Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>EYLÜL 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR
Assos 'un heryerinde tasarımdan performansa
.Assos Gösteri SanatLarı Festivalisi- îlki geçen yıl yapılan
/2^s>os Gösteri Sanatları Festi\ali bu yıl
~2.Q- 21-22 eylül tarihlerinde
Beiramkale ile Assosun tarihi ve
câofal mekânlannda gerçekleştirilecek.
Ey'ül ayı başında Assos'a gelmeve
^.asjayan sanatçılar. kendi çalışma ve
sösteri alanlannı tespıt ederek
fa.azırlıklara koyuldular büe.
V'urtiçinden katılan lopluluk \e
s-amtçılann yanı sıra
yTjrtdışından da yedi
top.uluğun katılacağı
fîe-stıvalde. gösterıler
ğünün çeşıtlı
saatlerinde
gerçekleştirilecek.
Topluluklann \e tek
tek sanatçılann
bîrbırleriyle
k.ayna$ması ve ortak
üretime girmelerinin
eî>as alındığı festıvalde
performans. sokak
ti\atrosu. kukla
tiyatrosu ve dans gibi
gösteri sanatlarının
çeşitli bölümlerinden
örnekler ver alacak.
Bu yıl festıval
programında
tasanmdan performans
yaratma eğılimi ^ ~ " ^ ^ ~ " ~ "
ağırlıkta.
Geçen yılki ba^anlı organizasvona
raâmen bu yılın ılk aylannda maddi
destek bulmakta zorlanan festival
komıtesı Eden Beach Hotel'ınin
sponsorluguyla ikincisini
gerçekleştirdıkleri Assos Gösteri
Sanalları Festivali'nin yabancı
konuklan arasında. tngiliz "Blue
Room' tiyatrosunun yönetmenıTim
\Vhite. Isviçre'den 'Atelier'topluluğu.
kukla tiyatrosunun başarılı ismı
Theodora Skipitares'in yer aldıgı
• İstanbul, Ankara ve
Antalya'dan gelen
Türk topluluklann
Lippincott Players. geçen yıl Ankara'da
iki gösteri gerçekleştiren Avusturyalı
Sokak Oyuncuları. İtalyan Commedia
Del Arte topluluğu ve di Beatico e
Angelicabulunu_\or. Türkive'den ıse
Naz Erayda ile Biilent Erkmenin
Sevım Burak'ın yapıtından
geliştirdikleri gösteri ile Kumpanva.
enstalasyon performansıyla.
seratoninler ve benzeri olaylara imza
atmış Arhan Kayar
v eAdnan Tönel
katılacaklar.
Bır kısmı doğaçlama
olacak »östenlerin \anı
yanı sıra, yurtdışından sıra beiirienmiş_J
. ,. 1 1 1 produksıvonlar ıse
gelen yedı topluluk
seçtikleri mekânlarda
yapıtlar üretecek. Bu
yıl tasarımdan
performans yaratma
eğiliminin ağırlıkta
olduğu festivalde
günün çeşitli
saatlerinde bu
gösteriler
serailenecek.
şöyle: Biryönetmen.
bir oyuncu \e bir
müzisvenden oluşan
Lippincott Players
topluluğu. Patrizia Filia
tarafından yazılmış.
Özgür L'çkan'ın
sahneledığı 'Medea%
>ı.
Commedia Del Arte
topluluğu Adnan
Tönel'in de katılımıyla
'Hamlet'ten uvarlanan
'Amlet'i. tıyatro
Kumpanya. Sevim
Burak'ın yapıtından
— — « ^ — Naz Erayda ve Biilent
Erkmen'ın geliştirdıği 'E\erestmy
I.ord'dan Kısa Bir Bölüm'ü
sahneleyecekler. Isviçreli Atelier grubu
ise hazırlayacaklan ses ve ışık
enstalasvonuyla kızıldenli birdansçıyı
buluştururken. Theodora Skıpitares de
'Fleeting Monuments' adlı
çalışmasında eski kukla teknıkleri ile
teknolojiv i biraraya getirecek.
Festivalin ruhuna uygun olarak
geliştirilecek ortak projeler arasında
festival genel sanat yönetmeni Hüseyin
Katıncıoğlu, tasanmcı Selçuk Günşık
Assos Gösteri Sanatları Festivali 95 Meşil Lzümler Dans Topluluğu-Emre Koyuncuoğlu. (Fotoğraf: LE VENT ÖGET)
ve 'Yada Tiyatro'nun kadrosundan
oluşturulan ukıslararası birekip
Lesbos -Midilli- adasının ünlü şairi
Sappho'nun şıirlenyle bır dans-miizik
gösterisı sunaeaklar. Bu proje
kapsamında Sappho'nun ^iirlerini
şarkıcı Semavorumlarken. sanatçıva
eşlik edecek müzısvenler arasında
Japonva'dan Genji Ito, Surive'den
Farhan Sabbah \e Alman doğu
müzikleri uzmanı Peter Pannke ile.
Hındistan ve ve Türki\e'den
müzisyenler yer alacak.
Yerlı h'alkı da festival etkinliklerine
aktif olarak dahil edebilmek amacıyla
gerçekleştirilecek bır başka çalışma
FranMZ dansçı Sabine Jamet, Rus
müzisven kamil Tchalaev ıletasanmcı
Çağla Ormanlar'ın bırlıkte
vürüteceklen Behramkale ve cıvar
kövlerden ılkokul çocuklarını içine
alacak.
Tüm gösteriler ücretsiz olarak Assos
ve Behramkale'nın tarihi mekânlarıvla
günlük yaşamda kullanılan
kafelennden. barlanna hatta
iskelelerine kadar her yerde her alanda
gerçekleştirilecek.
Festival sonrası ise The British
Counsil. Assos Festivali ve Kabataş
Yakfı'nın desteğiyle istanbul'a gele
cek olan İngiliz sanatçı Tim VVhite, 24
eylül salı günü saat 18.00'de Kabataş
Kültür Merkezi Feriye Karakolu'nda
•Tasarımdan Performans Yaratma'
başlıklı bir söyle^ive katılacak.
PİCASSO VE SEVCJLİLERİ - 2 Bedri Baykam
Picasso, Olga ile evliliğine, 15'likmetres sokuyor
. Olaylar hızla gelişır. Genç kadından çok
etkilenen Picasso,Kübıst dönemm en ün-
lü işlerınden Ma Jolie" isimlı yapıtı.
"Eva" dıye çagırmava başlavacagı bu
genç kadın için yapar. Fernandeönce ar-
kasında dönen bu ilişkivı bilmese de, ge-
lişen olaylarda acı gerçeğı ögreaecek ve
yerini selefine mecburen bırakacaktır.
Pablo ve Eva, Boulevard Raspail'da yeni
bir eve taşınırlar.
Eva, Fernande'dan çok farklı bir kadın-
dır. Daha okumuş. daha kültürlü. sana-
tın"iş"* konulanna daha da hâkim bır ın-
san olarak. kendi döneminde Picasso üs-
tünde Fernande'dan daha büyük bır etki
dalgası yaratacaktır.
Kendi yaşattığı şekilde(!) tspanyol sa-
natçının Bateau-Lavoir'da genç kızlarla
düşüp kalkmaması için. önce o atölyeyi
kapattınr. Daha sonra da Boulevard Ras-
pail'dan. sanatçıyla beraber Rue Scholc-
her'e taşınır. Picasso, sevdıgi bu venı ka-
dının istekleri vüzünden zordaoîsa. alış-
tığı bar ve kahvelerden uzak kalmayı gö-
ze almaktadır.
Eva'nın. sanatçının sanat tanhini altüst
eden buluşu olan "CoUage~ın (kolaj) or-
taya çıkışında ciddi bir rol ovnadığı söy-
lenir. "Ma Jolie"resımlerinden birininüs-
tüne G«rtrudStein'ın kartının resminı çız-
diğine göre. tual yüzev ine de bu kartı ve-
yabaşka maddeleridevapıştırabilir. Böy-
İelikle ünlü yapıştırmalarına geçen ve sa-
nat tarihinde Kübizm'in hemen enesinde
yeni bir "devrim"e ımza atan Picasso,da-
ha sonra vapıştırmaları "trompe l'oeil"le
(göz yanıltıcı gerçekçi stil) taklıt ederek
v eya örneğin. gazeteleri gitar şeklinde ke-
sip yapıştırarak. yüzey. içerik ve görüntü
arasındayeniilişkilerkurmavabaşlar. Bu.
sanatçının Analirik Kübizmden Sentetik
Kübizm"e geçtiği dönemdir aynı zaman-
da. Eva ıse. bu az renkli, vapıştırma mal-
zemeli son çalışmalara fazla prim vermez
vesanatçıya "dahaiyisatan"bol renkli iş-
ler yapmasını önerir. Öte yandan ürettıği
bu resimler için "çok pahalı bovalar kul-
lanma>a değmeveceği" konusunda Pıcas-
so'vu ikna eder!
| Olga'nın Neo-klasik portreleh
Pabio bir vandan bu güçlü ve eğitimlı
kadın aracılığıyla tiyatroyu keşfederken.
bir yandan da Fransa dışında üst üste bir-
çok sergi açmakta, sanatçının fi\at kota-
sı ve ünü artmaktadır. Picasso 2. Dünva
Savaşı başlamadan önce Avig-
non'da Kübizm'ı yaşama be-
raber geçırdiği Braque ve De-
rain'le beraber çalışacak. an-
cak 1. Dünya Savaşı başladık-
tan sonra bu iki sanatçının cep-
heye katılmalan üzerine onlar-
la aralarının bOğumasına tanık
olacaktır. Eva,Picasso'ya sö>-
lemeye cesaret edemediği bir
kanserden hastadır ve sağlık
durumu her geçen gün kötüve
gider. Genç kadın vefat eder
ve ?anatçı biraz hava değiştir-
mek için gittigi İtalya'da çeşit-
li genç kızlarla gönül macera-
lan yaşadıktan sonra. başansız
bir Rus balerinle taşınır. Olga
Kjıokhlovabövlece sanatçının
v aşamına gırer. Zengin babası Ekim 1917
bevrımi'nde tüm servetıni kaybedince.
Olgabirden kendi kültürü. zarafetı dışın-
da bır zenginliği olmayan bir kız haline
aelır. Ama. Picasso kıza duyduğu ilgi dı-
;inoa. onunla ev lenerek bir gün Rusya'da
"işler yoluna girdikten sonra" bütün bu
jeniinliğı geri elde edebıleceklerini de
M
'arie-Therese ve
Pablo arasında 28
.yaş fark vardır.
Sanatçının bu genç kızla
nerede ve nasıl tanıştığı hâlâ
sanat tarihçiier arasında bir
tartışma konusudur.
M
arie-Therese'in
kendisinde
uyandırdığı vahşi
cinsel dürtüieri yadsımayan
Pablo, resimlerine kan
pompalayan bu doğurgan
tannçayı. hayatının en derin
bölmelerine alıp "iç ediyor".
uyandırdığı vahşi ve hayvanımsı cınsel
dürtüieri hiçbır zaman vadsımayan Pab-
lo, böylece resimlennın ıçine kan pompa-
lav an bu doğurgan tanrıça) ı "eti, budu" v e
güneş. sansı sıcaklığı vesaçlanyla hayatı-
nın en denn bölmelerine alıp "iç ediyor".
1932 yılı M«rie-Therese'ın Pkassonua
yaşamında ışgal ettiği doruk noktayı tem-
sil ediyor. Genç kızın oturan \e uyuyan
türlüçeşitli pozlan.göğüs vekalça vuvar-
laklıklan öne çıkanlarak. kımi zaman Ing-
res gibi Onantalıst ressamlann işleri de
baz alınarak hızla üretılivor.
e\ velki mekânlardan uzaklaşmak isteme-
si gibi. Olgada derhal sanatçının Montro-
uge'dakı yerine gitmeyeceğinı belirtir Ol-
ga'nın çeşitli kaprislerine rağmen, 12
Temmuz 1918'de ev lenen çift çeşitli otel-
lerde kaldıktan sonra. Pans'in en lüks
semtlennden biri olan RuedelaBoetie'ye
taşınırlar. Picasso'nun "sosyetikleşme-
sfnın son aşaması olarak görülen bu ha-
reketi. Bragueve Matissegibi dostlan af-
Ma\a Picasso'ya süt verirken. 1936
fedemevecektir.
Picasso,evliliklennden önce. I917'den
itibaren Olga'nın Neo-Klasik portrelerini
vapmaya başlar. Pans'te. Kübizm'in he-
nüz de\ ara eden avangardizm savaşını ye-
ni venı kazanma ihtimali belirmişken. ge-
len bu tav ır değişıkliği birçok eleştiımen-
den büyük eîeştiriler alır ve Picasso iha-
netle suçlanır. Jean Cocteau'nun dediği
gibi. \fontmartre ve Montparnasse üze-
rinde büvük bir Kübist diktatörlüâün hü-
"Bundan böyle hiçbir kübist sanatçının
realist bir nesı'm vapmaması gerektiği ar-
tık anlaşılacak" diyerek. adını kullanma-
dan Picasso'v a gözdağı vermıştır.
Picasso'nun Olga ile başlayan dönem-
de Neo-Klasızme dalmasının arkasında,
kendi Mavi ve Pembe Dönemleri'nı venı-
deneleaîma ihtıyacı veonlardan etkilen-
mesi vardır. Aslında Picasso.bu dönemde
Kübizm'in tıkandığını. \eo-Klasık resim-
lerındekendisini pek birveregötürmedi-
ğini düşünmektedir. Birentelektüe! olma-
yan Picasso. o dönemde Dadaist ve Ger-
çeküstüçüler arasındaki poiemiklerde
kimden yana tavır alacağını saptayama-
maktadır.
| Marie-Therese ile ilişkisi
Olga'nın hastalanıp kendine bakmama-
sı, Pablo'nun v avaş yavaş ondan soğuma-
sına neden olacaktır. 1923"e kadar vaptı-
ğı portrelerde bu kızgın. Pablo'ya hâkim
olmaya çılaşan kıskanç kadm. sanatçıvı
etkileyen mermerden biranıt gibi pozlar-
da resmedilmiştı. 1917-1918yıllarındaki
daha klasik resimler. daha sonra yerlerini
sanki resimli romandan etkılenmiş. şiş-
man, yuvarlak. gerçeküstü bir Olga port-
releri sensine dönüşmüştür.
Picasso,Olga"dan olan oğlu Paulo yuda
bir süre bu çalışmalara sık sık konu eder.
Ancak 1923'ten itibaren. 1928'de vapa-
cağı bazı desenler hanç Olga, sanatçının
tuallerinden bir daha gen gelmemek üze-
re çıkar.
Sanatçının kalbını Olga'dan sonra çala-
cak olan Marie-Therese VValter ve Pablo
arasında 28 yaş fark vardır. Sanatçının bu
genç kızla nerede v e nasıl tanıştığı hâlâ sa-
nat tarihçileri arasında bır tartışma konu-
su teşkil eder. Yaygın kabul gören kanı. Pi-
casso'nun Marie-Therese"ı Paris'te. ünlü
Galerie Lafavette mağazasının önünde du-
dır. Marie-Therese, Pablo'nun kahvaltı
önerisını kabul edıp. önüne konan "ba-
eon**lı vumurtavı birden devırir.
Işte bu hikâye. teorilerin daha yaygın
olanıdır. Ancak. 1988'de Picasso araştır-
macılanndan Dr. Herbert SchHarfc ya-
vımladığı eserde Picasso'nun Ocak veya
Şubat 1925'te.Marie-Therese'leSt. Laze-
re gannda tanıştığını iddıa eder. Yani. genç
kız henüz on beş yaşında iken. 1925'te.
| Nusch
Rüya (Marie-Therese) 24 Ocak 1932
\ an j sanatçı 44 yaşındayken on beş yaş. ın-
daki bir kızı sevgılisi olarak alıkoyması
kanuna ters düşeceğinden, ılişkınin üç yıl
boyunca gizli kalması istenmiş olabilir.
Burada en büyük kanıt Picasso'nun 1925-
1926 vıllarında vaptığı çeşitli desen veli-
tografilerde görülen dolgun yanaklı. uzun.
açık saçlı kızın şaşırtıcı şekilde Marie-
Therese'i andırması. Zaten Picasso'nun
genç kızın havatına"resmi'" girişinden
sonra vi
™fı
•"" '^=:mler de. avnı vüz hatla-
Nusch Eluard. Montlignon 1935. Olga Picasso, sanatçının Fontainebleau'daki garajında.
kümranlığı vardır. Kübizm'in bu yüzden
geçici bir he\es olarak nitelenmeye baş-
lanması. zaten tutucu sanat çevrelerinin
arayıp da bulamadığı bir fırsattır. Tabii bu
Neo-Klasik dönemdeki Olga portreleri,
en çok Rus balerini ölümsüzleştirmeve
varayacaktır. Herhalde Picasso'nun yaşa-
mına ve vatağına gıren onca kadın, arala-
Parayı çok seven Pablo, Olga ile nnda yafnız Ölga'nın doğru dürüst. "re-
ııkih kıyarkenMasJacob.ApoIlinaireve simgibiresinrierinınyaptldığını görerek
"octeau da şahitliklerini yapacaktır. Pablo'va için için içerlemişlerdir. Eleştir-
_4vnen daha önce E\a'nın kendinden men Pierre Revenh en sert ses tonuvla.
rurken gördüğüdür. zaten Olga'nın kendi-
sini gün geçtikçe sıktığı ve etrafına va-
kındığı bir ortamda Tristan Tzara. Pab-
lo'ya. "Senin artık şö\le bü>ük, dolşun
bir sanşma ihtiyacın var" demiştir. Tşte
Pablo da içınden "İşte. Tzara'nın sözünü
ettiği sanşm bu olmalı" der v e kıza > anaş-
madan önce bulvarda bır a^ağı bır yukarı
\ ürür. Her ne kadar Marie-Thereseo sıra-
dabirarkadaşını beklediğini iddiaetsede.
işın gerçeğinde o anda evinden kaçmış.
beş parasız ve iş arayan 18'lik bir genç kız-
nnı öne çıkarıp. benzer resimler yapması
bu teorivi güçlendiriyor.
N'eyse. sonuç olarak ıster 15. ister 18
ya^ından itibaren olsun. genç Marie-The-
rese aranan taze kan olarak Picasso'nun
havatına bir vıldırım gibi giriyor. Altın
saçlan. dolgun ve gösterişli vücudu. vu-
varlak vanakları ile Marie-Theresesanat-
çıda hem korunmava \c havatı öğrenme-
vemuhtaç bir genç kızın. hem de çok tah-
nk edici birdişinın duvgulanm açığa çı-
karı\or. Marie-Therese'ın kendisinde
Bu resımlerde Picasso fırça darbeleri ve
boyasal tatları ön plana çıkanvor. Kübist
parçalanmay ı daha "düşük'Ve daha anla-
şılır bır sev iyeye çekip. huzur dolu "tatü"
işler üretıyor. Bu davetkârgenç kızın poz-
lan atölyede üretilirken. tabii ki önce Ol-
ga olup biteni bilmiyor. Marie-Therese
ise. atölyede dinlenip. uyuklayıp. çikola-
ta yivip. basit romanlarla zaman öldür-
mekten ve her talep geldiğinde ıştahla
hem sevgilisi hem bir çeşit patronu olan
bu adamla sev işmekten hiç bıkmıyor ve
sıktlmıyor. Ne de olsa kendisi artık Paris
sokaklannın yılgın kızı değil, yıllar son-
ra müzelerin. uğruna özel salonlar tahsis
edeceği tarihi bir ressam sevgilisidır.
Olga,sanatçının bu ek enerjisinin nere-
den kavnaklandığını artık saklanamayan
dedikodulardan ve "ahalfden öğrendik-
ten sonra. kadınlann geleneksel "Beni re-
zil ettin, kendin de rezil oldun" sendromu-
na düşüp kendıni mağdur gösterip. skan-
dal ve kavgalara başlıyor. Picasso'nun ara-
da kendine v atan kucağı açmış Fransa'dan,
anavatanı olan Ispanva'ya gidip gelmesi
ve yeterli dozda boğa güreşi esını aldık-
tan sonra veniden atölyesinde çalışmaya
başlaması, sanatçının Marie-Therese"den
olan Maia ısimli ikinci çocuğunun doğ-
masıvlayeni birdönemegiriyor. Maia'nın
v e ana-kızın resimleri o dönem hemen sa-
natçınm favori konulan arasına yerleşi-
yor, Olga için ise Maia'nın doğumu tam
bır felaket oluvor. "Küçük bir orospu"
olarak nitelendırdiği genç kızın bir çocuk
doğurarak "legalük" kazanması Olga için
acı sonun başlangıcı olarak nıtelendirili-
>or. Pablo,Olga"dan avnlmavı başarsa bi-
îe. Marie-Therese'le evlenmeye pek ya-
naşmayacak gibiydi. Genç kızm bu kadar
şefkatli bir ev kadını olması belki Pab-
lo'da ters etki yapmıştı. Belki de sanatçı ar-
tık Marie-Therese'in o kolay
gelen. kolav yaşanan, her an
şefkat ve sekse hazır vericili-
ğinden sıkılmıştı.
Tristan Tzara ve güney
Amenka'dan dönüp Pablo'nun
sekreterlığine soyunan Sabar-
tes. Marie-Therese e ne kadar
sıcak baksalar da Ispanyol bo-
ya matadorunun gözü artık dı-
şan kaçmıştı bir kere. Bir eleş-
tırmenin deyişiyle "Picasso
pek bir şey bUmiyordu. There-
se ise bilinecek bir şeyler oldu-
ğunun büe farkında değildi".
Kocasının ve Picasso'nun
\atağı arasında gidıp gelen şa-
ir Paul Eluard'ın karısı Nusch
Eluard da. Marie-Therese'in aptal sanşın
hallerine katlanamayışının üstüne kişisel
kıskançlıklarını ekleyerek. kızın defteri-
nin dürülmesi konusunda etkin bir rol oy-
nadı. Kocası Paul ile bu konuv u sıkça de-
şen Nusch'un aklına. Picasso'yu Gerçe-
küstü akımdan vakın tanıdığı bir esmer
sanatçı ile birleştirmek fikri yerleşti. An-
cak. ne vazık ki Picasso bır türlü Paris'te
kendisine seçilen kız olan Dora Maar'ı
farketmedi.
SÜRECEK
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Bugün Dokuz Eylül
Evet Dokuz Eylül.
Varoluş bilincimizin emperyalizm karşısında ka-
zandığı utku, yeni doğasal renkler yaratır iyimserlik
ağacımda. Düşün ve eylem birlikteliği yeni çizgenler,
yeni umar kaynakları gösterir. Ben de "Hep birağız-
dan bir destan okur gibi" algılarım yaşamı.
Ulusal Kurtuluş Savaşımızın tarihini neden güncel
yaşamın vazgeçilmez bir parçası olarak görüyoruz.
Evrimin zamanaşımına uğramayan öğeleri varçün-
kü özünde.
Felsefesi var.
Gelişim yasalarının yarattığı 30-40 yıllık birikim ge-
çen yüzyılın son kuşağını dünyayı algılama bilincine
ulaşttrdığı aşamada eski kurumları tarih sahnesinden
silme savaşımı başlamış demekti.
"Değişmez fen mi vardır, mustakır eşya mı kalmış-
tır?"
Dizelere yansıyan düşüncenin yaşamı etkilediği
düzeyde birikimin adı artık "iç dinamik"tir.
Toplumsal gizilgücün belirginlik kazanması.
Çağdaşımız kuram ve eylem adamlarından çoğu-
nunda "Birutku.. Devhmin küçük bir parçası.." ola-
rak nitelediği 1908 hareketi bu gizilgücün ürünüdür.
Yeni ve ileriyle birlikte aykırı toplum güçlerine de
örgütlenme fırsatı vermesine karşın değişmenin ön-
lenemezliğini kanıtlar.
Bilimde, sanatta, öğretimde, demokratik kazanım-
larda.
Okurlarıma "Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Mülkiyeli"
başlıklı yazımdan birkaç satırı anımsatmak istiyo-
rum.
Yunanlılarla işbirliği yapan Kambur izzet izmir Va-
lisi'yse, Balıkesır ve Alaşehir kongrelerine başkanlık
eden Hacim Muhrttin (Çarıklı) Karesi mutasarrıfı.
işbırlıkçi dahiliye nazırı Ali Kemal de mülkiyeli, Ed-
remit'in yiğit kaymakamı Hamdi Bey de.
Kurtuluş Savaşımıza ilk örgütlenme evresinden iti-
baren yandaş olan 1900-1915 çıkışlı mülkiyeli bucak
müdürü, kaymakam, mutasarrıf, vali sayısı 180'eya-
kın.
Ali Kemal'in buyruklarına uyarak İstanbul hükü-
metlerıni destekleyenler 220'yi aşkın.
O tarihsel koşullarda evrimin olgunlaştırdığı düşün
düzeyini gösteren bir olgu bu.
Kişi olma bilinciyle, birlikte hareket etme bilincini
kimliklerinde birleştiren aydın kafalar ilk düşünsel
başkaldınyı 14 Mayıs 1919 günü Izmir'den tüm be-
lediyelere gönderdikleri telgraflarla kanıtladı:
"İzmir ve havalisi Yunan 'a ilhak ediliyor. Işgal baş-
ladı. İzmir ve mülhakatı kâmilen ayakta ve heyecan-
dadır. izmir son ve tarihi gününü yaşıyor. Son imda-
dımız sizin göstereceğiniz muavenete bağlıdır. Mi-
tingli telgraflarla heryere başvurunuz. Ve vatan or-
dusuna katılınız." (Kâzım Karabekır, Istiklâl Harbi-
miz, I. Bas. 1960, sf. 27)
Padişah kulluğundan vatandaşlığa geçiş sürecinin
utkusu "Vatan Ordusu" kavramında çoğalır bence.
Ve Balıkesir kongrelerinde, İstanbul hükümetinin
yasak ve gözdağına karşın, aldıkları asker ve vergi
toplama kararlarıyla "milis alaylan "oluşturarak dire-
nen vatanseverlerin bilincine değin uzar gider.
Bu nedenle Bıgadıç Kültür ve Eğitim Vakfı'nın (Bi-
KEV) düzenlediği "Reddi İlhak Cemiyetleri ve Balı-
kesir Kongrelerinin Ulusal Kurtuluş Savaşımıza Kat-
/c/s/"konulu yarışmayı önemli bir olay sayıyorum. (*)
5 eylül perşembe günü Balıkesir'de düzenlenen tö-
rendeki konuşmamda belirttiğım gibi, gizli sömürge
durumuna getirilmiş imparatorluğun enkazında ay-
dın bilincin "emperyalizme vekapitalizme karşı"sa-
vaşma gücünü somutladığı için önemli sayıyorum.
Ulkemiz Türkiye yeniden, gizli sömürge koşulları-
na özgü yaptırımlarla sırtından bıçaklandıgı için
önemli sayıyorum.
Bilincimizde yaşayan eski, tarihtir.
(*) Yaşar Aksoy. Prof. Sina Akşin, Alev Coşkun,
Şükran Kurdakul Prof. Bilge Umar'ın oluşturduğu
Seçiciler Kurulu, Zekeriya Özdemir'in çaîışmasını
birincilığe değer buldu. İkinci ödülü Dr. Hasan İleri,
üçüncü ödülü Dr. Şerafettin Zeyrek kazandılar.
Antalya Devlet Tiyatrosu yeni
sezona hazır
ANTALYA (AA)- Antalya Dev let Tiyatrosu 17 ekim
tarihinde >eni sezona başlıyor. Eprahim Kichon'un
yazdığı Ali Hürol'un sahneye koyduğu 'Nikâh Kâğıdı'
adlı oyunla açılışı yapacak tiyatronun hazırladığı diğer
yeni oyunlar şöyle; Orhan Asena'nın yazdığı Mete
Sezer'in yönettiği "Ana", Güngör Dilmen'in 'Troya
Içinde Vurdular Beni". Mehmet Büyükağaoğlu'nun
yönettiği 'Bir Yastıkta". Geçen sezon o>unlanndan bu
yıl da devam edecekler ise Aleksei Arbusov "un "Söz
Veriyorum". Ali Meriç'in "Akide Şekeri". Tuncer
Cücenoğlu'nun "Kadıncıklar" ve Haluk Işık'ın
Şarkıcı' adlı oyunları.
Ketencoğlu ve Theodorakis
buluşuyor
Kültür Senisi - Son olarak Darphane-i Amire
binalannda düzenlenen etkinlikler kapsamında bir
konserveren Muammer Ketencoğlu. \unanh tanınmış
besteci Mikis Theodorakis ile birlikte bir konser
verivor. 14 eylül akşamı Atina yakınlanndakı
Livadhia'da. kültür \e sanat festivali kapsamında
gerçekleştirilecek konserde Yeni Türkü topluluğundan
Cengiz Onural. Sumru Bahkçıoğlu ve Ki Deımancı da
yer alacak.
Sunset Bulvarı 10086 Antalya'da
ANTALYA (.\A)- Ünlü müzikal "Sunset Bulvarı
10086' Türkiye'de ilk kez bir tatil köyünde sahnelendi.
Antalya Belbibi yöresindeki Aquamarine tatil
köyünün animatörleri. Amerikalı kompozitör ve vazar
Andrevv Lloyd VVebber'in ünlü müzikali "Sunset
Bulvarı 10086'yı orijinal mÜ2İği eşliğinde
sahnelediler. Oyunculann iki aylık bir çalışmavla
hazırlandıklan müzikalde, müzikler ve seslendiıme
play-back olarak yapılırken dekorda onjinale yakın bir
çizgi yakalandı. Aquamarine tatil kövünün
anfitiyatrosunda sezon sonuna kadar cumartesi günleri
sahnelenecek olan müzikalde 14 Türk, Rus ve İtalyan
animatör görev alıyor.
İEF 3. Halk Dansları Festivali
İZMİR (AA) - İZFAŞ'ın izmir Enternasyonal
Fuan(İEF) kapsamında düzenlediği 3. Halk Danslan
Festivali dün başladı. Ismet İnönü Kültür Merkezi'nde
düzenlenen açılış toplantısında söz alan İZFAŞ
Yönetım Kurulu Başkanı Mustafa Boyacıoğlu.
uluslararası ılişkilerin kültür ve sanatla başladığını.
daha sonra da uluslararası ilışkilerle devam ettığini
söyledi. 7-14 eylül tarihleri arasında gerçekleşecek
festivale. Türkiye'nin yanı sıra KKTC, Yeni
Yugoslavya, Romanya, Macaristan, Malezya, Ukrayna
ve Pakistan'dan gelen halk danslan gruplan katılıyor.