29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 1997 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Marmaris Ormanlan, Toplum ve Yangınlar Prof. Dr. ABDİ EKİZOGLU tü Orman Fakültesi % % lkemizde orman-top- U lum ilişkilerirun en yo- ğun olarak yaşandığı yörelerden birisı Mar- maris Devlet Orman İş- letmesi'nin sınırlan içensınde kalan orman alarudır. Ger- çekten, bu işletmenin sınırlannda bulunan ormanlardan sadece o yöre- de yaşayan bireyler değil. ülkemizin öbür yörelerinden ve dünyanın pek çok yerinden gelen bireyler de yarar- lanmaktadır. Sözü edilen orman alanı. ilgili or- man amenajman planındaki bilgile- re göre toplam olarak 138.266 hek- tar olup bu alanda, medıteran (Akde- niz) maki ve orman vejetasyonu içi- ne giren odunsu bitki türlen yayılış göstermektedir. Bitki türleri içinde kızılçam, sığla, sandal, pırnal meşe- si vb ağaç türleri orman ürünleri üre- timi için onemhdir. Orman yangın- lan için hassas bir tür olan kızılçam, Marmaris Orman Işletmesi'ndeki ormanlık alanın önemli bir bölümü- nü oluşturmakta ve odun hammad- desi üretimi yönünden de en başta gelmektedir. Marmaris ormanlann- da 1996 ve 1997 yılında çıkan or- man yangmlannda para ile ölçülebi- len kayıplann hesaplanmasında bu ağaç türii ele alınmaktadır. Öte yan- dan, yöredeki ormanlar aynı zaman- da Gökova ve Datça-Bozbunın özel çevTe koruma bölgeleri içinde kal- maktadır. Yine bu ormanlık alanın bir bölü- mü 1996 yılında millı park ılan edil- miştir. Özel çev re koruma bölgeleri- nin seçiliş nedenlerinden biri gele- cek kuşaklara (nesi 1lere) bozulma- mış zengin bir bıyolojik \arlik kalı- tı (mırası) bırakmaktır. Buradaki milli parkın karakteristığini ise yö- reninjeomorfolojik yapısı. florası ve fauna zenginliği oluşturmaktadır. Değinilen orman varlığından a ey- lem ve ilişkileri beili kuraJlara bağ- ianmış insanlar topluluğu" olarak ta- nımlanan toplum, değişik taleplerde bulunmaktadır. Yörede toplumu oluşturan birey sayısı, ülke genelin- dekine benzer şekilde ve daha da hız- lı olarak artmaktadır. Muğla ilinde 1985-1990 nüfus sayımı sonuçlanna göre en yüksek yıllık nüfus artış hı- zında binde 105.07 ile Marmaris ıl- çesi başta gelmekte, bunu aynı ile bağlı Bodrum ve Datça ilçeleri izle- mektedır. Aynca sözü edilen ilçelerden Mar- maris'te kentsel nüfus artışının ya- nında, kırsal nüfus artışı da yüksek- tir. Bu ormanlarla ilişkıde olan iki il- çenin nüfusu 1990 nüfus sayımına göre 33 bin dolaylanndadır. Bu yer- leşik nüfusa turizm hareketinin ge- tirdiği nüfusu da katmak gerekmek- tedir. YakJaşık değerlerle verilebilen ve turizm hareketi nedenıyle oluşan bu nüfus, adı geçen ilçedeki 50 bin ya- tak kapasiteli turizm işletmesi belge- li ve belediye denetimli konaklama tesislerinde, yatak kapasitesi 10 bi- ne yaklaşan yerli ve sayısı belirlene- meyen yabancı bandralı yatlarda ko- naklayanlarla turistik tesislerde mev- sımlik çalışanlan kapsar. Aynca bu tesislerde konaklayanlar devamlı olarak değişmektedir. Bu değişiklik ise yöre ormanlan ile iliş- kisi olan nüfiisun sayısının milyon- larla ifade edilmesıne neden olmak- tadır. Belirtilen kentsel ve kırsal nüfus ile turizm hareketinin oluşturduğu bu nüfusun yöre ormanlan ile ilişki- sı, orman alanlan ile onnan ürünle- ri ve orman hizmetlerinden yararlan- ma ve ancılık etkinliği bıçiminde gö- rülmektedır. Bu değişik biçimlerde yararlanmalar sırasmda pek çok so- run ortaya çıkmaktadır. Bunlann belli başhlannı kısaca aşağıdaki gi- bi sıralayabiliriz: - Yörede kışın kullanılan başlıca enerji kaynağının odun olması ve nü- fusun gittikçe artması, gelecek yıl- larda bu yöndeki istemi (talebi) art- tıracaktır. Yine bölgedeki yasadışı avcılık, yangmlarla yaşama ortamla- n azalan, doğada özgürce yaşayan av hayvanlannın azalmasına ve nes- linin tükenmesine neden olmaktadır. - Orman içi dinlenme yerlerinde- ki aşın yararlanmalar, orman topra- ğına, bitki örtüsüne ve direye (fauna- ya) zarar ver vermektedir. - Ormanlık alanlarla ilgili ızin ve irtifak haklan konusunda gereken özen gösterilmemiş, taahhüt senetle- ri tek tip olmadığı için çok farklı uy- gulamalar gözlenmiştir. Aynı şekil- de kira bedellerinin ödenmesi de bir esasa bağlanmamıştır. - Yöredeki yerleşmelerin yoğunlu- ğu nedeniyle. yapılaşmalar dik ve sarp yamaçlara doğru tırmanmakta- dır. Orman içi ve kenanndaki yer- leşmeler de orman alanından değişik şekillerde yararlanmaktadır. Ome- ğin, su temini ıçın geçiş izni talep et- mek, kullanım alanını genişletmek vb gibi. - Ancılık etkinliği de yöre orman- lannın korunması açısından vazge- çilmez bir yararlanma şeklidir. Bu yararlanmada orman ve ormancılık yönünden önemli sorunlarbulunma- maktadır. - Söz konusu yörede orman nite- liğindeki kıyı şeridi, sayılan her ge- çen gün artan yatlar için doğal ko- naklama alam oluşturmakta ve bu da başta çevre kirliliğı olmak üzere or- man alanlanndan yararlanmalarda düzensizliğe neden olmaktadır. - Yöre nüfusunun 20 bin civann- da olduğu geçmış yıllarda da örne- ğin 1957, 1974, 1977yıllanndabü- yük orman yangınlan çıkmıştır. An- cak son yıllarda yukanda özetleme- ye çahştığımız orman toplum ilişki- lerinin yoğunlaşmasıyla birlikte yan- gın sayısında ve büyüklüğünde önemli artışlar olmuştur. 1996 ve bu yılki orman yangınlan ile parayla öl- çülebilen zarar. trilyonlarla ifade edılmiştir. Ancak para ile ölçülemeyen ka- yıplann daha da çok olduğu belirti- lebilir. Örneğin yaz ve kış aylannda hâkim riizgârlar ile Marmaris ilçe merkezine ve iki beldeye gelen ok- sijeni bol, temiz ve serin havanın de- ğerinin belirlenememesi ve aynca yangmlarla kaybolan bitey (flora) ve direy (fauna) zenginliği ile ileride değişebilecek jeomorfolojik yapının tekrar yenne getirilmesi olanağının bulunmaması başlıca yaşamsal so- runlardır. Onlem ve öneriler Buraya değin açıklanan hususlara ve sorunlara ilışkin önlem ve öneri- leri aşağıdaki biçimde özetlemek olasıdır: - Olkemiz genelinde olduğu gibi yakacak odun sorununun çözümü enerjı sorununun çözümüne bağlı bulunmaktadır. Yöresel olarak rüz- gâr enerjısinden >ararlanma üzerin- de dunılmalıdır. - Insanlar kendılerivle aynı doğa- yı paylaşan hayvanlara karşı sorum- luluk duymalı, yöredeki yaban hay- vanlannın yaşama hakkı ve sağlığı ilgili kuruluşlarca korunmalı ve gü- venceye alınmalıdır. - Yoğun istek nedeniyle daha çok orman içi dinlenme alanı açılmah ve bu alanlar aşın yararlanmayı önle- mek için dönerli (periyodik) olarak kullanılmalıdır. Aynca orman içi dinlenme alanlan izin ve irtifak hak- lan yolu ile başka kurum ve kuruluş- lara verilmemelıdir. Bu alanlann, kentlerdeki belediye büfelen gibi ki- raya verilerek işletilmesi yoluna gi- dilmemelidir. Çünkü hizmetin özel- liği, bu alanlann ve doğanın korun- masını, devamlıhğını, bilgi ve görgü birikimini gerektirmektedir. - Orman Yasamızın 17. ve 115. maddelerine göre ızin ve irtifak hak- kı verilirken gereken titizlik gösteril- meli ve nesnel ölçütlerbelirlenmeli- dir. Öte yandan izin ve irtifak hakkı verilen kişi ve kuruluşlann önerdik- leri tesisleri yapıp yapamayacaklan denetlenmelidir. - Arazi rantının yüksek olduğu yö- rede orman kıyımına engel olmak ve toprak-su dengesinin olabildiğince korunabilmesi, örneğin, 11 Aralık 1992 tarihindeki gibi sel olayının bir kez daha olmaması için yöre orman- lannın belli kısımlan, 6831 sayılı Or- man Yasamızın 23. maddesi uyann- ca Muhafaza Ormaıu kapsamına alınmalıdır. - Başta "safari" turlan olmak üze- re ormanlık alanlardaki rekreasyo- nel etkinlikler için gereken düzenle- meler yapılmalı, orman alanlanna giriş_ve çıkışlar denetlenmelidir. - Ote yandan, orman içinde ve kı- yısında çok sayıdaki otel-tatil köyü, yat ve turizm acenteleri gibi tunstik tesislerin sahipleri, çalışanlan ve bu- ralarda konaklayanlar orman yan- gınlan konusunda aydınlatılmalı ve uyanlmalıdır. - Ormancılık örgütü, yöredeki an- cılığı düşük faizli kredilerle teşvik etmeye devam etmelidir. Aynca, yüzyıllardan beri gelenekselleşmiş an konaklama alanlan saptanmalı ve bu çevrede yapılacak ormancılık et- kinliklerinde özenli davranılmalıdır. - Bölgedeki ormancılık örgütü ge- nel idarenin taşra teşkilatı ve Özel Koruma Kurumu Başkanlığı'na ata- nacak olan görevlilerin bilgili ve gör- gülü, tarih ve doğa değerlerini tehdit eden çevre sorunlanna karşı duyarlı kişiler olmasına özen göstenlmeli- dir. Bir 'Rönesans însanı' MUHSİNE HELİMOĞLU YAVUZ T alatSait Halman. DTCF'den hocam Metin And ıçın "O bir rönesansin- sanı" dıyordu. Bu deyımi, tam ye- rine oturacağı için, ben de ÇeKk Gülersoy ıçın kullanacağım. Evet, Çelik Gülersoy bir "Rönesans insa- nı", bir kLJftür adamı ve ıfla^ı .ojmaz bir İsjanbul sevdalısrdır. Son zamanlarda da Adalar'a, özel- lıkle de Büyükada'ya "gönül akrttT ve "Büyüka- da -Dün/Yesterday" adlı, Türkçe ve İngılızce bir kitap yayımlandı. Kıtap, şu altı bölümden oluşu- yor: "Denizden ve Genel Bakış, İskeie ve Meyda- m, Otcller, Kulüp. Kıyılar-Kırlar-Tepeler, Köşkler- Evler." Son yıllarda tutkunu olduğum Büyükada'yla il- gili bu kıtap. dizgisınden baskısına, kapağından sayfa süslemelerine değin öylesine özenli ki, her halıyle "Ben bir ÇelikGûkrsoy ürünüyüın''diyor ve "6 Çicekten Bir Buket" adlı bir şıirle başlıyor. Bu şiinn başında şöyle diyorGülersoy "Adalar'ı, İstanbul'daV Aziz ve sevgili kılan / Tek jözcükle Ada yapan / Tam alü güzellik vardı:" Ve sonraki dizelerden, bu altı güzelligin temiz ve engin de- nız. yemyeşil zümrüt çamlar, çeşit çeşit bitkiler-çi- çekler, güzel köşkler, şık faytonlar ve nazik insan- lardan oluştuğunu anlıyoruz. "Adalar işte bunla- nn /Topiamıylabircennetti"dedikten sonra da hü- zün dolu şu dizelere yer veriyor: "Onbeşyirmi se- ne var Id/ Denizeömizdcn gitti /BizekaJdı son çam- hklar / Son köşklerle arabalar." Jşte Gülersoy, bu "Son Cennefin ardına düş- müş. Bu güzellikleri, iyiden iyiye yok olmaktan nasıl kurtannm dıye, gecesini gündüzüne katmış düşler kuruyor, projeler yapıyor ve onlan gerçek- leştirmek için, çoğu zaman da bir başına, bitıp tü- kenmez bir sabırla didinip duruyor. Ama, bazenküçük insanlann küçücük kıskanç- lıklanna takılıyor düşleri, bazen de bürokrasi çar- kının bir ktnk dişlisine... tşte o zaman bu çarkı dön- dürebilene. döndürüp de iş üretebilene, iş üretip de sonuç alabilene aşkolsun!.. Kitapta, otuz beşi "Çelik Gülerso> T Arşi>i"nden olmak üzere, çeşitli belgeliklerden (arşivlerden) alınmış, Büyükada'nın eski durumunu gösteren ve belge özelliğını taşıyan. dünya değer seksen bir siyah-beyaz fotoğraf yer almakta ve kıtap şu söz- lerle son bulmakta "Dünkü Büvükada. bu albüm- de görülenden çok daha güzeldL Ama, ne vapalım ki eldeki resim malzemesi üç aşağı-beş yukan bu kadar. Ozellikle köşklerin fotograflan, o zamanlar- da hemen hemen liiç çekilmemiş. En çok 19801er ortasında, birer birer yıktınbp beton apartmanla- ra kurban verilen,ogüzel köşkler.» Onlann son ka- lanlanm, bu dizinin ikinci kitabı olan 'Büyüka- da/Bugün' albümünde bulacaksınız.'' Bekhyoruz... Emeğiniz varolsun sevgili Çelik Bey... tyi ki varsınız... (*) Çelik Gülersoy, Büyûkada Dün / Yesterday. Çe- lik Gülersoy Vakfi Yayını, tstanbul, 1997, s 110 PENCERE Resmi Geçit... Medyada artık 'Cumhuriyet' gibi bağımsız bir tek ga- zete yok, 'grup' var; şaka değil, grubtın 'havuz'unüa 7-8 gazete, 15-20 dergi, birkaç televizyon ve radyo, holdinge bağlı şirketlerle birlikte kulaç atıyoriar; grup- ta çıkan gazetelerin kuponlusu kuponsuzu harmanla- nıyor. Peki, biz ne yapalım?.. Biz de 'Dinozor'u çıkardık.. " l lyi mi ettik?.. Mizah dergısı 'bağımsız' olmalı; gülmece yazannın çizerinın başını bağlamaya gelmez. Bu nedenle orta- da havuz yok, yavuz kişiler var; bunlardan bin de Fer- han Şensoy, anlı, şanlı, ünlü tıyatro oyuncusunun ka- lemı Dınozor'da bilendikçe bileniyor... • Dinozor'un son sayısında Ferhan Şensoy yazıyoc "Midyeci geçıyor, kokoreççi geçiyor, karidesçi ge~ çıyor, simitçigeçıyor, orospu vepezevengikolkolage- çiyortar, iki deli akıllı uslu geçiyorlarken güllabicileri peşlerinden deli gibi seğırtiyor, lağımcı geçiyor, asya- pilavcı geçiyor, üç kaatçı üç kâğıdıyla geçiyor, tram- vaygeçiyor, trafığe kapalıyolda tramvayın içindenpo- lis arabası geçiyor, travestiler karşıdan karşıya geçi- yor, vakit geçıyor, dilenci geçmiyor, Luvr Apartıma- nı'nın önünü mekân edınmış orada duruyor, dilencı- nin önünden cep telefonlan geçiyor, aracı geçiyor, te- fecigeçiyor, ayakçı geçiyor, tarakçı geçiyor, sarhoş ge- çiyor, hırsız geçiyor, kaatil geçıyor, uğursuz uğurtuy- muş gibi geçiyor, eskici geçiyor, yeniler alıyor, kıçının güzelliğinigezdırmeye çıkmış birkadın geçerken her- kesin içi geçiyor, rantiye geçiyor, salepçi geçiyor, mı- sırcı geçiyor, poğaçacı geçiyor, piyazcı geçiyor, eyvah zabıta geçıyor, rabıta geçiyor, dikkat Aczimendi geçı- yor ve fakat Beyoğlu'ndan hiç salyangozcu geçmi- yor..." Fertian Şensoy'un yazısının üçte biri bu, sonunu ne- reye bağlayacak? Merak eden bu haftaki Dinozor'u alıp okuri. • 'Geçmek' Türkçenin en alengırli sözcüklennden bı- ridir, yanarsöneranlamlı... - .. - Geçen gün bir dostum dedi ki: - Zaman geçıyor, vakıt geçmiyor... Gözu kaşına denk, elleriyle trampet çalan bir 'ranti- yeci' idi dostum... Sordum: - Vakit ile zaman bir değil mi?.. - Değil!.. Ben sabah kalkıyorum, ne yapacağımı bi- lemıyorum, kahvaltıyla oyalanıyorum, saat 11'e doğ- ru çarşıya pazara alışverişe çıkıyorum, o galeri senin, bu mağaza benim dolaşıp duruyorum, olmuyor; ala- cak bir şey de artık kalmadı; vitrinlere bakarak dolaşı- yorum, canım sıkılıyor. Hele öğle yemeğınden sonra neyapacağımı bılemiyorum, şaşınyorum, vakit bir tür- lü geçmiyor; ama zaman geçiyor diye kahroluyorum; çünkü zaman geçıyor ben bir şeyyapamıyorum, sıh- lıyorum, patlayacağım, zaman geçerken nasıl vakit geçireceğimi bilemiyorum... , , j • Kırkından sonra saz çalmaya heveslenenlere ne de- nin -GeçL . •'. • Ancak bu 'geç' geciktin anlamınadır. Çalışmayan kişı için yaşam, trafik ışıklanndaki kırmızı gibidir; saniyeler saat gibi uzar. Ama sen bir de yolun sonuna yaklaşrruş insandaki zamansa) Jelaşı g & i . Gûriier, aylar, yı1|ar öylesine hizlanır ki ârkasındanKO$- makla yetişemezsFn. Ne demiştı o ünlü Frenk yazan: "Zaman geçmiyor, biz geçiyoruz." Uyarlarsak: Sokak- tan simitçi mi geçiyor, biz mi geçiyoruz?.. Hayır, Ferhan Şensoy bizimle dalga geçiyor. HAYDİ CAM ŞİŞELE UMBARAY Kullandığımız cam şişeleri, ! kavanozları... Bütün cam ambalajları Cam Şişe Kumbaralarına atalım, camın yeniden doğuşuna hep birlikte katkıda bulunalım. CAM AMBALAJ Bilgi için : (0262) 653 80 36 ÇEVKO VAKM urcsıoi» ŞİŞECAM ŞİŞECAM B;r TÜRKİYE İŞ BANKASI Kjruluşudur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle