Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç©
Genel Yavın Koordınatöru. Hikmet
Çetinkava» Yazıışlen Müdurlerı
Dı> Habcrler
Vıldırım •
Ergun Balcı 0 Istıhbarat CengU
Kı/anVıkFkonomı
"a I
îd a n
Bülenl
> Haber Merkezi Müdürü Hakan
( Gorsel Yonetmen Fikret Eser
• Fotoğraf Erdoğan köseoğlu • Bılgı-Belge:
Edibe Buğra # Yurt Habcrlen Mehnıcl Faraç
YaytnKurulu. Hhan.Seiçuk(Ba^kan).
Orhan Eriırç, Oktay Kurtböke.
Hikmet Çrtinkaya. Şûkran Soner.
Ergun Bafcrı, Dmç Tavanç. İbnhim
^ ıldı/. Orhao Bursalı. Mustıfa
Bali»>, HaJun Kjra.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbav • Haber Muduru.
Doğan Akın Atatûrk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-
Ankara Tel. 4195020 (7 hat). Faks 4195027 • Izmır
Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 2 3Tel.
4411220, Faks: 44191I7»AdanaTemslcisi:Çetin Vgenoğhı,
inonöCd II9S No 1 Kat l.Tel 3522550, Faks 3522570
MüesseseMüdüni:ErolErkııt# MEDYAC:» Yönctım MEDVA G : •
Koordınator Ahme< Korulsao 0 Kurulu Başkam-Genel Yoneiım KuruJu
Muhascbt' Bükn! Vcner#ldarc Mudur Gülbiıı Erduran Başkanı - (îenel
Hü»yinGürer#!^letmc Öuder • Koordmalor Reha Mudur ( slün
Çeiik • Bılgl-lşicm: Naîl Inal • Işıtman • (.encl Mudur Akmen »Murahhas
Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler Yaıdmcısı MineAkdaJ uye Bors Göncrrç
Vayımlayın ve Buaıı: Yenı üün Haber Ajansı, Basm \e Yavıncılık A Ş
TürkocağıCad 39 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Istanhul Te! (0 2121 <12 05 05 120 haıl Fak-, 10 212ı 513 S5 95 15NİSANI996 Imsak: 4.46 Giineş:6.]8 Öğle: 13.11 Ikindi: 16.52 Akşam: 19.50 Yatsı: 21.16 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80-5M 84 60-61, Faks 5118466
Cindy, Paskalya
kutiamalarmda
• Haber Merkezi -
Topmodel Cindy Crawford,
Moskova'da Bogoyavlenski
KatedraJi'nde Paskalya
Yortusu kutlamalannda.
Crawford'un neden
Moskova'da bulunduğu
açıklanmadı.
HABITATH
etkinlîkleri
• İSTANBUL(AA)-
Devlet Bakanı Ali Talip
özdemir, HABITAT 11
kapsamında düzenlenecek
etkinliklerde, sivil toplum
örgütleri ya da
temsilcilerinin ısteditderini
söyleyebilmeleri
gerektiğini belirterek
"Türkiye güçlü bir
devlettir. HABITAT U'de
yapılacak konuşmalaria
zarar görmez" dedi.
özdemir, yaptığı
açıklamada, etkinlikler
sırasında Türk yurttaşlanna
da yabancı konuklar giibi
'dokunulmazlık hakkının'
gündeme getirilmesinde bir
sakınca görmediğini
söyledi.
Muhabipimize
ödül
• GtRESUN
(Cumhuriyet) - Giresun
Gazeteciler Derneği
tarafından düzenlenen yıhn
başanlı gazetecileri
yanşmasından gazetemiz
muhabiri Nihat Tığlı da
ödüle layık görüldü. Tığlı,
spor köşe yazısı dalında
geçen yıl yayımlanan bir
yazısıyla birinci oldu. Bu
yıl 4'üncüsü düzenlenen
yarışmada Türkiye
genelinde basın mesleğine
katkılanndan dolayı Ugur
Mumcu Araştırmacı
Gazetecilik Vakfı da
ödüllendirildi
Tekirdag'da
deprem
• TEKİRDAĞ(AA)-
Tekirdağ yakjnlannda dün
sabah hafif şiddette bir
deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve
Deprem Araştırma
Enstitüsü Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre Richter
ölçeğiyle 4.2 şiddetindeki
deprem dün sabah saat
11.31'degerçekleşti.
Tekirdağ yakınlannda
hissedilen deprem ilk
belirlemelere göre mal ve
can kaybına yol açmadı.
Kuduz ile
mücadele
• ANKARA (AA)-
Büyükşehirlerde, son
günlerde tekrar tehlike
haline gelen kuduz ile
mücadele amacıyla geçen
yıl 95 bin 183kedive
köpeğin öldürüldüğü
öğrenildi. Bu yıhn ocak-
mart döneminde ise aynı
amaçla sadece Ankara,
lstanbul ve izmir'de
1500'ün üzerinde kedi ve
köpek itlaf edildi. Tanm ve
Köyişleri Bakanlığı
yetkılileri kuduz ile
mücadelede itlaf
yönteminin 'çok çirkin'
olmasına karşın en etkili
yöntemlerden biri olduğunu
belirterek kaynak ve
eleman yokluğu nedeniyle
aşılama ve kisirla.sr.irma
gibi yöntemlerin çok az
uygulanabildiğini
söyledi ler.
TUS yapıldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Uzmanlık eğitimi
görmek isteyen doktorlann
katıldığı Tıpta Uzmanlık
Sınavı (TUS), dün yapılan
bilim sınavı ile tamamlandı.
ÖSYM'ce gerçekJeştirilen
bilim sınavına, yabancı dil
sınavından 40 ve üzerinde
puan alan adaylar katıldı.
14 bin 467 kişınin katıldığı
TUS'ta başanlı olan
doktorlar, Sağlık Bakanlığı
eğitim hastaneleri,
üniversiteierin tıp
fakülteleri ve GATA'da
uzmanlık eğitimi
görecekler.
Kentleşme ve kooperatifleşme toplantısında HABITAT için 'lstanbul gerçekleri' tartışıldı
'fetanbuPu Esenkent'te temîze çektik'• TEM otoyolunda Anadolu
yakasından İcente girilirken
ormanlan ve su havzalannı işgal
eden bir kaçak kentleşmeyle
Sultanbeyli izlenirken aynı yolda
Rumeli yakasından îstanbul'a
girilirken 'planlı, projeli ve
ruhsatlı' biryerleşme olarak
Esenkent, Boğazköy, Bahçeşehir
projeleriyle karşılaşılıyor.
OKTAY EKİNCİ
Dört bir yanı kaçak kentleşmenin
yasadışı yerleşme alanlanyla çevrili
olan İstanbuTda. yüzyılın son büyük
uluslararası buluşmasına dönüşecek
'HABITAT-II Kent Zirvesi'ne Doğ-
ru'da acaba öncelikle neyı tartışmak
gerekir?
Birincisi, elbette 'göç' ve göçe da-
yalı kaçak kentleşme! Ikıncisi böyle-
sine bir kuşatma içerisinde her şeye rağ-
men 'planlı, projeli ve ruhsatlı' geliş-
meye çalışan kimi 'kahraman' yerleş-
melerin bu işi nasıl başarabildikleri!..
Geçenlerde, Istanbul'un bir başka
'betalısı' olan ve 1980'lenn 'turizm
adına teşvik ediien yeşil alan >ağması-
nın' ünlü örnekleri arasında yer alan
SwissOteTde, iştebu iki konubirara-
da ele alındı. S. S. Esenkent Boğazköy
Yapı Kooperarifleri Birliği ıleS-S. Eseri-
yurt Esenevler Konut \apı Koopera-
tifleri Birüği'nin 6 Nisan 1996 da dü-
zenledıklen toplantı ve panelin başlı-
ğı; HABITAT-H'ye Doğru Kentleş-
me, Kooperatifleşme ve Esenkent-Bo-
ğazköy'seklindesaptanmıştı. Yani, bir
yandan tstanbul'a ve ülkeye damgası-
nı vuran göçün ve yasadışı kentsel bü-
yümenin sorunlan ele alınacak, öbür
yandan da bu sağlıksız gelişme içinde
'umut verici bir olumlu çaba olarak'
Esenyurt Belediyesı'nin öna>ak oldu-
Esenkent'te 7337 konutluk yerleşme sosyal, küIrüreL eğitim. tkarrt ve diger kentsel hizmet üniteleriyle birfikte
1997 yilında tamamlandtğında, aynı anda tüm yerleşmenin doğalgazJa biriikte ısınması da saglanmıs olacak
BARIŞ PROJELERININ KENTLEŞME PROFILI
ESENKENT'İN KİMLİK KARD
Planlama alanı
Konut yapı alanları
Ticaret-kültür alanı
Ticaret-hızmet alanı
Temel eğitim alanı
Lıse alanı
Kreş a/anı
Sağlık tesısı alanı
Park alanı
Rekreasyon alanı
Taşıt yolu alanı
Adadışı yaya yolu alanı
Ağaçlandırma alanı
Vocil alan
TeŞII atcuı
öngörütefi nüfus
Toplam konut sayısı
72 metrekare tipi
108metrekaretipi
122 metrekare tipi
126 metrekare tipi
Sıraev :
1.151.406 m2
615.719 m2
59.093.61 m2
9.307.04 m2
19.884.04 m2
29.196.82 m2
10.468.97 m2
10.476.98 m2
98.980.63 m2
55.845.44 m2
149.000 m2
39.042 m2
13.887.36
A f\Of\ mO
30.000 kişı
7337
2367 adet
2847 adet
1272 adet
531 adet-
320 adet
BOĞAZKÖY'ÜN KİMLİK KARTI
Toplam planlama alanı
Konut alanı
Rekreasyon alanı
Yollar
Yeşil alanlar
Tıcaret alanlan
Temel eğitim alanı
Beledıye hizmet alanı
Sağlık tesisı
Lıse
Kentsel hizmet alanı
Kreş
Teknik altyapı
Öngörülen nüfus
Toplam konut sayısı
Blok daıresı
Sıra ev
Ikizev
Dubleks ev
Terasev
1.996.420 m2
1.072.280 m2
397.473 m2
346.895 m2
73.687 m2
47.796 m2
13.810 m2
10.846 m2
10.194
9.805 m2
6.930 m2
3.368 m2
3.336
25.000 kişi
5.717
3.718
917
864
112
106
ğu toplam 13 bin konutluk Esenkent ve
Boğazköy projeleri irdelenecekti. Ni-
tekim, gerçekten öyle de oldu ve son
aylann belki de en içerikli 'HABITAT
tartışmasr yapıldı.
Bir 'toplumsal banş' projesi
Toplantıda ilk sözü alan Esenyurt
Belediye Başkanı Dr. CürbüzÇapan'ın
açıklarnalan, kendine has özgün yorum-
lanyla biriikte oldukça çarpıcıydı. ts-
tanbul'un kaçak kentleşen bölgelerin-
de, Anadolu insanı artık rastgele yer-
lere değil, 'hemşerilerinin >ogun oidu-
ğu' semtlere gelıp yerleşıyordu. Bö> -
lece yine lstanbul, 'bölgesel ya da et-
nik kökenlere göre' kümeleşmelerin
hızla yoğunlaştığı, kültürel anlamda
'parçaianmış' bir metropole dönüşü-
yordu. Nıtekim. Esenyurt da bundan
nasibmi almış ve 1990'lara doğru yûk-
selen göç dalgalannda ağırlıklı olarak
'Karslılann, Sıvashlann ve Doğu-Gü-
neydoğu insanlannın' İstanbul'dakı
önce sığındıklan, sonra da yerleşip bir
'bekle yarattıklan' yer olmuştu.
Çapan. "Neden tonş projesi" şek-
lindeki soruyu da şöyle yanıtlıyordu:
"Esenkent ve Boğazköy'de arhk sade-
ce Karsülar ve>a Doğuİular yok. İ'lke-
nin her bölgesinden, her kiiltüründen
insanlar, hatta İstanbul kökenlilerte
biriikte bu 60 bin kişilik yeni kentte bir
arada ve kav naşarak yaşayacaklar. İ"iv
telik. koopcratiflerdeki ü>elik aidatla-
nnı sadece konut edinmek icin değit, bu-
radaki ri>atn>, sosyal tesisler, kültürel
vapılar için de ödüyoriar. ^ ani, hep bir-
İikte ve ortaklaşa bir kent kuruyorlar.
Bansı ve u>garhğı inşa ediyorlar_"
Toplantının açılış konuşmalannda
ikinci sözü alan Murat Karayalçın, Dr.
Çapan'ın bu açıklamalanna da daya-
narak Türkiye'de 'kent kooperatifçili-
ğinin' başka erdemlerinden ve 'başa-
nbnndan' da söz etti.
Örneğin kent kooperatifçiliğinin
yaygmlaşması sonucunda, konut soru-
nu sadece bir 'bannma' olayı olmak-
tan çıkmış, ınsanlann yeni ve çağdaş
kent mekânlannda yaşama özlemleri-
ne de çözüm arayan daha ileri bir dü-
zeydeelealınmayabaşlanmıştı. Kent-
Koop'un eski genel başkanına göre
HABITAT sürecinde tüm bu deneyim-
ler büyük değer taşlyordu ve işte Esen-
kent-Boğazköy projesi de 'siyasiyöne-
tiınlerin ve özel sektörün halka ve ül-
keyeveremedSği' bir hizmeri yaşama ge-
çiyordu. Paneldeki konuşmacılar ara-
sında en dikkatle dinlenenler ise kuş-
kusuz TOKİ Başkanı Vığit GüJöksüz
ile Esenkenl-Boğazköy projelenni yö-
neten mimar Prof. Dr. Aykut Kara-
man'dı.
Gerçi, paneli açan Devlet Bakanı
Ali Talip Özdemir ile konuşmacılardan
Bartın Milletvekili Köksal Toptan'ın
HABITAT için dile getirdikleri 'öz-
lemler' de aslında herkesin özlemi ola-
rak önemliydi. Ama Yiğit Gülöksüz'ün
bir 'HABITAT bilirkişisi' olarak yap-
tığı açıklamalar, Prof. Karaman'ın da
'proje müeHifi' olarak sunduğu teknik
ve mimari bilgeler, toplantıyı 'siyasisöy-
lem' ha\ asından çıkanp bir 'seminere'
dönüştüren katkılan yapmış oldular. He-
le, yine panelistlerden Prof. Dr. Cevat
Geray'ın, kent kooperarifleri konusun-
daki değerlendirmeleri ve TOKJ'nin
HABITAT söyleminde bu 'sivil top-
lum dayanışmasına' karşı izlediği 'so-
ğuk turumu' irdeleyen konuşması ise
tartışmanın çok yönlü ve 'gerçekçi' bir
ortamda sürmesini sağladı.
Şimdi orada, toplam 3 mılyon met-
rekarelik bir alanda, kültür, sağlık, ti-
caret, sosyal, eğitim ve rekreasyon
alanlanyla biriikte, 60 bin kişilik 'pbn-
u, projeli ve ruhsatlı' bir yerleşme ku-
ruluyor.
Tüm konutlann ve tesislerin 'doğal-
gazla'ısınması sağlanıyor. Bunuyara-
tan kadrolar ve insanlar ise yüzde 65'i
kaçak yapılaşma baskısı altında ezilen
metropole yaptıklan hizmeti ve iyili-
ği, yine tanıtma filmlerinde şöyle özet-
liyorlar:
"Esenkent-Boğazköy'detemizecek-
tik İstanbul'u»"
TEMA'dan 'ağaç
dîkmeliyiz9
uyarısı
Son derece ilkel ve acı veren uygulamaya son verilmesi, yakın gelecekte olanaksız görünüyor
Afrika'da kadınlara sünnet işkencesiÇeviri Servisi - Herhangi bir ülkeye il-
tica talebinde bulunan bir mülteci; ırksal.
siyasal yada dinsel nedenlerden ötürü bas-
kı altında olduğunu ileri sürebilir. Amacin-
siyeri nedeniyle baskı altında olduğunu söy-
leyemez. Baskı. işkence, zulüm ... Bunlar
bir mültecinin talebinin kabul edilmesine ye-
tiyor. Oysa pek çok gelişmiş ülkede kadın
sünneti zulüm ve işkence sayılmıyor.
Ama Fauziya Kasinga'nın inanılmaz öy-
küsü bu duyarsızlığa bir son verecek gibi...
Fauziya, bir Afrika ülkesi olan Togo'da doğ-
muş ve kabilesinin geleneklerine uymayan.
ilerici babasının koruyucu kanatlan altın-
da büyümüştü. Babası çokeşliliğe, zorlama
evliliklere ve kadın sünnetine karşıydı. Beş
kızını okula bile göndermişti.
Hala,evin reisi olunca...
Ama babasının ölümüyle genç kızın ya-
şamıbirkarabasanadönüşrü. Kabilekural-
lanna göre babasının ablası eve sahip olup
aile reisi konumuna geçiyordu. Hala. kız-
lann annesıni evden kovuyor, Fauziya'yı
okuldan alıyor ve hiç tanımadığı 45 yaşın-
daki bir adama dördüncü eş olarak satıyor-
du. Fauziya'nın geleneklere göre sünnet
edilmesi de gerekiyordu. Yani, cinsel orga-
nı makas ya da jiletle. uyuşturulmadan ke-
silip çıkanlacak, dikilecek ve genç kız ba-
caklan birbirine bağlı olarak kırk gün sırt
üstü yatacaktı. Yani, yaşamı boyunca cin-
sellikten zevk alamayacak, cinsel ilişki iş-
kenceyle eşanlamlı olacaktı.
Ama sünnetçi gelmeden Fauziya kaçtı.
• Fauziya'nın geleneklere göre sünnet edilmesi gerekiyordu. Yani,
cinsel organı makas ya da jiletle, uyuşturulmadan kesilip çıkanlacak,
dikilecek ve genç kız, bacaklan birbirine bağlı olarak kırk gün sırt
üstü yatacaktı. Yani, yaşamı boyunca cinsellikten zevk alamayacak,
cinsel ilişki işkenceyle eşanlamlı olacaktı.
mez oMuğuna" karar
veriyordu. Üstelik genç
kız ülkesinde polise
başvurmamıştı. Ama
yargıç, Togo'da polise
başvuran kadınların
kocalanna ve aileleri-
ne teslim edıldiğini ve
kadın sünnetinin yasal
olduğunu bilmiyordu.
Önümüzdeki gün-
lerde, yeni avukatlar
bulan ve New York
merkezli bir insan hak-
lan örgütü tarafından
desteklenen, artık 19
yaşına gelmiş olan
genç kız Göçmen Baş-
vurulan Mahkeme-
si'neçıkacak. Eğerka-
zanırsa, Fauziya, Ame-
rika'da, ülkesine geri giderse sünnet edile-
ceği gerekçesıyle iltica başvurusu kabul
ediien ilk kadın olacak.
Fauziya olayının da kamuoyunda yarat-
tığı tepkilerin de etkisiyle Birleşmiş Millet-
ler. kadın sünnetini bir insan haklan ihlali
olarak tanımladı. Kanada da kadın sünne-
Ablalanndan biri. onu
Gana'daki havaalanına
götürdü ve annelenn-
den kalan üç bin dola-
n verdi. Almanya'ya
giden ilk uçağa binen .,-
genç kız iki ay sonra
amcasıyla teyzesinin
yaşadığı Amerika'ya
ulaşıyordu ve mülteci
olarak kabul edileceği-
ne kesın gözüyle bakı-
yordu.
Fauziya, havaalanın-
da, ülkesine geri gönde-
rilirse sünnet edilece-
ği gerekçesiyle iltica
talebinde bulunuyordu.
Ama bir suçlu gibi kar-
şılanan genç kız, gö-
zaltınaalınıyor. kelep-
çeye vuruluyor ve mahkemeye çıkana ka-
dar kalmak üzere tutukevine gönderiliyor-
du. Ve mahkemedegöçmen yargıcı genç kı-
zın öyküsünü inanılmaz olarak nitelendiri-
yordu. Togo'ya ilişkin pek az şey bilen ve
kadın sünneti hakkında hiçbirşey duymak
ıstemeyen yargıç "bu yabancının güvenil-
tini bir iltica gerekçesi olarak kabul etti. Ve
geçen mayıs ayında, Amerika, kadın sün-
netinin bir tür zulüm olarak değerlendirile-
bileceğini ve bu gerekçeyle iltica talebin-
de bulunan bir kadının talebinin Mülteci
Anlaşması kurallan çerçevesinde göriişü-
lebileceğini açıkladı.
Sünnetli kadmlar arfayor
Şimdiye kadar kadın sünnetinin iltica ge-
rekçeleri listesine alınmamasının nedenle-
rinden biri de göçmen bürolannın sahte id-
dialarda bulunan bir kadmlar ordusuyla kar-
şılaşma korkusuydu.
Gerçekten de dünya kadınlannın yakla-
şık yüz milyonu sünnetli ve bunlara her gün
altı bin kadın ekleniyor. Ama bu kadınla-
nn çoğunluğu kaçmak bir yana bu eyleme
karşı çıkamayacak kadar genç. Kanada ya-
sasında yapılan değişiklikten sonra sünnet
gerekçesiyle iltica talebinde bulunan kadın
sayısı yalnızca iki.
Fauziya'nın avukatı, Amerikan yasası-
nın, insanlann dinsel, siyasal ve ırksal ne-
denlerle iltica talebinde bulunmasına ola-
nak verdiğıni, ama iş cinsiyete gelince ürk-
tüğünü söylüyor.
Evet, son derece ilkel ve acı verici olan
bu korkunç uygulamanın önünün alınması
yakın gelecekte olanaksız görünüyor. Ama
hiç değilse bundan kaçmayı başarabilen
birkaç kadın. Fauziya'nın çabalan sayesin-
de mülteci olarak kabul edilebilecek ve
gelişmiş ülkelerin mülteci yasalanndaki
cinsiyet aynmcılığı kalkmış olacak.
İstanbul Haber Servisi -
Erozyonun meydana getire-
ceği çölleşmeyi ördemek için
Türkiye'nin bir an önce bit-
kilendirilmesi gerektiği be-
lirtildi. Türkiye Erozyonla
Mücadele, Ağaçlandırma ve
Doğal Varlıklan Koruma
Vakfi (TEM A) Genel Başka-
nı Ha\rrttin Karaca, toplum
olarak konuyaduyarlı olma-
mız gerektiğini vurgulaya-
rak "Suyumuz bitiyor. Suyu
depolayacak olan çayır, çi-
men ve meralar da yok olu-
yor. Türkiye,a\aklanmwn aj-
tmdan ka>ıpgidiyor. Çahşma-
lara hemen bugün başlama-
byız
?
'dedi.
Her yıl kırsal alanlardan
büyük kentlere göç edenle-
rinin sayısının 1 milyon 200
bini bulduğunu belirten Ka-
raca, "Bunun temetinde in-
sanı,doğduğu, büyüdüğü yer-
de besleyemeyen, muüu ede-
meyen bir Türkîye vanur. tş-
te en büyük tehîike budur"
diye konuştu.
Suya giden toprakSF
Dünyada her yıl 20 milyar
160 milyon ton toprak akar-
sularla deniz ve göflere taşı-
nıyor. TEMA'nın verilerine
göre, bu toprağın 15 milyar
910 milyon tonunu Asya kj-
tasından taşınan topraklar
oluşturuyor. Türkiye'nin
erozyon yönünden canlı bir
'müze' görünümünde oldu-
ğunu belirten TEMA, her yıl
akarsularla denizlere en az
500 milyon ton verimli top-
rağın aktığını bildiriyor. Kıb-
ns adasının yüzeyini en az 5
santimetre kalınlığında ör-
tebilen bu miktann, kum ve
çakıl gibi ağır malzemeler
de dikkate alındığinda 800
milyon tona çıktıği ifade edi-
liyor. Deniz ve göllerimize en
çok toprak taşıyan akarsula-
nmızın basında ise Ftrat, Ye-
şilırmak ve Kızılırmak ge-
lirken en az taşınma Dala-
man Çayı ve lyiderede gö-
rülüyor. Yine TEMA'nın ver-
diği bilgilere göre, yüzde
63.5'i çok şiddctli olmak üze-
re Türkiye'nin yüzde 95'i
erozyon tehlikesiyle karşı
karşıya.
Türkiye için büyük birteh-
like olan erozyonun önlene-
bilmesi amacıyla yasal ted-
birlere ihtiyac olduğunu söy-
leyen Hayrettin Karaca, "Ya-
sal tedbuierin alınabilmesi
için degüçlü bir kamuoy una
ihti\aç var. Bunu otaşturma-
ya çalışıyoru/. Bütün hedefî-
miz bu" diye konuş'tu.
Karaca, toplumu bu yön-
de bilinçlendiımeyi başarsa-
lar bile devletin erozyonu
önlemek için maddi olanağı
buJunmadıgını. vatandaslann
çeşitli yollardan maddi des-
tek de sağlaması gerektiğini
ifade etti. Karaca alınması-
nı istedikleri beş yasal ted-
biri de şöyle sıraladı:
u
- Bryolojik Çeşittilik Ya-
sası: Bu yasa 1992'de Rio'da
imealandı. Türkiye de bu ya-
sayı imzaladı. İnsanoğlunun
yaşamuida büyük önemi olan
canlı çeşitlerini korumayı
amaçlayan yasa, şu anda
Mecfis 'egrtti. Bir an önceçık-
masını istiyoruz.
- Mera Kanunu: 1994te
Paris'teimzalanan bu yasay-
la meralann ıslahı sağlana-
cak.
- Mera ısiahı için kanun
çıktıktan sonra, bunu mad-
di olarak destekleyecek bir
fon kurulmast
- Anavasanm 169ve 170'in-
ci maddelerindeki eklerin
kakünlması.''
Erozyonla mücadelenin
1930'lu yıllara dayanması-
na karşın toplum bilincinin
yeni yeni kazandınldığını
kaydeden Hayrettin Karaca,
"Toprağın bereketinin bitö-
ğini bilivoru/ artık" dedı.