Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
*2=2 NfSAN 1996 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAM 19
p •-•. •
Istanbul
Er dirne
Ç^anakkale
KZocaet
fermir
fıyflanisa
/Vydın
Oenizli
B
B
B
B
B
B
B
B
m
13
18
17
13
20
19
22
18
Viili
Sinop B 9 Adana B 18
Zlonguldak B 8 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Konya
Eskişehir
Sıvas
B
B
B
B
B
B
B
12
12
12
9
11
11
8
B 19 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
18
21
20
18
18
7
12
B 11
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlerı çok bulutlu,
Marmara'nın doğusu,
Karadenız, Iç Anadolu.
Doğu Akdenız, Doğu ve
Guneydoğu Anadolu
bolgelerı ıle Afyon, Ku-
tahya çevrelen yagışlı
geçecek Yagışlargenel-
lıkle yağmur ve saganak,
Batı Karadenız'ın ıç kes-
ımlennde yukseklerde
karia kanşık yağmur şek-
lınde olacak. Hava
sıcaklığında önemlı bır
deûışıklık olmayacak
Londra
Parıs
Roma
Berlin
Amsterdam
Madrid
Sofya
Brüksel
B
B
B
B
B
B
B
B
10
23
20
23
21
20
17
22
Budapeşte B 22 Münih
Atina
Milano
Oslo
Helsinki
Stockholm
Belgrad
Viyana
Bonn
B
B
B
B
B
B
B
B
19
22
15
14
20
25
21
23
B 23 B 15
Parçalı bulutlu Sıslı B u l u t l u \ Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı » Gok guruîtulu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
Üniversitelerdeki Ikîlik...
^ | Baştarafı 1. Sayfada
- iyi öğrenci, kötü öğrenci...
Güvenlik güçlerinin uygulamakta olduğu bu yöntemi, üniver-
site yönetimleri de benimsemiş görünüyor.
23 mart cumartesi günü Ankara Üniversitesi Dil-Tarih ve Coğ-
rafya Fakültesi'nde yaşananlarla 10 nisan çarşamba günü Ga-
zî Üniversitesi'nde yaşananlar alt alta konduğunda çelişki net
bir biçimde ortaya çıkıyor.
23 martta öğrenciler, fakülte binasına girdi -girmek durumun-
d a kaldı-polis anında müdahale etti. Üstelik göz yaşartıcı bom-
balarla... O gün polisin öğrenci eylemine aman vermezliği ger-
çekten gözleri yaşartacak üstünlükteydi...
Sonuç: Onlarca yaralı, 270 gözaltı... Öğretim üyelerinin mad-
di değeri ölçülemez emekleri... Yok olan, kullanılamaz hale ge-
\&n biîim hazinesi kitaplar...
Oğrenci olmayan üniversiteliler
Gelelim 10 nisana...
Öğrenciler. Gazi Üniversitesi Rektörlüğü önünde toplanıyor.
26 şubatta gözaltına ahnan arkadaşlarının durumunu protesto
etmek için, halaylar çekip türküler söylüyorlar.
Ana kapıdan, çoğu öğrenci olmayan 300 kişi içeri giriyor. Po-
liş kenarda... Bu kişiler, "Komünist köpekler, vatan sizden ne
ib&kler, Allahuekber..." sloganlarıyla öğrencilerin üzerine yürü-
tyor.
Polis seyrediyor... Olayların içinde yer alan, adı bende saklı
bir öğrencinin gönderdiği mektubu, yorumsuz aktarıyorum:
"... Daha ne olduğunu anlamadan sırtımda, kafamda sopa-
lar, demir çubuklarpatlamaya başladı. Öğrenci olmadıkları hal-
de içeri giren onlarca kişi, gözü dönmüşçesine üzerimize yü-
rüyordu. Üniversite görevlileri. bu kişiieri ellerinde sopalar, de-
mirler olduğunu bile bile içeri aldılar...
Yerdeydim ve üzerime onlarca kişi çullanmıştı. Bir ara uzak-
ta polisleh görünce sevindim. Nasıl olsa müdahale eder diye
düşündüm... Hiçbir şey yapmayınca şaşırdım. Onlar bizim de
polisimiz değil miydi... Gözlerimin altında değişmeyen izler kal-
dı. . • Ama en çok üzüldüğüm, polisin ve rektöhüğün olaylara kar-
şı kayıtsızlığı idi..."
Öğrenciler gazi, polis arazi
Bir başka mektupta, Gazi Üniversitesi kantininin üniversite dı-
^ından gelen MHP'lilerce karargâh olarak kullanıldığı anlatılıyor.
Bu kişiler, beğenmedikleri gazeteleri okuyanların canınına oku-
yor...
Kısacası, Gazi Üniversitesi öğrencilerinin çoğu gazi ama, po-
lisler ve okul yönetimi arazi...
Ikiolay, iki çelişki... . , - • • .
, Aradan süre geçmesine karşın bu örnekleri alt alta vermemin
nedeni, bu ikiyüzlülüğün devam etmekte olması...
i' Üntversite yönetirrrferinde, "Barra sağcı öğrenciler suç işliyor
dedirtemezsiniz" mantığı egemen olmaya başladı. Bu mantığın
sonuçlarını gördük.
Söz üniversitelerden açılmışken tutuklu bulunan öğrencilerin
durumunu da aktaralım.
Görünen o ki Elmadağ'ın elmasını yediler, arda dağ kanunla-
rı kaldı. Haftada bir gün çocuğunu görmek için giden bir anne
anlatıyor:
5 "Sabah 09.00'da kapıdaydık. Saat 13.00 oldu, hâlâ çocuğu-
?rnu göstermiyorlar. Birsürü engel çıkartıyorlar. Sonunda bağır-
'am; 'Ya beni de içeri alın, ya oğlumla görüştürün...' Hergörüş-
te, cezaeviyöneticilerinden yemediğimiz hakaret kalmıyor..."
Yanlış kaynama
Öğrencilerin sağlık durumu konusunda çok sevindirici bir ha-
ber var Doktor yüzü gördüler. Böylece öğrenciler, nerelerinde
ne olduğunu öğrenmiş oldular. Örneğin, burnu kırılan biröğren-
c öğrendi ki, burun yanlış kaynamış. Yeniden kırılıp tedavi edil-
mesi gerekiyor. Bir başka öğrencinin de kırılan bacağı aynı şe-
klde yanlış kaynamış.
Bu tür yanlış kaynama sorunu olan yurttaşlara önerelim. Ara-
ca bir üniversitelere uğrasınlar, nasıl olsa kolunu bacağını birisi
lorar. Sonra da hastaneye gider doğru dürüst kaynamasını sağ-
lar
Her kim, üniversitedeki eğitimi engellemiş olursa suç işlemiş
oemektir. Buna göz yumulamaz. Ancak, üniversite yönetimle-
rhin yukarıda sözünü ettiğimiz ikili uygulamaları, öğrencilerin on-
lara güven duymasını engelleyecek ve daha büyük tatsızlıkları
beraberinde getirecektir.
Üniversite yönetimlerinin iki seçeneği var:
- Polisten gelen gücü kullanmak...
- Bilimden ve sosyal toplum anlayışından gelen gücü kullan-
nak...
ANAP'tan çifte standart
• Baştarafı 1. Sayfada
da Kültür Bakanlığı'nın talimatıy-
la "durdurulmuş" durumda.
Eski Başbakan Tansu Çiller'eait
Sanyer-Kilyos Armutlu'daki \illa
inşaatları, bölge nâzım planlarda
"korunacak tarım alanı ve yeşil
alan" olarak bclırlenmesine rağ-
men. SanyerBelediyeMeclisi"nin
13.11.1992"de onayladığı imar ıs-
lah planına dayanılarak başlamış-
tı. 1984 tarihli İmar Affı Yasası'na
bağlı oiaralc dönemin ANAP ikti-
dan tarafından bu tiir koruma alan-
larına "gecekondu tehlikesi var"
gerekçesiyle imar olanağı sagla-
mak için yürürlüge sokulan imar
ıslah planı uygulaması, aynı gerek-
çeyle Çiller'in yeşil alandaki villa
inşaatlanna da ruhsat vermek ama-
cıyla kullanılmıştı.
Nurettin Sözen döneminde ts-
tanbul Büyükşehir Belediyesi'nce
bu tür imar ıslah planlarına karşı
açılan davalar sonucunda Istanbul
4. Idare Mahkemesi, Armuta-
lan'daki "villa amaçlı" gecekondu
ıslah planını da iptal eciince, Çil-
ler'in inşaatları yeniden "vasadışı
ve ruhsatsız" konumuna girdi.
Mahkemenin ıptal kararına rag-
men "kaçak olarak" süren inşaat-
lar ise. yine Sözen dönemindeki
"yıkımlar" sonucunda 1994 yıhn-
dadurdurulabildi.
Sanyer ıslah planlan davasında.
bölgede benzer villa inşaatlan ya-
pan Alarko Holding'in a\f
ukatlan.
Çiller'e sa\unmasında yardımcı
olurken. binlerce dönüm koruma
alanını aynı yöntemle imara açtı-
ran is.adamı Metin Kava Çağla>-an
da Çiller ailesine yardımcı olan
"yatınmcılar" arasındaydı.
Koruma kurulu engeli
Işte böyle bir süreçte. İstanbul
III Numaralı Koruma Kurulu'nun,
bölgede yeniden ıslah planı yapıl-
masmı durduran ve ıslah planlan-
na göre başlanmış inşaatlann ruh-
sat alma umutlarını yok eden "do-
ğal StT" karan, Tansu Çiller'le
birliktebirçokünlüişadamıylaya-
tınmcının "\iiksek rant beklentile-
rine" karşı en etkili yasal engeli
yaratmı^ oldu. Bu karan alan ko-
ruma kurulunun başkanı Prof. Dr.
AfifeBatur'un Bursa'yaatanması.
Başkan Yardımcisı Prof. Dr. Ayla
Ödekan ile kurul üyesi Yük. Mi-
mar Oktay Ekinci'nin göre\ lerine
son verilmesi. kararları yürütmek-
le görevli kurul müdürü YıldızTo-
ker'in de başka kurula tayin edil-
mesinin ardından, imaryasağı ku-
rallannı getiren son kurul kararla-
rının dağıtımının da durdurulması
sonucu, Çillerler ile diğer yatınm-
cılann "imar umutlarT da yeni-
den canlanmış göriinüyor.
Nitekim. yaklaşık bir haftadır
kimi gazetelerde yayımlanan tam
sayfa ilanlarla, kurulun SlT alanı
ilan ettiği Sanyer-Kilyos bölgele-
hnde imaryasağı getirilen arsa \e
araziler "yenidensatışa çıkanlmış"
durumda. Sözün kısası ANAP, Ku-
şadası'ndaki çiftlik skandalının
üzerine gider gibi görünürken,
bundan çok daha büyük arsa ve
arazi spekülasyonunun gerçekleş-
tirildigi "Sanyer'deki imar skan-
dalına" Kültür Bakanlığı kanalıy-
la destek oluyor; bu uğurda "koru-
ma kurulunu bile dağıtmayı"göze
alabiliyor...
Yapay kalpte devrim
ÖZGEN ACAR
ANKARA-Amerika'da-kalpsi-
hirban" olarak adlandırılan Öpr.
Prof. Dr. MehmetÖz(36)dünyada
ilk kez bir hastasının viicudunda
"temelli" kalacak bir "yapay kalp"
taktı.
Beş saat süren ameliyattan sonra
Dr. Oz. Cumhuriyet'e telefonla
yaptığı özel açıklamasında. "Hasta-
mızın durumu iyidir. Bir iki hafta
sonra taburcu edeeeğiz" dedi.
Bilgisayar uzmanı olan 68 yaşın-
daki hasta Francis McKeon"a takı-
lan, kısaca "TCI" denilen yapay
kalp 800 gram ağırlıgında olup
"Thermo Cardiosystems Heartma-
te" adını taşıyor. Nevv York'taki Co-
lombia-Presbyterian T>p Merke-
zi"nde vücut içine kalıcı olarak yer-
leştirilen yapay kalp hakkında Dr.
Öz şu bilgiyi verdi: "Bu aygıt, şim-
diye kadar hastalara. kalp nakli ya-
püıncaya kadar geçici olmak üzere,
ancak birkaç av lığına takılırdı. Has-
tamız McKeon, bu aygıb artık öm-
riinün sonuna değin viicudunda ta-
şıyacak. Aygıt tamamen vücut içine
yerleştirildi. V'apay kalbin dışan ile
bağlantısını yalnız ince bir kablo
sağlnor. Böylece bu kablo ile >apa\
kalbin pilleri zaman zaman dışar-
dan şarj edilecek."
Dr. Öz. hastanın durumu hakkın-
da ise "Hastamız bu >apay kalbi ile
evine gidecek \e normal yaşantısını
sürdürecek. İlk hastamız olduğu ve
biraz da gözicm > apmak istediğimiz
için taburcu olma süresini birkaç
hafta uzatıyoruz" dedi.
ABD Sağlık Bakanlıgı'nın da
desteklediği bu ameliyat ile ilgili
olarak önümüzdeki iki yıl için il-
ginç bir çalışma başlatılıyor. Dr.
Oz'e göre, bu süre içinde TCI takıl-
masını gerektiren 130 adaydan ya-
nsına. bugüne kadarki tıbbi tedavi
yöntemlerinin uygulanması sürdü-
rülecek, öteki yansına ise bu aygıt
takılacak.
Dr. Öz, bu uygulamanın nedeni-
ni şöyleaçıkladı: "Böyleceikigrup-
tayaşam siiresi kı>aslanarakaygıtın
başan oranı saptanacak. Tahmini-
miz^ormai teda>ide ölüm oranı
yÜ2d#75'e çıkarken. bu aygıt takı-
lanlardaki başan oranımn yüzde
75'e ulaşacağı yolundadır."
Dr. Öz. bu aygıtın başlangıç yıl-
larında, iç yüzeyi paslanmaz ve
dümdüz olduğu için kan hücreleri-
nin metalin yüzeyine yapıştıgını ve
üstüste tutuşluklarını. daha sonra bu
pıhtılar koptuğunda hastanın bey-
nine ulaştığında felce neden oldu-
ğunu söylemişti. Bu olumsuzluğu
gidermek amacıyla yapay kalbin iç-
yüzü zımpara yüzeyi gibi pütürlü
halegetirilnıişti.
Aynca. agır kalp pillerinin hasta-
nın vücudunun dışında koltuk altın-
da taşınması gerekiyordu. Yeni uy-
gulamada ise vücuttan çıkan bir
kablo aracılıgı ile piller zaman za-
man şan ediliyor. El içi büyüklü-
ğündeki bu aygıt, tam anlamıyla vü-
cutta kan dolaşımını sağlayan bir
elektrikli pompa görevini yapıyor.
Aygıt takıldığında hastanın kendi
kalbi vücutta bir sübap olarak bıra-
kılıyor.
Başta Amerika olmak üzere. dün-
yada yankı uyandıran bu uygulama
ile Dr. Öz ve ekibinin. kalp nakli
gerektiren insanlann "ömriinün da-
ha uzun ve yaşamlannın daha kali-
teli olması" yolunda önemlı bir
adım attığı kabul ediliyor.
Degeri 50 bin dolar (yaklaşık 3.5
milyar Jira) olaa.hu aygıtın takılma-
sı ile ilgili ameliyat toplam 150 bin
dolara (yaklaşık 10.5 milyar liraya)
mal oluyor. Yılda bir insandan bir
başka insana 2 bin kadar kalp nak-
li ameliyatı yapıldığı ve binlerce in-
sanın kalp beklediği bir ortamda T-
CTnin önemli bir hizmet vereceği
anlaşılıyor.
Aygıtın dayanıklığı konusunda.
Dr. Öz"ün bölüm başkanı Dr. Eric
Rose, "Bunu hastamızda en az lOvil
sonra değiştiğinin gerçekleştiğini
görmek, mesleğimizin en büyük
riiyası olacak" diyor.
Ş. Urfa'yı sel basb: 3 ölü
V'urt HaberleriSenisi-\urdu et-
kısı altına alan soğuk \e yagışlı ha-
va. can v e mal kayıplarına yol açıyor.
Şanlıurfa'da. saganak yağmur sonu-
cu şehirmerkezinden geçen Karako-
yun Deresi'nın taşması ıle akıntıya
kapılan 3 çocuk boguldu. Selde mad-
di hasar da me>dana geldi.
Şanlıurfa'da. önceki günden bu ya-
na aralıklarla yagan \ e zaman zaman
şiddetini arttıran sağanak yağmur.
dünsaat 13.00'ten 15~.00"e kadar ye-
rini doluya bıraktı. Devamlı süren ya-
ğış.SancaktarMahallesı'nden geçen
Karakoyun Deresi'ni taşırdı. Dere-
nin taşması sonucu akıntıya kapılan
tbrahim Ertan (8). Halil Budak (9)
ve Halil Demir (8), sel sularında bo-
ğuldu. Gü\enlık güçlerı ıle ıtfaıye
ekiplerinin çabası sonucu çocuklann
cesedı. suya düştükleri >erden 50
metre ileride bulunarak ailelerine tes-
lımedıldi.
Şehırde ana caddelerde sular altın-
da kaldı. trafik önemli ölçüde aksa-
dı. Eskı Bevkapı köprüsünün üzeri-
ne taşan Karakoyun deresi. özellikle
Sancaktar Mahallesi ile Beykapı. Sü-
leymanıye \e Halephbahce semtle-
rınde çok say ıdae\ inalt katlannın su
basmasına neden oldu. Bu arada.
Köprübaşı semtınde 3 otomobil, Ka-
rakovun deresine düştü. Otomobil-
lerkamu kuruluşlanndan sağlanan iş
makinelerıyle çekilerek dereden çı-
kanldı. Ekili alanların da sular altın-
da kalmasına yol açan sağanak yağ-
mur ve dolunun neden olduğu zara-
rın tespitıne bugün başlanacak.
Kayak \e kış sporlan merkezi L'lu-
dağ'da, bahann gelişıyle birlikte kar-
lann enmesi beklenirken son günler-
dekı karyagışı. hem kayakçılan hem
de işletmecilerı sevindirdi.
Uludag'daki otel işletmeciieri, son
5 yıldan beri nisan ayında karlann
eridiğini, ancak bu yıl mayıs ayına
yaklaşılmasına karşın kar yağışınm
sürdüğünü. bu mevsimde kar yağ-
ışını sevinçle karşıladıklannı söyle-
diler.
PENCERE
• Baştarafı 2. Sayfada
"Bikini, dikenli tel örgü gibidir; araziyi korur, ama
manzarayı örtmez."
Bağnaz:
"Biz kırk yıllık haremimizi bile bir gün olsun bu kılık-
ta görmedik."
•
Bikini üzerine çeşitleme de artık aşıldı, 'tanga' çıkın-
ca bikininin pabucu dama atıldı, kadının erkeğe deniz
kıyısında eşitlenmesi 'üstsüz'le noktalanıyor; buna kar-
şın Islam dünyasında kadını örtmek üstüne sıkı bir sa-
vaş veriliyor.
Bikini ilk aşamasında Avrupa'nın çoğu plajında ya-
saktı, bu tür bir plajın kapısındaki görevli, bikinili kadı-
nı durdurmuş:
- Bayan, buraya iki parçalı mayoyla girilmez...
Kadın sormuş:
- Peki, hangi parçayt çıkartayım?
Kadın, şimdilik üst parçayı çıkardı.
Seçimleri DKG kazandı
• Baştarafı 1. Sayfada
Aday listesini son anda
veren muhafazakâr sağ egi-
hmli "İdealist Hekimfer
Platfbrmuf
'nun. rakip grup-
ları tarafından ancak 150-
200 dolayında oy alabilecek
potansiyele sahip olduğu
öne sürülürken. yaklaşık
400 oy alması dikkat çekti.
Önceki seçimlerde "Mesle-
ki Birük" veya "Degişim"
grubu adıyla ortaya çıktığı
anımsatılan İdealist Hekim-
ler Platformu'nun. iki yıl
önce laiklik konusunda du-
yarlı hekimlerden büyük
tepki aldığı belırtıldi. Bu ne-
den le son ana kadar liste çı-
karmayıp, "el alfından mili-
tan oylan sandığa kanalize
etmeyiseçim taktigi" olarak
benimsediği öne sürülen
grubun. geçen seçim döne-
mine göre oylarının da yarı
yanya azaldıgı gözlendi. İlk
yönetim kurulu toplantısın-
da. oda başkanının belirlen-
mesi beklenirken. DKG Yö-
netim Kurulu'nun başında
bulunan Prof. Dr. Orhan
Arıoğul'un dikkat çeken
isimler arasında bulunduğu
belirtildi.
OLAYLARIN
ARDINDAKİ
GERÇEK
I Baştarafı 1. Sayfadu
Gelinen noktada, çalı-
şanlara ulusal gelirden
hak ettiği payı vermek, ne-
redeyse olanaksız.
Bu duruma karşı çıkıp
hakkını arayan da ka.şı-
sında "yasalan" ve "poli-
si" buluyor.
Çalışma barışının otur-
tulabilmesı ıçın öncelikle.
tüm yurttaşların karnının
doyması ve barınacak bir
yerinin olması gerekir. Ül-
kemizde aile bağlannın
güçlü olması, hem işsizli-
ği gizliyor hem de sözünü
ettiğimiz iki yaşamsal ge-
reksinimin çözümünü ko-
laylaştırıyor.
Ancak kent varoşlarına
yerleşen milyonlarca gö-
çer arasında aıle bağları
giderek zayıflıyor. Aileler
"atomize" oluyor, giderek
çok küçük parçalara bölü-
nüyor.
Bu durum, kişisel ge-
reksinimlerın karşılanma-
sını daha güç hale getiri-
yor.
Gelir dağılımındaki den-
gesizliği gidermek için,
mutlaka birtoplumsal pat-
lama olmasını beklemek
zorunda mıyız?
• • •
Ankara'dan Atina'ya diyalog çağrısı
ATtNA (AA) - Dışişleri
Bakanı Emre Gönensay.
Yunanistan'ı, Ege sorunlan
dahil, tüm anlaşmazhklar
konusunda masaya oturup
diyalog yapmaya çağırdı.
Gönensay, Yunanistan'da
yaytmlanan Eleftheros Ti-
pos gazetesine verdiği de-
meçte. "Yunanlılann, bizim
önerilerimizi dikkate alma-
lan ve bu önerilerin bir tak-
tik manevrası olmadıgını,
tüm sorunlanmızı geride bt-
rakma hususundaki samimi
niyetimi/den kaynaklandı-
ğını idrakermeleri gerektiği-
ne inanıvorum" dedi.
Ikizce krizinin bir "talih-
sizlik" olduğunu kaydeden
Gönensay; Türkiye'nin. on
iki ada ile ilgili olarak Lozan
Antlaşması ve 1932 Türk-
Karakola
• Baştarafı 1. Sayfada
Hasan Demir adlı iki vatan-
daş yaralandı.
Yaralılar. HaydarpaşaNu-
mune Hastanesi'ne kaldınl-
dı.lTÜ öğrencisi olduğu öğ-
renilen Abdurrahman Gök-
han Şener. olay yerinden
kaçmak isterken yakalanarak
Kadıköy Merkez Karako-
lu'nagötürüldü.
Yetkililer. olayla ilgili so-
ruşturmanın sürdüğünü bil-
dirdiler.
İtalyan Antlaşması'nda ad-
ları sayılan adaların mülki-
yeti üzerinde herhangi bir
tereddütü bulunmadığını.
ancak antlaşmalarda adlan
zikredilmeyen adacık \e ka-
yalıklar için sorun bulundu-
ğunu vurguladı.
Ege'deki sorunlara, ada-
lann silahlandırılması \e
karasulan sınırları mesele-
lerinin de dahil olduğunu
ifade eden Gönensay. bu so-
runların birbiriyle bağlantı-
lı olduklannı ve bir mesele-
nin diğerinden ayn olarak
ele alınamayacagını. dolayı-
sıyla meseleleri tümüyle.
hangi düzeyde olursa olsun.
önce oturup konuşmak ge-
rektigini söyledi.
Gönensay. sorunların gö-
rüşmelerle çözümlenmesi-
nin mümkün olmaması du-
rumunda, Türkiye'nin çö-
züm için üçüncü taraflara
gitme niyetini de dile getire-
rek şunları kaydetti.
"ABD'nin \e\a herhangi bir
başka ülkenin arabuluculu-
ğu iyi bir flkir değildir. Çün-
kii bu seçenek, belki de ara-
bulucu ile Yunanistan \eya
Türkiye arasında siyasi so-
runlar > aratabilir. Arabulu-
cu. tek bir ülke olmamalıdır.
Belki de bir de% let yerine, ba-
zı şahsivetler oiabilir."
Gönensay, 12 mil sorunu-
na deginirken de "Ege Deni-
zi, benzeri bulunmayan bir
özellik arz etmektedir.
Ege'de 6 milin ü/erinde her-
hangi bir genişletme.dürüst,
eşit \e haklı olmayacaktır.
Bu sebeple. Ege'de statüko
değişmemelidir" dcdı. Yu-
nanistan'ın. Ege'nın ulusla-
rarası anlaşmalarla belirle-
nen statükosunu degiştirme
faaliyetlerinden Türki-
ve'nin endişe duvduğunu
vurgulayan Dışişleri Bakanı
Gönensay. şöyle de\ anı etti:
"Örneğin. adaların silah-
landırılması meselesi var.
Adaların, Lozan Antlaşması
ve 1947 Paris Banş Antlaş-
ması'na göre silahtan anndı-
nlmalan gervkir. Ege adala-
nnın silahlandırılması ile
Türkiye'nin Ege ordusu ara-
sında bir paralellik bulundu-
ğunu da /anıu'ttııivorum.
Çünkü adalar rejimi, ıılusla-
rarası anlaşmalarla belirlen-
miştir. Halbuki Ege ordusu,
Türkive'nin bir iç meselesi-
dir \e uluslararası herhangi
bir antlaşmaya tabi değildir."
Dışişleri Bakanı Gönen-
say. Türkiye ıle Yunanistan
arasında sorunların çözümü
konusunda atılması gereken
ilk pratik adımı. Yunanistan
Dışişleri Bakanı Teodoros
Pangalos ıle Bürkeş'teki Ka-
radeniz Ekonomik Işbirligi
(KEİ) toplantısi sırasında
atacağını \e vapılacak bu gö-
rüşme için herhangi bir gün-
dem bulunmadığını söyTedı.
rUBORGTuborg*dan pratik, ekonomik bir yenilik daha: "Dünya Markası" şimdi depozitosuz yeşil cam şişede...