Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 EYLÜL 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi ekim ayında Büyükada'da açılacak
Adada 'draıyah' bir sanat eğfthni
ZEVNEPSAVG1
Yeditepe Üniversitesi ve bünyesinde
kurulacak olan Güzel Sanatlar Akademi-
si'nın hazırlıklarının tamamlanmasına
bir ay kaldı. Büyükada'da açılacak olan
bu yenı eğitim kurumu üzerine. Akade-
mi'nin dekanlığını üstlenecek o'an Sü-
k'vman Saim Tekcan'la Acıbadem'deki
atölye-büro-evinde bir görüşme yaptık.
Büyükada'da: Salzburg ve Sierra'daki
örnekleri gibi uluslararası bir "yaz aka-
demisi' kurma hayalleri. Mimar Sinan'da
dekanlık yaptığı yıllardan beri süren Sü-
leyman Saim Tekcan. ülkemizdeki ör-
neklerine alternatif bir güzel sanatlar
akademisi projesinin de başlangıçta, bir
">az akademisi' kurma düşüncesinden
ortaya çıktığını söylüyor.
Tekcan "a göre: ulusal boyut, sanatı bir
"" yerlere gefirmediği için. önümüzdeki
yaz gerçeklesecek olan ya/akademisi'
projesinin hedefi. uluslararası bir sanat
plattbrmu yaratarak. uluslararası ısim-
lerle uluslararasıgençliğibirarayagetir-
mek ve bir arada sanat için yaşamalan-
nı mümkün kılmak.
Istek Vakfı'na bağlı üç binayı. Adalı
olsunlar diye Ada'nın kültürüne uygun
mimarielemanlarlayenidengiydirdikle-
rini anlatıyor Tekcan. Ay sonunda bite-
cek olan bu hazırlıklar sonucunda Büyii-
kada Yaz Okulu'nun çekirdek binalan
oluşacak .
Amaç Büyükada'vı
akademiye dönüştürmek
Ancak asıl istenen Büyükada'yı bütü-
nüyle bir akademiye dönüştürmek. Tek-
can. "Dünyanın herhangi bir yerinde
böyle bir üniversite kurmak isteseniz,
çevresinde bu ünhersiteye yakışacak bir
kent kuralım deseniz, Büy ükada'dan da-
ha mükenımel bir yer bulama/sınız, Bu-
nun için Büyükada'vı seçtik" diyor.
Yeditepe Üniversitesi için kanunun
Meclis'ten çıkması beklenirken. Büyü-
kadal ı meseleye sahip çıkmış. hatta 'bay-
ram yapmış'. Ada halkından çeşitli tek-
lifler de gelmeye başlamış.
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi. uluslararası dev akademilerin
örnek alındığı bir yapıya sahip. Aynca
Mimar Sinan ve Marmara Güzel Sanat-
lar Fakültelerfnin bazı bölümlerini içe-
recek olan fakültede. bu üniversitelerde
bulunmayan yeni bölümlerin de açılma-
sı düşünülüy or.
Türkiy,e'de ulu^lararası boyutta. 'dün-
yalı' bir sanat eğitiminin nasıl yapılma-
sı gerektiği konusundatoplanılan veriler
henüz değerlendirme aşamasında olma-
sına karşın. bu yıl da geç kalmış olma-
"W—^ ekanlığını Süleyman Saim Tekcan'ın üstleneceği Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar
m \ Fakültesi. Mimar Sinan ve Marmara Güzel Sanatlar Fakülteleri'nin bazı bölümlerini
m M içerecek ve bu üniversitelerde bulunmayan yeni bölümler de açılacak. Türkiye'de
_ J L - < ^ uluslararası boyutta, 'dünyalf bir sanat eğitimi vermeyi amaçlayan Yeditepe Üniversitesi
Güzel Sanatlar Fakültesi ekim ayında, Endüstri Tasanmı, \ç Mimarlık. Grafik, Tekstil ve Plastik
Sanatlar'ın yanı sıra Tiyatro ve Sahne Dekorlan olmak üzere altı bölümle eğitime başlıyor.
mak için bir program yapılmış. Tek-
can'ın yaptığı açıklamaya göre Yeditepe
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi
ekim ayında. Endüstri Tasanmı, lç Mi-
marlık, Grafik. Tekstil ve Plastik Sanat-
lar'ın yanı sıra Yale ve başka ömekler-
den yola çıkarak iyi bir tiyatro eğitimini
amaçlayan Tiyatro ve Sahne Dekorlan
olmak üzere altı bölümle eğitimi başla-
tıyor.
Eğitim kadrosu hazır
Eğitim kadrosunun da bütünüyle ve
hatta "fazlasıy la' hazır olduğunu söylüyor
Tekcan. Saydığı ısimlerse. konulannda
Türkiye'ninönemliisimleriarasındayer
alıyor. Dekanlığını Tekcan'ın üstlenece-
ği akademinin, Tiyatro Bölümü Başkan-
lığı'naCevatÇapan.yardımcılığına Ay-
şin Candan geliyor.
Grafik Bölümü'nde Tekcan'ın yanı sı-
ra Yurdaer Altıntaş \ e Biilent Erkmen gi-
bi önemli isimler >er alıyor. "Bütün bu
kadrolar zaman içerisinde oluşacak. Ba-
zılanyla anlaşma y apıldı. gelecekte alın-
mış sözlerle eğitimi sürdürecek kişjler de
var. Bu yıl temel sanat eğitimiy le işe baş-
lıyoruz. Ama ikinci sınıftan itibaren eği-
tim çok çeşitlilik kazanmaya başhyor.
Onun için biz öğretim göre\lileriyle ge-
rekli sözlcşmeleri yaptık eğitime başlama
tarihlerini ise zaman içcrisindc belirleye-
ceğiz."
Yine Tekcan'dan edindiğimiz bilgile-
re göre fakültede öğretim kadrosunda
yer alacak diğer isimler şöyle: Fakülte-
nin Genel Tasanm ve Plastik Sanatlan
Bölümü'nün başına, Marmara Üniver-
sitesi'nden MehmetÖzer geliyor. Onun
yanında Mimar Sinan"dan Yrd. Doç.Em-
re Zeytinoğlu yer alıyor.
Endüstri Tasanmı Bölüm Başkanlı-
ğı'nı Mimar Sinan "dan Cemil Toka üst-
leniyor ve Marmara Üniversitesi profe-
sörlerinden Mehmet Taşlıoğlu da bu bö-
lümde. lç Mimarlık Bölümü'nün başına
ise MimarSinan Üniversitesi"nde lç Mi-
marlık Bölümü'nü kuran Sadun Ersin
geliyor. Bunlar dışında Tekcan. eğitim-
terini dışarıda tamamlamış ve Türkiye'de
devletokullannınverdiğiparalarlayaşa-
>ama>acak birçok genç insanın da ken-
dilerine başv urduğunu ve bu genç insan-
ların hepbinin üniversite bünyesinde de-
ğerlendinleceğini ekliyor sözlerine.
Sınav sistemi ve burslar
İstek Vakfi'nın kuracağı yeni Akade-
mideki sınav sistemi nasil olacak'.'
"Genel olarak güzel sanatlar akade-
milerinehervıldort bineyakın insan baş-
vuruyor. Bu dört bin insanı eleme siste-
minin doğruluğunun sağlıklı olup olnıa-
dığını. Marmara \e Mimar Sinan yöne-
timlerinde lnılunmuş insanlar olarak her
zaman tartışmışızdır. Bu kurumlarda ya-
pılan sınav lar genelde çizime yönelik sı-
nav lar ve bu sınavlara katılan insanlar
bir, iki, hatta üç y ıl siirvsince değişik yer-
Y A Y I N E V L E R t N Î N Y E N İ D Ö N E M İ
Felsefe, kültür ve gençlik edebiyatı dizileri
KABALCIYAYHNJEVİ
Kabalcı Yayınev ı'nin yeni dönem yayın
programında Felsefe. Sanat. Kültür farihi ve
Gençlik Edebiyatı alanlannı kapsayan bu sezonun
yeni yapıtlan şöyle:
Felsefe dizisi kapsamında: ABD'li filozof Murray
Bookchin'den Toplumsal Ekolojinin Felsefesi'
(Çev: Rahmi G. Oğdül). Arda Denkelden Anlam
ve \edensellik'. Cristoph Türcke'den 'Cinsiyet ve
Akıl'(Çe\: Mustafa Tüzel). Jürgen Habermas tan
Sosyal Bilimler Mantığı' ve 'lletişimsel Eylem
Kıınımı /-//'(Çev: Mustafa Tüzel). Max
Horkheimer- Thedor V^'.Adornodan
'Aydmlanmamn Diyalektiği //'(Çev: Oğuz
Özügül). L\dia Brüll'den 'Japon Felsefesi, Marit
Rullmanndan Kacim Filozoflar 1-11" (Çev:Tomris
Mengüşoğlu). Gottlob Frege'den Aritmetiğin
Temelleri' (Çev: Bülent Gözkan). I.M
Bochenski'den Çağduf Avnıpa
Felsefesi (Çe\:Serdar Rifat Kırkoğlu). Immanuel
Kanftan Etiktı (Çev: Oğuz Özügül) ve Ram
Adhar Mall'dan 'Kültürlenııvsı Felsefe.'
Kabalcı Yayınevi'nin yeni dönem sanat yayınları
ise: Semra'Germaner'den '18. Yitvıl Avnıpa
Resmi' ve 7960 Sonrası Sanat Akımlan '. Engin
Akyürek'in hazırladığı 'Sanatm Ortuçagı', Ayla
Ödekan'dan Scınat Tarihinde Kcıdııı Sanulçılar'.
Charles Jenks'den Postmodernizm \'edir?\Çe\:
Süreyya Evren). Zejnep İnankur'dan 19. Yiizyıl
Avnıpa Sanatı' ve Pre-Rafaeliti:m'. Ma\j.
Kobbert'ten Sanat Psikolojisi' ve Lşun
Tükel'den 'Arkaikten Modenıe den oluşuyor.
Kültür Tarihi dizisinde okuvucuva sunulan eserler
ise şöyle: R.Mummenday'dan Kitap
Kütüphanelerinin Tarihi'. Duncon Tmvnston'dan
Modern Tarih Sözliiğü l
7
S9-1945 (Çev :
Cumhur Güçer). Gerhard Fink'ten Anlik
Mitolojide Kim Kimdir?'. Karl Corino'nun
hazırladığı Sahtekârlığın Evıvnsel Tarihi'. Roger
Chartier'den Fransı: Devriminin Kiiltiirel
Kaymıklan ' v e Sidney VV. Mintz'den Şekerin
Kültür Tarihi'. Kabalcı Yayınevi'nin Gençlik
Edebiyatı dizisinde bu sezon. Michael Ende'den
'Bitmeyecek Öykû
;
(Çev:Saffet Günersel), Suriye
asıllı Âlman yazar Rafik Şami'den Bir Avııç
Yıldız. Mallııla'dan \lasallar, Lçan Agaç. Sinek
Sağıcı (Çev: \edat Çorlu) ve 'Gece ve Sahah
Arusındu Yolculuk:'(Çev:Mustafa Tüzel). Hugo
Loetscher'den 'Hayvan Öykülen adlı yeni
vavınlar ver alıvor.
lerde kurslara tabi tutuluyorlar. Ve ge-
nelde bu kurslar sayesinde. belki düşiin-
sel boyutta olmavan. ancak bedensel de-
ğerleri iyi ka>ramış, elle desen çizme alış-
kanlığı elde etmiş öğrenciler yapılan sı-
na\ larda öne çıkıvoriar. Oysa sanat: be-
yin, sinir sistemi \e el yeteneğinin bir bü-
tün oluşturduğu gerçek bir zekâ istivor.
Bir bakıyorsunuz okula birincilikle gir-
miş bir öğrencinin yanında. sonunculuk-
la girmiş bir öğrenci, eğer kültür altyapn
sı sağlamsa ya da zekâ v apısı yüksekse bir
ay sonra o üç vıl emek v crnıiş. kendini i> i
desen çizmeye alıştırmış öğrencinin önü-
ne geçebiliyor. O zaman vapılan sınavda
bir yanlışlık olduğu ortaya çıkıyor."
Yeni akademinin sınavlarında ölçü
olarak. yine bir desen sınav ı yapılırken.
öğrencinin aynca yapmak istedigi mes-
leğe yatkınlığının ölçülebilmesi için bir
dosya hazırlaması ve son olarak da bir
mülakattan geçmesi gerekiyor.
Askerden muaf tutulsun ya da hasbel-
kader ben de bu eğitimi > apayım diye ge-
len öğrenciyi istemediklerini belirten
lekcan. u
Çünkü bizim yetiştireceğimiz
öğrenci 'dünyalı' birsanatçıolsunisri>o-
ruz. Bir de bizim öğrenci eğer çok yete-
nekli\se, kendisine Nereceğimiz burslan
a>rı tutarsak, parasını vererek okııvan
bir öğrenci olacak. Bu paranın karşıİığı-
nımutlakaalmalıdırdiyedüşünmoruz**
diyor.
- Bu çapta bir eğitim almak için öğren-
cinin ödemesi gereken miktar nedir?
Bu miktar Avrupa ya da Amerika'da-
ki okullarla kıyaslandığı zaman dörtte
bir ücrettir. Amerika'da bu tür bir eğitim
için ödenen para 30 bin dolardolav ların-
da. ama biz bunu 7 bin 500 dolar dolav -
lannda düşünü>oruz. Önümüzdeki gün-
lerde senatomuz toplanıp bu miktarı.
Türkiye'deki öğrencilerin ödeyebilme
koşullanna göre düzenleyecek.
- Yakıf burs vermeyi düşünüyor mu?
Türkiye'de gerçek yetenek olan kişile-
rin iyi bir sanat ortamı içerisinde eğitim
alabilmeleri için ciddi bo>utta burslar
düşünüyoruz. Bu konuda yardımcı ola-
cak kültür ve sanat adına bir şeyler yap-
mak isteyen kurumlar da varsa onların
desteklerini de saglavarak. öğrencilere
biz de fakültemız olarak bu desteği sağ-
layacağız. Hem de bu eğitımın yükünü
öğrencinin üzerindeaz hissedilirhale ge-
tirmeyi istiyoruz.
- Eğitim dilinin İngilizce olacağı sö> le-
niyor. Sanat eğitimi için bu ne kadar ge-
re'kli?
Üniversite: Tıp. Dişçilik. Mühendis-
lik. Işletme. Iktisat. lletişim. SporYük-
sek Okulu. \abancı Diller Yüksek Oku-
lu olan bir yapıya sahip. Türkiye'nin
üçüncü büyük üniversitesi olma yolun-
da... Ve bütün fakültelerde eğitim İngi-
lizce olacak. 'Dünyalı' olmanın başka
koşulu yok. Ama bu arada Türkçe'yi de
ihmal etmeyeceğiz. özellikle güzel sa-
natlar eğitiminde. Her ülke kendi dilin-
de sanat anlatımını daha iyi yapar. An-
cak 'dünvalf sanatçı kimliğimizde ya-
bancı dilin önemi büyük. iyi Türkçe İco-
nuşan. iyi Türkçe düşiinen insanlara da
ihtiyacımız var. Medyanın genellikle
Türki>e'de mühendisliklerin. ekonomi-
nin ya da çok getirisi olan büyük konu-
lann peşinde koşarken. sanatı ve kültü-
rü ihmal ettiğini vurgulayan Tekcan.
"Bir ülkenin^nsanlan eğer kültür ve sa-
nat vapıtlanyla o ülkev i donatanuvorlar-
sa, gelecek. kendi sanat vapıtlannı bıra-
kan birilerinin olacaktır. Anadolu top-
raklan ise üzerinde bırakılan kültür kat-
manlannın sahiplerinin ülkesidir. Onun
için bu kadarderinliği vevoğunluğu olan
bir ülkenin bizim düşündüğümüz bo\ ut-
ta eğitim \ erecek "dünyal ı' bir eğitim ku-
rumuna ihtivacı vardır" divor.
Rusya'nın yaşadığı hızlı değişim sürecinden edebiyatçılar da payını alırken dünya, Rusya'dan yeni Tolstoy'lar bekliyor...
Nerede gününıüz Toktoyları?Kültür Servisi - Yeni Rusya'nın yeni
yazarlan kim? Sovyetler Birliği'nin yı-
kılmasından sonra hızlı bir değişim süre-
ci geçiren ülkede. siyasal. ekonomik ve
sosyal yaşamın yanı sıra kültürel anlam-
da da çeşitli rüzgârlar esiyor. Şimdi me-
rak konusu, güçlü bir edebiyat geleneği
olan ülkede, edebiyatın bugünkü duru-
mu. Rusva'nın son on vılda yaşadığı fır-
tınalı geîişmeler. venı bir Tolstoy yarattı
mı? The Guardian gazetesinde geçen gün-
lerde yayımlanan bir yazı. bu konuyu ir-
delivor.
Günümüz Rusyası'nda yazarlann içine
düştüğü ikiiem. ta 19. yüzyıla. Rusya'nın
Avrupa'daki konumu tanışmalanna dek
uzanıvor. Yazarlann. kimin tarafında ol-
duğu çok önemli: Batı yanlıları. madalyo-
nun biryüzünüoluşturuyor. Madalyonun
öteki yüzü. Rusya'nın 'yüreğine' gözleri-
ni çev iren yazarlar...
Yeni Rus yazınının önde gelen isimle-
rinden Vlctor Erofevenev, her iki tarafın
adamı oiarak görülüyor. 1990 tarihli ro-
manı "RusGüzelliği'' ile Sovyet edebi ge-
leneklerini yerle bir eden yazar. 1989 yı-
lında vazdığı "SovyetEdebiyatınınCena-
ze Şenlikleri" başlıklı yazısında bir gele-
neğin yok olduğunu savunmuştu. Geçen
yıl Penguin Kıtaplanarasındayayımlanan
"Yeni Rus Yazını" başlıklı antolojide de
Dostoyevski. Tolstoy. Pasternak ve Solje-
nitsin gibi yazarlarda rastlanan ahlaki
öğelerin artık geçerliliğini yitirdiğini ya-
zan Erofeyenev. "Kötülfik iyidir" diye-
rek, antolojisinde ahlak konusunda bu ya-
zarlardan çok farklı yaklaşımlarda bulu-
nan yazarlann yapıtlanna yer vermişti.
Ancak Erofeyenev kampına ait olma-
yanlar. yazann bakış açısını fazlasıyla Ba-
tı yanlısı buluyor. İngilizce yayımlanan
çağdaş Rus edebiyat dergisi Glas'ın ya-
yınıcısı NatashaPtrova,*Erofe\enev Ba-
tı için vazıvor. üstelik bir gözü her zaman
banka hesabında" dı\or. "Bütün dünva.
•İdeolojinin sonuyla birlikte Rusya'nın büyük edebiyat geleneği de mi son buldu? Hem
dışandan bakanlann hem de Rusya'nın kendi yazarlarının en sık sorduğu soru bu. Bugün artık
kitaplarla kimse ilgilenmiyor. Okurlar azınlıkta. Dostoyevski, Tolstoy, Pasternak ve Soljenitsin
gibi yazarlarda rastlanan ahlaki öğeler geçerliliğini yitirdi, artık 'kötülük iyidir" anlayışı yaygın.
Rus edebivannın. bugün beslendiği mal-
zeme\1e yeni Tolstoj 'lar, Dostoyevski'ler
çıkarmasını bekliyor. O> sa > üzv ılın başın-
daki yazarlann hiçbirini tanımıyorlar.
Andrei Platonov ve lsaac Babel gibi ya-
zarlar da toplumun parçalanıp, verini ye-
ni gelişmelere
bıraknğıbirdö-
nemde yazryor-
lardı." "
Yeni Rus ya-
zinında öne çı-
kan yazarlar-
dan biri de
oyun yazarlı-
ğından sonra
roman yazma-
ya başlayan
Marsha Arba-
tova. Rusya'da
televizyondaki
ilk kadın söyle-
şi programını
da gerçekleşti-
ren Arbatova.
"Rusya'nın bu-
günkü durumu
üzerine bir şe>
yazmak çok güç. tçinde yaşadığımız deği-
şim sürecinde sağlam bir dala tutunmak.
dünyadaki pozisyonunu beliıiemek hiç de
kolay değil. Yazariar zaten çcvrelerinde
olup bitenlere bir anlam veremiyoıiar ki
daha- nasıl kalkıp okura anlatsınlar?"" dı-
yor. Kırkına merdiv en dayayan Arbatova.
son gelişmelerden sonra Rusya'da yaşa-
mın gerçekten çok değiştiğine ışaret edi-
yor. Kendisinin bu değişikliklere uyum
sağlayabilenlerden. yani şanslılardan ol-
duğunu söv leyen yazar. dostlannın bir bö-
lümünün başka ülkelere göçtüğünü. ki-
misinin vazarlığı bırakıp ticarefe soyiın-
duğunu. kimisinin intihar ettiğini, kimi-
nin de alkolik olduûunu anlatıvor.
Batı'nın tanıdığı çağdaş Rus yazarlan
arasında Erofeyenev "in yanı sıra Viadi-
mirSorokin de bulunuyor. Marsha Arba-
tova. bu yazarlann aslında birinci sınıf
yazarlar olmadıklarını. ancak Batı'nın
Rusya'nın hangı yönieri\le daha çok il-
gilendiklerini ke^fettiklerini söylüvör:
"Batı, So\ yet döneminden kalma anılar-
lailgileniyor." Arbatova'nın beğendığı ya-
zarlann arasında Andrei Bito\, Madimir
Makanin.\iktorPelevin bulunuyor.
Vladimir Makanin. ilk kitabıyla ödül
kazanan orta vaşlı bir yazar. Rusya'nın
bugünkü durumunu düşünürken. korktu-
ğunu sö> lüyor: "Rusya değişim sürecine
şirdiğinde. benim gibi birçok kişi, bu de-
ğişimin bir
noktada dura-
cağınıdüşünü-
yordu. Şimdi
de olaniann,
normal bir sü-
reç olduğunu
g ö r ü y o r u z
Rusya'da. İşa-
damlanheran
öldürülebile-
cekleri korku-
suvla yaşıyor-
lar. Biz de aynı
korkulan taşı-
yoruz." Bu
korkunun. de-
ğişim sürecine
girilmedenön-
ce karşılaştık-
ları sınırlama-
larlakarşılaştı-
nlması istendiğinde ise, "Rusya'dakipro-
fesynnel yazarlann yaşadığı belli bir hayat
vardı. Tatiller. ya/Jıklar. emeklilik. Belli bir
yaşa geldiğinde otomatik olarak bir ödül
kazanacağını bilirdin. Vetmiş yaşında
eseıierinin toplu basımı yapılırdı. Emekli
nıaaşı.. herhalde her şey, bu yaşam tarny-
la kıyaslandığında bir 'gelişme' olarak
kabul edilebilir" dıyor.
Rusya'nın önde gelen yayıncılanndan
Alexander Shatalov, Rusya'da okurun
azaldığını söyleyerek. "Bugün artık ki-
taplarla kimse ilgilenmiyor. Okurlar azın-
lıkta" diyor. Shatalov, Yeltsin'e ateş püs-
kürüyor. "Veltsin'eoy vermememin nede-
ni, kültüre destek verilmesine karşı çık-
masındandır. Gelişmiş bir kültür yaşamı
olmavan bir ülkede demokrasiden de söz
edikmez." Moskova'nın yalnızca şiir ki-
taplan satan tek kitapçısının kısa bir süre
önce kapandığını anlatan Shatalov. "Puş-
kin'lerin. Pasternak'lann yerinde sosisçi
dükkânı açıldı" diyor öfkey le.
Moskova'nın eskiden devlete ait olan
ve bugün hâlâ hayatta kaima mücadelesi
veren Dom Knigi ve BiblioGlobusgibi ki-
tapcılarında ise şimdi artık bilgisayarlar.
turistik eşyalar da satılıyor. Kitap rafları-
nı ucuz romanlar dolduruyor. "Sa>aş ve
Banş"ın devamı niteliğindeki "Pierre ve
Natasha". şu sıralar en çok satan kitaplar
arasında. Shatalov, "Artık insanlar ide-
olojiye göre değil. zevklerine göre kitap
alıyorlar" diyor. Rusların çoğunluğu şu
günlerde aynı zevklerı paylaşıyor gibi:
Aşk ve casusluk romanlan çok satıyor.
Shatalov şöyle diyor: "Herkesin okudu-
ğu türde modern klasikler henüz yazılnıa-
dı. Veni bir Çehov. Bulgakov ya da Gogol
yok ortalıkta."
Dev letin desteğini edebiy attan çekme-
sinden bu yana roman türünün bir kriz
yaşadığını anlatan Shatalov. "Daha tica-
ri olduğu için kısa öyküler yazüıyor" di-
yor. İdeolojinin sonuyla birlikte Rus-
ya'nın büy ük edebiyat geleneği de mi son
buldu? Hem dışarıdan bakanlann hem
Rusya'nın kendi yazarlarının bugün en
sık sorduğu soru bu. Znamya dergisinin
editörü Yııri Buida. günümüz Rusya-
sı'nda yazar olmanın çılgınlık olduğunu
söylüyor: "Yazıdan para kazanılmıyor.
ama yazmadan da yaşayamıyorsan o za-
man yazacaksın. Vazan çılgınlar her za-
man varolacakdr."
BUAŞAMADA
ŞÜKR.4IS KURDAKUL
Kitap, Yayınevi, Kitaplık
Geçen hafta, bu sayfalarda, yayınevlerinin önü-
müzdeki çalışma yılı programlarını okuduk.
Okudukça, uygarlık savaşımının ana damarındaki
birikim gönendirdi beni. Bılimsel bilgi ve evrim birlik-
teliğinin simgelerinden biri olan kitabın onca yıllık se-
rüvenini düşündüm.
Abdülhamid dönemi öncelerinden.
Düzyazı dilini yaratma uğraşı verildiği yıllardan.
Sultan Abdülaziz pehlivanlara karşın, II. kuşak
Tanzimat aydını kitabın toplumsallaşması için yaşa-
mını ortaya koyuyordu.
"Acaba memleketimizde kitaptan başka men olu-
nacak bir şey kalmadı mı?"
Soran Nâmık Kemal.
Yıl 1872.
Demek ki, 124 yıldır, kitabı zincirlerinden kurtarma
savaşımı verilen bir ülke burası.
Ya sansür yasağı ya da meclislere egemen olan
partilerin koydukları yasaklar.
1950'den sonra ıktidara gelen Demokrat Parti'nin
künyesinde şaşılacak sayıda şiir kitabının toplatıldı-
ğı yazılıdır.
12 Eylül zorbalarının künyesinde kitabın ateşe ve-
rildiği.
Düşün yoluyla etkisizleştiremediği kitabı, yasaklar-
la yok etmeye çalışan yönetimlere tarihin yakıştırdı-
ğı sözü bilirsiniz:
"Barbarltk..."
1960 Anayasasfnın düşünce ve yaratma özgürlü-
ğünü güvence altına alan maddelerine karşın az çek-
medi yayınevleri yasakçılığın simgesi temel haklara
aykırı yasalardan.
Dost. Sosyal Yayınlar, Toplum, de, Bilgi. Habora,
Sol, Ataç, Anadolu, May, Bilim ve Sosyalizm yayınev-
lerinin kaç kitabı toplatıldı, kaç yazar ağır ceza mah-
kemelerinde yargılandı.
12 Eylül'den bugüne değin sürüp giden işkence-
de kaç yayınevi sayabilirsiniz kovuşturmaya uğrama-
yan, kitabı toplatılmayan, para cezası görmeyen...
Dünya görüşüne karşıt olan kitabı yasaklamakla
kamuoyunun beğenisini, seçme özgürlüğünü hiçe
sayan politika esnafı. halkın parasıyla kurulan devlet
kitaplıklarına da sıkı denetim uyguladı yıllarca.
Devletlinin yandaşı olan dergi ve kitaplar el üstün-
de.
Karşıtı olanlar zindanda.
Şugerçeğı belirtmek, kendisinı "sosyal demokrat"
olarak niteleyen partinin iktidarını aklama sayılmama-
iı:
SHP döneminde, devlet kitaplıklarına zayıf da ol-
sa özgürlük ışığı girmiştir. Kitap alımlarında bir ölçü-
de çağdaş yapıtlara kapalı kalınmamıştır.
• • •
Geçen yıl bu günlerde Kültür Bakanlığı'nın Halk
Kitaplığı yeni bir binaya kavuştu Ayvalık'ta. ilk ve or-
taöğrenimde dört yüze yakın öğretmenin çalıştığı
kentte çok amaçlı bir kültür merkezinın açılması,
kitaplığın feraha çıkması, yerinde ve sevindirici bir
olaydı kuşkusuz.
Bu yıl öğrendiğim veriler de doğruluyor bu kanıyı.
1995-96 döneminde 23 bin 270 yapıt alınmış kitap-
lıktan.
Bu olumlu sonuçta. dünya göriişü ayrımı yapıl-
madan kitaplıklarda çağdaş yapıtlara yer verilmesinin
büyük payı olduğunu söyleyemez miyiz?..
Ayvazovsky'nin İstanbul
Manzaraları' Londra'da satılacak
• kültür Senisi - Lnlü ressam Ivan Konstantınov ıch
Ayvazovsky'nin Istanbul manzardlarının. Londra'daki
dünvaca ünlü Sotheby 's müzayede salonunda satışa
çıkanlacağı bildirildi. 11 ekim günü yapılacak açık
antırmada Ayvazovsky'nin "Boaaz'da Dolunay' adlı
tablosımun 25-35 bin sterlın. dığerlerının ise 40-60 bin
sterlın arasında alıcı bulması beklenıyor. Açık arttınnada
aynca 19. yüzyıl ressamlarından Haındı ve Halıl beyler ile
Seker Ahmet Alı'nın resımlerinin yanı sıra Osmanlı
İmparatorluğu dönemıne ait seramık eserler. sılahlar,
zırhlar. mobılyalar ve arakırında çok değerli bir berber
önlüğünün de bulunduğu tekstil ürünlerı alıcıiann
beğenısıne sunulacak.
Homer Kitabevi'nde söyleşiler
I KültürSenisi- Homer kıtabevı. yazar ile okuyucu
arasındaki ileti^ime katkıda bulunmak amacıyla herayın
ilk ve üçüncü cumartesı günlerı saat 16 00-IS.OO arasında
söyleşiler düzenleyecek. Eylül ayı içerisinde söyleşılerın
ilk konuğu yazar Enıs Batıır. 7 Eylül cumartesi günü
gerçekleştirilecek söyleşi "Yolcu Olmak' ba^lıgını taşıyor.
21 Eylül cumartesi günü ise Cevat Çapan. "Günlük
Basında Kültür-Mültür' konusunda okurlarla söyleşecek.
İkiztepe kazılan tamamlandı
I Kültür Servisi-Samsun'un Bafra ılçesının İkiztepe
höyüğünde sürdürülen kazı çalışmalannın bu yılkı bölümü
tamamlandı. İstanbul Üniverbitesı \e Kültür Bakanlığının
ortaklaşa y ürüttülen çalışmalar Prof. Dr. Önder Bilgi
başkanlığmdaki sekız kişılık öğrenci grubu tarafından
gerçekleştınldı. İkiztepe-1 höy üğünde 40 gün süren
kazılarda Kalkolitik ve Bronz Çağına ait 285 eserçıkanldı.
Atila Özer'in Almanya sergisi
• KültürSenisi-Anadolu Cnı\ersıte;.ı öğretim üyesi ve
kankatürist Atila Özer. Almanya'nın Staufen kentinde
karikatür sergisi açtı. 8-28 agustos tarıhleri arasında açık
kalan sergı. Goethe F.nstıtüsü salonunda açıldı. \'urtıçı \e
yurtdışı yanşmalarda pek çok ödül kazanan sanatçı bu
sergiyi Almanya'nın başka kentlennde de açmak için
gırışinılerını sürdürüyor.
Oral Çalışlar
İSLAMİYET
ÜZERİNE
SÖYLEŞİLER
Cemalettin Hoca, İsmail Nacar,
Mehmet Metiner, Ali Yüksel,
Salah Jaber, Alain Krivine,
Abdurrahman Dilipak,
Abdülkerim Suruş
Afa Yayıncılık A.Ş. Istiklal Cad. Bekar Sok. No: 17
Taksim I İSTANBUL
Tel: (0212) 245 39 67
(0212)244 43 62