Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yay ın Yrinetmenı Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatöru" Hikmet
Çetinkaya # Yazııslerı Vfüdiirlerı
İbrahinı Yıldı/ (Sorunılu). Dinç Ta> anç
# Haber Merkezı Müdürü Hakan Kara
# Gorsel Yonetmen: Fikret Eser
ü b Habeı
> 11 (11 rı rn
.r Ft jiuıı Balcı
# [konoıııı
ı Handan Ş
Kıılibaut Ctnci/
Kı/anlık
Spor
Bülent
1
Mükalclcr:
Abduffah
# Fotoyrjt" Erdoğan Köseoğlu •Bılyı-Belgc.
Edibe fiuğra # Yurı Haberlerı IVlehmef Faraç
> a\ ın KUAIILI İthan Sclvtık ı B.tsk.ııı ı.
Orhan Erinç. Oktat Kurthökf.
Hikmet (j etinka> a. Şükran Suncr.
Ergun fiakrı. Dînç Taj anç. fbrahim
V ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
Baihav, Hakan Kara.
Aııkara TeııiMİciM Muslafa Balba) 9 Hjlvr Mııtluru
Duğan Akın Auıııık Buh an \ c 125. K.ıt 4. Bakanlıklaı-
Ankara Tc! 4145(01) C hjl). FaU 4145u;" • izıııır
Teınsılcısı. S«rdar Kı/ık. H Zıva Bl\ 1352 S ' î Tol
4411220. Fak-s 44141 P • AdaruTİ-IIIM1CISI Çetîn ^ iûenoğlu.
Inonü Cd. 114 S. V>. I Kjt: I. Tcl. 3522550. raks. 3522570
udunı Krol Frkut • MED\ \ C : # \t>neıım \1ED1A G :
K.tx>Rİınator Ahmet Korıılsan G Kurtıiu Başkanı-<ıenel Yönetırn Kuru
Muha.sebe Bülent>ener#ldare: Vindur Ctilbin Erdııran Başk.inı - (ien
Hüse\inGûrer#I«lelme Önder • Koordmaior Reha Mudıır Lsfıi
Çelik • Bılt.'1-Mem \ a i l İ n a l # lşıtman#(ıenel\1uıiur Akmrn • Murahh.
Bılgı^avar SıMem: Mürfi\etÇüer Yaıdımcısı MineAkdağ üvc Bora Goncnı;
) ı \ ı m l ı u ı u l l a u ı : Ycnı <ıun lübcî \ıan>ı. B.Mn \e Y.nmcılık A.S
1u\l
>ı.ı='L.,J
;
')4I (. aC'.ıl. -ülu U'.Mİ.I Pk M6 Kunhui fel (0 2\2) >i: 05 05 120 hjtı Kaks
22NİSAN19% Jmsak: 4.33 Güneş: 6.08 Öğle: 13.10 İkindi: 16.54 Akşam: 19.58 Yatsı: 21.26 MEDYACTd 514 07 5? .513 1)5 80-513 S4 60-61. Fak>, 511X46
Türkiye'nin
Ayrupa'ya
yönelmesi
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- Izmir
Atatürk Platformu
tarafından diizenlenen
"Dünya ve Türkiye
Aeısından Atatürk" konulu
uluslararası konferansın
ikinci ve soıı gününde
yapılan oturumda.
Salzburg İ'nıversitesi
öğretim iiyesi Prof. Dr.
Heinz Scriafter.
Türkıye'nin Avrupa'ya
yönelmeMnin Atatürk ün
sayesinde olduğunu
belirtti. Schafter. Batılı
kaynaklarda Kcmalizmin
"fürk toplumunu Batı"ya
açma girişimi" olarak
yorumlandığını söyledi.
Fransız medya
impapatopu öldü
• PARİS(AA)-
Fransa'nın nıedya
imparatoru Robert
Hersant. Paris'in dışındaki
Saint-C'loud'daki evinde.
76 yaşında öldü. Hersant.
Fransa'nın en büyük basın
kuruluslarından olan Le
Figaro \e France-Soir of
Parıs'in de aralarında
bulundıığu 20günlük
gazete ve dcrgiyi
yayımlatan Hersant
Grtıbu'nu l950vılında
kurmustu. Hersant"ın
ölüm nedeni hakkında
açıklama yapılmadı.
Ergüven,
Türkiye'ye geldi
• İstanbul Haber Ser* isi
- "Va.sak Tıimceler" adlı
kitabında "dine ve kutsal
kitaplara hakaret ettiği"
gerekçesiyle hakkında
da\a açılan Türkolog-
yazar Ali Rıza Ergüven.
yargılanmak ü?ere dün
uece kendı isteğiyle
ısveç'ten Türkjye'yc
geldi. Stockholm
Universitesi Türkoloji
Uilim Dalı öğretim
görev lisiyken emeklı olan
f ürkolog-)azar Ali Rıza
Ergüven. Atatürk
Havalimanı'nda basın
mensuplarına.
"TürkiyeH'e mi. yoksa
Katar'a mı geldim. hiç
belli değil" dedi. Ergüven.
24 nisan çarşamba günü
İ.stanbul Adliye.si'nde
hakkında görülecek olan
davaya katılacak.
Oil Derneği 9
yaşında
• ANKARA(ANKA)-
Dıl Derneği. kuruluşunun
9*unctı vıldönümünü
bugün düzcnlenccck ee^ıtli
elkınliklerle kııtlavacak.
Dil Derneği Cjenel
Yazmam Se\gı Ozel.
derneğın yıldönümü
dolayısıyla yayıınladığı
mesaıda Atatürk'ün
baslattığı dıl devrıminın
eğitımın öziine inmemesi
halinde. dıldekı
yozlasmanın öniine
geçılemeveeeğinı belirtti.
Mellon, rejime
YORK(AA)-
Amerika'nın en şişman
kedisi olan 5 yaşındaki
Mellon'ıın. girdiği sıkı
perhiz sonunda 2 kilo
verdiği ve 15 kilodan 13
kiloya ındiğı bildırildi.
\eterinerler kedilerin
normal agırlığının 3.5-5.5
kilo ara.sında olduğunu.
Mellon'un agırlığının ise
çok fazla olduğunu
söylüyorlaı.
İlk aşamada Seyhan ve Ceyhan nehirleri ile Manavgat, Köprüçay, Göksu, Eşen ve Dalaman çaylarının satılması planlanıyor
Devlet, akarsuları sabşa çıkarıyor
HAZAL ATEŞ
A.VKARA - Türkiye'de kullanıla-
mayarak denize dökülen akarsu. nehir.
dere ve cayların yap-ışlet-devret mo-
delivlesatışaçıkanlacağı ve ilk aşama-
da Manav gat. Göksu. Eşen. Köprüçay
ve Dalaman çayları ile Seyhan v e Cey-
han nehirlerinin satı^ının planlandığı
öğrenildı. RP. "Türkiyc'nin kaynak-
lannı'uluslararası su" halinegetirerek
başka ülkeierin hakiddia etmt'kTİm'ola-
nak sa«la> abileceği** gerekçesi v le pro-
jeyekarşıçıktı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
gı tarafından hazırlanan 'akarsulardan
ticari amacla vararlaııılnıasına ilişkin
\asa taslağı" ile nehır. çay. dere gibi
akarsuların. yurtiçiııde veyurtdı^ında
satı^ına ızın verileeeği bildirildi. Tas-
lakta Manavgat. Göksu. Eşen. Köprü-
çay. Dalaman C'avı. Ceyhan \c Scy-
han'tn satışına öneelik \erildigi kjy-
dedildi. Enerji ve Tabii Kay naklar Ba-
kanlığı yetkilileri, i^letmecilerın. yal-
nızca içnıe ve kullanma amacıyla ya-
rarlanılacak olan suları dinlennıe lıa-
vuzlarında anttıktan sonra tanker \e-
ya borularla su sıkıntisı çeken yerlere
aktarabileceklerini belirttiler.
• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan
yasa raslağı ile Türkiye'deki akarsuların yap-işlet-devret
modeliyle satılması öngörülürken Refah Partisi, 'başka
ülkeierin Türkiye sulan üzerinde hak iddia etmelerine olanak
sağlayabileceği' gerekçesiyle
projeye karşı çıktı.
Taslakta. akarsulardaki ticari i^let-
mesüresinın lOyılolduğubelirtilerek
uluslararası boyuttaki projelerde bu
sürenin uzatılabileceği kaydedildi.
Bakanlığıjı "su bedeli" adıyla işlet-
mecilerden para alacağını v urgulayan
yetkililer. bu bedelin tutarının, taslağın
yasalaşmasından sonra lıazırlanacak
yönetmelikle belirleneceğini kaydetti-
ler. Alınan bilgiye göre jap-islet-dev-
ret modeli çerçevesinde başvuru sa-
hiplerinden istenecek fizibilite raporun-
da şu koşullararanacak:
"Akarsuyun hangi kesiminden su
alınmasının planlanması. alınması ta-
ahhüt edilen metreküp-sanive günlük
debisi, akarsudan \ararianan diğer ku-
ruluşlar. bunların faydalandıkları su
nıiktarları \e bunlann ticari amaçla
uygulanması anıaçlanan proje ile iliş-
kileri, suv un nasıl değeriendirileceği \e
hedeflenen tüketim merkczlerine nasıl
ulaştırılacağı \e işletme süresinin ne
kadar olacağı."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlı-
gı yetkilileri. taslağın yasalaşmasıyla
birlikte Manavgat Çayı suyunun Isra-
il'e satışına da olanak sağlanacağına
işaret ederken RP Adana Milletvekili
Ertan Yülek. nehirlerin satışına karşı
olduklannı söyledi.
Özellikle Manavgat Çayı'nın pazar-
lanmasını oııaylamadıklarını v urgula-
yan Yülek, şunları söyledi:
" Manav gat'ın uluslararası su haline
getirilmesine karşıyım. Manm gat uJus-
lararası halegelirseelimiziçekmekzo-
runda kalırız. Vann su \ermezseniz
'Türkıye bizi öldüriiyor" dive ayağa
kalkariar. Manavgat su\u, içme ya da
kullanma suvu olarak pazarlanamaz.
liluslararası su haline gelmesi. başka
ülkeierin hak iddia etmelerine yol
açacaktır."
Kadınlar,
promosyon çılgını
İstanbul Haber Senisi -
Gazeîelerin promosyon çıl-
gınlığından en fazla kadın-
ların etkilendiği saptandı.
İstanbul Üniversitesi llerişim
Fakültesi'ninyaptıgıanket-
te. özellikleev kadınlannın
promosyon nedeniy le daha
fazla gazete aldıkları görül-
dü. Bu sonuca karşın. gaze-
telere promosyon konusun-
da yine en çok kadınlann
güvenmediği ortayı çıktı.
İstanbul Üniversitesi 1le-
tişim Fakültesi öğretim gö-
rev lileri ve öğrencilerinin
yaptığı ankette. toplumun.
promosyon kampanyaları
karşısında tam bir şaşkın-
lık yaşadığı sonucu çıktı.
Özellikle egitim seviyesi
düşük olan yurttaslann pro-
mosyon kampanyalanna en
çok rağbet eden kesim oldu-
ğu görüldü. Orta gelir gru-
bunadahil veeğitim seviye-
si ortaokul olan denekler-
den hemen hepsinin pro-
mos>on müşterisi oidugu
belırlendi. Yine bu müdavim
promosyoncular. promos-
yonun gazete okuma alış-
kaıılığı kazandırmadığı gö-
rüşünün de şıddetli savunu-
culan. Promosyonu. gazete-
lerin okuy ucularına göre de-
ğerlendiren anket sonuçla-
rı da ilginç sonuçlar \eri-
yor. Milliyet okurlarının
yüzde 67.5 "i. Hürriyet okur-
İarının yüzde 56.3 ü. Cum-
huriyet okurlarının yüzde
100'ü, Sabah okurlarının
yüzde 54.6'sı promosyona
olumsuz bakıyor.
Anketi hazırlayan öğre-
tim görev lilerinin. anket so-
nuçlanna göre yaptıklan de-
gerlendirmeler şöy le:
Şimdiye kadarelde edilen
sonuçlara bakıldıgında de-
neklerin promosyona olum-
suz baktığı. ancak buna kar-
şın gazete seçimıni etkileyen
en önemli nedenin 'verdigi
hediye* olduğu gözleniyor
Gazete seçimini etkileyen
en önemli ikinci etken ise ni-
teliklı haber olarak belirlen-
di. Gazetelerin promosyon
kampany alan süresince. ka-
muoyunda en fazla tartışı-
lan konulardan biri de veri-
len •hediyelerin' nıteliği ol-
du. Bırçok gazete birbınni
köfüürünlervenphalkı kan-
dırmaklasuçladı. Denekle-
rin görüşüne göre de bu he-
diyeler "\aatedildigi kadar
nitelikli' değil. Yine bırçok
okur bu hediyelerin verıle-
ceğine inanmamakta. Araş-
tırma sonucuna göre Türk
okurunda. Türk basınına yö-
nelik önemli bır güven so-
rununun ortava çıktığı gö-
rülüyor. Promosyon kam-
panyalarında gözlenen bu
durumun aynı zamanda v e-
rilen habere yönelik güve-
ni sarstığı da görülüyor.
Büyük promosyonların
verilme nedenini yorumla-
masını istediğimiz denek-
lerin çoğunluğu. nedenin,
'gazetelerin sattşlannıarttır-
mak' olduğunu düşünüyor.
Bazı deneklere göre pro-
mosyon halkı kandırmak
içinyapılıyor. Verilendiğer
yanıtlararasında, gazete pat-
ronlarının aşırı para kazan-
ma hırsı. vergi miktannı dü-
şürmek, okuyucuyu çelcmek
gibı görüşler de dikkat çe-
kivor.
Denge 'nin 3.'sü, Li
I\>rto Riko'uun San Juan şehrindc gerçeideşen .
Döma Cimııastik Şampjw>nası, i/leyeoietv biiy
keyif vvrdi. 1992 (Mrapivat Şampivonu Kueey
KoreK Pae Gil Su'nun, daboda birinci otma&tna
ntgnıen olimphijt biirajıııı pçemv>ej%k Adaofay.»
katdamantast sürpriz yarattı. Su'nun Oümpiytt
barajını gıçtnK'tnesiııde, Ku/cy Koıeli sjK»vtılann
kuraJlara uy madıgı için sıkça ceza alruaiarmın ve
1993 Nisanı'adan bu vana vanşaınamalaruun
büyük etkisi oidu. Fotografta yt r alan ÇiuB Xuan
Lia be, Bayanlar Denge Yanşnıası'nda Anterikaiı
Donıinique Dawes'le üçüncü sırayı pavlaştı ve bronz
madalya kazandı. Bu dalda birinciliği Rus Dina
Kochrtbma ddeetti. (Fotoğraf: REITERS)
KÖY ENSTlTÜLERl'lVtN Y1LDÖINÜMÜ
'Eğitim hakkı
parablara kaldı
9
• CHP Avcılar Ilçe Merkezi'nde düzenlenen
toplantıda Köy Enstitüleri'nin temelini atan
Ibrahim Hakkı Tonguç ve dönemin Milli
Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel anıldı.
İstanbul Haber Servisi -17 Karaören. Atatürk
Nisan 1940'da kurulan ve
1^52'dekapatılan "Köy
Enstitülerir
'nin kuruluş
yıldönümü Eğıtım-Sen. Pir
Sultan Derneği v e Cagdaş
Yaşamı Destel^leme
Denıeğı tarafından
düzenlenen bir toplantıvla
anıldı. Avcılar CHP ilç'e
Merkezi'nde düzenlenen
anma toplantısında tek
partili dönemde kurulan
Köy Enstitüleri'nin Türk
köylüsünün eğitıminde
sagladığı yararlaranlatıldı.
Ozan Nebi Dadaloglu nun
şiırler okuduğu anma
gününde. Köy
Enstitüleri'nin temelini
atan ilk llköğretim Genel
Müdürü İbrahim Hakkı
Tonguç ve dönemin VlNlı
Eğitim Bakanı Hasan Âli
Yücel anıldı. Toplantıda
konuşan eski ilköğretim
müfertişlerinden Ayla
Akbal. Köy Enstitüleri'nin
açık kalması durumunda
bugün Türkiye'nin Batılı
ülkeierin düzeyine ulaşmış
olabilecegini belirterek
"İJIkemizde artık eğitim
hakkı bir avuç paralı
insanın elinde, eğitim
emekçileri hâlâ sendikal
hakJarını almak için
savaşımlar vermekte.
ezilmekte ve üzülmektedir"
dedi. Gazetemiz
editörlerinden Sami
döneminde eğitime verilen
önemden dolayı inşa edilen
okulların şimdi bütçe
açığını kapatmak için
satılmaya çalışıldıgına
dikkat çekerek.
1^50'lerden sonra
Türkiye'de egitimin ve
öğretimin çökertildiğini
sav undu. Karaören.
Eğitim Birlıgi Yasası'nın
Türkiye'nin her yerini
saran ımam-hatip lıseleri
ve Kuran kurslanyla yok
edildığinı belirterek,
"Politikacılar çıkarlan için
eğitime burunlarını
sokmaktan \azgeçmedikçe,
1 ürki\ e'de çağdaş
cumhuriyeti benimseyen
gençlerin yetişnıesi
mümkün degildir" diye
konuştu. Karaören,
sözlerini şöyle bitırdi:
u
Köy Enstitüleri'nin
kuruluşundan bu yana
gelen bakanlardan hiçbiri
"Laik egitimin peşındeyiz"
diyememiştiı: Bunun için
köy Enstitükrinin özelligi
ve önemi gün geçtikçe daha
ivi anlaşılmaktadır."
Toplantıda ayrıca Köy
Enstitüleri'nde görev
yapmış öğretmenler söz
alarak, Köy Enstitüleri'nin
o dönemin laik ve çağdaş
eğitim aniayışı
doğrultusunda kurulup
çalıştınldığını anlattılar.
Çernobil'in bıraktığı kîr zor temizleııiyor
Facianın üzerinden 10 yıl geçmesine karşın Çernobirin etkileri sürüyor. Ukrayna bütçesinin yüzde 7'si nükleer antmaya gidiyor
LMITOTAN
SİLİFKE - -Ciddi bir nükJeer aksilik
olasılıgı gerçektir. Bir aksilik durumun-
da meydana gelecek hasar ise sonsuz-
dur." Akkuyu. Silifke ve Mersin'de.
atoın bombast uzmanlarından ve hidro-
jen bombasının babası olarak kabııl edi-
len Prof. Dr. Edvvard Teller'ın sözleri
kulagımızda "çınla>ıp"durdu. Gerçi tüm
limon ve portakal bahçelerinı ınşaatlar-
la dolduranlar. "yeşile koşuyoruz" diye-
rek yeşilı de maviyi de tüketenler. yöre-
de gerekli hasarı yaratmaya şimdiden
başlamışlardıbile. Denizın hemen vanı-
na. kumsalın ortasına. adına tunstık de-
nılen "kara" bınaların yapımına kimler
izin veriyordu? Oralarda talanı denetle-
yecek kımsecikler yok muydu?
Büyükeceli. Cemobıl faeiası sonrası
onuneugüzel baharını vaşıyordu. Yöre-
dekı çocukiar. Çernobil çocuklanndan ne
kadar şanslıydı. Çernobil çocukları. ge-
çen on yılda. önce radyoaktiv ite, beke-
rel sözcüklerıy letanıştılar. Sonra bedeıı-
lennde hissettıkleri deği>ımlerc göre lö-
semi. ınetastaz. kemoterapi. tıroıd gıbı
söv lemi bile zor sözcüklerle örülü. aeı-
lı bırya^amın ıçindebuldular kendılen-
nı. Çaresizdiler. Akkuyu çocukları. şım-
dilık "atom" \e "santrar sözcüklerın-
den ötesini bılmiyorlar.
Bugün her şey daha net
Geçen on yıl, Çernobıl'ın acılarını
unutturmadı. arttırdı. Her gcçen gün bır
şeyler daha kötiiye gıdıyordıı. L'stelık
durumun "vahametini" çevreciler. nük-
leer karşıtları değil: Lkraynalı bılını
adamları. Bırleşnııs Mılletler raporları.
Dünya Sağlık Öıgütü araştırnıaldiı orta-
ya koyuyordu On yıl sonra her şey da-
ha net görünüyordu.
L'kraynadevlet bütçesinin \üzde 7si.
bugün Çernobıl'ın sonuçlarını tenıızle-
mek için harcanıvor. Bılımsel raporlar.
Çernobil'den yayılan radya.syonun 10
coğrafi bölgeyi. 98 yönetım bölgesını.
>aklaşık 12binkent, kasaba, köyü. top-
lam 36 mılyon lıektaralanı kirlettıginı bel-
gelıyor. L'krayna Istatıstık Bakanlığı'nın
vcrılerine uöre. Çernobil patlaması son-
rasi kirlenen topraklarda bugün 17 mil-
yon 22i bııı 7W) kışı yaşıyor. Rusva Fe-
derasvonu. Beyaz Rusya ve Ukrayna'da
zorunlu göç ettinlen ınsan sayısı. yakla-
şık 400 bııı. Dünya Sağlık Örgütü ra-
kamlarına göre patlamadan sonra sant-
ral bölgesı tcnıizlık işlennde çalıştırı-
lanların sayısı SÜO bın. Rus temızlıkçı-
lerdcn ölenlerın sayısı yedı bın. Temız-
lıkçıleıın dörtte bın ışyapamaz durıım-
da. l'krayna Sağlık Bakanı Andrey Zerd-
yuk'un açıklamasma göre. JC
>X6-J994
yılları arasında radyasyona baglı hasta-
İıklardan ölenlerin savısı 125 bin. UNI-
CEF'e göre. Beyaz Rusyada 1988'den
bu yana çocuklardaki sinir »istemı has-
talıklarındakı artiş. vüzde 43. kan dola-
^ıını hastalıklarındayüzde28. kötü lıuy-
lu urlardaki artış da yüzde 38. En büy ük
urtı», v üzde 68'le kenıık. kas ve bag do-
kularındakı hastalıklarda görülüyor.
Çernobıl'in 4 no'lu reaktörünün put-
lamasından sonra üzerine örtülen "la-
hit"in durunıu da korku yaratıyor. Çer-
nobil'dekimühehdıslerbılelahıtınaltın-
da şu an neler olduğunu ve ne kadarlık
ömrünün kaldığını bılmezken Avrupa
Komisyonu'nun yaptırdığı ıncelemede.
"Me>cut\apısağlam değil, sisnıik etkjn-
lik >a da başka bir doğa <>la> ı sonucu çö-
kebilir. Lahite bitişik olan B bloku. sağ-
lanı değil ve cökebilir" denılıyor.
Çernobıl'ınZıtomırbölgesı Maryanov-
ka köylülennm "Sizi \ardıma çağımo-
ruz. Tüm dünva,bizi talihsi/liğimizle >al-
nızbırakd'"bağınşbn. sankı ıkıadımöte-
mızden geliyor.
Portakal. limon çıçegi kokuları orta-
lığı sarıyor. Bulutlar "şimdilik" radvas-
yonsuz yağnıurlarını "Ecemiş fa> hat-
lı"nm üzerine bırakıyor. Yine korku baş-
lıyor. Ecemiş fav hartının santral bölge-
sıvie ilgisı olmadığı \aklaşımlarının dog-
ruyuyansıtınadığını anıınsıyoruz. Prof.
Dr. SunguGökçen. Prof. Dr.NuranGök-
çen. Doç. Dr. Atilla L'luğ ve Ingilız bı-
lını adamı Prof. Dr.Gilbert Kelling'in
birlikte hazırladıklanraporu.SunguGök-
çen'ın gazetelerde yer alan açıklamala-
nnı yenıdeıı gözden geçirıyoruz: "Ece-
nıi>fa> kusağıbmükbirhat. Bu favın ak-
tif'olup olmadığı tartışma konusuvdu.
Çünkü bu fav ın 20-25 kilometrevakının-
da nükJeersantral kıınılacak. ^aptığınıız
araştırma sonunda Ecemiş fa> karmaşı-
ğının deni/de de Kıbns'a doğnı devam
ettiğini \e aktif olduğunu saptadık... Fav
o\ narsa \apılacak santralın çökme \a da
ovnama sonunda çatlaması halinde bü-
> ük bir nükleer facia olabilir."
Isianbul Sosyal Ekoloji Grubu ile
Karikatürcüler Derneği işbirliğiyle
Çernobıi nükleer kazasının 10. yıl anma
etkınliklerı çerçevesinde düzenlenen
"\e~OnlarÖlü>«r''adlıkankatürsergısı.
A\ rupa Parlamentosu 'V'eşiller Meclıs
Grubu Başkanı CladuiaRoth tarafından
TarıkZuferTunasa Kültür Merkezı'nde
açıldı. Sosyal Ekoloji Grubu'nun daha
sonra aynı merkezde düzenlediğı
"Toplumsal Ekoloji Acısından ^ükleer
Enerji" konulu panelde de Akkuyu
Nükleer SantrairnmTürkıve'nın gelecek
kuşakları acısından büyük bır tehlıke
oluşturduğuna dikkat çekildı.
Karikatür sergisının açılışında konuşan
Claudia Roth. bır reaktörün çev reye zarar
vermesı için bir patlamanın olmasının
gerekmedigıni söyledi. Türkiye'de
Mersin-Akkuvu'da nükleer santral
kurulması çabaları olduğunu kaydeden
Roth. alternatifenerjıleringelıştirilmesı
gerektiginı belirterek. nükleer santral
üreten ülkeierin avnı zamanda nükleer
silah üretim gücüne de sahip olduğunu
vurguladı.
Sosyal Ekoloji Grubu'nca düzenlenen
panele ise grup adına Emef Değirmenci,
Sadık Toprak. ODTÜ Kimva Bölürnü
öğretim göreslisi Inci Gökmen \e I.C.
Fizik Bölümü öğretim görev lisı Gediz
Akdeniz katıldı.
'Krallann kürkçüsü'ne göre doğa katliamı yok
Beş kuşaktır kürkçülük yapan Topakyanlar, dünyadaki kürklerin çoğunun çiftliklerde üretildiğini belirtiyorlar
SERPİLCÜNDÜZ
Nişantaşı 'nda bir kürkçü dükkân ı.
5 kuşaktır kürkçülük yapan baba-
oğul iki kürk ustası: Dikran ve HH
rantTöpakyan'lakonuşuyoruz. Kral-
lara da kürk yapmış Topakyanlar. 3-
4 kuşak Beyrut'ta yaşamışlar. Şaşa-
alı günler, savaş ve acı görmüşler.
Parası olanlar kürk satın alıyor mtı?
Ya da doğadaki vahşi hayvanların
katliamına karşı çıkan çevrecilere
rağmen kürk satışlan eskîsi gibi mi.
diye merak ederken; mutluluk. sa-
vaş veacının içiçegeçtiği bir aileöy-
küsüyle karşılaşıyoruz.
Öyküsünü anlatıvor Dikran To-
pakyan: "1941 yılında doğdum. Ba-
bam, varlık vergisi nedeniy le bütün
akrabalan İstanbul'da olmasına kar-
şın 1949yılındaBeyrut'agidhor. Be>-
rut'ta Amerikan Koleji'ne gönderi-
yoriar beni. Daha sonra İngittere'de
7-8 ay kürk üzerine staj gördüın. 1958
yılında da işin başına geçtim. 1961 -62
yılında Beyrufun en ünlü kürkçiisü
bizolmuştuk. 1963'teLübnaııdevk'-
ti tarafından kürk eksperliğine ta\ in
edildim. '63'tın itibarvn Ortadoğu'da
herhangi bir kürk hakkında resmi
işlem vapılacağı /aıııaıı tek başvuru-
lacak merei bıııdim. Bizim ailenin de
en parlak döııemivdi. 1957-58 \ilin-
dan başlarak üe kralın da çeyizini biz
\aptik. Şöhretlerin uğrakyeri \eOr-
tadoğu'nun en ünlü müessesesi ol-
muştuL"
1964 yılında lstanbul'dan ı\ad\a
Hanıın'la ev lenir Dikran Topakyan.
İki oglu okır. Hırant ve Ara. Her şey
muhteşemdir. "Ogünleryokkiözle-
yelim" divor Hırant Topakyan ve de-
vam edîyor: "Biz işi büyütmek için
projeler yaparken bir gece uyandık
ki. Be>rut'tasa\aş başiamış. I975'in
13 Nisan gecesiydi. \ aklaşık 10yıl da-
vandık. I985yılındasatabileceğimiz
şey leri satıp kalkıp İstanbul'a geldik.
1987 v ılıiKİa oğlumla birfikte burayı
açtık. 8 > ıldır buradayız."
Dikran ve Hırant Topakyan'la ko-
ııu^urken kürklcr hakkında daolduk-
ça bılgi sahibi oluvoruz. Genel ola-
rak orta yaş grubunun kürke merak-
lı olduğunu anlatıyorlar.
- Pckîdoğadaki lıav \anlar kattedil-
miyormu huişiçin?
Dişarıda kürk düşnıanlıgı kaybo-
luyor artık. Bizim ülkemizde ve bü-
tün dünyada kullanılan kürkler çift-
liklerde bu iş için üretiliyor. Insan-
ların beslenmesi için üretilen tavuk.
koyun gibi...
Türkiye'nin gözde kürkleri
- Türkiye'de en çok tutulan kürk-
ler hangisi?
Türkiye'de tutulan. vizon. svvaka-
ra ve tilki. Svvakara bir hayvan değil.
Ismi şuradan geliyor. Astraganı bili-
yorsunuz. Kuzu 8 aylıkken annesinin
karnından sezeryanla alınıyor. Ka-
rakül Rusça astragan demek. Giiney
Afrika'da bir çiftlik kuruyor Ingiliz-
ler. South VVest Africa'nın ilk harf-
leri ve de karakülün karası birleşin-
ce Suakara deniliyor kısaca.
- Hanımlar en çok hangi cins kür-
kü tercih ediyor?
Hanımlann ilk kürk arzusu genel-
likle vizon manto oluyor.
Bir kürkün sağlıklı ömrünün 30
y ıl olduğunu anlatıvor Topakyanlar.
Kürk bakımı itina istiyor. Fiyatljr vi-
zon ailesinde 1000 dolar ile 5 bin do-
lara kadar çıkabiliyor. Öğrenıyoruz
kı dünyada 118 çeşit kürk var. Bun-
ların yaklaşık 35 kalemı ticari olarak
kullanılıyor. Marmot, Muskrat. ko-
linsky, nutria. labrador. tavşan, be-
varbunlardanbazılan. "Il8kürkçe-
şidi deelimdengeçmişrir*' diyo'r Dik-
ran Topakyan. Anlattıklarına göre
Türkiye'de ticarileşmiş olan 7-8 ka-
lem var,
Doğayı korumak için alınan ted-
birlerin en yararlısı ise şu. Topak-
yan "a göre: "Avrupa, doğa>ı koru-
mak için birieşti. Doğayı korumak
için bir bevanname çıkardılar. Diye-
lim ki doğadaki vahşi hay>anlardan
avladınız. Tabaklanması için A* ru-
pa ülkelerinden birine göndereceksi-
niz. Bu ülkelerde tabaklamav ı yasak-
ladılar. Birisi 100 leopar öldürdü di-
yelim ne yapacak leoparian tabaklan-
mazsa. Sudan'da ya da MiMrda ta-
baklamav a kalksaııı/ teknolojisi >ok.
En çokbusistenı ctkili oJdu doğavı ko-
rumak için. Vahşi hayvanların avı
yüzde 5*e kadar düştü."
Peki en güzel kürk hangisi?
"Hâlâ en gü/el kürk. \izon" diyor
Topakyan. Bır kürk ckspcrıııııı anl.ıt-
tıklan bunlar. Bayanlar olduğu sürece
kürkçülük de hiç biteceğe benzemiyor.
Baba-oğul Dikran ve HırantTopakyanlar'agöredoğayı ko-
rumada en etkili karar. A\ rupa ülkelerinin vahşi hayvan de-
risine getirdiği tabaklama yasağı oldu.