Katalog

Cumhuriyet Imtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Ydnetmenr Orhan Erinç # Genel Ya\ın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen MuJurJerı Ibrahim Yıldız . Dinç Tavanç (Sorum- lu)# Haber MerkezıMudüru HakanKa- ra # Gorsel Yonetmetr Fikret Eser Dı«> Haberler Şinasi Danışoğlu 0 Ktıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Şülent Kuanlık # Kuliıır Handan Şenköken • Spor Abdıilkadir \ ücelman • Makaleler Sami Karaören # Duzeltme Abdullah ^ azıeı • Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu • Bıigı-Bdge Edibe Buğra • v. urt Haberlerı Mehniet Faraç YaşınKurulu IlhanSelçuk(Ba>kan). Orhan Erinç. Okla> Kurrböke. HîkınetÇetinka>a, Şükran Soner. Ergun Bala. Dinç Ta\anç, Ibrahim \ıldız. Orhan Bursalı. Vlusıafa Balba\. Hakan Kara. AnkaraTemsilcısı Mustafa Balba> • Haber Mudııru Doğan .\kın ^taturk Buh an No 125. Kat 4. BakanlıJdar-A/ıkara Tel 419502ü ı"1 hat). Faks 419502"7 • Izmır TemsılciM Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Fak:> 4 4 1 9 1 1 " # <\dana TeniMİciM Çetin Yiğenoğlu, InonuCd 119 S No 1 K.at.1. Tel 3522550. Fak> 3522570 Müessese Müduru Erol Erkut # Kocrdınator Ahmet Komlsan # Muhasebe Bülent \ ener 9 Idare Hüseyin Gürer # Işletme Önder Çelik • Bılgı-Ulem Nail İnal • Bılgısayar Sıstem Mürü»et Çiler MEDV \ C: • Yonetım Kurulu Ba^kjnı • Genel \fudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman O GeneJ Mudur YaıdunciM Minc \kdağ Tel 514 (T ?y - ks 5118466 ^avınbnan \t Basaı: Yen Crın Haber Aıansı Basın \e Ya>ıncılık \ Ş Tjrko-ıâ [ i L 3^4!CşjJ3filu3-15^4ls! PK 246 htznbul Tel ı« 212ı 512 »5 05 ı20 hatt Fal» (OJHJIlJI PAĞISTOS 1996 İmsak. 4.33 Güneş: 6 09 Öğle: 13.15 Ikındı: 17.02 Akşam: 20.08 Yatsı: 21.37 Kredi başvupulapı • ANKARA (Cumhurhet Biirt.su)-19%-1*)9 7 oğrerım yıiı ögrenırn \e kâtkı kredısi başvurjlan 19 ağus:os pazartesi giınü bışliyor. Yüksek Ofrenım Kredi \e Yurtlar Kurumu Cenel Müdürj 4alıın Küçuk. dün vapığı .azılı acıklamada, ögrenim ve katkı kredısi alnak ısteyen öğrer.cilenn. >öz konusu tanhler arasındi kurjrr. teskılatının bultnduğu il \e ilce bürolanndan alacaklan başvuru kılavTjzlannı eksiksiz bır şekdde dcldurduktan sonra elden teslim edeceklenni bildirdı. Başvurular27e/lül giinü sona erecek. Tupizm, KKTCnîn can damarı • LEFKOŞA(IBA)- Tunzmın. ekonomının lokomotıfı olaras görûldügü KKfC'de. sektör teşviklerle gelişt rilmeye çalışılıyor. Uzunsüreli kira. vergiden 10y11 muaf:>et, turıstik tesislenn mefruşatının gümrük vergisınden mua""tutulması. bu teşviklerin başında gelıyor. 1995 venlenne göre 7774 yatak kapas-iteli KKTC. turizm sektöründen yıl ıçinde net 218.9 mılyon dolar elde etti. ÇATES'e para cezası • ZONGLLDAK (AA)- Zonguldak'ın Çatalağzı Beldesı'nde bulunan Çatalağzı Termik Sanrralı'na (ÇATES). havayı kırlettıöi gerekçesıy le 600 mılyon lıra para cezası verildiği bıldırildı. Çatalağzı Belediye Başkanı Okan Surat. santrahn. özellıkle çevre kırlıliğı yönünden beldeyı olumsuz yönde etkılediğinı belirterek, çevre kırlıligıne neden olan ÇATES'e. belediye enciimeni karanyla 600 mıl>on lıra para cezası \erildığını kaydetti. KEilcahamam'da 'Su Festivali' • ANKAR.A (Cumhuriyet Bürosu) - Termal. memba ve maden suyu kavnaklanyla. zengin su rezenine sahip olan Kızılcahamam, kendı öz kaynaklarını sergıleyen ve adını da kaynağından alan bır festıval düzenliyor. Kızılcahamam Belediyesı'nden yapılan yazılı açıklamaya göre 23 ağustos günü başlayacak festivale, ilçede doğal kaynak sektörüyle uğraşan fırmalarkatılarak. ürünlennı tanıtacaklar. Festıvalde. yörenın örf, adet ve geleneklen de sergılenecek. Okul var öğrenci yok • A>KARA(A.A)- Türki>e"de. öğrenim çağında 27 bin görme özürlü çocuk bulunmasma karşın, sadece 1000 öğrencının eğıtim gördüğü 9 körlerokuluna, bu öğrenim yılı için öğrenci başvurusu >apılmadığı öğrenıldi. öörme özürlü çocuğa sahıp aılelerin, çocuklannı verleştirmek için daha çok Ankara. İstanbul. Izmir gibi büyük illere baş\iirduklan, üç büyük ilin dışındaki okullann bulunduğu Tokat, Kahramanmaraş ve Gelıbolu'dakı okullara. bu yıl henüz kayıt için hiçbir başviıru yapılmadığ! belirlendı. Once betonlaşmaya yenilen kent, şimdi de otomobillerin işgaliyle boğuşuyor Bodrum trafik girdabmda• Bodrum için artık tek seçenek kent dışına büyük otoparklar yaparak, otobüs ve kamyonlar gibi otomobilleri de "kapıda bekletmek" ve insanlan toplu taşım araçlanyla merkeze ulaştırmak. OKTAY EKtNCİ BODRL'M - Yakın yıllara dek Bod- rum denılınce akla •alçakgönüllü' ve 'ağırbaşlT bir kıv ı yerleşmesı gelirdı. Taşkınlık yapanlara, bağırıp çağıran- lara, hatta yüksek sesle konuşanlara bı- le pek rastlamazdınız. Hele sabahlan biraz erken uyanıp. günün ilk çaymı 'Raşifin Kahvesinde' ve limandaki o unutulmaz dınginlıkte yudumlamayı yeglediğinızde, içinızden konuşmak gelse bıle yaşlı Halikarnas'ın bebek yüzlü torununu uyandırmamak ıçın saygıyla susardınız... Şimdı ıse Bod- rum. tüm bu değerlerden hemen hiç haberi bile olmayan, salt eğlence ve ge- ce hayatına düşkün, bol paralı (belkı de kara paralı) kesimlerin 'şımank' birtatıl kenti olmuş. Tanhiyle, denizıyle ve o insancıl yöresel mimarisının bezedığı özgün kent dokusuvla ınsanların üzermde varattığı 'estetik duygulann' yennı son yıllarda artık "hafif meşrep' bir kültür anlayışı almış. Rajıt'in Kahvesı bile çoktan tarihe karışarak. yerinı herhangi bir büyük- kenrte de olabılecek •modern' (!) bır pastaneye ve 'fast-food'dükkânına bı- rakmış Yıne o dovumsuz 'Bodrum meyhanelerT de artık yoklar \e sanki bır büyük metropol kentın eglence semtını taklit edercesiıie yan >ana dı- zılen gürültülü barlara. diskoteklere, lüks restoranlara tutsaksınız. Bodrum'da tanhı Kale >ı ku^atan liman bölgesi ve rıhtım çoktan yavaJaştınldı. Buna karşın kJmi "ayncaüklı"' araç sahipleri için otopark >asağı geçersiz olabilhor. Işte böylesi bir 'kimlik değışimi' ıçerisınde Ege'nin zanfve soylu bırkı- _\ ı yerleşmesinden Türkıve'nın 'eglen- ce metropoliine' dönüşümünü va^a- yan Bodrum'da. kent gündemının bu- günlerdekı en önemlı maddesını hiç kuşkusuz "yeni trafik diizenf oluştu- ruyor. Trafîğe yeni düzen Akıl almaz voğunlukta bır kalaba- hğın kente üst üste y ığdığı otomobıl- ler ve dıöer araçlar. > ıne akı 1 almaz bır ınatla Bodrum'u sankı 'üısanlaria bir- likte yaşamak' ıstıvorlar. Otomobıle olan bu se\ dalı bağlılık öv lesıne güç- lübır'nesmitutkuva'dönuşmüşkı kı- mi 'önemirkişıler Bodrum Kalesi'ne bile makam arabatarıyla geliyorlar... Beledıvenın. kentın bu en 'yaşam- sal' sorununa çözüm bulmak ıçın ge- lıştirdiği yeni önlemın adı 'Kentiçi l'laşım Sistemi Re\izyonu Projesi". Proje) ı tamtmak ıçın halka \ e konuk- lara dağıtılan broşürde Beledıye Baş- kanı Tuğrul Acar, büvük bır umutla 'trafik stresinden uzak günler' dıle- ğınde bulunu\or Acar'ın bu dıleğı ıçın 'uzmanlann bilimscl kararlan" çerçevesınde uvgulanmaya başlanan yeni trafik düzenı ıse Bodrum'da "tek yönlübirringakışına'dayanıvor. Araç- İar bundan bö> le Turgutreis. Ce\at .Şakir ve Ncyzen Te>fîk caddelerınde devım yerındeyse 'birerli kol' dönüp duracaklar. Belkı üçüncü ya da beşın- cı turda bir otopark yen bularak, tek yönde akan trafikten bırkaç saatlığı- neaynlacaklar... Otomobil ırmağı Müze MüdüruOğuz.\lpözen'in öz- \ erılı \ e belkı de tarihe geçecek çaba- larıyla Bodrum"da 'uygarlık kültürii- nü" yıne de ya^atmak ıçın büyuk bir dırenı^ sergıleyen Bodrum Kalesi'nde. elıme tutuşturulan trafik broşürünü 'başka bir gözle' incelıyorum. Aslına bakılırsa. bu kent artık dev bır 'çarşı ve eğlence merkea" olmayı yeğledığme göre. hiç değılse yaz ay- larında araç trafiğıni de bu merkezın ıçine h)ç sokmamak gerekiyor. Tek yönlü bır rıng şeklinde bıle olsa, so- nuçta binlerce aracın hemen hersoka- ğıyiayayalaştırılması gereken bır kent dokusunun 'içinden geçmesi' yine de büyük sorunlaryaratacak ve 'stresı'de yok etmey ecek Hele araç sayısı çoğal- dığında. Bodrum bu kez büy ük ve gü- rültülü bır 'otomobil ırmağıyla' ıç içe yaşamak zorunda kalacak... Bu nedenle galiba artık Bodrum için tek ve kaçınılmaz çözüm, kent merkezıne girilen dış kesımJerde bü- yük otoparklar yaparak ınsanlann kent- ıçıne kendı araçlanyla değıl, yürüye- rek ya da hafif toplu taşım araçlany- la ulaşmalannı saglamak. Özellikle yaz aylannda ödün verılmeden uygu- lanması gereken böyle bir yöntemle Bodrum'u otomobil" ışgalınden kur- tanp. yenıden 'dingin' bır Ege yerleş- mesı kımliğıne kavuşturmak... Dağlarını, taşlannı betonlaşmaya teslim eden Bodrum, şimdı hiç değil- ^e kent dokusunu \e yaşama ortamı- nı otomobıle teslim etmek ıstemiyor- sa, çağın bu şımank ama vazgeçilmez aracına 'kapıda bekleme>i* ögretme- lı. Kentın kapıları ıse kuzeydeki çev- re yoluna (Kıbns Şehitlen Caddesı 'ne) kurulmalı \ e buradan ıçerı gırıp'Bod- rum'u yaşamak" ısteyenler. beledıye- nın süreklı hızmet \erecek 'sessizve yavaşçalışan' toplu-taşım araçlanyla dıledıklerı yere ulaşmalı. Kımbihr, belki böylesi bırçağdaşço- zümle Bodrumlular da o eskı 'bisik- letalışkanlıklanna' yenıden dönerler. Yabancılar dınlenmek ve eglenmek için geldikleri kente daha bır saygılı olurlar Hele şiı durmadan bağınp ça- ğıran ganp ve şımank kalabalık ıse hiç degilse 'sessizliğin baskısıvla" susma- sını öğrenir. ya da çekip gıderler... Olimpos Çıralı Koyu'nda 509 yavru denize ulaştı Caretta carettalar sığınak bıılaınıyor BÜLE.NT ECEVİT ÇIRAU/OLİMPOS-Tunzm politikası sonucu ortaya çıkan arazı ve kıyı yafmasından kur- tulabilmiş sahiller ve koylar. de- nızkaplumbağalannın son üreme yerleri oldu. Akdeniz'de yaşa- yan caretta caretta"lann tek uğ- rak yen olan Olimpos Milli Par- kı sınırları ıçinde kalan Çıralı (Olimpos) Koyu'nda bugüne ka- dar509 denizkaplumbagası yav - rusu yumurtadan çıkarak deni- ze ulaştı. Doğal Hay atı Konıma Derne- ği (DHKD). bölgenin doğal ve arkeolojikönemine karşın Çıra- Iı'nın da dığer kıyı yörelerınde yaşanan olumsuzluklardan na- sibini aldığı, hızlı kaçak yapı- laşma nedeniyie denizkaplumba- ğalannın üreme şansını azalta- cak etkilerle karşı karşıya kaldık- lan uyansında bulundu. Doğallık bitiyor 1. ve 2. derece arkeolojik ve doğal SÎTalanı statüsündeolan Olimpos-Çırah'nın kumsalı, adı- nı verdiğı Olimpos Milli Parkı sı- nırlan ıçinde. Koruma kapsa- mında olmasına karşın yerleşim alanı ve sahıl boyunca oluşan kaçak yapılaşma yörenin doğal degennın hızla yok olmasına ne- den oluyor. Dünya Doeayı Koruma Vak- fı (WWF) tarafından 1988 yı- lında yapılan bır araştırma sonu- cuna göre Olimpos Koyu yanın- da bulunan Tekırova bölgesınde denizkaplumbağaları dikkate alınmadan yapılan turizm amaç- lı yapılaşma yüzünden deniz- kaplumbağalannın üremek için başka yörelere gitmek zorunda kaldıklan ortaya çıkmıştı. DHKD de 1994 yılından bu yana Oiim- pos Koyıı'nda denızkaplumbağa- sı ızleme çalışmalannı sürdürü- vor. DHKD KJVI Yönetimi Bö- • Akdeniz'de yaşayan caretta carettalann son uğrak yeri olan Olimpos-Çıralfnın kumsalı. koruma kapsamında olmasına karşın, sahil boyunca oluşan kaçak yapılaşma yüzünden doğal değerlerini hızla yitiriyor. lümü Koordinatörü Filiz Demi- rayak, bu y 11 ılk denızkaplumba- gasının çıkış tarıhı olan 2 7 ma- v ıstan bugüne kadar 81 çıkış say - dıklannı soyledı. Demırayak. **Bunlardan 40'ı sahilde > u\a >a- parak vumurta bırakrı. 4l'i ise kumun uy gun olmaması. gürül- tü, ışık gibi etkenler nedeniyie yuva yapanıadan denizegeri dön- diP diye konuştu. Kaçak yapı arttı Güney Antalya Tunzm Pro- jesi (GATP) kapsamında 'tanm alanı' olarak aynlan ve turıstik tesis projesi öngörülmeyen Çı- ralı'da. kaçak yapılannarttığını söyleyen GATP'nın son müdü- rü Sadi Kan," Proje kapsamı yıl- lar boyunca sürtkli delindi, ka- pasite arttırıldı. Altyapı ise aynı kaldı. Çıralı bölgesınde yapılaş- ma görülmemesine karşın, rant peşinde olanlar. kaçak inşaatlar- la pansiyon, otel, motel yaptilar, yoğunluk arttırdüar. Antalya sa- hillerinin batı bölümünde Çıra- lı Koyu'ndan başka doğal SİT alanı da kalmadı" dedı. Çıralı Köyü Muhtan İsmetll- gaz, kaçak yapılarla ılgıli DHKD'nin görüş veönenlenne önemverdiklenni belirterek -Sa- hil boyunca bulunan kaçak cafe ve bariarla anlaşmaya vardık. 30 eylül tariliinde bunlar sahiple- rincey ıkılacak. Biz turizm girsin istemiyoruz. Ziyaretçilerimiz, mi- safirlerimiz gekinler, ama deniz- den geten konuklanmızda gelsin. Köyümüz, köylümii/, yıllarca konuklannı ağııiamıştır, bundan sonra da ağırtayacaknr" diye ko- nuştu. Çıralı komnmalT DHKD'den Filız Demırayak, yörede yaşanan sorunlar ve ne- denlerine ilişkin saptamalar ıle çözüm önerilerini açıkladı. De- mirayak. Olimpos-Çırairnın ko- ruma-kullanma dengesınin sag- lanması için. koruma amaçlı ımar planının acılen hazırlanması ge- rektığını vurguladı. Kaçak yapılanny ıkılması ko- nusunda Kültür veTabiat V'arlık- lannı Koruma Kurulu'nun bır dızı karannın bulunduğunu ha- tırlatan Demırayak. şöyle devam etti: "Çıralı kumsalı üzerinde 1. de- recede SİT alanı statüsüne ay kı- rı olarak yapılmış 20'ye yakın kaçak baraka. son derece sağ- lıksız koşullarla restoran cafe ola- rak işletilmektedir. Bu barakalar denizden sadece 20-30 metre uzaklıkta olup açtiklan fosseptik- leri kullanmaktadırlar. On bin- lerce yerli \ e yabancı turist deni- ze girmekte ve bu fosseptiklerin yakınında açılan kuyulardan iç- me-kullanma suyu almaktadır- lar.Çıralı"da: yörenindoğal \e kül- türel değeıierinin korunması, kumsalda nesli tehlike altındaki denizkaplumbağalanna yaşam hakkı tanınmasL yöre halkinın bi- linçlendirilmesi ve eğitim faaliy et- leri. halkın \e ilgüi tüm kuruİuş- lann kafılımı ile gerçekleştirile- cek çalışmalann her aşamasın- da bilgi alışverişi y apılmasu ulu- sal ve uluslararası desteklerin y ö- reye yönlendirilmesi konulann- da etkin bir rol üstlenmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz." Dünvanın en pahalı erkek modellerinden Herner dc o^u Marionla biriikte poz vererek modaya uvdu. abalıkmodasıÇeviri Servisi - Son yıllarda erkekler ara- sında "babalık"' modasının y ay ıldığı belırtı- liyor. Sokaklarda. parklarda çocuklannı sırt- lannda. kucaklarında. omuzlarında taşıyan erkekler gıderek çoğalıyor. Toplumbılımcı- ler. modern maço erkeğin. ımajını y umuşat- mak ıçın bu yola başvurduğunu öne bürüyor. Ingıltere'nın The Timesgazetesındeyer alan bır yazıda. modern erkeğin, erkekliğını ço- cuğuna daha fazla zaman ay ırarak kanıtladı- ğı belırtilıyor. Hepsınden öte ışınden başka bır şey düşünmeven erkek görüntüsü de ar- tık tarihe kanşıy or Erkek. şimdı v aktınin ço- ğunu çocuklanyia geçırmeyı tercıh edıyor. Ancak moda olan her konuda olduğu gi- bi. babalık yapmanm da kendıne özgü bırta- kımkurallanolduâunadıkkatçekılıvor. Ku- rallann başında baba ıle çocuğun bır ornek gıyinmesigeliyor. Çocuk erkek olursababa- nın ışı daha da kolaylaşıvor. Baba. giysısı- nınmınyatürünüçocuğunagıydırerek moda- ya uymuş oluyor. Ingıitere'de çok satan kitaplar listesinin üit sıralarında >er alan Babalık Geri Dönü- yor adı \enlen kıtapta babaların geçırdığı değışım ele elınıyor. Kıtabın yazan Adrien- ne Burgess. yeni moda babalann çocuklan- na daha fazla zaman ay ırmakla yetınmeyıp. çocuk bakımı ile ilgılenmeyen sorumsuz ba- ba imajından da sıynldıklannı ılen sürüyor. Yeni baba ımajı fi'lm yapımcılanna da esin kaynağıoldu. JackandSarahadlı fılmdeka- rısından yeni aynlmış bır erkeğin bebeğıne bakarken başmdan geçenler anlatılıyor. rrafik kazalanndaki ölü ve ya- ralı sayısının dehşet verici ar- tışı karşısında önlem düşünen düşünene. Yetkililer "NeyapmaL?" diye kıvranıpduruyor. (..muacaba?) tşler o hale gelmış ki ne yapsanız ter- sine çalışıyor. Geniş yol yaparsanız hemen yanş pistıne dönüyor. Yollar dar tutulursa araçlar birbirinın üsrü- ne çıkıyor Demek ki memleketın ma- kine kültürü zayıf. Makine kullan- masını bilmiyoruz. Buna da pek şaş- mamak gerekir. Atı bırakıp arabaya geçelı şunun şurasında kaç yı! oldu? Önun için de şaşıp kalmayı bırakma- lı. ashmıza dönmeliyız Bu hafta bu önemlı konuya parmak basıyoruz. Beceremeyenlere at ehliyeti vermeli... JT~T hliyetten ehliyete fark var. Ki- Ay misi araba kullanmayı becere- j£_-/ mıyor Araba da ne yapsın, ak- lı yok ki? Alt tarafı makine. Gırtiği ye- rı görmez, sürdüğün yolu bılmez. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Ehliyetleri değiştirirken... Bakanlık izin verdi Ayı avı parayla• Avlanan her ayı için yabancı avcılardan 3 bin 500 dolar. yerli avcılardan 130 milyon lira alınacak. ANK.4RA(Cumhuriy«tBiJrosu)-Orman Bakanlığı. bu yıl ayı avını serbest bıraktı. Orman Bakanlığı, vurulan ayı başına ya- bancı a\ cılardan 500 doları köy tüzelkişi- lıklenne verilmek üzere toplam 3 bin 500 dolar, yerli avcılardan da 30 mılyon lırası köy tüzelkişiliklerıne \enlmek üzere top- lam 130 milyon lira alacak. Merkez Av Komisyonu'nun karanna göre. av lanma sırasında \ urulan heryaban- keçisinden 1540-1760 dolar, çengel boy- nuzludağkeçisınden 1000 dolar. vaşaktan 1650 dolar. kurttan 275 dolar. çakaldan 110 dolar alınıyor. Yerli avcılardan vuru- lan hayvan için alınacak ücret. yabanke- çısinde 44-45 mılyon lira çengel boynuz- lu dağkeçisınde 37.5 milyon lira olarak belırlendı. Yabandomuzu avına katılma bedeli de yabancı avcılarda günde 75 do- lar. yerli avcılarda 1 milyon lira olarak be- lırlendi Orman Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'de 1.7 milyon tezkerelı avcı olduğunu, bun- lardan 600 binının av tüfeğı bulundurma belgesine sahıp olduğunu belirttiler. Milli Parklar Av ve Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü yetkıiılen de. şımdıye kadar 150 turizm seyahat acentesıne av cılık izin bel- gesi verıldığını. ancak sadece 4-5 bin cı- vanndaki acentenın faal bır şekılde av tu- rizmi turlan yaptığını bıldırdıler. Geçen yıl ızın belgesı olan 526 yabancı avcının bakanlığa 177 bin dolar. köy tüzelkışılık- lenne 33 bin doiargelırsağladığını belır- ten yetkililer. 213 izin belgesı olan yerli av - cılann da bakanlığa 820 milyon lira, köy tüzelkişıiıklerıne 83 mılyon lira gelır sağ- ladığını kaydettıler. Yetkililer. av gelınnin bir bölümünün köytüzelkışıliklerineaynlmasının.köylü- lere av ve yaban hayatını koruma bilinci yerleştirdiğini söyledıler. Kadmlar patronluğa soyunuyorÇeviri Servisi-Kadın hakları savunucu- ları. kadınların 20. yuzyılda altın çağını yaşadığını ılen sürüyorlar. Doğum kontrol araçlannın yaygınlaşması. doğumda orta- ya çıkan komplikasy onlann gıdenlmesı, bu- laşık ve çamaşır makinesinin bulunuşu gi- bi teknolojik gelişmelerin günlük ev işle- rinı kolaylaştırması. kadınlann evın dışı- na çıkıp erkeklerin yanında çahşma haya- tına atılmasına yol açtı. Bugün gelişmiş ülkelerdeki çalışan nüfusun yansına ya- kın bir kısmını kadınlar oluşturuyor. Kadmlarartık ülkelenn yönetımlerinde de söz sahıbı olabılıyor: yasama ve yargı organlannda görev alabılıyor Ne var kı kamu yönetımınde ağırlığını hissettıren kadınlar. özel sektörde aynı başanyı elde edemiyor.Son yıllarda kadınlara özgü iş- lenn çoğalmasıyia iş bulma şansı gıderek çoğalan kadınlara. üst kademelerde nere- deyse hiç >ans tanınmıyor. Ekonomıstdergısının son sayısındayer alan bır makalede. başanlı ve yetenekli ka- dınlann ış hay atındayükselmelerineengel olan etmenlerin başında önyargı. aile bas- kısı. kendinegüvensızlıkgibıtoplumsal ve psıkolojik baskılann geldıği belirtıliyor. ABD'de yapılan bir araştırma. y önetici ol- ma şansını elde eden az sayıdakı kadının bu kez de önüne farklı nitelıkte engellerçı- kartıldığını. karar alma yetkısını özgürce kullanmasına izin venlmedığını. dolayı- sıyla yoğun strese day anamayan kadının gö- rev ıni kendi arzusu ile bıraktığını ortaya ko- y uyor. Dergiye göre yonetıcı oimalarına ızın venlmeyenhırslıve başanlı ış kadınlan ken- dı ışlerini kurarak patron olma şansını el- de ediyorlar. Şu anda ABD'de kadınlann kurduğu şirketlenn sayısı 8 milyona ulaş- mış bulunuyor. Patronları kadın olan şir- ketlerin erkeklerin kurduğu şirketlere gö- re daha dayanıklı olduğu. olumsuz koşul- lar karşısında hemen pes etmediklen bıl- dirilıyor. İngiltere'de ise yeni şirketlerin dörttebınnın kadınlartarafından kuruldu- ğu kaydediliyor. Baktın ki vatandaşın akılsız makıne- yi sürme ehliyeti yok. onu ehliyetsız bırakmamalı. at ehliyeti vermeli. At ehlıyetını alan. araba alır gıbı bır at seçipalır. Üstünedeeğen \urdu mu. bır geleneğimiz daha hayata geçmiş olur, an sürerki keyfine doyum olmaz Atın da kendı aklı olduğundan bını- cinın aklıyla atın aklı birleşir. kaza- lar da önlenir. Zıra binıci sarhoş da ol- sa. acemi de olsa *at kendi aklını kul- lanır", trafıği selamete çıkanr. Hıç- birbinicı. atı duvaraçarptıramaz. Bo- ğaz'ın sulanna süremez. Öy le bir şey yaparsa at pat diye durur. bınıcısini üstündenatıpkurtulur. "Şimdibuyol- lara çıkmayacak. yan yollardan gide- cek. trafikte büyük bir rahatlama ola- cak. İlla da yirminci y ü/yılı makiney - le bitireceğiz" diye memleket evlat- lanna kıymanın anlamı yok kı. Olmu- yorsa olmuyor. Yerirsın. at ehlıyetı- ni, sen sağ ben selamet. Ata da yazık edenler çıkar mı çıkar? Onlara ne yapmalı? Katır ehliyeti vermeli... ti"ni alan da ne yapacak. bır mekkâ- re katın bulacak. Katınn terbıyesı zordur. zira kı gayet inatçı bırhayvandır. isterse gider. ıs- temezse bır adım attıramazsın. Katır ehlıyetını alan da bu işle uğ- B aktınız kı muhterem. atı da su- remiyor: "katır ehliyeti*" \e- nrsınolurbıter "Katırehlive- raşsm dursun Katırterbiye olmasa bı- le eski sürücü terbiye olur. Onun bunun başını belaya sokup masum vatandaşların hayatıyla oy- nayacağınakatırıylaoynasın dursun. Böylelenne katır bıle çok. ama ne yapacaksın ki vatandaşın da bir ehli- yete ıhtıyacı olacaktır. Yereceksın altına katın. geri ya- nıyla uğraşmayacaksın. isterse zil zur- na sarhoş olup katınnı sürsün. Katınn üstüne çıkana kadar ayılır zaten. Katıra da kötü muamele etme- ye gelmez. Hiçbir katır kendini mazlum va- tandaş saymadığı için kötü muame- leye falan anında karşılık verir. "Katır tepmesi" diye ünlü bir rep- me vardır ki yıyen iflah olmaz. At ehliyeti alamayan. katırla başa çıkamayanlan da düşünmek lazım. Eşek ehliyeti verirsin... T" TTem onlann gönlü olurhemde / i Avrupa Bırîiğı "Sizdeneka- X J. darehlhetsahibivar'"diyeso- rarsaehliyetsayısıçoğalır "Eşekeh- liyeÖi"lerhayAan volunun sağ tarafın- dan tıpış tıpış giderler. Sahibi bıraz eşe- ği terbiye eder. eşek de biraz sahibı- nı, geçınır giderler. Bu makine ışi bıze biraz ağır gel- dı, ne yapsan olmuyor. Böyîe at ehliyetiydi, katırehliyetiy- dı, eşekti derken otoyol yapmak zah- metinden de kurtulmuş oluruz. Otoyol motoyol bize yaramıyorkar- deşler. Biz gelın köyümüze dönelim de rahat edelım. Hem böyle olursa eğer takımıydı, koşumdu. boncuktu derken seyyar sanayi hamlemızle kalkınınz. Ata sporundan sonra ata trafiği de devreye gırer Benzine para ödemekten kurtuluruz, ottu samandı idare edenz. İnşallah bu başlangıçtan sonra elektrik meselesini de yola koyar. gaz lam- balannı sılip çıkannz. AJdımız nasıl başımıza geliyordeğil mi? Haydi beygirler. katırlar, eşekler işbaşına...