Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 AĞUSTOS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Lockhanda Dans Topluluğu, geleneksel Hint danslannı içeren'Uyak ve Ritm' başlıklı bir gösteri sundu
Geleneldere yansıyaıı yaşamm ritmi
DUYGU PURGUN
Hindistan'daki folk kültürünün
korunması \e tanınması ıçin çalışan
Lockhanda Dans Topluluğu.
Hindistan'ın bağımsızlıkgünü (15
ağustosi dolayısıyla. Atatürk Kültür
Merkezı'nde düzenlenen etkinlikte
geleneksel Hint danslannı içeren
"Lyak \e RitırT bas-lıklı bır gösteri
sundu.
Hindistan Istanbul Başkonsolosluğu ve
geçen ay Istanbul'da kurulan Hindistan
Dostlan Derneğf nin katkılarıyla
düzenlenen gösterıde, 15 kadın ve
erkek dansçıdan oluşan topluluk.
Hindistan'ın unutulmaya yiiz rutmuş
gösteri sanatlannı, geleneksel
enstrümanlareşlığınde sergiledi.
Lockhanda. Hindistan'ın Batı
Bengalden Kajastan'a uzanan geniş
coğrafyasında. 16. yy "da Tann'ya
ibadet içın yapılan törenlerde
evlenmemiş kızların icra ettiği danslar.
sa\aşan askerler ve hasat sonrası
köylülerin düzenledıği eğlencelere
uzanan gızemli bir Hindistan
yolculuğuna çıkardı izleyenleri.
Gösterilenn yanı sıra dhaak (büyük
da\ ul). bansuri (bir çeşit geleneksel
flüt), dhamsaa (tek yüzlü yuvarlak
davul). singaa (bufalo bovnuzundan
yapılmış bir tür trompet) gibi
geleneksel e-ıstrümanlann kullanımı da
birhayli ılgı çektı.
Toplulugun vokahsti \e aynı zamanda
sekreteri AJok Kumar Dutta'nın da
belırttıgi gibi 12 yıllık birgeçmişi olan
Lockhanda'nın kuruluş amacı
Hindistan'ın folk geleneklerini
ya^atabilmek.
Hindistan hükümeti destekliyor
Günümüz Hındistanı'nda çok hızlı bir
şekılde yok olan kültürel değerler
karşısında, binlerce yıllık bir geçmişe
sahip olan zengın kültürel mirası
yaşatmayı amaçlayan topluluk,
geleneksel danslan bu konunun
uzmanlan olan ustalardan öğrenmeyi
yegliyor.
Pek çok folk \e kabıle gösteri sanatı
biçimlennin, şehir kültürünün
yaygınlaşması ve kiıle iletışim
araçlannın yaygın kullanımı nedeniyle
yok olma tehdidı ile karşı karşıva
bulunduğunu düşünen topluluk üyeleri
geleneksel dans \e müziğı. halen
yaşamakta olan etnik ustalardan
aldıkları derslerle geleneğı günümüze
taşımaya gayret ediyorlar.
Sergiledikleri danslann tarilıi
kokenlerı, ortaya çıkiş nedenleri
üzerine araştırmalar yapan Lockhanda
Dans Topluluğu. danslan otantik
12 yıllıkgeçmisiolan Lockhanda DansTopluluğuş'nun
kuruluş amacı Hindistan'ın foik geleneklerini vaşata-
bilmek. Bu amaçla ülkeyi baştan başa dolaşarak unu-
tulmuş geleneksel dans formlarını bugüne taşıyan top-
luluğun dansa bakışı "dansın yaşaırun ta kendisi' olduğu
yönünde.(Fotoğraflar: KUBİLAY TÜNTÜL)
G
österide. 15 kadın ve erkek
dansçıdan oluşan topluluk.
Hindistan'ın unutulmaya yiiz
tutmuş gösteri sanatlarını, geleneksel
enstrümanlar eşliğinde sergiledi.
Lockhanda. Hindistan*ın Batı
Bengal'den Kajastan'a uzanan geniş
coğrafyasında, lö.yüzyılda Tann'ya
ibadet için yapılan törenlerde
evlenmemiş kızlann icra ettiği danslar,
savaşan askerler ve hasat sonrası
köylülerin düzenlediği eğlencelere
uzanan gizemli bir Hindistan
yolculuğuna çıkardı izleyenleri.
biçimiyle sunmaya özen gösterivor. Bu
uygulamanın temel nedenini şöyle
açıklıyor Dutta:
"Genç kuşaklar ekonomik ve sosyal
nedenlerie kültür mirasımıza \eterince
sahip çıkamıyor \e onu yaşatamıyor.
Grup bu amaçla. geleneksel danslan
orijinai haliyle sergilemeye ayn bir
önem veriyor. Hindisfan'ın pek çok
bölgesinden farklı stiller *e anlamlar
taşıyan halk danslannı sahnelerken
asnı zamanda Hindistan topraklannda
>aşa>an değişik kültürieri sanat
/emininde buluşturnıa işlevini de
üstleniyor."
Bu amaçla ülkeyi baştan başa
dolaşarak unutulmuş geleneksel dans
formlarını bugüne taşıyan
Lockhanda'nın dansa bakışı 'dansın
yaşamın ta kendisi' olduğu
yönünde."Dans bir rahatlama biçimi
daha önemlisi yaşamın biryansıması"
diyor Dutta "Yaşamtn günlük rutini
içerisinde insanlann devinimleri, sahip
olduklan inançlara ilişkJn yerine
getirdikleri eylemler, rituelİer,
köylülerin hasat zamanı diizenledikleri
eğleneeler ve daha pek çok etkinliği
konu edinivor hizinı dansıııuz. Yani
yaşamı anlatıyor. Yaşamın ritmini
yansıtıyor." Folklorun yanı sıra klasık
dansın da Hindistan da önemli bır yen
olduğunu ekleyen Dutta.
Lockhanda'nın folklorik danslara ve
geleneğe ayrı bir önem verdiğinı
v urguluyor: "İnsanlar için. onların çok
iyi anladığı bir dilde dans ediyoruz
çünkü danslanmız o folkJorun içinden
çıknor. Klasik dans ise tamamıyla
farklı bir tür. Klasik dansın kendine
özgü kuralları var. bu \iizden tıpkı bir
dilin grameri gibi, daha incelikli ve
ilkeli".
Folk danslan ile ilgili herkesi topluluk
bünyesine çağınp çok sayıda atölye
çalışması düzenleyen topluluk,
Hindistan'ın çeşıtli bölgelerinden
gelen öğreneılerin ülkenin folklor
geleneği hakkında kap.samlı bilgi
edınmelen ıçın uygun bırzemın
sağlıyor. Özel bır topluluk olan
Lokchanda'nın kuruluşundan bu yana
en önemli destekçısi Hındistan
hükümeti.
Türkiye turnesi öncesinde Suriye ve
Kıbns'ta gösteriler sunan grup,
Tekirdağ ve Ankara'da iki temsıl verdı:
18 ağustosta ise İzmirii sanatseverlerın
karşısına çıkacak. Tekirdağ'da
gerçekleşrirdikleri gösteri sırasında
yöre halkının voğun ilgisiyle
karşılaştıklarını belirten ve bu ılgiden
büyük mutluluk duvan Dutta. Türk ve
Hindistan halk danslan arasında
şaşırtıcı derecede benzerlik olduğunu
s'öylüyor.
Hindistan Dostlan Derneği
Lockhanda Dans Topluluğu'nun
gösterilerı. avnı zamanda 22 Temmuz
1996'da kurulan Hindistan Dostlan
Derneği'nin ılk kültürel etkinliği
olarak gerçekleşti. Kültürel aianda
kurulan ilk Hint-Türk organizasyonu
olan Hindistan Dostlan Derneği'nin
başlıca amaçlan. karşılıklı bır kültür
alışverişi doğrultusunda Hini ve Türk
ınsanları arasında vakın ilişkiler
kurmak, seminerler. sergiler. gösteri ve
yarışmaların yanı sıra geziler
düzenlemek.
Dernek bünyesinde bır kütüphane ve
arşivın kurulması: bilım^el. eğitımsel
ve sosyal kuruluşlarla ışbırlıği
yapılnıası hedeflenıyor. Hindistan
Dostlan Derneöi'ne ılışkin bilgi
edinmek isteyenler, 0 212 2323733
no'lu telefondan dernek koordınatörü
LaraShah'a ulaşabilir.
Beşinci Boyut ve 98'in 'kültür kenti' Linz
• Yıllardır "Beşinci
Boyuf'un ya da "Sanal
E\ren"in kalelerinden biri
olan Linz'de, "geleceğin
müzesi" diye nitelendirilen
Ars Electronica Center adiı
bir merkezin, bu yıl eylül
aymda açılması öngörülüvor.
Herkese açık olacak bu
merkezde. elektronik
bağlamında sanat ve teknoloji
bir arada yaşama geçecek.
Heryıl tekrarlanan festival.
bir anlamda yılboyu süreklilik
kazanacak. Sanatçılar.
işadamlan ve ilgilenen
herkes. merkezin
olanaklarından
vararlanabilecek.
MURATSES
LINZ-Başlığı okuyanlar. UFO'laryada
çağdaş fizik konusunda bir yazıyla karşı
karşıya geldıklerini düşünebilirler: oysa
"Beşinci Boyut" kavrami, sanal e\ renın gü-
nümüzdekitanımlamalanndanbirtanesi...
Geçenlerde. Fransa'da yapılan sanal e\-
ren ağırlıklı görsel etkinliklerde gündeme
gelen bu yenı tanım. bana da oldukça ilginç
geldi. Özellıkle, Patrick O'Hearn'ın ses-
lendirdiği bir Japon canlandırma filmi. gö-
rüntüleri \e müziği ile türünün en güzel ör-
neklerinden birivdi. O'Hearn. daha önce-
ki yazılarımdan anımsavacağınız gibi.
Nevv Age dalında bu yılın beş Gramy ada-
yından bir tanesiydi. Bu yıl alamadı. ama
gelecek yıl alabilir! Psiko-akustik öğeler-
den yararlanma açısından belirli bir yak-
laşım benzerliğimız olan bu sanatçı (Bin-
fen'deki ambiente ortam müziği estetiğin-
deki parçalar için özellıkle Tan'ın Mare
Inıbrium'u için Creative Independents
Group'tanvazarvemüzikeleştirisici Hol-
landa'nın Nicole Steans. çok olumlu şev-
lersöylenıiş. kökenlerin \e kullanılan mal-
zemenın faklılığına karşın. O Hearn'la
olan belırlı bir ruhsai yakınlıktan söz et-
miştü). günümüzün en başarılı bağımsız
sanatçılardan bıri... FrankZappa ile uzun
vıllarbırlıkteolanO'Hearn'in ünlüZappa
albümü "Sheik YerboutTve katkısı olduk-
ça önemli... Her zaman inandığı müziği
yapan Zappa gibi o da çağın gelışmelenn-
den uzak kalmamış: BrianEnonun ve Ro-
bert Fripp'in ambient uvgulamalanndan.
Krafwerk'in. Tangerine Dream'în. Klaus
Schulzenin veConradSchnitzlerın elekt-
ronik dev rimlerinden "nasibini almış."
Yıllarca biivük isimli. tekelleşmış fir-
malarca. bekletilmiş ya da üretim biçimi-
ne karışılmak istenmiş.. en sonunda daya-
namamış ve Deep Ca\e isimli kendi ba-
ğımsizpldkşırketinı kurmuş... "Derinma-
ğara"anlamına gelen buad rastlantı buya
sanal evrendeki yeniliklerdenbirtanesı ile
belirli birvakınlığa ^ahip...
Geçen y ılki yazılanmda, yaşadığım kent
Linz'in sanatsal etkinliklerden. özellıkle
Ars Electronica Festıvali'nden ve yaşamı-
nın bııradakı bölümünün. çalışmalarını
(Autoüuıton veBinfen)neşekilde vönlen-
dirdiğınden söz etmiştim. Gelişmiş tekno-
lojilerın ıvi niyetli kullanım örneklerini
sergiley ip duran bu kent. anımsayacağınız
gibi 1998 >ılının "A\rupa kültür kenti".
Kent yöneticilerinebakılırsa. burada gele-
ceğin tarilıi yazılacak! Yıllardır "Beşinci
Boyufun ya da "SanaJ Evren"in kalelerin-
den biri olan Linz'de. "geleceğin müzesi"
Ruhi Ayangîl
konservatuvardald
görevinden afandı
Kültür Servisi - Kanun virtüözü. bestecı. Türk Müziği Or-
kestrası ve Korosu şefı Ruhi Ayangil'ın. 198"? vılından beri
'Türk Musikisi İcra Heyeti' üyesi olarak bağlı olduğu tstanbul
Cnıversıtesi Devlet Konservatuvarfndaki görevıne. 'kurum-
da huzuru bozucu dav ranışlarda buhınduğu' gerekçesıyle ıkın-
ci kez son verıldi.
tlkolarak 1992 vılındagörevdenalınan Ayangil. 1994yılın-
da ıdari mahkeme karan ılegörevedönmüştü. Sanatçı. ünıver-
sitenın temyızi sonucu geçen günlerde yenıden işten çıkanldı.
Istanbul Beledıye Konsenatuvarı'nın 1985 yılında İstanbul
Üniversıtesf ne bağlanmasıyla sorunlann başladığını belirten
Ayangil. bu yenilıkle birlikte. konsenatuvann -TürkMüziği
dışında- Batı müziği, tıyatro ve bale bölümlerimn. 2547 ve
2809 sayıh YÖK Kuruluş v e Teş-
kilat vasalannın öngördüğü aka-
demik yapılanmava uvgun bi-
çımde •bölüm. birim. sanat dalı.
bilim dalı" gibi belırlenıelere ka-
vuşturulduğunu. buna karşın
Türk müziği bölümü ve üyeleri-
nın önündeki tüm akademık ge-
lışme yollannın tıkandıgını öne
sürdü. 'İstanbul Oda Orkestrası"
v e kurucusu olduğu "TürkAJüzi-
ği Orkeitra \e Korosu'yla v urtı-
çi veyurtdışındakonserlerveren
Ayangil. konservatuvar bünye-
sinde üvesi olduğu 'Türk Musi-
kisi İcra Heyetfnın 50-60 kışilik
kadrosunun. emeklılik ve ölüm-
lersonucunda 18"e ındığini. bu-
na rağmen konsen atuv ar v önetı-
minceboşalanyerlereyeni atamalannyapılmadığını vebunun
ülkemızde ıki yüz yıldır süregelen Türk müziği düşmanlığının
bir vansıması olduğunu belimi. Ayangil. son olarak. 1994 vı-
hnda kazanmış olduğu davanın temyizi sırasında üniversite ta-
rafından hukuka a\kırı olarak delıl sunulduğunu bunun ıçin
kendısının davayı temvızegötüreceğını söyledi.
Ruhi Ayangil'in görevden alınmasıyla ilgili görüşlerını al-
mak ıstediğimiz tstanbul Ünıversitesı Rektörü Bülent Berkar-
da. Istanbul Ünıversitesı Devlet Konsenatuarı Müdürü Ova
Sünder'le görüşmemız gerektığıni belirtirken. Sünder. bu
konuyla ılgilı telefonumuza yanıt vermedi.
Selge kentinde blues konseri
Kültür Servisi-Çalışmalarını bir süredir
Beyoğlu'nda sürdürmekte olan Gezievi. 30
Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle düzenlediği
Köprülü Kanyon gezisi kapsamında bir de
blues konserine yer verecek. Son zamanlarda
adından sıkça söz ettiren tstanbul Blues
Kumpanyası. gezi programı çerçevesınde.
Selge antik kentinde bir konser verecek. Sarp
Keskiner ve SaJih .Nazım Pekertarafından
kurulan topluluk, bluesun seçkın
örneklerinden ve kendi bestelerinden oluşan
birprogram sunacaklar. 29ağustos-l eylül
tarihleri arasında gerçekleşecek gezı
programında Köprüçay'da rafting. Selge'de
gezi. Köprülü Kanyon'da trekking ve Kovada
Gölü'nde yüzme yer alıvor.
Zafer Bavramı gezıleri kapsamında ayrıca, Kaz
Dağları ve Assos'a 29 ağustos-1 eylül tarihleri
arasında bir aezi düzenleven Gezıev i. 30
ağustos-1 eylül tarihlerınde de Çiğdem
Yaylası'na, yavla evi konaklamalı bir gezi
gerçekleştirecek.
Gezıevi'nin sürmekte olan günübirlik
gezilerinde ise 17 ağustos cumartesi
Serindere'de ornıan içi yürüyüş. 18 Ağustos
pazar günü Suludere'de dere boyunca yürüyüş.
24 ağustos cumartesi günü Çal Deresi'nde
dere ıçi v ürüyüş. 25 ağustos pazar günü
Kındıra Yaylası'nda yayla yürüyüşü. 30
ağustos cuma günü Sansarak Kanyonu'nda
dere boyunca y ürü> üş yapılacak.
Gezievi ağustos avında Kelebekler Vadisi'rıe
bir haftalık bir gezi düzenliyor. 17-25 ağustos
tarihleri arasinda gerçekleştırilecek gezi
sırasında Ölüdenız. Babadağ, Yediburunlar ve
Kadıanda'da yürüyüşler y apılacak. Konser ve
gezilerle ilgili aynntılı bilgi almak için (02121
245 50 86 numaralı telefonu aravabilirsiniz.
diye nitelendinlen Ars Electronıca Center
adlı bir merkezin. bu yıl eylül ayında açıl-
ması öngörülüvor. Herkese açık olacak bu
merkezde, elektronik bağlamında sanat ve
teknoloji birarada yaşama geçecek. Heryıl
tekrarlanan festival. bir anlamda yılboyu
süreklilik kazanacak. Sanatçılar. işadamla-
n \e ilgilenen herkes. merkezin olanakla-
nndan vararlanabilecek. Diğerbirdeyişle
kentin 21. yüzyıla geçişi. yalnızca bilım-
sel açıdan kontrollü birortamada. demok-
ratik olarak sağlanacak.
Ars Electronica Center'a yerleştırilen
yepyeni bir düzen konuklara. üçboyutlu
bilgisayar dünvalannı neredeyse "elİetu-
tulabilecekdüzeyde"algılama olanağı sağ-
lıyor. Cave adı verilen bu düzen. ABD dı-
şında yalnızca Linz'de kurulmasının dışın-
da. sokaktaki insana da erişmesi yönünde
butürdekitekörnek... "Cave" bilindiği gi-
bi tngilizce bir sözcük ve u
mağara" anla-
mına geliyor. Düzen. gerçekten de "sanal
bir mağara" yapısındaü! lllinoıs Üniver-
sitesi'nde geliştirilmiş olan bu sanal e\ ren
uygulamasının diğer uygulamalardan ay-
rıcalığı. "veri miğferi'* yerine bir tür stereo
gözlükten yararlanması. Çocukiuğumuz-
da. ender de olsa İstanbul'da gösterime gir-
miş üç boyutlu sinema filmlerindeki gibi
ancak belirli gözlüklerle izlendiğınde u
ta-
dı çıkan" bır uygulama. Cave düzenınde
bilgisayargörüntülerimekânınduvarlann-
dayer alıyor.
İzleyiciler, (onlarakonuklardadiyebili-
riz) ortalarda bir yerlerde duruvorlar ve
"asansör kullanabilen herkesin kullanabi-
leceği nitelikte" araçlarla olaylann akışını
yönlendirebiliyorlar. Örneğin, Binfen ör-
neği. kentin üzerinden süzülüyorlar. yeni
birkararla kendilerini Nevs Yorkun göbe-
ğinde ya da gezegenimizde bile olmayan
ortamlarda bulabiliyorlar. Bu tür düzen ler-
den. genellikle tıp, sanayi ve uzay araştır-
malanndayararlanıyor: gerçek hastayı öl-
dürmeden ameliyat etme, yaşamını tehlı-
keye atmadan bir uzay aracından dığer bı-
rine geçme ya da çok tehlikeli bir doğabı-
lim deneyi vb işler, hep bu yolla gerçekle-
şebiliyor.
Yazıma son vermeden önce. bir süredir
Linz'de sergilenmekte olan bir sanatçıdan
söz etmek istıyorum: Avrupa sanatının
"gerçek marjinali" olarak ta tanımlanan
Gaston Chaissac (1910- 1964). kendi ken-
dini yetiştirmiş. ayakkabıcı ustasıy ken ken-
di deyişiyle "önemsizbirtaşrazanaatçısıy-
ken" 27 yaşında resim yapmaya başlamış
bir sanatçı. Dönemin sanat dünvasıyİailiş-
kilerinin kısıtlı olması, ona kimseyle kı-
yaslanamaz bir özgünlük kazandırmış.
Belki de vüzyılımızın "gerçek bağınısız-
iıklanndan" biri Chaissac... 50 parça tab-
lo. 35 parça totem ve 60 parça çizimi içe-
ren, bu geniş kapsamlı sergi. Linz'den son-
ra Almanya'da da açılacak. Obje sanatçılı-
ğı. ressamlık. çizerlik. ozanlık ve müzis-
yenlık gibi birçok aianda yapıtlar üretmiş
olan bu çok yönlü sanatçı, bağımsızlık ni-
teliğinin dışında. çok yönlülüğüyle de ki-
mi zaman bu sütunlarda konuk olan, 9O'lı
yılların sanatçılanna benziyor.
DUŞ1JTVCEYE SAYGI
MEMET FLAT
Mahalle Kavgası
Yanlış bir iş yaptığını, kendi kendini güç duruma
soktuğunu gördüğünüz bir yakınınıza,
"Sen aptalsın, aptal!" diye çıkıştığınızda bu bir ni-
telik saptaması değildir.
Gerçekte onu aptal bulmuyorsunuz. ama yaptığı
işin aptâlların yapacağı bir iş olduğunu, kendi ken-
dini aptal durumuna düşürdüğünü anlamasını sağ-
layacak kışkırtıcı bır söz ederek uyarmak, aklını kul-
lanmaya yönlendirmek istıyorsunuz,
Böyle konuşan insanlar çoktur.
Insanı kışkırtmak ıçin abartılı sözlerederler...
"Şok" yöntemi...
Sizi şaşalatacak. harekete geçirecekler...
' Aziz Nesin'in bu üfkede yaşayan insanların yan-
dan fazlasını "aptal" diye nıtelendiren sözlerinde de
aynı kaygı vardı. bence.
Kışkırtmak, düşündürmek istiyordü insanları...
Yaptıkları aptalca işleri yapmasınlar. en azından
kendilerini göz göre göre sömürenleri baş tacı etme-
sinler istiyordü...
Seviyordu onları...
Bir de bunun tam tersini yapanları düşünün...
Dillerinde en güzel sözlerle geliyorlar karşınıza, ze-
kânız, güzelliğıniz, ahlakınız, övgülere boğuluyorsu-
nuz. Sonra davranışlara bakınca anlıyorsunuz kı, si-
zi aptal yerine koyuyorlar. aptallara davranılacak gi-
bi davranıyorlar.
Söyledıklerinin hepsi yalan.
"Uyutma" yöntemi uyguladıkları...
Sizi sevmiyorlar.
Uyutabildikleri kadar sömürecek, kullanacak, çı-
karlanna araç edecekler.
Aptal olmanızı istiyorlar. Ne kadar aptal olursanız
onlar ıçin o kadar iyi.
Nerede bir aptallık görseler, üstüne çullanıyor, bü-
yütmeye çalışıyorlar.
Gazeteler. derg/ler arasında da vardı aptallığa dö-
nük yayım yapanlar. Ama televizyonlardakı kadar gö-
ze batmazdı.
"Bızim okurumuz, şöyle şöyle bır okurdur, onlara
göre yazmak zorundayız" denirdi.
Siyasa:
"Alaman 'ın uçaklan Rus 'u bombaladı."
Magazin:
"Bilmem kimin gizli çekilmış fotoğraflan."
Spor:
"Kaptan gece kulübunde yakalandı."
Ama herkes kendi gazetesinı seçtiğı için. bu tür ap-
tallara dönükyazılardan hoşlanmayanlar, sürekli bun-
larla karşılaşmak durumunda kalmazlardı.
Televizyon izlerken ise bütün gazeteleri okuyan bir
kimse gibisiniz.
Elınizde uzaktan kumandanız. nerede. ne var diye
aranırken, her türlü yayınla karşılaşıyorsunuz.
AzızNesin'inkı. bence. kışkırtıcı bir sözdü, ama te-
levizyon yönetmenlerı. yapımcıian ıçin böyle bir şey
söyleyemem. Onlar izleyicilerinın kafaca yetersizlik-
lerine gerçekten ınanıyorlar ki, buna yatınm yapıyor-
lar.
Hele televizyonlar arasında çıkan tartışmalarda kul-
lanılan üslup. ya da bir siyasa adamıyla uğraşırken,
ya da bir gazete yazarından gelen bir eleştiriye yanıt
verirken söylenen sözler nasıl seçiliyor anlamak çok
Bu işlerin herhalde görevli uzmanlan, danışman-
ları var. Şöyle yazar, şunlara değinir, şu tonda okur-
sak etkili olur. diyorlar. Yazılıyor, okunuyor, beğenili-
yor, yayımlanıyor.
Kime etkili olacak?
izleyenlere...
Demek ki denetleyenler. izleyenler adına yapıyor-
lardenetlemeyi. Kendi beğendikleri değil, izleyenle-
rin beğeneceğini umdukları şeyleri olumluyorlar.
Ortaya çıkan mahalle kavgası üslubunda bır ko-
nuşma...
Oralarayükselmiş, bır televizyon başınageçirilmiş
kimseler herhalde kendileri böyle konuşmazlar. Bu
üslup izleyenlerın beğenecekleri bir üslup diye seçil-
miş olmalı.
Azız Nesin'in sözlerı benı hiçbir zaman ürkütme-
miştir, ama çıkarları ızleyıcilerine bağlı olan, ızleylci-
lerini çok iyi tanımaları gereken televizyoncuların seç-
tikleri bu üsluptan ürküyorum.
Halkımız bu kadar görgüsüz, bu kadar anlayışsız,
bu kadar ilkel, bu kadar aptal mı?
Neye hızmet edildığıni sezmiyor mu?
O mahalle kavgası ağzıyla kendisine nasıl hakaret
edildiğini anlamıyor mu?
Enis Fosfonoğlu Tiyatrosu ilk
mezunlarını verdi
Kültür Senisi- Enis Fosforoğlu Tiyatrösu'nun
Moda'daki Kültür Merkezi ılk dönem öğrencıleri
sertifikalannı aldılar. Tüm gıderlerinin Enis
Fosforoğlu Tiyatrösu'nun karşıladığı kurs 4 ay sürdü.
Şan ve tıyatro alanında Suna Keskın. Gülçin Hatıhan,
Seren Fosforoğlu ve Enis Fosforoğlu'ndan dersleralan
öğrenciler. farklı yaş \e meslek gruplanndan geliyor.
İdil Biret, Köln'de konser verecek
BONN (.\.\) - Dünyaca ünlü Türk pi>anisti Idil Biret.
3 eylül tarihinde Köln kentinde Betin Güneş'in
yöneteceği Köln Senfoni Orkestrası ve Mondial
Örkestrası eşliğinde bir konser verecek. Köln
Filarmonı Salonu'nda verılecek konserde. Bela
Bartok. F. Chopin. Betin Güneş. Gustav Hols ve Ferit
Tüzün'ün yapıtlan seslendirilecek. Piyano solisti
olarak 3 eylül tarihinde Köln Filarmonı Salonu'nda
sahııe alacak Biret'e konser boyunca orkestra şefi
Betin Güneş tarafından yönetilecek olan Köln Senfoni
Orkestrası ve yine bu orkestradan kurulu Mondial Oda
Orkestrası eşlık edecek.
Kargo'dan Bahçeşehir'de konsep
Kültür Senisi - Bahçeşehır Amfiteatr'da her cumartesi
düzenlenmekte olan konserlerzincırinin bu haftakı
halkasını. Egos sponsorluğunda gerçekleştirilecek
olan Kargo konseri oluşturuyor. Son günlerin popüler
rock gruplanndan Kargo'nun konseri cumartesi günü
saat 21.30'da başla\ acak.
BUGUN
Tarih Nakfı Darphane Etkinlikleri kapsamında saat
17.00'de'l Pi>ano5Perküs>onGrubu*. doğaçlamaya
yer veren çarpıcı repertuvarlarıyla Darphane
Bina>ı'nda müzıkseverlerle buluşuyor.
Şile Belediyesi Kültür ve Sanat Etkinlikleri
kapsamında saat 19.OO'da 'Edebiyatımız ve Kadın'
paneli ver alıyor. Panele konuşmacı olarak. Emin
Karaca. Tansu Bele. Dursun Özden ve Füsun Demirel
katılıyor. Aynı etkınlık çerçevesinde saat 19.OO'da
Azmi- Mehmet Öcal'ın 'Ruhi Su dinlerisi' konseri yer
alıvor. (0 216 7li 5431)
E\rensel Kültür Merkezi'nde bugün saat 15.00'te
büyük usta Charlie Chaplin yönettiğı 'Büyük Diktatör"
adlı film gösterılecek. (0 212 243 08 03) '