Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL1996PA2AR
HABERLER
Kılıçdaroğlu:
Yargıya
gideceğim
• MALATYA
(Cumhurnet)- Çalışma ve
Sossal Gü\enlik BSakanı
Necatı Çelık dün Malatya
50. Yıl Kadın Doğium ve
ÇotukHastalıkları
Habîanesi'nin açılı-ş
törenıne katıldı. Çelık
îörendeyaptığı konuşmada.
SSK.'nm ıçıne düştügü acı
tablo ıçın suçlu
aramadığını. ancak geçmiş
yönetımTenn ağır ifhmalinin
bulunduğunu ilen sürerek
"SSK hastaneleri şifa değil.
çıle kapılanna
dönüşmüştür" dedi.
Törende gazetecilenn
sorulannı vanıtlayan SSK.
Genel Müdürlüğü
göre\inden alınan Kemal
Kılıçdaroğlu. nıaddi açıdan
kaybı olduğunu öme sürerek
yareıya gideceğim söyledi.
AP kararına
tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Sağlık-İş
Sendikası Genel Başkanı
Mustafa Başoğlu, Avrupa
Parlamentosu*nun Türkiye
ile ilgili olarak aldığı son
kararın tek yanlı. akıl \e
mantıktan uzak bır karar
olduğunu bildirerek meslek
kuruîuşlan ile vatandaşlann
bu kararı protesto etmesini
istedi. Mustafa Başoğlu dün
yaptığı vazılı açıklamada,
A\rupa Parlamentosu'nun
Türkiyeye yapılacak maddi
yardımın dondurulması
kararının. Türkıye'nın
içişlerine karı^ma ve
bağımsızhğını zedeleme
amacı taşıdığmı kaydederek
bu kararla Yunanıstan'ın
Türkiye karşısında daha
güçlü hale getirilmesinin
hedeflendığ~ini belirrti.
ADD Konya
Şubesi açıldı
• KOM A (Cumhuriyet) -
Atatürkçü Düşünce Derneğı
(ADD) Konya Şubesi açıldı
ADD Genel Başkanı Suphi
Gürsoytırak. törende yaptığı
konuşmada. şube sayılarının
232"ye ulaştıgını. bu sa>ıyı
hızla arttırmayı
amaçlandıklarını belirterek
"etnık kökenleri. dini
inançları ne olursa olsun.
kapılarının. Atatürk sevgisi
taşıyan herkese açık
olduğunu'" söyledi.
Sağlam'a
istifa çağrısı
• ANKARA (ANKA)-
Eğıtım \e Saâlık
Kkıhabirleri Derneği
(ESAMl. gazetecılen.
eğitimle ilgili sorularından
rahatsız olarak
•'azarlamaya'* kalkışan
Milli Eğitim Bakanı
Mehmet Sağlam"ı ıstıfa>a
çağırdı. ESAM'dan yapılan
açıklamada. Mehmet
Sağlam'ın önceki akşam
öğretmenlenn sorunları ile
ilgili sorular soran
gazetecıleri azarlamaya
kalkı^tığı bildinldi.
Gazeteci Aydın
Öktem öldü
• İZ.NIİR(AA)-Gazeteci
Aydın Öktem Izmır'in Buca
ilçesinde öldü. Mesleğe
babası Haydar Rüştü
Öktem'in ^ahibi olduğu
Anadolu gazetesinde
başladı. Bir süre Ege
Bölgesi Sanayı Odası'nda
basın danışmanlığı
göre\ inde de bulunan
Öktem. basın şeref kartı
sahıbıydi. Aydın ÖkterrTin
cenazesı yann K.arşıyaka
Zübeyde Hanım Camii'nde
kılınacak öğle namazından
sonra. Örnekköy
Mezarlığı'nda toprağa
verilecek.
Başbakan, milli görüş, adil düzen ve Dünya İslam Birliği hedefinde kararlı
'Âmacmnz hak düzeni'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP
Genel Başkanı ve Başbakan NecmettinEr-
bakan. partisinin milli görüş, adil düzen ve
Dünya İslam Birliği hedefinde kararlı ol-
duğunu vurgulayarak. "Başka partilerin
üyeleri var, bizim de inananlanmız" dedı.
