29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 MAYIS 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA KENT-YAŞAM B İ B L E Ş K İ Ş M İ L L E T L E R MSAN VERUŞIMLEM <O«f€RA)(SI HABITATII KENT ZİRVESİ İŞTANBVL 3 - 14 HAZtRAN T996 HABITAT •H'YE DOGRU..."Şimdiharekete geçmezsek, uygarlığın kaynağı olankentlerimiz uygarlığıyok edebilir."ISAAC ASIMOV OKTAY EKİNCt Bu sayfada yer almasını istediğiniz duyuru ve katkılarınız için faks: (O 212) 513 85 95 Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, I996'da dünya kentlerini dayanışmaya çağmyor YoksuDukla mücadele yılı• HABITAT II sürecinde geçen yıl Kopenhag'da toplanan BM Sosyal Kalkınma Zirvesi. "Kitlesel yoksulluk karşısında çaresiz değiliz" sloganıyla I996'dan itibaren 10 yıl sürecek yeni bir uluslararası kampanya başlattı. Bunun için öncelikli çağnnın belediyelere yapıldığı kampanyada ilk büyük etkinlik, İstanbul'dakı "kent zirvesi'nde gerçekleşecek. Öyle görünüyor ki ilerleyen yıl- larda geriye dönüp bakıldıgında, 1996 yılı. uyaarlık tarihinin belki de "HABITAT Yılı" olarak anılacak. Hele bir de kentleşme ve barınma konusunda dünyada yaşanan sorun- lara çözüm geiirebilecek politikalar üretilebilırse ınsanlık hiç kuşkusuz lstanbul'daki buluşmayı hep "şük- ranla" anacak. Bu politikaların ya- şama geçirıldığı ülkeler ıse yine ın- sanlığın "yüz akı"olarak uygarlık tarihindeki yerlerini alacaklar... Doğrusunu ısterseniz. Birleşmiş Milletler de bunun böyle olmasını istiyor ve HABITAT İI zirvesinin sadece 1996 da kalmaması. deyiş yerindeyse "verilecek sözterin" za- man içinde "unutulmamasr için elinden geleni ardına koymuyor. Bunun en açık göstergelerinden bıri. ilk kez bir dünya konferansina devlet ve hükümet temsilcilerinin yanı sıra si\ il toplum kuruluşlannın ve "yerel yönetiınlerin"de ortak edilmesı. Bu gibi "hükümet dışı" kuruluşlar. sorunlann çözümü için "gerçekçi ve cesur" degerlendirme- lerin yapılmasına katkıda buluna- caklan gibı ilerleyen yıllarda HABI- TAT Hnin öngörülenni de "sürek- li izleyen" demokratik denetim ve hizmet süreçlennı gerçekleştirecek- ler. Böylece ülkelen yönetenler İs- tanbul'dakı "sözleriıu"'*unutsalarbi- le. konferansın dıger "sıviT katılım- cıları bu sözlen hep hatırlatarak ve hatta bizzat kendıleri yerine getir- mek üzere "aktif katılım" davranı- şını sürdürerek aynı sözlenn uygu- lanmasındaki "toplumsal gihence- \i"oluşturacaklar... Bu genel "demokratik beklenti- nin" yanı sıra yine BM'nin HABI- TAT II ortamını sürekli kılmak için aldıgı "evrensel önlemlerden" bir dı- geri de 1996 vilının aym anda "Yok- sulluğun Ortadan KaldınJması \V h" olarak ilan edilmiş olması. Dahası bu mücadele için öncelik- Kırsal kesimin insanlan. yoksulluktan kurtulnıak için kentlere göç etti. \ e \ar ki bu kez kentler yoksulluğun çok daha derin görüntiileriy le bu evrensel soru- nun beşiği oldular. Birlik çağrısı Insanlık onuru içinBiz. dünya ülkelerinin kentleri, hergün sayısız insanın ha>annı kaybetmesinın, doğal kaynakların gıderek yok edilmesinin ve genç nesillerimizin geleceğınin tehdidını oluşturan yoksulluk ile mücadeleyi en temel öncelik olarak ele almak ve bunu başarabilmek ıçın daha fazla insan kaynağı istihdamının, ulusal ve uluslararası mali olanak ve kaynaklann etkin ve şeffaf kullanımının gerçekleştırıîmesi ve Dünya Sosyal Kalkınma Zir\esi"nde de\ let ve hükümet başkanlan tarafından yapılan taahhütler ile kabul edilen eylem planının yaşama geçirilmesınde tüm kentleri ortak çaba \e işbirliğine davet edivoruz. Basvuru adresleri Bu amaç, insanlık onurunun temel öğesidir. L'NDPnin "Ybksulluğa Karşı Dünya Kentler İrrifakTna katılmak ısteyen beledıyelerımiz, aşağıdakı adreslere başvurabilirler 1) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Atatürk Bulvan No. 197 Kavaklıdere 06680 ANKARA Tel: (0312)4661294 4268123 - Fax: 4261372 2) (Dünya kampanyasında "hissedar" olmak için) UNDP Campaian "A qoal: Human Development" Palais des Nations CH 1211 GENEVA 10 Fax:0-41-22-979 90 05 Not: Kampanyada yer almak için ittifak fonuna 500 ABD Dolan yatınlarak hissedarolunuyor. Belediyeleren az bir. en çok on hisseyle katılabilecekler... li çağn da artık hükümetlere değil: "kent yönetimlerine", yani beledi- yelere vapılıyor \e 2006 yılına dek sürecek "10 yıllık" bir uluslararası eylem programı gelıştıriliyor. Çünkü tarıhin :»u iinlü "yoksul köylü" v e "varsılkentfr ikilemi, 21. yüzyıla doğru artık tümüyle geçer- liliğini v itırmış durumda. Sosyolojiye >ıne tarıhten gelen konumlarıyla "burjuva~(kent soy- lu) kavramını kazandıran kentler. göçe dayalı bü> ümevle bırlikte şi m- di bu kavramın tam tersi bir toplum- sal yaşamın **beşigi"'konumundalar. Düny ada kentsel nüfusun aynı an- da yoksullukla bırlıkte ve "paralel" bir artış göstermesı, bu tanhsel so- runun yükünü v e sorumluluğunu gi- derek yerel yönetimlere yüklüyor. Toplumsal adaleti v e eşitliği göz ar- dı eden kalkınma politikalannda ını- zalan bulunan merkezı yönetimler ise vine voksulluöun kentlerde vo- ğunlaşmasına ve yıgılmasına sürek- li ödün veriyorlar. Ustelik bu sürecı "gelişme'" olarak da tanımlayarak asıl sosyal yükümlülüklennden ka- çınmak için kentlerin yoksullar ıçın her şeye ragmen bir "unıut kapısı" olma özelliklenne de sanki dört el- lesanlıyorlar... Belediyelere çağn Kısa adı UNDP olan •Btrieşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın 1995 yılındakı 'Kopenhag Sosyal KalkınmaZirvesi'ndealınan "kam- pama karan" uyannca HABITAT II ye katılacak belediyelere gönde- rilen 5 Nısaıı 1996 tanhli çağn şöy- ie başlıyor: "Dünva uluslannı yoksullukla mücadele konusunda bilinçlendir- m«k için dünva çapında bir kam- pama başlatılmıştır. Bu konuda >e- rel vönetimJerin önemli rolii olduğu bilinchle belediyenizi Noksulluğa Karşı Düma Kentler İttifakı'na ça- ğınvoruz.-" A>nı çağnnın ekinde iletilen söz konusu "ittifak bildirgesi"nde ise şu \ urgulamalar yer alıyor: Yoksulluk, tarihin başından be- ri (oplunı \e insanlara tarifsiz acı, za- rar >e tahribat getirmiştir. Bugün onu ortadan kaldırmak için her za- mankinden daha fazla neden vardır. Nuksulluk sadece günümüz toplum- lannın değil. gelecek nesillerin de u- ınut, ha\al \e uelişimlerini kısıtlar hale gclmiştüu.'" LNDPnm bu bılinçle ba^lattığı uluslararası kampanvanın sloganı da umutlan güçlendinci bir söylem ıçenŞor: "- Kitlesel \oksulluk karşısında çaresiz değiliz." Bu blogana bağlı olarak öngörü- len 10 yıllık kampanvanın temel he- defi de ^11 şekilde özetlenivor: "- 2006 >ılına kadar yoksulluğun Konut hakkı için kampanyaHABITAT II konferansının gün- demıyle ılgılı geçen sene yapılan ha- zırlık toplantılarında özellıkle ABD'nin "konut hakkı~ konusun- daki çekinceleri hemen tüm ülkeler- de eleştirı topluyor. Insanlıgın "3. bin yila" bıle artık "konut sorunu" gibi bir kavramla gırmesini. uygar- iık adına en büyük talihsizliklerden bin olarak gören uluslararası ınsan haklan sav unucuları. bu nedenle ls- tanbuFdakı zirvede "Konut hakkı in- san hakkıdır" ilkesınin bir kez daha benimsenmesinı savunuyorlar. Bu evrensel duyarlılığa. Türkiye'den de en büv ük destek Izmir'den geldi. 40 kadar sivil toplum kuruluşun- ca oluşturulan "İzmir HABITAT Ev Sahibi Komitesi",degışik konularda örgütlenen "koza" çalışmalannm yanı sıra. konut hakkını sav unan v e BM"ve \enlmek üzere tüm dünva- da "1 mil>on imzayı hedefleyen" bir dılekçe kampanvasını da yürütüyor. Aralannda tzinir Barosu, Ticaret Odası. Bor-Koop. T>LMOB"v e bağ- lı tüm mimar ve mühendis odalan. çok sayıda demek. vakıf ve gönüllü birliktelıklenn de bulunduğu lzmır Ev Sahibi Komitesı. "Konut Hakkı- Dilekce metni (lzmir'de başlatılan ve Türkiyenın yanı sıra. dünyadaki diğer kentlerde de yaygmlaştınlan "Koflat Hakkı İnsan Hakkıdır" temalı imza kampanyasınm aşağıdakı dilekçe örneğini. siz de yaygınlaştırabilırsıniz. Uiaştırmak için Fax: 0 232 3^4 74 27 - tzmir / Bor - Koop.) Birieşmiş Milletter'e Dilekçe Biz, aşağıda imzası bulunan. bireyler \« kiiresel <ivil toplumun sayısız organizasvon temsilcileri, İstanbulda Maziran I996'da gerçekleştirilecek HABIIATII Jnsan ^erleşimleri Düma Konferansı'na katılacak hükümctterl konut edinme hakkınm altmı çtzmeve ve bu hakka ilişkin olarak utarlanım; belgeleri venidtn düzenlemeye çağırıyoru/. Söz konusu insan hakkı. L luslararası İnsan Haklan Hukuku'nda en iyi şekilde belirtilmiştir. Bu, miiyonlarca insanın dünya üzerinde kalıcı bir yerleşim yerinde yaşayabilmesinin temel ön koşuludur. tsim - Kuruluş - Adres nın İnsan Hakkı Olduğunu \eniden OnaUamak İçin Birleşmiş Milletle- re Halkın Dilekçesidir" başlıgını ta- şıyan kampanv a bıldirgesinde şu gö- rüşlerı savunuvor. "t'ygun bir konut edinme hakkı- nı oluşturan temel öğeler: Konuttan yaraıianma güvencesi, konutedinmeeşitliği. kiracuun \e di- ğer oturanlann serbestçe konutunu düzenleme hakkı. gerçekten gereksi- nimi olanın konuttan yaraıianma önceliği. insan hakkı ihlallerine kar- şı bireylerin ve toplumlann korun- ması için etkin önlemlerin alınması di\e sıralayabiliriz. Me\cut HABITAT Gündemine rağmen. bizler. insanlan \e toplum- lan el\erişsiz konutiarda >aşama ko- şullanyla karşı karşıya bırakan ser- best pi>asa sisteminin, tarafsu bir ta- ban oluşturamayacağına ve uçsuz bucaksız sorunlar > umağına çözüm getiremeyeceğine inanıyoruz. Bu anlav ışla. hükümetlerin ve top- lumlann uygun konut edinme hak- kını kabul etme >e geliştirme konu- sunda kendilerine diişen sorumlulu- ğu anlamalan gerekmektedir. Bu vüzden her kadın. erkek. genç >eço- cuğun ymenJik HMimıriçerisinde va- şayabileceği bir yer edinme hakkı nın alhnı çizmek ve bu hakkı çahştırmak için ekteki dilekçey i sunuyoruz." Izmır'dekı STK'lerın Ev Sahibi Komıte örgütlenme^i ıçerisınde ça- lışmalarını sürdürdükleri HABITAT kozalan. değışık konularda ürettik- leri raporlarını 11 Mayıs 19% günü yapılacak forumlarda tartışmaya açacaktır. Atatürk Küitür Merkezi'nın Yu- nus Emre Salonu'nda gerçekleşecek olan tzmir STK ve Kozalar Forumu saat 11.00"debaşlayacak. Kozalann sunacaklan raporların değerlendiril- mesıvle bırlıkte vıne a>nı forumda belırlenecek görüşler. daha sonra "HABITAT Hlçin İzmirSTK Rapo- ru" olarak derlenecek... önüne geçebilmek için çaba göster- meüyiz." Şımdı. bu anlamlı çabaya onak olmak ve kampanyaya destek vermek isteyen yerel yönetimler. yi- ne UNDP'nin öncülük ettigi eylem planı uyannca. önce "Düma Kent- İerinin Vbksuiluğa Karşı Birlik Çağ- nsı"na katıldıklannı bildirecekler. Ardından yine ittifaka katılan her kent. dünya çapında düzenlenecek çeşitli iletişim etkinliklerine kaynak sağlamak amacıyla UNDP tarafın- dan oluşturulan bir fondan "hisse" alacak. Böylece. yoksullukla mücadele konusunda başlatılan bir "küresel bilinçlendirme" kampanvasına da "hissedar" olacaklar. Başlangıç IstanbuFda Kampanvanın ilk büyük ulusla- rarası buluşması ve evrensel politi- kaların tartışılacağı "görkemli baş- langıç oturumu" ise haziran avında Istanbul'da gerçekleşecek. HABITAT II Konferansrna para- lel bir etkinlik olarak düzenlenen "Dünva Kentler Asamblesi ve Yerel Yönetimler Forumu" sadece beledi- yelerın kentleşme sürecindekı yetki ve işlev lerinin ele alınacağı birgün- demle sınırlı kalmayacak. "Vbksul- luk"gibi tarihin en büyük toplumsal sorununun artık 21. yüzyılda böyle- sine utanç vericı bir insanlık dramı olmaktan çıkması yönünde kent yö- netımlerinin üzerlerine düşen görev - lerde belirlenecek. Belediyelerin bu görev lerinde "yalnız kalmanıalan"" için vine aynı forumda gelıştirilecek bir -ortak bildiri" ise HABITAT H'nin devlet ve hükümet temsilcıle- rini buluşturacaöı "resmi konferan- sına" yeni küresel ve ulusal kalkın- ma politikalanna yansıtılması iste- miyle sunulacak... Evet. Bütün bunlar. HABITAT Il'nin insanlığın geleceği açısından önemini daha da güçlendiriyor. He- le. "yoksulluğun giderilmesi" ıçın 10 vıllık bir dünva kampanvasına Tür- kiye'deve Istanbul'da başlanacak ol- ması ise bu sorunu tüm yönlenvle. sonuçlanvia ve gerilimleriyle yaşa- yan bizler için hem eşi bulunmaz bir fırsat hem de evrensel bir onur... Bütün beledive)erimiz.L"NDP'nin bu çağnsına ses vermeii ve >oksul- luğa Karşı Dünya Kentler İttifakı'na katıimayı "görev" bilmeli... H A B I T A T F O R U M U Kentliler için 'gözkirası'ÇELEN BİRK4N / Mimar Bu ülkedeki bazı uygulamalara akıl sır ermez! Ayasofya Müzesi'nin san mı pem- be mi boyanması gerektiği aylarca. yıllar- ca tartı^ılır, bir yerel yönetim "Otobüsleri ne renge bmasak" diye kent ölçegindeki anketler dağıtır. alternatifleri kentin en önemli meydanında aylarca sergiler. ardın- dan gelen bir diğeri otobü.sleri bir toplu ta- şım aracı değil de kötü bir sirkin veya be- şinci sınıf bir festivalin kortej araçlanna dönüştürür. kimsenin gıkı çıkrinaz. Son bir yıldır çığnndan çıkan bu uygu- lama, yerel yönetime önemli bir rant.enbü- yüğünden en küçüğüne kadar firmalara kent ölçeğine yayılmış, et- kinligine oranla çok dü- 5Ük malıyetlı bir reklam olanagı -fağlamıştır. Pekı ya kent halkının bundan çıkan ne? Sabahın karan- tıgında. kahvaltı bile ede- meden işe veva okula git- nıek üzere yollaradüşmüş birinin sucuk vüklü bir otobüse bınerken neler hissettigi, bir başkasının hiçbirzamantüketmeşan- sına sahip olmayacagı bir ürünün reklamını taşıyan bir otobüse girerken. rek- lamın bir aracı olmaktan nasıl bir rahatsızlık duva- cagi. üzerine atla> acakmış gibi duran bir kaplanın kü- çücük bir çocugu nasıl ür- küttügü kimın umurunda? Giderek otobüslerin cam- lannı bile kapayıp. saat- lerce tıklım tıkış bir yerden digerine ulaş- maya çalışan insanlara dışarıvı seyretme hakkını bıle çok gören bu reklamlan veren- ler. acaba bir kez olsun bu otobüslere ken- dileri de binmeyi denemişler mıdir? San- mıyorum. çünkü falanca ıçeceûı üreten yet- kili. falancanın ürettiöıvle donanmış bir otobüse bınse, rakıp t'irmanın reklamına Bu hafta fönım köşemizin konukları Çelen Birkan ile Avdın Boysan. Çelen Birkan, ÎETT otobüslerinin reklamla donatümasmdan elde edilen kazancın. aslmda yine bu reklamlan sürekli izlemek zorunda kalan kent halkına hiç degilse "göz kirası" olarak ödenmesi için anlamlı bir öneri getiriyor. Aydm Boysan ise kendine has söylemiyle, HABITAT-ll karşısında hem "bizimkilerin durumunu ", hem de BM 'nin tutumunu sorgııluyor... araç olmanın rahatsızlığını muhakkak du- yacaktır. Evet, bu reklamlann kentte yarat- tığı görsel kirlilik biryana, en haksızyan- ları. insanlan -istekleri dışında- bir rekla- ma araç olmak zorunda bırakmalandır. Buu>gulamadan kısasüredebirgeridö- nüş olasılığı görülmediğine, vani ne yerel yönetimin tatlı kârından. ne flrmalann bu bedavamsı olanaktan kolay kolay vazgeç- melerine olanak olmadığına göre. hiç de- gilse kentin ve kent yaşayanlannın da ya- ranna olacak bazı önlemler alarak. kent halkının yaşamak zorunda bırakıldıgı bu haksızlık kısmen telafi edilebilir. Önerim son derecc somuttur ve hemen uygulamaya konmaması için hiçbir neden yoktur: Reklam v eren fıtmalar- dan saptanacak yüzdeler- de bir miktarayn bir fon- da toplanmalıdır. Bu fon yalnızca yerel vönetimin değil. ılgilı meslek odala- nnın (çev re mühendisleri, makine mühendisleri, şe- hir planlamacılan. mi- marlar) ve yerel halk tem- silcilerinin denetiminde olmalı vetek bir amaç için kullanılmalıdır: Belediye otobüslerinden çıkan eg- zoz gazlarının insan sağh- ğına ve çevreye zarar ver- mesini önlemek! Bunun başanlmış örnekleri var- dır ve sistematik bir bi- çimde ele alındıgmda çok kısa brr sürede kentin ha- va kirliliğinde hıssedilir bir iyıleşme saglayacağı görülecektir. Hiçbir ısıtma sisteminin çalış- madıgı yaz a>lannda bile lstanbul'un na- sıl birhava kirliliği yaşadığını gözleyenler, bunda egzoz gazlarının yadsınamaz payı- nı daha iyi bılirler. Bu önennın benımsenmesi ve hiç degil- se HABITAT süresince bir kampanvaya dönüşmesini dilerim. Bir HABITAT söyleşisL, ^ A> DIN BOVSAN Birleşmiş MiHetlerÖrgtitii'nüıı kuruluş şemasında, insan verleşmelerıyle ilgılen- mek için kurulmus. birbölüm var. adı: HA- BITAT. Adı bile umut verivor. Hele son 50 yılda ülke nüfusu fırtınalarla savrulan bı- zim için.. Artık nüfusumuzun vayılması planlanacak. şehirlerimiz ciddi olarak planlanacak ve buna uvulacak. Öyle ya: "Planlamak, geleceği düzen altma almak- tır." Elbet planı vapmak ve uygulamak. çağdaş bir uygarlık sorunudur Ancak bizım durumumuz büsbütün baş- ka görünüyor. HABITAT II toplantısının lstanbul 'da v apılması yainız ılgınç bir rast- lantı mıdır, yoksa düşünülerek yapılmış bir seçimmidir 0 .. Üçteikisi ruhsatsızyapılar- la yüklenmiş bir megakent nasıl olurmuş diye merak mı ettiler acaba?.. Deger sanı- nm. Uygar dünyada bövle şehir vok. Uy- gar olmayan dünyada bile yok. Bu şekilde. yani bağlı oldugu devletin hükümran olmasına karşın üçte ikisi ruh- satsızyapılarladoldurulan Istanbul'da HA- BITAT toplantısı yapılınca "Kimbilir na- sıl utançlanndan \erin dibine geçeıier" di- ye meraketmişolsalargerek... lstanbul'un seçılmesi. kara mizah. Bizim başbakanlanmız bile (1995 Ara- lık Genel Seçimi "nde olduğu gibi). telev iz- yonda resmen (gecekondu adıyla japılan) kaçak yapılaşmavı. mahcup olmak birya- na. gülücüklerle teşvik etmedi mi? Tüm başbakanlar ve politika babalan da başka türlü dav ranmadılar ki... Yaptıklan iş. milletin variıklannı ikibu- çuk oy uğruna. (gecekondu yok artık) fır- satçılara hak edilmemış rantları peşkeş çekmek değil de nedir? Böylece kanun saygısını yalama ederek devletin temelle- rine, onu sarsacak gibi su kaçırmıyorlar mı° Çalışarak. alın terivle kazananların kutsal ekmeklerine, küfür degil mi bu yap- tıklan?.. Ama söz aramızda biz, ruhsatlı yapıla- nmızdan da ruhsatsızlar kadar utanmaya mahkûm degil miyiz? Saray bahçelerine yapılan Svsissotel. Taşkışla önüne 100 metrelik kazık. vapılan. kısmen yıkılan Park Otel ruhsatlan. imarcinayetleri değil mi? Ya Anadoluhisan doğusunda Bogazi- çi sırtiannda yapılan vahşi boyut ve adet- te apartman yıgınlan. nıhsatlı imar cina- yetı örneği değil mi? •Halkdalkavuklu«>u- HABITAT II Türkiye Ulusal Raporu. gerekli sözcükleri kullanamadan. ifade ki- barlıgı gösterisine dönüştürülmüş... Politi- kacıların dav ranışlan için "popülisf"deni- yor. Oysa hak ettikleri sıfat. "halk dalka- vuğu"dur. "Himayeci siyaset pratikleri" deniyor. oysa yapılan: "utanmadan rant peşkeş çekme" pişkinligidir Birleşmiş Milletler'in kuruluşu 1945 yı- lındadır. Kuruluş San Francisco Opera- sı'nda gerçekleştiğinden olacak. 50 yıldır zaman zaman komikoperalaroynamakta- dır. Nevv York'ta sonradan yapılan BM bi- nalan iseeski mezbaha arsasında kuruldu. Anlaşılan bu nedenle de dünyada arada bir kan akıtılmasını umursamadan seyretmek- teler. Öte yandan HABITAT II düzenliyorlar. Yıllarca hazırlanılan. onbinlerce kişinin katılacağı bu toplantının yararı. turistik olayı aşamaz. 20 yıl önceki birinci topian- tıdan ne sonuç alındıysa, bundan da aynı sonuç çıkacaktır. Birleşmiş Milletler de ciddi konulu iş- leri. bizim politikacılar gibi sulandtrma eğilimine girmiş gibi... Bu "hayretlerese- za" görsel ışitsel s^matadan. hiçbir yarar doğmaz. Ciddi işler başka türlü yapılır. Ama amaç Birleşmiş Milletler'in propa- gandasını yapmaksa, bu şamata. işte buna yarar. Çalsın sazlar, oynasın kızlar, avunsun kazlar. Ankara DGM'deki dünkü duruşmada samklar idam cezasıyla yargılanıyordu 3 Hîzbuflahçıya ömür boyu hapis cezası ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara 2 No'lu DGM. yasadışı şeriatçı Hizbullah örgü- tünün Düzce Grubu üyesi olduklan ve bu dog- rultuda çeşitli gasp. soygun ve hırsızlık suçlan- nı işledikleri gerekçesiyle yargılanan 15 sanık- tan 3'ünü ömür boyu ağır hapis cezasına mah- kûm etti. Davanıntutuklusanıklan Hasan Aşar. Cengiz Çelik ve Güngör Gök idam cezasıyla yargılanıyordu. Ömür boyu ağır hapis cezasına çarptınlan bu sanıklar, mahkemenin karannı duruşma salo- nunda slogan atarak protesto ettiler. Davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar ileavukatlan katıldı. MahkemeBaşkanı M.Tur- gut Okyay. tutuklu sanıklar Hasan Aşar. Cen- giz Çelik ve Göngör Gök'e davada karar veri- lecegini belırterek son sözlerini sordu. Aşar ve Çelik. herhangi bir diyeceklerinin olmadığını söylerken Gök. "Allah büy üktür. üzerime atılan iftiralar inşallah bir gün çözülecektir" dedi. Kısa bir aradan sonra karan okuyan mahke- me başkanı Okyay. tutuklu sanıklar Hasan Aşar. Cengiz Çelik ve Güngör Gök 'ün. "anayasaldü- zeniyıkıp,yerineşeriat esasına dayalıdüzen kur- nıak" suçunudüzenleyenTCY^'nın 146 I.nıad- desi gereğınce idam cezasına çarptınldığını. an- cak daha sonra TCY'nin 59. maddesıne göre ın- dirim uvgulanarak bu cezanın ömür bovu ağır hapis cezasına çevrildiğıni bildirdi. Diğersanıklardan YılnıazDtmirtaş.Halil ku- rut, Hayri Yıldınm. Cengiz Aksoy, Mehmet D- inç ve Arif Seçkinin TCY'nın "yasadışı örgü- teyardımveyataklık"suçunu içeren 169. mad- desine göre 3'eryıl 9'ar ay ağır hapis cezasına çarptınldığını belirten Okyay. İbrahim \'ıldı- nm, Durmuş Dinç, Selahattin Bedir. Ahmet Ay- dın. Vusuf Dayar ve Abdulnihat Taştan'ın da beraat ettiğıni açıkladı. Ömür boyu ağır hapse mahkûm olan sanık- lar. karardan sonra sağ ellennin işaret parmak- lannı yukan doğru kaldırarak tekbir getirdıler ve sonra da "Vaşasm Hizbullah". "İsîanıi Ha- reket Engellenemez" v e " Yaşasın Hizbullah Di- renişimiz" diye sloganlar attılar. Sanıklar, duruş- ma salonundan jandarmalar tarafından güçlük- leçıkanldılar. Ankara DG.V1 savcılanndan NuhMete Yük- seltarafından hazırlanan iddıanamede. sanıkla- nn anayasal düzeni v ıkmak amacıyla kurulmus silahlı çete mensubu olduklan ve 11 Ocak 1994"te Afyon Açık Cezaev ı infaz koruma me- muru Ali Ank'ı zor kullanarak kaçırdıklan. 13 Mart 1994'teKurtuluşşirketineaitdepodan 130 adetdinamit. 19Nisan ve MTemmuz 1994 ta- rihlerinde Astaldi şirketinin komyonetiyle aynı îjirkete ait bir arabanın telsiz. teyp ve ekolavze- rini çaldıklan. Sakarya. Bolu. lstanbul. Bilecik ve Ankara'nın merkez ve ilçelerindeki camiler- den halı. kilim ve seccade. Şişli Merkez Ca- mi'nden de Kâbe örtüsünü çaldıklan belirtil- mişti. Sanıkiarla birlikteçok sayıda tabanca. patla- yıcı madde. Kalaşnikof marka otomatik tüfek ile çok mıktarda örgütsel dokümanın da ele geçi- rildiğı kaydedilen iddianamede, örgütün aynca kendi fikirlerini yaymak amacıyla Tevhid ilko- kulu açtığı bildırilmişti. iddianamede aynca. sanıklann, İran lslam devletinin kurucusu Humeyni'nin fikirlerini desteklediklen \e AliHamaney'i liderkabul et- tiklen.Atatürk'ededüşman olduklan kaydedil- mişti. Çevre Bakanı Taşar, 100 milyon tazminat ödemeye mahkûm edildi 'Yıırttaş bırakılan yerde oüamıyor' ANKARA(ANKA)-Yargıtay 4. Hukuk Daıresı "Türk halkının bırakıldıgı yerde ottamadığına** karar verdı. Yargıtav.birpa- zar verı incelemesı sırasında ANAP döne- mı ekonomi politikalarını eleştiren vatan- daş Ramazan Veğengile. "Hâlâ bıraktığı- mızyerdeotiuyorsun" dıyen Çevre Baka- nı \lustafa Taşar'ı 100 milyon lira tazmi- nat ödemeye mahkûm eden mahkeme ka- rarını onay ladı. Yeğengil. Taşar'dan faiziy- le birlikte 140 milyon lıra tazminat alaca- ğını tümiiyle tahsıl etti ve karann tüm sı- vasetçilere ders olmasını istedi. Mustafa Taşar. ANAP Genel Sekreterı sıfatıyla geçen yıl ocak avında Maltepe pazannda vatandaşlarla görüşürken. Ramazan Ye- ğengıl'le tartışmıştı. Yeğengil. tartışmada DYP-SHPkoalısyon hükümetinin uygula- malannı eleştiren Taşar'a. "Memleketi 50 miiy ar borç alhna siz soktunuz. Türkiye si- zin bıraktığınız borçlar yüzünden bu hale gekU" sözlennı kullanmıştı. Taşar da bunun üzerine Yeğengıl'ı. "kafasızükla,pnnoka- törlükle" suçlamış, ve "Hâlâ bıraktığımız yerde otiuyorsunuz" demı^tı. Televizyon ekranlarından yayımlanan bu tartışmadan sonra mahkemeye başvuran Yeğengil. Mustafa Taşar'ın bu sözlerıyle kendisinın kışilik haklannı aşağıladığını belırterek. 1 milyar lira manevi tazminat davası açmış- tı. Taşar. tartıvnanın kamuoyunda genış tepki uyandırması üzerine yaptıgı açıkla- malarda. "otlama t 'suçlamasını tüm \atan- daşlara yönelik kullanmadığını. Ramazan Yeğengil in orada provokasyon amacıyla bulunduğunu belirtmişti. Sözlerinde hakaret kastı bulunmadığını belirten Taşar. "bırakOğım yerde oriama" sözlennin bir dey ım olduğuna dıkkat çeke- rek davanın reddedilmesını ıstemıştı. Taşar. daha sonra Yeğengil'den özürdi- leme yoluna gitmış. kabul etmesi halinde Yeğengil'ı danışmanı yapabıleceğını söy- lemışti. Davacı Ramazan Yeğengil davada yaptığı konuşmalarda. olayın her yönüyle yakışıksız olduğunu. bunu yapanın yanına kâr kalmaması gerektığinı belirtmişti. Ye- ğengıl. dava dilekçeMnde ıse "Uygar de- mokratik ülkelerde bövlesi bevanda bulu- nan bir kişinin politikaya davamı mümkün olmayacagı gibi. senelerce halk içine çık- ması da mümkün olamaz" demışti. Davayı görüşen Ankara 15. Asliye Hu- kuk Mahkemesi yargıcı. Taşar'ın sözleri- nın kişilık haklanna saldırı nitelığınde ol- duğunu kabul ederek kendısını faizi dışın- da 100 milyon lira tazminat ödemeye mah- kûm etmiştı. Karar. Taşar'ın avukatı tara- fından temyiz edılmıştı. Temyız başv urusu kısa süre önce Yargı- tay 4. Hukuk Daıresi'nce incelendi. Daire, Taşar'ın mahkûm edilmesıne ilişkin yerel mahkeme karannı onayladı. 140 milyon aldı Tazmınata mahkûmıyet karannın ke- sinleşmesi üzerine Ramazan Yeğengil, faiziyle birlikte tazminat alacağının 140 milyon lira tuttuğunu bildirdi. Yeğengil. Yargıtay'ın onama karannın. Türkiye'de siyaset yapan tüm kişilere "halka karşı daha saygılı olmaları" gerektıgi konu- sunda örnek olmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle