04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 NİSAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI "30 bin megavatlık enerji sağlayacak su potansiyeli bulunan Türkiye, bunun yüzde 9'unu kullanıyor Elektrik sorumma4 temiz' çözüm• Turkıye'de faalı>ette olan 99 hıdroelektnk § „«., santrahnın kurulu gucu 9 bın 933 megavat olurken | ü ' elektnk uretımı ıse 36 mıl>ar 354 mılvon kılo\atsaatte ^ jj l kalıyor Buna ınşaatı de\am eden \e ılenkı yıllarda Ii3 programa alınan santrallar eklendığınde, kurulu ' ^""*~— potansıyel guç, 35 bın 455 mega\ata \e elektrik üretımı de vılda 125 mılyar kılovatsaate ulaşacak Boylece en az 15 yıl elektnk açığı gundeme gelmeyecek. AHMET ÇELIK / SONER UZLN Hukumetın "Karanlıkta kalacağı/" pro- pagandasının gerçeğı vansıtmadığı ve en azından gelecek ıkı yıl ıçın bırenerjı açı- ğının soz konusu olmadığı beiırtılıyor Enerji vatınmlanndakı gecıkmeye dıkkat çeken uzmanlar Turkıve nın enerjı uretı- mı ıçın sahıp oldugu su kaynağının onda binni bıle kullanamadığını vurguluyorlar Yapımi de\am eden hıdroelektnk santal- lan de\ reye gırdığınde 15 yıl bov unca bır elektnk açıgınm gundeme gelmeveceğı kavdedılıvor Buçerçevede termıkve nuk- leer santrallann fızıkı veekonomıkbırzo- runluluk değıl hukumetın sıyası tercıhı ol- duğu ifade edılıvor Turkıve'nın 30 bın mega\athk enerji sağlayacak su potansiyeli bulunduğunu belırten Elektnk Muhendıslen Odası Ge- nel Başkanı \sım Rasan bunun ancak yuzde 9'unun kullanıldığını ıtade eder- ken "Halensürenyatınmlanntamamlan- ması bile sorunu çozecek" dedı Turkıye'de taalıvette olan 99 hıdroelekt- nk santrahnın kurulu gucu 9 bın 933 me- gavat olurken elektnk uretımı ıse 36 mıl- yar 354 mılvon kılovatsaat Buna ınşaatı devam eden ve ılerkı yıllarda programa alınan santrallar eklendığınde kurulu po- tansıvel guç, 35 bın 455 megavata ve elekt- nk uretımı de yılda 125 mıkar kılovatsa- ate ulaşacak Rasan"a gore geçen Mİ bır gunde kul- lanılan en vuksek guç 14 bın 165 mega- vata ula^mış Turkıve"nın kurulu gucu ıse 21 bın 132 megavat yanı kullanılan en \uksek guçten yuzde 49 1 daha fazla Elektnk tuketımınm son \ ılın ortalamasıy - la vuzde 6-7 arttığı kabul edıldığınde şım- dılık elektnk sıkıntısinın soz konusu olma- dığını belırten \sım Rasan "Ancakvatı- nm vapılmadığı ve var olan yatınmlar de- vam etmediği için iki yıl sonra sıkıntı bas- layabüır'dedı Yatınm \apılmalı Sorunlann programlanan hıdrolık sant- ralların devreve alınamamasindan kay- naklandığını belırten Rasan ^oy le konuş- tu "BugıinÇEAŞ'a ait Berke Barajı 510 me- gavatlık bır kurulu guç. Bu yatınm 1996 > ılında dev reye girmesi gerekirken sadcce vuzde3*utamamlanabılmış.durumda. Bu ve \apımı dev am eden diğer santrallar ko- nusunda hiçbır işlem yapılmadı. Bu or- nekte olduğu gibı sorun tamamlanama- yan hidroelektnk santrallardan kay nakla- nıvor. \atınm vapılmazsa mutlaka elekt- rikte tıkanıklık olacaktır. Vatınmlar dev- reve alınırsa en azından nukleer santral dayatması ortadan kalkacakT •'Elektrik bitecek" >ovlemının ardında da nukleer santrallara zemın hazırlamamn vattığını belırten Rasan "Geçen y ıl 400, onceki vıl da 200 megavatlık olmak üzere iki vılda sadece iki santral hızmete girmiş. Şu anda bız bınncıl elektnkeldeetme kav- nağı olan su gucunu kullanamıvonız. \v- nca jeotermal enerjimız de ciddı bıçimde ele alınmış değil. Elektnk sıkınhsı vapnş- let-devret nıodelınden vennı alınamadığı için gundemde. Fakat çare nukleer ve ler- nıik santraller değiP dedı Enerji Bakanlığı nın derdı ıse sorunu ko- kunden çozmek Kendılennın kurulu guç- ten değıl tuketımden hareket ettığını be- lırten Enerjı Bakanlığı Musteşarı Lğur Doğan. tarkın rakamların vorumlanma sindan kay naklandığını behrttı 1995 vılı enerji tuketımının 86 mılvar kılovat»aat olduğunu 1996 \ıl ıçın beklenen tuketı- mın de 94 mılv ar kılovatsaat olarak plan- landıgını belınen Dogan "Eğer yeni bir guç dev reye sokmazsak kasım ayına doğ- ru başa baş gelip kaybediyoruz" dedı \ap-ışlet-devret sistemınden beklenı- len \enm\n ahnmadığını da belmen Do- ğan sistemı vaşatmava çalıştıklannı. av- nca venı bır model arayışı ıçınde olduk- lannı kavdetttı Hat ka\bı viizde 16 Turkıve'nın elektnk konusunda en bu- yuk sorunlanndan bınnın de hat kayıpla- rı olduğuna dıkkat çekılıyor EMO Genel Başkanı Rasan TE\Ş ın vuzde 6 alan kendı ıç tuketımı de eklendığınde kayıp- lann vuzde 22 ve vardığını kaydettı Ka- yıpların OECD ortalamalanna çekılmesı halınde bıle vuzde 6-7 'Uk bır kazanç ola- cağını kavdeden Rasan "Bu da Turki- ye'nin 1995ortalamasıylavüzde7oranın- da artan enerji tuketımini karşılar. Kay ıp- lar minımuma indırıldığınde ıse vuzde 15'lere varan enerji fazlası sağlanacakhr ki bu çok onemlı bir rakam" dedı BENCE IZZETTIN ONDER Sanayide tüketim gerîliyor Elektrikte üretim (CWh) Yıl 1970 1976 1983 1990 1991 1992 1993 1994 Termik 5590 2 9908 0 16004 1 34395 0 37563 0 40774 2 39856 6 47735 0 Hidrolik 3032 8 8374 8 11342 7 23148 0 22683 3 26568 0 33950 9 30585 9 Toplam 8623 0 18282 8 27346 8 57543 0 60246 3 67342 2 73807 5 78321 7 Elektrikte kurulu guc (MW) Yıl 1958 1965 1972 1979 1986 1993 1994 1995 Termik 8091 985 4 1818 7 2987 9 6235 2 10653 4 10992 7 Hidrolik 220 9 505 1 982 6 2130 8 3877 5 9681 7 9864 6 Toplam 1030 0 1490 5 2711 3 51187 101127 20335 1 20857 3 21132 0 E lektnk sıkıntısının >aş,anmdsına neden olarak gostenlen tuketım artiijinın son 5 yıllık gelışımıne bakıldığında, Turkıve genelınde sanayının kullanımı, toplam tuketım ıçınde 199O'da>uzde62'den 1995'te yuzde 55'e genledı Buna kar^ın tuketım mıktarı 29 mılyon kılovatsaatten 37 mılyon kılovatsaate çıktı Konutlardakı tuketım l990"da 9 mılyon kılo\ atsaatten 1995'te 15 mılyon kıknatsaate vukseldı Kamu kurulu^larındakı toplam tuketım de 1990 > ılında 2 mılyon 600 bın kılo\atsaat'ten 1996 yılında 5 mılyon 200 bın kılo\atsaate çıkmış durumda Türkiye'de hidroelektrik santrallar Artvın Eskışehır^ Ankara Kırıkkale Bıngol Elazığ Muş Dıyarbakır|\ BatmanDenızlı B u r d u r 1995 yılı başında ışletmede olan H E S f \ Programlanan H E S Inşaatına geçılemeyen H E S ler Türkiye elektrik dağıtıyor E lektnk ıhracatına 199O'lı yıllarda başlanan Türkiye'de 1992 yılına dek Bulgarıstan ve Romanya'ya elektrik ıhraç edılırken bu yıldan ıtıbaren Gurcıstan ve Nahcıvan'a da ıhracat yapılmaya başlandı TEAŞ Genel Muduru Mustafa Turan, Gurcıstan ve Nahcıvan'a yapılan ıhracattan para alınmadığını belırterek yapılan anla^ma uyarınca bu ulkelerden daha sonrakı v ıllarda elektnk olarak gerı alınacağını vurguladı Ote yandan Enerji Eskı Bakanı \eysel Atasoy yenı kaynaklar yaratmak gerekiıgını dıle getırırken doğalgaz çevnm santrallarının verımlı olabılmesı ve kaynak sıkıntıs\ çekmemek ıçın Rusya ıle yapılan doğalgaz alım anla^masının yanı sıra Iran ve Irak tan da doğalgaz alınabıleceğını soyledı Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Rüşdü Saracoğlu, Uzanlar'ın çimentoda tekel oyununu doğruladı: 6 Biz de chıyum aldık^ önleyeceğîz'A>İKARA (Cumhuriyet Burosu) - Dev let Bakanı Ruşdu Saracoğlu. Turkıye Çımento Sanayf nın (ÇİTOSAN) Doğu Anadolu Bolgesı'ndekı tabrıkalannın satışı ıçın açtlan ıhaleye Uzan aılesının paravan şırketler aracılığıyla katılarak tekel oluşturma yonundekı gırışımlen konusunda onlem alınacağını bıldırdı Saracoğlu. u Biz de bu yonde duyum aldık. Gereken vapılacak. Ozelleştirme Yasası tekel oluşumuna zaten izin vermiyor" dedı Ozelleştırrne uygulamalan çerçevesınde satılan çımento fabnkalannı alarak Guneydoğu Anadolu ve Karadenız'de bolgeiel tekel konumuna gelen Uzanlar, Doğu Anadolu Bolgesı'nde de sektorun tum tabrıkalannı almak ıçın paravan şırket kullandılar Uzanlar Ozelleştirme \asasf nın tekel oluşumuna ızın vermemesı uzenne, ÇlTOSAN'ın bolgedekı 5 fabnkanın satışı ıçın açılan ıîialelere paravan şırketler aracılığıyla gırdıler Ozelleştirme Idaresı Başkanlığı ıle Sanayı ve Tıcaret Bakanlığı'nın yaptıkları araştırma sonucunda ÇİTOSAN'ın Erganı ve Kars fabrtkalarına en y uksek onerıy ı v eren "SemaSanayi veTicaret" ıle Elazığve Kurtalan tabnkalarına en y uksek teklıfı veren ~Kartsan" tırmalarının Uzanlar'ın paravan şırketı olduğu ortaya çıktı Uzanlar, aynca ıştıraklen Rumelı Çımento aracılığıyla da Van fabnkası ıçın ıhalede en yuksek teklıfı verdıler Ozelleştirme Idaresı Başkanlığı ndan sorumlu olan ve Ozelleştirme Yuksek Kurulu uyesı olan Devlet Bakanı RuşdûSaracoğlu gazetecılenn konuya ılışkın sorusu uzenne, aynı duyunıu aldıklannı ve araştırma yaptıklarını soyledı Araştırmalan sonucunda ıddıalar konusundakı şuphelenn voğunlaştığını, anlatan Saracoğlu konunun Sanayı ve Tıcaret Bakanlığı'na bıldırıldığını soyledı Saracoğlu. Ozelleştirme Yuksek Kurulu'nun Sanavı ve Tıcaret Bakanlığı nın goruşu doğrultusunda karar vereceöını anımsatırken "Ancak Ozelleştirme Vasası tekel oluşumuna kesınlikk ızın vermıvor. Nasaya aykın bir satış yapılamaz. Önlemi alınacak" dedı Ozelleştirme Yasası'nın "İlkeler 1 " başlıklı 2 maddesınde "Ozelleştirme uygulamalannda oluşabilecek tekelci bir yapının olunısuy etkilerinin onlenmesi ilkeleri esas alınır" denılıyor Rekabetın korunması Hakkındakı Yasa'da da. ozelleştirme sonucunda tekel oluşumünun engellenmesı hukmu yeralıyor Izmir Atatürk Platformu Geçen hafta sonunda izmır Ataturk Platformu tara- fından, dunya ve Turkıye açısından Ataturk donemının değerlendırıldığı. fevkalade yararlı bır uluslararası nıte- lıklı sempozyum duzenlendı Akademık danışmanlığı- nı Prof Dr Suna Kili'nın yaptıgı ve dort yabancı bılım adamının katıldığı bu sempozyumda, ulus otuşumu, dev- nmler ve donemın ekonomık polıtıkaları gıbı çok çeşıt- lı konular ele alındı Ben burada, bu yararlı semınen ozet- lemekten çok semıner ıçın yapmış olduğum hazırlık- ların ve semınerdekı tartışmaların kafamda oluşturdu- ğu bazı duşuncelerı sızlere aktarmak ıstıyorum Acaba Ataturk'un mucadelesı gerçekten antı-em- peryalıst bır savaşım mı yoksa yuzeysel olarak antı- emperyalıst gozukse de ozunde Turkıye'yı yenı ku- rumlarla koklu olarak emperyalızme esır ve teslım et- meye yonelık bır aldatmaca mı ıdı' Bugunku koşullarda duşunerek, bu soruya saglıklı bır cevap vermek olası degıldır Bu soruya anlamlı bır ce- vap verebılmek ıçın yargılanmızda ıkı açıdan duzeltme yapmak gereklıdır Bunlardan bırıncısı, 1920'lerve30'lar dunya ve Turkıye koşullannın dıkkate alınması ve ana- lızın boylece gelıştırılmesı gereğıdır 1920'ler ve 30'lar dunyası, gorece Ataturk'e daha çok guç vencı bır olu- şum sergılerken, aynı donemın ıç koşulları son derece elverışsızdır O donemın karanlık guçlerı dunya koşul- larından yararlanarak Turkıye yı aydınhğa donuştur- mek yenne, bu guçlere Turkıye'yı teslım etme yonun- de adım atmışlardır Bence Osmanlı'nın son donemı, sadece matbaayı ve Batı'dakı dığer teknık gelışmele- n ımparatorluğa yıllar sonra aktarma sorumsuzluğu ıle değıl, fakat emperyalıst dunyanın 1917 devrımınden sonra ıçıne duşmuş olduğu sıkıntı ve panıkten yarar- lanma fikrını oluşturmama gafletı ıle de sorumlu tutul- malıdır işte askerı ve sıyasal kurtuluş ve yenıden ya- pılanma bu genel gıdış kaderını kırma harekâtıdır 1923IzmırlktısatKongresı nınruhuvekararlarıdoğ- rultusunda 1923-1929 donemı Turk ekonomısının ılk lıberal uygulamalar donemıdır Bu donemde ozel ke- sıme fevkalade sıcak yaklaşımlarla ve 1927 Teşvık-ı Sa- nayı Kanunu gıbı uygulamalarla bır yerlı burjuva yara- tılma çabası yadsınamaz Ancak ıçtekı ışbırlıkçılenn guçlu dış çevrelerle kur- duğu ılışkılerın ulkeyı dış ekonomık ablukaya goturdu- ğu gorulduğunde, 1929 krızı de kullantlarak devletçı- lık oluşturuldu Devtetçılık ıdeolo|ik bır donuşum mu yok- sa pragmatık bır uygulama, hatta ılerıde devreye gıre- cek olan korumacı polıtıkalar uzennde yeşermeye aday ozel kesım ışletmelerıne olumlu bır ortam hazırlama ça- bası mı ıdı 1 fşte bu sorunun cevabı ıse bızı duşuncele- nmızde ıkıncı ve bırmcıden çok daha zor bır duzeltme yapmaya zorlamaktadır Bu duzeltme de bırıncıde ol- duğu gıbı. bugunku koşullarla değıl fakat 1950 ve 1980 olumsuz kıntmalannın yaşanmamış olduğu farazı bır du- rumda değerleme yapmaya yonelıktır Boyle bır değer- leme dogru da olabılır, çarpıtılmış bır goruntu de vere- bılır Bır olgu aynı anda ıkı farklı ortamda deneneme- yeceğıne gore her ıkı yonde de kesın bır şey soylemek olası gorulmuyor Ancak eğer yazılı belgeler delıl olarak kabul edılırse, aşağıdakı şu ıfade bıze o donemın zıhnıyetı ıle ılgılı ol- dukça derın bır goruş sağlamaktadır "Garp kulturunun, yanı teknıgın ve buyuk sanayının sahası Şark salılerını ıhata edıyordu Garbın sanayı memleketlerı ıle zıraat ve hammadde memleketlen arasındakı tabııyet, sanayı memleketlennı ıhya edıcı, fa- kat hammadde memleketlennı de tedrıcen ınhılal et- tırıcı vazıyetler ıhdas ettı Turkıye 'nın dunya emtea mu- badelesındekı mevkn Garp sanayı mamulatına bırmah- reç ve buna mukabıl de o sanay/eframmadc/e yetıştı- ren bır zıraat memleketı olmasında manasını bulmuş- tur Buyuk sanayıcı memleketler, aralarındakı butün sı- yası ve ıktısadı munazaralara ve ıhtılaflara rağmen, zı- raatçı memleketlerı her zaman ıçın hammadde mus- tahsılı mevkıınde bırakmak ve bu memleketlenn pıya- salarına hâkım olmak davasında muttefiktırler Bu ıtı- barla zıraatçı memleketlenn bu sılkınme hareketlerıne, er geç set çekmek hususunda sıyası nufuzlannı kul- lanmakta bıheşeceklerdır Bazı zıraı memleketlerde ufak tavız mukabılınde bu tavızden ımtına etmeyeceklerdır Bılhassa bu hakıkat, muhtaç olduğumuz sanayıı, za- man kaybetmeden kurmak ıçın en muhım muharnkı- mızdır" Uluslararası ekonomık ılışkılen, holdıngler ve onların ajanı sıyasıler açısından ınceleyen hiçbır metınde go- rulmeyecek olan bu ıfade 1934 yılındakı ılk beş yıllık kalkınma planının gırış bolurnunde yer almaktadır Geçen hafta, bu haftaya yonelık bır soz vermıştım Sayın okuyucularımdan ozur dıleyerek bu metnın dık- kate alınmasından sonra soz verdığım tartışmayı sur- durmek ıstıyorum emokrasi ve Ulu R G t N Y I L D I Z O Ğ L Ü Sosyal demokrasi sosyalizmden uzaklaşb... B utun bu vukanda ozetlenen ışlev len venne getırebılmek ıçınde devletınbunlarauv- gun ekonomık araçlan ol- malıvdı 'Refahdevleti'dedıgımızya- pılanma ıçındekı sos\ al hızmetlen ve KtT len bu çerçevede değerlendıre- bılınz Dığer taraftan. de\letm bu ekono- mık duzenleme ışlev len ıçın gereklı polıtıkalannın oluşmasına yol aça- cak uygun bır duşunce tarzı da gere- kıvordu Bu duşunce tarzı ıkı vakla- şımm sentezı olarak oluştu Fordıst ser- maye bınkımı rejımmın duzenlenme- sı ıçın gereklı duşunce sıstemının bı- nncı bıleşeru, ıkı dunva sa\aşı arası donemde ekonomık knz sırasında. artan îşsızlık ekonomık durgunluk ve malı ıstıkrarsızlık karşısında 'Pi- yasalann dengeye geunesi için devlet ne yapabilir?" sorusuna cev ap aray an Keynesgıl vaklaşım oldu Keynesgıl vaklaşım, pıyasalann kendı kendıne dengeve geleceğı varsa\ımını terk edıv or v e dev letın ekonomık ı>tıkra- n sağlamak durgunluğu aşmak ıçın ekonomıve talep ve harcamalar yo- nunden mudahale etmesi gerektığını savunuyordu Fordızmın duzenlenmesıne uygun duşunce sıstemını oluşturan ıkıncı bı- leşen de sosyal demokrat partılenn planlama. devlet mülkiyeti \e eşit- lik'sosyali/m kavramları ve polıtıka- lannı ıçeren vaklaşımlanydı Sosval demokratlar geleneksel olarak paza- nn anarşık vapisina planlama ve so- muruye yol açan. uretım araçlan uze- nnde ozel mulkıyet sorununa da ka- mu mulkıvetı ıle cevap bulmavı ve ekonomıvı ışçı ve emekçılenn vara- nna duzenleme\ ı v e bu sırada da de- mokrasıvı kapıtahzmın aşılmasv ıçm bır araç olarak kullanmayı ıçerıvor- du Ancak ıkı sava^ arası donemde sos- y al demokratlar hukumetlere ortak ol- mava çabaladıklan oranda kapıtalız- mın aşılmasi projesını ertelemeve baş- ladılar Hukumete geldıklen v a da or- tak olduklan yerde programlannı uy- gulayamadıklannı fark ettıler Knz ıçındekı kapıtalızmı ıstıkrara kav uş- turmakhedefıneoncehkverdıler Ikın- cı Duny a Savaşı'ndan sonra soğuk sa- vaş donemınde ıse sosyal demokrat hareket 'komünizmın genişlemesini engellemeyi" en onemlı amacı halıne getırdı Boylece. II Dunya Sav aşı sonrasın- da A.vrupa'davaşananvavgınışçıha- reketlen ve SSCBde gerçekleşmış olan hızlı sanay ıleşmenın de (sonuç- lan henuz bılınmedığı ıçın de) etkı- lerı ıle de refah devletını ışletecek olan vaklaşım ^ekıllendı ve yerleştı \ncak bu sureç, aynı zamanda sos- yal demokrat partılenn sosyahzme ulaşma amacından vazgeçerek kapı- talızmı kabul ederek sosy al demok- rat olmaktan çıkıp duzenlemecı par- tılere donuşmesını de getırdı Bu nok- temı. yennı dalgalı kur sıstemıne bı- raktı Dovız fıvatlannın ulke ekono- mılennın gorelı hareketlerıne gore dalgalanmaya başlamasıvla oluşan spekulatıf ortamda, dovız pıvasaları kureselleşmeve başladılar \\m do- nemde ortay a çıkan "petrol krizinin' etkısıyle oluşan ve Avrupa bankala- nnda bınken petro-dolar euro-dolar denen fonlar değerlenmek ıçın ken- dılenne pazar ararken gelışmekte olan ulkelere yonelerek uluslararası bır borç pıyasası varattılar Bu sermaye hareketı merkez ul- kelerde va^anan karlılık ve uretken- lık knzının bır etkısi ıle kendıne ucuz vedısıplınlıış gucu aray an sanavı ser- mayeiinın ulu»lararasılaşmasının hız- lanması ıle çakıştı Bu uluslararası Malı sermayenın talebı, uygun malı gucunun de et- kısıyle. uzun yıüar sonra 1970'lerde ılk defa Şı- lı'de uygulandıktan sonra dunya çapında, once ekonomı okullannda. ışletme fakültelerınde. yanı malı ser- mayenın bevınlerının \etıştığı yerlerde canlandı ve sonra da 1980'lerde, sermaye sımfı ıçınde va>gın kabul gordu tayı lutfen hatırda tutalım yazının sonunda bu noktaya tekrar gen done- ceğız Fordıst sermave bınkım rejımı on- ce ABD ve Avrupa da sermaye bın- kım surecımn 1960 lann sonunda ak- samayabaşladığını \e 1970'lerde bır krıze donuştugunu ve bunun da 1970 lenn sonunda. borç knzıv le bır- lıkte gelışmekte olan ulkelen de ıçı- ne alarak genel bır knze donuştugu- nu gorduk Bu knzın oluşum surecı ve kap- samlı bır çozumlemesı konumuzun dışında Ama Fordızmın knzının dı- şa vuruş bıçımlenne kısaca bakmamız gerekıyor Burada ozellıkle 1980'ler- de hâkım olan ozelleştirme serbest- leştırme ve kureselleşme gıbı gelış- melen kav ramamıza yardımcı olacak çok savıda ıpucu bulacağız 1970 lennbaşındaaltın-dolarılış- kısıne bağlı uluslararası para sıstemı. Bretton V^oods çoktu, sabıt kur sis- borç pıyasasında dolaşan malı ser- maye. gehşmış ulkelerdekı devletle- nn IMF-VvorldBankgıbı kurulu^la- nn da etkisiv le çokuluslu şırketlenn çevre ulkelerde ucuz disiplınlı ışgu- cu bolgelenne goçunu desteklemek ıçın de kullanıldı Bu ortamda ulus- lararası borç pıyasasinın hızla buyu- meye ve kureselleşmeve ba^ladığını goruvoruz Ozetle. dunva ekonomısınde ban- kasermavesigıderekbuyudu merkez ulkelerde uretken vatınmlann kârlı- lığı da duşuk olduğu ıçın malı serma- ve spekulasvona sıkışarak genışledı ve 19 yuzvılın sonundakıne benzer bır şekılde sermaye hareketlen kure- selleşmeve başladı Bu kureselleşme surecı ıçınde ekonomık buyumenın yavaşlamasınaparalel olarak kredıye talep arttıkça malı sermayenın gucu artacaktı Kuresel duzeyde faalıyet gosteren vegıttıkçe istıkrarsızhğı artan bır or- tamda kâr peşınde oradan orava ko- şan bu malı sermayenın en onemlı ge- reksınımı sermayenın. dolaşimının onundekıengellennkaldınlmasi va- bancı sermave yatınmlannın kolav- laştırılması ve guvenlı bır hale getı- nlmesı yanı gın^-çıkış ve mulkıvet haklannın (bılgının mulkıyetı de da- hıl) korunmaMydı Buvuzdenmalı sermayenın vekü- reselleşmenıntemsılcılen vesavunu- cuları gıderek daha çok ulusaldev- letlenn ekonomı uzenndekı otorıte- sının venne pıyasanın otornesinın geçmesım vepohtıkotontenm pı\a- sanın mantığına tabı olmasinı taiep edı- vorlardı Bupıvasa kureselleşen bır pıyasa olduğu ıçın de ıktıdarı kuru- lacak olan pıvasa kuresel bırpıv asav- dı Buranın etendılen ıse malı ser- mave ıdı Tum dunvadadolaşan vede- ğerlenenbumalı seımave 19 VUZM- lın sonunda ılk defa sahneye çıktığı zamankınden farklı olarak kendı ıra- desını dayatacak çıkarlannı koruya- cak bellı bır tek ulusa! devletm d'es- teğınden voksundu O zaman Alman malı sermavesı Alman dev letını tn- gılız malı sermavesı İngılız devletını kullanıyordu Sımdı maîı sermave ku- reselleşmış olduğu ıçın hem tek bır dev letı kullanma şansına sahıp degıl- dı.hemdebununlavetınemıyordu Bu vuzdenpıyasa ekonomısının gereksı- nımlennın devletın (sıyası ıktıdarla- nn) ekonomık ıradesının uzenne çık- masıışınegelıyordu Mah sermaye- nın bu talebı buna uygun malı gucu- nun de etkısıvle uzun yıllar sonra 19^0'lerde ılk defa Şılı de uygulan- dıktan sonra dunya çapında once eko- nomı okullannda, ışletme takultele- nnde, yanı malı sermayenın beyınle- nnın yetıştığı yerlerde canlandı ve sonra da 1980'lerde. sermaye sınıfı ıçınde yaygın kabul gordu 'Serbest piyasa ekonomisP kultu. gıderek, Thatcher-Reagan gıbt hderlen. Fried- man. Hayekgıbı peygamberlen, mo- netarızm, rasyonel beklentıler gıbı sektlen ve postmodernıst ıçtıhatla- ny la adeta yenı bır dın halıne geldı SÜRECEK Işportadan şeker ve çikolata almayın D ar gelırlının alım gucunun azalması, gıysıden kırtasıyeye, yıyecek maddesınden şekere kadar bırçok urunu ışportaya duşurdu Nasıl ve hangı standartlarda uretıldığı bellı olmayan bırçok gıda maddesı, fıyatının pıyasanın oldukça altında olması nedenıyle tuketıcının sofrasında kolayca yer edınmeye başladı Ozellıkle bayram oncesınde şeker ve çikolata almak ısteyen dar gelırlıler soluğu ışporta tezgâhlarında almaya başladılar Nasıl uretıldığıne hangı şartlarda satıldığına bıle aldırış etmeden satın alınan urunlenn çoğu TSE standartlarına uygun olarak uretılmıyor Pıyasada TSE standartlarına uygun olarak uretım yapan firmalann sayısının 16'yla sınıriı olduğunu unutmamak gerekıyor Satın aldığınız çikolata ve şekerın ambalajında uretıcı firmanın tıcaret unvanı adresı tescıllı markası malın adı, tıpı ve çeşıdı, hazırlandığı başlıca maddeler katkı maddelennın adı, ağırlığı, ay ve yıl olarak ımalat tarıhı, serı veya kod numarası son kullanma tarıhı yazılı olmalıdır • Bayram turlarının sıfırı çok, kalitesi yok K urban bayramı oncesınde seyahat acentelerı bırbınnden cazıp gezı programları ıle tuketıcıye ulaşmaya çalışıyoriar Muşten kapmak ıçın acenteler arasında surdurulen kıyasıya rekabet, maalesef kalıtelı hızmet olarak tuketıcıye donmuyor Bol srfırlı fîyatlann tuketıcıyı korkutmasını ıstemeyen seyahat acentelen yenı çozum arayışı ıçıne gınyorlar llanlarla duyurduklan gezı ucretlerınden 3 sıfır atarak ya da en duşuk oda ucretını duyurarak fıyatların daha cazıp gorunmesını sağlıyorlar Boy boy ılanlarla duyurulan ve vaat edılen gezı programlanyla, venlen hızmet arasında bırtakım farklılıklar yaşanıyor Acentelenn ılanlannda venlen bır kışılık oda ucretlerı genelde konaklama tesıslennın en ucuz odalarına aıt oluyor Denız kıyısında bır otel dıye gıttığınız tesısın penceresınden "guneşın doğuşunu" ızleyeceğım hayalını kurmadan once, sızın ıçın aynlan odanın otelın hangı cephesıne baktığını oğrenın Hatta rezervasyonu aylar oncesınden yaptırmış olmanıza karşın, konaklamak ıçın gıttığınız tesıste sıze aynlan bır oda olmaaığını, otelın çıfte rezervasyon yaptığını oğrenebılırsınız Geçen bayram Uludağ Unıversıtesı Guçlendırme Vakfı (VAMTES) tarafından ışletılen Kırazlı Otel'de yaşanılan çıfte rezervasyon rezaletı, hızmet sektorunde yaşanılan buyuk cıddıyetsızlığı bır kez daha gozler onune serıyor Yaklaşık bır ay oncesınden rezervasyon yaptıran, 20 gun oncesınden de anlaşma ımzalayan TMMOB Makıne Muhendıslerı Odası Bursa HULYA GENÇ Cumhurtyet Gazetost Turkocağ Cad 39/4 1 Cagaloglu/ISTANBUL TEL 512 O5 O5 FAX 5 "T 4 07 5 7 Şubesı'nın duzenledığı gezı, otel yetkılılerının gayrı cıddı davranışlan yuzunden zehır olmuş TURMOB Makıne Muhendıslerı Odası Bursa Şubesı Başkanı Gürhan Akdoğan, unıversıteye bağlı olarak hızmet veren bır kuruluşta muşten memnunıyetıne ve toplam kalıte anlayışına aykın hareket edıldığını vurgulayarak otelle yapılan sozleşmenın hiçbır maddesıne uyulmadığını hatırlattı Kırazlı Otel'de yaşanan çıfte rezervasyon karmaşasını okurumuzun anlatımıyla şoyle ozetlıyorum 1996 Şubat ayında Kırazhyayla'dakı VAMTES ışletmesıne aıt otel ıle goruşerek 17-19 şubat tanhlen arastnda rezervasyon yaptırdık Bır grubun ıse bayram suresınce de otelde kalacağını belırttık 29 ocak tanhınde 25 odası bayramda devam etmek uzere 57 odayı ayırttığımızı gosteren bır sozleşme ımzaladık 10 şubat tanhınde bızı arayan otel mudıresı, "7 odayı ıptal edın, bayram ıçın konaklama sayısını 20'ye ındınn" uyansında bulundu Sozleşmeye karşın, Kuçukaslan'ın ncasını gen çevırmedık 17 şubatta, saat 11 30'da tekrar arayan otel mudıresı, "zor durumda olduklannı, 23 Şubat 1996 çıkışlannın, bır bolumunun 22 Şubat 1996 gunune alınmasını" ıstedı Bunun uzenne gereklı duzenlemeyı yaptık Oğleden sonra otele gıttığımızde daha onceden hazırladığımız yerleşım planının allak bullak olduğunu gorduk Otel mudıresı "DPT musteşarı geldı Ona oda vermezsem odeneklerı keser, bana bır oda daha boşaltın" ısteğınde bulundu Kabul etmeyınce, bıze aıt olan odalardan bınnın geceleyın boşaltılarak DPT musteşarı olduğu soylenen aılenın yerieştırıldığını oğrendık Bayram suresınce rezerve edılen 10 odanın da ıptal edıleceğını duymamız uzerıne sınırienmız tamamen yıprandı Otel, sozleşmeye karşın venlen sozlerın hıçbınsını tutmadı Bunun uzenne goruştuğumuz Uludağ Unıversıtesı Guçlendırme Vakfı Yonetımı benzen şıkâyetlenn kendılenne ulaştığını soyleyerek soz konusu şıkâyetlerın vakıf genel kurulunda ınceleneceğını belırttıler Çrfte rezervasyon yapılmasını buyuk bır hata olarak kabul ettıklennı vurgulayan yetkılıler, ozel sektorde hızmet veren şırketlenn muşten memnunıyetıne gosterdıklerı ozenı sergılemek ıstedıklennı bıldırerek hızmette toplam kalıte anlayışını yaygınlaştırmayı hedefledıklennı açıkladılar Bır daha benzerı bır şıkâyetle karşılaşmak ıstemedıklennı belırten yetkılıler, otel yonetımıne gereklı uyanlarda bulunacaklarını dıle getırdıler •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle