Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MAYIS 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
İncelemeleri sırasında Türkiye'deki siyasi tıkanıklığa dikkat çeken heyet, stand-by için yeşil ışık yakmıyor
IMF: Devalüasyon kaçırulmazHeyetin, hükümetin yıl sonunda l ABD
Dolan için öngördüğü 75 bin liralık değeri hiç
gerçekçi bulmadığı ve "'Bu enflasyon
karşısında reel kurda dolar en az 110-120 bin
lira düzeyinde olur. Devalüasyon şart"
değerlendirmesini yaptığı belirtildi.
ESRA YENER
ANKARA- Yılhkolağan
incelemeienni yapmak üzere
Ankara'da bulunan Uluslararası Para
Fonu (IMF) heyetınin, hükümetin
sunduğu istikrar önlenılennın
uygulanması olasılığına "kuşkulu"
baktıgı bıidirıldı. IMF
temsilcilerininın "Bu sivasi
kargaşada karar alınamaz. A/jnlık
bükümetinin mgulamaya geçmesi
zaten zor. Hükümet ortaklan da
anlaşamıvor" görü^ünü dıle
getirdiği öğrenildı. Heyetin.
hükümetin yıl sonunda I ABD
Dolan ıçın öngördüğü 75 bin liralık
deferi hiç gerçekçi bulmadığı ve
"Bu enflasyon karşısında reel kurda
dolar en az 110-120 bin lira
düzeyinde olur. Devalüasyon şart"
değerlendirmesini yaptığı belırtildı.
1.9 katnlyon liralık iç. 73 milyar
dolarlık dış borç yükümlülüğü
karşısında kaynak darboğazına giren
hükümet. IMF ile yenıden btand-by
anlaşması imzalavarak. dıs
piyasalarda güven kazanmaya
çalışıyor. Yıllık olağan incelemesini
yapmak üzere Türkiye'de bulunan
1N1F heyetinı. stand-by kredı
anlaşması için ıkna etmeye çalışan
bürokratlar. siyasette yaşanan
kargaşaya takıldılar. Başbakan
Mesut Yılmaz'ın açıkladığı istikrar
önlemlerını anlatarak IMF'ye
gü\ence vermeye çalışan
bürokratlar. "Bizvasa
çıkaracağımızı anlatırken komik
duruma düşüyoruz. Zafen aanlık
hükümetivle yönetilen bir ülkede
bö> le önlemleri almak zordur. Bir de
ortaklar arasında sorun yaşanınca
iyice komik duruma düştük" dediler
'istikrar önlemleri şüphelT
IMF heyetınin. henı sunulan istikrar
paketinin uygulanması. hem de
hükümetin sundıığu makro
ekonomık hedeflerin tutturulması
olasılığına "şüphen"" baktığını
anlatan yetkilıler. IMF
temsilcilennın. "Busi\asi kargaşada
karar alınamaz. A/ınlık
hükümetinin uygulamava geçmesi
zaten zor. Hükümet ortaklan da
anlaşamıvor" görü^ünü dile
getirdikien öğrenildi.
'Stand-by zor'
Yetkıiiler. sıyası ortamda yaşanan
kargaşa karşısında IMF'nin Türkiye
ıle yeniden stand-by kredı anlaşması
ımzalamasının zor olduğuna dikkat
çektiler. Ay sonunda inceleme
yaparak Türkiye'nin kredi notunu
belirleyecek uİuslararası nsk
değerlendirme kuruluşu Standard
and Poors'un da ekonomi için
"batık" değerlendırmesı yaptığını
anımsatan yetkilıler. "Bu koşullarda
kredi notunun da düşmesi beklenivor.
O zaman dış borç kapılan
kapanabilir" dediler.
IŞÇININ EVREMNDEN
ŞUKRAN SONER
İflasın Resmidir
2.4 milyar dolar bütçe gereği
Ozelleştirmeye
hedefEkonomi Servisi - Geçen y ıl 5 milyar dolarlık
özelleştırme gelın hedeflemesıne rağmen ancak 440
milyon dolar satış gerçekleştirebilen Özelleştir-
me ldaresi Başkanlığı. bu yıl daha temkınli dav-
ranıyor. Başkan iğurBavar. buyılkı hedetlerinın
2.4 milyar dolar olduğunu belırtırken. bu hedefin
bütçe için belirlendiğinı. ancak kendisınin hiçbır
zaman parasal hedef koymaktan yana olmadığını
ifade ettı. Devlet Bakanı Rüşdü Saracoğlu ise
Anayasa Mahkemesı'nın bugüne kadarkı iptal ka-
rarlannda haklı olduğunu \e hiçbir şekılde eleşti-
rilemeyecegıni \urguladı. Ana\atan Partisı İstan-
bul II Başkanlığı ve An Grubu'nun ortaklaşa dü-
zenlediği "Türkhe'deÖzeUeştirme" konulu pane-
Itnaçılışkonuşmasınıyapan Saracoğlu. "Hiçkim-
se Anavasa Mahkemesi'nden hukuk dışında va da
Türkiye'nin ekonomik geleceğini düşünerek ka-
rar almasını beklememeir dedı.
Saracoğlu. KlTsatışlannda başvurulan ihalele-
rin şeffaf ve satı^lann kamu v ıcdanını rahatsız et-
meyecek şekıldeolması gerektiginı de vurguladı.
Saracoğlu. gerekırse bazı işjetmelenn zararına bi-
le satılabıleceğını belırttı. OİB Başkanı Bayarise
portföylerindeki KİT ler ıçınde en fazla talebin 4
termik santrala geldığıni beîirtırken. bu yılkı 2.4
milyar dolarlık hedefe ulaşılamadığı takdırde ba-
şarisiz sj\ ılacaklannı »öyledı. Bavar. özelleştirme-
nin parayla ölçülmesinin yanlış olduğunu kaydet-
ti. Ozelle^tırmenin kitlelere yayılması gerekriği-
ni kavdeden Bayar. Tüpraş, Pet'kım. Petrol Ofisı.
Türk Telekom gibı has-.as kurumların blok satiş.
yüzde lOOhisse. varlık >atı^ı gıbi yollarlaözelleş-
tınleceğinı \e bunlann 15 temmuzdan sonra ha-
yata geçirileceğinı belintı.
Panelde Latin Amenka ve Doğu Avrupaidaki
özelleştirme uyjgulamaları hakkında bilgi veren
Dünya Bankası Özel SektörGelıştırme Bölümü Baş-
kanı Ira Lieberman ıse "özelleştirmede hızlı ha-
reket etmek" dıye bir ^artın olmadığını belirtti.
Türk-Yunan gerginliği tırmanırken, ÖİB Başkanı ülke güvenliğini gözardı ediyor
Ege ısınıyor, tersanelerkapanıyor
Hl'LYAGENÇ
Yunanistan ıleTürkıyeara-
sındakı ilışkılerın yeniden
gerginleştıği bugünlerde, ül-
ke güvenlığı açısından stra-
tejik önem taşıyan tersane-
lerin kapatılacağını açıkla-
yanÖlB Başkanı LğurBa-
var, büyük tepki topladı. L 1-
kegüvenliği açısından stra-
tejik önenıe sahip tersanele-
rin kapatılmasına ilk önce
Genelkurmay Başkanlığı'nın
karşı çıkacağını belınen vet-
kıliler. tersanelerin stratejik
önemi konusunda ara^tırma-
ya bileaerek duymadan açıklama
yapanOİB Başkanı Bavarı "cahil-
likle" suçladılar.
Tersanelerin kapatılmasının
mümkün olamayacağını söyleyen
Kamu Işletmeleri Gelıştırme Mer-
kezi (KIGEM) Genel Sekreteri İl-
ter Erhığrul. bu duruma ilk önce
Genelkurmay Başkanlığı'nın kar-
şı çıkacağını bildirdi.
Türk Silahh kuvvetlerf nin 31
Ekim l994tarihındeDenızcılıkve
Gemicilik Müsteşarlığf na gönder-
miş olduğu resmi bir yazıda stra-
tejik önem ta^ıyan tersanelerin ka-
patılmasına karşı olduklannı vur-
guladığına dikkat çeken Ertuğrul.
söz konusu yazıda Camialtı ve Ha-
liç tersanelerinın kapatılmasının
Deniz Kuvvetlen Komutanlığrnın
savaş gücünü olumsuz yönde etki-
leyeceğinin ıfadeedildiğini söyle-
di. Açıklamada Haliç ve Camialtı
tersanelennm sorunlannın bulun-
Tersanelerin
kapatılması
karan alınırsa
her kesimden
hirazlar
gelecek.
duğunun kabul edıldığını. ancak
bu sorunların gıdenlmevecek ni-
telıkte olmadığının kaydedildiğinı
belınen Ertuğrul. ÖlBnin söz ko-
nusu tersaneleri kapatnıa) a kalkma-
sı halınde bu karara itıraz edecek-
lerıni de >özlerine ekledi.
" Halk özell«stirmeninin ne oldu-
ğunu bilmiyor" dıyen ÖİB Ba^ka-
nı'nı sert bir dılle eleştıren Gemı
Mühendısleri Odası Genel Başka-
nı Tansel Timur ıse "Esas cahillik
ülkc için büvük önvm taşıvan ter-
saneleri kapatmava kalkmaktır"
dedı. Denızlerı korumanın kava-
lıklara ba\ rak dıkmekle olma\ aca-
ğını belinen Tan.sel. ÖlB'de bu ko-
nuiarla ilgili uzman bulunduğu ko-
nu>unda ^üpheleri bulunduğunu
sövledi. Tımur. kapatma kararının
alınması halinde itıraz edeceklerı-
ni sözlerıne ekledi.
Dokgemi-lş Sendikasi Genel
Başkanı NazımTur. Bayar'ı gerek-
lı ıncelemeyıjapmadaıı konuştnak-
la suçlayarak. stratejik önem taşı-
yan Camialtı ve Halıç tersaneleri-
nın kapatılmasının mümkün olma-
dığını \urguladı.
Camialtı ve Haliç tersanelerinın
mevcudiyetlerıne zarar \ermeden
özelleştmlmesi gerektiginı savu-
nan Tur. Anav asa Mahkemesi tara-
fından güvenov lama>ı ıptal edılen
hükümetin bu tıp bir kapatnıav ı gö-
ze alamayacağını belirtti.
Kapatma kararının ilk kez 5 N'i-
san kararlan ılegündemegetırıldı-
ğını hatırlatan Tur. sözlerıne >öyle
devaınettı: "Söz konusu tersanele-
rin aralık 1994'e kadar kapatılma-
sı gerekiviordu. Bu zanıana kadarka-
patılnumıs. olması bu kararın an-
lamsızlığını bir kez daha ortav a ko-
v uvor.Tersanelerin kapahlması özel
sektörün işine varar. Çiinkü özel
sektörün avnı büyüklükte tersa-
neleri var."
Tersane kapasîtesi
69 bin 810 metrekare alan ıçin-
de kurulu olan Haliç Tersane-
si'nde 3 kuru hav uz. 2 yeni genıi
inşa kızağı. 475 metrelik onarım-
donatım rıhtımı ve bir dökümha-
neve sahip. 750 kişinin çalıştığı ter-
sanede lOOtonlukvüzervınçvar.
3 bin 169 ton vıl çelık ışleme ve
11 bin 100 D\\T vıl yenı gemı
ınşa kapasitehine sahip.
Camialtı Tersanesi ^e 72 bin
metrekarelık bir alan ıçınde 2 adet
venı gemı ın^a kızağı. 400 met-
relik donatım rıhtımı. günde 400
metrekare kapasitelı shot-blas-
tıng. shop-prımıng ve transport
ünıtesıne sahip. 500 kişinin ça-
lıştığı ter>ane. 5 bin 934ton vıl çe-
lik işleme ve 20 bin 800 DWT yıl
>eni gemı ınşa kapasıtesıne sahip.
Savaş gemisi talebi
Genelkurmay Başkanlığı. De-
nız Kuvvetlerı Komutanlığı'nın
modernizasyonu ıçın hazırladığı
projede. veni gemılere büyük
önem veriyor. Genelkurmay "ın
projelerı arasinda Türk tıpı firka-
teyn yapınıı.yenı tıp may ın av la-
nıa ve mayın karşı tedbırlergemı-
si ıle karakol tıpı gemılenn teda-
riki bulunuyor. Ihtıyaçlararasin-
da 14 firkateyn. 16 karakol ge-
mısi. 15 güdümlü mermılı hü-
cumbot. 9 denizaltı. 4 may ına kar-
şı önlemler gemısı. 35 çıkarma
aracı. 1 muharebe destek gemısı.
25 yardımcı sınıf gemı var.
Bursa Kombinası: Özelleştirme
öncesı 121. sonrası 38 işçı. Üretim,
özelleştirme öcesi yıllık 9.409 ton, so-
rası 1.301 ton. işletmede yüzme ve
kesim işi şımdi taşerona yaptırılmak-
tadır.
Kastamonu Kombinası: Özel-
leştirme öncesi 75, sonrası 3 işçı. Üre-
tim. özelleştirme öncesi 945 ton,
sonrası yok. Mahkemetespitıninya-
pıldığı 19.4.1996 günü bir adet ke-
çı kesildiği ve birkaç işçinin çalıştı-
ğı görüntüsü verilmekle birlıkte, mah-
keme heyeti işvereni mahkemeyi ya-
nıltma girışimi nedeni ile uyarmış,
işyerinde hiçbir çalışma yapılmadı-
ğı saptanmıştır.
Şanlıurfa, Tatvan, Bayburt, Ela-
zığ, Suluova, Afyon.. özelleştirme
sonrası üretim yok. işçi sayıları bir-
kaça indirilmiş.
Yukarıdaki notlan Öz Gıda-lş Sen-
dikası'nın mahkemelerkanalı ile yap-
tırdığı tespit tutanaklarından aktar-
dım. Et-Balık Kurumu'nda yapılan
özelleştirme ve sonuçlarına ilişkin
raporun tumünden ise çıkan çarpı-
cı sonuçlar şöyle:
28 Temmuz 1995 tarihinde özel-
leştirilen 12 kombinanın, özelleştir-
me tarihi öncesi bir yıllık üretimleri
34.185tonıken. 10 kombinada üre-
tim fiilen durmuş, üretimin devam
ettiği ıki kombinanın toplam kapa-
sıteleri ise 1.339 tona düşmüştür.
Yine özelleştirme sırasında 927 olan
toplam işçi sayıları 177'ye inmiştir.
Soz konusu ihalede kombinaları
alan kışı ve kuruluşlar ıle Özelleştir-
me ldaresi Başkalığı arasında ımza-
lanan sözleşmeye göre adı geçen
kombınaların hiç degilse gelecek üç
yıl için üretimlerint aynen sürdurme-
lerıı hükmu bulunuyordu.
Üretim zorunluluğuna rağmen,
sozlesme koşullanna uymayan firma-
lar hakkında Özelleştirme ldaresi ne
gibi bir ışlem yapmıştır?
Yanıt kocaman bir sıfır olduğu için-
dir ki Öz Gıda-ış Sendikası, üyeleri-
nin haklarını yargı yolu ile arayabil-
mek üzere, özelleştirmeden sonra-
kı tabloyu mahkeme tutanakları ile
saptatmıştır.
Sadece EBK ıçın ortaya çıkan bu
tablo. Türkiye'de özelleştirme polı-
tıkalarını iflas ettığının resmidir.
Hanı özelleştirme ıle KlT'ler daha
verımlı olarak çalışacak, ekonomıye
kazandırılacak. üretim ve ıstihdam ar-
tışı sağlanacak. ekonomi canlılık ka-
zanacak. tüketici daha ucuz ve ka-
liteli mal ve hızmet alacak. ülkeye çağ-
daş teknoloji transferi hızlanacak,
dış rekabet gucü ve buna bağlı ola-
rak ıhracat artacaktı..
Bu savlarm tumünden vazgeçtik.
birkaçının geçerli olduğu. bugüne
kadar yaprlmış bir tek özelleştirme
uygulaması örneği verebilir misiniz?
Türkiye'de özelleştııme, üretim ve
istihdamı ortadan kaJdırma ile eş an-
lamlı hale gelmiştir.
Süt Endüstrisi Kurumu'nun özel-
leştirilmesinin ardmdan üretici hem
sütünü eski ölçülerde satamaz ko-
numda bırak/lmış hem de daha ön-
ceki sabit satış fiyatlannın bile çok
altında, satınalma gücü olarak suyun
yarı fıyatına düşmüştür. Üreticinin
içmekte olduğu sütün fiyatı ise he-
men zam görmüştür.
Yoksulluk nedeni ile halkınm et yi-
yemediği. süt içemediği, çocukları-
nın yetersiz protein beslenmesi has-
talıklarına bağlı olarak sağlıklı ke-
mık. boy, kafatası, zekâ gelişmesini
yaşayamadığı bir ülkede, özelleştir-
me havarilerinin "Devlet kasaplık,
sütçülük mü yapsm?" alaylarının
haksızlığı ortaya çıkmıştır.
Buna rağmen hükümet, hızla ye-
ni özelleştirmeleri gerçekleştirme ça-
bası içinde; Türkiye'de tütün üreti-
cisinin açlığa mahkûm edilmesi an-
lamınagelen.kâredenTekel deda-
hil, elde kalan işletmeleri de hızla
satrnak niyetindedir.
Ülke hayvancılığı ölüme terk edi-
lirken, EBK'nin tamamen ortadan
kaldırılması, SEK kuruluşlarının işi-
nın bitirilmesi, yakın gelecekte tüm-
den sağlıksız, dış kaynaklı et ve süt
tozlarına toplumun mahkûm edil-
mesi anlamına gelmektedır.
Burada Çiller'i Yüce Divan'a gö-
türebilecek TEAŞ, TOFAŞ özelleştir-
meleri üzerinde durmayı gereksız
görüyoruz. Işçisının çoğunu atmış,
fiyatta akıl almaz zamlar yapmış ve
arsa fiyatlarından ucuza gıtmiş Çı-
mento Fabrıkalan'nı da atlayacağız.
Devletin ürettıklerının satılmasında
özelleştirme adına devreye girmiş,
devletten çok ucuza alıp halka çok
pahalıya satarak vurgun vuran özel
elektrik şırket/eri başta, diğer vur-
gunları da anlatmayacağız.
Varlığı tartışmalı hükümetin, hiç
değilse yetkılı, meşru bir hükümetin
oluşumuna kadar. yangından mal
kaçırır gıbı yapılan özelleştirmeleri
durdurmasını dileyeceğız.
Prof. Mümtaz Soysal'ın daha ön-
ce açtığı pek çok davada yapılan
özelleştirmelerin iptal edilmesi zorun-
luluğu deneyımlen ortada. DSR EBK
ve Süt Endüstrisi kurumları özelleş-
tirmelerinın iptali ıçın de yasa öne-
rısı hazırlığında. Öz Gıda-iş de yar-
gı kapıs/nda.
Yapılmış, yapılacak pek çok özel-
leştirme uygulamalarından geri dö-
nülmesi kaçınılmaz. Ne var ki arada
vurgunlar vurulmuş ve kamu çok
büyük zararlara uğratılmış olacak.
ÇIFTÇI DOSTU/SADILLAHUSIMİ
Serbest piyasa ekonomisi, soygun düzenine dönüş
B
uğday hasadı geldı çattı... 10
güne kadar Çukurova bölgesın-
de buğday üretimi başlayacak...
20 milyondan fazla üreticinin gö-
züne uyku girmiyor... Çünkü, 1980 yılın-
dan bu yana devlet ve hükümet yetkilile-
ri, hep tüccarla bütünleşerek çifçilerin
ezilmesine neden okju... Taban fıyatlar, özel
sektörün istekleri doğrultusunda tespit
edildi... Bugüne kadar çiftçıye veya onun
kuruluşlanna soran olmadı.. Doğruyu söy-
leyenlerin önerilerine de kimse kulak ver-
medi...
Bu nedenle buğday fıyatları her yıl bi-
raz daha geriledi. Rakamlar belki büyü-
dü, belki de yüzde 50 veya yüzde 70 gi-
bi fiyat artışlan oldu, ama enflasyonun hı-
zının her zaman çok gerisinde kaldı... Bu-
na rağmen hükümetler sürekli olarak buğ-
daya yuksek fiyat verdıklerini söyleyerek
halkı da çiftçiyı de yanıltmaya çalıştı-
lar... Daha açıkça belirtmek gerekir-
se hükümetler tanm politikasını siya-
si amaçları uğruna delik deşik etti-
ler... 30 milyon insana yazık ettiler.
1980 yılına kadar ele güne muhtaç
olmayan Türk çiftçısi. şımdi hükümet-
lere, bankalara ve tefecılere muhtaç
hale geldı... Yüz binlerce. milyonlar-
ca çiftçı, şu anda mahkeme ve icra ka-
pılarında sürünüyor... Açlık kapıyı çal-
dı... Kırsalalanlardayaşayanmilyon-
larca çiftçi, işsiz güçsüz ve parasız
kaldı... Tabıi arkasından göç başla-
dı... Milyonlarca ınsan ış ve aş bula-
bilmek umudu ile büyük kentlere koş-
tu... Ama, kentlerde de aradığını bu-
lamadı. Sonuçta 30 milyona yakın in-
san açlıktan kıvranırken Türk ekono-
misi de allak bullak oldu... Şimdi hep
birlıkte bunun sıkıntılarını yaşıyoruz...
Bu arada bazı çıkarçevreleri, sömü-
rü çarkını sürdürebilmek için çiftçinin
korunmasına karşı çıktı... Bütçeden
çiftçiye destek yapıimasını engelle-
mek için "Köylü, kentlıyı sömürüyor..."
gibisloganlaryarattılar... Kentliyitah-
rık ettiler... Hükümetler de çıkar çev-
relerinin etkisi altında kalarak hem des-
tekleri hem de korumayı kaldırdı...
Aslında, çiftçiye destek adı altında büt-
çeden çıkan paralann büyük bir kısmı ge-
ne çıkar çevrelerinin kasalanna aktı. Çift-
çı. örgütlenmesi engellendiği için aley-
hinde sürdürülen bu kampanyalan önle-
yemedi... Kamuoyu önünde hep "Bütçe-
den destekle ayakta kalan bir kesim ola-
rak gözükmekten kurtu/amadı..." Daha
da kötüsu ekmek fiyatlan zamlandıkça. bu-
nun sorumlusu olarak çiftçi gösterildi... Hiç
kımse veya kuruluş, ekmeğe yapılan zam-
dan hoşlanmaz... Çünkü halkımız, 1980
yılından sonra birdenbire büyüyen enflas-
yon yüzünden fakirleşti... Alım gücü azal-
dı. Başka gıda ürünlerine elini uzatama-
dığı için sadece ekmekle beslenmeye
başladı. Günde, 5, hatta 10 ekmek al-
mak zorunda kalan ailelerin sayısı gide-
rek arttı...
Bunun ikı nedeni vardı. Birincisi enf-
lasyon, ikincisi ise hükümetlerın izlediği
yanlış tanm politikaları idi. Enflasyonu ya-
ratan da yürüten de 1980 yılından sonra
gelen hükümetlerdi... Askeri hükümetti,
Turgut Özal'dı, Mesut Yılmaz'dı. Tan-
su Çiller'dı...
ikincisi ise bütün dünya ülkeleri, tarıma
çok önem ve destek verdiği halde, Türk
hükümetleri ilgisiz kaldı. Hatta, ikincı pla-
na ittı... Çiftçilere de üçüncü, beşincı sı-
nıf vatandaş gibi baktı... Çiftçileri özel
sektörün sömürüsüne karşı korumak için,
daha Atatürk zamanında kurulmasına
başlanan ve zamanla gelişen bütün tanm-
sal KlT'leri ve tanm satış kooperatıfleri
birliklerini kasrtlı olarak borç batağına sü-
rükledL.Çalışamazhalegetirdı... Böyle-
ce, tanm ürünlerı piyasası tamamen özel
sektörün eline geçti...
Halbuki. tarımsal KİT'ler ve tanm satış
kooperatıfleri sadece çiftçiyi değil. aynı za-
manda tüketiciyi de koruyan kuruluşlar-
dı. Öme^in, geçen yıl Çiller hükümeti,
TMO'yu alımlara geç başlattı. Çok dü-
şük taban fiyatı verdi. Alıcı olarak özel
sektör kalınca, çiftçiler de buğdayını ta-
ban fiyatı 8 bin lira olduğu halde, tücca-
ra kilosunu 5-6 bin liradan satmak zorun-
da kaldı.
Dünyada ve Türkiye'de buğday sıkın-
tısı olacağını bilen stokçu tüccar, piyasa-
daki buğdayın tamamını satın aldı ve de-
polanna doldurdu. Toprak Mahsulleri Ofi-
sı alım yapamadığı için un piyasası da
tüccarın eline geçti. Buğdaylan çiftçinin
elinden ucuz ucuz topladıktan sonra, de-
ğırmenlere pahalı olarak satmaya başla-
dı... Tabii ekmek fiyatlan 5 bin liradan 15
bin liraya kadar fırladı... Şu anda, çiftçi-
nin elinden 5 ile 6 bin liraya çıkan buğ-
day. piyasada 21 bin liraya satılıyor...
Bunun sorumlusu kesin olarak hükümet-
tir... Eğer. TlvtO alım yapabilseydi hem
çiftçi buğdayını yüksek fiyatla satabilecek-
ti hem de değirmenler Öfis'ten 13 ile 14
bin liraya buğday temın edebılecektı...
Belki de ekmek 10 bin liranın üstune çık-
mayacaktı... Eğer, hükümet böylesıne
yanlış bir politika izlememiş olsaydı, tüc-
carın kasalanna fazladan akan 40 ile 50
trilyon lira, üreticilerin ve tüketicilerin ce-
binde kalacaktı...
Ne yazık kı, Yılmaz hükümeti de yanlış
yolda. Buğdaya duşük taban fiyatı verme
eğilimi var. Bazı bakanlann ağzında 17
ile 18 bin liralar dolaşıyor. Eğer, böylesi-
ne düşuk bir rakam verilirse buğday çift-
çisi perişan olacaktır. Zira bir kilo buğda-
yın maliyeti 20 bin lira. Faizden kaynak-
lanan maliyetle birlıkte belki de 23 bin li-
rayı buluyor.
Çiftçinin taban fiyat beklentisi ise 25 bin
lira... Bunun altında verilecek bir taban fi-
yatı üretıciyı zarara sokacağı gıbı. tuketı-
cıye de bir yarar sağlamayacaktır. Dün-
yada bu yıl büyük bir buğday krızı bekle-
niyor. Türkiye'de de normal dönemlere gö-
re en azından 5 ile 6 milyon kılo eksik ola-
cak. Krız nedeni ile dunya piyasalarında
buğday fiyatlan yükselecek. Nıtekım. da-
ha şimdiden ton fiyatı 270 dolan geçti. Türk
parası ile 22 ile 23 bin lıralara ulaştı... Kış
aylanna doğru bu rakamların 30 bin lira-
nın üstüne çıkacağı tahmin ediliyor...
Türkiye, buğday ithal etmek zorunda ka-
lacağı için bu fiyatlardan etkılenecek...
Düşuk taban fiyatı versenız bile ge-
çen yıl olduğu gibi buğday, üreticinin
elinden ucuz çıkacak, tüccarın elin-
de30bm lıralara kadar yükselecek...
Bu arada, üretici kaybederken tuke-
tici de gene ekmeği yüksek fiyatla yi-
yecek... Tüccar da her iki kesımın ce-
binden trilyonlan kasalanna aktara-
cak...
Üretici ve tüketicinin sömürülme-
sinı önlemenin tek çaresı, Türkiye'de-
ki buğday uretimini arttırmak ve dış
piyasada oluşan fiyatlara mahkûm
olmamaktır... Bunu sağlamanın yolu
da buğday üreticisine hak ettiği pa-
rayı vermektir... Üretici para kazana-
cağını bilirse ekıme ağırlık verecek, Tür-
kiye'yi buğday ithal etmekten kurta-
racaktır...
Şimdiye kadar "Dünyada buğday
bol ve ucuz... İthal ederek halkıma ek-
mekyediririm " anlayışı içinde sürdü-
rülen polıtikaların yanlışlığı son yıllar-
da yaşadığımız deneyimlerle ortaya
çıkmıştır... Göz göre göre yanlış po-
litikalarda ısrar edersek, önce Türk
çiftçisi iflas edecektir. Tüketici de ek-
meği daha pahalıya yıyecektir... Dost
acı söyler... "Sonuçta, Türk ekonomisi
de batacaktır...''
Dünyada "serbest pazar ekonomisi"
geçerlidir. Ama, hiçbir ülke yönetımı. hal-
kınm kaderini özel sektörün insafına terk
etmemiştir. Halkın hakkını koruyacak bü-
tün bu kuruluşlar, piyasadaki fiyat denge-
lerini kuracak önlemleri almıştır. Türki-
ye'de ise gerekli önlemler alınmadığı için
"serbestpazar ekonomisi" soygun düze-
nine dönüşmüştür. Eğer, hâlâ halkı bir ke-
nara bırakarak özel sektörü destekleyen
politikalar üretmeye devam edersek 60 mil-
yon ınsanımız birkaç yıla varmaz aç ka-
lacak.
Holdinglerin kazandığıtrilyonlar. halkı-
mızı kurtaramaz. Ülkelerin zenginliklen, hol-
dinglerin kazandıklan paralarla da olçül-
mez... Halk zengın ıse, insan gibı yaşa-
yabılıyorsa, kimseye muhtaç değilse. me-
muru pazar yerierinden ot toplayarak kar-
nını doyurmaya çalışmıyorsa, tatil yapma,
seyahat etme imkânlanna kavuşmuşsa,
sınemaya, tiyatroya gidebiliyorsa, kitap ga-
zete alacak gucü varsa, gelecek kuşku-
su içinde yaşamıyorsa... O ülkeye zengin
diyebiliriz...
Bunun da yolları "halka saygılı" ekono-
mik politikalar izlemekten geçer... •
Yeni yasa trafik kazalarını azaltır mı?
Y
eni trafik yasası yakında çıkıyormuş
(Ankara'daki son depremden sonra
yıne gecikecek gıbi görünuyor).
Çıkacak yasa ile ilgili aynntılı bilgiler her
zamanki gıbi son anda kamuoyuna
yansıtıldığı için. getirilen bazı yenilikleri
ancak birkaç gün önce öğrenebıldik.
Yeni yasaya göre artık şehirlararası
otobüslerde sigara içilmeyecekmiş. Bu
geç kalmış maddenin yanında, araç
kullanan sürücülere de sigara içme
yasağı getiriliyor.
İlk başta katı bir uygulama gibi
görünebılır. ama direksiyon başında
sigara ıçmenın sürücunün elinı ve •
kafasını meşgul ederek güvenlik
açısından sakınca oluşturduğu
yadsınamayacak bir gerçek.
Yeni yasanın öğrenebildiğimiz maddeleri
arasında beni en çok şaşırtan ve
dehşete düşüreni ise üç kez aşın hız
yapan ya da 5 kez alkollü araç
kullananların ehliyetinin iptal edileceği
maddesi. Buna göre üç kez aşın hızla
beş kez alkollü araba kullanmak suç
olarak aynı ağırlığa sahip. Birçok ülkede
sadece bir kez alkollü araç kullanırken
yakalanmak, ehliyetin iptal edilmesine
yetiyor. Bu suç iki kez işlendiğinde
ehliyetin iptal edilmesi de makul
sayılabilir: ama daha fazla. hele ancak
beşincı kerede ıptal edilmesi kesınlıkle
kabul edılemez. Yoksa yasayı
hazjrlayanlar halkımızın beş canlı'
olduğunu mu düşünüyor?
Bu yenı maddelerın nasıl uygulanacağını
görmeyı merakla bekliyoruz. Taksi ve
minibus şoforlerıne yasal olarak emnıyet
kemeri 'takmama' ızni veren yasa bu
insanlann sigara içmesını nasıl
önleyecek göreceğiz. Şu anda alkollü
araç kullanırken yakalanan bir sürücü.
cezasını ödeyip yoluna devam ediyor.
Aynı gece ikınci kez yakalandığında ceza
makbuzunu gösterip geçiyor. Böyle bir
uygulamanın hangi mantıkla yapıldığını
anlamak zor. Yasal olarak direksıyona
geçmesine izin verilmeyecek kadar alkol
aldıysa ve ceza kesiliyorsa neden yoluna
devam etmesıne ızin verılıyor. Cezayı
ödeyene her şey serbest mi?
Sadece yasakla hiçbir sorunu çözüldüğü
görülmemiştir. Insanlara trafikte kurallara
uygun olarak hareket etme bilinci
kazandırılmalıdır. Bu da donüp dolaşıp
yıne eğıtime geliyor. ürünün ancak yıllar
sonra alınabildiğı eğıtime...
Trafik cezalarının miktar olarak
arttırılması olumlu bir gelişme: ancak
buna bağlı olarak. ruşvetin de artmaması
için önlemler alınmalıdır. En düşük ceza
1 milyon lira olacakmış ve 4 milyona
kadar ceza kesılecekmış. Burada,
Ingiltere'dekı bir uygulamayı
anımsatmakta yarar var: ingiltere'de
trafik suçundan mahkemeye çıkan
sürücülerin para cezalarını yargıçlar
sürücunün zenginlığine bakarak 100-150
milyon liraya kadar çıkarabıliyor. Tabii,
bu ülkede vergı sısteminin daha adil
olduğunu söylemeye gerek yok.
Umalım ki yenı yasa, trafik kazalarını
azaltsın. •
ERKANALTINSOY
KISA KISA... KISA KISA... KISA
• 1996'nın ilk dört ayında toplam 100 bin 352
araç üretildi. Geçen yıla göre yüzde 13 artan araç
üretimi içinde otomobil üretimi de yüzde 3 arttı.
Fakat. yerli otomobil satışlan geçen yıla göre
yüzde 13 civannda azalarak 53 bin 19 adet oldu.
Aradaki üretim fazlası ise Tofaş'ın Mısır ve
Avrupa'ya yaptığı ıhracata gitti. ithal otomobil
satışları da artarak ilk dört ayda 11 bin 76'ya
ulaştı ve pazardan yüzde 18'lik bir pay aldı.
• Scania'nın yeni 4 serisı çekicileri (TIR) tanıtıldı.
Scania yetkilileri, Türkiye'nin önemli bir çekici
pazan olduğunu ve Scania'nın yeni modelinin bu
pazarda başarılı olacağına inandıklarını belirttıler.
• Skoda'nın Çek Cumhuriyeti'nde
bulunan fabrikasında 16 Nisan
1991 'den beri bir milyon otomobil
ürettığı açıklandı.
• AJman Ulaştırma Bakanlığı'njn
incelemekte olduğu bir yasa
tasarısına göre çok az yakıt tüketen araçlardan
Almanya'da üç yıl süreyle vergi alınmayacak.
Alman hükümeti, ekolojik dengeyi koruyan
araçlann satışını teşvik etmek için vergı sistemıni
yeniden düzenliyor. Bu arada Amerıka'daki gibi
zorunlu yakıt tüketimı standartları da Alman
hükümeti tarafından inceleniyor. Bu yasalar
yürürlüğe girerse 100 km'de 3.2 litreden az
tüketen araçlar vergı dışı tutulmaya hak
kazanacak. Yeni düzenlemelerle birlikte akaryakıt
vergilerinin de arttırılması bekleniyor.
Otomobil dünyasının en yenileri
Laguna'ya yeni motor
R
enault Laguna'nın 2 lıtre hacmınde ve 140 beygirgücündeki yeni
motoruna sahip modeli RXE 2.0S odaylı Türkiye'de piyasaya
sunuldu. 95 Hazıranı'ndan beri Türkiye'de satılan Laguna'nın yenı
modeli. sıfırdan 100 km/s hıza 9.8 saniyede ulaşıyor ve son hızı da 205
km/s. 90 km/s sabıt hızda 6.8 litre yakıt tüketen Laguna'nın ABS, çift
hava yastığı, hidrolik direksiyon, otomatık klıması var. •
Suzukl'den mini
arazi aracı: X-90
S
uzuki'nm hem binek hem de
arazi aracı olarak tasarlanan X-
90 modeli piyasaya sunuldu.
iki kışilik X-90 hazırlanırken eğlence
faktörune öncelik verilmiş. Üstü ikı
parça olarak açılabilen Suzikı X-90 dört ya da ıki tekerlekten çekışli
olarak kullanılabiliyor. Motoru 96 beygır olan X-90 sadece 3.7 metre. •
MGF: Efsane
yeniden doğdu
R
over'ın Türkiye'deki
temsilcısı Boronkay
tarafından ithal edılen yeni
MGF modeli 1.8 litrelik 16
supaplı ve 145 beygirgücündeki
motoruyla sıfırdan 100 km/s
hıza 7 saniyede uıaşıyor. MGF lerde dığer aksesuvarların yanında kışın
aracın üstü kapalı olarak kullanılabilmesi için bir sert tavan seçeneği de
bulunuyor. MGF'nin satış fiyatı 3 milyar lira. •
Porsche, Doğuş
ile Türkiye'de
P
orsche, Doğuş Otomotıv ile
dıstnbütorlük anlaşması
ımzaladı. Doğuş Otomotiv
Genel Müdüru M. Arif Cengiz,
yılda 10-15 Porsche satmayı
hedeflediklerini belirtti. Porsche'lerin Türkiye'dekı fiyatlan 200 bin ıle 500
bin Alman Markı arasında değişiyor. ilgiyle beklenen Porsche'nın yeni
Boxster modeli ilk kez eylülde sergılendikten sonra satışa sunulacak.
204 beygirlik altı sılindirli motora sahip yeni model, Almanya'da 76 bin
500 DM'ye satılacak . •