27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üniversitelerle Milli Eğitim Bakanlığı arasmdaki koordinasyon eksikliği sorun yarattı Oğretmen açığına önlem yok EMİNE KAPLAS AMCARA - Okullarda giderek anan oğretmen a;şgının. Mılli Eğitim Bakan- lığı ile ıinı\ersiteler arasındaki koordi- nasyonun sjglananıamasından kaynak- landığı belırrildi. Milli Eğitim Bakanlı- ğı'nın raporutıda. 2000 > ılında I4l bin 230'a ulasacak oğretmen a;ığının. üni- versitelerin öğretmenlık bölümlerinden mezun olacık öğrenci say isinın S3 bin- de kalmasınedennle kapatılamav acağı- na dikkat çekıdi Yükseköğretım Kuru- Ju(^r ÖK) \e \JiIli Eğitim BakanJığı.oğ- retmen yetı^mlmesı içın gerekli tümön- iemlerinalınacagınıbıldirmesinekarşın. yeni öğretim yılı içın üniversıtelerin öğ- retmenlik bcliimlennin kontenjanlannın arttınlması yoluna tridilmedi En fazla acığın >aşandığı sınıf öğret- menfigınde kontenjanların azalması dik- kat çekerken. öğrencilerin tercih etme- rnesi nedenıyle brans.lannda istihdam •edıleme>enAlmanca veFransızcadğret- • İlk ve orta dereceli okullarda oğretmen gereksinimi giderilemezken. giderek artan açığın. Milli Eğitim Bakanlığı ile üniversiteler arasındaki koordinasyonsuzluktan kaynaklandığı belirtildi. Bakanlığın raporunda. 2000 yılında 141 bin 230'a ulaşacak oğretmen açığmın. üniversitelerin öğretmenlik bölümlerinden mezun olacak öğrenci sayısının 83 binde kalması nedeniyle kapatılamayacağına dikkat çekildi. menliğinin kontenjanlannda değişiklik yapılmadı. Vekıl öğretmen. emekli öğretmenle- rin yeniden okullarda görevlendırılmesi \e pedagojik formasyon alan ünıversiu? mezunrarının öğretmen olarak atanması uygulamalarma karşın. eğitimci açıâı- nın artması engellenemiyor. Milli Eğitim Bakanhğf nınbuyıl açtığı 35 bin kadro- ya 27 bin 400 ada> başvururken. ilk kez bu yıl kontenjanın altında başvuru alın- dı. Bakanlık yetkilileri. son 2 yıldır emekli olan öğretmen say ı^ındaki artışın öğretmen açığının kapatılamama.Mnda etkilı olduğunu. ancak asıl nedeninin. öğretmen yetiştiren yükseköğretim ku- rumlarıv la cereklı koordanısvonun saö- lanamaması olduğunu \ urguladılar. Ba- kanlık tarafından hazırlanarak Yükse- köğretim Kurulu'na (\ ÖK) sunulan ra- porda. 2000 yılında I4l bin 23O'a ula- şacak öğretmen açığının. üniversitelerin öğretmenlik bölümlerinden mezun ola- cak öğrenci sayısının 83 binde kalması nedeniyle kapatılamayacağına dikkat çe- kıldı. Raporda. okulöncesi öğretmeıılı- ğinde kontenjanın 14 bin 500. sinıf öğ- retmenliğınde4bin.genel kültürdersle- rınde 16 bin 7 00. mesleki \e teknık eği- tim öğretmenliğinde 7 bin, özel eğitim % e rehberlik öğretmenliğinde 15 bin olmak üzere yakiaşık 57 bin dolavjnda artı^a gidilmesi gerektiği vurgulandı. " Milli Efiıtim Bakanhâı ve VÖK. bu yıldan itibaren öğretmen vetiştirilme.si- ne önem \erileceği \e açığın gıderılme- >i ıçin gereklı tiiın önlemlenn alıııacağı- nı bildirmesine karşın. öğretmen \ctı^.tı- ren y ükseköğretinı kurumlarının konten- janlannda deği,şiklikyapılmadı. En taz- la öğretmen açığının yaşandığı sınıföğ- retnıenliği branşinda kontenjanlann azalması dikkat çekerken. geçen >ıl 5 bin yeni öğrenci alındı ancak bu sav ı ye- ni öğretim yılı iein 4 bin 800 dolayında kaldı. Oğrencilerin tercih etmemesi nc- denıy le branşlannda istihdam edileme- yen Âlmanca \e Fransızeaöğretmenliğı- nın kontenjanlannda ise değişiklik yapıl- madı Bu branşlardaki öğretmen aday l;ı- rı. sınıt öğretmenliğı \e Türkçe dersleri- ne atanacaklar. Bakanlık. okullarda boş geçeıı dersleri doldurabilmek ıçın bıröğ- retmenın birden fazla okulda görevlen- dırilmesi \olu\la bu yıl ilk kez "seyyar öğrefmen" uvgulamasını başlatırken. bütün vöntemlere karşın bırçok derste boş ızeçmetelılikenın bulunduüubelırtıl- di. ~ Planlamalara göre lW6yılı ıtıbarıyle "M bin açık bulunurken. bu yıl yalnızea 27 bin öğretmen alıını vapılabilecek. Ba- kanlık. bütünleme sına\lannda mezun olabileceköğrencıleridikkütealarakey- lül veekimavlarındada ikincı biratama vapılmasını planlıvor. Bazı bran^larda öğretmen gereksinimi şöy le: "Sınıf öğretmenliği (22 bin 075). oku- löncesi (4 bin 510), Türk dili \e edebiya- h-Türkçe (5 bin 24). beden eğitimi (5 bin 155). bilgisayar (258), elektronik (292), İngilizce (6 bin 904). sosyal bilgiler (928), müzik(10 bin 621), rehberlik (10 bin 621), resim 0 bin 557). din kültürti \e ahlak biİ- gisi (1107), iş ve teknikeğitimi (4 bin 416).~ 2 7 Bİı\ 400 OĞRETMEN BİLGİSAYAR KURASIIVDA Atamalar yarın yapılaeak • Milli Eğitim Bakanlığı. 1996-1997 öğretim yılında tıörev lendirmek üzere açtığı 35 bin kadroya h»aşv uruda bulunan 27 bin 400 öğretmenin atamasını. \ a n n yapılaeak bilgisayar kurasıyla gerçekleştirecek. Bakanlık. 2 yıl aradan sonra adayların. bilgisayarla yapılmak ko^uluyla becayis istemlerini kabul edecek. A.NK.4R-A, (Cumhuri>et Bürosu)-llk \e orta derece- li okullar içinaçılan 35 bin kadroya başvuruda bulunan 2 7 bin 400 öğretmenin ata- masi. yann bilgisayar kura- sıyla yapılaeak. Milli Eği- tim Bakanlığı. "öğretmen pazan"na yol açtığı gerek- çesıyle kaldırdığı "becayiş" sîstemıni. bu yıl bilgisayar- la yapılmak koşuluUa uy- gulayacak Buna göre. atan- dığı yeri değı^tirmek iste- yen öğretmenlerin. Jogru- dan bakanlığa yapacaklan baş\urular bilgisayar orta- mında değerlendinlecek. Kontenjandan fazla haşvu- ru olan branşlardakı aday- lar. sınıf öğretmeni olarak atanacaklar. Millı Efitım Bakanlığı. okullarda yaşanan öğret- men gereksinimini gider- mek üzere açılan 35 bin kadroya baş\ uruda bulunan 27 bin 400 adayın ataması. Bakan Mehmet Sağlanıın yöneteceği bilgisayar kura- sıyla yann serçekleştirile- ce'k. Bakanlık. sınıf öğret- menliğı kadrosuna yapılan baş\urulann çok yetersiz olması nedenıyle kontenja- nının üzerinde ba>\ uru olan branşlardakı fazla aday ları. sınıf öğretmeni olarak ata- yacak. Milli Eğitim Bakanlığı. 2 yıl aradan sonra "becayiş" \öntemini_\eniden uygula- yacak. "Oğretmen paza- n*"na yol açtığı gerekçesıy- le becayis, uygulamasını kaldıran bakanlık. aynı du- rumun yenıden \a>anma- ması içın bu yıl farklı bir \ önteme baş\ uracak. Atan- dığı yeri değis,tirmek iste- yen öğretmenler. becayis is- temlerini ilan etmek yerine doğrudan bakanlığa bas.\ u- racaklar. Bakanlık. bilgisa- yar aracılığnla öğretmen- lerin yer değiştirme i^lem- lerini gerçekleştirecek. Öğretmen kadrolarında buyıl beklenenbaşvurualı- namazken 29 branşta kon- tenjanın üzerinde. 22 branş- ta da kontenjanın altında }apıldı. Başvurular >etersiz Branşlara göre kontenjan \e baş\uru say ıları şöyle: "Okulöncesi öğretnienli- ği (1000-591), sınıf öğref- menliği (22 bin 249-7 bin 747). Türkçe-Türk dili \e edebiy atı (1700-1752). felse- fe griıbu (150-767). tarih (750-1464), coğraf>a (750- JW3),sosyalbilgi]er(100-30), matematik (250-1563). İn- gilizce matematik (75-57), fizik (300-1156). İngHizce ft- /ik (7(M4). kimya (300- 1528), İngilizce kimya (50- 103), biyoloji (250-1874). İn- gilizce biyoloji (40-27), fen bilgisi (150-107), beden egi- rimi (800-1160), müzik (400- 402), resim-iş (600-542). iş »e teknik eğitimi (100-56), e\ ekonomisi (100^159), ti- caret (100-106). İngilizce (1100-850), Japonca (5-2), din kültürü \e ahlak bilgisi (1100-1286), rehber öğm- menliği (350-503), özel eği- tim öğretmenliğı' (200-94), ticaret liseleri meslek dersle- riöğretmenli0(275-234).te- sisaf teknolojisi (50-38), elektronik (100-121), teleko- münikasyon(20-4).elektrik (300-281), bilgisayar (125- I36),motor(120-İI3).mat- baa (15-38). metal işleri (70- 190), makine (50-94), tes\i- >e (35-170), kahp (15-34), mobiha dekorasyon (150- 76), trikotaj (35-124), nakış (70-165), el sanatları (100- 200), e\ yönetimi \e beslen- me (75-148). resim-grafik (60-56). tekstil (50-72), gi- >im-hazır giyim (150-277), kuaförliik (35-16), gü*erte (5-2), radyo-T\ (6-40), halk oyunları (50-59)." ÜTEŞEKKÜRYakın gelecekte tamamlanacak olan İstanbul - Ankara otoyolunun Bolu Batı-Abant Kavşağı da 17 Ağustos 1996 Cumartesi günü saat 11.00'de törenle hizmete girdi. Açılış törenine katılarak, bu mutlu günümüzde bizi yalnız bırakmayan Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın CEVAT AYHAN'a Bolu Valisi Sayın NUSRET MİROĞLUna Bolu Belediye Başkanı Sayın NECDET GÖREN'e Değerli Bolu Milletvekilleri'ne Bakanlık Müsteşarı Sayın ÖZER ALTANa Karayolları Genel Müdürü Sayın YAMAN KÖKe Çalışmalarımızda bize destek veren Karayolları, Otoyolları Dairesi, Dördüncü Bölge Müdürlüğü, Kontrol Başmühendisliği ve Yüksel-Rendel Teşkilatları, Bolu Jandarma Komutanlığı ve Emniyet Müdürlüğü ile emeği geçen İtalyan-Türk mühendislerine ve çalışkan Türk İşçimize teşekkürü borç biliriz. Dağları deliyor, engelleri aşıyoruz. Yapımını üstlenmekten gurur duyduğumuz, dünyanın en modern ve en büyük tünellerinden biri olacak BOLU TÜNELİ çalışmalarını engel tanımadan, hızla yürütüyoruz. ASTALDI S.pA GREENPEACE ^ İNE GÖREN'DE - Trolle a> >apan balıkçı teknelerinin ABD sula- nna girmesini engellemek içiıı bir kampanma başlatan Greenpeace e\ lemcileri, bir trol teknesine pankartlar astılar. Kuzey Pasifiğe açılmaya ha/ırianan dört trol teknesine kendilerini zinciıieyen 11 eylemci ise, polis tarafından. özel mülkiyete i/insiz girmek suçundan turuklandı. (Fotoğraf: RHUTERS) HAFTAYA BAKIŞ AHMET TAJNER KIŞLALI "... AmaBendeİnsanım!" Ne yazık ki, iyi bir arşivci değilimdir. Kimileri. beğendikleri yazılan kesip dosyalarlar. Ara- dıklarında da, şıp diye bulurlar. Oysa ben. bıriktirdik- lerim çoğaldıkça işin içinden çıkamayacağımı bili- rim. Bu da çoğu kez beni yapmaktan alıkoyar. Ama, gene de kesmekten. dosyalamaktan kendi- mi alamadığım yazılar vardır. Unatamadığım. etkisin- den kurtulamadığım... Hatta zaman zaman yeniden okuduğum. • • • Şu satırlar, çok çok zaman önce Cumhurıyet'te çıkmıştı. "Aynı sizlergibi soğuklarbenı de uşütüyor. Ben de ıslanıyorum yağmurlarda... Benim de kanım kırmızı. Aynı kurşunlar beni de öldürüyor. Ölümler benim de yüreğimi dağlıyor. Kaybedince yakınlarımı, aynı şe- kilde dövüyorum bağrımı... Benim de dedem silah sıktı kuva-yı milliyede ışgalci düşmana. Yemen tür- küsünde aynı duyguları paylaşıyorum sızınle... Artık Maraş 'larda katledilmek, Çorum larda öldü- rülmek. Sıvas'lardayakılmakistemiyorum. Özgürce cem yapmak,semah dönmek. bağlama çalmak isti- yorum. Pir Suitan'ımı istiyorum! Insanı en yüce varlık, emeği en yüce değer, din, dil. ırk, mezhep ayrımı yapmadan bütün halklan kar- deş olarak görüyorum. Laık. özgür, demokratik bir toplumda insan gibi doğmak, insan gibi yaşamak, in- san gtbı ölmek istiyorum...!" Ve Sadık Eral imzasını taşıyan yazının başlığı şöy- leydi: "Alev/yim, ama ben de sizin gibi insanım..." • • • Hacı Bektaş şenlikleri başlamış. Sevgiden. hoşgörüden, akıldan yola çıkan bir inan- cın nurlandırdığı insanlann şenliği bu. "llim Çin'de olsa araymız" diyen Hz. Muham- met'ten.. "Bana bir harf öğretenin kulu kölesi olu- rum"diyen Hz. Ali'den... "llimlegıdilmeyenyolunso- nu karanlıktır" diyen Hacı Bektaş-ı Veli'den... 'Ha- yatta ene gerçek aydınlatıcı bilimdir" diyen Musta- fa Kemal Atatürk'ten esinlenen insanlann şenliği. Alevi insanı niçin ilerici? Çünkü Hz. Ali Divanfndaki şu sözlere inanıyor: "Ey karamsar kişı, bilmelisin ki şu devranın değişmeyen tek biryasası vardır, o da değışmektir!" Alevi ınsanı niçin hoşgörülü? Çünkü Hacı Bektaş-ı Velı'nın şu düşüncesini pay- laşıyor: "Okunacak en büyük kıtap ınsandır!" Alevi insanı niçin Iran'ın Şıisinden çok farklı? Çünkü Orta Asya'nın göçebe yaşamından Anado- lu'nun çok kültürlü ortamınauzanan. Kemalızmle bü- tünleşen bir "eşitlik, özgürlük ve hoşgörü" gelenegi- nin üzerinde yükseliyor! • • • iran ve Arap kökenli tarikatlar "Allah korkusu"na dayanır. Ânadolu kökenli tarikatlar "Allah sevgisi" üzerinde yükselir... "Refah Partisi"nin iktidar olduğu şu dönemde, özellikle Kemalistlerin kendilerine sağlam bir çatı bulması gerekıyor. Bana göre bu çatıyı oluşturabüe- cek tek şans, yeni ve sağlam ıdeolojilç temellere da- yanan bir Kemalist partidir. Koltuk kavgasına girme- den ülkeyi kurtarabilecek, şeriatla eylemsel müca- dele edebilecek, demokrasinin gereklerını tam ola- rak uygulayabilecek böyle bir partinin kurulmasına öncülük ediniz." Sayın Aksüyek'in uzun mektubu. şu satırlarla son buluyor: "Ikinci Kurtuluş Savaşımızı vererek başanya ula- şacağımızdan asla kuşkum yoktur. Devrım yasalan- nı ölümsüz yaşama geçırdiğimız gün, 'Dağ başını duman almış' türküsüyle izmirCumhuriyet Alanı'nda haykıracağımız günün özlemi ıçındeyim." Gerçekten de yeni bir parti mi gerekıyor? Yoksa asıl gereken. partilerde aradığını bulama- yanların. ADD ve ÇYDD gibi sivil toplum örgütlerin- de güçlerini birleştirmeleri mi? Kemalist bu iki örgüt, şu anda belki de, demokra- tik dünyanın en büyük sıvil toplum kuruluşları konu- mundalar. Tüm yurdu bir ağ gibi sarıyorlar. Hiç kuşku duyulmamalı ki, onlar güçlendikçe. sa- dece iki sol parti değişmeyecektir; Türkiye'de çok şey değişecektir! İşçi Konfederasyonlan liderleri REFAHYOL hükümetini uyardı Endüstıiyel demokrasi talebi CELAL VILMAZ İZMİR -İşçı konfederas- yonlannın liderleri ekonomi ve çalışma ha\atındaki ön- lemlerın biranöncealınnıa- sı konusunda REFAHVOL hükümetini bir kez daha uvardı. Türk-lş Genel Baş- kanı Bayram Meral, ILO sözleşmelerının zaman ge- çirmeksizin u\gulamayako- nulmasını ısterken. Hak-U Genel Başkanı Salim l slu, ekonomikgloballeşmesüre- cinde ücret. \erimlilık. istih- dam \esendikal özgürlükle- rin "endüstriyel demokra- si"yle mümkün olabıleceğı- ni söy ledı. DİSK Genei Baş- kan Vekili AtillaÖngelönle- nemez bovutlara ulaşan ka- yıtdışı ekonomıye de\Jetin göz\ umduğunu sö\ ledi. Tiirk-fş Genel Başkanı Bayram Meral. bağlayıcı \e zorlavıcı kararları reddede- ceklerini belirtti \e ILOsöz- leşmelerinin iç meszuarta gerekli kıldığı değişiklikle- rin ı\edilikle>apılmasını ıs- tedi. Meral. şu görüşleri dt- legetırdi: "Hükümet.neya- zık ki, bu konuda somut adınılar atıııamıştır. Örgüt- lenme ve grev haklannı ay- nntılı biçimde düzenley en 87 sayılı ILO Sö/leşmesi 'nin de- netimegirmesinin üzerinden iki y ılı aşkın süre geemişrir. I- LÖ Örgütlenme Özgiirlüğü Komitesi'nin hükümeti bu konuda eleştiren kararı, ILO Yönetim Kurulu'nun mart ayındaki toplantısında kabul Memur-Sen Başkanlar Kurulu toplantısı başladı 'Sendikalann partileşmesi yanlış' RECEP BL'LLT KAV'SERİ - Hak-lş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu , Türkiye'de insanlann siyasi parti fercihlerinin sosyal statülerinden kaynaklanmadığını belirterek. "İşçi partisi kurrnaya çalışmak. Türkiye gerçeklerini bilmemekdemektir' > *dedi. Memur Sendikaiarı Konfederasyonu (Memur- Sen) Başkanlar Kurulu toplantısı. Kayseri Şehir Tiyatrosu'nda başladı. İki gün sürecek toplantının açılışında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Mehmet Akif'İnan memurlann sendika konusunda gerekli bilince ulaşamadığını vurguladı. Memur sendikalarıyla çalışma hayatının daha verimli olması, memurlann layık olduğu yere gelmesinin hedeflendifıni aniatan Inan. memurlann. örgütlenirken baskılannı arttırmak zorunda olduğunu söyledi. Hak-fş Konfederasyonu Başkanı Salim Uslu da. günümüz sendikacılıgının sadece tenkit eden değil. teklif eden. aJternatif sunan sendikacılık olduğunu \urguladı. Son günlerde bazı sendikalann. Türkiye'de işçi partisi kurmak gibi girişimlerde bulunduklanna değinen üslu. "Doğrusu, bu, Türkive gerçeklerini bilmemek demektir. Türkiye'de insanlann shasi parti tercihleri sosyal statülerindea kaynaklanmıyor. Bu gerçeği bilmeyenler, bizden yüzyıl önce sendikal faaliyetlere başlayıp bugün terk ettikleri ilkeleri bugün Türkiye'ye taşımak istiyor. İşte bu. bügisizliğin. itkelliğin. çağ dışılığın ta kendisidir" dedi. edilmiştir. Ancak. bu konu- larda gerekli değişiklikleri öngören somut bir adım atıl- mamıştır. Topfu pazarlık hakkına ilişkin 98 sayılı söz- leşme. iş güvencesine ilişkin 158 say ılı sözleşme ve kamu ihalelerinden iş alan işçilerin haklarma ilişkin 9-t say ılısöz- leşme konularında da aynı durum söz konusudur. Tiirk-İş, bu sözleşmelerin uygu|anmasını sağlamak için «erckli işlemleri yerine getirmiş, gerekli baş\ umlar- da bulunmuştur. konfede- rasyonumuz. Tiirkiye Cum- huri>eti*nin insan haklanna savgılu demokratik. laik ve sosyal hukuk devleti niteliği- nin korunması doğrulrusun- da üzerinedüşenleri y apmış- tır. yapmaya da devam ede- cektir." DİSK Genel Başkan \'e- kıli Atıla Öngel de devle'in ka\ıtdışı ekonomıyi dolaylı ve dolaysız teşvık ettiğine dikkat çekerek. "Kayıtdışı ekonominin artmasına dev- let tarafından göz yumul- maktadır"dedi. Bugörüşü- nü örneklerle destekleyen Öngel şunları sövledı: "Bir örnek vermek gere- kirse, kaçak işci çalıştınlma- sıııın en yaygın olduğu işko- lu inşaat sektöriidür. De\ le- tin de her yıl önemli inşaat ihaleleri gerçekleştirilmekte- dir. Bu ihaleler, özel kişi \e kuruluşlarca alınmaktadır. Ancak devlet, ihale aşama- sından sonra kaçak işçi çalış- tınlmasını denetleyememek- tedir. Oysa. kayıtdışı ekono- mi çoğunlukla kaçak işçi ça- lışttrılmasıy la başlamakta- dır. Aynca, teknolojik geliş- menin yetersizliği de önemli biryapısal sorundur. Türki- ve gibi geri ekonomikyapıya sahip ülkelerin teşviklere gii- venerek teknolojisini yenile- mesi olanaklı değildir. Güm- rük Birliği değil: GATT yü- kümliilükleri nedeniyle de tarım kökenli ürünlerin gümrük vergilerinin indiril- mesi, bu kesimin. GS.MH \e istihdam içindeki oranını dü- şürecektir. Tarım kesiminde gümrük vergilerinin zaman zaman indirilmesi. bazı ürünlerin \e üretinı ünitele- rinin tasfıyesini getirmiştir. Doğu ve güneydoğudaki ça- nşmalar veköy boşalfmalar. tanmla uğraşan kitley i göç- lerle kentlere yöneltmiştir. Bu da işsizliğin artmasına y- ol açmıştır." Hak-Iş Genel Başkanı Sa- lim L'slu. ekonomik global- leşme sürecınde ücret. ve- rımlılik. ıstihdam \e sendı- kal örgütlenmelerin varlığı- nın "endüstriyel demokra- si"yle mümkün olabileceği- ni sav undu. Ekonomik ıstik- rarın sıyası barış ve uzla^- madan geçtiğini kavdeden L'slu. "Toplumun sorunları- nı dikkatealmayan ve bu olu- şu hissedemeyenlerin çö- ziimleri. çok kısır ve yanlı olur. Türkive gerçekleri, dünya oluşumlarıyla bağ- daştırılmalıdır. Çalışma ha- yatına ilişkin sorunlarveha- zırianacakyasa taslakJarıM- meclis gikideminden önce tartşılmalıdır." diye konuş- tu. Devlet-işçı-ışveren ılış- kılerinde düzenli ve kalıcı barışı sağlamak ıçın "ekono- mikve sosyal konsey "e ışler- lik kazandınlması gerektiğı- nı v ureuladı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle