Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 AĞUSTOS 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
HADff'lilerin
iddianamesi
tamamlandı
• ANKARA (IBA)
Ankara DGM Savcısı Nuh
MeteYüksel. H\DEP2.
Olagan Kongresı nde Türk
bayrağının indir.lmesi
olayının ardından
tutuklanan ve aralarında
Parti Genel Başkanı Murat
Bozlak'm da bulunduğu 29
kişi hakkında hazırlanan
iddianamenin yazımmın
tamamlandığını söyledi.
Konu ile ılgili açıkJamada
bulunan savcı Nuh Mete
Yüksel, iddianarnenin
daktilo edileceğini ve daha
şonra da baMmı ıçin
matbaaya verileceğini
belirterek. "Bu ay sonunda
muhtemelen ilgili
mahkeme dava tarihini
belirleverek vargılama
başlayacak" diye konuştu.
Meral: Gölhan
özür diledi'
• ANKARA (ANKA) -
Türk-İş Genel Başkanı
Bayram Meral. Dışişleri
Bakanı \e Başbakan
Yardımcısı Tansu Çıller'in
sözlerinden dolayı DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Gölhan'ın
'"defalarca özür dılediğini"
belirtti. Meral. Çiller iTe
özellikle kamu
sözleşmeleri döneminde
yaptıklan görüşmelerin her
kelimesinin açıklanması
fıalinde günlerce
fartışılacak konu
oluşturacağını bildirdi.
"Biz söylemedik. içimize
artık" diyen Meral. olay
yaratan son görüşmenin de
tümünün dile
getirilmediöıni belirtti.
Meral, Çiller'in TÜSİAD.
ŞSK ve işçiler dışında Koç
Grubu'nu da
"sömürücülükle"
suçladıgını ifade etti.
Çiller'in Hürriyet ve
Milliyet gazetelerine de
yüklendigini ifade eden
Meral. "Bu gazete
gruplanndan yanlışlıkla mı
bilmem 'Milliyet Partisi.
Hürriyet Partisi" diye söz
etti ve ağır suçlamalarda
bulundu. Bunlan da ülkeyi
sömürmekle usçladı" dedi.
Erbakan'dan
polise kulüp' izni
• ANKARA (ANKA) -
Başbakan Necmertin
Erbakan imzasıyla
TBMM'ye sunulan yasa
tasansıyla polislere "spor
kulübü" kurma izni
veriliyor. Bakanlar
Kuruİunda kabul edılerek
TBMM Başkanlıgı'na
sunulan yasa tasarısı. polis
okullannda \e özel harekât
polis okullannda egıtim
görenlerin. eğitim
gördükleri sürenin 2 katı
zorunlu hizmet
yapmalannı öngörüyor.
Rumların iddiası
• ATİNA (UBA)
lstanbullu Rumlar.
Türkiye'nin (stanbul'daki
Rum vakıflanna el
koyacağını öne sürüyorlar.
İstanbul'da yaşayan
Rum'lardan avukat Elpıda
Frangopoulou. Yunan Laş
rad>osuna yaptıgı
açıklamada. Türkiye'nin
lstanbul'daki Rum
\akıflanna el koymayı
öngören bir planı oldugunu
iddia etti. Rum avukat
aynca Türk Dışişleri
Bakanlığf nın Adalet
Bakanlığı'na gönderdigi
resmı bir yazıyla
Yunanlılann gayrimenkul
sahiphği hakkı
tanınmamasını istedigini
ve bu yazmın bir
kopyasının elinde
olduöunu öne sürdü.
Erbakan, PKK ile herhangi bir pazarlığın söz konusu olamayacağını söyledi
Başbakan çark ettiANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Başbakan Necmettin Erbakan. PKK
lideri Abdullah Öcalan'la görüşen
Islamcı yazar İsmail Nacar'la kendisini
bir ara>a getiren RP Yan Milletvekili
Fetullah Erbaş ile gerekirse Öcalan'la
görüşebileceklerini açıklayan.
"Dağdakiler dahil herkesi kapsayacak bir
genel af çıkanlmasını" öneren
kurmaylarını yalanladı. Erbakan. Kürt
sorunu konusunda partisinin odagında
bulunduğu basına yansıyan haberlerin
gerçekleri yansıtmadığını öne sürerek
"Biz terörle tnücadeleden hiçbir şekilde
taviz vermeyiz, terörle masaya oturmayız,
kimseye bu konuda ta\iz vermeyiz" dedi.
Cumurbaşkanı Süleyman Demirel ile
yaptığı haftalık görüşmesinden çıkarken
• Başbakan Necmettin Erbakan, Kürt sorununun çözümü konusunda
genel af çıkanlmasını öneren ve gerekirse Abdullah Öcalan'la
görüşülebileceğini söyleyen kurmaylannı yalanladı. Erbakan. "Biz
terörle mücadeleden hiçbir şekilde taviz vermeyiz. terörle masaya
oturmayız. kimseye bu konuda taviz vermeyiz" dedi.
gazetecilerin sorulannı yanıtlayan
Erbakan. "Türkiye'nin tek vatan. tek
bayrak ve üniterde\let anlayışından
vazgeçmesi münıkün değildir. Bunlar
asılsız habeıierdir \e lıepsini ay rı ay n
tekzip etmemiz de münıkün değildir"
görüşünü dile getirdı.
Başbakan Erbakan, bir soru üzerine de
Milli Gü\enlik Kurulu sektereri ile
zaman zaman görüştüklerinı. ancak bu
görüşmelerle ilgili >azılan haberlerin
hiçbirinin doğru olmadığını vurgulayarak
"Biz bu göriişmeleri Sayın Orgenerarie
baş başa yapıyoruz. Kim nereden bilecek
bi/im ne konuştuğumuzu? Bu konuda
kim ne yazıyorsa hepsi uydurma** dedi.
RP Diyarbakır Milletvekili Yakup
Hatipoğlu da. Kürt sorununa eozüm
arayışları konusunda. "Aydınlar, siyasi
parti liderleri. gerekirse başka ülkelerin
İiderleri araya girerek soruna çöziim
bulabilirler. Bize göre\ verilirse Apoile
göriişürüz. Apo da insan" görüşünü dile
getırmışti.
Dev let Bakanı Abdullah Gül de. dün
TBMM'de düzenlediği basın
toplantısında RP'nin. Kürt sorununun
çözümü için PKK ile bir pazarlığı
bulunmadığını belirterek. herhangi bir
dev let yetkilisinin de böyle bir
girişiminin söz konusu olmadığını ifade
etti.
Gül. "Daha fazla şehit anası olmasın
derken. PKK ile de bir pazaıiık söz
konusu değildir" diye konı^tu. Gül. "RP
tarafından yapılan bu girişinıler orduyu
rahatsız etti mi?" sorusuna. "Benim
böyle bir bilgim yok. Bu tip kararlar hep
birlikte alınır. politikalar ortak tespit
edilir" vanıtını verdı.
Parti içi muhalefet, kongrede Genel Başkan Mesut Yılmaz'a karşı aday çıkarmaya hazırlanıyor
ANAP'ta Demirel egemenliğiDÜRDANE KOCAOCLÜ
ANKARA - ANAP'ın
24-25 ağustos günlerinde
yapılacak olan 5. olağan
kongresi. Merkez Karar Yö-
netim Kurulu (MKYK) lis-
tesine girme mücadelesi ya-
nında. genel başkanlık ya-
nşına da sahne olacak.
Uzun süredir kendı ara-
lannda tartışan parti icinde-
ki muhalifler. genel başkan
adayı çıkarmaya karar ver-
diler. Izmir Miîletvekili Işın
Çelebi. kongrede mutlaka
aday çıkacağını belirterek.
"Ya ben ya da Sayın Lüt-
fuliah Kayalar adav olacak"
dedi.
Partinin 3 aylık iktidan
başaramadığı gibi. anamu-
halefet görevini de yerine
getiremedigini savunan Çe-
lebi. "ANAP,gittikçeSayın
Demirel'in hâkimiyetinegir-
mektedir" «örüşünü savun-
du.
ANAP'lı tüm delegele-
re. "SiyasetteKilitlenmeve
Çöziim" adlı kitabı ile bir-
likte. bırer mektup gönde-
ren Işın Çelebi. genel baş-
kan adaylığı için kollan sı-
vadı. Bugüne kadar yapı-
lan tüm bölge toplantılan-
na katılan ve bu hafta sonu
Samsun'da daha sonra da
Diyarbakır'da yapılacak
olan toplantılara da katıla-
cağını belirten Çelebi. Cum-
hurivet'eyaptıgı açıklama-
da. " Yönerime karşı miithiş
bir tepkivar" dedi.
Bölge toplantılarında
kendilerine konuşma hak-
kı tanınmadığını belirten
Çelebi. "Ancak, delegenin
konuşması da çok önemli.
Taban, partinin iktidara
doğru yürümesini istiyor.
Partinin 1983 mantıgıyla,
yeni bir dinamizm kazan-
ması isteniyor. Bu yalnızca
tabanın isteği değiL ÂNAP'a
geçmişteya da simdi sempa-
ti duyan tüm vatandaşlar
da bunu istiyor. Bunun yo-
lu da yönetim kadrolarının
değişmesinden geçiyor. Bu
değişim nereye kadar olur,
bunu şimdiden söylemek
münıkün değil" diye ko-
nuştu.
Çelebi ve Kayalar
adav
Mesut \ ılmaz'a karşı ge-
nel başkan adayı çıkacağı-
nı belirten Çelebi, kendisı-
nin ya da Lütfullah Kaya-
lar'ın aday olabileceğini
söyledi.
Partinin gittikçe Çum-
hurbaşkanı Süleyman De-
mirel'in hâkimiyetıne girdı-
ğini savunan Çelebi, parti
yönetiminin kendi tabanın-
dan ve halktan uzaklaştığı-
nı ileri sürdü. Merkez sağın
erimesinin radikal sagın
güçlenmesine neden oldu-
gunu belirten Çelebi, "Ra-
dikal sagın yüzde38gibi bir
ov oranına ulaşması ciddi
bir sorundur. Merkez sağ,
kendini topariarna/.sa, ra-
dikal partiler güçlenip yeni
bir merkez oluşturacaklar"
dedi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
ANAP'tan Demirere: İşgal yasasını engelle. CHP: Anayasa Mahkemesi'ne gideriz
Muhalefet, yetld yasasına veto bekliyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Muhalefet partileri, Çumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'den. "RP'nin devlette
kadrolaşma harekâtının en önemli adımı"
olarak degerlendirilen ve kamu personel
rejiminin degiştirilmesi konusunda
Meclis'i devredışı bırakarak hükümete
geniş olanaklar tanıyan yetki yasasını
vetoetmesini istediler. Demirel'in.
"miimkünse yasayi onaylamamasını"
isteyen ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Yaşar Okuyan. "Bu yasa, RP'nin devleti
işgal harekâtuıa olanak sağlavacak ve
koJaylaştıracaktır" dedi. ÇHP. yasanın
TBMM'ye iade edilmemesi durumunda
iptal girişiminde bulunacağını açıklarken.
DSPGrup Başkanvekili Nfümtaz SoysaL
DemireFin. yasalann anayasaya
uygunluk gözetimıni yapma görevinde
"silik" kaldığını savundu. ANAP'lı
Okuvan. Cumhuriyefe yaptığı
açıklamada. TBMM tati'le girmeden çok
kısa bir süre önce çıkanlan ve hükümete,
kamu personel rejimi ile personel
istihdamında degişiklik yapmak
konusunda da 6 ay süreyle kanun
hükmünde kararname çıkarma olanağı
sağlayan yetki yasasının Çumhurbaşkanı
Demirel tarafından çok iyi incelenmesi
gerektigini vurguladı. Yasanın "devleti
işgal harekâtında RP'nin işini
kola>laştıracağını" vurgulayan Okuyan.
Demirel'in yasayı onaylaması
durumunda ne yapacaklanna ilişkin bir
soruva. "Hukukçu arkadaşlarımız yasayı
inceliyorlar. Ana>asaya aykırılığı
saptanırsa. grup olarak yasanın iptali
istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne
başvuracağız" dedi. DSP Grup
Başkanvekili. Anayasa Profesörü
Mümtaz Soysal da Hürriyet gazetesinin
dünkü sayısında yayımlanan
makalesinde. Cumhurbaşkanlığı'nın.
demokratik parlamenter sistemin
yasalann anayasaya uygunluğunu
gözetme makamlanndan biri oldugunu
anlatırken. şu görüşleri dile getırdi:
"Şu günler. supaplann iyi işlemesini
gerektiren günlerdir. Çünkii .Meclis'teki
sınırsız gidişlere sürüklenmeye hazır bir
çoğunluk var. Belki de çoğunluğun
oiuşma tarzından doğan bir durum bu.
l nutmavalım ki volsuzluklann örtbas
edilmesi üzerinde kurulmuş bir
koalisyonla karşı karşıyaya, Koalisyon
bozulur da örtüler kalkar korkusuv la her
şeyi yapabilirler."
"Supaplar"dan birinin son dönenıde pek
iyi işleyemediğini belirten Soysal.
Cumhıırbaşkanı Demirel'in sık sık dile
getırdiğı "kurumlan ve kurallan
çalıştırmak"sözlerine gönderme yaparak
şöyle devam etti: "Ama bu tutum,
Meclis'teki çoğunluklara hemen her
zaman geçit \ermekten başka bir anlam
taşımıyor. Aslında bir kez daha gözden
geçirilmesi vararlı olacak > asalann geri
çevrilmevişi ya da anayasaya uygunluğu
çok tartışmalı yasalar konusunda
Anayasa Mahkemesi'ne gidişteki
isteksizlik, Cumhurbaşkam'nın kendisine
düşen uyan gönn lerini biraz silik biçimde
yerine getirmek istedigini göstermekte.
Cözünün tutmadığı açıkça bilinen bir
iktidar söz konusuyken bile. Say ın
Demirel, "Her şeyi engin zaman
denizinde dalgalanmaya bırakmak" diye
özetlenebilecek olan eski huvundan
vazgeçmiş görünmüyor." Soysal. "diğer
supap" olarak niteledığı Anayasa
Mahkemesi'nin üzenne düşen görevin
arttığını vurgulavarak "Özelliklebüyük
\urgunlara zemin hazırlayan ya da
cumhuriyetin temel niteliklerini tehlikeye
sokan yasalar bakımından" dedi.
CHP Grup Başkanvekilı ÖnderSav da
dün partisinin diğer grup başkanvekili
Oya Araslı ile birlikte düzenlediği basın
toplantısında R-EFAHYOL hükümetinin
art arda çıkardığı 5 yasanın. "hukuken
sakat ve anayasaya ay kın" oldugunu
savundu. Sav. bu vasalardan "İslam
İ Ikeleri Arası Yatınm \e İhracat
Sigortası Kurumu Kuruluş
Anlaşması"nın onaylanmasına ilişkin
yasayı değerlendinrken şunian söyledi:
"Anlaşma ile oluşrurulan kurumun şer'i
hükümlere uygun çalışacağını w
işlemlerinde şer'i ilkelere uyacağına ilişkin
kayıtlar vardır. Bu hüküm \e kayıtların.
Anayasamızın başlangıç hükümlerine.
cumhuriyetin niteliklerini belirleyen 2.
maddesindeki laiklik ilkesine açıkça aykın
olduğu ortadadır."
POLİTİKA GUNLUGÜ
HİKV1ET ÇETİNKAYA
Şerianan Kıssalar.•••
Din bezirgânları azmaya başladı...
Bir dönem Bosna'da yaşanan insanlık dışı vahşeti
bahane eden şeriatçı tosuncuklar, meydanları doldu-
rup salya sümük bağırıyorlardı:
"Şeriat gelecek, laikler ölecek..."
Sıvas'ta 37 canı diri diri yakan 'kana susamış' kara-
yobaz çeteleri şımdi de Prof. Dr. İlhan Arsel'ın Kay-
nak Yayınları'ndan çıkan "Şeriat'tan Kıssalar' adlı ki-
tabını bahane edip. olay çıkarıyorlar...
Akıt adlı şeriatçı gazete. bir ayaklanma provasının
öncülüğünü yapıyor, İlhan Arsel'ı 'Ikinci Salman Rüşdü'
olarak tanıtıp, hedef olarak gösteriyor...
Akit gazetesinin kimi yazarları; İBDA-C, Hızbuüah ve
Islami İHareket adlı yasadışı şeriatçı terör örgütlerıni ko-
ruyup kolladıkları gibi köşelerınde övgüler düzüp şöy-
le derler:
"Ben de gençlığimde bunlar gibıydım. Onlann ey-
lemlerı benim gençliğımı anımsatıyor."
Gümüşhane Barosu Başkanı Av. Ali Günday'ı gün-
lerce hedef gösteren Akit gazetesi değil miydi?
Sonunda ne oldu?
Günday, Adana'nm Osmaniye ilçesinden Gümüşha-
ne'ye gelen bir karayobaz tarafından bürosunda kur-
şunlanarak oldürüldü.
Bu gazete şimdi ilhan Arsel'i hedef tahtası yapıyor
ve şeriatçı terör örgütlerine mesaj gönderiyor. Elbet bu
mesaj kimi dernek, vakıf ve holdıng patronlarının ağ-
zından veriliyor.
Deniyor ki:
"Âlemlerin efendisi ve haya timsali olan peygam-
ber efendımıze uzanan kirli eller ve kalemlerini satan
aşağılık kuduz köpekler. şunu iyi bilmelidirler kı O 'na
uzanacak kırli emelleri ve salyalı dilleri kökünden ko-
parabilecek insanlar henüz ölmedi..."
Şaşırdınız değil mi? Hıç şaşırmayın ve açıklamanın
devamını okuyun:
"Kaynak Yayınevi tarafından basılıp, TEMPO Der-
gisl'nin son sayısında yer alan peygamber efendımi-
ze hakaret eden o sözlerı 1
Kem söz sahıbıne aittır1
di-
yerek gerekli adrese gönderirken şerefslzce kaleme
alınan bu yazıyı, yayınevıni, yazannı ve ona alet olan
TEMPO Dergisi'ni lanetliyor ve gereken ışlemin mut-
laka yapılacağını unutmamalarını bir kez daha hatır-
latıyoruz..."
Acaba gereken işlem nedir? Yani bir yargısız infaz
mıdır? Bu infazı, şeriatçı bir terör örgütü mü yapacak-
tır?
Sanırız bu açıklama başta Adalet Bakanı Şevket
Kazan'ın. Içışleri Bakanı Mehmet Ağar'ın ve cumhu-
riyet savcılarının dikkatıni çekmiştir...
Evet, yukandaki açıklamada 'gereken işlemin yapı-
lacağını' söyleyen kişi, bir işadamıdır...
• • •
Şeriatçı tosuncuklar dört koldan saldırıyor...
Bakın içlerinden bırisi neler yazıyor:
"Haddını bılmez nasıbsızlerin saldınlannın ardı ar-
kaşı kesılmiyor...
İnsan haklanna ve bütün bir ülkenin büyük çoğun-
luğunun inancına saygı duymamak, bu ülkenin birlik
ve bütünlüğüne ındır/lmiş haince bir darbedir.
Milli birlik ve beraberliğimizı zedeleyicı, ınançlı hal-
kımızı tahrik edici bu iğrenç yayınlarından dolayı adı
geçen dergiyı ve bu tür pervasızlıkları ellehndekı bü-
tün yayın organlannda rahatça sergileyebılen haddi-
ni bilmez yayın gruplanına karşı hükümetin ne gibi
yaptırımlar uygulayacağını merakla beklıyoruz.
Adalet Bakanlığı 'nın derhal harekete geçerek, suç-
lular hakkında gerekli takıbatı yaptıracağına ınancı-
mız sonsuzdur.
Kimsenın maşa varken elini yakmasını istemeyiz.
Ama bu türsaldırılar karşısında sessiz kalmanın da ah-
makları cesaretlendireceğini unutmamak gerekmek-
tedir.
Bu nedenle, hem resmi ve adlı makamların, hem de
sivil toplum örgütlerimizin konu üzerinde hassasıyet-
le durmasını, başta İlhan Arsel ahmağının paçavrası-
nı yayınlama cür'et veya gafletıni gösteren Kaynak
Yayınları olmak üzere, bu ittiraları bahane bılerek hal-
kımıztn inancına saldıran fütursuzyayın organlanna kar-
şı gerekli demokratik tepkıyı gostermelennı, bulunduk-
ları illerin valiliklerıne müracaat ile gösteri izni almala-
rını ve bu hakaretlere karşı tepkilerini topluca göster-
melerini beklıyoruz."
Şeriatçı gazetenin bu yayımından sonra 'karayobaz
çeteleri' harekete geçti. İBDA-C adlı yasadışı örgüt. Hür-
riyet gazetesi önünde terör estirdi. Bu arada Kaynak
Yayınlan'nasaldın düzenlendı veyakıldı. Ancak bu kez
adresi yanlıştı. İBDA-C, başka bir yayınevineeylem dü-
zenlemişti. Akit gazetesi bu eylemi şöyle duyurdu:
"Eylemde yanlış adres. Kaynak yayınevıne tepki
gösteren bir grup vatandaş. yanlışlıklayayıneviyle hiç-
bir ilişkisı olmayan başka bir Kaynak yayınına eylem
koydu..."
Eylemi koyan İBDA/C, ama Akit gazetesi bunu 'Bir
grup vatandaş' diye okuruna sunuyor...
Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek isteyen,
şeriatçı terör örgütleriyle ıçli dışlı olan. sağa sola 'ge-
reğiniyaparız' diye mesaj gönderen bu karayobaz çe-
telerine kim dur dıyecek?
Yoksa korkacak mıyız!
Onlardan özürdileyip. bir köşeye çekilip, şeriatın ayak
seslerini mi bekleyeceğiz?
Bir avuç din bezırgânına boyun eğmeyeceğiz. on-
lar ne denli saldırgan olursa biz de o kadar gereğini
yapacağız!..
İlhan Arsel'in kitabını mutlaka okuyunuz! Orada ki-
mi gerçekleri öğrenecek, şeriatçı tosuncuklann neden
paniğe kapıldığını göreceksiniz...
"Şeriat'tan Kıssa'lar"ı mutlaka okuyunuz!
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet Cetinkaya <<ı Planet.com. TR
IRMIKIAYDIN ENGİN e-mail: [email protected]
Kimin aklına gelirdi ? Çok de-
ğil on-on beş yıl önce biri kalksa
da DP-AP çizgisinin günümüz-
deki devamı DYP'nin önderi TÜ-
SlAD'a bindirecek, büyük serma-
yenin seçkin kulübünü "kan emi-
ci" olarak niteleyecek, TÜSlAD'çı-
larda ertesi günü. DYP önderine
"saldırgan ve dengesiz" sıfatlan-
nı uygun görecek deseydi. ada-
mın aklından kuşku duyardık.
Türkiye art arda siyasal dep-
remler yaşadı. 12 Eylül ülkeyi dü-
şünsel bir çöle dönüştürmek is-
terken var olan siyasal dengeleri
de altüst etti. Özalizmin ülkede
egemen kıldığı yeni değerler, kit-
lelerin siyasal tercihlerini derin-
den etkiledi. Patlayan, tırmanan
ve tırmanmaya devam ederek
kangrenleşen 'Kürt sorunu' salt
ekonomık, askersel değil; siyasal
dengelerde de gerçek bir altüst-
liiğe yol açtı.
Sonunda Türkiye'nin siyasal
zeminı kaydı. Bir başka ve daha
doğru deyişle, geleneksel siya-
sal yapılar, yeni Türkiye'yi taşıya-
rnaz, syasal anlamda 'temsil' ede-
mez oldu.
Eskiden kolaydı; çünkü yalındı,
Partiler Zeminlerini Yitirince...
oturmuştu. AP büyük sermayenin
ağırlığını herzaman hissettirdiği bir
sermaye partisiydi. CHP merkez
solun partisi olarak işçilerin, emek-
çilerin, bürokratların, kent ve ka-
saba aydınlarının partisi olarak
öne çıkardı. Politik arenanın ana
eksenini bu iki parti oluşturur. han-
gi partinin hükümet olacağını be-
lirleyecek seçim yanşlan da esas
olarak bu iki parti arasında ge-
çerdi.
Merkez sağ ve merkez solda-
ki bu yoğunluğun yanı sıra ileri iş-
çileri yanlarına çekerek TİP gibi
partiler sosyalist solu, MHP gibi
partiler de ırkçı-faşizan çizgiyi
temsil ederlerdi.
Tarımda sanayileşmenın geliş-
tiği bölgelerde köylü oytan CHP'ye
yönelirdi. AP büyük sermayeyi
kollamakta ölçüyü kaçırdığında
küçük ve orta boy işletmelerin oy
desteği bazen CHP'ye, bazen De-
mokratik Parti, Güven Partisi gi-
bi marjinal partilere yönelirdi.
ilk büyük ve 'kalıcı' çatlama
AP'de oldu. 'Milli Nizam Partisi'
ile başlayıp, 'MSP' ile devam eden
ve hep Erbakan ve ekibinin siya-
sal önderliğinde yürüyen Islamcı
ağııiıklı siyasal hareket, orta köy-
lülüğün. taşradaki küçük ve orta
ticaret sermayesinin temsilcisi
olarak sahneye çıkt. Uzun süre kü-
çük koalisyon ortağı olabilmeyi
başarı sayacak bir güçle yetindi.
ama kalıcılığını kanıtladı.
• • •
Geleneksel siyasal tablo üç aşa-
ğı beş yukarı böyleydi. Yalın ve
oturmuş. Ama 1996 yılında artık
bu tablonun, bu siyasal öbekleş-
melerin pek anlamı kalmadı. Çün-
kü bu öbekleşmenin üstünde yük-
seldiği zemin altüst oldu. Daha
'atak' bir yargı üretelim: Türki-
ye'de sınıflar, katmanlar, züm-
reler partilerini arıyorlar. Çün-
kü var olan partiler temsil ye-
teneklerini yitirdiler.
Büyük sermaye hangi partiye
yakın? DYP'ye mi ? ANAP'a mı?
fkisi de değilse, Türkiye büyük
sermayesi siyasal temsilciden
yoksun mu ? Alın işçileri ? Hangi
siyası parti temsil ediyor bugün iş-
çilerin çıkannı? Büyûk sanayi kent-
lennde işçi oylannda Refah'a cid-
di kaymalar olması. bu soruyu ya-
nıtlamıyor ve soruyu ortadan kal-
dırmıyor.
Üstelik soru salt partiler açısın-
dan yanıtlanamaz. "Kapitalıst top-
lumu bir sonraki üretim ilişkileri-
ne taşıyacak güç" olarak işçi sı-
nıfı tanımı tartışmalı bir karmaşık-
lık kazandı. Sanayi proletaryası
kavramı ve bileşenleri yeniden ta-
nımlanmaya gereksinim duyuyor.
Yoksa "İşçilerin şu anda Refah'a
ya da eski alışkanlıklanyla CHP'ye,
DSP'ye oy vermeleri bir anoma-
lidir. Onlar emeği gerçekten sa-
vunan tek siyasal güce, ÖDP'ye
gideceklerdir" denip işin içinden
çıkıhrdı. Ama artık 'vş"in, eskisi
gibi yalınkat yanıtlarla içinden çı-
kılamıyor.
Alın köylülüğü... Köylülüğün si-
yasal temsili artık yüksek taban fi-
yatı ve Ziraat Bankası'na olan
borçların affedilmesi ikılisinden
oluşan popülıst politikalarla kaza-
nılacak gibi değil? Çünkü köylü-
lük artık 6O'lı ve 70'li yıllardaki
köylülük değil. Hangi parti, han-
gi politik tercihlerle köylülüğün si-
yasal temsilcıliğine aday? Bilen
varsa beri gelsin.
Ya Kürt hareketi? Bugün 'ayn'
bir siyasal güç olarak ortaya çı-
kan, Kürt kimliğini sınıfsal kimlik
dahil öteki kimliklerinın önüne ko-
yan bir eğilim, Kürtler arasında
belirleyici ağırlık kazandı? SHP
kanalından geçerek DEP'le tem-
sil edilmenin sonucu ortada. HA-
DEP deneyimi de anılarda pek ta-
ze. Büyük kentlerin Kürt bölgele-
rinde HADEP'in oylan, sözünü et-
tiğimiz siyasal temsil bunalımının
bir göstergesi. Yani Kürtler de si-
yasal temsil boğuntusunda.
Toplumun hemen her kesiminin
kendi siyasal partisini aradığını
çalakalem sergilemeye çabala-
dık. Yani var olan siyasi partilerin
artık temsilcilik nitelikleri tartış-
malı siyasal mevtalaşmaya dört-
nala yol aldıklarını anlatmaya
çabaladık.
Yazdıklarımıza itiraz edilebilir.
Ama tartışmaya değerolduklarını
da itiraf edin.
ACI KAYBIMIZ
Hacı Hüseyin L'ysal ve Emine Lysal'ın değerli evlatları ve torunları. merhuın
Kemal ve Münire Tozum'un damat ve torunları. Gönen Göver. Gülen İnal'ın
kardeş ve yeğenleri, Oya ve Velittin Oğuz'un dayıları. Ali Rıza. Yüksel ve
Yüceer Göver'in, Mürüvvet San'nın kuzen ve yeğenleri. Nail tnal'ın
kayınbiraderi ve yeğeni, Aydan-Fuat Demir, Aycan-Cünevt Barker, Aylin-
Cihan Özkaptan'ın enişte. bacanak ve yeğenleri,
MURAT UVSAL'ın çok sevgili babası ve canı kardeşi,
AYLAN UYSAL'ın çok sevgili değerli eşi ve kızı
İç Mimar Dekoratör
AHMETUYSAL
ve kızı
AYŞEGÜL UYSAL
6 Ağustos 1996 Salı günü Afyon civannda geçirdikleri elim bir trafik kazası
neticesi Allah'ın rahmetine kavuşmuşlardır.
Cenaze törenleri 8 Ağustos Perşembe günü öğle namazını takiben Kadıköy
Söğütlüçeşme Camii'nde icra edildikten sonra Karacaahmet'te
defnediJeceklerdir.
t./. Allah rahmet eylesin.
AİLESİ