05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22EYLÜL1996PA2AR OLAYLAR VE GORUŞLER Doğumunun 400. Yıldönümünde Descartes Yüz binlerce çocuğurnuz ve gencimiz çağdışı görüşlere göre eğitıliyor. Felsefe öğretilmiyor. akılcılık ve düşünme yeteneği geliştirilmiyor. Prof. Dr. Y. Müh. İLHAMİ ÇETLN İTÜ Elektrik-Elektronik Fakiiltesi Öûretim Üvesi Y üzyıllarca süren ortaçağ ka- ranhğmdan Avrupa'nınkur- tulma>ı hıç kola\ olmamıs.- tır. Bırverde karanlık neka- dar uzun sürer ve >andaşla- n ne kadar güçlü olursa, a\- dınlığın gelme»ı de o kadar güç \e zaman alı- cı olur llalkın eğitimsizliği insanlann bir sü- rü gibi k»la\ vönetilmesini sağlar \e aşdınlık kı\ ıicımlanmn etkisini cılızlaştınr. Bu sa\ede- dir ki kilise > üz>ıllar bo\ unca insanları Hıris- ti\anltğın batıl inançları ile afŞonla\arak. on- lan etkisiz \e somürülme\e eherişli bir du- rumda tutnmı başarabilmiştir. Öte \andan. gerçekleri görenleri \e halka göstermek iste- >enleri de en acıması/ \e en barbar bir biçim- de diri diri \aktırarak cezaiandırmıştır. Bö\- lece tüm a\dınlara. düşünürlere >e üniversite hucalanna gözdağı \erili\or. bu düzene karşı çıkmak iste\enler susmak \ a da >akılmak iki- liği içinde bırakürvordu. koşullann bu derece ağır olmasına karşın. Batı dün> ası. Doğu dün- >asından farklı ularak a\dınlanma kahra- manlan u-riştirebilnıiş. >e karanlığı a\dınlığa dönüştürme\i başarabilmiştir. Düşünce uğ- runa \akılarak olenler arasında Çek reform- cu Jan Hus, ItaKan reformcu GirolamoSa>o- nareleJtalyan ozan Vamni. Ualyan dtiş+ifuif \e tanrıbılımcı G. Bruno .savılabılir. Ingılız refornıcu \\vclıffe"ın ıse ölümünden 31 vıl bonra kemıklen mezarından çıkartılıp \akil- ınıştır Işte. A\rupa'da amansiz karanlığa \e dın yobazlığına karşı bilgılı. cesur \e de\rımcı bınük reformculann ve düşünürlerın çıktığı donemde bir büvıik insan da Fran^a'nın To- uraın ılıne bağlı La Haye (Hollandadakı La Haye ile ılışkısi vokturi köyünde 31 Mart 1596 günü doğuyordu Günümüzde adı doğ- duğu köye \e Parıs'te bir ürmersıteye \eril- mış olan bu bü\ük ınsan modern felsefenın kurueusu. Fransızların en büyük filozofu Re- ne Descartes'tır O dönemin ünlü La Fleche Kolejı'nde orta öğrenımını. Poıtıers Cnı\er- sıtesı'nde hukuk öğrenımını parlak bir öğren- cı olarak bıtırdi. Okuduğu Cız\ ıt Kolen o dö- nemde ünı\ersite düzevı üzennde metamatık bılgısı \en\ordu Descartes'agöreöğretinıin amacLyaşamm sürdürülmesine yararlı olacak açık \e gmenli bilgikrin \erilmesidir. Bu ba- kımdan. gordüğü öğretımden hem memnun kalmı?. hem de o kadar kuşku duymuş. o ka- dar >anlış saptamıştır kı daha sonra "bu öğre- timin. ancak cahilliğini keşfetmeye >aradığı- m" şazmıştır. Olgunlaşma dönemınde. Descartes'ın ka- fasinda belkı bırkaos oluşuyordu \e Nietzsc- he'nın "Yıldızlar doğurabiİmek için insanın içinde bir kaos olmalı" ozdeyışınde ışaret et- tığı gıbı. \ıldızlar\aratmak ıstıyordu. Taklit- çi. aktarmacı değiL, \aratıcı\dı \e uzun uzun düşünme>i se\iyordu. \em bir a\dınlık. \eni bir düzen peşindevdi: fakat katasmdakı bırı- kımı olgunla^tırabıimek ve >enı düşünceler. yem b*Jg4er üretebılmek içtn bılgı ve dcm- vım alıs\erışı gerekışordu. Eksikliklerini gi- dermek için kutsal kıtaplara başMirma>ı hk; düşünmedi. Na^amadan telsete. dene\»ız \e uvgulamasız bilım yapılamayacağının bılın- cındeydı. Anladı kı artık düma okuluna gıt- melı.dün>a\ıgezmelı\eıneelemelı\dı.Ken- dı de\ ışıyle "dümakitabını" okumalı. özüm- semelıydı. Bir süredolaştıktan sonra Hollan- daordusunagönüllü olarak katıldı. Sonra Da- nımarka'ya. Almanya"ya. Bohemya'ya. Ital- ya'ya gıtti. Sonunda Hollandada yerleşti. Descartes' ın neden kendi yurdu Fransa'da ya- •şanıadığı \e Hollanda'daotumıavı>eğledığı. Hoilanda'nın o dönemde A\ rupa'nm bir hoş- görü. bilım \e sanat merkezı olması ile açık- lanabılır. Büyük filozof \e biiıın adamı, İs- \eç'ın güzel \e felsefeve meraklı kraliçesı Christine'ın ısrarlı daveti üzerine I649'da Stockholm'e gıttı. Kralıçe kendisı ile sabah- lan saaı beşte görüşüyordu. Buna kış koşul- larının sertlığı eklenince. zaten lyı olmayan sağlığı bozuldu \e Descartes 11 Şubat 1650 günü yaşama gözlennı > umdu Descartes'ın ilk amacı. insanlığın vaşam koşullarını ıvıleştırecek bir mekanık ve bir tıpgehstınnekti. Budoğrultudaçalışarakyaz- dığı Düma adlı fızik kıtabını bastırmaya ha- zırlanırkenGalileoGaBlei'nm, Dünva'nınGü- neş; etratındakı hareketını öğrettıği içın Engı- zısyon Mahkemesi tarafından mahkûm edıl- dığını öğrendı. Bu gerçek. kendı fizığınde de açıklandığından. Descartes kıtabını yayımla- maktan \ azgeçmek zomnda kaldı. Bu bir kor- kaklık mıydı? Yanıt kesınlikle havırdır. Des- cartes birazçekingen. keyfine düşkün. sabah- lan geç kalkan \e yatağında yalnız düşünce- lere dalan bir ınsandı. Sa\as.ımcı değıldı. bir fılozofve bir bilım adamıydı. Basitlıklerleve basıt ınsanlarla uğraşmak ıstemiyordu. Za- manını araştırmalara \e yaratıcılığa ayırabil- mek içın kilise ile karşı karşıya gelmekten özelhkle kaçınmış ve Hollandada yaşamayı veğlemıştı. Descartes 'Düma'yı bırgün yayımlayabıl- nit: umudiinu asla yıtırmemısti, Bu amacını gerçekleştırebılmek ıçın daha elvenşlı bir or- îam yaratmava yöneldı. Metafız\ğının ve fi- zığının planını açıklamayı \e bazı bölümlen- nı bütünüv le ya> ımlamayı düşündü. Bö> lece, ın;>an koşullarını değiştırebilecek bir bilım geliştırdığı. ayrıca Tann'nın sarhğı \e ruhun ölnıezlığı hakkında ınandıncı kanıtlar getır- dığı ıçinbilgınlenn \etanrıbılımcılerın Dün- _>a' adlı yapıtının yayımlanmasını ısteyecek- lerını. başı derde girmeden yavımlamaolana- ğını sağlayabileceklenni umuyordu. Bu gö- rüşten giderek 163" vılındaşaymıladığıkıta- bına. yönteminin gucünü kanıtlamak üzere ışığınkınlmaii.atmosferolaylarıvegeomet- ri bölümlerinı aldı. Aynca. yöntemini açıkla- mak ve e\rensel uygulanabılırlığini göster- mek için bir önsöz vazdı Bu ünlü önsöz "Yöntem Üzerine Sö>le\"dir. Felsefenın tüm tarıhinde eşsız bir yapıttır. Okuyucu çevresmı genışletmek ıcın Fran- sızca yazdığı \e bazı kebimlerın şımşeklennı üzerine çekmemek ıçın vazaradını koymadı- ğı bu kitaptan umduğunu balamayan Descar- tes yenı yayınlara yöneldi. 1641"de "Metafi- zik Düşünmeler'ı. 16+4'te 'Felsefenin İlkele- ri'nı. 1649da 'Ruhun TutkularTnı yayımla- dı Descartes daıma doğruluğun (hakikatınl peşinde koşan. doğruyu vanlıştan ayırma öl- çütünü, kısacadoğruluk\önteminiara\an t'ı- lozoftur. Doğruluk ka\ramı ılk bakışta sanıl- dığı kadar basıt değıldır. Doğruluk varmıdır' Doğası \e tanımı nedir'.' Dogruvu şanhştan ayırt eden ölçütler bulunabıhr mı? Bu soru- ların yanıtı \enlmeden. doğruluğun ne oldu- ğuanlaşılamaz. "Düşünmeler''de Descartes. önce her şeyden. ama her şeyden kuşku duy- makla ışe başlar. Özelhkle duyular ınsanı al- databıhr. Gördüklenmız. ışıttiklerimızvanlış olabılır. Rüyada ınsan gördüğünü, duyduğu- nu. hareket ettığını sanar. Örneğın. Descartes bir rüyasında; o dönemde. pıjama gıbı uyku gıysılerı bılınmedığınden yatakta çıplak yat- tığı halde. şömıne karşısında sabahlıkla otur- duğunu görmüştü. Bu bağlamda Descartes matematık doğrulukları bile kabul etmez. çünkii süper gıiçlû bır şe\ tanm düşüncelenru yanıltabıleceğını varsayar. Bu yöntemie kuşku sonuna kadar göıürül- düğünde. her şeyden kuşku duyulabıhr. bir şey dışında: Düşünmedenvekuşkulanmadan kuşkuduy ulamaz. Kuşku gerçektekendı \ar- hğının kanıîıdır. Kuşkulânan b\x kışı kuşku- landığından kuşkulanamaz. Kuşkulanmak düşünmek. düşünmek ^e \ arolmak demektır. Böylece Descartes ılk setemel doğruluğubu- luyordu: "Düşünü>orum.ö>lejsevaruıı''(La- tıncesi: Cogito. ergo sum). Daha sonra "kar- tezyen kuşku" da denen süreç. ile elde edilen bu ünlü önermesı tüm felsefesını. tüm bılgı- len oturtabıleceğı, sarsılmaz temelı oluştur- muştur. Descartes. bu apaçık doğruluk teme- line dayanarak kendı felsefesinı geliştirmiş- tır. Görüldüğü gıbı. Descartes metafiziğinin temelıni oluşturan "yöntemli kuşku" geçicı- dır: doğruluğa ulaşmanın bır aracıdır. -Felsefenin İlkelerTnde Descartes. ınsan hatalannın dört kaynağını açıklar. Bunlardan ılk ikısı çocukluk dönemının büyük önemini göstenr: Hatalanmızın bırinci ve esas nede- nı. çocukluğumuzda aılenın. okulun ve top- lumun \erdıği önyargılarda yatar. tkınci ne- den bu önyargılan unutamamamızdır. Çapsız politikacılar... Atatürk'ün gerçekleştırdığı Aydınlannıa De>rimi"nin. henüz yetennce kök salmadıgı ıçın çapsız politikacılar tarafından nasıl yoz- laştınldığına tanık olduğumuz günümüzde, 400 yıl önce doğan Descartes'tan toplum ola- rak çok şey öğrenebılırız. Modern bir de\!e- tın olmazsa olmaz koşulu olan Aydınlan- nıa'nın kökenlenne ınebılır: felsefenın öne- mını. akılcılık \e hoşgörünün neye dayandı- ğını. bağnazlığın nasıl önlendığını anlayabi- lınz. Neyazık kı çapsız polıtıkacılanmızge- rekenın tam tersını yapmakta, öğretim birü- ğinı giderek bozmakta. Aydııılanma De^ri- mi'nı unutturmaya çalışmakta, böylece yüce ulusumuzu ıç \e dış çıkarlar uğruna açmaz- lara sokmaktadır. Aydınlanmayı savunanlar ıstenmeyen insan oluyor. susturuluyor. Yüz binlerce çocuğumuz \e gencimiz çagdışı gö- rüşlere göre eğitıliyor Felsefe öğretilmiyor. akıleılıkve düşünme yeteneği geliştınlmiyor. >'aratıcılıktan uzak. robot ve uydu kafalı. aktf- lan sakatlanmış \eönyargılı gençler yetiştın- lıyor. De^cartes ıse düşünme \e kuşkulanma, insanın \ ar olma koşuludur dıyor. hatalanmı- zın en önemlı kaynağının gençlıkte venlen önyargılarolduğunu söylüyor. ARADABIR YAVUZ GOR Böylesi Hiç Görülmedi... Talabani'nın adamları. Barzani'nin adamlarına ateş ediyor. Öbürleri de buna karşılık veriyor. Daha ötede PKK'lıler. Daha geride Saddam'ın birlikleri. Doğu'da ne ince "Acem" hesaplarının peşinde ol- dukları bılinmeyen Tahran... Bu kanlı tragedyanın içinde ABD, Saddam'a, 36'dan yukarı çıkamazsın. 33'ten aşağı karışamaz- sın. uçaklarıma ateş edemezsin, uçaksavar duzeni- ni kullanamazsın vb. emırler ve bunlann aksine işlem- lerde bulunursan "Seni fena yapanm" gıbisinden tehditler savuruyor ve arada bir füzeler gönderiyor öteye beriye... Arapların bir bölümü, ne ABD'yi gücendirmek ne de Saddam'ı azıttırmamak endişesi ile "kıvınp" dur- makta... Ruslar, "Biz daha ölmedik" gibt, ucuza mal otan sözlerle işı idareye yönelmiş... Fransız ile Alman, "suret-i Hak"Xan görünmek ça- basında, "ikili" oynuyor. "Sadık müttefîk" Ingiliz, Anglosakson dayanışma- sı gösterisinde.... Kuzey Irak'tan 2000 küsur, CIA ajanı mı, peşmer- ge mi, ne oldukları bir türlü açıklığa kavuşmayan bir grup, Incirlik'ten Guam Adası'na taşmıyor ve orada (Guamda), "Welcome to Guam" ile -şimdi dıkkat ediniz - Türkçe yazılmış "Guama Hoş Geldiniz" pan- kartları ile karşılanıyor... Amerikalı bakanlar. bakan yardımcıları vb. mekik dokuyor bölgede... Bu arada, Clinton-Dole maçının, her gün değişen "Poll" hesapları içinde, Yakındoğu ışlerinin önemi ön plana çıkıyor... Başka bir "çıöan başı" olan israit - Fı- listinlıler - Suriye görüşmeleri de ortada sürünüyor. Netanyahu, bir seçim arifesinde olmadığı için. El Halıl'den (Hebron) askerini geri çekmıyor, Doğu Ku- düs için taviz vermıyor, Batı Şeria'da yeni yerleşim üniteleri kuruluyor. Bu tutumuna da seçim arifesin- de olan Clinton, Musevı oylannın yüzü suyu hürme- tine fazla bir tepki gösteremiyor... Böyle bir karmaşa ki, "misli ve menendi" daha gö- rülmemiştir. • • • Bızim coğrafyamız, örneğin, Kuzey Kutbu'na ve- ya Arjantin'e yakın olsa idi. davulun sesini uzaktan dınleyip ya penguen avına çıkar ya da Astor Pıazzo- la'nın tangoları ile "kifaf-ı nefs" eylerdik... Gel gör ki, tam ortasındayız bu kanlı oyunların... Ve de ne iste- diğımizi. ne yaptığımızı, ne yapacağımızı bilen varsa -hadı bilenden vazgeçtik- tahmin eden varsa hodri meydan... Gün gelip "guvenlikkuşağı" kuşanacağızdiyoruz, ertesi günü pantolonumuzu neyle bağladığımız bel- li değil. Kravatsız gelip bizi uyutmaya sıvanmış kom- şularla bir öpüşüp bir ftrçalıyoruz. incirlik belasını açarız. yahut açmayız... Belli değil. Saddam'ın ülke- si bölünmez diyoruz, ama adamın (bölünmez) ülke- si, 33'ten 36'ya kadar yasak bölge ilan edilmiş. Yu- murtalık boruları pas tutmaya devam... Dışişleri Bakanı'nın ifadesıni, Bakanlık Müsteşarı yalanlıyor... Özetle, etrafımız yangın yeri, biz "kaynak" arıyo- ruz, Ankara'da yoğun bir yabancı trafiği varken Baş- bakan . Ege'dedinleniyor. DYP'Iİ bakan "kara"dıyor, RP'li bakan. "O renk körüdür" diye yanıtlıyor. Işçı ayakta. işveren atakta, medya çanak çömlek satmaklameşgul... Bu olumsuzluklar listesı gazeteye s^ğmaz... Neyse ki, Avrupa futbol işlerinde iyi gidiyoruz. Bü- yük ve sonsuz mıllı servetimizi kullanarak siyahlı be- yazlı star futbolcuları ithal edip avunuyor. övünüyo- ruz... Oktay Akbal, "Önceekmeklerbozuldu"dedı... Bu gidişle bozuk ekmeğe de razı olacağız galiba... Bu Dünyadan Bir 'Yurtoğlu' Daha Geçti... Ecz. İBRAHİM GÜVEN Zonguldak Eczacı Odası Başkam U lu>ların tanhlerınde kahramanlar \ ar- dır. Sa\aşta ya da barışta zor durum- lara düşüldüğünde zekâlany la çözüm- ler üretmış. gösterdıklen kararlılıkla- ny la sorunları gıdermış. güçlü ıstenç- lı (ıradeli) ınsanlardır kahramanlar... kımılen adlı sanlı. kımılenyse adsız kahramanlar... Inançlan. ılkelen. yurdu \e ulusu ıçın gözlennı kırp- madan ölüme gıdebılen. haksızlığa yığıtçe dırenen kahramaniar. L'nıformalı yadasıvılgıysıli ışgalcıle- re geçıt \ermeyen kahramanlar... Bugünkü gıbı "sah- te" değil. 'gerçek' kahramanlar... Sızlere bınnın ünıformalı. öbürünün stvil gıysili empery alıstlere dırenen kahranıan bır baba ile oglun- dan söz etmek ıstıyorunı. Baba Selahattin Ourtoglu) 1894te doğdu. Mahal- le mektebmı. Edırne A.sktri Liscsı'ni ve istanbulda Harbıye'yı bıtırdi. Çanakkaiede Itaryanlarladövûşiü. Balkan Harbı'ne kattidı. istanburdaittihat \e Terak- kı'nın eylemlerınde yeraldı. Iran \e Kafkas muhare- belennde çarpiştı. Irak'ta Bağdat'ı savundu. Turan'ı fethetmek üzere Istanbuldan 20 Aralık 1914"te ayrılan Teğmen Selahattin. 5 Şubat 1919'da Osmanlı başkentine yenık \e yıkık ^•üzbaşı Selahat- tin olarak döndü. Yüzbaşı Selahattin. tutsak bır \atan- da yaşayarak umut ve hayal beslemenın olanaksızlığı- nayürekteninanarakasılmayı.hapsedılmeyı.tardedıl- meyı. kısacaölümü göze alarak ışgalcı emperyalıstle- re \e onlann yerli işbırlikçılenne karşı Anadoluyu kurtarmak için Mustafa Kemal'ın yanında yer aldı. Bulunduğu her durum \e koşulda kendısıne teslım edilen devlet ödeneklerıni ve olanaklarını günümüz- dekılerın tersıne asla kişısel yararları ıçın kullanmadı. Hayatı boyunca hiç egilmeden, onuruy la yaşadı. Eko- nomık açıdan olanaksızlıklarına karşın iyi bır egıtım olanagı saglamaya çalıştıgı çocuklarına lekesız soya- dını "Yurtoğhı'Vıu bırakarak bu dünyadan geçti Yüz- başı Selahattin. 24 Hazıran 1996 günü yıtırdığimiz.bu dünyadan geçen ikincı "Yurtoğlu", Yüzbaşı Setahat- tin'in doktor oğlu Cengiz Yurtoglu. : _ 7 Ocak !921 de Daday'da dogan Cengiz Yurtoğlu. babasftıın göre%ı nedenıyle çok sık onunla birlıkte olanıadı. ama baba- sının işgalci emperyalistlerden kurtarmak ıçın ömrü- nü adadığı Anadolu'nun, bu kere büy ük usta llhan Sel- Üniversite Adayları!Öğretmenleri VEFAT ve TEŞEKKL R Emekli Almanca öğretmeni ZEKİ TAŞAN'ı İzmir'de kaybettik. Cenazeye katılan, telefonla arayan. çelenk göndererek acımızı paylaşan dost ve yakınlarımıza teşekkür ederiz. AİLESİ Hangi üniversiteye hazırlık dergisini alırsanız alın, mutlaka Karacan Matematik, Karacan Türkçe'ye de abone olun. Işıni bılen üniversite adaylan üniversite hazırlık dergileri ne olursa olsun Karacan Matematik ve Karacan Türkçe'ye abone oluyot Artık Türkiye'nın ÖSS-ÖYS hazııiıkta başlıbaşına Matematik ve başlıbaşına Türkçe branş dergileri var. Neden başlıbaşına Türkçe ve başlıbaşına Matematik Dergisi? Tercihler hangı puan türünde olursa olsun, Matematik ve Türkçe, puan hesaplanna katılma oranları % 50 ile % 80 arasında degiştiğinden üniversiteye hazırlıktaki ikı temel ders. Bu ıki önemli dersi, bölük pörçük ve başka derslerin arasında yer alan anlatımlarla öğrenemezsiniz. Matematik ve Türkçe'de % 100 başanya ulaşabilmek için başlıbaşına bir Türkçe dergisi olan Karacan Türkçe'ye ve başlıbaşına bir Matematik dergisi olan Karacan Matematık'e ihtiyacınız var Sız de üniversiteye Karacan Türkçe ve Karacan Matematik'teki binlerce çözümlü soruyla hazırlanın. Karacan'ın yılların deneyimiyle oluşturduğu bu özel dergilere abone olun, başarıyı garantileyin. Karacan Matematik ve Karacan Türkçe'nın Ücretsiz Tanıtım Sayılarını Mutlaka ısteyınız. (Bayılerde satılma2 Yalnızca aboilelere günderılır.) ÜCRETSİZ TANITIM SAYISI (1. sayılar) İSTEK FORMU L VUkanda 2SJ şekıkte ışaretlediğim 270.000 TL değerindeki dergılenn 1. sayılannı ÜCRETStZ olarak aşağtdakı adresıme Sjöndefmenızı rica edıyorum. Paketı PTTder teslım ahri<en, sadece posta göndenm,rre*yeti olarak 60.000 TUödemeyi kabul ediyocum. Adı Soyadı: Adresı: Okulu: P. Kodu: Te): Isteme Adresi: Karacan ÖSS-ÖYS Dergüeri Tuna Cad. No: 3 06410 Kızılay-Ankara. Tel: (0312) 435 95 95 (12 hat) Faks (0312) 436 55 54 Telefon ya da faksla ıstek yapabılirsiniz. C ABONELİK KOŞULLARI KARACAN MATEMATİK NomatHyatl 3 000 000 Peşn Afcone Fıyatı 2 500 CCC Takati >*one Kampanyası 1 Takat t 400 OOC (Peşn) 2 Tala« 1 400 00CI1av sonral KARACAN TÜRKÇE NomnalFry-at 2 400 000 Peşm W»ne Fıyatı 2 000 000 A.bone Kanpanyas» 1 'aksıt 1.100 000 ıPeşını 2 "aKat 1 1X 000 11 av sonra Normal Fıyatı 5 400 000 Peşr. ACone Fıyatı. 4.3O0.000 Taksıtli Abone Kampanyası 1. Taksıt: 2.250.000 (Peşın) 2 Taksıt- 2.250 000 ftay sonra) 15 GÜNLÜK OSS VE ÖYS HAZİRUK DERGİSİ KASAN KARACAN 524349" nokj Posta Cek HesabnaPOSTA ÇeKl İLE: PTTDEN - seçene^r ce aıt ucreftı yatrrnz. Ad- Adres ve Posaa todırıu yazjnc tş BANKASt İLE: SgEayardan Karacan Dagıs kampanya gnş ekrannı açsmız. Abone çr> gereü bılgter ie dergı seçere^ncı belrterek peşr yada taksıt tuonı yatmz. çuk'un devımışle ~si\ilgi)inipkra\attakarak'*gelen emperyalıstlerce ekonomık anlamda ışgalını ızieye- rek büvüdü. Görünmeyen \e tanmmaşan bu diişma- nın pcnçelen altında vabancı sermavenın genç Türkı- \e Cumhunşetrnın ılıklennı nasıl emdiğinı gördü. 1931 "de Italyan İlkokulu'nu. 1941 "de Ha\darpaşa Lısesı'nı, 1951"de Istanbul Tıp Fakültesfnı bıtiren Cengız \'urtoğlu. babasını \ ıttrdığtnde ûlkemizm pet- rolleri. madenlerı. bankaları ve dış ticaretınin yaban- cılann denetımınde oldugunu üzülerek gözledi. Tıp egıtımı görmüş i\ i bir hekimdı \ e o, Yüzbaşı Selahat- tm"ınoglu>du. Babasınınbtraktıgı yerdenbayrağı dev- raldı. Sağlık alanında büyük önemi olan ılaç konusun- da ülkemızın dışa bağımlılığını kırmaya çalıştı. Çoku- luslu vabancı ılaç tekellerine karşı yılmaksızın sava- şım\erdı. Dtş baskılara ve yabancı sermayenin çıkar- eı verlı ışbirlıkçilerıne karşı sa\aştı. Ilaç hammaddesi dışalımında (ithalinde) oynanan ovunları, vurgunları ortaya çıkardı. Ilaç fiyatlannın nasıl şişirildiğini belgelerle kamtladı. Onun mücade- lesı öncesı tüberküloz tedavısinde kullanılan Rifam- pisın etken nıaddeli ilaç, o günlerde aspirinin 40 katı ederle satılırken bugün ancak 6 katı ederle satılıyorsa. özellıkle tüberküloz hastalanmız başta ülkemizin in- sanları. saglıkları konusunda Dr. Cengiz Yuttoğlu'na ve savaşımına çok şey borçlu- BHHHHHİİ c ' ur ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H 1970 yıhnda kumıuş oldugu Yurtoğlu llaçlan AŞ ile ılaç pi- yasasında, ılacın etkilı ve gü\e- nilirolmasının yanında buluna- bılır \e hasta tarafından alınabı- lir olmasının da saglanabilece- ğmi kamtladı. Clkemizde yeni etken maddeli ilaçları üretme- ye. ucuz ederle halka sunmav a gayret ertı. tlaç üretiminde çok sıkıntı çektı. fırmasına yabancı sermavenın yerlı ışbırlıkçilenn- ce sürekli güçlük çıkanldı. an- cak sasaşımından hiç yılmadı. Ve haklthgınt. yurdunu ve ulu- sunu seven herkese kamtladı. Eczacı odaları. hep Cengiz ağabeylerının yanında >er aldı- lar. Çok se\dığı tzmır Eczacı Odası Başkanı Ecz. Loent Ka- macık'a \e Istanbul Eczacı Oda- sı Başkanı Ecz. Mehmet Do- maç'a arşıvinı açtı, binkımlerı- nı süreklı onlarla pa\ laştı. Ana- dolu'vu onlarla dolaşmaktan. birlıkte açıkoturumlara katıl- maktan keyıf aldı. llaçta patente. reklamla ilaç satışına karşı ilaç sanayii içinde tek başına çokuluslu yabancı sermaye)e kafa tuttu. Ûlkemı- zın \e ınsanımızın çıkarlarını daima kişısel çıkarlarının önün- de tuttu. 9 Mayıs 1994"te rahat- sızlığına karşın Zonguldak Ec- zacı Odası'nca düzenledığımiz panelınııze konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasının sonunda son \ ıllarda ülke> ı > önetenlerce zora sokulan sosyal gü\enlık kuruluşu SSK'\e uşguladığı "ucuz ilaç politikasr ile nefes aldırmaşı başaran SSK Genel Müdürü Kemal Kıbçdaroğ- lu'nu. bu konudakı yüreklılığın- den dola\ı güçlükle de olsa ayakta alkışladı. Yakalandığı amansızhastalı- ğa karşın yaşamdan kopmama- > a özen gösterdi. Panellere. söy- İeşılere katıldı. Gülümseyen yü- zü ile çocukları dahıl hiç kimse- ye sıkıntılannı \ e acısını asla ak- tarmadı. Hiç kimseye >ük ol- ınak ıstemedı veolmadı. Tıpkı babası gibi onurla \ aşa- dı \e biz geride bıraktıklan bir •\'urtoğlu"nu. sevgıli Cengiz Ağabeşimizı 25 Hazıran I996 günü bu dünvadan uğurladık. Baba \ e oğul'Yurtoğlu'lar. şım- dı Ankara'dalar... Cebecı'de As- n Mezarlık 58 ada. 13. parsel- de. a>nı mezarda bıraradalar... "Kahramancaölmektençok, kahramanca \aşamak zordur" dı\en Cenap Şehabettin'ı doğ- rularcasına bır vaşam sürmüş olan Yüzbaşı Selahattin \e oğ- lu Dr. Cengiz Yurtoğlu. ulusu- muzun gerçek kahramanların- dan sadeçe ıkisidir. Dr. Cengiz Yurtoğlu'nu tanımış olmaktan gururduyuyorum. Her ikı 'Yur- toğlu"na da Tann'dan rahmet dılivor \e anılan önünde bır kez daha savgıylaeğilivorum. PENCERE Fıkıh Kitabında Enflasyon ve Faiz... Şeriat, Kuran'dan kaynaklanan islam hukuku- dur, Müslümanın tüm yaşamını düzenler; bu yol- daki kuralları inceleyen kitaplara da "fıkıh kitapla- rı" denir. Fıkıh kitabında üç bölüm vardır: 1) ibadet (tapınma) 2) Muamelat (işlemler) 3) Ukubat (ceza) Fıkıh bir deryadır, içine daldın mı çıkamazsın: çünkü dünyadan ahrete kişinin her şeyıni düzen- ler; namaz, oruç, evlenme, boşanma, ticaret, mi- ras, ceza hukuku ve aklınıza gelecek ne varsa fı- kıhın kapsamındadır. Müslüman, evinin kapısın- dan çıkarken önce hangi ayağtnt kullanacak?.. Ya- tağında ne yana yatacak? Karılarıyla nasıl sevişe- cek? Tümü inceden inceye saptanmıştır. Kimi zaman, laikliğe bağlı aydınların Isl'amı iyi bil- mediklerini iieri süren yazılar okuyorum ve gülüyo- rum; çünkü şeriatçı geçinen yazarların hiçbiri Müs- lümanlığı bilemezler; öğrenmelerine olanak yok- tur... Inanmak başka şey... Bilmek başka... Müslüman inanır; dinci, Müslümanlığı utanma- dan kullanıp iktidar siyasetini yürütür. • Faizcilik yapan Hacı Erbakan'ın cehennemlik olacağını dün bu köşede yazmıştım; Kuran-ı Ke- rim'in Bakara suresinde açık seçik yazıyor; anım- satmak için bir alıntı daha yapalım: "Faiz yiyenler mahşerde ancak şeyîanın çarptı- ğt kimseler gibi kalkarlar... Allah alışverişi helal, fa- izi haram kıldı... Kim faizciliğe dönerse cehen- nemliktir... Ey inananlar!.. Allah'tansakının. faiz- den arta kalan hesaplardan vazgeçin'l.. Böyle yap- mazsann, bunun Allah 'a ve peygambehne karşı açılmış bir savaş oldugunu bilin." Erbakan Hoca yüksek faizli bonolar tahviller çı- kararak düpedüz faizcilik yapıyor. bunu basın top- lantılarında açıklıyor. Dün bu konuyu yazdıktan sonra dinci bir televizyon kanalını açtım; ne rast- lantıdır ki karşıma bir doçent doktor çıktı, fıkıha göre faize ilişkin konuşma yapıyordu. Hazret ne diyordu: - Enflasyon oranının altında kalan faiz, faiz sa- yılmaz, günah değildir. Bir de öykü anlatıyordu: Petrol zengini Arap kralları, emirlerı, şeyhleri Dünya Bankası 'na yatırdıkları paranın faizlerinigü- nahtır diye almamışlar; ama, banka bu birikimleri Hıristiyan ülkelere dağıtmış, paralar islamın düş- manlanna yaramış... 21'inci yüzyıla 4 kala, Türkiye Cumhuriyeti'nde bu saçmalıklar televizyon yayınlanna dönüşüyor; doçent doktor sanını taşıyan kişi, işadamlarına ah- kâm kesiyor; öncelikle KOBİ'lere yönelik akıl ho- calığında diyor ki: - Faiz Kuran'da günahtır, ama, kimi durumda değildir, faizi enflasyona göre hesaplayın. Enflasyon kaç?.. Bu ay yüzde 3, gelecek ay yüzde 9: bir sonraki ay, Allah bilir kaç olacak?,.. t • Müslüman bile bile yalan söylemez; yalancılığın saf inançta yeri yok. Şeriat kurallannın tümüyle uy- gulanmasına da olanak yok!.. Ne Osmanlı'da uy- gulanabildi ne de bugünkü Arabistan'da şeriat bü- tün koşullanyla uygulanabiliyor; hile-i şeriye yapı- lıyor; kitabına uyduruluyor. Vicdan sahibi bir Müslüman, bu gerçeği olduğu gibi söyleyen kişidir. 21'inci yüzyıla yaklaşırken, Türkiye'de Müslü- manlık adına büyük bir sahtekârlık sahneye konu- yor. Bizim görevimiz, bu sahtekârlığı ortaya koy- mak; Müslümanlığı çıkarlarının siyasetıne dönüş- türenlerin maskelerini düşürmek... A T A 0 L BEHRAMOĞLU Y a ş a d ı k l a r ı m d a n Öğrendiğim Bir Şey Var H A L U K Ç E T İ N Ataol Behramoğlu Ş a r k ı 1 a r ı ı Torih 28 Eylul 1996 Cumorieıi Sooh 20 00 Yer AKM AJahjrd Küllur Merkezi ftûyi* Sdon Taksim/ISTAN6UL Davetryeler ' AKMTakum Gjelen, ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ Genel Meflcezi Tel- (02121 275 50 82 Kadıköy Şubesı Tel. (0216) 4 U 63 63 Üsküdar Şubesi Tel. (0216) 391 29 06'dan lemin edilebilir. KONGRE DUYURUSU Mustafa Kemal Demeğı'nın olağan Genel Kurui Toplantısı Ikongresi) KESlN OLAR.AK 29 EYLL'L 1996 PAZAR GÜNÜ SAAT 13.00'de. Türkiye Gazetecıler Cemi\dfnın Cağaloğlu'ndaki konferans salonunda \ıllık aidatmı 6de\en üvelerle. >apı!aeaktır. Türkhe'mizin bugün içinde bulunduğu koşııllarda. bu toplantı>a katılmak. her Atatürkçü için. kaçınılmaı bir göre\dir. Bunun bılıncı içinde olduguna şürekten ınandığımız \e Atatürk De\nm \e İlkelerıne gönülden bağlı MZ Sa>ın ü\emızın. kongremize katılmanızı bekier. sa\gılar sunanm Qenel Başkan Av. KAMRAN BARAN Ycmekte çocuğunuza ısrar ve baskı çözümsüz bir beslenme sorunu yaratır. ÖZEL DALYAN ANAOKULU Te!: 348 26 39
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle