Katalog

j 1 3 OCAK1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER DSP'den -araştıpma önergesi • ANKARA (IBA)- TBMM Genel Kurul Salonu"nun söküm işlemi -için verılen 503 milyar lirayı fazlabulan DSP, bu dıafta yapacağı grup .yönetim kurulu ve Meclis grubunda araştırma önergesi verip \ eımemeyi lartışacak DSP'lı TBMM -İdare Amin Mustafa .Yılmaz. >eniden düzenlenecek olan genel kurul salonunun, koltuk, -tahta sıralar ve a\ Lzelerinin •Sökülmesıne ılişkın ihaleyı -kazanan fırmanın bu ışlem için 503 milyar lira talep ^tmesini eleştirerek. "50 milyara yapılacak iş 503 milyara yapılmış Bunu kabul edemem" diyerek söz Iconusu Fırmanın hak edişini -irrLzalamamıştı. Vatandaşlıktan çıkarma • ANKARA (Cumhurivet "Bürosu) - Resmi Gazete'nin dünkü sayısında vayımlanan Bakanlar Kurulu karanna 'göre tçişleri Bakanlığfnın ilgili yazısı izerine. 1892 "kişinin Türk "vatandaşlığından çıkmasına izin verildı. Bakanlar "Kurulu karannda. avnca "çeşitli kararnamelerle Türk vatandaşlığından çıkma izni A'erilen bazı kişılenn adlannda düzeltme yapıldı. 'bazı kişiler hakkında verilen "Vatandaşlıktan çıkma izni "de iptal edıldi. 'Sağlık refopmu yapılacak' • İstanbul Haber Servisi - Dışişlen Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller. hastanelerin durumunun içler acısı olduğunu ve temızlık bakımından büvük eksiklikler görüldüğünü belirterek "Bu sistemi değıştirmek içın bu yıl çok Tjüyük bir sağlık reformu gündeme gelecektır" dedi. Çiller, dün ani hastane baskınlanna Şişli Etfal Hastanesi'ni denetleyerek devam etti. Hastaneye girişınde Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna \e Başhekim Doç. Dr. Bektaş Ylldınm tarafından lcarşılanan Çiller, }ıastanenin nöroloji, başhekimlik, yemekhane ve halen yapımı süren acil ünitelerini gezdi. Çiller. denetleme sırasında hastaneden memnun kalmadığını. sık sık Başhekim Doç. Dr. Yıldınm'a söyledi. ANAP MKYK • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -ANAP yönetımi 4997 stratejısını REFAHYOL'un bu yıl jçerisinde sona ermesi üzenne kurarken yeni Jıükümet arayışlannı da en yetkili organ olan Merkez Karar Yönetim Kurulu'nda tartışmaya açıyor. ANAP MKYK. yoğun bır gündemle bugün Mesut Yılmaz başkanlığında toplanıyor. Toplantıda, altı saat süren son genışletılmiş başkanlık divanı toplantısında 1997 yılında yapılması gereken muhalefet etme önerileri tartışılacak. Iş ahlakı İSTANBLL (AA) - Para Yönetıcileri Derneği iş ahlakına sahip çıktı. Para i'önetjçilen Derneği, $ıeslek ahlakı prensıpleri feslağmı hazırlayarak Merkez Bankası'na gönderdi. Haksız kazançlann önüne geçmek iSteyen dernek yöneticilerinin düzenlediğı ye "para yöneticilerinin iş fedabf olarak adlandınlan kurallar listesı. müşteri bilgilerinı saklamayı, kara para aklamaya karşı çıkmayı. kendi adına işlem yapmamayı veya yapacaksa bunu açıkça bildirmeyi öngörüyor. llkokul ahır oldu • ERZIRIM(IBA)- Milli Eğıtım Bakanı Sağlam, Doğu ve Güneydoğu'da İppaîı okul bırakmavacağız" yolunda açıklamalar yaparken bu bölgelerdeki İçapalı okullar yavaş yavaş âhıra dönüşmeye başladı. Erzurum'un Ispir ilçesine bağlı Çamhkaya beldesinin Yavuz Mahallesı'ndekı ilkokul da ögrenci azlığı gerekçesiyle öğretmen göndenlmemesı üzenne ahır haline getırildi. Mahalle Sakinleri, bundan 30 yıl önce devletten hıçbır yardım almadan bır okul yaptırıp öğretmen atanmasını istediklerini. devletin de bu isteği yerinde bulup eğretmen tavın ettiğini belirttiler. Tarikatçılara yemek vererek devrim yasalanna tavır alan Erbakan'a tepki 'Başbakanhk'ta suç işlendTANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın. devrim yasaları>la vasaklanan tarı- katlara cumhuriyet tarihin- de ilk kez Başbakanlık Ko- nutu'nu açmasına tepki yağdı. DSP Genel Başkanı Bülent Ece\it, Erbakan"ın. tankatçılann de\ letin ka- natlan altına alındığını gös- termek istediğını sövledı. CHP Genel Sekreten Ad- nan Keskin. Erbakan'a. "Yemeğin masrafını devlet Hazinesi'nden mi karşdadı- nız" dıye sorarken. Ba^b..- kan'ın. gıysıleri ile kıvafj yasasını ihlal eden kışılc. ağırlayarak suç ışledığını savundu. Atatürkçü Duşün- ce Derneği (ADD) Genel . . . „ „ , Başkanı Suphi Giirsoytrak A N A P lllar < da. Erbakan'ın görevini kötüye kullandığı- nı bıldırdi. Ecevit, dün düzenledıği basın toplantı- sında. Erbakan'ıtı. kendi e\inde tarikat lı- derlerine iftar>emeği verebıleceğinı belir- terek. 'Ama tam tarikatlann bir kısmının ciddi tartışma konusu olduğu bir ortamda. tarikatçılan dev letin kanatlan altına alın- raası gibi gösteren davranış. pek olumlu ol- madı" dedi. Keskin, TBMM Başkanlığı"na, Erba- kan'ın yanıtlaması istemıyle \erdığı soru önergesinde. "Başbakanlık konutu'nda verdiğiniz ziyafetlere çağrılan kişilerin 65 milvon insanımızın içinden seçilişinde han- gi ölçüler etken olmuştur"1 dıve sordu. Kes- Erbakan'ın Başbakanlık'ta tarikat ve dini cemaat liderlerine vemek vermesini "doğal* kin. yemeğin gıderlennın Erbakan'ın kişi- sel hesabından mı. özel bır kişi ya da kuru- luşun hesabından mı. yoksa devlet hazine- sınden mi karşılandığını sordu. Keskın. "Mutfak ve masa hi/metlerini kamuda ça- lışan personel mi yürütmüştür? Bu rivafet- lerin masraflan devlet hazinesinden karşı- landı ise tüm ziyafetler için harcanan para- nın tutan nedir?** dedi. "Laik,demokratik cumhuriveti yıkmava çalışanlara verilen /> vafetlerin devlet hazinesinden karşılanma- sına olur veren bir vasa" olup olmadığını da soran Keskin. \arsa. bu yasanın adının açıklanmasını ıstedi "65 mihon insanın hakkının bulunduğu kamu hazinesinden bövlesi zivafet vermenin ahlâki ve dini te- meli" olup olmadığının da açıklanmasını ısteyen Keskin. önergesinde şu sorulara yer verdı: "Laik, demokratik cumhuriyete sözlü ve yazılı saldınyı kendilerine ilke edinen bu ki- şilere, laik ve demokratik cumhurivetin Başbakanlık Konutu'nda zivafet vermeyi, laik ve demokratik cumhuriveti korııyaca- ğınıza dair ettiğini/ milletvekili vemini ile bağdaştınvor musunuz? Givsileri ile Kıya- fet Yasası'nı ihlal eden bu kişilerin, Başba- kanlık Konutu'nda suç işlemelerine Başba- kan'ın «ö/ yumnıasına izin veren bir vasa var mıdır? Laik ve demokratik cumhuriye- (iyıkmavı kendilerine hedef seçmişolan bu kişilerden hangi anlavışı vaşama aktarmak için destek ve gayret talep edivorsupuz?" Gürsovtrak da, tarikat ^eyhlerinın devrim yasalan- na a>km giysilerle konuta gelmelennın açıkça bırana- \asa ıhlalı olduğunu %urgu- İayarak, Erbakan'ın görevi- ni kötüye kullandığını söy- ledi. Gürsovtrak. şu görüş- len dıle getirdi: "Osmanlı devletinin çö- küşünde büviik etkileri olan bu kuruluşların tarihin de- rinliklerinde kalmış olması gerekirken, cumhuriyet reji- münizde varlıklarını hâlâ sürdürüvor olmalan ve hat- ta devlet protokolünde gö- rünmeleri ve bu oluşumlara göz vumularak fırsat veril- mesi. cumhurivet rejimimi- karşıladı. ^ N e demokratik toplum vaşamımıza karşı açıkça çok büvük bir tehdit oluşturmaktadır. Türk ulusunun gu- ruru. geleceği ve izzeti nefsiyle kimsenin. hiçbir kuruluşun. zümrenin ovnamaya ve oynatmaya, ne hakkı, ne vetkisi ve ne de haddi vardır." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Salih \ ıldınm, Başbakan'ın kendi seçtıği kişile- re. ıstedıği zaman ve mekânda yemek v e- rebileceğinı savundu. Yıldınm. "AncakEr- bakan, bazı veriere de bu volla mesaj gön- dermiştir" diye konuştu. Yıldınm. bir soru üzerine bu mesajın he- definın.~RP'viiktidaragetirentabanveül- kedeki demokratik kurumlar" olduğunu ı- leri sürdü. Başbakan Necmettin Erbakan, tarikat zirvesinde emniyeti örtülü bir biçimde suçladı 'Tarikatlara komplo kuruluyor' YL'SUF ÖZKAN ANK\R.A - Başbakan Necmet- tin Erbakan. şeriatçı tankat v e ce- maat liderlenne Başbakanlık Ko- nutu'nda verdiği ıftaryemeğinde. Aczmendi tarıkatı şevhi Müslüm Gündüz'ün 24 yaşındakı Fadime Şahin ile basılmasını "komplo" olarakdeğerlendirdi. Emnıvetı ör- tülü biçimde "Susurluk olayını örtbas etmekle" suçladığı belirti- len Erbakan "ın "Çetelerin üzerine gitmemi/i istemevenler. tarikat ve cemaatlere komplo kumvor. Bunu tabanınıza yayın" dedıâı oğrenılr di. " " - * * < - • Nurculuğun önde gelen cemâat liderlerinden Fethullah Gülen'in yemeğe katılmaması. Islami ke- simde. "Fethullah Hoca, 'Erba- kan'dan büyüğüm' mesajı vermek istedi"dıye yorumlanırken. RP çevrelen.Gülen'e "Patrik Barto- lomeos'ya gösterdiği ilgivi Erba- kan'a gösteremedi" dı\e sitem et- tiler. Erbakan'ın. önceki akşam ver- diği iftaryemeği ile Türkiye Cum- huriyeti tarihinde ilk kez Başba- kanlık Konutu'nun kapılannı "resmen" tankat ve cemaat lider- lerine açmasının yankılan sürer- ken, yemekte son günlerde yaşanan tankat tartışması- nın, ana gündem maddesini oluştur- duğuöğrenıldi. 50 tankat-cemaat lıderi \e bu kesim- lenn önde gelen ısimlerinın katıldığı yemekte, Aczmendi şeyhiGündüzıleba- sılan Fadime Şa- hın'ın açıklamaları \e kendısıne zorla Aahıp olduğunu öne sördüğûAKKalkan- cı ile ilgili haberler-' den sonra tarikatlara yönelık eleştıriler gündeme geldi. Başbakan Erbakan. Fadime Şahın olayı- nın ortaya çıkmasını "komplo" olarak değerlendirdı. Su- surluk kazası sonra- Erbakan'ın iftar yemeği sisasi destek amacı taşıvor. sında ortaya çıkan "devlet-mafVa- aşiret" üçgenindekı kırli ılişkile- rin önbas edilebilmesi için tari- katlann kurban seçildığıni belir- ten Erbakan'ın ısım kullanmadan yaptığı açıklamalar yemeğe katı- lanlarca, poiıse şönelık eleştırı olarak algılandı. Erbakan. •'Çete- lerin üzerine gitmcmizi istemev en- ler. tarikat ve cemaatlere komplo kurarak bizi vurmaya çalışıvorlar. Bu bir komplodur. Bize kompio kuruvoıiar. Bunu taba- nınıza vayın. Rahat ol- sunlar" dedi. Erbakan'ın. bugüne dek sağdaki değişık partilere o> veren tan- kat \ e cemaat lıderlen- ne. "Bize güveninb" mesajı vererek. destek iNtedığı de öğrenildi. Bugüne kadar bazı ce- maat \e tarikatlarca " İslanıı temsil etmeven, liberal bir parti" olarak değerlendırilen Erba- . kaa-'m,.,ycmeğe.,-lcatı-. lanlanT "Biz bifîikte- viz. Sizden kopmaAm" mesajı da verdiği kay- dedildi Erbakan'ın ye- mekte. REFAHYOL'- un bazı uyculamalan nedeniyle. îslami ke- >ımden partisine yöne- lcn eleştirileri hafiflet- me\e çaba gösterdiği belirtildi. Yemeğe çağ- len'in Erbakan'a bir de mektup yolladığı kaydedıldi. Islamı çevre- ler. Gülen'in yemeğe katılmama- sını. "Fethullah Hoca, Erba- kan'dan daha büyüğüm mesajı vermek için katılmadr dive >o- rumladılar Zaman gazetesinin kuruluş yıldönümü yemeğine Er- bakan'ın katılmasına karşın, Gü- len'in gitmediğine dıkkatı çeken kaynaklar. "Gülen, Erbakan'ın davetine adanılannı göndererek ve Erbakan'ın bulunduğu ortama katılmavarak, daha güçlü olduğu imajını vavmava çahşıvor" dedi- rılı olduğu halde bazı tarikat ve cemaat liderlerinın gelmemesi, ts- lamı kesimdekı görüş aynlıklan- nı da bır kez daha ortava koydu. Fethullah Gülen'in davete 3 tem- sılcı gönderdığı öğrenildi. Gü- " > Nak$ibend1 tarîkölnın liden Vlehmet Zahid Kotku'nun ölu- münden sonra Erbakan ile "post kavgasrna giren ve seçimlerde ANAP'a destek veren İskender- paşa cemaati lıderi Esad Coşan. Süleymancılannlideri KemalKa- çar. DYP'ye yakınlığıvla bilınen Yenı As\aGrubu'nun lıderi Meh- met Kutlular. Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller'in danışmanı ol- duğu belırtılen Kadın tarikatı şey- hi HavdarBaşileyıne DYP'ye ya- kınlığıyla bilınen IşıkçılarGrubu lıderi ve Türkiye gazetesi sahıbı Enver Ören de yemeğe katıl- madılar. Fehim Adak bir hafta görüşmelerde bulunacak ABD, RPüeyafanlaşryor FUAT KOZLUKLU VVASHINGTON - Türkive ile ilışkiler- de ülkesinin çıkarlannı "korumakaygısın- dan" hareket eden Clinton yönetimi. uzak durmayı tercıh ettıği REFAHYOL iktıda- nyla bugün masaya oturuyor. Başbakan Necmettin Erbakan'ın "sağ kolu olarak bilinen Devlet Bakanı Fehim Adak'ı bır hafta süreyle ağırlayacak olan ABD. bu resmı zıvaret sırasında REFAH- YOL hükümetinın RP kanadıyla arasında- ki"gerginliğivumuşatmava''çalışacak RP kanadıyla bir dizi temaslar gercekleştir- meyi kararlaştıran Clinton yönetiminin. Adak'ın ziyareti süresince ekonomi, özel- leştirme, enerji ve dış konulan gündeme gerirmesı bekleniyor Adak'ın. bugün ABD Dışışleri Bakan- lığı ekonomik ışlerden sorumlu Bakan Yar- dımcısı Alan Larson ve Türk-Amerikan Konsevi üyelerivlebirarayageleeeğiaçık- landı. Adak'ın ikinci gün programında ise ABD Hazine Bakan Yardımcısı Larry Summers \e ABD Hazine Bakanı Robert Rubin ile birer görüşme yer alıyor. Adak. ABD Dışişlen Bakanlığı'nda iki ülke he- yetlennin bir araya geleceği toplantıya da katılacak. Hükümetin RP kanadının İran. Libya ve Irak ile kurduğu "sıcakilişkiden" rahatsız- lık duyan Clinton yönetiminin. "VVashing- ton'a vakuılaşma" karşılığında özellıkle enerji ve ekonomi alanlannda Ankara'ya "öneriler"' sunacağına dikkat çekiliyor. ABD: Iran, Libya ve Irak'ı "teröredestek vermekle" suçluyor. Adalet Bakanı şevket Kazan'a Susurluk tepkisi 'Ayıp örtmeyeçalıştyorlar' ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Ada- let Bakanı Şevket Kazan'ın. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun Susurluk raporu açık- landıktan sonra. "Artıkbu konu konuşula- maz, anavasaya aykın" sözlerine muhale- fet partilerinden tepki geldı. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. dün düzenlediğı basın toplantısında Kazan'ın. Susurluk olayı ile ilgili "yasaklayıer tavır sergilemesini eleştirerek "Adalet Baka- nı'nın ciddiyetten uzak yasaklama eğilimi- ne uyulsa Necdet Menzir'in çok ilginç açık- lamaları kamuoyuna vansımavacaktı" Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: " Belki bu açıklamalar yargı sürecine ye- ni katkılarda bulunacak. Rapor, veriliş bi- çimi, bakanın açıklamalan 'konu kapan- sın' isteğini ve haklı olarak bu hükümetin karanlık ilişkilerin üzerine gereken ciddi- yetle yürümeveceği kaygısını pekiştirivor. Cumhurbaşkam'na bir kez daha Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK)görev lendi- rilmesi çağnsını vinelivorum.." ANAP Genel Başkan Yardımcısı Salih Yıldınm da dün düzenlediğı basın toplan- tısında. Susurluk kazasının, halkın yıllar- dır küllenmiş temız toplum özlemini yeni- den depreştırdiğini vurgulayarak "Ancak Sayın Kazan'ın devlet geleneği ile bağdaş- mavan konu ile ilgili açıklaması, sağduyu- lu. beklentili tüm yurttaşlanmızın hevesle- rini kursaklannda bırakmıştır. Ancak bir şev in hesabını iyi vapamamış; sizleri (basın) demokratik kurumlan ve toplumu unut- muşa benzemektedir" diye konuştu. Yıldınm Cumhurbaşkanı Demirel'i de. Su- surluk olayına "iyimser yaklaşOğı" gerek- çesiyle eleştirdi. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (n planet.com.tr Ortmek istediklerini. isteye- ceklerini, bu amaçla ellerinden geleni ardlarına koymayacak- larını biliyorduk. Ama bunu na- sıl yapacaklannı doğrusu me- rak ediyorduk. Merakımız, yavaş yavaş gi- deriliyor. Susurluk'u örtmek, Susurluk'un izini sürerek ulaşı- lacak kurum ve kişileri müm- kün olan en alt düzeyde ve mümkün olan en az sayıda tut- mak için her yol ızleniyor. "Çürütme yöntemı". Susur- luk'u örtmeye çabalayanların birincil tercihi. Toplumsal tepki- nin yorulabileceğini, bu denli hızlı tırmanan birgündemın bir toplumsal patlamaya olduğu kadar bir toplumsal bıkkınlığa da yöneltebileceği iyi kavran- mış gibi. Bunun ipuçlan var. Susurluk'tan bu yana yetmiş gün geçti. Dişe dokunur hiçbir şeyyapılmaksızın. üstelıkyapı- yormuş gibi görünerek hıçbır şey yapmaksızın geçirilmış yet- miş uzun gün. Kanıtların yok Ağlamak Anmak Değil edilebileceği. dosyalann orta- dan kaldırılabileceği, içlerinin boşaltılabileceği. suç kanıtı belgelerin değiştirilebileceği, tanık-sanık konumundaki kişi- lerin polis ve savcılık ifadeleri- nı defalarca yineleyerek ezber- leyebilecekleri kadar uzun yet- miş gün. ilk günlerin öfkesi, toplumsal eylemliliğin ipuçlarını taşıyan tepki gösterme kararlılığı gitgı- de hızını yitiriyor. Temiz toplum özlemi hızla çürütülüyor. Yakın- da "Olmaz abi, bu memieket- te hiçbir şey düzelmez. Al işte, Susurluk'tan sonra onca yazıl- dı, çizildı de ne oldu" gibısin- den yılgınlık yorumları dınleme- ye başlayacağız. (Ben iki üç gündür dinlemeye başladım bı- le). Başbakanlık Teftiş Kurulu Raporu bu yargıların bir kanıtı. "Organize suç saptanmamış- tır" dendiğı andan itibaren Su- surluk dosyası anlamını tümüy- le yitirdi demektir. "Çiller örgü- tü diye bir örgüte rastlanma- mıştır" diyenler "Yahu bu kadar aballavutça yazmayalım. In- sanlar kendileriyle dalga geç- tiğimızianlarlar" deme endişe- si bileduymamışlardır. Çiller ör- gütü, sanki 1. Şube Dernekler Masası'na kayıtlı bir kuruluştur da Başbakanlık müfettişleri arayıp soruşturup kaydına rastlamamışlardır ve "Demek ki böyle bir örgütyokmuş" de- yivermişlerdir. Yakında Gladıo ya da Kontr- gerilla diye bir kuruluşun bu- lunmadığı da açıklanırsa kim nıye şaşsın ki... Bir hukuk devletinde gizli ör- gütlenmelerin açığa çıkarılıp tasfiyesini, yargının aradığı ka- tillere silah ruhsatı ve görev ve- rip devlet düşmanlarıyla savaş- sın diye taşeronluk yaptıranla- nn cezalandırılmasını umanlar şimdi, "vatanseverkatil" sürü- lerinin kişisel çıkarlan için adam öldürmelerine, haraç almaları- na, savaş rantlarından vurgun vurmalanna bile engel oluna- madığına tanık oluyorlar. Devlet, bırakınız bir hukuk devletineyükselmeyi, pislikler- den arınmayı bile becereme- mektedir. Yasal süreçlerin işle- mesıni, ağır da işlese yargının önünde sonunda bu pisliğin üstesınden geleceğinı umanlar düşkırıklığı içinde. Öyleyse tam da yeridır. Sora- lım: Şimdi ne olacak? • * • 24 ocakta Uğur Mumcu'yu bir kez daha anacağız. Yurdun dört bir yanında toplantılar dü- zenleniyor. Cumhuriyet yazar- ları, çizerleri aynı gün, aynı sa- atte on ayrı yerde, on ayrı top- lantıda olunup olunamayaca- ğını tartışıyorlar. Nasıl anacağız Uğur Mum- cu'yu ? Mustafa Kemal'ı 10 Kasım- larda anmayı, "Ah Atam. sen kalk da benyatam" cıvıklığı ve sulugözlülüğüne ındirgeme saçmalığını bılince çıkarmak içın uzun on yıllar geçmesı ge- rekti. Aynı deneyimi Uğur Mum- cu'yu anarken yinelemek artık ayıp. Susurluk kördüğümünün, çözülmeden, son ilmeğine ka- dar açılmadan, orasını burası- nı çekıştirerek açıyormuş gibi yapıp bu ülkenin namuslu in- sanlarını oyalayanlara göz yu- mularak Uğur Mumcu anıla- maz. Susurluk için susan, Uğur Mumcu anılırken de sussun. Susurluk kördüğümünü çöz- mek için kannca kararınca, eli erdiği, gücü elverdiğince birer Uğur Mumcu olmaktan yan çi- zenler Uğur'u anmasın daha iyi. ÜGÜPOLİTİKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETİML4YA Savaş Sanayii ve Tarikatlar... Son model Mercedesler. Başbakanlık konutu önüne yanaşıyor. Medya ordusu. otomobıllerden inenlerı görüntülemek içın çabalıyor. Otomobilden inenler, gazetecilerin arasında Başbakanlık konu- tuna doğru yüruyor... iki sakallı ve sarıklı kişiye gazeteciler soruyor: "Siz hangı tarikattansınız?" Yanıt: "Nakşibendiyız..." Birden, Cumhurıyet'ın arşivine girip 67 yıl önce- sinegidiyorum. Menemen de Kubilay Anıtı önün- de durup düşünuyorum. Menemend3 Kubilay ın şehıt edilmesi olayı Nak- şibendi tarikatı lideri Şeyh Esat tarafından düzen- lenmiştı... Şeyh Esat, oğlu Mehmet Ali'yle bırlikte o yıllar İstanbul Erenköy'de Şevkı Paşa Köşku'nde yaşa- maktadır. Şeyh Esat'ın Istanbul'da Osmanlı artık- larından geniş bir çevresı vardır. Şeyh Esat'ı bu çevreler 'Kutbüllattap'yaru 'Kutuplarkutbu'olarak, oğlu Mehmet Ali'yi ise 'Şehzade' olarak anmakta- dır. Şeyh Esat'ın en önemlı adamlarından bırisi de Menemen Askerı Hastanesı imamhğından emekli Laz İbrahim'dır. Şeyh Esat. Laz ibrahimi, Mani- sa'ya başhalife olarak atamıştır 1930'lu yıllarda Manısa ılgınç bır görüntü ver- mektedir. 1923 Aydınlanma Devrımı'yle bırlikte tek- keler, zaviyeler kapatılmıştır, ama ocaklar hâlâ ça- lışmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaş- larının kurduğu genç laik demokratik cumhuriye- ti yıkmak içın sınsı bir örgütlenme dıkkatı çekmek- tedir. Laz Ibrahim'ın görevi Manısa ve çevresınde Nak- şibendı tarikatını yaymaktır. Muradiye Camıi'nde hocalık yapmaya başlayan Laz ibrahim, 16-17 yaşlarındakı esnaf çırağı çocukları etkilemıştir. Çırak ya da kalfa olarak çalışan bu çocuklar kı- sa sürede Nakşıbendi tarıkatına girerler... • • • Başbakan Necmettin Erbakan, Başbakanlık ko- nutunda tarikat şeyhlerine ve şıhlarına ıftar sof- rasını kurarken ben, 67 yıl önce cumhurıyeti yıkmak içın Menemen'de 'irtıca eylemi' düzenleyenleri anımsadım... 1997 Türkiyesı'nde ise Şeyh Esat'ın peşinde ko- şanlar. laik demokratik cumhuriyeti yıkmak is- teyenler. ellerıni ovuşturarak. kameralara gülümse- yerek poz verıyorlardı: "Bız Nakşibendiyız..." Süleymancılar, Nurcular. Nakşiler, Kadirilervedi- ğerleri Başbakanlık konutuna gelmişlerdı. Hemen hemen tümünün altında son model Mercedes oto- mobiller vardı. Artık cumhuriyet düşmanları, laik demokratik cumhuriyetin Başbakanlık konutun- da ağırlanıyorlardı. Acı ama gerçek buydu!.. Türk Silahlı Kuvvetleri'nı 'din düşmanı' olarak karalayan tarikatlar. devlet katında ağırlanıyordu. Bir bakıma Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de gözdağı ve- rflmek isteniyordu... Gün, din bezirgânlarının günüydü ve onların gü- cü devlet katında da onaylanıyordu... 67 yıl önce 17 yaşındaki Nalıncı Hasan'a 'Inna fetah naleke' suresıni okutan Keçili Süleyman, Eskici Ali'nin torunları hedeflerine adım adım ula- şıyorlardı... 1930'da ordu içinde örgütlenen Topçu Çavuş Hüseyin ı de yanlarına alanların torunları, 1997 Tür- kiyesı'nde Başbakan Necmettin Erbakan'a şöyle demişler miydi: "Türk Silahlı Kuvvetleri'nde Müslüman subay avı- nason verilsin!.." • • • 67 yıl önce Menemen'de Kubilay'ı'bağ bıçağı'y\a kıtır-kıtır kesenlerin önceki gün Başbakanlık ko- nutunda ağırlanmasını sız nasıl karşılıyorsunuz? 1930 yılında Menemen'de Kubilay'ı kesenler. genç cumhuriyeti yıkmak içın eyleme gırişenler, 16-18 yaşlarındakı ınsanlardı... 1997 yılında bu genç ınsanlar, tankat dergâhla- rında aynı eylemi yeniden ortaya koymak, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeörgütlenıp işı 'darbeyolu'y\a çözmek istemiyorlar mıydı? Onlarşimdilerde ekonomik, toplumsal vesiyasal olarak çok güçlüdürler. Onlar sıyasal iktidarın ko- runması altındadırlar Onlar holdınglerıyle. gaze- teleri. dergileri ve televizyonlarıyla onlerındeki en- gelleri rahatça aşmaktadırlar... Günümüz Türkiyesi'nde Laz ibrahim'ler, Hafız Ahmet'ler, Kurabiyeci Hacı'lar, Tatlıcı Mutaf Hü- seyin ler. Sütçü Mehmet'lerin sayısı o kadar çok ki! Müslüm Gündüz ile AN Kalkancı'yı kodese atan zihniyet, tarikat şeyhlerı ve şıhlarına Başbakanlık konutunda iftar sofrası açıp neyı amaçlıyor? Yanıt verılmesı gereken de bu zaten... Yoksa, parasal gücü olan tarikat holdinglerine 'savaş sanayii'ne gırmelerı mı salık verilıyor?... Sahi, istanbul Eyüp'teki dinci kitap fuarında silah reyonunun işi ne? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR H İ K M E T Ç E T I N K A Y A BARONüNUN KAZURI 350.000TL Çağ Pazartama A.Ş. YefBbatan Cad Satkımsoğüt Sok. No: 9/B Cağalo#u-tstanW Tafc5H01 96/95 Postaçekıno: 665322