05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
>EYLÜL 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR Assos 'un heryerinde tasarımdan performansa .Assos Gösteri SanatLarı Festivalisi- îlki geçen yıl yapılan /2^s>os Gösteri Sanatları Festi\ali bu yıl ~2.Q- 21-22 eylül tarihlerinde Beiramkale ile Assosun tarihi ve câofal mekânlannda gerçekleştirilecek. Ey'ül ayı başında Assos'a gelmeve ^.asjayan sanatçılar. kendi çalışma ve sösteri alanlannı tespıt ederek fa.azırlıklara koyuldular büe. V'urtiçinden katılan lopluluk \e s-amtçılann yanı sıra yTjrtdışından da yedi top.uluğun katılacağı fîe-stıvalde. gösterıler ğünün çeşıtlı saatlerinde gerçekleştirilecek. Topluluklann \e tek tek sanatçılann bîrbırleriyle k.ayna$ması ve ortak üretime girmelerinin eî>as alındığı festıvalde performans. sokak ti\atrosu. kukla tiyatrosu ve dans gibi gösteri sanatlarının çeşitli bölümlerinden örnekler ver alacak. Bu yıl festıval programında tasanmdan performans yaratma eğılimi ^ ~ " ^ ^ ~ " ~ " ağırlıkta. Geçen yılki ba^anlı organizasvona raâmen bu yılın ılk aylannda maddi destek bulmakta zorlanan festival komıtesı Eden Beach Hotel'ınin sponsorluguyla ikincisini gerçekleştirdıkleri Assos Gösteri Sanalları Festivali'nin yabancı konuklan arasında. tngiliz "Blue Room' tiyatrosunun yönetmenıTim \Vhite. Isviçre'den 'Atelier'topluluğu. kukla tiyatrosunun başarılı ismı Theodora Skipitares'in yer aldıgı • İstanbul, Ankara ve Antalya'dan gelen Türk topluluklann Lippincott Players. geçen yıl Ankara'da iki gösteri gerçekleştiren Avusturyalı Sokak Oyuncuları. İtalyan Commedia Del Arte topluluğu ve di Beatico e Angelicabulunu_\or. Türkive'den ıse Naz Erayda ile Biilent Erkmenin Sevım Burak'ın yapıtından geliştirdikleri gösteri ile Kumpanva. enstalasyon performansıyla. seratoninler ve benzeri olaylara imza atmış Arhan Kayar v eAdnan Tönel katılacaklar. Bır kısmı doğaçlama olacak »östenlerin \anı yanı sıra, yurtdışından sıra beiirienmiş_J . ,. 1 1 1 produksıvonlar ıse gelen yedı topluluk seçtikleri mekânlarda yapıtlar üretecek. Bu yıl tasarımdan performans yaratma eğiliminin ağırlıkta olduğu festivalde günün çeşitli saatlerinde bu gösteriler serailenecek. şöyle: Biryönetmen. bir oyuncu \e bir müzisvenden oluşan Lippincott Players topluluğu. Patrizia Filia tarafından yazılmış. Özgür L'çkan'ın sahneledığı 'Medea% >ı. Commedia Del Arte topluluğu Adnan Tönel'in de katılımıyla 'Hamlet'ten uvarlanan 'Amlet'i. tıyatro Kumpanya. Sevim Burak'ın yapıtından — — « ^ — Naz Erayda ve Biilent Erkmen'ın geliştirdıği 'E\erestmy I.ord'dan Kısa Bir Bölüm'ü sahneleyecekler. Isviçreli Atelier grubu ise hazırlayacaklan ses ve ışık enstalasvonuyla kızıldenli birdansçıyı buluştururken. Theodora Skıpitares de 'Fleeting Monuments' adlı çalışmasında eski kukla teknıkleri ile teknolojiv i biraraya getirecek. Festivalin ruhuna uygun olarak geliştirilecek ortak projeler arasında festival genel sanat yönetmeni Hüseyin Katıncıoğlu, tasanmcı Selçuk Günşık Assos Gösteri Sanatları Festivali 95 Meşil Lzümler Dans Topluluğu-Emre Koyuncuoğlu. (Fotoğraf: LE VENT ÖGET) ve 'Yada Tiyatro'nun kadrosundan oluşturulan ukıslararası birekip Lesbos -Midilli- adasının ünlü şairi Sappho'nun şıirlenyle bır dans-miizik gösterisı sunaeaklar. Bu proje kapsamında Sappho'nun ^iirlerini şarkıcı Semavorumlarken. sanatçıva eşlik edecek müzısvenler arasında Japonva'dan Genji Ito, Surive'den Farhan Sabbah \e Alman doğu müzikleri uzmanı Peter Pannke ile. Hındistan ve ve Türki\e'den müzisyenler yer alacak. Yerlı h'alkı da festival etkinliklerine aktif olarak dahil edebilmek amacıyla gerçekleştirilecek bır başka çalışma FranMZ dansçı Sabine Jamet, Rus müzisven kamil Tchalaev ıletasanmcı Çağla Ormanlar'ın bırlıkte vürüteceklen Behramkale ve cıvar kövlerden ılkokul çocuklarını içine alacak. Tüm gösteriler ücretsiz olarak Assos ve Behramkale'nın tarihi mekânlarıvla günlük yaşamda kullanılan kafelennden. barlanna hatta iskelelerine kadar her yerde her alanda gerçekleştirilecek. Festival sonrası ise The British Counsil. Assos Festivali ve Kabataş Yakfı'nın desteğiyle istanbul'a gele cek olan İngiliz sanatçı Tim VVhite, 24 eylül salı günü saat 18.00'de Kabataş Kültür Merkezi Feriye Karakolu'nda •Tasarımdan Performans Yaratma' başlıklı bir söyle^ive katılacak. PİCASSO VE SEVCJLİLERİ - 2 Bedri Baykam Picasso, Olga ile evliliğine, 15'likmetres sokuyor . Olaylar hızla gelişır. Genç kadından çok etkilenen Picasso,Kübıst dönemm en ün- lü işlerınden Ma Jolie" isimlı yapıtı. "Eva" dıye çagırmava başlavacagı bu genç kadın için yapar. Fernandeönce ar- kasında dönen bu ilişkivı bilmese de, ge- lişen olaylarda acı gerçeğı ögreaecek ve yerini selefine mecburen bırakacaktır. Pablo ve Eva, Boulevard Raspail'da yeni bir eve taşınırlar. Eva, Fernande'dan çok farklı bir kadın- dır. Daha okumuş. daha kültürlü. sana- tın"iş"* konulanna daha da hâkim bır ın- san olarak. kendi döneminde Picasso üs- tünde Fernande'dan daha büyük bır etki dalgası yaratacaktır. Kendi yaşattığı şekilde(!) tspanyol sa- natçının Bateau-Lavoir'da genç kızlarla düşüp kalkmaması için. önce o atölyeyi kapattınr. Daha sonra da Boulevard Ras- pail'dan. sanatçıyla beraber Rue Scholc- her'e taşınır. Picasso, sevdıgi bu venı ka- dının istekleri vüzünden zordaoîsa. alış- tığı bar ve kahvelerden uzak kalmayı gö- ze almaktadır. Eva'nın. sanatçının sanat tanhini altüst eden buluşu olan "CoUage~ın (kolaj) or- taya çıkışında ciddi bir rol ovnadığı söy- lenir. "Ma Jolie"resımlerinden birininüs- tüne G«rtrudStein'ın kartının resminı çız- diğine göre. tual yüzev ine de bu kartı ve- yabaşka maddeleridevapıştırabilir. Böy- İelikle ünlü yapıştırmalarına geçen ve sa- nat tarihinde Kübizm'in hemen enesinde yeni bir "devrim"e ımza atan Picasso,da- ha sonra vapıştırmaları "trompe l'oeil"le (göz yanıltıcı gerçekçi stil) taklıt ederek v eya örneğin. gazeteleri gitar şeklinde ke- sip yapıştırarak. yüzey. içerik ve görüntü arasındayeniilişkilerkurmavabaşlar. Bu. sanatçının Analirik Kübizmden Sentetik Kübizm"e geçtiği dönemdir aynı zaman- da. Eva ıse. bu az renkli, vapıştırma mal- zemeli son çalışmalara fazla prim vermez vesanatçıya "dahaiyisatan"bol renkli iş- ler yapmasını önerir. Öte yandan ürettıği bu resimler için "çok pahalı bovalar kul- lanma>a değmeveceği" konusunda Pıcas- so'vu ikna eder! | Olga'nın Neo-klasik portreleh Pabio bir vandan bu güçlü ve eğitimlı kadın aracılığıyla tiyatroyu keşfederken. bir yandan da Fransa dışında üst üste bir- çok sergi açmakta, sanatçının fi\at kota- sı ve ünü artmaktadır. Picasso 2. Dünva Savaşı başlamadan önce Avig- non'da Kübizm'ı yaşama be- raber geçırdiği Braque ve De- rain'le beraber çalışacak. an- cak 1. Dünya Savaşı başladık- tan sonra bu iki sanatçının cep- heye katılmalan üzerine onlar- la aralarının bOğumasına tanık olacaktır. Eva,Picasso'ya sö>- lemeye cesaret edemediği bir kanserden hastadır ve sağlık durumu her geçen gün kötüve gider. Genç kadın vefat eder ve ?anatçı biraz hava değiştir- mek için gittigi İtalya'da çeşit- li genç kızlarla gönül macera- lan yaşadıktan sonra. başansız bir Rus balerinle taşınır. Olga Kjıokhlovabövlece sanatçının v aşamına gırer. Zengin babası Ekim 1917 bevrımi'nde tüm servetıni kaybedince. Olgabirden kendi kültürü. zarafetı dışın- da bır zenginliği olmayan bir kız haline aelır. Ama. Picasso kıza duyduğu ilgi dı- ;inoa. onunla ev lenerek bir gün Rusya'da "işler yoluna girdikten sonra" bütün bu jeniinliğı geri elde edebıleceklerini de M 'arie-Therese ve Pablo arasında 28 .yaş fark vardır. Sanatçının bu genç kızla nerede ve nasıl tanıştığı hâlâ sanat tarihçiier arasında bir tartışma konusudur. M arie-Therese'in kendisinde uyandırdığı vahşi cinsel dürtüieri yadsımayan Pablo, resimlerine kan pompalayan bu doğurgan tannçayı. hayatının en derin bölmelerine alıp "iç ediyor". uyandırdığı vahşi ve hayvanımsı cınsel dürtüieri hiçbır zaman vadsımayan Pab- lo, böylece resimlennın ıçine kan pompa- lav an bu doğurgan tanrıça) ı "eti, budu" v e güneş. sansı sıcaklığı vesaçlanyla hayatı- nın en denn bölmelerine alıp "iç ediyor". 1932 yılı M«rie-Therese'ın Pkassonua yaşamında ışgal ettiği doruk noktayı tem- sil ediyor. Genç kızın oturan \e uyuyan türlüçeşitli pozlan.göğüs vekalça vuvar- laklıklan öne çıkanlarak. kımi zaman Ing- res gibi Onantalıst ressamlann işleri de baz alınarak hızla üretılivor. e\ velki mekânlardan uzaklaşmak isteme- si gibi. Olgada derhal sanatçının Montro- uge'dakı yerine gitmeyeceğinı belirtir Ol- ga'nın çeşitli kaprislerine rağmen, 12 Temmuz 1918'de ev lenen çift çeşitli otel- lerde kaldıktan sonra. Pans'in en lüks semtlennden biri olan RuedelaBoetie'ye taşınırlar. Picasso'nun "sosyetikleşme- sfnın son aşaması olarak görülen bu ha- reketi. Bragueve Matissegibi dostlan af- Ma\a Picasso'ya süt verirken. 1936 fedemevecektir. Picasso,evliliklennden önce. I917'den itibaren Olga'nın Neo-Klasik portrelerini vapmaya başlar. Pans'te. Kübizm'in he- nüz de\ ara eden avangardizm savaşını ye- ni venı kazanma ihtimali belirmişken. ge- len bu tav ır değişıkliği birçok eleştiımen- den büyük eîeştiriler alır ve Picasso iha- netle suçlanır. Jean Cocteau'nun dediği gibi. \fontmartre ve Montparnasse üze- rinde büvük bir Kübist diktatörlüâün hü- "Bundan böyle hiçbir kübist sanatçının realist bir nesı'm vapmaması gerektiği ar- tık anlaşılacak" diyerek. adını kullanma- dan Picasso'v a gözdağı vermıştır. Picasso'nun Olga ile başlayan dönem- de Neo-Klasızme dalmasının arkasında, kendi Mavi ve Pembe Dönemleri'nı venı- deneleaîma ihtıyacı veonlardan etkilen- mesi vardır. Aslında Picasso.bu dönemde Kübizm'in tıkandığını. \eo-Klasık resim- lerındekendisini pek birveregötürmedi- ğini düşünmektedir. Birentelektüe! olma- yan Picasso. o dönemde Dadaist ve Ger- çeküstüçüler arasındaki poiemiklerde kimden yana tavır alacağını saptayama- maktadır. | Marie-Therese ile ilişkisi Olga'nın hastalanıp kendine bakmama- sı, Pablo'nun v avaş yavaş ondan soğuma- sına neden olacaktır. 1923"e kadar vaptı- ğı portrelerde bu kızgın. Pablo'ya hâkim olmaya çılaşan kıskanç kadm. sanatçıvı etkileyen mermerden biranıt gibi pozlar- da resmedilmiştı. 1917-1918yıllarındaki daha klasik resimler. daha sonra yerlerini sanki resimli romandan etkılenmiş. şiş- man, yuvarlak. gerçeküstü bir Olga port- releri sensine dönüşmüştür. Picasso,Olga"dan olan oğlu Paulo yuda bir süre bu çalışmalara sık sık konu eder. Ancak 1923'ten itibaren. 1928'de vapa- cağı bazı desenler hanç Olga, sanatçının tuallerinden bir daha gen gelmemek üze- re çıkar. Sanatçının kalbını Olga'dan sonra çala- cak olan Marie-Therese VValter ve Pablo arasında 28 yaş fark vardır. Sanatçının bu genç kızla nerede v e nasıl tanıştığı hâlâ sa- nat tarihçileri arasında bır tartışma konu- su teşkil eder. Yaygın kabul gören kanı. Pi- casso'nun Marie-Therese"ı Paris'te. ünlü Galerie Lafavette mağazasının önünde du- dır. Marie-Therese, Pablo'nun kahvaltı önerisını kabul edıp. önüne konan "ba- eon**lı vumurtavı birden devırir. Işte bu hikâye. teorilerin daha yaygın olanıdır. Ancak. 1988'de Picasso araştır- macılanndan Dr. Herbert SchHarfc ya- vımladığı eserde Picasso'nun Ocak veya Şubat 1925'te.Marie-Therese'leSt. Laze- re gannda tanıştığını iddıa eder. Yani. genç kız henüz on beş yaşında iken. 1925'te. | Nusch Rüya (Marie-Therese) 24 Ocak 1932 \ an j sanatçı 44 yaşındayken on beş yaş. ın- daki bir kızı sevgılisi olarak alıkoyması kanuna ters düşeceğinden, ılişkınin üç yıl boyunca gizli kalması istenmiş olabilir. Burada en büyük kanıt Picasso'nun 1925- 1926 vıllarında vaptığı çeşitli desen veli- tografilerde görülen dolgun yanaklı. uzun. açık saçlı kızın şaşırtıcı şekilde Marie- Therese'i andırması. Zaten Picasso'nun genç kızın havatına"resmi'" girişinden sonra vi ™fı •"" '^=:mler de. avnı vüz hatla- Nusch Eluard. Montlignon 1935. Olga Picasso, sanatçının Fontainebleau'daki garajında. kümranlığı vardır. Kübizm'in bu yüzden geçici bir he\es olarak nitelenmeye baş- lanması. zaten tutucu sanat çevrelerinin arayıp da bulamadığı bir fırsattır. Tabii bu Neo-Klasik dönemdeki Olga portreleri, en çok Rus balerini ölümsüzleştirmeve varayacaktır. Herhalde Picasso'nun yaşa- mına ve vatağına gıren onca kadın, arala- Parayı çok seven Pablo, Olga ile nnda yafnız Ölga'nın doğru dürüst. "re- ııkih kıyarkenMasJacob.ApoIlinaireve simgibiresinrierinınyaptldığını görerek "octeau da şahitliklerini yapacaktır. Pablo'va için için içerlemişlerdir. Eleştir- _4vnen daha önce E\a'nın kendinden men Pierre Revenh en sert ses tonuvla. rurken gördüğüdür. zaten Olga'nın kendi- sini gün geçtikçe sıktığı ve etrafına va- kındığı bir ortamda Tristan Tzara. Pab- lo'ya. "Senin artık şö\le bü>ük, dolşun bir sanşma ihtiyacın var" demiştir. Tşte Pablo da içınden "İşte. Tzara'nın sözünü ettiği sanşm bu olmalı" der v e kıza > anaş- madan önce bulvarda bır a^ağı bır yukarı \ ürür. Her ne kadar Marie-Thereseo sıra- dabirarkadaşını beklediğini iddiaetsede. işın gerçeğinde o anda evinden kaçmış. beş parasız ve iş arayan 18'lik bir genç kız- nnı öne çıkarıp. benzer resimler yapması bu teorivi güçlendiriyor. N'eyse. sonuç olarak ıster 15. ister 18 ya^ından itibaren olsun. genç Marie-The- rese aranan taze kan olarak Picasso'nun havatına bir vıldırım gibi giriyor. Altın saçlan. dolgun ve gösterişli vücudu. vu- varlak vanakları ile Marie-Theresesanat- çıda hem korunmava \c havatı öğrenme- vemuhtaç bir genç kızın. hem de çok tah- nk edici birdişinın duvgulanm açığa çı- karı\or. Marie-Therese'ın kendisinde Bu resımlerde Picasso fırça darbeleri ve boyasal tatları ön plana çıkanvor. Kübist parçalanmay ı daha "düşük'Ve daha anla- şılır bır sev iyeye çekip. huzur dolu "tatü" işler üretıyor. Bu davetkârgenç kızın poz- lan atölyede üretilirken. tabii ki önce Ol- ga olup biteni bilmiyor. Marie-Therese ise. atölyede dinlenip. uyuklayıp. çikola- ta yivip. basit romanlarla zaman öldür- mekten ve her talep geldiğinde ıştahla hem sevgilisi hem bir çeşit patronu olan bu adamla sev işmekten hiç bıkmıyor ve sıktlmıyor. Ne de olsa kendisi artık Paris sokaklannın yılgın kızı değil, yıllar son- ra müzelerin. uğruna özel salonlar tahsis edeceği tarihi bir ressam sevgilisidır. Olga,sanatçının bu ek enerjisinin nere- den kavnaklandığını artık saklanamayan dedikodulardan ve "ahalfden öğrendik- ten sonra. kadınlann geleneksel "Beni re- zil ettin, kendin de rezil oldun" sendromu- na düşüp kendıni mağdur gösterip. skan- dal ve kavgalara başlıyor. Picasso'nun ara- da kendine v atan kucağı açmış Fransa'dan, anavatanı olan Ispanva'ya gidip gelmesi ve yeterli dozda boğa güreşi esını aldık- tan sonra veniden atölyesinde çalışmaya başlaması, sanatçının Marie-Therese"den olan Maia ısimli ikinci çocuğunun doğ- masıvlayeni birdönemegiriyor. Maia'nın v e ana-kızın resimleri o dönem hemen sa- natçınm favori konulan arasına yerleşi- yor, Olga için ise Maia'nın doğumu tam bır felaket oluvor. "Küçük bir orospu" olarak nitelendırdiği genç kızın bir çocuk doğurarak "legalük" kazanması Olga için acı sonun başlangıcı olarak nıtelendirili- >or. Pablo,Olga"dan avnlmavı başarsa bi- îe. Marie-Therese'le evlenmeye pek ya- naşmayacak gibiydi. Genç kızm bu kadar şefkatli bir ev kadını olması belki Pab- lo'da ters etki yapmıştı. Belki de sanatçı ar- tık Marie-Therese'in o kolay gelen. kolav yaşanan, her an şefkat ve sekse hazır vericili- ğinden sıkılmıştı. Tristan Tzara ve güney Amenka'dan dönüp Pablo'nun sekreterlığine soyunan Sabar- tes. Marie-Therese e ne kadar sıcak baksalar da Ispanyol bo- ya matadorunun gözü artık dı- şan kaçmıştı bir kere. Bir eleş- tırmenin deyişiyle "Picasso pek bir şey bUmiyordu. There- se ise bilinecek bir şeyler oldu- ğunun büe farkında değildi". Kocasının ve Picasso'nun \atağı arasında gidıp gelen şa- ir Paul Eluard'ın karısı Nusch Eluard da. Marie-Therese'in aptal sanşın hallerine katlanamayışının üstüne kişisel kıskançlıklarını ekleyerek. kızın defteri- nin dürülmesi konusunda etkin bir rol oy- nadı. Kocası Paul ile bu konuv u sıkça de- şen Nusch'un aklına. Picasso'yu Gerçe- küstü akımdan vakın tanıdığı bir esmer sanatçı ile birleştirmek fikri yerleşti. An- cak. ne vazık ki Picasso bır türlü Paris'te kendisine seçilen kız olan Dora Maar'ı farketmedi. SÜRECEK BUAŞAMADA ŞÜKRAN KURDAKUL Bugün Dokuz Eylül Evet Dokuz Eylül. Varoluş bilincimizin emperyalizm karşısında ka- zandığı utku, yeni doğasal renkler yaratır iyimserlik ağacımda. Düşün ve eylem birlikteliği yeni çizgenler, yeni umar kaynakları gösterir. Ben de "Hep birağız- dan bir destan okur gibi" algılarım yaşamı. Ulusal Kurtuluş Savaşımızın tarihini neden güncel yaşamın vazgeçilmez bir parçası olarak görüyoruz. Evrimin zamanaşımına uğramayan öğeleri varçün- kü özünde. Felsefesi var. Gelişim yasalarının yarattığı 30-40 yıllık birikim ge- çen yüzyılın son kuşağını dünyayı algılama bilincine ulaşttrdığı aşamada eski kurumları tarih sahnesinden silme savaşımı başlamış demekti. "Değişmez fen mi vardır, mustakır eşya mı kalmış- tır?" Dizelere yansıyan düşüncenin yaşamı etkilediği düzeyde birikimin adı artık "iç dinamik"tir. Toplumsal gizilgücün belirginlik kazanması. Çağdaşımız kuram ve eylem adamlarından çoğu- nunda "Birutku.. Devhmin küçük bir parçası.." ola- rak nitelediği 1908 hareketi bu gizilgücün ürünüdür. Yeni ve ileriyle birlikte aykırı toplum güçlerine de örgütlenme fırsatı vermesine karşın değişmenin ön- lenemezliğini kanıtlar. Bilimde, sanatta, öğretimde, demokratik kazanım- larda. Okurlarıma "Ulusal Kurtuluş Savaşı ve Mülkiyeli" başlıklı yazımdan birkaç satırı anımsatmak istiyo- rum. Yunanlılarla işbirliği yapan Kambur izzet izmir Va- lisi'yse, Balıkesır ve Alaşehir kongrelerine başkanlık eden Hacim Muhrttin (Çarıklı) Karesi mutasarrıfı. işbırlıkçi dahiliye nazırı Ali Kemal de mülkiyeli, Ed- remit'in yiğit kaymakamı Hamdi Bey de. Kurtuluş Savaşımıza ilk örgütlenme evresinden iti- baren yandaş olan 1900-1915 çıkışlı mülkiyeli bucak müdürü, kaymakam, mutasarrıf, vali sayısı 180'eya- kın. Ali Kemal'in buyruklarına uyarak İstanbul hükü- metlerıni destekleyenler 220'yi aşkın. O tarihsel koşullarda evrimin olgunlaştırdığı düşün düzeyini gösteren bir olgu bu. Kişi olma bilinciyle, birlikte hareket etme bilincini kimliklerinde birleştiren aydın kafalar ilk düşünsel başkaldınyı 14 Mayıs 1919 günü Izmir'den tüm be- lediyelere gönderdikleri telgraflarla kanıtladı: "İzmir ve havalisi Yunan 'a ilhak ediliyor. Işgal baş- ladı. İzmir ve mülhakatı kâmilen ayakta ve heyecan- dadır. izmir son ve tarihi gününü yaşıyor. Son imda- dımız sizin göstereceğiniz muavenete bağlıdır. Mi- tingli telgraflarla heryere başvurunuz. Ve vatan or- dusuna katılınız." (Kâzım Karabekır, Istiklâl Harbi- miz, I. Bas. 1960, sf. 27) Padişah kulluğundan vatandaşlığa geçiş sürecinin utkusu "Vatan Ordusu" kavramında çoğalır bence. Ve Balıkesir kongrelerinde, İstanbul hükümetinin yasak ve gözdağına karşın, aldıkları asker ve vergi toplama kararlarıyla "milis alaylan "oluşturarak dire- nen vatanseverlerin bilincine değin uzar gider. Bu nedenle Bıgadıç Kültür ve Eğitim Vakfı'nın (Bi- KEV) düzenlediği "Reddi İlhak Cemiyetleri ve Balı- kesir Kongrelerinin Ulusal Kurtuluş Savaşımıza Kat- /c/s/"konulu yarışmayı önemli bir olay sayıyorum. (*) 5 eylül perşembe günü Balıkesir'de düzenlenen tö- rendeki konuşmamda belirttiğım gibi, gizli sömürge durumuna getirilmiş imparatorluğun enkazında ay- dın bilincin "emperyalizme vekapitalizme karşı"sa- vaşma gücünü somutladığı için önemli sayıyorum. Ulkemiz Türkiye yeniden, gizli sömürge koşulları- na özgü yaptırımlarla sırtından bıçaklandıgı için önemli sayıyorum. Bilincimizde yaşayan eski, tarihtir. (*) Yaşar Aksoy. Prof. Sina Akşin, Alev Coşkun, Şükran Kurdakul Prof. Bilge Umar'ın oluşturduğu Seçiciler Kurulu, Zekeriya Özdemir'in çaîışmasını birincilığe değer buldu. İkinci ödülü Dr. Hasan İleri, üçüncü ödülü Dr. Şerafettin Zeyrek kazandılar. Antalya Devlet Tiyatrosu yeni sezona hazır ANTALYA (AA)- Antalya Dev let Tiyatrosu 17 ekim tarihinde >eni sezona başlıyor. Eprahim Kichon'un yazdığı Ali Hürol'un sahneye koyduğu 'Nikâh Kâğıdı' adlı oyunla açılışı yapacak tiyatronun hazırladığı diğer yeni oyunlar şöyle; Orhan Asena'nın yazdığı Mete Sezer'in yönettiği "Ana", Güngör Dilmen'in 'Troya Içinde Vurdular Beni". Mehmet Büyükağaoğlu'nun yönettiği 'Bir Yastıkta". Geçen sezon o>unlanndan bu yıl da devam edecekler ise Aleksei Arbusov "un "Söz Veriyorum". Ali Meriç'in "Akide Şekeri". Tuncer Cücenoğlu'nun "Kadıncıklar" ve Haluk Işık'ın Şarkıcı' adlı oyunları. Ketencoğlu ve Theodorakis buluşuyor Kültür Senisi - Son olarak Darphane-i Amire binalannda düzenlenen etkinlikler kapsamında bir konserveren Muammer Ketencoğlu. \unanh tanınmış besteci Mikis Theodorakis ile birlikte bir konser verivor. 14 eylül akşamı Atina yakınlanndakı Livadhia'da. kültür \e sanat festivali kapsamında gerçekleştirilecek konserde Yeni Türkü topluluğundan Cengiz Onural. Sumru Bahkçıoğlu ve Ki Deımancı da yer alacak. Sunset Bulvarı 10086 Antalya'da ANTALYA (.\A)- Ünlü müzikal "Sunset Bulvarı 10086' Türkiye'de ilk kez bir tatil köyünde sahnelendi. Antalya Belbibi yöresindeki Aquamarine tatil köyünün animatörleri. Amerikalı kompozitör ve vazar Andrevv Lloyd VVebber'in ünlü müzikali "Sunset Bulvarı 10086'yı orijinal mÜ2İği eşliğinde sahnelediler. Oyunculann iki aylık bir çalışmavla hazırlandıklan müzikalde, müzikler ve seslendiıme play-back olarak yapılırken dekorda onjinale yakın bir çizgi yakalandı. Aquamarine tatil kövünün anfitiyatrosunda sezon sonuna kadar cumartesi günleri sahnelenecek olan müzikalde 14 Türk, Rus ve İtalyan animatör görev alıyor. İEF 3. Halk Dansları Festivali İZMİR (AA) - İZFAŞ'ın izmir Enternasyonal Fuan(İEF) kapsamında düzenlediği 3. Halk Danslan Festivali dün başladı. Ismet İnönü Kültür Merkezi'nde düzenlenen açılış toplantısında söz alan İZFAŞ Yönetım Kurulu Başkanı Mustafa Boyacıoğlu. uluslararası ılişkilerin kültür ve sanatla başladığını. daha sonra da uluslararası ilışkilerle devam ettığini söyledi. 7-14 eylül tarihleri arasında gerçekleşecek festivale. Türkiye'nin yanı sıra KKTC, Yeni Yugoslavya, Romanya, Macaristan, Malezya, Ukrayna ve Pakistan'dan gelen halk danslan gruplan katılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle