Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12TEMMUZ1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Başbakan Necmettin Erbakan, hububat destekleme alımları için Merkez Bankası'ndan kaynak istedi
Refah, enflasyonu aleşliyor
ESRA YENER
Başbakan Necmettin Erbakan kaynak sıkıntısına çare anyor.
• Erbakan'ın. hububat destekleme alımlan için Toprak Mahsulleri
Ofisi'ne (TMO) 90 trilyon lira aktanlmasını istediği Merkez
Bankası'ndan, ayrıca pamuk, üzüm ve ayçiçeği alımları için ne kadar
kaynak sağlanabileceğini sorduğu bildirildi. Yetkililer. Merkez
Bankası'nın, ancak para basarak kaynak yaratabileceğine dikkat
çekerek "Bunun anlamı 3 haneli enflasyondur" dediler.
kıliler, Merkez Bankası'nın. ancak para
basarak kaynak yaratabileceğine dikkat çe-
kerek.u
Bunun anlamı3 haneli enflasyon-
dur" dediler.
Hükümete gelmesinin ardından. me-
mur ve emeklilere beklentilerin üzerin-
demaaş artışı yapan. esnaflara peşin \er-
gınin kaldınlması \aatleri veren Başba-
kan Erbakan. tanm üreticilerine görece-
li olarak yiiksek fiyat vermeyi planladı-
ğı destekleme alımlannın kaynağı için de
Vlerkez Bankası'na başvurdu.
Alınan bilgılere göre. ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'ın mayıs ayında
başbakan olduğu dönemde hububat des-
ANKARA - Memur maaşlanna vapı-
lan ortalama yüzde 50 oranındaki zammın
125 trilyon liralıkekyükünüborçlanarak
karşılayacak olan Hazine'den destekleme
alımlan için *Kaynak yok*" yanıtını alan
Başbakan Necmettin Erbakan'ın Merkez
Bankası'na başvurduğu öğrenıldi. Erba-
kan"ın. hububat destekleme alımlan için
Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) 90
trilyon lira aktanlmasını istediği Merkez
Bankasfndan. aynca pamuk, üzüm \e
ayçiçeği alımları için ne kadar kaynak
sağlanabileceğini sorduğu bildirildi. Yet-
tekleme alımlan için bir önceki yıla gö-
re yüzde 147 oranında arttırarak kiloda 18
bin lira düzeyinde açıkladığı fiyata kar-
şılık TMO'ya 90 trilyon liralık kaynak
gerekivor.
Başbakan Erbakan'ın. TMO'ya90 tril-
yon lira aktarılması konusunda. Hazi-
ne'den. "Maaş arhşlannın yükünü karşı-
lıvoruz. Daha fazla kay nak aktaramayız"
yanıtını aldığı, sorunun çözümü için Mer-
kez Bankası'na başvurduğu öğrenildı.
Yetkililer. Merkez Bankasf nındestek-
leme alımlannı ancak para basarak finan-
se edebileceğine dikkat çekerek. "Bunu
isteyecek iktidar, para basarak kay nak al-
manın sorumluluğuna da katlanır" dedi-
ler. Merkez Bankası'nın para basarak
emisyon yaratması durumunda para arzın-
da oluşacakartışın enflasyonu körükleye-
ceğine dikkat çeken yetkililer. "Ekonomi
bunu kaldırmaz. Zaten dengeler tehlike-
de. Bunun anlamı yeniden 3 haneli enflas-
\ondur" dediler.
İktisadi Kalkınma Vakfı'nın 33'üncü genel kurulunda konuşan özel sektör temsilcileri kaygılannı dile getirdiler
diinyası REFAHYOCu sindiremedi
YORUM
ÖZTtN AKGl Ç
Denektaşı
Ekonomi Servisi - Iş dünyası
REFAHYOL hükümetini içıne
sindiremedi. İktisadi Kalkınma
Vakfı'nın (İKV) 33'üncü genel
kurulunda biraraya gelen f ürk
özel sektörünün temsilcileri.
TÜSİAD'm dünkü yazılı
açıklamasındakıne benzer bir
tavır sergileyerek. laik
demokrasi. serbest piyasa
• ekonomisi \e temiz toplum
arayışına duyarlılıklannı
vurgulayıp, bunlardan
vazgeçmeyecekleri uyarısında
bulundular. DYP \e fansu
Çiller'e yakınlığı ile bilinen
Türkiye Odalar ve Borsalar
Bırliğı'nin vönetım kurulu
başkanı Fuat Miras'ın da.
hükümetı yorumlarken. "Siyasi
Hükümetten kimse yoktu
lKV'nin 33"üncü Genel Kurul'una
katılması beklenen Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel \e DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller. Mısır Devlet
Başkanı Hüsnü Mübarek'in ani
ziyareti nedeniyle son anda
gelişlerini iptal ettiler. Demirel,
gönderdigi mesajda. "Ekonomimiz,
serbest piyasa modelinin tam
anlamıyla işlemesini sağlayan bir
yapıva doğru, süratli bir dönüşüm
içerisindedir" dedi. Parlementodan
gelen isimler ise DYP mılletvekıileri
Sedat AJoğlu \e Yaman
Törüner'di. Konuşmalar içinde
hükümete en ciddi destek TOBB
Başkanı Fuat Miras'tan geldi. TİM
Başkanı Okan Oğuz ıse. Başbakan
Erbakan'ın haziran av ındaki TlM
Meclisi'ndeyaptığı konuşmada RP
ıktidannda ihracatçının önündeki
tüm engellerin kaldınlacağını.
karşılığında da 50 milyar dolarlık
ihracat isteyeceklerini söylediğini
hatırlatarak. "Biz buradayız ve yine
aynı iddiayı yineliyoruz. Sayın
Erbakan da Başbakan'dır. Hodri
meydan" şeklınde konuştu. Tiirk özel sektörünün temsilcileri İKV toplantısında bir araya geldi.
istikrarsızlıktan iyidir" yaklaşımını
sergilemesi dikkati çektı.
Avrupa Bırligi ile ilışkilerde Türk özel
sektörünü temsil eden İKY'nın genel
' kurulunda konuşarrözel sektör
temsilcileri. koalisyonun ömrünün
'ekonomik sorunlann çözülüp
"çözülmeyecegine baglı olduğunu ifade
ettiler.
Hükümetten temsilci yok
Hükümetten hiçbir temsileinın
. katılmadığı toplantının açılış
konuşmasını yapan İKY Yönetim
Kurulu Başkanı Meral Gezgin Eriş.
. demokratik sistemin temelinde. temel
hak ve özgürlüklere. laikliğe. serbest
piyasa düzenine inanılmasının yattığını
vunıulavarak. bu ılkelerden
vazgeçilemeyeceğini kaydetti. Eriş.
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Makro-ekonomik dengeler. yüksek
enflasyon .karnu maliyesi. özelleştirme.
istihdam. vergi adaleti. gelir dağılımı ve
sosj al haklar üzerinde önemle
durulmalı. Bugün enflasyon
kalkınmanın öniinde en önemli
engeldir. 54'üncii hükümetin kendisine
ne kadar ömür biçtiği uzun dönemli mi.
kısa dönemli mi ulacağı da
uygulayacağı ekonomik politikadan
açıkça belli olacaktır. AB ile
ilişkilerimizi de iç politik çekişmelerin
üzerinde tutmak zorunludur."
Türkiye Odalar \e Borsalar Birliği
(TOBB) başkanı Fuat Miras.
Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede
laik ve serbest piyasa ekonomisi
özellikleri ile en gelişmiş ülkelerden
biri olduğunu belirterek. liberal devlet
anlayışının devamının şart olduğunu
söyledi.
Enflasyon ve kamu maliyesiyle ilgilı
sorunların çözümünde kararîı adımlar
atılması gerektiğini vurgulayan Miras.
AB'li ortaklann Türkiye'deki ideal
koşulların oluşmasını beklemeden
destek vermelerinin önemine değindi.
Miras. sözlerine şöyle devanı ettı:
"Türk demokrasisi geçen hafta çok
önemli bir sugvdan geçti. TOBB olarak
bu sınavın snnucunun oldukça başanlı
olduğuna inanıyoruz. Seçim bildirgeleri
birbirine zıt olan iki partinin. biraraya
gelmesi siyasi açıdan önemlidir.
Yaşanan sorunlann çözümü için
inançlıyız."
İSO Başkanı Hüsamettin Kavi de
Türkive'nin ilk 6ayını hükümetsız
geçirdığını vurgulayarak. bu
dönemdekı gelişnıeler nedeniyle sanayi
hamlesinin yapılamadığını ve
sanayicinin dış ticaret rakamlarını
bilmeden önünü görmeye çalıştığını
belirtti. Yeni hükümeti lıerkesin
eleştirebileceğini ancak bugün destek
olmanın gerektiğini kaydeden Kavi.
program ve hedeflerin görülmeden
değerlendirme yapılmasının erken
olacağını söyledi.
Ocak ithalatı açıklanmadı
İTO Başkanı Mehnıet \ ıldırım ise.
Türkiye'ye giren toplu iğneyi bile
bilmesi gereken sanayicinin 7 aydır
ocak ayı ithalat rakamlanndan yoksun
kaldığına dikkat çekerek, bu konuda
herhangi bir çaba da görmediklerini
ifade etti. AB ile ilişkilerin İKV'ye
devredilmesi gerektiğini vurgulayan
Yıldırım. KOBl'lerin ancak bavul
ticaretiyle ayakta kalabildiğini belirtti.
Türkive Ihracatçılar Meclisi Başkanı
Okan Oğuz. resmi olmayan rakamlara
göre ilk üç ayda ithalatın yüzde 35
dolayında artış gösterdigini. ihracatın
ise haziran itibanyla ciddi düşüş içiııe
girdiğini ifade etti.
Türkiye'nin ihracatı desteklememe
politikasını fazla abarttığını söyleyen
Oğuz. bugünkü dış ticaret seyrinin
devam etmesi halinde 1996 yılı
sonunda 20 milyar dolarlık bir dış
ticaret açığı ile karşı karşıya
kalınabileceğini vurguladı.
Her politıkacı. her politika sonunda denektaşı-
na (mihenk taşına) vurulur. Toplum, tarih sonunda
kişi, politika ve olaylar hakkında oldukça nesnel
(objektif) değer yargılanna varır. Toplumun algıla-
ma yeteneğinin, irdeleme gücünün az olması da
sonucu değiştirmez. Daha uzun bir sürede de ol-
sa kişiler. politikalar, olaylar denektaşına vurularak
değerlendirilir.
Adil düzen bir yanıltmaca mı (safsata mı) veya
salt bir savsöz mü (slogan mı) ya da içeriği olan
bir politikanın ifadesi mi? Bunlardan hangisinin
geçerli olduğunu deneyerek, yaşayarak görece-
ğiz, öğreneceğiz. Sonunda Sayın Erbakan da tıp-
kı Menderes, Demirel, Evren, Özal, Çiller ve
benzerleri gibi, denektaşına vurulacak gradosu
ölçülecektir. Adil düzen. bir toplumsal yaşam bi-
çimı olarak geçerliliğinı sürdürecek veya 12 Eylül
düzeni, Özal düzeni, Çıiler uygulamalan gibi tari-
hin çöplüğünde yerıni alacaktır.
Laik düzenimiz, laik cumhuriyetimiz de bir sına-
ma geçirecektir. Kurumların. kişilerin ne ölçüde
laikliği hatta gerçek anlamda demokrasiyi benim-
sedıği görülecektir.
Gerçekte bazı kişiler, hatta partiler, güvenoyla-
ması sırasında denektaşına vurulmuş. gerçek ni-
telikleri görülmüştür. Kişilerde en kınanacak dav-
ranış biçimleri, olduklarından farklı görüntü verme-
leri veya buna yeltenmeleridir. Kişi erse, yiğitse, ül-
kücü ise, Kemalist ise, liberal ise, muhafazakâr ise.
solcu ise, inandığı gibi davranmalıdır. Düzmece,
görünüşte erlık, yiğitlik, ülkücülük, solculuk, Ke-
malistlik olmaz. Çıkar için bukalemun gibi her ren-
gegirilmemeli, her renge boyanmamalıdır. Kişiler,
hangi görüşte olurlarsa olsunlar, içtenlikle davran-
dıkları sürece saygı görmelidirler. Kıvırtmak. kaç-
mak, her gün birbirine ters davranışlar içine gir-
mek, insan onuru ile fjağdaşmamaktadır. Ülke-
mizde ne yazık ki çoğu kez kıvırtmak, kaypaklık,
döneklik, satılmışlık, en azından parasal açıdan ödül-
lendirilmekte; buna karşı dürüst, ilkeli davranışlar
şu veya bu şekilde cezalandırılmaktadır.
Adil düzen; kaypaklar, kıvırtanlar, esen yele gö-
re yelken açanlar, çıkar için her rengi boyananları
ödüllendirecek mi, yoksa cezalandıracak mı? İlk
sınavını bu konuda verecektir. Ne yazık ki, güve-
noylaması sırasında bazı söylentiler, adil düzen
konusunda ilk kuşkuları yaratmıştır.
Kişiler, onurları ile inançları ile olumlu olarak yap-
tıkları işlerle ayakta kalırlar, saygı görürler, kay-
paklık, kıvırtma, döneklik, dürüst olmayan davra-
nışlar, belki varlık, belki bir arun (mevki) getirmek-
tedir. Ancak bu kişilerin saygınlığı oldugu söyle-
nemez. En azından bilinçli bir kesimde olumlu bir
puanları olmadığı kesin.
Türkiye, Türkiye'nin bazı kurumları, adlan çok çiğ-
nenen bazı kişilerin ağırlıklanna karşın, gerçekten
dürüst, ülkesini, insanını seven kişilerin çabaları ile
ayakta duruyor. Türkiye'de zor koşullarda görev)-
lerini büyük bir içtenlikle ve özveriyle yerine geti,-
ren kişilere saygı göstermek, kıvırtanlara, kaypak-
lara, satılmışlara, döneklere tepki göstermek ge-
rekir.
Adil düzenle birlikte Türkiye'de kurumlar, kişiler,
hepimız denektaşına vurulacağız.
TİSK, asgari ücret için fazla direnmeyecekleri sinyalini verdi
Işveren yelkerıleri suya îndirdi
TAHSİ.N AKÇA
Işveren kesimi. Çalışma Bakanı Ne-
cati Çelik'ın asgari ücretin v ürürlük ta-
rihi konusundaki kararlı açıklamaları
karşısında. yelkenleri suya indırdi. Geçen
yıl. oyalama takdiği ile yeni asgari üc-
retin geçerlilık tarihinı e> lüle sarkıtma-
\ı başaran Türkiye Işveren Sendikalan
Konfederasyonu (TlSK) vönetımi. bu
yıl. "Devletle mahkemelikolacakde-
giliz" diverek REFAH\'OL hükümetı-
ne karşı çekingen bir tavır sergiledi.
TlSK Yönetim Kurulu Başkanı Re-
fikBavdur. I994ve 1995 yılındaki sen
ve uzlaşmaz tutumlannın aksine bu y ıl-
ki görüşmeler için. "Komisyon'da as-
gari ücretin 1 EylüPe bırakılması için
ısrar edeceğiz. Ancak de\ letle mahke-
melik olacak değiliz. Yasal olarak da
konuvu başka yerlere götürmemiz
mümkündeğil. Komisyonun kararla-
rı kesindir" diye konuştu. 15 Tem-
muz'da toplanacak Asgan Ücret Tespit
Komisyonu'na 5 üye ile katılacak olan
TlSK, yeni ücretin Eylül ayına bırakıl-
ması ıçın. hükümetin ve Türkiye Işçi
Sedikaları
Konfedaras-
vonu'nun 10
temsilcisini
ikna etmeye
çalısacak.
• TISK'in
özellikleteks-
til. metal. ka-
ğıt ve kımya
sektöründe
toplu iş söz-
leşmelerinin 1
Eylül'de vü-
TİSKBaşkanıBaydur. rürlüğegirivor
olması nede-
niyle, asgari ücretin toplu iş sözleşme-
si görüşmelerinden sonra geçerlilik ka-
zanması. işverenler açısından büyük
önem taşıyor. Isteklerini kabul ettire-
memeleri halinde yeni sözleşmelerde
uygulanacak zammın üzerine. bir de as-
gari ücretteki artışın ekleneceğini belir-
ten Baydur, "Özellikle sendikalı işyer-
lerindeki yan ödemeler ve sosyal yar-
dımlar da eklendiğinde maliyet daha
da vükselivor. Aslında bizim öneri-
miz asgari ücretin sendikalı ve sendi-
kasız işyerleri için farklı miktarlarda
tespit edilmesi. Bugünkü sistenı seıı-
dikası/laşmaM teşvik ediyor. Tespit
komisyonunda bu konuvu da günde-
me getireceğiz" dıye konuştu.
Baydur. asgari ücretin vergi dışı bıra-
kılması konusunda ise. "İşçi maaşlan-
na vapılacak zammın işverene getire-
ceğin yükün bir kısmını devlet üst-
lenmiş olacak. Ay rıca işçi lehine olma-
sı nedeniyle de olumlu karşılıv oruz. an-
cak sonuçta devletin mali gücüyle il-
gili bir konu" dedı.
Önceki yıllarda da asgari ücretin yü-
rürlük tarihi konusunda çıkan tartışma-
lan ılgili bakanı ikna ederek sona erdir-
diklerini belirten Türkiye Gıda Işveren-
leri Sendikası Başkanı Nazım Düzenli
ıse. öncelikli amaçlannın problemi uz-
laşma yoluyiaçözmek olduğunu kaydet-
ti. "Her konuda uzlaşmanın yanın-
dayız" diyen Düzenli. tartışma gidişa-
tına göre bu yıl da toplantıya katılma-
ma yada terk etme gibi tutumlann gün-
deme gelmesının söz konusu
olabileceöini ifade etti.
Türkiye
bilgi fakiri
Ekonomi Senisi - Türkiv e
hâlâ bilgi teknolojisı fakiri.
Bilgi teknolojisi harcamalan-
nın artması, gelir düzeyine
bağlanırken Türkiv e bilgi tek-
nolo)isi açısından. dünvada
diğer ülkelere kıyasla alt sı-
raFarda kalıyor.
Türkiye Bilişim Yakfı'nın
hazırladığı "Türkiye Bilişim
Stratejileri' adlı çalışma ra-
porunun tanıtımı için dün dü-
zenlenen toplantıda konuşan
vakıf başkanı Faruk Eczacı-
başı. bilgi teknolojisinin alt-
yapının altyapısı olduğunu
belirterek bunun bir an önce
oluşturulması ve işlerlik ka-
zandınlması gerektiğini ifade
etti. Eczacıbaşı. kişi başına
düşen gelirin Türkiye'de ol-
dukça düşük olduğunu \ur-
gularken gelir içindeki bilgi
teknolojisi harcamasının yük-
sek olduğunu. fakat bunun di-
ğer ülkelere kıyasla çok dü-
şük olduğuna dikkat çektı.
Raporda, bilgi teknolojisi
kaynaklannın kullanımını
arttırmak için gösterilen he-
defler arasında yaşam düze-
yininyükseltilmesi. gelir da-
ğılımının denkleştinlmesi. öz-
gür ve demokratik ortamın
sağlanması gibi şartlarda yer
alıvor
Öncelikleri abonelerin sorununu gidermek
Telsim, 1.5 ay istiyor
Ekonomi Senisi- Türk
Telekom ile "sulh sözleşme-
si" imzalavarak. aboneleri-
ne8ay sonra yeniden kavu-
şan Telsim. teknik yatınm-
lara hız verecek. Geçen yı-
lın kasım a\ ından bu vana şe-
bekeden uzak olan Telsim'ın
yetkilıleri, 1.5 ay ıçensinde
aboneleri eski hizmet kalı-
tesine ulaştıracaklarını be-
lirterek. 5-6 ay içinde de ra-
kip firma Türkcell ile aynı
kaplama alanına sahip konu-
ma geleceklerini belirttiler.
Öncelikle şebeke üzerinde
ÇİFTÇİ DOSTU / SADLLLAH USLTVI!
Pamukta tehlike çanlan çalıyor
Telsim teknik vatınmlara hız verivor.
yapacağı onanm çalışmalanv la abone şikâyet-
İerini azaltmak isteyen Telsim yetkılileri. ar-
dından kaplama alanının genişletilmesi ve
kapasitesinin arttınlması için önümüzdeki bir
yıl içensinde 118 milyon dolarlık altyapı
yatırımı yapacaklannı belirttiler. Altı av içe-
sinde Istanbul ve Izmır'de ıkı veni santrali
hizmete açacaklarını kaydeden Telsim Ge-
nel MüdürüYümazDağdeviren ile Genel Mü-
dür Yardımcısı OğuzÖzcü. problemleri çöz-
meden kısa vadede simkart satışı \e yeni
abone alımına hız vermeveceklerini kavdet-
tiler. Telsim yetkilileri. yaşananlardan'ders
aldıklannı. bundan sonra daha ağırbaşlı stra-
tejilerizleyip. ani pazarlamayöntemleride-
nemeveceklerını kaydettiler.
Telsim Genel Müdür Yardımcısı Oğuz
Özcü ıse. Telsım'in mülkiyetindeki teçhizatın
üçüncü bir firmaya verılmesının önemli hu-
kuki sorunlaryaratacak olması ve Türkcell
firmasının da 8 aylık sürede ihtiyaca cevap
verecekdüzeydeyeni yatınmlan gerçekle^-
ttrememesi nedeniyle L'laştırma Bakanlı-
ğı'na yapılan telkinlerin tavır değişiklığin-
de önemli rol oynadığını kavdetti.
Özcü. abonelerde doğan sıkıntının mah-
kemenin sonucu beklennıeden uzlaşılması-
nı sağladığını da belirterek. rakip firma ile
pazarfarkmınkolaykapanmayacağımnfar-
kında oldüklarını sözlerine ekledi.
Vanlan toplam abone sayısı itibany la Türk
Telekom'un. üçüncü şebekeyı ihaleyeçıkar-
mak v olunda y asal hakkı doğduğunu da kav -
deden Telsim vöneticileri. bunun uygulamaya
geçmesinin 1-1.5 yıl alabileceğıni ifade et-
tiler.
amuk, Türkiye için son de-
e önemli bir ürün. Bu
nedenle üzerinde uzun
uzundüşünmeyevearaş-
tırma yapmaya değer. Tecrübe-
li üreticilerimiz pamuğa "beyazal-
tın" adını vermişlerdi. Pamuğun
hem Türk ekonomisine büyük
katkısı vardır hem de istihdam
açısından çok önemlidir. 4 milyo-
na yakın insanımızın geçim kay-
nağıdır. Ayrıca pamuk sanayii
Türkiye'ye yılda 6 ile 7 milyar do-
lar gelir sağlamaktadır!..
Tekstil ve konfeksiyondan her
yıl sağlanan 6 ile 7 milyar dolar
gelir büyük bir para. Üstelik sa-
nayicilerin yaptıkları açıklamala-
ra göre 6 ile 7 milyar dolarlık ge-
lirimizi 10 milyara, hatta 12 mil-
yara çıkarmak işten bile değil!...
Bunların hepsi doğru... Ancak
tekstil ve konfeksiyon sanayiine
hayat veren ve ülkeye her yıl mil-
yarlarca dolar gelir sağlayan pa-
muğu üreten 4 milyona yakın in-
sanın yaşamına baktığımız za-
man, aynı zenginliği veya milyar-
lann etkisini göremiyoruz. Hatta
tam aksine çoğu borç-harç için-
de...
Kazancının yarısından fazlası-
nı banka ve tefecilere faiz olarak
ödemek zorunda kalıyor!..
Ayrıca her yıl sağladığımız 6
ile 7 milyar dolarlık gelirimizin de
Türkiye'de kaldığıriı iddia etmek
mümkün değildir. Çünkü ithal
edilen pamukla üretilen tekstil ve
konfeksiyondan sağladığımız ge-
lirın önemli bir bölümü pamuğu
satan ülkelere gitmektedir... De-
mek ki ortada önemli bir çelişki
var. Sanayi ürünlerinden para ka-
zanıyoruz, ama bunun bir bölü-
münü yabancı ülkelere hediye
ediyoruz, bir bölümü de sanayi-
cilerin kasalarında kalıyor... Ay-
larca emek veren, milyonlarca li-
ra yatırım yaparak riske giren.
çapası, gübresi. sulaması vetop-
laması ile geceli gündüzlü uğra-
şan üreticisine ise "tavşanın su-
yunun suyu" bile kalmıyor!...
Para kazanmadan
yaşanamaz
Türkiye'ye her yıl milyarlarca
dolar döviz kazandırıyoruz diye
övünen sanayiciler ve onlara des-
tek veren hükümetler, bu gerçe-
ği artık görmelidir. Nitekim eski-
lerimiz "Bıri yer biri bakar, kıya-
met ondan kopar" atasözünü bu
tür haksız kazançlar için söyle-
'Beyaz altın' pamuğun üreticisi etkisini kanıtlayamıyor.
mişlerdir.
Bir sektörün ayakta kalabilme-
si, içinde bulunan bütün kesim-
lerin hakkı olan kazancı sağlama-
sına bağlıdır. Hele üretenin hak-
kı birtakım oyunlarla elinden alı-
nıyorsa, o sektörün uzun süre
yaşaması mümkün değildir!..
Bugüne kadar pamuk üreti-
minde önemli bir gerileme olma-
mışsa, bunun gurur payı, onla-
nn kazancına göz koyanlann ola-
maz. En büyük gurur payı, hertür-
lü sıkıntıya, vurguna ve horlanma-
ya rağmen üretimini sürdürmek-
te direnen çiftçinindir.
Ama artık herkes bilmelidir ki
çiftçinin direnme gücü sona er-
mek üzeredir. Milyonlarca pa-
muk üreticisi gırtlağına kadar
borç içindedir.
Kazancının yarısından fazlası-
nı bankalara, tefecilere ve akar-
yakıt bayılerine faiz olarak öde-
mektedir. Bankalara ödediği fa-
izler yüzde 150'lileri, 200'leri bul-
muştur.
Ege Bölgesi'nde "ayaklı ban-
ka " adı verilen tefecilerde ise fa-
iz oranları yüzde 500'leri geç-
mektedir. Mahkeme ve icra ka-
pılannda çile dolduran üretıcile-
rin sayısı da küçümsenemeyecek
kadar çoktur...
Aslında tanm kesiminde çalı-
şan 30 milyona yakın insanımı-
zın durumu da pamuk üreticile-
rinin durumundan farksızdır. Türk
ekonomisinin bozukluğu da bu
dengesiz gelir dağılımından kay-
naklanmaktadır.
1980 yılından sonra işbaşına
gelen hükümetlerin bu gerçekle-
ri görmediğini iddia etmek olay-
lara yanlış teşhis koymaktır. Bü-
lend Ulusu'dan Tansu Çiller'e
kadar kurulan bütün hükümetle-
rin hepsi, tanm kesimini batma
noktasına getiren politikaları bi-
linçli olarak yürütmüştür.
Tanm politikasını da pamuk
politikasını da sektör içindeki ge-
lir dengelerini düzeltmek sanıl-
dığı kadar zor bir iş değildir. Hat-
ta çok kolay diyebiliriz. Bunun
için başbakanların, ....ilgili ba-
kanlann ve bürokratlann kafa ya-
pılarını veya kendilerini değiştir-
mek yeterlidir.
Tanmda bugünkü acıklı dun>
ma düşmemizin nedeni, hükü-
metlerin üretidleri bir kenara ite-
rek holdinglerden ve sanayici-
lerden yana politikalar üretmesi-
dir. "Pamukta da üst üste yaşa-
dığımız facialann temelinde bu an-
layış yatmaktadır. Hükümetlerin
izlediği yanlış tanm politikalarına
karşı en ciddi tavrı koyan kuru-
luşlardan biri izmir Ticaret Bor-
sası... Borsayöneticileri, siyasi gö-
rüşleri ne olursa olsun asırlık ge-
leneklerine uygun olarak tarım
kesimini kalkındıracak politikala-
rı bıkmadan, usanmadan tespit
ediyor ve açıklıyor.
Erbakan hükümetine
uyan
İzmır Ticaret Borsası Başkanı
Hasan Özmen, yeni kurulan
Necmettin Erbakan hükümeti-
ni de uyanyor:
"Türk tanmı kaderine terk edil-
diği için ette, sütte, şekerde,
buğdayda, pihnçte, nebatiyağ-
larda dışa bağımlı hale geldik.
Bu ürünleri satın alabilmek için
her yıl yabancı ülkelere ve onla-
nn üreticilerine milyarlarca dolar
öderrek zorunda kalıyoruz. Bugi-
dişle 'thalattan kurtulma şansı-
mızda yOk gibi."
Eğçrönlem alamazsak, ithalat
gıderçk artacak, hem tarımdan
geçırnini sağlayan 30 milyona
yakın insanımız zarar görecek
hem rje tüketici gıda maddeleri-
n ı
ÇCK daha pahalı yemek zo-
rundc kalacaktır. Bu da sosyal ya-
pımızı bozacak ve göçleri arttı-
racahır.
Meclıse, hükümetlere ve siya-
sal y<jpıya halkımızın kızmasının
nedeıı, bu ekonomik sıkıntıların
gıder=k artmasından ve umutla-
nn yok olmasından kaynaklan-
mak'adır. Izlenen yanlış uy-
gulanalar. korkarım kı pamukta
da ı.retimin düşmesine yol
açacaktır...
SÜRECİK