Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 1996 PAZARTESİ
HABERLER
Son bir yılda 10'dan fazla hükümlü tedavilerinin engellenmesi nedeniyle yaşamını yitirdi
Cezaeviermde sessiz iııılıaHALFL NEBİLER
Sağmalcılar Cezaevi tutuklu ve hü-
kümlülen. cezae\ lerindeki sağhksız ya-
şam koşulfan. muayene vetedavi edilme-
lerinin engellenmesi nedeniv le son bir yıl-
da çeşitli cezaevlerinde I0"dan fazla ki-
şinin ölümünü "sessiz imha" olarak ni-
telediler. Tutuklu \e hükümlüler. "sessiz
imha"nın önüne geçilmesi için Türk Ta-
bipleri Bırliği Merkez Konseyi. İstanbul
TabipOdası. İstanbul Barosugibi 14ku-
ruluşa başvurarak Başbakanlık. Adalet Ba-
kanlığı. Sağlık Bakanlığı gibi makamlar
nezdindegirişimdebulunmalarını ıstedi-
ler. Tutuklu \e hükümlüler. şu anda ce-
zaevındeki 15 kişjnin ölüm-kalım sava-
şı \erdiğini belırterek acil müdahale is-
tediler.
Sağmalcı)arCezae\i"ndeki tutuklu ve
hükümlüler. sonaylarda Diyarbakır. Bu-
ca \e Üsküdar cezae\ lerinde gerçekle:?-
tirilen operasyonlarla 9 siyasi tutuklu \e
hükümlününaskerlervepolislertarafın-
dan öldüruldüğünü. ancak cezae\ lerinde
bir başka ımha yolunun gözden kaçtığı-
nı behrttiler.
Tutuklu \ e hükümlüler adına ŞadiÖz-
bolaf. Cemal Keser ve M. Ali Çelebi, son
biryıl içinde 10'dan fazla tutuklu ve hü-
kümlünün. cezaev lerindeki sağlıkstzva-
şam koşulları. tutuklu \e hükümlülerin
muavene ve tedavilerinin çeşitli biçım-
lerde engellenmeM nedeniv le öldüğünü
belirttiler.
Tutuklu \e hükümlüler. "sessizimha"
adını verdikleri durumun nasıl gerçekleş-
tirıldığinı şöv le anlattılar:
**- Sağlık somnlan olan tutuklular. cid-
dibirmuaveneolanagından>oksundur-
lar. Cezaev inderevirdahi bulunmamak-
Tutuklu ve hükümlüler, sivil toplum örgütlerini, cezae\lerindeki sessiz imhava karşı duvarlı olnıava çağırdı.
tadır.
- Tıbbi techizattan yoksun olarak ca-
lışmak zorunda olan tek doktor. > ardım-
cı sağlık personeli bulunmadığından ye-
tersiz kalmaktadır.
- Acil tedavi ihtiyacı du> an ve ölüm-sa-
kat kalma arasında gidip gelen tutuklu-
lann dahi dış hastanelcre sevkleri yapıl-
mamaktadır.
- Sevki çıkan hastalann hastaneye gi-
diş gelişleri dış güvenlikten sorumlu as-
keri personel tarafından en»elleıınıekte-
dir.
-Bü>ük güçlükJerie »ebir tabutluğu an-
dıran cezaev i araçlarıv la hastaneve gide-
bik-n hastalann muavene ve tedav ileri. vi-
ne sunav \e askerlerin keyfi tutıımları ve
mantık dışı vasakçı vakİaşımları nede-
nivle vapılanıamaktadır.
- Gidilcn sev klerde muayene ve teda-
vinin gerçekleşmemesinin sorumluları
arasında. tutukluları birer insan. birer
hasta değil de sahıpsiz mahkûmlar ola-
rak gören \e bu şekilde meslek ahlakını
avaklaraltına aları hastane yetkılileri \e
bir kisım doktorlarda vardır."
Tutuklu ve hükümlüler. sevklerin. mu-
ayene veya tedav i olmaksızın geri dö-
nüşlerin hastalar için hem fiziki hem de
psikolojik olarak işkenceye dönüştüğü-
nü. bu işkenceleri defalarca yaşayan has-
ta tutuklu \e hükümlülerin durumlannın
endişe verici olduğunu belirttiler.
Sağmalcılar Cezaevi"ndeki siyasi tu-
tuklu ve hükümlüler, Oktav Karataş, Vey-
sel Akpınar.Gülderen Baran. Münevver
Köz, Şengül i\lert Cuma Şat, Gülser Tuz-
cu, Binali Sanelmas, Şaban Tonta, Mu-
rat Güleç. Sülev man Acar,Akın Durınaz.
Cengiz Çalıkoparan, Nazarat Vartanoğ-
lu \e Yaşathak Aslanadlı tutuklu ve hü-
kümlülerin ölüm-kalım savaşı verdikle-
nni: ancak tedav ilerinin engellendiğini be-
lirterek acil müdahale gerektiğini vur-
guladılar.
Tutuklu ve hükümlüler. durumlannı
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi.
İstanbul Tabip Odası, Saglık-Sen. Tür-
kive tnsan Haklan Vakfı. Insan Haklan
Derneği Genel Merkezi ve İstanbul Şu-
besi. İstanbul Barosu. Çağdaş Hukukçu-
lar Derneği Genel Merkezi ve İstanbul
Şubesi. Halkın Hukuk Bürosu, Çağdaş
Gazeteciler Derneği Genel Merkezi ve is-
tanbul Şubesi ile uluslararası insan hak-
lan örgütlerine ilettiler. Tutuklu ve hüküm-
lüler, Başbakan Mestıt Yılmaz. Adalet
Bakanı Mehmet Ağar. İçişleri Bakanı
L IküGünev. Sağlık Bakanı YıkJınm Ak-
tuna. Ceza ve Tevkifevleri Genel Mü-
dürlüğü. Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Avni Bil-
gin. Sağmalcılar Cezaevi Savcısı Melih
Şentürk. Sağmalcılar Cezaevi Müdürü
Ömer Faruk Yümaz. İstanbul İl Jandar-
ma Alay Komutanı Baki Onurlubaş ve
cezaevi dış güvenliği sorumluları nez-
dinde girişimde bulunulmasını istediler.
TIRMIK / AYDIN ENGİN
Cumasabahı. Saat9.30. Istanbul'da,
seçkinler semti Maçka'dakı maden fa-
kültesı binasının önü. 20, bilemediniz
25 kışilik bir kalabalık(çık). Maçkalı de-
ğil bunlar. Bu semtte oturmuyorlar.
Besbelli bu. Eğer aralannda Maçkalı var-
sa mutlaka Trabzon'un dağlardaki yok-
sul ilçesı Maçka'dandır.
Sessizce bekleşiliyor. Onlann iki, üç
hatta beş katı bir polis gücü de orada.
Panzerler, polıs otobüsleri, elleri tel-
sizli siviller. başları kasklı resmiler...
Otomobillerinin içinde ve işlerine ye-
tişme telaşındaki Istanbullular bir yan-
dan trafikle boğuşuyor, bir yandan da
bu sessizce bekleyen insanlara kaça-
mak bakışlarfırlatıyorlar. Polis ve "Maç-
kalı " olmadıklan besbelli olan bu insan-
lar bir araya gelince o kaçamak bakış-
larda, "Burada ne oluyor acaba? Bu
insanlarniye toplanmışlar ki? Polis ni-
ye burada?" gibısinden doğal sorular
sormuyor. Gözler kaçırılıyor ve trafiğin
izin verdiğince yola devam ediliyor.
Ateşin düştüğü yerde yaktığı insan-
lar bunlar. Kayıpların yakınları. Kiminin
babası, kiminin kardeşi, oğlu, kızı. ya-
vuklusu, sevdiği, arkadaşı, yoldaşı "kay-
bedilmış". Örneğin bir uğursuz gece
Ateş Düşmediği Yeri de Yakar...
vakti kapı çalınmış, yürek çarpıntıla-
rıyla açılan kapıda elleri telsizli, bellerı
silahlı adamlar belirmiş ve bir delikan-
lıyı, bir kızı, bir adamı, bir kadını gös-
terip "Şubeye kadar gıdeceğız. Merak
etmeyın birkaç soru soracağız o kadar"
demışler. Avlarını almış götürmüşler.
Sonra bir daha haber çıkmamış. Ku-
şun kanadından haber sonjlmuş; em-
niyet müdürlüğü koridorlarında, mer-
divenlerinde, semt karakollarında, sav-
cılık kapılarında sorular sorulmuş, ya-
nıtlar beklenmiş. ^ .. .
Çoğu kez yanıt, "Bizdeyok"o)rnuşt
Kimi kez de, "Bızdeydi, ama ikigün ön-
ce serbest bıraktldı. Sonrasını bilme-
yiz". Gerçekten de "sonrasını" bilen
yok.
O dal gibi genç kız, o delikarrtt kim-
sesizler mezarlığında sessiz yatar mı
şimdi? Bedeninde işkence izleri var
mı, yok mu?
Ateş düştüğü yeri yakmış. Yananla-
nn bir küçük bölümü, istanbul Maçka'da
maden fakültesinin önünde bekleşi-
yoriar. Ateşin düşmediği, o yüzden de
yanmadıklarını sananlar, arabalarıyla
geçıpgidiyorlar...
'•Reality Show"\arda kana doyma-
yanlar. ülkenin en kanlı cınayetlerine ıl-
gisiz. Kana doymayanlara kamerala-
nyla kan taşıyanlar orada değil. Büyük
gazeteterin üçüncü sayfalannda, her Al-
lah'ın günü kızmı kesen. yavuklusunu
delik deşik eden, köprüden atlayıp ın-
tihar eden, kız uğruna lisedeki sıra ar-
kadaşını hacamat edenlerin boy boy
fotoğraflarım basan, öykülertnı ballan-
dıra ballanclıra anlatap yazılı medya
kahramanları da orada değil.
Orada, sadece polisler ve ateşin düş-
tüğü insanlar var:
"Utuslararası KayıplarKurultayı Istan-
bul'da toplanacak..."
"Hayır, toplanamayacak!"
Görevli polislerin şefi, istanbul Vali-
liği'nin toplantıyı yasakladığını bildiri-
yor. Ardından da dağılmaları gerekti-
ğini ekliyor.
Sonrası?.. Sonrası ayrıntı.
Kurultay Tertip Komitesı çaresız. Ale-
lacele bir başka yer bulunuyor. Orada
derme çatma koşullarda "kurultay"
toplanıyor. Şılı'den. Arjantın'den. ingil-
tere'den gelen konuklar biraz şaşkın,
biraz kederli. çokça alışkın. Dünyanın
her yerinde. kaybedılenlerin yakınta-
rının" çığlıkları hoyratça bastırılıyor. is-
tanbul'daki "KayıplarKurultay/"nın ya-
saklanması. ne ilk ve anlaşılan ne de
son yasak! Kaybedenler, utançlannı ve
daha önemlisi suçlarını yasaklayarak
örtme telaşında
Bir daha: Bu ne ilk, ne son. Arjan-
tin'de yıllar ve yıllar boyu her perşem-
be. "Plaza del Mayo Alanı "nda topla-
nan "Mayıs Analan" da copa. yumru-
ğa. tekmeye, yasağa ve baskıya dire-
nerek acılı çığlıklarını dünyanın yedi ik-
lim dört bucağına duyurdular. Her cu-
martesi. istanbul'da, Galatasaray Lise-
si'nin önünde oturanlar da haftalardır.
aylardır ınadı umuda dönüştürmenin
kavgasını veriyorlar. Sağır duvarların
yıkılacağı, çığlıklarının ülkenin her ye-
rinde yankılanacağını umuyor ve dire-
niyorlar.
Şımdılik duvarlar sağır, gözler bakar
kör, kulaklartıkalı. Onlar veötekilervar.
Yakınları kaybedilenler ve kendi yakın-
ları kaybedilmediği için umursamazlı-
ğın zımına sığınanlar...
Önce. 1 Mayıs 1996 suçundan hiç-
bir şekilde aklanmamış olan İstanbul
Valiliği'ne bir soru: Geçen günlerde is-
tanbul'da "Euromoney Konferansı"
toplandı. Geçen cuma günü de "Ka-
yıplar Kuruttayr" toplanacaktı. Hu-
kuksal olarak ikisi arasında hiçbir fark
yok. Birine izin verdiniz. Ötekini yasak-
ladınız.
Neüen? - M a->, -£
v
-
Şimdi de bu yazıyı okuyanlara bir
soru: "Kayıplar Kurultayı "nın yasak-
lanması sizi ne kadar ilgılendiriyor? Her
cumartesi 12'de İstanbul Galatasa-
ray'datoplanan kayıp yakınlanna ne ka-
dar yakınsınız? ">4feş düştüğü yeri ya-
kar" demiş atalanmız. Doğru. Ama ateş
düştükten, düştüğü yeri yaktıktan son-
ra yayılmaya, yayılmaya, yayılmaya;
yayıldığı her yeri yakmaya, yakmaya,
yakmaya başlar.
Bunu unutmuyorsunuz değil mi?
NATO
2000
asker
Doğu'ya
geliyor
RECEP KAPfCl'
ERZURl'M-İranve
Ermenistan'a yakın
bölgelerde yeni üsler
kurmak amacıyla çalışma
yapan NATO. Doğu'va
asker göndermeve devam
ediyor. Çalışmalannı
küçük gruplarla sürdüren
NATO'nun önümüzdeki
günlerde 2 bin kişilik bir
birlikle Doğu'\ageleceği
bildirildı. Yaklaşık 15
günden beri Doğu Anadolu
Bölgesi'nde incelemelerini
sürdüren \e savılan her
geçen gün artan NATO
askerlerının İran \e
Ermenıstan sinırlannda
yeni üsler kuracağı tahmin
ediliyor. 1 mayısta 50
kişilik üst rütbeli subayın
Doğu Anadolu Bölgesi'ne
gelip incelemelerde
bulunmasından sonra
önceki gün de bir
tuğgeııeral komutasındaki
90 kişilik NATO grubu
Erzurum'a geldi. Bu
grubuıı da çalışmalannı
İran ve Ermenıstan
sınınnda >oğunlaştırdıklan
öfrenıldı. NATO'nun
çalışmalarının uzun süreli
devam edeceğini ifade eden
askeri kavnaklar.
önümüzdeki günlerde 2 bin
kişiden oiuşan bir NATO
birliğinin Erzurum'a
geleceğıni söyledüer.
Aynı kaynaklar. NATO
askerlerinin gelişi nedeniyle
I haziran itibanyla
Erzurum'daki tüm turistik
otellerin tutulduğunu ifade
ettiler. Çalışmalann gizlilik
içerisinde yürütüldüğünü
belirten Türk askeri
kaynakları. kendilerine de
yeterli bilgi
verilmediğinden
yakındılar.
F O R M M E N K U L D E Ğ E R L E R A . Ş . Ö Z E T B İ L A N Ç O L A R - 3 1 A R A L I K 1 9 9 5 v e 1 9 9 4 ( T L 1 . O O O )
AKTİF (VARLIKLAR)
1- DÖNEN VARLIKLAR
A- Hazır Değerier
B- Menkul Oeğerler
C- Kısa Vadell Tlcari Alacaklar
D- Diğer Kısa Vadell Alacaklar
E> Diğer Dönen Varlıklar
2- DURAN VARLIKLAR
A-Flnansal Duran Varlıklar
B- Maddi Duran Varlıklar
1- Taşıt Araç ve Gereçlerl
2- Döşeme ve Demirbaşlar
Birfkmfş Amortlsfnanlar
AKTİF (VARLIKLAR) TOPLAMI
Carl Dörtem
31 ARAUK 1995
S2.971-889
29.608.403
2.İTS.42*
20J55.402
Mimsn
12.603.025
5.373-554
U01.T74
10J3J-285
Önc«kl Dörtefn
31 ARALIK 1994
13.744.718
5M.6O2
3.784.980
9JS4.136
66.000
1656.020
1J9S.490
23S6S10
3.12&253
2.490^28
(3J6İ451)
17.3M.7M
notiaf mafı tatrtolann aynfmaz b*
r
parçasıöır
FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş. 31 ARALIK 1995 ve 1994
HESAP DONEMLERINE AIT OZET GELIR TABLOLARI (TL 1.000)
A- BRÜT SATIŞLAR
B- SATIŞLARDAN İNDİRİMLER (-)
C- NET SATIŞLAR
D- SATIŞLARIN MALİYETJ (•)
BRÜT SATIŞ KÂRI veya ZARARI
E- FAALİYET GİOERLERİ (-)
ESAS FAAL/YET KARI veya ZARARI
F- DİĞER FAALİYETLERDEN GELİRLER ve KÂRLAR
G- DİĞER FAALİYETLERDEN GİDERLER ve ZARARLAR
H- FİNANSMAN GİDERLERİ (-)
FAALİYET KÂRI veya ZARARI
İ- OLAĞAN DIŞI GELİRLER ve KÂRLAR
J- OLAĞANDIŞI GİDER ve ZARARLAR
DÖNEM KÂR
1
veya 2ARARI
K- ÖDENECEK VERGİ ve DİĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER
NET DÖNEM KÂRI veya ZARARI
Carl DOnem
31 A R A U K 1995
23S_235.gÇ5
(196.338.935i
36.396.730
(19.941.614)
16.455.116
6.432.494
(107.692)
(5.622)
22.774.296
(1.360J9O)
21.413.906
(9J79J18)
11.434.588
Önceki OArMrn
31 ARALIK 1994
287.076.000
287.076.000
(269.851.570)
17.224.430
(8J45.423)
8.979.007
(20.578)
8.958.429
1Z237
(380JW))
8.590.636
(3.949.650)
4.640.986
FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş.nln 1995 HESAP
DÖNEMİNE AIT BAĞIMSIZ DENETÇİ RAPORU
FORM MENKUL DEĞERLER A.Ş.'nın 31.12.1995 tanhı
ıtıbanyle düzenlenmış bılançosunu ve bu tanhte sona eren
hesap dûnemıne aıt geltr tablosunu ıncelemfş bulunuyoruz.
Incelemema. genel kabul gömıüş denetteme ıfte. esas ve
standartlarına uygun olarak yaptlmtş ve doJayısıyla hesap ve
işlemlefie ılgtlı o(arak muhasebe kayttlannın kontrolü İle gerekh
gordüğümûz (üğer deneHeme yöntem ve tekraktenm ıçemuştır.
Şirket: 1994 ve 1995 dönemı ile ıkjrN mali tablolarını.
yürürtüktekı tıcan ve matı mevzuata ve Sermaye Pıyasası
Kunjlu'nun tetolığtennde yer alan esasJara göre hazırianmışfir.
Görüşümüze göre, söz konusu malı tatKolar. FORM MENKUL
DEGERLEH A Ş nın 31 12 1995 tanhındekı gerçek faalıyet
sonucu. mevzuata ve genel kabul görroüş muhasebe rikeJerine
uygun olarak doğru bir btçamde yansıtmaktadtr
İstanbul, 19/01/1996
KURAL BAĞIMSIZ DENETİM DANIŞMANLIK S.M.M.M. A.Ş
Bulent Atakul
Sorumlu Ortak Baş Denelçı
ISş*tekJ noUar malı tatüolann aynlmaz bir pa/çasKlır
GELİR TABLOSU DİPNOTLARI
1- Dönemın tûm amortısman gtdenen:
4.341.950.000.-TL
a) Normai Amortısman Gıden
1.306.899 000.-TL
b) Yenıden Oeğeriemeden Doğan
Amortısman Gıden. 3 035 051 000 -TL
c) (tta ve tükenrne payları YOK
2- Donemın reeskont ve karşıltk
gîdarten yoktur.
3- Dönemin tûm fînansman gtöerien
5.621 974.-TL olup Temınat Mektubu
komısyonlarıdır
4- Stoklarımızda yer alan menkul
kıymetjerden Yatınm Fonu rayıç
bedel Hazıne Bonosu elde etme
malıyet yöntemı. Hısse Senetlen
SMM Agıriıklı Ortalama Malıyet
yöntemi ile degenendınlmıştır.
5-31.12.1995 tanhı ıtıbanyle fizıkı
stok sayımı yapılrnıstır
PASİF (KAYNAKLAR)
1- KISA VADELİ BORÇLAR
A- Flnansal Borçlar
B- Tlcari Borçlar
C- Diğer Kısa Vadeli Borçlar
D- Borç ve Glder Karşılıkları
2- UZUN VADELİ BORÇLAR
A- Borç ve Glder Karşılıkları
3- ÖZ SERMAYE
A- Sermaye
B- Yenlden Değ. Değer Arlışı
C- Yedekler
D- Net Dönem Kârı
E- Geçmlş Yıllar Kârları
PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMI
BİLANÇO DİPNOTLARI
I - Işletmenin fîıfı faafiyet konusu Menkul Ktymet
Piyasasında alim-satıma aracılıktır
2- Sermayssının %10 ve daha lazlasına sahip
onaklann
ADI SOYADI PAY ORANI PAY TUTARI
R YAVUZ TEZELLER %70 7 000.000.000
BARBAROS TEZELLER %27 2 700 0O0 000
3- Sermayeyı temsıl eden htsse senettenne
herhangı bir ımtıyaz tanınmamıştır
4- Kayıtiı sermaye yoktur
5- Sermaye 13 07 1995 tarıhınde 1 000.000 000
TÜRK LİRASI'ndan 10.000.000.000 TÜRK LİRASI'na
arttırıltp tamamı odenmıştir
6-a) Can dönemde satın alınan maddı duran
vartıklann malıyetı. 5 800.717 000 TL
(y/BesmıtyarsekızyûzmilyonyedryûzonyedıbınTL)
b) Can dönemde ortaya çıkan Yenıden
Degerleme artışları 2 379 111 000.-TL
(y/İkımilyarüçyüzyetmtşdokuzmılyonyüzonbtrbfnTL)
-Varlık malıyettennde. 5.414 162 000 -TL
(Y/Beşmılyardonyü2ondörtmıiyonyüzaltrn<şıkıbınTL)
-Bmkmiş amonısmanlarda. 3.035.051 000.-TL
(Y/ÛçmılyarotuzbeşmılyonellıbırbınTL)
7- Envanter değerieme yöntemtmız ekje etme
malryeö yöntemıyle belırlenmış olup döşeme ve
demırbaşlar normai amortisman, Taştt araçian
üzennden hızlandinlmış amoftısman yöntemı
uygulanmaktadır Amortjsman oranı 1 01.1995
tanhınden önce %50, 1.01.1995 tanhınden
sonra %40tır.
8- Bılanço tanhinden sonra sıgorta tavan ucreb
artışı ofmamıştır
9- Can doneme aıt tutarlan tahmin edilemeyen
şarta bağlı zararlar ve kâr oluşmamıştır.
10- iştetmenın gayn safı kâr oranlan üzennde
etkıde bulunabılecek değışıklık olarak sadece can
yıfcda yenıden degerleme yapilmıştır
I1 - Kuruluş mevzuatı hükümienne göre
6.300 000 000 -TL nomınal değeriı Hazıne Bonosu
İMKB-ye 500 000 000.-TL Temınat Meklubu SPICya
temmat olarak venlmtştır
12- Aktf değerienn toplam sıgorta tutarı.
10.055.000.000.-TL (OnmılyarellıbeşmılyonTL)
13- Alacaklar ıçtn alınmış olan ıpotek veya temınat
yoktur
14- Pasıfte yer almayan taahhütlenrrHz onuncu
paragrafta beNrtılen Temınat Mektuplarımızdır
15- Bılançoda 2.475.423 415.-TL
(ikırmlyardörtyûzyetmışbesmılyondörtyüzyınnıûçbındöri
yüzonbeşTL) maliyet bedelı uzennden göstenlen
menkul kıymetlenn 3.12.1995 tarihı ıttbanyle borsa
rayıa bedelı 2 536 287 415.-TL'dir
Carl Dönem
31 ARALIK 1995
«.495.218
37.221.634
(Î44 7V\
8.629J29
339J51
339J51
24.013.69»
10.000-000
2J79.111
200-000
11.434.588
70M&46S
Önceki Donem
31 ARAUK 1994
6J75.12S
369.461
3J36.1H
151.681
1.000.000
1350 476
75.836
4.640.966
10.1S0.759
151.661
7.067.298
17J99.7M
Ssilctelo noOar maM tabtolann aynlmaz bir parçasKJır
16- Malı tablolanjakı 'diger' Ibaresinı taşıyan hesap
kaiemlen:
AKTİF
- Dıger Menkul Kıymefler: 1.786.808.915.-TL
- Yatınm Fonfarı (Iş Bankast Fon4)
1 786 808 915-TL
• Diğer Kısa Vadeli Alacaklar 21.121 050.369.-TL
- İMKB Takas Merkezı: 19 211 579.000.-TL
- Borçlu Müştenler 1 909.472.369 -TL
PASİF
- Diger Tıcan Borçlar 35 560.265.353.-TL
- Alacaklı Müştenler: 35 560.265 353.-TL
17- Bılanço aknf tuîannın yvzüe btnnı aşan
personeie borç ve personelden alacak yoktur.
18- Duran variıklarda I995 yılında Yeniden
Değerteme yafxlm(ş. Yentden Degerieme Tutarı
2.379 111.000.-TL. 1994 yılında Yenıden Degerleme
yapılmış, Yenıden Degeneme Tutan.
1.350 476.000,-TL'dır.
19- Yıl ıçınde çalışan personelın ortalama sayısı
10'dur
20- Malı tablolan önemli ölcüde etkıleyen ya da
malı tabk>lann açık. yorumlanabılır ve anlaşılabıjır
olması açısından açıklanması gereklı diğer hususlar
bulunmamaktadır
21- Portföyde bukjnan menkul kıymetlenn toptam
nomınal tutarı. 2.536.287 415.-TL'dir
22- Bağlı Kıymetlerde 27.03.96 vadeli
7 500.000.000.-TL Hazine Bonosu Boiu Aslıye
Hukuk Mahkemesi karan ile ihtyatı tedbır
uygulanmıştır.
23- Şirket ortaklarından R.Yavuz TEZELLEmn
31.12.1995 tanhı mbanyle hısse senedı
alım-satımından dogan 1.212.688 -TL'sı alacak
bakıyesi bulunmaktadır
FORM
MENKUL DEĞERLER A.Ş.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Gençlere Ornek Olmak
Dün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramrnı yaşadık.
Bu arada "Milli Eğitim Şûrası" toplantısı yapıldı. Her
sistem kendi gençlik ideolojisıni yaratır, her toplum bu
ideolojinin yarattığı gençliği yaşar. Bugün Türkiye, han-
gi ideolojinin gençlığini yaşıyor? Bu sorunun yanıtını
bulmak çok kolay değildir. "Yozlaşmış gençlik"ten söz
edildiği zaman da örneklerini bulabilirsiniz, "pınl pırıl
gençler" dendiğı zaman da örneklerini görebilirsiniz.
"Uçlarda yaşayan gençler" de vardır, "hedeflerini be-
lirlemiş güçlü gençler" de.
Avrupa ülkeleri son yıllarm "X Generation-X Kusa-
ğı" üzerinde çok araştırma yaptılar. Bu kuşağın tanı-
mında "hiçbir sosyal ideali olmayan, kendini hiçbir
dünya sorunundan sorumlu saymayan, sadece ken-
di çıkanna dönük amaçlaryaşayan kapalı devre bir dav-
ranış sahibi olma" özellikleri yer alıyordu. Ama bu ku-
şak kendiliğinden oluşmamıştı.
Toplumlar, gerek ulusal gerek evrensel kültür de-
ğeıierinden uzaklaştınlıp da "yükselen değerler" adı
altında "bencil çıkarlarkültürü"ne aktarıldığı zaman so-
nucun bu olacağına ilişkin dürüst kaygılar 'dinozor
masa//an'diyekarşılanmıştı. Türkiye 1980'lerden son-
ra "Yeni Dünya Düzeni"n\n yerlı versiyonu olan Öza-
lizm dönemine geçtiği zaman da değişım rüzgârları-
nın önünde duaılamayacağı çok vurgulanmıştı. Tur-
gut Özal'ı Atatürk'ten sonraki en büyük lıder olarak
açıklayan pek çok kalem de bu görüşü paylaşıyordu.
Özgürlüğün en güçlü sosyal sorumlulukla var ola-
cağını unuttuğunuz zaman karşınıza çıkacak olan "ken-
dinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen" bir yaşama ide-
olojisinin temsilcileridir.
19 Mayıs 1996'yı da Atatürk'le kutluyoruz.
Özal'ın prensleri ise bir bir mahkemelerde ihtilas ve
rüşvet furyasının hesaplarını veriyor, veliaht prens ıse
kendi ülkesine bile dönemiyor
Öğretici sonuç budur. |
• • • ;
Bu toplum kendi gençliğini tanımıyor. :
Geçen hafta Fenerbahçe Lisesi'ndeydim. Olaylarla
bir ara gündeme gelen bu lisemizde 2000'den fazla
gencimiz okuyor. Yeni müdürleri Kâmil Bey, bir "öğ-
renci konseyi" kurduklarını anlattı. Öğrencıler; düşün-
celerini, eleştirilerini, önerilerini açıklıyorlar. Bu bir ör-
nek metotttur. Katılımcı demokrasi eğitimi aile içinden
başlayacak, bütün eğitim kurumlannda geliştirilecek
etkin bir yöntemle yapılabilir. Konuşmamdan sonra
söz alan. kimisi soru soran, kimisı düşüncelerini belir-
ten gençler hepimizin umutlarıdır.
Daha önce gittiğim Kenan Evren üsesi'nde de öğ-
rencilerin hazırladığı tiyatro oyunu ve panel bütün top-
lumun, eğitim sistemmın, genç-aile ilişkisinin tadına do-
yum olmayan akılcı bir irdelemesiydi. Gençlerin ne
denli guçlü bir umut olduğunu görmek isteyenlerin
gençliği buralarda tanımlarını isterim.
istek Vakfı Semiha Şakir Lisesi'nde de gençler son
derece akılcı, bilinçli bir davranış içindeydiler. Kaba-
taş Erkek Lisesi'nin, İstanbul Erkek Lisesi'nin gençle-
rinden de övgüyle, gururta, umutla söz etmek isterim.
Bu gençler elbette Atatürk'ün gençleridir, 19 Mayıs-
lann gençleridir. Ama şabloncu, ezberci, öğretileni yi-
neleyici değil, eleştirel düşünceli, değeriendirici, araş-
tırıcı beynin gençleridir.
Neden bu gençlerimizin temsilcileri "Milli Eğitim Şû-
rası"r\da temsil edilmediler?
Yetttüiterin, konyyŞ ilgitenenlenn gençterimtzin eği-
timle ilgili eleştirilefjni, önerilerini dikkatle -hem de bü-
yük bir dikkatle- dinlemelerini öneririm. Onları önyar-
gısız, eşitlikçi birtutumla dinlemek gerçekleri arayan-
lara çok şey verecektir. Ama 1996 yılında da tepeden
ınme "Herşeyi biz biliriz"c\ tutum eğitime fazla bir şey
katmayacaktır.
Toplum bu gençleri dinlemelidir. ";
Toplum bu gençleri dikkatle dinlemelidir.
Yazılı basın, görsel medya, bu gençleri topluma ulaş-
tırmalıdır.
Gençlere örnek olacak gençleri, bu toplum tanımar
lıdır.
Gençleri sadece eğlencelerde, kafe-bartarda, uyuş-
turucu konusunda aklına getıren medyanın büyük bir
görevi, büyük bir sorumluluğu olduğu artık bilinmeli^
dir.
•••
"Bencil ÇıkarlarKulübü "nün üyeleri, gençliğin ömek-
leri değildir.
Parsadan pay alanlar, arsadan pay kapanlar bu
gençliğin ömekleri değildir.
Yenilikçi olmak da bu değildir. Çıkarcılık, tarih kadar
eskidir.
Yenilikçi olmak; insandan yana olmak, dünyadan
sorumlu olmak. katılımcı olmaktır.
Yenilikçi olmak, bilgisayar ve modemkullanmak de-
ğil, bunlaria ne yaptığını bilmektir.
Yenilikçi olmak. mal varlığını değil, bilincini arttır-
maktır.
Yenilikçi olmak geleceğin sahibi olabilmektir.
Gelecek de bunlan bilen, geleceği yaratanlann olacak-
tır.
Atatürk de budur, 19 Mayıslar da budur, gelecek de
olacaktır.
Die Welt'e demec verdi
Öcalan bağımsızlık
isteminden vazgeçti
BON.N / ANK.4RA (AA) -
Yasadışı bölücü terör
örgütü PKK'nin lideri
Abdullah Öcalan.
bağımsızlık talebinden
vazgeçtiklerini ve Türkiye
içinde federasyon ve
demokratik ortam içinde
vaşamak istediklerini
söyledi. Öcalan. Alman
Die VVelt gazetesinin
bugiinkü sayısında
yayımlanan röportajında.
Bir Kürt devletinin
kurulmasının çok zor
oiduğunu. buna yalnız
Türkiye değil. bütün
bölge ülkelerinin karşı
çıkacağını bildirerek
Türkiye'de Almanya tipi
bir federal devlet >apısı
istediklerini ifade etti.
Türkiye'de Kürtlere
federasyon hakkı
tanınmasının. İran ve Irak
için de örnek
oluşturacağını öne süren
Öcalan. bölge ülkeleri
içinde federal devletlerde
vaşayacak Kürt
toplumlannın, bu ülkeler
arasında bir köprü görevi
yaparak, tüm Ortadoğu'da
barı^. istikrar, güven ve
refah düzeninin
doğmasına yol açacağıni
iddia etti. Almanya'ya
savaş açmayı düşünecek
kadar 'geri zekâlT
oimadığını belirten
Öcalan. "Almanya'ya
savaş ilan etmek, bize
vardım eden eli
ısırmaktır'"dedi.
'Manevra olabilir
1
Öcalanın sözlerinin.
terör örgütüne yeni bir
imaj kazandırma yolunda
umutsuz bir manevra
olabileceği beiirtildi.
Ankaradaki çeşitli
kaynaklar. bu yorumu
yaparken bölücü terör
örgütünün, Türkiye'nin
başanlı mücadelesiyle ve
uluslararası alanda gerçek
yüzünün giderek daha
açık bir şekilde
anlaşılmasıyla son
zamanlarda iyice köşeye
sıkıştığını hatırlattılar.
Dışişleri Bakanlığı
yetkilileri de Öcalan'ın
Türkiye tarafından
muhatap alınmasının ve
hatta açıklamalanyla ilgili
yorum yapmanın bile söz
konusu oimadığını ı
vurguladılar.