Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 E^ÜL 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOM
Rant ekonomisinde, sanayi tesisleri yerine ithalat ağırlıklı ticaret ve hizmet sektörü rağbet görüyor
Yaürım üretîıne değiL, tüketiıne
son
«dönemde. yatırım tutan
-20 miJyon dolarla 150
«nilyon dolar arasında
«ieğişen, uluslararası
»dev alışveriş
anerkezlerinden
rnodern eğlence
iaJanJanna kadar
früketim sektöründe
hizmet vermek üzere
kurulan yeni tesisJerle
tanışırken sanayide
yatınm hızı bunun çok
gerisinde kaldı.
IVURTEN VALÇIN ~~
Vüksek kamu borçlanması-
/ r»a dayalı rant ekonomisi mo-
deli. serrnayeyi üretken sana-
y i yatınmlanndan uzaklaştır-
dtğı gibi ortaya çıkan vüksek
g.elirli bir azınlık rantiye sı-
nıfının beklentilenne uygun
oiarak ticaret ve hizmet sek-
törlerinde tüketime dayalı
geJışımı hızlandırı>or. Bu
nedenle.ımalatsanayıı vedi-
ğeralt sektörlennde fabrika
vb sanayı yatınmlardakı azal-
maya karşın, ticaret ve hiz-
met sektörlennde, tutan tril-
yonlarca lirayı aşan dev ya-
tınmlar birbirini izlıyor. Tiir-
kiye'ye gelen yabancı ser-
maye de. üretıme dönük tek-
noloji transferi gerçekleşti-
rerek sanayi ünıteleri kur-
mak yerine hıpermarket, eğ-
lence merkezı. otel gibi tica-
ret ve hızmet ağırlıklı yatı-
nmlara ağırlık veriyor.
Büyükşehirlerde açılan ve
bınlerce metrekarelıkkapa-
Tüketim
sektöründe
yatınm ve
istihdam
Carrefour
Yatınm: 100 milyon
dolar(8.8 tnlyon lira)
İstihdam: BOOkişı
Continent
Yatınm: 20 milyon
dolar(l.8 trilyon lira)
İstihdam; 350 kişı
Tatilva
Yatınm: 50 milyon
dolar(4.4 trilyon lira)
fstihdam; 406 kişi
Galleria
Yatırım: 36 milyon
dolar(3.2 trilyon lira)
istihdam: 138 kişi
Akmerkez
Yatınm. I50 milyon
dolar(l3.2 trilyon lira)
İstihdam: 96 kişi
Götzen Yapı Market
10 milyon mark(590
milyar lira)
İstihdam: 85 kişi
|
lı aianJara kurulan yabancı or-
taklı büyük hıpermarketler
ve eğlence merkezlerinde ço-
ğunlukla ithal ürünlersatılır-
ken trilyonlarla ifade edilen
yatınmlar "sınıriı'" istihüam
ve "sıfır" üretım oiarak de-
ğerlendiriliyor. Bazı hiper-
marketlerden belli bir limi-
tın üzerindealışvenş yapan
müşterılerın eğlence mer-
kezlerine. hizmet ve ticaret
sektörüne yatınm yapanlann
Prof. Dr. Önder:
"Koç-Sabancı
tüccar olacak"
Prof. Dr. İzzettin Önder,
Türkiye'nin yabancı
sermave tarafından
"tüketici \ örüngesi"
oiarak görüldüğünü.
hükümetlerın de ekonomı
politıkalanyla bu
yaklaşımı doğruladıklarını
belirterek "10 yıl sonra
Koç. Sabancı gibi büyük
sanav iciler de tüccar
olacak" dedi. Batılı
ülkelerin Türkiye'ye borç
para vererek elde ettıği
faiz gelirleriyle ticaret
yatırınıı yaptıklannı.
böylece halkın tiiketimi
körüklenirken çok büyük
kâr marjlan
yakaladıklannı belirtti.
Önder. "Hem borç para
verip faiz alıp tiiketimi
körüklüyorlar, hem de
Türkiye've yaptıklan
vahrımlar kapsamında
kendi ürettiklerini burada
satma imkânı buluyoriar"
dedı.
"tüketime teşvik dayantşma-
sı" oiarak nitelendıriliyor.
Ağustos sonu itibanyle sa-
yılan 3 bin 434'e uJaşan ya-
bancı sermayeli firmaların
1.407si ticaret alanında fa-
aliyet göstenrken ticaret dı-
şındaki alt sektörlerle birlik-
te hızmetler alanındaki top-
lam firma sayısı 2 bin 429"a
ulaşıyor. Buna karşılık ima-
lat sanayıinde 874. maden-
cilik alanında ise 47 vaban-
cı sermayeli firma bulunuyor.
Istanbul Sanayi Odası Yö-
netim Kurulu Başkanı Hiisa-
mernn Kavi, Türkiye'deeko-
nominin üretime değil. tü-
ketime bağlı olduğunu be-
lirterek bir ülkenin tüketim-
le zenginleşmesının müm-
kün olamayacağını söyledi.
Kavi, bugün uygulanan eko-
nomik modellerin sanayi ya-
tırımı yapmayı anlamsız ha-
le getirdiğini ifade ederek
gelişmiş ülkelerin vatanda$-
larını tüketimden çok lasar-
njfa yönlendirdiğine dikkat
çekti. Kav i, şöyle devam et-
ti:
"Türkiye'de makro-ekono-
mik dengelerin bütiin olum-
suzluklarının yanında bu-
günkii rekabetortamında bu
vergi sistemiyle yatınm için
fasarruf yapabilmek miim-
kün değil. Girişimci kısa va-
dede getirisi en fazla olana
>önleni>or. Sanav idegeridö-
nüş kola> değildir. Oysa ti-
cari faaliveti herhangi bir
olumsu/luktadaha çabuk to-
parlavabilirsiniz. Türkive'de
bugün sanav ici için uzun va-
deli projeksijon vapma im-
kânı ortadan kalkmıştır."
Istanbul Ticaret Odası Baş-
kanı Mehmet Yıldırım,
1996 "nın ocak ayında GB ile
bırlikte hizmet sektörüne yö-
nelik açılan şirket sayısında
artış olduğunu belirterek hiz-
met v e ticaret sektörlerinde-
ki yatınm artışını "sağlık-
sız*oiarak niteledi. Üretme-
den tüketmenin kabul edile-
mez olduğunu belirten Yıl-
dınm, GB öncesi Türkiye'ye
giren nıallann yerli ımalata
dönüşme şansının olduğu-
nu, ancak nihaı mallann pa-
zarda daha çok >er bulmasıy-
la "ithal tüketimin" büyük
boyutlara ulaştığını söyledi.
TÜSİAD, yannki Yüksek İstişare Konseyi'nde sertleşecek
'REFAHYOL kompleks içinde'
SEDA OĞUZ
Türk Sanayicı ve Işadam-
lan Dernegi (TÜSİAD). RE-
FAHYOL'un ış başına gel-
mesinden bu yana hükümet
ıcraatıyla ılgili ilk kez kap-
samlı değerlendirme yapa-
cağı yannki Yüksek İstişare
Konseyt toplantısında "us-
lubunu bozmadan sert me-
saj'Mar verecek.
25'inci yıldönümü kutla-
masının 22 eylül akşamı Is-
tanbul'da yapılması nedeniy-
le, sonbahar konsey toplan-
tısını önceki yıllann aksine ta-
til yöreleri yerine Istanbul'da
gerçekleştirecek olan TÜSİ-
AD üyelerinin. yine bu >ıl
toplantıda vereceği mesajlar
ekonomiyle sınırlı kalmayıp
dış politika üzerinde de yo-
gunlaşacak.
Açılış konuşmalannı ya-
pacak olan TÜSİAD Yöne-
tım Kurulu Başkanı Halis
Komili'nin ekonomide bo-
zulan dengeler v e yapısal ön-
lemler üzerinde duracağı be-
lirtilirken. Konsey Başkanı
Feyyaz Berker'in konuşma
metninde "bedelsiz ithalat,
Irak ambargosu. IMF ile
ilişkîler, eğitim" konulan da
yeralacak.
TÜSİAD'ın 25'inci yıl-
dönümü nedenıyle. Türki-
ye'nin çeyrek asırlık geliş-
mesini degerlendirecek olan
Konsey Başkanı Feyyaz Ber-
ker, konuşmasmın devamın-
da son ekonomık kararlar ara-
sında yer alan bedelsiz ıtha-
lat konusuna değınecek.
Diyalog yok
Bcrker. jarınki konuşma-
sının genel çerçe\esi içinde
yer alan bu konuda "Malez-
va. Endonezva. Güney Ko-
re benzeri ülkeleri ağızla-
rından düşürmüvorlar. Di-
ğer taraftan, bu ülkelerin iş
dünvasıvla olan divalog ve
davanışmasını REFAH-
YOL'da göremiyoruz. Tam
tersi bir tav ır içindeler" de-
di. Irak konusunda ise iktidar
ortaklannın müşterek birdev -
let politikası izlememesini
eleştiren Berker. hiçbtr dö-
nemde. dr^, polıtıkada koalfv -
yon parrilerinın bırbınnden bff
kadar kopuk olmadığını ve
durumun vahim göründüğü-
nü söyledi.
Hükümetin IMFileilişkı-
lenni. "IMF've gitmemek
için her türlü bahanesini
bulup geçiştirmeve çalışı-
yorlar. Refah Partisi Millet-
vekili Ertan Yülek "IMF'nın
önerılerı bızım düşündüğü-
müz önerilere benziyorsa so-
run yok' dıyor.
IMF, ülkelere önyargıyla
yaklaşmadan. her ülkenin
problemlenne göre önerıler
yapıyor Hükümetı anlamak
mümkün değil. kompleks
içindeler" şeklindedeğerlen-
dıren Fey>az Berker. Dışiş-
leri Bakanı ve Başbakan \ar-
dımcısı Tansu Çiller'ın
Amerika gezisı konusunda
ise "Bu seyahat. Türki-
ve'nin Amerika \e Batı kar-
şısındaki güven kaybını dü-
zeltme anlamı taşıvor. Ko-
alisvon ortaklannın farklı
standarttaki vaklaşımları.
Türkiye'nin savgınlığının
zedelenmesine volaçtı. Tür-
kive'nin imajını düzeltmtk
amacıv la vapılan bu gezinin
fazla bir öneminin olaca-
ğını Ğüşünmüyvrum. Çün-
kü güveni bir kez kavbet-
tiğinizde, tekrar kazanma-
nız çok zor" dıve konuştu.
8 \ ıllık eğitime tepki
Kon.sev toplantısı açılıi}
konuşmasında eğitim sorunu-
na da >er vereceğinı belirten
Berker. laik Türkıye'de se-
kiz yıllık egıtime karşı oldu-
ğunu kaydettı.
Berker. bu konuda şunla-
n söyledi: "Bugüne kadar
eğitime bina vapıp hibe et-
mek biçiminde katkı > apa-
rak bizler de j anlış \ aptık.
Özel sektör eğitime vatırım
\apmalı. devlet bu konu-
daki engellevici tavrından
vazgeçmelidir."
Feyyaz Berker. v ann kon-
se> toplantısında vurgulana-
cak olan yapısal önlemler ko-
nusunda ise artık umudu kay-
bertıklerini sövledi.
2.kaynak paketi bugün açıklanıyor
Erbakan'dan IMF'yle
diyalog mesajı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan. Bakanlar
Kurulu toplantısında "I.MF'jle
ilişkilerimizi değerlendireceğiz'" dıverek
muhalefetteyken "sermavenin uşağı"
oiarak tammladığı Uluslararası ^ara.n.
Fonu'yla (IMF)dıyaloğagınleceğınr-
açıklamış oldu. REFAHYOL. yapısal bir
önlem ıçermeyen ve ılk pakettekı
projelenn düzenlemeleri temeline
dayanan ıkınci paketini bugün açıklıyor.
Erbakan. Özelleştırme Yüksek
Kurulunda (ÖYK) Etibank'ın satışı
konusunda karar alındığını da bildirdi.
Bakanlar Kurulu dün gece 3 sait
gecikemeli olarak saat 20.00'de Erbakan
başkanlığında toplandı. Erbakan.
toplantının açılışında yaptığı konuşmada,
önceliklı olarak veni başlayan ögretım
yılının sorunlan ve üniversıtelerdekı harç
miktarları üzerinde görüşülecegını
söyledı. Bakanlar Kurulu'ndaele
alınacak ekonomık konulan açıklayan
Erbakan. sıralamaya ılk kez IMF'vle
ilışkileri de kattı. Erbakan'ın
"scrmajenin uşağı*
1
olarak tanıınladığı
IMF'vIe venıden ihşkıve gınleceğının
mesajını veren açıklaması, fonla yeni bır
anlaşma yapılabileceğinin de göstergesı
olarak deöerlendınldı Etibank'ın
özelleştınlmesı konusunda özelleştinne
Yüksek Kurulu'nda karar alındığını
belirten Erbakan. Bakanlar Kurulu'nun
onayının ardından satış çalışmalannın
başla\acağını söyledi. Erbakan ayrıca.
belediyelere yeni gelir kaynaklannın
yaratılması. vergı toplanması. ihracatın
arttırılması için gereken uygulamalara
ilişkın konuların da Bakanlar Kurulu'nun
gündemınde olduğunu söyledi.
Ekonomik konulann ağırlıkta olduğu
Bakanlar Kurulu topjantısından önce
Ekonomik Kurul ve Özelleştırme Yüksek
Kurulu. ikincı kaynak paketine son
şeklini vermek üzere dün toplantı. Bugün
açıklanacak paket; Etibank'ın
özelleştınlmesi için ihale açılması. tüm
kamu kaynaklannın 4 kamu bankasında
toplanması, kamu harcamalarında
tasarrufa gidilmesı. zarardakı küçük
KlT'Ienn hisselerının halka satılması.
değersız Hazıne arazılen ıçın sertıfika
çıkanlması. kıyı ve orman arazılerınin
kıralanması için yasal düzenleme
yapılması. orman arazilerinin imar
planlannın değiştirilmesi, KİT arsalannın
satılması, yurtdışında çalışan işçiler için
döviz bonosu çıkanlması gibi yapısal
önîem özelliğınde olmayan geçicı çözüm
nıteliğindeki projelerden oluştu.
Bu kış en ucuz yakıt doğalgaz olurken, odun-kömürle ısınmaya kalkmanın bedeli aylık 10 milyona ulaşıyor
Isınmarun maliyeti 2 7 milyoıırtaıı başhyor
HÜLYA GENÇ
Isınmanın maliyeti bu kış
da vatandaşı donduracak.
Mevsim şartlannın nonnal
seyretmesi halinde
izolasyonuyapılmış 100
metrekarelik bir ev ı
doğalgazla ısıtmak isteyen
bir aile asgari olarak 27
milyon lira öderken ithal
kömürle ısınanlar yaklaşık
32 milyon 500 bin lirayı
gözden çıkaracak. Hava
İcirliliğinı en üst düzeye
çıkardığı gerekçesiyie
satışı İstanbul'da
yasaklanan yerli kömürün
kışlık maliyeti tüketiciye
37 mil>on 500 bin liraya
gelirken kanşık kömürün
îaturası ise yaklaşık 40
milyon lirajı bulacak.
En ucuz ısınma aracının
doğalgaz olduğunu dile
getiren uzmanlar. malı>et
hesapları yapılırken
yalnızca fı>atagöre
hareket etmenin yanlış
olduğunu dile getirerek
vakacagın ısı verimı ve
kalıtesinin de çok önemli
olduğuna dikkat çekiyorlar.
Ucuzluk bakımından
doğalgazdan sonra ikinci
sırada yer alan ithal
kömürün kalitesinde zaman
zaman sapmalar olduğunu
ıleri süren uzmanlar, ilk
etapta ithal edilen
kömürlerin daha kaliteli.
ikinci \e daha sonraki
etaplarda ithal edilenlerin
düşük kalitede
olabilecegini
vurguluyorlar.
Kömürfiyatı artacak
Kömür fiyatlannın
havalann soğumasıyla
birlikte biraz daha
yükselecegine dikkat
çekilirken şu anda tonu 13
milyon lira olan ithal
kömürün 15 milyona, 10
milyon liracnannda
seyreden kanşık kömürün
ise 12 milyon liraya
yükseleceği ileri sürülü>or.
100 metrekarelik bir evi
ithal kömürle ısırmaya
kalkmanın faturası şimdilik
100 m2
'lik evin kışlık ısınma
Cinsi
ithal komür
Kanştk kömür
Yerli komür
Odun
Doğalgaz
' Katalitft psm2
)
Son fiyat
3ton
4ton
5ton
4.5 ton
1440 m3
maliyeti
Malryet
39.000.000
40.000.000
37.500.000
40.500.000
27.000.000
24 adet 12 kg'Itk LPG tüpû 14.400.000
Elektrikli soba (25m2
) 3840kw/saat
(4ooo vvatt'lık)
30.800.000
Yakacak fiyatları !
Cinsi
İthal komur (ton)
Kanşık kömür {ton)
Yerli kömür{ton)
Odun (ton)
Doğalgaz (m3)
Bınmfiyatı
(binTL)
13.000
10.000
7.5-8.000
9.500
18.700
Tüpgaz (12 kg LPG) 0.600
Elektnk (kw/saat) 6.600 1
39 milyon lira. Ancak
havalann soğumaya
başlamasıvla birlikte
kömür fivatlanna zam
yapılması. vatandaşın
cebindeki deliği biraz daha
büyütecek.
Refahlı belediyenin dar
gelirlinın tepkisinden
korkarak İstanbul'da yerli
kömürün kaçak olarak
satılmasına göz
yumduğunu iddia eden
Karamaden AŞ'nın sahibı
Den iş Erdoğmuş. bu
durumun yerlı kömürün ıkı
katı fiyata rüketıcının eline
ulaşmasına neden
olduğunu sö>ledı.
Erdoğmuş. tonu 4.5-5
milyon lira olması gereken
yerli kömürün, belediyenin
istikrarsız tutumu
nedenıyle tüketiciye 7.5-8
milyon liradan ulaştığına
değindi. İthal kömürün
tonunun 13 milyon lira
civannda olduğunu belirten
Erdoğmuş. yerli ile ithal
arasındakı 5 milyon liralık
farkın tüketiciye çok cazıp
geldiğını. bu nedenle yerli
kömüre yöneldiğini
kayderti. Yerli kömür ile
ithal kömürün aynı
standartlara sahip
olmadığını vurgulayan
Erdoğmuş. lOOmetrekare
bir evi ısıtmak için kış
boyunca kullanılan ithal
kömürün 3 tonu
aşmayaeagını ifade
ederken. aynı veriının
alınması için en az 5 ton
yerlı kömür kullanılması
gerektiğını belirtti.
Erdoğmuş. kanşık
kömüriin fiyatının 10
mılyon lira civannda
olduğunu. bazı yerlerde 11
milyon lirayı bulduğunu
hatırlattı. Odunun bir
tonunun 9 milyon 500 bin
lira cıvannda seyrettiğıni
söyleyen Gönül Odun-
Kömür AŞ'nin sahibi
VietinDuran. 100
metrekarelik bir ev in kış
boyunca ısıtılması için
yaklaşık 4.5 ton odun
gideceğini bildirdi. Hangı
yakacağın daha ucuz
olduğunu hesaplarken
yalnızca birim maliyet-
İerini karşı laştırmanın
yeterli olmadığını belirten
Türk Mühendis ve .Vfimar
Odalan Birliği Maden
Mühendisleri Odası
Başkanı Prof. Ergin
Arıoğlu. yakacakları
verimliliklerine göre de
değerlendirmek gerektiğini
savundu. Isı venmliliğı
açısından çok cazip
olmamasına karşın. son
yıllardakullanımı
yaygınlaşan radyatörlerle
kışı geçirmenın faturası
kabarık. 25 metrekarelik
bır alanı ısıtabilen
radyatörlerin, en
yüksek ısı ayannda
çalıştınlması halinde 12
kiloluk bir LPG tüpü 36
saatte bitiyor.
En düşük ayarda ise bu
süre 3 katına çıkıyor. 4 ay
süresince günde 8 saat
radyatör kullanıldığı
hesabıyla yola
çıktığımızda. 25
metrekarelik bir alanı
radyatörle ısıtmarun
faturası tüketiciye 14
milyon 400 bin lira olarak
gelecek.
Pamukta düşük fiyat için hükümet baskı yapb
İZIVIİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su)- Ürün fiyatlannın açıldanma-
sında birliklere kanşmayacağını
açıklayan hükümet. TARÎŞ'e teh-
dıtle pamuk fiyatı açıklattı. TA-
RİŞ Pamuk Birliği Yönetim Ku-
rulu Başkanı Mehmet Bakanoğ-
lu, 70 bin liradan yukan fiyat açık-
lamamalan için Ankaradan büyük
baskı gördüklerini belirtti. Baka-
noğlu. Ege Çiftçiler Bırliği'yle
birlikte bu ay sonunda fzmırüe
prim sisteminin yaşama geçirilme-
sı için bir miting düzenleyecekle-
rini de açıkladı.Hükümetin tanm-
sal ürünlere yönelik desteğini çek-
mesiy le knze sürüklenen birlikler,
ürün fiyatlann in açıklanması dö-
neminde biiy ük bır çıkmazın içi-
ne girdiler. Ürün fiyatlan konusun-
da üretici ortakla. hükümet arasın-
da sıkışıp kalan birlikler, açıkla-
dıkları fiyatla büyük tepki görü-
yor. TARÎŞaçıkladığı fiyatîany-
la üretici ıstegının oldukça aeri-
sinde kaldı. Bakanoğlu. 1996-
1997 kütlü pamuk fiyatını 70 bin
lira olarak açıkladı. Bu paranııı
avans fiyatı olduğunu belirten Ba-
kanoğlu. dünya ve borsa fiyatla-
nnın değişmesı durumunda bu-
nun fiyatlarayansıtılacağını belirt-
ti. Açıklanan fıyatın üretici mali-
yetinin altında kaldığını dile ge-
tiren Bakanoğlu. prim sisteminin
kesinlikle yaşama geçirilmesi ge-
rektiğini belirtti. Bakanoğlu, şöy-
le konuştu: "1 dolar açıklasavdık
ne oJurdu? TARİŞ birerdi. \akti
bir kay nağımız yok. Çiftcinin ise
parayı ihtiyacı var. Bu vıl 160-200
bin ton arasında pamuk almav ı
düşünüvoruz. Bi/c 3.5 trihon ilk
aşamada para verecek devlet. Bu
bizim hedefimizin çok altında. 14
trihon liralık alını yapmamız ge-
rekiyor. Bunun için hemen borsa-
ya çıkacağı/"
İgÇİMIV EVREMVDEN
ŞÜKRAN SOIVER
Çağların Salatası
Önce sinemalarda gördük. Ortaçağ, 20. yüzyıl ve
uzay çağını yaşayan insanlar aynı dünyayı paylaşı-
yorlardı. Şimdi hızla yaşamımıza giriyor. Aynı me-
kânlarda ya da küçülen dünyada, çağların salatası-
nı yaşıyoruz..
Defile nedeniyle Güneydoğu'nun doğal mekânla-
rı önünde dolaşan mayolu mankenlerimiz ile onları
şaşkınlıkla izleyen Güneydoğulu kadınlarımızın gö-
rüntülerinde simgelenen bu çelişki belki de dünya ve
ülkemiz düzeyinde yaşanan asıl çelişkilenn yanında
çok hafif, zararsız kalıyor.
• • •
Okulların açılış günlerı nedenıyle hafta başından
bu yana gözlerimiz eğitim kurumlarımıza çevrili.
Milli Eğitim Bakanlığı her ders yıl/ açılışında oldu-
ğu üzere. kayıt sırasında zorunlu bağış toplanması-
nı yasaklarrnştı. Yasaklamaya inat bu yıl kayıtlardaki
zorunlu bağışlar katlanarak zamlanmıştı. Kaydını yap-
tıramayan öğretmen çocuğu ve annesinin ağlayan gö-
rüntüleri. Çaresiz, öfkeli anne babalar.
Okulların en sıradan gereksinmelerini karşılama-
dan, kayıt parası alınmayacağı komik yalanını orta-
ya atan 'DevletBaba'nm düştüğü trajikomikdurum.
Haraç keser gibi öğrenci ve ailesinden para kopar-
ma peşindeki öğretmenin, öğretmen kimliğinin aldı-
ğı yara. Formalardan servis araçlarına, kantinci, kır-
tasiyeciye.. kadar her aşamada pay, para ilışkisine
bulaşmış damgasını yiyen eğitimciden ne hayır ge-
lir?
işçinin, memurun aylık gelirınin birçok katına ma-
liyetle yeni ders yılına başlayan bir avuç şanslı çocu-
ğun yakaladığı, bilgisayarfı her tür olanaklı çağdaş eği-
tim koşulları. Çoğunluk için, bırakınız çağdaş eğiti-
mi, asgari bilgiyi vermeye elverişsiz, birdizı olumsuz-
luk yumağı öğrenim koşullan. Tamamı öğretmensiz
okulda emekli öğretmen anne babalar, çocukların
saatlerinin boş geçmemesi için bir şeyler yapmaya
çırpınıyor. Suları akmayan, tuvaletleri onarılamadığı
için çalışmayan, sıralan, araç-gereçlerin en gerekli-
leri olmayan, kışın soğuğa mahkûm okullar çoğun-
lukta. Tümden okulsuz kalan çocuklann sayısı zorun-
lu eğitim çağı için bile kabanyor. Hâlâ zorunlu hale
gelememiş, ülkenin yüz karası orta öğrenımde çok
büyük oranlara varıyor. üsede, ünıversite çağında bir-
birini bırkaç kez katlıyor.
Laik TC'nin bakan ve polıtikacıları, üniversiteye gi-
rişte başarı rekoru kırdığı savlanan imam-hatıp oku-
lu açılışında. Devletin üniversiteye öğrenci yetiştirmek
üzere açılmış ortaöğretim kurumlannın değil, imam-
hatip okullannın propagandasını üstlenmişler. Sorum-
lu oldukları devlet okullarının akıl almaz olumsuz ko-
şullannın hesabını vereceklerine, kamu kaynaklan-
nın haksız yere ımam-hatıp okullarına akıtılması su-
çunu, ideolojik reklam aracı olarak kullanıyorfar.
Tek başına okullanmızda ortaçağ karanlığından,
yeni çağ arayışlanna kadar bütün çelişkileri bir ara-
da ve olumsuzluklan katlanmış olarak gözleyebiliyo-
ruz. Bir yıl içinde bile nereden, nereye gelmişiz?
Tek başına öğretmensiz sınıf sayısı, öğretmen açı-
ğı bile gerçekten ürkmeye. gelecekten korkmayaye-
tiyor. Devlet eğitime yıllardır yatınm yapmıyor. Genç
nüfusun patladığı bir ülkede, onarım giderleri bile
hemen hemen hiç karşılanmadığından, en sıradan ge-
reksinmeler için bağışlara muhtaç kalınıyor.
• • •
Medyamız, reytingi yüksek gerekçesiyie günün en
ızlenen saatleri de dahil, haber programlarından baş-
layın, sinemaya kadar bütün yayınlarında kan-cina-
yet-vurgun-soygun-dehşet-vahşet-kin-sevgisizlik-
değerfer çöküşünü pompalıyor.
Bir yanda akıl almaz bir kimlik erozyonu, dışlan-
ma, yoksulluk veseks açlığı, diğer yanda, hertürduy-
gunun en çarpık biçimde tahrik edilip açlığın pom-
palanması. Sonra da bir subayın eşini boğazlayarak
tecavüz eden ve üzerindeki değerli eşyaları çalıp sa-
tan erlerin caniliğine şaşılıp kalınıyor. Ya da para kar-
şılığı yurtdışında 65 yaşında bir adama satılmak is-
tenen bir genç kızın, sevdiği insanla evlenme çaba-
sı, aile meclisi kararı ile iki gencin öldürülmesi, "na-
mus" temizleme olarak kabul edilebiliyor.
• • •
Kullanılmış araç ithalini durdurabilmek, kararna-
meyi geri aldırabilmek için işçilerin/n sokağa çıkma-
sına gereksinim duyan otomobil işverenleri, en kü-
çük bir rahatsızlık duymadan hem de işçilenn onlar
adına eylem yaptıkları gün görüştükleri gazetecile-
re, yatırım yapmayı düşünmediklerini, artı değerleri-
ni, kazançlarını repoya, ranta akıtacaklannı söylü-
yorlar. işçileri işten atacaklannı belirtiyorlar.
• • •
Yoksulla zengin arasındaki uçurum her geçen gün
biraz daha büyüyor. Zenginler yaşamlannı sürdüre-
bilmek için, oturdukları evleri bile yüksek koruma du-
varlann, tel korumalann arkasına almak gereksınimi-
ni duyuyor. Yoksullaşanlar başta sağlık, eğrtim, ça-
lışma hakkı, en temel insan haklarından giderek da-
ha az pay alanlar, koşulları hızla daha da kötüye gi-
den varoşlarda yığılıyor. Bugünün varoşlan yanında,
eski gecekondular nerede Tse saray sayılacak. Bu-
günün kentlere yeni göç eden insanlannın yaşam
koşulannın ilkelliği yanında, eskilerinki çok çağdaş
kalacak.
Sonra da merkez sağdaki, soldaki partilerin eri-
mesine şaşıp kalıyoruz.
Dünkü kamuoyu gündeminde DYP'den kopanla-
rın yeni partilerini oluşturamadan lider kavgasına
düştükleri haberi vardı. Yazarlanmıza bakarsantz mer-
kez sağda karizmatik lider sorunu var. Çiller'in, Yıl-
maz'ın onca olumsuz puanına rağmen partilerinin
başlarında kalmaları, partilerin erimesi bundan. Sol-
da da benzer sorun ve özellikle de birteşememeden
yakınılıyor.
Elbette kötü liderler. bırleşememe merkez sağ ve
sol partileri yaral/yor. Ama el insaf, merkez sağ ve sol-
daki erimenin gerçek nedenleri bunlarla sınırlı olabi-
lirmi? 20. yüzyılın sonunda, toplumun çoğunluğunu
ortaçağ karanlığı ve yaşayabilme açısından çok da-
ha ağır olumsuz koşullara mahkûm ettiğiniz bir düzen-
de, bu akıl almaz çağlar salatası yaşama çözüm üret-
meyen partiler, merkez sağ ve sol ayakta kalabilir mi?
İmalat sanayiinde kapasite
kullanımı yüzde 78.8'e geriledi
ANKARA (AA) - Geçen
ağustos ayında imalat sa-
nayiinde üretım değeri ağır-
lıklı kapasite kullanım ora-
nı yüzde 78.8'e geriledi.
Geçen yıl ağustos ayında
kapasite kullanım oranı yüz-
de 81.7 olmuştu.
DİE'den yapılan açıkiama-
ya göre bu yıl ağustosta tam
kapasite ile çalışamama ne-
denlerının başında ise yüz-
de 33.5 ile iç pazardaki ta-
lep yetersızliğı geldi.
Bunu yüzde 18.1 ile dış pa-
zardaki talep yetersizliği.
yüzde 3 ile mali imkânsız-
lıklar. yüzde 2.9 ile işçiler-
le ilgıiı meseleler. yüzde
2.4 ile de yerli mallarda ve
ithal mallarda hammadde
yetersizliği ızledi.DlEaçık-
lamasında, işyerlerinin üre-
tim. yurtiçi satışı. satış fi-
yatlan ve hammadde fiyat-
ları konusunda gerçekleş-
meve beklentilenne ilişkın
görüşlenne de yer veriidi.