05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 1996 PA2AR 14 KULTUR İSARET FİSECİ ZEKİ COŞKLN Iktklar türkü söyletir! G örünen o kı sıvasal ıktıdarın yanı sıra düşünsel kültürel ıktıdan da elde eden \a da bunları elde ettığı ıçın sıyasal ıktıdara tırmanan "'cemaat" artık şen şadıman. çalıp söyluvor Kendı kendıne koyduğu \asaklan yıne kendı kendıne > ırtıp geçnor. Sesını yukseltıyor. pıyasadakı seslerı de alıp kendı korosuna katıvor. Başlı başına ıncelenıp çozumlenmesı gereken bır süreç, oluşıım bu. • ^ üne kadar ılahı dışında her tür müzıği, hele hele m 1 aşktan, se\dadan, ha>attan söz eden müzıği m M "mekruh" -şenatın haram ettığı, zorda *• -^ kalınmadıkça vapılması yasak, ığrenç, tıksıntı \enci- sa>an Müslüman çevre dört koldan, sabah akşam türkü söylüyor. Yoksa, >oksa "Paranın dını ımanı yoktur" dedıklerı gıbı dın de ıktıdar olunca, onun kokusunu alıp eşığıne \anasınca ""mekruh"u "mubah"a mı çe\ınyor? Bakmayın eskılerın "Dert ağlatır. aşk soyletir" dedığıne Şınıdı ne soy- letıyorsa aşksizlık soyletıyor Dert ağ- latıyor tamam da keyıf soyletıyor para \e ıktıdar soyletivor ne soyletıyorsa \'e tabıı "ruhun gıdası" denen nıuzık "sahibinin sesi"ne donunce ruhumuzu yaralıyor. kulasımızı tırmalıyor • • • Istanbul'da geçtıgı sokaklara bakan- ların gozune ılışmiştır Turdeş, ama yonehmlen tarkh ıkı ayrı muzık gru- buyla ılgılı afişler aynı zamanda asilmıştı Ikisi de turku soyluyor- du Bın açık polıtık -sol- kımhk sergılıyordu. otekinı ekrana getı- ren kendı sunuculan "\eşli pop" Muilunıan Lımlığım vapı^tıtmava çalişiyordu Soldakılerın adı Grup Vorum. otekılennkı Grup Turku- >em. Fark afı^lerde bıle gorunuyor Yorum'un arışı 50\7 ü cm . ueuz baskı. çığ sarı zemın ıistune kırnıı- zı yazı. korvin-kaçamak \ apı^tırıl- miş du\arlara "DGM'de buluşa- lım - Grup ^orum'a özgurluk" çağrisi yapıyor Grup Turkuyem yenı bırtopluluk ama ıcazetlı Afı- şı 2\2 m pahdlı -dort renk ofset baskı, resımlı-. vasal beledıyenın bıllboardlarında C D kasetlermın butun muzık magazalarında oldu- ğunu haber verıyor Bın mahkemede otekı mağaza- da' Bın yasjkiı. otekı yasal Grup Vorum'a değıî ekran. mu- zığın kendisi yasak Polis onlara "Miizik >apma\ın" dıvor Otekıler once ekranda -kanal "- gorunu- yor grup kımlıgı Lızanıvor \e pı- yasaya çıkıyor Bın ışkenceden ge- çer hucre\e kapatılırken. otekı ıteklene ıteklene destekle çıkıyor ortay a • • • Asltnda butun bunlar doöal. us- tunde durma\a değmez belkı de Bu memlekefte turkulerın kışılığı- nı arayan Ruhi Su hapis edıldı. surgun edıldî omrunun son demınde de pasa- port verılmeyerek tedavısı engellendı, olume mahkûm edıldı O oldurulurken ulkenın Başbakanı Turgut Ozal, seçım otobuslerınde yayvan ağızld "Malarta Malatya" turkusunu soyledı >a da tan- tezı "Arım balım peteğim" seslen yuk- seldı avııı otobuslerden E\et. ıktıdar turkulerın aslını yasak- lar. kendı turkusunu SON ler. soyletır \\xvi de bu vazıvı >azdıran yenı bır durum. oluşum \ar Dune kadar ılahı dişinda her tur muzığı. hele hele aşk- tan. sevdadan hayattan soz eden muzı- ğı "mekruh" -şenatın haram ettığı. zorda kalınmadıkça yapılmasi yasak. ığrenç tıksıntı verıcı- sayan Musluman çevre dort koldan, sabah akşam turku soyluyor \oksa. yoksa "Paranın dini imanı \oktur" dedıklerı gıbı dın de ıktıdar olunea. onun kokusunu alıp eşığme \a- naşınca "mekruh"u "mubah"a mı çe- vınvor' Durum oyle gosterıyor Miiminin medvası Baksanıza. yeni >a>ın donenunın en "•flaş transferîer"ı TGRT'de Sahneye yemınlı ama kameralara şerbetlı Or- han Gencebay'dan her yıl bır başka ek- ranı şenlendıren İbrahim Tatlıses'e her ıkı Muazzez'den (Abacı \e Erso\), Emel Sayın'a Adnan Sjenses'ten \\\- ma/ Morgul'e Seda Sa>an'daıı Nalan Vltınors'e, İzzet \ltınme^c'\e dek her eesıtten bılınen sesler orada Dı>elım TGRT, Ihlas Holdıng'ın Daha bır \ıl once programa çagırdığı kımı sanatçılan "Ama bu parçanızda aşk >ar" dı\e gen >,e\ınnisse de hol- dıng bu>udu. nıezhep \e mcjrep genı^- ledı, T\ de "eemaat"ten cıkıp kıtle te- le\ız>on olma\a voneldı Bastırır para- >ı. >apar transterı STV -Samanvolu T\- de adı •*eema- at". ash holdıng Fethullah Gülen Ho- caefendı Hazretlerı nın uhdesinde Inıan kudretı ıstedığım alıp satar >anı ekranagetınr dı\eceksınız \\nen o\le Ilk ozel T\ "mız Star'da ılk "talk show"umuz Gecenın konuk- ları nda \ziz Üstel hazretlerının \ama- ğı oiarak gıtarı. fbtru. askılı pantolonu "anıor amor" !>aFk*la4-j>U mu>>erret«l- duğumuz Engin \o>an Bevefendı sım- dı STV "de huzurlarınızda Kapılar \e kopruler' Izlevın. tam bır "mis>o- ner"le tanısacaksınız Ta\sı\e edılır No\an Bevefendı'nın Kapılar \e kopruler'ı hattada bır gece, "sohbet" programı muzık çerez STV nın gıın- luk >a_\ın akışmda toplam ^ saat muzık gozuku>or (amlıeadan kalamis'a >u- runuvor. As,ıklar kenanı geçıvor -halk aşıkları bunlar, atışmalar da \ar, gele- neksel doku- Fasıl. tasa\\uf muzığı hatıf muzık TGRT gıbı her >e\ \ar STV de de Pekı, Kanal " T "\e ne dersinız 1 Sözen donemınde BRT (Beledı\e Radvo Te- !e\ız\onu) adıvla doğan, bır turlu du- zenlı >a\ına geçemeven \e kendını ls- tanbul'da bıle tam ızlettıreme_\en ka- nal. ehıl -ımanlı- ellerde Turkıve sınır- larını asıp butun A\rupa"\a, Kuze\ At- rıka va Ortadoğu \e Orta As\a'\a ulasisor' Turkuler orada da revaçta Nuri Sesigu/el, her eumartesı Sıra Ge- eesı programı\la şehır şehır dola^ıvor Bunlar elbette RP'nın ıktıdar olduğu şehırler ^erel sanateılar topluluklar vanında "değerli beledije başkanımız \e \oneticilerimiz" de sereflendırıvor- lar programı Pazar sabahlan \ıne halk muzığının bılınen ısımlerınden Meh- met Ozbek'ın Seher ^elı \ar Salı ge- eelerı bır zamanlann bıçkın turkucusu Erkan Ocaklı çıkı\or kar^ınıza Kara- dem? Ruzgârı >la C ııma, Ahmet Öz- han trclıvor, Şarkılar Senı So\ler • • • Gorunen o kı sıvasal ıktıdarın \anı sıra duşunsel kulture! ıktıdan da elde eden _\a da bunları elde ettığı ıçın si\a- sal ıktıdara tırmanan "cemaat" aıtık şen şadıman. çalıp sovluvor Kendı kendıne ko>duğu vasaklan >ıne kendı kendıne > ırtıp geçışor Sesını vukseltı- vor, pıvasadakı seslerı de alıp kendı korosuna katıvor Başlı başına ıncelenıp çozumlenmesı gereken bır sureç. oluşum bu Bız tur- kulere doneiım. kım soyluvor, ne so>- lu\or Yüreğin ses vermezse... Kuram^al \e dar çevre ıçındekı ıde- olojıler kıtleselleştığınde zorunlu du- raklarından bırı populızmdır Toplumu. ınsanı. zamanı \armla\an \e ona tarklı bıçımler \erme\ı ongoren ıdeolojı kıt- le>le sarmaştığında bırden "halk âşığı" kesılır O vargılanan, beğenılme>en. >onlendırılme\e çalişilan halktan lyısı, guzelı doğrusu, hası voktur artık Haik dedınız mı, oradan memlekete. yurda. ulkeve, oradan da kımlığe, mıl- lıvete gelırsınız Geçen >uz\ılın !>o- nunda ve bu >uz>ılın başinda duzenı değıştırmeve çalışan Rus \e Turk a>- dınlarında, kultur çevresinde bu bo\le oldu Keza, Turkı\e bunu l%0-80 do- nemınde soldan vaşadı Sımdı a>nı ruzgâr sağdan esı>or Sol ruzgârı >a>an da turku\du Şımdı turku el -ve tabıı ruh- değiştıri)or Grup Turkuvem adı. ılk anda bunları çağnştınjor Kasetın ılk parçası >uka- rıda so>lenenlen tumuvle doğruluvor Turkıjem "Bugun ba\ram gunii çalsın hep sazlar / Durmasın hiç gum gum vursun davullar / Sövk>sin diller coşsun gönüller / Türkümü/ okunsun oynasın elkr." Nakarat. aııtasvona donuvor "Tiir- ki>em varinı benim / Türkiyem ca- nım benim / Tıirkhem kanım be- nim / Sevdalımsın Turki>em." Bu bovle surer gıder \ uzlerce benzerıne de rastlarsınız Asıl us- tunde durulmai» gereken gelenek- sel. "anonim" dı\e bılınen turkule- rın "Turku>em"cılerın elındekı akıbetı Orneğın kasete adını veren Lzun kavak turkusu Bakıvorsu- nuz, "Soz-muzik: Omer Akpınar" dıve >azı\or Akpınar. bıldıgımız kadarıvla TRT saz sanatçılarındandı "Derle- >en" dense bır vere kadar anlaya- bılırız Soz konusu turkunun bır versı>onunu bulup çıkarmış olabı- lır Ha\ır mulkıyet \urgusu var Omer Akpınar. Uzun kavak'ı otu- rup vazmış ve bebtelemış, ovle de- nıyor O>sa a\nı turku daha 1949'da Hasan Güneş ımzasi>la, aslında Ruhı Su'nun kalemınden Yağnıur ve Toprak dergısınde anı- lıyor Omer Akpınar o siralar doğ- muş mudur bılınmez doğmuşsa da turkuden haberı var mıdır 1 Hasan Guneş -namı dığer Ruhı Su- o yazıda " l zun kavak. ne bile- virn ne bileyim / Kıcım kıcım kıcı- İar / Anne benim sol böğriımde sancı \ar" dızelerını turkulerın ru- huvla, ıçınde taşıdığı rıtmın, huz- nun orneğı oiarak anıvor ve "Her- halde bu nıeselelerin şakaya gelir tarafı\ok" dıvor Grup Turkuyem'ı dınledığınızde de aynı sonuca varıyorsunuz Bu mese- lelenn şakava gelır yanı yok Once ne soyledığınızı bıleceksınız \'e asıl onu yureğınız soyleyecek Sadece ağzınız soyluyorsa o turku, turku olmaz Ka- settekı Garıp Gonlum. Vardar Ovası gıbı turkulerde de aynı durumu goru- yon>unuz Sozler yer degiştınyor, ezgı- melodı sozlenn havasını taşimıyor, tın- gırtı oiarak gıdıvor Iktıdar turkusu de olursa boyle olur Yavan, eğlencelık' Sahı, ne oldu turkulerımıze 1 İdil Biret, 25 eylülde Paris'te Naxos CD'siyle Diaposon D'or Ödülü alacak Boulez'in üç Piyano Sonatı ve îdil Biret LE\LAPAMİR Boulez'ın en v a -?dJŞ bır muzık dılıvle besteledıgı uç Piyano Sonatı'nın TınLisı daha once Alan Nlarks. 1 ve 2 sonatları Da\id Burge, İdil Biret, (19^2) ^\onne Lorriot, Maurizio Pollini. 3 Sonat Charles Rosen tarafından vorumlanarak LP'lerle yavınılanmişt! L ç sonatı ılk kezbırarada çalan ClaudeHelffner'ın C D sinden sonra, Boulez ın uç sonatmı \a\osCDsındedu- yuran dıınvanın ıkıncı pıvanistı İdil Biret olmuştur 1 Bırefın 25 E\lul 1996da Pa- rıs'te alacağı Diaposon D'or Odulu'nun onemını veozeldegennı Boulez'ın buson derecezorsonatlarını bıraradaçalması ka- dar. buCD'nın kımserıın yanaşmavacesa- ret edemedığı > Sonat'ı ıçermesinde ve sonatların ozgun \orumlannda gormemız gerekır Schonberg'ın 12 Ses dızgesının ızlenm taşiyan Boulez'ın 1 Sonat ı. belırgın mo- tıflerveçeşıtleyıcıelemanlardanoluşu\or Sonat ın ılk "_\a\aş" bolunıunde ortuk de olsa geleneğı çağriştıran tematık motıfle- re duyarlı bır lırızmı katan. 5te yandan en tızdebırtını bas ta bır aralık yuksekbır uçurumdan aşağı atarcasına çaldığı vah^ bır pasaıın çrescendosuyla bu motıfleıe karşi gelen İ. Biret. Pedallarındakı ustalı- ğıyla dolgun akorların tıtreşimlerını de surduruvor "armonikleri" duvuru\or 2 "assezlarge-Rapid"bolumunde bu "per- peteum mobüe"nni coşku ve kesinkeslıgı- ne kapıldığımız sirada karşılaştıgımız tek tek tınıların çok çeşitlı renk farklan Bı- ret'ın ıncelıklı tuşdokunumlarıylagerçek- leşıyor 194^-4S vıllaıında Klee, Kandinsky. Modrinan resımlerınden Jo>ce. Rafka ve Musil'den matematık ve fızıkten dennle- mesineetkılendığı bılınen Boulez 1948 ın 2 Sonat ında 12 Ses Dızisi'nden kopar Ancak 2 Sonat ta muzık maddesının >u- reksızlıgı "seriel" nıotıflerın aralık ıhskı- lerı rıtım vetını hucrelerının sonat bovun- ca duzenlevıcı bır oge oiarak belırmesı \\ebem'ın guçlu etkisinı de sezdırır 1 ••E\tremeınent rapid" bolumunun pasaj tnll, akor atlamalarını son sınırda bır hız- la çalan Biret. 2. "Lent" bolumunde y umu- şak bır esneklıkle duyuıduğu tek tek tını- lar. tını kumelerı ve anlamlı "es"lenvle yaşamı sorguljvan sovutbır şiın duşundu- ruyor 3 "Modere. pre$que \iV bolumu- nun belııgın motıflenne karşı pasaı aıpeı \e trıllerı bu\uk bır hız ıçınde tume var- dırmasiv la muzıksei duşuncelenn karşıth- ğı \ urgulandığı gıbı zengın bır tını meka- nı da oluşuyor 4 "\if" bolumunde ise ıl- gınç bır polıtonık dokunun nz ve bas mo- tıflerının karşıtlığında, tızdekı zarıf fıgu- rasyona karşı, 1 Biret'ın. basta oluşturdu- ğumınltılarveuğultularlj dınlevıeıyehe- yecanlı duvumsal. anlar yaşatıyor Ozel- lıkle bu yorum Pollını'nınkıyle karşılaştı- nldıgında 1958-19^0 yıllan arasında Boulez. Ca- gp, Ligeti, Zinımermann, Stockhausen gı- bı "post seriel" bestecılerın. muzığın en kuçuk ayrıntılaıını onceden tasarlayarak tum paraınetıeleıı tume vardırma amaçla- rı karşıt bır duşunceyı bestecı dıktatorlu- ğune karşı vorumcuva da bazı ozgurlukle- rın tanınmasinı beraberınde getırmıştır Mallarme'nın "tamamlanmamışlık". son- suzluga açılım ıdeasını taşiyan I885'ın Lıv re (kıtap) projesi. sanat y apıtının say ta- lannın hep yenı bıleşimlerle degiştırılebı- leceğı Joyce'ın "\\orkin Progress" yonte- mı Boulez ın 1957-1958Mİlaıındayazdı- ğı 3. Sonat'ında başlıca esin kavnağı ol- muştur Nevarkı busonatında Boulez oz- gurluğun tek bır kapısını açarken dığerle- rını tumuvle kapatarak yorumcuva olağa- nubtuzorluklarvııklemıştır Buzorlukların ustesınden gelen I. Biret'ın Boulez sonat- lan CD sıy le aldığı odulun ozel degerını bı- raz olsun anlavabılmemız ıçın. 20 yuzvıl sonunda halâ tartışılmakta olan ^ Sonat'ın yapisinı. teknığını ve vorumunu kısaca ozetlememız aerekıvor tkı boluınlu 3 Sonat'ın "Constellation - miroir" Formant'ı (Bıleşimler - Avna Organı bolumıu veşil ya da kırmızı renk- lerdeyazılmış. uzun vekisa. "Point"(huc- re) "blok", "seriel motiPlerı kapsay an "'S adet^trukturdenoluşuyor 9bu\ukbov pat- tada alt alta dızılerek vazılmış olan bu strukturler, paftalardıkevlemesinedızıldı- ğınde 6 metrehk bır alanı kapsıyorlar Stınkturleı ın başinda ve sonunda. bırbırle- rınden çok tarklı bıçımler sergıleven. yeşıl va da kırmızı renklerde 2-8 ok bulunuvor. yaklaşik 35 ayrı bıçımde ok saptayabıldık \brumcunun bu tarklı renk ve bıçımdekı oklarla strukturlen kendı seçımıne gore bırbırierıne bağlanması gerekıyor Orne- gınyeşil bır strukturun sonunda 4 tarklı bı- vimlerdeveşılyadakıımızıokbulunuyor- sa. vorumcu bıçımını seçtıgı yeşıl okla, bır başka yeşıl strukturun başindabulunan ay- nı yeşil oku bularak ıkı strukturu bırleştı- rebılıyor \a da kırmızı bır ok'la avnı yontemle. C laude HelfiFner'den sonra Boulez'ın üç sonatını Na\os CDsınde du>uran dümanın ıkıncı pıvanistı İdil Biret olmuştur Tınının tüm avrıntılanna olan ıncelıkh sezgısı, bu>ük karşıtlıkları önce kendı ıçınde du\ması. üstün teknık \e pedal kullanımlarını hep bu amaçlara \onlendırmesı\le Idıl Biret, Boulez Sonatları"ndakı büyük başansını sağlamıştır. kırmızı bır strııkture gıdebılıyor Bu yon- tem kırmızı strukturler iı,ındegeı,eılı Bır- leştırme işlemınde epeyce sıkıntı çektığı- nı. bırbırierıne tazlaca uzak strukturlerın bağlantılarında kendısını bır iabırentın çıkmazında bulduğunu anlatan İ.Biret, stmkturlerın avrı avrı totokopılennı ı,ektı- rıp bır sirava kovduktan sonra "seçtiği her bağlanhyı ince bir kulak kontrolunden ge- çirdiğini, muziksel duşuncelerin kopma- masına verdiği onemi. bir butune varnıa amacını" belırtıyoı Boulez ıse bu konuda. "kendi seçtiği volla labirentlerden geçen \o- rumcunun. kesin bir plana gereksinimi ol- duğu gıbi. trafik kurallarına (ok'lara) ke- sinlikle uv ması gerektiğini, bu sıkı kurallar- la > uzlerce olasılığı. nefret ettiği rastlantıy ı, kolav ına kaçmav ı. duşunce tembelliğini en- gelleyerek algılayış ve teknik gucu vuksek niteliktekisanatçı>ıdüşunduğunu",açıklı- \oı Lstun bir muzikalite. sezgi, mantıkve varatıcı niteliklerin bileşimivle İ. Biret. Bo- ulez'in 3. Sonatı'nda kendi partısvonunu oluşturmuştur. Strukturlere şoylece bır baktığımızda. kımı zaman uç portede bu- tun klavyeye vavılan. her sanıye değışınıe uğrav an aralıkiarla. ıkı ele bolunen akor ve arpejler hızlı fıgur ve rıtım hucrelerı. pı- vanıstıkzorlukların sadece bır kaçıdır Ol- çunun olmadıgı bıleşımlerde. hemen her hucıenın uzerınde "ses suresi"nı belırten bır metronom savısı bulunmakta, i Biret "bunlara belirli bir esneklikle. goreceli oia- rak uyduğunu" soylemektedır 3 Sonat'ın dıger Trope (Kutup For- mant'ı "Glose~(muglak-karanİ!kbırmet- nın açıklanmasi) "Commentaire"(açıkla- ma> "Te\t", "Paranthese" bolumlerınden oluşmaktadır Sabıt ve homoıen olan "Glo- se" ve "Te\te"e karşı, 19 grubu ıçeren "Commentaire" ve II gruptanoluşan "Pa- ranthese" boiumlerı "açık" kalmakta yo- rumcu 19grııbun9"unu II grubun5"ını se- çımıne gore çalabılnıekte dığerlennı ıse çalmak zorundadır İ. Biret bu bolulerde de bıleşımierde karşılaştığı benzer sorun- larla uğraşmış. "açık" kaîan boiumlerı ıç ıçe geçırmıştır CD'de 1 Biret, 3 Sonat'ın Trope Formant' ıy 1a başlıyor, Constellatı- on-mıroır'labıtırıyor 3 Sonat'ı dınledı- gımızde. bestecının tını bovutlarının çe- şıtlı tınısal yoğunluk- larını polanzasyon- larını sergıledıgını. bu oluşumların za- manla olan ılışkılen- nı duy urmay ı amaçla- dığını sezebıhyoruz Yrope (Kutup) For- mant ının 1 "Close" bolumu. pıyanonun tız alanında kuvuk bır motıfle başlıyor 4 "Commentaire" bolumunun sonunda ıse tutulu kalan pedal sırasinda. bas'ta buyuk bır hızla ınıp ı,ıkan bır gam ve akorun yo- gunluğundan çoğalan tıtreşimlen duyuyo- ruz Buyuk bır korku ımgesını taşiyan bu denn bovutlu tınılarveamıonıklen. "Glo- se"un başındakı hafıf motıfın tam karşıtı- dır 4 "Commentaire"da açıklanan. ıkı kutbun karşıtlıgı ve aralarındakı tınılann polarızasvonudur Doıt bolum boyunca karşilaştıgımız pıvanonun tız-orta-bas alanlannın hızlı arpejlerı tını kumelerı, tnller pedallardan olıışan tıtreşımler. tek tek tınıların aralıklan ve "es"lerıyle. bıze İ. Biret aıacılığıyla yansıtılan, orantılı bır tını devıngenlığıdır Fızıkçı Heissenberg'ın Quantum tızığı doğrultusunda besteleven Boulez, tını ha- cımlerı ve renklerın karşıtlıgını, esneklığı- nı oıantılarını kesınkeslıklesergılemekte- dır Ikı kutup arasinda bıruçtanbıruca ın- ceden kalına ve tersıne dıkev dogrultuda devmen bu orantılı tınılar, kumelerve ara- larındakı genışhklerden devıngen bır tını mekânıdaoluşur Consteüation'Iann struk- turlerınde "ünısureleri"nm çok daha uzun olmasıyla, I Biret'ın dıkev devınımlerde oluştur'duğu tını polanzasyonlan. küçuk v e buyuk renk kontrastları daha bır belırgm- leşıyor Sanatçının mat. renksiz pedalsıztı- nıları ya da kuş seslerı, ksilofon tınılan. kristallerı çağriştıran. parlak renklı tınıla- nna karşı, ınanılmaz zorluktakı bas struk- turlennde pedallarla elde ettığı karanlık gok gurultulerı. tını boy utlanndakı karşıt- lıkların sadece bır ıkı ornegıdır Bovlelık- le 3 Sonat'ta, dev ıngen bır tını mekanının oğelerı. esnek tını boyutlan ve renklerın karşıtlıgı esnek zaman surelerıy le bırleşe- rek bır butune v armaktadır Gordugumuz gıbı tınının çeşıtlı renk v e boyut değerlen. 3 Sonat'ın "kendinde şe\"ı olduğundan, I Bıret'ın bu sonatta. hıçbır verde kopmay an partisyonu, gerçek- leştırdıgı yorumun ayrıntıları ıle eş değer- dedır Tınının tum avrıntılanna olan ınce- lıklı sezgısı, buyuk karşıtlıkları once ken- dı ıçınde duymasi. ustun teknık ve pedal kullanımlarını hep bu amaçlara yonlendır- mesıyle I Biret. Boulez Sonatlaıı'ndakı buyuk başansını sağlamıştır \a\os C D'siy le aldığı Diaposon d'Or Odulu'y le bır kez daha dunyanın dıkkatını uzerıne çekmıştır Kendisiyle ıftıhar edıyoruz Çağdaş muzığe merakı olan ve olmayan muzıkseverlere bu sonatlan tekrar tekrar dinlemelerını, bu muzık uzerınde duşıın- melennı onenyoruz Pek çok şey bulacak- lardır KOŞEBENT ENİS BATÜR Şahsiyetsiz Bir Futbol Meraklısından İtiraflar Futbola "neredeyseabartılı" bırtutkum oluşunda, "hasta Fenerlı" babamın payı buyuk olsa gerek Bun- ca meraka karşın "sahıcı taraftar" olamadım hıçbır zaman Tam tersıne, "şahsiyetsiz taraftar" sayılabı- lırım herhalde, ışe kuçuk bır otoportre ıle bundan başhyorum ışte Ortaokul yıllarında PTT'ye zaafım vardı; sonradan Altay'ı desteklemeye başladım, hâlâ da suruyor bu destek, "uç buyuklerden "den Galatasaray'a gonul bağı duyuyorum, "futtuğum"antrenorler(sozgelımı iviç), "fuftu0um"futbolcular(sozgehmı Buyuk Mus- tafa) oldu her zaman, yurtdışında 'tuttuğum" takım- lar ve futbolcular da Bayern Munıh ya da Zico .gı- bı Yıliar, klasık bır taraftarın burun kıvıracağı, ku- çumseyeceğı bu şahsiyetsiz taraftarlığımı azaltma- dı Durumumun tuhaflığı, başka tuhaflıklaradayol açı- yor, farkındayım Bu yazının başına benı oturtan da ıç ıçe geçen soz konusu tuhaflıklar zaten Galatasaray-Fenerbahçe maçında numaralı GS trıbunundeyım Hemen soyleyeyım, sonuç tam bıryı- kım getırdı bana ve oğluma, maçtan sonra gıdıp bır yerde efkâr dağıttık Gelgelelım, benı altust eden bır tek maçın sonucu değıldı Sahada olup bıtenlerden çok saha dışında olanlar, bu manzaraya alışamadığımı gosterdı bana. Maçtan yarım saat once, ıkı takım ısınmak ıçın sa-_ haya çıktıklarında, Saffet de yenı formasıyla arala-" rındaydı Galatasaray seyırcısı, Saffet'le ılgılı ağza alınamayacak, hem kendısıne hem de aılesıne uza- nan sovgulu bır kampanya başlattı hemen Baktım. Bu ığrenç saldırı çapulcu kılıklı bırtakım ınsanlardan değıl. doğru durust gıyınmış genç-yaşlı, kadın-erkek "seçkın "lerden gelıyordu. Saffet'ın "gunah"\ neydı acaba7 Bu futbolcuyu Galatasaray'dan uzaklaştıran kulup yonetımı değıl mıydı9 Maç başladı ve ılk gol Saffet'ten geldı Benim tu- haflığım tuttu. sevındım Saffet'ı futbolcu oiarak "tu- tuyordum", Kocaelı'ne gıttığınde de aynı hıkâye ol- muş Galatasaray'a gollerı sıralamıştı Bereket sevın- cımı dışa vurmadım Çunku, bır ıkı dakıka sonra, az ılerımızde bırı bu nedenle lınç edılecek oldu Duzgun bır adam, ama bır Fenerlı, ıkı Galatasaraylı arkada- şıyla bırlıkte maçı ızlemeye kalkışmış, anlaşılan ağ- zından bır sevınç nıdası kaçırmıştı Polısler ve Gala- tasaraylı taraftarlar yaka paça dışarı attılar adamı Ne arkadaşları ses çıkarabıldı, ne de bız Ağzımızı aça- cak olsak, uzenmızden sılındır geçecektı besbellı Maçın sonunda "sahıcı taraftar"\ar şaşkındı On- ce bır grup kendı takımmı protesto etmek ıçın karşı takımı alkışlamaya başladı. Rakıp Zeytınburnu olsa kımse karışmazdı bu protesto bıçımıne, oysa Fe- ner'ın hıçbır durumdaaikışlanamayacağını bılen "da- ha sahıcı" bır taraftar grubu onları anında susturdu ve Galatasaraylı futbolculara, yonetıcılere, Fenerlıle- re ve Ali Şen'e sırayla sovgu dayağı attılar Otekıler de onlara katıldı Sonra da, "açık "takı Fenerlılere "ge- reken"\ yapmak uzere dışarıda toplanmaya karar verdıler Kımse kusura bakmasın ama, benim şahsiyetsiz taraftarlığım bu sahıcı taraftarlığa bın kere yeğlense yerıdır Taraf tutmak, aklın ve mantığın, ahlakın ve ter- bıyenın hepten saf dışı bırakılması değıldır. Galatasaray'ın, hem de Alı Samı Yen'de, hem de 4-0 yenılmesı benı de çok uzdu Açıkçası Fenerbah- çe'den, zıhnıyetı nedenıyle hıçbır zaman hoşlanma- dığım ıçın bu takıma karşı olan bırıyım, ayrıca. Ne kı, durum ortadaydı Fenerbahçe, bu yıl Gala- tasaray'dan çok daha guçlu bır takım, çok daha lyı oynuyorlar Maçta, ezıcı ustunluk sağladılar Galata- saray yonetıcılerı doğru karar veremıyorlar Kosec- ki'yı Boliç'ı, Kubilay'ı, Saunders'ı, Saffet'ı satıp gol atamayan, gol atamayacağı bellı olan bır takım ku- ruyorlar Fatih Terim de yeterlı değıl belkı. Neyse ne, bu sonucun sorumlusu Saffet, Fenerbahçe, Alı Şen değıl kı onlara yuklenıyorlar Benim şahsiyetsiz taraftarlığım, futbolu sevmem- den kaynalanıyor lyı futbolu, futbolcuyu. takımı, ant- renoru sevıyorum Nereden gelırse gelsın. Kotu ta- raftarı sevmıyorum, onlarla aynı takımı tutuyor ol- maktan utanç duyuyorum Saffet'e sovenlerı tanıyo- rum Onlar komşularına, başka sıyasal partılere oy verenlere, farklı ınançları, tercıhlerı olanlara duşman gozuyle bakanlar Yalnız kendılerını sevıyorlar Şıd- detlerıyle her şeyı kemırıyorlar Ben Altay'ı, Saffet'ı, Milne'ı. Galatasaray'ı, Saun- ders'ı tutmaya devam edeceğım Harniş: Hafta sonu Kadıkoy Sahafları bır cumbuş ortamı Nelerbulunmuyorkıraflarda, tezgâhlarda En zengın dukkânlardan bırı Çmardıbı Gelgelelım, kıta- bı çok seven, kıtap seven okuru sevmeyen, ona en hafıfinden terbıyesız davranan bır sahıbı var Gene de dukkânına gıdın, kıtapların bır suçu yok Ruhi Su anılıyop Kıiltür Servisi - Toplumsal Araştırmalar Vakfı, 11 olıim yıldonumünde Ruhı Su ıçın bıranma toplantısı duzenledı Bugun saat 16 00'da Caddebostan Kultur \e Sanat Merkezı'nde gerçekleşecek anma toplantısında sanatçının yapıtlarının seslendınleceğı dınletının yanı sıra opera sanatçısı Erol Uras da Osnıan Bayman'ın pnano^u eşlığınde Ruhı Su'nun yapıtlannı yorumlayacak Toplantıda aynca sanatçının yaşamı ve çahşmalarından kesıtler ıçeren sınevızyon gosten \e Nejat Bırdoğan. Erol Lras \< Refık Koksal'ın katılacağı "Muzığımızde Ruhı Sı Olgusu" başhklı panel yeralıyor oze ası "Açık
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle