Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 NİSAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
"30 bin megavatlık enerji sağlayacak su potansiyeli bulunan Türkiye, bunun yüzde 9'unu kullanıyor
Elektrik sorumma4
temiz' çözüm• Turkıye'de faalı>ette olan 99 hıdroelektnk
§ „«., santrahnın kurulu gucu 9 bın 933 megavat olurken
| ü ' elektnk uretımı ıse 36 mıl>ar 354 mılvon kılo\atsaatte
^ jj l kalıyor Buna ınşaatı de\am eden \e ılenkı yıllarda
Ii3 programa alınan santrallar eklendığınde, kurulu
' ^""*~— potansıyel guç, 35 bın 455 mega\ata \e elektrik
üretımı de vılda 125 mılyar kılovatsaate ulaşacak Boylece en az 15
yıl elektnk açığı gundeme gelmeyecek.
AHMET ÇELIK / SONER UZLN
Hukumetın "Karanlıkta kalacağı/" pro-
pagandasının gerçeğı vansıtmadığı ve en
azından gelecek ıkı yıl ıçın bırenerjı açı-
ğının soz konusu olmadığı beiırtılıyor
Enerji vatınmlanndakı gecıkmeye dıkkat
çeken uzmanlar Turkıve nın enerjı uretı-
mı ıçın sahıp oldugu su kaynağının onda
binni bıle kullanamadığını vurguluyorlar
Yapımi de\am eden hıdroelektnk santal-
lan de\ reye gırdığınde 15 yıl bov unca bır
elektnk açıgınm gundeme gelmeveceğı
kavdedılıvor Buçerçevede termıkve nuk-
leer santrallann fızıkı veekonomıkbırzo-
runluluk değıl hukumetın sıyası tercıhı ol-
duğu ifade edılıvor
Turkıve'nın 30 bın mega\athk enerji
sağlayacak su potansiyeli bulunduğunu
belırten Elektnk Muhendıslen Odası Ge-
nel Başkanı \sım Rasan bunun ancak
yuzde 9'unun kullanıldığını ıtade eder-
ken "Halensürenyatınmlanntamamlan-
ması bile sorunu çozecek" dedı
Turkıye'de taalıvette olan 99 hıdroelekt-
nk santrahnın kurulu gucu 9 bın 933 me-
gavat olurken elektnk uretımı ıse 36 mıl-
yar 354 mılvon kılovatsaat Buna ınşaatı
devam eden ve ılerkı yıllarda programa
alınan santrallar eklendığınde kurulu po-
tansıvel guç, 35 bın 455 megavata ve elekt-
nk uretımı de yılda 125 mıkar kılovatsa-
ate ulaşacak
Rasan"a gore geçen Mİ bır gunde kul-
lanılan en vuksek guç 14 bın 165 mega-
vata ula^mış Turkıve"nın kurulu gucu ıse
21 bın 132 megavat yanı kullanılan en
\uksek guçten yuzde 49 1 daha fazla
Elektnk tuketımınm son \ ılın ortalamasıy -
la vuzde 6-7 arttığı kabul edıldığınde şım-
dılık elektnk sıkıntısinın soz konusu olma-
dığını belırten \sım Rasan "Ancakvatı-
nm vapılmadığı ve var olan yatınmlar de-
vam etmediği için iki yıl sonra sıkıntı bas-
layabüır'dedı
Yatınm \apılmalı
Sorunlann programlanan hıdrolık sant-
ralların devreve alınamamasindan kay-
naklandığını belırten Rasan ^oy le konuş-
tu
"BugıinÇEAŞ'a ait Berke Barajı 510 me-
gavatlık bır kurulu guç. Bu yatınm 1996
> ılında dev reye girmesi gerekirken sadcce
vuzde3*utamamlanabılmış.durumda. Bu
ve \apımı dev am eden diğer santrallar ko-
nusunda hiçbır işlem yapılmadı. Bu or-
nekte olduğu gibı sorun tamamlanama-
yan hidroelektnk santrallardan kay nakla-
nıvor. \atınm vapılmazsa mutlaka elekt-
rikte tıkanıklık olacaktır. Vatınmlar dev-
reve alınırsa en azından nukleer santral
dayatması ortadan kalkacakT
•'Elektrik bitecek" >ovlemının ardında
da nukleer santrallara zemın hazırlamamn
vattığını belırten Rasan "Geçen y ıl 400,
onceki vıl da 200 megavatlık olmak üzere
iki vılda sadece iki santral hızmete girmiş.
Şu anda bız bınncıl elektnkeldeetme kav-
nağı olan su gucunu kullanamıvonız. \v-
nca jeotermal enerjimız de ciddı bıçimde
ele alınmış değil. Elektnk sıkınhsı vapnş-
let-devret nıodelınden vennı alınamadığı
için gundemde. Fakat çare nukleer ve ler-
nıik santraller değiP dedı
Enerji Bakanlığı nın derdı ıse sorunu ko-
kunden çozmek Kendılennın kurulu guç-
ten değıl tuketımden hareket ettığını be-
lırten Enerjı Bakanlığı Musteşarı Lğur
Doğan. tarkın rakamların vorumlanma
sindan kay naklandığını behrttı 1995 vılı
enerji tuketımının 86 mılvar kılovat»aat
olduğunu 1996 \ıl ıçın beklenen tuketı-
mın de 94 mılv ar kılovatsaat olarak plan-
landıgını belınen Dogan "Eğer yeni bir
guç dev reye sokmazsak kasım ayına doğ-
ru başa baş gelip kaybediyoruz" dedı
\ap-ışlet-devret sistemınden beklenı-
len \enm\n ahnmadığını da belmen Do-
ğan sistemı vaşatmava çalıştıklannı. av-
nca venı bır model arayışı ıçınde olduk-
lannı kavdetttı
Hat ka\bı viizde 16
Turkıve'nın elektnk konusunda en bu-
yuk sorunlanndan bınnın de hat kayıpla-
rı olduğuna dıkkat çekılıyor EMO Genel
Başkanı Rasan TE\Ş ın vuzde 6 alan
kendı ıç tuketımı de eklendığınde kayıp-
lann vuzde 22 ve vardığını kaydettı Ka-
yıpların OECD ortalamalanna çekılmesı
halınde bıle vuzde 6-7
'Uk bır kazanç ola-
cağını kavdeden Rasan "Bu da Turki-
ye'nin 1995ortalamasıylavüzde7oranın-
da artan enerji tuketımini karşılar. Kay ıp-
lar minımuma indırıldığınde ıse vuzde
15'lere varan enerji fazlası sağlanacakhr
ki bu çok onemlı bir rakam" dedı
BENCE
IZZETTIN ONDER
Sanayide tüketim gerîliyor
Elektrikte üretim (CWh)
Yıl
1970
1976
1983
1990
1991
1992
1993
1994
Termik
5590 2
9908 0
16004 1
34395 0
37563 0
40774 2
39856 6
47735 0
Hidrolik
3032 8
8374 8
11342 7
23148 0
22683 3
26568 0
33950 9
30585 9
Toplam
8623 0
18282 8
27346 8
57543 0
60246 3
67342 2
73807 5
78321 7
Elektrikte kurulu guc (MW)
Yıl
1958
1965
1972
1979
1986
1993
1994
1995
Termik
8091
985 4
1818 7
2987 9
6235 2
10653 4
10992 7
Hidrolik
220 9
505 1
982 6
2130 8
3877 5
9681 7
9864 6
Toplam
1030 0
1490 5
2711 3
51187
101127
20335 1
20857 3
21132 0
E
lektnk sıkıntısının
>aş,anmdsına
neden olarak
gostenlen tuketım
artiijinın son 5 yıllık
gelışımıne bakıldığında,
Turkıve genelınde
sanayının kullanımı,
toplam tuketım ıçınde
199O'da>uzde62'den
1995'te yuzde 55'e
genledı
Buna kar^ın tuketım
mıktarı 29 mılyon
kılovatsaatten 37
mılyon kılovatsaate
çıktı
Konutlardakı tuketım
l990"da 9 mılyon
kılo\ atsaatten 1995'te
15 mılyon kıknatsaate
vukseldı
Kamu kurulu^larındakı
toplam tuketım de 1990
> ılında 2 mılyon 600
bın kılo\atsaat'ten 1996
yılında 5 mılyon 200
bın kılo\atsaate çıkmış
durumda
Türkiye'de hidroelektrik santrallar
Artvın
Eskışehır^ Ankara Kırıkkale
Bıngol
Elazığ Muş
Dıyarbakır|\
BatmanDenızlı
B u r d u r
1995 yılı başında
ışletmede olan H E S
f \ Programlanan H E S Inşaatına
geçılemeyen H E S ler
Türkiye
elektrik
dağıtıyor
E
lektnk ıhracatına 199O'lı yıllarda
başlanan Türkiye'de 1992 yılına dek
Bulgarıstan ve Romanya'ya elektrik
ıhraç edılırken bu yıldan ıtıbaren Gurcıstan
ve Nahcıvan'a da ıhracat yapılmaya
başlandı TEAŞ Genel Muduru Mustafa
Turan, Gurcıstan ve Nahcıvan'a yapılan
ıhracattan para alınmadığını belırterek
yapılan anla^ma uyarınca bu ulkelerden
daha sonrakı v ıllarda elektnk olarak gerı
alınacağını vurguladı Ote yandan Enerji
Eskı Bakanı \eysel Atasoy yenı kaynaklar
yaratmak gerekiıgını dıle getırırken
doğalgaz çevnm santrallarının verımlı
olabılmesı ve kaynak sıkıntıs\ çekmemek
ıçın Rusya ıle yapılan doğalgaz alım
anla^masının yanı sıra Iran ve Irak tan da
doğalgaz alınabıleceğını soyledı
Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Rüşdü Saracoğlu, Uzanlar'ın çimentoda tekel oyununu doğruladı:
6
Biz de chıyum aldık^ önleyeceğîz'A>İKARA (Cumhuriyet Burosu) -
Dev let Bakanı Ruşdu Saracoğlu.
Turkıye Çımento Sanayf nın
(ÇİTOSAN) Doğu Anadolu
Bolgesı'ndekı tabrıkalannın satışı ıçın
açtlan ıhaleye Uzan aılesının paravan
şırketler aracılığıyla katılarak tekel
oluşturma yonundekı gırışımlen
konusunda onlem alınacağını bıldırdı
Saracoğlu.
u
Biz de bu yonde duyum
aldık. Gereken vapılacak. Ozelleştirme
Yasası tekel oluşumuna zaten izin
vermiyor" dedı Ozelleştırrne
uygulamalan çerçevesınde satılan
çımento fabnkalannı alarak
Guneydoğu Anadolu ve Karadenız'de
bolgeiel tekel konumuna gelen
Uzanlar, Doğu Anadolu Bolgesı'nde
de sektorun tum tabrıkalannı almak
ıçın paravan şırket kullandılar Uzanlar
Ozelleştirme \asasf nın tekel
oluşumuna ızın vermemesı uzenne,
ÇlTOSAN'ın bolgedekı 5 fabnkanın
satışı ıçın açılan ıîialelere paravan
şırketler aracılığıyla gırdıler
Ozelleştirme Idaresı Başkanlığı ıle
Sanayı ve Tıcaret Bakanlığı'nın
yaptıkları araştırma sonucunda
ÇİTOSAN'ın Erganı ve Kars
fabrtkalarına en y uksek onerıy ı v eren
"SemaSanayi veTicaret" ıle Elazığve
Kurtalan tabnkalarına en y uksek
teklıfı veren ~Kartsan" tırmalarının
Uzanlar'ın paravan şırketı olduğu
ortaya çıktı Uzanlar, aynca ıştıraklen
Rumelı Çımento aracılığıyla da Van
fabnkası ıçın ıhalede en yuksek teklıfı
verdıler Ozelleştirme Idaresı
Başkanlığı ndan sorumlu olan ve
Ozelleştirme Yuksek Kurulu uyesı
olan Devlet Bakanı RuşdûSaracoğlu
gazetecılenn konuya ılışkın sorusu
uzenne, aynı duyunıu aldıklannı ve
araştırma yaptıklarını soyledı
Araştırmalan sonucunda ıddıalar
konusundakı şuphelenn voğunlaştığını,
anlatan Saracoğlu konunun Sanayı ve
Tıcaret Bakanlığı'na bıldırıldığını
soyledı Saracoğlu. Ozelleştirme
Yuksek Kurulu'nun Sanavı ve Tıcaret
Bakanlığı nın goruşu doğrultusunda
karar vereceöını anımsatırken "Ancak
Ozelleştirme Vasası tekel oluşumuna
kesınlikk ızın vermıvor. Nasaya aykın
bir satış yapılamaz. Önlemi alınacak"
dedı
Ozelleştirme Yasası'nın "İlkeler
1
"
başlıklı 2 maddesınde "Ozelleştirme
uygulamalannda oluşabilecek tekelci
bir yapının olunısuy etkilerinin
onlenmesi ilkeleri esas alınır" denılıyor
Rekabetın korunması Hakkındakı
Yasa'da da. ozelleştirme sonucunda
tekel oluşumünun engellenmesı hukmu
yeralıyor
Izmir Atatürk Platformu
Geçen hafta sonunda izmır Ataturk Platformu tara-
fından, dunya ve Turkıye açısından Ataturk donemının
değerlendırıldığı. fevkalade yararlı bır uluslararası nıte-
lıklı sempozyum duzenlendı Akademık danışmanlığı-
nı Prof Dr Suna Kili'nın yaptıgı ve dort yabancı bılım
adamının katıldığı bu sempozyumda, ulus otuşumu, dev-
nmler ve donemın ekonomık polıtıkaları gıbı çok çeşıt-
lı konular ele alındı Ben burada, bu yararlı semınen ozet-
lemekten çok semıner ıçın yapmış olduğum hazırlık-
ların ve semınerdekı tartışmaların kafamda oluşturdu-
ğu bazı duşuncelerı sızlere aktarmak ıstıyorum
Acaba Ataturk'un mucadelesı gerçekten antı-em-
peryalıst bır savaşım mı yoksa yuzeysel olarak antı-
emperyalıst gozukse de ozunde Turkıye'yı yenı ku-
rumlarla koklu olarak emperyalızme esır ve teslım et-
meye yonelık bır aldatmaca mı ıdı'
Bugunku koşullarda duşunerek, bu soruya saglıklı bır
cevap vermek olası degıldır Bu soruya anlamlı bır ce-
vap verebılmek ıçın yargılanmızda ıkı açıdan duzeltme
yapmak gereklıdır Bunlardan bırıncısı, 1920'lerve30'lar
dunya ve Turkıye koşullannın dıkkate alınması ve ana-
lızın boylece gelıştırılmesı gereğıdır 1920'ler ve 30'lar
dunyası, gorece Ataturk'e daha çok guç vencı bır olu-
şum sergılerken, aynı donemın ıç koşulları son derece
elverışsızdır O donemın karanlık guçlerı dunya koşul-
larından yararlanarak Turkıye yı aydınhğa donuştur-
mek yenne, bu guçlere Turkıye'yı teslım etme yonun-
de adım atmışlardır Bence Osmanlı'nın son donemı,
sadece matbaayı ve Batı'dakı dığer teknık gelışmele-
n ımparatorluğa yıllar sonra aktarma sorumsuzluğu ıle
değıl, fakat emperyalıst dunyanın 1917 devrımınden
sonra ıçıne duşmuş olduğu sıkıntı ve panıkten yarar-
lanma fikrını oluşturmama gafletı ıle de sorumlu tutul-
malıdır işte askerı ve sıyasal kurtuluş ve yenıden ya-
pılanma bu genel gıdış kaderını kırma harekâtıdır
1923IzmırlktısatKongresı nınruhuvekararlarıdoğ-
rultusunda 1923-1929 donemı Turk ekonomısının ılk
lıberal uygulamalar donemıdır Bu donemde ozel ke-
sıme fevkalade sıcak yaklaşımlarla ve 1927 Teşvık-ı Sa-
nayı Kanunu gıbı uygulamalarla bır yerlı burjuva yara-
tılma çabası yadsınamaz
Ancak ıçtekı ışbırlıkçılenn guçlu dış çevrelerle kur-
duğu ılışkılerın ulkeyı dış ekonomık ablukaya goturdu-
ğu gorulduğunde, 1929 krızı de kullantlarak devletçı-
lık oluşturuldu Devtetçılık ıdeolo|ik bır donuşum mu yok-
sa pragmatık bır uygulama, hatta ılerıde devreye gıre-
cek olan korumacı polıtıkalar uzennde yeşermeye aday
ozel kesım ışletmelerıne olumlu bır ortam hazırlama ça-
bası mı ıdı
1
fşte bu sorunun cevabı ıse bızı duşuncele-
nmızde ıkıncı ve bırmcıden çok daha zor bır duzeltme
yapmaya zorlamaktadır Bu duzeltme de bırıncıde ol-
duğu gıbı. bugunku koşullarla değıl fakat 1950 ve 1980
olumsuz kıntmalannın yaşanmamış olduğu farazı bır du-
rumda değerleme yapmaya yonelıktır Boyle bır değer-
leme dogru da olabılır, çarpıtılmış bır goruntu de vere-
bılır Bır olgu aynı anda ıkı farklı ortamda deneneme-
yeceğıne gore her ıkı yonde de kesın bır şey soylemek
olası gorulmuyor
Ancak eğer yazılı belgeler delıl olarak kabul edılırse,
aşağıdakı şu ıfade bıze o donemın zıhnıyetı ıle ılgılı ol-
dukça derın bır goruş sağlamaktadır
"Garp kulturunun, yanı teknıgın ve buyuk sanayının
sahası Şark salılerını ıhata edıyordu Garbın sanayı
memleketlerı ıle zıraat ve hammadde memleketlen
arasındakı tabııyet, sanayı memleketlennı ıhya edıcı, fa-
kat hammadde memleketlennı de tedrıcen ınhılal et-
tırıcı vazıyetler ıhdas ettı Turkıye 'nın dunya emtea mu-
badelesındekı mevkn Garp sanayı mamulatına bırmah-
reç ve buna mukabıl de o sanay/eframmadc/e yetıştı-
ren bır zıraat memleketı olmasında manasını bulmuş-
tur Buyuk sanayıcı memleketler, aralarındakı butün sı-
yası ve ıktısadı munazaralara ve ıhtılaflara rağmen, zı-
raatçı memleketlerı her zaman ıçın hammadde mus-
tahsılı mevkıınde bırakmak ve bu memleketlenn pıya-
salarına hâkım olmak davasında muttefiktırler Bu ıtı-
barla zıraatçı memleketlenn bu sılkınme hareketlerıne,
er geç set çekmek hususunda sıyası nufuzlannı kul-
lanmakta bıheşeceklerdır Bazı zıraı memleketlerde ufak
tavız mukabılınde bu tavızden ımtına etmeyeceklerdır
Bılhassa bu hakıkat, muhtaç olduğumuz sanayıı, za-
man kaybetmeden kurmak ıçın en muhım muharnkı-
mızdır"
Uluslararası ekonomık ılışkılen, holdıngler ve onların
ajanı sıyasıler açısından ınceleyen hiçbır metınde go-
rulmeyecek olan bu ıfade 1934 yılındakı ılk beş yıllık
kalkınma planının gırış bolurnunde yer almaktadır
Geçen hafta, bu haftaya yonelık bır soz vermıştım
Sayın okuyucularımdan ozur dıleyerek bu metnın dık-
kate alınmasından sonra soz verdığım tartışmayı sur-
durmek ıstıyorum
emokrasi ve Ulu
R G t N Y I L D I Z O Ğ L Ü
Sosyal demokrasi sosyalizmden uzaklaşb...
B
utun bu vukanda ozetlenen
ışlev len venne getırebılmek
ıçınde devletınbunlarauv-
gun ekonomık araçlan ol-
malıvdı 'Refahdevleti'dedıgımızya-
pılanma ıçındekı sos\ al hızmetlen ve
KtT len bu çerçevede değerlendıre-
bılınz
Dığer taraftan. de\letm bu ekono-
mık duzenleme ışlev len ıçın gereklı
polıtıkalannın oluşmasına yol aça-
cak uygun bır duşunce tarzı da gere-
kıvordu Bu duşunce tarzı ıkı vakla-
şımm sentezı olarak oluştu Fordıst ser-
maye bınkımı rejımmın duzenlenme-
sı ıçın gereklı duşunce sıstemının bı-
nncı bıleşeru, ıkı dunva sa\aşı arası
donemde ekonomık knz sırasında.
artan îşsızlık ekonomık durgunluk
ve malı ıstıkrarsızlık karşısında 'Pi-
yasalann dengeye geunesi için devlet
ne yapabilir?" sorusuna cev ap aray an
Keynesgıl vaklaşım oldu Keynesgıl
vaklaşım, pıyasalann kendı kendıne
dengeve geleceğı varsa\ımını terk
edıv or v e dev letın ekonomık ı>tıkra-
n sağlamak durgunluğu aşmak ıçın
ekonomıve talep ve harcamalar yo-
nunden mudahale etmesi gerektığını
savunuyordu
Fordızmın duzenlenmesıne uygun
duşunce sıstemını oluşturan ıkıncı bı-
leşen de sosyal demokrat partılenn
planlama. devlet mülkiyeti \e eşit-
lik'sosyali/m kavramları ve polıtıka-
lannı ıçeren vaklaşımlanydı Sosval
demokratlar geleneksel olarak paza-
nn anarşık vapisina planlama ve so-
muruye yol açan. uretım araçlan uze-
nnde ozel mulkıyet sorununa da ka-
mu mulkıvetı ıle cevap bulmavı ve
ekonomıvı ışçı ve emekçılenn vara-
nna duzenleme\ ı v e bu sırada da de-
mokrasıvı kapıtahzmın aşılmasv ıçm
bır araç olarak kullanmayı ıçerıvor-
du Ancak ıkı sava^ arası donemde sos-
y al demokratlar hukumetlere ortak ol-
mava çabaladıklan oranda kapıtalız-
mın aşılmasi projesını ertelemeve baş-
ladılar Hukumete geldıklen v a da or-
tak olduklan yerde programlannı uy-
gulayamadıklannı fark ettıler Knz
ıçındekı kapıtalızmı ıstıkrara kav uş-
turmakhedefıneoncehkverdıler Ikın-
cı Duny a Savaşı'ndan sonra soğuk sa-
vaş donemınde ıse sosyal demokrat
hareket 'komünizmın genişlemesini
engellemeyi" en onemlı amacı halıne
getırdı
Boylece. II Dunya Sav aşı sonrasın-
da A.vrupa'davaşananvavgınışçıha-
reketlen ve SSCBde gerçekleşmış
olan hızlı sanay ıleşmenın de (sonuç-
lan henuz bılınmedığı ıçın de) etkı-
lerı ıle de refah devletını ışletecek
olan vaklaşım ^ekıllendı ve yerleştı
\ncak bu sureç, aynı zamanda sos-
yal demokrat partılenn sosyahzme
ulaşma amacından vazgeçerek kapı-
talızmı kabul ederek sosy al demok-
rat olmaktan çıkıp duzenlemecı par-
tılere donuşmesını de getırdı Bu nok-
temı. yennı dalgalı kur sıstemıne bı-
raktı Dovız fıvatlannın ulke ekono-
mılennın gorelı hareketlerıne gore
dalgalanmaya başlamasıvla oluşan
spekulatıf ortamda, dovız pıvasaları
kureselleşmeve başladılar \\m do-
nemde ortay a çıkan "petrol krizinin'
etkısıyle oluşan ve Avrupa bankala-
nnda bınken petro-dolar euro-dolar
denen fonlar değerlenmek ıçın ken-
dılenne pazar ararken gelışmekte olan
ulkelere yonelerek uluslararası bır
borç pıyasası varattılar
Bu sermaye hareketı merkez ul-
kelerde va^anan karlılık ve uretken-
lık knzının bır etkısi ıle kendıne ucuz
vedısıplınlıış gucu aray an sanavı ser-
mayeiinın ulu»lararasılaşmasının hız-
lanması ıle çakıştı Bu uluslararası
Malı sermayenın talebı, uygun malı gucunun de et-
kısıyle. uzun yıüar sonra 1970'lerde ılk defa Şı-
lı'de uygulandıktan sonra dunya çapında, once
ekonomı okullannda. ışletme fakültelerınde. yanı malı ser-
mayenın bevınlerının \etıştığı yerlerde canlandı ve sonra da
1980'lerde, sermaye sımfı ıçınde va>gın kabul gordu
tayı lutfen hatırda tutalım yazının
sonunda bu noktaya tekrar gen done-
ceğız
Fordıst sermave bınkım rejımı on-
ce ABD ve Avrupa da sermaye bın-
kım surecımn 1960 lann sonunda ak-
samayabaşladığını \e 1970'lerde bır
krıze donuştugunu ve bunun da
1970 lenn sonunda. borç knzıv le bır-
lıkte gelışmekte olan ulkelen de ıçı-
ne alarak genel bır knze donuştugu-
nu gorduk
Bu knzın oluşum surecı ve kap-
samlı bır çozumlemesı konumuzun
dışında Ama Fordızmın knzının dı-
şa vuruş bıçımlenne kısaca bakmamız
gerekıyor Burada ozellıkle 1980'ler-
de hâkım olan ozelleştirme serbest-
leştırme ve kureselleşme gıbı gelış-
melen kav ramamıza yardımcı olacak
çok savıda ıpucu bulacağız
1970 lennbaşındaaltın-dolarılış-
kısıne bağlı uluslararası para sıstemı.
Bretton V^oods çoktu, sabıt kur sis-
borç pıyasasında dolaşan malı ser-
maye. gehşmış ulkelerdekı devletle-
nn IMF-VvorldBankgıbı kurulu^la-
nn da etkisiv le çokuluslu şırketlenn
çevre ulkelerde ucuz disiplınlı ışgu-
cu bolgelenne goçunu desteklemek
ıçın de kullanıldı Bu ortamda ulus-
lararası borç pıyasasinın hızla buyu-
meye ve kureselleşmeve ba^ladığını
goruvoruz
Ozetle. dunva ekonomısınde ban-
kasermavesigıderekbuyudu merkez
ulkelerde uretken vatınmlann kârlı-
lığı da duşuk olduğu ıçın malı serma-
ve spekulasvona sıkışarak genışledı
ve 19 yuzvılın sonundakıne benzer
bır şekılde sermaye hareketlen kure-
selleşmeve başladı Bu kureselleşme
surecı ıçınde ekonomık buyumenın
yavaşlamasınaparalel olarak kredıye
talep arttıkça malı sermayenın gucu
artacaktı
Kuresel duzeyde faalıyet gosteren
vegıttıkçe istıkrarsızhğı artan bır or-
tamda kâr peşınde oradan orava ko-
şan bu malı sermayenın en onemlı ge-
reksınımı sermayenın. dolaşimının
onundekıengellennkaldınlmasi va-
bancı sermave yatınmlannın kolav-
laştırılması ve guvenlı bır hale getı-
nlmesı yanı gın^-çıkış ve mulkıvet
haklannın (bılgının mulkıyetı de da-
hıl) korunmaMydı
Buvuzdenmalı sermayenın vekü-
reselleşmenıntemsılcılen vesavunu-
cuları gıderek daha çok ulusaldev-
letlenn ekonomı uzenndekı otorıte-
sının venne pıyasanın otornesinın
geçmesım vepohtıkotontenm pı\a-
sanın mantığına tabı olmasinı taiep edı-
vorlardı Bupıvasa kureselleşen bır
pıyasa olduğu ıçın de ıktıdarı kuru-
lacak olan pıvasa kuresel bırpıv asav-
dı Buranın etendılen ıse malı ser-
mave ıdı Tum dunvadadolaşan vede-
ğerlenenbumalı seımave 19 VUZM-
lın sonunda ılk defa sahneye çıktığı
zamankınden farklı olarak kendı ıra-
desını dayatacak çıkarlannı koruya-
cak bellı bır tek ulusa! devletm d'es-
teğınden voksundu O zaman Alman
malı sermavesı Alman dev letını tn-
gılız malı sermavesı İngılız devletını
kullanıyordu Sımdı maîı sermave ku-
reselleşmış olduğu ıçın hem tek bır
dev letı kullanma şansına sahıp degıl-
dı.hemdebununlavetınemıyordu Bu
vuzdenpıyasa ekonomısının gereksı-
nımlennın devletın (sıyası ıktıdarla-
nn) ekonomık ıradesının uzenne çık-
masıışınegelıyordu Mah sermaye-
nın bu talebı buna uygun malı gucu-
nun de etkısıvle uzun yıllar sonra
19^0'lerde ılk defa Şılı de uygulan-
dıktan sonra dunya çapında once eko-
nomı okullannda, ışletme takultele-
nnde, yanı malı sermayenın beyınle-
nnın yetıştığı yerlerde canlandı ve
sonra da 1980'lerde. sermaye sınıfı
ıçınde yaygın kabul gordu 'Serbest
piyasa ekonomisP kultu. gıderek,
Thatcher-Reagan gıbt hderlen. Fried-
man. Hayekgıbı peygamberlen, mo-
netarızm, rasyonel beklentıler gıbı
sektlen ve postmodernıst ıçtıhatla-
ny la adeta yenı bır dın halıne geldı
SÜRECEK
Işportadan şeker ve çikolata almayın
D
ar gelırlının alım gucunun azalması, gıysıden
kırtasıyeye, yıyecek maddesınden şekere kadar
bırçok urunu ışportaya duşurdu Nasıl ve hangı
standartlarda uretıldığı bellı olmayan bırçok gıda
maddesı, fıyatının pıyasanın oldukça altında olması
nedenıyle tuketıcının sofrasında kolayca yer edınmeye
başladı Ozellıkle bayram oncesınde şeker ve çikolata
almak ısteyen dar gelırlıler soluğu ışporta
tezgâhlarında almaya başladılar Nasıl uretıldığıne
hangı şartlarda satıldığına bıle aldırış etmeden satın
alınan urunlenn çoğu TSE standartlarına uygun olarak
uretılmıyor Pıyasada TSE standartlarına uygun olarak
uretım yapan firmalann sayısının 16'yla sınıriı
olduğunu unutmamak gerekıyor Satın aldığınız
çikolata ve şekerın ambalajında uretıcı firmanın tıcaret
unvanı adresı tescıllı markası malın adı, tıpı ve
çeşıdı, hazırlandığı başlıca maddeler katkı
maddelennın adı, ağırlığı, ay ve yıl olarak ımalat tarıhı,
serı veya kod numarası son kullanma tarıhı yazılı
olmalıdır •
Bayram turlarının sıfırı çok, kalitesi yok
K
urban bayramı oncesınde
seyahat acentelerı bırbınnden
cazıp gezı programları ıle
tuketıcıye ulaşmaya çalışıyoriar
Muşten kapmak ıçın acenteler
arasında surdurulen kıyasıya
rekabet, maalesef kalıtelı hızmet
olarak tuketıcıye donmuyor Bol
srfırlı fîyatlann tuketıcıyı
korkutmasını ıstemeyen seyahat
acentelen yenı çozum arayışı ıçıne
gınyorlar llanlarla duyurduklan gezı
ucretlerınden 3 sıfır atarak ya da en
duşuk oda ucretını duyurarak
fıyatların daha cazıp gorunmesını
sağlıyorlar Boy boy ılanlarla
duyurulan ve vaat edılen gezı
programlanyla, venlen hızmet
arasında bırtakım farklılıklar
yaşanıyor Acentelenn ılanlannda
venlen bır kışılık oda ucretlerı
genelde konaklama tesıslennın en
ucuz odalarına aıt oluyor Denız
kıyısında bır otel dıye gıttığınız
tesısın penceresınden "guneşın
doğuşunu" ızleyeceğım hayalını
kurmadan once, sızın ıçın aynlan
odanın otelın hangı cephesıne
baktığını oğrenın Hatta
rezervasyonu aylar oncesınden
yaptırmış olmanıza karşın,
konaklamak ıçın gıttığınız tesıste
sıze aynlan bır oda olmaaığını,
otelın çıfte rezervasyon yaptığını
oğrenebılırsınız Geçen bayram
Uludağ Unıversıtesı Guçlendırme
Vakfı (VAMTES) tarafından ışletılen
Kırazlı Otel'de yaşanılan çıfte
rezervasyon rezaletı, hızmet
sektorunde yaşanılan buyuk
cıddıyetsızlığı bır kez daha gozler
onune serıyor Yaklaşık bır ay
oncesınden rezervasyon yaptıran,
20 gun oncesınden de anlaşma
ımzalayan TMMOB Makıne
Muhendıslerı Odası Bursa
HULYA GENÇ
Cumhurtyet Gazetost
Turkocağ Cad 39/4 1
Cagaloglu/ISTANBUL
TEL 512 O5 O5
FAX 5 "T 4 07 5 7
Şubesı'nın duzenledığı gezı, otel
yetkılılerının gayrı cıddı davranışlan
yuzunden zehır olmuş TURMOB
Makıne Muhendıslerı Odası Bursa
Şubesı Başkanı Gürhan Akdoğan,
unıversıteye bağlı olarak hızmet
veren bır kuruluşta muşten
memnunıyetıne ve toplam kalıte
anlayışına aykın hareket edıldığını
vurgulayarak otelle yapılan
sozleşmenın hiçbır maddesıne
uyulmadığını hatırlattı Kırazlı
Otel'de yaşanan çıfte rezervasyon
karmaşasını okurumuzun
anlatımıyla şoyle ozetlıyorum 1996
Şubat ayında Kırazhyayla'dakı
VAMTES ışletmesıne aıt otel ıle
goruşerek 17-19 şubat tanhlen
arastnda rezervasyon yaptırdık Bır
grubun ıse bayram suresınce de
otelde kalacağını belırttık 29 ocak
tanhınde 25 odası bayramda
devam etmek uzere 57 odayı
ayırttığımızı gosteren bır sozleşme
ımzaladık 10 şubat tanhınde bızı
arayan otel mudıresı, "7 odayı ıptal
edın, bayram ıçın konaklama
sayısını 20'ye ındınn" uyansında
bulundu Sozleşmeye karşın,
Kuçukaslan'ın ncasını gen
çevırmedık 17 şubatta, saat
11 30'da tekrar arayan otel
mudıresı, "zor durumda olduklannı,
23 Şubat 1996 çıkışlannın, bır
bolumunun 22 Şubat 1996 gunune
alınmasını" ıstedı Bunun uzenne
gereklı duzenlemeyı yaptık
Oğleden sonra otele gıttığımızde
daha onceden hazırladığımız
yerleşım planının allak bullak
olduğunu gorduk Otel mudıresı
"DPT musteşarı geldı Ona oda
vermezsem odeneklerı keser, bana
bır oda daha boşaltın" ısteğınde
bulundu Kabul etmeyınce, bıze aıt
olan odalardan bınnın geceleyın
boşaltılarak DPT musteşarı olduğu
soylenen aılenın yerieştırıldığını
oğrendık Bayram suresınce
rezerve edılen 10 odanın da ıptal
edıleceğını duymamız uzerıne
sınırienmız tamamen yıprandı Otel,
sozleşmeye karşın venlen sozlerın
hıçbınsını tutmadı Bunun uzenne
goruştuğumuz Uludağ Unıversıtesı
Guçlendırme Vakfı Yonetımı
benzen şıkâyetlenn kendılenne
ulaştığını soyleyerek soz konusu
şıkâyetlerın vakıf genel kurulunda
ınceleneceğını belırttıler Çrfte
rezervasyon yapılmasını buyuk bır
hata olarak kabul ettıklennı
vurgulayan yetkılıler, ozel sektorde
hızmet veren şırketlenn muşten
memnunıyetıne gosterdıklerı ozenı
sergılemek ıstedıklennı bıldırerek
hızmette toplam kalıte anlayışını
yaygınlaştırmayı hedefledıklennı
açıkladılar Bır daha benzerı bır
şıkâyetle karşılaşmak
ıstemedıklennı belırten yetkılıler,
otel yonetımıne gereklı uyanlarda
bulunacaklarını dıle getırdıler •