Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MAYIS1996CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'1 Mayıs
karanlık
kalmamair
• İstanbul Haber Servisi -
DİSK Genel Sekreten
Kemal Daysal. l Mayıs
olav ları hakkında
takipsizlık kararı
alınmasının üzerine bir
açıklama vaparak.
olaylarda hiçbir karanlık
noktanın bırakılmamasını
istedi. Daysal. 3 kişinin
ölümünün \e birçok kişinin
yaralanmasında gerçek
sorumluların ortaya
çıkanlmas
ı gerektığıni \urguladı.
KKTC'de
müstehcen
davası
• LEFKOŞA
(Cumhuri\et)-KKTC Mılli
Eğitim Bakanlığı tarafından
bazı okullara dağıtılan
"Dinsel Erotik Söylem"
'adlı teksirnotlanyla ilgili
davanın duruşmasi devam
ediyor. Teksiri müstehcen
yayın olarak niteleyen ve
yazarı ve bakanlık
yetkilileri aleyhine KKTC
Başsavcılığı tarafından
açılan davada eski KKTC
•Milli Eğitim Bakanlığı
'Talim ferbıye Dairesi
Müdürii Muharrem Faiz'in
tanığı olarak ifade veren
gazetemiz yazan Oral
Çalışlar. davava konu olan
esen savundu ve sansür \e
yasakçı kurallann aşılması
gerektığıni vurguladı.
HADEP'İn
Bakırköy adayı
• İstanbul Haber Senisi -
Halkın Demokrası Partisi. 2
hazırandd vapılacak
Bakırköv Beledıye
Başkanlığı seçmıı ıçin diş
hekimi Levla Peköz'üaday
gösterdı. Konuvla ilgili
olarak HADEP'ten yapılan
yazılı açıklanıada,
"Bakırköy. ülkemiz
genelındc. modern
kentleşme sürecınde.
lstanbul'un vitrinı ve
kentsel nıodern yaşam
itibanyla prestijı olma
aşamasına uelmiştir"
denildi. HADEP
Bakırköv'de seçime. oy
oranını vüzde 100
arrtırmavı hedefleyerek
hazırlanıvor
İŞÇİ
karşı
i ve emekçiye
ortaklık
İstanbul Haber Servisi
-Emek Partisi Genel
Başkanı Levent Tüzel.
hükümet ortağı DYP ve
ANAP'ın kendi aralannda
yaşadıklan sürtüşmelerden
dolavı dağılacak izlenimi
uyandınrken işçı ve
emekçilere saldırı
konusunda tam bir u>um
ıçinde olduklannı bir kez
daha gösterdıklerini
açıkladı.
Satıte basın
plakaları
• Haber Merkezi - Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti. sahte
basın plakalanna karşı
yürütülen mücadelede
gösterdiği üstün görev
anlayışı ve başansından
dolayı İstanbul Trafik
Denetleme Şubesi
Müdürlüğü elemanlanndan
Ahmet Çağlar'a teşekkür
plaketi ve armağan verecek.
İspail'den sitem
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Israil.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirerin
Türkmenistan'da Türkiye
ve Israil arasında yapılan
askeri işbirliği anlaşması
konusunda "tahriklervar"
şeklinde söyledıği sözlerle
doğrudan ülkesini
kastertiğint beürterek
Ankara'ya rahatsızlıgını
iletti.
Düzeltme
• 16 mavıs tanhlı
gazetemizde yayımlanan
bir haberde. Dünya
Ermenileri Başpatriği
"Karekin I"ın adı. bir dizgi
hatası sonucu Karekin II
olarak vazılmıştır.
Düzeltiriz.
ÇAGRI
Eyüp üsesi Eğitim Vak-
fı'nın kuruluş yemeğine
tüm Eyüp üselileri bu ak-
şam Yeşilyurt Spor Klübü
lesislerinde saat 20.00'de
bekliyoruz.
VAKIF YÖNETİM
KURULU
SEKİZ YILLIK
ZORUNLU
TEMEL EĞİTİM:
TEK DİPLOMA
ÇYDD
Ufuk Söylemez'in, Merkez Bankası üyeliğine kendi adaylarını seçtirmesi kavgayı tırmandırdı
Orlakların protokol kavgasıANKARA (Cumhurivet Bürosu) -
ANAYOL azınlık hükümeti 2.5 aylık öm-
riine, üst düzey bürokrat atamalan ve yol-
suzluk soruşturmalanndan sonra. protokol
ihlali kavgasını da sığdırdı. DYP'li Devlet
Bakanı Ufuk Söylemezin. Başbakan Me-
sut Yılmaz'ın talımatına karşın boşaian 2
Merkez Bankası üyeliğine de kendi aday-
lannı seçtirmesi kavgayı tırmandırdı. ANAP
Genel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay,
"DYP, protokolü ihlal etti. Bu sıkıntının çö-
zülmesi gerekir"derken DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı İsmail Köse. bu şekilde de-
vam eden hükümetın ülkeye ve millete ya-
rarı olmadığını söyledi. Güvenoylamasının
yenilenmesinden yana olduklannı belinen
Köse, DSP'nin üçüncüortak olarak koalis-
yona girmesini önerdi.
ANAYOL azınlık hükümeti kurulduğun-
dan bu yana Tansu Çiller hakkındaki Mec-
lis soruşturmaönergelenni desteklediği için
ANAP'ı koalisyon protokolüne a> kırı dav -
ranmakla suçlayan DYP. önceki gün Mer-
kez Bankası Genel Kurulu'nda açıkça pro-
tokole aykın dav randı. Merkez Bankası Ge-
nel Kurulu'nda boş olan 2 üveliğe. DYP'nin
adaylan Osman Cavit Ertan ile Sami Kur-
toğlu'nun getirilmesi ortakların arasını aç-
tı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı İlker
Tuncay. DYP'nın hükümet protokolüne av-
kırı davrandığını belirterek "Bu da sıkıntı
yaratmıştır. Bu sıkıntının çözülmesi gere-
kir"dedi.
Güven oylaması
ANAP Anayasa Mahkemesi kararının
güvenoylanıasını zorunlu kılmadığını sav u-
nurken Başbakan Mesut Yılmaz'ın. gerek-
çelı karann ya> ımlanmasindan sonra görev
başında güven isremeve karar verdıği bil-
dırildi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Tuncav da güv enov lamasının zorunlu olma-
dığını. hükümetin işbaşında bulunduğunu
belirtirken gerekçeli karann yayımlanma-
sından sonra sivasi değerlendirmenın. \et-
kili organlannda vapılacağıııı bıldirdi.
Anavasa Mahkemesi'nin kararının ar-
dından güvenojlamasının yenilenmesin-
den yana tavır kovan DYP. hükümet proto-
kolünün venilenmesı \e koalisvonun 3 or-
taklı olması önerisini gündeme getirdi.
DYP Genel Başkan Yardımcıst İsmail
Köse. RP'nın gihenov lamasinın venilenme-
sinı. lıatta basbakanın ıstifa etmesini ıste-
diğıni. CHP ve DSP'nin de güvenovlama-
sının venılenmesinden vana olduğunu be-
lirterek "Bizdeveni bir güv enov lamasının
vapılmasından vana »lacağız. koalisvonun
üç bacağından biri sakattır. Nikâh tazelenıe-
ve ihtrvaç \ardır. \enı bir ortakJa koalisvo-
nun takvive edilmesi gerekir. Bu da Ecev ıt
olmalıdır" dedi.
Köse. koalısvona üeüncü ortak alınırken
sürenın de açıkca belirlcnmesi gcrcktiğıni
kavdederek "Bu sekildedevam eden koalis-
>ondan ülkeve, millete havır voktur" dedi
'Ecevit. taşın aJtına elini koysuıT
Sivasi nezaket gereği Ecevıt'in koalis-
vonun üçüncü ortağı olması gerektığinı sa-
vunan Köse. "Savın Ece\it. taşın altınaeli-
ni sokmalıdır. Koalis\onun müspetlerine
Evet'.menfilerine HJVır'diyerekDSPpu-
anınıarttırma>açalışı>or. Bunlarasırtımız-
dan puan ka/andıı ınavı/" dedi Köse.
CHP'ninde koalisyon ortağı olabüeceğini.
RP'lıbirkoalis>onundadüşünülebileceği-
ni söyiedi. İsmail Köse. soruşturma öner-
gelenndede ANAP'ın mertdavranmadığı-
nı öne sürdü.
RPGrupBaşkanvekili İsmail Kahraman
ıse Anayasa Mahkemesf nin lıaklılıklarını
ortava kovduğunu sav unarak "İddialarza-
manında doğru değeıiendirilmiş olsavdı.
rürkiveşinıdihükümetsi/kalma/dı" dedi
TBMM Başkanı ve Başbakan ın "hukuk
dışı birtezgâh peşindeoldukları" inancının
doğmava başladığını belırten Kahraman.
şövle dedi: "Veniden güvenoyu yapılması,
içtüzüğe göre de anavasava göre de olma/.
Çünkü bir kez hükümete gü>ensizlik \eril-
nıiştir. Yılmaz göre\ i iade etnıeli, bunun ol-
maması hukuksuzluğu doğurur. Türkive
yurtdışında güliinç duruma düşmor. Sav ın
Başbakan. Almama'da, hükümeti olnıav an
bir başbakan olarak bulunuvor."
Yeni Partı Genel Başkan Yardımeısı Ül-
kü Söjlemezoğlu da şu anda işbaşında gü-
venovu almamış bir hükümet bulunduğu-
nu belırtti.
Topkapı
6 kişi
görevden
alındı
İstanbui Haber Servisi -
Topkapı Sarayı'nın yağ-
malandığı iddiaları üzeri-
ne Kültür Bakanı Agâh
Okta> Güner tarafından
başlatılan operasyon sü-
rerken operasyonun kadro
değıştırmeye yönelik bir
komplo olduğu öne sürü-
lüyor. Birçok görev lının
evine malı şube ve uzman-
lannca baskınlar düzenle-
nerek arama yapılıyor.
Araştırma sonucunda 6 kı-
şinin görevden alındığını
belirten ilgililer, operas-
yonun Topkapı Sarayı'nda
kadro değiştirmeye yöne-
lik bir komplo olduğunu
söylüyorlar
Kültür Bakanı Güner'iru
Topkapı Sarayf ndan tari-
hı eserkaçınldığına ilişkın
iddialar üzerine başlartığı
operasyonla varolan kad-
rolan değiştirmeyi hedef-
ledıği öne sürüldü.
Güner'in Kültür Baka-
nı olur olmaz koruma ku-
rullarındaki görev lilerin
birçoğunu görevden aldı-
ğı ve yine bir kısmının yer-
lerinin değiştirildiğini
anımsatan ilgililer. Topka-
pı Sarayı'ndaki olayın da
bunun birdevamı olduğu-
nu savundu. Bir televiz-
yon kanalında. bir sedef-
kâr v e bir itfaiyecinin yap-
tığı açıklamalann dayanak
alınarak böv le bir operas-
yon başlatılmasının da an-
lamh olduğunu belirten il-
gililer. "Mali polis, tbra-
himpaşa Sara\ı'ndan uz-
manlar da alarak birçok
görevlinin evinde arama
vaptı. Bir şe> bulunup bu-
İunmadığını henüz bilnıi-
yoruz" dedi.
Güner. geçen çarşamba
günü yanına İstanbul Va-
lisi Rıdvan Yenişen'i de
alarak Topkapı Sarayı'nda
incelemelerde bulunmuş,
söz konusu iddialann agır
v e ciddi olduğunu açıkla-
mıştı. Güner. hiçbir iddi-
anın ispatlanmadan kesin-
lik kazanmayacağını da
belirterek -Soğukkânbiık-
la, sükunetle arkadaşlan-
mıan bu iddialarla ilgili te-
ker teker yapacağı tespit-
leri bekkmenizi rica edh o-
nım" demişti.
Uluslararası toplantıya ÎTÜ Maden Fakültesi'nde izin verilmedi
Kayıplar kıırultayı yasaklandı
İstanbul Haber Senisi-
Latin Amerika ve Avrupa
ülkelerinden gelen delege-
lerin de aralannda bulundu-
ğu kav ıp yakınlanmn "Gö-
zalünda Ka> ıplar Kuruita-
yı". İstanbul Valıliği tara-
fından >asaklandı. Çok sa-
yıda çevik kuvvet ekibi.
panzer y e köpekler tarafın-
dan İTÜ Maden Fakültesi
önünde kuşatılarak basın
açıklaması yapmalan bile
engellenen delegeler. ku-
rultayı başka bir salonda
gerçekleştirdiler.
Galatasara> 'da Anzavur
Pasajı ıçindekı bir kültür
merkezinde gerçekleştirı-
len kurultayda. dünyanın
dört bir köşesinden gelen
kayıp yakınları Türkıvelı
kayıp aılelerivle tanıştı.
Uluslararası dayanışma
vurgusu yapılan kurulta>
da. kayıplardan sorumlu-
ların yargılanabilmesi için
uluslararası bir mahkeme
ve iletişim bürosu kurul-
ması önerildi.
Gözaltında Kayıplar Ku-
rultayı ıçin IstanbuFa gelen
32 yabancı delege ile Tür-
kiyeli delegeler dün yasak-
lanan kurultaylannı. kayıp
ailelerinin herhaftaotumia
ev lemi yaptığı Galatasarav
Lisesı önüne karanfil bıra-
karak başlattılar. Otobüs-
lerle. kurultayın yapılması
planlanan Maçka G Amfi-
sı önüne gıden topluluğu
panzer. köpekler ve çok sa-
yıdaçevık kuvvet ekıbi kar-
şıladı. Kızılırmak grubu-
ntın solisti İlkay Akkaya.
kurultayın yasaklanması-
nın dev letle ka> ıp olayları
arasındakı bağı bir kez da-
ha açığa çıkardığını söyle-
di. HasanOcak'ın babasiBabaOcak ıse "Ka>ıp-
lar, kaçırtp öldürmeler Latin Amerika'da, Şili" de
başladı. Türki>e'dede\anı edi>or" dedi. Katolık
Kılisesi ve Kürdıstan lnsan Haklan projesi Tem-
silcisi IMkhael Feene>. Av rupa Birliği ülkelerinın
Türkiye'nin Gümrük Birhği'ne girmesini kabul
ederken bazı şartlar kovduğunu anımsanı ve "Tür-
kiye'nin bu sartlara uymaması bir trajedidir. Ko-
nuyu bir kez daha gözden geçirmek için geldik"
dedi.
Delegelerin açıklamaları sürerken. polis mega-
fonundan. toplantının yasadışı olduğu ve üç da-
kika içinde dağılmazlarsa zorla dağıtılacaklan
açıklaması duyuldu. Hemen ardından yüzleree po-
lis tarafından sarılan topluluk. kurultavı başka
bir yerde gerçekleştirmek ıçin Maçka'dan ayrıl-
mak zorunda kaldı.
Kurultay. Demokratik Mücadele Platformu adı-
na yapılan konuşmayla başladı. Şilili iki delege
NellyMarina Berentguer Rotriguez v e Cecilia de
las Mercedes Rotr^an Piaza birlikte > uptıkları açık-
lanıada. Şilı'de kav ıp ve gözaltında ölüııı olayla-
rınm lOEvlül 1973'te ıktidaraaskendarbeyle ge-
len Pinochet'nın diktutörlüğü döııeminde başla-
dığına dikkat çektıler. 163 kışinın topluea öldü-
rülmesıv le başlavan kav ıplann 1980'e kadar 9 bin
kişiv ı bulduğunu v urgulav an delegeler. halen pek
çok ınsanın gözaltında kaybolduğunu ve anava-
sada vapılan değişıklık nedeniv le sorumlulann yar-
gılanamadığını kaydettıler. Kurulta>da. Hasan
Ocak'ıncesedinın bulunduğu 1 7 mavıs tarihinin
"Tluslararası Ka>ıplarGünü" ılan edilmesi öne-
rilirken. uluslararası dav anışmanıngüçlendirilme-
sine de dikkat çekıldı. Kolombıya delegesı Ber-
nal Duenas Raquel Judithde. gözaltında kaybo-
lan öğretım görev lısi kardeşı Olga Esther BernaJ'm
1988'den bu yana bulunamadığını anlattı.
Divarbakır'dan kurultava katılan 60 vaşındaki
Abdülrezzakİpek ıse oğlu İkraıtı İpek(21) veye-
ğenı Senet İpekl P l'ın gözaltında kaybedildık-
\z gelişmiş ülkelere özgii
gözaltında kav ıp olav lannın
en sıcak örneklerine
rastlanan I ürkive've.
Gözaltında Kav ıplar
KurnKayıiçin özellikle
Avrupa Olkelerinden gelen
delegeler. polis önlemini
şaşkınlıkla izledi. İstanbul
\alisi ile gorüşme talep eden
12 kişilik he>et İstanbul Yali
Nardımcısı
Osman Demir tarafından
kabul edildi. Demir. konuvla
ilgisi bulunmadıgını
söylerken. konuva ilişkin
açıklama almadan
gitme>eceğini belirten
lıiandalı delege>e "Size
niçin izin \ermedikleri belli
oldu" dedi. (Fotoâratlar:
HATİCETLNCE"R)
ierıni belırtırken "Ölii >a da diri. oğullarımı isti-
yorum" dedi. Kurultay bugün dede^am edecek.
Kurultava katılanlann akşam saatlerınde Ka-
dıkö> 'de "mum dikme" yapmak ey iemi v apaca-
ğı ıhbarı üzerinegüvenlıkgüçleri.öğlesaatlerın-
den itibaren Altıyol ve çevresinde geniş güven-
lik önlemleri aldı. Güvenlik güçleri. saat 20.00
sıralarında ellerinde karanfil ve mumlarla Altı-
yol'a gelen vearalannda kurultava katılan vaban-
eıların da bulunduğu yaklaşık 50 kişılık gruba da-
ğılmaları uvansında bulundu. Dağılmavan gru-
ba müdahale eden güvenlik güçleri. yaklaşık 20
kişiyi gözaltına aldı. Bu arada. olav ları görüntü-
lenıek isteyen bazı gazeteciler. polis tarafından tar-
taklanırken, bazı dergilerde görev li ıki muhabir
de kisa süre gözaltına alındıktan sonra serbest
bırakıldı. Bir grup kayıp yakınıııın aynı saatler-
de Galatasaray Lisesi "nin önünde toplanarak yap-
mak istediği eylem de engellendı. Grup polisın
uvarısı üzerine daâıldı.
NATO genel kurul toplantılan için Atina'da bulunan İsmet Sezgin sorulanmızı yanıtladı
'Koalisyon başardı olnıaya nıahkûnıdıır'
MURATİLEM
ATİNA-NATOilkbahar
dönemi genel kurul toplan-
tılan için Atina'ya gelen
DYP Milletvekili İsmetSez-
gin, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada koalısyonun
bugünkü durumunu baştan
sona değerlendirdi.
Jsmet Sezgin. DYP Ge-
nel Başkanı TansuÇillerin
500 milyar konusunda he-
men. cumhurbaşkanma çık-
nıası gerektiğini belirterek.
"Ancak. tabii ki Cumhur-
başkanu Çiller'in harcama-
lan konusunda, 'Evet. ben
tatmın oldum, bu harcama-
lann yerine gittiğine inan-
dım" demeli" dedi. Sezgin
şunlan söyledi: "Bu Mec-
lis'ten çıkacak en iyi koalis-
yon şimdiki, yani DYP-
ANAPkoaüsyonu idi. Milieti'n bekledigi. hal-
kın özlemlerine cevap verecegini umduğu,
bu koalisyondu. İ>i başlandu güzel bir pro-
tokol yapıldı. Başanb olamaması için hiçbir
sebepyoktu. Yalnızbirşevçalışmalanengel-
leyebilirdi; u> umsuziuk. Bu koalisyon başa-
nb olmaya mahkûmdur. Türkive 21. vüz>ı-
la vepveni: sosvaL sivasal. yapısal değişiklik-
lerle girmek isfiyorsa. yeni dünya düzeninin
bir onurlu üyesi olarak girecekse. bu hükü-
met başarüı olmak zorundadır. Fakat, önce
Hüsamettin Cindoruk Cumhuriyet'e değerlendirdi
'Parti görev verirse yapanm'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cin-
doruk, örtülü ödeneğin bir rejim so-
runu haline geldiğini belirterek. "Bu
bandikapuıaşiJniası gtrekli. Önümüz-
dekidörtayısağhklıadatabiiirsek Tiir-
ki>e dûzlüğe çıkar" dedi. Cindoruk.
DYP'nin görev vermesi halinde yeri-
ne getireceğini açıkladı.
Son gelişmeleri Cumhuriyet'e de-
ğerlendiren Cindoruk, Türkiye'nin
gündemindeki önemJi sorunun siyaset-
teki iktidar olduğunu belirtti. Cindo-
ruk şunian söyledi:
"Siyaseti istikrarb yapmadan hiç-
bir şeyi düzeltemezsiniz. Türkiye'ye
gelen yabancılar da aynı şeyi söylûyor.
Bunun için de başta liderler olmak üze-
rekimstnin kuşku attında ohnamasıge-
rekir. Ben btıgiinJeri gördüğüm için,baş-
tan uvardım. Ama dinletemedim."'
Örtülü ödenekle ilgili tartışmalann
kişi ya da parti sorunu olmaktan çık-
tığını söyleyen Cindoruk. "Bu. artık
bir rejim sorunu haline geimişn'r. Bu-
rada yasalara. devlet sırlanna sığın-
mak saminıi bir rufum degildir" diye
konuştu.
RP'nin ANAP v e DYP ile hükümet
kurma girişimlerinde bulunmasında
şaşılacak bir şey olmadığını söyleyen
Cindoruk, Erbakan'ın "Ifirsatçi" dav-
randığına dikkat çekti. Cindoruk. baş-
ka bir partiye geçmeyeceğini vurgu-
larken. DY'P'de kendisine verilecek bir
görev i de yerine getirmeye çalışaca-
ğını söyledi.
Hüsamettin Cindoruk, TBMM Iç-
tüzüğü'nde yapılan değişikliklerin dört
yıldır çabaladığı bir durum olduğunu
söyledi.
Cindoruk. "Bu değişikliklerin yaşa-
ma geçmesine sevindinı. Şimdi \leclis
çokdaha hızlıçaiışacak. Bubir reform-
dur" değerlendirmesini yaptı.
bütçe yüzünden, daha sonra kanımca dene-
yim vebirikim eksikliğinden ka> naklanan bir-
takım nedenleıie. biraz da v izvon eksikliği yü-
zünden ortaklar birbirterine girdiler.
Koalisvonlan v önetmekçokzordur, bu bir
sanat işidir, koalisvon politikası zarafeti ge-
rektirir, biz Sülcvnıan Demirel ile birlikte
TürkiyeCumhuryeti'nin49. hükümetinde20
ay tek bir parti gibi çaijştık. Tabii o hüküme-
tin başında engin dencv imi \e karizmatik ki-
filiği olan Sülev man Demirel vardı. SHP'nin
başında ise örnek bir bilim ve devlet adamı
vardı; çok h i anlaşhk \eodönemdeçok>a-
rarlı hizmetler vaptık."
îsmet Sezgin. örtüiü ödenek konusunda ise
şunian sövledi: "Aslında örtülü ödenek. ta-
samıfu başbakanlara bırakılan. belgelendi-
rilmesi devierin lehine olmayan harcamalar-
dır. Şimdi artık bu durum ortava çıkmış bu-
lunuvor. Ancak bu olavlar bovut kazanma-
dan iki lider bir araya gelerek olavı hallede-
bilirlerdi. Sa\ın Çiller ve Sa>ın \ ılmaz, ola-
vı kulislere ve basına vansıma-
dan kapatabilirdi. Şimdi dal-
landı budaklandı. Savın Çil-
ler'in hemen yapması gere-
ken, Cumhurbaşkam'na çı-
kıp spekülasvon v apılan örtü-
lü ödeneğin dcvletin yüce
amaçları uğruna nerelerde
harcandığını açıklamasıdır. ta-
biiSavın Cumhurbaşkam'nın
da ben ikna oldum demesi ge-
rekir. Mesele. ancak bu şekil-
de çözümlenir. Çiller'in bunu
hemen yapması, Curnhurbaş-
kanı'na çıkıp harcama vapılan
vcrlcr konusunda açıklavıcı
bilgi vermesi gerekir." İsmet
Sezgin. dolandırıcıva giden
5.5 milv ar konusunda ise şun-
ian söyledi:
"Söz konusu para verilme-
den önce. Saj ın Çillerya da gö-
rev lendirdiği kişinin olav ı teh-
kik etmesi. araştırması gerekir-
di. A\nı şekilde Perihan Savaş için para top-
landığı zaman bana da telefon ettiler, Perihan
Hanım'ın bana kadar gelmesi gerektiğini
söyledim, tabii kimse gelmedi. Benim Mali-
ye Bakanlığı vaptiğım dönemde. bu işle ilgi-
li olarak bir dev let bakanı görev lendirilmiş-
ri. Sülev man Demirel'in başbakanlığı döne-
minde. bu görev Ekrem Ceyhun tarafından
vapılıyordu, kılı kırk \ ararak söz konusu ör-
tülü ödenek verili>ordu. Bu olav Çiller'in tec-
rübesizliğinden kavnaklandı."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Atatüpk'ü Sevmek
Türkiye'nin tüm ünıversite ve yüksekokullarında
"Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihı" adıyla bir ders oku-
tulur. Bu dersi, İstanbul Ünıversitesi iktisat Fakülte-
si'nde 1976'dan ben ben okutuyorum. Ama o zaman-
lardakı yaygın adı, "Türk Devrim Tarihi" idı. Salt son
sınrflarda, haftada iki saat okutulurdu. O dersi hep "Dev-
rim Tarihi" adıyla okuttum. Ama resmi listelerde "Ata-
türk ilkelen ve Inkılap Tarihi" adı geçiyordu. Kımi
meslektaşlarım da bu konudaki kitaplarının kapak-
larını değiştırdiler. içerıde "devnm", kapakta "ınkılap"...
ilk zamanlarda YÖK, bu dersin ünıversıte ve yük-
sekokulların tüm smıflarında ikişer saatten iki yarıyıl
okutulması zorunluluğunu koydu. Herhalde öğrenci-
leri bıktırmak istiyorlardı... Ancak sonunda sağduyu
galip geldı ve herhangı bir yılda haftada iki saatlik bir
ders olarak (ıki yarıyıl okutulmak üzere) yenıden dü-
zenlendi.
Bu ders aslında Türk devriminin anlammın ve hak-
lılığının yükseköğretim gençliğıne öğretilmesı ve cum-
huriyet ideolojisınin benımsetilmesi için konulan bir
dersti. Ve bu dersin ilk hocaları Enver Ziya Karal gı-
bi. Mahmut Esat Bozkurt gibi. Ömer Lütfi Barkan
gibi "büyük" hocalardı. Ancak 1950li yılların sonla-
nnda bu ders biraz "tavsamıştı". Çok farklı alanlar-
dakı eğitimlerini başarıyla tamamlayan öğrencilere,
bu derste pek zorluk çıkarmamak anlayışı egemen
olmuştu. Fakat bizim kuşak bu dersi vermeye baş-
ladığı zaman, epeyce ciddı bir eğitim yapma çaba-
sına giriştik.
YÖK. bu ders için öğretim ehmanı yetıştirmek ve
bu konularda araştırmalara öncülük etmek üzere, ki-
mı üniversitelere "Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi
Enstitüleri" kurdurdu. Böyle bir enstitü, daha önce-
leri Ankara Ünıversitesi bünyesinde kurulmuş ve çok
değerli çalışmalar yapmıştı. Fakat yeni açılan ensti-
tülerin çoğu, imam-hatip meslek lisesi çıkışlı genç-
lerin işgaline uğradı. Ve buralarda "eğitilen" (!) genç-
ler, Atatürk ilkelenni anlatmak ve öğrencilere sev-
dirmek "misyonuyla"farklı kurumlaradağıldılar. Ken-
dileri Atatürk'ün çizgisine giremeyen kimi "ilım erba-
bı". Atatürk'ü kendi çızgilerine çekme çabasına gi-
rıştiler. (llginç bir rastlantıyla (!), Türk-islam sentezi ça-
balan da aynı dönemde yoğunlaşmaya başladı.)
Fakat bu "enstitüler" işin dozunu öylesine kaçır-
dılar ki; sonunda YÖK müdahale zorunda kaldı ve bu
enstitülerde dağıtılan unvanların bir kısmı iptal edil-
di. Ve kimi polis şefleri, komiserler ve nerede ıstih-
dam edildiğı bellı olmayan kamu görevlılen, "doktor"
unvanlannı yitırdiler. Sağlık olsun...
Bundan bırkaç ay önce. değerli meslektaşım Cü-
neyt Akalın'ın gırişimlen ve meslek örgütlerimizin
de desteğı ile bu dersin nasıl okutulması gerektiği ko-
nusunda tartışmalı bir toplantı düzenlendi. Biraz yu-
karıda sözünü ettığim "dincı" meslektaşlanmız bu top-
lantıya ilgi göstermemışlerdi. ama aramızdaki kimi "çağ-
daş" meslektaşlanmız, Atatürk'e ve laik cumhuriye-
timize çatma konusunda onlardan geri kalmıyorlar-
dı.
Toplantının öğleden sonraki tartışma bölümüne
katılamayacağım için. sabah oturumunda söz aldım
ve o oturumda tebliğ sunan iki meslektaşımı biraz da
eleştirerek bu dersi Atatürk'ü sevenlerin ve Türk dev-
riminin ideolojisini benimseyenlerin vermesi gerekti-
ğini vurguladım.
O gün bu görüşlerime ıtıraz eden olmamıştı. Ama
birilerinin içinde kalmış kı: geçenlerde Marmara Üni-
versitesi'nde düzenlenen benzer birtoplantıda, bir mes-
lektaşım bu görüşlerımı eleştirmış ve "Yani Napole-
on 'u sevmezsek siyasal tarıh anlatamayacak mıyız?"
gibisinden parlak(!) bir de benzetme yapmış.
O toplantıda bulunmayan birıni eleştirmek en azın-
dan akademik ahlaka aykırıdır. Ama herkesin ahlakı
kendine. Bunlar da ışte böyle akademisyenler.
Atalarımız, her ne kadar "teşbihte hata olmaz"de-
mişlerse de teşbihin de bir ölçüsü vardır. (Kaldı ki bu
cümlenin vurgulanışına göre anlamı çok da değişe-
bilir.) "Atatürk'ü sevmeyenler ve Türk devrımini be-
nimsemeyenler bu dersi anlatmasın" demekle, "Na-
poleon 'u sevmeyen Napoleon 'u anlatmasın" demek
aynı şey midir? Böyle akılsızca bir benzetme yapıla-
bilir mi?
"Atatürk llkeleri ve Inkılap Tarihi" dersi, belli bir
"amacı" olan bir derstir. Bu amaç da yasayla belir-
lenmiştir. Atatürk'ü sevmeyen vedevrimlerini benim-
semeyen bir insan, bu devnmleri nasıl savunur ve genç-
lerin benimsemesine nasıl yardımcı olabilir?
Eğer bu ders yakın tarihimizin çözümlemesine yö-
nelik, toplumbilimsel bir ders olsa herkes verebilir. Hat-
ta Atatürk'ü sevmeyen ve devrimlerini benimseme-
yen insanların vermesi daha uygun olabilir. Konuya
eleştirel bir yaklaşım içinde olurlar. Ama dersin ama-
cı bambaşka.
Napoleon'u sevmeyen biri, Napoleon'u eleştirel
birbiçimdeanlatabilir. Ama "tarih"sevmeyen biri, öğ-
rencilerine tarihi anlatırken yetersiz kalır. Aynı biçim-
de, felsefe ilkelerinin saçma olduğunu düşünen biri,
nasıl "Felsefe hocasıyım" diye ortaya çıkabilir?
Böyle bir dersin "gerekli" ya da "anlamlı" olduğu
da tartışılabilir. Buna hiçbir itirazım olmaz. Atatürk'ü
seven de katılır, sevmeyen de. Ama belırli bir amacı
olan dersi anlatanlar, bu amaçla sınırlı olmak zorun-
dadırlar. Eğer kendilerinı sınırlamak istemiyorlarsa
bu dersi vermek zorunda da değillerdir.
Atatürk'ü sevmek de, sevmemek de "marifet" de-
ğildir. Aynı biçimde, ne sevmek "kusurdur" ne de
sevmemek. Fakat Atatürk'ü sevmeden ve cumhuri-
yetin ideolojisini benimsemeden "Atatürk llkeleri ve
Inkılap Tarihi" dersine girmek. hem dersin amacıyla
çelişir hem de akademik ahlakla. Ötesı. "lâf-ı güzaf"\\r.
TCC Başkanı Nail Cüreli
'Göktepe cinayeti
aydmlanmalı'
İstanbul Haber Servisi -
Türkiye GazeteciierCemi-
veti (TGC) Başkanı Nail
Giireli. MetinGöktepe'nin
öldürüşünün üzerinden 131
gün geçtiğini belirterek
"Bürokrasi ve sivaset ada-
leti geciktiriyor" dedi.
Türkıse Gazeteciler Ce-
mi>eti'nden yapılan >azılı
açıklamada. gazeteci Me-
tin Göktepe'nin polislerta-
rafından gözaltına alınarak
öldürülmesinin üzerinden
131 gün geçmesine karşın.
olav sanıklarının yargılan-
masına hâlâ başlanılama-
dığına dikkat çekildı.
Nail Güreli. açıklamasın-
da özetle >u görüşlere yer
verdi:
"Memurin Muhakematı
Kanunu'ndan başlavarak.il
idare kurulu ve Danışta>la
siiren adalet bürokrasisi,
adaleti geciktiri>or. Meclis
araştırmasının durduruluş,
biçimi de Metin Göktepe
olavınm avdınlanması ko-
nusunda pariamentına bes-
lenen umudu kıncı nitelik-
te olmuştur. Eleştirilerimi-
zin bağımsız vargı>a ve >ar-
gıçlara karşı (ilnıadığınıözel-
likle befirtmek isteriz. Nakın-
mamıza neden olan aksak-
lıkiar >asalardan veshaset
kurumu ile bürukrasiye ege-
men olan anlayıştan kav-
naklanmaktadır."