Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL1996PA2AR
OLAYLAR VE GORUŞLER
Doğumunun 400. Yıldönümünde Descartes
Yüz binlerce çocuğurnuz ve gencimiz çağdışı görüşlere göre
eğitıliyor. Felsefe öğretilmiyor. akılcılık ve düşünme yeteneği
geliştirilmiyor.
Prof. Dr. Y. Müh. İLHAMİ ÇETLN İTÜ Elektrik-Elektronik
Fakiiltesi Öûretim Üvesi
Y
üzyıllarca süren ortaçağ ka-
ranhğmdan Avrupa'nınkur-
tulma>ı hıç kola\ olmamıs.-
tır. Bırverde karanlık neka-
dar uzun sürer ve >andaşla-
n ne kadar güçlü olursa, a\-
dınlığın gelme»ı de o kadar güç \e zaman alı-
cı olur llalkın eğitimsizliği insanlann bir sü-
rü gibi k»la\ vönetilmesini sağlar \e aşdınlık
kı\ ıicımlanmn etkisini cılızlaştınr. Bu sa\ede-
dir ki kilise > üz>ıllar bo\ unca insanları Hıris-
ti\anltğın batıl inançları ile afŞonla\arak. on-
lan etkisiz \e somürülme\e eherişli bir du-
rumda tutnmı başarabilmiştir. Öte \andan.
gerçekleri görenleri \e halka göstermek iste-
>enleri de en acıması/ \e en barbar bir biçim-
de diri diri \aktırarak cezaiandırmıştır. Bö\-
lece tüm a\dınlara. düşünürlere >e üniversite
hucalanna gözdağı \erili\or. bu düzene karşı
çıkmak iste\enler susmak \ a da >akılmak iki-
liği içinde bırakürvordu. koşullann bu derece
ağır olmasına karşın. Batı dün> ası. Doğu dün-
>asından farklı ularak a\dınlanma kahra-
manlan u-riştirebilnıiş. >e karanlığı a\dınlığa
dönüştürme\i başarabilmiştir. Düşünce uğ-
runa \akılarak olenler arasında Çek reform-
cu Jan Hus, ItaKan reformcu GirolamoSa>o-
nareleJtalyan ozan Vamni. Ualyan dtiş+ifuif
\e tanrıbılımcı G. Bruno .savılabılir. Ingılız
refornıcu \\vclıffe"ın ıse ölümünden 31 vıl
bonra kemıklen mezarından çıkartılıp \akil-
ınıştır
Işte. A\rupa'da amansiz karanlığa \e dın
yobazlığına karşı bilgılı. cesur \e de\rımcı
bınük reformculann ve düşünürlerın çıktığı
donemde bir büvıik insan da Fran^a'nın To-
uraın ılıne bağlı La Haye (Hollandadakı La
Haye ile ılışkısi vokturi köyünde 31 Mart
1596 günü doğuyordu Günümüzde adı doğ-
duğu köye \e Parıs'te bir ürmersıteye \eril-
mış olan bu bü\ük ınsan modern felsefenın
kurueusu. Fransızların en büyük filozofu Re-
ne Descartes'tır O dönemin ünlü La Fleche
Kolejı'nde orta öğrenımını. Poıtıers Cnı\er-
sıtesı'nde hukuk öğrenımını parlak bir öğren-
cı olarak bıtırdi. Okuduğu Cız\ ıt Kolen o dö-
nemde ünı\ersite düzevı üzennde metamatık
bılgısı \en\ordu Descartes'agöreöğretinıin
amacLyaşamm sürdürülmesine yararlı olacak
açık \e gmenli bilgikrin \erilmesidir. Bu ba-
kımdan. gordüğü öğretımden hem memnun
kalmı?. hem de o kadar kuşku duymuş. o ka-
dar >anlış saptamıştır kı daha sonra "bu öğre-
timin. ancak cahilliğini keşfetmeye >aradığı-
m" şazmıştır.
Olgunlaşma dönemınde. Descartes'ın ka-
fasinda belkı bırkaos oluşuyordu \e Nietzsc-
he'nın "Yıldızlar doğurabiİmek için insanın
içinde bir kaos olmalı" ozdeyışınde ışaret et-
tığı gıbı. \ıldızlar\aratmak ıstıyordu. Taklit-
çi. aktarmacı değiL, \aratıcı\dı \e uzun uzun
düşünme>i se\iyordu. \em bir a\dınlık. \eni
bir düzen peşindevdi: fakat katasmdakı bırı-
kımı olgunla^tırabıimek ve >enı düşünceler.
yem b*Jg4er üretebılmek içtn bılgı ve dcm-
vım alıs\erışı gerekışordu. Eksikliklerini gi-
dermek için kutsal kıtaplara başMirma>ı hk;
düşünmedi. Na^amadan telsete. dene\»ız \e
uvgulamasız bilım yapılamayacağının bılın-
cındeydı. Anladı kı artık düma okuluna gıt-
melı.dün>a\ıgezmelı\eıneelemelı\dı.Ken-
dı de\ ışıyle "dümakitabını" okumalı. özüm-
semelıydı. Bir süredolaştıktan sonra Hollan-
daordusunagönüllü olarak katıldı. Sonra Da-
nımarka'ya. Almanya"ya. Bohemya'ya. Ital-
ya'ya gıtti. Sonunda Hollandada yerleşti.
Descartes' ın neden kendi yurdu Fransa'da ya-
•şanıadığı \e Hollanda'daotumıavı>eğledığı.
Hoilanda'nın o dönemde A\ rupa'nm bir hoş-
görü. bilım \e sanat merkezı olması ile açık-
lanabılır. Büyük filozof \e biiıın adamı, İs-
\eç'ın güzel \e felsefeve meraklı kraliçesı
Christine'ın ısrarlı daveti üzerine I649'da
Stockholm'e gıttı. Kralıçe kendisı ile sabah-
lan saaı beşte görüşüyordu. Buna kış koşul-
larının sertlığı eklenince. zaten lyı olmayan
sağlığı bozuldu \e Descartes 11 Şubat 1650
günü yaşama gözlennı > umdu
Descartes'ın ilk amacı. insanlığın vaşam
koşullarını ıvıleştırecek bir mekanık ve bir
tıpgehstınnekti. Budoğrultudaçalışarakyaz-
dığı Düma adlı fızik kıtabını bastırmaya ha-
zırlanırkenGalileoGaBlei'nm, Dünva'nınGü-
neş; etratındakı hareketını öğrettıği içın Engı-
zısyon Mahkemesi tarafından mahkûm edıl-
dığını öğrendı. Bu gerçek. kendı fizığınde de
açıklandığından. Descartes kıtabını yayımla-
maktan \ azgeçmek zomnda kaldı. Bu bir kor-
kaklık mıydı? Yanıt kesınlikle havırdır. Des-
cartes birazçekingen. keyfine düşkün. sabah-
lan geç kalkan \e yatağında yalnız düşünce-
lere dalan bir ınsandı. Sa\as.ımcı değıldı. bir
fılozofve bir bilım adamıydı. Basitlıklerleve
basıt ınsanlarla uğraşmak ıstemiyordu. Za-
manını araştırmalara \e yaratıcılığa ayırabil-
mek içın kilise ile karşı karşıya gelmekten
özelhkle kaçınmış ve Hollandada yaşamayı
veğlemıştı.
Descartes 'Düma'yı bırgün yayımlayabıl-
nit: umudiinu asla yıtırmemısti, Bu amacını
gerçekleştırebılmek ıçın daha elvenşlı bir or-
îam yaratmava yöneldı. Metafız\ğının ve fi-
zığının planını açıklamayı \e bazı bölümlen-
nı bütünüv le ya> ımlamayı düşündü. Bö> lece,
ın;>an koşullarını değiştırebilecek bir bilım
geliştırdığı. ayrıca Tann'nın sarhğı \e ruhun
ölnıezlığı hakkında ınandıncı kanıtlar getır-
dığı ıçinbilgınlenn \etanrıbılımcılerın Dün-
_>a' adlı yapıtının yayımlanmasını ısteyecek-
lerını. başı derde girmeden yavımlamaolana-
ğını sağlayabileceklenni umuyordu. Bu gö-
rüşten giderek 163" vılındaşaymıladığıkıta-
bına. yönteminin gucünü kanıtlamak üzere
ışığınkınlmaii.atmosferolaylarıvegeomet-
ri bölümlerinı aldı. Aynca. yöntemini açıkla-
mak ve e\rensel uygulanabılırlığini göster-
mek için bir önsöz vazdı Bu ünlü önsöz
"Yöntem Üzerine Sö>le\"dir. Felsefenın tüm
tarıhinde eşsız bir yapıttır.
Okuyucu çevresmı genışletmek ıcın Fran-
sızca yazdığı \e bazı kebimlerın şımşeklennı
üzerine çekmemek ıçın vazaradını koymadı-
ğı bu kitaptan umduğunu balamayan Descar-
tes yenı yayınlara yöneldi. 1641"de "Metafi-
zik Düşünmeler'ı. 16+4'te 'Felsefenin İlkele-
ri'nı. 1649da 'Ruhun TutkularTnı yayımla-
dı Descartes daıma doğruluğun (hakikatınl
peşinde koşan. doğruyu vanlıştan ayırma öl-
çütünü, kısacadoğruluk\önteminiara\an t'ı-
lozoftur. Doğruluk ka\ramı ılk bakışta sanıl-
dığı kadar basıt değıldır. Doğruluk varmıdır'
Doğası \e tanımı nedir'.' Dogruvu şanhştan
ayırt eden ölçütler bulunabıhr mı? Bu soru-
ların yanıtı \enlmeden. doğruluğun ne oldu-
ğuanlaşılamaz. "Düşünmeler''de Descartes.
önce her şeyden. ama her şeyden kuşku duy-
makla ışe başlar. Özelhkle duyular ınsanı al-
databıhr. Gördüklenmız. ışıttiklerimızvanlış
olabılır. Rüyada ınsan gördüğünü, duyduğu-
nu. hareket ettığını sanar. Örneğın. Descartes
bir rüyasında; o dönemde. pıjama gıbı uyku
gıysılerı bılınmedığınden yatakta çıplak yat-
tığı halde. şömıne karşısında sabahlıkla otur-
duğunu görmüştü. Bu bağlamda Descartes
matematık doğrulukları bile kabul etmez.
çünkii süper gıiçlû bır şe\ tanm düşüncelenru
yanıltabıleceğını varsayar.
Bu yöntemie kuşku sonuna kadar göıürül-
düğünde. her şeyden kuşku duyulabıhr. bir
şey dışında: Düşünmedenvekuşkulanmadan
kuşkuduy ulamaz. Kuşku gerçektekendı \ar-
hğının kanıîıdır. Kuşkulânan b\x kışı kuşku-
landığından kuşkulanamaz. Kuşkulanmak
düşünmek. düşünmek ^e \ arolmak demektır.
Böylece Descartes ılk setemel doğruluğubu-
luyordu: "Düşünü>orum.ö>lejsevaruıı''(La-
tıncesi: Cogito. ergo sum). Daha sonra "kar-
tezyen kuşku" da denen süreç. ile elde edilen
bu ünlü önermesı tüm felsefesını. tüm bılgı-
len oturtabıleceğı, sarsılmaz temelı oluştur-
muştur. Descartes. bu apaçık doğruluk teme-
line dayanarak kendı felsefesinı geliştirmiş-
tır. Görüldüğü gıbı. Descartes metafiziğinin
temelıni oluşturan "yöntemli kuşku" geçicı-
dır: doğruluğa ulaşmanın bır aracıdır.
-Felsefenin İlkelerTnde Descartes. ınsan
hatalannın dört kaynağını açıklar. Bunlardan
ılk ikısı çocukluk dönemının büyük önemini
göstenr: Hatalanmızın bırinci ve esas nede-
nı. çocukluğumuzda aılenın. okulun ve top-
lumun \erdıği önyargılarda yatar. tkınci ne-
den bu önyargılan unutamamamızdır.
Çapsız politikacılar...
Atatürk'ün gerçekleştırdığı Aydınlannıa
De>rimi"nin. henüz yetennce kök salmadıgı
ıçın çapsız politikacılar tarafından nasıl yoz-
laştınldığına tanık olduğumuz günümüzde,
400 yıl önce doğan Descartes'tan toplum ola-
rak çok şey öğrenebılırız. Modern bir de\!e-
tın olmazsa olmaz koşulu olan Aydınlan-
nıa'nın kökenlenne ınebılır: felsefenın öne-
mını. akılcılık \e hoşgörünün neye dayandı-
ğını. bağnazlığın nasıl önlendığını anlayabi-
lınz. Neyazık kı çapsız polıtıkacılanmızge-
rekenın tam tersını yapmakta, öğretim birü-
ğinı giderek bozmakta. Aydııılanma De^ri-
mi'nı unutturmaya çalışmakta, böylece yüce
ulusumuzu ıç \e dış çıkarlar uğruna açmaz-
lara sokmaktadır. Aydınlanmayı savunanlar
ıstenmeyen insan oluyor. susturuluyor. Yüz
binlerce çocuğumuz \e gencimiz çagdışı gö-
rüşlere göre eğitıliyor Felsefe öğretilmiyor.
akıleılıkve düşünme yeteneği geliştınlmiyor.
>'aratıcılıktan uzak. robot ve uydu kafalı. aktf-
lan sakatlanmış \eönyargılı gençler yetiştın-
lıyor. De^cartes ıse düşünme \e kuşkulanma,
insanın \ ar olma koşuludur dıyor. hatalanmı-
zın en önemlı kaynağının gençlıkte venlen
önyargılarolduğunu söylüyor.
ARADABIR
YAVUZ GOR
Böylesi Hiç Görülmedi...
Talabani'nın adamları. Barzani'nin adamlarına
ateş ediyor. Öbürleri de buna karşılık veriyor. Daha
ötede PKK'lıler. Daha geride Saddam'ın birlikleri.
Doğu'da ne ince "Acem" hesaplarının peşinde ol-
dukları bılinmeyen Tahran...
Bu kanlı tragedyanın içinde ABD, Saddam'a,
36'dan yukarı çıkamazsın. 33'ten aşağı karışamaz-
sın. uçaklarıma ateş edemezsin, uçaksavar duzeni-
ni kullanamazsın vb. emırler ve bunlann aksine işlem-
lerde bulunursan "Seni fena yapanm" gıbisinden
tehditler savuruyor ve arada bir füzeler gönderiyor
öteye beriye...
Arapların bir bölümü, ne ABD'yi gücendirmek ne
de Saddam'ı azıttırmamak endişesi ile "kıvınp" dur-
makta...
Ruslar, "Biz daha ölmedik" gibt, ucuza mal otan
sözlerle işı idareye yönelmiş...
Fransız ile Alman, "suret-i Hak"Xan görünmek ça-
basında, "ikili" oynuyor.
"Sadık müttefîk" Ingiliz, Anglosakson dayanışma-
sı gösterisinde....
Kuzey Irak'tan 2000 küsur, CIA ajanı mı, peşmer-
ge mi, ne oldukları bir türlü açıklığa kavuşmayan bir
grup, Incirlik'ten Guam Adası'na taşmıyor ve orada
(Guamda), "Welcome to Guam" ile -şimdi dıkkat
ediniz - Türkçe yazılmış "Guama Hoş Geldiniz" pan-
kartları ile karşılanıyor...
Amerikalı bakanlar. bakan yardımcıları vb. mekik
dokuyor bölgede...
Bu arada, Clinton-Dole maçının, her gün değişen
"Poll" hesapları içinde, Yakındoğu ışlerinin önemi ön
plana çıkıyor... Başka bir "çıöan başı" olan israit - Fı-
listinlıler - Suriye görüşmeleri de ortada sürünüyor.
Netanyahu, bir seçim arifesinde olmadığı için. El
Halıl'den (Hebron) askerini geri çekmıyor, Doğu Ku-
düs için taviz vermıyor, Batı Şeria'da yeni yerleşim
üniteleri kuruluyor. Bu tutumuna da seçim arifesin-
de olan Clinton, Musevı oylannın yüzü suyu hürme-
tine fazla bir tepki gösteremiyor...
Böyle bir karmaşa ki, "misli ve menendi" daha gö-
rülmemiştir.
• • •
Bızim coğrafyamız, örneğin, Kuzey Kutbu'na ve-
ya Arjantin'e yakın olsa idi. davulun sesini uzaktan
dınleyip ya penguen avına çıkar ya da Astor Pıazzo-
la'nın tangoları ile "kifaf-ı nefs" eylerdik... Gel gör ki,
tam ortasındayız bu kanlı oyunların... Ve de ne iste-
diğımizi. ne yaptığımızı, ne yapacağımızı bilen varsa
-hadı bilenden vazgeçtik- tahmin eden varsa hodri
meydan...
Gün gelip "guvenlikkuşağı" kuşanacağızdiyoruz,
ertesi günü pantolonumuzu neyle bağladığımız bel-
li değil. Kravatsız gelip bizi uyutmaya sıvanmış kom-
şularla bir öpüşüp bir ftrçalıyoruz. incirlik belasını
açarız. yahut açmayız... Belli değil. Saddam'ın ülke-
si bölünmez diyoruz, ama adamın (bölünmez) ülke-
si, 33'ten 36'ya kadar yasak bölge ilan edilmiş. Yu-
murtalık boruları pas tutmaya devam...
Dışişleri Bakanı'nın ifadesıni, Bakanlık Müsteşarı
yalanlıyor...
Özetle, etrafımız yangın yeri, biz "kaynak" arıyo-
ruz, Ankara'da yoğun bir yabancı trafiği varken Baş-
bakan . Ege'dedinleniyor. DYP'Iİ bakan "kara"dıyor,
RP'li bakan. "O renk körüdür" diye yanıtlıyor.
Işçı ayakta. işveren atakta, medya çanak çömlek
satmaklameşgul...
Bu olumsuzluklar listesı gazeteye s^ğmaz...
Neyse ki, Avrupa futbol işlerinde iyi gidiyoruz. Bü-
yük ve sonsuz mıllı servetimizi kullanarak siyahlı be-
yazlı star futbolcuları ithal edip avunuyor. övünüyo-
ruz...
Oktay Akbal, "Önceekmeklerbozuldu"dedı... Bu
gidişle bozuk ekmeğe de razı olacağız galiba...
Bu Dünyadan Bir 'Yurtoğlu' Daha Geçti...
Ecz. İBRAHİM GÜVEN Zonguldak Eczacı Odası Başkam
U
lu>ların tanhlerınde kahramanlar \ ar-
dır. Sa\aşta ya da barışta zor durum-
lara düşüldüğünde zekâlany la çözüm-
ler üretmış. gösterdıklen kararlılıkla-
ny la sorunları gıdermış. güçlü ıstenç-
lı (ıradeli) ınsanlardır kahramanlar...
kımılen adlı sanlı. kımılenyse adsız kahramanlar...
Inançlan. ılkelen. yurdu \e ulusu ıçın gözlennı kırp-
madan ölüme gıdebılen. haksızlığa yığıtçe dırenen
kahramaniar. L'nıformalı yadasıvılgıysıli ışgalcıle-
re geçıt \ermeyen kahramanlar... Bugünkü gıbı "sah-
te" değil. 'gerçek' kahramanlar...
Sızlere bınnın ünıformalı. öbürünün stvil gıysili
empery alıstlere dırenen kahranıan bır baba ile oglun-
dan söz etmek ıstıyorunı.
Baba Selahattin Ourtoglu) 1894te doğdu. Mahal-
le mektebmı. Edırne A.sktri Liscsı'ni ve istanbulda
Harbıye'yı bıtırdi. Çanakkaiede Itaryanlarladövûşiü.
Balkan Harbı'ne kattidı. istanburdaittihat \e Terak-
kı'nın eylemlerınde yeraldı. Iran \e Kafkas muhare-
belennde çarpiştı. Irak'ta Bağdat'ı savundu.
Turan'ı fethetmek üzere Istanbuldan 20 Aralık
1914"te ayrılan Teğmen Selahattin. 5 Şubat 1919'da
Osmanlı başkentine yenık \e yıkık ^•üzbaşı Selahat-
tin olarak döndü. Yüzbaşı Selahattin. tutsak bır \atan-
da yaşayarak umut ve hayal beslemenın olanaksızlığı-
nayürekteninanarakasılmayı.hapsedılmeyı.tardedıl-
meyı. kısacaölümü göze alarak ışgalcı emperyalıstle-
re \e onlann yerli işbırlikçılenne karşı Anadoluyu
kurtarmak için Mustafa Kemal'ın yanında yer aldı.
Bulunduğu her durum \e koşulda kendısıne teslım
edilen devlet ödeneklerıni ve olanaklarını günümüz-
dekılerın tersıne asla kişısel yararları ıçın kullanmadı.
Hayatı boyunca hiç egilmeden, onuruy la yaşadı. Eko-
nomık açıdan olanaksızlıklarına karşın iyi bır egıtım
olanagı saglamaya çalıştıgı çocuklarına lekesız soya-
dını "Yurtoğhı'Vıu bırakarak bu dünyadan geçti Yüz-
başı Selahattin. 24 Hazıran 1996 günü yıtırdığimiz.bu
dünyadan geçen ikincı "Yurtoğlu", Yüzbaşı Setahat-
tin'in doktor oğlu Cengiz Yurtoglu.
:
_ 7 Ocak !921 de
Daday'da dogan Cengiz Yurtoğlu. babasftıın göre%ı
nedenıyle çok sık onunla birlıkte olanıadı. ama baba-
sının işgalci emperyalistlerden kurtarmak ıçın ömrü-
nü adadığı Anadolu'nun, bu kere büy ük usta llhan Sel-
Üniversite Adayları!Öğretmenleri
VEFAT ve TEŞEKKL R
Emekli Almanca öğretmeni
ZEKİ TAŞAN'ı
İzmir'de kaybettik.
Cenazeye katılan, telefonla arayan.
çelenk göndererek acımızı paylaşan
dost ve yakınlarımıza teşekkür ederiz.
AİLESİ
Hangi üniversiteye hazırlık dergisini alırsanız alın, mutlaka
Karacan Matematik,
Karacan Türkçe'ye de
abone olun.
Işıni bılen üniversite adaylan üniversite hazırlık dergileri
ne olursa olsun Karacan Matematik ve Karacan
Türkçe'ye abone oluyot Artık Türkiye'nın ÖSS-ÖYS
hazııiıkta başlıbaşına Matematik ve başlıbaşına
Türkçe branş dergileri var.
Neden başlıbaşına Türkçe ve
başlıbaşına Matematik Dergisi?
Tercihler hangı puan türünde olursa olsun,
Matematik ve Türkçe, puan hesaplanna katılma
oranları % 50 ile % 80 arasında degiştiğinden
üniversiteye hazırlıktaki ikı temel ders. Bu ıki önemli
dersi, bölük pörçük ve başka derslerin arasında yer
alan anlatımlarla öğrenemezsiniz. Matematik ve
Türkçe'de % 100 başanya ulaşabilmek için başlıbaşına
bir Türkçe dergisi olan Karacan Türkçe'ye ve
başlıbaşına bir Matematik dergisi olan Karacan
Matematık'e ihtiyacınız var
Sız de üniversiteye Karacan Türkçe ve Karacan
Matematik'teki binlerce çözümlü soruyla hazırlanın.
Karacan'ın yılların deneyimiyle oluşturduğu bu özel
dergilere abone olun, başarıyı garantileyin.
Karacan Matematik ve Karacan Türkçe'nın
Ücretsiz Tanıtım Sayılarını
Mutlaka ısteyınız. (Bayılerde satılma2 Yalnızca aboilelere günderılır.)
ÜCRETSİZ TANITIM SAYISI (1. sayılar) İSTEK FORMU
L
VUkanda 2SJ şekıkte ışaretlediğim 270.000 TL değerindeki
dergılenn 1. sayılannı ÜCRETStZ olarak aşağtdakı adresıme
Sjöndefmenızı rica edıyorum. Paketı PTTder teslım ahri<en, sadece
posta göndenm,rre*yeti olarak 60.000 TUödemeyi kabul ediyocum.
Adı Soyadı:
Adresı:
Okulu: P. Kodu: Te):
Isteme Adresi: Karacan ÖSS-ÖYS Dergüeri
Tuna Cad. No: 3 06410 Kızılay-Ankara.
Tel: (0312) 435 95 95 (12 hat) Faks (0312) 436 55 54
Telefon ya da faksla ıstek yapabılirsiniz. C
ABONELİK
KOŞULLARI
KARACAN MATEMATİK
NomatHyatl 3 000 000
Peşn Afcone Fıyatı 2 500 CCC
Takati >*one Kampanyası
1 Takat t 400 OOC (Peşn)
2 Tala« 1 400 00CI1av sonral
KARACAN TÜRKÇE
NomnalFry-at 2 400 000
Peşm W»ne Fıyatı 2 000 000
A.bone Kanpanyas»
1 'aksıt 1.100 000 ıPeşını
2 "aKat 1 1X 000 11 av sonra
Normal Fıyatı 5 400 000
Peşr. ACone Fıyatı. 4.3O0.000
Taksıtli Abone Kampanyası
1. Taksıt: 2.250.000 (Peşın)
2 Taksıt- 2.250 000 ftay sonra)
15 GÜNLÜK OSS VE ÖYS HAZİRUK DERGİSİ
KASAN KARACAN 524349" nokj Posta Cek HesabnaPOSTA ÇeKl İLE: PTTDEN
-
seçene^r ce aıt ucreftı yatrrnz. Ad- Adres ve Posaa todırıu yazjnc
tş BANKASt İLE: SgEayardan Karacan Dagıs kampanya gnş ekrannı açsmız. Abone
çr> gereü bılgter ie dergı seçere^ncı belrterek peşr yada taksıt tuonı yatmz.
çuk'un devımışle ~si\ilgi)inipkra\attakarak'*gelen
emperyalıstlerce ekonomık anlamda ışgalını ızieye-
rek büvüdü. Görünmeyen \e tanmmaşan bu diişma-
nın pcnçelen altında vabancı sermavenın genç Türkı-
\e Cumhunşetrnın ılıklennı nasıl emdiğinı gördü.
1931 "de Italyan İlkokulu'nu. 1941 "de Ha\darpaşa
Lısesı'nı, 1951"de Istanbul Tıp Fakültesfnı bıtiren
Cengız \'urtoğlu. babasını \ ıttrdığtnde ûlkemizm pet-
rolleri. madenlerı. bankaları ve dış ticaretınin yaban-
cılann denetımınde oldugunu üzülerek gözledi. Tıp
egıtımı görmüş i\ i bir hekimdı \ e o, Yüzbaşı Selahat-
tm"ınoglu>du. Babasınınbtraktıgı yerdenbayrağı dev-
raldı. Sağlık alanında büyük önemi olan ılaç konusun-
da ülkemızın dışa bağımlılığını kırmaya çalıştı. Çoku-
luslu vabancı ılaç tekellerine karşı yılmaksızın sava-
şım\erdı. Dtş baskılara ve yabancı sermayenin çıkar-
eı verlı ışbirlıkçilerıne karşı sa\aştı.
Ilaç hammaddesi dışalımında (ithalinde) oynanan
ovunları, vurgunları ortaya çıkardı. Ilaç fiyatlannın
nasıl şişirildiğini belgelerle kamtladı. Onun mücade-
lesı öncesı tüberküloz tedavısinde kullanılan Rifam-
pisın etken nıaddeli ilaç, o günlerde aspirinin 40 katı
ederle satılırken bugün ancak 6 katı ederle satılıyorsa.
özellıkle tüberküloz hastalanmız başta ülkemizin in-
sanları. saglıkları konusunda Dr. Cengiz Yuttoğlu'na
ve savaşımına çok şey borçlu-
BHHHHHİİ
c
'
ur
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H 1970 yıhnda kumıuş oldugu
Yurtoğlu llaçlan AŞ ile ılaç pi-
yasasında, ılacın etkilı ve gü\e-
nilirolmasının yanında buluna-
bılır \e hasta tarafından alınabı-
lir olmasının da saglanabilece-
ğmi kamtladı. Clkemizde yeni
etken maddeli ilaçları üretme-
ye. ucuz ederle halka sunmav a
gayret ertı. tlaç üretiminde çok
sıkıntı çektı. fırmasına yabancı
sermavenın yerlı ışbırlıkçilenn-
ce sürekli güçlük çıkanldı. an-
cak sasaşımından hiç yılmadı.
Ve haklthgınt. yurdunu ve ulu-
sunu seven herkese kamtladı.
Eczacı odaları. hep Cengiz
ağabeylerının yanında >er aldı-
lar. Çok se\dığı tzmır Eczacı
Odası Başkanı Ecz. Loent Ka-
macık'a \e Istanbul Eczacı Oda-
sı Başkanı Ecz. Mehmet Do-
maç'a arşıvinı açtı, binkımlerı-
nı süreklı onlarla pa\ laştı. Ana-
dolu'vu onlarla dolaşmaktan.
birlıkte açıkoturumlara katıl-
maktan keyıf aldı.
llaçta patente. reklamla ilaç
satışına karşı ilaç sanayii içinde
tek başına çokuluslu yabancı
sermaye)e kafa tuttu. Ûlkemı-
zın \e ınsanımızın çıkarlarını
daima kişısel çıkarlarının önün-
de tuttu. 9 Mayıs 1994"te rahat-
sızlığına karşın Zonguldak Ec-
zacı Odası'nca düzenledığımiz
panelınııze konuşmacı olarak
katıldı. Konuşmasının sonunda
son \ ıllarda ülke> ı > önetenlerce
zora sokulan sosyal gü\enlık
kuruluşu SSK'\e uşguladığı
"ucuz ilaç politikasr ile nefes
aldırmaşı başaran SSK Genel
Müdürü Kemal Kıbçdaroğ-
lu'nu. bu konudakı yüreklılığın-
den dola\ı güçlükle de olsa
ayakta alkışladı.
Yakalandığı amansızhastalı-
ğa karşın yaşamdan kopmama-
> a özen gösterdi. Panellere. söy-
İeşılere katıldı. Gülümseyen yü-
zü ile çocukları dahıl hiç kimse-
ye sıkıntılannı \ e acısını asla ak-
tarmadı. Hiç kimseye >ük ol-
ınak ıstemedı veolmadı.
Tıpkı babası gibi onurla \ aşa-
dı \e biz geride bıraktıklan bir
•\'urtoğlu"nu. sevgıli Cengiz
Ağabeşimizı 25 Hazıran I996
günü bu dünvadan uğurladık.
Baba \ e oğul'Yurtoğlu'lar. şım-
dı Ankara'dalar... Cebecı'de As-
n Mezarlık 58 ada. 13. parsel-
de. a>nı mezarda bıraradalar...
"Kahramancaölmektençok,
kahramanca \aşamak zordur"
dı\en Cenap Şehabettin'ı doğ-
rularcasına bır vaşam sürmüş
olan Yüzbaşı Selahattin \e oğ-
lu Dr. Cengiz Yurtoğlu. ulusu-
muzun gerçek kahramanların-
dan sadeçe ıkisidir. Dr. Cengiz
Yurtoğlu'nu tanımış olmaktan
gururduyuyorum. Her ikı 'Yur-
toğlu"na da Tann'dan rahmet
dılivor \e anılan önünde bır kez
daha savgıylaeğilivorum.
PENCERE
Fıkıh Kitabında
Enflasyon ve Faiz...
Şeriat, Kuran'dan kaynaklanan islam hukuku-
dur, Müslümanın tüm yaşamını düzenler; bu yol-
daki kuralları inceleyen kitaplara da "fıkıh kitapla-
rı" denir.
Fıkıh kitabında üç bölüm vardır:
1) ibadet (tapınma)
2) Muamelat (işlemler)
3) Ukubat (ceza)
Fıkıh bir deryadır, içine daldın mı çıkamazsın:
çünkü dünyadan ahrete kişinin her şeyıni düzen-
ler; namaz, oruç, evlenme, boşanma, ticaret, mi-
ras, ceza hukuku ve aklınıza gelecek ne varsa fı-
kıhın kapsamındadır. Müslüman, evinin kapısın-
dan çıkarken önce hangi ayağtnt kullanacak?.. Ya-
tağında ne yana yatacak? Karılarıyla nasıl sevişe-
cek? Tümü inceden inceye saptanmıştır.
Kimi zaman, laikliğe bağlı aydınların Isl'amı iyi bil-
mediklerini iieri süren yazılar okuyorum ve gülüyo-
rum; çünkü şeriatçı geçinen yazarların hiçbiri Müs-
lümanlığı bilemezler; öğrenmelerine olanak yok-
tur...
Inanmak başka şey...
Bilmek başka...
Müslüman inanır; dinci, Müslümanlığı utanma-
dan kullanıp iktidar siyasetini yürütür.
•
Faizcilik yapan Hacı Erbakan'ın cehennemlik
olacağını dün bu köşede yazmıştım; Kuran-ı Ke-
rim'in Bakara suresinde açık seçik yazıyor; anım-
satmak için bir alıntı daha yapalım:
"Faiz yiyenler mahşerde ancak şeyîanın çarptı-
ğt kimseler gibi kalkarlar... Allah alışverişi helal, fa-
izi haram kıldı... Kim faizciliğe dönerse cehen-
nemliktir... Ey inananlar!.. Allah'tansakının. faiz-
den arta kalan hesaplardan vazgeçin'l.. Böyle yap-
mazsann, bunun Allah 'a ve peygambehne karşı
açılmış bir savaş oldugunu bilin."
Erbakan Hoca yüksek faizli bonolar tahviller çı-
kararak düpedüz faizcilik yapıyor. bunu basın top-
lantılarında açıklıyor. Dün bu konuyu yazdıktan
sonra dinci bir televizyon kanalını açtım; ne rast-
lantıdır ki karşıma bir doçent doktor çıktı, fıkıha
göre faize ilişkin konuşma yapıyordu.
Hazret ne diyordu:
- Enflasyon oranının altında kalan faiz, faiz sa-
yılmaz, günah değildir.
Bir de öykü anlatıyordu:
Petrol zengini Arap kralları, emirlerı, şeyhleri
Dünya Bankası 'na yatırdıkları paranın faizlerinigü-
nahtır diye almamışlar; ama, banka bu birikimleri
Hıristiyan ülkelere dağıtmış, paralar islamın düş-
manlanna yaramış...
21'inci yüzyıla 4 kala, Türkiye Cumhuriyeti'nde
bu saçmalıklar televizyon yayınlanna dönüşüyor;
doçent doktor sanını taşıyan kişi, işadamlarına ah-
kâm kesiyor; öncelikle KOBİ'lere yönelik akıl ho-
calığında diyor ki:
- Faiz Kuran'da günahtır, ama, kimi durumda
değildir, faizi enflasyona göre hesaplayın.
Enflasyon kaç?..
Bu ay yüzde 3, gelecek ay yüzde 9: bir sonraki
ay, Allah bilir kaç olacak?,.. t
•
Müslüman bile bile yalan söylemez; yalancılığın
saf inançta yeri yok. Şeriat kurallannın tümüyle uy-
gulanmasına da olanak yok!.. Ne Osmanlı'da uy-
gulanabildi ne de bugünkü Arabistan'da şeriat bü-
tün koşullanyla uygulanabiliyor; hile-i şeriye yapı-
lıyor; kitabına uyduruluyor.
Vicdan sahibi bir Müslüman, bu gerçeği olduğu
gibi söyleyen kişidir.
21'inci yüzyıla yaklaşırken, Türkiye'de Müslü-
manlık adına büyük bir sahtekârlık sahneye konu-
yor. Bizim görevimiz, bu sahtekârlığı ortaya koy-
mak; Müslümanlığı çıkarlarının siyasetıne dönüş-
türenlerin maskelerini düşürmek...
A T A 0 L
BEHRAMOĞLU
Y a ş a d ı k l a r ı m d a n
Öğrendiğim Bir Şey Var
H A L U K
Ç E T İ N
Ataol Behramoğlu
Ş a r k ı 1 a r ı
ı
Torih 28 Eylul 1996 Cumorieıi Sooh 20 00
Yer AKM AJahjrd Küllur Merkezi
ftûyi* Sdon Taksim/ISTAN6UL
Davetryeler ' AKMTakum Gjelen,
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ
Genel Meflcezi Tel- (02121 275 50 82
Kadıköy Şubesı Tel. (0216) 4 U 63 63
Üsküdar Şubesi Tel. (0216) 391 29 06'dan lemin edilebilir.
KONGRE DUYURUSU
Mustafa Kemal Demeğı'nın olağan Genel Kurui Toplantısı
Ikongresi) KESlN OLAR.AK 29 EYLL'L 1996 PAZAR
GÜNÜ SAAT 13.00'de. Türkiye Gazetecıler Cemi\dfnın
Cağaloğlu'ndaki konferans salonunda \ıllık aidatmı 6de\en
üvelerle. >apı!aeaktır.
Türkhe'mizin bugün içinde bulunduğu koşııllarda. bu
toplantı>a katılmak. her Atatürkçü için. kaçınılmaı bir
göre\dir.
Bunun bılıncı içinde olduguna şürekten ınandığımız \e
Atatürk De\nm \e İlkelerıne gönülden bağlı MZ Sa>ın
ü\emızın. kongremize katılmanızı bekier. sa\gılar sunanm
Qenel Başkan
Av. KAMRAN BARAN
Ycmekte çocuğunuza ısrar ve baskı
çözümsüz bir beslenme sorunu yaratır.
ÖZEL DALYAN ANAOKULU
Te!: 348 26 39