Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 1996 CUMA
HABERLER
Kıraç'm akli
dengesi yerinde
• ERZhCAN(AA)-
Gümüşhane Baro Başkanı
Ali Gündey 'ı öldürmekten
Erzincan DGM'de
yargılanar İzzeî Kıraç'm
duruşmasına devam edildi.
Davanın dünkü
duruşmasında Kıraç'ın akli
dengesinin yerinde olup
olmadığımn belirlenmesi
için Samsun
Ondokuzmayıs Tıp
Fakültesi'nden istenen ve
DGM've ulaşan rapor
okundu. Mahkeme heyeti,
sanık Kıraç'ın akli
dengesinin ve cezai
ehliyetinin tam olduğunun
doktor raporuyla
belirlendiğini tutanaklara
geçirdi. Avukatı
bulunmayan Kıraç'ın.
bundan böyle savunmasını
kendisinin yapacağı
belirtildi. Sanık Kıraç'ın
savunmasını hazırlaması
için süre \eren nıahkeme
he>eti. duruşmayı ileri bir
tarihe erteledi.
Okutan'ın komplo
suçlaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Halkın
Demokrası Partisi
(HADEP)Ankaraİl
Baskanı Kemal Okutan,
kendisinin de aralannda
bulunduğu parti
yöneticilerinin. Türk
bayrağının indinlmesi
olayının ardından gözaltına
alınmalarını \e
tutuklanmalarını
'HADEP'e yönelik
senaryosu önceden
hazırlanmış komplo' olarak
niteledi. Ankara Devlet
' Güvenlik Mahkemesi
tarafından tutuklanan diğer
yönetıcijerle birlikte
Elmadağ Cezaevi'nde
bulunan Okutan dün
yaptıeı yazılı açıklamada.
24 Aralık 1995 genel
seçimleriyle HADEP'in
yükselen bir çizgi
izlediğıni \edevletin bu
yükselişi engelleme
çabasına gırdiğini savundu.
ANAP'tan iki
önerge
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- ANAP. et ithali
ve hayvancıhğın
ueliştirilmesi konusu ile
îstanbul Perşembe
Pazan'nm (Perpa) atıl
durumdan kurtanlması için
gerekli önlemlerin
belirlenmesi amacıyla
Meclis araştırması açılması
için 2 ayrı önerge verdi. Et
ithaliyle ilgili önergede,
Doğu ve Güneydoğu'daki
terör olaylan nedeniyle
hayvancılığın gerıledıgi \e
besicilikle uğraşan
köylülerin büyük bir
sıkıntıya girdiğine dikkat
çekildi. Hayvancılık
konusunda ciddi politika
izlenmedigi. kredilerin
partizanca dağıtıldigı
iddialanna da yer verdi.
Türkîye'ye AB
desteği
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Konrad Adenauer
Vakfı Türkiye Temsilcisi
Dr. Max Georg Meier.
"Almanya'nın. Avrupa
Birliği'ne (AB) girrne
yönünde tercihini yapmış
olan Türkiye'ye gerekli
desteği vereceğine
kuşkumuz olmamalıdır'"
dedi. Konrad Adenauer
Vakfı tarafından
düzenlenen Türk
Demokrasisi İçin Siyasi
Partilerin Gerekliliği'
konulu açıkoturumun
açılışmda konuşan Meier,
ülkelerarası dostluklann
milletvekillerinin
ilişkileriyle güçlendiğini
söyledi.
ANAP il kongresi
• İstanbul Haber Servisi -
ANAP'ın pazar günü
Istanbul'da yapılacak olan
5. İl Kongresi'nde üç aday
vanşacak. 32 ilçe başkanı,
İl Başkanı Erdal Aksoy'u
kongrede aday gösterme
karan aldı. Aksoy'un
dışında il başkan
yardımcılanndan Suhan
Özkan veTekin
Küçükali'nın de aday
olması bekleniyor. Aksoy,
dün 32 ilçebaşkanıyla il
merkezinde düzenlediği
basın toplantısında. Genel
Başkan Mesut Yılmaz ile
istanbul milletvekillerinin
de desteğini aldığını
açıkladı.
Düzeltme
• Gazetemizin dünkü
sayısında "Kayıp ailelerine
kulak \erelim" başhğıyla
yayımlanan haberde. DSP
İstanbul Milletvekili Ismail
Toprak'ın soyadı
'"Oztoprak" olarak
yazılmıştır. Düzeltir. özür
dileriz.
Köye dönüş giivencesiBaşbakan Erbakan, Genelkurmay Başkanı Org. Karadayı'mn boşaltılan köylere geri dönüş
için kendisine teminat verdiğini, bunu Elazığ ve Bingöl'de halka müjdeleyeceğini açıkladı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş-
bakan Necmettin Erbakan. hükümetin gö-
reve başlamasının ardından ilk kez bir ara-
ya geldiği Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Ismail Hakkı Karadayı'yia görüşmesi-
ni, öngörülenden yanm saat uzattı.
Erbakan. Bingöl ve Elazığ'a yapacağı
gezide halka. boşaltılan köylere geri dönüş
müjdesi \ereceğıni bildirirken Genelkur-
may Başkanı'nın. kendisiyle yaptığı görüş-
mede "Biz de bunu istiyoruz. Gidin halka
müjdeyi verin"dediğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı Karadayı, Başba-
kan Erbakan'ı dün saat 11,30'da ziyaret et-
ti. Necmettin Erbakan'ın. TBMM'de par-
tisinin grubuna katılması nedeniyle Baş-
bakanlık programında 45 dakika olarak ön-
eörülen eörüşme, 1 saat 20 dakikaya uza-
dı.
Orgeneral Karadayı. görüşmenin ardın-
dan gazetecilerin sorulan üzerine. "Başba-
kan'ı kutladım. Devletin silahlı ku»etleriy-
le ilgili bilgherdiırraçıklamasınıyapmak-
layetindi. Karadayı'yı. Başbakanlığın mer-
divenlerine kadar uğurlayan Erbakan da
"Yeni hükiinıete tebrikriyaretidir"dedi.
'Gidin müjdeyi verin''
Erbakan'ın. daha sonra katıldığı grup
toplantısında. Karadayı ile görüşmesine
özellikle değinmesi dikkat çekti. Hüküme-
ti tebrik etmek için kendısini ziyaret eden
Karaday ı'yla 1.5 saat görüştügünü belirten
Erbakan. hafta sonu Elazığ ve Bingöl'e ya-
pacaöı aezide halka iki müjde vereceğini söy-
ledi.
Erbakan. halkın elinde bulunan hayvan-
ları degen üzerinden de\ let olarak satın ala-
caklarını. ikinci müjdenin de mezralanna
dönemeyen insanlarla ilgili olduğunu kay-
derti. Erbakan. "Kardeşlerimizimezralan-
mıza yerleştireceğiz. Sav ın Karadayı'yla da
Erbakan, kendisini ziyarete gelen Genelkurmay Başkanı Org. İsmail Hakkı Karada-
yı'yı Başbakanlık binasının dış kapısında uğuıiadı. (Fotoğraf: AA)
yaptığım görüşmede bu konu gündemegel-
di. Kendisinden bu konuda teminat aldım.
Sayın Karadayı," Biz de bunu istiyoruz. Gı-
din halka müjdeyi verin' dedi" açıklama-
sını yaptı.
Karadayı'mn. RP-ANAP koalisyonunun
kurulma aşamasında. Türk Silahlı Kuvvet-
leri'nin. "RP'nin neden iktidar olmaması
gerektiği"ne yönelik görüşleri içeren bir
makaleyi. DYP Genel Başkanı Tansu Çil-
ler ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz'a gönderdiği haberleri yayımlanmış-
tı. Aynı dönemde üst düzey bazı komutan-
ların da ANAP-RP hükümetine karşı dev-
reye girdiklerine ilişkin bilgiler basına yan-
sımıştı.
Topraklanna geri döndüler
Anadolu Ajansı'nın haberine göre. Yan'ın
Başkale ilçesine bağlı Yavrucak mezrasını
terör yüzünden iki yıl önce boşaltan 32 ai-
le topraklarına geri döndü. Mayıs 1994'te.
teröristler tarafından düzenlenen baskında
evleri yakılıpyıkılan \e Van. Başkale. An-
kara. İstanbul ve Antalya'ya göç eden Yav-
rucaklı45 aileden 32si 2 yıl sonra geri dön-
dükleri köylerinde çadırlara yerleşerek yı-
kılan e\ lerini onarmaya başladılar.
"Geriye dönüşlerin, bölgenin asayiş ve
gü\enliğinin sağlanmasının işareti" oldu-
ğunu belirten Van Valisi Abdülkadir San.
köy lerine dönmek isteyen vatandaşlara her
türlü kolaylığı sağlayacaklannı belırterek
şunlan söyledi:
" Yavrucak mezrasına dönen 32 ailenin ça-
dır \e çimento istemlerini karşıladık. Daha
fazla yardımda bulunmak için Olağanüstü
Hal Bölge Valiliği'nden yardım talep ettik.
Aynca. Sosyal Yardımlaşma ve Danayışma
Vakfi'ndan da çeşitli yardımlarda buluna-
cağız. İlk etapta, söz konusu mezraya 42 ko-
rucu kadrosu verildi. Bu, kısa sürede 50'ye
çıkanlacaktır. İmkânlanmızı sonuna kadar
kullanacağız."
Vali San. Başkale'nin, İran'la smın bu-
lunmasına rağmen. vatandaşlann birlik ve
beraberliği. güvenlik güçlerinin de kararlı
çalışmaları sonucu asayiş yönünden bir
problem olmadığım kaydetti.
Köylerine geri dönen vatandaşlarda. her
türlü baskıya karşı göğüslerinisiperederek
mücadele vereceklerini söylediler. Yavru-
cak mezrası Korucubaşı Kimas Karadağ da.
göçten önce köyde 3 bin dolay ında küçük-
baş hayvan bulunduğunu. bu sayının 150'ye
düştüğünü belirterek şunlan anlattı:
"Teröristlerin yoğun baskısı sonucu köy-
lülerimiz büyük kentlere göç etti. GHtikleri
yerierde iş bulamayınca, geri dönmek iste-
diler. Bu istegimiz olumlu karşılandı \e her
türlü destek verildi. Bundan boy le. bir avuç
çapulcunun baskısına boy un eğmeyeceğiz.
Ölsek de, kendi toprağımı/da ölmek istiyo-
ruz. Köyümüzde kısa sürede birlik ve bera-
beıiiğimizi sağlayacağız."
Ordu, Yüksek Askeri Şûra öncesi, şeriaîçı subaylar tartışmasına net tavır koydu
'RPîktidan baktşunmdeğiştirmez'YUSl'F ÖZKAN
ANKARA-Genelkurmay Baş-
kanlığı. REFAHYOL hükümeti-
nin güvenoyu alması nedeniyle.
ağustos ayı başında toplanacak
Yüksek Askeri Şûra'ya (Y'AŞ). şe-
riatçı faaliyetlerekatıldıklan gerek-
çesiyle ordudan atılması kararlaş-
tırılan Türk Silahlı Kuvvetleri
(TSK) personelinin dosyasının ge-
tinlmeyeceği yolundaki haberleri
yalanladı.
Genelkurmay Başkanlığı'ndan
üst düzey bir askeri yetkili.
"TSK'nin yönü.çizgisi belB. RP'nin
iktidarda olması, ştriatçılara bakı-
şını hiçbir şekikJe di'ğiştirmez" de-
di. Bir başka üst düzey yetkili de.
"TSK'nin cumhuriyeti koruma-
kollama görevi içinde laiklik en
başta gelir. Başka bir iktidar geldi
diye şeriatçılann orduya doldurul-
ması mümkün değil" diye konuş-
tu. Muhalefette olduğu dönümde.
YAŞ karan ile şeriatçılann ordu-
dan atılmasına yoğun tepki göste-
ren Başbakan Necmettin Erba-
kan'ın. atılma karanna imza at-
mamak için şura döneminde yurt-
dışında bulunacağı ve toplantıya
Başlukan Yardımcısı Tansu Çil-
ler'in başkanlık edebileceği öne
sürüldü.
Hükümet ortağı RP'nin, muha-
lefette olduğu dönemde. şeriatçı-
lann YAŞ karan ile ordudan atıl-
masına sert tepki göstermesi ve
iktidara geldiği zaman yargı yolu
kapalı olan YAŞ kararlanna ıtiraz
olanağı sağlayacağını vaat etme-
si, tüm dikİatleri ağustos başında
toplanacak Y'AŞ'a çevirdi. RP li-
deri Erbakan'ın. "Başbakan" sı-
fatıyla başkanlık edeceği Y'AŞ'ta.
toplantı gündemine gelmesi du-
rumunda, şeriatçı faaliyetlere ka-
tıldıklan gerekçesiyle atılmaları
kararlaştırılan TSK personelinin
dosyasını imzalayacak. RP'debu-
nun doğuracağı sıkıntılartartışılır-
ken. son günlerde ortaya atılan,
"Genelkunnay 'ın. şeriatçılann dos-
yasını Y'AŞ'a getirmeyeceği" gö-
rüşü de askeri kanatta tepki do-
ğurdu.
Gelişmelerle ilgili olarak Cum-
huriyet'e bilgi veren Genelkur-
may Başkanlığf ndan üst düzey
biraskeri yetkili. ortaya atılan söy-
Karikatiir Le Monde'dan alınmıştır.
lentılerle. "belirii çevrelere vakit nunşeriatçılarabakışını hiçbirşe-
varkenönlemini/ialınmesajrve- kilde değişrirmez" dedi.
rilmek istendiğıni savunarak. Genelkurmay Başkanlığı'ndan
"RP'nin iktidarda olması, ordu- bir başka üst düzey askeri yetkili
de, Erbakan'ın Y'AŞ'a başkanlık et-
mesinin, TSK'nin tutumunu etki-
lemeyeceğini vurgula>arak "Böy-
le bir sey söz konusu bile olamaz.
TSK'nin yönü, çizgisi belli.
TSK'nin, cumhuriyeti koruma ve
kollama görevi içinde laikliğin ko-
runması en başta gelir. Ona aykı-
n hareket edenlere elbettegereği ya-
ptlır" diye konuştu.
Üst düzey askeri yetkili, TSK'nin
yasalardan kaynaklanan görevini.
çizgisinden saprnadan yenne ge-
tirdiğini vurgulayarak. "Kimse,
kimsenin görevini yapmasına en-
gel olmaz. Başka bir iktidar geldi
diye, şeriatçılann orduya doldu-
rulması mümkün değil. ^asadışı
hiçbir faaliyet,ordu içinde banna-
maz" görüşünü dile getirdi.
Erbakan katılmayabilir
Şeriatçıların ordudan atılması-
na imza atmasının. parti tabanın-
da doğuracağı tepkiyi göze ala-
mayan Başbakan Erbakan'ın.
Y'AŞ'a katılmayarak ay nı dönem-
de bir yurtdışı ziyaret gerçekleş-
tirebileceöi öne sürüldü.
Şeriatçı basından süahk kuvvetlere saldırı
Haber Merkezi - Yenı Şafak gazetesı, Tuğ-
general Doğu Silahçıoğlu'nun bir ay önce
yaptığı konuşmayı yeni yapılmış gibı, "Ge-
neralin yeni gafı" başhğıyla manşetten ve-
rerek kamuoyunda soru işaretleri yarattı. Or-
dudaki laik. Âtatürkçü subaylara karşı saldı-
rıya geçen gazete. daha önce de Tuğgeneral
Doğu Silahçıoğlu'nun kişiliğine yönelik ya-
yın vapmıştı. Gazetede. manşet haberin ya-
nında "İşte Silahçıoğlu'nun Mescit Talinıa-
ü" başhğıyla verilen haberle de kamuoyu
yanıltıldı.
Şenatçı gazete. dün manşetinde yer alan
"Generalin yeni gafi. Tuğgeneral Doğu Si-
lahçıoğlu'ndan muhtıragibi konferans" baş-
lıklı haberinde. Silahçıoğlu'nun Alav Ko-
mutanlığı ve Tugay Komutan Yardımcılı-
ğı'na terfi eden ordumensuplanna bir ay ön-
ce verdiği "Alay yönetimi,se>kveidare" ko-
nulu konferanstaki sözlerini yeni söylenmiş
gibi vayımlayaraktuğgenerali hedefgöster-
di. "Ozel haber" olarak sunulan yazıda. Si-
lahçıoğlu'nun konuşmasinda "Müslüman-
lara \erip \eriştirdiği~ belirtildi. ^azıda.
"Çağdaş dev letimiz \e laik cumhuriyetimiz,
bugün tehlikclerle dolu bir dönem yaşamak-
tadır" dediği ifade edilen Silahçıoğlunun
şeriatçılara yönelik sözlerine ver v erilerek şöy-
le devam edildi:
"Türkiye'nin. medyanın hâkimiyetinde,
bilinmeyen bir sona doğru sürüklendiğini de
iddia eden Silahçıoğlu,'Yobazlann şerıat yö-
netimi özlemiyle getirdikleri tekbir, ülkenin
her yanında duyulmaktadır' diyerek siyasal
İslamcılığın ülke yönetimini ele geçirme ça-
basında olduğunu öne sürdü.
Silahçıoğlu, konuv la ilgiii olarak şu görüş-
lere yer verdi:
"Ülke yönetimini ele geçirme çabasında
olan siyasi Islamcılık: tarihımızi. kültürü-
müzü. laik eğitim sistemimizi şeriat çıkarla-
nna göre yönlendirmek ve ülkemizde yeni-
den: cumhunyeti hilafete. ulusu ümmete. va-
tanı mülke. okullan nıedreseve. akılcılığı ka-
derciliğe dönüştürmek istemekte.
Bütün bunlann avırdında olan Türk ulu-
su: artık kurtarıcısınıararveO'nubeklerha-
legelmiştir."
_."Yobazlar" olarak nitelendirdiği Müslü-
manlann Aiatürk' ün y akhğı ay dınlanma ha-
reketinin meşalesini söndürmek istedikleri-
ni \e o meşalenin şimdi TSK'nin elinde oldu-
ğunu belirten Silahçıoğlu, konferans metni-
nin sonunda şu ifadelere yer verdi:
'Onların yolundaki en büyük engel. Türk
Silahlı Kuvvetleri"dir. Bu nedenle şeriat yan-
lılarının TSK'ye sızma girişimleri olanca hı-
zıyla devam etmektedir. Türkiye Cumhuri-
yeti'nin son kalesi, bu tehlikelere karşı etkin
tedbirler almalı ve mücadele her seviyede
ve de her kademede aynı inanç ve aynı et-
kinlikle yürütülmelidir. Şeriatçı hareket bu
ivmeyle yayılmaya devam ettıği sürece.
TSK'nin herkademesindeki komutanlar. ge-
lecekte buna engel olma görev i almay a v e bu
görevi ifa etmeye hazır olmalıdırlar."
"İşte Silahçıoğlu'nun Mescit Talimatı" baş-
likh haberde ise RP ve şeriatçı yayın organ-
lan tarafından uzun süre eleştinlen "mescit
talimatı"nın 9. maddesinde yer alan yasak-
ları Silahçıoğlu'nun "yerieştirdiği" ileri
sürülerek okuvucu vanıltıldı.
T) UZ YAZIIORHAN BİRGİT
Dün bir. bugün iki ama: REFAH-
YOL iktıdarının halkla ilişkileri il-
ginç bir görünüm içerisinde yürü-
yor. Bu ilişkileri yürütenlerin bir bö-
lümü, Refah Partisi'nin görüşleri-
ne inanmış ve öteden berı bu gö-
rüşleri savunan televizyon, radyo
ve yazılı basındaki gazeteciler. Bir
bölümü ise her dönemde olduğu
gibi, yeni iktidarların çevresini sar-
makta gecikmemek için adeta be-
nkılerin ayaklarına basa basa üşü-
şenler.
Her iktidara asalak olmayı alış-
kaniık yapanlar bu kez de tiksinti
uyandırıyorlar. Ama, bırinci grup-
ta olanları, Refah cephesindeki ge-
lişmeler için dikkatle ızlemek ge-
rekiyor. Bu grubun, kendi kamuoy-
larını yeni iktidaraçısından oluştur-
mak için söz birliği etmişçesine
vurguladıklan, Refah Partisi'nin tek
başına iktidarda olmadığıdır. Ade-
ta bir seminer bildirisi gibi, bütün
haberlerde, yorumlarda. köşe ya-
zılarında Necmettin Erbakan baş-
bakanlığındaki hükümetin "ıkigün-
lük icraatındakı başanlar" vurgu-
lanıyor. Halkın yüzünün güldüğü
mesajları veriliyor. Popülizme da-
yanan ıcraatlann, ekonomimizde ne
ölçüde büyük yaralar açacağı he-
saplanmıyor. Başanlar, "Hoca "nın
BizlereDüşen...hanesineyazılırken. bu hükümetin
bir koalisyon olduğu, Refah Parti-
si tek başına iktidar olmadığı için,
partılilerin ya da yandaş seçmenin
alışılagelmiş söylemlerde ısrarlı de-
ğil; sabırlı olması isteniyor.
Bu televizyonlardan ve gazete-
lerden sadece birer tanesi. RP ile
mali bağlantı içerisinde. Dığerleri
kanbağına, bir başka deyimle "Is-
lami söylem"e dayanarak görev-
lerini yürütüyor.
• • •
1980 öncesinde, ben aktif poli-
tik yaşamın içindeydim. 1974'te
CHP+MSP hükümetinin üyesi ola-
rak. daha sonra gene CHP'nin Bü-
lent Ecevit başkanlığında kurdu-
ğu iki hükümet sırasında da parti
yöneticiliğinde bulunarak, bu "sa-
bır" sözcügünün de tek başına ik-
tidarda bulunmamanın ne oldu-
ğunun da kamuoyumuzca hangi tür
tepkilerie karşılandığını gördüm.
Insanlar, çoğunlukla belki hak-
lıydı. Yıllarca iktidar yüzü görme-
miş, aksine hortanmış, sürülmüş,
ezılmiş olmanın sıkıntısını bir da-
kika bile daha fazla taşımak iste-
mıyorlardı. Parti örgütleri onların
isteklerini bir üstlerine yansıtıyor, An-
kara'da genel merkez daha ilk ik-
tidar gününden bu isteklerledolu-
yor, milletvekılleri seçmenlerden,
hele üstelik kendilerine listede yer
kazandıran delegelerden gelen bu
önerılerden başka hemen hiçbir
şeyı görmek ve duymak bile ıste-
medikleri için, Meclis çalışmaları ye-
rine bakanlık koridorlannda iş ko-
vaiamayı yeğliyorlardı.
O günkü CHP'nin, kendisini ik-
tidara taşıyan medyası da aynı sa-
bırsızlık içinde, hiç nefes alma hak-
kı tanımadan seçim bildirgelerin-
deki vaatlerin ödenmesi için ade-
ta kılıçlarını çekmişti.
• • •
REFAHYOL hükümeti güveno-
yu aldığının ertesi günü, yeni ikti-
dara uzanan yoiun öyküsünü ken-
di açımdan özetleyen "Yeni Bir
Dönem" başhklı yazım, çok geniş
bir faks, telefon tepkisi ile karşılaş-
tı.
Onlarca okur, bu yazının sonun-
daki "Cumhunyetçiler. hıç değil-
se bugünden başlayarak sorum-
luluğun bilincinde olmalılar" tüm-
cesi ile neyi amaçladığımı sordu-
lar. Elim vardığınca, okurlarımdan
adreslerini açıklayanlara ayn ayn ya-
nıt veriyorum. Ama, burada bu ya-
zının içinde söyleyebileceklerim
de yar:
Öncelikle''cumhunyetçiler" söz-
cüğü. Atatürk'ün kurduğu laik,
çağdaş ve sosyal bir hukuk dev-
letine inançla bağlı olanları amaç-
lıyor.
Bunlann, sol ya da merkez sağ
partilerden herhangi birisinde üye
olmalan, "cumhuriyet" ülküsüne
bağlılık açısından bir ayrıcalık sa-
yılmamalıdır. Çevrelerinde, ınan-
dıklan temel ilkeleıtien verilen ödün-
leri izlemeli, yolsuzluk olaylannı ko-
valamalı. bu konuda davalarına
sözcülük edecek partiler. sivil top-
lum örgütleri ile medyayı haberli kıl-
malıdırlar.
Çevrelennde, teokratik toplum
örgütlerine alternatif kuruluş ve
dernekler yaratmak için çalışma-
lıdııiar. Bu kuruluşlarda, toplantılar.
seminerler düzenlemeli, düzenle-
nenleri izlemeli ve ondan sonra da
hem kendilerine hem halkımıza gü-
venmelidirler.
Parlamentoda, bugünkü koalis-
yonun ıpliğini pazara çıkartacak
sorunları omuzlaması gereken mil-
letvekillerinin devamlılığını ve
TBMM televizyonunu izlemeli; gör-
düğü, saptadığı eksiklıkleri bu par-
tilerin yöneticilerine bildirmelidirler.
Bilinsin ki, bugünkü REFAHYOL
koalisyonu, bir geçiş döneminin
iktidarıdır. Refahlı medyanın hep
söylediği gibi. "iktidardeğil; muk-
tedir olmak için" hazırlanmakta-
dır. Amaç, en kısa, ama en doğru
zamanda Çiller ve Doğruyol'u da
harcayıp tek başına iktidar için se-
çime gitmektir.
_ 2 Aralık seçimlerinde Korkut
Özal'lı Ali Coşkun'lu. Cemil Çi-
çek ya da Abdülkadir Aksu'lu bir
listeyeoyvererek. Refah Partisi'nin
büyümesini önleyeceğinı sanan-
lar. herhalde benzer yanılgılan önü-
müzdeki seçimdeyinelemeyecek-
lerdir.
Önümüzdeki seçim "cumhuri-
yetç/"lerin iktidan için mutlaka ka-
zanılması ve onun için şimdiden sa-
bırla ve planla hazırlanılması
gereken bir varolma seçimidir.
Tel: (0212) 655 98 71 - Faks:
(0212)655 6810
BIRBAKIMA
SER\ ER TANtLLİ
Geleceğe Uyanmak...
Çok yaztldı. RP-DYP koalisyonu, demokrasilerde
olağan sayılabilecek bir ortaklık sayılamazdı; bir fik-
rîzemine değil, her iki partinin birbirlerinin yolsuzluk-
larını örtbas etme amacına dayanıyordu. RP, üstelik
şeriatçı bir ideolojinin bataklığına saplanmiş bir ku-
ruluştu.
Başta DYP'nin, bunları görmesi ve ayaklanması
gerekirdi.
Olmamıştır,
Içindeki bir tutam uyanık ve aydın insan bir yana,
bir sürü halinde. kir-pas içinde yüzen bir liderin arka-
sından yürümüş gitmiştir. Kendilerinin, bir partinin
değil, milletin vekilleri olduklarını unutarak; ve parti di-
siplini denen şeyin de, skandalların üzerini örtmenin
bir aracı olmadığım düşünmeden...
RP, hiçbir ahlaki kayıtla bağlı değildir.
Ama BBP'nin. onca ahlak ve erdem türkülerine ba-
kıp umut bağlayanlar oldu; ne var ki o da. sonunda,
kerhen de olsa evet dedi, çünkü kendi deyişleriyle,
bir "Müslüman iktidar" kurulmuyor muydu?
Yolsuzluktu, şuydu buydu, ne önemi vardı? ~
Şu 8 temmuz oylaması büyük derslerle doludur.
Bir uzunca gelişme de noktalandı: 1950'lerden baş-
layarak, çoğu merkez sağ'a bağlı iktidarlar, oy topla-
ma uğruna, dinci gericiliğe adım başında ödün ver-
miş, yeri geldiğinde onun sloganlarına sanlmış ve bu-
nu bir marifet sanmışlardır; DP öyle yapmıştır, AP,
ANAP, DYP öyle yapmıştır.
Hiçbiri de, Islamcı akımın bir gün vesayetten kur-
tulup kendi başına yürümek isteyeceğini düşünme-
miştir.
Hele hele son seçimlerden sonra olan budur.
Parlamentoda artık başa güreşen bir parti olarak
iktidara talipti RP. Onun dışında kalan partilerin ne ya-
pıp yapıp bu fırsatı vermemeleri gerekiyordu. Bir yan-
dan cumhuriyet. laiklik. özgürlük şarkıları söyleye-
ceksiniz, bir yandan da bunlara tepeden tırnağa kar-
şı. bir başka dünyanın kavramlarıyla düşünüp onun
diliyle konuşan bir partiye iktidarın yollarını açacak-
sınız.
Çelişmedir bu!
Üstelik. yıllar önce "tarihsel uzlaşma" deyip gidi-
len bir ortaklığın acı anıları belleklerde tazeliğini sür-
dürüp dururken...
Yolu açan partinin, ama şu ama bu nedenle, mer-
kez sağ'dan bir parti olması pek anlamlıdır.
DYP. alnında böyle bir damga ile tarihe geçmiştir.
Ya ANAP, çok mu farklı bir mayadandır?
Hayır! Türkiye'de merkez sağ partiler, bana sorar-
sanız yapacaklarını yapmış, çok da kötü şeyler yap-
mış, birer "siyasi mevta "dır artık.
Getirecekleri hiçbir şey yok, götürecekleri vardır.
Ama bu saptamayı yapabilmemiz için, bunca acı
olayı da görüp yaşamamız gerekiyordu.
Şimdi daha saydamdır her şey.
Saflar daha belirgin, ak koyun kara koyun daha
meydandadır!
Bugünkü hükümet yaşayabildiği sürece, gelişme-
lerin seyrini RP belirleyecektir. Koalisyon değil, doğ-
rudan RP'nin hükümetidir ortadaki.
Onun daha bugünden başlayıp eteğindekileri or-
taya dökmesini beklemeyiniz. Çağın dışında, ama o
kadar da aptal değil bu insanlar. Bir süre kimseyi ür-
kütmemeye çalışacaklar, hatta şaşırtacaklardır her-
kesi uysallıklarıyla. BBP'nin, daha oylama gününde-
ki zoFbalıklarına bakıp RP'den de aynı şeyleri umma-
yınız.
Zamanı vardır her şeyin!
Sonra safdillik edip, bir "Hıristiyan Demokrat Par-
ti" kimliğinin Müslüman dünyadaki benzeri olabile-
ceğini de beklemeyiniz onun.
Ayn ayrı gelişmelerdir bunlar!
Türkiye'yi bugün gelip saplandığı bu çıkmazlardan
çekip kurtaracak, geleceğe uzanan aydınlık yolların
üstüne götürüp koyacak olan "sol güçler"ö\r.
Sol güçlerdir; çünkü sefalete son verip sosyal zıt-
lıkları ortadan kaldırmak, giderek insanca bir toplum
kurmak, bir feisefe. bir dünya görüşü sorunudur ve
onu yaşama geçirecek olan, o güçlerdir.
Yeter ki, içine düştükleri dağınıklıktan kurtulsunlar!
Yeter ki, Mümtaz Soysal'ın altını çizdiği "devrim-
ci cumhuriyetçilik"e yeniden sahip çıksın, güven ve
umut verici bir davranış içinde, halkla bağlannı kurup
sıklaştırsınlar!
Bir yanm yüzyıla yakındır unutulan budur ve bir ya-
nm yüzyıla yakındır meydan, halkın vicdanı ile oyna-
yanlara, şarlatanlara, dolandırıcılara, bezirgânlarabı-
rakılmıştır.
Ne var ki, yarım yüzyıl akılları başa devşirmek için
yeterli bir zamandır da. Buraya varmak için, Ergun
Balcı'nın deyimiyle bir "görülmemiş skandal"\& kar-
şılaşmamız gerekiyormuş.
Ne yapahm, utandırıcı da olsa, kimi zaman böyle
gecikildiği oluyor.
Hele hele geleceğe uyanmak söz konusu olduğun-
da...
ÇAĞDAŞ YAYINLARI
[ftıtf fılıtii n lidtı \\ı emııi ffıftrt
"!!! cezae\ i günleri
i^Asiltürk, milletvekili arkadaşlanna
gazeteleri neden boyayarak veriyordu?
•Erbakan, kapıdan niçin önce sol
ayağını atıyordu?
•Ecevit'le Türkeş'in volta sohbetleri...
Yerebatan Caddesi Salkım Söğüt Sokak 9'B
Cağaloğlu İstanbul Tel: (0212) 514 01 95-%