27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18OCAK1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ShelHVtobil-BP bDykotuna destek • \NKARA (Cumhuriyet Bürosu ı - İşyerierinde sendikai-ızlaştırna uyguladıklan gerekçesiyle, Sheîl-MobıI-BP üriinlerine kaiyi. çeşitli kite örgjtlernce ba-latılan "*tü.<etmeme kmpanyası" ile ]gilı üçüncC sekretarya top.antısı. TürkEczacılar Bıriği'nde yapldı. Tof lantının açılışında koruşan Türk Eczacılar Bıriği Genel Sekreteri Betül Bilgetekin. üç petrol > şirketi işyerlerindekı ' sendikasızlaştıma uygulamasını knadıklanm. Petrol-Iş SendKası'nın, bu ', şirketlenn ürünlerine karşı , baş attığı boykot [ kampanyasını 1 des:eklediklerim söyledi. TKF'nin hedeîi 51 trilyon gelir • ANKARA (AA)- Toplu Konut ldaresi (TOKl) Başkanı Hamdi Karadaş. bu yıl. Toplu Konut Fonu'ndan (TKF) 26.9 trilyon lira kredi kullandınlacağını söyledi. Karadaş. konut tasarruf sisteminın uygulanması için de bankalar ile protokol görüşmelenne başlandığını bildirdi. Karadaş"ın verdiğı bilgiye göre. TKF'nin 1997 yılı gelir bütçesı 51 trilyon 670 milyar lira olarak belırlendı. Bu gelırin. 26 tnlyon 548 milyar lırası konut \ e dığer gayri menkul satışlanndan elde edilecek. İzmir'de dinlenme tesisleri satışta • İZMİR (AA) - tzmır'de kamu kurumlanna ait dinlenme tesisleri. ihale yoluyla satışa çıkarılıyor. Tapıı Kadastro Genel Müdürlüğü'nün Çeşme Dalyan'da, Karayollan Genel Müdürlüğü. Milli Eğitim Bakanlığı ve Dokuz Eylül Ünı\ersıtesi"neait Seferihisar Payamlı'daki eğitim ve dinlenme tesisleri. önümüzdeki günlerde ihale yoluvla satilacak. Meyve üreticisi iyi kazandı • ANKARA (ANKA)- Meyve üreticisi geçen yıl rekor düzeyde kazanç elde etti. Mey\e üreticisinin elıne geçen fiyatlar, geçen yıl yüzde 142.8 oranında artış gösterdı. Devlet Istatistik Enstitüsü"nden yapılan açıklamaya göre çiftçinin elıne geçen fiyatlar 12 aylık ortalamada. geçen yıl 1995'e göre yüzde 84.6 oranında arttı. Artış oranı, meyve üreticisi ıçın yüzde 142.8 olurken. tarla ürünlerinde yüzde 74.4, hayvan ürünlerinde yüzde 72.9. hayvancılıkta yüzde 62.7, sebzede yüzde 44.7 olarak hesaplandı Özel sektör borca battı • ANKARA (ANKA)- Ekonomik ve siyasi istikrarsızlık nedeniyle kamu kesimi son yıllarda dışardan dilediği kadar dış borç bulamazken, özel sektörün dev lete oranla daha atak bir dış borçlanma politikası izlediği gözlendi. Geçen yıl dış borç stokunda yaşanan büyümenın tümü özel sektörün borçlanndaki artıştan kaynaklandı. Geçen yılın ocak-eylül döneminde kamu sektörünün orta ve uzun vadelı dış borç stoku 196 milyon dolarlık bir azalma kaydederken. özel sektörün orta ve uzun vadeli dış borçlannda 1 milyar 427 milyon dolarlık artış yaşandı. Kamu maliyesinde restorasyon' • İSTANBUL (AA) - De\ let Bakanı Sabri Tekır, 199" yılının kamu maliyesinde restorasyon yılı olacağını söyledi. Dev let Bakanı Tekir, Türkıye Finans Yönetıcileri Vakfı'nca The Marmara Oteli'nde düzenlenen '"Hükümetin 1997 Yılı Ekonomik Gırişımleri" konulu topiantıda yaptığı konuşmada, Türkıye'nın 1995 yılının ıkincı yansından itibaren siyasi istikrarsızlıkla birlikte, ekonomik istikrarsızlık da .yaşadığını belirtti. Başbakan Erbakan, rafineriler ve Petrol Ofisi'nin özelleştirilmesi çalışmalanna ağırlık veriyor Liınaı ılar topun ağzındaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Özelleştirme ldaresi Başkanlığı tarafından son teklifleri alman Türkıye Denizcilik tşletmesine ait 7 lıman için Gümrük Musteşarlığı ve Emnıyet Genel Müdürlüğünün devreye girdi. Ülke dışına açılan kapı olan limanlar için en yüksek teklifi verenlenn incelemeye alınacağı bıldirildi. Başbakan Necmettin Erbakan. rafineriler ve Petrol Ofisi'nin özelleştirilmesınde petrol fiyatlan konusunun çözümü için çalışmalann hızlandınldığını açıkladı. Erbakan, Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun dünkü toplantısıı açarken yaptığı konuşmudu, rafineriler ve Petrol Ofısi'nin özelleştirme çalışmalannın görüşüldüğünü söyledi. Ozellikle, rafinerilerin satışının ardından. alacak özel kuruluşun petrol satış fiyatı için yapılması Ülke dışına açılan kapı olan limanlar için en yüksek teklifi verenler incelemeye alınacak. gereken düzenlemelenn kaydettı. belirtirken de. santrallar ile değerlendirildiğini belirten Başbakan Erbakan. eldeki tüm Ereğli Demir-Çelik Fabrikası ve Erbakan. aynca 1996 yılı sosyal tesis ve lojmanlann Etibank'ın özelleştirme faaliyetlerinin tartışılacağını satışının yapılacağını çalışmalannın hızla tamamlanacağını söyledı. Alınan bilgılere göre, geçen ay son pazarlık göruşmeleri yapılan TDİ'ye ait 7 liman için Gümrük Musteşarlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü devreye girdı. Ozellikle Karadenız"deki lımanlarda yapılabılecek olası bir kaçakçılığa karşı önlem alınması için bu limanlara teklif veren firmalann araştırılacağı öğrenildı. Teklifler ~ TDİ'ye ait Tekirdağ Lımanı ıçın Trakya Liman Işçileri Ortak Ginşim Grubu. Antalya Limanı için LlNK A.Ş. Hopa Limanı ıçın Park Holding. Giresun. Ordu ve Sinop limanlan için Çakıroglu AŞ, Rize Limanı için de Asım Çillioğlu teklif verdi. Yetkililer ozellikle, Çakıroglu AŞ'nın. hemen hemen hıç işlem kapasitesi olmayan 3 Karadenız limanı için teklif vermesinın dikkat çektığini belirttıler. Başbakan Yardımcısı Tanm Politikalan Toplantısı'nda özelleştirmeyi sürdüreceklerini belirtti 6 Ocak hedefi 580 milyon dolar' Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller çiftçiye destek sözü verdi. (Fotoğraf: A A) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Ge- nel Başkanı. Dışışlen Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller. tanm kesımınde bırlıkle- nn özerkleşmesı ve borsalann geliştırilmesi yo- luvla çiftçinin elıne dünya fıyatlannın geçmesi- nı hedefledıklennı belirterek. çiftçiye üretım üzennden destek venlmesıne başlanacağını bıl- dırdı. Çiller. tanm politikalan konusunda dün y apı- lan toplantının açılışında yaptığı konuşmada. Türkiye'de çalışanlann büy ük bir kısmının zira- at kesımınde ıstihdam edıldığıne dikkat çekerek, geçen >ılın tanm kesimi açısından iyı bıryıl ol- duğunu. rekor fıyat artışlan sağlandığını savun- du. Çiller. dünyada çıftçılere sağlanan olanak- lann Türk çıftçısine de sağlanacağını kaydetti Tansu Çiller. bir gazetecınin. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da yaşam koşullarının ıyileştı- nlmesıneyönelıkçalışmalaryapılıpyapılmadı- ğına ılişkin sorusu üzenne, hay vancılık projele- nnı özel olarak ele alacaklarını bıldırdı. Doğu ve Günevdogu bölgelerine sanayı ve tanmsal gelışmenın eş zamanlı olarak götürüleceğinı ıfa- de eden Çiller. "Hay vancılık için büv ük atılım- lar gündeme gelecek. yarım kalmış yatırım- lar tamamlanacak, y eni teşvikler verilecek. sa- nayiciye düşük ücretli enerji verilccck. bazı kesintiler kaldırılacak ve bedava arsa verile- cek" dedi. Hükümetin özelleştırmeye canı gönülden bağ- lı olduğunu vekararlıhklayol aldığını kaydeden Tansu Çiller. ocak ayında çımento sanayı. Pet- las ve lımanlann özelleştirilmesınde bütün sü- reçlenn tamamlandığını hatırlattı. Çiller. "'Yal- nızca ocak ayında 580 milyon dolarlık satış ger- çekleştirilecek. Bu yapılan bütün özelleşrirmc- lerin tamamından daha büyük bir olaydır. Çok büyük çalışmalarımız olmuştur. Parla- mentodan özelleştirme yasasının çıkması için 2-3 yıl uğraştık. \ma görülüvor kiartıkürün- ler >erilmektedir. Eskiden topladığımız ver- gileri buradaki zararlara \ermekteydik. Şim- di bu paralar dev lete dolayısıyla halka kala- cak" dıye konuştu. Pazartesı günü Etibank'ın özelleştirilmesine açık bıçimde devam edıleceğını kaydeden Çil- ler, herkese açık olarak yapılacak ihaleye ken- dısinın de katılarak. bızzat göreceğıni söyledi. Ithalatta korkutucı ^"Kahrâman bakkal süpermarkete karşıarüş ANKARA (ANKA) - 1996'mn yalnızca ilk beş ayı- na ilişkin olarak açıklanabilen dış ticaret venlen, ıthalatın yıl- lık bazda ılk kez mayıs sonu itıbany le 40 milyar dolann üze- nne çıktığını ortaya koydu. Geçen yıl mayıs sonu itiba- riyle son bir yıld'a 40 milyar 85 milyon dolarlık ithalat gerçek- leştınldi. Bu tutar. şu ana kadar- kı en yüksek yıllık ıthalatı ıfa- de ediyor. Aynı tanh ıtıbanyle yıllık ihracat ıse 22 milyar 518 milyon dolar düzeyınde ger- çekleştı. Böylece yıllık dış tica- ret açığı. mayıs sonu ıtibariyle 17 milyar 567 milyon dolarla şu ana kadarki en yüksek düzeyi- ne ulaştı. Geçen yılın mayıs sonu itiba- nyle son bir yıldaki ithalat. bir önceki bir yıllık döneme göre neredeyse bir kat arttı. Yıllık ithalat, 1995'ın mayıs ayı sonu ıtibariyle 26.6 milyar dolar dü- zevinde bulunuvordu. Varlıklarını koruma savaşı veren bakkallar çareyi birleşmekte buldu MUTLl GÜNEŞ SÖNMEZ Dev süpermarketlenn art arda açılmasıyla birlikte yok olma tehl:- kesi yaşayan bakkallar çözümü bir- leşmekte buldu. Istanbul'un An., dolu ve Rumelı yakasında bulunai vegünlükcırosuenaz 70 milyon li- ra olan yaklaşık 50 cıvannda bak- kal ve mini market bıraraya gelerek, alternatıf marketler zıncın kurdu. Bırleşık Marketçıler Demeğı'nın çatısı altında BlRVIAR adıyla top- lanacak olan bakkallar hem fiyatla- nyla hem de sosyal yapı ıçınde yer- lennı koruma yönündeki kararlılık- lanyla çoğu yabancı kökenlı olan hıpermarketlere karşı tam bir sa- vunma duvan oluşturdular Şimdılık sadece Istanbul'da bulu- nan bakkallann bir aray a gelmesıy - le oluşturulan BtRMAR'ın yakın birgelecekte tüm Türkıye'yı kapsa- yacakşekildegenışlemeyi hedefle- dığinı belirten yetkililer. kendılen- ni hıper marketlerden ayıran en önemlı özellığın. uygun fıyatlann ya- nı sıra. bakkaîlık kurumunun toplum- sal doku ıçındekı yenni korumak Yaklaşık §0 channda mini market bir araya geldi. ve büyükler karşısında yaşayabilir konuma getirmek olduğunu belirti- yorlar. Türkiye'de perakende dağıtımın yüzde 35'lık kesımını elınde tutan hipermarketlere karşı bakkallann birleşmesı. ilk altı ay ıçınde 200 cı- vannda üyeyle geliştınlecek. Tabela bırhâıvle avnı ad altında faaliyet göstermeye başlayan ve gün- lük cırolan toplam 8 milyar liraya ulaşan mini market ve bakkallarda satılacak ürünler. BİRMAR tarafın- dan en ucuz ve kalıteh ürünlerin sa- tıldığı toptancılardan alınacak. Türkıye'nın en büyük sektörle- rinden biri olan gıdada. bakkallann gıderek eski konumlanndan uzak- laştığını kaydeden BİRMAR Yöne- tım İCurulu Başkanı Kenan Sakin. Türkıye çapındakı bakkal ve mını marketlerin birleşmesı gerektiğını. aksi halde dar gelırlı aıîelerin alış- venş olanaklannın tümden ortadan kalkabıleceğını belirterek. "Ken- disini hiper y a da mega olarak ta- nımlayan yabancı ortaklı dev nıar- ketlere toplumun kaçta kaçı gi- dip birşey ler satın alabiliyor" so- rusunu yönelterek şunlan söyledi. "BİRMAR'ın kuruluş amacı sadece bakkallann hiper market- ler karşısındaki varlık mücadele- si değildir. Bu aynı zamanda, ge- leneksel yapının korunması çaba- sıdır. Bir anlamıyla da toplumsal bir hareket olarak değerlendirile- bilir." BtRMAR'a üye olan bakkal ve mını market sahıbı ile aılelerinin sağlık hizmetlennın de Bağ-Kur'a bırakılmadan özel hastanelerde kar- şılanması için gerekli çalışmayı baş- lattıklannı söyleyen Sakın, ıleride özel bir polıklinık kurmayı düşün- düklenni de açıkladı. ÇIFTÇI DOSTU /SADLLLAH USUM! Hızlı özefleştirınelerin acısı bir bir çıkıyor S EK, Et-Balık Kurumu ve Yem Sanayiı Türkıye'nin gündeminden düşmüyor. Bu gidişle de düşmeye- cek. Çünkü, bu üç kurumun özel- leştirilmesi ülke ekonomısınde de- rin yaralaraçtı. Özelleştirmeyi yü- rüten başbakan ve bakanların id- dialarının aksıne, et ve sut pıya- salarımız karıştı. Hayvancılığımız onarılması guç bir darbe daha ye- di. Süt fiyatlan, yem ve bakım masraflan oranında yükselmedi- ği için üreticiler giderek daha bü- yük zararlara gırdi. Buna karşılık, tüketicı de et ve süt ürünlerine ge- reğinden fazla paralar ödemek zorunda kaldı!.. Özelleştirme ıbresı SEK. EBKve Yem Sanayiı'ne yöneldıği zaman, sonucun böyle olacağı bılınıyor- du. Nitekım, üretıci kuruluşlan sa- tışlara karşı çıktı. Bazı ıhaleler ıp- tal ettirıldı. Hükümet kararlan pro- testo edildı. Yurdun çeşıtlı bölge- lerinden otobüslerle Ankara'ya gi- den üretıci göstenleryaptı. Neya- zık ki Türkıye çapında oluşan bu yaygın tepki dikkate alınmadı ve sonuçta SEK, Yem Sanayiı ve EBK'nın bazı kombinaları haraç- mezat 'yok pahası'na satıldı!.. Et ve süt pıyasalarında şımdi tam bir kargaşa yaşanıyor. Ureti- cilerin sütünü düşük fiyatla alan fabrıkalar büyük paralar kazanır- ken, iyi işletilemeyen bazı fabrika- lar da kapanma tehlıkesi ile karşı karşıya kaldı. İlk S.O.S. veren de Trakya'nın Havsa ılçesindekı SEK'ın eskı süt fabrikası oldu. Fabnka yönetıcile- ri, sırttopladığı köylerin koopera- tif başkanlıklarına gönderdığı bir yazı ileonarımagıreceklerı için 26 ocaktan itibaren süt almayacak- lannı bildirdiler. Yazıda aynca. köy- lerdeki süt soğutma tanklarının da onanm için sökülerek Havsa'ya götürüleceği belirtıldı. Ancak. ya- zıda onarımın ne zaman biteceğı ve tekrar süt toplamaya ne za- man başlayacakları konusunda bir bılgi verılmedi. Fabrıkaya süt veren Havsa ve Babaeski koylerındetam bir 'şaş- kınlık' ve 'şok' yaşanıyor. Bir yet- kilınin. bir kooperatıf başkanına "Herkes başının çaresıne baksın" demesi, üreticılerı 'çılgına' çevır- dı. Şımdi köy muhtarları, koope- ratif yönetıcileri ve üreticiler süt verebileceklerı bir fabnka arayışı- na gırdiler. Ortalıkta bırakılmaları- nı da ıçlerıne sındıremedıler!.. Havsa süt fabrikasını uzun yıl- lar SEK çalıştırmıştı, Istanbul'da- ki SEK, süt sanayıinin uzanama- dığı bölgelerde üretcilen, özel sek- tore karşı koruyan önemli bir ku- ruluştu... Çevreilçeveköylerdefı- yat dengesı oluşturuyor ve özel fir- malann üretıcının elınden sütünü düşük fiyatla almasını engetlıyor- du. Özel sektör de süt alabilmek ıçın SEK kadar fıyat vermek zo- runda kalıyordu.Günluk sıkıntıla- rın dışında hıçbır şıkâyet yoktu... Özelleştirme furyası sırasında fabrikayı Trakya Birlık satın aldı. SEK'ın satışa çıkarılmasına üzü- len üreticiler, tesısler Trakya Bırlik gıbı bir üretıci kuruluşunun elıne geçınce tesellı buldular. Tesisi alan yönetıcılerzamanın- da ışler bir süre iyi gıttı. İlk günler- de yaşanan sıkıntılar çabuk aşıl- dı. Ancak Trakya Bırlik'te tepeden ınme'. yönetım değışıkhğı, Havsa Süt Sanayıı'nı de etkıledı. Yenı yö- netıcılerfabrıkaya gereken önemı veremediler. Süt pıyasasının ge- rektırdiğı koşullara uyamadılar!.. Sonuçta Havsa sut fabrıkasın- Et ve süt piyasalannda şimdi tam bir kargaşa yaşanıyor. Lreticilerin sütünü düşük fiyatla alan fabrikalar büyük paralar kazanırken. iyi işletileme>en bazı fabrikalar da kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. da işler aksamaya başladı. 80 ton kapasıteli fabnkada üretım düş- tü... Zarar hanesindeki rakamlarda kısa süre ıçinde büyüdü...Ardından da fabrıkanın 'kapatılması' veya 'satılması' gündeme geldi. Trak- ya Bırlık'ın çevresınden verilen bil- gılere göre bırdenbıre 'kapatma' veya 'satış' kararı tepki yarataca- ğı için, şımdilik 'onanm için ara ver- me' formülü uygun görüldü. Devletın elınde ıken Trakya böl- gesinın bir bölümüne senelerce hızmet veren, hayvancılığı ayak- ta tutan ve bınlerce süt üretıcisi- nı ozel sektörün sömürüsüne kar- şı koruyan Havsa Sut Sanayii'nin geleceğı kuşkularla dolu... Mek- tupta bıldırılen 'onanm için ara verme' kararı gerçekten doğru mu? Acaba. zarar ettığı için bir süre kapalı mı tutulacak? Yoksa, yönetıcılerın aralarında zaman za- man konuştukları gıbı arkadan 'satış kararı' mı gelecek?.. Trakya Bırlik'ın yeni yönetimine yakın olanlar 'Havsa Süt Sana- yii'n'ın alınmasını hatalı biralışve- riş olarak goruyorlar... Fabrikayı satın alan birlık yönetıcileri ise, "Eğer fabrikayı almasaydık, bir özel firmaya kalacaktı ve süt üre- ticılennin canı yanacaktı. Sütüre- ticileri biıiiğimizın de ortağı oldu- ğu için onlan korumak gorevimiz- dı. Bu nedenlerle satın almaya mecburduk" diyorlar. Bırlik ortakları hatalı olanlan bu- lur çıkarır. Ama asıl hatalı ve hat- ta suçlu olan 'özelleştirme'y\ yap- makta ısrar edenlerdır. Özelleştir- me şampıyonları, özel sektore ya- ranmak ıçın SEK fabrıkalarını sa- tışa çıkarmışlardır. Özelleştırmenin yarattığı sıkıntıyı ıse süt uretıcile- ri çekmektedır... Eğer, özelleştirme olmasaydı da SEK fabrıkaları devletın elinde kalsaydı, en azından Havsa Süt Sanayıi ve onun çevresinde bulu- nan süt üretıcılen bu bunalıma sü- rüklenmeyeceklerdı. Fabrıkanın kapanması veya süt fiyatlarının duşeceği kımsenın aklının kena- rındanbilegeçmeyecektı... 10to- nun çok altına düşen üretim, bu- günlerde belkı de 60 ila 70 tona ulaşacak ve üretıcılerimız kuşku- dan uzak, huzurlu bir ortam içın- de yaşayabılecekti... Trakya Birlık. Havsa Süt Sana- yıı'nı satışa çıkarmamalıdır. Hav- sa Süt Sanayıı'nı süt üretıcılerının de katkısını sağlayarak yeniden toparlamak mumkündur. Eğer bır- lik gene yurutemeyeceğıne karar verirse fabrikayı o bölgede yaşayan sut üreticılerının kuracağı bir kooperatıfe devretmelidır. I IŞÇININ EVRENINDEN ŞUKRAN SONER BBP Ne İstiyon? Bunca olay, bunca kargaşa arasında siz BBP'nin hükumetten desteğini çekmesini, gerekçesini anla- yabıldinız mi? Zamanlama, hele de gerekçeler ger- çekten çok ılgınç.. Muhsin Yazıcıoğlu öncelikle güçlü olanın iktidar çoğunluğu ile aklanmasından yakınıyor. Adama sorarlar, "Bugüne kadar neredeydiniz? Koalısyonun gerekçesı zaten karşılıklı kırli çamaşır- ların aklanması uzlaşması değil miydi? Komisyon- larda daha önceki aklamalar gerçekleşirken de mı uyanmadınız?" diye. Yazıcıoğlu'nun Çekıç Güç, israil anlaşmalanna ye- nı tepki vermeye, onlan gerekçeler arasında sayma- ya kalkışması daha da komık oluyor. Yoksa bir algı- lama güçlüğü mü söz konusu? Olayların anlamının yerıne oturması için aylar geçmesi mi gerekıyor? Yazıcıoğlu'nun gerekçeleri arasında bana göre en çarpıcı. anlamlı ve üzerinde durulması gerekeni, ka- mu çalışanlarına uygulanan adaletsizliğe tepki. Ya- zıcıoğlu, askerlere yapılan ücret artışlarının, polisle- re. diğer kamu çalışanlarına uygulanmamasını ön- ce uyarı sonra da koalısyonu bozmanın ana gerek- çesı yaptı. Hükümetin yüzlerce gerekçe yapılabıle- cek çarpık uygulaması ıçinde neden kamu çalışan- larının ücretleri? "Haksızlığa isyan oyunu" ile Yazı- cıoğlu nelerın peşinde, hesabında dersiniz? Soruların yanıtı belkı de güncel gelişmelerin tam da içınde. Çarpıcı birçakışma. Yazıcıoğlu birTV ka- nalında hükümet desteğini neden çektiklennin ge- rekçelerinı açıklarken, bir diğer kanalda, Çatlı'nın özel telefon konuşmalanna ılişkin haber veriliyordu. Çat- lı'nın konuştuğu ünlüler arasında Yazıcıoğlu da var- dı. Oysa Yazıcıoğlu daha önce Çatlı'nın cenazesıne katılmış olmasını geçmiş hukuklarına, arkadaşlıkla- nna dayandırmış. 12 Eylül sonrası süreçte araların- da bir ilışkinın olmadığını, hıç görüşmediklerıni söy- lemiştı. Yine bir dizi TV söyleşısinden belleklerinizdedir, Ya- zıcıoğlu, devletin eski ülkücülerı kullanma alışkanlı- ğının olduğunu ilk açıklayanlardandı. Çetelerin açı- ğa çıkanlması gerektiğini söylerken bile sözlerinin sa- tır aralarından, olayların üstune gidilmesinden duy- duğu rahatsızlık ortaya çıkıyordu. Kirli olaylara bu- laşanlar varsa bunların tek tek değerlendirilmesı ve genel olarak ülkücülerin karalanmamasını istıyor, kendi geçmışini ve arkadaşlarını şiddetle savunuyor- du. Yazıcıoğlu, aslında sıkıştıklannda Erbakan ve Çil- ler ikilısinın birlikte yola çıktıklarını ortada bırakma- ları ve kendı ıktıdarları uğ r una herkesı feda etmele- rine mı kızdı? Ağar'ın, Bucak'ın başına gelmek üze- re olanlardan sonra sıranın kendisıne kadar uzana- cağını mı duşündü? Korunmayacağını görüp, resti- ni mi çektı? Yazıcıoğlu'nun hükümet desteğini çekmesinin, adınm Çatlı ile birlikte geçmesi gününe çakışması- nı bir an için çok kötü bir rastlantı olarak duşünelım. Çekılme ana gerekçesinin neden kamu çalışanları- nın hakları uzerınde gösterıldiğinin, "suretı haktan görunme" çabasının nedenı üzerinde kafa patlata- lım.. Enbakan ekonomı cephesinde "batıV dedığı du- zenın gereklerini eksiksiz yerine getırmeye hazır ol- duğunu kanıtlama savaşını verirken, REFAHYOL ık- tidarında başta enflasyon, yoksullaşma, işsızlik, her tur haksızlıkta patlama yaşanmışken, Erbakan seç- men tabanına ancak Mercedesli tarikat başlarını Koşk'te ıftara davet ederek seslenmeye çalışırken.. "Askerlerden korktu onlara zam yaptı, yoksul poli- si, kamu çalışanlarının tümunü atladı, onun hak ve adaleti büyük biryalandı.. "demeye getirmek neyın nesı? BBP'nın ve Yazıcıoğlu'nun klasik ülkücülerden, MHP'den koptuğunu ve Türk-islam sentezınde Re- fah tabanına seslendiğinı ıştetam da bu noktada anım- samak gerek. Yoksa Yazıcıoğlu, Refah'ın inanmış, yoksul ve iktıdarında büyuk düş kınklığına uğramış tabanından cıddi bir oy koparmaya mı oynuyor? Sıze bize göre bu ıktidann oluşumunda çorbada tuzu fazlası ile olmuş BBP ve Yazıcıoğlu, bu iktida- rın bütun olumsuzluklarından, yaptıklarından so- rumlu. Bugüne kadar yaptıkları ve savundukları ile insan hakları, demokrası, çağdaş bir Türkıye için fazlası ile sabıkalı, defolu. Ama umutsuz ve yoksul, ezilen ve hep din sömürüsüne araç edilmiş, oyuna getmlmış seçmen için, bizim bakış ve göruş açımız ne kadar geçerli? Doğrusu Yazıcıoğlu ve BBP, seçımler öncesinden bu yana, ANAP'la birlikte seçıme giderken, koalis- yonda anahtar parti rolünu oynan^en, şımdi deste- ğini çekerken de büyük oynadı ve oynamakta. Nereye kadar? Yersek, yerseler niye devam et- mesınler ki? REFAHYOL iki ay bekledi Akaryakıta yüzde 5 oranında yeni zam Haber Merkezi - Akarya- kıt fıyatlanna vüzde 5 oranın- dazamyapıldı TÜPRAŞGe- nel Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada yeni zam- ma döv ız kurundakı artış ge- rekçe olarak gösterıldı. RE- FAHYOL. en son 17 kasım- da yaptığı artışın üzennden iki ay geçtikten sonra 7 aylık ıc- raatınınö akaryakıtzammı- nı dün gerçekleştırdi. TÜPRAŞ'ın açıklamasına göre. LPG. normal. süper ve kurşunsuz benzin. gazyağı. motonn. kalorıfer yakıtı ve fueloıl No. 6'nın ra'fineri sa- tış fiyatı bugünden geçerli olmak üzere yüzde 5 oranın- da arttınldı. Buna göre, kur- şunsuz benzin Ankara'da 78.400 liraya. tstanbul'da 78.450 liraya. İzmir'de ise 78.070 liraya yükseldı. Di- ğer akaryakıt üriınlerınin fi- yatlan ıse şöyleoluştu. Süper benzin Ankara'da 79.440, Istanbul'da 79.450. İzmir'de 79.080; normal ben- zin Ankara'da 73 660. İstan- bul'da 73.680, tzmir'de 73.300; gazyağı Ankara'da 62.090, Istanbul'da 61.490. İzmir'de 61.090;motorin An- kara'da 57.320, Istanbul'da 56.950. Izmır'de 56.510: ka- lorifer yakıtıAnkara'da 31.020, Istanbul'da 29.860. İzmir'de 29.540; 6 numara fueloilAnkara'da 19.490, is- tanbul'da 20 020. tzmir'de 19.690 lira. REFAHYOL hükümetinin ışbaşına gelmesinın ardından petrol ürünlerıne geçen yıl 24 temmuzda yüzde 7, 21 ağustosta yüzde 5. 21 eylül- de yüzde 5. 21 ekımde yüz- de 7 ve 17 kasımda yüzde ~ oranında zam yapılmıştı. Bi- rer aylık arayia yapılan bu zamlardan sonra hükümet ye- ni zammı yapmak için bu kez iki ay bekledi. VEFAT Ismail, Suat, Ruhiye, Zehra, Ahmet ve Ibrahim'in bıricik anneleri ZEYNEP BİÇKİN 14 Ocak 1997 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle