Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 3 . NİSAN1996SALI CUMHURİYET SAYFA
KENT-YAŞAM
HABITAT- II1E DOGRU... OKTAY
EKİNCİ
9 İ R L E Ş M I Ş M İ L L E T L E R
M S A I k •ERLESIMLER, KONFERANSI
HABITATII
KENT ZİRVESİ
İS7A04&UL 3 - 14 HAZIMS 1996
"Ş/md/ Zıare/fete geçmezsek, uygariığın kaynağı olan kentlerimizuygarlığıyok eöebik" ISAAC ASIMOV
Bu sayfada yer almasını istediğiniz duyuru ve katkılarınız için faks: (O 212) 513 85 95
Hükümet ve siyasi partiler, kentleşme konusunda 'yeni politikalar' oluşturmalı
HABITAT soramhıhığııTürkiye, 20. yüzyılda izlenen ulu-
sal ve uluslararası kentleşme poli-
tikalan konusunda HABITAT-II zir-
vesine hangi görüşleri taşıyacak?
Bu sorunun yanıtı için hiç kuşku-
suz Ulusal Raporve Eylem Planı'na
bakmak gerekiyor. l .5 yıl süren "ka-
ObiKi" birçalışmadan sonra, bugün-
lerde cumhurbaşkanlıgı ve hükü-
rnet yetkililerinin "inceleme ve ona-
yına"sunulan taslak melin, "onay-
dan sonra" resmi bir "devlet rapo-
ru" niteligi taşıyarak HABITAT'a
sunulacak. Türkiye'nin bugün yaşa-
dığı kentleşme sorunlannı yaratan
kalkınma ve imarpolitikalannı ger-
çekrten "gözden geçirmeye" niyeti
olup olmadığı da yine bu raporun
**onaylı ve son şekline bakılarak"
anlaşılacak.
BirleşmişMilletler"inyerindebir
tutumuyla. HABITAT-II zirvesinde
21. yüzyıla ışık tutacak görüşlerin
ağırîıklı olarak "shil toplunı kuru-
luşları" (STK'ler) tarafından üre-
tilmesine önem venliyor. Bu neden-
le konferans siiresince 15 gün devam
etmesi planlanan STK. Fonunu kent-
lerin ve insanlığın esenliği için "hû-
kümetlerin siyasal beklentilerinden
annmış" yeni politika önerileri açı-
sından en umut verici tartışma or-
tamı olarak kabul ediliyor.
Ne var ki yine bu sivil toplum ku-
ruluşlannın HABITAT hedefleri ara-
sındaki "Yapabilir küınmalan" he-
men bugünden yanna gerçekleşeme-
yeceğinden. dogrudan "hükümetle-
re düşen sorumluluklar" da tüm
agırlıgını ve önemıni koruyor. Ni-
tekim aynı nedenle STK. Foru-
mu'ndançıkacak görüşlerin "resnıi
konferansa"da taşınması, yant dev-
let ve hükümet temsilcilerinin bu
görüşleri kendi politikalanna bir
"esin kaynağı" olarak degerlendir-
meleri, dünya kent zirvesinin çalış-
ma programında özellikJe yer alıyor.
HABITAT-II, işte böylesine bir "iki-
lisorumluluğu"gündeme getirirken.
STK'ler kesiminde vükselen canlı-
HABITAT FORUMU
Bölgeler arası dengesiz kalkınma nedeniyie "iş \t- aş için"
patiamasına yol açtılar. Türkiye bu gizli işsizliğin yarattığı sorunlan çözme konusunda yeni çözümler üretmek zorunda.
ılıgın
lık ve duyarlılık. hükümet ya da si-
yasal partiler cephesinde hâlâ göz-
İenemiyor.
Oysa özellikle ev sahibi konu-
mundaki bir ülkeyi temsil eden res-
mi karar çevrelerinin. konferansın
teknik ve mekânsal organizasyonu
dışında, "kuramsal ve politik yönü-
ne" de hazırlanmalan ve topluma gö-
rüşlerini açıklamalan önem kazanı-
yor.
Hükümet ve siyasal partiler bu
konuda şiındiye dek "suskun" ka!-
mış olsalar daÜlusal Komite ve Da-
nışma Kurulu'nca önerilerine ko-
nulan "L'lusal Rapor ve Eylem Pla-
nıTaslağT bu suskunluğu bozacak-
tır. Başlangıçtaenazından ilgili dev-
let bürokrasisi ve bazı siyasal danış-
manlar arasındu ortaya çıkabilecek
görüş aynlıkları ve tartışmalar. ts-
ter istemez bakanlara. başbakana \ e
parti liderlerine de yansıyacak. böy-
lece resmi ve siyasal kesinı. kendi-
lerini yoğun bir HABITAT ortamı
içinde bulacaklardır.
Bu ortam içersinde. elbette ki ön-
celikJe Türkiye"de izlenen imar. kent-
leşme. çevre. kültür ve kalkınma
poluıkalannı. ülkeyi sorunlarla baş
başa bırakan yanlışlanndan tenıiz-
lemek konusunda. yine ülkeyi yö-
netenlenn 'ne düşündükleri ve ne-
yi önerdikleri" de HABITAT süre-
cinde en çok merak edilen konu ola-
rak gündeme gelecektir.
»TBMÎVrde tartışümair ~
İşte böylesi bir aşamada ve kon-
feransa artık çok az bir zaınan kala
bizim önerimiz. HABITAT günde-
mindeki konuların artık bir an ön-
ce TBMM'de de tartışılmasıdır.
Naklen yapılacak canlı TV ve
radyoyayınlarıylahalkaaçık birya
da birkaç oturum halinde "ülkepar-
lamentosunda" yapılacak tartışma
ve değerlendirmeler. yine HABI-
TAT giindemindeki sorunlardan
"resmensorumlu" olan siyasal kad-
rolann bu sorunlann çözümü ko-
nusundaki görüşlerini topluma da
sunmaolanağını verecektir. Aynca
yine bu görüşlerin ülkedeki kent-
leşme süreçlerini bundan böyle "ya-
şanabilir kılmaya" yeterli olup ol-
madığı da yine "toplumun tanıklı-
ğı~ altında en geniş demokratik tar-
tışma ortamıyla gün ışığına çıkmış
olacaktır.
Elbette. HABITAT sayesinde Tür-
kiye'nin kentleşme ve kalkınma po-
litikalannı yüreklice gözden geçir-
mek ve yıllardır körüklenen göçe
dayalı kentleşmenin rant ve yag-
mayla beslenen yıkicı imar düze-
ninden bu ülkeye artık gerçekten
kurtarmak ıstenivorsa...
TARTIŞILACAK ÇOK SORLN VAR
Türkiye artık
politikasını
belirlemeliHABITAT-II Konferansı ve
Türkiye'nin bu konferansla
gündeme gelen sorunlar üze-
rindeki yaklaşımlan, TBMM'-
nin özeî gündemli bir toplan-
nsında ele alınabilirse tartışıl-
ması ve "gözden geçirilmesi"
gereken politıkalarda öncelik-
le şu konular önem kazana-
cak'.
1 - Dengesizkalkınmavegöç:
Türkiye'de 1950 sonrasında
başlayan •'kente göç" olgusu.
"bölgeler arası dengesiz kal-
kmmanın" bir ürünü. Çünkü
1923"ten 1946'lara dek süren
ve "yurdun her köşesine fab-
rika" ilkesiyle yer seçımleri
yapılan sanayi yatırımları.
1950'lerden sonraki "libera-
lizm" sürecinde hep belli böl-
gelerde yoğunlaştı. Türkiye.
bu politikayı artık gözden ge-
çirecek mi?
2- Planlama verine yağma-
lama: Türkiye. 1950'den son-
ra •"planlamayı da reddeden"
bir sürece girdi. Planlamanın
toplum ve ülke yaranna geti-
receği önlemleri "kişisel ya-
rarlar" önünde engel olarak
gören çevreler. "yatınm öz-
güriüğü" adına yine aynı dö-
nemlenn ünlü sloganı "plan
değiLpilav istiyoruz'"söy lemi-
ni politikaya da egemen kıldı-
lar.Türkiye. bubilim dışı tutu-
munu terk edecek mi?
3- Kentsel künliğin düşma-
nı yap-satçıük: 1950'lerde li-
beral sıyasetçilerin topluma
sunduklan bir başka söylem
de "her mahallede bir niilyo-
ner yetiştireceğiz'' şeklindey-
di. Bu slogan. yine her mahal-
lede "eski evlerin yıkıhp apart-
mana dönüştürülerek sahip-
lerinin ve nıüteahhrrterin imar
müyoneri yapılmasr anlamı-
na geliyordu. Kentlerimizde-
ki târihsel dokunun hızla yok
olmasına ve sivil mimari kim-
liğınyitirilerek "kültürelbiryt-
tamın"gerçekleşmesine neden
olan bu "yık-yap-sat" düzenı
hâlâ sürüyor. Türkiye artık
kentlenndeki tanhsel dokula-
nn hiç değilse "son ömekJeri-
ne
r
sahip çıkacak mı?
4- Demiryolu uygarlığı yeri-
ne vahşi karayoİu: Türkiye.
1923'ten 1945'İere kadar. cum-
huriyetöncesindeki demiryo-
lu uzunlugunu "iki katına" çı-
kardı ve yurdun dört bir yanı-
nı "demir ağlaıia örmenin"
coşkusunu yaşadı. Ne var ki bu
çağdaş ulaşım sistemı, yine
1950'lerden sonra terk edile-
rek yenni "karasevda" dere-
cesine \ aran bir "karayolu aş-
kına" bıraktı. Günümüzde de
bu sevda, 1980 sonrasının oto-
yol politikasıyla artarak sürü-
yor. Türkiye. çevre ve toplum
dostu demiryoluna "komü-
nist" diyen anlayışın tutsağı
olmaktan artık kurtulacak mı?
5- İmaraflannın armağanı:
"Kaçak kentieşme": 20. yüz-
yılın ikinci yansına damgası-
nı vuran köyden kente göç.
önce gecekondulaşmayı, son-
ra da "imar aflannı" Türki-
ye'nin gündemine getirdi.
1970'lere kadar hep "yapüan-
lan bağışlamak, yapılacaklan
jıkmak" sözü> le ilan edilen
imaraflan. 1980'den sonra ni-
telik degiştirdi. Özellikle imar
ıslah planlan ve tapu tahsisi
uygulamasıyla. gecekondu ar-
tık konut değil: "imar hakkı
sağlayan yatmm aracı" haline
dönüştü... Türkiye şimdi bu
ödünlenn. hatta "imar ödül-
lerinin" sıkıntısını. "kaçak
kentleşme" ile yaşıyor. Bütün
binalan kaçak olan yerleşme-
ler "betediye". hatta "Uçe" ya-
pıhyor. Gstelık bu yasadışı kent
parçalan. örnegin Istanbul'da
suhavzalannı \eormanları iş-
gal ederek metropoliten ölçek-
te "HABITATkaffiamına" yol
açıyor. Parlamento, bu kor-
kunç gidiş için artık ne düşü-
nüvor?..
Düma Çevre Günü'nde İstanbul Boğazı ve petrol tankerterinin geçiş sorunu tartışılacak.
Boğaziçi HABITAT gündeminde
Her yıl 5 Haziran'da kutlanan "Dün-
ya Çevre Günü", aslında Bırleşmiş
Milletler'in aynı konudaki bir başka
dünya konferansının yıldönümü.
M4Haziı-an 1972'de Stockholm'de
düzenlenen BM Dünya Çe\re ve Kal-
kınma Konferansı. yaşanılır bir çe\Te-
nin de "temel insan hakkı" olduğunu
ilan etti. Bu hakkm güvenceye alınma-
sı için de doğal ve kültürel degerlerin
korunması temeline dayalı bir "sürdü-
rülebilir" gelişme ka\Tamının ulusal
ve uluslararası politikalara kazandınl-
ması kampanyasını başlattı...
Insanlık. işte bu tanhsel kararlan sü-
rekli izlemek ve yaşama geçirmek üze-
re. Birleşmiş Miİletler'ındesteği altın-
da her yıl 5 Haziran'ı Dünya Çevre
Günü olarak kutluyor. 1972'deki kon-
feransın 20. yılında bu kez Rio'da dü-
zenlenen "1992 Dünya Çevre Zine-
si"nin ardından ise artık pek çok ülke-
de 5-14 H aziran tarıhleri. "Çe\ re Haf-
tası" şeklinde yogun etkinliklerle ya-
şanıyor.
Bırleşmiş Mılletler. 1996nın Dün-
ya Çevre Günü kutlaması ve törenle-
rinin de HABITAT II konferansı süre-
cinde "İstanbuPda yapılmasına"
1
karar
\erdi. BM sekreteryasınca kesinleşti-
rılen programa göre büyük kutlama. 9
Haziran 1996 günü gerçekleştirilecek.
BM Çevre Programrna ait "Global
500 Dünya Çevre Ödülü"töreninin de
yapılacagı kutlamalara. BM Genel Sek-
reten BurrosGali nın \anı sıra. HABI-
TAT sekreteri N'Dow, 150'yi aşkın ül-
kenin devlet ve hükümet temsilcileri ile
yine HABITAT'a katılan uluslararası
kuruluşlar. sivil toplum örgütleri ve
parlamenterler katılacak.
Türkiye ise bu önemli kutlamaya.
" Petrol tankerterinin Boğadar'da yarat-
ngı çe\Tesel sorunlan ve riskleri" konu
alan bir etkinlikle katılıyor.
Çevre Bakanlığı'nca hazırlanan ve
muttiv izyon göstenlenyle desteklene-
cek olan yazılı ve görsel sunuşla. İstan-
bul ve Çanakkale bogazlarının yaşadı-
ğı bu "uluslararası sorun", ilk kez
böylesine büvük bir uluslararası fo-
rumda dünyanın eündemine getirilmiş
olacak. Böylecelstanbul'daki HABI-
TAT-11 zir\esi. Kafkasya ve Rusyapet-
rollerınin "dünya kenti Istanbuİ'u çiğ-
nemeden ve kirletmeden" Akdeniz'e
ulaştırılması yönündeki özlemlerimi-
zi uluslararası kamuoyuna anlatmak
açısındanda "târihselbirfirsat" olarak
yaşanacak...
Sivil toplum örgütlerinde rahatsızlık
'HABITAT-IFde sivil kuruluşlar desteklenmeli'
İstanbul Haber Servisi- H ABITAT
FPyle ilgili sivil toplum örgütlerinin
rolünün henüz anlaşılamadığı vurgu-
landı. HABITAT'ınbirboyutununda
sivil toplum kuruluşlan olduguna dik-
kat çekilerek, bu kuruluşlannın des-
teklenmesi, sponsor sorunlarının çö-
zümlenmesi istendi.
HABITAT ll'ye katılacak olan Si-
vil Toplum Kuruluşlan (STK) foru-
mu için oluşturulan gönüllü Ev Sabi-
bi Komite(ESK) dün BİLSAK'da bu-
güne kadar yapılan çahşmalan de-
ğerlendiren bir toplantı yaptı. Top-
lantıya STK Forum Sekreten Jan Bir-
ket Smhh ve Uluslararası Kolaylaş-
tincı Grup (IFG) Sekreteri Han van
Putten de katıldı. STK'lerin HABI-
TAT içerisindeki öneminin Tûrk ba-
sını tarafından henüz tam olarak an-
laşılamadığma dikkat çekikn toplan-
tıda, devletın STK'lerle ortak çalıştı-
önı söylemesine karşın "SivilToplum
Orgütü kurutacaksa onu da ben ku-
ranm" anlayışında olduğu öne sü-
rüldü. STK temsilcilerinden Sinan
Gökcen, dünyadaki sorunlann ülke-
lertarafından çözütemediğini belirte-
rek, BM'nin de bu durumun farkm-
da olması nedeniyie ilk kez bir ulus-
lararası zirveye STK'leri çağırdığını
söyledi. Gökçen, "Arökülkeler dcğil,
sivil toplumlar sorurılan haliedebilir.
Örneğin savaş sadece si\ il toplum ör-
gütlerinin birleşmeshle ve ortak ha-
reketrvleçözülebilinir"'dedi. Gökçen
şöyle konuştu:
"HABITAT denince akla valnızca
V'iğit Gülöksüz, Süleyman Demirel,
İlhanTekeH,yada Tayyip Erdoğangel-
mesin. Onlar HABITAT "ın bir boyu-
ru. Diğer bir boyutu da sivil kuruluş-
lardir. Shil kuruluşlannm desteklen-
mesi gerekiyor. Sponsor sorunumuz
var. Tüm kunıluşlann sponsorluk için
girişimde buluıımalan, sh il kuruiuş-
lann güç kazanması \e demokrasinin
Türkiye'de bir vasanı biçimi haline
gelmesi bakunııidan çok önenıtidir."
IFG Genel Sekreteri Han van Put-
ten ise HABITAT ll'nin Türkiye'de ya-
pılmasi konusunda önemli endişele-
ri bulunmasına karşın Türkiye'deki
STK'lerin harekete geçmişolmalan-
nın fikirlerini değiştirdigini söyledi.
Türk hükümetinden büyük destek
gördüklerini belirten Putten. "Ancak
eleştiriterimiz de var. Örncğin otel fî-
vatlanna grtirilen suni zam, oteller
için ödenecek ücretlerin peşin istenme-
si ve başvurtılann çok onceden >apıl-
mış olmasına karşın katılımcdaruı ne-
rede kalacaklannın hala l)elirtilme-
mfcj olması bir çok ktşiden duyduğu-
muz şikayetterdir" dedi.
STK Forum Genel Sekreteri Jan
Birket Smith de HABITAT Il'nin,
STK'lerin görüşlerinin ve hükümet-
lerin resmi görüşlerinin birleştirle-
rek, "Küresel Eylem Ptawr
m
n oluş-
turuiması açısından çok önemli ol-
duğuna dikkat çekti.
Sivil Toplum Kuruluşiannın toplan-
tılannın 30 Mayıs- 14 Haziran'da
Maçka ITÜ Taşkışlabinasında gerçek-
leştirileceği belirtildi.
Yeni politik
yükümlülüklerProf.Dr.MEHMET ÇLBLK
HABITAT-II Konferansı'nın sonuçlan-
nın başansı. hükümetlerin orta> a konacak
hedeflere, politikalara uymasının sağlan-
masında yatmaktadır. Bu nasıl olacaktır?
Hangi etkinlikle gerçekleşecektir? Konfe-
ransı düzenleyenlerin beklentileri ise kon-
ferans hazırlık programı içinde yatmakta-
dır. Bu hazırlık:
a) Dünya ölçeginde. Birleşmiş Milletler
düzeyinde ve bünyesinde.
b) Bölgesel düzeyde.
c) Ulusal düzeyde, her ülkenin kentsel
gelişmesiyle ilgili çeşitli taratlan hareke-
te geçirmesı olarak üç düzeyde kararlaştı-
nlmıştır.
HABITAT-II ülkeler
ve kentler ölçeginde ger-
çekçi önlemler olabile-
cek. sorunlann çözümü-
nü gerektirecek. kent-
sel yaşam potansiyelini
zenginleştirecek yollann
belirmesine olanak ve-
recektir.
Bu konferans bundan
böyle hükümetlerin.
uluslararası örgütlerin,
Dünya Eylem Planı'nı
tanımlamalan çerçeve-
sinde diger kentsel ak-
törlerle. özellikle yerel
yönetimler. hükümet dı-
şı örgütler. özei sektör ve
çeşitli topluluklar ile or-
taklar olarak ilan etme-
si sagianacaktır. Dünya
ölçeginde ve ulusal dü-
zeyde ortaya çıkacak en
önemli sonuç. kuşkusuz
deklarasyon nitelik.lt
dünya eylem planı ola-
caktır. tyi niyetli bir bek-
lentiyle de'HABITAT-
II sonunda daha az pro-
fesyonel. ama politik bir "İstanbul Karta-
sı" yazımı da çıkmış olabilecektir.
HABITAT-II konferansdüzenlenmesin-
den sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı
Jorge NVilheim'in dedigi gibi konferansın
düzenlenmesinde kentlerin gelecegi. in-
sanlıgın geleceginin ilk koşulu olarak ele
alınmıştır. Bu ele alışta konferansın dün-
ya ölçeginde ortaya koyacagı sonuçlar ka-
dar. ulusal planda hükümetlenn yaptınm
saglayacakangajmanlaragirmelendeönem-
senmiştir. Genel sekreter yardımcısının
açıklamasına göre konferans çerçevesinde
devletlerin hükümetleriyle bir eylem pla-
nı hazırlaması hedeflenmiştir. Her hüküme-
te. kentsel yaşamınkoşullannı ıslah etmek
için gelecek tjeş yılda dikkate alacagı ön-
lemleri bildirmesi. her hükümetın kendi
kamuoyu önünde bu vaatlere angaje olma-
sı istenmiştir. Bu çalışmalarda yakın gele-
cegin düşünülmesi. eylemlerin bu yönde ve
prospektif olması geregine işaret edilmiş-
tir. Acaba Türkiye. hükümet düzeyinde
böyle birangajmana girme koşullannı ya-
ratmış mıdır? Fevkalade sıkıntılı bir poli-
tik oluşum içinde böyle bir angajmanı his-
setmişmidir? Tartışmışmıdır'.' Ve ulusal çer-
çevede ve de siyasi kontekste ele almış mı-
dır?
Madem ki konferans düzenleyicilerinin
ortaya koyduklan gerçek budur. O halde ül-
kedeki kentli insanlann şimdiden bu vaat-
len bilmesi.ögrenmesi gerekli değil midir?
Acaba ulusal kotnitenin hazırladığı vezor-
lu tartışmalara neden olan "Türkiye Ulu-
sal Raponı ve E> lemi Planı". Cumhurbaş-
kanı ve hükümet tarafından incelenip (!) ka-
bul edildikten sonra resmiyet kazanacak-
sa Genel Sekreter >ar-
dımcısı VVilheim'in
belintiği gibi. Türk
hükümeti kamuoyu
önünde eylem planın-
da yer alan hususlar-
dabeşyıllıksüre için-
de gerçekleşmesine
dönük kendini bağla-
mış olacak mıdır? Da-
ha da önemlisi. bu
baglayıcılık hangi öl-
çüde ve siyaset üstü
bir ele alış nasıl ola-
caktır?
Kuşkusuz neredey-
se her bir satınna iti-
razlarolan yetersizli-
ği ileri sürülen ulusal
rapor ve eylem planı-
nın bu nitelikte olup
olmadığı daha uzun
süre tartışılacaktır.
Değil mi ki tatmin ol-
mayan değişik çevre-
ler. alternatif ulusal
(!) raporlar üretiyor-
lar. O halde bunu baş-
ka türlü açıklamak
olası degildir.
HABITAT-I Konferansı ile birlikte somut-
laşmış öneriler elde edebilmek için bazı
yanşmalardüzenlenmiştir. Birleşmiş Mil-
letler'in katkısıyla gerçekleştirilebilecek
kentsel düzende. örnegin sürdürülebilirge-
lişme bağlamında ekolojik kent hedefinde
vb bir uluslararası yarışma da olabilirdi.
Konferansın organizasyonunda bu husus bir
eksiklik olarak görülmektedir.
Ayrıca kentlerimizin yansından fazlası-
nın yaşadıgı informel yaşam çevrelerinin
iyileştirilmesi. yenileştirilmesıne dönük
çözüm arayışı içinde bir uygulama mode-
li olabilecek yarışmalar. sipariş projeler
üretilmesı düşünülebilirdi. Ve Ulusal Ra-
por'un koşutunda çok somut birçözüm or-
taya konulabilirdi. Ama bütün bunlar için
artık çok geç. Fakat Ulusal Komite. HA-
BlTAT-llolayının konferansla bitmemesi-
ni. bunun devamlılıgı olan bir statüye dö-
nüşmesini talep etmektedir. Kimbilirbel-
ki de umuttan öte bir durum olabilir.
Geçen sayfamızda, Ulusal
Rapor ve Eylem Planı
taslağının Nisan (1996) ayının
ikinci yarısında "resmileşme "
siirecine gireceğini
duyurmuştuk.
Cumhurtnışkanhğı ve hükümet
çevreleri "onay " için taslağı
incelemeye başlarken
sayfamızınfontm köşesine de iki
şehircilik uzmunımız
"uyardarıyla " konıık oluyorlar.
Mimar Sinan Üniversitesi
Şehircilik Bölümü Baskanı Pıvf.
Dr. Mehmet Çubuk, HABITAT
raporuna bağlı olarak
"hükümete düşen
yükümlülüklere " dikkat çekiyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi
Şehircilik Bölümü Baskanı Prof.
Dr. Hande Sııher ise
"sürdürûlebilir gelişme, konut
hakkı ve kentlileşme "
konuiarının üzerinde
durulmasını öneriyor...
Sürdürülebilirlik
ve 'kentlileşme'Prof. Dr. HANDE SUHER
HABITAT-II kent zirvesı.önceliklesür-
dürülebilır kalkınmaanlayışı ve Çevre Du-
yarlı Planlama degerlendirmesi çerçeve-
sinde geliştirilmesi gerekli bir içeriğe sa-
hip olmalıdır.
Sürdürûlebilir gelişme. çevrenin tüke-
tilmesi ve yitirilmesine önem verilmeden
kullamlan bir kaynak olarak değerlendi-
rilmesine karşı geliştirilen bir planlama
stratejidir.
Sürdürûlebilir planlama.
genelde doğal çevre ve eko-
nomik etkinlikler çerçeve-
sinde olmak üzere. dogal
kaynaklann korunması ve
tüketilmemesine yönelik bir
değerlendirme biçiminde al-
gılanmaktadır. Oysa ki çev-
renin gelecek kuşaklara. tü-
ketilmeden devredilmesindc.
sadece doğal kaynaklan gö-
zeten bir planlama anlayışı
sürdürülebilirlik anlamında
yetersiz kalacaktır.
Çevre. en genel anlamda
dogal. insan-toplum ve ya-
pılaşmış çevre öğeleri ile bir
bütünlük gösterir. Bu bağlamda. çe\ renın
tüketilmeden. yitirilmeden sürdürülebilir-
liği. ancak tüm bu çevresel etkiler ve etki-
leşimi içerecek geniş kapsamlı bir planla-
ma anlayışı içinde olanakhdır.
'Konut hakkı'
tartışması
Doğal çevre. insan-toplum çevresi ve in-
san eliyle yapılaşmış çevre öğelerinin et-
kileri ve karşılıklı etkileşimlerinin en önem-
li örneklerinin yer aldığı insan yerleşme-
leri. kentsel yerleşmelerdir. Kentler. târih-
sel gelişme sürecinde. bu çevresel etki ve
etkileşimlerle bir kımlik kazanırlar.
Llkemizde. sürdürûlebilir kalkınma ve
gelişmeye yardınıcı olarak sürdürûlebilir
çevresel ve mekânsal planlamada kent kim-
Itğininsürdürülebilirliğinin korunması. kül-
tür ve doğa \ arlıklarının > itirilmeden gele-
cek kuşaklaraaktanlması gerekli ve zorun-
ludur. Ekonomik ve bir anlamda da siya-
sal ve kültürel globalleşmeye doğru hızla
giderken onun getirecegi prototipleşmeye
karşı kültür vedoga varlıklanmızın korun-
ması ile ancak sürdüriilebilirliğin savunu-
labileceğinc, ulusal raporda yer verilmeü-
dir.
Konut hakkı ne denli tartışma konusu ol-
sa da gündeme getirilmesinde yarar vardır.
ancak ülkemizde dengeli bir yerleşme po-
litikasının da uygulama aracı olan iskân. sa-
dece konut sağlamak degildir. İskân poli-
tikası. kentsel bannma anlanlannda yer-
leştirilecek nüfus için gerekli konut sağlan-
ması yanı sıra. gerekli sosyal ve teknik alt-
yapının da sağlanması ile çözüme uötiirü-
İebilir.
7. Beş Yıllık Kalkınma Planı. altyapı
hizmetlerinin özel kesim veya yabancı ser-
maye eliyle sağlanabilmesine olanak v ere-
cek kurumsal ortamın geliştirilecegini. pro-
jenin yap-işlet-devret modeli ile de yapı-
labileceğini kaydetmektedir. Bu veya diğer
modellerle proje elde edilmesi veya uygu-
lama yapılması. yerel yönetimleni; s:^^\-
lığı ve denetimınde olmalı ve bu hizmetin
kamu yaranna birgörev oiduğu unutulma-
malıdır. Özetle. konut hakkı değil. bann-
ma hakkınm sadece konut sağlanması yö-
nüyie değil, sosyal ve teknik altyapı ile be-
raber bir kamu hizmeti olarak merkezi ve
yerel yönetimlerin desteği \e>erel > önetim-
lerin denetimınde geliştirilmesi gereği, ulu-
sal raporda değeıiendirilmelidir.
Ülkemizde. kentleşmenin. demograflı
bir kentleşme olarak gelişimin. kentlileş-
menin önemini gündeme getirmektedir.
Kentlileşememenin. özellikle metropoli-
ten kentlerde ortaya koyduğu sorunlar kar-
şısında yerel yönetimler. kentte oturma iz-
ni. vize vb çözüm yollannı önermekte; bu
durum. maalesef önemli bir orandada des-
tek bulmaktadır.
21. yy'a girerken böylesine zorlayıcı
yaptırımcı önerilerle olumlu çözümlere
ulaşmak olanaklı degildir. Bu vize olayını
gündeme getirenlere ve onaylayanlara. ön-
celikle nereden ve ne zaman kente göç et-
tiğini sonnak yerinde olur. Aynca v ize ola-
yının kötü niyetleri (rüşvet vb) gündeme ge-
tireceği ihmal edilmemelidir.
Bu nedenle. yeni kentli olan göç nüfusu-
na ve sorunlanna. alışılagelen, gelenekset,
merkezitutumcu >öntemleraracılığı ile>a-
naşım yerine, kentlileşmesini hedef alan
politika ve programlarla \e dinamik bir an-
layışlayanaşılması geregine ulusal raporda
ver verilmelidir.