25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 1996 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Kemalistler Yol Aynmında Prof. Dr. GENÇAY GURSOY ODP \DK Y aklaşık 2 v ıl once bu sutun- umutlannı y ıprattı larda- Sos>alistlerNe\apı- yor?".ondân bır yıl sonra da •"Kemalistter Ne \apı\or?" başhklı ıkı yazım yayım- lanmıştı (*) Bu yazılarda, demokrasıden.bağımsizlıktan laıklıktenve emekteny ana bır toplumsal ıttıfakın onemı- ne değınmış, bu ıttıfakın ıkı ana unsuru olan sosvalistlerın ve Kemalıstlerın ozellıkle "Kiırt sorunu" konusundakı bazı tutum ve davranışlanm eleştırmıştım Aradan geçen ıkı y ıl boy unca Turktv e'nın ufkunu karartan bu sorun butun ağırlığıy la surup gıttı Dev let "askeri çözünT stratejı- sınden ne bır adım gen attı ne de bu strate- jının ongorduğu hedeflere erışebıldı "Faili meçhul" cınayetler. kav ıplar. ışkenceler. top- lu goçler devam ettı Guvenlık guçlerı top- lumsal tepkılenn ustune. zaman zaman sı- yası ıktıdarın ıradesını de aşan bır sertlıkle yuruyerek banştan ve demokrasıden yana guçlere karşı bır kan davası gutmeye başla- dı Cumartesı gunlen Galatasaray'da elle- rınde kay ıp çocuklannın resımlen ıle otura- rak kılı kıpırdamayan kamuoyuna. "Sus- ma, sırasana getecek" dıye mesaj vermeye çalışan anneler dunyanın gozlerı onunde coplandı. yerlerde suruklendı I Mayisgos- tenlennın daha ılk saatlennde kan akitılarak. y ıllardır bınken "varoş" ofkelerının hede- fı kaybolmuşşıddetgostenlerınedonuşme- sme zemın hazırlandı Dev let. eşi gorulme- mış bır aymazlıkla. gıttıkçe buyuyen top- lumsal kutuplaşmaya sadece seyırcı kalma- dı. onu koruklemek ıçın elınden gelenı yap- tı PKK ıse Turkıye dışında kazandığı kıs- mı dıplomatık ıtıbann havasına fazlaca ken- dını kaptırarak. yıllardır dokulen kanın yol açtığı toplumsal tepkılerı hıç hesaba katma- dan Turkıye devletını zorlayarak masaya oturtabıleceğı vehmıne kapıldı Sıyası ve psıkolojık altyapısı ıvı hazırlanmadan. Tur- kıye gıbı tabularla beslenen bırdevlete kar- şı fızıbılıtesı ve zamanlamasi ıvıhesapedıl- memişateşkeslen ılanederekbanşçı çozum Bu urkuntu veren kutuplaşma ıçınde top- lumu bır arada tutan eskımış harç ıyıce da- ğıldı ve parçalandı Bu harcırı gerçekte neol- duğunu y enıden tanımlamay a kalkan her si- yasal gınşım. karşisında kutsal de\ let oto- ntesını ve "bizi parçalamak. bolmekisteven iç \e dış düşmanlar" varsayımlannı buldu Bu yoldakı her arayiş hızla kategonze edı- lerek y enı bır duşman y aratıldı Sıyaset sah- nesınde, azınlık-çoğunluk aynmı y apmadan haksızlığa uğrayan her kesımın talebını du- rustçe ıfade edebılen v e destekley en bır top- lumsal vıcdanı temül eden hıçbır guç kal- madı Partıler arası mucadele "\ ahşi" bır çı- karsavaşına dondu Mafya. guvenlık guçle- rı v e dev let yapısı ıçınde de yuvalanmaya baş- ladı Bu kordovuşu ıçınde şaşkına donen bu- y uk ve sessız çoğunluk, tekelcı medy anın on- culuğunde "fiıtbol savaşlan", "halter kah- ramanhklarT ve "kuponçılgmlığT ıçınde ıyı- ce budalalaştı Orgutsel bır butunluğe sahıp olmayan ve mucadele araçlannı buyuk ol- çude kaybeden ışçı sınıfı bu sıyasal boşlu- ğu dolduracak bağımsız bır organık guç oluş- turamadı Refah 15te boyle bır kaos ıçınde, ortak bır kımlık aracı olarak dını ustaca kullanarak v e kaynağının nerelere kadar uzandığı belırsız ekonomık potansıyelını orgutlu bır cemaat dayanışmasıhalınedonuşturereksiyasalbır guç halıne geldı Nıhayet bu guç. hepımızın bıldığı manev ralar sonunda muhtens bır ka- dın ve etrafındakı fedaılenn oluşrurduğu ga- np bır partıy 1 (') pay anda ederek adım adım ıküdarayukseldı Refah Partısı'nın yukselışının sosyolojık nedenlen. uzenndecıddı araştırmalaryapıl- ması gereken genış boyutlu bır konu Ama sanınm şu kadannı soyleyebılınz Dın so- murusu, dının bırleştıncı ortak kımlık ola- rak sunumu. cemaat ıçı sosyal dayanişma. ıv 1 orgutlennuş ekonomık yardım dagıtımı. **adil düzen" efsanesı. yerel yonetımlerın olanaklarından sonuna kadar y ararlanma v b bır dızı neden bu yuk^elı?ın ana dmamıkle- nnı olu^turmuştur Şu kısa ıktıdar donemın- de sergılenen bır ;,uru siyası sakarlığa kar- ^ın. gorunen odur kı ıktıdar y ıpranmaM, bu yukselı^ın onunu oyle beklendığı kadar kı- ;>a surede ke^meyecek hatta belkı de yolla- n daha da açacaktır Çunku kım ne der^e desın. Refah ıktıda- n dev letın v e sosy al demokratlar I') dahıl ol- mak uzere butun y erle^ık partılerın gormez- lıkten geldığı en vakıcı sorunun. hıç olmaz- sa varlığını kabul edıp kendı yontemlerıy- le bunun uzerıne gıtmeyı denemektedır Re- fah'ın ıdeolojısıne uyguladığı vontemlere ve ızledığı polıtık seçeneklere kan>ı olabılırız hattabunlan Turkıye nın sıyasi gelecegı açı- sından çok tehlıkeiı de bulabılınz Ama ka- bul etmek zorunday ız kı Refah. ulkey 1 uçu- ruma doğru surukleyen bu en temel sorun kar^ısında Mıllı öuvenlık kunılu'nun (MGK) dıkte ettıgı. hıçbır esneklığı olma- yan ve çozumsuzlukten ba^ka bır urun ver- meyendevletpolıtıkabinaaltematıflergetır- meye çabalamaktadır Yenı ıtadesiyle. ulu- sal polıtıkanın \ ıllardır olduklan yerde ça- kılı duran taşlarını yerınden oynatmava ça- lışmaktadır Şımdı. bu ulkede ozgurluk ve demokra- bidenyanaseçımını vapan her kesımın Re- fah ıktıdarının urkerek açmavı denedıgı sı- \ ıl sıyaset vollannın onunu tıkamak ısteyen guçlere karşı açık ve net bır tav ır alması ge- rekıyor Bu gorev en başta ulkenın gelece- ğını Retah'ın temsil ettığı ıdeolojıve teslım etmek ıstemevenlereduşuyor Ç ıınkııgerçek toplumsal muhalefetın gelişip serpılmeM bu yolun açık kalnıasına bağlı Refah dışındakı sağ partıler \e >osyal de- mokrat partılerın lıder kadroları. MGK nın ya da Amerıka'nm -.ert çıkışları sonunda Refah ıktıdannın bu tehlıkeiı aıay işlardan na- Mİolbavazgeçeceğı ve herşeyın eskiM gıbı surup gıdeceğı varsavımlarına bel bağlıvor Iç savaş ve teror kışkırtıcıları. savaş ekono- mibinın kan emıcılen. sıyasal strateıılerını ul- kenın daha çok kaosa suruklenmesıne endeks- leyenler \e pusuda bekleyen faşıst guçlerse muhtıral1 ya da muhtıraMz cunta beklentıle- rı ıçındeler Bu karanlık tablo ıçınde belkı de en umut v encı gelışme. çozumsuzluğun zorlamasıv - la kendılığınden ortava çıkan sıvıl ınısıva- tıflenn kazandığı toplunibal ıtıbardır Açlık grev len bira^ındabırbırını ızleven gençolu- lerın. duyarlılığını busbutun vıtırmemışka- muoyunun vıcdanında açtığı yara. olup bı- tenı koyun gozlenvle seyreden sessız ço- ğunluğubırazolsun sarsıniş \e tımsahgoz- yaşları doken ŞevketKazan'ı bıle ımana ge- tınnıştır Asken çozumsuzluğun bağnndan sıv ıl çozum doğınus v e bu bırden bıre ken- dı bovut)a,rını çok aşan bır anlam kazanmiş- tır Ama ulkenıızın siyasal geleneğı sıv ıl ço- zum uıetme konusunda o kadar acınası bır acemılık ıçındedır kı açlık grev len sorunu- nun çozumunde başarıy a ulaşan kadroya bu kez dev boyutlu Kurt sorununun çozumu ıhale edılmek ıstenmıştır Gerçı savaş kişkır- tıcılarının hısterık vıglıkları ve aba altından gosterılen sopalaı bu naıf onenvı yapanları derhal h\za\a getırnııştır. ama bır kez tabu yıkılmişveyolgorulmuştur Buyoluaçıktut- mak zorunday ız Bu tarıhı donum noktasında toplumsal muhaletetguçlerının mevz'lenışını yenıden gozden geçırmek gerekıyor Bugun ıçın nı- celıkselolaıak buvukbır gucutemsil etme- se de gıdeıek gelişen sosyalist potansıvehn ezıcıçogunlugu seruvenulıktenarınmişve bu ulkede toplumsal muhalefetın ıtıcı gucu olnıa volunda ı.ıddı \ e ağırbaşlı bır sıyası or- gutlenme çabasina gırişmış durumda Sos- valistlerın bu kesınıı demokrasıden. ozgur- lukten baristan bağımsizhktan yana otekı muhaletet guçleııvle bırlıkte Turkıye'yı Iranlaştımıak isteyen şerıatçılarla kozlarını açılan bu sivıl muhaletet zemınınde payla- şabıleı.eklerı bılıncı ıçınde. bu ulkede kurt- lerle bırlıkte kardeşçe vaşamanın yollarını an- yorlar Lıberal kesım ıçınde ınsan hakları. demokrasi ve barış y anIısı çok sav ıda ay dın. yazar ve sanatçı. kamuovunu vonlendıren tıddı veetkılı bırmuhalefet vurutuyor Sos- yal demokratlann bır kısmı vonetıcılen ve sıyası orgut tercıhlennı y apmakta henuz ka- rarsızlık ıçınde olan buvuk bır >ol potansı- yelaynı aravış ıçınde Memur ve ışçı sendı- kalarının onemlı bır kesimı sosyalist muha- lefetın ı,e\ resinde kumelenmış. beklıvor !> çevrelennde \e ışverenorgutlerı ıçınde da- ha zıyade ekonomık nedenlerle de olsa de- mokrasıden banştan y ana azımsanmayacak bırpotansiyel. sıvıl muhalefet zemınını ko- rumak konusunda kararlı bır tutum ıçınde Ne vazık kı bu resimde Kemahst hareke- te yon veren belkı kendılermın bıle tam ol- çemedıklerı bır etkınlığe sahıp olan yazar- lar ve düşunurler eksik kalıyor Lzulerek belırtelım kı ozellıkle "Anadolu avdmla- rı"nın 01 du ıçındekı "Uerkiunsurlarııı"bu- y uk bır sadakatla ızledığı bu degerlı yazar- İaıın bırçoğumuza peCsevımlı gelen "li- boş". "enter. "dönek" soylemıne takılıp kalmış dengecı polıtıkalan. bu kntık do- nemde gereksinım duy ulan netlıkte bır pro- fıl vermıyor "PKK'\e endeksli sos>alistle- ri" haklı olarak eleştınrken. ulkeyı kan go- lune çevıren bu belalı soruna. savaşa değıl sıyasetedayalı çozum arayanlarabıle zaman zaman şahmlen aratmayacak bır uslupla yuklenıvorlar Kurt sorunu ıle ılgılı olarak Refah ıktıdarının çekınerek ortaya attığı "tartışma" onerılennı şıddetle reddeden De- mirePe ve askeri çevrelere karşı sessız ka- larak şıddet yanlılarının değırmenıne su ta- şivorlar "Pekine\apalıın'"sorusuna ıse hıç- bır zaman net ve açık bıryanıt vermıyorlar Kemalistler artık bır yol aynmınageldık- lerını gormelıdırler Şu yaşadıöımız koşul- larda Kemahstlenn sosyalıstler ve tum ote- kı demokrası guçlerıy le ay nı safta mev zılen- melerının onemıne ınananlar onlardan net- lık beklıvor Bız Denız Kuvvetlerı Komutam'nın Er- bakan'ın yemegınde rakı ıstemesinı ınen- nunlukla karşilıyoruz. ama. "Hiçbirkomu- tan paşanın başbakamn siyasi tercihlerine müdahale etme>e hakkı \oktur" dıyoruz Şerıat tehlıkesinı çok cıddıye alıyoruz onu ancak sıv ıl sjyaset zemınınde alt edebılırız dı%oruz PKK've karşivız ama. bu kanın durması ıçın kımınle gerekıvorsa onunla masayaoturulmalıdır dıyoruz Sızler ne dıyorsunuz sevgılı dostlar' * Sas\alısth'i \t' )apı\oı ' Cumhuınet 2^7 1994 Kemalısilcı \e \apnoı ' Cıınılnnneı \6 1996 ARADA BIR Doç. Dr. DURSUN KIRBAŞ Komşularımız Son gunlerde Hagop Mintzuri'nın ıkı kıtabını oku- dum Bırıncısı "istanbul Anıları (1897-1940)", ıkıncı- sı "Armıdan I Fırat'ın Öte Yanı" Bırıncısı. Tarıh Vak- fı Yurt Yayınlan'ndan, ıkıncısı ıse Aras Yayınlan'ndan yayımlandı Hagop Mıntzurı bır Anadolu ınsanı "Fırat'ın Öte Ya- nı "ndan, ya da 20 yuzyıl başlarındakı deyışle "4 Or- du"öan{ bubolge4 Ordubolgesınegırdığınden.halk arasında "4 Orduöo/ges/"yerıne "4 Ordu"kuilanıl- maktadır o zamanlar) Bırıncı kıtap Mintzuri'nın anıla- rı, ıkıncı kıtap ıse kısa kısa oykulerden derlenmıştır Aslında ıkıncı kıtabı "Armıdan"\ da okuyunca ınsan, bunların da ozyaşamsal oykuler olduğunu fark edı- yor Ilk yazıldığında Ermenıce azınlık gazetelennde yer alan bu oykuler yakın zamanlarda Turkçeye kazan- dırılmış Oykulerındekı kahramanları Turktur. Kurttur, Alevıdır, Ermenıdır Mintzuri'nın yaşadığı, bırlıkte ol- duğu butun ınsanlar öykulerındedır Kendısıyle aynı zaman dılımını ve mekânı paylaşan butun ınsanlar bu ozyaşamsal oykulerde yer yer alır İstanbul anılannda adım ad.m donemın Istanbulu'nda Beşıktaş'takı yaşamı yalın bır anlatımla bulursunuz Obur azınlıkları da padışah ve saray çevresını de anı- larda bır çocuğun gozuyle abartmaya kaçmadan bu- lursunuz Yıne hıçbır abartma yapmadan 0 gunku yaşam butun çıplaklığıyla İstanbul anılannda yer al- maktadır Anadolu'dan gelen her Turkıyelı vatandaş gıbı doğduğu, buyuduğu yer, Mintzuri'nın koyu, go- zunde tutmektedır Armıdan bır başkadır Armıdanlı bırısını gorunce kardeşını gormuş gıbı sevınmekte- dır. Osmanlı imparatorluğu'nun son donemınde resmı tarıhın dışında aşağıdakı halk ne yapmaktadır'? Ana- dolu koylusu ne durumdadır'? Işte Mintzuri'nın anıla- nnda ve oykulerınde bız bunu gormekteyız "Benım Memleketımın Turkçesı" bolumunde, "Bızım mem- leketın Turklen, Kurtlerı ve de bız Ermenıler Turkçe 'K' harfıyle başlayan butun kelımelerı "g" ıle soyle- rız. Bızk'yı 'g'ye çevırınz Butun doğu ıllerındedeay- nısını yaparlar Bızım ılçenın Turkçe adı Kurvçay'dır Bız Guruçay derız Guruçay, Fırat'ın sol kıyısında, Kemah 'la Eğın arasında derın, kumlu vadılerı olan bır bucaktır Altmış altı parça koyden oluşur. En bılınen- lerı ıkı Armıdan'dır" (Bkn Armıdan/Fırat'ın Öte Yanı, Sk 33) Mıntzurı'yı okurken Anadolu, ozellıkle Fırat'ın doğu kıyısının panoramık tablosu gozumuzun onu- ne gelır Hagop Mıntzun ınsanları ayırmaz Turk, Kurt, Ermenı, Yahudı hepsını sonsuz bır sevgıyle sevdığı- nı eserlerınde okuyucuya hıssettırır Halklar arasında yenı duvarların orulduğu gunu- muzde Mıntzun, Cengiz Bektaş'ın "komşulannı" araması gıbr Agopı taşındı Koço gurbette kaldı. Salepçı geçen yıl oldu Bozacı neden hâlâ geçıyor kış gecesınde9 Ilk lakerdayı yapmıyor artık Jak Tenekecı Sımon şımdı çopçu Dışçı Onnık zor yuruyor karısının kolunda Soyleşıler Yakınma. (Dışların Içı, Sf 22 Cem Yay.) Içımıze sımsıcak barışçı, dostluk duyguları yayıyor Şıınmsı bır anlatımı var Mintzuri'nın Hagop Mıntzu- rı, bu toprağın yetıştırdığı bır ınsanımız Hepımızın dostu İLAN T.C. BOĞAZLIYAN SULH HLK:UK R4KİMLİĞİNDEN Davacı Nurhan Avşarvekılı \v Hayrettın Eroğlu tara- fından davaiılarBesıman Lçarvearkadaşlan aleyhıneaç- tığı Boğazlıyan ılçesı Kemalıye mahallesı Değırmenonü mev kıınde kaın pafta 54. ada 332.parsel 6 sayılı taşın- mazın ortaklığının mumkun olduğu takdırde aynen tak- sımı. mumkun olmadığı takdırde taşinmaz ortaklığının sa- tış suretıy le gıdenlmesıne daır açılan ızaleı suy u davasın- da Davalılardan Fatma Eraslan adına çıkarılan teblıgat- lar tebiığ edılememış. zabıta marıfetıy le yaptınlan tahkı- katlarda da davalının açık adresı tespıt edılemedığınden, davalı adına ılanen dav a dılekçesi ozetı duruşma gun ve saatının teblığıne karar v enlmış v e duruşma gunu 24 9 1996 gunu saat 09 05'e bırakılmıştır \ukanda yazılı gun ve saatte adı geçen davalının veya temsılcısının hazırbulunmasi aksi takdırde vargılamanın yokluğunda yapılıp devam edıleceğı HUMK'nın 509- 510 maddesı gereğınce tebiığ olunur Basın 102219 Orhan Hançerlioğlu... YAŞAR OZTURK SıMe • nsanlığın yeryuzundekı seruvenı yaklaşık 1 15 bın yıllıkbırsiırecı kapsıyor Kuşkusuz busureçten çok daha once ınsan vardı \n- cak bu ınsan duşunme denen o değıştırme gucune sahıp degıldı Duşunme feîsefede- nınce usumda her zaman ıkı ad belırır Bı- n Orhan Hançerlioğlu. oburu Cemil Sena. Orhan Hançerlioğlu bugun 70 yaşına bastı 19 Ağustos 1916'da doğan Hançerlioğlu tek kişilık buyuk bır orduydu Erdem. mutluk'k. ozgurluk pe- şınde koşarken gendezengm bırkay nak bıraktı \a- zılı çağın yerını yenıden sozlu çağın aldığı gunu- muzde onun yapıtlarının onemı her geçen gun bı- raz daha artıyor Çunku alabıldığınce olanaklann genışledığı gunumuzde uretıcı yanımız gıderek za- yıflıyor lnsanlık, bırakın yazmayı. okumadan ka- çıyor Duşunmekten. duygulanmaktan korkuvor Eskıden okumak. y azmak. teknolojık kısırlar ya- nında "yasakçı" yapılanmanın davatmalarına kar- şılık en guzel orneklen venrken. bugun her alan- da bır kısırlık y aşanıyor Yalnız duşun alanında mı' Hayır. ekonomık yaşamda da bu kendını duyum- satıyor Eskıden emek veçabaharcavarak ınsanlar yaşamını kazanırken şımdı repo. faız. dovız tete- cılık. aracıhkla kazanç. senet elde etmeye çalişı- yor Thomas Mann'ın yıllar once sozunu ettığı teh- lıke şımdı kapımıza kavandı "Bugun. toplumsal düzen değişiklik geçiriyor. golgesi bile korku u>an- dıracakbirtehlikebaşlıvor. Bundan kıırtıılnıakiçin bir ronesansa gereksinim var. Bu roncsansonce dü- şiincelerde uv gulanmah. Çunku duşunce bakımın- dan çok kısır ve >oksııl bir döneme girilmiştir." Tho- mas Mann'ın sozunu ettığı bu tehlıkeiı siırecı aş- mada. 'Cumhuri>et'e KanatCerenler' programın- da çok guzel bır bıçımdeanlatan Hançerlioğlu nun yapıtları kopru olacak Çocukluğunu butun pencerelerın kapatıldığı bır donem olarak anlatır ~l ç \aşımda \rapça öğret- tiler, dört y aşınıda keman. beş yaşımda da phano. Ama asıl öğFetilmesi gerekeni hiçbir zaman öğret- nKdiler... \anlış eğitilmiş her çocuk gibi ben de ger- çeği hayal dünyasında amordum. Okulda ve evde usumuz değil dııygulanmız eğitilhordu. Dış dun- yada neler olup bittiğinin farkında bile değildik. Büiiin pencereleri kapamışlardı." Çağdaş dunya ya/ınından kopuk aıle \e okul eğıtımı ona okulda /jferler kazandırır Ama Batı sanatanlavişınagırnıedcbueskı bılgılen ılesavaş- mak zorunda kal 1r "Turk duşunceronesansının,tıp- kı \>rupa'da olduğu gibi. Nunan ve Latin tenıelle- ri uzerinde kurulabileceği yolunda bir inancını var. Bu klasikleri bana zatııanında aşılamamış olduk- lan için. kendilerinden o/ur dilerek sovlemek /(•- runday ım. edebivat hocalanmı omnımce allelme- >eceğim." Turk yazınında okumadık yazar bırak- mavan Hançerlioğlu dunva yazınına yonelır Hukuk Fakultesı'nı bıtınncevekadarlstanbul'dan dışarı çıkmavan Hançerlioğlu Trakya. Doğu ve Guneydoğu Anadolu'da kavmakamlık yapar Be- ledıve Başmufettişlığı Enınıyet Şube Mudurluğu ve Şehır Tıvatroları Mudurluğu gorevlerınde de bulunur Buzorunlu'memurluk'donenıındekı goz- lemlerını roman ovku \e şıırlenne vansıtır Bu onun bırıncı donemıdır "KiMİcım" adlı şıır kıta- bını 1936 yılında 20 vaşinda yavımlatan Hançer- lioğlu 15 yıl sonra her vıl bır duzvazı yapıtı ya- yımlar 10 yıllık bu surede dunya ve ın>anlık sev- gısını bu vapıtları aracılığı ılesuıur Anadolu'nun kalkınmasi ıçın "Herşevi hükumetten. be>lik ku- rullardan beklenıek doğru değildir. \\ dın «ençler en kuçuk kasabalarda. kuv lerde iş alnıaiı. bulunduk- lan yerlcrde ne vapmak gerektiğini araş.tırnıalıdır~ sozlen ıle bugun buvuk ınsan kalabalıklannm "can- lı mezarhk'lan bıçımını alan çarpık kentleşmeye kar- şı uvarılarda bulunur Eğıtım de\nmcısı Tonguç aralannda Hançerlı- oğlu'nun da bulundugu kavmakjmlık kursu oğ- rencılerını bır Kov Enstıtıısune gezıve goturur Hançerlioğlu gordukiennden oldukça etkılerur " Kapısı kapalı bir salondan kusursuz bir pi\ ano se- si gelivordu. Mozart'ın gu/el bir parçası... Kapıvı merakla açtım. Piyanonun başında kafası tırdşlı,y u- zü tarla >anığı. on dört >aşlarında gorunen bir kö>- lü çocuğu vardı. Bu koy çocuğu. bizim kay makam aday lanndan çoğunun adım bile duy madıklan Mo- zari'ı ustaca çalıvordu. Hevecandan olduğum ver- de donup kaldım. 25 > ıllık bir eğitimle kopacak ha- le oelinceye kadar inceltilmiş olan duygusallığım gözlerimde beliriverdi. Koca Tonguç durumu an- lamıştı.Vanınıayaklaşaraksırtimısıvazladı. İkimiz de tek söz söy lemedik. Ç alınan parçav 1. gözlerimiz- deki vaşiarla sonuna kadar dinledik." Çocukluğunda babası kendısıne kıtap vetiştıre- mez *\enidenokuvenotaroğuduHançeriıoğlu'nda duşunce. duşiınurve sozlukçalişmaları ateşinı ya- kankıvılcımolur "Roman her şe>den once bir du- şunme işidir. Biz ise dahaduşunce ronesansımızı he- nuz vapmtş değiliz. Şiirimiz. rtsmimi/, musikimiz yalnı/ca duşünceve dayanmak zorunda bulunma- dığından romanımızdan çok daha ilerlemiş. geliş- nıiş durumdadır. Dilimizdeki tutukluğun nedeni de philoposhie'miz oimayışıdır. Çünku dil bir dü- şunce işidir,diliduşunce \aratır."Hançerlıoğlu'nun ıkıncı donemı bovlebaşlar Erdem. mutlulukveoz- gurluk arayışı ıçınde "Diişünce Tarihi"nı yazar \rdmdan 7 cıltlıkFelsete Ansiklopedtsı nı — 2 cılt- lık Duşunurler Bolumu nu Turkçenın hızmetıne sunar Felsete. ekonomı. ruhbılım, tıcaret. dunva ınançlan tslam ınançlan. toplumbılım sozluklerı- nı hazırlar Olumunden kısa bır sure once vayım- lananTurk Dılı Sozluğuçok ozgun bırçalışmadır Sokrates'ın dev ışıy le "erdem bilgidir... En vük- sek amaç olan mutluluğa. insan kendi gucü ile bil- gisiniolgunlaştırmaklaulaşabilir.~\adaÇıcero'nun de\ ışıy le "Felsefe muttuluğagötürenyoldur." Han- çerlıoğlunun amacı "felsefe vapmak değil. çağını tanımak"tır Descartes'ın mutluluğa varma yolu olarak gosterdığı "dognTv u açık olarak bılmek v e "doğnı"yuistemeyı Hançerlioğlu "kapılannıbü- tiın ilgilere" kapavarak "vaşamında boşuna geçip giden tek bir dakika bırakmadan" onemlı olçude gerçekleştırdı Hançerlioğlu yapıtlarındaververe- ceğı konular ve duşunurlerı değerlendırırken de sik sik başv urduğu bın aşkın y uce fılozofu Engefe'tır Hançerlioğlu da aşk ordusunun onemlı bır elçısı- dır "Mutluluk kaynaklanmız arasında öıvemli bir yer tutuyor. aşk. Vaşamak. bir bakıma ilgilenmek demektir. İnsanlar arasındaki butun sorunlar aş- kıngucmleçozulecektir." Hançerlioğlu ınsanlara bır- bırlerını sevmelerını oğutlenıekle yetınmez bır- bırlennı nıçın sevmedıklen sorusunun yanıtını ara- maya yonlendırır Ona gore " \ \ . >üz>ü insanı. çağdaş insan. yannı y ü/yıldan beri. öğüt dinleme- >en insandır." Lzucu olan. 21 y uzy ıl ınsanının soz dınlemey en duşuncey e v e duy gulara aldırış etme- yen ınsana donuşmesı Beş yıl once bedenı olume yenık duştu Ancak yapıtları Turkçe yaşadığı surece ışık saçmayı. yol üostermev 1 surdurecek TARTIŞMA Bu Çığlığa İlgisiz Kalırsak... 1 2Eylul 1980 sonrası hukumetlen. ozellıkle ordu ve polıs guçlen olmak uzere devletı tumuyle ılencı demokrat kışi ve kadrolardan arındırma polıtıkasını başanyla surdurdu. surduruyor Sendıkalarzayıflatıldı ışlevsızleştınldı duzenle ıçselleştınldı Sermaye orgutlen ıse bu donemde yenılen eklenerek guçlendınldı Sosyalist sistemın çokuşu ıle bırlıkte emperyalızm "globalleşme ve yeni dünya düzeni" adı altında ulkemızın de ıçınde bulundugu emek dunyasına karsi saldınsı alabıldığıne arttı Hukumetler "yeni dunva duzeninin" uygulayıcıları olarak ulkey 1 sanayısızleştırme ve ozelleştırme polıtıkalan ıle ıvıcebağımlı hale getırdı ve vıkıma uğrattı lOyılı aşkındır surdurulen savaş. gerıde bınlerce olu halk çocuğu bırakarak avnı hızla surerken ulke ekonomisinı de y ıkıma surukledı Tedavisı mumkun olmavan varalaraçtı Empenalızm ve verlı savaş onakları ıse kasalarını ^ışımıeve devam edıvor Halk vararına onlenı alınmadığı ıçın GB sonucu ıhracat azalırken ıthalat hızla artmaya devam edıvor Tanm \e havvancılığımız savaş-GB ıle hızla vok olma suresı yaşıvor bavaş ~ goç - yangınlarla ulkemız hızla çolleşıyor en kısa zamanda onlemler alınmazsa savaş ve goç durdurulmazsa 20 yıla kalmaz havasi denızlen. suları ve en onemlısi ınsanları kırlı bır ulke olacağız Halkımızın beşte bınnın umudu olan Refah ın iş başına gelmesı ıle daha ılk haftasında umutlan sondurdu Bu bır ıktıdarboşluğunun deklarasyonudur "Her dünya düzeni~ne kendılennı uv duran parlamentodak' sivasi partılerımız Mustafa Balbay'ın dedıgı gıbı "Sağ. sol, merke7 sağ. radikal sağ" gıbı farklılıklarından arındılar Elbırlığı ıle bu ulkenın ve ınsanlarının .canına okuvorlar Başlanna da ımamı getırdıler \caba amın dıven kullar mı olacağız' Hocanın başında bulunduûu bu hukumet. MHP"lıleşenD\Pıle bırlıkte Pan-Turkızm-P?n- İstamızm gıbı proıelennı hızla yururluğe koymaya başladılar Dun 38 ay dının Sıvas'ta dırı dın \anmasma seyırcı kalanlar, tutuklu ve hukumlu 12 canın yok oluşiınu perv asizca sev redenler. bugun kav ıp anaları ıle savaşta çocuklarını kavbeden analan karşı karşiya getırerek tehlıkeiı bıroyun oynamava hazırlanıvorlar Butun bunlara karşın demokratık guçierın dağmıklığı daha ne kadar surecek' Gozlenmızı açıp ıyıce duşunelım Bu ulkede açık taşist bır vonetım ış başında olsavdı Turkıvede olup bıtenlenn dışında pek de farklı uygulamalar olmazdı Ö halde hıç vakıt geçırmeden Turkıvede olup bnenlen tersyuz edecek bır demokrası cephesının acılen orulmesi ıçın parlamento dişı ılencı. sol. sosvalist partılenn •*• sendıkaların - demokratık kıtle orgutlerının ^ avdmlann - CHPveDSP'nın ılencı demokrat yurtsever güçlermm. kısacası toplumun orgutlu ılencı demokrat ve lıberal guçlennın bır ara\ a gelerek başta demokratık bır anayasa ve barış planı - toplumsal projeler ureterek bu ulkeve sahıp çıkılmasinı onenyorum Bu bır çığlıktır Bu çığlığa kulak venlsin İbrahim Özkurt ILAN T.C. GEBZE İŞ MAHKEMESİ HÂKİIMLİĞİ Esas \o 1995 23"" Davacı S S Kurumu Genel Mudınluğu taratından davalı Acaıer Holdıng AŞ aleyhıne açılan tazmınat davasında Davalı. ışyerı ışçılennden sıgortalı ışçı OmerN ıldız'ın davalı işverındeçalışmakta ıken 21 10 1992 tarıhınde iş kazasi geçırerek malul kaldığını davacı kurumea sigortalıva te- davı gıden ve odemeler yapıldığını beyanla tazlaya ılişkın istem hakları saklı kalnıak kay- dıyla 1 157 78! - TL"nm sart ve odeme tarıhlennden ıtıbaren vasal faızı ıle bırlıkte dava- lıdantahsilıne karar verılmesını talepetmış olup. davalının adıesı meçhul kalmış olup bır- çok aramalara rağmen bulunaınjdığı aıılaşıldığından duruşma tarthı olan 16 KI 1996 gu- nu saat 10 10'da mahkememızde hazıt bulunmasi veva kendısmı bır vekılle temsil ettıı- mesı aksi takdırde yokluğunda duruşmaya devam edıleıek karaı verılebıleceğının bılııı- mesı ılanen teblıü olunur 18 ~i 1996 BaMn 1(1223^ DEV ELI SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1995 408 Davacı \'ıldız Yeğenağavekılı \\ MustafaOzuğurta- rafından. dav alılar Hatıce Şışlı ve arkadaşlan aley hıne açı- lan paydaşlığın gıderılmesı davasinın yapılan yargılama- si sırasinda verılen ara kararı uvarınca Develı \bdulbakı mahallesı. Camukebır yolu uzenn- de kaın 637 ada. 36 parsel nolu taşinmazın paylaşilarak. olmadığı takdırde satışı suretı ıle paydaşlığının gıdenl- mesı ıstenılen dav a dılekçesi. da\alılardan Osman Deve- lıoğlu Mehmet Develıoğiu Yasemın DevelıoğluvePem- be Akın'a tebiığ edılememış olduğundan. duruşma gunu 9 9 1996 gunu saat 9 00 a atılı bulunan dav a dosyasında verılen ara kararı uvarınca teblıgat yerıne geçerlı olmak uzere ılanen teblıû olunur 22 7 1996 Basın 102053 PENCERE Gemi Azıya Alanlara Hikâye-i Hacı... 16'ncı yuzyılda geçen "Hıkâye-ı Dendanıye" Bur- salı Hacı Abdürraif'ın oykusudur Hacı, Bursa'dan ıpeklılerı yukler, Şıraz'a goturup satarmış. 16'ncı yuz- yılda Şıraz da Şıraz'mış Vaktın şaırı dıyor kı Şıraz'm bulutu, ruzgârı, gunesı, ayı, goğu, kışı ek- meğını aymazlıkla yemesın, her lokmada Tann'ya şukretsın dıye çalışıp dururlar Sabah ruzgârı topra- ğa zumrut yaygılannı serer, ağaçlara yeşıl kaftan gıy- dırır, hurma çekırdeğınden ağaç buyuten gızemlı so- luğunu ınsanın cığerıne ufurur, yaratanın rahmetı, kımseden esırgemedığı ozsuyunu ağaçlann dallann- da yurutur, doğanın herkoşesı gorunmeyen hıkme- tın guzellık muhruyle damgalanır Hacı Abdurraıf, Şıraz'a varınca, çevrenın kokusun- dan sarhoş olup kendınden geçmış • Şıraz'da "Anabacı' adında bır kadın pek ünluyj muş. bugunun o bıçım evlerını ışleten "Çaça" ney1 ' se. yaptığı ış ona benzermış eğlenmek ısteyen ho- vardaların ayağının altına ıpek halılar serermış . Hacı Abdurraıf Bursa ıpeklılerını Şırazlı zengınle- re satıp cebını altınla doldurduktan sonra Anaba- cı'ya rastlamış, ışte ne olduysa ondan sonra olmuş, Anabacı, Hacı nın ağzından gırmış. burnundan çık- mış, allem etmış, kallem etmış, manfetını anlatırken demış kı - Hasır dokuyan da dokuyucudur, ama onu ıpek tezgâhının başına oturtmazlar, benım gecelenmın şı- ırını guzellerım yazarlar, dızelerının uyaklannı kızlan- mın dılınden duymanı ısterım Abdurraıf, harama uçkur çozmemış, dını butun bır kışıymış. amaetkılenmış, Anabacı da Abdurraıf'1 pe- şıne takmış, evıne goturmuş, Banu-yı Cihan ıle ta- nıştırmış... Banu-yı Cıhan bır ıçım su bır afet-ı cıhanmış, om- runce sofuluğun meşrepsızlığınde boğazından bır yudum haram şerbetı geçmemış Abdürraif'ın, kızı gorunce aklı başından gıdeyazmış1 O anda uzay mekığındekı astronota donmuş çakşırının cebınde- kı altınlar gıbı yureğı de şıkır şıkır etmeye başlamış, gırdığı evden çıkmaz olmuş şarap testılerını lıkır lıkır devırırken gun ve saat hesabını şaşırmış • Ancak ceptekı altınlar guneş altındakı kar gıbı en- yınce Hacı Abdurraıf'1 uyarmışlar Mal almak ıçın Bur- sa'ya gıtmek gerek 1 Şıraz'a yıne donmeye kararlı Hacı Banu-yı Cıhan'a aşkını kanıtlamak ıçın azı dı- şını çektırıp anı dıye sevgılısıne vermış ve demış kı - Yıne geleceğım Şaşkın Hacı, yola revan olmuş Bursa da nesı var nesı yok satıp. ıpeklılerı develere yuklemış, kısa su- rede Şıraz'a dogru yenıden duzenlemış kervanını!. Banu-yı Cıhan'a kavuşmak değıl mı derdı 7 Kavuşmuş Ama o ne? Sevgılısı, Hacı Abdurraıf'ı tanımıyor, bır turlu anımsayamıyor, adını bıle unutmuş Hacı delılenıp - Ah gonlumun sultanı, demış. senı bırakıp gıder- ken anı olsun dıye verdıgım azı dışımı de mı yıtırdın? Banu-yı Cıhan, bırden uyanmış şalvannın cebın- den bır avuç azı dışı çıkarıp Hacı'ya gostermış- - Hangısıydı? • Gemı azıya alanlara o gunden bu yana Hacı Ab- dürraif'ın azı dışını ornek gosterırler Hıkâye-ı Den- danıye "kıssadan hısse" dıye anlatılır Şu gunlerde gemı azıya alan pek çok değıl mı ? ILAN T.C. EMİRDAĞ ASLİVE HUKL K HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1983 16 Davacı Abdulkadır Kırvekılı tarafindan dav alılar Is- met Lnal vsale\hlenne açılan tapu ıptah ve tescıl da- vasında, mahkememızce verılen ara kararı uyannca, Davacı taratça Emırdağ ılçesı. Eskı Kacerlı mahal- lesı. 28-28 UB pafta. 253 ada 88 parsel sayılı taşın- mazın dav alılar adına olan tapu kay dının ıptah ıle mu- vekkılı \bdulkadır kır adına tapuya kayıt ve tescılı- ne ılişkın dava açmış olup. davalılardan Neşe Cığer. Derya^ uruk. LuttıÇıldır. Sultan Çıldır. Ceylan Lnal. Zehra kalender. Metın Ç ıl Şerıfe Çankırılı. Cahıt Ka- lender ve Şehnban Kızıl adlanna çıkarılan davetıye- ler. bıla tebiığ ıade edılerek tebiığ edılememış. yapı- lan zabıta araştırmalar netıceMnde de teblıgata \arar açık adreslen tespıt edılememıştır Adı geçen davalılann mahkememızın 12 09 1996 gunu saat 10 05'tekı duruşmay a katılmalan veyahut ken- dılennı bırvekıl taratından temsil ertırmelerı. aksi tak- dırde tahkıkat veyargılanıay a yokluklannda devam olu- nacağı ve hukum verıleceğı hususu. adı geçen davalı- lara teblıgat venne kaını olmak uzere ılanen tebiığ olu- nur Basın 102228 İLAN T.C. İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞrNDEN Esas\o 1995 10 Davalılar Pıyer, Butros Sayek. Mışel Sayek Corç Sayek adreslen meçhul Dava Tespıt ve tescıl Davacı Hamıt Kabaklı vekılı Av Mehmet Keleşta- rafından davalılarCorç Sayek vearkadaşlan aleyhle- rıne açılan tespıt ve tescıl davasının mahkememızde yapılan açık duruşması nedenıyle Davalılar adlarına duruşma gununu bıldınr davetı- yenıntanınmadıklanndan bıla ıade edıldığı yapılan ad- res tahkıkatında da adreslerının tespıt edılemedığı tes- pıt edıldığınden davalılara ılanen dava dılekçesmın •• teblığıne karar verılmiştır Duruşma gunu olan 1 "* 9 1996 gunu saat 09 00'da duruşmaya davalılar Pıyer. Butros. Mışel. Corç Sa- yek'ın gelmelen. gelmedıklerı veya kendılennı bırve- kıl manfetıy le tespıt ettırmedıklen takdırde HUMK'nın 509 ve 510'uncu maddelen gereğınce davanın gıyap- lannda kalacağı ve karar verıleceğı. davetıy e yenne ka- ım olmak uzere ılan olunur 12 7 1996 Basın 102215 MESEN OTEL AKÇAKOCA Orman-Denız-Sessızlık havuz-sauna cuma-pazar Y.P. 5.000.000 Rez.: 0374 611 44 36 - 611 36 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle