ve doğ-
ru söyleyenler gibi konulara değinilirken
müzik de sık süc sohbete kanşacak. Mü-
zik, Can Kozlu ve Uğur Yücel'in kesiş-
me noktası.
"Ben tiyatro eğitiıni gördüm, Can mü-
zik okudu; ama >an yana gdince henüz
aralanmaıriış, okunmanıış. okullarda gös-
terilmemiş bir vuruşun peşine düşüyoruz"
diye anlatmaya başlıyor Yücel, " Bizim
bir mü/iğimiz yok. Beraber oluşturduğu-
muz, bize özgü bir malzemenin de üzeri-
ne binip gftmiyoruz. Yeni bir biçün ortaya
çıkarmak uğraşından çok, yan yana getip
müzik yapmaktan büyük bir keyif akhğı-
mız için çalıyoruz.".
" Müzik yaşamınrz boyunca biıükteçal-
dığuıız herkesten keyif alamayabflryorsu-
nuz" diyerek söze devam ediyor Kozlu,
u
Uğur ve ben, sahnenin dışında, çalmadt-
ğunız zamanlarda da beraber olmayı se-
viyoruz. Bazen prova yapmak için bir ara-
ya geldigimiy.de. provayı boş verip oturup
yemek yediğimiz oluyor".
Yıllar geçtikçe birçok şeyin de değişti-
ğinı söylüyor Kozlu: "İstiyorum Id evim-
den elimi kolumu sallaya sallaya cıkayım.
sopalanmı bilesahneye çıkmadajı öncebi-
rileri versin elinıe; hatta Uğur'u da o ak-
şam ilk kez orada göreyim. Böyle getişcn
müzik daha zengin oiuyor" Artık müziği
müzikte aramayı bırakmış Kozlu. Eskiye
göre de daha az müzik dinliyor, olabildi-
ğince kaçıyor müzik sohbetlerine kanş-
maktan. Başka şeylerden aldığı keyfi doğ-
ru bir biçimde müzığe kanalize etmekten
yana. "Müzik, yaşamın küçük bir parça-
SL Kendi yapbğun iş ise onun daha da kü-
• "Bizim bir müziğimiz yok. Beraber oluşturduğumuz, bize özgü malzemenin de
üzerine binip gitmiyoruz. Yeni bir biçim ortaya çıkarmak uğraşından çok, yan yana
gelip müzik yapmaktan büyük keyif aldığımız için çalıyoruz."
çük bir parçası."
Yücel'in müzik serüveni çok küçük
yaşlara dayanıyor. Herhangi bir müzik
eğitimi almamasına karşın bugün o çok sı-
kı bir perküsyonist. Tutucu bir caz dinle-
yicisi olarak geçirdiği yıllann ardından
salıvermiş ruhunu. Tam bir müzik gezgi-
ni. Kozlu'nun deyimiyle inanümaz bo-
yutta antenleri olan çok iyi bir dinleyici.
"Zaten bu işlerkrtaptan okumakla ohnaz"
diyor Kozlu, "Duymak, sonradan öğreni-
lecek bir şey değildir, insanın kulağı var-
sa varthr. Akademik altyapı. çok iyi bir
teknikdonanımgetirir insana: ama buişin
nıhu okulda öğrenilmez. ÖnemM olan çok
bQmekdeğiLbikliğinii>içalmak.tşteUğur
da bunun çok iyi bir örneğT
Beraber çalışnğı müzisyen arkadaşlan-
nın kendisine çok şey kattığına değiniyor
Yücel. "Mûzik içinde biçimlerin değil de
tonlann üzerine gidersen sahne sana bir
şeyler öğretiyor. Rrtm çıkarabilme beceri-
sine sahip herkesin bir yeriere toslaması
gerekli, örneğin iyi müzisyeniere. Ben Or-
han, Can ve Arto'dan her ritm kalıbınm
kendine özgü bir dili, bir lehçesi olduğunu
öğrendim. Şimdi biiiyorum Id ben oturup
konga çalarsam, bu. Amerikalımn Çinge-
ne mahallesinde darbuka çalmasına ben-
zer. O alete yapdmış bir ayıpör bu. Ben
bunu da çalanm abi!' diye bir şey yok"
Müzik yaşamı boyunca çok farklı mü-
zik türlerine bulastığını, Kübalılarla, Af-
rikalılarla ve Hintlilerle birlikte çalıştığı-
nı anlatırken, sözü bu süreç içinde öğren-
dıği en önemli şeye getiriyor Kozlu "Bir
müziği iyi çalabilmek. o müziğin tapusu-
nun eİinde olduğunu hissetmek ve dinleyi-
cjyc de bunu hissettirebilmek için o müzi-
ği yaşamak. o müziği yapanlarla birlikte
yiyipiçmek,onlarla duşüp kalkmak,o top-
raklann kokusunu alrnak gereldr. Ancak
bu şekilde o müziğin çekirdeğine inebiür-
sin; aksi halde müzik. üzerine yapıştınlmış
gibi durur" diyor ve tt
Caz festivallerine gi-
diyorum; bir bakıyorum gençgenççocuk-
lar 75 yaşmda adamlar gibi çabnaya çah-
şryorlar. Işte bunlarda tapu fılan yok, zil-
Kyet bik yok. 1930'lann New Orleansı'ru,
1940'lann New Yorku'nu yeniden yarabp
o günleri yaşamanız mümkün değil" diye
sürdürüyor konuşmasını.
Aynı gerçeklerin oyunculuk için de ge-
çerli olduğunu ekleyerek söze kanşıyor
Yücel. "Bir karakteri yaratmanın da se-
rüveni vanhr'' diyor, "Yaratacağın karak-
ter yöresel özetlikler taşıyorsa o yöreyi, o
yörenin öykülerini. rürkülerini araşür-
mak. bilroek zorundasın. Eğer bir zııma-
cıyı canlandınyorsan, saksofoncu gibi dur-
manıan gerekir. Zurnacıyı oynamanın da
bir teknigi, bir serüveni var."
'Doğru ses, bedenimizin içinde'
Yaşamında, müzik ve oyunculuğun iç
içe yürüdüğünden söz ediyor Yücel.
"Müziğm kendine ait yanına, kendiliğin-
denligine beni hen de belld oyuncuhıkta-
ld arayışlanm oldu" diyor ve "Oyuncuhı-
ğun gizleri bedenin içinde sakh. Eğer doğ-
ru yoldan içine iner ve kendi kapılanm
'emekle' aralarsan. doğnı sesler çıkarabi-
Brsin. Başkalanndan devraküğımız, diger
bedenlerden alıp kendi bedenlerimize yer-
leştirmeye çauş&ğunız şeyler ise havada
kalmaya mahkûmdurlar. Doğnı ses, ken-
di bedenimizin içindedir. Tiyatro egitimi-
min ilk yıüannda Hamlet'in 'Melekler,
Peygamberler' tiradım çahşıyordum.
Müşfık Kenter'e gkfip ne yapmam, nasd
yahynam gerektigini sordum. O da bana
'Hiçbir şey yapma!' dedi. G«rçekten de
hiçbir şey \apmamah. önceden bir hazır-
hğı olmamalı insanın. Bunu bilmek. insa-
na kendi bedeninin anahtarlannı veriyor.
Eğer bunu bttmiyorsan. yapbklann. bilgi
ve görgü yohıyla edindigbı bir konserve-
nin kapağını açmaktan öteye gitmiyor. Oy-
sa Id ancak kendi bedeıûnden bir ben çı-
karabüiyorsan daha önce hiç rasüanma-
mış. özgün bir 'ton' oluyorsun. Hazırda
sakladıklanmız kadar yasama dokunma-
yan bir şey olamaz" diyerek sözü nok-
talıyor.
îstanbul Müzik Şenliği başlıyor
Bulgar Ulusal Filarmoni Korosu
iDSO'yla seslendiriyor
Dk kez Alexander
Nevsky kaııtatı
NURDAN
CİHANŞUMUL
Îstanbul Devlet Senfoni
Orkestrası'nın bu haftaki
etkinliklerinde Türkiye'de
ilk kez seslendirilecek olan
Prokofiev'in "Alexander
Nevsky" kantatı ve Ver-
di'nin ünlü Requiem'inden
seçmeler yer alıyor. Ivan
Anguelov'un yönettiği
konserde eserleri Bulgar
Ulusal Filarmoni Korosu
"Svetoslav Obretenov"
seslendıriyor.
Konserin solistleri ise
soprano Elena Filipova,
mezzo-soprano Graciela
Alperyn. tenor Jivko Je-
lev, bas Juri Kruglov. ÎD-
SO'nun dün akşam verdiği
konser bugün saat 11.00'de
tekrarlanıyor.
Konserde. Prokofiev'in
Eisenstein'ın ilk sesli fılmi
için yazdığı film müziğin-
den çıkanlan "Aleıander
Nevsky" kantatı, Verdi'nin
"Requiem"nin de oldukça
sevilen ve tanınan bölümle-
ri seslendiriliyor.
Programdan sorumlu yö-
netim kurulu üyesi Murat
Gürol, Prokofiev'in Türki-
ye'de ilk seslendirilecek
olan kantatının ve Verdi'nin
Requıem'inden bölümlerin
böyle iyi bir koro ve solist
topluluğu ile kez seslendi-
rildiğıni söylüyor.
Bu haftaki konserlerde
Mozart'ın yapıtlarına da
yer vermeyi istediklerini
belirten Gürol, "koro ses
yapısına uymadığı için bu
öneriyi kabul etmedi" diyor.
"Benim tüm amacım İs-
tanbul'da seyircinin karşısı-
na değişik programlarla
çıkmak" diyen Gürol, Bul-
garistan Filarmoni Koro-
su'nun Türkiye'ye gelişini
ise şöyle anlatıyon "Svetos-
lav Obretenov önemli bir
koro olduğu için gelişinde
bazı problemİer yaşandı,
çflnkü mali gücümüz yeterli
değil. bakanlığın şefler ve
solistkr için son derece dü-
şük Bmitieri var, bunun üze-
rine çıkıldığı zaman da
sponsorlardan ya da der-
neklerden yardım almak
gerekiyor. Koro. abonman
sabşian, derneğe geçen yıl-
dan giren bağışlann topla-
mıyla Türkiye'ye getirildi.
Bizim standarUannuza göre
de oldukça fazia. Aynca LD-
SO kendi haftalık program-
lan dahilinde ilk defa bu
kadar pahalı ve büyük bir
prodüksüyona imza aOyor.
Dört yabancı solist ve ya-
bana bir şef bizim bütçemi-
ze göre pahalı okJu."
IDSO'nun Kültür Bakan-
lığı ile yaşadığı sorunlarda
verdiği mücadelenin or-
kestra için bir kazanç oldu-
ğunu belirtiyor Murat Gü-
roi: "Birtakım hakh talepie-
rimiz bakanlık tarafindan
kabul edildi ve orkestra ola-
rak haklarunıza saygı doğ-
du. Devlet sanatçüığı uzun
yıllar önce haklı sebepleıie
başlanuş ounasına rağmen
sonralan değişerek amacm-
dan sapö. Birtakım insanlar
bu unvanı çok kolay ekk et-
tiler. A>nca devlet sanatçıla-
n ve orkestra solistlerinin
bir statûsü yoktu. Orkestra-
lann kadroian yapılan ata-
malar sonucu kiliüendi ve
yeni insanlara kapılanm
açamayacak konuma geldi-
ler. Bu durumda bir yandan
gençlere firsat tanınamıyor,
bir yandan da paralar har-
canıyordu. Ancak bakan
yaptığı açıklamada bu du-
rumu çözeceğine söz verdi"
tDSO'nun diğer bir soru-
nu da dinleyici sayısındaki
düşüş. Özellikle cumartesi
sabahlan düzenlenen kon-
serlere ilginin büyük çapta
azaldığından söz eden Gü-
rol, dinleyicilerin ve genç-
lerin desteğine bunun yanı
sıra da yeterli tanıtıma, fı-
nansal kajmaklara ve yeni
salonlara ihtiyaçları oldu-
ğunu belirtiyor.
İDSO bu sezon bahar
konserleri ve yılbaşı kon-
serlerinin yanı sıra kasım
ayının ilk haftasında da
"Sonbahardan Esintiler"
başlıklı bir hafif müzik
konseri düzenleyecek.
Kültür Servisi - Pozitif ve Açık
Radyo tarafindan düzenlenen. bu-
gün ve yarın gerçekleştirilecek
olan 'tstanbul Müzik Şenliği'
başlıyor ,. . .
'tstanbul Müzik ŞenBğT kapsa-
mında Harbiye Askeri Müze ve
Kültür Sitesi Büyük Salon'da bu-
gün saat 12.30-13.15'te Önder Fo-
can Grup yer alacak. Saat 14.00-
14.45'te, "Suda Bahk", "Derya" ve
Itarya'da -Ftoralia VoJ-2" isimli al-
bümleri bulunan rock grubu Zen,
saat 16.30-17.15'te Türk Halk ve
Sanat Müziği repertuvanndan se-
çilmiş eserlen ve flamenko müziği
formlanndan oluşan kendi bestele-
riyle Muthı Torun ve Grup Medi-
terrane, saat 18.00-18.45 'te Kenny
VVbUesen, Doug \Veiss ve Ühan Er-
şahin'den oluşan ve 1996 yılında
ünlü trompetçi Eddie Hender-
son'un katılımıyla "She Said" adlı
ŞenoJ RKz, Birol Yavla ve Engin Gürkey. Şükriye Tutkun
bir CD çıkaran tlhan Erşahin Trio,
gece konserleri kapsamında saat
21.00'de Lawrence "Butch" Morris
yönetiminde Süleyman Erguner
Ensemble ve Berliner Ensemb-
le'dan oluşan, farklı kültür ve disip-
linlere ait müzisyenleri bir araya
getiren DouUe Skyscraper caz kon-
seri yer alacak. Yeşil Salon'da saat
11.30-12.15'te geleneksel Türk
müziği enstrümanlannm tanıümını
yapacak olan Dersaadet Oda Müzi-
ği Topiuluğu, saat 13.00-13.45'te,
"Sevin Gayri" adlı albümüyle be-
5 EKİM - 9 KASIM 1997
Çağdaş sanatın en kışkırtıcı
yapıtları İstanbul'da sergileniyor!
• Darphane-İ Amire, Salı hariç her gün 10.00-19.00 arası
• Aya İrini Müzesi, Salı hariç her gün 10.00-19.00 arası
• Yerebatan SarniCl, her gün 10.00-17.00 arası
• Kadın Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi, Pazar hariç her
gün 10.00-18.00 arası
• KlZ Kulesi, her gün 19.00-05.00 arası
• Atatürk Hava Limani, her gün 10.00-19.00 arası
• Haydarpaşa Gari, her gün 10.00-19.00 arası
• Sirkeci Garı, her gün 10.00-19.00 arası
Bilet fiyatları:
Darphane-i Amire
Aya İrini Müzesi
ve
Yerebatan Sarnıcı
tam
65 yaş
tam
65 yaş
ve üzeri,
ve üzeri.
öğrenci
öğrenci
500.000 TL
250.000 TL
500.000 TL
250.000 TL
T.C. KÜLTÜR
BAKANLIĞI
BAŞBAKANLIK
TANITMA FONU
KURULU
KUFUMSAL SPONSORLAR
INTERPAN
IB
^ B O R U S A N
VESIH.
Bu ılan Cumhurıyet Gazetesi'nin
katkısıyla yayınlanmıştır
Cumhurty«<
ğeni toplayan ve rürküleri çağdaş
müzik birikimleri üzerine yoğun-
laştiran Şükriye Tutkun, saat 14.30-
15.15'te gitanst, besteci ve aranjör
olan.ve bu yıl üçüncü albümü "Re-
formatH>n"u çıkaran Hasan Cihat
Örter, saat 16.00-16.45'te senfonik
rock unsurlan taşıyan folk müzik
kökenli "Bizim Sevdanuz" adlı bir
kaset çıkaran Nurdan tpek, saat
17.30-18.15'te müziklerini blues,
cajun, zydeco, soul, funk gibi farklı
kanşımlarla çeşitlendiren tstanbul
Blues Kumpanyası, saat 19.00-
19.45'te müziklerinm türünü yansı-
malar olarak adlandıran Grup Yan-
sımalar izlenebilecek. Top Teşhir
Salonu'nda saat 11.30-13.30'da Se-
ma-Wotfgang Schröhter tarafindan
gerçekleştirilen bir atölye çahşması
olan "Ses Enstalasyon ÇahşmasT,
saat 14.00-15.00'te Can Kozlu ve
Uğur Yücd'ın "İç Güdü Ton" adlı
söyleşi ve dinletisi, saat
15.30-16.30'da etnik müzikle
Kırklarelili müzisyenlerden
oluşan KıridarelOi Mister Raci
ve Arkadaşlan, saat 17.00-
18.00'de A\Tupa'da , dünyayı
oktavlar arasında dolaşan ses
unvanma sahip Sema-Wolf-
gang Schröhter'den Deneysel
Vokal, saat 18.30-19.30'da
Çağdaş Türk Müzığıni yo-
rumlayan Tura Dörtlüsü yer
alıyor. Kırmızı Oda'da saat
11.30-13.00'deUfiıkÜnver'in
Bilgisayar ve Müzik üzerine
söylesisi, saat 13.3O-15.OO'te
Evin Dvasoğhı'nun katılımıyla
gerçekîeşen "Çağdaş Müzik,
Çağdaş Müziğimiz" başlıklı
söyleşi - dinleti, 15.30-
17.00'de Lawrence"Butch"
Morris'in doğaçlama üzerine
yapacağı "Conduction - Con-
ducted Improvisation" başlıklı
söyleşi, saat 17.30-19.00'da
Gökhan Akçura ve Cemal
Ünlü'nün katıldıklan "Taş
Plakta Erken Pop" başlıklı
söyleşi - dinleti, 19.30-
21.00'de Pentagranı'ın "Rock
Dünyaa" üzerine söylesisi iz-
lenebilir.
Konferans Salonu'nda ise
saat 11.30-13.30'da Özdemir
Arkan'ın başkanlığmda Or-
han Gencebay, Dursun Güler-
yüz, Cevdet Kocaman, Atilla
Ozdemiroğlu ve Şahin
Ozer'in konuşmacı olarak ka-
tılacaklan "Telif Haklan ve
Komşu Haklar" konulu panel,
saat 14.00-16.00'da Murat
Belge başkanlığmda. Dr. Bü-
ient Aksoy, Cem Behar, Pakrat
Estukoğlu, Selim Hubeş ve
Gönül Paçacı'nın konuşmacı
olarak katılacakları "Istan-
bul'un Müzik Mozaigi" konu-
lu panel. saat 16.30-18.30'da
Feza Tansuğ'un başkanlığmda
Lale Barçın, Dağhan Baydur,
Derya Köroglu ve Ünsaİ Ok-
yay'ın konuşmacı olacaklan
"Popüter Müziğin Anatomisi''
konulu panel, saat 19.00-
20.30'da Erkan Ogur ve İs-
mail Hakkı Demircioğlu'nun
gerçekleştirecekleri "Halk
Müziğimiz'' konulu söyleşi -
dinleti izlenebilir.
Kültür CJrişimi'nin bildirisi
'Kültür ve sanatta
vergi bağışıklığı
sağlanmalı'
Kültür Servisi - Kültür
Girişimi, kamuoyuna sun-
duğu üçüncü bildirisinde;
vergi yasalannda değişi-
min söz konusu olduğu bir
dönemde kültür ve sanat
için yapılacak yatınm ve
harcamalann desteklen-
mesi için bu alanda vergi
bağışıklığının sağlanması
gerektiğini vurguladı.
Türkiye'de kültürel var-
lıklann korunması, araştı-
nlması, geliştirilmesi ve ta-
nıtılması için katkılan
özendirecek önlemlerin
yeterince alınmadığının
belirtildiği bildiride, sana-
yi alanmda bazı sektör ve
yöreler için yüzde yüz ora-
nına varan yatınm indirim-
leri ve çeşitli bağışıklıklar
ya da olanaklar tanındığı,
sermaye piyasasının geliş-
tirilmesi amacıyla, bu pi-
yasada oluşan kazançlar-
dan ve değer artışlanndan
vergi alınmadığı, turizm
sektörüne geniş vergi
özendırmeleri sağlandığı
anımsarıldı.
Kültür Girişimi bildiri-
sinde, çeşitli alanlarda ver-
gi indirimleri ve bağışık-
lıklar bu denli geniş tutul-
muşken, kültürel amaçlı
yatınm ve harcamalann
desteklenen etkinlikler ara-
sında yer almamasını bü-
yük bir eksiklik ve eşitsiz-
lik olarak nitelendirerek,
kültürel varhklann gelişti-
rilmesi ve tanıtılmasının,
sanatm desteklenmesinin
eğitim sürecinin de aynl-
tnaz bir parçası olduğu be-
lirtilerek şu öneriler sunul-
du: "Kültür ve sanat ala-
nındaki temel yaünmlann
yanı sıra çeşitii sanat ya da
kühür dallannda kurula-
caközel araşürma, eğitim
ve uygulama merkezleri-
nin, müze, kütüphane, ar-
şiv vç benzeri nitdikteki ku-
rum >a datesislerin gerçek-
ieştirilmesi \e işletilmesiyle
ilgiliharcamalann. yeniya-
salar çıkanlarak vergi ba-
ğışıkhğından >araıianma-
sı sağlanmahdır.
1995te Kurumlar Ver-
gisi Yasası'nda >apılan de-
ğişiklik sonucu tanınan ba-
ğışıkhlc özel kuruluş ve ki-
şilerce yapılan kültürel ya-
brun. harcanıa ve bağışla-
ra da >ansıtılmalı ve gelir
vergisinden indirimJeriçin-
de uygutanmaİKÜr."
Talay'dan Eşkıya' için rest
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvil sınema
örgütlerini karşısına alarak. 1997 Yabancı Film
Oscan dalında Yavuz Turgul'un 'Eşkıya' fılmini
aday gösteren Kültür Bakam lstemihan Talay,
seçimlerinin kamuoyunun karan olduğunu
belirterek "Hiçbir kuruluş kamuoyunun karşısında
olamaz. Kamuoyu bizi destekliyor" dedi.
Çekişmeler nedeniyle Türkiye'nin temsıl hakkını
kaybettiğini söyleyen Talay, "Bu yıl da 'biz
göndermiyoruz' diyebilirdik. Ama bu, kamuoyunun
karannı benimseyip gönderme karan aldığımız bir
film. Maliyeti ne olursa olsun bu sorumluluğu
üstlenirim" dedi.
'Van Gölîi Canavarı' ödül aldı
• Kültür Servisi - Slovakya'nın Tatras kentinde 16-19
Ekim tarihleri arasında yapılan FV. Uluslararası Sualtı
Filmleri Festivali'nde, Van Gölü Canavan'ndan
esinlenerek hazırlanan 'Dinozor' adlı film 3 ayn dalda
ödül aldı. Uluslararast pek çok ödüle sahip sualtı
kameramanı ve yönetmen Haluk Cecan'ın yaptığı
'Dinozor' adlı fılm, daha önce Fransa, lspanya, Çek
Cumhuriyeti ve Tunus uluslararası festivallerinde de
ödül kazandı. Film, Slovakya'da, en ilginç ve en teknik
filme verilen 'Bronz Denizatı' ödülünü, çevre ve doğa
problernlerine değinmesi nedeniyle 'Tatras' ve Juri
Ozel Ödülü'nü kazandı. Bugüne dek toplam 7 ödül
alan fılm, önümüzdeki günlerde Slov'ak ilk ve orta
okullanndaki öğrencilere çevre ve doğa sevgisinı
aşılayabibnek amacıyla gösterime girecek. Festival
Başkanı Peter Tokarcik ve Ivan Oravec yönetiminde
organize edilen festivale ilk kez bir Türk filmi katıldı.
Doğa ve çevre sorunlanna fantastik bir anlatımla
yaklaşan filmde kullanılan lOmetre uzunluğunda, 150
kg ağırlığındaki maket 2 sualtı motoru ile hareket
ediyor.
AtHa Epgür anısına panel
• Kültür Servisi - Geçen aylarda yitırdiğimiz ressam
Atila Ergür'ün anısına 'Bilim-Sanat-Politika' başlıklı
bir panel düzenleniyor. Bugün saat 10.30'da t.Ü. S.B.F.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Burhan
Şenatalar'ın yönetiminde gerçekleştirilecek olan
panele, îstanbul Tabip Odası Baskanı Orhan Anoğlu,
gazeteci-çizer Tan Oral, Îstanbul Barosu Başkanı
Yücel Sayman ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Metin Sözen
katılıyor. Etkinlik Yıldız Teknik Üniversitesi
Oditoryumu'nda gerçekleştirilecek.
Şehname'ran bir saytası 860 bin
dolara satıldı
• TAHRAN (AA) - Iranlı ünlü Şair Fırdevsi'nin
Şehname adlı eserinin bir sayfası, Londra'da yapılan
bir açık arttırmada 860 bin dolara alıcı buldu.
tRNA'nın haberine göre geçen hafta Safavi dönemine
ait eserlerin satışa sunulduğu Sotheby's'deki açık
arttırmada 1530'lu yıllarda Tebriz kentinde kaleme
alınan el yazması ve minyatürlü bir Şehname'nin bir
sayfası 860 bin 140 dolara satıldı. tran tarihini ve
şahlann tahttan indirilip, tahta çıkışlannı, Farslarm
Türklerle savaşlannı ve ünlü kahraman zaloğlu
Rüstem'in maceralannı anlatan Şehname'yi (Şehler
Kitabı) 10. yüzyüda yaşayan ünlü şair Firdevsi 30
yılda yazmıştı.
BUGÜN
• tFSAK'ta saat 15.00'te Gürdal Tezer'in 'Üç Ülke
Yunanistan, Israil, Çek Cumhuriyeti', saat 16.00'da
Sergül Vanş'ın 'Yansı'. saat 17.00'de Hüseyin
Vanş'ın 'Toplann Dansı Bilardo', saat 18.00'de
Fethi Sabunsoy'un 'Impression' başlıklı saydam
Sösterileri izlenebilir.
I AKSANAT'ta 2. Îstanbul Saydam Günleri
kapsamında saat 15.00'te Ali Oz'ün 'Cumartesi
Anneleri', saat 15.45'te Resul Baştuğ'un 'Herşeye
Dair', saat 16.15'te Alper Fidaner'in 'Akrep Burcu
Günleri', Kutup Dalkıran'm 'Demirkapı Kör
Pencere', 17.45'te 'Kısa Gösteriler', saat 18.45'te
Georgios Katsayelos'un 'Man tn Focus' ve kadir
Aktay'ın 'Geçmiş Zaman Düşleri' başlıklı
gösterileri yer alıyor.
• İDOB'da saat 11.00'de P.I. Çaykovski'nin
'Fındıkkıran' adlı yapıtı izlenebilir.
• TARİH VAKFI DARPR\NE etkinlikleri
kapsamında saat 17.00'de Oğuzkaan Koleji Klasik
Türk Musikisi Korosu'nun katıldığı 'Geçmişten
Günümüze Klasik Eserler' başlıklı konser
izlenebilir. v
• KADDCÖY BELEDtYESt Cumhuriyet
Bayramı'mn 74. Yıl kutlamalan kapsamında saat
15.00'te 'Mustafa Kemal Türkülerim' başlıklı
şiirsel resital, saat 18.30'da Prof. Dr. Toktamış Ateş
ve Adnan Özyalçmer'in katıldığı 'Cumhuriyet,
Demokrasi ve Eğitim' başhklı söyleşi yer alıyor.