Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURIYET 10OCAK1997CUMA
12 KULTUR
Bakırköy Belediye Tiyatrolan'nın yeni genel sanat yönetmeni Müşfik Kenter
^Tiyatroyıı fleriye götüreceğiz'• Bakırkö> Beledıye Tıyatrolan'nı "daha
güzel'e götürmek ıçın kollan snayan Müşfik
Kenter. öncelıklı olarak yenı \e genış bır
kadro oluşturacak. Bır süre önce görev lenne
son verılen 12 tı\atro sanatçısıvla \enıden
görüşeceklennı bıldıren Kenter. repertuarı
yerh oyunlardan oluşturmavı amaçlı>or.
Sanatçı avnı zamanda. Atatürk'ün
'Nutuk'unu tıyatro ızlevıcısının karşısına
çıkarmak uzere yoğun bır çalışma içınde.
DU\GL DIRGLN
Bakırkoy Beledıye Tıvat-
rolarfnın sanat yonetmenlı-
ğıne getınlen Müşfik Ken-
ter. Turkıye nın uçuncu
odeneklı tıyatrosunu 'daha
gıizele" goturmek ıçın kolla-
rı sivadı
Pekcan Koşar'ın ıstıfa et-
mesıy le ho^alan genel sanat
yonetmenlığı gorevıne bır-
kaç gun once basjlay an Mus.-
fık Kenter. tıvatro uğrasın-
dakı bu ılk •idarecilik" gore-
\ı konusunda umutlu goru-
nuyor
Mımar Sınan Lmverstte-
sı nde ders vermeyı surdu-
ren Musfık Kenter. bırvan-
dan kenter Tıyatrosu'ndakı
odasinda tek kisilık yenı
oy unu "Nutuk'un hazırlıkla-
nnı surdurmor ote yandan
da sanat \ onetmenlığıne ısi-
nıyor
Kenter'ınsık stk vurgula-
dığı bır kaygısı \ar. tıyatro-
v u daha da ılenye gorurtnek
"İstekli. hevesli, çalışkan
genç arkadaşlarımla birlik-
te zaten \ar olan bir riyatro-
> u daha ileri>e goturmek is-
tiyoru/. Zaten başlangıçta
da her şeyi size bırakıyoruz
dediler. \mativatronunbel-
li bir olçuleri van olçusüz hiç-
bir şev olmaz. Biz de belli bir
dü/ev tutturarak çalışmaya
gav ret edecek; Kenter Tiv at-
o> un 'Nutuk'un hazırlıklan-
nı da surduruyor Ata-
turk'un 1 5 - 2 0 Ekım
1927'de Cumhurıyet Halk
FırkaM-
nın2 Kurultayı'nda
okuduğu "Nutuk". bılındığı
gıbı Kurtuluş Savası \e
cumhurıyetın ılk yıllarının
aynntılı \e belgesellere da-
>alı genış bırozetı veyoru-
mu
rosu'nda yaptığımu gihi \i-
ne ivi yerli o>unlara oncelik
\ererek işe başlayacağız".
\unus Emre Kultur Mer-
kezı sahnesının altyapisivla
son derece el\en>lı olanak-
larsunduğunubelırten \lu>-
fık h.enter*e gore tek sorun
oyuncu kadrosunun yeter-
sızhğı 'Senı ve genis bır
kadro olusturmaya çalışa-
caklarını belırten Kenter.
1996da gore\lerıne
son \enlen 12 kadrolıı sa-
natçıyla ılgılı basına \e ka-
muoyuna da yansıyan soru-
nuçozmeye kararlı
Tıvatroyla ılı^ığı kesılen
sanatçılarlagoru^melere >e-
nıden basianaeağını behrten
Kenter ~Bütünis,orayıçalış-
tırnıak. iyi şeyleı-p imza at-
mak. Zaten gayet gıi/el ku-
rulmuş bir altvapı \ar. Hat-
ta kıiçuk bir salon \ar ki ora-
yı bir meydan sahnesi vapa-
biliriz" dıyerek yenı gore-
vındekı amacını "var olan
malzeme ile güzel bir helva
yapmak' olarak ozetlıyor
'Nutuk'u 23 NisaıTa
>etiştirme> e çahşıyor
Mustık Kenter bu tempo
Kinde. 23 Nısan'a yetistır-
meyı duiîunduğu tek kı^ılık
bır >apıt olan
'Nutuk'. Kurtuluş Savaşı \e
sonrasında yasanan koktu
donusumlenn yanı sira ba-
ğımsizlık ve çağdasla^ma
gıbı evrensel temalan ışlı-
yor Viusfik Kenter. bu uzun
soluklu yapıtı sahnelemeye
nasıl >oneldığını anlatıyor
"Ben bu projeden zama-
nında Uğur Mumcu">a sriz
etmiştim. Çok heyecanlan-
mıştı. Ondan Nutuk'u bir
metin haline donuşturmesi-
ni istedim. Kendisine birkaç
kitap gönderdim. \ma ne
\azık ki olmadı. Daha sonra
\nkara'da CumhunyetÇı-
nan' adlı bir program için is-
temişlerdi beni sunucu ola-
rak. Programı Prof. Ozer
Ozankava ha/ırl;\ordu.
Kendisine 'Nutuk" projesin-
den sozedince 'ben bır dene-
yeyım dedi Ozer Bey vega-
>et hoş bir metin çıktı orta-
\a".
Mu>fık Kenter -Nuruk'u
ezberlenmesi çok zor bır
metin olarak gorse de tıyat-
roda hıçbırseyın kolaycaor-
ta\a çıkmadığına ınanıyor
•\ncak.v
Nutuk' herhangı bır
oyun çıkarmaktan daha zor
Mustık Kenter'e gore Bu
yuzden çok sik pro\a yapı-
yor ıkı buçuk saatlık 'Nu-
tuk' maratonuna hazırlanır-
ken
-Nutuk'u konuşmaya^an-
latmaya çalışacağım. Bu >a-
pıtı se\irci>e aktarmak iste-
dim, çünkü sadece kitaplar-
da kalı>or \ e herkesin de go-
zıinu korkutu>or hacmKle.
Bili\orsunuz bizim insanı-
mız okumaktan çok bakma-
\ı se>i\or. Chsa okunıak ge-
rek. Çok unıusorum ki ilgi
gorecek "Nutuk'. Gerçi ar-
tıksevirci neden hoşlanırne-
den hoşlanmaz i>ice kanştu
her şe> o\le yozlaştı ki
gunumiizde..."
Önder Focan 4. albümü "Boğaz'da'Ma caz
standartlanyla bizim melodileri bir arada sunuyor
4
Caz Avrupa'nın
doğusuna böyle yansıyor'
CLMHLRCANBAZOĞLL
Onder Focaa \enı %enı genış kıtlelerle ta-
nı^may a baslay an \ erl ı caza dort y ılda dort al-
bum armağan etıneyı başaran bır muzisven
Kaset şeklınde çıkardığı Jazz Guıtar.ardından
CD-kaset olarak pıyasaya surulen Erken \e
Sekızalbumlerı tele\ızyonprogramlan. fe>-
tnaller. toplantılar arasında dorduncu bır al-
bume vakıt bulup Boğaz'da'v ı (On The Bosp-
horus) yay ımladı geçen hafta Focan Venı al-
bumun ka\ıtları Ne\\ Vork'ta llhan Erşahin
(tenor-soprano saksofon). Doug \\eis
(bass).Jeff VMIliams (\urmalılar) \e Valer>
Ponomarev'ın (trompet)katılınıı\la>apılmi!!
'»erlı cazın moral albumu olacağına ınan-
dığımızBoğazda nınebpırısinı ozellıklennı
MIDEM '97GuitarNight'a katılmak ıçın ha-
zırlıklarını 5urduren Onder Focan'dan oören-
dık
- Bogaz'da albümü kariyerinize ne kattı ?
Bır kere çıkan ı^ ıçıme sındı Cazı ı\ ı tanı-
yan bır ses mubendısıy le çalısmak. canlı çal-
manın getırdığı kevıt %e ozledığım caz soun-
duna uîasmak çok mutlu ettı benı Neu Y-
ork'ta ka\ıt ed'lmesıne karşın en Turk gıbı
çaldığım alburn bu oldu Cazın \\rupa nınen
dcğusuna nası 1 vansıdığını gosterer, ornek dı-
y e de değerlendırebılınm
- Dort > ılda dort caz albumünü bizim pi\a-
Si kaldırâbilir mi ?
Pıyasa belkı deon kat fazlası uretıme açık
Bz Kerem Görsp\'le dığer cazcı dostlanmı-
Zi da ce^aret \ erdık Turkıye de caz pazann-
d: bo^luk var. Meraklısı aİıyor. yeter kı ona
vtnı bır :>eyler sanun Durum boy le olunca ar-
tKkemıkle§mi;pazanndisinataşılabıleceâı-
n dusunuyorum
- Caz düılemenin Turkhe'de hâlâ bir statû
stmbolu gibi gönılmesini nasıl değerlendiri-
\orsunuz?
Cazın sokak kısmının Turkı\e'de \aşan-
namasıbuyukiksiklık Bırprestıımuzığı gı-
h gorulduğu Kin fılanca holdıng dunva ka-
dır para \erıp en unlu adamı getırterek cazı
kıllanıyor ım^ımda O\sa dınle\en değıl bıs
ıstemek, alkı^.lamı\or bıle Caz Turkı\e'ye
dınsla gırdığırden ışın bu Batılı yonıı statu-
>j \aratmı;> ancak >on donemde bunun du-
z:lme>ı\le ılglı umutlu gelismeler oluyor
,-ncak unı\ersıtcoğrencisineulasmamızge-
rekı\or oncelıkle
- Boğaz'da'yı oluşturan parçalann esprisi
nedir ?
Denızlı'den Hahm Vazıcı. Snasadlı bırşı-
ırgonderdı Sı\as katlıamında yakılan 37 ın-
sanın ısımlerınden bahsettığı sıırın bır bolu-
munde "Caz dmlt\orum. uç gundur ağlı\o-
rum'.duor Bubanaçokdokundu Onunhis-
sivatını duyup >azdım bırıneı parça 'Jazz
DınliNorum u lkıncı parça Negrev Besiktaş-
lı Sergen'ın ismının tersten okunu^u Sativis-
\onel bırhavadoğmasin dıye ısmı tersten kul-
landım Beşıktaş'ın SporVazar'an Turnu\a-
sı nda bırmaçını seyredıvordum Sergenv«>k
ı\ı oynmordu. gol attı attırdı Bır saksoton-
cu nasil sazıy la butunlesirse topla o\ le butun-
le^tı gozumun onunde O gun çok mutlu ol-
dum \e Latın ntmlı bır parça yazdım Bo-
ğazıçı'y le ılgılı karamda hepöC'lı \ıllaıdakı
goruntuler \ar guzel kokular >ıkır sikır \u
\ar ^krabamolan AyhanGokart'ın Boğaz'da
adlı sıırınden esınlenerek \azdini albumuıı
ısım parçasını Salı Pazan İlkin Deniz'ın en
se\dığım bestelennden bın. dogaçlanıaya çok
eherışh \k^am. İrfan Tozüm'un vonettığı
Hüha \\şar'la Valçın Dumer'ın başrolleıı
paylaştığı Melodram adlı tılm ıçın yazdığıın
bırtemaydı Bırturlu çalamamıstım. şonun-
da bu albume denk geldı 1180'lenn basinda
bır kıtap okumuştum O kıtapta Ella Fitzge-
rald'ı anlatan kisimda bın Fıtzgerald ıçın.
"Bir telefon rehberini alıp okusa bile sesi çok
iyitınlar" demış Her şeyden bır muzık çıka-
rılabıleceğı anlamına gelen bu laf çok hoşu-
ma gıtmıstı \e She Sıngs the Telephone Bo-
ok"u yazmıstım Sonra parçavı Latmlestır-
dım Beklenen Şarkı ZekiMuren'ın Batılı \ u-
zunu \ermek îstedığım bır parça Caz muzı-
ğınden geldığım ıçın belkı Batılı taratı benı
daha çok çekıyor Muren'ın \etatından son-
ra nelerı \ardı dıyebır ınceleme \aptım \ ıl-
dızların Altında nın duzenlenıesı hazırdı
Beklenen Şarkı da sonunda guzel bır caz ba-
lad oldu SekızıiKi parça E-maıl Lo\eı-.adı-
nıbırarkadasinıbuldu "Günümuzdeherşey
Internet'te çözüluyor. Belki ca/ parçalannın
adı da değişecek. belki E-Mail Lmersolacak"
dedı Kafamdabırtenıa\aıdı onabuadnet-
dını Ikı tane caz standardı çalnıak ıstıvoı-
dum Bunlar da Somedav \I\ Prıncc V\ıll
Come \e W tth a Sonjz oldu
Can Göknil'in 30. sanat yılı sergisi
'Yaradılıs Efsaneleri' tuvalde
KulturSenisi-Resinılennınvanisi-
raçocuk kıtapları da\azan \ereMnile-
yen Can Goknil'ın bugune kadar Tur-
kı\e \le bırlıkte Mmanva. K\ıçre \e
\msterdanı'da çok sa\ ıda kıtabı \ a\ ım-
landı Çocuklara sanat dalında \aptığı
hızmetlerden oturu \ltın Balon Odulu
(Ne\v Vork 1989). Cocuk Vaktı Oku-
lonceM Edebıvat Odulu(Ktanbul 1992)
\e Belgrad "\ltin Kalenı Bıenalı Dıplo-
ması (1992) kazanan 1945 doğumlu sa-
natçı resım \e kıtapçalısmalarını htan-
bul'da Mirduruvor
ReiSt.ınCanGoknıl uçyıllıktıtızbır
emeğın sonucunda orta\a çıkan 'Orta
Asya'dan \nadolu'>aVaradüı^Efsane-
leri' adı altında topladığı eı»erlerını "-•? 1
Ocak tanhlerı ara>.ında Kazım Taşkent
Sanat Galerisi'nde sergılıyor Grauır-
ler. kolaj hey keller. ahsap tırıncı kurek-
lerı. ahşap ve tuval uzerıne akrılık bo-
yaolarakçalışılmışveyaklaşık60eser-
den olusan sergı ıçın Goknıl sunları
şö> 1ÜN or. "Zaman içmde her yerde e> -
renin.dunvamıreinsanın nasıl \aratil-
dığı sorgulanmış durmuş. Naşamsal du-
zeni kurmak ve korumak; doğuma. ölu-
me anlam ka/andırmak için insanlar
dım.
nereden geklikkrini bilmık is
Bovlece yaradılışla ilgili çeşitli inançlar
ortaya çıkmış. İnançlar çok renklidir.
Işte bu nedenle sergimin konusunu >a-
radılış olarak belirledim. Kıituphane-
lerdeki araştırmalanmda karşılaştığım.
Turkleri ilgilendiren doğuş mitoslarını
ahşap >c kurşun, tuval uzerine akrilik.
tek renk >a da elle renklendirilmiş gra-
vurlerle vorumladım. Orneğin kurşun
dökmc. Islamivt't oncesi Şamanizmden
gelen bir bu> u vontemi. Bu nedenle !ja-
mani/m konulu \apıtlarunda mal/emc
olarak kurşunu kullandım. Nine Me-
muklara gore tanrıinsanı çamurdan bi-
çimlendirir. guneşte ptşirir. havada ku-
rutur. İlk erkek olan \\-\lam ailesini
ahşap fırıncı kurekleri uzerine bo>a-
etsanelerını resimlerken
motıtlerını o vorenın arkeoloıık bulgu-
larıylabutunleştırnıeyeçalışan Goknıl.
Orta \sva'dan Anadolu'ya çıktığı bu
\olculukta atatarırmzın ınançlannı
arastırırken vakaladığı yaradılıs sev ın-
cını ve coskusunu çağdas ve ozgun bır
bıçımde vorumlayarak gorsel sanatla-
rın ıletısim kolaylığı ve devıngenlığı
içınde sunarak halkın kulturel kımlığı-
nıbırazdahaguçlendırnıeyıamaçlıyor
Guven Turan. sergı kataloğu ıçın ha-
zırladığı vazıda Can Goknıl" ın resım-
lerıvle ılgılı sunları vazıvor
"... Yaratılış mitoslarında hep bir ka-
ranlık yan bulunur. Kaos bulunur. Ov-
sa C an Goknıl'in resinıleri gunumuzde
benzeri çok a/ görulur bir aydınlik. bir
ışık içinde insanın içini ferahlatan. içi-
mi/de umut tomurcukları açtiran re-
sinıkr Naratılış mıtoslan hemen hemen
her zaman vah'şt'HfeeâdLuMİınlacak
çattşmalarla dopdoludur. Ovsa Can
Goknıl'in resimlerinde vumuşacık bir
dinginlikvar». Zaten hangi resmi insan-
da dinginlik uvandırmaz ki Can Gök-
nil'in. içini ışıldatmaz ki?.."
'Kitaplar eski sanat eserlerine dönüşecek'
4NKAR.A (\.\) - Nevv Vork Uııı-
versitesı oğretım uyesi Prof Dr Ta-
lat Halman. gelecekte kıtaplann ye-
rını bılgısayarların alacağını belırte-
rek. "Kitaplar. eski sanat eserlerine,
arkeolojikobjelere. muzeparçalanna
donüşurken, kütüphaneciler de anti-
ka uzmanı olacak" dcdı
Talat Halman. Ba^kent Lnıversıte-
sı Bağlıca \erleijkeM'nde. "Kutüp-
hanelerin Geleceği" konulu bır kon-
teran^verdı Prot Halman.ılkkutup-
hanenın VI O 21 yuzyılda Babılon-
ya'da (Babıl) kurulduğunu, burada o
doneme aıt tabletlerın saklandığını
soyledı
Osmanlı donemınde \1ısır. Kudus
Bızans kutuphanelerının zengınlığı-
nın. ulkenın dort bır yanına ta^ındığı-
nı ıfade eden Prof Halman. ozel \a-
kıf ve medrese kutuphanelerının de
Turk ulusunun kultur zengınlığını or-
taya koyduğunu kaydettı Prot Hal-
man. kıtaplan bugune kalmasa da. ta-
nhın en zengm kutuphanelennı bann-
dıran Bergama ve Efes'ın Turkıye
topraklarında bulunmasının da gu-
rur vencı olduğunu ıfade ettı
Gelı^en teknolojıvle kıtaplann ve-
nnı bılgısayardısklerınınaldığını ha-
tırlatan Prof Halman, yakın gelecek-
te kutuphanelenn ortadan kalkacağı-
nı ve burun bılgılenn "kutsal bilgisa-
var" içınde bulunabıleceğını kaydet-
tı Osmanlılar'da. kıtap kurtlanra kar-
^ı korumak amaayla kıtaplann ılk
sayfalarına*kebikeçduası"'yazıldığı-
nı belırten Prot Halman "buduanın,
artık kitaplan kurtlar gibi > utan bil-
gisavaıiara karşı okunması gerektiği-
ni" so\ ledı
Bilginin küçük haplara
dönüştürülmesi
Bılgısayarla. bılgılere ula^manın
artık son derece kolay olduğunu be-
lırten Prof Halman. gelecekte herke-
sın dunyanın buyuk kutuphanelerıne
tek bır duğnıeye dokunarak ula^abı-
leceğını kaydettı Prof Halman "21.
yüzyılda kitaplar, ekranlaryardımıv-
İa evlerimize konuk olacak ve biıy uk
bir aydınlanma yaşanacak" dedı
Prof Halman. bılgının dondurulmu!}
>ekılde okuyucuya sunulduğu bu or-
tamda. insanın zıhnı yaratıcılığına
sckte \ urulmasipdan kıvtıı duvduöu-
nudılegetırdı Bu ortamda belkı egı-
tıme bıle gerek duyulvnayacağını bıl-
gılenn kuçuk hapîara donusturulebı-
leceğını belırten Halman "Belki,si/-
ler kitaplan okumayacaksınız, vuta-
caksınız. Hatta biigivi öğrenmek bile
gereksi/ gorulecek" dıve konustu
Kütiip-uza\
Buyuk kutuphanelerın. "yavanbir
bilgisayarekranına"ındırgeneceğını.
bılgıler disklerle saklandığı ıçın kı-
taplann aıkeoloıık obıelere donu^e-
ceğını anlatan Prof Halman. soyle
konustu
"Kitaplar >avaş vavaş eski sanat
eserlerine. arkeolojik objelere. mıize
parçalapna donüşecektir biıv uk ihti-
malle. Lç bovutlu kitap. tek boyutlu
dümdu/ bir imgeve indirgenecek.
Bundan boy le y eni say falar çev ireme-
y eceğiz. Savfalar ciltlere bağlı olmav a-
cak. Ne acı. bir kitabı elimize alıp do-
kunamayacağız. \rtık vatakta bir ki-
tapla kıvnlıpyatamayacağız. \nıa bu
gelişmelerin sevindirici yanı da ola-
cak. \rtık kitaplar için ağaçlar kesil-
meyecek. \»ır kitaplan taşımak
zorunda kalmayacaği7."
ABIDIN DINO BEYKOZ CAMLARI
SERGISIR E S I M S E R G İ S İ
1 0 O C A K - 3 1 O C A K 1 9 9 7
> \ P I K R E D I
SANAT GALERISI
onu Cadöesı 7 3 Oorr^a a§~ 3 C î ü
T
elercr 0322) 251 3 2 12
1 0 O C A K - 2 8 Ş U B A T 1 9 9 7
YAP1 KREDİ
K Ü L T l R
MERKE7.İ
Yapı Kredı Vedat Nedım Tor Muzesı
ls-ıkl=l Cadd»s 285 Be^oclj S.US3 l"5-bu T e i T212 _,5 20 4 252J7 0C/253
YAPIW KREDi W>l € KREDi
YAZIODASI
SELIM ILERI
liyatro Anıları
Bır zamanlar dort beş yıl once, Argos dergısı-
nın bırsayısında, ŞehırTıyatroları'nınoyunlarından
fotoğraflar yayımlamıştık Fotoğraflan ben seçnış-
tım
Aslında genış bır yelpazeyı gereksınıyorduk. ttı-
raf edeyım. benım gorduğum, sevdığım oyunlar,
unutamadıklarım ağır bastı Aşağıda soz açaca-
ğım
Tıyatroya ılk kez altı yedı yaşındayken gıttım Yı-
ne Şehır Tıyatrolan'nda Oyuncakçı Dede adlı bır
oyunda Ferih Egemen'ın eserı olduğunu sanıyo-
rum
Oyuncakçı Dede'nın ne konusu kalmıŞ aklımda,
ne oyuncuları Yalnız bır ruyadan çıkıp gelmışçesı-
ne buyuleyen dekorlan, gıysılerı, dansları hatırlıyo-
rum Her şeyde bır olağanustuluk vardı
Tıyatroya ablamla bırlıkte gıtmıştık Hıç sesımı
çıkarmadan ızlemış olmalıyım çunku sonradan he-
men buyuklere mahsus oyunlara da goturuldum.
Bunlann başında, o zamanlar en sevdıklenm Is-
tanbul Tıyatrosu nun oyunlarıydı Bugun yıtıp gıt-
mış istanbul Tıyatrosu'ndaKopek Kırpıcısı'r». Çıl-
gın Yenge'y\, Leyleğın Omru 'nu ızledıgımı çok açık
seçık hatırlıyorum
Tıyatronun pnmadonna'sı Toto Karaca'ydı 01-
duğunde, kadırbılmez basınımızın 'Cem Kara-
ca'nın annesı' dıye andığı o koskoca Toto Kara-
ca Toto Karaca, sahneye çıkar çıkmaz daha ağ-
zını açmadan, tek sozcuk ağzından çıkmadan bır
alkış kopardı O da koca gozlennı devıre devıre,
şoyle bır yurur, 'anfre'sını noktalardı
Ben Sururi aılesının uyelerıne yetıştım Celâl
Sururi de Lutfullah Sururi de hayattaydı Evde,
Sururi aılesının Turk tıyatrosuna buyuk hızmetın-
den sık sık soz açılırdı Ali Sururi ve eşı Alev Su-
ruri, İstanbul Tıyatrosu'nun oyuncuları arasınday-
dılar GülrizSururi'yegelmce o henuz kendı tıyat-
rosunu kurmamıştı ve Karaca Tıyatrosu'nda oynu-
yordu
tstanbul Tıyatrosu Batı'da ılgı gormuş vodvılle-
rı, guncel hayatımıza uyarlar. bu uyarlama çabasın-
da buyuk başarı gosterırdı Oyuncuları gerçekten
yertı hayatın bırertemsılcısıydıler Taşralı zengın tı-
pınde Muzaffer Hepguler'm gevrek kahkahalan-
nı nasıl unutabılırım
71
Bır gurultu patırtı, bırkaç kovalamaca içınde ız-
leyicı guler, derme çatma, ama kımbılır ne kadar
kıvrak bır kuçuk orkestra oyunu muzıklendırır, nı-
hayet ıkı saat sonrasında herkes sevınçle Elham-
ra Sıneması'nın salonundan çıkar. evlerıne doner-
dı
Yıllar geçıp az buçuk entelektuel kesılınce, İstan-
bul Tıyatrosu'nun o kadar sevgıyle anılması gerek-
lı emeğıne burun kıvırmıştım Bu tıyatronun tıpkı
populer romanlarımız gıbı bır eğıtıcılık gorevı yuk-
lendığını duşunememıştım Aşk romanları, nasıl
otekı romanlara okur yetıştırmışse, istanbul Tıyat-
rosu da otekı tarz oyunlara seyırcı yetıştırmıştı bes-
belh
Karaca Tıyatrosu'nun kurucusu ve starı Muam-
mer Karaca da eşsız bır tıyatro sevgısı aşılayıcı-
sıydı. Onun pek çok oyununu ızledım, elbette Cı-
tj&lkJiarakolu, sahne sahne aklımda Salt Cıbalı
Karakolu değıl, hapsı
Gelelım İstanbul Beledıyesı'nın Şehır Tıyatrola-
n na O zamanlar bın Beyoğlu'nda, otekısı Tepe-
başı'nda ıkı salon Beyoglu Yenı Komedı'yleTepe-
başı Dram Sahnesi
Ne var kı Yenı Komedı de zaman zaman dram
oynanırdı Soz gelımı Cevat Fehmi Başkut'un
unutulmaz Paydos unu orada seyretmıştık, dun gı-
bı hatırlarım, balkonun ıkıncı sırasında Bu kez ba-
bamla gıtmıştık
Paydos'ta Vasfi Rıza Zobu'nun oyunculugun-
dan o kadar etkılenmıştım kı gece eve donuşte. bır
turlu uyuyamamış once gızlı gızlı sonra yuksek
sesle ağlamış. evdekılerı uyandırmıştım labıı bır
tesellı faslı
Sonra Aydabır'üe yazdığım Mavı Kanatlannla
Yalnız Benım Olsaydın oyunu Sahnede Şaziye
Moral, Reşit Baran, Şadıman Ayşın. Artık hıçbı-
rı aramızda değıl Oysa seslerı, jestlerı, oyunlan
bende sılınmedı
ŞehırTıyatroları ağırbaşlılığıylatanınırdı Bıryan-
dan eski kuşak geleneksel çızgıye yatkın oyunlar-
la ızleyıcıyı buyuler bır yandan da yenılıkçı tıyatro-
nun verımlerıne sahne ışıkları yansırdı
Anılarda şımdıler sık sık anlatılagelen tuvaletlı
smokınlı gala gecelerını ben gormedım. Tuvaletın,
smokının tıyatro sevgısı ve saygısıyla pek bır ılıntı-
sı olabıleceğını de satımıyorum Bununla bırlıkte
gerçekten saygılı, vefalı bır seyırcı soz konusuydu
Duşunsenıze Beyoğlu bır uçtan bır uca tıyatro-
larla dolup taşardı Değışık tarzlann, değışık anla-
yışların tıyatroları Her bın sona erdı
O zamanın gozde mekânı Kuçuk Sahne Bugun
-bılmem neden- kapalı duruyor Ayakta kalan tıyat-
rolar kımbılır nasıl alkışlar ozleyerek yaşama mu-
cadelesı verıyorlar Tıyatronun da mı yerını televız-
yon aldı^
Onca televızyon kanalı var hıçbırınde 'televızyon
tıyatrosu' yok
Cumhurıyetımız, tıyatro sanatını doğrudan doğ-
ruya 'ahlak 'saymıştı
Belkı de artık 'ah/a/('toplumun gereksınımlerı dı-
şında sayılıyor
Cemal Süreya Şiir Ödülleri verildi
Kültür Servisi- \ydınhk Dergisf nın duzenledığı Cemal
Sureya Şıır Odullerı dun Taranta Babu Kultur
Merkezf nde duzenlenen bır torenle sahıplennı buldu
Eray Canberk. Cevat Çapan. Tank Dursun K.. Tuğrul
Tanyol ve Can \ ucel'den oluşan seçıcı kurul
vayımlanmamıs kıtapta Mehmet Mumtaz Tuzcu ve
Sına Akvol un kıtaplannı. yayımlanmamis dosyada da
Enver Erean'ın çalısmalannı odule değer buldu Tuztu.
\kyol ve Ercan odullennı Taranta Babu Kultur
Merkezı'nde duzenlenen torenle aldılar
Refik Eren vefat etti
Kültür Servisi - Dev let Tıyatroları. Opera ve Balesf ne
uzun yıllar hızmet veren dekor tasarımcısı Refık Eren
vefat ettı 1922 yılında Gumushane'de doğan Eren,
Guzel Sanatlar Fakuhesı \ uksek Susleme
Bolumu'nden mezun oldu Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın
açtığı sına\ ı kazanarak 1948'de tıyatro dekoru \e
kostumlen konusunda eğıtım gormek uzere Pans'e
gonderıldı 1952'üe yurda donup Devlet Tıyatrolan ve
Operalan'nda dekorator olarak gore\e ba^ladı Emeklı
olduğu 198"7
yılına kadar dekorator. baş dekorator ve
sanat teknık muduru olarak 35 vıl hızmet yaptı MSU
ve Ankara Devlet K.onseıvatuvaıı"nda ders verdı
Bırçok sanat kurulusu ve kultur Bakanlığı tarafından
odulleraldı Refık tren. bugun saat 10 00da Taksım
Sahnesf nde yapılacak torenın ardından toprağa
venlecek