27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yay ın Yrinetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatöru" Hikmet Çetinkaya # Yazııslerı Vfüdiirlerı İbrahinı Yıldı/ (Sorunılu). Dinç Ta> anç # Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara # Gorsel Yonetmen: Fikret Eser ü b Habeı > 11 (11 rı rn .r Ft jiuıı Balcı # [konoıııı ı Handan Ş Kıılibaut Ctnci/ Kı/anlık Spor Bülent 1 Mükalclcr: Abduffah # Fotoyrjt" Erdoğan Köseoğlu •Bılyı-Belgc. Edibe fiuğra # Yurı Haberlerı IVlehmef Faraç > a\ ın KUAIILI İthan Sclvtık ı B.tsk.ııı ı. Orhan Erinç. Oktat Kurthökf. Hikmet (j etinka> a. Şükran Suncr. Ergun fiakrı. Dînç Taj anç. fbrahim V ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Baihav, Hakan Kara. Aııkara TeııiMİciM Muslafa Balba) 9 Hjlvr Mııtluru Duğan Akın Auıııık Buh an \ c 125. K.ıt 4. Bakanlıklaı- Ankara Tc! 4145(01) C hjl). FaU 4145u;" • izıııır Teınsılcısı. S«rdar Kı/ık. H Zıva Bl\ 1352 S ' î Tol 4411220. Fak-s 44141 P • AdaruTİ-IIIM1CISI Çetîn ^ iûenoğlu. Inonü Cd. 114 S. V>. I Kjt: I. Tcl. 3522550. raks. 3522570 udunı Krol Frkut • MED\ \ C : # \t>neıım \1ED1A G : K.tx>Rİınator Ahmet Korıılsan G Kurtıiu Başkanı-<ıenel Yönetırn Kuru Muha.sebe Bülent>ener#ldare: Vindur Ctilbin Erdııran Başk.inı - (ien Hüse\inGûrer#I«lelme Önder • Koordmaior Reha Mudıır Lsfıi Çelik • Bılt.'1-Mem \ a i l İ n a l # lşıtman#(ıenel\1uıiur Akmrn • Murahh. Bılgı^avar SıMem: Mürfi\etÇüer Yaıdımcısı MineAkdağ üvc Bora Goncnı; ) ı \ ı m l ı u ı u l l a u ı : Ycnı <ıun lübcî \ıan>ı. B.Mn \e Y.nmcılık A.S 1u\l >ı.ı='L.,J ; ')4I (. aC'.ıl. -ülu U'.Mİ.I Pk M6 Kunhui fel (0 2\2) >i: 05 05 120 hjtı Kaks 22NİSAN19% Jmsak: 4.33 Güneş: 6.08 Öğle: 13.10 İkindi: 16.54 Akşam: 19.58 Yatsı: 21.26 MEDYACTd 514 07 5? .513 1)5 80-513 S4 60-61. Fak>, 511X46 Türkiye'nin Ayrupa'ya yönelmesi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Izmir Atatürk Platformu tarafından diizenlenen "Dünya ve Türkiye Aeısından Atatürk" konulu uluslararası konferansın ikinci ve soıı gününde yapılan oturumda. Salzburg İ'nıversitesi öğretim iiyesi Prof. Dr. Heinz Scriafter. Türkıye'nin Avrupa'ya yönelmeMnin Atatürk ün sayesinde olduğunu belirtti. Schafter. Batılı kaynaklarda Kcmalizmin "fürk toplumunu Batı"ya açma girişimi" olarak yorumlandığını söyledi. Fransız medya impapatopu öldü • PARİS(AA)- Fransa'nın nıedya imparatoru Robert Hersant. Paris'in dışındaki Saint-C'loud'daki evinde. 76 yaşında öldü. Hersant. Fransa'nın en büyük basın kuruluslarından olan Le Figaro \e France-Soir of Parıs'in de aralarında bulundıığu 20günlük gazete ve dcrgiyi yayımlatan Hersant Grtıbu'nu l950vılında kurmustu. Hersant"ın ölüm nedeni hakkında açıklama yapılmadı. Ergüven, Türkiye'ye geldi • İstanbul Haber Ser* isi - "Va.sak Tıimceler" adlı kitabında "dine ve kutsal kitaplara hakaret ettiği" gerekçesiyle hakkında da\a açılan Türkolog- yazar Ali Rıza Ergüven. yargılanmak ü?ere dün uece kendı isteğiyle ısveç'ten Türkjye'yc geldi. Stockholm Universitesi Türkoloji Uilim Dalı öğretim görev lisiyken emeklı olan f ürkolog-)azar Ali Rıza Ergüven. Atatürk Havalimanı'nda basın mensuplarına. "TürkiyeH'e mi. yoksa Katar'a mı geldim. hiç belli değil" dedi. Ergüven. 24 nisan çarşamba günü İ.stanbul Adliye.si'nde hakkında görülecek olan davaya katılacak. Oil Derneği 9 yaşında • ANKARA(ANKA)- Dıl Derneği. kuruluşunun 9*unctı vıldönümünü bugün düzcnlenccck ee^ıtli elkınliklerle kııtlavacak. Dil Derneği Cjenel Yazmam Se\gı Ozel. derneğın yıldönümü dolayısıyla yayıınladığı mesaıda Atatürk'ün baslattığı dıl devrıminın eğitımın öziine inmemesi halinde. dıldekı yozlasmanın öniine geçılemeveeeğinı belirtti. Mellon, rejime YORK(AA)- Amerika'nın en şişman kedisi olan 5 yaşındaki Mellon'ıın. girdiği sıkı perhiz sonunda 2 kilo verdiği ve 15 kilodan 13 kiloya ındiğı bildırildi. \eterinerler kedilerin normal agırlığının 3.5-5.5 kilo ara.sında olduğunu. Mellon'un agırlığının ise çok fazla olduğunu söylüyorlaı. İlk aşamada Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Manavgat, Köprüçay, Göksu, Eşen ve Dalaman çaylarının satılması planlanıyor Devlet, akarsuları sabşa çıkarıyor HAZAL ATEŞ A.VKARA - Türkiye'de kullanıla- mayarak denize dökülen akarsu. nehir. dere ve cayların yap-ışlet-devret mo- delivlesatışaçıkanlacağı ve ilk aşama- da Manav gat. Göksu. Eşen. Köprüçay ve Dalaman çayları ile Seyhan v e Cey- han nehirlerinin satı^ının planlandığı öğrenildı. RP. "Türkiyc'nin kaynak- lannı'uluslararası su" halinegetirerek başka ülkeierin hakiddia etmt'kTİm'ola- nak sa«la> abileceği** gerekçesi v le pro- jeyekarşıçıktı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- gı tarafından hazırlanan 'akarsulardan ticari amacla vararlaııılnıasına ilişkin \asa taslağı" ile nehır. çay. dere gibi akarsuların. yurtiçiııde veyurtdı^ında satı^ına ızın verileeeği bildirildi. Tas- lakta Manavgat. Göksu. Eşen. Köprü- çay. Dalaman C'avı. Ceyhan \c Scy- han'tn satışına öneelik \erildigi kjy- dedildi. Enerji ve Tabii Kay naklar Ba- kanlığı yetkilileri, i^letmecilerın. yal- nızca içnıe ve kullanma amacıyla ya- rarlanılacak olan suları dinlennıe lıa- vuzlarında anttıktan sonra tanker \e- ya borularla su sıkıntisı çeken yerlere aktarabileceklerini belirttiler. • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan yasa raslağı ile Türkiye'deki akarsuların yap-işlet-devret modeliyle satılması öngörülürken Refah Partisi, 'başka ülkeierin Türkiye sulan üzerinde hak iddia etmelerine olanak sağlayabileceği' gerekçesiyle projeye karşı çıktı. Taslakta. akarsulardaki ticari i^let- mesüresinın lOyılolduğubelirtilerek uluslararası boyuttaki projelerde bu sürenin uzatılabileceği kaydedildi. Bakanlığıjı "su bedeli" adıyla işlet- mecilerden para alacağını v urgulayan yetkililer. bu bedelin tutarının, taslağın yasalaşmasından sonra lıazırlanacak yönetmelikle belirleneceğini kaydetti- ler. Alınan bilgiye göre jap-islet-dev- ret modeli çerçevesinde başvuru sa- hiplerinden istenecek fizibilite raporun- da şu koşullararanacak: "Akarsuyun hangi kesiminden su alınmasının planlanması. alınması ta- ahhüt edilen metreküp-sanive günlük debisi, akarsudan \ararianan diğer ku- ruluşlar. bunların faydalandıkları su nıiktarları \e bunlann ticari amaçla uygulanması anıaçlanan proje ile iliş- kileri, suv un nasıl değeriendirileceği \e hedeflenen tüketim merkczlerine nasıl ulaştırılacağı \e işletme süresinin ne kadar olacağı." Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı- gı yetkilileri. taslağın yasalaşmasıyla birlikte Manavgat Çayı suyunun Isra- il'e satışına da olanak sağlanacağına işaret ederken RP Adana Milletvekili Ertan Yülek. nehirlerin satışına karşı olduklannı söyledi. Özellikle Manavgat Çayı'nın pazar- lanmasını oııaylamadıklarını v urgula- yan Yülek, şunları söyledi: " Manav gat'ın uluslararası su haline getirilmesine karşıyım. Manm gat uJus- lararası halegelirseelimiziçekmekzo- runda kalırız. Vann su \ermezseniz 'Türkıye bizi öldüriiyor" dive ayağa kalkariar. Manavgat su\u, içme ya da kullanma suvu olarak pazarlanamaz. liluslararası su haline gelmesi. başka ülkeierin hak iddia etmelerine yol açacaktır." Kadınlar, promosyon çılgını İstanbul Haber Senisi - Gazeîelerin promosyon çıl- gınlığından en fazla kadın- ların etkilendiği saptandı. İstanbul Üniversitesi llerişim Fakültesi'ninyaptıgıanket- te. özellikleev kadınlannın promosyon nedeniy le daha fazla gazete aldıkları görül- dü. Bu sonuca karşın. gaze- telere promosyon konusun- da yine en çok kadınlann güvenmediği ortayı çıktı. İstanbul Üniversitesi 1le- tişim Fakültesi öğretim gö- rev lileri ve öğrencilerinin yaptığı ankette. toplumun. promosyon kampanyaları karşısında tam bir şaşkın- lık yaşadığı sonucu çıktı. Özellikle egitim seviyesi düşük olan yurttaslann pro- mosyon kampanyalanna en çok rağbet eden kesim oldu- ğu görüldü. Orta gelir gru- bunadahil veeğitim seviye- si ortaokul olan denekler- den hemen hepsinin pro- mos>on müşterisi oidugu belırlendi. Yine bu müdavim promosyoncular. promos- yonun gazete okuma alış- kaıılığı kazandırmadığı gö- rüşünün de şıddetli savunu- culan. Promosyonu. gazete- lerin okuy ucularına göre de- ğerlendiren anket sonuçla- rı da ilginç sonuçlar \eri- yor. Milliyet okurlarının yüzde 67.5 "i. Hürriyet okur- İarının yüzde 56.3 ü. Cum- huriyet okurlarının yüzde 100'ü, Sabah okurlarının yüzde 54.6'sı promosyona olumsuz bakıyor. Anketi hazırlayan öğre- tim görev lilerinin. anket so- nuçlanna göre yaptıklan de- gerlendirmeler şöy le: Şimdiye kadarelde edilen sonuçlara bakıldıgında de- neklerin promosyona olum- suz baktığı. ancak buna kar- şın gazete seçimıni etkileyen en önemli nedenin 'verdigi hediye* olduğu gözleniyor Gazete seçimini etkileyen en önemli ikinci etken ise ni- teliklı haber olarak belirlen- di. Gazetelerin promosyon kampany alan süresince. ka- muoyunda en fazla tartışı- lan konulardan biri de veri- len •hediyelerin' nıteliği ol- du. Bırçok gazete birbınni köfüürünlervenphalkı kan- dırmaklasuçladı. Denekle- rin görüşüne göre de bu he- diyeler "\aatedildigi kadar nitelikli' değil. Yine bırçok okur bu hediyelerin verıle- ceğine inanmamakta. Araş- tırma sonucuna göre Türk okurunda. Türk basınına yö- nelik önemli bır güven so- rununun ortava çıktığı gö- rülüyor. Promosyon kam- panyalarında gözlenen bu durumun aynı zamanda v e- rilen habere yönelik güve- ni sarstığı da görülüyor. Büyük promosyonların verilme nedenini yorumla- masını istediğimiz denek- lerin çoğunluğu. nedenin, 'gazetelerin sattşlannıarttır- mak' olduğunu düşünüyor. Bazı deneklere göre pro- mosyon halkı kandırmak içinyapılıyor. Verilendiğer yanıtlararasında, gazete pat- ronlarının aşırı para kazan- ma hırsı. vergi miktannı dü- şürmek, okuyucuyu çelcmek gibı görüşler de dikkat çe- kivor. Denge 'nin 3.'sü, Li I\>rto Riko'uun San Juan şehrindc gerçeideşen . Döma Cimııastik Şampjw>nası, i/leyeoietv biiy keyif vvrdi. 1992 (Mrapivat Şampivonu Kueey KoreK Pae Gil Su'nun, daboda birinci otma&tna ntgnıen olimphijt biirajıııı pçemv>ej%k Adaofay.» katdamantast sürpriz yarattı. Su'nun Oümpiytt barajını gıçtnK'tnesiııde, Ku/cy Koıeli sjK»vtılann kuraJlara uy madıgı için sıkça ceza alruaiarmın ve 1993 Nisanı'adan bu vana vanşaınamalaruun büyük etkisi oidu. Fotografta yt r alan ÇiuB Xuan Lia be, Bayanlar Denge Yanşnıası'nda Anterikaiı Donıinique Dawes'le üçüncü sırayı pavlaştı ve bronz madalya kazandı. Bu dalda birinciliği Rus Dina Kochrtbma ddeetti. (Fotoğraf: REITERS) KÖY ENSTlTÜLERl'lVtN Y1LDÖINÜMÜ 'Eğitim hakkı parablara kaldı 9 • CHP Avcılar Ilçe Merkezi'nde düzenlenen toplantıda Köy Enstitüleri'nin temelini atan Ibrahim Hakkı Tonguç ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel anıldı. İstanbul Haber Servisi -17 Karaören. Atatürk Nisan 1940'da kurulan ve 1^52'dekapatılan "Köy Enstitülerir 'nin kuruluş yıldönümü Eğıtım-Sen. Pir Sultan Derneği v e Cagdaş Yaşamı Destel^leme Denıeğı tarafından düzenlenen bir toplantıvla anıldı. Avcılar CHP ilç'e Merkezi'nde düzenlenen anma toplantısında tek partili dönemde kurulan Köy Enstitüleri'nin Türk köylüsünün eğitıminde sagladığı yararlaranlatıldı. Ozan Nebi Dadaloglu nun şiırler okuduğu anma gününde. Köy Enstitüleri'nin temelini atan ilk llköğretim Genel Müdürü İbrahim Hakkı Tonguç ve dönemin VlNlı Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel anıldı. Toplantıda konuşan eski ilköğretim müfertişlerinden Ayla Akbal. Köy Enstitüleri'nin açık kalması durumunda bugün Türkiye'nin Batılı ülkeierin düzeyine ulaşmış olabilecegini belirterek "İJIkemizde artık eğitim hakkı bir avuç paralı insanın elinde, eğitim emekçileri hâlâ sendikal hakJarını almak için savaşımlar vermekte. ezilmekte ve üzülmektedir" dedi. Gazetemiz editörlerinden Sami döneminde eğitime verilen önemden dolayı inşa edilen okulların şimdi bütçe açığını kapatmak için satılmaya çalışıldıgına dikkat çekerek. 1^50'lerden sonra Türkiye'de egitimin ve öğretimin çökertildiğini sav undu. Karaören. Eğitim Birlıgi Yasası'nın Türkiye'nin her yerini saran ımam-hatip lıseleri ve Kuran kurslanyla yok edildığinı belirterek, "Politikacılar çıkarlan için eğitime burunlarını sokmaktan \azgeçmedikçe, 1 ürki\ e'de çağdaş cumhuriyeti benimseyen gençlerin yetişnıesi mümkün degildir" diye konuştu. Karaören, sözlerini şöyle bitırdi: u Köy Enstitüleri'nin kuruluşundan bu yana gelen bakanlardan hiçbiri "Laik egitimin peşındeyiz" diyememiştiı: Bunun için köy Enstitükrinin özelligi ve önemi gün geçtikçe daha ivi anlaşılmaktadır." Toplantıda ayrıca Köy Enstitüleri'nde görev yapmış öğretmenler söz alarak, Köy Enstitüleri'nin o dönemin laik ve çağdaş eğitim aniayışı doğrultusunda kurulup çalıştınldığını anlattılar. Çernobil'in bıraktığı kîr zor temizleııiyor Facianın üzerinden 10 yıl geçmesine karşın Çernobirin etkileri sürüyor. Ukrayna bütçesinin yüzde 7'si nükleer antmaya gidiyor LMITOTAN SİLİFKE - -Ciddi bir nükJeer aksilik olasılıgı gerçektir. Bir aksilik durumun- da meydana gelecek hasar ise sonsuz- dur." Akkuyu. Silifke ve Mersin'de. atoın bombast uzmanlarından ve hidro- jen bombasının babası olarak kabııl edi- len Prof. Dr. Edvvard Teller'ın sözleri kulagımızda "çınla>ıp"durdu. Gerçi tüm limon ve portakal bahçelerinı ınşaatlar- la dolduranlar. "yeşile koşuyoruz" diye- rek yeşilı de maviyi de tüketenler. yöre- de gerekli hasarı yaratmaya şimdiden başlamışlardıbile. Denizın hemen vanı- na. kumsalın ortasına. adına tunstık de- nılen "kara" bınaların yapımına kimler izin veriyordu? Oralarda talanı denetle- yecek kımsecikler yok muydu? Büyükeceli. Cemobıl faeiası sonrası onuneugüzel baharını vaşıyordu. Yöre- dekı çocukiar. Çernobil çocuklanndan ne kadar şanslıydı. Çernobil çocukları. ge- çen on yılda. önce radyoaktiv ite, beke- rel sözcüklerıy letanıştılar. Sonra bedeıı- lennde hissettıkleri deği>ımlerc göre lö- semi. ınetastaz. kemoterapi. tıroıd gıbı söv lemi bile zor sözcüklerle örülü. aeı- lı bırya^amın ıçindebuldular kendılen- nı. Çaresizdiler. Akkuyu çocukları. şım- dilık "atom" \e "santrar sözcüklerın- den ötesini bılmiyorlar. Bugün her şey daha net Geçen on yıl, Çernobıl'ın acılarını unutturmadı. arttırdı. Her gcçen gün bır şeyler daha kötiiye gıdıyordıı. L'stelık durumun "vahametini" çevreciler. nük- leer karşıtları değil: Lkraynalı bılını adamları. Bırleşnııs Mılletler raporları. Dünya Sağlık Öıgütü araştırnıaldiı orta- ya koyuyordu On yıl sonra her şey da- ha net görünüyordu. L'kraynadevlet bütçesinin \üzde 7si. bugün Çernobıl'ın sonuçlarını tenıızle- mek için harcanıvor. Bılımsel raporlar. Çernobil'den yayılan radya.syonun 10 coğrafi bölgeyi. 98 yönetım bölgesını. >aklaşık 12binkent, kasaba, köyü. top- lam 36 mılyon lıektaralanı kirlettıginı bel- gelıyor. L'krayna Istatıstık Bakanlığı'nın vcrılerine uöre. Çernobil patlaması son- rasi kirlenen topraklarda bugün 17 mil- yon 22i bııı 7W) kışı yaşıyor. Rusva Fe- derasvonu. Beyaz Rusya ve Ukrayna'da zorunlu göç ettinlen ınsan sayısı. yakla- şık 400 bııı. Dünya Sağlık Örgütü ra- kamlarına göre patlamadan sonra sant- ral bölgesı tcnıizlık işlennde çalıştırı- lanların sayısı SÜO bın. Rus temızlıkçı- lerdcn ölenlerın sayısı yedı bın. Temız- lıkçıleıın dörtte bın ışyapamaz durıım- da. l'krayna Sağlık Bakanı Andrey Zerd- yuk'un açıklamasma göre. JC >X6-J994 yılları arasında radyasyona baglı hasta- İıklardan ölenlerin savısı 125 bin. UNI- CEF'e göre. Beyaz Rusyada 1988'den bu yana çocuklardaki sinir »istemı has- talıklarındakı artiş. vüzde 43. kan dola- ^ıını hastalıklarındayüzde28. kötü lıuy- lu urlardaki artış da yüzde 38. En büy ük urtı», v üzde 68'le kenıık. kas ve bag do- kularındakı hastalıklarda görülüyor. Çernobıl'in 4 no'lu reaktörünün put- lamasından sonra üzerine örtülen "la- hit"in durunıu da korku yaratıyor. Çer- nobil'dekimühehdıslerbılelahıtınaltın- da şu an neler olduğunu ve ne kadarlık ömrünün kaldığını bılmezken Avrupa Komisyonu'nun yaptırdığı ıncelemede. "Me>cut\apısağlam değil, sisnıik etkjn- lik >a da başka bir doğa <>la> ı sonucu çö- kebilir. Lahite bitişik olan B bloku. sağ- lanı değil ve cökebilir" denılıyor. Çernobıl'ınZıtomırbölgesı Maryanov- ka köylülennm "Sizi \ardıma çağımo- ruz. Tüm dünva,bizi talihsi/liğimizle >al- nızbırakd'"bağınşbn. sankı ıkıadımöte- mızden geliyor. Portakal. limon çıçegi kokuları orta- lığı sarıyor. Bulutlar "şimdilik" radvas- yonsuz yağnıurlarını "Ecemiş fa> hat- lı"nm üzerine bırakıyor. Yine korku baş- lıyor. Ecemiş fav hartının santral bölge- sıvie ilgisı olmadığı \aklaşımlarının dog- ruyuyansıtınadığını anıınsıyoruz. Prof. Dr. SunguGökçen. Prof. Dr.NuranGök- çen. Doç. Dr. Atilla L'luğ ve Ingilız bı- lını adamı Prof. Dr.Gilbert Kelling'in birlikte hazırladıklanraporu.SunguGök- çen'ın gazetelerde yer alan açıklamala- nnı yenıdeıı gözden geçirıyoruz: "Ece- nıi>fa> kusağıbmükbirhat. Bu favın ak- tif'olup olmadığı tartışma konusuvdu. Çünkü bu fav ın 20-25 kilometrevakının- da nükJeersantral kıınılacak. ^aptığınıız araştırma sonunda Ecemiş fa> karmaşı- ğının deni/de de Kıbns'a doğnı devam ettiğini \e aktif olduğunu saptadık... Fav o\ narsa \apılacak santralın çökme \a da ovnama sonunda çatlaması halinde bü- > ük bir nükleer facia olabilir." Isianbul Sosyal Ekoloji Grubu ile Karikatürcüler Derneği işbirliğiyle Çernobıi nükleer kazasının 10. yıl anma etkınliklerı çerçevesinde düzenlenen "\e~OnlarÖlü>«r''adlıkankatürsergısı. A\ rupa Parlamentosu 'V'eşiller Meclıs Grubu Başkanı CladuiaRoth tarafından TarıkZuferTunasa Kültür Merkezı'nde açıldı. Sosyal Ekoloji Grubu'nun daha sonra aynı merkezde düzenlediğı "Toplumsal Ekoloji Acısından ^ükleer Enerji" konulu panelde de Akkuyu Nükleer SantrairnmTürkıve'nın gelecek kuşakları acısından büyük bır tehlıke oluşturduğuna dikkat çekildı. Karikatür sergisının açılışında konuşan Claudia Roth. bır reaktörün çev reye zarar vermesı için bir patlamanın olmasının gerekmedigıni söyledi. Türkiye'de Mersin-Akkuvu'da nükleer santral kurulması çabaları olduğunu kaydeden Roth. alternatifenerjıleringelıştirilmesı gerektiginı belirterek. nükleer santral üreten ülkeierin avnı zamanda nükleer silah üretim gücüne de sahip olduğunu vurguladı. Sosyal Ekoloji Grubu'nca düzenlenen panele ise grup adına Emef Değirmenci, Sadık Toprak. ODTÜ Kimva Bölürnü öğretim göreslisi Inci Gökmen \e I.C. Fizik Bölümü öğretim görev lisı Gediz Akdeniz katıldı. 'Krallann kürkçüsü'ne göre doğa katliamı yok Beş kuşaktır kürkçülük yapan Topakyanlar, dünyadaki kürklerin çoğunun çiftliklerde üretildiğini belirtiyorlar SERPİLCÜNDÜZ Nişantaşı 'nda bir kürkçü dükkân ı. 5 kuşaktır kürkçülük yapan baba- oğul iki kürk ustası: Dikran ve HH rantTöpakyan'lakonuşuyoruz. Kral- lara da kürk yapmış Topakyanlar. 3- 4 kuşak Beyrut'ta yaşamışlar. Şaşa- alı günler, savaş ve acı görmüşler. Parası olanlar kürk satın alıyor mtı? Ya da doğadaki vahşi hayvanların katliamına karşı çıkan çevrecilere rağmen kürk satışlan eskîsi gibi mi. diye merak ederken; mutluluk. sa- vaş veacının içiçegeçtiği bir aileöy- küsüyle karşılaşıyoruz. Öyküsünü anlatıvor Dikran To- pakyan: "1941 yılında doğdum. Ba- bam, varlık vergisi nedeniy le bütün akrabalan İstanbul'da olmasına kar- şın 1949yılındaBeyrut'agidhor. Be>- rut'ta Amerikan Koleji'ne gönderi- yoriar beni. Daha sonra İngittere'de 7-8 ay kürk üzerine staj gördüın. 1958 yılında da işin başına geçtim. 1961 -62 yılında Beyrufun en ünlü kürkçiisü bizolmuştuk. 1963'teLübnaııdevk'- ti tarafından kürk eksperliğine ta\ in edildim. '63'tın itibarvn Ortadoğu'da herhangi bir kürk hakkında resmi işlem vapılacağı /aıııaıı tek başvuru- lacak merei bıııdim. Bizim ailenin de en parlak döııemivdi. 1957-58 \ilin- dan başlarak üe kralın da çeyizini biz \aptik. Şöhretlerin uğrakyeri \eOr- tadoğu'nun en ünlü müessesesi ol- muştuL" 1964 yılında lstanbul'dan ı\ad\a Hanıın'la ev lenir Dikran Topakyan. İki oglu okır. Hırant ve Ara. Her şey muhteşemdir. "Ogünleryokkiözle- yelim" divor Hırant Topakyan ve de- vam edîyor: "Biz işi büyütmek için projeler yaparken bir gece uyandık ki. Be>rut'tasa\aş başiamış. I975'in 13 Nisan gecesiydi. \ aklaşık 10yıl da- vandık. I985yılındasatabileceğimiz şey leri satıp kalkıp İstanbul'a geldik. 1987 v ılıiKİa oğlumla birfikte burayı açtık. 8 > ıldır buradayız." Dikran ve Hırant Topakyan'la ko- ııu^urken kürklcr hakkında daolduk- ça bılgi sahibi oluvoruz. Genel ola- rak orta yaş grubunun kürke merak- lı olduğunu anlatıyorlar. - Pckîdoğadaki lıav \anlar kattedil- miyormu huişiçin? Dişarıda kürk düşnıanlıgı kaybo- luyor artık. Bizim ülkemizde ve bü- tün dünyada kullanılan kürkler çift- liklerde bu iş için üretiliyor. Insan- ların beslenmesi için üretilen tavuk. koyun gibi... Türkiye'nin gözde kürkleri - Türkiye'de en çok tutulan kürk- ler hangisi? Türkiye'de tutulan. vizon. svvaka- ra ve tilki. Svvakara bir hayvan değil. Ismi şuradan geliyor. Astraganı bili- yorsunuz. Kuzu 8 aylıkken annesinin karnından sezeryanla alınıyor. Ka- rakül Rusça astragan demek. Giiney Afrika'da bir çiftlik kuruyor Ingiliz- ler. South VVest Africa'nın ilk harf- leri ve de karakülün karası birleşin- ce Suakara deniliyor kısaca. - Hanımlar en çok hangi cins kür- kü tercih ediyor? Hanımlann ilk kürk arzusu genel- likle vizon manto oluyor. Bir kürkün sağlıklı ömrünün 30 y ıl olduğunu anlatıvor Topakyanlar. Kürk bakımı itina istiyor. Fiyatljr vi- zon ailesinde 1000 dolar ile 5 bin do- lara kadar çıkabiliyor. Öğrenıyoruz kı dünyada 118 çeşit kürk var. Bun- ların yaklaşık 35 kalemı ticari olarak kullanılıyor. Marmot, Muskrat. ko- linsky, nutria. labrador. tavşan, be- varbunlardanbazılan. "Il8kürkçe- şidi deelimdengeçmişrir*' diyo'r Dik- ran Topakyan. Anlattıklarına göre Türkiye'de ticarileşmiş olan 7-8 ka- lem var, Doğayı korumak için alınan ted- birlerin en yararlısı ise şu. Topak- yan "a göre: "Avrupa, doğa>ı koru- mak için birieşti. Doğayı korumak için bir bevanname çıkardılar. Diye- lim ki doğadaki vahşi hay>anlardan avladınız. Tabaklanması için A* ru- pa ülkelerinden birine göndereceksi- niz. Bu ülkelerde tabaklamav ı yasak- ladılar. Birisi 100 leopar öldürdü di- yelim ne yapacak leoparian tabaklan- mazsa. Sudan'da ya da MiMrda ta- baklamav a kalksaııı/ teknolojisi >ok. En çokbusistenı ctkili oJdu doğavı ko- rumak için. Vahşi hayvanların avı yüzde 5*e kadar düştü." Peki en güzel kürk hangisi? "Hâlâ en gü/el kürk. \izon" diyor Topakyan. Bır kürk ckspcrıııııı anl.ıt- tıklan bunlar. Bayanlar olduğu sürece kürkçülük de hiç biteceğe benzemiyor. Baba-oğul Dikran ve HırantTopakyanlar'agöredoğayı ko- rumada en etkili karar. A\ rupa ülkelerinin vahşi hayvan de- risine getirdiği tabaklama yasağı oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle