04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 E^ÜL 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOM Rant ekonomisinde, sanayi tesisleri yerine ithalat ağırlıklı ticaret ve hizmet sektörü rağbet görüyor Yaürım üretîıne değiL, tüketiıne son «dönemde. yatırım tutan -20 miJyon dolarla 150 «nilyon dolar arasında «ieğişen, uluslararası »dev alışveriş anerkezlerinden rnodern eğlence iaJanJanna kadar früketim sektöründe hizmet vermek üzere kurulan yeni tesisJerle tanışırken sanayide yatınm hızı bunun çok gerisinde kaldı. IVURTEN VALÇIN ~~ Vüksek kamu borçlanması- / r»a dayalı rant ekonomisi mo- deli. serrnayeyi üretken sana- y i yatınmlanndan uzaklaştır- dtğı gibi ortaya çıkan vüksek g.elirli bir azınlık rantiye sı- nıfının beklentilenne uygun oiarak ticaret ve hizmet sek- törlerinde tüketime dayalı geJışımı hızlandırı>or. Bu nedenle.ımalatsanayıı vedi- ğeralt sektörlennde fabrika vb sanayı yatınmlardakı azal- maya karşın, ticaret ve hiz- met sektörlennde, tutan tril- yonlarca lirayı aşan dev ya- tınmlar birbirini izlıyor. Tiir- kiye'ye gelen yabancı ser- maye de. üretıme dönük tek- noloji transferi gerçekleşti- rerek sanayi ünıteleri kur- mak yerine hıpermarket, eğ- lence merkezı. otel gibi tica- ret ve hızmet ağırlıklı yatı- nmlara ağırlık veriyor. Büyükşehirlerde açılan ve bınlerce metrekarelıkkapa- Tüketim sektöründe yatınm ve istihdam Carrefour Yatınm: 100 milyon dolar(8.8 tnlyon lira) İstihdam: BOOkişı Continent Yatınm: 20 milyon dolar(l.8 trilyon lira) İstihdam; 350 kişı Tatilva Yatınm: 50 milyon dolar(4.4 trilyon lira) fstihdam; 406 kişi Galleria Yatırım: 36 milyon dolar(3.2 trilyon lira) istihdam: 138 kişi Akmerkez Yatınm. I50 milyon dolar(l3.2 trilyon lira) İstihdam: 96 kişi Götzen Yapı Market 10 milyon mark(590 milyar lira) İstihdam: 85 kişi | lı aianJara kurulan yabancı or- taklı büyük hıpermarketler ve eğlence merkezlerinde ço- ğunlukla ithal ürünlersatılır- ken trilyonlarla ifade edilen yatınmlar "sınıriı'" istihüam ve "sıfır" üretım oiarak de- ğerlendiriliyor. Bazı hiper- marketlerden belli bir limi- tın üzerindealışvenş yapan müşterılerın eğlence mer- kezlerine. hizmet ve ticaret sektörüne yatınm yapanlann Prof. Dr. Önder: "Koç-Sabancı tüccar olacak" Prof. Dr. İzzettin Önder, Türkiye'nin yabancı sermave tarafından "tüketici \ örüngesi" oiarak görüldüğünü. hükümetlerın de ekonomı politıkalanyla bu yaklaşımı doğruladıklarını belirterek "10 yıl sonra Koç. Sabancı gibi büyük sanav iciler de tüccar olacak" dedi. Batılı ülkelerin Türkiye'ye borç para vererek elde ettıği faiz gelirleriyle ticaret yatırınıı yaptıklannı. böylece halkın tiiketimi körüklenirken çok büyük kâr marjlan yakaladıklannı belirtti. Önder. "Hem borç para verip faiz alıp tiiketimi körüklüyorlar, hem de Türkiye've yaptıklan vahrımlar kapsamında kendi ürettiklerini burada satma imkânı buluyoriar" dedı. "tüketime teşvik dayantşma- sı" oiarak nitelendıriliyor. Ağustos sonu itibanyle sa- yılan 3 bin 434'e uJaşan ya- bancı sermayeli firmaların 1.407si ticaret alanında fa- aliyet göstenrken ticaret dı- şındaki alt sektörlerle birlik- te hızmetler alanındaki top- lam firma sayısı 2 bin 429"a ulaşıyor. Buna karşılık ima- lat sanayıinde 874. maden- cilik alanında ise 47 vaban- cı sermayeli firma bulunuyor. Istanbul Sanayi Odası Yö- netim Kurulu Başkanı Hiisa- mernn Kavi, Türkiye'deeko- nominin üretime değil. tü- ketime bağlı olduğunu be- lirterek bir ülkenin tüketim- le zenginleşmesının müm- kün olamayacağını söyledi. Kavi, bugün uygulanan eko- nomik modellerin sanayi ya- tırımı yapmayı anlamsız ha- le getirdiğini ifade ederek gelişmiş ülkelerin vatanda$- larını tüketimden çok lasar- njfa yönlendirdiğine dikkat çekti. Kav i, şöyle devam et- ti: "Türkiye'de makro-ekono- mik dengelerin bütiin olum- suzluklarının yanında bu- günkii rekabetortamında bu vergi sistemiyle yatınm için fasarruf yapabilmek miim- kün değil. Girişimci kısa va- dede getirisi en fazla olana >önleni>or. Sanav idegeridö- nüş kola> değildir. Oysa ti- cari faaliveti herhangi bir olumsu/luktadaha çabuk to- parlavabilirsiniz. Türkive'de bugün sanav ici için uzun va- deli projeksijon vapma im- kânı ortadan kalkmıştır." Istanbul Ticaret Odası Baş- kanı Mehmet Yıldırım, 1996 "nın ocak ayında GB ile bırlikte hizmet sektörüne yö- nelik açılan şirket sayısında artış olduğunu belirterek hiz- met v e ticaret sektörlerinde- ki yatınm artışını "sağlık- sız*oiarak niteledi. Üretme- den tüketmenin kabul edile- mez olduğunu belirten Yıl- dınm, GB öncesi Türkiye'ye giren nıallann yerli ımalata dönüşme şansının olduğu- nu, ancak nihaı mallann pa- zarda daha çok >er bulmasıy- la "ithal tüketimin" büyük boyutlara ulaştığını söyledi. TÜSİAD, yannki Yüksek İstişare Konseyi'nde sertleşecek 'REFAHYOL kompleks içinde' SEDA OĞUZ Türk Sanayicı ve Işadam- lan Dernegi (TÜSİAD). RE- FAHYOL'un ış başına gel- mesinden bu yana hükümet ıcraatıyla ılgili ilk kez kap- samlı değerlendirme yapa- cağı yannki Yüksek İstişare Konseyt toplantısında "us- lubunu bozmadan sert me- saj'Mar verecek. 25'inci yıldönümü kutla- masının 22 eylül akşamı Is- tanbul'da yapılması nedeniy- le, sonbahar konsey toplan- tısını önceki yıllann aksine ta- til yöreleri yerine Istanbul'da gerçekleştirecek olan TÜSİ- AD üyelerinin. yine bu >ıl toplantıda vereceği mesajlar ekonomiyle sınırlı kalmayıp dış politika üzerinde de yo- gunlaşacak. Açılış konuşmalannı ya- pacak olan TÜSİAD Yöne- tım Kurulu Başkanı Halis Komili'nin ekonomide bo- zulan dengeler v e yapısal ön- lemler üzerinde duracağı be- lirtilirken. Konsey Başkanı Feyyaz Berker'in konuşma metninde "bedelsiz ithalat, Irak ambargosu. IMF ile ilişkîler, eğitim" konulan da yeralacak. TÜSİAD'ın 25'inci yıl- dönümü nedenıyle. Türki- ye'nin çeyrek asırlık geliş- mesini degerlendirecek olan Konsey Başkanı Feyyaz Ber- ker, konuşmasmın devamın- da son ekonomık kararlar ara- sında yer alan bedelsiz ıtha- lat konusuna değınecek. Diyalog yok Bcrker. jarınki konuşma- sının genel çerçe\esi içinde yer alan bu konuda "Malez- va. Endonezva. Güney Ko- re benzeri ülkeleri ağızla- rından düşürmüvorlar. Di- ğer taraftan, bu ülkelerin iş dünvasıvla olan divalog ve davanışmasını REFAH- YOL'da göremiyoruz. Tam tersi bir tav ır içindeler" de- di. Irak konusunda ise iktidar ortaklannın müşterek birdev - let politikası izlememesini eleştiren Berker. hiçbtr dö- nemde. dr^, polıtıkada koalfv - yon parrilerinın bırbınnden bff kadar kopuk olmadığını ve durumun vahim göründüğü- nü söyledi. Hükümetin IMFileilişkı- lenni. "IMF've gitmemek için her türlü bahanesini bulup geçiştirmeve çalışı- yorlar. Refah Partisi Millet- vekili Ertan Yülek "IMF'nın önerılerı bızım düşündüğü- müz önerilere benziyorsa so- run yok' dıyor. IMF, ülkelere önyargıyla yaklaşmadan. her ülkenin problemlenne göre önerıler yapıyor Hükümetı anlamak mümkün değil. kompleks içindeler" şeklindedeğerlen- dıren Fey>az Berker. Dışiş- leri Bakanı ve Başbakan \ar- dımcısı Tansu Çiller'ın Amerika gezisı konusunda ise "Bu seyahat. Türki- ve'nin Amerika \e Batı kar- şısındaki güven kaybını dü- zeltme anlamı taşıvor. Ko- alisvon ortaklannın farklı standarttaki vaklaşımları. Türkiye'nin savgınlığının zedelenmesine volaçtı. Tür- kive'nin imajını düzeltmtk amacıv la vapılan bu gezinin fazla bir öneminin olaca- ğını Ğüşünmüyvrum. Çün- kü güveni bir kez kavbet- tiğinizde, tekrar kazanma- nız çok zor" dıve konuştu. 8 \ ıllık eğitime tepki Kon.sev toplantısı açılıi} konuşmasında eğitim sorunu- na da >er vereceğinı belirten Berker. laik Türkıye'de se- kiz yıllık egıtime karşı oldu- ğunu kaydettı. Berker. bu konuda şunla- n söyledi: "Bugüne kadar eğitime bina vapıp hibe et- mek biçiminde katkı > apa- rak bizler de j anlış \ aptık. Özel sektör eğitime vatırım \apmalı. devlet bu konu- daki engellevici tavrından vazgeçmelidir." Feyyaz Berker. v ann kon- se> toplantısında vurgulana- cak olan yapısal önlemler ko- nusunda ise artık umudu kay- bertıklerini sövledi. 2.kaynak paketi bugün açıklanıyor Erbakan'dan IMF'yle diyalog mesajı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan. Bakanlar Kurulu toplantısında "I.MF'jle ilişkilerimizi değerlendireceğiz'" dıverek muhalefetteyken "sermavenin uşağı" oiarak tammladığı Uluslararası ^ara.n. Fonu'yla (IMF)dıyaloğagınleceğınr- açıklamış oldu. REFAHYOL. yapısal bir önlem ıçermeyen ve ılk pakettekı projelenn düzenlemeleri temeline dayanan ıkınci paketini bugün açıklıyor. Erbakan. Özelleştırme Yüksek Kurulunda (ÖYK) Etibank'ın satışı konusunda karar alındığını da bildirdi. Bakanlar Kurulu dün gece 3 sait gecikemeli olarak saat 20.00'de Erbakan başkanlığında toplandı. Erbakan. toplantının açılışında yaptığı konuşmada, önceliklı olarak veni başlayan ögretım yılının sorunlan ve üniversıtelerdekı harç miktarları üzerinde görüşülecegını söyledı. Bakanlar Kurulu'ndaele alınacak ekonomık konulan açıklayan Erbakan. sıralamaya ılk kez IMF'vle ilışkileri de kattı. Erbakan'ın "scrmajenin uşağı* 1 olarak tanıınladığı IMF'vIe venıden ihşkıve gınleceğının mesajını veren açıklaması, fonla yeni bır anlaşma yapılabileceğinin de göstergesı olarak deöerlendınldı Etibank'ın özelleştınlmesı konusunda özelleştinne Yüksek Kurulu'nda karar alındığını belirten Erbakan. Bakanlar Kurulu'nun onayının ardından satış çalışmalannın başla\acağını söyledi. Erbakan ayrıca. belediyelere yeni gelir kaynaklannın yaratılması. vergı toplanması. ihracatın arttırılması için gereken uygulamalara ilişkın konuların da Bakanlar Kurulu'nun gündemınde olduğunu söyledi. Ekonomik konulann ağırlıkta olduğu Bakanlar Kurulu topjantısından önce Ekonomik Kurul ve Özelleştırme Yüksek Kurulu. ikincı kaynak paketine son şeklini vermek üzere dün toplantı. Bugün açıklanacak paket; Etibank'ın özelleştınlmesi için ihale açılması. tüm kamu kaynaklannın 4 kamu bankasında toplanması, kamu harcamalarında tasarrufa gidilmesı. zarardakı küçük KlT'Ienn hisselerının halka satılması. değersız Hazıne arazılen ıçın sertıfika çıkanlması. kıyı ve orman arazılerınin kıralanması için yasal düzenleme yapılması. orman arazilerinin imar planlannın değiştirilmesi, KİT arsalannın satılması, yurtdışında çalışan işçiler için döviz bonosu çıkanlması gibi yapısal önîem özelliğınde olmayan geçicı çözüm nıteliğindeki projelerden oluştu. Bu kış en ucuz yakıt doğalgaz olurken, odun-kömürle ısınmaya kalkmanın bedeli aylık 10 milyona ulaşıyor Isınmarun maliyeti 2 7 milyoıırtaıı başhyor HÜLYA GENÇ Isınmanın maliyeti bu kış da vatandaşı donduracak. Mevsim şartlannın nonnal seyretmesi halinde izolasyonuyapılmış 100 metrekarelik bir ev ı doğalgazla ısıtmak isteyen bir aile asgari olarak 27 milyon lira öderken ithal kömürle ısınanlar yaklaşık 32 milyon 500 bin lirayı gözden çıkaracak. Hava İcirliliğinı en üst düzeye çıkardığı gerekçesiyie satışı İstanbul'da yasaklanan yerli kömürün kışlık maliyeti tüketiciye 37 mil>on 500 bin liraya gelirken kanşık kömürün îaturası ise yaklaşık 40 milyon lirajı bulacak. En ucuz ısınma aracının doğalgaz olduğunu dile getiren uzmanlar. malı>et hesapları yapılırken yalnızca fı>atagöre hareket etmenin yanlış olduğunu dile getirerek vakacagın ısı verimı ve kalıtesinin de çok önemli olduğuna dikkat çekiyorlar. Ucuzluk bakımından doğalgazdan sonra ikinci sırada yer alan ithal kömürün kalitesinde zaman zaman sapmalar olduğunu ıleri süren uzmanlar, ilk etapta ithal edilen kömürlerin daha kaliteli. ikinci \e daha sonraki etaplarda ithal edilenlerin düşük kalitede olabilecegini vurguluyorlar. Kömürfiyatı artacak Kömür fiyatlannın havalann soğumasıyla birlikte biraz daha yükselecegine dikkat çekilirken şu anda tonu 13 milyon lira olan ithal kömürün 15 milyona, 10 milyon liracnannda seyreden kanşık kömürün ise 12 milyon liraya yükseleceği ileri sürülü>or. 100 metrekarelik bir evi ithal kömürle ısırmaya kalkmanın faturası şimdilik 100 m2 'lik evin kışlık ısınma Cinsi ithal komür Kanştk kömür Yerli komür Odun Doğalgaz ' Katalitft psm2 ) Son fiyat 3ton 4ton 5ton 4.5 ton 1440 m3 maliyeti Malryet 39.000.000 40.000.000 37.500.000 40.500.000 27.000.000 24 adet 12 kg'Itk LPG tüpû 14.400.000 Elektrikli soba (25m2 ) 3840kw/saat (4ooo vvatt'lık) 30.800.000 Yakacak fiyatları ! Cinsi İthal komur (ton) Kanşık kömür {ton) Yerli kömür{ton) Odun (ton) Doğalgaz (m3) Bınmfiyatı (binTL) 13.000 10.000 7.5-8.000 9.500 18.700 Tüpgaz (12 kg LPG) 0.600 Elektnk (kw/saat) 6.600 1 39 milyon lira. Ancak havalann soğumaya başlamasıvla birlikte kömür fivatlanna zam yapılması. vatandaşın cebindeki deliği biraz daha büyütecek. Refahlı belediyenin dar gelirlinın tepkisinden korkarak İstanbul'da yerli kömürün kaçak olarak satılmasına göz yumduğunu iddia eden Karamaden AŞ'nın sahibı Den iş Erdoğmuş. bu durumun yerlı kömürün ıkı katı fiyata rüketıcının eline ulaşmasına neden olduğunu sö>ledı. Erdoğmuş. tonu 4.5-5 milyon lira olması gereken yerli kömürün, belediyenin istikrarsız tutumu nedenıyle tüketiciye 7.5-8 milyon liradan ulaştığına değindi. İthal kömürün tonunun 13 milyon lira civannda olduğunu belirten Erdoğmuş. yerli ile ithal arasındakı 5 milyon liralık farkın tüketiciye çok cazıp geldiğını. bu nedenle yerli kömüre yöneldiğini kayderti. Yerli kömür ile ithal kömürün aynı standartlara sahip olmadığını vurgulayan Erdoğmuş. lOOmetrekare bir evi ısıtmak için kış boyunca kullanılan ithal kömürün 3 tonu aşmayaeagını ifade ederken. aynı veriının alınması için en az 5 ton yerlı kömür kullanılması gerektiğını belirtti. Erdoğmuş. kanşık kömüriin fiyatının 10 mılyon lira civannda olduğunu. bazı yerlerde 11 milyon lirayı bulduğunu hatırlattı. Odunun bir tonunun 9 milyon 500 bin lira cıvannda seyrettiğıni söyleyen Gönül Odun- Kömür AŞ'nin sahibi VietinDuran. 100 metrekarelik bir ev in kış boyunca ısıtılması için yaklaşık 4.5 ton odun gideceğini bildirdi. Hangı yakacağın daha ucuz olduğunu hesaplarken yalnızca birim maliyet- İerini karşı laştırmanın yeterli olmadığını belirten Türk Mühendis ve .Vfimar Odalan Birliği Maden Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Ergin Arıoğlu. yakacakları verimliliklerine göre de değerlendirmek gerektiğini savundu. Isı venmliliğı açısından çok cazip olmamasına karşın. son yıllardakullanımı yaygınlaşan radyatörlerle kışı geçirmenın faturası kabarık. 25 metrekarelik bır alanı ısıtabilen radyatörlerin, en yüksek ısı ayannda çalıştınlması halinde 12 kiloluk bir LPG tüpü 36 saatte bitiyor. En düşük ayarda ise bu süre 3 katına çıkıyor. 4 ay süresince günde 8 saat radyatör kullanıldığı hesabıyla yola çıktığımızda. 25 metrekarelik bir alanı radyatörle ısıtmarun faturası tüketiciye 14 milyon 400 bin lira olarak gelecek. Pamukta düşük fiyat için hükümet baskı yapb İZIVIİR (Cumhuriyet Ege Büro- su)- Ürün fiyatlannın açıldanma- sında birliklere kanşmayacağını açıklayan hükümet. TARÎŞ'e teh- dıtle pamuk fiyatı açıklattı. TA- RİŞ Pamuk Birliği Yönetim Ku- rulu Başkanı Mehmet Bakanoğ- lu, 70 bin liradan yukan fiyat açık- lamamalan için Ankaradan büyük baskı gördüklerini belirtti. Baka- noğlu. Ege Çiftçiler Bırliği'yle birlikte bu ay sonunda fzmırüe prim sisteminin yaşama geçirilme- sı için bir miting düzenleyecekle- rini de açıkladı.Hükümetin tanm- sal ürünlere yönelik desteğini çek- mesiy le knze sürüklenen birlikler, ürün fiyatlann in açıklanması dö- neminde biiy ük bır çıkmazın içi- ne girdiler. Ürün fiyatlan konusun- da üretici ortakla. hükümet arasın- da sıkışıp kalan birlikler, açıkla- dıkları fiyatla büyük tepki görü- yor. TARÎŞaçıkladığı fiyatîany- la üretici ıstegının oldukça aeri- sinde kaldı. Bakanoğlu. 1996- 1997 kütlü pamuk fiyatını 70 bin lira olarak açıkladı. Bu paranııı avans fiyatı olduğunu belirten Ba- kanoğlu. dünya ve borsa fiyatla- nnın değişmesı durumunda bu- nun fiyatlarayansıtılacağını belirt- ti. Açıklanan fıyatın üretici mali- yetinin altında kaldığını dile ge- tiren Bakanoğlu. prim sisteminin kesinlikle yaşama geçirilmesi ge- rektiğini belirtti. Bakanoğlu, şöy- le konuştu: "1 dolar açıklasavdık ne oJurdu? TARİŞ birerdi. \akti bir kay nağımız yok. Çiftcinin ise parayı ihtiyacı var. Bu vıl 160-200 bin ton arasında pamuk almav ı düşünüvoruz. Bi/c 3.5 trihon ilk aşamada para verecek devlet. Bu bizim hedefimizin çok altında. 14 trihon liralık alını yapmamız ge- rekiyor. Bunun için hemen borsa- ya çıkacağı/" İgÇİMIV EVREMVDEN ŞÜKRAN SOIVER Çağların Salatası Önce sinemalarda gördük. Ortaçağ, 20. yüzyıl ve uzay çağını yaşayan insanlar aynı dünyayı paylaşı- yorlardı. Şimdi hızla yaşamımıza giriyor. Aynı me- kânlarda ya da küçülen dünyada, çağların salatası- nı yaşıyoruz.. Defile nedeniyle Güneydoğu'nun doğal mekânla- rı önünde dolaşan mayolu mankenlerimiz ile onları şaşkınlıkla izleyen Güneydoğulu kadınlarımızın gö- rüntülerinde simgelenen bu çelişki belki de dünya ve ülkemiz düzeyinde yaşanan asıl çelişkilenn yanında çok hafif, zararsız kalıyor. • • • Okulların açılış günlerı nedenıyle hafta başından bu yana gözlerimiz eğitim kurumlarımıza çevrili. Milli Eğitim Bakanlığı her ders yıl/ açılışında oldu- ğu üzere. kayıt sırasında zorunlu bağış toplanması- nı yasaklarrnştı. Yasaklamaya inat bu yıl kayıtlardaki zorunlu bağışlar katlanarak zamlanmıştı. Kaydını yap- tıramayan öğretmen çocuğu ve annesinin ağlayan gö- rüntüleri. Çaresiz, öfkeli anne babalar. Okulların en sıradan gereksinmelerini karşılama- dan, kayıt parası alınmayacağı komik yalanını orta- ya atan 'DevletBaba'nm düştüğü trajikomikdurum. Haraç keser gibi öğrenci ve ailesinden para kopar- ma peşindeki öğretmenin, öğretmen kimliğinin aldı- ğı yara. Formalardan servis araçlarına, kantinci, kır- tasiyeciye.. kadar her aşamada pay, para ilışkisine bulaşmış damgasını yiyen eğitimciden ne hayır ge- lir? işçinin, memurun aylık gelirınin birçok katına ma- liyetle yeni ders yılına başlayan bir avuç şanslı çocu- ğun yakaladığı, bilgisayarfı her tür olanaklı çağdaş eği- tim koşulları. Çoğunluk için, bırakınız çağdaş eğiti- mi, asgari bilgiyi vermeye elverişsiz, birdizı olumsuz- luk yumağı öğrenim koşullan. Tamamı öğretmensiz okulda emekli öğretmen anne babalar, çocukların saatlerinin boş geçmemesi için bir şeyler yapmaya çırpınıyor. Suları akmayan, tuvaletleri onarılamadığı için çalışmayan, sıralan, araç-gereçlerin en gerekli- leri olmayan, kışın soğuğa mahkûm okullar çoğun- lukta. Tümden okulsuz kalan çocuklann sayısı zorun- lu eğitim çağı için bile kabanyor. Hâlâ zorunlu hale gelememiş, ülkenin yüz karası orta öğrenımde çok büyük oranlara varıyor. üsede, ünıversite çağında bir- birini bırkaç kez katlıyor. Laik TC'nin bakan ve polıtikacıları, üniversiteye gi- rişte başarı rekoru kırdığı savlanan imam-hatıp oku- lu açılışında. Devletin üniversiteye öğrenci yetiştirmek üzere açılmış ortaöğretim kurumlannın değil, imam- hatip okullannın propagandasını üstlenmişler. Sorum- lu oldukları devlet okullarının akıl almaz olumsuz ko- şullannın hesabını vereceklerine, kamu kaynaklan- nın haksız yere ımam-hatıp okullarına akıtılması su- çunu, ideolojik reklam aracı olarak kullanıyorfar. Tek başına okullanmızda ortaçağ karanlığından, yeni çağ arayışlanna kadar bütün çelişkileri bir ara- da ve olumsuzluklan katlanmış olarak gözleyebiliyo- ruz. Bir yıl içinde bile nereden, nereye gelmişiz? Tek başına öğretmensiz sınıf sayısı, öğretmen açı- ğı bile gerçekten ürkmeye. gelecekten korkmayaye- tiyor. Devlet eğitime yıllardır yatınm yapmıyor. Genç nüfusun patladığı bir ülkede, onarım giderleri bile hemen hemen hiç karşılanmadığından, en sıradan ge- reksinmeler için bağışlara muhtaç kalınıyor. • • • Medyamız, reytingi yüksek gerekçesiyie günün en ızlenen saatleri de dahil, haber programlarından baş- layın, sinemaya kadar bütün yayınlarında kan-cina- yet-vurgun-soygun-dehşet-vahşet-kin-sevgisizlik- değerfer çöküşünü pompalıyor. Bir yanda akıl almaz bir kimlik erozyonu, dışlan- ma, yoksulluk veseks açlığı, diğer yanda, hertürduy- gunun en çarpık biçimde tahrik edilip açlığın pom- palanması. Sonra da bir subayın eşini boğazlayarak tecavüz eden ve üzerindeki değerli eşyaları çalıp sa- tan erlerin caniliğine şaşılıp kalınıyor. Ya da para kar- şılığı yurtdışında 65 yaşında bir adama satılmak is- tenen bir genç kızın, sevdiği insanla evlenme çaba- sı, aile meclisi kararı ile iki gencin öldürülmesi, "na- mus" temizleme olarak kabul edilebiliyor. • • • Kullanılmış araç ithalini durdurabilmek, kararna- meyi geri aldırabilmek için işçilerin/n sokağa çıkma- sına gereksinim duyan otomobil işverenleri, en kü- çük bir rahatsızlık duymadan hem de işçilenn onlar adına eylem yaptıkları gün görüştükleri gazetecile- re, yatırım yapmayı düşünmediklerini, artı değerleri- ni, kazançlarını repoya, ranta akıtacaklannı söylü- yorlar. işçileri işten atacaklannı belirtiyorlar. • • • Yoksulla zengin arasındaki uçurum her geçen gün biraz daha büyüyor. Zenginler yaşamlannı sürdüre- bilmek için, oturdukları evleri bile yüksek koruma du- varlann, tel korumalann arkasına almak gereksınimi- ni duyuyor. Yoksullaşanlar başta sağlık, eğrtim, ça- lışma hakkı, en temel insan haklarından giderek da- ha az pay alanlar, koşulları hızla daha da kötüye gi- den varoşlarda yığılıyor. Bugünün varoşlan yanında, eski gecekondular nerede Tse saray sayılacak. Bu- günün kentlere yeni göç eden insanlannın yaşam koşulannın ilkelliği yanında, eskilerinki çok çağdaş kalacak. Sonra da merkez sağdaki, soldaki partilerin eri- mesine şaşıp kalıyoruz. Dünkü kamuoyu gündeminde DYP'den kopanla- rın yeni partilerini oluşturamadan lider kavgasına düştükleri haberi vardı. Yazarlanmıza bakarsantz mer- kez sağda karizmatik lider sorunu var. Çiller'in, Yıl- maz'ın onca olumsuz puanına rağmen partilerinin başlarında kalmaları, partilerin erimesi bundan. Sol- da da benzer sorun ve özellikle de birteşememeden yakınılıyor. Elbette kötü liderler. bırleşememe merkez sağ ve sol partileri yaral/yor. Ama el insaf, merkez sağ ve sol- daki erimenin gerçek nedenleri bunlarla sınırlı olabi- lirmi? 20. yüzyılın sonunda, toplumun çoğunluğunu ortaçağ karanlığı ve yaşayabilme açısından çok da- ha ağır olumsuz koşullara mahkûm ettiğiniz bir düzen- de, bu akıl almaz çağlar salatası yaşama çözüm üret- meyen partiler, merkez sağ ve sol ayakta kalabilir mi? İmalat sanayiinde kapasite kullanımı yüzde 78.8'e geriledi ANKARA (AA) - Geçen ağustos ayında imalat sa- nayiinde üretım değeri ağır- lıklı kapasite kullanım ora- nı yüzde 78.8'e geriledi. Geçen yıl ağustos ayında kapasite kullanım oranı yüz- de 81.7 olmuştu. DİE'den yapılan açıkiama- ya göre bu yıl ağustosta tam kapasite ile çalışamama ne- denlerının başında ise yüz- de 33.5 ile iç pazardaki ta- lep yetersızliğı geldi. Bunu yüzde 18.1 ile dış pa- zardaki talep yetersizliği. yüzde 3 ile mali imkânsız- lıklar. yüzde 2.9 ile işçiler- le ilgıiı meseleler. yüzde 2.4 ile de yerli mallarda ve ithal mallarda hammadde yetersizliği ızledi.DlEaçık- lamasında, işyerlerinin üre- tim. yurtiçi satışı. satış fi- yatlan ve hammadde fiyat- ları konusunda gerçekleş- meve beklentilenne ilişkın görüşlenne de yer veriidi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle