23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 AĞUSTOS 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER İmam için hapis istemi • VEZİRKÖPRÜlAA)- Samsıın'un Yezirköprü ilçesinde. bir imam hakkında. "alenen kanunlara. hükümet emir erine. icrava itaatsızliğe teş\ ik etnek" suçundan. 3 >ıl hapis istemnJe dava açıldı Vezirköprü Müftüsü Mehmet Ceylan'ın izinli olduğu sırada. imam Selafiattin Giineş hakkında. Orta Cami'de verdiği vaazda. "Çıplak gezen. karısına pantolon givdiren. saçlannı uzaian çılgınlara karşi hesap sormak için ne bekliyorsunuz' Bir komutan mı bunlara ders verecek? Göre\ i halk yapar. Görc\ sızındir" dedıği ıddiasıyla. Cumhurıvet Savcılığı'nca açılan soru^turma tamamlandı. imam Selahattin Giineş. "Alenen kanuıılara. hükümet emirlerini ieraya itaatsizliğe teş\ ik etmek" suçundan. 3 vıl hapis istemiyle Asİiye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak. DBH bjrleştirici olacak' • YALOVA (Cumhuriyet) - Demokratik Barı> Hareketi(DBH)3I ağustosta Ankara'da partileşme kararı aiırken Yalova sjubeMiıde de hareketin Türkıve've bakı^ açısının değerlendinldiği birtoplanti gerçekleştırdi. Toplantıda konu^ma yapan Yalova il temsılcisi Dişhekimi Nusret Yerli. artık insanlarımızın huzur ve güvemnın kalmadığını, umutsuzluğun had safhaya ulaştığını vurgulavarak "DBH'nin bu sikıntılı anda ortava çıktığını. bu bağlamda DBH'nin birle^tirid özelliğinı taşivacak" dedi. Prof. Arsel'e destek • Haber Merkezi - Atatiirkçü Düşünce Derneği Çorlu Şubesi. Prof. Dr. tlhan Arsel'in •Şerıatian Kıssa'lar" adlı kitabısa ve Kaynak Ya>ınlarrna şenatçılar tarafından >apılan saldınlan kınadılar. ADD Çorlu Şubesi'nın yaptığı yazılı açıklamada. •"Bııgiine kadar şeriat düzenini eleştiren 20'ye yakın eseri vavımlanan Prof. Arsel'in "Şeriattan Kıs^salar' kitabının içerdiği gerçckleri ne yurt çapında protestolara hedef olınası. ne toplatılması ne de laik Türkiye Cuınhuriyeti'nin sağladığı burslarla ABD'de eğıtim gören bir grup ^eritaçı öğrencinin saldınlan hasır altı edemez" denildi. İşçiler KKTC'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türk-lş'ten sonra Hak-lş de 29 ağustos - I e>lül tarıhleri ara.sında KKTC'de Başkanlar Kurulu toplantısı yapmaya karar verdi. Konfederasyonlar " I Eylül Dünya Barı^ Günü'nde KKTC'de olmanın anlamına dikkat çektiler. İşçi maaşları ödeniyor • ANKARA (ANKA)- Çankava Beledıve Başkanı Doğaıı Taşdelen. Büvük^ehir Belediyesi'nin hesaplanna haciz koyması nedenivle bir hafta geciken i>çı maaslannı ödemek için bir bankadan faizle para aldığını söyledi. Taşdelen. vaptığı vazılı açıklamada. bir hafta geciken ağustos a>ı işçi maaşlarının bugün ödenceğini belirterek "Emeğin ve emekçinin dostu bir belediye başkanı olarak çalışanlanmızın daha fazla mağdur olmasını önlemek amacıvla bankadan faizle borç alarak işçi maaslannı ödeveceğiz" dedi Celal Bayar anıldı • BURSA (AA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bavar. ölümünün 10. yılında Bursa'nın Umurbey beldesindeki anıtmezannın başında diizenlenen de\ let töreniyle anıldı. Törene, Cumhurbaşkaıılığı Hukuk İ>leri. Kanunlar \e Kararlar Dairesi Başkanı Kemalettııı Ali Kaşifoğlu. Bıırsa Yalisi Orhan Taşanlar. Bursa Garnizon Komutanı Kıdemli Albav Lğur Bü>ükçulha katıldı. Ecevit, olağanüstü kurultay imzası toplayan Edirne Milletvekili Kesebir'i uyardı DSPMe kavga sertleşiyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DSPGenel Başkanı Biilent Ecevit. olağanüstü kurultav için imza toplamaya başlayan Edirne Milletvekili Erdal Kesebir'e sert bir uyanda bulundu. Kesebir'in. kendisi ve eşi Rahşan Ecevit'in onayıyla imza topladığı izlenimini yaymava kalkıştığını vurgulayan Ecevit. "BunJann gerçekle ilgisi voktur. DSP'nin iktidar yüriiyüşünün hızlandığı bir dönemde partimizi içinden engellemeve kalkışanlar çıkarsa, buna en biiviik tepkinin partililerimizden geİeceği, Sav ın Erdal Kesebir'e gösterilen tepkilerden bellidir" dedi Kesebir ise Ece\ ıt'ın açıklamalannın. "vanlış bilgpye dayandığını savunarak. "Genel başkana sevgim ömür bo> u sürecek bana ne hakaret ederse etsin. ama bizim partimiz tıkandı. RP'ye karşı iktidar alternatifl olmaktan hızla uzaklaşıyoruz" dedi. DSP'de "Ecevitlerin de onayı" alındığı izlenimi verilerek. vönetim değişikliğini gerçekleştirme amacıvla olağanüstü kurultav toplanması çalışmaları ba^latılmıştı. Bu haraketin. "Ecev itler'e sevg!, saygT vurgulamalan ve partı içindeki başta grup başkanvkekili Mümtaz Smsal olmak üzere rahatsızlığını dıle getiren diğer milletvekillerine mesafelı tavn, yönetimin güdümünde. "muhalifleri ortaya çıkarıp tasfiye etme" planı olarak değerlendirilmişti. Ancak. Edirne Milletvekili Erdal Kesebir'in imza toplama girişimine yönetimden sert yanıt geldi. DSP lideri Ecevit. yaptığı yazılı açıklamada. Ke.sebir'in bazı illere giderek olağanüstü kurultay için imza toplamaya çalıştığını. bu çalışma>ı da kendisi ve eşinden aldığı onayla yaptığı izleminimi yaymaya kalkıştığını vurgulayarak şu değerlendırmeleri yaptı: "İİİerden gelen bilgilere göre. aşı» millertekili, özel sohbetlerinde, bizim kendisine büv ük güvenimiz ulduğu, hatta kendisini genel başkanlığa ha/ııiadığımız iddiasını \a> maktadır. Bunlann gerçekle ilgisi voktur. Gerçek şudur: Son genel seçimlerdeki >a\gın adav lık başv uruları nedenivle, yer jer örgüt birimlerimizde büviik boşalmalar olmuştur. A\ lardan beri, bu boşluklan doldurmak. tüm örgüt birimlerimize işlerlik kazandırmak, özelJikle de Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki örgütlenme eksikliklerimizi bir an önce gidermek için genel merkezimizce voğun çalışmalar vapılmakta ve kongreler hızlandırılmaktadır. Olağan kurultav ımt/ın önümüzdeki yıl sonlarından önce toplanması gerekmediği halde, kongreler tanıamlanır tamamlanmaz, biiviik bir olasılıkia bu vıl içinde kurultav ınuz zaten olağan toplantıva çağrıiacaktır. En geniş katılımlı kurultay toplantimızda özellikle de Güneydoğu ve Doğu Vnadolu illerimiz bu kez etkili biçimde temsil edilebilecektir. Kongreler, partimize veni katılanlann örgüt birimlerinde hakça temsiline de olanak sağlamaktadır. Edirne Milletvekili Kesebir, anlaşılan bunları önlemeye ve kongre çalışmalannı engellemeye çalışmaktadır." Ecevit. "laiktıımhurivete uinclik tt'hditlt'rin arttıöı. ekonomik bunalımın, volsu/luğun ve adaletsizliğin tehükeli ölçülere vandığı" şu dönemde, uius için tek güvencenin DSP iktidan olduğunu söyledi. Ece\ it. açıklamasını "DSP'nin iktidar yürüyüşünün hızlandığı bir dönemde partimizi içinden engellemeve kalkışanlar çıkarsa, buna en büv ük tepkinin partililerimizden geleceği, Sayın Erdal Kesebir'e gösterilen tepkilerden bellidir" sözleriyle noktaladı. CHP Hatay Milletvekili Fuat Çay, Erbakan'ın gezisini Meclis gündemine getirdi CHP'den 4 özür dile' çağnsı• CHP Hatay Milletvekili Fuat Çay, Erbakarf a, ilk yurîdışı gezisinde. "neden Türkiye'nin koşullannı, kurumlarını ve insanlannı küçük düşüren bir tavır sergilediğini" sordu. ANK.-VRA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP. Başbakan Necmettin Erbakan'ın. skandallarla dolu ılk vurt- dışı gezisini Meclis gün- demine getirdi. CHP Hatay Milletvekili FuatÇaj. Er- bakan'a. Iran'dan başlayan ve toplam 5 Asya ülkesini kapsayan gezisinde. neden Türk halkını. kurumlarını küçük düşüren tav ırlar ser- gilediğıni sordu. Çay. Endonezya'dakı te- masları sırasında "Bizde beyinyok" di>en Erbakan'ı. Türk halkından özür dıle- meye çağırarak."Sizin gibi profe- sörlcrin de bunda sorunıluluğu ol- duğunu kabul etmeniz gerekmez mi" sorusunu yönelttı. CHP Hatay'Milletvekili Ça>. dün Erbakan tarafından yanıtlan- ması istemıvle Meclis Başkanh- gı'na verdiği soru önergesınde. Dışgezisi sırasında"Bizdebe\in>ok"diyenRPlideri Necmettin Erbakan serteleştirilerenedenoldu.(Fotoğraf:AA) Türkive Cumhuriveti Ba>baka- ııı'nın uluslararasi hukuka avkırı e>lemler içinde bulunduğu ülke- leri aklamak gıbı bir sorumluluğu ve yetkisi olmadığına dikkat çek- ti. Çay. "Yoksa ülkemiz aleyhine faalivetler içinde olsa bile. sizie iş- biriiği yapan ülkeler de sütten çık- mış ak kaşık mı olmaktadır" MV rusunu yöneltti. Ça> "ın Erbakan'a yönelttiği sorular şöyle: - Neden yaptığınız açıklamalar- da sürekli olarak Türkive'nin ko- şullannı, kurumlarını, insanlannı küçük düşüren tav ırlar sergiledi- nız.' - Bu açıklamalarınız. "70 yıllık cumhurivetlehesaplaşma" ideali- nizçerçevesindedeğerlendinlebi- lirmi? - Geçmişteki politikalanmzdan geridönüşünüzü, "Bazı gerçekle- n. bilgilen başbakan olduktan son- ra öğrendik" gerekçesi>1eaçık- ladığınız bilinmektedir. Bir uçak karşısında sergilediğiniz kompleks, henüz ülkemizde- ki insan gücü potansivelini, sı- nai, iktisadi gerçekleri tam olarak öğrenmeden vurtdışı- na çıkmanızdan mı kavnak- lanmıştır? - Aynı çerçevede. Çekiç Güç konusundakı bilgiler için itibarettiğinizkuruluşlanmı- za. Iran'ın uluslararası huku- ka aykın ve teröre destek ve- ren eylemlen konusunda ni- çin itibaretmediniz' İtibaret- meme nedeniniz. ilgili kuru- luşlarımızdan bu konuda si- ze bilgi sunulmaması mıdır? - Ülkemizde "be> in " olma- dığı v önündeki tespitiniz dik- kate alındığında. si/jn gibi pro- fesörierin de bunda sorumlu- luğu olduğunu kabul etmek gerekmez mi? - Ülkesini. insanlannı kü- çümseven bir başbakan ola- rak projelerinizi başka bir ül- kede, başka ülke insanlany- la mı gerçekleştireceksiniz'.' - Ülkemizdeki yetişmiş in- san gücünden, teknik elemanlan- mızdan, üniversitelerimizden ve il- gili kuruiuşlarda görev yapan \ urt- taşlanmızdan özür dilcnıev i düşü- nüyor musunuz? Noksa bu konu da öncekiler gibi "Ba.sin tarafından u> durulma" olarak mı değeriendi- rilecektir? Tutuklularla görüştüler Avrupalı heyet Eskişehir Cezaevi'nde EŞKİŞEHİR(AA)-"Avrupa İşken- ce>iÖnlemeKomitesi" üveleri Eskişe- hir Özel Tip Cezaev i 'nde incelemeler- de bulundu. Inorid lycke Elhgson, Lambert Kel- tehermans, Gordon Lakes. Jeon Pier- ra Restallini \ e TravorStevens'tan olu- şan komıte. 2 gün boyunca. cezaev ın- deki rutuklu velıükümlülerle tek tek gö- rüştü. Cezaev ine sabah girip akşam geç saatlerde çıkan heyetin. özellikle terör suçundan tutuklu bulunanlarla tek tek görüştükleri öğrenildi. Görüş- meieri konusunda açıklama yapmav an v e dün sabah kentten a> n lan hev et üye- lerininbirraporhazırlavacaklanbildi- rildı. Heyete eşlik eden Eskişehir Cumhu- riyet Başsavcısı Mustafa Can Bolat. Av rupalılann, Eskişehir Özel Tıp Ce- zaev i 'ne hayran kaldıklannı söyledik- lenni ifadeertı. Bolat. hevetüye'lennin. cezaev inı gördüklerinde şaşırdıkları- nı. buranın "tabutluk" olmadığı dü- şüncesinde oldukJannı da belirtti. Kürtçe özel dil okulunun açılmasının olanaklı olmadığı bildirildi Kiirtçe okııl MGK'ye bagbAJVKARA (Cumhurivet Bürosu)- Kürt Kültür ve Araştırma \akfinin (KÜRT- KA\ ), kurulması için İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü'ne başvurduğu. Kürtçe özel dil okulunun açılmasının olası bulunmadığı bildirildi. Kürtçe üzerine bir dil okulunun açılabilmesi için Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiyesi üzerine Bakanlar Kurulu'nun onayı gerektiği kaydedildi. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri. Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı'nın kurulması için girişimde bulunduğu Kürtçe özel dil okulunun açılmasının. 2923 savılı Yabancı Dil Eğitimi ve Öğretimi Yasası'na aykırı olduğunu belirttiler. Yetkililer. yasaya göre. eğitimi verilecek yabancı dilin Milli Güvenlik Kurulu'nun tavsiyesi üzerine Bakanlar Kurulu'nca benimsenmesi gerektiğini vurguladılar. Yetkililer, Kürtçenın kabul edilmesi konusunda hükümetin yetkilı olduğunu belirterek istenirse bu dilin eğitimi için izın çıkarılabileceğine dikkat çektiler. Ortaöğretim kurumlarında halen İngilizce. Almanca. Fransızca ve Japonyanın eğitimi yasal sayılırken Milli Güvenlik Kurulu. 2 yıl önce Arapça, tspanyolca. Rusça ve Italyanca için tavsiye karan almıştı. Eşref Erdem: İki sendikanın işbirliği önemli bir adım CHP'den Türk-Iş ve DİSK'e destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdem, Türk-lş ile Devrimci İşçi Sendikaian Konfederasyonu (DlSK) arasında sağlanan eylem birliğinin, Türk işçi hareketi için önemli bir adım olduğunu ve bu işbirliğini destekleyeceklerini açıkladı. Erdem. dün düzenlediği basm toplantısında. 12 Eylül darbesinin ardından oluşan ortamın. işçilere ve sendikalara darbe vurdugunu belirtti. Sendikalann siyasete girmelerinin kısıtlanmasının. yapılan en büyük yanlışlardan biri olduğunu kaydeden Erdem, bunun sonuçlannın bugünkü siyasi ortama yansıdıgını ifade etti. Işçilerin, toplumun en önemli kesimlerinden biri olduguna dikkat çeken Erdem. Türk-iş ve DİSK'in eyfem birliği yapmaJannın sevindirici olduğunu, bu birliğe destek vereceklerini kaydetti. Eylem birliği yapılırken, bütün siyasi partilerin "terazinin aynı kefesinde" değerlendirilmemesi gerektiğini de belirten Erdem, şu görüşleri dile getirdi: "Türkiye'deki rüm siyasi partilerin dışlandığmı görüvorum. Bu noktada bir yaniışa düşülmemelidir. Burada en önemli nokta, bir ittifakın gerçekleştirilmesidir. frtifak. bütün sivil toplum örgütlerinin birlikteliğinden geçer. SKil toplum örgütteri kendini bir siyasi parti yerine koyup başanya uJaşamaz." SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Türkiye'de olağanüstü mari- fetli insanlar var. Kimisi cinlerle konuşuyor. kimisi büyüleri or- tadan kaldınyor, kimisi düşma- nın elini dilini bağlıyor. Bir büyük gazetemizin eklerinin birinde, fotoğrafı kocaman bir logo içi- ne yerleştirilmiş bir bayan büyü uzmanımızın yazdıklarını oku- yunca öylesine rahatladım ki. ıçimi ferahlık kapladı. Artık bu ba- yanın yetenekleriyle Türkiye 'yi içine düştüğü kötü durumdan bi- le kurtarabiliriz diye düşünme- ye başladım. Türkiye'de yalnızca bu bayan değil, daha yüzlerce büyücü. üfürükçü olduğunu biliyoruz. Ar- tık bunlar kıyıda köşede de giz- lenmeyip, etkili yerlerde kendi- lerıne alan yaratıyorlar. TV kanallarının hangisıni aç- sanız karşınıza bir büyücü veya cinci çıkıyor. Son dönemde rağ- bet onlara. Gazetelerin köşele- rinde de etkili yerlere sahip ol- dular. Aslında bu büyü işini ön- ce siyasi liderler keşfettiler. Her konuda olduğu gibi bu konuda da toplumumuza öncülük etti- ler. Medyum Memiş, kendisi- 'Büyüden Kurtulma'nm Yollan ne başvuran devlet ve hükümet büyüklerinin adlannı saydığında hepimiz şaşkınlık içinde kalmış- tık. Sonradan devlet büyükleri- nin öngörülerinin ne kadar ye- rinde olduğu ortaya çıktı. Poli- tikacıların açtığı yoldan halkı- mız yürümeye başladı. Başı der- degiren.sıkıntıyadüşen, büyü- cülerin. medyumların kapısına dayandı. Büyücülük etkili ve ge- çerli bir meslek haline dönüştü. işte bunlardan biri. sözünü et- tiğimiz kadın büyücü. "Büyü- den kurtulmak" başlığıyla yaz- dığı makale gerçekten ilginç ve etkileyici. Bakınız neler söylü- yor, bu bayan büyü uzmanı: "Kendisinde büyü olduğundan yakınan ve bu etkiden nasılkur- tulacaklannı soran mektuplar hayli fazla olduğu için toplu ce- vap veriyorum." Gördüğünüz gibi. bu yetenekli bayanaçok sa- yıda başvuru oluyor. Yani ken- disine rağbet inanılmayacak dü- zeyde. Ne yapsın. bu garibim de onların derdine derman olabil- mek amacıyla çabalayıp duru- yor. Büyüden kurtulmamız için neler yapmamız gerektiğini şöy- le anlatıyor: "Üzerinizde büyü, nazar ve kötü tesirferden bu metodu nok- sansız uygulayarak kurtulabilir- siniz. Bu uygulamaya başlamak için en uygun Cuma 'dır." Büyü- nün de cuma günüyle ilgisi ol- duğu da böylece ortaya çıkıyor. Bayan uzman devam ediyor: "Akşama doğru dikkatinızi. ya- pacağınız çalışmaya yöneltme- lisiniz. Çalışmaya başlayacağı- nız zaman telefonu kapatmah ve fişten çekmelisiniz. Çünkü konsantre çok önemlidir." Uzmanın asıl uygulaması bun- dan sonra başlıyor: "Önce ılık bir duş yapın. Üzerinize rahat bir giysi giyin. Daha sonra temiz bir kabın içine sudoldurun. Yü- zünüzü doğuya çevirip suyun içine 'Ya Allah, Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Hafız' dıye Tanrı'nın güçlü ve koruyucu isimlehni bin defa tekrarlayıp suyun içine üf- leyin. Daha sonra sağavucunu- za bir miktar tuz alın ve aynı kuvvetli isimleri bir defa daha, bu kez avucunuzda bulunan tu- zun üzerine okuyup üfleyin. Son- ra avucunuzdaki tuzu, önünüz- de duran temizkaptakisuyun içi- ne koyup elinizle kanştırın..." Bayan büyü uzmanının verdiği akıllar bu şekilde sürüp gidiyor. Yazının sonu şöyle bağlanı- yor: "Bir Cuma günü başladığı- nız temizleme çalışmasını bir hafta boyunca ara vermeden yapın. Daha sonrakihaftalarsa- dece Cuma geceleri tekrarta- yın. Bu işlemi yeterli gördüğü- nüz sürece tekrarlayabilirsiniz." Etkili büyü uzmanının, "bü- yülerden kurtulmak" üzere ge- liştirdiği taktikleri her alana uy- gulayıp önemli sonuçlar da el- de edebiliriz. Örneğin. şu Kıb- ns sorununda Rumlann büyüsü- nü bozup, aleyhimize dönmüş Batı kamuoyunu kendi yanımı- za çekebiliriz. "Ya Allah, Ya Rah- man, Ya Rahim, Ya Hafız" diye- rek çevremizdeki düşman ülke- lerin elini ayağını bağlayabiliriz. Bu hanımefendi, el kol bağlama üzerine de mutlaka büyüler ya- pabilir. Cumhuriyet gazetesinin bili- me inanan okuyuculan benim bu söylediklerime kızıp nereden buldun bunları diyebilirler. Tür- kiye'nin en çok satan gazetele- rinden birisi bu bayana önemli bir köşe verdiğine göre, herhal- de bir bildiği var. Bu konunun yüz, binlerce izleyicisi olmalı ki, böyle bir işe girişiyorlar. Bu, çok satan "laiklik" ve "mil- liyetçilik" bayrağını da kımse- lere kaptırmayan gazetemizin, "Ya Allah, Ya Hafız" büyülerine verdiği önemin de bir nedeni ol- sa gerek. Belki de "laik" siste- mimizin korunması, Cumagün- leri bir banyo önünde okuna- cak "Ya Allah, Ya Rahman. Ya Rahim, Ka/-/afe"sözlerınekal- dı, kim bilir. Ne dersiniz. biz de bir büyü ha- zırlığına başlasak mı? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKA\A Özer'i Tanır mıydınız?.. Gökyüzünde yay gibi uzayıp giden bir tuma, san- ki ıslık çalar gibi mavi bir tülle örtülü Bafa Gölü'nün üstünde yorgun düşer... Karşısı Beşparmak Dağlan'dır, ay ışığı masalların başladığı yerde aşkın nice kayıtsızlığında gizli buluş- malara tanık olur... Bir ağıt rüzgâra karşı insanın yüreğinde hüznü bi- riktirir... Bulutlar, zeytin ağaçları ve kuşlar... Söke Ovası bu mevsim hareketlidir. Bir ay sonra 'ır- gatlar' o yeşilin ortasında çadırlannı kuracaklardır. Çünkü eylül sonu pamuk toplama mevsimidir... Siz Sökeli Özer Yavaş'ı tanır mısınız? Siz onun dramını okudunuz mu gazetelerde? Hiç sanmıyorum!.. Özer'in dramı ne televizyon kanallarında yer aldı ne de gazetelerin birinci sayfalarında. Mınnacık bir ha- ber, gazetelerin 'özetfe'köşelerinesıkıştı... Haydi o minnacık haberi birlikte okuyalım: "Şırnak'ta vatani görevmi yaparken, PKK'yayöne- lik sınır ötesı operasyona katılan komando er Özer Yavaş, çatışmada bacağından yaralandı. BirsüreDi- yarbakır'da tedavi gören Özer, iyileştikten sonra ha- va değişimi almadı ve askerlığıni tamamlamak için bir- liğine döndü. Terhis olup köyüne dönen Özer Yavaş, ayağında dayanılmaz ağnlar üzerine İstanbul GATA Hastanesi'nde ameliyatedildi. Terhisten sonra solba- cağı kesildiği için ,'gazı' sayılmayan ve bu haklardan yararlanamayan Özer Yavaş, işlemleri tamamlama- ya çalışırken, kangren vücudunayayıldı veöncekigün genç yaşta hayatını kaybetti." 22 yaşındaki Özer yaşamıyor artık... Turnâlar yay gibi uzayıp gidiyor gökyüzünde... Söke Ovası yeşilin ortasında bir avuç beyazla ku- caklaşıyor. Bafa Gölü mavi bir sisle örtülü... Beşparmak Dağlan, Serçin Köyü bıryalnızlığın için- de... Yüreklerde acının derin bir çızgisı... • • • Sökeli Özer Yavaş, askerhğini Şırnak'ta komando er olarak yapıyordu. Kuzey Irak'ta PKK'ye karşı dü- zenlenen bir operasyonda bacağından yaralandı. Sö- keli Özer'in önce kangren olan bacağı kesildi. Baca- ğı kesilen Özer. bu yüzden 'gazı' şayılmadı. Terhis olup Söke'nin Burunköyü'ne dönen Özer Yavaş 'gazi' ma- aşı almak için çalmadığı kapı bırakmadı. Kesilen bacağındakı ağrılar dinmiyor, giderek artı- yordu bu genç adamın... Çaresizdi, yoksulluk onu ölüme sürüklüyordu... Baba Hüseyin Yavaş ilkokulda hademeydi ve oğ- lunun 'gazi' sayılması için her yolu denıyordu... Ama nafile!.. 22 yaşındaki Özer Yavaş. kangren olmuştu. Kang- ren tüm vücudunu sarmıştı. Özer. genç yaşında yaşama veda etti... Baba Hüseyin Yavaş konuşmak ıstemiyordu... Gazeteciler. "Birşeylersöylemeyecek mısiniz" di- ye sordular. Baba, gözyaşlannı tutamadı... Dedi ki: "Oğlum, vatan uğruna önce gazi, daha sonra da şehitoldu. Haklarının verilmesini istiyorum..." Gökyüzünde turnâlar yay çizerek Bafa Gölü'nün üze- rinde uçuyordu... Bulutlar, zeytin ağaçları ve kuşlar... Turnâlar yağmurdan ve kurşundan kaçarlardı... in- sanlar savaştan, karanlıktan nefret ederîerdi... Yazla giden eller. vızıldayan kurşunlar, ölümler... Ölümlerle çoğalacağını sanan bir toplum acaba savaşmayı neden seviyordu? • • • Suskun bir yaz sonu... Eylül sonunda hareketlenecek Söke Ovası... Siverek'ten. Diyarbakır'dan, Mardın'den gelecek ırgatlar. Kimileri Karacabey Ovası'ndan, kimileri Ka- radeniz'den fındıktan... Kürt çadırları kurulacak Söke Ovası'na... Eylül sonu Söke Ovası'nda pamuk toplama mev- simi... Karşıda Beşparmak Dağlan, Serçin Köyü... Ben bu ovayı, bu gölü, bu dağları karış karış bili- rim... Özer Yavaş 'gazı' olamadı. ama babasına göre şe- hit düştü. Kuzey Irak dağlarında vurdular onu... Bu ülkenin çocukları dağlarda ölüyor, öldürülüyor. bu ülkenin insanları kan gölünde açan çiçeklerle ölü- me alkış tutuyor. Ölenler bizim çocuklarımız... Savaş çığırtkanlan 'kına yakıp' oynasınlar oynaya- bildiklerı kadar... Sosyetenin ünlü ailelerinden Tony Cauki, Sedef Ca- uki ve ailenin diğer bireyleri. bankalara 40 milyon do- lar borç takıp ABD'ye kaçmış... Bafa Gölü'nün üzerinde turnâlar... Beşparmak Dağlan. Serçin Köyü... Özer Yavaş 22 yaşında öldü ağalar. paşalar. bey- ler, efendiler! Siz Özer'i. Özer'leri tanıdınız mı hiç? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya <» Planet.com. TR HİKMET CETİNKAYA '3. r iRONÜNlN \ \ZLARI D. KITAP Ç I K T I Din Barofiu, Kenan Evren'den Turgut Özal'a; Tansu Çiller'den Bülent Ecevit'e dek her kesimle ilişki kurdu 'Şeriat - Ticaret' zincirini genişletti. 250.000 TLlKDVdahıl) 1.KİTAP (ııııı tınııuı KL'K! 250.000 TL. ıKDV dahıij 250.000 TL (KDV dahıl) Çağ Pazarlama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkımsöğüt Sokak Uo: 9/8 Cağaloğlu istanbul Tei:514 01 96/95 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle