19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12TEMMUZ1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Başbakan Necmettin Erbakan, hububat destekleme alımları için Merkez Bankası'ndan kaynak istedi Refah, enflasyonu aleşliyor ESRA YENER Başbakan Necmettin Erbakan kaynak sıkıntısına çare anyor. • Erbakan'ın. hububat destekleme alımlan için Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) 90 trilyon lira aktanlmasını istediği Merkez Bankası'ndan, ayrıca pamuk, üzüm ve ayçiçeği alımları için ne kadar kaynak sağlanabileceğini sorduğu bildirildi. Yetkililer. Merkez Bankası'nın, ancak para basarak kaynak yaratabileceğine dikkat çekerek "Bunun anlamı 3 haneli enflasyondur" dediler. kıliler, Merkez Bankası'nın. ancak para basarak kaynak yaratabileceğine dikkat çe- kerek.u Bunun anlamı3 haneli enflasyon- dur" dediler. Hükümete gelmesinin ardından. me- mur ve emeklilere beklentilerin üzerin- demaaş artışı yapan. esnaflara peşin \er- gınin kaldınlması \aatleri veren Başba- kan Erbakan. tanm üreticilerine görece- li olarak yiiksek fiyat vermeyi planladı- ğı destekleme alımlannın kaynağı için de Vlerkez Bankası'na başvurdu. Alınan bilgılere göre. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın mayıs ayında başbakan olduğu dönemde hububat des- ANKARA - Memur maaşlanna vapı- lan ortalama yüzde 50 oranındaki zammın 125 trilyon liralıkekyükünüborçlanarak karşılayacak olan Hazine'den destekleme alımlan için *Kaynak yok*" yanıtını alan Başbakan Necmettin Erbakan'ın Merkez Bankası'na başvurduğu öğrenıldi. Erba- kan"ın. hububat destekleme alımlan için Toprak Mahsulleri Ofisi'ne (TMO) 90 trilyon lira aktanlmasını istediği Merkez Bankasfndan. aynca pamuk, üzüm \e ayçiçeği alımları için ne kadar kaynak sağlanabileceğini sorduğu bildirildi. Yet- tekleme alımlan için bir önceki yıla gö- re yüzde 147 oranında arttırarak kiloda 18 bin lira düzeyinde açıkladığı fiyata kar- şılık TMO'ya 90 trilyon liralık kaynak gerekivor. Başbakan Erbakan'ın. TMO'ya90 tril- yon lira aktarılması konusunda. Hazi- ne'den. "Maaş arhşlannın yükünü karşı- lıvoruz. Daha fazla kay nak aktaramayız" yanıtını aldığı, sorunun çözümü için Mer- kez Bankası'na başvurduğu öğrenildı. Yetkililer. Merkez Bankasf nındestek- leme alımlannı ancak para basarak finan- se edebileceğine dikkat çekerek. "Bunu isteyecek iktidar, para basarak kay nak al- manın sorumluluğuna da katlanır" dedi- ler. Merkez Bankası'nın para basarak emisyon yaratması durumunda para arzın- da oluşacakartışın enflasyonu körükleye- ceğine dikkat çeken yetkililer. "Ekonomi bunu kaldırmaz. Zaten dengeler tehlike- de. Bunun anlamı yeniden 3 haneli enflas- \ondur" dediler. İktisadi Kalkınma Vakfı'nın 33'üncü genel kurulunda konuşan özel sektör temsilcileri kaygılannı dile getirdiler diinyası REFAHYOCu sindiremedi YORUM ÖZTtN AKGl Ç Denektaşı Ekonomi Servisi - Iş dünyası REFAHYOL hükümetini içıne sindiremedi. İktisadi Kalkınma Vakfı'nın (İKV) 33'üncü genel kurulunda biraraya gelen f ürk özel sektörünün temsilcileri. TÜSİAD'm dünkü yazılı açıklamasındakıne benzer bir tavır sergileyerek. laik demokrasi. serbest piyasa • ekonomisi \e temiz toplum arayışına duyarlılıklannı vurgulayıp, bunlardan vazgeçmeyecekleri uyarısında bulundular. DYP \e fansu Çiller'e yakınlığı ile bilinen Türkiye Odalar ve Borsalar Bırliğı'nin vönetım kurulu başkanı Fuat Miras'ın da. hükümetı yorumlarken. "Siyasi Hükümetten kimse yoktu lKV'nin 33"üncü Genel Kurul'una katılması beklenen Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel \e DYP Genel Başkanı Tansu Çiller. Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in ani ziyareti nedeniyle son anda gelişlerini iptal ettiler. Demirel, gönderdigi mesajda. "Ekonomimiz, serbest piyasa modelinin tam anlamıyla işlemesini sağlayan bir yapıva doğru, süratli bir dönüşüm içerisindedir" dedi. Parlementodan gelen isimler ise DYP mılletvekıileri Sedat AJoğlu \e Yaman Törüner'di. Konuşmalar içinde hükümete en ciddi destek TOBB Başkanı Fuat Miras'tan geldi. TİM Başkanı Okan Oğuz ıse. Başbakan Erbakan'ın haziran av ındaki TlM Meclisi'ndeyaptığı konuşmada RP ıktidannda ihracatçının önündeki tüm engellerin kaldınlacağını. karşılığında da 50 milyar dolarlık ihracat isteyeceklerini söylediğini hatırlatarak. "Biz buradayız ve yine aynı iddiayı yineliyoruz. Sayın Erbakan da Başbakan'dır. Hodri meydan" şeklınde konuştu. Tiirk özel sektörünün temsilcileri İKV toplantısında bir araya geldi. istikrarsızlıktan iyidir" yaklaşımını sergilemesi dikkati çektı. Avrupa Bırligi ile ilışkilerde Türk özel sektörünü temsil eden İKY'nın genel ' kurulunda konuşarrözel sektör temsilcileri. koalisyonun ömrünün 'ekonomik sorunlann çözülüp "çözülmeyecegine baglı olduğunu ifade ettiler. Hükümetten temsilci yok Hükümetten hiçbir temsileinın . katılmadığı toplantının açılış konuşmasını yapan İKY Yönetim Kurulu Başkanı Meral Gezgin Eriş. . demokratik sistemin temelinde. temel hak ve özgürlüklere. laikliğe. serbest piyasa düzenine inanılmasının yattığını vunıulavarak. bu ılkelerden vazgeçilemeyeceğini kaydetti. Eriş. sözlerini şöyle sürdürdü: "Makro-ekonomik dengeler. yüksek enflasyon .karnu maliyesi. özelleştirme. istihdam. vergi adaleti. gelir dağılımı ve sosj al haklar üzerinde önemle durulmalı. Bugün enflasyon kalkınmanın öniinde en önemli engeldir. 54'üncii hükümetin kendisine ne kadar ömür biçtiği uzun dönemli mi. kısa dönemli mi ulacağı da uygulayacağı ekonomik politikadan açıkça belli olacaktır. AB ile ilişkilerimizi de iç politik çekişmelerin üzerinde tutmak zorunludur." Türkiye Odalar \e Borsalar Birliği (TOBB) başkanı Fuat Miras. Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede laik ve serbest piyasa ekonomisi özellikleri ile en gelişmiş ülkelerden biri olduğunu belirterek. liberal devlet anlayışının devamının şart olduğunu söyledi. Enflasyon ve kamu maliyesiyle ilgilı sorunların çözümünde kararîı adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Miras. AB'li ortaklann Türkiye'deki ideal koşulların oluşmasını beklemeden destek vermelerinin önemine değindi. Miras. sözlerine şöyle devanı ettı: "Türk demokrasisi geçen hafta çok önemli bir sugvdan geçti. TOBB olarak bu sınavın snnucunun oldukça başanlı olduğuna inanıyoruz. Seçim bildirgeleri birbirine zıt olan iki partinin. biraraya gelmesi siyasi açıdan önemlidir. Yaşanan sorunlann çözümü için inançlıyız." İSO Başkanı Hüsamettin Kavi de Türkive'nin ilk 6ayını hükümetsız geçirdığını vurgulayarak. bu dönemdekı gelişnıeler nedeniyle sanayi hamlesinin yapılamadığını ve sanayicinin dış ticaret rakamlarını bilmeden önünü görmeye çalıştığını belirtti. Yeni hükümeti lıerkesin eleştirebileceğini ancak bugün destek olmanın gerektiğini kaydeden Kavi. program ve hedeflerin görülmeden değerlendirme yapılmasının erken olacağını söyledi. Ocak ithalatı açıklanmadı İTO Başkanı Mehnıet \ ıldırım ise. Türkiye'ye giren toplu iğneyi bile bilmesi gereken sanayicinin 7 aydır ocak ayı ithalat rakamlanndan yoksun kaldığına dikkat çekerek, bu konuda herhangi bir çaba da görmediklerini ifade etti. AB ile ilişkilerin İKV'ye devredilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım. KOBl'lerin ancak bavul ticaretiyle ayakta kalabildiğini belirtti. Türkive Ihracatçılar Meclisi Başkanı Okan Oğuz. resmi olmayan rakamlara göre ilk üç ayda ithalatın yüzde 35 dolayında artış gösterdigini. ihracatın ise haziran itibanyla ciddi düşüş içiııe girdiğini ifade etti. Türkiye'nin ihracatı desteklememe politikasını fazla abarttığını söyleyen Oğuz. bugünkü dış ticaret seyrinin devam etmesi halinde 1996 yılı sonunda 20 milyar dolarlık bir dış ticaret açığı ile karşı karşıya kalınabileceğini vurguladı. Her politıkacı. her politika sonunda denektaşı- na (mihenk taşına) vurulur. Toplum, tarih sonunda kişi, politika ve olaylar hakkında oldukça nesnel (objektif) değer yargılanna varır. Toplumun algıla- ma yeteneğinin, irdeleme gücünün az olması da sonucu değiştirmez. Daha uzun bir sürede de ol- sa kişiler. politikalar, olaylar denektaşına vurularak değerlendirilir. Adil düzen bir yanıltmaca mı (safsata mı) veya salt bir savsöz mü (slogan mı) ya da içeriği olan bir politikanın ifadesi mi? Bunlardan hangisinin geçerli olduğunu deneyerek, yaşayarak görece- ğiz, öğreneceğiz. Sonunda Sayın Erbakan da tıp- kı Menderes, Demirel, Evren, Özal, Çiller ve benzerleri gibi, denektaşına vurulacak gradosu ölçülecektir. Adil düzen. bir toplumsal yaşam bi- çimı olarak geçerliliğinı sürdürecek veya 12 Eylül düzeni, Özal düzeni, Çıiler uygulamalan gibi tari- hin çöplüğünde yerıni alacaktır. Laik düzenimiz, laik cumhuriyetimiz de bir sına- ma geçirecektir. Kurumların. kişilerin ne ölçüde laikliği hatta gerçek anlamda demokrasiyi benim- sedıği görülecektir. Gerçekte bazı kişiler, hatta partiler, güvenoyla- ması sırasında denektaşına vurulmuş. gerçek ni- telikleri görülmüştür. Kişilerde en kınanacak dav- ranış biçimleri, olduklarından farklı görüntü verme- leri veya buna yeltenmeleridir. Kişi erse, yiğitse, ül- kücü ise, Kemalist ise, liberal ise, muhafazakâr ise. solcu ise, inandığı gibi davranmalıdır. Düzmece, görünüşte erlık, yiğitlik, ülkücülük, solculuk, Ke- malistlik olmaz. Çıkar için bukalemun gibi her ren- gegirilmemeli, her renge boyanmamalıdır. Kişiler, hangi görüşte olurlarsa olsunlar, içtenlikle davran- dıkları sürece saygı görmelidirler. Kıvırtmak. kaç- mak, her gün birbirine ters davranışlar içine gir- mek, insan onuru ile fjağdaşmamaktadır. Ülke- mizde ne yazık ki çoğu kez kıvırtmak, kaypaklık, döneklik, satılmışlık, en azından parasal açıdan ödül- lendirilmekte; buna karşı dürüst, ilkeli davranışlar şu veya bu şekilde cezalandırılmaktadır. Adil düzen; kaypaklar, kıvırtanlar, esen yele gö- re yelken açanlar, çıkar için her rengi boyananları ödüllendirecek mi, yoksa cezalandıracak mı? İlk sınavını bu konuda verecektir. Ne yazık ki, güve- noylaması sırasında bazı söylentiler, adil düzen konusunda ilk kuşkuları yaratmıştır. Kişiler, onurları ile inançları ile olumlu olarak yap- tıkları işlerle ayakta kalırlar, saygı görürler, kay- paklık, kıvırtma, döneklik, dürüst olmayan davra- nışlar, belki varlık, belki bir arun (mevki) getirmek- tedir. Ancak bu kişilerin saygınlığı oldugu söyle- nemez. En azından bilinçli bir kesimde olumlu bir puanları olmadığı kesin. Türkiye, Türkiye'nin bazı kurumları, adlan çok çiğ- nenen bazı kişilerin ağırlıklanna karşın, gerçekten dürüst, ülkesini, insanını seven kişilerin çabaları ile ayakta duruyor. Türkiye'de zor koşullarda görev)- lerini büyük bir içtenlikle ve özveriyle yerine geti,- ren kişilere saygı göstermek, kıvırtanlara, kaypak- lara, satılmışlara, döneklere tepki göstermek ge- rekir. Adil düzenle birlikte Türkiye'de kurumlar, kişiler, hepimız denektaşına vurulacağız. TİSK, asgari ücret için fazla direnmeyecekleri sinyalini verdi Işveren yelkerıleri suya îndirdi TAHSİ.N AKÇA Işveren kesimi. Çalışma Bakanı Ne- cati Çelik'ın asgari ücretin v ürürlük ta- rihi konusundaki kararlı açıklamaları karşısında. yelkenleri suya indırdi. Geçen yıl. oyalama takdiği ile yeni asgari üc- retin geçerlilık tarihinı e> lüle sarkıtma- \ı başaran Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TlSK) vönetımi. bu yıl. "Devletle mahkemelikolacakde- giliz" diverek REFAH\'OL hükümetı- ne karşı çekingen bir tavır sergiledi. TlSK Yönetim Kurulu Başkanı Re- fikBavdur. I994ve 1995 yılındaki sen ve uzlaşmaz tutumlannın aksine bu y ıl- ki görüşmeler için. "Komisyon'da as- gari ücretin 1 EylüPe bırakılması için ısrar edeceğiz. Ancak de\ letle mahke- melik olacak değiliz. Yasal olarak da konuvu başka yerlere götürmemiz mümkündeğil. Komisyonun kararla- rı kesindir" diye konuştu. 15 Tem- muz'da toplanacak Asgan Ücret Tespit Komisyonu'na 5 üye ile katılacak olan TlSK, yeni ücretin Eylül ayına bırakıl- ması ıçın. hükümetin ve Türkiye Işçi Sedikaları Konfedaras- vonu'nun 10 temsilcisini ikna etmeye çalısacak. • TISK'in özellikleteks- til. metal. ka- ğıt ve kımya sektöründe toplu iş söz- leşmelerinin 1 Eylül'de vü- TİSKBaşkanıBaydur. rürlüğegirivor olması nede- niyle, asgari ücretin toplu iş sözleşme- si görüşmelerinden sonra geçerlilik ka- zanması. işverenler açısından büyük önem taşıyor. Isteklerini kabul ettire- memeleri halinde yeni sözleşmelerde uygulanacak zammın üzerine. bir de as- gari ücretteki artışın ekleneceğini belir- ten Baydur, "Özellikle sendikalı işyer- lerindeki yan ödemeler ve sosyal yar- dımlar da eklendiğinde maliyet daha da vükselivor. Aslında bizim öneri- miz asgari ücretin sendikalı ve sendi- kasız işyerleri için farklı miktarlarda tespit edilmesi. Bugünkü sistenı seıı- dikası/laşmaM teşvik ediyor. Tespit komisyonunda bu konuvu da günde- me getireceğiz" dıye konuştu. Baydur. asgari ücretin vergi dışı bıra- kılması konusunda ise. "İşçi maaşlan- na vapılacak zammın işverene getire- ceğin yükün bir kısmını devlet üst- lenmiş olacak. Ay rıca işçi lehine olma- sı nedeniyle de olumlu karşılıv oruz. an- cak sonuçta devletin mali gücüyle il- gili bir konu" dedı. Önceki yıllarda da asgari ücretin yü- rürlük tarihi konusunda çıkan tartışma- lan ılgili bakanı ikna ederek sona erdir- diklerini belirten Türkiye Gıda Işveren- leri Sendikası Başkanı Nazım Düzenli ıse. öncelikli amaçlannın problemi uz- laşma yoluyiaçözmek olduğunu kaydet- ti. "Her konuda uzlaşmanın yanın- dayız" diyen Düzenli. tartışma gidişa- tına göre bu yıl da toplantıya katılma- ma yada terk etme gibi tutumlann gün- deme gelmesının söz konusu olabileceöini ifade etti. Türkiye bilgi fakiri Ekonomi Senisi - Türkiv e hâlâ bilgi teknolojisı fakiri. Bilgi teknolojisi harcamalan- nın artması, gelir düzeyine bağlanırken Türkiv e bilgi tek- nolo)isi açısından. dünvada diğer ülkelere kıyasla alt sı- raFarda kalıyor. Türkiye Bilişim Yakfı'nın hazırladığı "Türkiye Bilişim Stratejileri' adlı çalışma ra- porunun tanıtımı için dün dü- zenlenen toplantıda konuşan vakıf başkanı Faruk Eczacı- başı. bilgi teknolojisinin alt- yapının altyapısı olduğunu belirterek bunun bir an önce oluşturulması ve işlerlik ka- zandınlması gerektiğini ifade etti. Eczacıbaşı. kişi başına düşen gelirin Türkiye'de ol- dukça düşük olduğunu \ur- gularken gelir içindeki bilgi teknolojisi harcamasının yük- sek olduğunu. fakat bunun di- ğer ülkelere kıyasla çok dü- şük olduğuna dikkat çektı. Raporda, bilgi teknolojisi kaynaklannın kullanımını arttırmak için gösterilen he- defler arasında yaşam düze- yininyükseltilmesi. gelir da- ğılımının denkleştinlmesi. öz- gür ve demokratik ortamın sağlanması gibi şartlarda yer alıvor Öncelikleri abonelerin sorununu gidermek Telsim, 1.5 ay istiyor Ekonomi Senisi- Türk Telekom ile "sulh sözleşme- si" imzalavarak. aboneleri- ne8ay sonra yeniden kavu- şan Telsim. teknik yatınm- lara hız verecek. Geçen yı- lın kasım a\ ından bu vana şe- bekeden uzak olan Telsim'ın yetkilıleri, 1.5 ay ıçensinde aboneleri eski hizmet kalı- tesine ulaştıracaklarını be- lirterek. 5-6 ay içinde de ra- kip firma Türkcell ile aynı kaplama alanına sahip konu- ma geleceklerini belirttiler. Öncelikle şebeke üzerinde ÇİFTÇİ DOSTU / SADLLLAH USLTVI! Pamukta tehlike çanlan çalıyor Telsim teknik vatınmlara hız verivor. yapacağı onanm çalışmalanv la abone şikâyet- İerini azaltmak isteyen Telsim yetkılileri. ar- dından kaplama alanının genişletilmesi ve kapasitesinin arttınlması için önümüzdeki bir yıl içensinde 118 milyon dolarlık altyapı yatırımı yapacaklannı belirttiler. Altı av içe- sinde Istanbul ve Izmır'de ıkı veni santrali hizmete açacaklarını kaydeden Telsim Ge- nel MüdürüYümazDağdeviren ile Genel Mü- dür Yardımcısı OğuzÖzcü. problemleri çöz- meden kısa vadede simkart satışı \e yeni abone alımına hız vermeveceklerini kavdet- tiler. Telsim yetkilileri. yaşananlardan'ders aldıklannı. bundan sonra daha ağırbaşlı stra- tejilerizleyip. ani pazarlamayöntemleride- nemeveceklerını kaydettiler. Telsim Genel Müdür Yardımcısı Oğuz Özcü ıse. Telsım'in mülkiyetindeki teçhizatın üçüncü bir firmaya verılmesının önemli hu- kuki sorunlaryaratacak olması ve Türkcell firmasının da 8 aylık sürede ihtiyaca cevap verecekdüzeydeyeni yatınmlan gerçekle^- ttrememesi nedeniyle L'laştırma Bakanlı- ğı'na yapılan telkinlerin tavır değişiklığin- de önemli rol oynadığını kavdetti. Özcü. abonelerde doğan sıkıntının mah- kemenin sonucu beklennıeden uzlaşılması- nı sağladığını da belirterek. rakip firma ile pazarfarkmınkolaykapanmayacağımnfar- kında oldüklarını sözlerine ekledi. Vanlan toplam abone sayısı itibany la Türk Telekom'un. üçüncü şebekeyı ihaleyeçıkar- mak v olunda y asal hakkı doğduğunu da kav - deden Telsim vöneticileri. bunun uygulamaya geçmesinin 1-1.5 yıl alabileceğıni ifade et- tiler. amuk, Türkiye için son de- e önemli bir ürün. Bu nedenle üzerinde uzun uzundüşünmeyevearaş- tırma yapmaya değer. Tecrübe- li üreticilerimiz pamuğa "beyazal- tın" adını vermişlerdi. Pamuğun hem Türk ekonomisine büyük katkısı vardır hem de istihdam açısından çok önemlidir. 4 milyo- na yakın insanımızın geçim kay- nağıdır. Ayrıca pamuk sanayii Türkiye'ye yılda 6 ile 7 milyar do- lar gelir sağlamaktadır!.. Tekstil ve konfeksiyondan her yıl sağlanan 6 ile 7 milyar dolar gelir büyük bir para. Üstelik sa- nayicilerin yaptıkları açıklamala- ra göre 6 ile 7 milyar dolarlık ge- lirimizi 10 milyara, hatta 12 mil- yara çıkarmak işten bile değil!... Bunların hepsi doğru... Ancak tekstil ve konfeksiyon sanayiine hayat veren ve ülkeye her yıl mil- yarlarca dolar gelir sağlayan pa- muğu üreten 4 milyona yakın in- sanın yaşamına baktığımız za- man, aynı zenginliği veya milyar- lann etkisini göremiyoruz. Hatta tam aksine çoğu borç-harç için- de... Kazancının yarısından fazlası- nı banka ve tefecilere faiz olarak ödemek zorunda kalıyor!.. Ayrıca her yıl sağladığımız 6 ile 7 milyar dolarlık gelirimizin de Türkiye'de kaldığıriı iddia etmek mümkün değildir. Çünkü ithal edilen pamukla üretilen tekstil ve konfeksiyondan sağladığımız ge- lirın önemli bir bölümü pamuğu satan ülkelere gitmektedir... De- mek ki ortada önemli bir çelişki var. Sanayi ürünlerinden para ka- zanıyoruz, ama bunun bir bölü- münü yabancı ülkelere hediye ediyoruz, bir bölümü de sanayi- cilerin kasalarında kalıyor... Ay- larca emek veren, milyonlarca li- ra yatırım yaparak riske giren. çapası, gübresi. sulaması vetop- laması ile geceli gündüzlü uğra- şan üreticisine ise "tavşanın su- yunun suyu" bile kalmıyor!... Para kazanmadan yaşanamaz Türkiye'ye her yıl milyarlarca dolar döviz kazandırıyoruz diye övünen sanayiciler ve onlara des- tek veren hükümetler, bu gerçe- ği artık görmelidir. Nitekim eski- lerimiz "Bıri yer biri bakar, kıya- met ondan kopar" atasözünü bu tür haksız kazançlar için söyle- 'Beyaz altın' pamuğun üreticisi etkisini kanıtlayamıyor. mişlerdir. Bir sektörün ayakta kalabilme- si, içinde bulunan bütün kesim- lerin hakkı olan kazancı sağlama- sına bağlıdır. Hele üretenin hak- kı birtakım oyunlarla elinden alı- nıyorsa, o sektörün uzun süre yaşaması mümkün değildir!.. Bugüne kadar pamuk üreti- minde önemli bir gerileme olma- mışsa, bunun gurur payı, onla- nn kazancına göz koyanlann ola- maz. En büyük gurur payı, hertür- lü sıkıntıya, vurguna ve horlanma- ya rağmen üretimini sürdürmek- te direnen çiftçinindir. Ama artık herkes bilmelidir ki çiftçinin direnme gücü sona er- mek üzeredir. Milyonlarca pa- muk üreticisi gırtlağına kadar borç içindedir. Kazancının yarısından fazlası- nı bankalara, tefecilere ve akar- yakıt bayılerine faiz olarak öde- mektedir. Bankalara ödediği fa- izler yüzde 150'lileri, 200'leri bul- muştur. Ege Bölgesi'nde "ayaklı ban- ka " adı verilen tefecilerde ise fa- iz oranları yüzde 500'leri geç- mektedir. Mahkeme ve icra ka- pılannda çile dolduran üretıcile- rin sayısı da küçümsenemeyecek kadar çoktur... Aslında tanm kesiminde çalı- şan 30 milyona yakın insanımı- zın durumu da pamuk üreticile- rinin durumundan farksızdır. Türk ekonomisinin bozukluğu da bu dengesiz gelir dağılımından kay- naklanmaktadır. 1980 yılından sonra işbaşına gelen hükümetlerin bu gerçekle- ri görmediğini iddia etmek olay- lara yanlış teşhis koymaktır. Bü- lend Ulusu'dan Tansu Çiller'e kadar kurulan bütün hükümetle- rin hepsi, tanm kesimini batma noktasına getiren politikaları bi- linçli olarak yürütmüştür. Tanm politikasını da pamuk politikasını da sektör içindeki ge- lir dengelerini düzeltmek sanıl- dığı kadar zor bir iş değildir. Hat- ta çok kolay diyebiliriz. Bunun için başbakanların, ....ilgili ba- kanlann ve bürokratlann kafa ya- pılarını veya kendilerini değiştir- mek yeterlidir. Tanmda bugünkü acıklı dun> ma düşmemizin nedeni, hükü- metlerin üretidleri bir kenara ite- rek holdinglerden ve sanayici- lerden yana politikalar üretmesi- dir. "Pamukta da üst üste yaşa- dığımız facialann temelinde bu an- layış yatmaktadır. Hükümetlerin izlediği yanlış tanm politikalarına karşı en ciddi tavrı koyan kuru- luşlardan biri izmir Ticaret Bor- sası... Borsayöneticileri, siyasi gö- rüşleri ne olursa olsun asırlık ge- leneklerine uygun olarak tarım kesimini kalkındıracak politikala- rı bıkmadan, usanmadan tespit ediyor ve açıklıyor. Erbakan hükümetine uyan İzmır Ticaret Borsası Başkanı Hasan Özmen, yeni kurulan Necmettin Erbakan hükümeti- ni de uyanyor: "Türk tanmı kaderine terk edil- diği için ette, sütte, şekerde, buğdayda, pihnçte, nebatiyağ- larda dışa bağımlı hale geldik. Bu ürünleri satın alabilmek için her yıl yabancı ülkelere ve onla- nn üreticilerine milyarlarca dolar öderrek zorunda kalıyoruz. Bugi- dişle 'thalattan kurtulma şansı- mızda yOk gibi." Eğçrönlem alamazsak, ithalat gıderçk artacak, hem tarımdan geçırnini sağlayan 30 milyona yakın insanımız zarar görecek hem rje tüketici gıda maddeleri- n ı ÇCK daha pahalı yemek zo- rundc kalacaktır. Bu da sosyal ya- pımızı bozacak ve göçleri arttı- racahır. Meclıse, hükümetlere ve siya- sal y<jpıya halkımızın kızmasının nedeıı, bu ekonomik sıkıntıların gıder=k artmasından ve umutla- nn yok olmasından kaynaklan- mak'adır. Izlenen yanlış uy- gulanalar. korkarım kı pamukta da ı.retimin düşmesine yol açacaktır... SÜRECİK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle