Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS1996 CUMARTESİ
14 KULTUR
Ve Alpay '96
Otaz beş v ılı aşan müzik kariyerine
Ispanyolca. ftalyanca şarkılarla başla-
yan. 1963'te KaraTren'le ülke çapın-
da tanınan. ardından uzun süre Türk-
çe parça sövlemeyen. 70"Ierin ortala-
nndan itibaren beste ve aranjmanlan
bir arada kullanan. Eylülde GeL Ayn-
lık Rüzgârı. Mutluluktan Ağlarken,
Fabrika Kızı. Gözlerin, Havalindeki
Resim. Güvenparkı. Madridli Maria,
Dağların Arkasında Var gibı hitlen
yerlî popa kazandıran Alpay (soyadı
ÎSazikioğlu) bu kez... Ve Alpay 1996
albümüyle voluna devam edıyor.
Belirlı bır türde ısrar etmeden. nite-
likli bulduğu her türlü parçayı yorum-
layan ustanın yeni albümünde on ikı
parçavar. ZorGeliradı SinanKulbes-
tesi bir fîamengoyla açılan reperîuvar-
da A yüzünde Ğri Çırpınışlar, Yine
Yalntzım (Söz-müzik: Kerem Tuncer),
karamizah Sevmeye Hakkın Yok. B
yüzünde albümün önce çıkan parçası
Ellerinde Güllerle. Kara Yaam dıkkat
çeken besteler.
Bu albümle Alpa>. pop hengâmesi
içinde çizgisini korumayı başarıyor,
hayran kitlesini fazlalaştıracak, teker-
lemelerle şablonlara alıştırılan genç
kitle ıçin sürprizler sunmasa da. ~Ve
Alpay 19% iyi bırçalışma. Ancak al-
büm kapağında sözlerini Alpay"ın
yazdığı beşparçanın bestelerinin 'ano-
nim' olarak not düşülmesinın esprisi-
ni pek anlayamadık.
Fish
dosyası açıldı
Progressi ve rock deyince akla ge-
len birkaç gruptan biriydi Marillion.
Soiist Fish de I981'den sonra grubu
sürükleyen çok iyi bır 'ön adam." Fish,
1988de gruptan ayrıldı ve Şubat
'90'da Vıgilin a VVflderness of Mirrors
adlı ilk solo albümünü yaptı. başanlı
oldu. Diger yanda Marillion da yeni
solistleri Steve Hogart'la iyi işler ger-
çekleştirdi.
Dikkat çeken nokta her iki tarafın da
yedire yedire progressive rocktan
uzaklaşmaya başlamalarıydı. Fish
1991 de Internal ExUe, 1992 de Songs
From A Mirror albümlenni çıkardı,
TV dizilerinde rol aldı.
Mayıs '94'te Suits albümüyle lıste-
lerde bir numarava yükseldı. 'sing-
le'ları Lady
Let it Lie ve
Fortunes of
VV'ar da aynı
başanyı tek-
rarladı.
Marillion"ın
T ü r k ı y e ' d e
dinleyicisi ol-
duğunu bili-
yorduk ama
Fısh'in geçen
yıl Yapı- Kre-
di Gençlik Fes-
tivali sırasında
verdığı konsere gösterilen ilgıyi doğ-
rusu beklemiyorduk. Bu ilgi Majör
Müzik'ten Evüb İblağ'ın da dıkkatını
çekmiş olmalı ki o günden sonra
Fish'in albüm)eriniTürki>e'deyayım-
layabilmek için hayli çaba sarf etti ve
amacına ulaştı. Fish'in Suits'i ile 1995
albümleri Yang ve Ying'i aynı tarihte
piyasaya çıkardı.
Bu üç albüm, ciddi bir Fish dosya-
sı esprisinde. Suits'de Fish'in doksan-
lardaki çizgisi belirgin ortaya çıkar-
ken Yang ve Yin'de geçmişte ve yakın
tarihte yaptıklanmn değişik yorumla-
n yer alıyor.
Slayer'dan
'has punk'
Punk'ın çıldırdığı dönemdeTom Ara-
ya'nuı Slayer adlı grubu denn araştırma-
laragirip. punk'un her yüzünü inceleye-
rek düzeyını sürekli > ükseltmişti. Grup,
bir ara. fazla ticari dav ranmanın farura-
sını gölgede kalarak ödedi ama, son dö-
nemde yenıden zırveye oynamaya baş-
ladı.
Yeni albümleri 'Lndisputed Attitu-
de'da Slayer (Tom Araya: bass - vokal.
JeffHanneman: gıtar. Kerry Kıng: gıtar.
Paul Bostaph: vurmalılar), Hanne-
man'ın 1984'teyazdıgıCan'tStandYou
ve D.D.A.MJVI. . Araya ile iCıng'ın bes-
tesi 'Gemini' gibi üç hıç yayımlanmamış
yapıtın da yer aldığı 15 parçayla. bazı
zorlama böİümlere karşın, doyurucu bır
soundla havranlannın karşısında.
Albümün en önemlı özellıği her nota-
sında gerçek punk ile hardcore - punk
early- eighıtıes'ın fazlasıv la hıssedılme-
sı. Green Day'le yenıden yapılanan pun-
ka hıç benzemıyor Slayer'ın soundu.
Grubun uzun süredır yapmak ısteyıp de
bir türlü oturtamadığı bu yenılığın genç
punkçılarca nasıl karşılanacagı merak
konusu. MinorThreatın I Don't\Vant
(o HearIt'ıyle Stooges'ın I'm Gonna Be
Your God'ı bır de Slaver'dan dınlemek
ilgınç olabıhr.
Davisie
4
canh' dünya turu
CUMHUR CANBAZOĞLU
M
iles Davis hayranları
bugünlerde pek mutlu; 50'li
vıllardan bu yana cazdaki her
türlü değişikîiğe başanyla
avak uvdurmuş olan büyük trompetçinin
yapıtlarının yeniden basımlarından sonra.
hiç vayımlanmamış "canlı" parçalanndan
oluşan Live Around The \VbrW piyasaya
çıkanldı.
Davis'in Ağustos 1988 ile Temmuz 1990
arası Nevv York, Los Angeles, Graz,
Montpellier, Roma. Montreux, Osaka,
Şikago'da verdiğı konserlerinin canlı
kayıtları arasından seçilen on bir parçalık
bu albüm. nedense dünya çapında fazla bir
tanıtım kampanyasına gidilmeden piyasava
verildı. ama >abancı dergilerden
gördüğümüz kadanyla bir aydır iyi satıyor.
Dinleveni modern cazın derınliklerine
çeken 70 dakikalık Live Around The
World'daki sound çok berrak. Davis,
Kenny Garrett (alto saksofon). Benny
Rietveld (bass). Marilyn Mazur
(vurmalılar). Rick> VVeUmans(davul).
Adam Holzman, (klavye), Fole> (lead bass)
gibı ısimlerle parçalann stüdyodakı aynı
kalitesını sahnede eide etmeyi başarmış...
Albüm 60'lar cazının başyapıtlanndan,
Nevv York Indigo Blues Club'da
kaydedılmış Zavvinul yapıtı In A Süent
VVaj'le başhvor.
Saksofondaki olağanüstü >orumuyla
Kenny Garrett bu parçada arşiv lik. iyi bir
albümle karşılaştığımızı müjdeliyor.
Intruder, Wrinkle ve Tutu'daki performans
da büvüleyicı.
Bir zamanlar aynı stüdyoyu paylaştıgı
VVeather Report'un bassçısı Pastorius'a
adadığı Mr. Pastoriusadh parça kadar popa
duyduğu yakın ılgiyi belgeleven Michael
Jackson ın Human Nature'ı ile Cjndy
Lauper'in Time After Timeı da çarpıcı
yorumlar. Trompet doğaçlamayla
zengınleşen Tıme After Timedakı bır ıkı
teknık sorun bıle parçanın muhteşem
>orumunu gölgeleyemıyor. Marcus
Miller'ın Hannibal'ını albümün flaş
parçalan arasına koymalıyız. Albümün
kapağında "Davis'in son yorumu" şeklinde
tanıtılan parçanın nerede. ne zaman kavıt
edildiği bilgisi >ok.
70'li yıllarda elektronığe sıcak bakması
Miles Davis'in
yapıtlarınuı
veniden
basımlanndan
sonra. hiç
vavımlanmamı*;
"canlı'
parçalanndan
oluşan 'Live
Around The
Uorid" piyasaya
çıkanldı. Büv ük
trompetçinin
Ağusfos 1988 ile
Temmuz 1990
arası verdiği
konserlerinin canlı
kavıtları
arasından seçilen
on parçalık, 70
dakikalık bu
albüm, dinleyeni
modern cazın
derinliklerine
çekiyor. Miles
Davis tutkunlarını
mcst edecek bir
başka proje de
Aralık 1965'te altı
konserden
kavdedilen
mal/enıenin
toplandığı sekiz
albünılük seriyle
gelecek. C olombia
da 6 CD'lik bir
başka seriyi
çıkaracak.
nedenıyle caza ıhanetle suçlanan Davis'in
son ikı yıhndaki "canlı" performansını
yansıtan bu albümün. plak kapağındaki
övgülerdışında nasıl değerlendirilecegıni
merak edı>orduk.
Albümü dinleyen Batılı eleştirmenler birer
ikı^er değerlendırnıelerini temmuzun
sonlarına doğru aktarmaya başladılar
Eleştirileryine uçlardaydı. Bir kısım. Miles
Davis'in ölümünden sonra da pop müzik
endüstrisınin elinde oyuncak olduğunu.
arşiv lerde kalmış bantlann ardı arkasının
kesilmediğinı vazdı. Diğerkesim ise
albümü >ere göğe koyamavıp Davis'in
süreklı pe^ınden gittıği "sokâk
performansı'"na çarpıcı bir ömek olduğunu
iddıa etti.
Live Around The \Vbrld, Miles Davis'i
yakından izleyenler için fazla yenilikler
ta^ımıyor; ama Kenny Garrett ve Marcus
Miller'ın da aralannda olduğu perde
ardındaki ekibin ortaya koyduğu "funky"
sık sık rastlanan bir sound değil, bu nokta
önemli.
Bu canlı albüm kadar Miles Dav is
tutkunlarını mest edecek bir başka proje de
Aralık I965'te altı konserden kaydedilen
malzemenin toplandığı sekiz albümlük
seriyle gelecek Şikago da Flugged Nickel'da
Miles Davis'in \VayneShorter(sax),
Herbie Hancock (pıyano), Ron Carter
(kontrabass) ve Tony NVUIiams'lı (davul)
kadroyla verdiği konserlerin ürünleri Live
At Flugged Nickel v e (Cookin At Plugged
Nickeladlarıvla Avrupa'ya ulaştı. Sıra
diğer altı CD'lik parçalarda.
Columbia da 26 Mayıs 1926 doğumlu
ustanın 70. yaşgününü kutlamak amacıyla
ılkı 27 ağustosta yayımlanacak 6 CD'lik bir
başka seriyi çıkarmaya hazırlanıyor. 1957-
60arası Davis'in GilEvans'la
yaptıklanndan oluşacak ilk albümden sonra
1997 Martında Miles Davis: The Complete
Studios Recordings of the Miles Davis
Quintet 1965-68 vavımlanacak. Diger
ealışmalar şöv le: The Complete Studio
Recordinge- September 1968-February
1969, The Complete Studio Recordings:
August 1969- June 1970, Miles Davisand
John Coltrane: The Complete Studio
Recordings, The Complete Columbia
Recordings 1963-64.
Şu anda bızım pıvasada bulunabilen Miles
Davis albümlenni de sıralayahm: You're
ünder Arrest Miles Ahead. Miles &
Coltrane, Live Around, The VVorld,
Milestones, Sketches ofSpain. Kind of Blue.
Aura. Amandla, This is Jazz, \V'e Want
Miles. Doo Bop, Decoy, Agharta, Tutu,
>efertiti, Bitches, Brew, Siesta.
Kenan
Doğulu
'IU'ledi
Kenan Doğulu. geçen yıl yaptığımız
söyleşide muzikal çizgisini, özgün
sitilını beşınci albümünde
yakalamayı hedefledığinı sövlemiştı.
Doğulu, kariyennın üçüncü
basamagı olan. 'III' adını verdiği
yeni albümünde klasık dınleyıci
kitlesini biraz rahatsız edecek
sounda kayarak amaçladıgı yola
gırmeye başladığının sınvallerini
veriyor.
Bu farkhlık daha cesur gırtlak
oyunlan, Ozan Doğulu'nun
düzenlemede caza kaçan vorumlan,
Erkan Oğur'un perdesız gitar ve
cümbüşle hoş katkısı şeklinde ortaya
çıkıyor. Ancak Ozan Doğulu'nun
çok iyi işlediğı altyapının yine
darbukayla ambalajlanarak vitrine
yerleştırilmesı, ardından bazı
parçalarda apavn bır soundun
peşinden gıdilmesı, hatta Ispanya'ya
kadar uzanılması, kısacası yine her
zev ke seslenecek 'aşure albüm'
yaratılması Kenan Doğulu'nun
kafasındakılen ılen birtarihe
erteledığını gösteriyor.
Sıkı Sımsıkı tanıtılan ikıncı albümde
de aynı hatava düşülmesi. Kenan
Doğulu'nun çocuk programlan dahil
bır çok TV kanaiında gözükerek.
basınla sürekli iyi geçinerek tırajı
vüklenmek zorunda kaiması. İsyan
Bu Haykınş'ta deprem felaketınden
yararlanması demek kı onlara ders
olmamış. Popçulann 'Doğu - Batı
sentezi' diye her aklına geleni
yapması. müzik tüketıcısinin artık
önüne her konanın yemediğini
görememek anlamı taşıyor.
Bunun dışında Doğulu'nun 'IM'ün
şarkı sözlerinde ve bestelerinde hayli
dürüst olduğunu belırtelım.
Parçalannda anlattıklan. yaşıyla ve
çızdiğı dünva görüşüyle bırebır
örtüşüyor; pazardaki bazı rakipleri
gibı ne Atatürkçülükten dem
vuruvor. ne de Kayahan'm '96
model kopyası olmaya çalışıyor.
'Ill'ün bazı özellıklennide
sıralayalım; dokuzu Kenan
Dogulu'ya, ıkısı de agabeyi Ozan'a
ait 11 beste var albümde. Bunlardan
klibıni yaptığı 'Hiç Bana Sordun
mu?' ile "Gelinim, Oynak Varim
hemen genıj kıtleleri vakalar. sonra
'Koca Çınar'. 'Turna'. 'Para'
keşfedılır. Kenan Doğulu'nun bu
albümde de tiraj açısından ışı kolav
degil
Doğu denizinde 'ÜçBalık'
Pearl Jam'iıı yeni
albümü için
menajerleri
bağlantılan kurmaya
çalışırken fırsat bu
fırsat. Jeff Ament bir
süredirplanladıgı
albümü hayata
geçirebilmek için
Tribe After Tribe'dan
RobbieRobbıle
Pikıt'dan Richard
Stuverod'la bırarava
geldi.
Konserlerde Pearl
Jam'in alt grubu
olarak sahneve çıkan
Tribe After'la
Ament'in dosiuğu
ilerlemiştı. Konser
öncesı bırarava gelıp
uzun uzun felsefi
konuşmalar
yapıyorlardı. Robbıe.
bu toplantılar sırasında
Ament"a yeni ufuklar
açmıştı; Doğu'vu ve
Me>lana'yı anlatmıştı.
Bu arada Pearl Jam'in
lideri Vedder'ın da
Doğu'ya ilgisi artmış:
Dead Man Ualking
filmi ıçin Nusrat Fateh
Ali Khan'la The Face of Love parçasını
seslendirmışti. Jeff Ament'la iki dostu
Mevlana'nın vapıtlarından etkilenerek ThreeFish
(Üç Balık) adını verdıkleri gruplanyla aynı adı
taşı>an 15 parçalık bir albüm yaptılar ve albümü
tanıtmak amacıvja dünya basınına Istanbul'a
randevu verdiler.
Akıllı bır seçımdi
Istanbul. Son
dönemde iyice
microsoftlann
egemenlığıne giren
Batı kentlerinde
yaşavanlar gözlenni
veniden Doğu'ya
çevırmısjerdi. Basın
ıçin de bol malzeme
vardı Doğu'da. Ancak
Mevlana'nın birkaç
dızesinden
etkilenerek egzotik,
mıstik bırsöylemle
yola çıkmak komik
sonuçlar getırdi ve
grup ne müzik, ne de
düşünce olarak
Doğu'yu ıçıne
sindiremeden albümü
tanıttı? Batı gazeteleri
Istanbul
yolculuğundan geriye
'Doğu'vu özümseven
rakçılar', "l fuklan
sonsuz adamlar" gibi
başlıklarla döndüler,
ama kimse Three
Fish'in Doğu
söyleminden tatmin
olmamıştı.
Albümün bir iki
yenne sıkışan Doğu ritimleri dışında grubun
Konya. Istanbul. Mısırgezisinden fazla izler
bulamadık. Pearl Jam'de Vedder'ın besteleri
toplumun pisliklerine balıklama dalarken Three
Fish daha tinsel çözümden yana. sound olarak da
Doors'a doğru yönelen, yer yer "psycodelic'"i
deneyen yumuşak yorumu var grubun.
Tıuıa Nehri üzerinde senfoni•Weather Reporfun babası Joe Zavvinul. çocukluğunun
düşlerini Tuna Nehri'ne adadığı senfonisi 'Stories of
Danube'yi bir albüm haline getirdi. Kaspar Richter
yönetimindeki Çek Devlet Filarmoni Orkestrası. Zawinul,
Arto Tunç, Burhan Öçal \e Walter Grassman'ın bir araya
gelerek ortaya çıkarttıklan albüm; ne Zawinul hayranlannın
tam istediği bir şey. ne de klasikçilerin içine sinen bir senfoni.
Ama dinleyenler bu senfoninin Weather Report'dan sonra
Zavvinul'un yaptığı en iyi iş olduğunu görecekler.
Uç yıl önce, müzik dergilen
modern cazın ustalanndan
birinin kaleminden senfoni
çıkmasını
doksanlann en
ilginç gelişmesi
olarak
yorumlamıştı.
Weather
Report'un babası
Joe Zavvinul
kariyeri boyunca
süreldi değişik
eğilımleri bir
arava getirmenin
peşinde koşmuştu
ama, işin
senfoniye kadar
varacağını kimse
tahmin
edememişti. Zavvinul 1993'tedört
gün evindeki stüdyoya kapanmış,
beş synthesizerla altı saatlik
müzik üretmış. bunlann arasından
bir saatlik bölümü yedi
kompozisyona ayırarak
senfonisıni üretmişti. Senfoninin
adı Stories ofDanube'du. 1932 de
Viyana'da doğan, bu kentte
müzikal eâitim aldıktan sonra
1959'da A~BD'ye giden Zavvinul,
çocukluğunun
hayallenni Tuna
Nehri'ne adadığı
senfonıde dile
getirmişti. Senfoni
üç ana konu
üzenne kuruluydu;
Tuna boyunca
v aşayan halklann
coğrafi. tarihi,
etnik özelliklerini
kullanmıştı
Zavvinul.
Övkü karların
erımesıyle
başlıyor. Tuna
deliriyor, göçerler
yeni bölgeler anvor ve Tuna
Karadeniz'e ulaşıyordu. Zavvinul
bu rotayı izleyerek halklann
müziklerini. iklimlen bir araya
getirmişti. Senfoni uzun süre
Zavvinulun birkaç yakınına
dağıttığı bantlarda kaldı, albüm
olarak piyasava sürülmesi için
ciddi birçalışma vapılmadı.
Zavvinul ı>i bir kadra peşindeydi.
Sonunda geçen kasım ayında
Kaspar Richter yönetimindeki
Cek Devlet Fılarmoni Orkestrası.
Zavvinul (synthesızer). bizim
müzikçilerden Arto Tunç
(vurmalılar, vokal), Burhan Öçal
(vurmalılar. ut. vokal) ve \Valter
Grassman bir arava gelerek
stories of Danube'u bir albüm
haline getirdiler.
Senfoni kemanlar. zillerle
zenginleşen The Beginning'le
açılıyor ve yöre yöre gezdıkten
sonra Tuna
%
*Sultan"la doğuya
ulaşıyor. Sultan'da Arto'nun ve
Burhan Öçal'ın performansı üst
düzeyde. Anlatılanlara göre de
konserlerde tekrarı en fazla
ıstenen parça da Sultan
oluvoımuş. Bu ilk senfoni) le
Zavvinul günümüz klasıkçıleri
arasına sokulmak istemediğini
söylüyor. Aslında Stones of
Danube 'ortada kalan' bir
çalışma; ne Zavvinul hayranlarının
tam istediği bir şey ne de
klasikçilerin içine sinen bir
senfoni. Zavvinul çeşitli
söyleşılerde senfoniyle vvorld
music yaptığını söylemiş.
Bizim için etıketten çok
böyle bir çalışmaya kalkışması
önemli. Stories of Danube'u
dinleyenler bu senfoninin VVeather
Report'dan sonra Zavvinul"un
yaptığı en ı>ı iş olduğunu
aörecekler.
r.npı'ıc SELMI
U l / I C U d ANDAK
Bazı Gerçekler
'Sanat evrenseldir". Evet, bu
gerçeği sırası geldikçe tekrarlıyo-
ruz. Yine de üzerinde durmak zo-
runluğunu duydum. Şöyle ki ülke-
mizde özellikle müzik alanında,
dünyadaki 'teknolojikgelişme 'nin
Türkiye'ye de yansıması paralelin-
de, 'üref/marf/ş/'gözlendiği halde,
'yaratıcılık niteliği'nin tersine gi-
dişle git gide azaldığı bir gerçek..
Hele örneğin, ülkemizde tam an-
lamı ve tarifi belirlenemediği halde
'pop' denilen, aslında popüler
müzik alanında kullanılan sözcü-
ğüyle 'patlamafl' değil, 'yara-
tım 'ın, duygunun ve kalitenin yok-
sun olduğu bir 'çatlama 'var. Bu
gerçek, yaratıcılık yetenekleri olan
ve gerçek müzik üreten bestecile-
ri, söz yazarlarını, aranjörleri ve yo-
rumcuları en fazla üzen ve uğraş
verme, tanıtma ve yapım alanları- '•
nı da sınırlayan bir durum oluştu-'
ruyor. Bunun, ekonomik ve sosyo-
lojik nedenleri üzerinde şimdilik
durmuyoruz?.. Ülkemizde etkinli-,
ğini arttıran bir gerçek de şu: Mü-,
zik türlerinde 'kavram karmaşası'.
yaşanıyor. Genel olarak tüm dün-
ya 'müzik literatürü 'nde kabul edil-
diği gibi ve sanat tarihi ve müzik
termınolojısinde öğretildiği gibi:
Geleneksel, Klasik, Romantik,
Çağdaş ve Modern dönemlerde
oluşan ve gerçek deyimlerle ta-
nımlanan türler yenne, bızde daha
ziyade yapımı ilgınç kılarak ticari
geliri arttırmak düşüncesiyle 'uy-
duruk sözcükler' ile 'olmayan >
für'ler ortaya çıkarılıyor ve med- >
yaya yansıtılıyor!.. Ömeğın, bu-
günlerde çok kullanılan 'fantazi'i
sözcüğü gibi!? '
Yukarıdaki satırlarda özetle sı-'
ralamaya çalıştığım bazı gerçekle-
rin en önemlisine dönelim: Sanat'
evrenseldir... Sanatın bu tüm dün-
yayı ve insanları kavrayan, banş-
sevgi-dostluk-dayanışma kav-"
ramlann/ ıçeren insancıl ve top-
lumsal tanımlama olan 'sanatın
evrenselliği' konusu, özellikle Tür-
kiye Cumhuriyeti'nin kuruluşun-
dan bu yana en önemli ve en tar-
tışılır konusu olarak sürüp gitmek-
tedir. Ülkemizde, gerçekie ilgisi ol-
mayan ve yanlış bir 'ayrım' olarak
uzun yıllar dillerde dolaştıktan
sonra günümüzde sevinerek söy-
leyelim 'çoksesliliğe Türk müziğin-
de de geçiş' dönemiyle birlikte
'alaturka-alafranga' çelişkisi artık
anlamını yitirmektedir.. Ancak
doğru ve gerçekçi tartışmalara ve
olumlu görüşlere ve önerilere açık
olan 'ulusallık've 'evrensellik' kav-
ramlan güncelliğini ve önemini de-
vam ettirecektir.
Bence, "ulusaldan evrensele,
evrenselden ulusala bağlantılı bir
köprü daima sağlamlığını koruya-
caktır."
Bu konuda da en gerçek ve yol
gösterici sözü Atatürk söylemiş-
tir: "Müzik, hayattır, hayatın kendi-
sidir. Müzik, insan zekâsının bu
ürünü, dünyadaki düzensiz sesle-
h düzene sokarak fıkir-ruh-ahlak
yaratmaktır"... Işte evrensellik ger-
çeği...
Yerlı popta Mustafa Sandal. + -\:
Gölgede Aynı'yla veniden zirveye yer-
leşti. Kayahan geçen hafta Canım
Yapraklan'yla ikinci sıraya çıktı. Se-
zen Aksu. Düş Bahçeleri'yle üçüncüy-
dü.
Türk Sanat Müzıği'nde Muazzezl
Ersoj. Nostalji I 'îe yine Iıder. Seda Sa-1
van. Ah Geceler'le ikinci. Bülent Er-
sov, Beninı DümaGiizeMerim'le üçün-^
cü. -
Halk müzığınde Grup Vorum.Ge--
liyoruz'la binnci. Songül Kariı. Yanık
Bir Tiirkü'vle ikinci: Yavuz Bingöl,
Sen Türkülerûıi Söyle'yle üçuncü.
Yabancı müzıkte Brvun Adams'ın
18TH I Die">la lıderlığı sürüyor. Me-
taliica. Load'la ikinci, Jovanotti, Lo- -
renzo-Raccolta"yla üçüncü.
-ThePostmandl Postinol(CD)
- Bad Habits Die Hard - Tnlok Gur-
tu(CD)
- Bestial Cluster- Mick Karn (CD)
- Brasileiro - Sergıo Mendes (CD)
-Synaesthesia-Andv Summer(CD)
-Reflections- Bobo Stenson (CD)
- Last Chance For Commen Sense -
Rodney Rendnck (CD)
- Cities of the Heart - Jack Bruee
(CD)
- Crosscurrents - Gerald Trimble
(CD)
- Phenomeon - ^^us F. The Mot. Pict.
- The Singles - Pretenders
- Straight L'p - Bob James Trio -,
- Common Grounds - Premier
- Kafka- Nigel Kennedy
- Grand Bassam Zion Rock - Alpha
Blond\
- Rebetico-Orijinal Film Müziği ..
- Earth Stories - Cyrus Chestnut
- Duv Sesimi - üğur Işılak "
- Kiralık Dünva - Orhan Gencebay "
- Ri» Rıı\ıı