05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL1996PA2AR HABERLER Kılıçdaroğlu: Yargıya gideceğim • MALATYA (Cumhurnet)- Çalışma ve Sossal Gü\enlik BSakanı Necatı Çelık dün Malatya 50. Yıl Kadın Doğium ve ÇotukHastalıkları Habîanesi'nin açılı-ş törenıne katıldı. Çelık îörendeyaptığı konuşmada. SSK.'nm ıçıne düştügü acı tablo ıçın suçlu aramadığını. ancak geçmiş yönetımTenn ağır ifhmalinin bulunduğunu ilen sürerek "SSK hastaneleri şifa değil. çıle kapılanna dönüşmüştür" dedi. Törende gazetecilenn sorulannı vanıtlayan SSK. Genel Müdürlüğü göre\inden alınan Kemal Kılıçdaroğlu. nıaddi açıdan kaybı olduğunu öme sürerek yareıya gideceğim söyledi. AP kararına tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Sağlık-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, Avrupa Parlamentosu*nun Türkiye ile ilgili olarak aldığı son kararın tek yanlı. akıl \e mantıktan uzak bır karar olduğunu bildirerek meslek kuruîuşlan ile vatandaşlann bu kararı protesto etmesini istedi. Mustafa Başoğlu dün yaptığı vazılı açıklamada, A\rupa Parlamentosu'nun Türkiyeye yapılacak maddi yardımın dondurulması kararının. Türkıye'nın içişlerine karı^ma ve bağımsızhğını zedeleme amacı taşıdığmı kaydederek bu kararla Yunanıstan'ın Türkiye karşısında daha güçlü hale getirilmesinin hedeflendığ~ini belirrti. ADD Konya Şubesi açıldı • KOM A (Cumhuriyet) - Atatürkçü Düşünce Derneğı (ADD) Konya Şubesi açıldı ADD Genel Başkanı Suphi Gürsoytırak. törende yaptığı konuşmada. şube sayılarının 232"ye ulaştıgını. bu sa>ıyı hızla arttırmayı amaçlandıklarını belirterek "etnık kökenleri. dini inançları ne olursa olsun. kapılarının. Atatürk sevgisi taşıyan herkese açık olduğunu'" söyledi. Sağlam'a istifa çağrısı • ANKARA (ANKA)- Eğıtım \e Saâlık Kkıhabirleri Derneği (ESAMl. gazetecılen. eğitimle ilgili sorularından rahatsız olarak •'azarlamaya'* kalkışan Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam"ı ıstıfa>a çağırdı. ESAM'dan yapılan açıklamada. Mehmet Sağlam'ın önceki akşam öğretmenlenn sorunları ile ilgili sorular soran gazetecıleri azarlamaya kalkı^tığı bildinldi. Gazeteci Aydın Öktem öldü • İZ.NIİR(AA)-Gazeteci Aydın Öktem Izmır'in Buca ilçesinde öldü. Mesleğe babası Haydar Rüştü Öktem'in ^ahibi olduğu Anadolu gazetesinde başladı. Bir süre Ege Bölgesi Sanayı Odası'nda basın danışmanlığı göre\ inde de bulunan Öktem. basın şeref kartı sahıbıydi. Aydın ÖkterrTin cenazesı yann K.arşıyaka Zübeyde Hanım Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra. Örnekköy Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Başbakan, milli görüş, adil düzen ve Dünya İslam Birliği hedefinde kararlı 'Âmacmnz hak düzeni'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı ve Başbakan NecmettinEr- bakan. partisinin milli görüş, adil düzen ve Dünya İslam Birliği hedefinde kararlı ol- duğunu vurgulayarak. "Başka partilerin üyeleri var, bizim de inananlanmız" dedı. Erbakan. RP'yeayda40binkişinın üve ol- duğunu ka>dederek. "Biz. üç sahada mü- cadele ediyoruz. Biri hükümet. biri Meclis, diğeri de teşkilatlar. RP'nin temel esasu hak- ka dayalı düzenin kurulmasıdır" diye ko- nuştu. RP'nin il başkanlan \e ıl müfettişlerı. parti genel başkanı Erbakan başkanhğında dün toplandı. Erbakan. hükümetin kurulma- sından bu yana 10 hafta geçtiğini beiirte- rek. bu sürede Türkıy e'nin içinde bulundu- ğu sorunlann çözümü için köklü adımlaratıl- dığını söyledı. Türkıye'nin en önemli so- • RP il başkanlan toplantısında konuşan Erbakan, "Biz, üç sahada mücadele ediyoruz. Biri hükümet, biri Meclis, diğeri de teşkilatlar. RP'nin temel esası hakka dayalı düzenin kurulmasıdır" dedi. rununun terör ve işsizlik olduğunu kayde- den Erbakan. hükümetin programlı bir şe- kılde bu sahada da mücadele ettığinı belırt- ti. Erbakan. partisinin teşkılat çalışmaları- na ilışkin bilgi venrken. "Valiler vekayma- kamlar nezdinde toplantılar yapıyoruz. TH kanan \e desteğe ihtiyacı olan konular plan- lama teşkilatına biidiriliyor. Biz, kamıı ça- lışmalarını adım adını takip ediyoruz" dı- ye konuştu. Kamunun borçlanma açığını ortadan kal- dırmak ıçin yoğun bir çalışma içinde olduk- •lannı kaydeden Erbakan, 10 milyardolar- Iıkbirincipakerten 1.9milyardolargelirel- de edildiğini öne sürdü. Önceki gün açık- lanan ikınci kaynak paketinden de bu ka- dar gelır sağlamayı hedefledıklerini kay- deden Erbakan. "Biznezamnedevergipa- keti açıkladık. Hedef hükümeti borçlandır- madan. devietimizin bütçesini denk bütçe yapmaktır. Biz, halkına hizmet eden güçlü bir hükümet olacağız" görüşünü dile getir- di. RPgrubununMeclis'tebaşanlıçalışma- larsergilediğini söyleyen Erbakan. 1 ekim- de yeni çalışma dönemine başlayacak olan Meclis'e sunulacak öncelikli kanunlann da şimdiden hazırolduğunu kaydetti. TBMM toplanmadan önce Bakanlar Kurulu'nu top- layacağını kaydeden Erbakan. RP teşkila- tının bu süreçte geceli gündüzlü çalıştığını belırttı.RP'nın, Türkiye'nin değil, dünyanın en büyük inanç partisi olduğunu belirten Er- bakan, şunları söyledi: "Biz çahşmalarımızı inanç içinde yapan örnek bir partiv iz. Bu, partimizin temel özel- liğkJir. Biz menfaat topluluğu değil, İslam âle- mine en büyük iyiliği yapmaya çalışan bir partiyiz. RP, Türkiye'nin birlik ve beraber- liğinin teminatıdır. Bizim temelesasımız mil- li görüştür. Amacımız hakka day alı düzenin kurulmasıdır. RP. üçüncü şahlanişını tamam- ladı, şimdi dördüncü şahlanışın hazırlığın- da." Erbakan"ın konuşmasının ardından ANAP'lı Afyon Koçbeyü Beledıye Baş- kanı Ahmet Koçer, ANAP'tan istifa ederek RP'ye geçtı. Koçer'e rozet takan Erbakan. "Kurtuluş RP'dedir, zafer inananlanndır" dedi CumartesiAnneleri nöbette Cumartesi Anneleri, dün 71. kez Galatasarav Lisesi'nin önünde bir araya geldiler. Analar ve onlan valnız bırakmavanların bu defa ki suskun protestolan, 16 yıl önce evinden Bingöl Jandarma Komutanlığı'na bağb askerler tarafından "5 dakika" için götürüldüğü ve bir daha kendisinden haber ahnamadığı belirtilen Hüseyin Morsümbül içindi. Oturma evlemi sonrasında yapılan açıklamada, Hüsevin'den bir gün sonra babası Hanifı Morsümbül'ün de gözaltına aiınarak. jandarma kışlasına götürüldüğü. kendisine burada oğlunun kışladan kaçtığının sövlendiği kaydedildi.. Açıklamada, olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı bir kışladan Hüsevin Morsümbül'ün kaçmasının imkânsız olduğu savunularak, o dönem askeıiik vapan bazı jandarmalann Morsümbül ailesine, oğullannın işkence sırasında öldürülerek battaniyeve sarılan cesedinin Murat Suvu'na atıldığını anlattıklan iddia edildi. Hüsevin'in annesi Fatma Morsümbürün oğlundan hâlâ bir haber beklediği vurgulanan açıklamada. "Fatma Ananın artık tek a\ unrusu diğer cumartesi insanlanylabuluşmak"denildi. (Fotoğraf: KADERTLGLA) Karayalçın ikinci, 'kurultaya hazırlık' toplantısını İstanbul'da yaptı 4 Hizip hareketi değfliz 9 MİYASE İLKNUR Sosyal Demokrat Hareket Dergisfni çıkartma amacına vönelik olduğu ilen sürülerek Murat Karayalçın \e arkadaşlannca düzenlenen toplantılardan ikincısi tstanbul'dayapıldı. SHP eski Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat K.arayalçın'ın da katıldığı toplantıda. CengizÖzyalçın ve Murat Karavalçın tarafından dergi projesi kapsamında nasıl bir çalışma yürütüldüğü ve neyin amaçlandığı katılanlara anlatıldı. Karayalçın yaptığı konuşmada. hareketin bir kişiye bağlı bır hizip hareketi olarak algılanmaması gerektiğini belirterek "Bugüne kadar hep kişilerden ve oiaylardan medet umduk. Artık kişilere ve olaylara bel bağlayarak sorunlann üzerini örtmevelim" dedi. İlki 7 Eylül'de Istanbul The Marmara Oteli'nde yapılan Sosyal Demokrat Hareket toplantısının ikincısi daha geniş bir katılımla Bakırköy Ömür Restaurant'ta gerçekleştirildi. Kalabalık bir dinleyici grubunun katıldığı toplantıya. bazı il yöneticıleri dışında bugüne kadar Baykal'a ve sol kanata destek vermiş ısımlerin de katılması dikkat çekti. Toplantıyı, hareketin Istanbul Yürütme Kurulu Başkanı Dr. Cengiz Özyalçın ile yürütme kurulu başkanı eski milletvekili Ayhan Altuğ yönetti. Açış konuşmasını yapan Kadıköy eski Belediye Başkanı Cengiz Özyalçın. bir ay içinde dördüncü toplantının vapıldığını belirterek. "Bu hareket bir hizip hareketi değildir. Bu hareket partinin tüzük kurallarına göre seçilmiş yöneticilerine karşı bir hareket de değildir'" dedi 'Hep kişilerden medet umduk' Özyalçın'dan sonra söz alan Karayalçın. Türkive'de 31 yıldan beri izlenen siyaset yapma biçımınin sosyal demokratları darboğaza sürdüğünü ve bugüne kadar hep .kişilerden ve oiaylardan medet umarak siyaset yapıldığinı söyledi. Karayalçın. soldaki tıkanıkhgın nedenleri üzerine özetle şunlan söyledi: "Sosval demokrâtların tarihinde kimi zaman kişilerden kimi zaman olaylardan medet unıuldu. L mudumuz va Fcevit. ya Bay kal, ya Karavalçın, ya İnönü ya da Avdın Güven Gürkan oldu. Gönlümüzdeki bu lider adaylanndan biri partinin başına geçerse sorunlann çözülebileceğini sandık. Kimi zaman da av rı partiler kurarak solu büyüteceğimizi sandık. Hatta Ecevit, avrı kurumlarda siyaset yapmavı bir kuramsal düşünceye oturtmava çalıştı. CHP'nin yeniden açılması için SHP'den aynlan arkadaşlar da avnı tezleri savundular. İkisi de sonuç vermedi. İnsanlann gönlüne sınır konulamaz. Şimdi de birileri çıkıp şu lider adayını denemedik. o olsaydı ya da seçimlerden önce falanca kişi genel başkan olsaydı durum bövle olmazdf diyebilir. Ancak stokta çok da fazla malzeme kalmadı. Önümüzü tıkayan bu sivaset yapma biçimini derhal terk etnıeİiy Lt" Karayalçın. dergi projesinin kendisiyle kişisel birbağı bulunmadığını belirterek. herkesin bu harekete sıfatlannı sıfırlayarak sosyal demokrat kimliğiyle katıldığını öne sürdü. DSP 'de muhalefet dozajı arttı 'Partiyi Rahşan — Hanım yönetiyor' • DSP'de Edirne Milletvekili Erdal Kesebir \e arkadaşlannın ihracı, parti içindeki muhalefeti susturamadı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP'de Edirne Milletvekilı Erdal Ke- sebir \e arkadaşlannın ıhraç edılme- sıne karşın partıçı muhalefenekı hare- ketlilik dinmedi. DSP Genel Başkan Yardımcısı Önder Bülbüloğlu. partiyi. "görmeven. duvmayan ve konuşma- van gü>ercin"e benzeterek "Koskoca partivisadeceRahşan EcevitveGenel Sa\man ^'aşar Mengi vönetivor" de- di" Genel Başkan Yardımcısı Önder Bülbüloğlu, parti meclisi üyeleri Mus- tafa Zenginve HalilDericiiledündü- zenledığı basın toplantısında. yapılan- lara ses çıkarmamanın. yanlışlara or- tak olma anlamına geleceğinı söy ledi. Parti yöneticilen olarak tabandan \e örgünen gelen sorulara yanıt veremez duruma düşmenin ezıkliğini yaşadık- larını söyleyen Bülbüloğlu. şöylede- \am etti: "Her şeyden önce beiirtme- miz gereken şey, genel başkanlık tar- tışmasının olmavacağıdır. Bu tartışma- lar, ancak genel başkanımızın sivasi gücüne destek vermek, DSP'nin riim organlanyla çalışan bir parti haline gelmesine olanaksağlamakiçindir. Ar- kadaşlanmızın apar topar ihraç edil- nıesi. demokrasi anlayışına sığmaz. Bu arkadaşlanmızın DSP'yiengellemekgi- bi bir çabalan olamaz. Eğer DSP'ye umut bağlay anlan hayal kınklığına uğ- ratmamak. RP"ye karşı ciddi uğraşve- rerek iktidar olmak istiyorsak, önce parti olmamız gerekmektedir." Bülbüloğlu. en başarılı ıl ve ilçe ör- gütlerınin bile 6 ayda bir göre\den alındığını. partide kimseye gü\enil- medığinı belirterek "Koskoca partiyi sadeceGenel Başkan Yardımcısı Rah- şan Ecevit ve Genel Sayman Naşar Mengi yönetmektedir" diye konuştu. Partide hareketli günler yaşanmasına karşın PM \e Başkanlık Dıvanı'nın toplantıya çağrılmadığını vurgulayan Bülbüloğlu. hareketlerinin ihraç edi- len Erdal Kesebir'e destek olarak al- gılanmaması gerektiğini. tabanın sesi olarak yanlışlan dile getirdiklerini söy- ledi. Bülbüloğlu. bir gazetecinin "Bu açıklamalannızdan sonra siz de ihraç edilebilir misiniz" sorusuna. "Biz, is- tifa etmiyonız. Parti içidemokrasi mü- cadelesi veriyoruz. Her sesini çıkaran ihraç edilemez. Bazı seslere kulak ve- rilmesi gerekir. Bizim duyduğumuz ra- hatsızhğı DSP'lilerin yüzde 95'i duy u- yor"yanıtını verdı. Önder Bülbüloğlu. "basın toplantısı yaptıklan odada yer alan ve "duymayan. görmeven, konuşma- yan" üç maymunu simgeleyen güver- cinlerin yer aldığı resmin de arkadaş- ları tarafından kendilerine gönderil- dieini belirtti. MIKRO DINÇ TAYANÇ Geyik Muhabbeti Dinlence dendi miydi, beni bir korkudur altyor... Hele önceden tasarlanmış, ince aynntılarına dek dü- şünülmüş dinlenceler yok mu. tır tir titriyorum... Yıl 1971... Üniversiteyi bitirir bitirmez, daha liseyıl- lanndan düşlediğim dinlence programının hazırlıkla- nnagirişiyorum. Kolay değil, batıdan doğuya Anado- lu turu yapacağım! Tüm gereksinimlerimi tamamlıyor, çantamı sırtıma vurup kapıya yöneliyorunn gecenin ileri bir vaktinde ve şeytan dürtmüşçesine saate takılıyor gözlerim ki. 11 Mart'tan 12'sine geçmeme direncinde... Gel de dinlence korkusuna yakalanma! Yıl 1974... llk çevirimin telifini Gökova'nın, henüz Turgutlanmamış maviliğine gömmek kararındayım. Tanın şafağa dönüşmeye yüz tuttuğu bir saatte do- luşuyoruztekneye... Şarkı türkü Halıkarnas'tan Arşi- pel'e açılırken şeytan gene dürtüyor! Gün 19 temmu- zu çoktan geride bırakmış. ülke 20 temmuzu yaşıyor! Gel de dinlence korkusu pekişmesin! Yıl 1980... Sonbaharın ilk günlennde nasıl da do- yumsuz olur Ida'dan Nemrut'a dağlar diye düşünüp. bir kez daha sırt çantasını dolduruyor ve geceyi ya- rılamadan kapıya yöneliyorum ki şeytan gene dürtü- yor... 11 eylül çoktan kaçmış. 12 Eylül karanlığı şafa- ğı engellemeye hazır! Gel de dinlence korkusu dehşete dönüşmesin! Yıl 1996... Şeytanı atlatıp kendimi Akdeniz'in hâlâ mavi kıyılarına ve henüz karartılamamış yeşiline atı- yorum. Ne takvime baktığım var, ne saate... Neme lazımü! ~ NeşemfgönüHediğımgüneştepemdeGazeteitebaş- lıyorum güne... Ne takvim umurumda ne de saat... Bir de yanı başımdakı gençlerin biteviye yineledikle- ri konuşmaolmasa... "Geyik abi," diye başlıyor biri ve diğerteri sırayla sür- dürüyor konuşmayı: "Ne geyıği abi?" "Ren geyiği abi." "Ne rengı abi?" "Hanımeli abi." "Ne hanımı abi?" "Evhanımı abi." "Ne evi abi?" "Dağevi abi." "Ne dağı abi?" "Ağrı Dağı abi." "Neağrısı abi?" "Baş ağnsı abi." "Nebaşı abi?" "Kuşbaşı abi." "Ne kuşu abi?" "Muhabbet kuşu abi." "Ne muhabbeti abi?" "Geyik muhabbeti abi"\\\ Sonra alıyorlar sıl baştan... UmarsızcaGazete'ninsayfalarınagömülüyorum... Her birinde ayrı bir Erbakan, Tansu-Uçuran. Mesut Ecevit ve Bay kal Her biri bir şeyler söylüyor... Sonra kulak vermiş de Genelkurmay'ı dinlercesine susuyorlar... Ardından dava vekili Kazan'dan emniyet amiri Ağar'a sepet sepet yumurta!.. Türk takımlarının Avrupa seferleri- nin nasıl biteceği konusundakı yetkin öngörüler... Aj- da'nın bilmem kaç bininci suratıyla pazarladığı son şans klibi... Gençler bir türlü susmuyor. "Geyik" diye başlayıp "geyik muhabbeti" diye noktalıyor ve yeniden geyik- lemeye geçiyorlar. Bir an duruyor ve düşünmeksizin Gazete'yi özenle katlayıp onlara dönüyorum. "Geyik abiler..." Cin bakışlarını bana çevirip hep bir ağızdan "Ne geyiği abimiz" diyorlar. "Ren geyiği abiler" lafım bır muhabbetin başlan- gıcı oluyor ki ne neşeme dokunun ne keyfime... Ana fikir: Liderler üretemeyen toplumlarda fikir de üremez. Ana fikrin ana fikri: Fikirsiz toplumlann üretimi geyik muhabbetinden öte geçemez. Sendikalardan — 'zorunlu' eylemi ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Türk-İş. DİSKve KESK'e bağlı sendikaların Ankara şubelennın oluştur- duğu platform. "zorunlu ta- sarruf ve nemalann" çalı- şanlaraödenmesi ıstemıyle SakaryaCaddesi"ndekitle- sel basın açıklaması yaptı. Sakarya Caddesi "nde öğ- le saatlerinde toplanan her üç konfederasyona üye 500 kadar işçi \e memur. "Ne- malar hakkımız söke söke ahnz". "Emekçinin hakkı gasp edilemez". "Yaşasınsı- nıfsal dayanışma", "Yaşa- sın iş. ekmek- özgüıiük mü- cadelemiz" sloganlan attı. Hak-lş'in destek vermedi- ei evleme. 116 sündür ere\ - de bulunan Ankara Şehırle- rarası Termınal İşletmesi (AŞTİ) işçilen de katıldı. ASTİ işçilenni alandaki iş- çi \ e memurlar. "AŞTİ işçi- si valnız değildir" sloganla- n atıp alkışlayarak karşıla- dılar. İşçi ve memurların alan- da toplanmasından sonra bir açıklama yapan Türk Harb-İş Sendikası Ankara Şube İkinci Başkanı İbra- himValçın. siyasi ıktidann. emekçılere saldında bulun- duğunu belirterek "Hükü- metin zorunlu tasarruf ve nemaların üzerine yatma- ya ve çalışaniann hakları- nın gasp etmeye çahştığını" kavdetti. fSIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR SYDNEY - Jack London, "Toz olmaktansa kül olmayı yeğlerım: kuru kuru çürü- mektense. muhteşem bir yangında yamp tutuşmak is- terim. Insanın temel amacı var olmak değil, yaşamak ol- malı. Günlerimıyaşamı uzat- maya uğraşmakla geçıımek- tense, yaşadığım süreyide- ğerlendirmeyi tercih ede- rim" diyor. Demir Ökçe romanının ya- zarı Jack London'ın bu söz- len Sydney Limanı'nın çev- resine yapılan gezi yolunun üzerine çakılan demır pla- kalardan bırinin üzerındeyer alıyor. Sydneylılergezi yolu- na "Yazarlar Yolu" adını ver- mişler. Bu yolun üzerine ya- zaıiarın isımleri ve kısa yaşa- möykülerinin yazıldığı pla- ketler çakılmış. Avustralya'ya çeşıtlı nedenlerle geien ün- lü yazarlar veAvustralya'nın yerli yazarlarının plakalarının çakıldığı plaketlere. bu ünlü yazarların bazı sözlerı de ek- Sydney'de 'Yazarlar Yolu'nda lenmış. Jack London, 1900'lerin başında bu kıta- ya gelmiş. "Güney Denizi Öykülerı" içinde bu kıtadan öykülere de yer vermiş. Evrim kuramının ünlü te- orisyeni Charles Darvvin de 2 ay Sydney'de kalmış. Mark Twain'in de şu sözteri plake- te kazınmış: "Avustralya ta- rihi, pitoresk olduğu kadar, merak uyandırıcı ve garip. Bunu tarih gibi değerlendir- mek yerıne güzel yalanlar olarak benimsemek daha iyi. Avustralya tarihi ınanılmaz- lıklarla dolu ve işin garip ya- nı bunlann hepsi doğru." • •• Dün, yani cumartesi günü Sydney kentindeydik. Türk- Koop Derneğfnin davetlisı olarak Melbourne'dan Sydney'egeçtik. EskiTÖB- DER'lı öğretmenlerden Mu- ammer Toprakçı'nın kıla- vuzluğunda Sydney çevresı- ni dolaştık. Önceki gece Sydney'ın Bosphorus Lokantası'nda bızler yurttaşlanmızla "Ne olacak bu memleketın hali" ni konuşurken. aynı lokanta- nın alt katında Mustafa Ka- lemli başkanlığındakı Türk parlamento heyeti. Türk işa- damlarıyla sohbet ediyorlar- dı. Mustafa Kalemli'yi en son 24 temmuzda Dolmabahçe Sarayı'nda. "Sansurün Kal- dınlışının V//dönumü''tören- lerınde görmuştüm Orada ANAP Genel Başkanı Me- sut Yılmaz'la yan yanaydı- lar. Her ikisine de devam eden ölüm oruçlan konusun- da neden duyarsız davran- dıklarını sormuş ve hareke- te geçmelennı istemıştım. Mesut Yılmaz, sıgarasını ha- vaya üflüyor ve hiçbır şey yapmayacağını anlatan ce- vaplar verıyordu, Kalemli de onu başıylatasdikediyordu. Nereden nereye? Şımdi Sydney'deyiz ve Ka- lemlı, vatan mıllet nutukları atarak "resmi" gezisini sür- dürüyor. • • • Sydney'de "Yeni Güney GallerSanat Galerısi"ri\n bir bölümünü dolaştık. Bu bö- lümde Avustralya'nın yerli- leri Aboriginlerin sanat ve el işlerinin nasıl yağmalandığı- na lışkın bir bölüm çok ilgı çekıcıydi. Avustralya'yı isti- la eden Avrupalılar. Abori- ginlerin kökünü kuruturken, onlann eserlerini de hiç telif hakkı ödemeden kullanmak- tan çekinmemişler. En dra- matık öykülerden birisi yerlı ressam David Malangi'ye aıt. 1966yılmdaAvustralya- lılar pound yerıne dolara ge- çerken ilk dolar kâğıt parayı da basarlar. Doların bir yür züne Kraliçe II. Elizabeth'in fotoğrafı yer alır. Öteki yü- zünde ise yerli ressam Ma- langi'nin okaliptus kabuğu üzerine yaptığı motifterte süs- lü kangurulu, koalalı bir de- senı yerleştirilir. Bu resim için Malengi'nin iznini almak akıllarına bile gelmez. Onun öldüğünü sa- nırlar. Bir gün Malangi orta- • ya çıkar ve hakkını ister. Ken- disine 2000 Avustralya Do- ları telıf hakkı, bir balık olta- sı ve bir gümüş madalya ve- rilir. Malangi hıç olmazsa bir şeyler almış olur. Ancak birçok sanayı ürü- nünde kullanılan yerlı sanat eserlerı için ne yazık kı. kım- se 5 kuruş telif hakkı ödemez. Sergi işte bu konuda toplu- mu aydınlatmak ve yerlı sa- natçıların haklarırtı savun- mak için açılmış. Insanlık nereden nereye gelmiş... Önce IıuplızceKime sorarsanız, size önce ingilizce dıyecektir! (ALSK) Akademi istanbul da öyle diyor ve herkes için, her zaman geçerti, en uygun ingilizce Eğitim Programı'nı öneriyor- Yoğun İngilizce 8 ay süreli, yoğun "Hazırlık Eğitimi" Hafta Sonn Her cumartesi ve pazar Akşam iş saatlerinden sonra her akşam AKADEMİ İ S T A N B U L Tel: (0 212) 293 02 15 / 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle