27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 TEMMUZ 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA TELEVIZYON 17 llgiyle karşılanan ilk King uyarlaması Beyîn gücüyle intikam altnak atv 01.35 TV Servisi - Şaşı lacak bir beyin gücüne sahip baskı al- tındaki bir > eniyetme. ona ta- kılan, kızdıran. hayalını ze- hir eden sınıf arkadaşların- dan telekinetik bir intikam alır. De Palma üslubunda. kan revan içinde. çok çarpı- cı bir fınali olan bir korku fil- mi. Cstelik "Carrie" ile ilk "hit" fılmini gerçekleştiren yönetmen, mükemmel bir zamanlamayla bu finali tam seyirciyi rehavet içine sok- tuğu dakikalara saklamış. Carrıe, herhangi bir çocu- Cinsel baskı altındaki Carrie'de Siss\ Spacek \e baskıcı. dindar annesinde Piper Laurie rol alıyor. Filmle birlikte şiddet de başlıyor TV Servisi - Şiddet us- tası Argento yine işbaşın- da. Filmin başlamasıyla birlikte. Argentovari "te- rör" de başlıyor. Bu kez hedef. genç bir diva. Me- kân ise. La Scala operasın- daki bir Macbeth yapımı. Psikopat birkatil. herkese dehşet saçıyor. Dario Ar- gento, bo>unları vegözle- ri sakınmamış. Argento'nun bütün özelliklerine sahip bir fılm. Minimal birolay ör- güsü. çarpıcı setler. barok kamera hareketleri ve va- sat seyreden bir şiddet. In- gilizce dublajı bir felâket- miş. demek ki bu konuda bir kaybımız olmayacak. Ne yazık ki hem başdön- dürücü kamera çahşması. ) Show 00.50 Operada Dehşet - Terror at the Opera / Yönetmen: Dario Argento / Oyuncular: Christina Marsilach, lan Charleson, Urbano Barberini, Daria Nicolodi, Antonella Vitale/1987italya yapımı, 90 dakika. hem de Argento'ya özgü o stilize, hayal gücü ürünü mide kaldıncılık ekranda etkisini yitiriyor. Yönet- meni sevseniz de. "Ope- rada Dehşet" aslında be- yazperdeye uygun bir fılm. Carrie: Günah Tohumu - Carrie / Yönetmen: Brian De Palma / Oyuncular: Sissy Spacek, Piper Laurie, Amy Irving, VVilliam Katt, John Travolta/1976ABD yapımı, 98 dakika. ğu psikopat etmeye yetecek dindar bir annenin kızıdır. Erkeklerden nefret eden. In- cil'i elinden düşürmeyen fa- natik annesi. kızını bir dolap- ta dua etmeye zorlar. Car- rie'nin ilk âdet görüşünden başlayıp okul balosunda gü- zellik kraliçesi seçilmesiyle noktalanan hikâyesi. psiko- loji dersinde okutulabilecek bir seyir izler. Kendini çırkın bulur. kimsenin onu sevme- diğini düşünür. (Pek de ya- nılmadıgı çok geçmeden an- laşılır.) Genç kız. her şeye rağmen v akannı \ e akli den- gesini korumaya çalışırken. telekinetik güçleri olduğunu fark eder. Daha dogrusu nef- ret verici ergenlik deneyimi onun paranormal güçler ge- liştirmesine yol açar. Ancak acımasız sınıf arka- daşları. şaka niyetine onu okul balosunun kraliçesi se- çince, akılla delıliği ayıran ince çizgiyi aşar. Sonunda sevimsiz "arkadaş"ları Nancy Allen, John Travol- ta (henüz şöhret olmamış. "Saturday Night Fever"i ertesi yıl çevirecek.) Amy lr- v ing ile VVilliam Katt'tan giz- li telekinetik gücüyle ölüm- cül bir intikam aldıgında. ız- leyici Carrie'yı destekleye- cek hale gelmiştir. Dığer Holly vsood \ irtüöz- lerınin aksıne. ana esin kay- nagı olarak korku filmini be- nimsemiş De Palma. aynı za- manda eglendinci olan bir Gotik korku fılmi yapmiş. Tıpkı Spielberg'ın "Jaws"ı gibi. lnsanla oyun oynayan, ürperten lirik bir "şok" fıl- mi. Hergencın.anlayışsızbir dünyaya karşı içinde besledi- gı öfkeye parmak basarak er- genlik çağındakı ızleyicileri hedef alan "Carrie", yönet- menın yogun. stilize. görsel sınemacılıgının bir sentezi. Insanda "The E\oreist" ile "American Graffiti" bir aradaharmanedilmişduygu- su uyandırıyor. Seyirci tara- fmdan ilgiyle karşılanmış ilk King uyarlaması. Ikincisi ise 1980 yapımı "The Shining" oldu. Sonra da kimse King uyarlamalannın önünü ala- madı. De Sica'nın ve Yeni Gerçekçilik akımının en seçkin örneklerinden biri Yok edîlen masıımiyetSEMN OKYAY De Sica'nın Oscar ödüllü fılmi. kendisinin \ e Yeni Ger- çekçilik akımının en seçkin fılmlerinden bıri, "Kaldırım Çocukları". o sıralarda Ya- bancı Dilde En ly i Film Ödü- lü verilmediği için (bu uygu- lama dokuz yıl sonra başla- dı). "yaratıcı ruhun felaket- lere de galebe çalacağını bü- tün dünyaya kanıtlama" gerekçesiyle özel bir Oscar almıştı. "Kaldırım Çocukla- n"aynı zamanda yönetmen Vittorio De Sica ile senarıst Cesare Zavatti'nin işbirlik- lerinin kaliteli bir örneğini oluşturuyor. Ikisi, çocuklu- ğun karanlık yanlarını daha önce de "İ. Bambini ol Gu- ardano"da. 1943 yapımı bu "minör" klasikte ele almış- lardı. (Sonra da "Bisikiet Hırsızları - Ladri di Bicic- letti" ve "Umberto D"de birlikte çalıştılar). O fılnıde anne- baba. küçük biroglanın onlara yakıştırdığı özellikler- den aksine yoksun oldukları- nı gösteriyorlardı. Ancak De Sica'nın önde gelen Avrupa- lı bir sinemacı olarak ulusla- rarası bir şöhret edinmesinı sağlayan ve onu Yeni Gerçek- çilerin ön saflarına yerleştiren fılm "Kaldırım Çocukları" TRT 2 23.55 Yönetmen Vittorio De Sica ile senarist Cesare Zavatti 'Kaldırım Çocuklarf ndaki işbirliklerini l mberto D'de de (fotoğraf) sürdürdüler. oldu. Bir yıl önce yapılmış "Roma, Açık Şehir" gibi De Sica'nın fılmi de savaştan çıktnış. yoksul Roma sehrine gerçekçi. yürekli bir gözle ba- kıyor ve sa\ aş sonrasınııı top- lumsal sorunlar dalgasına y a- kalanmıs iki "asi"ergeni odak noktasına alıyor. Akı- mın fılmlerının çogu gibi bu- rada da perdeye yansıtılmı^ gerçek hayatlar söz konusu. KanaiD 23.45 Laf Lafı Açıyor' Techno müzik TV Servisi - Cem Özer'ın sunduğu "Laf Lafı Açıyor" bu harta yine Kemer'den yayımlanıyor. Konuk olarak Tuğçe San ve Ercan Saatçi'nin katılacağı programda San. Türkıye'de yeni denenmeye başlayan techno türü müzik \e dans hakkında konuşurken. şarkılarını da seslendirecek. Özer'in diğer konuğu Saatçi ise uluslararası müzik konusuna değinecek ve "Tam 14Saat Oldu" adlı şarkısını söyleyecek. Programda ayrıca Cem Özer'in hazırladtgı stand- uplar da yer alacak. Kemer'den yayınılana- cak programa Tuğçe San ve Ercan Saatçi katılıyor. Sav aşın harap ettiği Roma'da bir yıl süreyle ıki ayakkabı boyacısı çocugu ızleyen De Sica ve Zavattini. amatör iki oyuncuyla onların hikâyele- rinden bir fılm yapmayakarar vermişler. Özgün adını. ellerinde bo- yacı sandıklan. "Shoosha Joe!" dıye bağırarak Ameri- kalı askerlerın dıkkatıni çek- nıeveçalışan "Kaldırım Ço- cukları"nın ıkı kahraınanı. oıı dört yaşındaki yetım Gi- useppe (Snordoni) ve kendı- sınden küçük. ne idüğü belir- siz arkadası Pasquale (Inter- lenghi). Avakkabılannı bo- yatsınlar dive Amerikalı as- kerlere musallat olarak havat- larını kazanmava. varlıklannı sürdürmeyeçalışan iki çocuk. Amerikalı askerleri kendile- rine hedef seçmişler. çünkü başka kımsede böyle ^eylere a\ ıracak para yok. Onları çev - releyen kasvete rağmen. iki küçük çocuğun. hayatlarını aydınlatan masum hayalleri ve henüz kırılmamış umutla- rı var. En büvük hayalleri de güzel bevaz birat almak. Bu- nun için para biriktirirler. Derken Giuseppe'nın agabe- > ı onlara karaborsadan çabu- cak para kazanabileceklerıni söv ler. Ikı çocuk bu fırsata ba- lıklama atlar. battaniye kara- borsasına bula^arak kazan- dıkları parayla atlannı alırlar. Havvanı gözlerınin önünden Kaldırım Çocukları - La Sciusca / Shoeshinef / Yönetmen: Vittorio De Sica / Oyuncular: Rinaldo Smordoni, Franco Interlenghi, Anielo Mele, Bruno Ortensi, Pacifico Astologo/ 1946 italya yapımı, 93 dakika / Siyah-Beyaz. av ırmaz. harta işi onunla aynı ahırda uyumaya kadar götü- rürler. Sokaklarda büyük bir gururla atlarına binerler. Ne yazık ki ışledikleri suç- lar yüzünden yakalanmaktan kurtulacak kadar tecrübeli de uyanık da degıllerdir. Bu yüz- den de cennetleri kısa ömür- lü olur. Yakalanır, Regina Coeli hapishanesine atılırlar. Rutubetli. haşaratla dolu hüc- relerinde kalma süreleri uza- dıkça, bu sert koşullaronların masumıyetlerını kaybedip taş gibi katılaşmalanna yol açar. De Sica. ltalyan ceza siste- mini eleştirirken masumiye- tin kaybının kaçınılmazlıgına da agıt yakıyor. Toplumun ihanet ettigi iki kahramanı da hem birbirlerine. hem kendi- lerine ihanet edıyorlar. Bütün insanlargıbi zaafları ve arzu- ları yüzünden yıkılıyorlar. Stüdyoda çekılen çok etkile- yici v e dokunaklı fınal sahne- si hariç. sokaklar ve zindan- larda çekilen "Kaldırım Ço- cukları". gerçek mekânlan sayesınde mutlak bir gerçek- lik duygusu aktarıyor. De Si- ca. oyuncularını daha önce hiç kamera karşısına geçme- miş. profesyonel olmayan ki- şiler arasından seçti. Genç Ri- naldo Smordoni ile daha son- ra yetişkın olarak başanlı bir sinema karıyen sürdüren Franco Interîenghi. Giusep- pe ve Pasuale'de mükemmel fılm bovunca bir an bile rol yaptıkları duygusuna kapıl- mıvorsunuz. "Kaldırım Ço- cuklan" aldatıcı bir basitlige sahip, amacının üstüne yükse- len bir topluımal protesto fil- mi. Gerçi sunduğu sorunlara çözüm önermivor. ama asi gençlere ilişkin ttalyan ka- nunlarınin reform geçirme- sinde büyük payı oldu. MERCEKLE BAKINCA IV1AHMUT T. ÖNGÖREN 'Meydan'dan İzlenimler 5 Temmuz 1996 akşamı atv'de yayımlanan "Si- yaset Meydanı" adlı tartışma izlencesinden politi- kacı izlenimleri: Başta tartışma yöneticisi AN Kırca olmak üzere bu izlencede konuşan politikacıların neredeyse tü- mü, doğru dürüst cümle kurmakta ve görüşlerini akıcı bir dille açıklamakta güçlük çektiler. Tartışma yöneticisi Ali Kırca, işin başında herke- sin rahatça konuşabileceğini söylemesine karşın özellikle çağdaş düşüncelerinı yansıtmaya çalışan kişilerin sözlerini kesti ve bu kişilerin konuşmaları- nı alkışlayanları gürültü yapmamaları için uyardı. Herhalde bu durum "maksatlı" davranıştan değil, tartışma izlencesinin kötü yönetilmesinden kaynak- lanıyordu. TV tartışmalarına katılan politikacılar kendilerın- ce uygun gördükleri noktalara değinerek konuları geçiştiriyorlar. Bir de, özellikle yolsuzluklarla ilgili soruları çarpıtarak yanıtlıyorlar. Tartışma izlencele- rinin yöneticileri de onları uyarmaya hiç yanaşmı- yorlar. Sonuçta da bu türdeki izlenceler çoğunlukla po- litikacıların kendi istedikleri biçimlerde açıklama yapmalarına uygun ortamı yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. Eğer aynı türdeki tartışmalarda halk- tan kişiler varsa, politikacılara tanınan geniş konuş- ma olanakları yanında onların konuşmaları sınırlı ve etkisiz kalıyor. Son "Siyaset Meydanı"ndar\ elde ettiğimiz izle- nimlere göre, parlamentoda "so/"da hiç siyasal parti kalmamış. "Demokratiksolcuyuz"yada "Sos- yal demokratız" diyenler de diğer partiierle beraber. hep "sa^"da yer almışlar. Bir kez daha ortaya çı- kan bu gerçek, 12 Eylülcülerin amacının ne büyük bir başarıyla gerçekleştirildiğini gösteriyor. "So/"un herçeşidini ortadan kaldırmak... "Siyaset Meydanı"r\da ortaya çıkan bir başka gerçek: Özellikle yolsuzluklar konusunda iktidar- daki ve muhalefetteki siyasal partiler ne yapacak- larını bilemiyorlar. Sonunda da hiçbir şey yapmıyor- lar. Herhangi biryolsuzluğa karışmamış partilerin bi- le en az yolsuzluk olaylarına boğazına dek batmış partiler gibi sorumluluk taşıdıkları kaçınılmaz biçim- de görülüyor. "Siyaset Meydanı"nda önemli bir başka nokta da bir kez daha ortaya çıktı; Hangi partileh temsil ederlerse etsinler, politikacıların çoğu. örneğin ce- zaevi sorunları, oralardaki açlık grevleri, haftanın belli günlerinde ve belli yerlerde polisin acımasızca ve şaşmadan copladığı anneler ve diğer vatandaş- lar ve diğer sorunlarla ilgilenmiyorlar. Refahlılar, Adalet Bakanı Şevket Kazan ve DYP'liler de içiş- leri Bakanı Mehmet Ağar la son derece mutlu bir işbirliğine hazırlanmanın sarhoşluğu içindeler... Po- litikacılar için sokaktaki adamın ve onun sorunları- nın hiç mi hiç önemi kalmamış. işte "Siyaset Meydanı"ndan kimi izlenimler... Tiyatro, sinema ve televizyonda drama çözümle- mesine göstergebilimsel açıdan yaklaşan çok de- ğerli bir kitap: Martin Esslin, "Dram Sanatının Ala- nı: Dram Sanatının Göstergelerı-Sahne, Perdeye Ekrandaki Anlamlar Nasıl Yaratılır" (Çeviren: Öz- demir Nutku), Yapı Kredi Yayınları, Istanbul, 1996. r/?/ '-' ! 4 - ı /!•• KENT HABERLERÎ Sosyete anükacısı gözattmda • İstanbul Haber Senisi -Kamuovunda "Sosyete antikacısı" olarak tanınan Fıliz Tomurcuk Kansu ile eşj, çeşitli dönemlere ait 40 parça tarihi eserle ele geçirildi. İstanbu! Malı Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre. Filiz Tomurcuk Kansu'nun (Albayrak) elinde tarihi eser bulundugu ve bu eserleri pazarlamaya çalıştıgı kaydedıldı. Bunun üzenne. Kansu'nun Bagdat Caddesi 118 numarah Bagdat apartmanının 3. katındaki dairesine baskın düzenleyen polis. evde ve 34 PS 488 plakalı otomobilinde yapılan aramalarda. kabile kılıcı. kandil. gözyaşı şişesı. testı. fıgürlü mermer. öküz başlı terro kota. mezar taşı. insan figürlü tablo. insan heykeli, üzerinde haç işareti bulunan ve Almanca yazılmış kitap ve tarihi Kuranı Kerim'den olu^an 40 parça tarihi eser ele geçirdi. Bu tarihi eserlerle ilgili olarak Filiz Tomurcuk Kansu ile esj Metin Albavrak gözaltına alındı. 'Temel Hak ve Özgürlükler' mitingi • İstanbul Haber Servisi - İnsan Hakları Demegı (İHD) ve Çagdaş Hukukçular Demeğı (ÇHD) ile bazı partilerin temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan düzenleme heyeti. 21 temmuzda Kartal İskele Mevdanı'nda yapılması " planlanan "Temel hak ve özgürlükler" mitingi için Valiliğe baş.vurdu. Partı ve demek yöneticilerinden oluşan 7 kişilik komıtenin. önce valilik bınasına girişi polis tarafından engellenmek istendı. tHD Başkanı Ercan Kanar. "Herkesi 21 temmuz saat 13.00'te Kartal tskele Mevdanı'na çağırıvoruz" dedi. Elektrik kesintisi • İstanbul Haber Senisi -Istanbul'da Çaglayan bölgesindekı trafo bakım çalışmaları nedeniyle bugün bazı semtlere 10 saat sürevle elektrik verilemeyecek. . Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.'den yapılan yazılı açıklamaya göre, bugün 08.00-18.00 saatleri arasında. Kağıthane. Havuzlar Mahallesi Sular Idaresi mevkii, Sondurak çevresi. Gime. Dilaver ve Soğuksu Caddelerinin bazı bölümlerinde elektrik kesintisi uygulanacak. Prof. Cengiz Eruzun, politik kadroların kültür ve sanata saldırdıklarını söyledi STOlerden Mbnarlar Odası'na destek MGV'ye bomba • İstanbul Haber Servisi -İkitelli Milli Gençlik Vakfı'na (MGV) atılan bomba maddı hasara neden oldu. Dün saat 06.00 sıralarında mevdana gelen olayda. Mehmet Akif Mahallesi Hilal Sokak'ta faaliyet gösteren MGV'je, kimliği belirsiz kişi \a da kişilerce bomba " atıldı. Bombanın patlaması sonucu küçük çapta maddı " hasar mevdana geldi. Yetkililer. patlamaya ani ateşlemeli bir bombanın neden olduğunu bildirdiler. Sultanbeyli'de orman yangını • İstanbul Haber Servisi -Sultaııbe)hde çıkan orman yangınında yakla^ık 10 hektar çamlık orman zarar gördü. Uzundere mevkiindeki ormanlık alanda dün saat 08.30 sıralarında henüz belırlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın 4 uçak ve bir helikopterin havadan, Sultanbeylı ve Pendik ıtfaive ekiplerinin de karadan yürüttüğü çalışmalar sonucu bir saat içinde kontrol altma 'alınarak söndürüldü. Belediyeden açıklama • İstanbul Haber Servisi - Sultanbeyli çevresinde faaliyet gösteren "Sağlık Hizmetleri Kimsesiz ve Bedensel Özürlüler Yardım ve Rehabilıtasyon Derneği" üyesi olduklarını öne süren bazı kişilerin, belediye adını kullanarak. halktan yardım topladıklan bildirildi. İstanbul Büyükşehir Beledivesi'nden yapılan yazılı açıklamada. vardımsever halkın dikkath olması istenerek. "Adı geçen demeğın belediyemizle hiçbir ilgisı bulunmamaktadır. Beledıyemızin bu ve buna benzer konularda yardım toplama gibi bir faaliyeti yoktur" denildi. İstanbul Haber Servisi - Kültür Bakanlığfnın MımarlarOdası İstanbul Şubesi'ni yerinden çıkaıma girişimine karşı, bırçok sivil toplum kuruluşu dayanışma oluşturdu. MımarlarOdası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Prof. Dr. Cengiz Eruzun. politik kadroların. ülke kültürü ve sanatını korumakla görevli sivıl toplum örgütlerini pasifleştirmeye çalıştığmı söyledi. Mimarlar Odası tstanbul Büvükkent Şubesi'nde düzenlenen ve 42 demek ve meslek odası si\il toplum örgütü temsilcisinin de katıldığı toplantıda konuşan Prof. Dr. Eruzun, son zamanlarda sık sık değişen politik kadrolann, tutumlarıyla kültür kuruluşlarını rahatsız ve tedirgin etmeye başladığını ifade ederek "Bu ülke bizim. Kültürü >e sanatı korumak da biz siv il toplum örgütlerine düşüyor. Haksızlıklara ses çıkaran örgütler pasifıze edilmek isteniyor" dedi. Prof. Dr. Eruzun. Kültür Bakanlığı'nın \'ıldız Sarayı Dış Karakol Binası'nı 1995 yılı başlarında Mimarlar Odası'na bir protokolle 10 yıl sürevle tahsıs ettigini belırterek "ANAYOL hükümeti dönemindeki Kültür Bakanı Güner. bu protokolü görmezlikten gelerek binanın kullanımını Kültür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Cenel Müdürlüğü'ne verdiğini bildirdi" di\o konustu. "Yeni bakanla görüştük' Cengiz Eruzun. Güner'in kendileriyle görüşmeyi reddettığini. ama önceki gün yeni Bakan Kahraman ile konuşabıldiklerini kaydederek şunları söyledi: "Binadaki düzenimizi on vıllık süre icin kurduğumuzdan boşaltmamız için bize tanınan 15 günlük sürenin yetmeveceğini. i a c ı l f l ı ö z g ü r l ö k % e Davanışma Partisi (ÖDP), Eminönü l a ^ U t l l i ) ç e merkezini bir kutlamavla açarak Istanbuldaki i i ÖDP Ftninnnii örgütlenmesini tamamladı. Parti Meclisi, Merkez Yürütme Kurulu ve il yöneticilerinin \e Eminönü'nde bulunan yavıncılar ve gazetecilerin katılımıyla yapılan kutlamada, İlçe Başkanı emekli öğretmen Zübeyde Akav, üyelerinin çoğunluğunun başka >erlerde oturup Eminönü'nde gündüz vaşavanlar olduğuna dikkat çekti. Eminönü'nün gündüz nüfusunun yaklaşık 2.5 milyona yaklaşırken sadece 35 bin seçmeni b.ulunduğunu belirten Akav. "Biz, burada çalışanların vanı sıra mahallelerde örgütlülüğümüzü sürdüreceğiz. Eminönü, >oğun olarak öğrenciierin ve işçilerin vaşadığı bir >er. Bugüne kadar yer sorunu yüzünden çalışmalara başlavamadık. Ama bundan sonra Eminönü'nü en güçlü ilçe yapacağız" dedi. 'Türkiye, hiçbir zaman din devleti olmaz' OZKAN GUVEN CHP Parti Meclisi üyesi Hasan Feh- miGüneş. laikTürkiyeCumhurivetinin kendini sav unabılecek kuşaklar yetıştir- digini belirterek "O kuşaklar ve onla- rın örgütleri, Türkiv e'nin bir din dev- leti olmasına hiçbir zaman izin v erme- yecektir" dedi. PM üyesi Hasan Aydın da Refah Partısi'nın başarısız solun do- ğurdugu bir parti olduğunu söyledi. CHP'liler. önceki akşam Gaziosman- paşa ilçe örgütünce verilen "dayanışma yemeği"nde buluştu. Mılady's Resta- urant'ta gerçekleştirilen yemeğe Deniz Bavkal'a muhalitliğiyle tanınan PM üveleri Hasan Fehmi Güneş ve Hasan Aydın'ın vanı sıra İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Gaziosmanpaşa tlçe Başkanı Mehmet Polat ile çok sayıda partili katıldı. Cumhuriyet'in soruları- nı yanıtlayan Hasan Fehmi Güneş. RE- FAHYOL hükümetınin. bugüne kadarki doğal sürece uygun oluşturulmadığını söyledi. Koalisyonun. çok şaibeli ve mantığa aykırı bir anlay ışla kurulduğu- nu belirten Güneş. "Bu koalisyon işba- şında olduğu sürece hakkındaki tartış- malar hiç bitmeyecektir" dedi. Güneş. Türkiye Cumhurivetf nin. hiçbir zaman din devleti olmayacağını kaydederek şunları söyledi: "Laik Türkiye Cumhuriyeti, ken- dini savunabilecek kuşaklar yetiştir- miştir. O kuşaklar ve onların örgütle- ri. laik cumhuriveti her zaman koru- yacak güce sahiptirler." "RP, başansız solun üründür 1 PM üyesi Hasan Aydın da Refah Par- tısi'nin. kendı gücüyle ıktıdara gelmedi- ğinı. solun hatalan nedeniyle hükümet- te bukmduğunu ifade ederek "Refah Partisi. başarısız solun doğurduğu bir partidir" dedi. konu vargıya intikal ettiğinden Kültür Bakanlığı'nın bize en azından mahkemenin bititnine kadar zaman tanıması gerektiğini belirttik. Kültür Bakanı ise -hem de görüşmeyi izleven bir Anayasa Mahkemesi üyesinin vanında- bize mahkeme bitene kadar süre tanındığı takdirde mahkemevi kazanacağımızı ve mekânı terk etmeyeceğimizi söyledi. V ani haklı olduğumuzu bilmesine rağmen bizi kovmaya çalışıyor. Bu şekilde sayın bakanın 'hukuk devletine' saygısı da belli oldu." Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi 2. Başkanı Yıldız Uysal da Türkiye'de son dönemlerde kültüre ve sanata karşı saldırılar olduğunu belirterek odadan çıkarılma girişiminin de bir politik saldırı olduğunu söyledi. SlT alanlarındaki yağmaları hatırlatan Uysal. kültürü koruma sorumluluğunun sivil toplum kuruluşlarına düştüğünü belirterek saldırıları birlikte göğüsleyeceklerini açıkladı. Toplantıda daha sonra söz alan sivil toplum örgütleri temsilcilerinden Çevre ve Kültür Degerlerini Koruma \e Tanıtma Vakfı(ÇEKÜV) Başkanı Metin Sözen de Kültür Bakanlığı'nın en büyük gücü sivil toplum örgütlerinden alması gerektiğini belirterek "arkasına sivil toplum örgütlerini alan kültür bakanının başanlı olabileceğini" savundu. Metin Sözen aynca bakanlığa. yaptıkları yanlış iş için teşekkür etti ve bakanlığın hareketinin, örgütlü insanlann 'bilincini ölçmek' ve onları harekete geçirmek için bire bir olduğunu vurguladı. Toplantıda söz alan. Mimarlar Odası'nın 40 yı 1lık üyesi Niyazi Doğan da tepkisini şöyle dile getirdi: "Holdinglere 200 hektarlık arsalar tahsis edilirken Mimarlar Odası'na 200 metrekareyi fazla görenler, bunun hesabını, yarının gençlerine vermek zorunda kalacaktır." Esenyurt 'ıtn yüzde 60 'ı Kıraç Belediyesi 'ne de\redilmişti Yürütmeyi durdurma karan almdı İstanbul Haber Senisi- Esenyurt Belediyesı'ne bağ- lı Esenyurt ve Boğazköy toplu konut alanlan. Mer- kez. Ömek, Yenıkent mahal- lelen ile Cumhunyet Me>- danı. Esenyurt Mezarlığı, Bahçeşehir ve Hoşdere kö- yünün ANAP'lı Kıraç Bele- diyesi'ne devredılmesı ışle- mı durduruldu. Esenyurt Be- lediye Ba^kanı Dr. Gürbüz Çapan. A^'A^•OL hüküme- tınin giderayak aldığı sözko- nusu karann yanlış olduğu- nu vurgulayarak "Mızrak çuvala sığmadı" dedi. ANAYOL hükümeti, iktı- dardan aynlırken ANAP'lı Bayındırlık ve Iskân Baka- nının aldığı bir kararla. be- lediye başkanlığınıCHPnın yürüttüğü Esenyurt Beledi- yesi'nin yüzde 60'tan fazla- sını ANAP'lı Kıraç Beledi- yesı'ne desretmişti. Büyükçekmece Kayma- kamlığf nea 25-504 sayı ile 5 Temmuz 19% tarihınde Kaymakam Vural Yurtse- ven imzasıyla Esenyurt Be- lediye Baskanlığı'nagönde- nlenbiryazida.il makamın- dan gelecek görüşe göre. de- vir işlemlerine yönelik bir girışım ve ışlemde bulunul- maması istendı. Yazıda. *vanlış bir uv gulamaya ver \ermemek için ne yönde hareket edileceğinin belir- tilmesi için il makamından görüş istendiği' belırtıldı. Çapan. ABD'deödül alan ve Avrupa'nın da de^tekle- dığı ve yapımı tamamlan- mak üzere olan Esenyurt Toplu Konut Projesı'nin de devredılmek ıstenen alan ıçerısınde kaldığını anımsa- tarak. yürütmenin durdurul- masını 'yanlıştan dönülme- si' olarak degerlendırdı. ANAP'lı Bavındırhk ve Is- kân Bakanı'nın kendı partili yandaşını kayıran tutuınunu da alenı partızanlık olarak nıtelendıren Başkan Gürbüz Çapan. "Böyle bir devret- me kararımn gerçekleşme- si için burada vaşavan hal- kın da fikrinin alınması ge- rekirdi: referandum vapıl- malıvdı. Esenvurt halkı bana güveniyor" dıye ko- nuştu. Konu hakkında görüslerı- ni almak için aradığımız Kı- raç Belediye Başkanı Son- nur Yalnızoğlu'na ulaşa- madık. OKURMI EKTUBU 'Sonunumuza bir çözüm bulun' Postacılar Sokağı bir çıkmaz sokaktır. Ağzı İstıklal Caddesi'ne açılan sokak. yarısından ıtibaren genişliğini kaybedip sıçan kuyruğu darlığına dönüşerek basamaklarla son bulur. İşte araçlar ıçın tek giriş yeri olan bu ağız. Habitat zırvesi sırasında. bütün yazılı ve sözlü başvurulara rağmen. dedığim dedıktir zihniyetıyle. beton takozlarla kapatıldı ve biz. burada oturanlar sözcüğün gerçek anlamıyla kapana kıstırıldık. Bir yolculuk çıkısı \eya dönüşü. bavullanmızın taşınması için kamyon mu çağrılacak? Yürümeyi engelleyen en ufak bir rahatsızlıkta. Tepebaşı'ndaki Sıgorta Polıklinıği'ne gıtmek ıçın ambulans mı getirtilecek? Geçenlerde sinema araştırmacısı Scognamillo'nun sokağımızdan bir başka mahalleye taşınması endışelerımızı büsbütün arttırdı. Taşınmayı belediye üstlendı ve bakın bunu nasıl gerçekleştirdı: Önce bir kamyon gönderıldı, fakat takozlardan ıçerı giremediğinden bir dozer getırtıldı. Bu araç. sokak başında bekleyen kamyona. eşyaları. tıpkı hafriyattaki gibi tepeden aşağıtao^alttı.(ne yazık ki Habitat zirvesi bu arada sona ermışti ve 6 milyar dünyalının temsilcileri. bir kentsel soruna getırilen dâhıyane çözümü görüp faydalanamadılar) Çözüm yolu ikıdir: Ya sokağın başına "park yasağı" tabelası konur. yasağa uymayan araba çekilir ya da ortadakı baba. asma kılıtlı olur. Postacılar Sokağı'nda oturanlar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle