Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS1996CUM
12 DKIYAZI
27MAYIS 1960 DEVRİMİ
(Diktadon Demokrasiye)
• Seçimlerde hiçbir parti, Meclis'te ve
Cumhuriyet Senatosu'nda çoğunluğu
kazanamadı. Koalisyon hükümeti
kurulması ise çok zordu. TBMM'nin bu
kompozisyonu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde
de iyi karşılanmamış, ülkenin geleceği
hakkındaki kuşkular yaygınlaşmıştı.
Samsun, Adalet Partisi listesinden
senatör seçilen Ord. Prof. Ali Fuat
Başgil'in, partisi tarafından
cumhurbaşkanı adayı gösterileceğinin
duyulması, ortalığı iyice karıştırmıştı.
• 23 ekimde Genelkurmay Başkanlığf nda
yapılan toplantıdan sonra Fahri Özdilek,
TBMM'ye gelen Ali Fuat Başgil'i odasına
çağırıp, Sıtkı Ulay'la birlikte,
cumhurbaşkanı seçilmesi halinde, Silahlı
Kuvvetler'in müdahale olasılıöından söz
ettiler. Bunun üzerine Başgil, Tstanbul'a
hareket etmiş ve oradan istifasını
göndererek İsviçre'ye dönmüştü. 25 Ekim
1961 'de TBMM, yeni binasında görkemli
bir törenle toplandı. 26 ekimde Cemal
Gürsel, Cumhurbaşkanı seçildi. Cemal Gürsel, Çankaya Köşkü'nde yapılan toplantıda a/ınan karar üzerine 26 ekimde cumhurbaşkanı seçildi.
TBMM yeniden toplanıyor
S
eçim propaganda süresi için-
de. özellikle Adalet ve Yenı
Türkiye partilen, fırsat bul-
dukça Yuvarlak Masa Top-
lantısı'ndaki taahhütlerini
çığnemekten kaçınmamışlar
ve duygu sömürüsünü geniş çapta kul-
lanmışlardır. Örneğin. ıhtılalin ilk gün-
lerinde. Harb Okulu penceresinden atla-
yarak intihar eden eski fçişleri Bakanı
Namık Gedik'in eşını kürsüye çıkanp
ûzüntülü ve ağlamaklı sesıvle "Gözleri-
me bakın ne demek istediğini anlayın"
tarzındakı konuşmalan ileidamlarve es-
ki demokratlann mahkûmiyetleri, başlı-
ca istısmarkonusuydu. Seçımlerden ön-
ce AP ve YTP. eskı Demokrat Parti'nin
devamı olduklannı açıkça söylüyordu.
YTP. Menderes'in oğlunu da partısıne
aJmıştı.
Seçımlerde hiçbir parti, Meclis'te ve
Cumhuriyet Senatosu'nda çoğunluğu
kazanamadı. Koalisyon hükümeti kurul-
mast ise çok zordu.
TBMM'nin bu kompozisyonu. Türk
Silahlı Kuvvetleri'nde de iyı karşılan-
mamış. ülkenin geleceği hakkındaki kuş-
kular ya>gınlaşmava başlamıştı. Bu or-
tamda Samsun. Adalet Partisi listesin-
den senatör seçilen Ord. Prof. Ali Fuat
Başgil'in. partisi tarafından cumhurbaş-
kanı adayı olarak gösterileceğinin du-
yulması, ortalığı karıştırmıştı. Çünkü,
Ali Fuat Başgil. Tutucu ve DP yanlısı
olarak tanınıyordu.
Çankaya'dalci toplantı
Meclıs açılmadan önce Silahlı Kuv-
vetler'in müdahale olasılığını da dikka-
te alarak Köşk'te Cemal Gürsel başkan-
lığında parti genel başkanları ile asker-
lerin katılacağı birtoplantı yapılması uy-
gun görüldü. Bu toplantıda şu konular-
da karar alınacaktı:
1) Cemal Gürsel. Cumhurbaşkanı se-
çilecek.
2) Bakanlar. Millet Meclisi ve Cum-
huriyet Senatosu başkanlan ıle komis-
yon başkanlan geçmişi temız. dosyası
olmayan dürüst kişılerden seçilecekler-
di,
3) Sıvası af konusu uzun bir süre ele
alınmayacak ve istismaredilmeyecektir,
4) 147 profesörün üniversiteye dön-
meleri geç bir tarihe bırakılacak.
5) 27 Mayıs Devrimı'nden sonra
emeklıyeavnlan suba> lann orduya dön-
melenne ımkân olmadığı ıçin, bunun is-
tismanna meydan verılmeyecek.
6) 55 sayılı kanunla. yerlerinden alınan
ağa ve şeyhlerin yerlenne iadesı için, ka-
nun yapılmayacak ve bu konu istismar
edilme>ecek.
Bundan sonrasını. toplantıda hazırbu-
lunan Hava Tuğgeneral Muhsin Ba-
tur'dan dinlejelim:
"Yıl 1961, av lardan ekim. genel seçim-
ler yapılmış ve sonuçlar beUi olnıuş. Yeni
partikrin (AP ve YTP) kuruluş amaçla-
n. seçim pnopagandası döneminde işle-
dikleri temalar ve beliren pariamento
aritmetiği. Silahlı Kuvvetler'de beldedi-
ğini bulamamanın huzursuzluğunu ya-
ratmış; bu durumda ne yapılabileceği ko-
nusu gündeme gelmişti.
O tarihte ben. Silahlı Kuvvetler'in en
genç ve kıdemsiz bir tuğgeneraliyim. Fa-
kat Eskişehir'deki rinci Takfik Hava
Kırvvetleri Komutanı olduğum için göre-
vimi korgeneral statüsünde yürütüyo-
rum. Ha\a Kuvvetleri Komutanlı-
ğı'ndan.Cenelkurmav 'da vapılacaktop-
lantıya katıima emrini aldım. uçağa bin-
dim, Ankara'ya gittiın.
Gendkurmay Başkanı Orgeneral Cev -
det Sunay. toplantının gündemini açıkla-
dı: 'Içınde bulunduğumuz politık ortam
ıçınde Silahli Kuvvetlernasıl biryol iz-
lemeli? Meclis'ın açılmasına ve demok-
rasiye geçişe müsaade edilmelı mı?"
O donemde hepimiz 27 Mayıs'ı yapan
Silahlı K'uvvetler'in mensubu olmaktan
gurur duv uvor ve hareketin sorumlulu-
ğumı taşıvorduk. Zaman geçtikçe bu his-
ler a/aldı ve maalesef nerede ise vok ol-
du.
Sonuçta Silahlı Kuvvetler'in düşünce-
lerini ve isteklerini belirtir biryazının ka-
leme ahnması ve bunun siyasi sorumlu-
lara bUdirilmesi kararlaştınldı.**
21 Mayıs sabahı. Adnan Menderes'i
Kütahya Hava Er Eğitim Tugay Komu-
tanlığı'ndan teslım alıp Ankara'ya ge-
tırmekten başka görev üstlenmemış olan
Batur. kadrosu korgeneral olan bir ma-
kama ancak 27 Mayıs idaresinde otura-
bılmiş ve Hava Kuvvetlen Komutanlı-
ğı'na kadar yükselebilmiştir. 27 Ma-
yıs'ın nimetlerinden yararlanırken onun-
la gururlanan. daha sonra bu hissini kay-
beden inançsızlara acımanın dışında bir
şey söylemek gerekmez. 12 Mart rnüda-
halesı ve sonrası da bu görüşleri doğru-
lamıştır.
Bu toplantıda yalnızCemal Gürsel'in
cumhurbaşkanı seçilmesi kabul edilmiş-
tir. Milli Birlik Komitesi. protokolün di-
ğer maddelerinin Cemal Gürsel tarafın-
dan savunulacağını düşünerek toplantı-
da başka temsilci bulundurma>ı düşün-
memiştir. Oysa Cemal Gürsel, cumhur-
başkanlığınıgarantivealınca. diğermad-
deler üzennde durmamıştır.
Milli Birlik Komitesi. parti genel baş-
kanlannın verdiği söze güvenemıvordu
Biroldubırtı ıle karşılaşmamak ıçın ba-
zı önlemler almava karar verdı
Yüzbaşı Kamil Karavelioğlu, Istan-
bul'a gıdıp I. Ordu ve Sıkıyönetim Ko-
mutanı Cemal Tural ıle görüşerek. o
günlerde Isvıçre'den dönecek olan Ali
Fuat Başgil'i karşılamaya gelmesı muh-
temel AP'lilerı şeref salonundan uzak
tutmak için önlem almasını ısteyecek.
kendısı de Başgil'e durumu açıklavıp
başka bıruçaklageri dönmesıni .sağlaya-
caktı. Buönlemın bir başka gerekçcside
şuydu: Silahlı Kuvvetler Bırlıği'ııınlıder
»larak scçtıgı Hava Kuvvetlerı Kpmuta-
nı İrfantansel, bir toplantıda. '"E^rAli
Fuat Başgil. cumhurbaşkanı seçilirse
Çankav a Köşkü'ne ilk bombav ı ben ata-
nm"demıştı Bu .söz, Silahlı Kuvvetler
Bırlığını müdahale için yüreklendirmis-
tır.
20 Ekim I%1 giinü Istanbul'da Ce-
mal Tural'ın odasına gıren Yüzbaşı Ka-
ravelıoğlu. Kurmav Albay Emin Ayte-
kin'ia, u
Siz polirikacısınız. biztm işimize
kanşma>ın"demesı ve Cemal Tural"ın
sessiz kalması üzerine durumu komite-
ye bıldirdı.
Komile. bu kez Suphi Karaman ile be-
nım durumu incelememize karar verdı.
I. Ordu Kurmav Başkanf nı aravarak $a-
at 14.30'da Cemal Tural ile görüşmek
üzere geleceğimızı bıldirdık. Karargâh-
tabizı karşılavankurmayalba>. Tural'ın
birlikleri dolaşmaya gittığıni söyledi.
Her zaman bizi kapıda karşılayan Cemal
Tural. bizden kaçıvordu. Bunun önemlı
bir nedenı olmalıydı Tanıdığımız gene-
rallerin hiçbinnin yerinde olmadığını
gördük.
Ankara'ya geldığımizde. Ataklı ve
Emanuliah Çelebi'nin havaalanında bızi
beklediklerını gördüm. Hava Kurmav
Albay Halim Menteş, Fevzi Arsın, Tufan
Akkoç. lalat Avdemir \e Selçuk Viakan
da \ardı "İslanbul'dan çağırdılar. orava
gidivoru/"dedıler Durunı jnlasılrnıştı.
Silahlı Kuvvetler Bırlığı'nın Ntanbul
grubu. TBı\)M 'nın açılmanıa.M ıçın top-
lanmıştı Havacıların katılması sağlan-
nıadan bu müdahalenın başarılı olmasi
zordu. Bu nedenle Silahlı Kuv vetler Bır-
lığı'nın Ankara grubunun da katılması
ıstenıvordu.
Müdahateyi önleme çabaları
Talat Avdemır. şunları vazıvor:
"Bir »rup subav. tol >akınken memle-
ketin geleceği için idareve el konulması
Tıkriai savunuvorlardı. fkinci fıkre göre
ise, şimdi bir askeri müdahaleve liizum
\oktu. Ba^ansı/lıkları görüfdükten son-
ra müdahale edilnıeliıdi. Ankara ve İs-
tanbul yruplannda birinci fikirekserivet
kazandığı için İstanbul'da 21 Ekim 1961
giinü Harb Akademileri'ndevapılan bü-
vüktoplantıda IOgenerdlveİ8albav bir
protokol imzalamışlardı."
22 ekını sabahı Istanbul toplantı.Mn-
dan dönen Halım Menteş'ten vönetime
el kovma karannı öğrendık ve bunu ön-
lemek ıçın neler vapabıleceğımızı gö-
rüştük. PazargünüMuhsın Batur'unoğ-
lunun Eskişehir'de sünnetdüğünü varcfı.
Bızde davetlıvdık. Mucıp Ataklı, Eskı-
şehir'dekı subavlara 21 Ekim Protoko-
lü'nü açıklayarak fikırlennı oğrenecek
vedestek sağlamavaçalısacaktı. Ben \e
Emanuliah. Ankara'da kalıpdurumuya-
kından ızleyecektık.
Ogece Hava Kuvvetlen Komutanı İr-
fan Tansel. benımle Emanuliah Celebı "v ı
Hava Kuvvetlen Karargâhfna davet et-
ti. Herkes çok neşeli ve ertesı gün vapı-
lacak müdahalenın hazırlıklanvla meş-
guldü. Irfan Tansel e doğru v ürüdüm, el
sıkıştık. Tansel. "Seçim sonuçlan \eba-
2 1 E k i m p r o t o k o l ü
Harb Akademisi, 21 Ekim 1961, Zabıt Varakası
seçimlerden sonra. gelecek yeni
Türkiye Büyük Millet Meclisi
toplanmadan evvel. duruma fiilen
müdahale edecektir.
b) Iktidan, miiietin hakiki ve
ehliyetli mûmessillerine tevdi
edecektir.
c) Bütûn siyasi partiler faaliyetten
1) Türk Silahlı
Kuvvetleri
mensuplan, 21 ekim gûnû saat
14.30'da toplanmışlar ve
gündemîerinde mevcut olan
konulan mûştereken müzakere
etmişler ve ittifakla karara
varmışlardır.
a) Türk Silahlı Kuvvetleri 15 Ekim
1961 günü yapılmış olan
21 Ekim Protokolü 'nde şu general ve subayların
imzalan yer alıyordu:
Korgeneral Refik Tutga, Tümgenenıİ Fikret Esen.
Tümgeneral Rafet C'lgenalp, Tümamiral Bahattin
Özülker, Tuğgeneral Faruk Gürler, Tuğamiral Celal
Eyiceoğlu, Tuğeneral YusufAlpmansu, Tuğgeneral
Faruk Güventürk, Tuğamiral Kemal Kayacan, Kurmav
Albay Behçet Özdemir, Kurmav Albay Doğan Özgöçmen,
Kurmay Albay Suat Aktulga, Kurmav Albay S. Kemal
Ersutt, Kurmay Albay Burhan Hunoğlu, Kurmay Albay
Halim Kural, Kıtrmay Albay RecaiBaturalp,Kurnıay
Albay Mehmet Bora,Kurmay Albay VeciMAkın, Kurmay
Albay Emin Aytekin, Kurmay Albay Ferit Aldoğan,
Kurmay Albay Secati İşcan, Hava Kurmay Albay Rıfat
men edilecek. seçim
netıceleri ile Milli
Birlik Komitesi feshedilecektir.
d) Bu karann tatbıkı, 25 Ekim
1961 'den sonraki bir güne tehir
edilmeyecektir.
2) Işbu Zabıt Varakası, üç nüsha
olarak tanzim edilmiş ve bütün
üyeler tarafından aynı anda imza
edilmiştir.
Erenulu, Top. Alb. Celal Baykanı. Kurmay Albay Cemal
Öcal, Dz. Kurmay Albay Bülent Tarhaıu Dz. Kurmay
Albay Zarif Çetindağ, Kurmay Albay Bedrettin
Demirel,Kurmay Albay Celal Ugan, Kurmay Albay Vahit
Gürhan, Kurmay Albay Şerafettin Olcay, fiava Kurmay
Albay Emin Aipkayaf*), Kurmay Yarbay Ahmet Gergeç.
Kurmay AtbaySecati Özan, Kurmay Albay Sadettin
Caıtkır, Kurmay Albay Sihat Aslantürk.
Protokolü imzalayan Refik Tulga. Korgeneral Cemal
Tural ın birincı nüshaya imzu koyduğunu elyazıst ile
protokolün üzerine kaydetmiştir.
(*) Ha\!
a Kurmay Albay Emin Alpkaya, Hava Kuvvetleri
Komutanı İıian Tansel in temsılcisivdi.
sının tutumuna bakınca Türkive Büvük
Millet Meclisi"nin toplanmasından önce
müdahak' edilerek bir askeri idarenin ku-
rulmasınınzaruriolduğuna inanıvorum,
zaten Silahlı Kuvvetler Biriiği buna ka-
rar vermiştir. Sizlerin de bize sivasi mü-
şavir olmanı/ı dilivorum" dedı.
Ben de NU çevabı verdım
"27 Ma\ıs İhrilali. diktava ve kevfi ida-
re>e karşı, insan haklanna da>alı. Barı
anlamında demokratik, laik bir hukuk
devletini bütün müesseseleri>le kurmak
için tapılmıştı. TBMM toplanmadan ve
hareket lar/ını görmeden, askeri müda-
hale vapılması doğru değildir. Bi/, Milli
Birlik Komitesi üvesi olarak vüksek bir
mertebeve v ükseldik \e büv ük sorumlu-
luklar iistlvndik. Bi/im tarihi görev imiz
sona ermiştir.*"
Ancak Tansel'ı müdahaleden vazge-
çırmeve muvaffak olamadık. O gece Es-
kişehir'den Ataklı'yı arayıp durumu an-
lattım. Ataklı. 23 ekim sabahı Muhsin
Batur'u vanına alarak Ankara >a döndü.
Hava Kuvvetleri karargâhında ıknaedi-
ien Tansel'ın Genelkurma> Başkanı
Cev det Sunay "a gitmesi sağlandı.
Başgil'e gözdağı verilîyor
Silahlı KuvvetlerBirlığı Istanbulgnı-
bu. 23 ekim sabahı Ankara'ya gelecek.
kuvvet ve ordu komutanlan ıle Genel-
kurmay Başkanı Cevdet Sunay başkan-
lığında vapılacak toplantıda müdahale
karan onaylanacak ve hazırlanan bildiri
radvodan okunacaktı. Müdahale kara-
nyla 21 Ekim Protokolü'nü. Tansel'in
açıklaması beklenıvordu. Cevdet Sunay
ıle Taıisel arasında vanlan karara göre.
toplantının açılış konuşmasını Cevdet
Sunay yapacak, Tansel hıç konuşmava-
caktı. Genelkurmay Başkanlığı'ndaki
açış konuşmasında Cevdet Sunay. 21
Ekim Protokolü'nehıçdeğinmedi. Ülke-
nin kritık bir dönemden geçtiğini. 27
Mayıs'ı gerçekleştıren Silahlı Kuvvet-
ler'in kendı eserlennı desteklemek ıçin
vardımcı olacaklanna ınandığını belirt-
tıkten sonra kurulmakta olan yeni de-
mokratik düzenı desteklemelerinı ıste-
verek toplantıyı kapattı.
Bu arada Fahri Özdilek, TBMM'ye
gelen Ali Fuat Başgıl'ı odasına davet et-
mış ve Sıtkı Ula>'la birlikte. cumhurbaş-
kanı seçılrnesı halınde. Silahlı Kuvvet-
ler'in müdahale olasılığından söz ede-
rek karan kendisine bırakmışlardı.
Başgil, İstanbul'a hareket etmiş ve
oradan istifasını göndererek Isviçre'ye
dönmüştü.25 Ekim 1961 'de yenı Türkı-
>e Büvük Millet Meclisi. yenı TBMM
binasında görkemli bir törenle toplandı.
26 ekimde Cemal Gürsel. Cumhurbaşka-
nı seçildi
27 Mayıs 1960'ta yönetime el koyan
Mıllı Birlik Komıtesi'nın varlığı, TB-
MM'nin toplanması ile sona eriyordu.
Bundan sonra görev lenni TBMM'de sür-
dürecek. eserlennı ve anayasayı koru-
mak ıçın mücadele edeceklerdi. Bunu da
19 yıla varan sürede en iyi şekilde yap-
mış olduklanna. TBMM tutanaklan ta-
ntktır.
İÎTTİ
198O'lı yıllardan itibaren büyük
atılımlar yapan Türk tekstil sektörü.
bugün ülke ihracatının önemli bir
yüzdesinı gerçekleştıren lokomotif sek-
tör olma durumundadır. Bu büyük
gelişme ile birlikte geçtığimız yıl güm-
rük bırlığine girmemiz. sektörün
yaratıcı eleman ve tekstil tasanmcısı
gereksinimındebirpatlamayaratmıştır.
Bu gereksmimin büyük bölümü. başta
Mirnar Sinan Üniversıtesı ve Marmara
Oniversıtesı olmak üzere bazı üniver-
sitelerin bünyesinde bulunan tekstil
tasanmı bölümlerinden karşılanmak-
tadır
Çok sevmdiricidir ki. zaman zaman
boy gösteren bazı tatsız öğrenci olay-
lanmn nedenleri üzennde yapılan çeşitli
V^ikolojik tahlillerde önemli bir unsur
olarak göstenlen "üniversite öğrenci-
leriniD işsizlik korkusu"ndan bahset-
Gelişen tekstil sektörü ve ümversitelerimiz
mek, bu bölümün öğrencileri ıçın söz
konusu değildir. Üniversıtemız tekstil
sektöründen gelen "eleman" istekleri-
ni karşılayabilmekte zorlanmaktadır.
Ünıversite ve sektör adına bu olumlu
gelişmelerin yanında maalesef bu ku-
rumlar kısıtlı bir bütçe. açılan paketler
ve ıstıkrartedbirleri nedenı ile sürekli o-
larak maddi olanaksızlıklar ıçınde
eğitim yapmaktadır.
Tekstil endüstrısının yaygın olarak
kullandığı gelişmış. çağdaş. teknık do-
nanımlara sahip olamayan
bölümümüzde. endüstri içındeki staj
dönemlennde. part-time çalışmaların-
da. tekstil fuarlannda bu donanımların
sağlayacağı zaman ve malzemeden
tasarruf. üretkenlik gibi katkılan gören
öğrencilerimız. eğitim sırasinda kendi-
lerinden istenen çalışnıalan klasik >ön-
temlerle üretmeye isteksız davranmak-
tadır.
Örneğin. kâğıt üzerine büyük el
emeği ve zaman vererek vaptığı bir ku-
maş desenmı. hataları düzeltmek.
çeşıtlemelennı, varvasyonlannı gönnek
için tekrar tekrar uzun süreler ve emek
vererek çalışmavıgereksizbulmaktadır.
Uygulama aşamalarında ise kumaş.
iplik v.b. gibi gerekli malzemeleri ken-
di bütçelerınden temın etmek zorunda
olan öğrencıler. daha az harcama yapa-
bilmek ıçın genellıkle ucuz. kalitesız
ürünierie çalışmayı tercih edıyorlar.
Her mevsim değişen moda trendleri
hakkında önceden bılgilenınek ıçın şart
olan v abancı dergı v e kataloglar ise an-
cak dönemlerını tamamladıktan sonra.
bazen bağış yoluvla elımıze geçe-
bilmektedir.
Öğrencılerımiz ve öğretim eleman-
lanmızın. gıderek daha sık gerçekleşen
yurtiçı \ e > urtdışı defıle. fuar. kongre v e
semınerlere görgü-bılgı arttırma
düzey ınde katıima ımkânlarını elde ede-
bılmelerı çok zordur. Buna son örnek.
IAF'nın ma\ıs ayında İstanbul'da
gerçekleştirdiğı gurur vencı kongreyi
bölüm elemanldn ve öğrencılerimızin
ancak gazeteierden takıp ede-
bilmelerıdir.
Özet olarak. bahsettiğim bütün bu
olanaksızlıkların tasarınıcılığın temelı
olan v aratıcı yeteneğin daha fazla özgiin
fıkir üreterek ve uvgulayarak gelıştır-
ilmesıne olan olumsuz etkısı inkâr
edilemez.
Devlet imkânlan sımrlarımn belli
olduğu ülkemizde eğitim kurumlarının
uygulamadan uzak öğrenci jetiştirdiği-
nı düşünen tekstil sektörümüzün. k-
endılenne yaratıcı ışgücü yetıştıren bu
eğitim v uvalanna daha fazla eğılip dıya-
log ıçınde olmalan. bellı bir kaynak
avnmına gitmelerı ve defıle-fuar-kon-
gre gıbı faalıvetlerde kontenjan be-
lirleyerek katılım fırsatı \aratmalan em-
ınım ki çok kısa vadede kendilenne da-
ha iyi yetişmış y aratıcı elemanlar olarak
fazlasıyla gerı dönecektır.
Doç. BETt L ATLI
Slıınar Sı/ra/ı L r\i\ er\ıtesi
Giizel Sanatlar Fakültesı
Tekstil Böliimü Öğretim Cyesi
ANKARA... ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Genco'yu İzlerken
Öncegüldük, gözümüz yaşanncaya dek, kahka-
halarla. Sonra ağladık, yüreğimizde sızılarla. Biı
güldük, bir ağladık ama hep onurlandık. 'Birtakım
Azizlikler'den söz ediyorum. DostlarTiyatrosu'nun
yeni oyunundan, Genco Erkal'ın azizliğinden. Onu
izlerken tiyatro sevgim de coşkum da özlediğim bo-
yutlara varıyor. Sahnede tek başına ama orkestra
türü. Kaç kişiyi birden oyunyor, sesı değişiyor, ya-
şı değişiyor, rolden role dalıyor. tarih değişiyor, coğ-
rafya değişiyor ama değişmeyenlerı de güzel yan-
sıtıyor, özüne, sanatına, halkına saygıyla oynuyor
her zaman. Coşkusunu yitirmiyor hıç, şarkılarsöy-
lüyor, sesi çok sıcak, güzel titreşimleri var. yüreği-
mizi de ısıtıyor. Sonra dansediyor, dönüyor, yayla-
nıyor, dalgalanıyor. Nerdeysebırazizlikbalesi. Ben-
ce Aziz Nesin'e sanlarak dansediyor, dahası sa-
lon da izleyiciler de katılıyor bu dansa. Onun gize-
mi de bu, ne oynarsa oynasın sahneyle salon bü-
tünleşiyor, izleyıcıye başka bırsoluk, başka birrenk
veriyor. Bir oyunda 'Sevdalı Bulut' oluyor insan,
başka bir oyunda 'Memleketımden Insan Manza-
ralart 'nı oluşturan gücü hıssediyor yüreğinde ya da
'Bir Delinin Hatıra Defteri'nden sayfalar çevırerek
bir yangın yaşjyor! Kaçıncı kez oynuyor ama yeni
yorumlarla, çağdaş kişiliğine yaraşır düzeyde.
Tiyatro güzel bir olay, BirtakımAzizlikler de tiyat-
ronun ötesinde bir olay bence.
Ne güzel sanatçılanm var, dıye gülümsüyor insan.
inançlanndan ödün vermeyenleri, ödün vermeme-
yi yaşam biçımine dönüştürenlerin varlığıyla mut-
lanıyor, umutlanıyor, dahası onlara benzemek öz-
lemini duyuyor. Çirkinlikleralabıldiğine ama güzel-
likleri de görüyor. Umursamazlıklar, pislikler. fosil-
leşmeler, kokuşmalar alabildığıne ama bu batakta
özünü koruyanlar da var. Çizgisini çarpıtmıyor, yo-
lunu, savaşını sürdürüyor. Işığını yitirmiyor, karan-
lığı delmekten geri kalmıyor, alacakaranlığı sevmi-
yor, aydınlığa yol alıyor. inancını yitirmiyor hiç, umu-
dunu da. Yarınlara umutla bakıyor, o umutla mey-
dan okuyortutuculara, o umutla aldırmıyor suçlan-
maya. yargılanmaya. Kara çalmalara. sorgulama-
lara karşın inancını yaşıyor baştan sona. Kışkırtıcı-
lıkla suçlamalar dudak bukuyor, gülümsüyor, gö-
revını yapmayanlardan hesap soruyor mahkeme-
de. Gazetemizde Sıvas idare Mahkemesi'nin ka-
rannı okudunuz mu? Azız Nesin'i kışkırtıcılıkla suç-
layanları yalanlayan bir karar. Doğrulardeğışmiyor,
kimi zaman öldükten sonra da aklan/yor yazarlar.
Sahnedeki portresıne bakıyor, düşunüyorum, Az-
iz Nesin öldü mü acaba? Kimi günler başkent olay-
lannın gelişmesi de onu çağrıştırıyor bana. Başkent
bir operet sahnesi gibi, törenler, kürsüler, söylev-
ler, örtülü ödenek, ö'rtüsüz suçlamalar, küfürler der-
ken bir bulantı başlıyor! Gerçeküstü olaylar yaşa-
nıyor ülkemizde, bir şeyler yapmak gerekiyor, di-
yor Aziz Nesin, bir şeyler yapılması dilenıyor, bek-
leniyor ama zaman yitiyor ancak. Oysa ruzgâr olup
defne yapraklarına şarkılar söylemek istiyor Aziz
Nesin, toprağında yetişen ağacın darağacı değil,
kalem olmasını diliyor, o kalemle sevgi şiirlerı yaz-
mak özlemfyle seslenıyor gerıde kalanlara.«.«
Yitik sevgililerözlemleri dtndikçe daha çok yaşar
bence. Geride kalanlara da o özlemi dındirmek yo-
lunda görevler düşüyor elbet. Karanlığı delmek,
alacakaranlığı dağıtmak için bir damla ışık üret-
mek, uzun soluklara yüreklice katılmak, yarım ka-
lan bir şarkıya, bir sözcük eklemek görevı...
• • •
Birtakım Azizlikler'i tiyatro kürsüsünden Profesör
Sevda Şenerile birlikte izledik. Sahneye kırmızı ka-
ranfiller attık sonra, Genco Erkal'ı da sevgiyle,
coşkuyla kutladık, kucakladık. Dışarda güzel bir
mayıs gecesi, içerde mayıs ayının sıcak rüzgârını,
coşkusunu yansıtan genç kuşaklar. Başka hiçbirti-
yatroda karşılaşmadığım bir kalabalık bu. Genco
Erkal'ı özlemle selamlıyor, dakikalarca alkışlıyor, bir
özlemi dindirmenin sevinciyle.
Değerli sanatçımıza güzel yolculuklar diliyorum.
Genco, Nâzım'ı Paris'te oynayacak önümüzdeki
günlerde, dahası Fransızca. Hıfzı Topuz'un St. Lo-
uis adasındaki evinde Güzin ve Abidin Dino, Av-
ni Arbaş ile buluşmamızı anımsadım birden. Nâ-
zım Hikmet ile bir süre önce aynı sofrada yapılan
birsöyleşiyi dinledik banttan. Abidin'e mutluluğun
resmini yapabilir misin, diye soruyor. inanıyorum,
Nâzım da izleyerek Genco'nun oyununu, mutlu gü-
lümseyecek sonra. Resmini henüz görmed/k ama
mutlu çizgileri yalnız sanatçılar oluşturuyor yaşa-
mımızda. Paris'ten sonra Anadolu turuna başlıyor
Genco Erkal. bizim Körfez'e de gelecek, belki
ören'ede, sonra Güre'ye, ida'nın eteklerine. Ida'nın
doruğuna Aziz Nesin ile tırmandık yıllarca önce, bu
yaz da Azizlikler oynayacak eteklerinde. İda da iz-
leyecek Genco'yu, bana neler anlatacak kimbilir.
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA\
1 2 3 4 5 6 7SOLDAN SAGA:
1/Anadolu'da
"ahilik" adıvla
meslekı bir örgüt-
lenme bıçımını al-
mış olan ve orta- 3
çağlslamdevletle- ,
nnde tasavvuf ve
özeilikle Melamı-
lık ılkelennedava-
nanörgütlenme. 2/
Gözün rengını ve-
ren tabakası... Es-
kıden harman 8
ürünlennden onda g
bir oranmda alınan
vergı.3/Ha\van>]veceğı..
Afrika'da yaşayan. bacak-
ları beyaz çızgılı bir hav-
van. 4/ Kemıklerın yuvar-
lak ucu. Göze çarpan. 3
alımlı. 5/Tırpana bahğına 4
venlen bir başka ad... Bir
soru sözü. 6/ Panık. II Ba-
ğışlama... Acele. tez.'8/Cst "
bölümü açık boru... Ke- 7
mıklerın içındeki vağlı 8
madde.9/Evren...Eskıdıl- Q
de su. 9
VUKARIDAİV AŞAĞIYA:
1/Norveç. fskoçva \e Kuzev Amenka kıyılarında buzulla-
nn oluşturduğu dık vamaçlı körfez... flkel bırsılah. 2/Cre-
nın kanda bınkmesı sonucu ortava çıkan hastalık.. Telefon
sözü. 3/Belırlı bir i!, ya da hızmetı başarabılecek güçtekı en
küçük asken birlik... Söz geçırme. 4/Arıtmetıkte bir kuv-
vetın derecesını veren »avı.. Bır makyaj malzemesı. Bın
metrenın kısayazılışı. 5/Mübtahkem ver... Bırbağlaç. 6/Os-
manlı dev letınde zamanın olav lannı saptamakla görev lı dev -
let tanhçısı. II Bır koşucuva. dığer ko;,ucular kümesınden
Mvrılma olanağını \eren çaba... Yabancı. 8/Top mermısın-
ın ucuna vıdalanan ayarlı kapak... Yapılmış. gerçekleşnıış
iş. 9/Boks yapılan ver. Yapma. etme.