03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
54YFA CUMHURİYET 18 AĞUSTOS 1996 PAZAI 8 TÜBlTAK Başkanı Prof. Dr. Tosun Terzioğlu, Türkiye'nin dünya bilimindeki yerinin son yıllarda daha da önem kazandığını söyledi '10yıldabüyükyolkatettik' Sunuş REFAHYOL hiikümetine, TÜBlTAKgibi araştırma kıırumlarını veniden şekillendirme olanağı veren Yetki Yasası, Cumhurbaşkam DemireVden döndü. Ancak REFAHYOL'un yasavı yeniden çıkarma urzuları henüz sönmedi. Bilim ve araştırma kunımlannın bağlı olduğıı hiikiimetin Refjlı kanadının niyetleri. yasanın kabııliiyle eşzamanlı olarak sağcı basında başlayan TÜBİTAK'ı karalama kampanyasında ortaya çıktı. Bir dizi ıtsulsüzlük ve yolsıtzluk iddıası, sağcı basının manşetlerini kapsadı. Ancak dikkaîli gözler bıı iddiaların oldukça uydıınık temellere dayandığınm farkında. TÜBtTAK ise ülkemizin en şefjaf Knrumhınndan biri olma özelliğini taşıyor. Sağcı bası/ı TÜBlTAK 'ta bilimsel çalışma vupılmadığını, "şarap içilip geyik muhabbetleri" yapıldığını yazacak kadar se\-i\'esizleşti. "TÜBtTAK 'a Bilim Kurulu Gölgesi" başlığım atan Zaman gazetesi de Bilim Kurulu 'nıın tarafsızhğından "şüphe etti". Bııyoğun kampanyamn hedefı cslında TÜBtTAK'm özerkyapısıydı. Kıtrumu hallaç pannığu gibi atanuyorlardı. Bu omaçla TÜBlTAK m bağlı olduğıı yasayı kanıın gikünde kararname ile bir an önce değişıirmekistediler. Hedef tahtası yapılan TÜBtTAK'ın Başkanı Prof, Dr. Tosun Terzioğlu 'nasöz veriyorıız. Terzioğlu, kurumun çalışmalan ve Türkiye'nin bilimsel çalışmalarda durumıı hakkında sontlanmızı ı anıüadı. SÖYLEŞİ ORHAN BURSALI Sayın Terzioğlu, yeni hükümetle birlikte TL'BİTAK birden mansetlere tır- maııdı... Hükümetyanlısı tasın tarafından olur olmaz, ipe sapa gelmez bir dizi iddiayla topa tutulduğunu görüyoruz TL'BİTAK 'ın. En biiyük ve belki de en ciddi iddia da kuru- mun Başbakanlığa müşavirlikgöreviniyap- madığı... Bir durum değerlendirmesiyapar mısınız? - Vfl. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlanır- ken, TÜBlTAK Bilim-Teknolojide Atıiım Projesi ve Eğitim Reformu Projesi'n' hazırla- mak üzere 1994 yılında zamanın Başbakanı Sn. Çiller tarafından görevlendirildi. Her iki projeyi de DPT, üniversite temsilcileri, Milli Eğitim temsilcileri ve sanayı temsilcileri ile birlikte yoğun bir tempoda çalışarak 1994 yı- Iı ayında Bilim-Teknolojide Atılırn Projesi ra- porunu. 1995 vılı Ocak ayında da Eğitim Re- formu Projesi raporunu DPT Müsteşarlığı'na sunduk. Her iki raporda, Türkiye'nin kaynak- lannın tahsisinde önceliğin eğitim-öğretim ve araştırma-geliştirmeye verilmesinin yaşamsal önemi \ urgulanmakta ve Bilim-Teknolojide Atıiım Projesi'nde somut yedi atıiım alanı önerilmektedir. Ayrıca. 1992 yılından başlayarak Sovyetler Birliğı'nin dağılması sonucu ortaya çıkan si- yasi coğrafyanın Türk bilimine etkisi konu- sunda Başbakanhk ve Dışişlen Bakanlığı ile devamlı temas halinde bulunulmuştur. Bu te- maslar sonucu NATO Bilim Komitesi prog- ramlarının bu ülkelere açılması büyük ölçüde Türkiye'nin öncü rolü sayesinde gerçekleş- miş, TÜBlTAK 1992 yılı başlannda bu ülke- lerden Türkiye'ye bilim adamı getirilmesi için Doğu Programı (DOPROG) adını verdiğimiz bir programı başlatmıştır. Bu program çerçe- vesinde bu ülkelerden 600 kadar bilim adamı değişik sürelerle ülkemizde bulunup çalışma- laryapmıştır. Yine 1992 yılı sonlarında Sayın Başbakan Demirel'in taliınatıyla astrofizik \e astrono- mi konulannda Rusya ile iki önemli ortak pro- je oluş,turulmuştur. 1996 yılı başlannda Sayın Çiller, Türki- ye'nin enformatik altyapı planının hazırlan- ması görevını Ulaştırma Bakanlığı'nın koor- dinasyonunda TÜBlTAK'a vermiştir. Türki- ye'yi bilgi çağma taşımak içın bir an önce baş- lanması gereken bu planın hazırlanmasında Ulaştırma Bakanlığı, TÜBlTAK, YÖK, Ge- nelkurmay Başkanlığı. Milli Güvenlik Kuru- lu ve elektronik sanayiinin temsilcileri yer al- maktadır. Son olarak, 21 Mart 1996 günü Cumhurbaş- kam Sayın Demirel'e üç saat süren "Türki- ye'de Bilim ve Teknoloji Alanında Politikalar" başlıklıbirsunuşyapılmıştır. Busunuşa, YÖK Başkanı. Başbakanlık, Hazine, Sanayi ve Ti- caret, Dış Ticaret, DPT, Maliye, Milli Eğitim, Ulaştırma. Sav unma Sanayii müsteşarlannı da içeren üst düzey bürokratlar, bazı üniversite rektörleri, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vak- fı temsilcisi. Türk Telekom A.Ş. Genel Müdü- rü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı, TÜBA Başkanı ve sanayi odalan başkanlan katılmıştır. ••"•••• Dünya bilimindeki yeri açıstndan Türkiye sizin döneminizde nereden nereye geldi? Bir değerlendirmeyapar mısınız? - Bir ülkenin dünya bilimindeki yerinin önemli birölçüsü, o ülkenin Uluslararası Atıf Endeksi'nce (SC1) taranan dergilerde basıl- mışbilimseimakaleleregöre yapılan sıralama- daki yeridir. Türkiye 1986 yılında bu sıralama- da 44'üncü idi. 1990 yılındaki 40. sıradan 1993 'te 37. sıraya ve nihayet 1994'te de 34. sı- raya çıkmıştır. 1995 yılında 34. sıradaki yeri- ni korumuş. ancak bir önceki yıla göre maka- le sayısmı yüzde 30'a varan oranda arttırmış- tır. 1993 yılından 1996 Haziran ayına kadar top- lam 16128 araştırıcıya bilimsel yayınlan teş- vik programı çerçevesinde makaleleri için ödenen toplam 53 müyar liranın bu artışa önemli bir katkısı olmuştur. ••^•^ Bilim ve kalkınma politikalan ara- sında çok sıkı ilişkiler olduğıı kabul edilir. Dünya ile Türkiye 'nin bu açıdan gösterge- lerini kıyaslar mısınız? Bilime ve teknoloji- ye gerekli kaynaklan ayırmayan ülkelerin ekonomik kalkınmalarını gerçekleştirmele- ri mümkün değitdir, diyebilir miyiz? - Kalkınma politikalan içinde bilim ve tek- noloji politikasına önemli yer veren ülkeler içinde hemen tüm Pasifik Kaplanlan adı veri- len ülkeleri sayabiliriz. Ayncageçen yüzyılda Almanya akıllı, uzun soluklu bir bilim ve eği- tim politikası izleyerek endüstrileşmede Fran- sa ve İngiltere'yi kısa sürede yakaladı. Aynı dönemde Japonya örneği de varelimizde. fkin- ci Dünya Savaşı "ndan > ıkıntı halinde çıkan bu ıkı ülkenin. savaşın izlerini silip hızlı bir tem- poda gelişmelerinde yine izledikleri bilim po- İitikalannın önemli rolü var. Bilime ve tekno- lojiye gerekli kaynaklan ayırmak hızlı \e ka- lıcı bir gelişme içinde bence mutlak birgerek- lilik. Ancak, burada bilim politikasının o ülkenin PAZAR KOIUUĞU Prof. Dr. TOSUN TERZİOĞLU 1942 yılında Istanbul'da doğan Tosun Terzioğu, 1961 yılında Robert Koleji 'nden mezun olduktan sonra eğitimine Newcastle ve Frankfurt üniversitelerinde devam etti. 1968 'de öğretim görevlisi. 1970 'te yardımcı profesör, 1972 'de doçent olan Terzioğlu, 1977yılında profesör oldıı. Terzioğlu nım yayımlanmış 45 bilimsel eseri bulunuyor. yen ülkeler arasında sayılabilir. Dolayısıyla bilime yeterli kaynak ayırma- nın yanı sıra bu kaynağın hangi doğrultuda ve hangi öncelıklı alanlarda sarf edileceğini be- lirlemek ve bu politikayı sebatla uygulamak gerekli. ••••i Türkiye 'de bilim güçleri, yuktn ge- lecekte ileriye doğru daha büyük bir atılımı gerçeklestirmek için gerekli esiğe ulaştılar mt? Llasamadılursa daha neleryapmak ve hangi adımları atmak gerek? - Aslında bilim politikası Türkiye'de oluş- ması gereken bir milli inovasyon politikası içinde yer almalı. • Türkiye son yıllarda patent sistemini ye- niledi. Fikri mülkiyet kanunu içinde TÜBİ- TAK'ın da çabasıyla yazılım haklan korunma- ya alındı. • Bazı üniversitelerimizın veTÜBlTAK'ın teknopark kurma girişimleri var, ama bir tek- nopark kanunumuz yok. • Hızla bağımsız ve özerk birakreditasyon konseyi kurmamız gerekiyor. Aksi halde ihraç ürünlerimiz gümrük dışı engellerle karşılaşa- cak veya akreditasyon için yurtdışına gerek- siz yere döviz ödemek zorunda kalacağız. • Türkiye'de teknolojik rısk veja gelişme verrnayesi veren kuruluşlar henüz oluşmadı. Üniversıte-sanayi işbirliğini gerçekleştir- mek içın Yüksek Öğretim Kanunu'nda son onerilen değişiklikJerçok önemli. Bunlar bilim-teknoloji-üretim çevriminı kurmak için gerekli bir ınovasyon politikası- nın eksik taşları. Ama öbür yandan sanayıye Ar-Ge yardımı bağlamında ve TTGV'ye gelen projelerden edindiğimiz izlenim. risk almaya hazır olan özel sektörün araştırmaya olan ilgisinın hızla artmakta oldusu. Ayrıca, 1997 yılında TÜBlTAK olarak sa- nayinin de finansman katkısı sağlayacağı üni- versite-sanayi ortak araştırma merkezlerı kur- mak için yaptığımız temas çok ümit verici. Bu merkezlerden dört-beş tanesim önümüzdekı yıl kurabilecegimizi sanıyorum. Dolayısıyla, Türkiye'de araştırma geliştirmeye olan talep artmakta... Eğitimde bir kalite arayışı hızlanmış durum- da. Eğer dcğerlı bir araştırıcımızın makalesı dünyaca ünlü bilim dergisi "Nature"e kapak oluyorsa. bir sanay ı kuruluşumuz kendi ala- nında dünvada 3. sirada olmasını ve 90 ülke- '4 yıl içinde neleryaptık'Son olarak 1993 yıh şubat ayında Sayın Demirel'in başkanhğında toplanan Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK), gelecek on yıl için makro hedefleri ve öncelikli alanlan tespit etmiş ve bir dizi önemli karar almıştır. BTYK'nin karar dokümanlan "Türk Bilim ve Teknoloji Politikası. J 993-2003" başlıklı bir kitapta toplanmıştır. Bu kararlar geregince, • T UBÎTAK'a Geliştirmeyi Destekleme Fonu'ndan ek ödenek sağlanmış. bu ödenekle Bilimsel Yayınlara Teşvik Programı, DOPROG. Ulusai Gözlemevi projesi hemen başlatılmıştır. • Yine. BTYK karan uyarınca 1993 yılı Eylül ayında Türkiye Bilimler Akademisi kurulmuştur. • Özel sektörün araştırmaya özendirilmesi karan geregince 1995 yılında Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, fÜBfTAK ve TTGV temsilcileri yoğun bir biçimde çalışarak 1995 yılı Haziran ayında yayımlanan ve bu yıl başında aktive alan Sanayiye Ar-Ge Yardımı tebliğini hazıriamışlardır. •Türk Patent Mevzuatı yenilenmiş. Türk Patent Enstİtüsü kurulmuş ve yazılım konusu Fikri Mülkiyet Kanunu kapsamına alınmıştır. • Araştırmanın esas gücü iyi yetişmiş bir araştıncı kadrosudur. BTYK kararlan arasında olan yurtdjşı doktora burs programlannın merkezi bir şemsiye altında koordine edilmesi hususu 1996 yılı Şubat ayında YÖK Başkanı'nca, MEB. DPT, TÜBÎTAK ve ÖSYM temsilcilerinden oluşan bir kurulla rayına oturtuîmuştur. ekonomik ve sosyal dinamikleriyle uyumlu olması, makro ekonominin istıkrar içinde bu- funması. eğitime mutlaka öncelik verilmesi de gözden kaçınlınaması gereken hususlar. Bilime çok kaynak ayırdığı halde, bu kay- nağı esas olarak askeri araştırmaiara sarfeden Sovyetler Birliği \e araştırma faaliyetlerini son yıllara kadar bir ithal ikamesi zihniyetiy- le yürüten Hindistan gibi ülkeler. bilime kay- nak oranında ekonomik gelişme kaydedeme- ye ihracat yapmasını araştırma geliştirmeye borçltı olduğunu ifade ediyorsa. ümitli olma- mak için neden vok. Özellikle TÜBİTAK'tn ve TL- BA 'nin özerkliği tartışma konusu... Bu ko- nuda ne düşünüyorsunuz? - Bilim \e teknoloji polıtıkalan. sonuçlan- nıorta veuzun vadede\erir. Bir araştırma pro- jesi yıllarca sürer. Bu > ıl iç/nde işletmeye aça- cağımız Beydağlan'nda inşa edilen gözleme- v inin yerinin seçimı birTÜBlTAK projesi ola- rak 1979'da başladı ve I986'da sonuçlandı. Böyle uzun soluklu uğraşlar için devamlılık, kararlılık tabii ki çok önemli. Birçok ülkede TÜBlTAK benzeri kamu ku- rumu var ve bunlardan birçoğu da özerk. Hat- ta ABD'deki National Science Foundation (NSF) kendini bağımsız {•"independent") bir organizasyon olarak tanıtır. Ozerklik TÜBÎTAK gibi kurumların iç iş- leyişine devamlılık. dinamıklikve esneklikka- zandırır. Bilim, günlük >i\ asetten büyük ölçü- de uzak tutulabilirseözgürcegelişebilecek bir ortam bulabilır. Hitler Almanyasında ve Stalin Rusyasında bilim tam bir siyasi denetım altına alınmaya çalışılmıştır. Stalin zamanında Lysenko ısim- li birbiyoloğun sıva.si iradeyi arkasına alarak Sovyet biyolojisine ve tarımına verdigı zara- nn büyüklüğü korkunçtur. ABD'de ve Fransa'da başkanlar NSF ve CNRS gibi TÜBlTAK benzeri kuruluşlarla ve geneldebilimdünvasıvlaoian ilişkilerini ken- di seçtikleri bilim danışmanlan \asıtasıyla dü- zenlerler. Bu kurumların bclirli konularda po- litikalar üretmelerinı. programlar açmalannı isterler. Birçok ülkede avnca bizdeki örneği BTYK olan kurullar hükümetlerın bilim poli- tikalannı oluşturmada yardımcı olurlar. ••••• Sağcı basında bir dizi iddia ortaya atıldı.. Bu gazeteciler size hiç soru yö'neltti- ler mi? İddialar hakkında söylemek istedi- ğiniz var ntı? -TÜBİTAK'la ilgili ortavaatılan iddiaların önyargısi7 ve tarafsiz bir biçimde araştırıldığı takdırde ne kadar vanıltıcı olduğıı sanırım ko- laycagörülür. TÜBİTAKşerTafbirkurumdur. Büyük bir kısmı cski ve artık geçerli olmayan bilgilere davanan iddiaları ortava atan basın kuruluşları bu iddiaları ortaya atmadan önce bize sorsalardı, örneğin kan-koca olarak TÜ- BlTAK'ta çalışanlann kaçının TÜBlTAK'ta çalıştıkları sırada evlendiklerini. TÜBİ- TAK'ın, dokuz kişilik TTGV Yönetim Kuru- lu'nda Hazine Müsteşarlığı ve KOSGEB'le birlikte yer alan üç kamukuruluşundan biri ol- duğunu. Bilimsel ve Teknık Araştırma Vak- fı'nın kurucularını ve kuruluş amacını kendi- lerinesöylerdik. Bu gibi iddialarla özel sektö- re, Türk Silahlı Kuvvetlen'ne Ar-Ge hizmeti veren Türkiye'nin geleceğine ışık tutmaya ça- lışan 33 yıllık bir kurumun vıpratılmaya çalı- şılmasını anlamak mümkün değil. •^••^ Bu süre içinde neleri basarumadı- ğınızı ve bunlurın nedenlerini de sormak is- tiyoruz... - Bugüne kadar BTYK kararlarından haya- ta geçırilemeyenlere gelince, bunların basın- da kamu araştırma-geliştirme projelerinin mümkün olduğunca tek elden. TÜBlTAK ara- cılığı iledesteklennıesi. mümkün olmayan hal- lerde de TÜBİTAK ile koordinasyon sağlan- ması gelmektedir. Bu konuda DPT ile işbirli- ğini istediğimiz düzey de sağladığımız sövle- nemez. Ancak, özellikle üniversitelerde des- teklenen araştırma projeleri konusunda YÖK ile Sayın Gürüz'ün göreve gelınesiyle çok olumlu ve verimh işbirliği oluşmaşa başla- ınıştır. Devletin araştırma-gelıştırme>e ayır- dığı kaynaklan en etkın ve verimli bir biçim- de kullanılmasını sağlaınak tüm de\let kuru- luşlannın amacı olmalıdır. OECD ülke rapo- runda bunu sağlanıak içın her yıl milli bir Ar- Ge bütçesınin TÜBlTAK tarafından hazıda- narak BTYK tarafından onaylanıp Maliye Ba- kanlığı'na sunulması önerilmektedir. Istan- bul'da uluslararası birteorikaraştırmalarmer- kezi kurulması BTYK kararları içinde \eral- mış olınasina rağmen. Türkıve Bilimler Aka- demisi ile TÜBİTAK "ın böyle bir merkeze yer tahsisi için yapılan başv urularında başarılı ola- madık. Aynca. GAP çerçevesinde bıtki biyo- teknolojisı konusunda ağırlık verecek biraraş- tırma merkezi kurulması kararı bugüne kadar hayata geçırilemedı. Bir başka BTYK karan da yabancı ülke ortakları>la gerçekleştirilen büyük yatınmlann 'off-seflerin bilim \e tek- noloji politikalan doğrultusunda ek kaynak yaratmak amacıylakullamlmasıvdı. Bu konu- da da çok başanlı olamadık. çünkü vapılmış olan off-set anlaşmalan bu karan hayata geçi- recek unsurları içenni>ordu. BTYK kararlan içinde yeralmavan. ancak kuruluşunu ülke olarak gerçekleştıremediği- ıniz önemli bir kurum da Türkive Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Kurumu'dur (TE- SAK). ' Gümüşova-Gerede Otoyolu'nun Abant Kavşağı-Bolu Batı Kavşağı arasındaki 8 km'lik bölümü açıldı Ayhan: Abant-Bolu geçişi rahatlayacak DOĞAN ÖNER BOLU - Transıt A\ rupa Otoyolu'nun (TEM) 114 km'lik kısmını oluşruran Gümüşova- Gerede Otojolu'nun Abant Ka\şağı-Bolu Batı Kavşağı arasındaki 8 km'lik bölümü dün yapılan bir törenle hiznıete açıldı. Törende konuşan Bavındırlık ve Iskân Bakanı Cevat Ayhan. Bolu geçişinin yoğun trafik ve yetersiz yol nedeniyle sürücülere hayli sıkınrı yaşattığını hatırlatarak bu sıkıntının, mevcut karayolunun 4 şerite çıkanlmasıyla geçici oiarak aşılacağını bildirdi. Bolu Tüneli'nin teknik ve doğal şartlardaki zorluklar nedeniyle zamanında hizmete açılamadığını kaydeden Bakan Ayhan, yapılan yeni düzenlemelerle tünelın 1999 yılında hizmete açılmasını hedeflediklerini belırtti. Yatınmlar için önemli ölçüde kaynak sıkıntısının yaşandığını ifade eden Ayhan, şunlan söyledi: "250 trihon lira karayollan için, 150 trihon lira da otoyollar için kaynak gerekiyor. Bu da 4.5 - 5 milyar doiar eder. AMığımız ise 1.5 mihardolar. Müteahhitlerie topiantı \aptık. Bundan sonra, ihaleleri kredi getirenlere verelinı divoruz. Ana hedefîmiz iktisadi ağırlıklı merkczler arasındaki ulaşımı en iyi şekilde sağlamaktır." Özellikle demiryollannın geçen süre içinde hayli ihmal edildiğini belirten Cevat Ayhan. ileri ülkelerde yiik taşımaeıhğının büyük kısmının demır>ollan ile yapıldığını. Türkiye'de ise yüzde 80-90'ının kara>olları ile gerçekleştırildiğıne dikkatı çekti. Bakan A>han. hazırlanan ulaşım planları çerçevesinde en az her ile bir havaalanı, limanları bırbırıne bağlayacak düzgtin yollar \c dernır>olu ağının genı>letilmesını hedefledıklerını bildirdi. Karayollan Genel Müdürü Yaman Kök ise hizmete açılan 8 km'lik otoyolla birlikte otoyol ağının 1324km'ye ulaştığını söyledi. Kök, Batı Avrupa'yı Ortadoğu'ya bağlayan TEM'ın 114 km'lik Gümüşova- Gerede Otoyoiu'nun. hizmete açılanla birlikte 93 km'lik bölümünün tamamlandığı bildirdi. Kök. böylece Istanbul- Ankara ara.sındaki otoyolun Bolu Tüneli'nin de yer aldığı 21 km'lik bölümü harıç, diğer bölümlerının bıtırildığıni kaydetti. Dun hizmete açılan otoyol üzerinde 5 köprü. 10 üst geçit. 1 de köprülü kavşak bulunuvor. TCC Başkanlar Konseyi başladı 'Gazeteci cemiyetleri konfederasyon oluştursun' AKSARAY (AA) - Orta Anadolu Gazete- cilerCemiyeti'nin evsahiplığınde.Aksaray'da >apilanu BirindTürki>eGa2etecilerCemi>e- ti Başkanlar Konseyi" toplantısı. Devlet Ba- kanı NanukKemalZeybek'm katılımıyla baş- ladı. Zeybek. cemıyetlerın bir konfederasyon çatısı altında bırleşmesını dılediğinı söyledi. Zeybek. toplantının açılışında yaptığı ko- nuşmada. ınsan hak ve hürrıyetlerinın ancak basın özgürlügüyle sağlanabıleeeğını. de- mokrasının de böylelıkle rayına oturacağııu kaydederek "Tam demokrasiyi yerteştirnıek istiyorsak kitlc örgütlcri ve gönüUü kuruluş- larla işbirliği >apmak zorundayız" dedı. Merkezi Ankara'da bulunan Gazeteciler Cemıyetı Baijkanı Nazmi Bilgin de gazetecı- lerın "tek ses \e tek yumruk" halıne gelme- sının. yararlanacakları nnkânlan arttıracağı- nı dile getırdı. Basında sayı çokluğundan zi- yade kalitenin ^art olduğunu v urgulayan Bıl- gın. şunlan söyledi: "Gtinümüzde basında tekelleşmeye doğru birgidiş vardır. Kamuoy umı a>dınlatma gö- revi verine, jönetme göre\ini üstlenmcye ça- lışan basın kuruluşları \ardır. Tekelleşme, sö- miirünün ikiz kardeşidir. Biriik \e beraberli- ği sağladığımız takdirde. buna Lan \ermeye- cegiz." "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle