23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
t İ CCAK 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Zorçjldak PB 8 Antalya Yurdun kuzey doğu kesımlefi çok bulutlu. Orta ve Doğu Karade- nız ıle Doğu Anado- lu'nun kuzey doğusu yağışlı, öteki yerler az bulutlu geçecek. Ya- ğışlar kıyılarda yağ- mur, dığer yerlerde karla kanşık yağmur ve kar şeklınde ola- cak. Marmara ıle yur- dun iç kesımlerınde yer yer sıs görülecek. Londra Paris Roma Berlin Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y PB PB B Y PB B 4 11 16 3 5 13 6 11 Atına 14 Budapeşte PB -3 Münıh Milano Oslo Helsınkı Stockholm Belgrad Vıyana Bonn B K K K PB PB B 11 1 0 1 6 -4 7 B 10 l t / TTV' «Stockholm A r Jr* »Bertm •Moskova •Ankara | M ^ 3 ^ ^ J ^—^j Kahıre«W <Pk • Taşkenî •Tahran / • Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire K K K Y Y K Y A -3 3 3 6 7 3 7 19 Şam 13 Parçaiı buljtlu i Ss , Büjttu k Çok bulüilu YağrT'urlu G U N C E L CİNEYTARCAYÜREK M Bıştarafı 1. Sayfada ara\ilanndan"rahatsız. Olaylarıçeşitlimahkeme- tere.ererek "çete" nitelemesinden çıkarmaya, su- lâncrmaya ve anayasayı kullanarak üstünü örtme- ye Çclışıyor. ^ Iktdardaki bu düşünce biçımi. ne medyayı ne de Şusırluk komısyonunu ilgilendirmiyor, bağlamıyor. Kazan'akarşı RP'li Komisyon Başkanı. Meclis'ten aldıkan yetkiyi kullanmayı sürdüreceklerini açıklı- Vor. RFAHYOL'da, özellikle Kazan Şevket'te açığa 1/urrradığı bir "yöntem" kimi olaylarla ucundan ke- nanrdan açığa çıkıyor. Kazan, "kamuoyuna malolan aydınlanmamış ki- mi oayian ele alarak" geçmiş iktidariara, harta la- ik rejme "siyasal gölgeler düşürmeyı" düşlüyor. Öneğin, Mumcu suikastında "resmi tanık"m da- ha önce değil de bugün bırden ortaya çıkmasını "Derıek ki daha önce soruşturma derine inme- miş"diyerek açıklıyor. Bu açıklama, Kazan'ın kimi *Şfoaşka" niyetlerinin işareti olmuyor mu? î? Oysa toplum, Mumcu suıkastının siyasal veya si- yaset dışı ayrıntılarıyla açığa çıkmasını çeşitli haklı Inedenlerle istiyor. "Adalete 'intikal eden' sorunlar" üzerine konuş- ;mayı bile yasaklamaya çalışan Takkeli ile Kazan: ne- dense, bir başka konuda ne hak gözetiyor, ne de jhukuk arıyor. ; Şaibe Hanım'ın malvarlığı üzerindeki kuşkuların ortaklıktan önceki demeçlerınin tam tersine artık bağimsız yargı önünde temizlenmesine yanaşmı- yor. SDort ay süreyle RP'li üyeler, malvarlığı komisyo- ^ında neredeyse suspus. Soru yok. Belgelerdeki gerçekler karşısında RP hareketsiz. Oylamaya gelince; ne islam, ne Müslüman ne de hakseverlik! Al emri Takkeli'den, kaldır parmağını. kurtar Şaibe Hanım'ı şaibelerden! Şimdi merakla bekliyoruz; komisyon kararından sonra Bayan Çiller'e Şaibe Hanım yakıştırmasının artıksöylenipyazılmamasıgereğini bakalım, neza- man öne sürecekler... Gelecek hazır bir kuşkuya kapılmamızın, elbette, ciddi fer dayanağı var: * Komisyon Başkanı Naci Terzi (RP) Şaibe Ha- iî'ım'la ilgili komisyon karannı açıkladıktan sonra garip bir anımsatma yapıyor. "Artık gazetecilerin, köşe yazarlarının dikkatli olmasını" söyleyiveriyor. 1 Niyet; anayasa deyip susturmak, komisyonda laklandı diyerek Şaibe Hanım'ın malvarlığı üzerine idilmemesini sağlamak! ; Ne ki olacak şey değil. î • Kimit>elirtiler Refah'ın tek başma ikttdara g«k)i- ıde nasıl bir rejim düşlediğinin işaretlerini veriyor. Refah'ın tek başına iktidara gereksinmediği de ylenebilir. "Seçim ittifakı" yapması olası bugün- ı küçük ortağı ile gelecek yıllarda da pekâlâ "adil düzer?"palavrasınınbinbirçeşidiniuygulamayako- yabilir. Lütfen şu sahneyi izleyiniz: Sahne. Şaibe Hanım'ın başbakan olabilmek. her koşulda iktidarda kalabilmek için nelere boyun eğe- ceğini tüm canlılığıyla sergiliyor. ! Malvarlığından aklanmış. Takkeh Bay Hoca'nın JHilton Oteli'nde RP ve DYP milletvekillerine verdi- gi iftar yemeğine gidiyor Şaibe Hanım. Z Yemekten önce biri eski, diğeri bugünkü Diyanet •leri bavkanları iftar duası okuyorlar. Takkeli'nin Bemen her yerde ayaklı mikrofonu Hasan Hüse- yin Ceylan, Şaibe'ye "Bu dua, ortaklığımızın ilginç bir simgesi oldu" diyor. 1 Şaibe derhal karşılıyor bu sözleri: p "Elhamdülillah. işte tevafuk (Allah 'ın birleştirme- si) böyle olur." Takkeli de "Elhamdülillah" ile Şaibe'yi onaylıyor. "Türkçeyi doğru dürüst konuşamayan Şaibe Ha- hım, Islamın kimi öğretilerini ezberlemiş, Takkeli'ye kullanıyor. ^ Bu gösteri geleceğin perdelerinı açmıyor mu? ^•REFAHYOLhükümeti, bir protokol, bir hükümet jSrogramıyla resmen "birleşti". Siyasal nikâhın me- deni yasa bölümü. ; Dualarla siyasal imam nıkâhı da kıyılmış oluyor. ' Geleceğe unutlarla bakabilir misiniz? Karlı DGM'de Şevket Kazan rahatsızhğı • Baştarafı 1. Sayfada yonlann gündem değiştırmeyi amaçladiğını söyledi. "Bu işin tadı kaçtı. Önüne gelen değerlendirme yapıyor" diyen Yol- kan. gazetecilerın. "İlk açıklamayı Adalet Bakanı yaptı. Basın bunu iz- leraek durumunda" anımsatması üzenne. "Bakan tabii siyasi kişi, o- nun açıklaması hakkında değerlen- dirme yapmam. Eğer ben açıklama yapsaydım sorumluluğu alırdım" görüşünü dile getırdi. Volkan. geli- nen noktada sürpriz bir tanığın din- lenmediğini belirterek. "Herkesin keyfine göre haber u> durması soruş- turmaya yarar değiL zarar veriyor" dedi. Volkan. şöyle devam etti: "Ta- nığın kimliğini açıklamamı kimsc beklemesin. Soruşturma aynı titiz- likle sürecektir. Herkes gibi olama> ız. Televizyonlara çıkma sevdamız yok. Televizyonlarda konuşanlar var, si- yasetçüervar, hatta üçkâğıtçısına ka- dar işin içinde olup menfaat isteyen. para almaya kalkışanlar var. Vlneli- yorum, açıklama yapılacak aşamada değUiz." 13 aydır gecesini gündüzüne ka- tarak soruşturmayı yürüttüğünü be- lırten Volkan. tanığın kimliğine Meral Catlı 'Kazadan 15 gün önce evimize bomba kondu' DGVI'nın ulaştığını kaydetti. \'ol- kan. "gladio" üyesi olduğunu ve Lğur Mumcu'ya yönelık suikastın faılini bildiğini tele\ izyonlarda açık- layan Orhan Yağar için de aeçmiş- te tanık olduğunu bildiren Ayhan Aydın gibi dava açılıp açılmayacağı- na ılişkin soruya şu yanıtı verdi: "Ayhan Aydın soruşturmanın seyri- ni değiştirmeye kalkmışsa dava açıl- mıştır. Ancak aynı şeyi Orhan Yağar için söylemek için erken. Ona yalan- cı tanıklık suçlaması yöneltebilmek için söylediklerinin aksinin kanıtlan- ması gerekir. Her şey araştınlıyor, ancak her yazılan işimizi zorlaştın- yor. Orhan Vağar'ı henüz dinleme- dik. Eksik ve yanlış haberlerle ülke gündeminin saptınlmasına hizmet ediliyor." Kazan'ın açıkladığı resmı kimlik- li tanığın görevini açıklamayan Vol- kan. kamuoyunun doğru bilgi kınn- tilan peşinde olduğunun anımsatıl- ması üzerine de. "Biz de o kınnüla- n yakalamaya çahşıyoruz. Bir yaka- lasak yol alacağız. Bir şeyler biienler var. Onlardan başka nerelerden ya- rarianabileceğimizin peşindeyiz" di- ye konuştu. Kazan. dün TRT-1 deki sabah programında ve daha sonra Cumhuriyet muhabırıne yaptığı açıklamada, partisinin iktidara gel- mesınin ardından faili meçhul dos- yalan aydınlatmayı amaçladığını bildırdi. Kazan. Mumcu suikastı dosyasının "hassasiyetle" incelen- mesi ve soruşturulması gerektiğine dıkkat çekti. Kazan. şöyle devam et- tı: "Mumcudosvasuıı bir numaraya getirdim. Ceza fşleri Genel Miidür- lüğü aracılığıyla, resmi kanaldan, Adalet Bakanı olarak Ankara DGM Başsavcılığı'ndan bilgi istiyorum. Bilgiler geliyor. TBM.M araştırma önergesinin göriişüleceği giin, hoş bir tesadüf. 14 ekim tarihinde gelen son bilgüer üzerine TBMM yi bilgilendi- receğim sırada aniden Ceza tşleri Genel Müdürü bir yaa getirdL Bu yazıda tanıktan bahsediliyordu. Bu tanığın tünelin ucunda bir tşık alabi- leceği ihtimali bende bir kanaat ha- line geldi. TBMM Genel Kurulu'yla paytaştım. Şuna kesinlikle inanryo- rum: Mumcu'nun katili bulunacak." Kazan. lstanbul DGM tarafından ifadesinin alındığı öne sürülen res- mi kimlikli tanığın, Mumcu suikas- tmın failine götürebılecek nitelikle- n taşıdığını söyleyerek. "Çokönem- li bir tanık. bizi sanığa götürecek bir tanık. O nedenle önemli. Bir adım daha ileri gidiyorum. Bunu söylüyo- rum. Daha fazla aynntı verebilmem mümkün değil*" di\e konuştu. Kazan. DGM'den bir yetkilınin "Tanığın ifadeleri fevkalade bir ge- lişme yaratmayabilir" açıklaması ıçın. "Bu >etkili herhalde şimdi ba- kan benim işimi zora soktu demek is- tiyor" degerlendirmesıni yaptı. Sürpriz tanık JİTKM'ci mi? Shovv TV'de yayımlanan Objektif adlı programa telefonla katılan ve JİTEM mensubu olduğu belirti- len'Hakan" kod adlı bir kişi. sürpriz tanığın kendisi olduğunu öne sürdü. Hakan kod adlı kişi. 1994'te Geb- ze'de. Şevket Kazan"ın da katıldığı bir toplantıda Mumcu ve Eşref Bit- lisolaylannın konuşulduğunu anlat- tı. Hakan kod adlı kişi. "Şevket Ka- zan'a, bu toplannda faillerin kim ol- duğunu söyledik. Failler yanlış yer- de arandığı için bulunamadı. Lğur Mumcu, PKK'nin eroin hattı konu- sunda araştırma yapıyordu. Mum- cu'nun bu konuda hazıriamak iize- re olduğu kitabı kamuoy unda konu- şulmaya başladıktah sonra suikast gerçekleşti" diye konuştu. Bucak ve Ağar'a çete suçlaması Haber Merkezi - Susurluk kazasında ölen ülkücü katli- am sanıgı AbdullahÇatlı nın eşi Meral Çatlı. kazadan 15 gün önce e\ lenne bomba ko- nulduğunu ilen sürdü. Shovv TVde Kadir Çelik tarafından sunulan Objektif programına telefonla katılan Meral Çatlı. bütün cinayetle- rin kocasının üzenne yıkıl- mayaçalışıldığından yakına- rak "Yıllarca kocamı kullan- dılar" dedı. Daha önce bazı yayınorganlanylayaptığırö- Esenler Silahlı saldırı: 6 yaralı İstanbul Haber Servisi - Esenler'de kimliği henüz be- lirlenemeyen bir grup. pazar yeri konusunda tartıştıklan \e yakınlannın bıçaklanma- sından sorumlu turtuklan Yeşiltepe ailesine silahlı sal- dın düzenledi. Saldın sonu- cu 5 kardeş ve eskı Esenler Clkü Ocaklan Başkanı Şev- ket Çalor yaralandı. 22.30 sıralannda meyda- na gelen olayda. pazar yeri konusunda dünkü tartışma sonunda Şe\ ket Çakır' ın y a- kını olduğu öğrenilen bir ki- şi bıçaklanarak yaralandı. Yaralanan kişinin yakınlan. Methattın, \eysi, Abdülke- rinı. Maşallah \ e Gıyasettin VeşUtepe'nin bulundugu tat- lıcı dükkânına baskın yaptı- lar. Tabanca \e pompalı tü- fekle yapılan saldın sonucu yaralanan Şevket Çakır. Veysi, Abdülkerim. Maşal- lah, Methattın ve Gıyasettin Yeşiltepe çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. portajlarda Abdullah Çat- lı'nın tedirgmlik yaşamadı- ğını ve çoV rahat olduğunu söylcyen Meral Çatlı ağız de- ğıştirdı. "Eşim çok tedirgin olduğu için evineçok az gelir- di" diyen Meral Çatlı. "So- suriukka/asından 15gûn ön- ce evinıizin önüne bomba ko- nuldu. Bomba imha ekipleri gelerek tesirsiz hak getirdiler. Bu olay polis kayıtlannda vardır*' iddîasında bulundu. Susurluk kazasının eşıne karşı kurulmuş bir komplo olduğunu öne süren Vleral Çatlı. "7TtP'liyieşimöldür- medi, atııaha>an boyunca bu olayı ona koz olarak kullandı- lar" dedı. Vleral Çatlı. eşinin 1982 yılında ASALA'ya kar- şı operasyon yapmak üzere Kenan Evren'den emir aldı- ğını dabelirtti. Yeni Şafak gazetesinde ya- yımlanan şiırlerin Abdullah Çatlı "yaait olmadığını söyle- yen Meral Çatlı. Gonca Us'un. eşinın sevgılisi oldu- ğu iddialannı da reddetti. Ka- muoyunda eşinin mahküm edılmeye çalışıldığını ileri süren Meraî Çatlı. "Başkala- n kapatsa da Susurluk konu- sunun kapanmasına ben irin vermeyeceğiın*' dedi. • Baştarafı 1. Sayfada Oğuz Yoruİmaz. Ayhan Çarkın, Mustata Al- tınok, Enver Ulu. Ömer Kaplan v e şoför Ga- ni Kızılkaya nın ifadeleri alınmıştı. Bu kişi- lerden Ömer Kaplan serbest bırakılırken. di- ğerleri Türk Ceza Yasası'nın (TCY) 313. maddesi uyannca "cürüın işlemek için çete oluşturmak*' suçundan tutuklanmışlardı. Tutuklama karannı duyan özel tim polisle- rinin oldukça şaşırdığı ve kendilerini getıren polislere. "Bize çete diyorlar asıl çete bura- da kurulmuş. Üç tane soruşturma savcısı çe- te kurmuşlar" dedikleri öğrenildi. Ağar'ın dokunulmazlığının kaldınlarak yargılana- bilmesi için Ankara DGM Savcılığı tarafın- dan daha önce de fezleke hazırlanmış. ancak Şevket Kazan tarafından "usulüne uygun ol- madığj" gerekçesiyle hazırlanan fezleke ge- ri gönderilmişti. Fezleke öniimüzdeki hafta ...f ktaobul DGM'nin. Ağar ile Bucakhak- kında hazırlayacağı fezlekeyi önümüzdeki hafta TBMM'ye iletilmek üzere Adalet Ba- kanlığı'na göndereği öğrenildi. Susurluk ka- zası sonrasında Bucak'ın arabasından çıkan fılmlerdebanyoedilmişti. Bu fotoğraflarda Abdullah Çatlı, Sami Hoştan, Sedat Bucak ile Bucak'ın korumalanndan Ercan Er- soy'un, Bucak'ın Siverek'teki evindebirara- ya geldikleri anlaşılmıştı. Kamuoyunda "kumarhaneJer kralı" ola- rak tanınan ve DGM tarafından hakkında yakalama müzekkeresi çıkanlan Ömer Lüt- fü Topal"ın ortağı Sami Hoştan'ın kardeşi Sedat Hoştan ifade vermek üzere lstanbul DGM'ye başvurdu. Hoştan. tstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekip- lerce gözaltına alındı. Sedat Hoştan'ın pa- zartesı günü yeniden ifade vermek üzere DGM'ye getirileceği belirtildi. Çete ÇatlTnın cebinden çıktı İstanbul DGM savcılannın yürüttükleri araştırmalar sırasında Abdullah Çatlfnın kullandığı cep telefonunun kayıtlan Tele- kom'dan ıstendi. Çatlı'ya ait olan 0532 312 73 63 numaralı cep telefonunun kayıtlann- da, bu telefondan Mehmet Ağar'ın birçok defa arandığının ortaya çıktığı öğrenildi. Ab- dullah Çatlı "nın. " Çatiı'yi tanunam" diyen Ağar'ın yanı sıra bu telefondan özellikle kri- rik günlerde Sedat Bucak. Korkut Eken ve Ömer Lütfü Topal cinayeti sanığı özel hare- kâtçı polislerle defalarca sörüştüğü belirlen- di. Kayıtlarda Abdullah Çatlı ile 1978'den beri görüşmediğıni söyieyen BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile DYP Millet- vekili Ay-vazGökdemir'in de yeralması dik- kat çekti. Gökdemir,yapt)ğı açıklamada Çat- lı'yı tanımadığını belirterek telefon görüş- melerini yalanladı. Gökdemir. "Çatiı'yla te- lefonla konuşmadık. Bu tür habeıier kasıtlı olarakçıkanhyor" dedi. Çatlı'nın bu kişilerle görüştüğü tarihler de oldukça çarpıcı ipuçlannı ortaya çıkardı. Kayıtlara göre Çatlı. Topal'ın öldürülmesin- den bir gün önce. 27 Temmuz 1996'da Bu- cak"la tam 40 kez görüşme yaptı. Topal'ın öldürüldüğü gün ıse Bucak'ın koruması olan özel tim polislenyle Çatlı arasında 27 görüş- me tespit edıldi. Aynı kayıtlarda. 28-29 Tem- muz 1996'da Çatlf nın 10 defa Gökdemir'i aradığı da görüldü. Araştırma kayıtlanna göre Çatlı'nın, cep telefonundan Korkut Eken ile Muhsin Ya- zıcıoğlu'nu da değişik tarihlerde defalarca aradıSı belirlendi. iÜnal Erkan, Akşener'e sert çıktı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişleri Bakanı Meral Akşener. "emniyette deprem1 ' blarak değerlendirilen kararnameyle. eskı {^ağanüstü Ha. Bölge Valısı. DYP Ankara âilletvekili ÜısalErkan'ın emniyettekı eki- bıni tasfıye etti lCararnameye sert tepki gös- teren Erkan, "Amca yangm orada değil baş- kayerlerde. Hırsızın üstüne gitmek \ arken.siz bnlan bırakıp başka yangın çıkanyorsunuz" dedi. ; Erkan. önceu günkü grup toplantısında yaptığı çıkışı bıgün de sürdürdü. Erkan. gö- revden alınan :enel müdür ve yardımcılan- hın önemli bMümünün 5 yıl önce yine DYP'nın hüküneti döneminde atandığına jjjkkat çekerek "Bunlann hepsi temiz ve pı- d pınl insanur. Üstelik bizim dönemûııiz. Bınların alınıra gerekçesini açıklamazsanız atamalar üzennde kuşkular çoğalır" dedı. Akşener' in gönden almalar konusunda sağ- |ıklı vetutarh Krekçeler gösteremediğıni di- le getıren Erkcî. "Eğer dayanağı olan gerek- çe sunamryorvnız. soru işaretleri çoğalır" di- ve koniştu. G.revden alınanlar listesıne tek lek baktığını v; hepsınin geçmişi ile görevde bulurıdjklan sirelerde temiz sayfalan bulun- duğun\ı kayde:en Erkan. Susurluk'takı kaza- fian soıra ani hr operasyon yapılmasımn sa- kjncalı oldugua dikkat çekerek. "Alınmala- tfıa sağlam gfrçkçe yok. Buna rağmen, ope- Nsyon yapılıv)rsa, bu insanların üzerinde kuşkuyaratık Onları suçlu gibi gösteremez- siniz. .^ynca yıngın orada değil başka yerler- de. Hı-sızın ikûne gitmek varken, siz onlan bıraUj) başka.ingın çıkanyorsunuz" dedi. Emityette asfiye ! Kanrnameıs açığa alınan 28 emniyet mü- dürümlen 14'jıün Erkan'ın ekibi içinde yer aldıkıljı öne sırüldü. Karamamede, emniyet bünv-'e.inde \--alan RP'lı bazı emnivet mü- dürlennin aktif görevlere getirildiğine işaret edildi. Cumhuriyet'in emniyet kaynaklanndan al- dığı bilgiye göre. Akşener. partisindeki em- niyet kökenlı milletvekillerinin görüşünü al- maksızın hazırladığı kararnameyle aktif gö- revlerde bulunan %e Erkan-Ağar ikilisinin ekibi olarak bılınen emniyet müdürlerinı tas- fiye etti. Alınan bilgiye göre. Erkan'a yakın- lığıyla bilinen \e merkeze alınan emniyet ge- nel müdür yardımcılan ile il emniyet müdür- leri şöyle: - Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Er- ruğrul Ogan. Cevdet SaraL Ertuğrul Çakır. Ardahan Emniyet Müdürü Abdullah Bolcu. Balıkesır Emniyet Müdürü Nihat Canıadan. Çorum Emniyet Müdürü Sefer Vurucu. Dı- yarbakır Emniyet Müdürü Rıdvan Güler. Es- kişehir Emniyet Müdürü İsmail Taşkafa. Gı- resun Emniyet Müdürü Hüseyin Ozalp. İçel Emniyet Müdürü Tezcan Özkanlı. İstanbul Emniyet Müdürü Kemal \azıcıoğlu. Kasta- monu Emniyet Müdürü Altay PolaL Kırşehır Emniyet Müdürü Güven Şahin. Kocaeli Em- niyet Müdürü Affan Keçeci. Mardin Emniyet Müdürü Kaya Tok, Tekirdağ Emniyet Müdü- rü Mehmet Böke ile Yalova Emniyet Müdü- rü Haluk Gözen. Kararnamede 18 polis başmüfettişinin ata- ması yapıldı. Düzce'deki Hizbullah operasyo- nunu yürüten ve RP'lilerin görevden alınma- sı için baskı yaptığı Bolu Emniyet Müdürü UğurGür'ün Cumhurbaşkanı Siileyman De- mirel' in direnmesı üzerine görev inde kaldığı belirtildi. Bursa Emniyet Müdürü AhmetDe- mir'in de Bursa Milletvekıh CavitÇağlar'ın ginşimleriyle yerinde kaldığı kaydedildi. Ka- rarname kapsamına alınmayan Emniyet Ge- nel Müdürü Alaattin Yüksel'in valiler karar- namesiyle büyük bir kente vali olarak atana- cağı öne sürüldü. K KLAJI6I!TURKIYE'NIN M SLIU kar > Gok gurultulu G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Şoför, "Abey, esabetli birgarar" dedi. - Niye? "Yerli film abey. Demek ki iyi yapınca tutuyor. Filmden çıkan takside ağlıyor. Öyle sıradan insan- lar değil, kelli felli yanı..." Şoför bir sevincini daha ekledi: "Çıkışta, müşteri bol oluyor..." Tek olumsuzluk, yan taraftaki ailenin patlamış mı- sırla gelmiş olmasıydı. Ben de mısıra patlayacak- tım ama, "eşkıya sabn" gösterdim. Film hakkında değerlendirme yapmak bu alanın uzmanı eleştirmenlerin işı. Ama ben, filmin yönet- meni ve senaristi Yavuz Turgul'dan, eşkıya Şener Şen'den, delikanlı Uğur Yücel'den çok özür dile- yerek iki gözlemimi aktarmak istiyorum: - Filmdeki mafyanın çapı çok düşüktü. Türkiye standartlarına göre üçüncü sınıftı. Gelişmekte olan bir semtin otopark mafyasmdan halliceydi. Bu film Avrupa'da gösterilirse Türk mafyası için olumlu ola- cağını sanmıyorum. - Ölü sayısı çok yetersizdi. Istanbul'da geçen ve konusu bu olan bir filmde, her on dakikaya bırkaç ceset, birkaç milyon dolarlık senet, iki doz siyaset, üçer doz da vahşetle dehşet yakışırdı... Neyse, biz eşkıya filminin tatlı fimanlarından sıy- rılıp başkent ormanlarına gelelim. Art arda işlenen cinayetlerın çoğunun karanlıkta kalması yeni bir tanımı beraberinde getırdi: - Faili meçhul cinayetler... Bu tanım o kadar yerleşti ki Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde, bu adlı bir komisyon kuruldu. Komisyonun çalışmaları 1995'tetamamlandı, ra- porlaştırıldı. Raporda, "Faili meçhul cinayetlerden sorumludur" denilen kişiler, aynı yılın aralık seçim- lerinde Meclis'e girdi, raporu hazırlayanların önem- li bir bölümü Meclis dışı kaldı. Salt bu durum bile, Türkiye'nin geldiği noktayı göstermeye yeter. Bu cinayetlerin ardından yapılan yorumlarda, so- rumlu tutulanların başında, devlet organları geldi. Burada "hamaset" ağır bastr. "Vay, sen devlete karşı mısın?" Zamanla bu çıkış da durumu anlatamaz hale gel- di. Yorumlar. "failimeçhul"der\, "failimalum"adö- nüştü. Yakup Kepenek de bu eski dil tanıma kepenk indirdi, "işleyeni belli" dedi. Bütün bunlar, Kasım 96da yeni bir ivme kazandı. Susurluk kazasından sonra, çorap söküğü gibi gelişen olaylar, uzun süre devletin sorumlu organ- lanndaoturan kişilerin, sonucu "adam öldürmeye" kadar varan kararlar aldıklarını ortaya koydu. Bunlar artık, "devlete karşı önyargılı" kişilerin id- diaları değil. Güvenlik birimlerinden yargı organla- rına kadar pek çok kesim bu düşünceyi iddiadan öte, "saptama" olarak ortaya koyuyor. Ağar bilgi vermeli... Bu aşamada, eski Emniyet Genel Müdürü, Içiş- leri Bakanı, Adalet Bakanı Mehmet Ağar'ın vere- ceği bilgiler büyük önem taşıyor. Ağar, önce Susur- luk Komisyonu'na gelmek istemedi. Ağar, önceki gece karar değiştirdi. Dün sabah ko- misyona geldi. Kimi bilgiler verdi, amacan alıcı so- ruları yanıtsız bıraktı. Gerekçe şu: "Konu yargıya geçmiştir..." Ağar, bugüne dek, soruşturma devam ettiği için konuşmuyordu. Bundan sonra da yargı aşaması- na geldiği için konuşmayacağını söylüyor. Ağar, dün 40 dakika özgeçmişini, 40 dakika da- ha önce yaptığı görevlerdeki başarılarını, 10 daki- ka da niçin konuşmaması gerektiğini anlattı. Meclis'te 12.11.1996'da kurulan komisyona kı- saca, "Susurluk komisyonu" deniyor, ama tam adı şu: "Yasadışı örgütlenmelerın devletle olan bağlan- tılan ile Susuhuk'ta meydana gelen kaza olayının ve arkasındaki ilişkilerin aydınlığa kavuşturulması amacıyla kurulan Meclis araştırma komisyonu..." Meclis'te bu adla bir komisyon kurulmuşsa, faili meçhul cinayetlerin adı artık, faili meşhur cinayet- lerdir. Işleyenlerin soyadları farklı olabilir, ama ad- ları devlettir... Yapılması gereken de kirlenen, çatlayan devlet çarkının dişlilerini bayrakla örtüp üzerine Kuran koy- mak değil, temizlemek ve tamir etmektir... Baykal: RP, gerçek yüzünü gösterdi AMC\R4 (Cumhuriyet Bürosu)- CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal. TBMM Maharlıklannı Araştırma Komisyonu'nda görev ya- pan RP'li bir üyenın, Baş- bakan Necmettin Erba- kan'ın müdahalesiy le tav ır değiştirerek. Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in Yüce Divan'dan kurtulma- sını sağladığım belirterek. "Bu da RP'nin gerçek yü- zünü bir kez daha ortaya koydu" dedi. CHP lideri Baykal. dün Ankara Barosu Başkanı Ünsal Toker ile yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Hukukçulann. ülkenin hu- kuk devleti olması konu- sundaki mücadelelerinin başka meslek gruplarıyla karşılaştırılmayacak denli büyük olduğunu söyieyen Deniz Baykal, Türkiye'nin şu anda önemli bir hukuk krizinden geçtiğini kaydet- ti. CHP Genel Başkanı De- niz Baykal, "Bugün ülke- mizde hukukun bir anlamı olup olmadığının sınavı ve- riliyvr. Yaşanan olaylar sı- radan bir çete-mafya olayı değil, kamu görevlilerinin yer yer tutsak edildiği va- him bir olaydır" dedi. Kamuoyuna son dönem- de yansıyan skandallara dikkat çeken Baykal. "Ce- rahat boşalıyor. Bu Türki- ye için çok önemli bir ka- zançtır bence. Toplumda, gerek din istisman alanın- da, gerekse devlet otoritesi ve hukukun üstünlüğünü ihlal eden alanlarda bir ba- ğışıklık kazanıldı. Toplum olarak aşılanıyoruz, bağı- şıklık kazanıyonız. Olum- suzlukları aşıyoruz, bu sağ- lıklı bir geüşmedir" diye konuştu. CHP lideri Deniz Bay- kal. BBP'nın. hükümetten desteğini çekmesi ile ilgili bir soru üzerine. "Doğru bir davranışta bulunmuş- lar. Keşke 24 saat önce bu karan alnuş olsalardı. Ça- lışma Bakanı hakkında ve- rilen gensoru görüşmele- rinde. bu tavn sergilesek-.-- di. Türkiye'nin bir an önce bu hükümetten kurtulma- sı gerekUdir. Hükümetin re- jime. devlete ve tüm ku- rumlara verdiği zarar orta- dadır"dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle