02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ HABERLERIN DEVAMI İstanbul Y 27 Sinop Y 27 Edirne Y 28 Samsun PB 27 Çanakkale Y 29 Trabzon Y 28 Kocaeli Y 29 Giresun Y 26 ızmır A 30 Ankara 29 Manisa A 3 4 Konya 32 Aydın A 33 Eskışehır 28 Denızlı A 34 Sıvas Zonguldak Y 25 Antalya 30 31 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkâri Van A A A A A A PB PB 32 30 39 39 36 36 31 29 Y 29 Yurdun kuzey ke- sımlerı parçalı bulut- iu, Trakya, Marmara. Batı Karadenız kıyı- ları. Doğu Karadenız ıle Doğu Anado- lu'nun kuzeydoğusu sağanak ve gokgü- rültülü sağanak ya- ğışlı. dığer yerler az bulutlu ve açık geçe- cek. Havasıcaklığın- da önemlı bır değı- şıklık olmayacak. Londra Pans Roma Berlın Amsterdam Madrıd Sofya Brüksel FB PB PB PB PB PB Y PB 29 28 29 26 24 34 21 26 Budapeşte PB 26 Münih Atina Mılano Oslo Helsınki Stockholm Belgrad Vıyana Bonn HB Y PB PB PB Y PB PB 33 29 25 26 26 24 26 25 PB 25 Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bışkek Tifhs Kahıre Şam « i PB PB PB PB PB PB Y PB PB 2Ü 34 26 31 29 30 28 36 38 > Gok güruftülüParçalı :SS» ^ Çok bulutlu > Yağmurtu Karlı /^"K Sulu kar G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı I. Sayfada "ilk yüze girmemi sağlayan şu dershaneye teşek- kür..." Konuyu hemen olumsuzlamak istemem. ama alt- taki ilanların parasını kimin verdiğini kestirmek güç... Ben dershane yöneticisi olsam, bu ilanlarla öğren- cı sayımı kim bilir kaça çıkarırım... Bugün eğitimin önünde iki durum var: - Dinselleşme... - Parasallaşma... Konunun birinci yanı, sık sık tartışma konusu olu- yor. Son olarak Avrupa'da oğrencilerin, 12 yaşından ıtibaren meslek eğitimi almaya başladığı gerekçesiy- le, sekiz yıllık temel eğitimden vazgeçışe kılıf bulun- du... Bir öğrenci imam-hatipliği meslek olarak seçiyor- sa. seçsin ve o mesleğin adamı olsun. Ama burada amaç. topluma daha çok imam kazandırmak değil. eğitimin her alanında dini temel... Parasallaşma da dınselleşmeyle bir ölçüde iç içe... Dini vakıfların kurduğu yurtlar, okullar. dershaneler, parasız ailelerin bu kurumlara yönelmesıne neden oluyor. Ailelerin amacı. iyi bireğitim... Kimi kurumla- nn amacı, iyi bir mürit. Parasallaşmanın önemli göstergelerinin başında ise dershaneler geliyor. Sayıları 1400'e ulaştı. Yazının başında vurguladığımız gibi eğitim sistemine o kadar sahiplendiler ki sanki oğrencilerin okuduğu okulun hiçbir katkısı yokmuş gibi dershanelerinde kurs gö- renlerın başarısına sahipleniyorlar. Dershane mantığında, iyi bir eğitimden çok. öğren- ciyi sınava iyi hazırlama var. İlk bakışta bu ikisi aynly- mış gibi görünüyor. Ama değil... 1965'te çıkarılan 625 sayılı yasayla kurumsal kim- lik kazanan dershanelerin eğitim sistemimize hiç kat- kı yapmadığını söylemek haksızlık olur. Ancak işin ta- mamen ticari bir görünüm kazandığı da bir gerçek. Bu durum, öğrenciden öğretmene, ondan veliye kadar her kesimi etkiliyor. Önce öğrenci... Okuldan kursa kurstan okula... On- ların psikolojilerini anlatmak için yaşamak gerek... Yarış atını bile yetiştirirken her şeyden önce sağlıklı olmasını sağlarlar... Dershane öğretmenlerin durumu ise karmakarı- şık... Geçen hafta kimileriyle sohbet ettim. Işte sıra- ladıkları sorunlar: - Ücretler çok dengesiz. Küçük bir kesim çok yük- sek alıyor. Onların sırtından çok öğrenci getirilmesi hedefleniyor. Büyük çoğunluğun maaşı. asgarı ücret üzerinden gösteriliyor. Kalanı elden veriliyor. Ama öy- leleri de var ki devlet okullanna başvurmuş; olmamış. Tutunmak için ücretsiz bile çalışıyor. - Çalışma koşulları belirsiz. Hafta sonu, hafta ıçi, yaz, şubat tatili, öğrenci durumuna göre koşul deği- şiyor. -Sosyal güvence yetersiz. - Olağanüstü bir emek sömürüsü var. Veliler cephesinin de öğretmenlerden farkı yok. Fi- yatlar pazarlıkla. 40 milyondan 100 milyona... Şekilsiz yaygınlaşma... Özel Dershaneler Birliği Başkanı İbrahim Ankan'la konuları konuştuk... Öncelikle ilan olayına kendisinin de karşı olduğunu. ancak Güven-Der'in birkaç yıl ön- ce. "en iyi öğrenci" reklamına girmesiyle. mecbur kaldıklarını söyledi. Arıkan, dershane koşulları konusunda piyasaya güveniyor: "İyi olan dershane öğrenci bulur. Hizmet veremez- seniz kapanırsınız." Bir köşe yazısında konunun her yanına dokunmak olanaksız. Ancak görünen o ki eğitim sistemimiz gi- derek dershanelere teslim oluyor. Sistemin rayınaoturduğu. demokrasiye inanmayan kesimlerin demokrasinin olanaklarından yararlana- rak taban bulmaya çalışmadığı ülkelerde bunun bir sakıncası olamaz. Aksine, faydası olur. Türkiye gibi demokrasinin arada bir kesintiye uğ- radığı ülkelerde eğitim, ayrı bir önem taşıyor. Zira. oğrencilerin Öncelikle çağı yakalaması gerekli. Üni- versite ve daha sonrasında hangi dünya görüşünü benimserse benimsesin. Bir benzetmeyle pekiştirmek gerekirse. altyapısı tamam bir bölgede, projeyi getiren herkese bina yap- ma izni verilir. Ama kimi yerler batak, kimi yerler he- yelan tehlikesiyle karşı karşıya ise önce sorulur: - Binayı nereye yapacaksın. hangi malzemeleri kul- lanacaksın? Devlet, sağiıklı bir eğitim omurgası yaratmadan ko- nuyu yayıyor. Bu da sistemi. çekildiği yöne doğru biçimlenen, şekilsiz bir yapıya büründürüyor. 6 Kan merkezi sorumludur' I Baştarafı 1. Sayfada Aktuna. bifimsel heyetin görüşleri doğrultusunda ailenin tıbbi bakımının izleneceğini vurguladı. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı \'ecdet Öz. Şanlıurfa Kan Merkezi'nin AIDS skandalından sıynlmava çalıştığını. ancak suçlulann bundan kurtulamayacağını belirtti. Öz. kusurun affedilebilir bir kusur olmadığını vurgulayarak. "İbret-i âlem olsun, kimse bundan sıynlamayacak" dedi. Öz: Şanlıurfa Kan Merkezı Nöbetçi Doktoru Turan Yazmalar'ın •'Eliza testi 3 saat süriiyor. Temel yanlışlık, stokta gerekli kan bulunmaması. Nitekim 5 saat sonra kan istenmiş olsa\ dı, gerekli tüm tetkikler >apılacaktı" yönündeki savunmasının gerçekleri >ansıtmadığını belirtti. Meryem Işıkgöze verilen kanın 5 mavısta merkeze geldiğinin saptandığını belirten Öz. Eliza testi >apmak için yeterli sürenin bulunduğuna işaret etti. Öz. olayda Şanlıurfa Kan Merkezi'nin büyük bir ihmali olduğunu. suçlulann bu işten sıynlamayacağını belirtti. AIDS \irüsünü taşıyan kanı veren Mehmet Başaltı'nın adresinin belirlendiğini bildircn Öz. ^Ancak. Dünva Sağlık Örgütü kararlan gereğince, bunu açıklamıyoruz. AIDS'li hastalann teşhir edilmemesi gerekir. Ama bu konuda gereken tedbirleri aldığımızı da bildirmek istiyorum" dive konuştu. Öz. 2857 sayılı Kan ve Kan Ürünleri Yasası'na bağlı olarak çıkartılan yönetmelik gereğince. kan merkezlerinın kan stokıı bulundurnıak zorunda olduğunu. test yapmadan kan veremeyeceğini vureuladı. Kazan: Çiller Ydmaz'dan erkekBaştarafı 1. Sayfada ıi! Şe\ket Kazan ilginç mesajlarver- di. İki ayn lıstenin vanştığı kongre- de konüşan Kazan' RP-DYP hükü- metinin. "sözünde durar.lann hü- kümeti" olacağını söyledi. RP-DYP hükümetinin kararlı \e yürekli iki lider tarafından kurulduğunu ifade eden Kazan. şunları kavdetti: "Er- bakan'ı tartişamayız. Tansu Çiller de DYP'de liderliğini ispat etti. Bii- tün medvaya, ABD'ye, Refah hak- kında sövledikleri eski sözlere rağ- men Erbakan'la bu hükümeti kura- cağım" demiş ve kurmuş. Aferin. HemABD'\ekulaklarınıtıkayacak- sın. medyaya aldırma\acaksın hem de Refah hakkında sö\ lediklerini bir kenara atacaksın. Buna yiirek ister." Kazan. hükümetin kaynak bul- makta zorlanmayacağını. Adalet Bakanlığı'nahibeedilen21 daireve \ illanın 200 milvar liraya satılacağı- nı. buradan elde edilecek gelırle Do- ğu \e Güneydoğu Anadolu Bölge- M'nde hizmet yapan hâkim \e sav- cılara 200 lojman alınacağını bildir- Tutuklu • Bajtarafı 1. Sayfada >an bir kişınin teda\ileri sü- rüyor. Eşlemcilerın dün ilk kez aılelerini görebildıklenni belirten bölüm doktorları, "Aileler ikişer ikişer içeri gi- rerek \akınlannı görebiliyor. Bu, ailelerejetmijor; ancak bu kadanna bile zor izin alın- dı" dediler. Genel olarak du- rumlarında bir değişiklik bulunmav an hastalarda den- gesizlik bulunduğunu söyle- > en doktorlar, yardımla aya- ğa kalkıp tuvalete gidebil- diklerini kaydettiler. Hasta- larda aynca. i^itme \ e görme bozuklukları bulunu\or. Çeşitli cezae\ lerinden ge- len tutuklu \e hükümlüler Delil İldan. Ali Ekber Akka- ya. Mehmet Yaman. Meh- met Ali Çelebi. Gülizar Ke- sici. Refik ÜnaF. Cafer"Gön- diiz. Ahmet .Tıırhan Atnıa- ca. Sadegül Ozdemir. Eyüp- han Başar. Hasan \ üksel, Mehmet Gücel ve Gülay İn- eesu olarak sıralanıyor. Doktorlar. destek amacıy- la İnsan Hakları Derne- ği'nde ölüm orucu yapan Niehmet Eroğlu'nun da ken- di hastanelerinde bulundu- ğunu. durumunun i\i oldu- öunu kavdettiler. di. Adalet Bakanlığfnın parasının Emlak Bankasi \e \akiflar Banka- sı'nda atıl olarak bekletildiğini be- lirten Kazan. "Görevegeldiğinıdebu bankalann genel müdürlerine ne ka- dar ka/ancımız olduğunu sordum. Bakanlığın parasının atıl olarak bek- letildiğini gördiim. Ben bu para>la adalet bankası kurar, bakanlığımın tüm ihtivacını karşüanm. Bu banka- yı da kuracağım" dedı. Milli Eğitim Bakam MehmetSağ- lam'la birlıkte Irak'a vaptığı geziye de değinen Bakan Kazan, tüm mü- dahalelere rağmen Irak'ta bir anlaş.- ma imzaladıklannı ve bu anla^ma> ı Dışişleri Bakanlığı'nın önüne koy- duklarını sö\ledi. Kazan. "Allah'ın iznivle bu anlaş- mayla Türkiye ve Irak arasında ne- ler olacak,önümüzdeki gün lerde gö- receksiniz" dıye konu^tu. Kazan sözlerini şöyle sürdürdü: "Irakge- zimizde gördük ki. Irak halkı şu an- da lider kadrosu>la biıiikte tam an- lamıvla İslama dönmüştür. Yöne- timde tamamen İslanı anla>ışı hâ- kim. Mc<*la Adalet Bakanlığı orada Çalışma Bakanlığı'na bağlı. Yaptı- ğimız araştirmada çok ilginç tespit- lcrimiz oldu. Ceza alan bir suçlu töv- be eder ve 200 cüz öğrenirse cezası düşürülü\or. 400 eüz ezberlerse da- ha çok cezası düşüyor. Kuran'ı Ke- rim'i hatmederse cezası tamamen yarı yarıva düşürülüyor. Şimdi siz bana hemen şunu soracaksınız: Tür- kiye"de de mi böyle yapalım? Yok, öyle vapmayacağız. Ama ortada bir örnek \ar, işte onu biraz araştıraca- ğız. Batı'daki örnekler kadar tetkike tabi bir örnek." BM'nın Irak'ta son derece zalim bir uygulama izlediğini öne süren Kazan. şunları sövledı: "Irak BM'ninalmışolduğu tüm kararlan eksiksiz uygulu\or. Buna rağmen BM'nin ne kadar zalim da\ randığı- nı bir kez daha Irak gezimizde anla- dık. Dünyada 5 jandarma var. Baş- komutan Amerika. İşte bu beşli jan- darma bugüne kadar hep İslam alov- hine kararlar almış. Şimdi me\dan boş. şimdi bunların beşi bir ara\a ge- lip hep İslam dünvası ale> hine karar alıyorlar. Türkiye,6 ınilvarlık dün\a- nın 1.5 milyar İslam kesiminin tem- silcisi olarak, BM'de daimi delegelik isti>or. Beştiniz, altı olacaksınız diye- ceğiz. Tabii onlar \ermek istemeye- cekler. O zaman biz,"İslam Birleş- miş Milletleri'ni kuracağız" diyece- ğiz. Öyle verecekler kL elleriyle tes- lim edecekler. Türkive, bu arada I- rak'a vapılan zulmün. haksızlığın da mücadelesini verecektir. Çünkü bu zulüm, haksızlık, Türkive\e de ya- pılan haksızlıktır. Türkiye Güvcnlik Konseyi'ndelrak'ınvanındaolacak. Bize soruyorlar, Tansu Çiller ne di- yor' diye. O. 'Bıraz yumuşak yapa- lım" diyor. Bizde Olur. \ umuşak gi- deriz' divoruz." Bakan Kazan. genel af konusu- nun gündeme gelmeveceğını bildi- rerek. "Zaten verilen cezaların ta- mamı infaz edilmivor. Ayrıca de\ let alcvhine işlenen suçlann aflı müm- kün değil. Anayasaya avkjn. Bu du- rumda genel af söz konusu olamaz" dedi. 10 ibadet yerinden birinde Diyanet İşleri görevlisi bulunmuyor Camilerde denetim yok KEREM ILGAZ Türkive'de yaklaşık 8 bin caminin denetimsiz olduğu belirlendi. Kadro yetersizligi nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığf nın din görevlisi gönderemediği denetimsiz camileri. çevrede bulunan eğitimsiz kimselerin yönettiği belirtildi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Halit Güler, "Tasarruf tedbirleri nedenivle, başkanlığımız emrine yeteri kadar kadro verilmediğinden birkaç yıldan beri camilere kadro tahsisi ile görev Ii ataması vapılamamaktadır" dedi. Türkive'de birbıri ardına vapılan camılenn büvük bir çoğunluğu kadro yetersizligi nedeniyle Diyanet İşleri Başkankğı'nın denetimi dışında bulunuyor. Türkiyfdfe yaklaşık 8 bin caminin. Diyanet İşleri Başkanlığf na bağlı bir din görevlisinden yoksun olduğu, bu camileri fahri olarak bazı yurttaşlann yönettiği saptandı. Cami sayısının azımsanmayacak derecede çok olduğu Türkiye"de. camilerde çalışan din görevlilerinin yeterliliği tartışma konusu oluyor. Yetkililer. dünya görüşü ve eğitimi belli bir seviyeye ulaşmamış bu insanların. camive ibadet amacıvla selen insanlan • Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Halit Güler, "Türkiye'de bulunan 70 bin 213 caminin 62 bin 874*ünde çalışanların kadrolu, 7 bin 339'unda kadrosuz olduğunu" belirtti. Güler. kendilerine kadro verilmediği için bu camilere atama yapamadıklannı söyledi. yanlış yönde etkileyebileceğine dikkat çekiyorlar. Özellikle şeriat düzenı kurmayı amaçlayan radikal Islamcı kesimin, taban oluşturmak için camileri kullanmak istemeleri. ülkemizde bir tehlike oluşturuyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Divanet tşleri Başkan \'ardımcısı Halit Güler. "tasarruf tedbirleri nedeniyle başkanlık emrine veteri kadar kadro verilmediğinden birkaç vıldan beri camilere kadro tahsisi ile göre\li ataması \apılamadı«ını" belirtivor. Türkiyc'de bulunan "0 bin 213 cami çalışaıılannın 62 bin 874'ünde çalışanın kadrolu, 7 bin 339'unda kadrosuz olduğunu açıklayan Güler, bu camilere kadro alınması için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade ediyor. Kadrosu bulunmavan camilerde hizmetın. halk tarafından ücreti verilen görevliler tarafından yürütüldüğünü kavdeden Güler. fahri olarak vapılan bu hizmetlere de ilgili müftünün teklifi ve mülki amirin onayı ile atama yapılmasının gerektiğini söylüyor. istanbul Müftü Vekili Vahdettin Akgün de Istanbul'da bulunan yaklaşık 2 bin 500 caminin 300'ünde bakanlığın görev lendirdiği din görevlisinin çalışmadığını ifade ediyor. İstanbul'da yılda yaklaşık 150 adet cami vapıldığını belirten Akgün. bakanlığın hepsine yeterli eleman sağlayamadığını söyledi. Şehirde bulunan camilerin tamamınıntıayırsever vatandaşlar tarafından vaptınldığına dikkat çeken Akgün. bu camilerin büyük bir çoğunluğuna din görevlisi verdiklerini. ancak bazılannda hizmetin çevrede bulunan vatandaşlar tarafından \ürütüldüğünü belirti\or. Yahdettin Akgün. ekonomik tedbırler nedeniyle kadrolarında bulunan 2 bin 900 çalışanın böylesine büvük bir şehir için yeterli olmadığına inandığını kavdetti. Erbakan ekvatonı aşü • Başturafı 1. Sayfada dan onuruna verilen öğle yemeğine katıldı. Yemekte yaptığı konuşmada. Malezya te- masları hakkında açıklamalarda bulunan Erbakan. iki ülke arasındanıevcutolan sev- gi ve dostluk bağının her alanda işbirliğine dönü^türüleceğini söyledi. Erbakan, Malezva'da ve Türkiye'de ser- best pivasa ekonomisi olduğunu belirterek " Müslüman ülkelere vaptığımızziyaret vete- maslar açık olarak gösterdi ki her sahada iş- biriiği için potansiyel mevcuttur"* dedi. Başbakan Erbakan. Malezya ile yapılma- M planlanan işbirliği alanlarını anlatırken de bu ülkenin daha önce Türkiveden zırhlı araç aldığını. ancak daha sonra buna ara ver- diğini. görüşmeler sonucu bu araçların ye- niden Türkive'den alınmasının kararlaştınl- dığını söyledi. Türkiye'nin önemli gelir kaynaklanndan birisinin turizm olduğunu belirten Başbakan. Malezya'da önemli ölçü- de hac organizasyonu bulunduğunu ve Tür- kiye'de kurulacak tesislerle umre \e hacca giden Malezyalıların. dönüijlerinde Türki- ye'yeuğramalannınsağlanabileceğinikay- detti. Başbakan Erbakan. iki ülke arasında varıian anlaşmalann sıkı bir şekilde takibi için Türkiye-Malezya ticaret kurumu oluş- turmayı hedeflediklerini ifade ederek 300- 400 miKon dolar düzeyinde olan ticaret hac- minin. en kısa sürede 1.5 milyar dolara çı- kanlacaöını da sözlenne ekledi. Eski Çalışma Genel Miidürü Bayer Danıştay karanyla görevde TEŞEKKÜR Sevgi ve şefkat kaynağı, iyilik, hoşgörü ve çalışkanlık abidesi çok değerli insan, sevgili arkadaşım; dostum ve eşim Dr. DURMUŞ FAKIOĞLU'nun trafik kazası sonucu vefatı nedeniyle bizzat gelerek, telefon ederek, telgraf çekerek, çiçek göndererek, bağışta bulunarak büyük acımızı yürekten paylaşan tıp camiasına, mensubu bulunduğu şirketlere, arkadaşlarımıza, akraba ve dostlarımıza sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunar; kendilerine sevdikleriyle birlikte mutlu, sağlıklı, uzun ömürler dilerim. Eşi Dr. P. NİLGÜN FAKIOĞLU GLNEŞGÜRSON ANKARA - CHP döne- minde görev den alınan bü- rokratlardan, yargı yoluyla gen dönenlere bir venisi da- ha eklendi. Danısta\,CHP'li Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı Ziya Ha'is tara- fından görev den alınan eski Çalı^ma Genel Müdürü İs- mail Bayer' in görev ine iade- sine karar verdi. Hakkında açılan soruşrurmalardan Da- nıştay karanyla aklanan Ba- ver. ANAYOL koalisyonun- dan ben 6 aydır vekâletle vürütülen Çalışma Genel Müdürlüğü göre\ine. 16 ağustos cuma günü yeniden başladı. Çalışma Genel Müdürlü- ğü; ANAP döneminde Ça- lışma Genel Müdürü olan. ANAYOL koalisvonu döne- minde de. bu görevevekâlet eden Ali Toptaş'ın 10 gün önce bakanlık müsteşarlığı- na atanması üzenne. tama- men boş kalmıştı. 'Nedenler yeterli değU' Danıştay 5. Daıresi'nin Bayer'ingöreveıadesiyle il- gili verdiği kararda. bakan- lığın görev den alma işlemi- ne dayanak olarak gösterdi- ği nedenlerin ""görevden al- maya esas oluşturacak nite- likte olmadığı"nı hükme bağladı. Kararda. "Bu karann, iş- lemin tesis edildiği tarihe ka- dar gerhe yürüvecek olma- sı karşısında. Çalışma Genel Müdürlüğü kadrosunun hu- kuken hiç boşalmamış du- rumda bulunduğu \e idare- nin. yargı karariarının ge- reklerine göre işlemde veva cvlenıde bulunmak mecbu- rivetinde olduğu açıktır" dendi. CHP'li Çalışma Bakanı Mehmet Moğultay döne- minde bu eöreve ızetırılen Bayer. D\'P-CHP koalısyo- nu döneminde. CHP içinde- ki si>asi çekişmelerin v ansı- ması ve HikmetÇetinin da- yısı olan bakanlık müste^a- n Kutlu Türker ıle arasında çıkan anlaşmazlıkların ar- dından görevinden alınmı^- tı. Bir süre bakanlık yapan Avdın Güven Gürkan'ın da değıştırme gırışimınde bu- lunduğu Bayer hakkında. GürkanveHalis döneminde çeşitli konularda soruştur- malar açılmıştı. Bayer' i alırken genel mü- dür olduğu bırimde "uyum- lu bir çalışma ortamı sağla- yamadığı" gerekçesini ileri süren bakanlık. Danıştay ta- rafından. "takdir yetkisini mutlak ve sınırsız kullana- mayacağı" konusunda uva- rıld'ı. Kaza yapmıştı Kararda. Ba\er'le ilgili olarak başlatılan soruşturma konularının. görev den alma ışlemine dayanak oluştura- mayacağı kavdedilerek "İş- lemin gerekçesinde öne sü- rülen uvumlu çalışma orta- mı yaratamama ve diğer bi- rimlerin amirleri ile uvum sağlayamama konusu. kanıt- lanamamış sovut bir iddia niteliği taşımaktadır" denil- di. Bakanlığın görevden alır- ken esas aldığı. Bayer'in makam otosuyla kaza vapa- rak 237 sayılı Taşıt Kanu- nu'na avkırı davrandığı ge- rekçesiv le hakkında lüzum- u muha'keme karan verilme- si: hakeme ve resmi arabu- lucuya başv'urma tüzüğüne avkırı davranması iddialan. Danıştay"cageçerli sayılma- dı. RP'li Çalışma Bakanı Necati Çelik'in. bakanlık hakkında tazminat da\ası açmaya hazırlanan Bayer'i görev inde tutup tutmayaca- âı merak edilivor. G U N C E L Cİ NE\T ARCA\t REK I Baştarafı 1. Sayfada zeyinde ilk gezi değil Necmettin Bey'in Iran seferi. Uzun yıllar cumhurbaşkanları, başbakanlar, hatta Şah'lar gitti geldi. Ne var ki bu gidip gelmeler Necmettin Bey'inki ka- dar gürültü koparmadı. Üstelik resmi yanıyla geçen dönemlerde Türki-. ye'den iran'a yapılan ziyaretlerde konuşulan, ele alı- nıp sonuçlandırılmaya çalışılan konularla Necmettin Bey'inkiler arasında hemen hemen kıl payı kadar fark yok. işte kanıtı: Cumhurbaşkanı Demirel -gezıde bulunmuştum-; 1994 yılında iran'a resmi bir zıyaret yaptı. Uzun süren resmi görüşmelerden sonra 27 Tem-. muz 1994'te Tahran'da bir "basın açıklaması" yayım-; landı. Açıklamanın baştan üç paragrafında Demırel'in zi- yareti, görüştüğü kişiler sıralanıyor. Sonra, aynen şunlar yer alıyor: "...Cumhurbaşkanları (Demirel ile Rafsancani) /- ki ülke arasındaki ilişkileri dehnleştirmek ve zengin- leştirmek suretiyle işbirliğini geliştirme yolundaki ka- rarlılıklannı ifade etmişlerdir. İki ülke arasındaki ekonomik işbirliğini dünyada meydana gelen gelişmelere paralel olarak daha da ıleriye götürme ihtiyacını vurgulamışlardır. Bu işbir- liğini, ticaret, sanayi, demiryolu, kara ve deniz ulaş- tırması, enerji ve haberleşme alanlarında yoğunlaş- tırmak konusunda mutabakata varmışlardır." Gaz-ECO-terör "Cumhurbaşkanları, Iran doğalgazının Türkiye'ye ihraç edilmesi konusunda müşterek arzularını dıle getirmişlerdir. Cumhurbaşkanları ayrıca, petrol, doğalgaz vepet- ro-kimya alanındaki ikilı işbirliğine verdikleri önemi belirtmişler ve özellikle ECO çerçevesinde kalkınma için gerekli işbihiğinin geliştinlmesine atfettikleri öne- mi vurgulamışlardır. Cumhurbaşkanları, ECO zemininde çok yönlü iş- birliğine verdikleri önemi vurgulayarak, teşkilat bün- yesindeki son gelişmeleri gözden geçirmişler ve çe- şitli projelerin uygulanmasının hızlandırılması çağrı- sında bulunmuşlardır. Cumhurbaşkanları, hudut güvenliği alanında ula- şılan işbirliğinden duydukları memnunıyeti belirtmiş- ler ve bu işbirliğinin daha da gelıştirilmesı konusun- daki kararlılıklarını ifade etmişlerdir. Topraklarında birbirleri aleyhindeki faaliyetlere izin vermemek yolundaki taahhütlerini bir kez daha teyit etmişlerdir. Cumhurbaşkanlan, Türkiye ve Iran arasındaki dos- tane ilişkilerin ve yakın işbirliğinin, bölgede banş ve istikrara hizmet edeceğıne olan inançlannı dile ge- tirmişler ve bunun hiçbir ülkeye karşı olmadığını vur- gulamışlardır. Bu işbirliğinin kendi haiklarının men- faatına olduğu kadar, başkalarının da yararına oldu- ğunu belirtmişlerdır." Kuzey Irak "Irak'ın toprak bütünlüğünün korunmasına atfet- tikleri önemi dile getiren cumhurbaşkanlan, Irak'ın kuzeyindeki problemlerin çözümünün Irak'ın birliği içinde aranması gerektiğine olan inançlannı ifade etmişlerdir. Irak topraklarından Türkiye 'ye ve Iran 'a yönelik her türlü terorizmin sona erdirilmesi çağrısında bulun- muşlardır Cumhurbaşkanları, Bosna-Hersek ve Azerbay- can'da uluslararası hukukun açıkça ihlalinin kesin- likle kabul edilemeyeceğini ifade etmişler ve etnik te- mizlik ve güç kullanarak toprak kazanımını reddet- tiklehni vurgulamışlardır. Bu ülkelerde meşruiyetin yeniden tesisi çağrısında bulunmuşlardır..." Son iki paragraf, Cumhurbaşkanı Demirel'in, gös- terilen konukseverliğe teşekkürü ve Rafsancani'yi Türkiye'ye davetiyle ilgili. işte, Temmuz 1994'teki resmi metin. Demirel'in gezisiyle Necmettin Bey'in Tahran'ı zi- yaretinde; konuşulan, tartışılan, sonuçlanan konular- la sorunlar benzer de değil. tümüyle aynı. Cumhurbaşkanı Demirel, medyada izlediğimize göre fstanbul'da İTÜ'yü ziyaretinde. soran gazeteci- lere, iki gezi arasında var olmayan değişiklikleri an- latırken, kendi üslubu içinde bir soru da yöneltiyor: "Demirel'den ve ondan önce cumhurbaşkanı ve başbakanların İran'a ziyaretinden sonra, bugün, Necmettin Bey'in Tahran'a gitmesiylepatlayan tar- tışmalar, gözlenen kuşku ve kaygılar neden meyda- na gelmedi?" Cumhurbaşkanf nın bu sorusuna, gazeteciler ya- lın bir yanıt verebilirlerdi: "Çünkü, sizin ve sizden önce Iran 'a giden devlet adamlanmızın laik, demokratik cumhuriyete inanç- larındakiiçtenlikbiliniyordu. Ama..." Ya Necmettin Bey'inki? Yine bayrak indirdilerB Baştarafı 1. Sayfada nezdinde yaptığı girişimler sonucunda saldırganın bir süre sonra yakalandığını bil- dirdi ve talep üzerine ındin- len bayrağı başkonsoloslu- ğa teslim etti. Türkive. Yunanistan'da bulunan temsilciliklerine yönelik saldınlan önlemek için yeterli tedbir almayan Y'unan hükümetini protesto etti. Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan dün yapılan yazılı açıklamada. Türkiye'nin Gümülcine Başkonsoloslu- ğu'nun gönderinde bulunan Türk bavrağının. Yunan gü- venlik güçlerinin gözlerı önünde saldırganlar tarafın- dan kopanlarak indirildıği bildirildi. Açıklamada, Türk Baş- konsolosluğu'nun giri^im- leri sonucu bavrağı indiren saldırganın vakalandığı ve bayrağın Türk Başkonsolos- luğu'na teslim edildiği be- lirtildi. Açıklamada şö\le dendi: "Buola\ da tüm uya- nlanmız ve son günlerdeki üzücü olaylara rağmen Yü- nan makanılannın. temsilci- liklerinıi/in korunmasında yeterli tedbir almamaya de- vam ettiklerini göstermiştir. Bunun üzerine. Yunan Bü- yükelçiliği vctkilisi. bugün (dün) davet edilmiş ve olay protesto edilerek kutsal var- İığımız olan Türk bayrağına saldıranların cezalandınl- masını beklediğimiz bildiril- miş, Yunanistan'daki temsil- ciliklcrimiz için etkili güven- lik önlemlerûün bir an ev\el alınması resmen bir kez da- ha istenmiştir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle