Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 NİSAN 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Devletin, yatınmlardan çekilerek sonradan yapacağı özelleştirmelere zemin hazırladığı belirtiliyor
Yaünnılar özefleştirıneye yenfldiNUKTEN YALÇES
Devlet ozelleştırme yapmayı
planladığı sektorlerde vatıntnları-
nı hızla entıyor 1980 sonrası hu-
kumetlenn en az \atınm >aptıkla-
n sektorler, daha sonrakı donemler-
de ozelleştırmeye en çok konu olan
sektorler olma ozellığını tajijor
Özelleştırmepolıtıkalannın "Ön-
ce saCılması planlanan KÎT'lerin
bulunduğu sektorlerdeki kamu ya-
tınmlannın azaltılması. sonra da
satışın gerçekleşmesi" ^eklınde ol-
duğunu beiırten uzmanlar. boyle-
lıkle de\ letın ozelleştırme yapaca-
gı alanlan cazıp hale getırmeye ça-
lıştığını betırtıyorlar Uzmanlar,
özellıkle tanm ve hayvancılık gıbı
kâr getınsı az, fakat kamu talebı
yoğun alanlarda > apılan ozelleştır-
melerden sonra kamunun bo^luğu-
nu ozel sektorun dolduramadığını
• 1980 sonrası hukümetlenn en az yatınm
yaptıklan sektorler daha sonrakı
donemlerde özelleştırmeye en çok konu
olan sektorler, olma ozellığını taşıyor
Ozelleştırme polıtıkalannın, "Önce
satılması planlanan KlT'lenn bulunduğu
sektorlerdeki kamu yatınmlannın
azaltılması, sonra da satışın
gerçekleşmesı" şeklınde olduğunu beiırten
uzmanlar, böylelıkle devletin ozelleştırme
yapacağı alanlan cazıp hale getırmeye
çalıştığını belırtıyorlar.
Kamu yatırımları (%)
Sektorler
Tanm
Madencılık
Imalat
Ener]i
Ulaşım-Haberleşme
Tunzm
Konut
Eğıtım
Dığer
1977-87
donemı
52 4
562
6.7
908
50 2
142
2.3
776
537
1990
sonrası
40 9
448
43
58 7
306
86
09
671
48
belırterek dolayısıyla son yıllarda
ozel sektor yatınm oranının da duş-
tuğunu \ urguluyorlar Lzmanlar
reel olarak bakıldığında sadece ka-
mu vatınmının değıl, toplam yatı-
nmın da aşındığına dıkkat çekıyor-
lar Devlet vaUnmVarınınozel sek-
tor yatınmlanna vansımasının M-
naı yatınm vapan kuçuk bır azın
lık diijinda rantıye kesımıne yone-
lık olduğu belirtiliyor KlT'lerın
satılmasıyla bır taraftan devletin
\atinmdan kaçması, dığer yandan
da ozel sektorun ozelleştınlen ku-
rulu^lardan elde ettığı kaynaklan ve-
nıden yatınm vapmak yerıne fı-
nans \ e rantta değerlendırmesı en-
dı^eyle karsjlanıyor
Tanm sektorunde ozelle^tırme-
yeSEK\eEBK'nınsatışı\lahızve-
nlırken, bu sektörun kamu yatırım
oranları 1987 de yuzde 52 4 ıken
1990 sonrası donemde yuzde 40 9"a
kadar genledı
Enerjıde aynı donemde kamu
yatınm oranı yuzde 90 8'den 58 7'ye
getınldı Turkıye'nındemır-çelık ıh-
tıyacının çok buvuk bır bolumunu
karijilayan Erdemır ve son donem-
de Karadenız Bakır l^letmelen gı-
bı tesıslerınozelleştınlmesıvle ozel
sektor pavının arttığı maden sekto-
nındc kamu vatınmı \uzde 12
kadar duMu
Bılkent Unıversıtesı tktısadı \e
Idan Bılımler Bolumu'nden Doç
DT Erinç Yeldan, kamunun
yatınmlardan kaçmaiinın ıdeolojık
olduğunu sovledı Vcldan "Zaten
1984yılından ıtibaren hukumetler
bunu. dc\ let polıtikası halınc getir-
di. Kabaca devletin uretim sahasın-
dan çekildiğinı so\ lesck dc aslında
devletin regulator rulu halen devam
edivor. De\ let teşvıkler, \ergı lade-
siileidari mudahalesınisurduruyor.
Ftnans sektorundc ısc tam bir hâ-
kimiyet soz konusu. Bu anlamda
devlet kuçulmuvor" dedı
Prof Dr İzzettin Onder de
1980 den sonrakı polıtıkaların ve-
kırdeğını topldm vatınmlar ıçınde-
kı kamu sektoru pavını du^urme
fıkrınm olu^turduğanu vurguladı
Ondcr "OzellikletanmYehayvan-
cılıkta dev letin Gunevdoğu'davap-
nıası gereken çok ıs,ı var. Imalat sa-
navii için de avnı durum soz konu-
su. Bugun ozel sektor teımilcileri
bile devk'tın vatınm \apmamast-
nm sıkıntısınıyaşadıklannıso\luvor.
Tanm ve hayvancılıkta o/tl sekto-
nın yatınm vapması. btı sektorun
ozel piyasa durtulerine açık olnıa-
ması nedenrvle çok zordur Devlet
bunu telafi etmek/orundadır" dedı
DUIV¥A EKONOMİStNE BAKIŞ ERGIN YILDIZOĞLU/LONDH4
A
BD'de ekonomık buyumede bır hızlanma
ve fiyatlarda bır artış olduğunu duşundu-
ren rakamlann açıklanmasının arkasından,
5-9 nısan arasında borç pıyasalannda uzun do-
nemlı faızler yuzde 6 67'den yuzde 6 94'e yuksel-
dı Borsada Dow Jones Sanayı Endeksı, 8-10 nı-
san arasında, 197 puan genledı Malı pıyasalann
bu tepkısı, enflasyon ve buyume uzenne bır za-
mandır gelışmekte olan tartışmalan, geçen hafta
Financıal Times, The Economist, Busıness We-
ek, Internabonal Herald Tribune gıbı dergı ve ga-
zetelerde şıddetlendırdı
Sanayici ve spekülatörier
Bu tartışmada bır taraf, enflasyonun hâlâ onem-
lı bır tehlıke olduğunu savunuyor ve bu yuzden de
ekonomık buyumenın, sıkı para polrtıkalan, yuk-
sek faız ve malı dısıplın aracılığıyla kontrol altında
tutulması gerektığıne ınanıyor Bu yaklaşıma go-
re, tartışmalara zemın oluşturan ABD ekonomısın-
de yuzde 2'lık buyume hızının ustune çıkıldığı ve
ışsızlık yuzde 5 6'nın altına ındığı takdırde enflas-
yonun artmaya başlaması kaçınılmaz (Wall Stre-
etJournaHCT/04/96)
Dığer taraf, son yıllarda dunya ekonomısınde ya-
şanan koklu değışıklıklerden dolayı, enflasyonun
artık uzun bır sure artmayacağını savunuyor Ro-
ger Bootle' ve Lester Turow'a gore hukumetler
enflasyonla mucadeleye oncelık vermeye devam
ettıklerı takdırde, dunya ekonomısı şıddetlı bır
depresyona duşebılır' (The Economist 13/04/96)
Bu yaklaşımlar hukümetlenn dıkkatını enflasyona
değıl de ekonomık buyumeye vermesı gerektığı-
nı savunuyor Bu çok ılgınç tartışma, akademık ol-
maktan zıyade, ulusal ekonomı polrtıkalanyla ve
kureselleşmeye yonelık tutumlaria ılgılı
Roger Bootles, dunya ekonomısınde yaşanan
cıddı yapısal değışıklıklenn, şırketlen, fıyatlan du-
şuk tutmaya zorladığını savunuyor Bootles'e go-
re teknolojık gelışme ıle tekellenn gucunun ve son
15 yılda sendıkal hareketının zayıflamış olması,
uluslararası rekabetın (ucuz ış gucu pıyasalann-
Enflasyon tartışmalandan ıthalat) ve uluslararası malı pıyasaların baskı-
sı (özellıkle uluslararası borç pıyasaları) enflasyon
tehlıkesını kaldırdı Şımdt dunya ekonomısının.
1930'lardakı gıbı bır fıyat
ıstıkran hatta depres-
yon ortamına gerı
donmesı olasılığı var
Kureselleşmenın ya-
nı sıra en buyuk yedı
ekonomıde ortalama
enflasyonun, yuzde 2
ıle 30 yılın en duşuk
duzeyınde seyret-
mekte olması ıse
Bootle'ı destekler
gıbı Bootle'ıntezııle , ,
sanayı çevretennın ıs-' '
teklerı arasında buyuk
bır ortuşme var ABD imalat Sanayıı Ulu-
sal Uretıcıler Bırlığı Başkanı Jerry Ja-
snovvski'ye gore sanayının, "Was-
hıngton 'un buyumeye oncelık ve-
ren polıtıkalara yonelmesıne
gereksınımı var" Atlantık'ın
obur yakasındakı sanayıcılerde
de benzer şıkâyetler soz konusu Sıemens-Nix-
dorf AG'nın genel muduru Schulmeyer, "Enflas-
yonu kontrol altında tutmayı amaçlayan polıtıka-
lar tum sıstemı çalışmaz hale getırdı" dıyor Sa-
nayıcıler, Merkez bankalannın ekonomık buyu-
meyı hızlandırarak ışsızlığı azaltmalarını ıstıyor
enflasyonu ıse bır tehlıke olarak gormuyortar Bu
bağlamda, ABD'de malı pıyasaları korkutan en
son fiyat ve ucret artışlannı değerlendıren Busıness
Week, fiyatlann çok sert geçen kışın etkısıyle art-
tığını, gerçekte, kahve sanayıınde, yan-ıletkenler-
de ve 'mıcrochıp' sanayıınde, otomotıvde fıyatla-
nn artmadığını hatta zaman zaman da duştuğu-
nu gosterdı Yuksek dolar/yen pantesının ıthalatı
ucuzlattığına da ışaret eden Busıness Week, ge-
lecek aylarda Irak'ın petrol pı-
yasasına tekrar gırmesıyle fi-
yatlann daha da duşebıleceğı-
ne dıkkat çektı
Ucretlerdekı artış ıse sade-
ce yuzde 3 olmuştu Aynı sa-
yıda bır başka makale 1990-95
arasında şırket kârlannın yuz-
de 75, ışten çıkarmalann yuz-
de 39, genel mudurierın ucret-
lennın yuzde 92 artmasına kar-
şılık ışçı ucretlerının sadece
yuzde 16 arttığına dıkkatı çe-
kıyordu (22/04/96)
Tum bunlara rağmen 'malı
pıyasalar enflasyondan nefret
edıyoriar' (The Economist) ve
sıkı malı ve para polrtıkalan uy-
gulamayan hukumetlen, borç
faızlennı yukselterek şıddetle
cezalandırıyorlar
Bootle'ın kıtabını tanıtan ve şıddetle kar-
şı çıkan The Economıst'e gore dunya ekonomısı
değıştı dıyen okul, berabennde hemen 'Enflasyon
oldu, parasal dısıplını gevşet, mukayeselı ustun-
lukler teonsı artık geçerlı değıldır, korumacılık uy-
gula, teknolo/ı ışsızlığı arttınyor, şırketlenn ışçı çı-
kartmasını zorlaştır' teonlennı de ılen surduğune
ışaret edıyor Ilgınç olan şu kı bu teonler, sadece
sosyal demokratlann bır kısmından değıl (çoğu çok-
tan kureselleşme trenıne atlamış durumda
1
) gıde-
rek artan bır şekılde, toplumsal yapının buyuk bır
tehlıke altına gırdığını goren muhafazakâr sağdan
da gelıyor Gerçekten de bu eteştinlenn en son or-
neklennden bın olarak Wıllam Pfaff'ın Internatı-
onal Heral Tnbune'dekı 'Tıcan kureselleşme go-
ruşunu hedef almanın zamanı geldı makalesı,
The Economıst'ın ve malı pıyasalann tum korku-
larını haklı çıkarır gıbıydı Pfaff çok onemlı, ancak
sık sık unutulan bır noktadan başlıyordu tartış-
masına Ticaretı serbestleştırme surecı tumu ıle bır
polıtık tercıh sorunudur1
lkıncısı Raff, ışsızlığın
yuksek olmasına rağmen refah devletının hâlâ ya-
şadığı Avrupa ulkelennın malı denge açısından,
ışsızlık daha az emek pıyasasının da daha esnek
olan ABD'den, daha tyı durumda olduğuna ışaret
ettıkten sonra, 'refah devletı ıle malı krız arasın-
dakı bağlantıyı sorguluyordu Bu zemınde ılerle-
yen Pfaff, 1950-70 arasında devletle vatandaş
arasında bır 'toplumsal kontrat' (refah devletı) ol-
duğuna ışaret edıyor ve bu kontratın bozuiduğu-
na ve şımdı bunun da kureselleşme ıle haklı çıka-
nlmaya çalışıldığına ışaret edıyordu Pfaff serbest
tıcaretın bır dogma duzeyıne yukseltılmesını eleş-
tırdıkten sonra toplumsal yapılan tahnp eden ulus-
lararası tıcaretın hatta ozel sektörun çevre koru-
ma yasalarında olduğu gıbı bazı 'toplumsal ve
emek koruma koşullanna da uymaya zotianması
gerektığını' savundu Pfaff, şunlan onerdı Ulus-
lararası tıcan ılışkıler ve dovız pıyasaları ıstıkrara
kavuşmalı, spekulasyonun yıkıcı etkılen engellen-
melı, ozel sektörun toplumsal sorumlulukları ka-
mu tarafından yenıden tarıflenmelı tıcaret sade-
ce ekonomık yapıları bırbınne benzer ulkeler ara-
sında serbestleştınlmelı
Tıcaretın serbestleştırılerek kureselleşmesının
yıkıcı etkılen hemen ışsızlık ve buyume konulan
aracılığı ıle enflasyon tartışmalarına bağlanıyor ve
sadece ekonomık lıberalızmın temel tezlerını de-
ğıl kureselleşmenın de gerı dondurulemez oldu-
ğu ınancını sorguluyor Parasını ıstedığı gıbı do-
laştıran malı sermaye ıle beliı bır coğrafyada ure-
tm yapmak ve toplumsal ıstıkrarsızlıklardan etkılen-
mek duaımunda olan sanayı seımayesı arasındakı
bır çekışme onemlı sonuçlar uretmeye aday gıbı
gorunuyor.
DEMİR SİGORTA A.Ş. 31.12.1995 TARİHLİ
MThn
ı »»IT rjttou»
a.Kasa
b Bartdar
l MEMUJL OEfcMJBl CUZDM
•MoriDıfrriMCafcB
Menta* Det OejB Aofcş Karylfj (•)
• MATftHI JW
aStprtaUar
SeortıMar
SenWarPmı MacaMan Kovtfı H
DtenKto
«cerMa
fc&Mer Pnm MacaMaı K*ş*# f)
c S«orta « Reas S"*»»» Can Hes»
l S* « Reas. Srteoen NS. Depoiar
e. tretar
f DterAlnua
K b M İ W MMMİ TMİmjIÜ «UCMUR
Idaı ve Kanua topleta «acattar
i&n ve Kann laMHelu aucaklar Kars*ft ()
«.IfTtUKmi
jştnajder
ÇlmMer De{» ABts Kars*& B
W SABİT K&Rl£ft
a)Ue«ajaer
Menkıjler
Mertudef BrtumşAmatrsmmt)
b) Gajmenkuler
GajımenMB
Gaynmenkufer Brtanş Arateman H
M . DHOI Mrrhflt ( M )
«KT1FTOPU*JI
KUMHESMUM
DEMİR SİGORTA
LTBUfcGOJMBI
*MnanPm*ı
ft ttna Konspırte
0 Oderen Ta&Mtatta Reasmrter Pajrı
0. Devreden Tamik Karş*tt» (Ha)
a| Can ftatotar Kar^|ı
b| Mualak tösartaı KanM
£ «^nlan feto* KanyMdarda Reasuona Par
a) CanflmkoiaKarşık(n)a ReastmtB Payı
b) Muallak Hasaı Karşı»jrta Rrasuroıief Payı
F 0#»GetaW
ttHtnfctiPfBlfP
A Reasurortece Veden PnmlEi
B Oöenen Komsyonlar
OOdenenTamnarjar
r> %nian löunk KaşAUar
a) Can îtakaar Kavı*
tu I M M Hasar KaîHl
c) DepRmı Hasar Ka^at»
EDCerGıdala
• THNtK KM/ZMUU) (W)
* Personet üderier
EGendioneMGaleılefi
C vfera w D4ef YubmlJulder
a Amvtsman GMerlen
E Karşıltkar
F O^aGideeı
«. MMİ COİMİII
^FaızGeMen
6 Kar Pan Gebloı
CSal^Karlan
OKnGeiriaı
E Kamttyo lürlart
f D*rGelı*f
vı MAJ GIKHUII
* Fae GUenen
& Satrş Zararlan
C Kambtjo Zararlan
EDıler&ûete
m Om» KM/ZMM («HV»V-VI)
7.23S4JM17
2 307^)6.193
4927 362 29»
».MM0U12
ÜMUOUU
0
1M,5+UOO,57I
14 624.373,922
15 776440,574
1.152.066,652
113.491.094 909
115,68M63,210
2197.868 301
1739.916,126
0
0
5688715621
301370,427
9035603.615
8 733633.188
0
0
o
UJBM7447»
11105 474 870
24191252 094
13.065.777,224
0
0
0
1436413475
M5,67W4M4*
270.7U,CU,t2S
MSİFUR
LMAÇUR
BİLANÇOSU
a| S« « Reas Şırletlen Can Hesatn
b| S* * Reas. Svtellen OeoOan
c| 0den. Verjı w 0$» TukuntuhAler
d)D<BBaçlar
ı uaşuoj*
A. Teknk KarstUar
a) Can RsMer *&W)
Can RsMer Kars*^
Reaaratı Pajı 11
b) MuaM Hasarlar K*v*
Mualak Hasartar Kary*
Reasurrjrle'Payıl)
c! Oeorem Hasar Kary<ı
B) SateM Karstt»
a|KOemba»tıKayt«
W 0<B Satesı KarçtMaı
• DtomsİFiBi
N02Mnwıu*
a| Odenmç Serma>«
i} Nonmal Secına^
•)OdenmemsSennaıe{)
"'oööü^teaf
«Myan^dekAKeier
el Oajanusiu *de» a<aeı
O^endenDeieneıneFonu
B|Zarar|}
OOonemZaran
a] Geçms n Zaran
alOoaemKan
MSİFTOHMI
».»1,521,9K
41980692085
37 569591880
6765 237 828
3273.000193
77^41717,(39
75513210 879
51778 769 738
118069724154
66 290554 416
17 296.818 961
41745.823038
24 449004077
6437 622180
2 329586760
İ329586760
0
0
M.M7.4S2421
57 500 000000
100 000 000 000
42 500 000000
349375 742
0
74368 058
3960 793 896
4 961.814 425
0
0
0
21,393,477,603
21393 477 603
0
2SS.C72J49.349
270.719.681,625
A.Ş. 31.12.1995 KAR/ZARAR TABLOSU
m,mjm,ns
75,482 482 713
14 493041947
68049587 233
3608082 023
3.327J48 042
280.833.981
19338949148
10760379112
8578,570.036
101^49 735
l*2JS3,S27,340
47833194118
13 246189 909
85694 918550
34^21^72425
19 736.838509
11037100 301
4047 933615
1287 352.338
(U0SJ34.M1I
0
0
0
0
0
0
0
(
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
MiahM UZA
SU42,SU,CK 4 1 3 J M K 1 5 »
57 580 294 861 241303 985 691
7 921682820 23 211.202 753
9 036 987 621 66 240877176
1075100064 29040,211495
L029.825.728 17 703566145
4b 274 336 11336 245350
5575582,033 59161260 058
2740026262 46202494032
2835555771 12958766026
52.866296 246124.347
(3,03,701417 399,7*4,99043»
26 546267 272 137 917 892653
8519545 707 29689081593
16429 622 850 119 516367 396
11640791.597 105906058561
6.217 952 214 80 836 835.207
5422839383 25069223,354
0 0
483473,681 6.764,689935
17,S22£12,S7t 19,4094714*2
0 0
0 0
o a
0 0
0 0
0 0
0 0
( 0
0 0
0 0
0 0
0 0
0 0
0 0
t 1
0 D
0 0
0 0
0 0
0 0
«Ml)uı*wnAj
52,043^42,147
35148539381
6 840.337 355
2.287 231510
1074575.195
1001.817 701
72 757 492
6.664,167 275
6588055030
76112245
28392133
43.7M418.5S6
20 87175! 816
3596375516
7 203224 500
11679197 301
11278.098,228
216660000
184 439073
«7167 423
127442M31
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
® DEMİR SİGORTA
tsm-mm
733 563,410 J61
409515 302 646
52 466 264375
145 614 683 540
34 797 968 775
23062 857 616
11 735111159
90739 958 514
66290 954 436
24 449 004 078
429 232 511
690,06S,63S451
233169105859
55,051 792 725
228344 133 296
164 047 919884
118.069 724 158
41745 823038
4 232 372 688
8952683,387
43,497,775,710
9342S.990.9U
41.052 098 602
35589 043425
0
4 739 690336
9675 282 715
2.269875 335
75,572 350,411
67 399 532329
0
233 276680
0
3 425574.318
4513 966584
4,350,657,605
516766
0
4.350140339
0
0
214*3,477(03
ÇÎFTÇÎNİN DOSTU
SADULLAH USUMI
Brüsellos Tehlikesi...
Işadamı Aydın Bolak, Pans'te hastalanmış Konan
teşhıs "Brvsellos " Bolak aılesı panığe kapılmış ve has-
tayı acele bır kararla Amenka'ya goturmuş Çunku
Brüsellos, hayvanlardan ınsanlara geçebılen çok tehlı-
kelı bır hastalık Mıkrobunun adı da Brüsellos
Burada konuya bır nokta koyalım ve gazetemızın ge-
nel yayın yonetmenı Ortıan Ennç'ın yenı yayımlanan
"Bır Arpa Boyu" kıtabı ıle Turkıye'nın 44 yıl oncesıne
donelım
Kıtabın "Ertelenen Yasak" başlıklı bolumunu yenı yo-
netım kadrolarımıza ıbret olması açısından aynen ak-
tanyorum
" Hıfzıssıhha Kanunu 'nun 170 maddesıne, 22 Şu-
bat 1952 gunu Resmı Gazete'de yayımlanan 5882 sa-
yılı kanunla bır fıkra eklenmıştı Bu kanunun bırıncı mad-
desınde şoyle denılıyordu
Nufusu yuz bıcıden yukan olan veya bu mıktardan az
o/sa da bakanlar kurulunca tensıp ve ılan edılecek şe-
hıherde ozel kap ve şışelerde satışa çıkarılacak sutler
ve çığ yenecek kremalaria kahvaltılık paket yağlannın
pastonzasyonu mecbundır "
Herhalde o gunun henuz gelışmemış koşulları dıkka-
te alınarak kanunun ıkıncı maddesıne de bu kanunun
bır yıl sonra yururluğe gıreceğı hukmu konmuş
Ancak uzulerek belırtmek gerekıyor kı kanun 44 yıl
once çıkanldığı halde sokaklanmızda hâlâ açıkta sut sa-
tılıyor Yasalara ve sağlığa aykırı peynır, tereyağ ve yo-
ğurtlar ımal edılıyor Hem sokaklarda pıs kaplar ıçın-
de hem de bakkal ve marketlerde satışa sunuluyor
Milyonlarca kilo sağlıksız süt
Turkıye'de yıllık sut uretımı 9 mılyon 500 bın kılo cı-
vannda Bunun 1 mılyon 350 bın kılosu sut sanayıın-
de kullanılıyor Sanayıde sut, tereyag, yoğurt ve pey-
nır gıbı sut urunlen pastonze edıldığı ıçın herhangı bır
tehlıke soz konusu değıl
Ancak 9 mılyon 150 bın kılo sutun gen kalan 8 mıl-
yon 150 bın kılosu pastonze edılmeden satılıyor Bu
sutlerden yapılan peynır, tereyağ yoğurt ve ıçme sut-
lennın hemen hemen hepsı sağlık açısından tehlıkelı
Orneğın Istanbul'da sokaklarda bır gunde satılan sut
mıktan 400 bın lıtre Bu rakam Ankara'da 150 bın, iz-
mır'de de 90 bın lıtre cıvarında Adana, Mersın, Bur-
sa, Eskışehır, Sarosun, Antalya, Trabzon gıbı nufusu
100 bının ustundekı ıllerımızde de her gun 150 bın lıtre
sutun satıldığı tahmın edılıyor
Demek kı nufusu 100 bının altındakı kent ve kasaba-
larda da satılanlan hesap edersek, Turkıye'de her gun
denetımsız satılan sut mıktan 2 mılyon lıtreye yaklaşır
Buyuk sut sanayılerı ıçın dıyecek bır şey yok Ancak
bınlerce mandıranın buyuk çogunluğu pıslık ıçındedır
Bazılarımıkropyuvasıdır Çalışma halınde gorenler, bel-
kı de omur boyu peynır yemekten vazgeçer Buna rağ-
men yetkılı makamlar, bu durumdakı mandıra ve ıma-
lathanelen yeterı kadar denetleyemez Nufusu 100 bı-
nın ustundekı kentlerde mahalle ve sokak aralannda açık-
ta sut satanlara kımse engel olmaz
Ankara Unıversıtesı Zıraat Fakultesı hocalanndan
Prof Emel Sezgin ve arkadaşlannın oncekı yıl yaptığı
bıraraştırmada sokak sutlerının yuzde 83'unde norma-
lınçokustundebakterıbulunmuş 1 mlg çığsuttebak-
terı sayısı 2 mılyon 500 bın adedı geçmemesı gerekır-
ken, bazı sokak sutlerınde bu rakam yaz aylarında 163
mılyona kadar yukselmış
Ayrıca ıncelenen bu tur sutlerın yuzde 25'ınde ınsan-
larda kızıl, anjın gıbı hastalıklara neden olan mastıtıs (me-
me ıltıhabı) mıkropları gorulmuş Halk dıhnde "Malta
humması" denılen ve hayvanlardan ınsanlara geçen en
tehlıkelı hastalık olarak bılınen Brüsellos mıkrobu ıse so-
kak sutlerının yuzde 26'sında tespıt edılmış
Kaynatılan sütte de mikrop kalabiliyor
Uzmanlara gore, sutun elde edıldıkten hemen sonra
bellı bır ısı altında soğutularak ambalajlanması ve gon-
denleceğı yere çok suratle ulaştırılması gerekır Aksı
halde, geçen sure ıçınde suttekı mıkroorganızma yuku
buyuk bır hızla artmakta ve toksın salgılamaktadır
Bundan sonra, sut ne kadar kaynatılırsa kaynatılsın,
toksınler varlıklannı surdurebılmekte ve ınsan saglığı
ıçın tehlıke oluşturmaktadır
Uzun yıllardan berı bılım adamlarının yaptıklan çeşıt-
lı araştıımalar hep aynı sonucu vermış ve sokak sutle-
rının ıçınden kolay ayrılabılen unsurların çalındığı, ıçle-
nne katkı maddelen katıldığı, ınsan sağlığı ıçın tehlıke-
lı sonuçlar verebılecek hastalık mıkroplan taşıdığı orta-
ya çıkmıştır
Ankara Unıversıtesı Zıraat Fakultesı Sut Teknolojısı Bo-
lum Başkanı Prof Tümer Uras, gerek yetkılı makam-
lan gerekse halkımızı uyanyor "Brüsellos Akdenız ul-
kelennde gorulur Turkıye'de yaygındır Insanlann ek-
lem yehennde ve kalpte romatızma yapar Kalıcı ve te-
lıkelıdır Pastonze edılmeyen sutlerde Brusellos'un dı-
şında tuberkuloz, tıfo, ateşlı humma, dıftengıbı çok teh-
lıkelı hastalıklann mıkroplan da vardır Her gun sokak-
larda denetımsız satılan yuz bınlerce kılo sut, ınsan
sağlığını tehdıt etmektedır Özellıkle keçı ve koyun sut-
lenne çok dıkkat etmek gerekır Bu sutleıie yapılan te-
reyağlarda da mikrop bulunabılır
Hele, salamurada bellı bır sure beklehlmeden satı-
lan taze peynırler mikrop yuvasıdır
Kesılen sutleıie herhangı bır şey yapmak, hastalığa
davetıye çıkarmaktır Çunku sut 60 ıle 85 derece ara-
sında kesılebılır Halbukı, bazı mıkroplann yok olabılme-
sı ıçın uzun kaynatmak gerekır
Halkımızı bu konuda uyanyorum Hele bu donem-
de pastonze olmayan sute veya pastonze edılmemış
sut urunlerıne hıç yaklaş
mamak gerekır"
1952 yılında tehlıkeyı go-
rerek halkın sağlığını koru-
mak ıçın çıkarılan bır yasa-
nın 44 yıl sonra bıle uygu-
lanamaması ne kadar acı
1
Orhan Ennç'ın kıtabında
belırttığı gıbı, gerçekten bır
arpa boyu bıle yol almamı-
şız
9 mılyon 500 bın ton sut
uretımımızın beşte bınnı bı-
le ışleyecek sanayıı kura-
mamışız
Daha da acısı sutte yurt
çapında sanayıleşmeyı sağ-
layabılecek olan SEK'ı bıle
haraç-mezat satmışız
Bılım adamlarımızın ver-
dığı bılgıye gore, Akdenız
yoresınde sut urunlen konu-
sunda en ılkel ulkelenn ba-
şında gelıyoruz
ANKARA PAZARI
YAKLP KEPENEK
Ülkesel ile Küresel
Çogu konular ulkemızde tartışılmaz bırer "dogma"
bıçımınde algılanıyor Kendılerını "demokrat" sayan
nıcelen, konu orneğın kureselleşme olunca karşı çı-
kana soz hakkı tanımayan katılık ve bağnazlık anıtı ke-
sılıyor Nedır kureselleşme'?
En genış tanımıyla kureselleşme, dunya pazarlany-
la butunleşmedır Kavram, yalnız urunlenn alım-satı-
mını değıl, para, sermaye ve teknolojı uçlusunun tam
bır ozgurluk ıçınde dolaşımını ıçenr
Kureselleşme surecının "ulkeıçmeyansıması", but-
çe gelır ve gıderlerının azaltılmasıyla ekonomıde da-
ha kuçuk devlet ve bu çerçevede ozelleştırme uygu-
lamalarıdır
Kureselleşmeden "beklenen", surece katılanlann "tu-
munun" hızla gelışeceğı, gen kalmış ulkelerın gelış-
mışlere bu yolla yetışeceğıydı Ancak gun geçtıkçe ku-
reselleşmenın kımı uluslararası ortaklıklann kârlannı
arttırmaktan başka olumlu sonuç vermedığı tersıne,
gelışmış ulkelerde bıle her geçen gun başta ışsızlık
olmakuzere "toplumsal" sorunlaryarattığı ekonomı-
de devletin kuçultulmesı polıtıkasının da yıne bu ul-
kelerde "uygulanmadığı" daha açık-seçık bır bıçım-
de gorulmektedır The Economist geçen haftakı sa-
yısında ulusal gelır ıçınde hukumet harcamalarının
payının son yuz yırmı beş yıl boyunca nasıl yukseldı-
ğını ozetlıyor ve bu payın 1994'te Fransa'da yuzde 55,
Almanya da yuzde 50 Ingıltere de yuzde 43, ABD ve
Japonya'da da yuzde 35'er dolayında olduğunu, bu-
nun yuzde 30'lara çekılebıleceğını, bır IMF araştırma-
sına dayanarak yayımlıyordu
• • •
Devlet Istatıstık Enstıtusu (DIE) çok olumlu karşı-
lanması gereken bır çalışmayla ıllere gore kışı başına
"ortalama" gelır venlennı geçen hafta yayımladı
Once, her ortaiama gıbı gelır ortalamalan da bır so-
yutlamadır, ılın toplam gelırı "yoksul ıle zengın ayrımı
yapılmaksızın" toplam nufusa bolunerek elde edılır Yı-
ne de gelır boluşumu uzenne daha ayrıntılı bılgı yok-
sa onemsenmesı gereken bır gostergedır
DIE venlerıne gore 1994'te kışı başına gelırın en
duşuk olduğu ılımız Ağn, en yuksek ılımız de Koca-
elı'dır Ağrı'da kışı başına ortalama gelır 15 1, Koca-
elı'nde de 174 1 mılyon TL'dır Turk Lırası'nı unut-
muş ABD Dolan'nı "ulusal hesap bırımı" sayıyorsa-
nız, bu ıkı ılın kışı başına gelın, sırasıyla 514 ve 5924
dolardır Bu arada istanbul'un kışı başına gelınnın
91 4 mılyon TL ya da 3111 dolar olduğunu belırtelım
Ulkenın en yoksul ve en zengın ıllen arasındakı ge-
lır uçurumu, 11 5 katın uzenndedır ve hangı olçuye
vurulursa vurulsun gerçekten buyuktur
Gelır duzeylen arasındakı bu buyuk farklılaşma, ku-
ral olarak tum obur ekonomık ve toplumsal goster-
gelere de yansır Yatınmlar, ış bulma ve okullaşma ge-
lır duzeyını ızler Sermaye akışı da az gelırlı bolgeler-
den çok gelırlı olanlaradoğrudur, ozel senmayenın kâ-
rını ençoklaştımna amacı bunu gerektınr Sermayeyı
ışgucu ızler, en nıtelıkh ya da becerıklılerden başlaya-
rak ışgucu, yuksek gelırlı yorelere goç eder, ıç goç ve-
ren ıller ıle en duşuk gelırlı ıllerın aynı olması neden-
sız değıldır Kuşkusuz "goç nedenlen" yalnız ekono-
mık değıldır eğıtım ve sağlık olanaklan farkı da onem-
lı bır etkendır Orneğın en son verılenn sağlanabıldı-
ğı 1992'de Ağrı'da her 15738 kışıye bır uzman dok-
tor duşmekteydı, buna karşılık ıl nufusu/uzman dok-
tor oranı Kocaelf nde 2574 ıle bunun altıda bın dola-
yındaydı, Istanbul'da ıse b.r uzman doktora duşen nu-
fus 1067'ydı Aynı oranın Turkıye ortalaması 2282 kı-
şıydı
• • •
Turkıye'de kışı başına gelır aynı yıl (1994) ortalama
63 9 mılyon TL (2173 dolar) dolayındadır ve ulkenın
kureselleşme sonucu butunleşeceğı gelışmış ekono-
mılenn kışı başına gelınnın yaklaşık onda bırıdır Bır
başka deyışle, Ağn ılı, Kocaelı ya da Istanbul'a kışı ba-
ştna gelır bakımından ne kadar uzaksa Turkıye de dı-
yelım Almanya'dan yaklaşık "aynı" uzaklıktadır An-
cak "aynı olmayan" çok onemlı bır anlayış farkı var;
Almanya, eskı Doğu Almanya ıle "butunleşebılmek ıçın",
tum serbest piyasa ekonomısı, Avrupa Bırlığı ve enf-
lasyon konusundakı tartışmalara karşın, 150 mıtyar
mark "doğrudan" devlet desteğı sağlamıştır
Çunku, deneyımlerle kanıtlandığı gıbı, bolgeler ara-
sında gelır uçurumu varsa" ekonomık, toplumsal ve
sıyasal butunleşme olmuyor Uzun donemde bunun
"malıyetı" çok daha yuksek çıkıyor Bu gerçeğe da-
yanılarak Avrupa Bırlığı'nde "bolgesel kalkınma ozel
polrtıkalan"gelıştınlıyor IMF'nın"Devletbutçesılulu-
sal gelır oranını aşağı, yuzde 30'lara çekın" onensını
goz ardı edıyor
Turkıye, ekonomı polıtıkalannı "ulkesel ıle kurese-
lın en uygun bıleşımı "nde yurutmek ve bunları da kı-
mı dogmalara değıl, kendı toplumsal gerçeklerıne da-
yandırmak zorundadır
İZTO BAŞKANI DEMİRTAŞ:
GAP'a destek
için hisse satılsın
MERİH \K
ADI\AM\>-lzmır Tıca-
ret Odaii Başkanı Ekrem De-
mirtaş. \taturk Barajı ıle Lr-
faT-l veT-2 tunellennın kay
nak yoklugu nedenıyle bıtın-
lemedığını belırterek bunlann
tamamlanması arnaciN la hal-
ka hısse senedı satışı\la ka>-
nak sağlanmasını önerdı Gu-
ne>doğ\ıda terorle mucade-
le ıçın yılda 100 tnlyon lıra
hdrcandığını anımsatan De-
mırtaş. Mİahlı mucadele surer-
ken ekonomık mucadelenın
de bırlıkte \ururulmesi gerek-
tığını sovledı Demırta>, -\ta-
turk Barau ıçın bugüne kadar
12 mılyar dolar harcandığını
ancak tamamlanabılen bolum-
lerle \, alnızca elektnk uretıle-
bıldığını. HarranOvası'nasu
akıtılabılmek ıçın 4 tnlyon
kaynağa gereksımm duyul-
duğunu anımsattı Böylesı bır
yatınm ıçın bunun çok buyuk
bırpara olmadığını ka\ deden
Demırtaş "tZTOü\«leriiçuı
«ptırdığımız ve hiçbır ureti-
mı olmayan villalar için bile
triKon hareamayapıbvor. Ka-
mu açıklan ıçın ışadamlan
100 trihon lıra ek \ergi \çrdL
Kurtuluşun projesı için bu pa-
ra rahathkla toplanabıhr. Te-
rorle mucadele ıçın \ılda 100
trihon lıra harcannor. Silah-
la mucadele devam ederken
ekonomık mucadele boyutu
eksik kalmamalı. Ikisi birlik-
te yurürse. Gunevdoğu bol-
gesine zenginlikgelecek vegoç
duracak"
7
dedı
MEVDUAT FAIZLERIMIZ
VADE
1
3
6
1
ay
ay
ay
yıl
TL
% 86
% 91
% 96
%100
USD,
% 7
% 8
% 8,5
% 9,5
°/c
°/<
°/<
"/(
DM.
. 6
•7
> 8,5
.10
SÜMERBANKK u ş a k t a n k ı
l c