Erbakan. RP'yeayda40binkişinın üve ol-
duğunu ka>dederek. "Biz. üç sahada mü-
cadele ediyoruz. Biri hükümet. biri Meclis,
diğeri de teşkilatlar. RP'nin temel esasu hak-
ka dayalı düzenin kurulmasıdır" diye ko-
nuştu.
RP'nin il başkanlan \e ıl müfettişlerı.
parti genel başkanı Erbakan başkanhğında
dün toplandı. Erbakan. hükümetin kurulma-
sından bu yana 10 hafta geçtiğini beiirte-
rek. bu sürede Türkıy e'nin içinde bulundu-
ğu sorunlann çözümü için köklü adımlaratıl-
dığını söyledı. Türkıye'nin en önemli so-
• RP il başkanlan toplantısında konuşan Erbakan, "Biz, üç sahada
mücadele ediyoruz. Biri hükümet, biri Meclis, diğeri de teşkilatlar.
RP'nin temel esası hakka dayalı düzenin kurulmasıdır" dedi.
rununun terör ve işsizlik olduğunu kayde-
den Erbakan. hükümetin programlı bir şe-
kılde bu sahada da mücadele ettığinı belırt-
ti. Erbakan. partisinin teşkılat çalışmaları-
na ilışkin bilgi venrken. "Valiler vekayma-
kamlar nezdinde toplantılar yapıyoruz. TH
kanan \e desteğe ihtiyacı olan konular plan-
lama teşkilatına biidiriliyor. Biz, kamıı ça-
lışmalarını adım adını takip ediyoruz" dı-
ye konuştu.
Kamunun borçlanma açığını ortadan kal-
dırmak ıçin yoğun bir çalışma içinde olduk-
•lannı kaydeden Erbakan, 10 milyardolar-
Iıkbirincipakerten 1.9milyardolargelirel-
de edildiğini öne sürdü. Önceki gün açık-
lanan ikınci kaynak paketinden de bu ka-
dar gelır sağlamayı hedefledıklerini kay-
deden Erbakan. "Biznezamnedevergipa-
keti açıkladık. Hedef hükümeti borçlandır-
madan. devietimizin bütçesini denk bütçe
yapmaktır. Biz, halkına hizmet eden güçlü
bir hükümet olacağız" görüşünü dile getir-
di. RPgrubununMeclis'tebaşanlıçalışma-
larsergilediğini söyleyen Erbakan. 1 ekim-
de yeni çalışma dönemine başlayacak olan
Meclis'e sunulacak öncelikli kanunlann da
şimdiden hazırolduğunu kaydetti. TBMM
toplanmadan önce Bakanlar Kurulu'nu top-
layacağını kaydeden Erbakan. RP teşkila-
tının bu süreçte geceli gündüzlü çalıştığını
belırttı.RP'nın, Türkiye'nin değil, dünyanın
en büyük inanç partisi olduğunu belirten Er-
bakan, şunları söyledi:
"Biz çahşmalarımızı inanç içinde yapan
örnek bir partiv iz. Bu, partimizin temel özel-
liğkJir. Biz menfaat topluluğu değil, İslam âle-
mine en büyük iyiliği yapmaya çalışan bir
partiyiz. RP, Türkiye'nin birlik ve beraber-
liğinin teminatıdır. Bizim temelesasımız mil-
li görüştür. Amacımız hakka day alı düzenin
kurulmasıdır. RP. üçüncü şahlanişını tamam-
ladı, şimdi dördüncü şahlanışın hazırlığın-
da."
Erbakan"ın konuşmasının ardından
ANAP'lı Afyon Koçbeyü Beledıye Baş-
kanı Ahmet Koçer, ANAP'tan istifa ederek
RP'ye geçtı. Koçer'e rozet takan Erbakan.
"Kurtuluş RP'dedir, zafer inananlanndır"
dedi
CumartesiAnneleri nöbette
Cumartesi Anneleri, dün 71. kez Galatasarav Lisesi'nin önünde
bir araya geldiler. Analar ve onlan valnız bırakmavanların bu defa
ki suskun protestolan, 16 yıl önce evinden Bingöl Jandarma
Komutanlığı'na bağb askerler tarafından "5 dakika" için
götürüldüğü ve bir daha kendisinden haber ahnamadığı belirtilen
Hüseyin Morsümbül içindi. Oturma evlemi sonrasında yapılan
açıklamada, Hüsevin'den bir gün sonra babası Hanifı
Morsümbül'ün de gözaltına aiınarak. jandarma kışlasına
götürüldüğü. kendisine burada oğlunun kışladan kaçtığının
sövlendiği kaydedildi.. Açıklamada, olağanüstü güvenlik
önlemlerinin alındığı bir kışladan Hüsevin Morsümbül'ün
kaçmasının imkânsız olduğu savunularak, o dönem askeıiik vapan
bazı jandarmalann Morsümbül ailesine, oğullannın işkence
sırasında öldürülerek battaniyeve sarılan cesedinin Murat Suvu'na
atıldığını anlattıklan iddia edildi. Hüsevin'in annesi Fatma
Morsümbürün oğlundan hâlâ bir haber beklediği vurgulanan
açıklamada. "Fatma Ananın artık tek a\ unrusu diğer cumartesi
insanlanylabuluşmak"denildi. (Fotoğraf: KADERTLGLA)
Karayalçın ikinci, 'kurultaya hazırlık' toplantısını İstanbul'da yaptı
4
Hizip hareketi değfliz
9
MİYASE İLKNUR
Sosyal Demokrat Hareket Dergisfni
çıkartma amacına vönelik olduğu ilen
sürülerek Murat Karayalçın \e
arkadaşlannca düzenlenen toplantılardan
ikincısi tstanbul'dayapıldı.
SHP eski Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Murat K.arayalçın'ın da
katıldığı toplantıda. CengizÖzyalçın ve
Murat Karavalçın tarafından dergi projesi
kapsamında nasıl bir çalışma yürütüldüğü
ve neyin amaçlandığı katılanlara anlatıldı.
Karayalçın yaptığı konuşmada. hareketin
bir kişiye bağlı bır hizip hareketi olarak
algılanmaması gerektiğini belirterek
"Bugüne kadar hep kişilerden ve
oiaylardan medet umduk. Artık kişilere ve
olaylara bel bağlayarak sorunlann üzerini
örtmevelim" dedi. İlki 7 Eylül'de Istanbul
The Marmara Oteli'nde yapılan Sosyal
Demokrat Hareket toplantısının ikincısi
daha geniş bir katılımla Bakırköy Ömür
Restaurant'ta gerçekleştirildi. Kalabalık
bir dinleyici grubunun katıldığı toplantıya.
bazı il yöneticıleri dışında bugüne kadar
Baykal'a ve sol kanata destek vermiş
ısımlerin de katılması dikkat çekti.
Toplantıyı, hareketin Istanbul Yürütme
Kurulu Başkanı Dr. Cengiz Özyalçın ile
yürütme kurulu başkanı eski milletvekili
Ayhan Altuğ yönetti. Açış konuşmasını
yapan Kadıköy eski Belediye Başkanı
Cengiz Özyalçın. bir ay içinde dördüncü
toplantının vapıldığını belirterek. "Bu
hareket bir hizip hareketi değildir. Bu
hareket partinin tüzük kurallarına göre
seçilmiş yöneticilerine karşı bir hareket de
değildir'" dedi
'Hep kişilerden medet umduk'
Özyalçın'dan sonra söz alan Karayalçın.
Türkive'de 31 yıldan beri izlenen siyaset
yapma biçımınin sosyal demokratları
darboğaza sürdüğünü ve bugüne kadar hep
.kişilerden ve oiaylardan medet umarak
siyaset yapıldığinı söyledi. Karayalçın.
soldaki tıkanıkhgın nedenleri üzerine
özetle şunlan söyledi:
"Sosval demokrâtların tarihinde kimi
zaman kişilerden kimi zaman olaylardan
medet unıuldu. L mudumuz va Fcevit. ya
Bay kal, ya Karavalçın, ya İnönü ya da
Avdın Güven Gürkan oldu. Gönlümüzdeki
bu lider adaylanndan biri partinin başına
geçerse sorunlann çözülebileceğini sandık.
Kimi zaman da av rı partiler kurarak solu
büyüteceğimizi sandık. Hatta Ecevit, avrı
kurumlarda siyaset yapmavı bir kuramsal
düşünceye oturtmava çalıştı. CHP'nin
yeniden açılması için SHP'den aynlan
arkadaşlar da avnı tezleri savundular. İkisi
de sonuç vermedi. İnsanlann gönlüne sınır
konulamaz. Şimdi de birileri çıkıp şu lider
adayını denemedik. o olsaydı ya da
seçimlerden önce falanca kişi genel başkan
olsaydı durum bövle olmazdf diyebilir.
Ancak stokta çok da fazla malzeme
kalmadı. Önümüzü tıkayan bu sivaset
yapma biçimini derhal terk etnıeİiy Lt"
Karayalçın. dergi projesinin kendisiyle
kişisel birbağı bulunmadığını belirterek.
herkesin bu harekete sıfatlannı sıfırlayarak
sosyal demokrat kimliğiyle katıldığını öne
sürdü.
DSP 'de muhalefet
dozajı arttı
'Partiyi
Rahşan —
Hanım
yönetiyor'
• DSP'de Edirne Milletvekili
Erdal Kesebir \e
arkadaşlannın ihracı, parti
içindeki muhalefeti
susturamadı.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DSP'de Edirne Milletvekilı Erdal Ke-
sebir \e arkadaşlannın ıhraç edılme-
sıne karşın partıçı muhalefenekı hare-
ketlilik dinmedi. DSP Genel Başkan
Yardımcısı Önder Bülbüloğlu. partiyi.
"görmeven. duvmayan ve konuşma-
van gü>ercin"e benzeterek "Koskoca
partivisadeceRahşan EcevitveGenel
Sa\man ^'aşar Mengi vönetivor" de-
di"
Genel Başkan Yardımcısı Önder
Bülbüloğlu, parti meclisi üyeleri Mus-
tafa Zenginve HalilDericiiledündü-
zenledığı basın toplantısında. yapılan-
lara ses çıkarmamanın. yanlışlara or-
tak olma anlamına geleceğinı söy ledi.
Parti yöneticilen olarak tabandan \e
örgünen gelen sorulara yanıt veremez
duruma düşmenin ezıkliğini yaşadık-
larını söyleyen Bülbüloğlu. şöylede-
\am etti: "Her şeyden önce beiirtme-
miz gereken şey, genel başkanlık tar-
tışmasının olmavacağıdır. Bu tartışma-
lar, ancak genel başkanımızın sivasi
gücüne destek vermek, DSP'nin riim
organlanyla çalışan bir parti haline
gelmesine olanaksağlamakiçindir. Ar-
kadaşlanmızın apar topar ihraç edil-
nıesi. demokrasi anlayışına sığmaz. Bu
arkadaşlanmızın DSP'yiengellemekgi-
bi bir çabalan olamaz. Eğer DSP'ye
umut bağlay anlan hayal kınklığına uğ-
ratmamak. RP"ye karşı ciddi uğraşve-
rerek iktidar olmak istiyorsak, önce
parti olmamız gerekmektedir."
Bülbüloğlu. en başarılı ıl ve ilçe ör-
gütlerınin bile 6 ayda bir göre\den
alındığını. partide kimseye gü\enil-
medığinı belirterek "Koskoca partiyi
sadeceGenel Başkan Yardımcısı Rah-
şan Ecevit ve Genel Sayman Naşar
Mengi yönetmektedir" diye konuştu.
Partide hareketli günler yaşanmasına
karşın PM \e Başkanlık Dıvanı'nın
toplantıya çağrılmadığını vurgulayan
Bülbüloğlu. hareketlerinin ihraç edi-
len Erdal Kesebir'e destek olarak al-
gılanmaması gerektiğini. tabanın sesi
olarak yanlışlan dile getirdiklerini söy-
ledi.
Bülbüloğlu. bir gazetecinin "Bu
açıklamalannızdan sonra siz de ihraç
edilebilir misiniz" sorusuna. "Biz, is-
tifa etmiyonız. Parti içidemokrasi mü-
cadelesi veriyoruz. Her sesini çıkaran
ihraç edilemez. Bazı seslere kulak ve-
rilmesi gerekir. Bizim duyduğumuz ra-
hatsızhğı DSP'lilerin yüzde 95'i duy u-
yor"yanıtını verdı. Önder Bülbüloğlu.
"basın toplantısı yaptıklan odada yer alan
ve "duymayan. görmeven, konuşma-
yan" üç maymunu simgeleyen güver-
cinlerin yer aldığı resmin de arkadaş-
ları tarafından kendilerine gönderil-
dieini belirtti.
MIKRO
DINÇ TAYANÇ
Geyik Muhabbeti
Dinlence dendi miydi, beni bir korkudur altyor...
Hele önceden tasarlanmış, ince aynntılarına dek dü-
şünülmüş dinlenceler yok mu. tır tir titriyorum...
Yıl 1971... Üniversiteyi bitirir bitirmez, daha liseyıl-
lanndan düşlediğim dinlence programının hazırlıkla-
nnagirişiyorum. Kolay değil, batıdan doğuya Anado-
lu turu yapacağım!
Tüm gereksinimlerimi tamamlıyor, çantamı sırtıma
vurup kapıya yöneliyorunn gecenin ileri bir vaktinde
ve şeytan dürtmüşçesine saate takılıyor gözlerim ki.
11 Mart'tan 12'sine geçmeme direncinde...
Gel de dinlence korkusuna yakalanma!
Yıl 1974... llk çevirimin telifini Gökova'nın, henüz
Turgutlanmamış maviliğine gömmek kararındayım.
Tanın şafağa dönüşmeye yüz tuttuğu bir saatte do-
luşuyoruztekneye... Şarkı türkü Halıkarnas'tan Arşi-
pel'e açılırken şeytan gene dürtüyor! Gün 19 temmu-
zu çoktan geride bırakmış. ülke 20 temmuzu yaşıyor!
Gel de dinlence korkusu pekişmesin!
Yıl 1980... Sonbaharın ilk günlennde nasıl da do-
yumsuz olur Ida'dan Nemrut'a dağlar diye düşünüp.
bir kez daha sırt çantasını dolduruyor ve geceyi ya-
rılamadan kapıya yöneliyorum ki şeytan gene dürtü-
yor... 11 eylül çoktan kaçmış. 12 Eylül karanlığı şafa-
ğı engellemeye hazır!
Gel de dinlence korkusu dehşete dönüşmesin!
Yıl 1996... Şeytanı atlatıp kendimi Akdeniz'in hâlâ
mavi kıyılarına ve henüz karartılamamış yeşiline atı-
yorum. Ne takvime baktığım var, ne saate...
Neme lazımü!
~ NeşemfgönüHediğımgüneştepemdeGazeteitebaş-
lıyorum güne... Ne takvim umurumda ne de saat...
Bir de yanı başımdakı gençlerin biteviye yineledikle-
ri konuşmaolmasa...
"Geyik abi," diye başlıyor biri ve diğerteri sırayla sür-
dürüyor konuşmayı:
"Ne geyıği abi?"
"Ren geyiği abi."
"Ne rengı abi?"
"Hanımeli abi."
"Ne hanımı abi?"
"Evhanımı abi."
"Ne evi abi?"
"Dağevi abi."
"Ne dağı abi?"
"Ağrı Dağı abi."
"Neağrısı abi?"
"Baş ağnsı abi."
"Nebaşı abi?"
"Kuşbaşı abi."
"Ne kuşu abi?"
"Muhabbet kuşu abi."
"Ne muhabbeti abi?"
"Geyik muhabbeti abi"\\\
Sonra alıyorlar sıl baştan...
UmarsızcaGazete'ninsayfalarınagömülüyorum...
Her birinde ayrı bir Erbakan, Tansu-Uçuran. Mesut
Ecevit ve Bay kal
Her biri bir şeyler söylüyor... Sonra kulak vermiş de
Genelkurmay'ı dinlercesine susuyorlar... Ardından
dava vekili Kazan'dan emniyet amiri Ağar'a sepet
sepet yumurta!.. Türk takımlarının Avrupa seferleri-
nin nasıl biteceği konusundakı yetkin öngörüler... Aj-
da'nın bilmem kaç bininci suratıyla pazarladığı son
şans klibi...
Gençler bir türlü susmuyor. "Geyik" diye başlayıp
"geyik muhabbeti" diye noktalıyor ve yeniden geyik-
lemeye geçiyorlar. Bir an duruyor ve düşünmeksizin
Gazete'yi özenle katlayıp onlara dönüyorum.
"Geyik abiler..."
Cin bakışlarını bana çevirip hep bir ağızdan
"Ne geyiği abimiz" diyorlar.
"Ren geyiği abiler" lafım bır muhabbetin başlan-
gıcı oluyor ki ne neşeme dokunun ne keyfime...
Ana fikir: Liderler üretemeyen toplumlarda fikir de
üremez.
Ana fikrin ana fikri: Fikirsiz toplumlann üretimi geyik
muhabbetinden öte geçemez.
Sendikalardan —
'zorunlu' eylemi
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)-Türk-İş. DİSKve
KESK'e bağlı sendikaların
Ankara şubelennın oluştur-
duğu platform. "zorunlu ta-
sarruf ve nemalann" çalı-
şanlaraödenmesi ıstemıyle
SakaryaCaddesi"ndekitle-
sel basın açıklaması yaptı.
Sakarya Caddesi "nde öğ-
le saatlerinde toplanan her
üç konfederasyona üye 500
kadar işçi \e memur. "Ne-
malar hakkımız söke söke
ahnz". "Emekçinin hakkı
gasp edilemez". "Yaşasınsı-
nıfsal dayanışma", "Yaşa-
sın iş. ekmek- özgüıiük mü-
cadelemiz" sloganlan attı.
Hak-lş'in destek vermedi-
ei evleme. 116 sündür ere\ -
de bulunan Ankara Şehırle-
rarası Termınal İşletmesi
(AŞTİ) işçilen de katıldı.
ASTİ işçilenni alandaki iş-
çi \ e memurlar. "AŞTİ işçi-
si valnız değildir" sloganla-
n atıp alkışlayarak karşıla-
dılar.
İşçi ve memurların alan-
da toplanmasından sonra
bir açıklama yapan Türk
Harb-İş Sendikası Ankara
Şube İkinci Başkanı İbra-
himValçın. siyasi ıktidann.
emekçılere saldında bulun-
duğunu belirterek "Hükü-
metin zorunlu tasarruf ve
nemaların üzerine yatma-
ya ve çalışaniann hakları-
nın gasp etmeye çahştığını"
kavdetti.
fSIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR
SYDNEY - Jack London,
"Toz olmaktansa kül olmayı
yeğlerım: kuru kuru çürü-
mektense. muhteşem bir
yangında yamp tutuşmak is-
terim. Insanın temel amacı
var olmak değil, yaşamak ol-
malı. Günlerimıyaşamı uzat-
maya uğraşmakla geçıımek-
tense, yaşadığım süreyide-
ğerlendirmeyi tercih ede-
rim" diyor.
Demir Ökçe romanının ya-
zarı Jack London'ın bu söz-
len Sydney Limanı'nın çev-
resine yapılan gezi yolunun
üzerine çakılan demır pla-
kalardan bırinin üzerındeyer
alıyor. Sydneylılergezi yolu-
na "Yazarlar Yolu" adını ver-
mişler. Bu yolun üzerine ya-
zaıiarın isımleri ve kısa yaşa-
möykülerinin yazıldığı pla-
ketler çakılmış. Avustralya'ya
çeşıtlı nedenlerle geien ün-
lü yazarlar veAvustralya'nın
yerli yazarlarının plakalarının
çakıldığı plaketlere. bu ünlü
yazarların bazı sözlerı de ek-
Sydney'de 'Yazarlar Yolu'nda
lenmış. Jack London,
1900'lerin başında bu kıta-
ya gelmiş. "Güney Denizi
Öykülerı" içinde bu kıtadan
öykülere de yer vermiş.
Evrim kuramının ünlü te-
orisyeni Charles Darvvin de
2 ay Sydney'de kalmış. Mark
Twain'in de şu sözteri plake-
te kazınmış: "Avustralya ta-
rihi, pitoresk olduğu kadar,
merak uyandırıcı ve garip.
Bunu tarih gibi değerlendir-
mek yerıne güzel yalanlar
olarak benimsemek daha iyi.
Avustralya tarihi ınanılmaz-
lıklarla dolu ve işin garip ya-
nı bunlann hepsi doğru."
• ••
Dün, yani cumartesi günü
Sydney kentindeydik. Türk-
Koop Derneğfnin davetlisı
olarak Melbourne'dan
Sydney'egeçtik. EskiTÖB-
DER'lı öğretmenlerden Mu-
ammer Toprakçı'nın kıla-
vuzluğunda Sydney çevresı-
ni dolaştık.
Önceki gece Sydney'ın
Bosphorus Lokantası'nda
bızler yurttaşlanmızla "Ne
olacak bu memleketın hali"
ni konuşurken. aynı lokanta-
nın alt katında Mustafa Ka-
lemli başkanlığındakı Türk
parlamento heyeti. Türk işa-
damlarıyla sohbet ediyorlar-
dı.
Mustafa Kalemli'yi en son
24 temmuzda Dolmabahçe
Sarayı'nda. "Sansurün Kal-
dınlışının V//dönumü''tören-
lerınde görmuştüm Orada
ANAP Genel Başkanı Me-
sut Yılmaz'la yan yanaydı-
lar. Her ikisine de devam
eden ölüm oruçlan konusun-
da neden duyarsız davran-
dıklarını sormuş ve hareke-
te geçmelennı istemıştım.
Mesut Yılmaz, sıgarasını ha-
vaya üflüyor ve hiçbır şey
yapmayacağını anlatan ce-
vaplar verıyordu, Kalemli de
onu başıylatasdikediyordu.
Nereden nereye?
Şımdi Sydney'deyiz ve Ka-
lemlı, vatan mıllet nutukları
atarak "resmi" gezisini sür-
dürüyor.
• • •
Sydney'de "Yeni Güney
GallerSanat Galerısi"ri\n bir
bölümünü dolaştık. Bu bö-
lümde Avustralya'nın yerli-
leri Aboriginlerin sanat ve el
işlerinin nasıl yağmalandığı-
na lışkın bir bölüm çok ilgı
çekıcıydi. Avustralya'yı isti-
la eden Avrupalılar. Abori-
ginlerin kökünü kuruturken,
onlann eserlerini de hiç telif
hakkı ödemeden kullanmak-
tan çekinmemişler. En dra-
matık öykülerden birisi yerlı
ressam David Malangi'ye
aıt. 1966yılmdaAvustralya-
lılar pound yerıne dolara ge-
çerken ilk dolar kâğıt parayı
da basarlar. Doların bir yür
züne Kraliçe II. Elizabeth'in
fotoğrafı yer alır. Öteki yü-
zünde ise yerli ressam Ma-
langi'nin okaliptus kabuğu
üzerine yaptığı motifterte süs-
lü kangurulu, koalalı bir de-
senı yerleştirilir.
Bu resim için Malengi'nin
iznini almak akıllarına bile
gelmez. Onun öldüğünü sa-
nırlar. Bir gün Malangi orta- •
ya çıkar ve hakkını ister. Ken-
disine 2000 Avustralya Do-
ları telıf hakkı, bir balık olta-
sı ve bir gümüş madalya ve-
rilir. Malangi hıç olmazsa bir
şeyler almış olur.
Ancak birçok sanayı ürü-
nünde kullanılan yerlı sanat
eserlerı için ne yazık kı. kım-
se 5 kuruş telif hakkı ödemez.
Sergi işte bu konuda toplu-
mu aydınlatmak ve yerlı sa-
natçıların haklarırtı savun-
mak için açılmış.
Insanlık nereden nereye
gelmiş...
Önce
IıuplızceKime sorarsanız, size önce ingilizce dıyecektir!
(ALSK) Akademi istanbul da öyle diyor ve herkes için,
her zaman geçerti, en uygun
ingilizce Eğitim Programı'nı öneriyor-
Yoğun İngilizce
8 ay süreli, yoğun "Hazırlık Eğitimi"
Hafta Sonn
Her cumartesi ve pazar
Akşam
iş saatlerinden sonra her akşam
AKADEMİ
İ S T A N B U L
Tel: (0 212) 293 02 15 / 16