25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
: 3 1 MAYIS 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOM 299 bin şirket içinde yabancı sermayeli 3 bin 286 şirket, toplam Kurumlar Vergisi'nin üçte birinden fazlasını ödüyor Yabancı sermayeden vergi dersiAHMETÇELİK • Batılıstandartlardamalidı- sipline sahip uluslararası şir- ketlerin, Türki>e'deki kazanç- lan üzerinden ödedikleri ver- ginin boyutlan. yerli serma- yenin vergi ödemekteki geri kalmışlığını açığa çıkanyor. ]995yılıitibanyla Kurum- lar Vergisi mükellefi şirke! ve kuruluş sayısıntn 299 bine ulaştığı belirtilirken bunlann sadece 3 bin 286 tanesini ya- bancı sermayeli firmalar oluş- turuyor. Buna karşın yaban- cı sermayeli şırketlerin Tür- kiye'deki toplam Kurumlar Vergisi"nin üçte birinden faz- lasını karşıladıkları belirtili- yor. Türkiye çapında \ ergi ge- lirinin yüzde40'ını oluşturan Istanbul'da. en yüksek Ku- rumlar Vergisiödeyen ilk I00 "firma içinde 46 yabancı ser- mayeli şirket yer aldı. • Sadece Istanbul'da toplanan 35.5 trilyonluk Kurumlar Vergısi'nin 14.8 trilyonunu karşılayan yabancı sermayeli şirketlerin, İ3atılı standartlarda mali disipline sahip olmalan, uluslararası borsalann denetiminde bulunmalan, yatınmlannı vergi giderini de hesaba katarak yapmalan ve Türkiye'de sağlanan vergi kolaylıklan nedeniyle, yerli şirketler gibi muhasebe kaçamaklanna başvuımadıklan belirtiliyor. Istanbul'da ilk 100 firma için tahakkuk eden 35.5 tril- yon liralık verginın 14.8 tril- yonunu yabancı sermayeli fir- malar ödedi. Yerli firmalann genellikle daha az vergi ödemek amacıy- istanbul'da yabancı sermayeli rekortmenler Şirket Netaş Brissa GoodYear Otosan Tofaş Osmanli Ban. BMSemenaSPA Usaş Mais . Turcas Tahakkuk eden »ergi 2996.714.810.- 1.009.429.565.- 968.346İ94.- 86O535.209.- 839.091.736.- 646.621552.- 475.023.632.- 471.066.056.- 428.941.728.- 419.666.556.- Sttet 7 BorusarıBoru _ - . . _ Tahakkuk eden vergi 367.693.211.- N.V.Turlee Sneel Ist. Şb.361.522.353.- T.Sınai Kaikmma A.Ş. Simko PegProflo GlobalMenkulOeğ. Artadofalsuzu 309.984.786.- 307.336.183.- 282.777.376.- 261.988.536.- 257.718.789.- IntemationaJBusiness 247.522.941.- AEGoetze BayerTürk 233.866.319.- 233.437.611.- la \ergi muhasebesi uygula- dığını belirten uzmanlar. va- bancı sermayeli firmalann ise vergi sistemini kabul ederek geldikleri için maliyetlerini de buna göre hesapladıklan- nı ve vergiden kaçmadıklan- nı belirtıvorlar. Bu arada n o minal olarak vergi oranlannın yüksek olmasına rağmen Tür- kiye'deki vergi muafiyetlen- nin OECD ülkelerine göre çok fazla olması söz konıısu firmalar için zaten bıravaıı- taj oluşturuyor. Hazıne Müstaşarlığı Ya- bancı Sernıaye Genel Müdür YardımeiM AynurAtaklı. ya- tırımlan teşvık polıtıkaları çerçevesınde yer alan yatınm ındiritnı. verjîi-resim-harç is- tısnası \e KDV ertelemesıne rağmen ulaşılan vergi oranla- nnın oldukça iyi düzeyde ol- duğuntı söyledi. Ataklı. yabancı sermayeli şirketlerin ödediği verginin Türkiye genelınde 100 tnlyo- na ulaşimasını beklediklerini kaydettı. Ataklı, "Yabancıser- maye şirketleri vergi sistemi- ni çok ciddiyc alıyoıiar. Yatı- nm karan \erecekleri zaman ilk olarak u>rgiieri inceliyor- lar. Vergi oranlannı yüksek de bulsalar baştan projeleri- ni ona göre ayarlayarak son- radan \ergiden kaçmava ça- lışmıyorlar-dedi. Yabancı sermayeli firma- ların genellikle dünyanın bir- çok üîkesinde faalıyet göster- diğını belirten Yabancı Serma- ye Derneği Genel Sekreterı Abdurrahman Arıman da Türkıye'nın vergi muafiyet- len nedeniv le OECD ülkele-mayeli şirket yer aldı. daha az vergi ödemek amacıy- nı ve vergiden kaçmadıklan- firmalar için zaten bırav an- ındiriını. vergi-resim-h; , 1980 sonrası alınan yabancı sermaye izinlerinin ancak yansı yatırıma dönüştü Türkiye'ye niyet var, güven yokNURTEN VALÇIN 1991 "deki genel seçimlerden itıbaren iktidara geTen hükümetlerin ekonomik ve siyasi alandaki başansızlıklardan yabancı sermaye de payına düşeni aldı. 199O'lı yıllann ilk yansında yabancı sermaye giriş iznı alan pek çok firma peş peşe gelen hükümet bunalımlanndan kaynaklanan istikrarsızlık ortamında. yatınm planlannı ertelemeyi uygıın buldu. 1980yılından itibaren İ7 milyar225 milyon dolarlık yabancı sermaye giriş izni alınmasına rağmen, bu dönemdeki fiıli sermaye girişi ancak 8 milyar 822 milyon dolar seviyesinde kaldı. Yabancı yatınmın Türkive'ye giriş iznı tutanyla fiili sermaye tutan arasındaki fark. Türkiye'deki istikrarsızlıgın yol açtığı güvensizlige baglanıyor. \Valt Disney. Mazda. Hyundai. Subaru gibi firmalar 1990"lı yıllann başlannda yabancı sermeye giriş izinlerini almalanna rağmen öngördukleri yatınma başlamamalannı "kronik hafegeten geçiş dönemJeri" nedenıy le süregelen belirsizlik ortamıyla açıklıyorlar. Yabancı sermaye fiili gırişınin düşük seviyede olmasında Türk me\zuatından kaynaklanan bir sorununun olmadığına dikkat çeken uzmanlar tersine Türk mevzuatının diğer dünya ülkelerine göre çok daha liberal oldugunu vurguluyorlar. YASED Genel Sekreterı Abdurrahman Anman geçmiş 5 yıla bakıldıgında siyası belirsizligin yabancı sermaye girişini nasıl etkiledığinin açıkça görüleceğini vurguladı. Anman şöyle konuştu. "Bugünden geriye doğru Türkiye'nin 5 yıllık siyasi haritasına bakış >abancı sernıavınin Türki>e'den kaçışnıın ö>küsü - de ortava çıkan>or. Aylardır atamalar beklenhor. 3.5 a\ hükiimetin kurulnıası aşanıası >aşandı. 4 a> bo>unca seçimler konuşufdu. Daha ev^el giimrük birliğini bekledik. Öncesinde taten 500 gün vaatlern le vüklü bir gcçiş dönenıi. Bütiin bu siyasi tabjıı vabancı yatırınıcıva adeta 'bekîe. gör'dedi." Prof. Dr. Erol Manisalı, Türk mevzuatında yabancılan endişeiendirecek hiçbır unsurun olmadığını aksine ek ımtıvazlarla dünvadakı en liberal mevzuatlardan bin olma özellığı taşıdığını vurguladı. Özelliklc TurgutÖzal'İj beraber başlayan ve iki tarafın başbakanlan ya da bakanlarımn karşılıkiı görüşmeleri üzerine bıçımlenen yatınm anlaşmalarının sübjektıf ölçüler taşıdığına dikkat çeken Manisalı. ""EğerbmükortakTurk ise sorun çıkma/. Nâbancılar asıl sorunu orta ve küçük ölçekli flrmalaıia vaptıkJan vatırını anlaşnıalannda vaşıvorlar. Türk bürokrasisine ulaşama>an küçük Türk firmalar ortakiık kurduklan vabancının sorunlannı aşmasına da vardımcı ofanınoıiar. ancak av nı şe> büv iik firmalar için geçerli değil" dedı. Honda ve Lada'nın Türkiye temsilcİM olan Çelık Motorun Yönetım Kurulu Başkanı Metin Ece>it. "Bir li/kedt' si\asi istikrarsızlık varsa vabancı sermave de u ülkevc şaşı gözle bakar~dedı. ri arasında önemlı avantajlar sundugunu belirttı. Arıman. "Bu firmalann Türkiye'de kendi ülkelerinden daha az vergi ödemeleri sonucunu do- ğuru> or \edolav ısıv la da ver- gi kaçırmaya vönefmh orlar" dedi. Vergi >ermeyebilir Lstanbul'da en yüksek ku- rumlar \ergisi ödeyen firma- lar sıralamasında 19. olan IBM Semena SPA \1alı İşler Müdürü Ziya Kutnak. " Tür- kiye'de ihraç voluvla makine satnoruz \e burada da bir da- inıi temsilcilik bulundurmo- ruz. Bu daimi temsilci Türki- ye'de olduğu için ihracat vo- İuyla sattığı makinelerin geİir- lerini de Tiirkive'de \ergilen- dirivor. Daimi temsilcilik sta- füsünü kaldırsak Türkive'de- ki \ergi mükellefi olmamız or- tadan kalkarve \ergiden kur- tulmuş oiunız. Ancak IBM fa- alivcttc bıılunduğu ülkelenfen elde ettiği «elirleri orada \er- gilendirnıe temel prensibin- den hareket eder" dedi. Türkiye"dekı vergılen yük- sek bulduklannı belirten Erics- son Finans Müdürü Ahmet Metede uluslararası bir şirket olduklannı belirterek şöyle konuştu: "Ericsson. hem Stockholm hem de \e>» \ork borsalann- da kote edilmiş bir şirket. Do- lav ısıv la çok sıkı bir ştkilde künrroledilıŞor. Bu tür şirket- ler diğer ülkelerdeki operas- vonlannın vergi açısından so- run varatmasını istemez." Cheınical Bank Mali Işler Müdürii Gökhan Kösede ban- kalarının vasalara göre hare- ket ettigini belirterek "Kâr edebilmek için bankacılık iş- lemleriniiv ibiçiıtıde uvgularu \e kâr edersek de vergisini öderu' dıve konuştu. YORUM OZTİN AKGUÇ Aİrbus'un GYİAD, projesiyle yurtdışındaki yetenekleri kazandırmayı amaçlıyor gözü THY'de Operatör olmak istiyorlar Ekonomi Senisi-Yolcu uça- ğı üreten dünyanın önde gelen firmaları. Türk Hava Yolla- n'nı. Avrupa'nınen büyük alı- cıları arasında sayıyor. Airbus Satış Bölümü'nde Türkiye den de sorumlu Bölge Müdürü olan Gerd R. Schaumann. "THY Avrupa'daki en iyi müşterile- rimizden biri" dedı. ABD'nin Boeing firması ıle Türkiye"deki uçak pazarını paylaşan Scha- umann. Istan- bul'da düzen- lenen basın • , toplantısında. Airbus'mTürkı- ye'ye yönelik strateiilen ko- nusunda bilgi verdi. fki bin yı- lında Türkiye pazarının yüzde 50'sine sahip olmayı düşün- düklerini söy leyen Schaumann, THY'nın. Lufthansa. Iberia. ' Alitalia ve Swissair'le birlik- te Airbus ın Avrupa'daki en iyi müşterileri arasında yer aldığı- . nı söyledi. THY'nin halen kul- lanımda 18 Airbus uçağı var. Beyin göçüne Internet engeli Türkcell'den lisans tehdidi Ekonomi Servisi-Türkive'nın en büyük sorunlanndan bin olan beyin göçü artık tersine dönüyor. Genç Yönetici ve lşadamlan Dernegi'nın (GYİAD) başlattığı \e birçok dernekle sanayi kuruluşunun desteklediğı Tersine Beyin Göçü Projesi. yurtdışındaki yaklaşık 90 bin türk gencine Intemet'le ulaşmav ı hedefliyor. Dernek Başkanı Ferruh Tana> ile projeyi hazırlayan Yar» uz KoraJtan \e Hüsamettin Bc\azıt. düzenledıklen basın toplantısında bırkaç yıl önce başlatılan projeyi tamamen revize ederek. daha etkili ve daha güçlü ulusal birproje oluşturduklannı ıfade ettıler. Tanay. esas amaçlannın yurt dışında yeni ögretimıni tamamlamış ve çeşitli sebeplerden ötürü yurtdışında kalıp çahşmayı tercih etmiş yetenekli Türk beyınlerini geri kazanmak oldugunu söyledi. Şu anda çok uluslu ekonomik güçlenn pazar paylarını arttırabilmek ve koruvabilmek için yetenekli insan güçlerine ihtiyaç duyduklannı belirten Tanav, bunun bilincinde olan söz konusu şirketlerin kendi ülkelerinde bulamadıklan yetenekli ktşıleri transfer ederek. onlara yatınm yaptıklannı söyledi. Programın işleyişi hakkında bilgi veren Koraltan ve Beyazıt. yurtdışındaki 90 bin Türk gencine Internet ıle ulaşacaklarını ve Internet sayfalanndaki başvuru formlan sayesinde söz konusu beyinlere Türkiye de iş imkânı yaratacaklannı kaydettıler. Koraltan \e Beyazıt. vvvvvv. gy iad. org. adresine gelen ba^vurulann kışinin ilgi alanına göre destek veren firma yetkililerine gönderileceğini söylediler. Ekonomi -Ser\isi-Tel- sim'in GSM dagttım hakkı- nın elinden alınmasıy la sek- törde tek ba^ınj kalan Türk- cell. operatör lı>an.sını alama- ması halınde yatınmlannı gözden geçirmeyi düşünü- yor. Türkcell Genel Müdü- rü CüneytTürktan. Türk Te- lekom'la ilgıli kanun tasan- lannın Meclis'ten bıran ön- ce geçerek. GSM lisansmın kendilerine verilmesi gerek- tiğını belirttı. Dün Türkcell'le ilgili bir büsin toplantiM düzenleyen Türktan. lısansın alınmasıy- la birlikte Türkcell'in tarife yapabılme. fatura yollama. tahsilat yapma v e abone ofi- sını y ürütıne ışlemlerine hak kazanacağını da kaydetti. Türktan. sözlerine şöy le de- vam ettı: "Şu anki siyasi istikrarsız- lık devam eder >e bizim ope- ratör lisansını almamız teh- likeye girerse. önümüzdeki dünemlerde planladığımız y atınmlarımı/ı gözden geçi- rebffiriz. Çünkü geçen y ıl vap- nğmnz200mih on dolarlıkya- tınnılar kan)ilı«ında. yıl so- nunda Türk Telekom'layap- dğunızGelirOrtaklığı .Anlaş- ması uyannca sadece 50 mil- yon dolar gelir eide ettik." Türkcell'in Azerbaycan'da GSM sıstemı kunna aşama- sına geldiğine dikkat çeken Türktan. Türk Telekom'un da bu tip yabancı ortaklıkla- ra gıderek uluslararası piya- salarda değenni arttırması gerektigini ifade etti. Türk- tan aynca. 2000 yılında 4 milyon GSM abonesi hedef- Iediklenni de kavdettı. Ozelleştirme ve Kamu Yararının Korunması Ozelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararneme- lerde Değişiklik Yapılmasına Dair 4046 Sayılı Ya- sa'nın bazı hükümlerinin, Sayın Mümtaz Soysal ve arkadaşlannca iptal istemine ilişkin Anayasa Mahkemesı kararı, özelleştirmede kamu yararının gözetilmesi ilke ve gereğini bir kez daha vurgula- maktadır. Kişisel ve partisel çıkarları doğrultusun- da kamu fonlarını savurganca kullanan, örtülü Öde- nek konusunda dahi en azından gereken özeni göstermeyen politikacılann, yöneticilerin özelleş- tirmede kamu yararını gö2etmeleri, kamu çıkarla- rını korumaları beklenemezdi. Nitekim uygulama da beklentiler doğrultusunda kamu çıkarlarına ters yönde olmuştur. Yüksek Mahkeme'nin kararı, bazı iç ve dış çev- relere şirin gözükmek için ozelleştirme saplantısı- na kapılmış bulunan politikacı ve bürokratlar açı- sından uyarıcı ve öğretici niteliktedir. Yüksek Mah- keme'nin kararının konuya ilişkin bölümü şöyledir: "Devletleştirmede gerçek değeri esas alan ana- yasanın bunun tersiolan özelleştirmede kamu var- lıklarını korumasız bıraktığı düşünülemez. Öteyan- dan, değer saptama yetkisi olan birimlerin hiçbır etkialtında kalmadan çalışabileceği biryapıya ka- vuşturularak gerçek değerinin bulunmasında hu- kuksal altyapı oluşturulmalıdır. 4046 sayılı yasanın 4'üncü maddesi uyannca başbakana bağlı olan Ozelleştirme Idaresi Başkanlığı'nın (ÖİB) 18'inci maddeye göre oluşturacağı değer tespit komis- yonlannın tam bir bağımsızlıkla görev yapabilme- si oldukça güçtür. Değer tespitkomisyonlannın olu- şum biçimiyle görev ve yetkilerinin yasama orga- m tarafından belirlenmesi gerekir. Bu nedenle şir- ket hisselerınin değerinin ÖİB tarafından yürütü- lüp sonuçlandırılacağına ilişkin kural, yasama yet- kisınin devri niteliğindedir. Anayasanın 7'ncimad- desine aykırıdır iptali gerekir. ıhale komisyonları- nın hiçbır etki altında kalmadan çalışabilecekleri ortam sağlanmalıdır." Yüksek Mahkeme'nin gönderme yaptığı kısaca "Ozelleştirme Yasası" olarak nitelendıreceğimiz 4046 sayılı yasanın ilgili maddesi, özelleştirmede değer tespit işlemlerinin ÖİB bünyesinde ve idare başkanının onayı, en az beş üyeden oluşturulacak. "Değer tespit komisyonları" veya ÖİB tarafından teklif ve Ozelleştirme Yüksek Kurulu tarafından ka- bul edilecek . "Özel bağımsız ihtisas kuruluşları" tarafından yapılmasını öngörmüştür. Yüksek Mahkeme bu hükmü yasama yetkisinin devri niteliğinde gördü- ğü gibi, idarece oluşturulacak değer tespit komis- yonlarının bağımsız çalışabilecekleri bir ortamın varlığı ve dolayısıyla kamu yararının korunabilece- ği konusundaki kuşkuları dile getirmiştir. Özelleştirmede, kamu varlığının gerçek değer üzerinden satılması kamu yararının korunmasının kuşkusuz yalnız bir yönüdür. Özelleştirilen ışlet- menin varlığını koruması, faaliyetini sürdürmesi, yatırımlann yapılması, işsizliğe yol açılmaması, te- kellerin oluşmasına olanak verilmemesı. özelleştir- mede gözetilmesi gereken diğer kamu yaran ilke- leridir. Türkiye'de zaman zaman toplumsal akılsızlık yel- leri eser, daha doğrusu estirilir. Bazı iç ve dış odak- lar, toplumumuzun algılama yeteneğinin az oldu- ğu inancı veya varsayımı ile bu tür yelleri estirirler. Bu yellerden bıri de ozelleştirme yutturmacasıdır. Toplumun en azından bir bölümü, özelleştırmenin kendi yararına, ülkenin çıkanna olmadığını gör- müştür. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesı de konuya ilişkin düzenlemelerdeki boşluklan, hataları, tutar- sızlıkları. oldubittiyegetirme eğilimlerini görerek politikacılara, yöneticilere, iptal kararları ile gerek- İi uyanda bulunmakta, ülke çıkarlarını korumak- tadır. ÇIFTÇI DOSTU /SADULLAH USUM! Bıığday üreticisi hayal kınkhğına ıığradıİZMİR - Bu kadarı sadece haksız- lık değil, insafsızlık. Hata, acırnasız- lık. Atalanmız "Birkoyundan ıkıpost çıkma2'" demışler. Ama günümüzde dinleyen yok. 1980 yılından sonra iş- başına gelen hükümetler, atasözle- rimizin tamamını unutmuşa benzi- yor. Zira. neredeyse Türk çiftçisinden 10 post çıkaracaklar!.. Hükümet, Diyarbakır'da yaptığı toplantıda hububat alım fiyatlarını tespit ettı ve açıkladı. Şekerpanca- nnda ve çayda olduğu gıbıfiyat/arçok düşük. Türk çrftçisine bir kez daha ya- z/k oldu!.. Eğer, piyasa koşulları uygun gi- derse. makarnalık buğday 25 bin 200. beyaz sert 18 bin 900. Anado- lu kırmızı 18 bin, kırmızı yarı sert 17 bin 100, beyaz yarı sert 16 bin 200, " bunlann dışında kalan buğdaylarda1 15 bin 300 liradan satılacak... Hükümetin 25 bin 200 lira verdiğı makarnalık buğday üretimı. Türki- ye'de yok denecek kadar az. Hatta, . Türkiye genelinde 18 bin 900 ıle 18 bin lira verilen ''beyaz sert" ve "kır- mızı sert" tipı buğdaylann da ekimi çok sayılmaz. Ağırlıklı olarak ekilen buğday cınslen 16 bin 200 lira veri- len "beyaz yarı sert" ile 15 bin 300 . lira verilen diğer ekmeklik tipi buğ- daylardır. Nıtekım, milyonlarca çıft- çı de ekimi çok yapüan bu 2 cıns buğdaya verilecek fjyatı merakla bek- liyordu. Ancak. 25 bin lira istedikle- ri halde. 1Ş bin 200 ile 15 bin 300 li- ra fiyat açıklanınca çiftçiler arasında şok yaşandı... Zira. bazı ziraat oda- larının ve yetkili çevrelerin yaptıkian hesaplara göre, hangi cıns olursa ol- sun, bir kılo buğdayın maliyetı 20 bin liranın üstûnde... Çiftçinin kullandığı kredilerın faizlerı de dikkate alındığı zaman, bü rakam 23 ile 24 bin lira- ya kadar çıkıyor!.. Maliyetin 26 ile27 bin liraya kadar çıktığı bölgeler bıle var. Demek ki, çiftçi bu yıl ürettiği buğday için kilo başına 6 ile 10 bin lira arasında zarar edecek!.. Taban fyatlar açıklanınca "Buğda- yaçok para verildi'' veya'"Yılmaz, se- çimyatınmyaptı" gibi temelsiz ve ger- çek dışı ıddialar ortaya atıldı. Bu söy- lentilerin hepsi yanlış. Bazı çevreler bu kadar onemlı bir konuda cıddi bir araştırmayapmaksızın, çiftçıyı ıkın- cı sınıf vatandaş olarak görenlerin ortaya attğı rakamlara göre görüş belirtiyor. Lreticive prim >crilirse tüketici ekmeği pahaJıva yemekten kurtulacak. inanılmaz bir olay!.. Aslında buğday fıyatlanna zam ya- pılmadı. Tam aksine fiyat düşürül- dü. Türkiye borsalannda 2 aydan be- ri 21 ile 27 bin liradan satılan buğda- ya hükümetin verdiği taban fiyat 16 bin 200 ile 15 bin 300 lira... Hüküme- tin verdiği fiyatlar. şu anda ıç piyasa fiyatlanndan 6 -7 bin lira daha düşük!... Böyle zam mı olur? Bugün buğday- da yaşadıklanmızın Nasrettin Ho- ca'nın "Oostlaralışveriştegörsün"f\k- rasından ne farkı var? Bir ürünün ma- liyeti 23 bin \irayı geçecek. Piyasa fi- yatlan da 22 bin lira civannda olacak. Ama hükümet. bu ürünün 15 ıle 16 bin liradan satılması için zorlama ya- pacak. Üstelik, bilen veya bilmeyen de ahkâm kesecek! Aynca. ithal et- tiğimız buğdaylann da Türkiye'ye maliyeti 22 ile 23 bin lirayı geçiyor. Dünya piyasalarında şu anda bu fi- yatların altında buğday bulmamız mümkün değil. Üstelik eylülden son- ra ABD ve Avrupa ülkelerinde buğ- day fiyatlarının en azından 30 bin lı- raya kadarçakacağı tahmin ediliyor. Bu durumda Türk çiftçısınin buğda- ya kilo başına kaybı 13 ile 14 bin li- rayı bulacak. Dahası var... Geçen yıl buğday ta- ban fiyatları çok düşüktü. Bunu Me- sut Yılmaz da kabul ediyor. Düşük fiyatlar üzerinden ayarlama yapılırsa fiyatlar gene düşük olur. Orneğin, 1980 yılından beri verilen taban fiyat- lar hep düşük olduğu ıçın çiftçi tam olarak hakkını alamıyor. Ömeğin. 1979 yılında gübrefiyat- lan HOkuruştu. Buğday ise 7 lira 50 kuruştu. Çiftçi, bir kilo buğday sattı- ğı zaman en azından 7 kılo gübre alabiiıyordu. Şımdı ise gübre 23 bin lira. Çiftçi bir kilo buğday ile ancak 800 gram gübre alabılecek. Sanayi ürünlerinde fiyat artışları 1979 yılına göre 10 bin. hatta 15 bin kat arttı. Gübre, tam 20 bin kat artış gösterdi. 1979'da 5 bin lira olan buz- dolabı. 40 milyon liraya çıktı. 250 bin lira olan traktör 1 milyar liraya. 110 kuruş olan gübre fiyatları 23 bin lira- ya fırladı. Buna rağmen hâlâ zam üs- füne zam geliyor. Kimsenın sesi çık- mıyor. Ama çiftçinin ürunüne üç ku- ruş zam gelınce ortank ayağa kalkı- yor! Geçen yıl buğdaya 8 b/n lira ta- ban fiyat verilmiştı. Ancak, buğday üreticinın elinden çıktıktan sonra 22 bin liraya kadar yükseldi. Aradakı tnl- yonlarca lira fark tüccarın kasalanna aktı... Bu arada ekmek fıyatlan da 15 bin liraya kadar çıktı... Böylece, tü- keticinin cebınden de trılyonlarca li- ra gene tüccarın kasalannı doldurdu. Taban fiyatın düşük tutulması hem üreticinın ezilmesıne yol açtı hem de tüketıcının pahalı ekmek yemesı ön- lenemedi. Hükümetlerin ızledığı bu sistem, tüccarın ışıne yaradı. Ne yazık ki. gene aynı olacak... Buğday, üreticinın elinden 15 ıle 16 bin liraya çıkacak... Stokçulara geç- tikten sonra fiyatlar 30 bin liraya ka- darfırlayacak... Uretıçı de, tüketici de gene soyulacak!.. Üretıci. buğday taban fiyatlarını çok düşük bulduğu ıçın protesto ediyor Tanrn kesımının kuruluşları da tepki gösterıyor. Bu arada, taban fıyatlannı yeterli buldu- ğunu açıklayan Ziraat Odaları Biriiğı Genel Başkanı Faruk Yücel de pro- testolardan nasıbinı alıyor. Buğday üreticısini düştüğü bu çık- mazdan kurtarmanın tek yolu "pnm sıstemi" uygulamasını getirmektir. Kılo başına venlecek 5 bin liralık prim, hem üreticinın kurtulmasını sağlaya- cak hem de tüketıcının ekmeği pa- halı yemesıne engel olacaktır... Ay- nca. prim sıstemı, fatura kesme zo- runluluğu getıreceğı ıçın, devlet de pnm olarak ödediği mıktarın en azın- dan 10 katını vergi olarak geri afacak... Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı ibrahim Yetkin de hem ta- ban fiyat polıtıkasını eleştinyor hem de prim sıstemını önerıyor: "Hükümet bu taban fiyat uygula- ması ılebuğdaypıyasasını tüccara tes- lım ettı. Devlet güvencesı altında ol- ması gereken hububat alımlan artık somürü çarkına emanet edılmıştır. Çok yazık... Çdzüm yolu, buğdayda da üreticiye pnm ödemektır." Ziraat Odası başkanlarının görüş- leri de şöyle: Manısa (Nuri Sorman): "Taban fi- yatlar çok yetersız. Şu anda buğday dış pıyasalarda 23 bin. iç pıyasalar- da da 22 bin lira... Aynı buğdaya ve- nlen taban fiyat ise 16 bin 200 lira. Tek çözüm yolu pnm sıstemı uygu- lamasını getirmek ve kılo başına 5 bin lira pnm vermektır.'' Aydın (Kemal Çetin): "Buğday maliyetı çok yüksek olduğu ıçın, üre- ticınin taban fıyattan kaybı ancak ki- lo başına ödenecek 5 bin lira prımle giderilebılir." Bursa (Şaban Yurttaş): "15 ıle 16 bin lira fiyat. buğday üreticısini hüs- rana uğratmıştır. Aslında zam yapıl- madı. İç ve dış pıyasalarda 22 ile 23 bin lira olan fiyatlar 16 bin liraya du- şürüldü. Eğerkilo başına 5 bin liraprim ödenmezse çiftçi bu yıl aç kalacak." Sakarya (Hikmet Karabayır): "Ve- rım zaten duşük. Malıyetler yüksek. Hükümetin verdiği taban fiyatise bek- lentımızın en az8 bin lira altında. Kı- lo başına 5 bin lira pnm verihrse. bel- ki çiftçi bıraz nefes alabılır. Aksi hal- de, evını geçindıremez..." • Birlikler tasfiye ediliyor MERİH AK İZMİR - Tanm satış kooperatifleri birlik ge- nel müdürlerinin. alım stratejini belirledikleri dö- nemde "kızağa çekilme- leri" eleştiriliyor. Sanayi ve Ticaret Bakanı Yalım Erez'in Türkive'nin en kritik 5 birliğinde gerçek- leştirdiği bu operasyonun bilınçli yapıldığı ve bir- liklerin "batınlması" için ilk adımlann böylece atıldığı savlanıyor. Tanm satış kooperatifleri bırlıklen zor günler yaşıyor. Tariş Genel Müdürü Ci- han Alönöz. Trakyabirlik Genel Müdü- rü FuatErçetin. Antbiriik Genel Vfüdü- rü Malik L'nal. Karadenizbirlik Genel Müdürü YusufErgün ile Kozabirlik Ge- nel Müdürü Mesul Gül'ün Ankara'ya geçıci görev le çağrılmalannın üzerin- den 15 güne yakın süre geçmesine kar- şın bu konuda henüz bir netlik de orta- ya konmadı. Erez'in. birlik genel müdür- îerini. özerkleştirmeyle ilgili yasa tasa- rısının hazırlanması için Ankara'da sıe- • Yalım Erez'in 5 birliğin genei müdürünü kızağa çekmesi, üretici kuruluşlannı batırmaya yönelik niyetin ilk adımı olarak değerlendiriliyor. çici görev lendirdiğini ısrar- la vurgulamasına karşın birliklere yapılan atamalar. amacın farklı oldugunu or- taya koydu. Alım starate- jilerınin belirlendiği. ıh- racat bağlantılannın ya- pıldığı bir dönemin önce- sinde gerçekleştirilen ge- nel müdüroperasyonu. bir- Iiklerde büyük sıkıntı ya- rattı. Türkiye Ziraatçılar Der- neği Genel Başkanı İbrahim Yetkin. iş- lerin buraya getirilmesinin "yanlış" ol- dugunu belirttı. •'Normal olarak yasa- larda y a insan görev den alınıry a da alın- maz. Sasal olarak alamıyorsun. kızağa çe- kip. başkasırıı oturtuyorsua Bu.devlet an- layışına yakışmaz. Yalım Bey'in anlayı- şı,yanlış" dıyen Yetkin. şöyle konuştu: "Tanm satış kooperatifi birtiklerinin öteden beri tasfiyesi amaçlanıyordu. Bu, bir operasyonun başlangıcıdır. Bu işi bi- tirmek istiyorlar. Devlet işleyişini bilnıi- yorlar. Biriiklerin dönemini. işlevini. he- le hele bu zamanda önemli fonksiyonu- nu bilip, yapıy ı sarsmak yanlışhr." Denizcilik Müsteşarlığı 'Genelge denetime dönük' ANK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu) -Denizcilik Müsteşan ReşatÖzkan nehirtaşımacıhğ) için inşaedilen. an- cak daha sonra yapılan bazı düzen- lemelerledeniztaşımacılıgına uygun hale getinlen gemilerin sıkı bir bı- çimdedenetlenmesi gerektigini be- lirttti. Özkan, 28 mayısta yayımla- nan. nehir-deniz tipi gemilerin de- netlenmesine ilişkin genelgey le. "ne- hir-deniz tipi gemilerin îimanlara alınmasının engellendiğPyönünde- ki değerlendıımelerın de doğru ol- madığını vurguladı. Denizcilik Müsteşan Prof. Dr. Re- şat Özkan dün düzenlediği basın toplantısında. Sovyet Sosy alıst Cum- huriyetler Birliği 'nin (SSCB) dağıl- masının ardından deniz ulaşimında bazı denetimsızlıklerle karşı kar>ı- va kaiındıüını kavdettı. İLAN T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MUSTEŞARLIĞI'NDAN Toprak Sigorta Anonim Şirketi, Sigortacılık mevzuatının gerektirdiği şartları ve kanuni formaliteleri yerine getirerek, yangın, kaza, nakliyat, makine montaj ve hastalık branşlarında faaliyet göstermek üzere ruhsatname almış bulunmaktadır. Keyfiyet 7397 sayılı sigorta murakabe kanunu hükümleri uyarınca ilan olunur.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle