Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 TEMMUZ 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA
TELEVIZYON 17
llgiyle karşılanan ilk King uyarlaması
Beyîn gücüyle
intikam altnak
atv 01.35
TV Servisi - Şaşı lacak bir
beyin gücüne sahip baskı al-
tındaki bir > eniyetme. ona ta-
kılan, kızdıran. hayalını ze-
hir eden sınıf arkadaşların-
dan telekinetik bir intikam
alır. De Palma üslubunda.
kan revan içinde. çok çarpı-
cı bir fınali olan bir korku fil-
mi. Cstelik "Carrie" ile ilk
"hit" fılmini gerçekleştiren
yönetmen, mükemmel bir
zamanlamayla bu finali tam
seyirciyi rehavet içine sok-
tuğu dakikalara saklamış.
Carrıe, herhangi bir çocu-
Cinsel baskı altındaki Carrie'de Siss\ Spacek \e
baskıcı. dindar annesinde Piper Laurie rol alıyor.
Filmle birlikte
şiddet de başlıyor
TV Servisi - Şiddet us-
tası Argento yine işbaşın-
da. Filmin başlamasıyla
birlikte. Argentovari "te-
rör" de başlıyor. Bu kez
hedef. genç bir diva. Me-
kân ise. La Scala operasın-
daki bir Macbeth yapımı.
Psikopat birkatil. herkese
dehşet saçıyor. Dario Ar-
gento, bo>unları vegözle-
ri sakınmamış.
Argento'nun bütün
özelliklerine sahip bir
fılm. Minimal birolay ör-
güsü. çarpıcı setler. barok
kamera hareketleri ve va-
sat seyreden bir şiddet. In-
gilizce dublajı bir felâket-
miş. demek ki bu konuda
bir kaybımız olmayacak.
Ne yazık ki hem başdön-
dürücü kamera çahşması.
) Show 00.50
Operada Dehşet -
Terror at the Opera /
Yönetmen: Dario
Argento /
Oyuncular:
Christina
Marsilach, lan
Charleson, Urbano
Barberini, Daria
Nicolodi, Antonella
Vitale/1987italya
yapımı, 90 dakika.
hem de Argento'ya özgü o
stilize, hayal gücü ürünü
mide kaldıncılık ekranda
etkisini yitiriyor. Yönet-
meni sevseniz de. "Ope-
rada Dehşet" aslında be-
yazperdeye uygun bir
fılm.
Carrie: Günah
Tohumu - Carrie /
Yönetmen: Brian De
Palma / Oyuncular:
Sissy Spacek, Piper
Laurie, Amy Irving,
VVilliam Katt, John
Travolta/1976ABD
yapımı, 98 dakika.
ğu psikopat etmeye yetecek
dindar bir annenin kızıdır.
Erkeklerden nefret eden. In-
cil'i elinden düşürmeyen fa-
natik annesi. kızını bir dolap-
ta dua etmeye zorlar. Car-
rie'nin ilk âdet görüşünden
başlayıp okul balosunda gü-
zellik kraliçesi seçilmesiyle
noktalanan hikâyesi. psiko-
loji dersinde okutulabilecek
bir seyir izler. Kendini çırkın
bulur. kimsenin onu sevme-
diğini düşünür. (Pek de ya-
nılmadıgı çok geçmeden an-
laşılır.) Genç kız. her şeye
rağmen v akannı \ e akli den-
gesini korumaya çalışırken.
telekinetik güçleri olduğunu
fark eder. Daha dogrusu nef-
ret verici ergenlik deneyimi
onun paranormal güçler ge-
liştirmesine yol açar.
Ancak acımasız sınıf arka-
daşları. şaka niyetine onu
okul balosunun kraliçesi se-
çince, akılla delıliği ayıran
ince çizgiyi aşar. Sonunda
sevimsiz "arkadaş"ları
Nancy Allen, John Travol-
ta (henüz şöhret olmamış.
"Saturday Night Fever"i
ertesi yıl çevirecek.) Amy lr-
v ing ile VVilliam Katt'tan giz-
li telekinetik gücüyle ölüm-
cül bir intikam aldıgında. ız-
leyici Carrie'yı destekleye-
cek hale gelmiştir.
Dığer Holly vsood \ irtüöz-
lerınin aksıne. ana esin kay-
nagı olarak korku filmini be-
nimsemiş De Palma. aynı za-
manda eglendinci olan bir
Gotik korku fılmi yapmiş.
Tıpkı Spielberg'ın "Jaws"ı
gibi. lnsanla oyun oynayan,
ürperten lirik bir "şok" fıl-
mi. Hergencın.anlayışsızbir
dünyaya karşı içinde besledi-
gı öfkeye parmak basarak er-
genlik çağındakı ızleyicileri
hedef alan "Carrie", yönet-
menın yogun. stilize. görsel
sınemacılıgının bir sentezi.
Insanda "The E\oreist" ile
"American Graffiti" bir
aradaharmanedilmişduygu-
su uyandırıyor. Seyirci tara-
fmdan ilgiyle karşılanmış ilk
King uyarlaması. Ikincisi ise
1980 yapımı "The Shining"
oldu. Sonra da kimse King
uyarlamalannın önünü ala-
madı.
De Sica'nın ve Yeni Gerçekçilik akımının en seçkin örneklerinden biri
Yok edîlen masıımiyetSEMN OKYAY
De Sica'nın Oscar ödüllü
fılmi. kendisinin \ e Yeni Ger-
çekçilik akımının en seçkin
fılmlerinden bıri, "Kaldırım
Çocukları". o sıralarda Ya-
bancı Dilde En ly i Film Ödü-
lü verilmediği için (bu uygu-
lama dokuz yıl sonra başla-
dı). "yaratıcı ruhun felaket-
lere de galebe çalacağını bü-
tün dünyaya kanıtlama"
gerekçesiyle özel bir Oscar
almıştı.
"Kaldırım Çocukla-
n"aynı zamanda yönetmen
Vittorio De Sica ile senarıst
Cesare Zavatti'nin işbirlik-
lerinin kaliteli bir örneğini
oluşturuyor. Ikisi, çocuklu-
ğun karanlık yanlarını daha
önce de "İ. Bambini ol Gu-
ardano"da. 1943 yapımı bu
"minör" klasikte ele almış-
lardı. (Sonra da "Bisikiet
Hırsızları - Ladri di Bicic-
letti" ve "Umberto D"de
birlikte çalıştılar). O fılnıde
anne- baba. küçük biroglanın
onlara yakıştırdığı özellikler-
den aksine yoksun oldukları-
nı gösteriyorlardı. Ancak De
Sica'nın önde gelen Avrupa-
lı bir sinemacı olarak ulusla-
rarası bir şöhret edinmesinı
sağlayan ve onu Yeni Gerçek-
çilerin ön saflarına yerleştiren
fılm "Kaldırım Çocukları"
TRT 2 23.55
Yönetmen Vittorio De Sica ile senarist Cesare Zavatti
'Kaldırım Çocuklarf ndaki işbirliklerini l mberto
D'de de (fotoğraf) sürdürdüler.
oldu. Bir yıl önce yapılmış
"Roma, Açık Şehir" gibi
De Sica'nın fılmi de savaştan
çıktnış. yoksul Roma sehrine
gerçekçi. yürekli bir gözle ba-
kıyor ve sa\ aş sonrasınııı top-
lumsal sorunlar dalgasına y a-
kalanmıs iki "asi"ergeni
odak noktasına alıyor. Akı-
mın fılmlerının çogu gibi bu-
rada da perdeye yansıtılmı^
gerçek hayatlar söz konusu.
KanaiD 23.45 Laf Lafı Açıyor'
Techno müzik
TV Servisi - Cem Özer'ın
sunduğu "Laf Lafı
Açıyor" bu harta yine
Kemer'den yayımlanıyor.
Konuk olarak Tuğçe San
ve Ercan Saatçi'nin
katılacağı programda San.
Türkıye'de yeni
denenmeye başlayan
techno türü müzik \e dans
hakkında konuşurken.
şarkılarını da
seslendirecek. Özer'in
diğer konuğu Saatçi ise
uluslararası müzik
konusuna değinecek ve
"Tam 14Saat Oldu" adlı
şarkısını söyleyecek.
Programda ayrıca Cem
Özer'in hazırladtgı stand-
uplar da yer alacak.
Kemer'den yayınılana-
cak programa Tuğçe San
ve Ercan Saatçi katılıyor.
Sav aşın harap ettiği Roma'da
bir yıl süreyle ıki ayakkabı
boyacısı çocugu ızleyen De
Sica ve Zavattini. amatör iki
oyuncuyla onların hikâyele-
rinden bir fılm yapmayakarar
vermişler.
Özgün adını. ellerinde bo-
yacı sandıklan. "Shoosha
Joe!" dıye bağırarak Ameri-
kalı askerlerın dıkkatıni çek-
nıeveçalışan "Kaldırım Ço-
cukları"nın ıkı kahraınanı.
oıı dört yaşındaki yetım Gi-
useppe (Snordoni) ve kendı-
sınden küçük. ne idüğü belir-
siz arkadası Pasquale (Inter-
lenghi). Avakkabılannı bo-
yatsınlar dive Amerikalı as-
kerlere musallat olarak havat-
larını kazanmava. varlıklannı
sürdürmeyeçalışan iki çocuk.
Amerikalı askerleri kendile-
rine hedef seçmişler. çünkü
başka kımsede böyle ^eylere
a\ ıracak para yok. Onları çev -
releyen kasvete rağmen. iki
küçük çocuğun. hayatlarını
aydınlatan masum hayalleri
ve henüz kırılmamış umutla-
rı var. En büvük hayalleri de
güzel bevaz birat almak. Bu-
nun için para biriktirirler.
Derken Giuseppe'nın agabe-
> ı onlara karaborsadan çabu-
cak para kazanabileceklerıni
söv ler. Ikı çocuk bu fırsata ba-
lıklama atlar. battaniye kara-
borsasına bula^arak kazan-
dıkları parayla atlannı alırlar.
Havvanı gözlerınin önünden
Kaldırım Çocukları - La
Sciusca / Shoeshinef
/ Yönetmen: Vittorio
De Sica / Oyuncular:
Rinaldo Smordoni,
Franco Interlenghi,
Anielo Mele, Bruno
Ortensi, Pacifico
Astologo/ 1946
italya yapımı, 93
dakika / Siyah-Beyaz.
av ırmaz. harta işi onunla aynı
ahırda uyumaya kadar götü-
rürler. Sokaklarda büyük bir
gururla atlarına binerler.
Ne yazık ki ışledikleri suç-
lar yüzünden yakalanmaktan
kurtulacak kadar tecrübeli de
uyanık da degıllerdir. Bu yüz-
den de cennetleri kısa ömür-
lü olur. Yakalanır, Regina
Coeli hapishanesine atılırlar.
Rutubetli. haşaratla dolu hüc-
relerinde kalma süreleri uza-
dıkça, bu sert koşullaronların
masumıyetlerını kaybedip taş
gibi katılaşmalanna yol açar.
De Sica. ltalyan ceza siste-
mini eleştirirken masumiye-
tin kaybının kaçınılmazlıgına
da agıt yakıyor. Toplumun
ihanet ettigi iki kahramanı da
hem birbirlerine. hem kendi-
lerine ihanet edıyorlar. Bütün
insanlargıbi zaafları ve arzu-
ları yüzünden yıkılıyorlar.
Stüdyoda çekılen çok etkile-
yici v e dokunaklı fınal sahne-
si hariç. sokaklar ve zindan-
larda çekilen "Kaldırım Ço-
cukları". gerçek mekânlan
sayesınde mutlak bir gerçek-
lik duygusu aktarıyor. De Si-
ca. oyuncularını daha önce
hiç kamera karşısına geçme-
miş. profesyonel olmayan ki-
şiler arasından seçti. Genç Ri-
naldo Smordoni ile daha son-
ra yetişkın olarak başanlı bir
sinema karıyen sürdüren
Franco Interîenghi. Giusep-
pe ve Pasuale'de mükemmel
fılm bovunca bir an bile rol
yaptıkları duygusuna kapıl-
mıvorsunuz. "Kaldırım Ço-
cuklan" aldatıcı bir basitlige
sahip, amacının üstüne yükse-
len bir topluımal protesto fil-
mi.
Gerçi sunduğu sorunlara
çözüm önermivor. ama asi
gençlere ilişkin ttalyan ka-
nunlarınin reform geçirme-
sinde büyük payı oldu.
MERCEKLE BAKINCA
IV1AHMUT T. ÖNGÖREN
'Meydan'dan İzlenimler
5 Temmuz 1996 akşamı atv'de yayımlanan "Si-
yaset Meydanı" adlı tartışma izlencesinden politi-
kacı izlenimleri:
Başta tartışma yöneticisi AN Kırca olmak üzere
bu izlencede konuşan politikacıların neredeyse tü-
mü, doğru dürüst cümle kurmakta ve görüşlerini
akıcı bir dille açıklamakta güçlük çektiler.
Tartışma yöneticisi Ali Kırca, işin başında herke-
sin rahatça konuşabileceğini söylemesine karşın
özellikle çağdaş düşüncelerinı yansıtmaya çalışan
kişilerin sözlerini kesti ve bu kişilerin konuşmaları-
nı alkışlayanları gürültü yapmamaları için uyardı.
Herhalde bu durum "maksatlı" davranıştan değil,
tartışma izlencesinin kötü yönetilmesinden kaynak-
lanıyordu.
TV tartışmalarına katılan politikacılar kendilerın-
ce uygun gördükleri noktalara değinerek konuları
geçiştiriyorlar. Bir de, özellikle yolsuzluklarla ilgili
soruları çarpıtarak yanıtlıyorlar. Tartışma izlencele-
rinin yöneticileri de onları uyarmaya hiç yanaşmı-
yorlar.
Sonuçta da bu türdeki izlenceler çoğunlukla po-
litikacıların kendi istedikleri biçimlerde açıklama
yapmalarına uygun ortamı yaratmaktan başka bir
işe yaramıyor. Eğer aynı türdeki tartışmalarda halk-
tan kişiler varsa, politikacılara tanınan geniş konuş-
ma olanakları yanında onların konuşmaları sınırlı ve
etkisiz kalıyor.
Son "Siyaset Meydanı"ndar\ elde ettiğimiz izle-
nimlere göre, parlamentoda "so/"da hiç siyasal
parti kalmamış. "Demokratiksolcuyuz"yada "Sos-
yal demokratız" diyenler de diğer partiierle beraber.
hep "sa^"da yer almışlar. Bir kez daha ortaya çı-
kan bu gerçek, 12 Eylülcülerin amacının ne büyük
bir başarıyla gerçekleştirildiğini gösteriyor. "So/"un
herçeşidini ortadan kaldırmak...
"Siyaset Meydanı"r\da ortaya çıkan bir başka
gerçek: Özellikle yolsuzluklar konusunda iktidar-
daki ve muhalefetteki siyasal partiler ne yapacak-
larını bilemiyorlar. Sonunda da hiçbir şey yapmıyor-
lar. Herhangi biryolsuzluğa karışmamış partilerin bi-
le en az yolsuzluk olaylarına boğazına dek batmış
partiler gibi sorumluluk taşıdıkları kaçınılmaz biçim-
de görülüyor.
"Siyaset Meydanı"nda önemli bir başka nokta
da bir kez daha ortaya çıktı; Hangi partileh temsil
ederlerse etsinler, politikacıların çoğu. örneğin ce-
zaevi sorunları, oralardaki açlık grevleri, haftanın
belli günlerinde ve belli yerlerde polisin acımasızca
ve şaşmadan copladığı anneler ve diğer vatandaş-
lar ve diğer sorunlarla ilgilenmiyorlar. Refahlılar,
Adalet Bakanı Şevket Kazan ve DYP'liler de içiş-
leri Bakanı Mehmet Ağar la son derece mutlu bir
işbirliğine hazırlanmanın sarhoşluğu içindeler... Po-
litikacılar için sokaktaki adamın ve onun sorunları-
nın hiç mi hiç önemi kalmamış.
işte "Siyaset Meydanı"ndan kimi izlenimler...
Tiyatro, sinema ve televizyonda drama çözümle-
mesine göstergebilimsel açıdan yaklaşan çok de-
ğerli bir kitap: Martin Esslin, "Dram Sanatının Ala-
nı: Dram Sanatının Göstergelerı-Sahne, Perdeye
Ekrandaki Anlamlar Nasıl Yaratılır" (Çeviren: Öz-
demir Nutku), Yapı Kredi Yayınları, Istanbul, 1996.
r/?/ '-' ! 4 - ı /!••
KENT HABERLERÎ
Sosyete anükacısı gözattmda
• İstanbul Haber Senisi -Kamuovunda "Sosyete
antikacısı" olarak tanınan Fıliz Tomurcuk Kansu ile eşj,
çeşitli dönemlere ait 40 parça tarihi eserle ele geçirildi.
İstanbu! Malı Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya
göre. Filiz Tomurcuk Kansu'nun (Albayrak) elinde tarihi
eser bulundugu ve bu eserleri pazarlamaya çalıştıgı
kaydedıldı. Bunun üzenne. Kansu'nun Bagdat Caddesi
118 numarah Bagdat apartmanının 3. katındaki dairesine
baskın düzenleyen polis. evde ve 34 PS 488 plakalı
otomobilinde yapılan aramalarda. kabile kılıcı. kandil.
gözyaşı şişesı. testı. fıgürlü mermer. öküz başlı terro
kota. mezar taşı. insan figürlü tablo. insan heykeli,
üzerinde haç işareti bulunan ve Almanca yazılmış kitap
ve tarihi Kuranı Kerim'den olu^an 40 parça tarihi eser ele
geçirdi. Bu tarihi eserlerle ilgili olarak Filiz Tomurcuk
Kansu ile esj Metin Albavrak gözaltına alındı.
'Temel Hak ve Özgürlükler' mitingi
• İstanbul Haber Servisi - İnsan Hakları Demegı (İHD)
ve Çagdaş Hukukçular Demeğı (ÇHD) ile bazı partilerin
temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan düzenleme heyeti.
21 temmuzda Kartal İskele Mevdanı'nda yapılması
" planlanan "Temel hak ve özgürlükler" mitingi için
Valiliğe baş.vurdu. Partı ve demek yöneticilerinden oluşan
7 kişilik komıtenin. önce valilik bınasına girişi polis
tarafından engellenmek istendı. tHD Başkanı Ercan
Kanar. "Herkesi 21 temmuz saat 13.00'te Kartal tskele
Mevdanı'na çağırıvoruz" dedi.
Elektrik kesintisi
• İstanbul Haber Senisi -Istanbul'da Çaglayan
bölgesindekı trafo bakım çalışmaları nedeniyle bugün
bazı semtlere 10 saat sürevle elektrik verilemeyecek.
. Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş.'den yapılan yazılı
açıklamaya göre, bugün 08.00-18.00 saatleri arasında.
Kağıthane. Havuzlar Mahallesi Sular Idaresi mevkii,
Sondurak çevresi. Gime. Dilaver ve Soğuksu
Caddelerinin bazı bölümlerinde elektrik kesintisi
uygulanacak.
Prof. Cengiz Eruzun, politik kadroların kültür ve sanata saldırdıklarını söyledi
STOlerden Mbnarlar Odası'na destek
MGV'ye bomba
• İstanbul Haber Servisi -İkitelli Milli Gençlik
Vakfı'na (MGV) atılan bomba maddı hasara neden oldu.
Dün saat 06.00 sıralarında mevdana gelen olayda.
Mehmet Akif Mahallesi Hilal Sokak'ta faaliyet gösteren
MGV'je, kimliği belirsiz kişi \a da kişilerce bomba
" atıldı. Bombanın patlaması sonucu küçük çapta maddı
" hasar mevdana geldi. Yetkililer. patlamaya ani ateşlemeli
bir bombanın neden olduğunu bildirdiler.
Sultanbeyli'de orman yangını
• İstanbul Haber Servisi -Sultaııbe)hde çıkan orman
yangınında yakla^ık 10 hektar çamlık orman zarar gördü.
Uzundere mevkiindeki ormanlık alanda dün saat 08.30
sıralarında henüz belırlenemeyen bir nedenle yangın
çıktı. Yangın 4 uçak ve bir helikopterin havadan,
Sultanbeylı ve Pendik ıtfaive ekiplerinin de karadan
yürüttüğü çalışmalar sonucu bir saat içinde kontrol altma
'alınarak söndürüldü.
Belediyeden açıklama
• İstanbul Haber Servisi - Sultanbeyli çevresinde
faaliyet gösteren "Sağlık Hizmetleri Kimsesiz ve
Bedensel Özürlüler Yardım ve Rehabilıtasyon Derneği"
üyesi olduklarını öne süren bazı kişilerin, belediye adını
kullanarak. halktan yardım topladıklan bildirildi.
İstanbul Büyükşehir Beledivesi'nden yapılan yazılı
açıklamada. vardımsever halkın dikkath olması
istenerek. "Adı geçen demeğın belediyemizle hiçbir
ilgisı bulunmamaktadır. Beledıyemızin bu ve buna
benzer konularda yardım toplama gibi bir faaliyeti
yoktur" denildi.
İstanbul Haber Servisi - Kültür
Bakanlığfnın MımarlarOdası
İstanbul Şubesi'ni yerinden
çıkaıma girişimine karşı, bırçok
sivil toplum kuruluşu dayanışma
oluşturdu. MımarlarOdası İstanbul
Büyükkent Şubesi Başkanı Prof.
Dr. Cengiz Eruzun. politik
kadroların. ülke kültürü ve sanatını
korumakla görevli sivıl toplum
örgütlerini pasifleştirmeye
çalıştığmı söyledi. Mimarlar Odası
tstanbul Büvükkent Şubesi'nde
düzenlenen ve 42 demek ve meslek
odası si\il toplum örgütü
temsilcisinin de katıldığı toplantıda
konuşan Prof. Dr. Eruzun, son
zamanlarda sık sık değişen politik
kadrolann, tutumlarıyla kültür
kuruluşlarını rahatsız ve tedirgin
etmeye başladığını ifade ederek
"Bu ülke bizim. Kültürü >e
sanatı korumak da biz siv il
toplum örgütlerine düşüyor.
Haksızlıklara ses çıkaran
örgütler pasifıze edilmek
isteniyor" dedi. Prof. Dr. Eruzun.
Kültür Bakanlığı'nın \'ıldız Sarayı
Dış Karakol Binası'nı 1995 yılı
başlarında Mimarlar Odası'na bir
protokolle 10 yıl sürevle tahsıs
ettigini belırterek "ANAYOL
hükümeti dönemindeki Kültür
Bakanı Güner. bu protokolü
görmezlikten gelerek binanın
kullanımını Kültür ve Tabiat
Varlıklannı Koruma Cenel
Müdürlüğü'ne verdiğini
bildirdi" di\o konustu.
"Yeni bakanla görüştük'
Cengiz Eruzun. Güner'in
kendileriyle görüşmeyi
reddettığini. ama önceki gün yeni
Bakan Kahraman ile
konuşabıldiklerini kaydederek
şunları söyledi:
"Binadaki düzenimizi on vıllık
süre icin kurduğumuzdan
boşaltmamız için bize tanınan 15
günlük sürenin yetmeveceğini.
i a c ı l f l ı ö z
g ü r l ö k % e
Davanışma Partisi (ÖDP), Eminönü
l a ^ U t l l i ) ç e merkezini bir kutlamavla açarak Istanbuldaki
i i
ÖDP Ftninnnii
örgütlenmesini tamamladı. Parti Meclisi, Merkez Yürütme Kurulu ve il yöneticilerinin \e Eminönü'nde
bulunan yavıncılar ve gazetecilerin katılımıyla yapılan kutlamada, İlçe Başkanı emekli öğretmen Zübeyde
Akav, üyelerinin çoğunluğunun başka >erlerde oturup Eminönü'nde gündüz vaşavanlar olduğuna dikkat
çekti. Eminönü'nün gündüz nüfusunun yaklaşık 2.5 milyona yaklaşırken sadece 35 bin seçmeni
b.ulunduğunu belirten Akav. "Biz, burada çalışanların vanı sıra mahallelerde örgütlülüğümüzü
sürdüreceğiz. Eminönü, >oğun olarak öğrenciierin ve işçilerin vaşadığı bir >er. Bugüne kadar yer sorunu
yüzünden çalışmalara başlavamadık. Ama bundan sonra Eminönü'nü en güçlü ilçe yapacağız" dedi.
'Türkiye, hiçbir zaman din devleti olmaz'
OZKAN GUVEN
CHP Parti Meclisi üyesi Hasan Feh-
miGüneş. laikTürkiyeCumhurivetinin
kendini sav unabılecek kuşaklar yetıştir-
digini belirterek "O kuşaklar ve onla-
rın örgütleri, Türkiv e'nin bir din dev-
leti olmasına hiçbir zaman izin v erme-
yecektir" dedi. PM üyesi Hasan Aydın
da Refah Partısi'nın başarısız solun do-
ğurdugu bir parti olduğunu söyledi.
CHP'liler. önceki akşam Gaziosman-
paşa ilçe örgütünce verilen "dayanışma
yemeği"nde buluştu. Mılady's Resta-
urant'ta gerçekleştirilen yemeğe Deniz
Bavkal'a muhalitliğiyle tanınan PM
üveleri Hasan Fehmi Güneş ve Hasan
Aydın'ın vanı sıra İstanbul Milletvekili
Mehmet Sevigen, Gaziosmanpaşa tlçe
Başkanı Mehmet Polat ile çok sayıda
partili katıldı. Cumhuriyet'in soruları-
nı yanıtlayan Hasan Fehmi Güneş. RE-
FAHYOL hükümetınin. bugüne kadarki
doğal sürece uygun oluşturulmadığını
söyledi. Koalisyonun. çok şaibeli ve
mantığa aykırı bir anlay ışla kurulduğu-
nu belirten Güneş. "Bu koalisyon işba-
şında olduğu sürece hakkındaki tartış-
malar hiç bitmeyecektir" dedi. Güneş.
Türkiye Cumhurivetf nin. hiçbir zaman
din devleti olmayacağını kaydederek
şunları söyledi:
"Laik Türkiye Cumhuriyeti, ken-
dini savunabilecek kuşaklar yetiştir-
miştir. O kuşaklar ve onların örgütle-
ri. laik cumhuriveti her zaman koru-
yacak güce sahiptirler."
"RP, başansız solun üründür
1
PM üyesi Hasan Aydın da Refah Par-
tısi'nin. kendı gücüyle ıktıdara gelmedi-
ğinı. solun hatalan nedeniyle hükümet-
te bukmduğunu ifade ederek "Refah
Partisi. başarısız solun doğurduğu bir
partidir" dedi.
konu vargıya intikal ettiğinden
Kültür Bakanlığı'nın bize en
azından mahkemenin bititnine
kadar zaman tanıması
gerektiğini belirttik.
Kültür Bakanı ise -hem de
görüşmeyi izleven bir Anayasa
Mahkemesi üyesinin vanında-
bize mahkeme bitene kadar
süre tanındığı takdirde
mahkemevi kazanacağımızı ve
mekânı terk etmeyeceğimizi
söyledi. V ani haklı olduğumuzu
bilmesine rağmen bizi kovmaya
çalışıyor. Bu şekilde sayın
bakanın 'hukuk devletine' saygısı
da belli oldu." Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi
2. Başkanı Yıldız Uysal da
Türkiye'de son dönemlerde
kültüre ve sanata karşı
saldırılar olduğunu
belirterek odadan çıkarılma
girişiminin de bir politik
saldırı olduğunu söyledi.
SlT alanlarındaki
yağmaları hatırlatan Uysal.
kültürü koruma
sorumluluğunun sivil
toplum kuruluşlarına
düştüğünü belirterek
saldırıları birlikte
göğüsleyeceklerini açıkladı.
Toplantıda daha sonra söz
alan sivil toplum örgütleri
temsilcilerinden
Çevre ve Kültür Degerlerini
Koruma \e Tanıtma
Vakfı(ÇEKÜV) Başkanı
Metin Sözen de Kültür
Bakanlığı'nın en büyük
gücü sivil toplum
örgütlerinden alması
gerektiğini belirterek
"arkasına sivil toplum
örgütlerini alan kültür
bakanının başanlı
olabileceğini" savundu.
Metin Sözen aynca
bakanlığa. yaptıkları yanlış
iş için teşekkür etti ve
bakanlığın hareketinin,
örgütlü insanlann 'bilincini
ölçmek' ve onları harekete
geçirmek için bire bir
olduğunu vurguladı.
Toplantıda söz alan.
Mimarlar Odası'nın 40
yı 1lık üyesi Niyazi Doğan
da tepkisini şöyle dile
getirdi: "Holdinglere 200
hektarlık arsalar tahsis
edilirken Mimarlar
Odası'na 200 metrekareyi
fazla görenler, bunun
hesabını, yarının
gençlerine vermek
zorunda kalacaktır."
Esenyurt 'ıtn yüzde 60 'ı Kıraç
Belediyesi 'ne de\redilmişti
Yürütmeyi durdurma
karan almdı
İstanbul Haber Senisi-
Esenyurt Belediyesı'ne bağ-
lı Esenyurt ve Boğazköy
toplu konut alanlan. Mer-
kez. Ömek, Yenıkent mahal-
lelen ile Cumhunyet Me>-
danı. Esenyurt Mezarlığı,
Bahçeşehir ve Hoşdere kö-
yünün ANAP'lı Kıraç Bele-
diyesi'ne devredılmesı ışle-
mı durduruldu. Esenyurt Be-
lediye Ba^kanı Dr. Gürbüz
Çapan. A^'A^•OL hüküme-
tınin giderayak aldığı sözko-
nusu karann yanlış olduğu-
nu vurgulayarak "Mızrak
çuvala sığmadı" dedi.
ANAYOL hükümeti, iktı-
dardan aynlırken ANAP'lı
Bayındırlık ve Iskân Baka-
nının aldığı bir kararla. be-
lediye başkanlığınıCHPnın
yürüttüğü Esenyurt Beledi-
yesi'nin yüzde 60'tan fazla-
sını ANAP'lı Kıraç Beledi-
yesı'ne desretmişti.
Büyükçekmece Kayma-
kamlığf nea 25-504 sayı ile
5 Temmuz 19% tarihınde
Kaymakam Vural Yurtse-
ven imzasıyla Esenyurt Be-
lediye Baskanlığı'nagönde-
nlenbiryazida.il makamın-
dan gelecek görüşe göre. de-
vir işlemlerine yönelik bir
girışım ve ışlemde bulunul-
maması istendı. Yazıda.
*vanlış bir uv gulamaya ver
\ermemek için ne yönde
hareket edileceğinin belir-
tilmesi için il makamından
görüş istendiği' belırtıldı.
Çapan. ABD'deödül alan
ve Avrupa'nın da de^tekle-
dığı ve yapımı tamamlan-
mak üzere olan Esenyurt
Toplu Konut Projesı'nin de
devredılmek ıstenen alan
ıçerısınde kaldığını anımsa-
tarak. yürütmenin durdurul-
masını 'yanlıştan dönülme-
si' olarak degerlendırdı.
ANAP'lı Bavındırhk ve Is-
kân Bakanı'nın kendı partili
yandaşını kayıran tutuınunu
da alenı partızanlık olarak
nıtelendıren Başkan Gürbüz
Çapan. "Böyle bir devret-
me kararımn gerçekleşme-
si için burada vaşavan hal-
kın da fikrinin alınması ge-
rekirdi: referandum vapıl-
malıvdı. Esenvurt halkı
bana güveniyor" dıye ko-
nuştu.
Konu hakkında görüslerı-
ni almak için aradığımız Kı-
raç Belediye Başkanı Son-
nur Yalnızoğlu'na ulaşa-
madık.
OKURMI EKTUBU
'Sonunumuza bir çözüm bulun'
Postacılar Sokağı bir çıkmaz sokaktır. Ağzı İstıklal
Caddesi'ne açılan sokak. yarısından ıtibaren
genişliğini kaybedip sıçan kuyruğu darlığına
dönüşerek basamaklarla son bulur. İşte araçlar ıçın tek
giriş yeri olan bu ağız. Habitat zırvesi sırasında. bütün
yazılı ve sözlü başvurulara rağmen. dedığim dedıktir
zihniyetıyle. beton takozlarla kapatıldı ve biz. burada
oturanlar sözcüğün gerçek anlamıyla kapana
kıstırıldık. Bir yolculuk çıkısı \eya dönüşü.
bavullanmızın taşınması için kamyon mu çağrılacak?
Yürümeyi engelleyen en ufak bir rahatsızlıkta.
Tepebaşı'ndaki Sıgorta Polıklinıği'ne gıtmek ıçın
ambulans mı getirtilecek? Geçenlerde sinema
araştırmacısı Scognamillo'nun sokağımızdan bir başka
mahalleye taşınması endışelerımızı büsbütün arttırdı.
Taşınmayı belediye üstlendı ve bakın bunu nasıl
gerçekleştirdı: Önce bir kamyon gönderıldı, fakat
takozlardan ıçerı giremediğinden bir dozer getırtıldı.
Bu araç. sokak başında bekleyen kamyona. eşyaları.
tıpkı hafriyattaki gibi tepeden aşağıtao^alttı.(ne yazık
ki Habitat zirvesi bu arada sona ermışti ve 6 milyar
dünyalının temsilcileri. bir kentsel soruna getırilen
dâhıyane çözümü görüp faydalanamadılar)
Çözüm yolu ikıdir: Ya sokağın başına "park yasağı"
tabelası konur. yasağa uymayan araba çekilir ya da
ortadakı baba. asma kılıtlı olur.
Postacılar Sokağı'nda oturanlar