Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12MAYIS1996PAZAI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Politikacılara...
Prof. Dr. TURKAN SAYLAN
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı
B
aylar. bayanlar! Aklı ba- mayan.amakapısındanyurtseverlik. dü-
şinda gözlemciler. ülke-
mizin tüm yeraltı \e ye-
rüstü\arsıliıklarını vede-
ğer biçilemez güzellikle-
rini tanıyınca. bu toprak-
larda. binyıllardır. yüzlerce ekinin (kül-
tür) karmaşasi. ham zekâyla yoğrulmuş
genç. güçlü \e herhücreb.i keşfedilmemiş
yeteneklerle dolu insanlarımızı kendi
gÖ2İeri> le görünce. pek çok başka ülke-
vi de biİdiklerinden. şaşkına dönüyorlar!
İnanıimaz bır yoksulluk. cehalet. yok-
sunluk içindeyken Kurtuluş Savaşı'nı ve
"Tiirk Aydınİanma De\rimi"ııi yaparak
tutsak (e»ır) edilmış ümmet-aşiret \e ta-
rikat topkıluklarının içınden. böylesine
başanyla bir \ ıJdız gibi doğan genç ulu-
sumuza ve onu. yoktan \ar eden, barışa
ve özgürlüğe taşıyan önderine bir katda-
ha hayran olu)or. saygı duyuyorlar. Bu
konuda yazılmış \ e yazıimakta olan pek
çok gerçekçı yapitlan. karşılama, uğur-
lanıa. kurdele kesme ve kav ga erme gün-
demlerinizden zaman ayırarak okursa-
nız. nasılbirülkeninsorumlulanolduğu-
nuzu daha iyi algtlayabilirsiniz belki!
Avrupa'nın göbeğinde "nasyonaJ sos-
yalizm" \ e "faşizm* kol gezerken v e mil-
yonlarca tnsan kendi insanlanna kırdırı-
İırken tepemizde "Bolşevi/m ideairuğ-
runa, yüz binler Sibirya buzullarına sü-
rülürken, iimmet olarak kardeş sandığı-
mız Arap ülkeleri. düşmanlanmızia bir-
lik olup bizı sırtımızdan bıçaklarken ve
daha sizlerdoğmamışken analannız. ba-
balannız, dedelerıniz. nıneleriniz "mil-
lefin temsilcilerini seçerek görkemi ol-
rüstlük. namusluluk ve aydınlanmaya.
ilerlemeye özlem duygulan dışında, kü-
çiik hesapların, ayak oyunlannın gireme-
yeceği o ilk parlamentomuza gönderdi-
ler. Biryandan cephede savaşlaryapılır-
ken bir yandan da meclis, eğitinı ve eko-
nomik kalkınmanın planlannı hazırlıyor.
birbiri ardına devrim yasalannı çıkan-
yorlardı. O dönemde, Mustafa Kemai'i
destekleyenlerin başında, aydın. yurtse-
ver. din sömürüsünün, yobazlıgın zarar-
lanni bilen "gerçek din adamları~gel-
mekteydi. Sizlerin de bizlerin de bugiin
var olmamız. onların canları, önsezileri,
ileri görüşleri nanıusluluk/an ve karar-
lılıklanndan ödün vermemeteri pahasına
sağlanmıştır.
Baylar. bayanlar: bozuk para gibi har-
cadıgınız. yozlaştınp kırptığınız. ödün
verdiğinız "devrim yasalan",hiçbir
olumJu eylem yapmasanız bile korumak
görevini üstlendiğiniz cumhuriyetimizin
mühürteridir, çağdaş ve madum ulusla-
rın önderi Türkiyemizin namus beigele-
ridir. Onian voziaştırmanıza. pazarlık ko-
nusu etmenize ulusumuz asla izin vernıe-
yecektir, bilesiniz!
Bayram seyran. güney illenmize ko-
şup kumsallarda kişisel ve kısır kavgala-
rınızdan yorgun düşmüş bedenlerinizi
dinlendiriyor, sünnet düğünü, imam ni-
kâhlı otel düğünü, tarikat yemeği, lokan-
ta. işyeri vb. ayırmadan her türlü eğlen-
ceye. açılışlara gıdiyor, uzatılan mikro-
fonlara gülünesi ya da ağlanası inciler
döktürüyorsunuz!
Acaba. hiç ama hiç düşündünüz mü;
eğerbizden sızden öncekılererdemli. ça-
lışkan, akıllı veyürekli yurtsevereylem-
leri gerçekleştirip "Türk Aydınlanma
Devrimrni. Lozan'ı ve bugünü borçlu
oldugumuz yasalan yapmamıs. olsaydı-
Iar. siz o plajlarda serilmek için İtalyan.
Fransızvada Yunan vizesine sahip ofmak
zorudaydınız! Ya da nüfus kâğıdınızda,
•*Turk asıllı İralvan v urttaşi-." y azacak-
tı! Belkı de bızler valnızplaj çöpcülüğü.
motel işciliği yapabilecek Güney Afri-
ka'da on yıllarca hükmünü sürdürene
benzer bir yönetim içinde olacaktık!
Ister sağcı. istcr solcu. ister merkezci
olun. bu ü(ke sizin cllerinize. "diledigi-
nizi vapın. temellerimizi sarsın. kendini-
a de\ a> nasında göriip her türiü güce ve
akla sahip sanın (vehmedin)" dive teslim
edilmedi. Geçmişıııde bir çobanın peşi-
ne takılmaya alıştınlmi:}. uvsal görünüş-
iü halkımız. oynanan ovunları. kcndİM'ni
koyun verine döndüren ov unlan ergeç al-
gılayacaktır. Her *e> ı daha fazla yozla^-
tırnıadan toparlanıp gerçeklere. bilgive.
bilime. düriLstlüğe. ilkelerimize dönme-
yezorunlusunuz! KiMrçekişmelerlegün-
demi daha fazla i^gal edemezsinız! Etra-
fınızdaki ülkelere \e oralardaki olumlu
ve olumsuz geli^nıelere bir bakınız!
Demokratık, laık \e çagda^ Türkıye-
mizden, yasalanmızdan asla ve asla ödün
veremezsinız! Gençligi. çocuklarımızı
cahil bırakıp ıssızliğe. kutupla^malara.
kırımlara. kardes kavgasına yol açaniaz-
sınız! Eşyanın tabıatına aykın birgerile-
meye, karanlıga. oy kaygısıyla da olsa
ödün veremezsinız! Bu ülke valnız var
olma ve iktidar olma sava^ından başka
çaba gösterme>en politikacılara eıııanel
edilecek kadardeger.sızdeğildir. Kryada
geç gerçek politikacılannı bulacaktır!
Bütiin bu gırişi. süriip gıden kısırdön-
güyü görüp kendi arasında şimdilık yal-
nızca söze döken halkımız adına yazı-
yor. sizleresorumluluk sahibı birvurttaş
olarak aşağıda sözünü edeceğını k'onuyu
duvuruvorum.
Baylar. bavanlar!
Türkı>enıiz üç ayrı tip insan yetistır-
mev iengelleverek 1924'teöğretinıbirli-
ğıne girmiş; medreseler. mis>onerokul-
ları vedevletokulları Milli Eğitım'inde-
netiminde teklestırılmi^tir. 1^2X"de ya-
pılan "harf devrimryle. bizim olmayan
ve 6 v ılda zor sökületı Arap abecesi ve-
rıne. Türkçevi en \\\ ifadeeden evrensel
abece getirilerek cahıl halkımızın 3 avda
okur yazarolabilmesi sağlanmıştır.
Odöııem içıtı bır devrim savılan 5yıl-
lık zorunlu karm.ii "temelegitim". bugün
ıçinartıkvetersi/dir! Olusan bilgi biriki-
nıi. en az 8 yılda yerlı yerine oturabıl-
nıektedir. Gelısmıs ülkeler zorunlu "te-
meleğitimrı 11.15. IM vıllaraçıkarmıs-
lardır.
Birçocuğun 14yaşındanönceherhan-
gi birmesleğeyönlendirilmesi cinayettir
veevrensel"çocukhaklarrna kesinlikle
aykırıdır! Ruh ve beden .saglıgını bü>ük
oranda bozmaktadır Ise. mesleğe kostu-
rulan çoeuklann çoğunun .sarho.v ktırnar-
baz. kahve kösesindc oturup çocuk sir-
tından para kazannıak isteyen babalan
vardır!
Çoeuk 18 yaşına dek egitım görmeli.
kültür v e sanatla beslenmeli ve kendi yo-
lunu kendi seçmeli. devlet ve toplum ona
seçenekler sunmalıdır.
l^7
3'lerdeyasalasan. ne vazık ki vav-
gınlasmavan 8 yıllık "temel ve zorunlu
karma eğifim"in "ödünsü/, koşufsuz"
(5 +
3 uv durmaeasıv la deöi I) uv tıu lamav a
geçirilmesi, çağdaşlaşmava özlem du-
yan. kafası çalışan tüm halkımızın ve "si-
vil toplum örgütleri"nin dikkatle üzenn-
de durduğu vaşamsal bir konudur!
Öğrencilere 8 yıl sonundadiploma ve-
nlmeli, çocuklanmıza birerkarabasan ve
ruhsal denge yitirme yöntemıne dönüş-
müş olan özel okul ve Anadolu liseleri sı-
nav lan 8 yıl sonuna alınarak bu facia da
önlenmelidir!
Sınırlanmızı tüm dünyaya, yatınmla-
ra açtıfımız şu günlerde, artık 5 yıllık
dıploması olanlann değil başka ülkeler-
de. kendi ülkelerinde kurulacak yeni i§-
verlerinde, çöpçü bile olma olasıhklan
kalmamıştır. Teme! eğitirni 8. II. 15 yıl
olan ülkelerin işçileri tüm işleri kapacak-
tır.
Oy hesaplanna, ticaret - tarikat - siya-
set ilişkileri içinde "ödün'*lereyeşil ışık
vakarak daha nicelerı vapılan yanlışlık-
lara venılerinı ekleverek bır vere vara-
maz, valnızca "avdınlanmayı" geciktire-
bılirsıniz.
Gelin, özeleştiri yapınız, size halkımı-
zın tanıdığı yetkileri daha özenle kulla-
nınız. Kendinizi hırslannızdan. kişisel
beklentilerinizden, sonugelmeyençekiş-
melerınizden so>utla>arak içtiğiniz
"ant*>
a. geçmişinizdeki özverili çabala-
ra. dev rim yasalanmtza sadık kalarak on-
lar nedenivle var oldugumuzun bilinçiy-
le davranınız! Bır kez bu yürekli adımı
atabi/irseniz. sorumluluklannıza ve içti-
ğiniz "ant"a sahip çıkabilirseniz. gerçek
benliğinıze. olması gerekene de
kavuşacak \e Türk halkını bu umutsuz-
luk ve güvensizlikten kurtaracaksınız.
Sızden ivedilikle "8 yıllık temel eğitime
(kiiinsü/. koşulsuz evet" demenızi bek-
h>oruz.
ARADABIR
Prof. Dr. UÇKLN GERAY
tC Orman Fakültesi
• ••Bir Taşla Birkaç Kuş
1 Mayıs 1996'da Kadıköy'de yaşanan olaylar için
kuşkusuz herkes bir şeyler söyleyebilir. Ama şöyle bir
çözümleme de yapılabılir:
"Küreselleşme" adı altında, bana göre, kapitalis-
tin ve sömürgecinin, sözümona liberal, demokrat ve
özgürleştirilmiş piyasalara sahip toplumlar oluşturma
ve buralardaki yatırım olanaklarını kendisine eklem-
leme çabalarının yürütüldüğü: bu doğrultuda karşı-
laşılan engelleri aşmak üzere de ıç hesaplaşma, ör-
gütlülüğü kırma.. da dahil, dayatmaların gerçekleş-
tirildiği; bu bağlamda bazı medya öğelerinin ve bazı
sözümona düşünür ve bilim adamlannın bağımsızlık
onurlarının satın alındığı bir süreç yaşanmaktadır. Ba-
kalım bu nereye kadar ve kaç yıl sürecek! Ortalama
75 yıl ömürlü. ancak bunun 6 yılına güvenerek mo-
da rüzgârlara kapılan vitrin profesörlerinın ve "tarih
baba "rolüne soyunan köşe yazarlarının rahatlığına ne
demeli?
Bu dayatmanın nedeni, Batı odaklı ve bağlantılı
kapitalistin ve sömürgecinin deger yargılandır ve dün-
ya görüşüdûr. Başka bır söylemle, daha çok maddi
gönenç (refah) ve daha çok kâr şehvetinden vazge-
çilmedıği, hatta bunun azgınlaştığı görülmektedir.
Batı, bu dayatmayı yapmaya ve yeni coğrafyaları
özel taktiklerle kendısiyle eklemlemeye mahkûmdur.
Bu sırada belirebılecek karşıt güçleri ezmek zorun-
dadır: Zira küreselleşme, yeni sömügecilik için "ol-
mazsa olmaz" koşuludur.
Ancak bütün bunlardan, zincire bağlanmamış ve
değneksiz kalan bir güç tablosu ortaya çıkmaktadır.
Eğer bu gücün karşısına bir başka etık ve bir başka
ideoloji, yani değnek çıkarılamazsa sözü edilen güç
ivme kazanacaktır. Bunun anlamıysa bir ülkedeki de-
mokrasinin "sözde demokrasi" olmaya mahkûmi-
yetıdir, polıs devletidir. Eğer bu çözümleme doğruy-
sa topluca bu olası badireden çıkış yolunu arama zo-
runluluğumuz vardır. Çıkış yolunun nereden geçtiği
ve 1 Mayıs 1996 olaylarının sosyal. ekonomik, kül-
türel.. nedenleri ayrıca tartışılabilir. Ne var ki. olayın
sonuçlannın bir bölümü, özellikle emeğin örgütlülü-
ğünü-kırma ve diyalektiği dışlama anlamına gelen
sonuçları büyük öneme sahiptir. Halkin arasında do-
laşılır. konu ortaya atılıp tepki alınmaya çalışılır ve ba-
zı yazar taifesi okunursa görülür ki sözü edilen tehli-
keli sonuçlara ulaşılmaktadır.
Gerçekten de terör ilişkisini onaylamayan bir sol ve
(ya da) yeni sol akımın varlığı ve ağırlığı hiçbir biçim-
de inkâr edilemeyecek durumda olduğu halde, bu
kesimin gözden düşürülmesinin ortamı ve fırsatı oluş-
muş bulunmaktadır.
Ayrıca 1 Mayıs'ların işçi bayramı olması istekleri-
nin üstü, sapla saman bilerek karıştırılmak suretiyle,
örtülmek ve bu çerçevedeki haklı talepleri ertelemek
üzere bahaneler de elde edilmiş gibidir. Önümüzde-
ki kısa dönemde kamu emekçilerinin hak arayışları
gündeme gelecektir. Gelir bölüşümündeki korkunç
bozulmanın herkes tarafından açıkça ilan edildiği bir
ortamda. bu kesimin demokratik haklarını kullanma-
sını'engellemenın de nedenleri oluşmuş bulunmak-
tadır. Bunun yanında genel anlamda örgütlülüğün,
özel anlamda sendikacılığın güçsüzleştirilmesi ve iti-
cı gösterilmesi yolunda psikolojik bir ortam meyda-
na gelmiştir. Eğer bunlar esasen istenen sonuçlarsa
1 Mayıs 1996'da yaşananlar yanlış olamaz. Ancak şu
unutulmamalıdır kı, eğer bu böyleyse bir sistem ken-
di önünü kapatıyor demektir. Gelir bölüşümünün fe-
laket ürettiği bir toplumda örgütlülüğün ve pazariık
gücünün zaten gerilemiş olan sınırlarının daha daral-
tılması ve örgütlerin gerçek ağırlıklannın ölçülememe-
si. sistemin toparlanmasının engellenmesi demektir.
Bu tür engellemelerin. küreselleşme yapımcılarının ve
sömürgecilerin istekleriyle tam olarak çakıştığı belli
olmuyor mu?
İLK GÜ\
T
DEX BAŞLAYARAK
ÇOCUĞUNU GELECEĞE
HAZIRLAYAK TÜM ANNELERÎN
VE ÇOCUK SEVGİSÎNÎ
YÜREĞİNDE TAŞJYAK HERKESÎS
ANSELER GÜNÜ'SÜ KUTLARIZ.
TARTIŞMA
Göktepe Olayında Suç Nitelemesi
^^ ^ azeteei
f 1 Metin
m Göktepe'nı
H ^ p n gözaltında
^ L I öldürülnıesi
^ ^ ^ ^ ^ ne ilişkin
olarak Memurin
Muhakematı Hakkında
Kanunu muvakkat
gereğince yapılan
soruşturma sonucunda. ll
Idare Kurulu'nun 8.2.1996
tarihli kararı ile 11 polis
memurunun Göktepe'}ı
öldürmeeylemıne
karıştıkları gerekçesi ile
yargılanmalarının
nerekliliğine karar verildi.
\\ Idare Kurulu kararında.
vargılama madde.si olarak
faili belli olmayacak
şekilde adam öldürmeyi
düzenleyen Türk Ceza
Kanunu'nun 463 maddesi
gösterildi. Gerek
sanıkların. gerekse
şikâyetçilerin deûısık
nedenlere dayanarak
yaptıkları itiraz üzerine
dosva. Danıştav 2.
Dairesı'ne gonderildi.
Danıştay itırazlan
reddetmekle bırlikte.
Göktepe've ilişkin
kararında. olayda TC'K
madde 463 yanında. TCK
madde 452 I "ın de
u>gulanması gerektıği
sonueuna vardı.
Danistav "ın önerdiği. Türk
Ceza Kanunıf nun 452'l.
maddesi. kastın a^ılmasi
sureiıv le adaııı ötdürme
suçunu düzenlemektedir
Bu durum da Danlştay. 11
polıs memurunun aslında •
Göktcpe'vi öldürmek
istemediği. kastlarının onu
öldürmek değıl. valnızca
döv mek oldugunu. fakat
ıstenmeyeıı ölüm olayının
gerçekleştigi kanisina
varmış olmaktadır.
Ancak belirtelinı ki
yargılamavı yapacak olan
mahkeme. II İdare Kurulu
ve Danıstay kararında
belirtilen uygıılama
maddesi ile bağlı değıldir.
Mahkeme. valnızca
vargılanması istenen
e_v lenılc bağlı olup. bu
evlemin hangi suç
kapsamına girdigini. yani
suç nitelemesini özgürce
yapma vetki.sine sahiptir
Mahkemece Danıştay'ın
önerdiği niteleıueve göre
karar verildiöi takdirde
İnfaz Yasası da göz önüne
alınırsa Göktepe'yi
katledenler. I6ay
cezaevinde kalarak
kurtulabileccklerdir. Böyle
bir durumun ne hukukla ne
de adaletle bağdaşır bir
vanı vardır. I6ayhapis
cezası ile hukuk da kamu
vicdanı da tatmin edılemez.
aksine kapanmayacak
varalaraçılır. vicdanlar
sızlar.
Danişta\ vanılmaktadır.
Göktepe olayında işlenen
suç. Türk Ceza Kanunu
madde 450 3"te düzenlenen
işkence ile adam öldürme
suçudur. Gerek tanık
ifadelerinden. gerekse
olaya kanşan görevlilerin
ifadelerinden anlasıldığına
göre Metin Göktepe.
/ ı v r ı\
Bu bir E03S
M Z%
: 5 0 3 E / T 0 P R A K B A (
( A N K Y ı L : E D 3 E / T <
: L . - E O 3 E / T Ö P R A K E
ı / I L : E D 3 E / T 0 P R A F İ
: E 0 3 E / T 0 P R A K B A Î İ
YILI i l a n ı d ı r 3S/T<I
BANK Y
KBAf
E/T
••*,
R Af
. B A I
E / T{
, R A K t
; ) PRA )
R A K B A
B e l k i 2 0 3 2 y i i ı n d a bu i l a n ı sadece CD ROM'da o k u y a c a k s ı n ı z .
Ama görihıpn köy k i l a v u z i s t e m e z !
Sektörün h ı / l a g e l i ş e n , i s t i k r a r l ı ve g ü v e n l i b a n k d l a r ı a r a s ı n d a
y n r a l a n T o p r a k b a n k ; k i s a sOrede u l a ş t ı ğ i 91 ş u b e s i y l e
hufjiin olfluğıı g i b i g e l e c e k t e de çok y a k ı n ı n ı z d a o i a c a k .
TOPRAKBANK
ı I ı T o p r o q ı
birçok polis memuru
tarafından cop ve sopalarla
uzun süre dövülmüş.
bayıldığında vüzüne su
dökülüp ayıltılarak yine
dövülmüs. "Ben
gazeteeiv im. Evrensel
gazefesinde çalışıyorum,
beni nive dövüvorsunuz"
dive sorduğunda "Sen de
mi devTİm şehkJi olmak
isit>orsun" denilerek
dövme olayı devam etmiş.
üzerinde karete hareketi
denemeleri yapılmış. ağzı
burnu kan içinde
bırakılmış. polis
memurlanndan biri
"Galiba bu ölüyor"
dediginde diğeri "öliirse
ölsün. arabadan düştii
deriz" demis. Metin
Göktepe "*Ben fenalaştım,
amirinize smleyin"
dediginde dahi dövülmeye
devam edilmiş.
Göktepe'nin öleceği
kanısına vanldıktan sonra
da hastaneye götürülmek
verine yarı baygın bir
şekilde bir bankın üzerine
bırakılmıştır. Yine polis
memurlannın ifadelerine
göre Göktepe"nin dövülme
nedeni. ezan okumasını ve
stiklal Marşfnı
ilmemesidir. Memurlarca
"ade edilmese de
öktepenin Evrensel
azetesinde çalışması ve
ol görüşlü olması da
'vülme nedenleri
M.Mndadır. Anlaşılan odur
<ı sıyasal kine dayanan bir
öldürme ev lemi
gerçekleştirilmiş. her
zaman olduğu gibi bu
olavın da gizlenebileceği
düşünülmüş. fakat
kamuoyu baskısı ile suç
ortaya çıkartılmıştır.
Bütün bu durumlar.
Göktepe'ye ağır işkence
yapıldığını ve öldürülmek
istendiğıni açıkça
göstermektedir. Otopsi
futanağı bu kanıyı
pekiştirmektedir.
Tutanakta. Göktepe'nin
vücudunda çok sayıda
künt. travmatik Iezyonlar.
kaburga kınğı bulunduğu.
ölümün künt kafa
travmasına bağlı beyin
kanaması ve doku ıçi
kanama sonunda meydana
geldiği belirtilmektedir.
Peki böylesi olgular
karşısında nasıl olurda
Göktepe'nin aslında
öldürülmek istenmedıği
düşünülebilir? Defalarca
vücudun ölüme yol
açabilecek yerlerine cop ve
sopalarla vurulduğunda,
onun ölebilecegi
nngörülmüş değil midir?
Ceza hukukunda kabul
gören anlay ışa göre ölüm
olayının
gerçekleşebileceğinin
sanıklarca öngörülmesi
halinde de öldürme
kastının kabulü
gerekmektedir.
Dileğimiz. yargılamavı
yapacak olan mahkemenin.
bütün bu olgulan dikkate
alarak hukuka uygun bir
karar vermesidir.
bmudumuz ciderek
tükense de "türkive'dede
hâkimler var"
diyebilecegimiz bir karara
varılması. başka
Göktepe'lerin katlıne bir
set olabilecektir.
Av. Cemal ViiceJ
PENCERE
Yeni İnsan?..
Insanlık, ofağanüstü birdeğişim sürecinin şaşkın
lığını yaşıyor...
Dönüşümün hızı başdöndürücü...
Diyorlar ki:
- Sanayi toplumu artık gerilerde kaldı, "bilgi top-
lumu' çağı açıldı.
'Information Society'nin neden 'bilgi toplumu' dt"-
ye Türkçeye çevrildiğini uzmanlartartışsınlar, ama ile-
tişimin ışık hızını yakaladığı ve bilgiye ulaşma olanak-
larının alabildiğıne geliştiği bir dünya kurulduğunu
artık sokaktaki adam da görüyor ve yaşıyor, bilgisa-
yarlaşmaevimızegirdi... ;
Bir devrim mi söz konusu?..
•
Insanlık tarıhinde ıki büyük devrim var:
1) Tarım devrimi..
2) Sanayi devrimi..
İnsan, göçerlik çağını, ekip biçmeyi öğrendikten
sonra kapattı: kültür. yerleşik düzenle başladı; uygar-
lık uç verdi. Bu dönemde kölelık düzeni doğal sayı-
lıyor, inanç aklı bastırıyordu; toplumun egemen id&-
olojisi din idi. •
Sanayi devrimi insanlıktarihıne oranla çok yeni sâ-
yılabilir. 18'inci yüzyılda buhar gücünün kullanılma-
sı, fabrikalann kurulmasıyla üretimde bir devrim ger-
çekleşti, köylünün "serflik"Xen kurtulup "işçi"ye dö-
nüşmesıyle belirlenen bir yeni dönem kişiyi etkiledi.
Kul, birey kimliğini kazandı..
Yurttaş oldu..
Ulus..
Insan haklan..
Temel özgüriükJer.. \ '
Demokrasi..
Laiklik..
Birdönemin ürettiği kavramlardır, parlamenter re*
jimlerle iktidarın kaynağının gökten yere ındirilerefc
halk istencine dayatılması. laiklik ilkesinin benimsen-
mesiyle olanak kazandı. •>
Yeni bir insan doğdu.
Günümüzde 'iletişim toplumu' ya da 'bilgi toplu-
mu ' diye anılacak yeni düzenin insanı nasıl olacak?^
Temel soru budur...
Çünkü ölçü insandır.
Kimileri, günümüzde gerçekleşen teknolojik atı'r
lımların toplumsal yaşamı ve sonuçta insanı kökünr
den değiştirecek nitelikte olmadığını söylüyorlar... .
Kimileri de karşıt görüşü savunuyorlar; çünkü 'bil-
gi toplumu'nda köylü kalmayacak, işçı sınıfı küçüle-
cek, hizmet kesimi büyüyüp çoğunluğu kapsaya-
cak, birey öne çıkacak...
Peki, birey hangi kimlikle öne çıkacak?..
J
• '
İnsan sanayi devrimiyle bireyleşti...
Insanlaşma yolunda önemli bir adım atabilmesi
için hangi değerleri benimsedi?..
İnsan haklan.. \
Demokrasi.. :
Temel özgürlükler. <
Laiklik..
Sosyal adalet.. <
21 'inci yüzyılda kurulacak yeni toplumun insanı, bü
değerleri dışlayacak mı?.. 'Post modern' bir toplum-
da 'sosyal adalet' modası geçmiş bir kavram mı saf
yılacak?.. 'Sosyalc/ev/ef tarihe mi gömülecek?.. 'Qr-
man Yasası' mı benimsenecek?.. "Altta kalanın,ça,ı
nı çıksın" mı denecek?.. ,,
Türkiye'de Batı'nın "bilgi toplumu" adına konuşan
neoliberalizm savunucuları. zayıfları ezen bir düze-
1
n/n 'yero//7sa/7/'nımıbekliyorlar?.. 'Yeniinsan'birca-
navar mı olacak?.. Yalnız teknolojiyi kullanmasını bi-
len bir 'vicdansızyaratık' mı?..
Yeni insan nasıl doğacak?..
Bizini
önemli bir raporu daha yayınlıyor
ETNİK TERÖR
RAPORU
Polifck Rs*oto(i Metkezr'ntn hazifiadıöf rapor 13 Mays
PazartesiyeyayıniamTiaya b b
tanıyınız ve tanıtınız
Türkiye Gazeteciier Cemlyeti'nin yayıniadtğı
Tam bağımstz, patronsuz bir sivii tophım gazetssi
'nm farkıni farketmek <çın bır hafta
boyu izteyıriiz. işte br hafta ıçmde okuyacağmc yazartar
Pro' üt. NECLÂARAT.A3a,ĞiŞfcR1£\ TARHAM EROEM, Ooç.
Or V SEVIH -3EVA.,V« P-' t> BAKIR ÇAfia>«, P-s' Or
ZEYYAT HAT18OGLU NAİL GUB6U ORttAN DURU ORHAN
O « t> BAKIR ÇAfia>«, Ps Or
ZEYYAT HAT18OGLU NAİL GUB6U, ORttAN DURU ORHAN
KOLOÖLU, LEYIAİSM1EP NAZIMA1PMAN NCDPfTT
SBÇLKER TANJU CIU2OÖLU, NALAN 5EÇKİN YALÇIN
KAMACIO&LU, NUPETTIS IÛCI 8URÇAK EVREN, W£TE
BUHARAü. AHMET OZD€l*fl, ÜURSÜJV CZD&l ALPAY
KABACALI. HAYATİ HSiU*Z\a HAtUK DURUKAL, SUAT TOPf
hergün 15bin İira
_A
ABONE OOJNVZ. gaîmanj jüm. mrtn a<Jr»s»ii2» uia»sf).
ABOME (ÇW: \ * B f c K ŞS 20<«733
ya & B
nu»« y *yoo, 6 aytn 2.
yazdrafaic yaîrnız felanfaij pçmden aeore ıçn
(0.212 • 513 83 00 vsya 513 84 5*> runara* î««tonia-a
İZIVIİR 7. SULH HüKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1996 7
Mahkememızce dava konusu Izmir. Karabağlar Mahal-
Iesi.tapunun21 M-2 apafta. 30137 ada. 21 parselde ka-
yıtlı 146 m2 arsa nıtelıklı ta^ınmazın taksimi kabil bu-
İunmadıgından. satılmasına karar \enlmış. Da\alı Os-
man Karakulak (°n 2".39") hısse sahıbı adına çıkarılan
tebligatın teblığ edılememış olması nedenıylegazete ila-
nı suretiyle:
Dava konusu taşınmaz 5833 Sokak. No: 16 Karabağ-
lar-lzmir adresınde mukım olup. taşınmaz üzennde her-
hangı bir yapı bulunmayıp boş arsa olup düz \ e eğırnsiz-
dır. imar ıslah plan sonucu oluşmuş bu parsel ile ilgılı par-
selın imar durumunda kentsei çalışma alanı ve şüvulana-
cak ada dahılinde kaidıgından imar Kanunu'nun 18. ve
33. madde hükümlerine tabı olduğu yazılı bulundugu. sa-
tış değerinın 315.360.000.- TL. olduğu 25.4.1 wTtarih-
li bilirkışı raporunda belırtılmi^tır.
llanen tebliğ olunur. 2.5.1996
Basın: 85857