04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 AĞUSTOS1996 CUMARTESİ 14 KULTUR Ve Alpay '96 Otaz beş v ılı aşan müzik kariyerine Ispanyolca. ftalyanca şarkılarla başla- yan. 1963'te KaraTren'le ülke çapın- da tanınan. ardından uzun süre Türk- çe parça sövlemeyen. 70"Ierin ortala- nndan itibaren beste ve aranjmanlan bir arada kullanan. Eylülde GeL Ayn- lık Rüzgârı. Mutluluktan Ağlarken, Fabrika Kızı. Gözlerin, Havalindeki Resim. Güvenparkı. Madridli Maria, Dağların Arkasında Var gibı hitlen yerlî popa kazandıran Alpay (soyadı ÎSazikioğlu) bu kez... Ve Alpay 1996 albümüyle voluna devam edıyor. Belirlı bır türde ısrar etmeden. nite- likli bulduğu her türlü parçayı yorum- layan ustanın yeni albümünde on ikı parçavar. ZorGeliradı SinanKulbes- tesi bir fîamengoyla açılan reperîuvar- da A yüzünde Ğri Çırpınışlar, Yine Yalntzım (Söz-müzik: Kerem Tuncer), karamizah Sevmeye Hakkın Yok. B yüzünde albümün önce çıkan parçası Ellerinde Güllerle. Kara Yaam dıkkat çeken besteler. Bu albümle Alpa>. pop hengâmesi içinde çizgisini korumayı başarıyor, hayran kitlesini fazlalaştıracak, teker- lemelerle şablonlara alıştırılan genç kitle ıçin sürprizler sunmasa da. ~Ve Alpay 19% iyi bırçalışma. Ancak al- büm kapağında sözlerini Alpay"ın yazdığı beşparçanın bestelerinin 'ano- nim' olarak not düşülmesinın esprisi- ni pek anlayamadık. Fish dosyası açıldı Progressi ve rock deyince akla ge- len birkaç gruptan biriydi Marillion. Soiist Fish de I981'den sonra grubu sürükleyen çok iyi bır 'ön adam." Fish, 1988de gruptan ayrıldı ve Şubat '90'da Vıgilin a VVflderness of Mirrors adlı ilk solo albümünü yaptı. başanlı oldu. Diger yanda Marillion da yeni solistleri Steve Hogart'la iyi işler ger- çekleştirdi. Dikkat çeken nokta her iki tarafın da yedire yedire progressive rocktan uzaklaşmaya başlamalarıydı. Fish 1991 de Internal ExUe, 1992 de Songs From A Mirror albümlenni çıkardı, TV dizilerinde rol aldı. Mayıs '94'te Suits albümüyle lıste- lerde bir numarava yükseldı. 'sing- le'ları Lady Let it Lie ve Fortunes of VV'ar da aynı başanyı tek- rarladı. Marillion"ın T ü r k ı y e ' d e dinleyicisi ol- duğunu bili- yorduk ama Fısh'in geçen yıl Yapı- Kre- di Gençlik Fes- tivali sırasında verdığı konsere gösterilen ilgıyi doğ- rusu beklemiyorduk. Bu ilgi Majör Müzik'ten Evüb İblağ'ın da dıkkatını çekmiş olmalı ki o günden sonra Fish'in albüm)eriniTürki>e'deyayım- layabilmek için hayli çaba sarf etti ve amacına ulaştı. Fish'in Suits'i ile 1995 albümleri Yang ve Ying'i aynı tarihte piyasaya çıkardı. Bu üç albüm, ciddi bir Fish dosya- sı esprisinde. Suits'de Fish'in doksan- lardaki çizgisi belirgin ortaya çıkar- ken Yang ve Yin'de geçmişte ve yakın tarihte yaptıklanmn değişik yorumla- n yer alıyor. Slayer'dan 'has punk' Punk'ın çıldırdığı dönemdeTom Ara- ya'nuı Slayer adlı grubu denn araştırma- laragirip. punk'un her yüzünü inceleye- rek düzeyını sürekli > ükseltmişti. Grup, bir ara. fazla ticari dav ranmanın farura- sını gölgede kalarak ödedi ama, son dö- nemde yenıden zırveye oynamaya baş- ladı. Yeni albümleri 'Lndisputed Attitu- de'da Slayer (Tom Araya: bass - vokal. JeffHanneman: gıtar. Kerry Kıng: gıtar. Paul Bostaph: vurmalılar), Hanne- man'ın 1984'teyazdıgıCan'tStandYou ve D.D.A.MJVI. . Araya ile iCıng'ın bes- tesi 'Gemini' gibi üç hıç yayımlanmamış yapıtın da yer aldığı 15 parçayla. bazı zorlama böİümlere karşın, doyurucu bır soundla havranlannın karşısında. Albümün en önemlı özellıği her nota- sında gerçek punk ile hardcore - punk early- eighıtıes'ın fazlasıv la hıssedılme- sı. Green Day'le yenıden yapılanan pun- ka hıç benzemıyor Slayer'ın soundu. Grubun uzun süredır yapmak ısteyıp de bir türlü oturtamadığı bu yenılığın genç punkçılarca nasıl karşılanacagı merak konusu. MinorThreatın I Don't\Vant (o HearIt'ıyle Stooges'ın I'm Gonna Be Your God'ı bır de Slaver'dan dınlemek ilgınç olabıhr. Davisie 4 canh' dünya turu CUMHUR CANBAZOĞLU M iles Davis hayranları bugünlerde pek mutlu; 50'li vıllardan bu yana cazdaki her türlü değişikîiğe başanyla avak uvdurmuş olan büyük trompetçinin yapıtlarının yeniden basımlarından sonra. hiç vayımlanmamış "canlı" parçalanndan oluşan Live Around The \VbrW piyasaya çıkanldı. Davis'in Ağustos 1988 ile Temmuz 1990 arası Nevv York, Los Angeles, Graz, Montpellier, Roma. Montreux, Osaka, Şikago'da verdiğı konserlerinin canlı kayıtları arasından seçilen on bir parçalık bu albüm. nedense dünya çapında fazla bir tanıtım kampanyasına gidilmeden piyasava verildı. ama >abancı dergilerden gördüğümüz kadanyla bir aydır iyi satıyor. Dinleveni modern cazın derınliklerine çeken 70 dakikalık Live Around The World'daki sound çok berrak. Davis, Kenny Garrett (alto saksofon). Benny Rietveld (bass). Marilyn Mazur (vurmalılar). Rick> VVeUmans(davul). Adam Holzman, (klavye), Fole> (lead bass) gibı ısimlerle parçalann stüdyodakı aynı kalitesını sahnede eide etmeyi başarmış... Albüm 60'lar cazının başyapıtlanndan, Nevv York Indigo Blues Club'da kaydedılmış Zavvinul yapıtı In A Süent VVaj'le başhvor. Saksofondaki olağanüstü >orumuyla Kenny Garrett bu parçada arşiv lik. iyi bir albümle karşılaştığımızı müjdeliyor. Intruder, Wrinkle ve Tutu'daki performans da büvüleyicı. Bir zamanlar aynı stüdyoyu paylaştıgı VVeather Report'un bassçısı Pastorius'a adadığı Mr. Pastoriusadh parça kadar popa duyduğu yakın ılgiyi belgeleven Michael Jackson ın Human Nature'ı ile Cjndy Lauper'in Time After Timeı da çarpıcı yorumlar. Trompet doğaçlamayla zengınleşen Tıme After Timedakı bır ıkı teknık sorun bıle parçanın muhteşem >orumunu gölgeleyemıyor. Marcus Miller'ın Hannibal'ını albümün flaş parçalan arasına koymalıyız. Albümün kapağında "Davis'in son yorumu" şeklinde tanıtılan parçanın nerede. ne zaman kavıt edildiği bilgisi >ok. 70'li yıllarda elektronığe sıcak bakması Miles Davis'in yapıtlarınuı veniden basımlanndan sonra. hiç vavımlanmamı*; "canlı' parçalanndan oluşan 'Live Around The Uorid" piyasaya çıkanldı. Büv ük trompetçinin Ağusfos 1988 ile Temmuz 1990 arası verdiği konserlerinin canlı kavıtları arasından seçilen on parçalık, 70 dakikalık bu albüm, dinleyeni modern cazın derinliklerine çekiyor. Miles Davis tutkunlarını mcst edecek bir başka proje de Aralık 1965'te altı konserden kavdedilen mal/enıenin toplandığı sekiz albünılük seriyle gelecek. C olombia da 6 CD'lik bir başka seriyi çıkaracak. nedenıyle caza ıhanetle suçlanan Davis'in son ikı yıhndaki "canlı" performansını yansıtan bu albümün. plak kapağındaki övgülerdışında nasıl değerlendirilecegıni merak edı>orduk. Albümü dinleyen Batılı eleştirmenler birer ikı^er değerlendırnıelerini temmuzun sonlarına doğru aktarmaya başladılar Eleştirileryine uçlardaydı. Bir kısım. Miles Davis'in ölümünden sonra da pop müzik endüstrisınin elinde oyuncak olduğunu. arşiv lerde kalmış bantlann ardı arkasının kesilmediğinı vazdı. Diğerkesim ise albümü >ere göğe koyamavıp Davis'in süreklı pe^ınden gittıği "sokâk performansı'"na çarpıcı bir ömek olduğunu iddıa etti. Live Around The \Vbrld, Miles Davis'i yakından izleyenler için fazla yenilikler ta^ımıyor; ama Kenny Garrett ve Marcus Miller'ın da aralannda olduğu perde ardındaki ekibin ortaya koyduğu "funky" sık sık rastlanan bir sound değil, bu nokta önemli. Bu canlı albüm kadar Miles Dav is tutkunlarını mest edecek bir başka proje de Aralık I965'te altı konserden kaydedilen malzemenin toplandığı sekiz albümlük seriyle gelecek Şikago da Flugged Nickel'da Miles Davis'in \VayneShorter(sax), Herbie Hancock (pıyano), Ron Carter (kontrabass) ve Tony NVUIiams'lı (davul) kadroyla verdiği konserlerin ürünleri Live At Flugged Nickel v e (Cookin At Plugged Nickeladlarıvla Avrupa'ya ulaştı. Sıra diğer altı CD'lik parçalarda. Columbia da 26 Mayıs 1926 doğumlu ustanın 70. yaşgününü kutlamak amacıyla ılkı 27 ağustosta yayımlanacak 6 CD'lik bir başka seriyi çıkarmaya hazırlanıyor. 1957- 60arası Davis'in GilEvans'la yaptıklanndan oluşacak ilk albümden sonra 1997 Martında Miles Davis: The Complete Studios Recordings of the Miles Davis Quintet 1965-68 vavımlanacak. Diger ealışmalar şöv le: The Complete Studio Recordinge- September 1968-February 1969, The Complete Studio Recordings: August 1969- June 1970, Miles Davisand John Coltrane: The Complete Studio Recordings, The Complete Columbia Recordings 1963-64. Şu anda bızım pıvasada bulunabilen Miles Davis albümlenni de sıralayahm: You're ünder Arrest Miles Ahead. Miles & Coltrane, Live Around, The VVorld, Milestones, Sketches ofSpain. Kind of Blue. Aura. Amandla, This is Jazz, \V'e Want Miles. Doo Bop, Decoy, Agharta, Tutu, >efertiti, Bitches, Brew, Siesta. Kenan Doğulu 'IU'ledi Kenan Doğulu. geçen yıl yaptığımız söyleşide muzikal çizgisini, özgün sitilını beşınci albümünde yakalamayı hedefledığinı sövlemiştı. Doğulu, kariyennın üçüncü basamagı olan. 'III' adını verdiği yeni albümünde klasık dınleyıci kitlesini biraz rahatsız edecek sounda kayarak amaçladıgı yola gırmeye başladığının sınvallerini veriyor. Bu farkhlık daha cesur gırtlak oyunlan, Ozan Doğulu'nun düzenlemede caza kaçan vorumlan, Erkan Oğur'un perdesız gitar ve cümbüşle hoş katkısı şeklinde ortaya çıkıyor. Ancak Ozan Doğulu'nun çok iyi işlediğı altyapının yine darbukayla ambalajlanarak vitrine yerleştırilmesı, ardından bazı parçalarda apavn bır soundun peşinden gıdilmesı, hatta Ispanya'ya kadar uzanılması, kısacası yine her zev ke seslenecek 'aşure albüm' yaratılması Kenan Doğulu'nun kafasındakılen ılen birtarihe erteledığını gösteriyor. Sıkı Sımsıkı tanıtılan ikıncı albümde de aynı hatava düşülmesi. Kenan Doğulu'nun çocuk programlan dahil bır çok TV kanaiında gözükerek. basınla sürekli iyi geçinerek tırajı vüklenmek zorunda kaiması. İsyan Bu Haykınş'ta deprem felaketınden yararlanması demek kı onlara ders olmamış. Popçulann 'Doğu - Batı sentezi' diye her aklına geleni yapması. müzik tüketıcısinin artık önüne her konanın yemediğini görememek anlamı taşıyor. Bunun dışında Doğulu'nun 'IM'ün şarkı sözlerinde ve bestelerinde hayli dürüst olduğunu belırtelım. Parçalannda anlattıklan. yaşıyla ve çızdiğı dünva görüşüyle bırebır örtüşüyor; pazardaki bazı rakipleri gibı ne Atatürkçülükten dem vuruvor. ne de Kayahan'm '96 model kopyası olmaya çalışıyor. 'Ill'ün bazı özellıklennide sıralayalım; dokuzu Kenan Dogulu'ya, ıkısı de agabeyi Ozan'a ait 11 beste var albümde. Bunlardan klibıni yaptığı 'Hiç Bana Sordun mu?' ile "Gelinim, Oynak Varim hemen genıj kıtleleri vakalar. sonra 'Koca Çınar'. 'Turna'. 'Para' keşfedılır. Kenan Doğulu'nun bu albümde de tiraj açısından ışı kolav degil Doğu denizinde 'ÜçBalık' Pearl Jam'iıı yeni albümü için menajerleri bağlantılan kurmaya çalışırken fırsat bu fırsat. Jeff Ament bir süredirplanladıgı albümü hayata geçirebilmek için Tribe After Tribe'dan RobbieRobbıle Pikıt'dan Richard Stuverod'la bırarava geldi. Konserlerde Pearl Jam'in alt grubu olarak sahneve çıkan Tribe After'la Ament'in dosiuğu ilerlemiştı. Konser öncesı bırarava gelıp uzun uzun felsefi konuşmalar yapıyorlardı. Robbıe. bu toplantılar sırasında Ament"a yeni ufuklar açmıştı; Doğu'vu ve Me>lana'yı anlatmıştı. Bu arada Pearl Jam'in lideri Vedder'ın da Doğu'ya ilgisi artmış: Dead Man Ualking filmi ıçin Nusrat Fateh Ali Khan'la The Face of Love parçasını seslendirmışti. Jeff Ament'la iki dostu Mevlana'nın vapıtlarından etkilenerek ThreeFish (Üç Balık) adını verdıkleri gruplanyla aynı adı taşı>an 15 parçalık bir albüm yaptılar ve albümü tanıtmak amacıvja dünya basınına Istanbul'a randevu verdiler. Akıllı bır seçımdi Istanbul. Son dönemde iyice microsoftlann egemenlığıne giren Batı kentlerinde yaşavanlar gözlenni veniden Doğu'ya çevırmısjerdi. Basın ıçin de bol malzeme vardı Doğu'da. Ancak Mevlana'nın birkaç dızesinden etkilenerek egzotik, mıstik bırsöylemle yola çıkmak komik sonuçlar getırdi ve grup ne müzik, ne de düşünce olarak Doğu'yu ıçıne sindiremeden albümü tanıttı? Batı gazeteleri Istanbul yolculuğundan geriye 'Doğu'vu özümseven rakçılar', "l fuklan sonsuz adamlar" gibi başlıklarla döndüler, ama kimse Three Fish'in Doğu söyleminden tatmin olmamıştı. Albümün bir iki yenne sıkışan Doğu ritimleri dışında grubun Konya. Istanbul. Mısırgezisinden fazla izler bulamadık. Pearl Jam'de Vedder'ın besteleri toplumun pisliklerine balıklama dalarken Three Fish daha tinsel çözümden yana. sound olarak da Doors'a doğru yönelen, yer yer "psycodelic'"i deneyen yumuşak yorumu var grubun. Tıuıa Nehri üzerinde senfoni•Weather Reporfun babası Joe Zavvinul. çocukluğunun düşlerini Tuna Nehri'ne adadığı senfonisi 'Stories of Danube'yi bir albüm haline getirdi. Kaspar Richter yönetimindeki Çek Devlet Filarmoni Orkestrası. Zawinul, Arto Tunç, Burhan Öçal \e Walter Grassman'ın bir araya gelerek ortaya çıkarttıklan albüm; ne Zawinul hayranlannın tam istediği bir şey. ne de klasikçilerin içine sinen bir senfoni. Ama dinleyenler bu senfoninin Weather Report'dan sonra Zavvinul'un yaptığı en iyi iş olduğunu görecekler. Uç yıl önce, müzik dergilen modern cazın ustalanndan birinin kaleminden senfoni çıkmasını doksanlann en ilginç gelişmesi olarak yorumlamıştı. Weather Report'un babası Joe Zavvinul kariyeri boyunca süreldi değişik eğilımleri bir arava getirmenin peşinde koşmuştu ama, işin senfoniye kadar varacağını kimse tahmin edememişti. Zavvinul 1993'tedört gün evindeki stüdyoya kapanmış, beş synthesizerla altı saatlik müzik üretmış. bunlann arasından bir saatlik bölümü yedi kompozisyona ayırarak senfonisıni üretmişti. Senfoninin adı Stories ofDanube'du. 1932 de Viyana'da doğan, bu kentte müzikal eâitim aldıktan sonra 1959'da A~BD'ye giden Zavvinul, çocukluğunun hayallenni Tuna Nehri'ne adadığı senfonıde dile getirmişti. Senfoni üç ana konu üzenne kuruluydu; Tuna boyunca v aşayan halklann coğrafi. tarihi, etnik özelliklerini kullanmıştı Zavvinul. Övkü karların erımesıyle başlıyor. Tuna deliriyor, göçerler yeni bölgeler anvor ve Tuna Karadeniz'e ulaşıyordu. Zavvinul bu rotayı izleyerek halklann müziklerini. iklimlen bir araya getirmişti. Senfoni uzun süre Zavvinulun birkaç yakınına dağıttığı bantlarda kaldı, albüm olarak piyasava sürülmesi için ciddi birçalışma vapılmadı. Zavvinul ı>i bir kadra peşindeydi. Sonunda geçen kasım ayında Kaspar Richter yönetimindeki Cek Devlet Fılarmoni Orkestrası. Zavvinul (synthesızer). bizim müzikçilerden Arto Tunç (vurmalılar, vokal), Burhan Öçal (vurmalılar. ut. vokal) ve \Valter Grassman bir arava gelerek stories of Danube'u bir albüm haline getirdiler. Senfoni kemanlar. zillerle zenginleşen The Beginning'le açılıyor ve yöre yöre gezdıkten sonra Tuna % *Sultan"la doğuya ulaşıyor. Sultan'da Arto'nun ve Burhan Öçal'ın performansı üst düzeyde. Anlatılanlara göre de konserlerde tekrarı en fazla ıstenen parça da Sultan oluvoımuş. Bu ilk senfoni) le Zavvinul günümüz klasıkçıleri arasına sokulmak istemediğini söylüyor. Aslında Stones of Danube 'ortada kalan' bir çalışma; ne Zavvinul hayranlarının tam istediği bir şey ne de klasikçilerin içine sinen bir senfoni. Zavvinul çeşitli söyleşılerde senfoniyle vvorld music yaptığını söylemiş. Bizim için etıketten çok böyle bir çalışmaya kalkışması önemli. Stories of Danube'u dinleyenler bu senfoninin VVeather Report'dan sonra Zavvinul"un yaptığı en ı>ı iş olduğunu aörecekler. r.npı'ıc SELMI U l / I C U d ANDAK Bazı Gerçekler 'Sanat evrenseldir". Evet, bu gerçeği sırası geldikçe tekrarlıyo- ruz. Yine de üzerinde durmak zo- runluğunu duydum. Şöyle ki ülke- mizde özellikle müzik alanında, dünyadaki 'teknolojikgelişme 'nin Türkiye'ye de yansıması paralelin- de, 'üref/marf/ş/'gözlendiği halde, 'yaratıcılık niteliği'nin tersine gi- dişle git gide azaldığı bir gerçek.. Hele örneğin, ülkemizde tam an- lamı ve tarifi belirlenemediği halde 'pop' denilen, aslında popüler müzik alanında kullanılan sözcü- ğüyle 'patlamafl' değil, 'yara- tım 'ın, duygunun ve kalitenin yok- sun olduğu bir 'çatlama 'var. Bu gerçek, yaratıcılık yetenekleri olan ve gerçek müzik üreten bestecile- ri, söz yazarlarını, aranjörleri ve yo- rumcuları en fazla üzen ve uğraş verme, tanıtma ve yapım alanları- '• nı da sınırlayan bir durum oluştu-' ruyor. Bunun, ekonomik ve sosyo- lojik nedenleri üzerinde şimdilik durmuyoruz?.. Ülkemizde etkinli-, ğini arttıran bir gerçek de şu: Mü-, zik türlerinde 'kavram karmaşası'. yaşanıyor. Genel olarak tüm dün- ya 'müzik literatürü 'nde kabul edil- diği gibi ve sanat tarihi ve müzik termınolojısinde öğretildiği gibi: Geleneksel, Klasik, Romantik, Çağdaş ve Modern dönemlerde oluşan ve gerçek deyimlerle ta- nımlanan türler yenne, bızde daha ziyade yapımı ilgınç kılarak ticari geliri arttırmak düşüncesiyle 'uy- duruk sözcükler' ile 'olmayan > für'ler ortaya çıkarılıyor ve med- > yaya yansıtılıyor!.. Ömeğın, bu- günlerde çok kullanılan 'fantazi'i sözcüğü gibi!? ' Yukarıdaki satırlarda özetle sı-' ralamaya çalıştığım bazı gerçekle- rin en önemlisine dönelim: Sanat' evrenseldir... Sanatın bu tüm dün- yayı ve insanları kavrayan, banş- sevgi-dostluk-dayanışma kav-" ramlann/ ıçeren insancıl ve top- lumsal tanımlama olan 'sanatın evrenselliği' konusu, özellikle Tür- kiye Cumhuriyeti'nin kuruluşun- dan bu yana en önemli ve en tar- tışılır konusu olarak sürüp gitmek- tedir. Ülkemizde, gerçekie ilgisi ol- mayan ve yanlış bir 'ayrım' olarak uzun yıllar dillerde dolaştıktan sonra günümüzde sevinerek söy- leyelim 'çoksesliliğe Türk müziğin- de de geçiş' dönemiyle birlikte 'alaturka-alafranga' çelişkisi artık anlamını yitirmektedir.. Ancak doğru ve gerçekçi tartışmalara ve olumlu görüşlere ve önerilere açık olan 'ulusallık've 'evrensellik' kav- ramlan güncelliğini ve önemini de- vam ettirecektir. Bence, "ulusaldan evrensele, evrenselden ulusala bağlantılı bir köprü daima sağlamlığını koruya- caktır." Bu konuda da en gerçek ve yol gösterici sözü Atatürk söylemiş- tir: "Müzik, hayattır, hayatın kendi- sidir. Müzik, insan zekâsının bu ürünü, dünyadaki düzensiz sesle- h düzene sokarak fıkir-ruh-ahlak yaratmaktır"... Işte evrensellik ger- çeği... Yerlı popta Mustafa Sandal. + -\: Gölgede Aynı'yla veniden zirveye yer- leşti. Kayahan geçen hafta Canım Yapraklan'yla ikinci sıraya çıktı. Se- zen Aksu. Düş Bahçeleri'yle üçüncüy- dü. Türk Sanat Müzıği'nde Muazzezl Ersoj. Nostalji I 'îe yine Iıder. Seda Sa-1 van. Ah Geceler'le ikinci. Bülent Er- sov, Beninı DümaGiizeMerim'le üçün-^ cü. - Halk müzığınde Grup Vorum.Ge-- liyoruz'la binnci. Songül Kariı. Yanık Bir Tiirkü'vle ikinci: Yavuz Bingöl, Sen Türkülerûıi Söyle'yle üçuncü. Yabancı müzıkte Brvun Adams'ın 18TH I Die">la lıderlığı sürüyor. Me- taliica. Load'la ikinci, Jovanotti, Lo- - renzo-Raccolta"yla üçüncü. -ThePostmandl Postinol(CD) - Bad Habits Die Hard - Tnlok Gur- tu(CD) - Bestial Cluster- Mick Karn (CD) - Brasileiro - Sergıo Mendes (CD) -Synaesthesia-Andv Summer(CD) -Reflections- Bobo Stenson (CD) - Last Chance For Commen Sense - Rodney Rendnck (CD) - Cities of the Heart - Jack Bruee (CD) - Crosscurrents - Gerald Trimble (CD) - Phenomeon - ^^us F. The Mot. Pict. - The Singles - Pretenders - Straight L'p - Bob James Trio -, - Common Grounds - Premier - Kafka- Nigel Kennedy - Grand Bassam Zion Rock - Alpha Blond\ - Rebetico-Orijinal Film Müziği .. - Earth Stories - Cyrus Chestnut - Duv Sesimi - üğur Işılak " - Kiralık Dünva - Orhan Gencebay " - Ri» Rıı\ıı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle