Katalog

*2O TEMMUZ 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Adalet Bakanı Kazan, Eskişehir'deki tutuklulann Sakarya'ya sevk edileceğini söyledi *Açlık grevleri bireysel eylem'Haber ıVIerkea- Cezae\ le- rindekı açlık gre\ len \ e ölüm orucu eylemi 62. günii doldu- rurken Adalet Bakanı Şevket Kazan, '•tabutiuk" oiarak ad- landmlan Eskışehır Özel Tip Cezaevf ni kapatmayacakla- nnı açıkladı. Tutuklulann 'Bayrampaşa Cezaevı'ne nak- ledilmelennın mümkün ol- madıgını belırten Kazan, Es- . kişehırÖzelTıpCezaevı'nde bulunan tutuklulann, Istanbul Devlet Güvenlik Mahkeme- si'ndeki duruşmalara katıla- bilmelerine olanak sağlamak '"amacıyla Sakaıya Kapalı Ce- "zaevi'ne sevk edileceklerini açıkladı. Tutuklu ve hükümlii •yakınlan ıse çocuklarımn sevklerının açlık grevı ve ölüm oruçları nedenıyle bo- zulan sağl ıklan açısından teh- likeli olduğunu belırttıler. Adalet Bakanı $e\ket Ka- zan. tutuklu \e hükümlülerın başlattıklan açlık gre\lerının ölüm sınınna ulaşması nede- nıyle hassas bır döneme gınlen cezaevi sorunu konusundakı son gelişmelere ıliş- km dün birbasın toplantısı düzenledi. Aç- lık grevlerinın toplu değil birey, sel eylem haline dönüştügünü ve katılımın gün geç- tikçe azaldığını öne süren Kazan. örgüt- lenn ölüm orucu eyleminın sürdürülme- si yolunda tutuklulara baskı yaptıklannı öne sürdü. Kazan. "terör okulu" haline geldiğını ilen sürdüğü Bayrampaşa Ceza- evi ile Eskişehır Özel Tip Cezae\i'nde kalan tutuklu ve hükümlülerin gerçekleş- Çağdaş Hukukçular Derneğinden Erbakan'a cezaevleri mektubu 'Ölümlerle anılan hükümet olmaym' ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Çağdaş Hukukçular Dernegi (ÇHD) Genel Başkanı Şenal Sarıhan. Başbakan Necmettin Erbakan'dan, Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yayımladığı cezaevleri genelgesinin sevkleri düzenleyen maddelerinin iptaf edilmesıni istedi. Sanhan, "ÖlümJerle anılan bir hükümct olmayınız" dedi.ÇHD Genel Başkanı Sanhan, çıkmaza giren cezaevleri sorunuyla ilgili oiarak Başbakan Erbakan'a bir mektup gönderdi. Mektubunda, Adalet Bakanı Kazan'ın, 9 temmuzda yayımladığı genelgede. tutuklu ve hükümlülerin sevklerini düzenleyen maddelerin hukuka aykın oiduğunu behrten Sanhan. "9 (emmuz genelgesi, tutuklu \e hiikümlülere irtsanca davTanılacağını taahhüt etmektedir. Özünde böylesi bir taahhüt olması gerekenin yindenmesidir, ancak geçmişte haklarm ihlal edildiğinin bir kabulü olduğu için çok önemlidir" dedi. Sanhan. Erbakan ve Kazan *m cezaevi koşullanna yabancı ûlmadıkiarını anımsatarak, şu görüşleri dile getirdi:"Cezaevk.'rindt birincil hakkın. savunma hakkı olduğunu. cezaevine düşmüş herkes gibi çok h i biiirsiniz. İstanbul, İznıir ya da Div arbakır'da vargılanan bir insamn, yargılandığı merkezde cezaevleri varken, bir başka iide rutulmastnın yaratacağı hak gasplan açıktır." Tutuklu istemlerınin sürüncemede bırakılmasının, ülke gençlerinin yaşamia öljjm sınınnda can çekişmelerine neden olduğunu vurgulayan Sanhan, **Siz, bir babasınız. Kızınızın dipkMna töreninde dökttiğiinüz gözyaşları muduluk gözyaşiandır. Binlerce insan. hak nıücadelesi için ölüme giden çocuklarının acısıvla knramyor. Bu gözyaşlannda ve acıda nükümetinizin payı ve sonımluluğu olduğunu anınısatmak isteriz. De\kt. inatlaşma mercii değüdir. Ölümlerfc anılan bir hükümet olmayınız" uyansında bulundu. CHP fstanbul Mifletvekili Mehmet Sevigen. cezaevindeki ölüm orucunu desteklemek amacıyla Istanbul Gazi Mahallesi'nde yapılan açlık grevlerinirf* ardmdan yaşanan gerginliğin "kimsenin burnu kanamadan" sona ermesini ıstediklerini belirtti. Adalet Bakanı Kazan'ı ziyaretinin ardından gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Sevigen, Gazi'de yaşayan yurttaşlann tedirgin oiduklannı söyledi. tirdıkleri yazılı haberleşme>e ılişkin 2 faks metni okuyarak, "Cezaevlerindeki eylemler Bavrampaşa'dan > önetilivor. Ba>rampaşa'dan Eskişehir'e gönderilen bir mesajla bu cezae\inden vapılacak se\klerin kabul edilmemesi istenivor. Ha- ni Eskişehir tabutluktu? Benim üzüldü- ğüm nokta. ölüm orucu eyleminın hiçbıri iradi değil. Ben cezaev lerinde ölüm orucu yüzünden hiçbir turuklunun hayatını kay- bedeceğineihtinıalvermiyorum"> dedi. Is- tanbul ve çe\ resınde tutuklanarak, Istan- bul DGM'de yargılanan tutuklulann du- ruşma gününde Eskışehir'den mahkeme- ye çıkarılmalannın tutuklular açısından bazıolumsuzluklandaberaberindegetır- diğıni \ urgulayan Kazan. Eskişehir Ceza- evi'nde bulunan 102 siyası tutuklunun Sakarya Kapalı Cezaevi'ne sevk edile- ceklerini bıldırdı. Kazan, sevk ışleminın dün başladığını belırtırken. "Tutuklular Sakarya'ja gitıneyi kabul etmezse ne j a- pacaksınız" sorusuna. "Zorla se\ k olma- vacak. Gitmek tstemedikleri takdirde ken- düerinden \azılı belge alacağız,\ermezler- se de tutanak tutacağız. Sev kler jandarma ala>ı aracıhğıvta gerçekleşorilecek" > anı- tını verdi. Kazan, Sakarya Kapalı Ceza- evı'nde bulunanlardan 100 adli tutuklu- nun da Eskişehir'e gönderıleceğıni be- lırttı. Kazan. cezaevlerındeki sorunun çö- züniü ıçin süre ısteyerek. "Bu sorunu kimsenin burnu kanamadan çözeceğim. Sabredin" dedi. Açlık gre\mdeki tutuk- lulann aılelerı ise Adalet Bakanı Ka- zan'ın dün düzenledığı basın toplantısın- da yaptığı açıklamaları tep- kiyle karşılayarak "Çocuklar yolda ölürier. Ölmek üzere olan çocuklara yolculuk yap- ünlacak"dedıler. Aileler. Ka- zan'ın, Sağmalcılar ve Eskı- şehir cezaevleri arasında tu- tuklulann açlık grevine iliş- kin birbirlerine fakslar çektı- ğini söyleyerek, gazetecilere faks metinleri dağıtmasını. " kamuoyunu yanıltama>a yö- nelik propaganda" oiarak de- ğerlendırdıler. Annelerden Fadime Kaya. a Bu haberieş- meyıllardır süren bir u\gula- ma. Bu insanlann haberieşme özgürlüğü \ar. Fakslann üze- rinde cezaevi müdüıierinin görülmüştiir ona>ı da var. Ka- zan. kamuoyunu »anıltmaia çalışıyor" dıye konuştu. Istan- bul'da Tabip Odası ile bazı meslek örgütlerının de bulun- duğu kuruluşlar, açlık grevle- rinin bitınlmesı içın başlattık- lan girişımlerinı sürdürdüler. Istanbul Tabıp Odası, Istan- bul Eczacı Odası. Istanbul Dış. Hekimle- n Odası, Elektrik Mühendislen Odası, In- şaat Mühendısleri Odası ve TMMOB Is- tanbul II Koordinasyon Kurulu temsilci- lennden oluşan bır grup dün öğle saatle- rinde adliyeve gelerek Istanbul Başsavcı Ferzan Çhici ile görüştüler. Temsüciler Çitici'ye tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumlarının cıddiyetıni anlatan bır de dilekçe \ererek tutuklu \e hükümlülerin tedavilerinı Istanbul TabıpOdası'nın üst- lenmek istediğı \urguladılar. Cazi'den izlenimler Molotoflar çocuklann oyuncağı MtYASE İLKNUR ÖZKANGLVEN Bıyıkları henüzterlemış 15 kadar genç, sol yumruk- lan havada tek sıra olmuş barikatın ardında yürüyor. Yüzlennde maske ışlevı gö- ren bez parçalany la ayakla- nnı rap rap yere vururken hançerelerını >ınarcasına "Her şey de\rim için~ dıye bağın>orlar. Sloganları be- lirleyen, çocukluktan genç- üğe yenı adım atmış kız ar- kadaşlarının yüzü maske- siz. Grubun eskortluğunu ise üç tekerlekli bisikletiy- le 7-8 yaşlannda bir çocuk yapıyor. Onları ızleyen ba- rikat nöbetçısı arkadaşlan henüz ergenlığe yeni adım atmış erkek çocuklann o bı- lindık çatal sesıyle bagırı- yor: ~\oldaşlara>aklannızı yere daha sert \urun. Ta- banlannız şişmeü." Hepsınin yorgunluğu \e uykusuzluğu yüzlerinden okunuyor. Geceyi yıne so- kakta geçirmişler. Gazi'de olaganüsrü sayılması gere- ken. ancak mahalle halkı- nın artık olağan saydıgı ge- celerden bırı daha yaşan- mış. Çocuklar sokakta e\- lem yaparken anneleri gün- delik işlerini yapıyor. Kimi balkonda halı çırpıyor, kı- mi cam sıliyor. Evın beyle- ri işe gitme telaşıyla mini- büslerin geçtıği caddeye doğru hızlı adımlarla ılerli- yor. Ismetpaşa Caddesı üze- rinde dört ayn barikat ku- rulmuş. Tahtalar. lastikler. devrilmiş arabalardan olu- şan barikatın karşısında da polisler panzerlerle kendı- lerıne barikat kurmuşlar. Polisler de mahalle halkı da bir buçuk yıldan ben bu tablo>a alıştı. Gazi'de he- men her hafta operasyon. her hafta eylem var... Cemevine dogru gitmek ıçın ilk barikata yaklaştıgı- mızda yasalara göre henüz cezaı ehliyetı bulunmayan üç genç. kimlik kontrolü va- pıyor. ÖnümÜ7de 50-55 yaşlannda, mahalleh oldu- ğunu sandıgımız bir lcadın- la erkegın kimlıklerim kont- rol etmek ısterken kadından "Zazaca" okkalı bır kürlir ışıtınce gerı çekılıyorlar. Sonra sıra bıze gelıvor. Kımhklenmızı gördükten sonra ıçlerınden birı bizı bir güzel ha^lıyor: "O ne biçim haberdi ö>- le. Hiç hoşlanmadfk. Birda- ha olmasın tamam mı?.." Hemen sonrasında ıse "Aramızda işbirlikçi \ar" seslerının yükselmesiNİe birlıkte Gazı. \ ıne tüm ülke- nın yüreğını hoplatacak olaylara sahne oluyor... Gecenın daha güvenlı ol- duğunu sövlüyor her yerı mazot kokan küçük bır ço- cuk: "Gece bizden korku- yorlan.. Girerlerse başlan- nagetecekleribilivoıiar^dı- yorgururla... Beklenen ope- rasyon o gece de gerçekleş- mıyor. Hazırladıklan molo- tofkokteyllerini barikatlann arkasına dızen gençler. ka- rınları acıktıgında mahalle- deki me>"ve bahçelerine da- lıyorlar. En fazla kalabalık son ge- ce yaşanıyor. Barikat ıçen- sınde toplanan yaklaşık 2 bın kışılık grup. türküler söyleyerek halav çekiyor. Uzun \e uykusuz geçen gecelerden sonra sabahm ilk ışıklan ve panzerlenn gürül- tüsüyle bırlikte koşuşturma- ca başlıyor Gazi'de. Yüzü maskeli çocuklann cemev ı- ne sıgınmalan polisin işıni kolaylaştınyor. Panzer ce- mev inın içine kadar girerek çıkışı kapatıyor. Oradan ora- ya koşuşturan gençler. bır bir yakalamyor ve Gazı ve- nı bır güne böyle başlıyor. Polisin müdahalcsine eylemcilerden karşı hareket gelme/ken, mahalle sakinleri cemevine panzerle giren polise tepki gösterdiler. Göstericilere dün sabah müdahale eden polis, 31 kişiyi gözaltına aldı Gazi eyleminde korkulan ohnadı rL\TlCE TUNCER/KEREMILGAZ ALPERTL'RGLT Gazıosmanpaşa Gazı Mahallesı "nde geçen çar- şamba akşamından ben cadde ve sokaklara ba- rikat kurarak gösteri yapan eylemcılere polıs dün sabah müdahale etti. Güvenlik güçlerının Gazı Mahallesı Cemevi'ne panzerle gırmeM yenı bır gerginliğin yaşanmasına neden oldu. Emnıvet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel,operasyonda 31 kişınin gözaltına alındıgını açıkladı. Gazi'de yaklaşık 40 saattir kurulu barikatlara yönelik müdahale ıçin dün sabah erken saatler- den ıtibaren çok sayıda çevık kuvvet ekıbi, pan- zer. askeri birliklerçevreye yığınak vaptı. tl Jan- darma Alay Komutanı BakiÖnurlubaşsaat 10.30 sıralannda îsmet Paşa Caddesı gınşıne gelerek hazırlıklan kontrol ettı ve polis vetkililerivle gö- rüştü. Operasyon saat 11.00 sıralannda başladı. Önde iki panzer olduğu halde caddenin ıki giri- şınden çevik kuvvet ekiplen bankatlara doğru koşmayabaşladılar. Barikatlann arkasındabulu- nan göstericilerellerindekimolotofkokteyllerinı atarak van sokaklara kaçtı. Bazı gösterıcılerın cemevine girip kapıyı kilitlemeleri üzerine bır panzer. cemev ının kepengini kırarak içeri gırdı. Polis, göz yaşartıcı bomba attıktan sonra arala- nnda kadınlann da bulunduğu yaklaşık 20 kişi- y ı gözaltına aldı. Cemev i çatisina çıkan bir poli- sin. asılı Türk bayragını indirerek yeni bir Türk bayragı asması çe\ik kuvvet tarafından alkışlan- dı. Ismet Paşa Caddesi'ne getırılen askeri bırlik- ler ise olaya herhangı bır müdahalede bulunma- dı. Çevık kuvvet ekiplen yeni koruyueu giysile- riyle ilk kez bır operasvona katılırken "Her şey vatan için" >loganı>la gösteri yaptılar. Operasyonun tamamlanmasının ardından saat 11.30 sıralannda Istanbul Emniyet Müdürü Ke- mal Yazıcıoğlu ve kısa bır süre sonra da Istanbul Valısi Rıdvan \'enişen olay venne gelerek ınce- lemelerde bulundu. Yenişen burada yaptığı açık- lamada. yüzlerı maskelı yasadışı örgüt mensup- larının barikatlar kurarak dev letın kabul edeme- >eceği taleplerde bulunduklarını belırterek "Bu zavallılar de^letle oyun ovnamava kalktılar. On- lann nivetleri ne olursa olsun biz onlara da insan- ca vaklaştık. Çünkü özellikle kandınlmış 12-13 vaşlanndaki çocuklan gördüm. Bu çapulculan söktük attık buradan. O küçük çocuklara da. gençlere de bir şe> olmadı. 2 günü aşkın bir za- mandır 26 bini aşan polis ve > ine jandarma kuv- vetlerimiz avakta. Askeri birliklerimiz alarmda. Bunu vapmava kimsenin hakkı voktur." Yazıcıoğlu ıse açıklamasında. "Çocuklan, ka- dınlan yanına alan şer çetelerini. 5 dakikada sö- küp attık" dedi Polis tarafından cemevine pan- zerle gırilmesi ve arama yapan polisin ıçerideki eşyalan dağıtması. çoğunluğu kadın ve yaşlıla- nn oluşturduğu bir grubun protestosuna neden oldu. Nüfus cüzdanlannı göstererek TC vatanda- şı oiduklannı söyleyen mahalle sakinleri "Bura- sı bir ibadethanedir. buraya panzerle girilmez" dediler. Barikat kuran gençlenn kimseye birza- ran olmadığını söyleyen mahaile sakınlen arasın- daki bır tutuklu yakını, "içinin vandığını. çocu- ğunun açlık grevinde olduğunu, devlerin ise ilgi- lenmcdigini" belirtti. Gerginliğin gıderek tırman- ması üzerine polis şeflen, mahallelılerı sakınleş- tırmeye çalıştı. Protestolann devam etmesi üze- rine basın uzaklaştınldıktan sonra grup dağıtıl- dı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Kemal Bayrakmegafonla konuşarak vatandaşlardanev- lerine girmelerinı istedi. Ismet Paşa Caddesı ndekı kalas. lastık. kepenk, mınibüslerden oluşan barikatlar dozerlerle te- mizlendi. Öte >andan Emniyet Genel Müdürü Alaaddin Yüksel. Ankara'da Cevik Kuvvet Şu- be Müdürlüğü'ndeki ıncelemelerinden sonra yaptığı açıklamada Gazi Mahallesf ndekt olav- lardan sonra 31 kişınin gözaltına alındığını ifâ- de ederek "Polisimiz son derece soğukkanlı oia- rak görevini yaptı. Dün gördüğümüz gibi 8-10 >aşlarındaki çocuklan öne sürmüşler. Bunlar biz- im çocuklarımız"diye konuştu. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Refah Tehlikesi... Aziz Nesin'in, sanıyorum "Ah Biz Eşekler" baş- lığını taşıyan güzel biröyküsü vardır. Eşeğin bırı ça- yırda otlarken, aç bır kurt gelip etrafında dolaşma- ya başlar. Bizim eşek kurdu görür ama, "Yok" der, "bu gördüğüm hayvan kurt değil. Zaten bu şaatte kurdun ne işi var?" Kurt biraz daha yaklaşır. Eşek bır yandan "Yok, bu kurt değil" derken, bir yandan da yavaş yavaş çayırdan ayrılmaya uğraşır. Kurt da eşeğin ardından yürümektedir. Eşek hı- zını arttırır, kurt da hızını arttırır. Ama eşek hâlâ "Yok, yok. Bu ardımdan gelen kurt olamaz" demektedir. Kurt iyice yaklaşınca ve eşek kurdun nefesını en- sesinde duymaya başlayınca, önce yavaş, sonra da hızlı koşmaya başlar. Fakat, "Bu ardımdan koşan hayvan kurt değil" dı- ye düşünmekte ısrarlıdır. Eşek iyice hızlanır, ama kurt ondan daha hızlıdır. Ve arkadan eşeğe saldırarak dişlerini baldınna ge- çırir. Bızim eşek hâlâ, "Yahu bu hayvan benı neden ısınyor?" diye düşünmektedır. Sonunda bitap düşer ve devr'ilir. Kurt derhal bo- ğazına saldırır ve şahdamarını kopartarak eşeği öl- dürür ve afıyetle yer. Rivayet olunur kı. eşek son ne- fesinde hâlâ "Buralarda kurt olmaz" dı/e düşünü- yormuş... Bu öyküyü pek severım ve sık sık anlatırım. Yak- laşan tehlikeyi görmeyen ya da görmek ıstemeyen "eşekler" o kadar çok ki. Son zamanlarda kimi arkadaşlar, "Yahu kalemını çok sivrilttin. Senin ünlü hoşgörüne ne oldu" diye soruyoriar. Doğrusu kalemimi çok sivrılttığimı san- mıyorum. Fakat hoşgörü ayn şeydir, degerlerını ve inançlarını özgürlük içınde yaşama arzusu bam- başka bir şey. Benım bu toplumda aradığım ve uğruna elımden geldiğince mücadele ettiğim ve mücadele etmek- te ısrarlı olduğum şey. insanlann "farklıhklanna rağ- men" bir arada yaşamanın yollarını aramaları ve bulmaları gereği. *Ne ödün vermekten yanayım ne de ınançlarım ve yaşam tarzım konusunda geri adım atmaktan. Hat- ta bu konularda bağnaz bile sayılınm. Geçenlerde Ege-Koop'un 12. kuruluş yıldönümü nedeniyle Izmır'de çok güzel bır panele katıldım. "Türkiye'nın Bugünkü Görünümü'' başlıklı bu pa- nelin açılışını Bülent Ecevit yaptı. Yönetmenliğinı ismet Solak'ın yaptığı panelde ben de konuşma- lar: yorumladım. Bu arada Mustafa Balbay, yaptı- ğı konuşmada ortalığı kırdı geçirdi. Panelın ikınci bö- lümünde, dinleyenlerden gelen soruları yânıtladık. Bana gelen yazılı sorulardan bıri çok ılginçt;. Dr. Kâ- mil Gürsoy arkadaşımız şöyle diyordu: "Daha önce Izmir'deki bir söyleşınızde, Islamı hareketin ve Refah Partisi'nın (ki o zaman parla- mentoda dördüncü parti konumunda idij, ülkemız için çok uzak olmayan bır gelecekte tehlıke olabı- leceğini söylemiştiniz. Şu anda Refah Partisı par- lamantoda binnd parti konumunda ve iktıdar oima aşamastnda. Bu konudaki düşüncelehniz nedir?" RP - DYP koalisyonu kurulduğu günden ben, is- ter istemez Refah konusuna ağırlık verdim Ve şu- nu bır kez daha altını çizerek belırteyım kı daha Mıl- li Selamet Partisi'nin kurulduğu günden ve parla- mentoya ilk girdiğınde hükümet ortağı olduğu an- dan itibaren bu "hareketin"laikcumhuriyetımiz içın bir tehlike oluşturabileceğini gördüm ve her yerde dile getirdim. Fakat Türkiye'de laik ve çağdaş cumhuriyetımı- ze sahip çıkmak isteyen ve bunun mücadelesinı yapan insanlann çok daha geniş bir kitle olduğunu ve bir islam şeriatı düzenine geçit vermeyeceklen- ni düşünüyorum. Ancak bunun temel koşulu; böyle bır olasılığın ve tehlikenin bilincinde olmaktır. Kullanmayı pek sevdiğim bırtabırle, eğerbiz "Na- sıl olsa bir şey olmaz" diyerek kulağımızın üzerine yatar ve karşımızdaki gücün örgütlenme ve yayıl- masına seyırci kalırsak "çok şey" olabılir. İşte o za- man Aziz Nesin'in öyküsündeki akılsız eşeğin du- rumuna düşeriz. Şu anda iktidar koltuğunda oturan Refahlılar. Re- fah Partisi'nin ideolojisini ve beklentılerını temsil et- miyorlar. Akıllı olmaya çalışıyorlar, kimseyı "urküt- memeye" çalışıyorlar. Benim tehlike oiarak gördüğüm şey, bu Refah değil, bu Refahlılar da değil. Tehlike Refah'ın kımı zaman açıkça, kimi zaman da üstü örtüiü oiarak di- le getirdiği ideolojisidir. Buna karşı dikkatlı olmakzo- rundayız. Doğrusu benim, bu toplumda Islamı bır yaşam sürmek isteyen arkadaşlara hiçtur itırazım yok. Can- lannın istediği gibi yaşasınlar. Tanrı katında neyin daha makbul olduğunu bıle- meyiz. Fakat kendı yaşam biçımlerinı bizlere de da- yatmaya kalkarlarsa, işte o zaman kıyamet kopar. El mi yaman, bey mi yaman belli olur. Beni ürküten bu ideoloji bir gün iktıdara gelebil- se, Yüce Divan korkusuyla bu işleri yapan birilerinin herhalde heykelini diker. Ama bu iş, Allah'tan olacak bır iş değil... ALAADDİN HOTEL **** ALAADDIN OTEL İncekum Alaaddin Hotel, Türkiye'nin yeşil turizm beldesi Antalya'nın Alanya ilçesi Avsallar kasabasında Akdenız'in berrak kıyılannda huzur, spor. eğlence dolu bir ortama sahiptir. Antalya Havaalam'na 98 km. uzaklıkta olan İncekum Alaaddin Hotel 232 oda, 500 yatak kapasitelidir. Yılın 300 gününün güneşli geçtiği ve deniz sezonunun 8 ay sürdüğü Akdeniz'in bu şirin yöresindeki otelimizin odalan ile tüm kapalı alanlan merkezi ısıtma, soğutma ve havalandırma sistemi ile donatılmıştır. Özel banyolu odalanmız otomatik telefon, 4 kanal müzik yayını. uydu yayın TV sistemi ile otelimiz tatilde evinizi aratmayacaktır. incekum Alaaddin Hotel'de aynca açık ve kapalı barlar. sauna. kondisyon merkezi, disco, 2 yüzme havuzu, özel plaj alanı, iskele, su sporlan merkezi, tenis kortu bulunmaktadır. Otelimiz 150 kişilik simültane çevıri sistemi toplantı salonu, 500 kişilik restoran. alakart restoran, pasta salonu, televizyon salonu, oyun odası. alışveriş mağazalan ve manzara terasları ile unutamayacağınız bir tatil sunmaktadır. tncekum Alaaddin Otel'in mutfak ustalan da gece müziği eşliğinde zengin açık büfeleri ile Türk yemeklerinin lezzetini sizler e bir kez daha tattıracaktır. Rezervasyon için: (0242) 517 14 91 (6 hat) încekum - ALANYA