Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23AGUSTOS 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Yenî sinema mevsimi başlıyor-lİşte bir kez daha yeni bir sinema
mevsimi eşığındeyiz. Alışıldıfı gibi bir
vanda çoğunluğu Amerikan yapımı bir
dolu yenı film. sınemaseverlere
sunulmayı beklerken öte >anda günün
koşullarına ayak uydurma telaşındakı
Istanbul sinema salonlan da ikıye. üçe
bolunüp çoğalarak hazırlanıyoryeni
mevsime. (Alkazar 3. Atlas 2. Gazı 3.
Kent 3. Reks 2. Fitaş 6. Capitol 8
salonla sınemaseverlere hizmetetmeye
hazırlanırken Özen Fılm'in Suadıye'de
ekimde açılaeak olan. 7 salonlu >eni
bir sınemay la 1996-9"' mev sımını
karşılayacağı bildiriliyor.) Çok sayıda
olmasa da kuşkusuz bizim gibi
kaşarlanmış sinemaseverlen dahı
heyecanlandınp iştahlandıraeak
nitelıkteki fılmlerden oluşan yenı
mevstm lıstelerıne şöyle birgöz
atmadan edenıedik yine. Duygu
Durgun. Zeynep Saygı nın
katkılarıyla derlediğimiz bu tanıtım
yazisinda. >enı me\simin çarklannı
döndürecek vığınla filmi. rürlerine
göre etiketlemektense. dışalımcı
firmalanna göre tasnif ederek
tanıtmay ı yecledık.
AVŞAR FİLM
Film y'rketlerı arasinda çtktığımız
volculukta karşımıza çıkan nıtelıkli
yapımlan duyurmaya çalışacağız.
Bugünlerde yenı mevsımde neleri
seyredeceğıne yaman meraklanan
sinemaseverlere. Geçen yıl fazla öne
çıkamayan A\şar Fılm'in bu mevsimkı
listesinde öncelikJe Robert
Alttnan ustanın son filmi
'Kansas O'n '. \blker
Schloendorffun John
Malkovichlı. Armin
MuellerStahllı Ogra ve
Luigi Comencini ustanın
yeteneklı yönetmen kızı
Cristina Comencini'nin
Vlrna Lisi'li. Tchek>
Karyo'lu Folknv Yoıır
Heart 'ı gibi hiç de ilgisiz
kalınamayaeak türden
filmlen göze çarpıyor.
Yıllar önce 'Selam
Bombayia adını duyurmuş
Hintlı kadın yönetmen
MiraNair'ın 'Kcınıa
Sııira', İstanbul film
festkalinde gösterılmiş
sevimli Çılek ve Çikolanı'
güldürusüyle tanınan, kısa
bir süre önce ölen Kübalı yaşlı usta
Tomas Gutierrez Aka'nın vasıyet filmi
'Gıtantaıuımera'. y ıllardır Fransa'da
yaşayan Polonyalı yönetmen Andrzej
Zulavvski'nin Orta Asya'da çektiğı.
eski şaman kültürüne el atan
'Chamanka ' gibi filmlerin de dikkaii
çektiği A\ şar listesı. John Irvin'in
'City of Imiııstıy' I Hanej KeiteL
Timothy Hutton). Robert Harlingin
'Evening Star (Shirley MacLaine.
Jack Nicholson, Juliette Lev\isl.
SantiagoSan Miguelin Tatıana. The
Rııssiun Doll (Ornella Muti, Stefania
Sandrelli). ArthurSeidelmanın 'L A.'s
Fiııest ı James \Vbods. Lolita
Davido\ich). John Smith'in 'By the
Sea of'Cnsta/'(Nick Nolte). İtalyan
korku-fantastık uzmanı Dario
Argento'nun kızı Asia Argento'y u
'Stendhal Seııdmmu'. Michael
OblovMtz'ın 'This IVorld. Theıı
the . (BiUy Zane, Gina Gershtm).
Robert Butlerın Tıtrbulence '(Ray
Liotta, Lauren Holly ı. Johıı
Herzfeldin '2 Day.s in the l'alley'
(Danny Aiello. James Spader, Jeff
Daniels). Jeannot Szvvarc'ın Henule
aml Sherlock lChristopher Lambertl.
Bill Coutourienin 'Ed'. Jan Kounen'in
'Dobermann \e Yan Cui-Qi Chang'ın
'Chinese Chocolate'gibi filmleriyle
sürüyor.
BELGE FİLM
Ken Loaeh'un önümüzdeki günlerde
düzenlenecek 53. Yenedik Film
Festhali'nde yanşacak olan yeni filmi
'Caıias Song bizde aralık ya da ocak
ayında gösterilecek.
'Carla s Song'. 1995'in En lyi A\rupa
Filmi ödülünü alan \e geçen yılda.
çoğu festiyalin gözdesi haline gelen
'Clke ve Özgürlük' (Land and
Freedom) ile pek çok ortak noktası
bulunan bir film. Ken Loach, ABD'nin
Nikaragua'da Sandinist rejimi yıkma
çabasındaki, ABD destekli kontrgerilla
savaşının olu>turduğu gerilimli
atmosferde geçen bir aşk öyküsünü
anlatıvoryine. Kahramanlarımız.
İskoçyalı bir şoför olan George ve
Nikaragualı güzel mülteci Carla.
1987'de Nikaragua'da geçen ö\kü.
Carla'yla George aşkının yanı sıra
Nikaragua'nın aeılı yakın tarihini de
gözlerönüne seriyor. Aşkın \e sa\aşın
öyküsü Carla $ Song', Loach'agöre
bir volculuk filmi: "Ikiinsanın
duygusal ve siyasal anlamda
uvanışlarını ele alan bir >olculuk bu.
Filmin özünii işte bu volculuk
oiuşturuyor. Se\ irvinin bu volculuğa
katılmasını istiyorum." Filmin başrol
oyunculan. son dönemde Ingiltere'de
en çok gişe ha^ılatı getiren
'Tıvınspotting'ın oyuncusu İskoçyalı
Robert Carlyle \e Nikaragualı dansçı
OvankaCabezas.
Avrupa'da v ılın filmi oîarak
nıielendirilen. Mathieu
Kasovitz'e 1995 Cannes Film
Festnali'nde 'En l\i
\'önetmen" ödülünü
kazandıran Sefrei' (La
Hainel ise 4 ekimde Istanbul
sinemalannda sevircısine
ka\ u>u\or.
Paris'in \arosjannda \aşa\an ve suça
vönelen gençlığin polısle çatışmasını
konu alan '\efret . geçen yıl Fransa'da
Cesar Ödülleri'ni de toplamı^tı. 'En İyi
Füm', 'En İyi \ önetmen', 'En İyi
Müzik' \e "En İyi Montaj'dallannda
Cesar'ları toplayan bu filminin
kazandığı başarıdan sonra genç
> önetmen Kassov itz. Amerikalı
sınemacılann ve Hollyvvood'un ilgisini
çektı. Jodie Foster'ın yapımcılığını
üstlendiği yenı projesi üstüne çalışan
Kassovitz. aynı zamanda Fransız
sinemasının aranılan gözde
oyunculanndan biri.
Hubert Kounde, Said Taghmaoui,
V mcent Cassel'ın ba^rolleri pay la^tığı
'Sejret ustüne Kasso\itz. şunları
'Erkeğim '. Mane (A.Grinberg) adlı bir
fahışenın sokakta bulduğu sersen
Jeannot'yla (G. Lanvın) girdiğı tutkulu
ilişkiyi anlatıyor. Hoşca vakit geçırmek
amacıyla kolay ılı^kilenn peşinde
kosan Marie. çöplükte soğuktan
korunmaya çalışırken bulduğu evsız
barksiz Jeannot'ya v uruluyor. Hayatın
anlamını bulduğu bu serseri. giderek
pezevenk Mösyö Jeannot olmuştur
artık. Manıkürcü Sanüuina ve van
SUNGU ÇAPAN
komşu Melissa kısa zamanda bu
baştan çıkancı yersiz yurtsuzun
büyüsüne kapılmakta gecıkmiyorlar.
I^lerin iyi girtiğı >ırada polıs gelip
Jeannot'yu tutukluyor. Bu olaydan
sonra artık erkek lafı bile duymak
ıstemeyen Marie kendine yenı bir
yaşam seçmi^tir. Jeannot ise serbest
bırakıldığında birilerinin evlennde
kendisini bekleyen yemek artığı olup
olmadısını merak ediyordur artık..
HLMPOP
Son yılların en gözde yönetmeni
Quentin Taranrino'nun senarist.
yönetmen ya da oyuncu olarak boy
gösterdığı filmlerden Foıır Rooıns' ve
From Tusk Till Do\\n ' Film Pop'un
Yalnız Dan.s Ederim" şeklinde
çevriliyor) sezonun merakla beklenen
yapıtlan arasında ılk sirada.
Bertoluccinin filmınde beyazperdenin
yenilerinden Li\ Tyler'ın
gözkama^tıncı güzelliğıne,
Tobcana'nın aynı çarpıcılıktakı doğal
güzellikleri eklenıyor. Kameranın genç
Tyler'ın yüzünde dolastığı anlar, filmin
belki de en dramatik anlannı
olusturuyor. \itirilen ma.sumıyetin
ma.salsı öykü.sii denebılecek
'Stealıng Beauty de. ölmek
üzere olan bir oy un yazarı
(Jeremy Irons/ ile bir
heykeltıra^ gencin (Donal
McCann) yaşadıgı eve gelen
güzel Lucy. aslında kaybettığı
babaMnın izıni .sürmek'tedir.
Bu umarsız aray iş. Lucy nın gerçek
babasının kım olduğuıuı bulması \e
bekaretıni yitirmesıyle son bulur.
Bertolucci'nın bu sevımlı. aynı
zamanda dramatik aşk öyküsü aynı
zamanda unutulmayacak bir oyunculuk
sölenı ta^ıyor beyazperdeye.
19. Moskova Film Festıvali'nde 'En İyi
Kadın Oy uncu' (Enınıanuelle Beart).
•En İyi Erkek Oyuncu' (Gabriel
Barylli) ve "En İyi Yönetmen* (Regis
\\argnier) dallannda üç ödül birden
kazanan 'Bir FnııiM: Kadını (L'ne
Femme Française). yeni mevsimin
nıteliklı fılmlerinden birbaşkası.
Filmin öyküsü kısaca şöyle: 1940'larda
Nancy. Fransa. Asker Louıs. Jeanne ile
evlenir. ancak kısa bir süre sonra
söylüyor: "Ben kjşkırtıcı. gerçekten
kışkıritıcı bir film yapmak istedim. La
Haıne polis karşıtı bir eser \e
insanlann da bunu böyle görmelerini
istiyorum. PoüsJer arasında iviler \e
gençler arasında kötüler olsa bile..."
Fılmı Pans'ten 2ü mıl uzakta.
banliyöde çeken Kassov ıtz. varoşlarla
ilgili demagojık tavırdan nefret ediyor.
Etnik mozaiğin belirgın olduğu bir
banlıyö mahallesinde geçen filmde. bu
ma- hallenın özel bir sorunu yok.
Derken bir sabah polis kuşatması
altında uyanıyorlar kahramanlarımız.
\e bütün geceyi polisle çatışarak
geçiriyorlar... Bir banliyönün \e orada
yaşayan gençlerin 24 saatini anlatan
•\efret'. kısacası sinemaseverlerin
merakla bekkdiği, aslında geçen
mevsimden sarkan. önemli bir yapıt
Ünlü Fransız kadın oyuncu Anouk
Grinberg'e 1996 Ber'lin Film
Festivali'nde "En İyi Kadın Oyuncu'
ödülü kazandıran. yönetmen kocası
Bertrand Blier"ın 'Mon Homme '
(Erkeğim) adlı filmiyse 18 ekimden
başlayarak afi^e çıkıyor sinemalarda.
Anouk Grinberg'in yanı sıra Gerard
Lanvin, Valerie Bruni-Tedeschi vc
Sabüıe Azema'nın da rol aldığı
listesinde dikkati çekiyor. Şu günlerde
gösterilen 'Smoke un bir anlamda
devamı nıteliğindeki yeni bir I*aul
Auster- \Va\ne \Vang filmi 'Blııe İn
The FciLe' ile \\oody .-Vllen'ın ıki yıllık
'Bulh'ti O\er Bruad\\a\ ' \e Terence
Davies'in Gena Rowlands'lı 'Neon
Bible ı öncelikle iştah kabartıyor.
Film-Pop'un listesinde konularından
çok yönetmenleri ve oyunculanyla ilgi
çekmeye aday öteki filmleri şöyle
sıralabiliriz:
Paul Mazursky 'nin 'Faithtııll (Cher.
Ryan O'Neal, Chazz Palminteri). başka
bir film David O. Russell'ın 'Flirtmg
\\ith Disaster' (Patricia Arquette, Ben
Stillerl. Anthony Mingella'nın English
Putient (Ralph Fiennes. Juliette
Binoche, \ViUem Dafoe). Jerry
Zacks'ın 'Murvın V Rooın ' (Me-rly
Streep, Robert De Niro). ',\'iglm\utch '
(Patricia Artjuette. Nıek Nolte). 'Cnm-
2 ' ve İngilizce adlı 'The Ouiet
Rooın bir İtalyan yapımı...
UMUTSANAT ÜRÜNLERİ
Dünyaca ünlü İtalyan sınemacı
Bernardo Bertolucci'nın yeni filmi
Stealing Beauty' (Italyanca orjinal
ismi Io Balo Da Sola '. Türkçeye 'Ben
patlayan 2. Dünya Sava^ı'nda
çarpışmak için cepheye gider.
Dört y ıl sonra kente gerı döndüğünde
ise Jeanne'in başka bir erkekle
yaşamaya basladığını öğrenir. Jeanne.
sadece Louis'i sevdığıni söyleyince.
ikısi yeniden birlikte olur, ama bu
kansının son aşk macerası
olmayacaktır...
Basrollerini Emmanuelle Beart ve
Daniel Auteuil'in paylaştıkları filmi.
geçen yıllarda yabancı film Oscan'nı
kazanan ve Catherine Deneuve'u
Amerikan Oscan'na aday yapan
'Indochine 'in yönetmeni Regis
VVargnier yönetmış. VVargnier. egzotik
mekânlan kullanmaktaki bilinen
ustalığıy la yıne olağanüstü atmosferler
kuruyor.
Geniş ve görkemli coğrafyayı
karakterlerinın rulısal derinliklerini
y ansitmak içın bir ay na olarak
kullanan yönetmen. aslında kendi anne
ve babasının acılı evlilık yaşamlannı
perdeye taşıyor bir bakıma. Bir
Fnıımz Kcidııu '. baştan çıkancı
estetiği kadar tümüy le gerçek bir aşkı
\e tutkuyu anlatan öyküsüy le son
yılların en etkileyici Fransız
fılmlerinden biri sayılabilecek 'Bir
Fransız Kudını' ey lülde göslerime
gjrecek.
Önümüzdeki mevsimin gözdelennden
biri de, geçen yıllarda izîediğimiz
'Şarküıeri nin yazar ve
yönetmenlerinden son derece oriıinal
ve görsel açıdan da göz doldurucu yenı
bir fantastik film: Kayıp Çocııkhır
Kenti' (The City of Lost Chıldren).
Jean Pierre Jeunet ve Marc Caro'nun
yönettiği filmin başrolllerinde. Ron
Perlman. Judith \ ittet, Joseph Comar,
Daniel Emilfork, Jean-Louis
Trintignant var. Filmin konusu ise
şöyle: Bilinmeyen birgeleceğın sısleri
arasında kaybolmuş esrarengiz bir
petrol tankerınde Krank adlı (Daniel
Emilfork) kalbi kınk bir dâhi
yaşamaktadır. Düş görüp hayal
kuramadığı için vaktinden önce
yaşlanmış olan bu adam. hayallerini
çalma \e zamanı durdurup geriye
işletme umuduyla küçük çocuklan
kaçırmaktadır. Krank'ın çevresi de
kendisi gibi talihsiz birtakım
dostlanyla doludur Amansız baş
ağnlan nedeniyle çekmediği çile
kalmayan Irvin (bir petrol tankının
içine yerleşmiş yaşlı ve olgun bir
beyin). hem Krank'ın öfkesinden hem
de çocuklannkilerden yakınan Bayan
Bizmut (Mireille Mosse). 'Clones ' adı
verilen ve aynı canlıfardan bölünerek
meydana gelen, aralarından hangisinin
en farklı ve en orıjinal olduğuna fena
halde kafayı takan çocuklar... Bu ilgi
çekici fantastik filmin üösterim tarihi
29 kasım.
Senaryosunu Jean Marie
Poire'ın yazdığı.
yönetmenligıni Christiane
Clavier'ın üstlendiği
'Koruyucu Melekler de
(Guarijian Angels) Gerard
Depardieu, Christian
Clavier, Eva Grimaldi, Yves
Reniergibi oyunculan
izleyeceğiz. Filmin en
önemli özelliğı
Depardieu'nun uzun bir
aradan sonra yeni bir
komediyle seyirci karşısına
çıkması. Oldukça etkili
sahnelerle donatılmış filmin.
yüksek temposu Amerikan
aksiyonlanndan farksız.
Filmde dublör olarak Jackie
Chan'ın başarıh oyunu da
ilgi çekiyor. Kısacası gösterim tarihi 13
eylül olarak belirtilen bu film. her
yaştan ve zevkten seyirciye hitap
ediyor.
Fransız edebiyatınm ölümsüz
isimlerinden Jean Giononun Çatıdaki
Süvari si yönetmenlerin oldum olası
ilgisini çeker.. Sinema tarihindeki ilk
'Çatıdaki Süvari 'versiyonunun (1954)
yönetmeni Rene Clement. başrol
oyuncusu ise Gerard Philippe idi. O
filmden tam 40 yıl sonra Giono'nun
romanı bu kez Jean Raul Rappeneau
tarafından beyazperdeye taşındı. Bu
arada 40 yıllık süre içinde yaklaşık 10
kadar uyarlama girişimı de
başansızlığa uğradı. Başta bizzat
Giono'nun kendisi olmak üzere Roger
Leehardt Rene Clement, Luis BunucL
François Villers v b. gibi y önetmenlerın
uyarlamalannda Gerard Philippe.
Franco Interlenghi, Marlon Brando.
Anthony Perkins v e .\iain Delon
oyuncularrol aldı. Rappaneau'nun
filminde ise bu kez Juliette Binoche'y ı
başrolde izleyeceğiz. 'ÇatıdakiSinari'
25 ekimde gösterime girecek.
Ethan v e Joel kardeşlerden Joel
Coen'in yönettiği Fargo '. yeni
mevsimin en parlak fılmlerinden biri
kuşkusuz. Konusunu 1987'de
Minnesota'da yaşanan gerçek bir
olaydan alan 'Fargo'. borç batağına
saplanınca iki kiralık katil tutarak
kendi karısını kaçırttıran ve zengin
kay ınpederinden yüklü bir fidye alarak
borçlannı ödemey i planlayan Jerry
Lungegaard adlı bir oto satıcısının
öy küsünü anlatıyor.
Frances McDormand, Steve Buscemi.
Peter Stormare başrollerini paylaştığı.
bu yılın Cannes Festivali'nin olay
filmlerinden biri olan Fargo nun
orjinal senaryosu da Joel ve Ethan
Coen'in. 'Fargo nun görüntü
yönetmeni, iki yıl önce Esaretin
Bedeli y le Oscar'a aday gösterilen
Roger Deakins.
Coen'ler açısından bir bakıma "öze
dönüş'ü simgeleyen bir film olan
•Fargo'. hırs. açgözlüiük, dolandıncılık
ve düzenbazlık gibi Coen'lere özgü
temalan işliyor. İki kardeş sinemacının
ilk konulu filmi 'Blood Simple-
Kansız'a göndermeler yapan "Fargo".
yaratıcılannın Minnesotalı olmalan
nedenıy le bir bakıma da bir 'eve dönüş'
filmi. Filmin olası gösterim tarihi 11
ekım.
KEDIGOZU
VECDİ SAYAR
Ozepkleştiremediklerimiz-
den misiniz?
Kuzulann sessizliğini alt etmenın yolunun kedilerin
özerkliğinden geçtiğine ınanan kediler. Türkiye'deza-
man zaman alevlenip. zaman zaman kış uykusuna
yatan özerklik tartışmalarına karşı hep duyarlı olmuş-
lardır.
Olmuşlardırda bu konuda ciddi birçaba, örgütlü bir
mücadele vermişler midir diyecek olursanız, alacağı-
nız yanıt kediler adına hiç de iç açıcı olmaz.
Her neyse, son günlerde basında çıkan bazı yo-
rumlar bizi yeniden bu konuda düşünmeye yöneltti.
Dilerseniz birlikte düşünelım, sorularsoralım...
Bakın, son günlerde kültür alanının özerkleşme ya
da özelleşmesinin gereklıliği ne kadar sık vurgulanı-
yor. Dünkü Hürriyef in dört ayrı köşesinden dört alın-
tı:
IsmetSolak, "Millihasletimizoldu. Idealibudurdi-
ye kurduğumuz her kurumu anında berbat edıp su-
yunu çıkanyoruz" diye başladığı yazisinda, RTÜK'ün
son uygulamalarından yola çıkarak. "Özerk kuruluş-
lara alışık olmayan yaklaşımın elinde TRÜK birden
inişegeçti. Kamu yönetiminde, ıktıdarlara karşı özerk
ve bağımsız kuruluşlan ayakta tutamıyoruz. Her ikti-
dar bunlara tasallutta bulunuyor. Çahşma şevklenni;
ve bağımsız karar verme tempolannı kırıyor. Hepsi-
nin Osmanlı alışkanlığı depreşince, kapıkulu zihniye-
tindeki adamlarla çalışmayı tercih ediyorlar. Kimlikli
kurumlar ve kişüikli yönetıciler iktidara ters düşüyor-'
lar" diyor.
Konuk yazar (Yeni Yüzyıl'dan) Nevval Sevindi, Ha-.
cıbektaş Şenliği'ni konu alan yazisinda, "polıtize" or-
tamın Hacıbektaş şenlıklerınin coşkusunu körelttiğin-
den söz ediyor. Kuşkusuz, siyasal yönlendirmelerden
uzak kalmayı başarabılen kültür-sanat etkinlıklerinin,
şenliklerin gücü farklı olacak. Ama, nasıl gerçekleşe-
cek bu özerklik, bu konuya yeterince kafa yoruyor
muyuz?
Kültür alanında özerklik tartışmaları ile atbaşı gıden
bir de özelleştirme tartışması var. Sağın bir kesımi,
devletin sanat kurumlarına harcadığı parayı israf ola-
rak gördüğünü ifade etmekten kaçınmazken, çareyi
hemen özelleştirmede buluverir. Operayı. baleyi iste-
yen kaç kişiyse, parasını bastırırdemekten kaçınmaz.
Ustelık liberal sağdan da bu görüşle çakışan öneriler
gelir zaman zaman. "Serbest pazann kurallanna bı-
rakırsanız, her şey daha kalıteli olur. Devlet de gerek-
siz yere bir sürü memura para ödemekten kurtulur"
deyiverir bu önerileri getirenler. Peki, bu ulkede kültü-
re ve sanata gerçekten saygı duyan, reklam amacıy-
la değil, sorumluluk bilinciyle bu işesıvanacak kaç ser-
mayeder vardır, orası pek kurcalanmaz. Tum kültür ve
sanat kurumlarını özelleştirdik dıyelım. Bu, kurumları
siyasal ıktıdarın sultasından kurtarmak için bir çözüm-
dür elbet. Pekı, ya sermaye kuruluşlarının, uluslarara-
sı tekellerin buynjgundakı bir sanatın nıteliğine nasıl
güvenecegiz?
Aynı gazetenın yazarlarından Esfender Korkmaz,
"Cebımizdeki El" adlı sütununda "Sosyal Sıgortalar
Kurumu'nun kurtanlmasıistenıyorsa, herşeyden ön-
ce politikacılan devre dışı bırakmak lazım" diyor. Qoğ-
ru söze ne denir. Şımdı aynı şeyi devlet Tiyatroları,
Devlet Operası, Devlet Konservatuarları içın de söy-
leyebilir miyiz? Yoksa, dımyata pirince gıderken evde-
ki bulgurdan olmayalım?
Biliyorum, şımdı dıyeceksıniz ki, doğru bir ozerk-
leştirme operasyonu ile bu sorunların üstesinden ge-
linebilir.
Özerkleşme deyince ış bitiyor mu sanıyorsunuz?
Çok iyımsersiniz. Özerk kurumlar, devletin parasal
desteğine ve güvencesine sahip olmazlarsa. kültür
alanının sorunları ile nasıl baş edecekler? Bakın, Tür-
kiye gazetesinde Mim Kemal Öke, "Tuketım Kültü-
rü"nü eleştirdiği yazisinda ne diyor:
"Biz Türkiye'de kültürü tartışmayı severiz. Batı kül-
türü, hayır sağ olun, bize Şark'tan gerek. Olmadı,
hassaten Türk kültürü. Alevisi, Kürdü kültürün de-
mokratizasyonundan bahsediyor. 'Milli kültürümüzü
böldürmeyiz.' Affediniz, ama kültürel özerklik isteyen-
ler dahil, herkes abesle iştıgal ediyor.
Lazca da Zazaca da konuşsanız, her şeyı serbest
de bıraksanız? 'Coca Cola. hamburger' ile başlayan
Pan-Amenkanizm, bütün popülarızmı (vülgarızmi) ile
hayatımızdan çıkacak mı? Ibıhlar TV kursa. Çerkes
gençleriyine MTV kliplerini seyredecekler, onları tak-
lit edecekler." Sağdan geliyor dıye bu uyarıya kulak
tıkamak neye yarar?
Mim Kemal Öke ile teşhiste anlaşıyor olsak da, te-
davide farklı düşünüyoruz elbette. Oke'ye göre:
"Kültür Bakanlığının tek birpolıtikası olmalı. Kültü-
rümüzü, bütün şubeleh, boyutları, zenginliklerı ile At-
lantik ötesinden gelen istilalan, düştüğü çukurdan
kurtararak, ona irtifakazandırmak'' (tashıhlı olduğunu
düşünmeme karşın, cümleye dokunmadım. bız kedi-
ler haddimizi biliriz.)
Gördüğünüzgibi, oldukça çetrefil bir konu bu. Doğ-
ruyu savunuyorum derken yanlış yapma şansı olduk-
ça fazla. Demek ki, biraz daha düşünmek gerekiyor
bu konuda. Peki, kediler ne düşünüyor diye soracak
olursanız, haftaya yeniden bu konuya değiniriz.
Bu arada, siz de bu konuda düşünebilirsiniz. Hat-
ta, kültür alanının özelleştirılmesı ya da özerkleşmesi
konusundaki düşüncelerinizi bizimle paylaşabilirsiniz.
Pera'dan jan ve müzikal eğitimi
Kültür Senisi - Pera Güzel Sanatlar öğreneılenne daha
geniş imkânlar sağlamak amacıyla I temmuzdan
itibaren Taksim Sıraselviler'deki yeni binasında
hizmete başlamıştı. Tiyatro ve bale salonlan. resim
atölyesi. çalışma odalan çok amaçlı bir sahnenin yer
aldığı binada eğitim programlannajazz ve müzikal
gibi iki yeni bölüm ekiendi. Gençlerin jaza ilgisinin
artması nedeniyle Pera Güzel Sanatlar bu yıl. Berklee
kolejinde eğitim görmüş öğretim görevlilerinin yer
alacağı. jazz gitar. jazz teori ve armomsı konulannı
kapsayan birprogramı eylül ayında başlatacak.Pera
Güzel Sanatlar, aynca Amerika'da Broadvvay (sahneye
yönelik) olarak bılınen müzıkaller tarzında da eğitim
verecek. Bale, Müzik. Tiyatro. Güzel Konuşrna.
Resim, Minyatür ve Tezhip konularında 40'a yakın
öğretim görevlisi ile 4 yıl süren akedemik bir eğitim
veren Pera, bu yıl etkinliklenni kendi binasındaki
gösteri salonunda sürdürecek.
İstanbul Barok konserlerî
yurdışında ilgi gördü
Kültür Senisi- İstanbul Devlet Operası solistlerinden
soprano Nursel Öncül. Mezzo-Soprano Lynn Trepel
Çağlar ile klavsenci Leyla Pınar II. İstanbul Barok
Festivali ve Habitat II etkinliklerindeki
beraberliklerini geçtiğimizay Brüksel ve
Lüksemburg'da 'İstanbul Barok" adı altında verdikleri
konserlerle sürdürdüler. Büyük beğeni ile karşılanan
konserlerde Monteverdi. Pergolesi. Dede Efendı ve
Ilhan Usmanbaş'tan oluşan program sunan üçlü
konserlerini Brüksel'de Mınimes Kilisesı'nde .
Lüksemburg'da ise Gasparich Kılisesi'nde
gerçekleştirdı. Önümüzdeki yıl için de davet alan üçlü
beraberliklerini yurt içi veyurtdışı konserleriyle
sürdürmeyi planlıyor.