Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 MAYIS 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA
KENT-YAŞAM
B İ B L E Ş K İ Ş M İ L L E T L E R
MSAN VERUŞIMLEM <O«f€RA)(SI
HABITATII
KENT ZİRVESİ
İŞTANBVL 3 - 14 HAZtRAN T996
HABITAT •H'YE DOGRU..."Şimdiharekete geçmezsek, uygarlığın kaynağı olankentlerimiz uygarlığıyok edebilir."ISAAC ASIMOV
OKTAY
EKİNCt
Bu sayfada yer almasını istediğiniz duyuru ve katkılarınız için faks: (O 212) 513 85 95
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, I996'da dünya kentlerini dayanışmaya çağmyor
YoksuDukla mücadele yılı• HABITAT II sürecinde
geçen yıl Kopenhag'da
toplanan BM Sosyal
Kalkınma Zirvesi. "Kitlesel
yoksulluk karşısında çaresiz
değiliz" sloganıyla I996'dan
itibaren 10 yıl sürecek yeni
bir uluslararası kampanya
başlattı. Bunun için öncelikli
çağnnın belediyelere
yapıldığı kampanyada ilk
büyük etkinlik, İstanbul'dakı
"kent zirvesi'nde
gerçekleşecek.
Öyle görünüyor ki ilerleyen yıl-
larda geriye dönüp bakıldıgında,
1996 yılı. uyaarlık tarihinin belki de
"HABITAT Yılı" olarak anılacak.
Hele bir de kentleşme ve barınma
konusunda dünyada yaşanan sorun-
lara çözüm geiirebilecek politikalar
üretilebilırse ınsanlık hiç kuşkusuz
lstanbul'daki buluşmayı hep "şük-
ranla" anacak. Bu politikaların ya-
şama geçirıldığı ülkeler ıse yine ın-
sanlığın "yüz akı"olarak uygarlık
tarihindeki yerlerini alacaklar...
Doğrusunu ısterseniz. Birleşmiş
Milletler de bunun böyle olmasını
istiyor ve HABITAT İI zirvesinin
sadece 1996 da kalmaması. deyiş
yerindeyse "verilecek sözterin" za-
man içinde "unutulmamasr için
elinden geleni ardına koymuyor.
Bunun en açık göstergelerinden
bıri. ilk kez bir dünya konferansina
devlet ve hükümet temsilcilerinin
yanı sıra si\ il toplum kuruluşlannın
ve "yerel yönetiınlerin"de ortak
edilmesı. Bu gibi "hükümet dışı"
kuruluşlar. sorunlann çözümü için
"gerçekçi ve cesur" degerlendirme-
lerin yapılmasına katkıda buluna-
caklan gibı ilerleyen yıllarda HABI-
TAT Hnin öngörülenni de "sürek-
li izleyen" demokratik denetim ve
hizmet süreçlennı gerçekleştirecek-
ler. Böylece ülkelen yönetenler İs-
tanbul'dakı "sözleriıu"'*unutsalarbi-
le. konferansın dıger "sıviT katılım-
cıları bu sözlen hep hatırlatarak ve
hatta bizzat kendıleri yerine getir-
mek üzere "aktif katılım" davranı-
şını sürdürerek aynı sözlenn uygu-
lanmasındaki "toplumsal gihence-
\i"oluşturacaklar...
Bu genel "demokratik beklenti-
nin" yanı sıra yine BM'nin HABI-
TAT II ortamını sürekli kılmak için
aldıgı "evrensel önlemlerden" bir dı-
geri de 1996 vilının aym anda "Yok-
sulluğun Ortadan KaldınJması \V
h" olarak ilan edilmiş olması.
Dahası bu mücadele için öncelik-
Kırsal kesimin insanlan. yoksulluktan kurtulnıak için kentlere göç etti. \ e \ar
ki bu kez kentler yoksulluğun çok daha derin görüntiileriy le bu evrensel soru-
nun beşiği oldular.
Birlik çağrısı
Insanlık
onuru içinBiz. dünya ülkelerinin kentleri, hergün sayısız insanın
ha>annı kaybetmesinın, doğal kaynakların gıderek yok
edilmesinin ve genç nesillerimizin geleceğınin tehdidını
oluşturan yoksulluk ile mücadeleyi en temel öncelik
olarak ele almak ve bunu başarabilmek ıçın daha fazla
insan kaynağı istihdamının, ulusal ve uluslararası mali
olanak ve kaynaklann etkin ve şeffaf kullanımının
gerçekleştırıîmesi ve Dünya Sosyal Kalkınma Zir\esi"nde
de\ let ve hükümet başkanlan tarafından yapılan
taahhütler ile kabul edilen eylem planının yaşama
geçirilmesınde tüm kentleri ortak çaba \e işbirliğine davet
edivoruz.
Basvuru adresleri
Bu amaç, insanlık onurunun temel öğesidir.
L'NDPnin "Ybksulluğa Karşı Dünya Kentler İrrifakTna
katılmak ısteyen beledıyelerımiz, aşağıdakı adreslere
başvurabilirler
1) Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
Atatürk Bulvan No. 197 Kavaklıdere 06680 ANKARA
Tel: (0312)4661294 4268123 - Fax: 4261372
2) (Dünya kampanyasında "hissedar" olmak için)
UNDP Campaian "A qoal: Human Development"
Palais des Nations CH 1211 GENEVA 10
Fax:0-41-22-979 90 05
Not: Kampanyada yer almak için ittifak fonuna 500 ABD
Dolan yatınlarak hissedarolunuyor. Belediyeleren az bir.
en çok on hisseyle katılabilecekler...
li çağn da artık hükümetlere değil:
"kent yönetimlerine", yani beledi-
yelere vapılıyor \e 2006 yılına dek
sürecek "10 yıllık" bir uluslararası
eylem programı gelıştıriliyor.
Çünkü tarıhin :»u iinlü "yoksul
köylü" v e "varsılkentfr ikilemi, 21.
yüzyıla doğru artık tümüyle geçer-
liliğini v itırmış durumda.
Sosyolojiye >ıne tarıhten gelen
konumlarıyla "burjuva~(kent soy-
lu) kavramını kazandıran kentler.
göçe dayalı bü> ümevle bırlikte şi m-
di bu kavramın tam tersi bir toplum-
sal yaşamın **beşigi"'konumundalar.
Düny ada kentsel nüfusun aynı an-
da yoksullukla bırlıkte ve "paralel"
bir artış göstermesı, bu tanhsel so-
runun yükünü v e sorumluluğunu gi-
derek yerel yönetimlere yüklüyor.
Toplumsal adaleti v e eşitliği göz ar-
dı eden kalkınma politikalannda ını-
zalan bulunan merkezı yönetimler
ise vine voksulluöun kentlerde vo-
ğunlaşmasına ve yıgılmasına sürek-
li ödün veriyorlar. Ustelik bu sürecı
"gelişme'" olarak da tanımlayarak
asıl sosyal yükümlülüklennden ka-
çınmak için kentlerin yoksullar ıçın
her şeye ragmen bir "unıut kapısı"
olma özelliklenne de sanki dört el-
lesanlıyorlar...
Belediyelere çağn
Kısa adı UNDP olan •Btrieşmiş
Milletler Kalkınma Programı'nın
1995 yılındakı 'Kopenhag Sosyal
KalkınmaZirvesi'ndealınan "kam-
pama karan" uyannca HABITAT
II ye katılacak belediyelere gönde-
rilen 5 Nısaıı 1996 tanhli çağn şöy-
ie başlıyor:
"Dünva uluslannı yoksullukla
mücadele konusunda bilinçlendir-
m«k için dünva çapında bir kam-
pama başlatılmıştır. Bu konuda >e-
rel vönetimJerin önemli rolii olduğu
bilinchle belediyenizi Noksulluğa
Karşı Düma Kentler İttifakı'na ça-
ğınvoruz.-"
A>nı çağnnın ekinde iletilen söz
konusu "ittifak bildirgesi"nde ise şu
\ urgulamalar yer alıyor:
Yoksulluk, tarihin başından be-
ri (oplunı \e insanlara tarifsiz acı, za-
rar >e tahribat getirmiştir. Bugün
onu ortadan kaldırmak için her za-
mankinden daha fazla neden vardır.
Nuksulluk sadece günümüz toplum-
lannın değil. gelecek nesillerin de u-
ınut, ha\al \e uelişimlerini kısıtlar
hale gclmiştüu.'"
LNDPnm bu bılinçle ba^lattığı
uluslararası kampanvanın sloganı da
umutlan güçlendinci bir söylem
ıçenŞor:
"- Kitlesel \oksulluk karşısında
çaresiz değiliz."
Bu blogana bağlı olarak öngörü-
len 10 yıllık kampanvanın temel he-
defi de ^11 şekilde özetlenivor:
"- 2006 >ılına kadar yoksulluğun
Konut hakkı için kampanyaHABITAT II konferansının gün-
demıyle ılgılı geçen sene yapılan ha-
zırlık toplantılarında özellıkle
ABD'nin "konut hakkı~ konusun-
daki çekinceleri hemen tüm ülkeler-
de eleştirı topluyor. Insanlıgın "3.
bin yila" bıle artık "konut sorunu"
gibi bir kavramla gırmesini. uygar-
iık adına en büyük talihsizliklerden
bin olarak gören uluslararası ınsan
haklan sav unucuları. bu nedenle ls-
tanbuFdakı zirvede "Konut hakkı in-
san hakkıdır" ilkesınin bir kez daha
benimsenmesinı savunuyorlar. Bu
evrensel duyarlılığa. Türkiye'den de
en büv ük destek Izmir'den geldi.
40 kadar sivil toplum kuruluşun-
ca oluşturulan "İzmir HABITAT Ev
Sahibi Komitesi",degışik konularda
örgütlenen "koza" çalışmalannm
yanı sıra. konut hakkını sav unan v e
BM"ve \enlmek üzere tüm dünva-
da "1 mil>on imzayı hedefleyen" bir
dılekçe kampanvasını da yürütüyor.
Aralannda tzinir Barosu, Ticaret
Odası. Bor-Koop. T>LMOB"v e bağ-
lı tüm mimar ve mühendis odalan.
çok sayıda demek. vakıf ve gönüllü
birliktelıklenn de bulunduğu lzmır
Ev Sahibi Komitesı. "Konut Hakkı-
Dilekce metni
(lzmir'de başlatılan ve Türkiyenın yanı sıra. dünyadaki diğer
kentlerde de yaygmlaştınlan "Koflat Hakkı İnsan Hakkıdır" temalı
imza kampanyasınm aşağıdakı dilekçe örneğini. siz de
yaygınlaştırabilırsıniz.
Uiaştırmak için Fax: 0 232 3^4 74 27 - tzmir / Bor - Koop.)
Birieşmiş Milletter'e Dilekçe
Biz, aşağıda imzası bulunan. bireyler \« kiiresel <ivil toplumun sayısız
organizasvon temsilcileri, İstanbulda Maziran I996'da
gerçekleştirilecek HABIIATII Jnsan ^erleşimleri Düma
Konferansı'na katılacak hükümctterl konut edinme hakkınm altmı
çtzmeve ve bu hakka ilişkin olarak utarlanım; belgeleri venidtn
düzenlemeye çağırıyoru/. Söz konusu insan hakkı. L luslararası İnsan
Haklan Hukuku'nda en iyi şekilde belirtilmiştir.
Bu, miiyonlarca insanın dünya üzerinde kalıcı bir yerleşim yerinde
yaşayabilmesinin temel ön koşuludur.
tsim - Kuruluş - Adres
nın İnsan Hakkı Olduğunu \eniden
OnaUamak İçin Birleşmiş Milletle-
re Halkın Dilekçesidir" başlıgını ta-
şıyan kampanv a bıldirgesinde şu gö-
rüşlerı savunuvor.
"t'ygun bir konut edinme hakkı-
nı oluşturan temel öğeler:
Konuttan yaraıianma güvencesi,
konutedinmeeşitliği. kiracuun \e di-
ğer oturanlann serbestçe konutunu
düzenleme hakkı. gerçekten gereksi-
nimi olanın konuttan yaraıianma
önceliği. insan hakkı ihlallerine kar-
şı bireylerin ve toplumlann korun-
ması için etkin önlemlerin alınması
di\e sıralayabiliriz.
Me\cut HABITAT Gündemine
rağmen. bizler. insanlan \e toplum-
lan el\erişsiz konutiarda >aşama ko-
şullanyla karşı karşıya bırakan ser-
best pi>asa sisteminin, tarafsu bir ta-
ban oluşturamayacağına ve uçsuz
bucaksız sorunlar > umağına çözüm
getiremeyeceğine inanıyoruz.
Bu anlav ışla. hükümetlerin ve top-
lumlann uygun konut edinme hak-
kını kabul etme >e geliştirme konu-
sunda kendilerine diişen sorumlulu-
ğu anlamalan gerekmektedir. Bu
vüzden her kadın. erkek. genç >eço-
cuğun ymenJik HMimıriçerisinde va-
şayabileceği bir yer edinme hakkı nın
alhnı çizmek ve bu hakkı çahştırmak
için ekteki dilekçey i sunuyoruz."
Izmır'dekı STK'lerın Ev Sahibi
Komıte örgütlenme^i ıçerisınde ça-
lışmalarını sürdürdükleri HABITAT
kozalan. değışık konularda ürettik-
leri raporlarını 11 Mayıs 19% günü
yapılacak forumlarda tartışmaya
açacaktır.
Atatürk Küitür Merkezi'nın Yu-
nus Emre Salonu'nda gerçekleşecek
olan tzmir STK ve Kozalar Forumu
saat 11.00"debaşlayacak. Kozalann
sunacaklan raporların değerlendiril-
mesıvle bırlıkte vıne a>nı forumda
belırlenecek görüşler. daha sonra
"HABITAT Hlçin İzmirSTK Rapo-
ru" olarak derlenecek...
önüne geçebilmek için çaba göster-
meüyiz." Şımdı. bu anlamlı çabaya
onak olmak ve kampanyaya destek
vermek isteyen yerel yönetimler. yi-
ne UNDP'nin öncülük ettigi eylem
planı uyannca. önce "Düma Kent-
İerinin Vbksuiluğa Karşı Birlik Çağ-
nsı"na katıldıklannı bildirecekler.
Ardından yine ittifaka katılan her
kent. dünya çapında düzenlenecek
çeşitli iletişim etkinliklerine kaynak
sağlamak amacıyla UNDP tarafın-
dan oluşturulan bir fondan "hisse"
alacak.
Böylece. yoksullukla mücadele
konusunda başlatılan bir "küresel
bilinçlendirme" kampanvasına da
"hissedar" olacaklar.
Başlangıç IstanbuFda
Kampanvanın ilk büyük ulusla-
rarası buluşması ve evrensel politi-
kaların tartışılacağı "görkemli baş-
langıç oturumu" ise haziran avında
Istanbul'da gerçekleşecek.
HABITAT II Konferansrna para-
lel bir etkinlik olarak düzenlenen
"Dünva Kentler Asamblesi ve Yerel
Yönetimler Forumu" sadece beledi-
yelerın kentleşme sürecindekı yetki
ve işlev lerinin ele alınacağı birgün-
demle sınırlı kalmayacak. "Vbksul-
luk"gibi tarihin en büyük toplumsal
sorununun artık 21. yüzyılda böyle-
sine utanç vericı bir insanlık dramı
olmaktan çıkması yönünde kent yö-
netımlerinin üzerlerine düşen görev -
lerde belirlenecek. Belediyelerin bu
görev lerinde "yalnız kalmanıalan""
için vine aynı forumda gelıştirilecek
bir -ortak bildiri" ise HABITAT
H'nin devlet ve hükümet temsilcıle-
rini buluşturacaöı "resmi konferan-
sına" yeni küresel ve ulusal kalkın-
ma politikalanna yansıtılması iste-
miyle sunulacak...
Evet. Bütün bunlar. HABITAT
Il'nin insanlığın geleceği açısından
önemini daha da güçlendiriyor. He-
le. "yoksulluğun giderilmesi" ıçın 10
vıllık bir dünva kampanvasına Tür-
kiye'deve Istanbul'da başlanacak ol-
ması ise bu sorunu tüm yönlenvle.
sonuçlanvia ve gerilimleriyle yaşa-
yan bizler için hem eşi bulunmaz bir
fırsat hem de evrensel bir onur...
Bütün beledive)erimiz.L"NDP'nin
bu çağnsına ses vermeii ve >oksul-
luğa Karşı Dünya Kentler İttifakı'na
katıimayı "görev" bilmeli...
H A B I T A T F O R U M U
Kentliler için
'gözkirası'ÇELEN BİRK4N / Mimar
Bu ülkedeki bazı uygulamalara akıl sır
ermez! Ayasofya Müzesi'nin san mı pem-
be mi boyanması gerektiği aylarca. yıllar-
ca tartı^ılır, bir yerel yönetim "Otobüsleri
ne renge bmasak" diye kent ölçegindeki
anketler dağıtır. alternatifleri kentin en
önemli meydanında aylarca sergiler. ardın-
dan gelen bir diğeri otobü.sleri bir toplu ta-
şım aracı değil de kötü bir sirkin veya be-
şinci sınıf bir festivalin kortej araçlanna
dönüştürür. kimsenin gıkı çıkrinaz.
Son bir yıldır çığnndan çıkan bu uygu-
lama, yerel yönetime önemli bir rant.enbü-
yüğünden en küçüğüne kadar firmalara
kent ölçeğine yayılmış, et-
kinligine oranla çok dü-
5Ük malıyetlı bir reklam
olanagı -fağlamıştır. Pekı
ya kent halkının bundan
çıkan ne? Sabahın karan-
tıgında. kahvaltı bile ede-
meden işe veva okula git-
nıek üzere yollaradüşmüş
birinin sucuk vüklü bir
otobüse bınerken neler
hissettigi, bir başkasının
hiçbirzamantüketmeşan-
sına sahip olmayacagı bir
ürünün reklamını taşıyan
bir otobüse girerken. rek-
lamın bir aracı olmaktan
nasıl bir rahatsızlık duva-
cagi. üzerine atla> acakmış
gibi duran bir kaplanın kü-
çücük bir çocugu nasıl ür-
küttügü kimın umurunda?
Giderek otobüslerin cam-
lannı bile kapayıp. saat-
lerce tıklım tıkış bir yerden digerine ulaş-
maya çalışan insanlara dışarıvı seyretme
hakkını bıle çok gören bu reklamlan veren-
ler. acaba bir kez olsun bu otobüslere ken-
dileri de binmeyi denemişler mıdir? San-
mıyorum. çünkü falanca ıçeceûı üreten yet-
kili. falancanın ürettiöıvle donanmış bir
otobüse bınse, rakıp t'irmanın reklamına
Bu hafta fönım köşemizin
konukları Çelen Birkan
ile Avdın Boysan. Çelen
Birkan, ÎETT
otobüslerinin reklamla
donatümasmdan elde
edilen kazancın. aslmda
yine bu reklamlan sürekli
izlemek zorunda kalan
kent halkına hiç degilse
"göz kirası" olarak
ödenmesi için anlamlı bir
öneri getiriyor. Aydm
Boysan ise kendine has
söylemiyle, HABITAT-ll
karşısında hem
"bizimkilerin
durumunu ", hem de
BM 'nin tutumunu
sorgııluyor...
araç olmanın rahatsızlığını muhakkak du-
yacaktır. Evet, bu reklamlann kentte yarat-
tığı görsel kirlilik biryana, en haksızyan-
ları. insanlan -istekleri dışında- bir rekla-
ma araç olmak zorunda bırakmalandır.
Buu>gulamadan kısasüredebirgeridö-
nüş olasılığı görülmediğine, vani ne yerel
yönetimin tatlı kârından. ne flrmalann bu
bedavamsı olanaktan kolay kolay vazgeç-
melerine olanak olmadığına göre. hiç de-
gilse kentin ve kent yaşayanlannın da ya-
ranna olacak bazı önlemler alarak. kent
halkının yaşamak zorunda bırakıldıgı bu
haksızlık kısmen telafi edilebilir.
Önerim son derecc somuttur ve hemen
uygulamaya konmaması için hiçbir neden
yoktur:
Reklam v eren fıtmalar-
dan saptanacak yüzdeler-
de bir miktarayn bir fon-
da toplanmalıdır. Bu fon
yalnızca yerel vönetimin
değil. ılgilı meslek odala-
nnın (çev re mühendisleri,
makine mühendisleri, şe-
hir planlamacılan. mi-
marlar) ve yerel halk tem-
silcilerinin denetiminde
olmalı vetek bir amaç için
kullanılmalıdır: Belediye
otobüslerinden çıkan eg-
zoz gazlarının insan sağh-
ğına ve çevreye zarar ver-
mesini önlemek! Bunun
başanlmış örnekleri var-
dır ve sistematik bir bi-
çimde ele alındıgmda çok
kısa brr sürede kentin ha-
va kirliliğinde hıssedilir
bir iyıleşme saglayacağı
görülecektir. Hiçbir ısıtma sisteminin çalış-
madıgı yaz a>lannda bile lstanbul'un na-
sıl birhava kirliliği yaşadığını gözleyenler,
bunda egzoz gazlarının yadsınamaz payı-
nı daha iyi bılirler.
Bu önennın benımsenmesi ve hiç degil-
se HABITAT süresince bir kampanvaya
dönüşmesini dilerim.
Bir HABITAT
söyleşisL, ^
A> DIN BOVSAN
Birleşmiş MiHetlerÖrgtitii'nüıı kuruluş
şemasında, insan verleşmelerıyle ilgılen-
mek için kurulmus. birbölüm var. adı: HA-
BITAT. Adı bile umut verivor. Hele son 50
yılda ülke nüfusu fırtınalarla savrulan bı-
zim için.. Artık nüfusumuzun vayılması
planlanacak. şehirlerimiz ciddi olarak
planlanacak ve buna uvulacak. Öyle ya:
"Planlamak, geleceği düzen altma almak-
tır." Elbet planı vapmak ve uygulamak.
çağdaş bir uygarlık sorunudur
Ancak bizım durumumuz büsbütün baş-
ka görünüyor. HABITAT II toplantısının
lstanbul 'da v apılması yainız ılgınç bir rast-
lantı mıdır, yoksa düşünülerek yapılmış bir
seçimmidir
0
.. Üçteikisi ruhsatsızyapılar-
la yüklenmiş bir megakent nasıl olurmuş
diye merak mı ettiler acaba?.. Deger sanı-
nm. Uygar dünyada bövle şehir vok. Uy-
gar olmayan dünyada bile yok.
Bu şekilde. yani bağlı oldugu devletin
hükümran olmasına karşın üçte ikisi ruh-
satsızyapılarladoldurulan Istanbul'da HA-
BITAT toplantısı yapılınca "Kimbilir na-
sıl utançlanndan \erin dibine geçeıier" di-
ye meraketmişolsalargerek... lstanbul'un
seçılmesi. kara mizah.
Bizim başbakanlanmız bile (1995 Ara-
lık Genel Seçimi "nde olduğu gibi). telev iz-
yonda resmen (gecekondu adıyla japılan)
kaçak yapılaşmavı. mahcup olmak birya-
na. gülücüklerle teşvik etmedi mi? Tüm
başbakanlar ve politika babalan da başka
türlü dav ranmadılar ki...
Yaptıklan iş. milletin variıklannı ikibu-
çuk oy uğruna. (gecekondu yok artık) fır-
satçılara hak edilmemış rantları peşkeş
çekmek değil de nedir? Böylece kanun
saygısını yalama ederek devletin temelle-
rine, onu sarsacak gibi su kaçırmıyorlar
mı° Çalışarak. alın terivle kazananların
kutsal ekmeklerine, küfür degil mi bu yap-
tıklan?..
Ama söz aramızda biz, ruhsatlı yapıla-
nmızdan da ruhsatsızlar kadar utanmaya
mahkûm degil miyiz? Saray bahçelerine
yapılan Svsissotel. Taşkışla önüne 100
metrelik kazık. vapılan. kısmen yıkılan
Park Otel ruhsatlan. imarcinayetleri değil
mi? Ya Anadoluhisan doğusunda Bogazi-
çi sırtiannda yapılan vahşi boyut ve adet-
te apartman yıgınlan. nıhsatlı imar cina-
yetı örneği değil mi?
•Halkdalkavuklu«>u-
HABITAT II Türkiye Ulusal Raporu.
gerekli sözcükleri kullanamadan. ifade ki-
barlıgı gösterisine dönüştürülmüş... Politi-
kacıların dav ranışlan için "popülisf"deni-
yor. Oysa hak ettikleri sıfat. "halk dalka-
vuğu"dur. "Himayeci siyaset pratikleri"
deniyor. oysa yapılan: "utanmadan rant
peşkeş çekme" pişkinligidir
Birleşmiş Milletler'in kuruluşu 1945 yı-
lındadır. Kuruluş San Francisco Opera-
sı'nda gerçekleştiğinden olacak. 50 yıldır
zaman zaman komikoperalaroynamakta-
dır. Nevv York'ta sonradan yapılan BM bi-
nalan iseeski mezbaha arsasında kuruldu.
Anlaşılan bu nedenle de dünyada arada bir
kan akıtılmasını umursamadan seyretmek-
teler.
Öte yandan HABITAT II düzenliyorlar.
Yıllarca hazırlanılan. onbinlerce kişinin
katılacağı bu toplantının yararı. turistik
olayı aşamaz. 20 yıl önceki birinci topian-
tıdan ne sonuç alındıysa, bundan da aynı
sonuç çıkacaktır.
Birleşmiş Milletler de ciddi konulu iş-
leri. bizim politikacılar gibi sulandtrma
eğilimine girmiş gibi... Bu "hayretlerese-
za" görsel ışitsel s^matadan. hiçbir yarar
doğmaz. Ciddi işler başka türlü yapılır.
Ama amaç Birleşmiş Milletler'in propa-
gandasını yapmaksa, bu şamata. işte buna
yarar.
Çalsın sazlar, oynasın kızlar, avunsun
kazlar.
Ankara DGM'deki dünkü duruşmada samklar idam cezasıyla yargılanıyordu
3 Hîzbuflahçıya ömür boyu hapis cezası
ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara
2 No'lu DGM. yasadışı şeriatçı Hizbullah örgü-
tünün Düzce Grubu üyesi olduklan ve bu dog-
rultuda çeşitli gasp. soygun ve hırsızlık suçlan-
nı işledikleri gerekçesiyle yargılanan 15 sanık-
tan 3'ünü ömür boyu ağır hapis cezasına mah-
kûm etti. Davanıntutuklusanıklan Hasan Aşar.
Cengiz Çelik ve Güngör Gök idam cezasıyla
yargılanıyordu.
Ömür boyu ağır hapis cezasına çarptınlan bu
sanıklar, mahkemenin karannı duruşma salo-
nunda slogan atarak protesto ettiler.
Davanın dünkü duruşmasına tutuklu sanıklar
ileavukatlan katıldı. MahkemeBaşkanı M.Tur-
gut Okyay. tutuklu sanıklar Hasan Aşar. Cen-
giz Çelik ve Göngör Gök'e davada karar veri-
lecegini belırterek son sözlerini sordu. Aşar ve
Çelik. herhangi bir diyeceklerinin olmadığını
söylerken Gök. "Allah büy üktür. üzerime atılan
iftiralar inşallah bir gün çözülecektir" dedi.
Kısa bir aradan sonra karan okuyan mahke-
me başkanı Okyay. tutuklu sanıklar Hasan Aşar.
Cengiz Çelik ve Güngör Gök 'ün. "anayasaldü-
zeniyıkıp,yerineşeriat esasına dayalıdüzen kur-
nıak" suçunudüzenleyenTCY^'nın 146 I.nıad-
desi gereğınce idam cezasına çarptınldığını. an-
cak daha sonra TCY'nin 59. maddesıne göre ın-
dirim uvgulanarak bu cezanın ömür bovu ağır
hapis cezasına çevrildiğıni bildirdi.
Diğersanıklardan YılnıazDtmirtaş.Halil ku-
rut, Hayri Yıldınm. Cengiz Aksoy, Mehmet D-
inç ve Arif Seçkinin TCY'nın "yasadışı örgü-
teyardımveyataklık"suçunu içeren 169. mad-
desine göre 3'eryıl 9'ar ay ağır hapis cezasına
çarptınldığını belirten Okyay. İbrahim \'ıldı-
nm, Durmuş Dinç, Selahattin Bedir. Ahmet Ay-
dın. Vusuf Dayar ve Abdulnihat Taştan'ın da
beraat ettiğıni açıkladı.
Ömür boyu ağır hapse mahkûm olan sanık-
lar. karardan sonra sağ ellennin işaret parmak-
lannı yukan doğru kaldırarak tekbir getirdıler
ve sonra da "Vaşasm Hizbullah". "İsîanıi Ha-
reket Engellenemez" v e " Yaşasın Hizbullah Di-
renişimiz" diye sloganlar attılar. Sanıklar, duruş-
ma salonundan jandarmalar tarafından güçlük-
leçıkanldılar.
Ankara DG.V1 savcılanndan NuhMete Yük-
seltarafından hazırlanan iddıanamede. sanıkla-
nn anayasal düzeni v ıkmak amacıyla kurulmus
silahlı çete mensubu olduklan ve 11 Ocak
1994"te Afyon Açık Cezaev ı infaz koruma me-
muru Ali Ank'ı zor kullanarak kaçırdıklan. 13
Mart 1994'teKurtuluşşirketineaitdepodan 130
adetdinamit. 19Nisan ve MTemmuz 1994 ta-
rihlerinde Astaldi şirketinin komyonetiyle aynı
îjirkete ait bir arabanın telsiz. teyp ve ekolavze-
rini çaldıklan. Sakarya. Bolu. lstanbul. Bilecik
ve Ankara'nın merkez ve ilçelerindeki camiler-
den halı. kilim ve seccade. Şişli Merkez Ca-
mi'nden de Kâbe örtüsünü çaldıklan belirtil-
mişti.
Sanıkiarla birlikteçok sayıda tabanca. patla-
yıcı madde. Kalaşnikof marka otomatik tüfek ile
çok mıktarda örgütsel dokümanın da ele geçi-
rildiğı kaydedilen iddianamede, örgütün aynca
kendi fikirlerini yaymak amacıyla Tevhid ilko-
kulu açtığı bildırilmişti.
iddianamede aynca. sanıklann, İran lslam
devletinin kurucusu Humeyni'nin fikirlerini
desteklediklen \e AliHamaney'i liderkabul et-
tiklen.Atatürk'ededüşman olduklan kaydedil-
mişti.
Çevre Bakanı Taşar, 100 milyon tazminat ödemeye mahkûm edildi
'Yıırttaş bırakılan yerde oüamıyor'
ANKARA(ANKA)-Yargıtay 4. Hukuk
Daıresı "Türk halkının bırakıldıgı yerde
ottamadığına** karar verdı. Yargıtav.birpa-
zar verı incelemesı sırasında ANAP döne-
mı ekonomi politikalarını eleştiren vatan-
daş Ramazan Veğengile. "Hâlâ bıraktığı-
mızyerdeotiuyorsun" dıyen Çevre Baka-
nı \lustafa Taşar'ı 100 milyon lira tazmi-
nat ödemeye mahkûm eden mahkeme ka-
rarını onay ladı. Yeğengil. Taşar'dan faiziy-
le birlikte 140 milyon lıra tazminat alaca-
ğını tümiiyle tahsıl etti ve karann tüm sı-
vasetçilere ders olmasını istedi. Mustafa
Taşar. ANAP Genel Sekreterı sıfatıyla
geçen yıl ocak avında Maltepe pazannda
vatandaşlarla görüşürken. Ramazan Ye-
ğengıl'le tartışmıştı. Yeğengil. tartışmada
DYP-SHPkoalısyon hükümetinin uygula-
malannı eleştiren Taşar'a. "Memleketi 50
miiy ar borç alhna siz soktunuz. Türkiye si-
zin bıraktığınız borçlar yüzünden bu hale
gekU" sözlennı kullanmıştı. Taşar da bunun
üzerine Yeğengıl'ı. "kafasızükla,pnnoka-
törlükle" suçlamış, ve "Hâlâ bıraktığımız
yerde otiuyorsunuz" demı^tı. Televizyon
ekranlarından yayımlanan bu tartışmadan
sonra mahkemeye başvuran Yeğengil.
Mustafa Taşar'ın bu sözlerıyle kendisinın
kışilik haklannı aşağıladığını belırterek. 1
milyar lira manevi tazminat davası açmış-
tı.
Taşar. tartıvnanın kamuoyunda genış
tepki uyandırması üzerine yaptıgı açıkla-
malarda. "otlama
t
'suçlamasını tüm \atan-
daşlara yönelik kullanmadığını. Ramazan
Yeğengil in orada provokasyon amacıyla
bulunduğunu belirtmişti.
Sözlerinde hakaret kastı bulunmadığını
belirten Taşar. "bırakOğım yerde oriama"
sözlennin bir dey ım olduğuna dıkkat çeke-
rek davanın reddedilmesını ıstemıştı.
Taşar. daha sonra Yeğengil'den özürdi-
leme yoluna gitmış. kabul etmesi halinde
Yeğengil'ı danışmanı yapabıleceğını söy-
lemışti. Davacı Ramazan Yeğengil davada
yaptığı konuşmalarda. olayın her yönüyle
yakışıksız olduğunu. bunu yapanın yanına
kâr kalmaması gerektığinı belirtmişti. Ye-
ğengıl. dava dilekçeMnde ıse "Uygar de-
mokratik ülkelerde bövlesi bevanda bulu-
nan bir kişinin politikaya davamı mümkün
olmayacagı gibi. senelerce halk içine çık-
ması da mümkün olamaz" demışti.
Davayı görüşen Ankara 15. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi yargıcı. Taşar'ın sözleri-
nın kişilık haklanna saldırı nitelığınde ol-
duğunu kabul ederek kendısını faizi dışın-
da 100 milyon lira tazminat ödemeye mah-
kûm etmiştı. Karar. Taşar'ın avukatı tara-
fından temyiz edılmıştı.
Temyız başv urusu kısa süre önce Yargı-
tay 4. Hukuk Daıresi'nce incelendi. Daire,
Taşar'ın mahkûm edilmesıne ilişkin yerel
mahkeme karannı onayladı.
140 milyon aldı
Tazmınata mahkûmıyet karannın ke-
sinleşmesi üzerine Ramazan Yeğengil,
faiziyle birlikte tazminat alacağının 140
milyon lira tuttuğunu bildirdi. Yeğengil.
Yargıtay'ın onama karannın. Türkiye'de
siyaset yapan tüm kişilere "halka karşı
daha saygılı olmaları" gerektıgi konu-
sunda örnek olmasını istedi.