Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29MART1996CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hükümetin et ithal edilmeyeceğini açıklamasına karşın DİE verileri yetkilileri yalanladı
6
Et ithalatmda denetim yok'ANKAR\ (Cumhuriyet
Bürosu)-Tanm ve Köyişlen
Bakanlığı, *deli dana" has-
talıgı görülen Ingıltere'den
1990 yılından ben Türki-
ye'ye et ithal cdilmediğinı
açıklamasına karşın, hükü-
met, bu iddıayı çürüten Baş-
bakanlık Devlet Istatistik
Enstitüsü (DİE) verilerine
yanıt vermedi.
DİE verilerine göre. sade-
ce geçen yıl Ingiltere'den 20
ton 59 kılogramsığıreti ithal
edildiginın belirlenmesine
karşın. Tanm ve Köyışleri
Bakanı İsmet Artila'dan "İn-
gUtere"den et ithal edilmedi"
yöniindeki ıddialanna açık-
lama gelmedı. DlE'nin res-
mi verilerine göre, Türkiye
1995 yılında Ingiltere'den 20
ton 59 kilogram taze, sogu-
tulmuş sığır eti satın aldı.
Türkiye'nin 27 bin 199 ton
318 kilogram sığır etiyle
1995'te en çok alımı Alman-
ya'dan yaptığını gösteren res-
mi verilerde, 1995 yılında
toplam 45 bin 101 ton 791 ki-
logram sığır eti ithal edildiği
saptandı. 1995 yılında sıgır
eti ithal edılen ülkeler ve
miktarlan şöyle:
"Avusturya 915 ton 937 kilogram,
Fransa 3 bin 629 ton 588 kilogram sığır;
Belçika 1765 ton 67 kilogram. Danimar-
ka 4 bin 438 kilogram 899 kilogram; Hol-
landa 2 bin 5% ton 348 kilogram; Kaza-
kistan 210 bin ton 40 kilogram; Kırgızis-
tan 257 bin ton 36 kilogram; Moldova
PRIONLAR:
ŞEKİL
DEĞIŞİKLİĞI
ÖLÜM
ANLAMINA
GELİYOR
Pron denıten standart profemter hıçtnr
nedene bağiı oimadan şekıt değıştirr. Bu
geiışme beyir. dejenerasyonuna ve ödjme yo)
açar.
1) insan hücrelemin içnde buhınan pnonlar
nomal şekltndedir Bu protemtenn gorevı
henûz bKnmryof.
%iDeğişüdğe uğrayan pnon proiemten
vücudun savunma mekantzmasını harekete
geçjrmez. Çûnkû bu protenter dtşandan
geten dûşman duşumbrdeğü, vücudun
ıçmde varolan bir duşumdur. Değışmış
pnoniar normaf prioniara sirayet eder
3) Değişmış poontef beyin hucreterınde
yoğunlaş», fibrotik biridmlere yol açar Bu da
beyin hücrelennin çökmesne ve olûmune
nedenotur
4) Otopsı sonuçlan bu çûken hücrelenn beyni
sungenmsi bir yapıya dönüşturduğûnü ortaya
çıkartıyor.
HAYVANLARDAKİ BSE
İNSANURDA ÇJD'YE
NASIL DÖNÜŞÜR?
1) BSeiı stğtf eti yemr.
2) Ettekı pnon protemten mıde
duvarmdan vücuda geçar.
3) Bir sûre sonra (10 üe 30 yıl arası)
prion protemten vücuda yaytk ve
protemtenn şaU değiştirrneane
açar.
4) Pnon proteinleri beyinde ve omuriMt
dokusunda btnkmeye başlar. Gn
madde dejenerasyona uçjrar. Zaman
ıçmde CJD oluşur, bir ıkı yıl ıçmde
riad safhada bunama ve ölüm
meydana gelır.
1609 ton 248 kilogram; Romama 15 ton
595 kilogram, Rusya Federasvonu 90 ton
490 kilogram. L kra> na 2 bin 210 ton 930
kilogram, Lruguay 8 bin 170 ton, Finlan-
di\a 124 ton 922 kilogram, Lirvanya 56
ton 814 kilogram, Makedonya 1593 ton
873 kilogram, Itarya 58 ton 689 kilog-
ram."
Ayrıca, Kazakistan ve Moldova'dan
toplam 45 bin 302 ton 773 kılogram ko-
yun ve keçi eti, Almanya'dan 3 ton 603
kilogram ve Hollanda'dan da 20 ton 309
kilogram domuz eti ithal edıldı.
Türkiye IhracatçılarMeclisi (TİM) lc-
ra Kurulu üyesı AliŞahindal, Türkiye'de
özellikle Et Balık Kurumu (EBK) ışlet-
melerinde hastalıkh hayvanların da kc-
sildiğını önc sürdü. Şahindal. kaçak ola-
rak üretılen etlerin de aynı fiyata satıldı-
gını belirtti. Et ıthalatı sırasında güm-
rüklerde yapılan denctımın yetersiz ol-
duğunu anlatan Şahindal. Uzakdo-
ğu'nun kalitesız etlennin. gümrüklerde
Avrupa damgası vurularak Türkıye'ye
Yun
Bir hasta öldü, iki kişi tedavide
'Deli tnek9
ıanistan'1
karıştırdı• "Deli tnek" hastalığı, Yunanistan'da ölümlere
neden olmaya başladı. Hastalığın basın organlanna
yansıması üzerine, "Deli lnek" hastahğına yakalanan
hasta yakınlan tek tek ortaya çıkmaya başladı.
Basında yer alan haberlere göre, söz konusu hastalıfe,
1985 yılından bu yana ölümlere neden oluyor.
MURAT İLEM
ATİTNA - Ingiltere'de, orta-
ya çıkan ve başta Avrupa ol-
mak üzere, bütün dünyada
paniğe yol açan, "DeK İnek"
hastalığı. Yunanistan'da
ölümlere neden olmaya baş-
ladı.
Hastalığın basın organlan-
na yanstması üzerine, "DeJi
İnek" hastahğına yakalanan
hasta yakınlan tek tek ortaya
çıkmaya başladı. Basında v-
er alan haberlere göre söz ko-
nusu hastalık 1985 yılından
bu yana ölümlere neden olu-
yor. Yunanistan'da o tarihten
bu yana kaç kişinin "Deli
İnek" hastahğına yakalandı-
ğı, kaç kişinin öldüğü ise
şimdilik bilinmiyor. Yunanis-
tan'da "Deli İnek"hastalıgı-
nın ılk kurbanı bir kadın ol-
du. 1985 yılında, 75 yaşında-
ki Keliopi Kuftı isimli kadın.
"Deli tnek" hastahğına yaka-
lanarak öldü. Hastalığının
son günlerinde yakmlan tara-
fından Ingiltere'ye götürülen
kadının burada öldüfü, ölüm
nedeninin Ingiliz yetkililer
tarafından gizlendiği anlaşıl-
dı. Atina'nın Evangelizmos
Hastanesı Psikıatn Sem-
si'nde yatan 75 yaşındaki
Yannis Ratakis isimli hasta-
nın da 21 mart tarihınde. söz
konusu hastalık yüzünden öl-
düğü ortaya çıktı. O tarihten
bu yana gizlenen ölüm olayı,
hastalığın boyut kazanması
üzerine yakınlan tarafından
basına sızdınldı. Gazeteler,
Yunanistan'da yıllardır orta-
lama 4 ya da 5 kişinin söz ko-
nusu hastalık yüzünden öldü-
ğünü belirtirken bu sayının
artabileceğinı vurguluyorlar.
Halen, Atina'nın Evangeliz-
mos ve Niea semtindeki has-
tanelerde iki hasta daha "De-
li İnek" teşhısı ile tedavı al-
tında tutuluyor. Söz konusu
kişilerden, 55 yaşındaki bir
hastanın durumunun ağır ol-
dugu. yoğun bakımda yaşa-
tılmaya çalışıldığı anlaşıldı.
Adı açıklanmayan hastanın
yakınlan. söz konusu kişinin
adım adım ölüme gittiğini
belirttıler.
Tonlarca İngiliz etL~
Yunanistan Sağlık Bakan-
lığı yetkililennın Ingilte-
re'den uzun yıllardır et alımı
yapılmıyor açıklamalannın
üzerinden yiımi dört saat
geçmeden, Atina'nın, Pire
semtindeki özel birşirket de-
posunda 21 top kaçak lngılız
eti yakalandı. "Meet Marke-
ting Service" adlı İngiliz fir-
rnası kanalı ile Yunanistan'a
ithal edılen etlere yetkililer
tarafından el kondu. Kaçak
İngiliz etlerinın 18 ocak tari-
hinde, Atına'ya getirildiğı
öğrenildi.
Yunanistan'daki muhalefet
partileri, hükümetten etraflı
bir araştırma ve açiklama ya-
pılmasını istiyor.
Yunanistan'daki "Deli
İnek" hastalığının basına
yansıması üzerine. ülkedeki
et satışlan bir anda bıçak gı-
bi kesildi. Başkent Atina ve
ikinci büyük kent Selanik'te
halk balık ve sebzeye hücum
ederken söz konusu gida
ürünlerinin fiyatlan bir anda,
büyük oranlarda arttı. Gaze-
teler, Ingiltere'ye gidecek,
Yunanlı turistlerin, bu gezile-
rinden şimdili vazgeçtıklen-
nı belirtıvorlar.
Riı* t*f\h iillr*> itlıalîitı Iralrlıtrlı •ngiltere'nin, hastalık>üzünden büvükbaş
İJ11 ÇU1V U I H C I l l l d l c t U ü c U U U U l hayvanlannortadankaldınlmasıkonusun-
da çiflik sahipierinin zararlannı karşılamak üzere Brüksel'den yardım isteğinde bulunduğu bildiril-
di. Fransa"dan halkın sağlığı için her bir kiiçük parça etin üzerinde kesinlikle damga konularak satıl-
ma şartı getirilirken, Suudi Arabistan da İngiliz sığırlanndan elde edilen bütün üriinlerin ithalatını
yasakladığı ka>dedildi. İngiliz sığırlanndan elde edilen süt. insülin va da serum gibi üriinlerin itha-
latını engellemek amacıvla gereken bütün önlemlerin alındığı bildirildi. (Fotoğraf:REUTER)
Ingiltere sessizliğini sürdürüyor
Avrupa Birliği Tanm Bakanlan 1 nisanda hastalığı ele almak amacıyla olağanüstü toplanıyor
ZAFER ARAPKİRLİ
LONDRA -Ingiltere'de sığırlar-
dı görülen bir hastalığın, insanla-
n da bulaşabileceğinin saptanma-
s üzerine başlayan bunalım büyü-
y;rek sürüyor. Avrupa Birliği Ko-
nisyonu'nun önceki gün aldığı bir
kararla, ingiliz sığır etine. dünya
çıpında yasak uygulanmaya baş-
hnmasının ardından, Ingiltere hü-
lûmetinin bir haftadır gösterdiği
drenışten \ageçerek, bir kısım
hıstalıklı hayvanı imha yoluna gi-
ceceği bildiriliyor. Ancak hükü-
net bu konudaki açıklamayı ge-
oktıriyor. 30'u aşkın ülke. İngiliz
ei yasağını fiilen uygularken ln-
pltere büyük bir yansızlığa itilmiş
ûirumdu. Avrupa Birliği tanm ba-
kanlan, 1 nisan pazartesi günü 'de-
li inek' hastalığını ele almak ama-
cıyla olağanüstü toplanacak. Hol-
landa, Ingiltere'den ithal edilen ve
kesim için yetiştirilmekte olan 64
bin danayı imha etme karan aldı
Sığır eti bunalımı 8. gününü dol-
dururken Ingiltere hükümetinin. en
başta sözünü ettiği ancak sonradan
vazgeçtiği bir uygulamayı günde-
me getinnek zorunda kalacaği an-
laşılıyor. Önceki gün Avrupa Bir-
liği Komisyonu'nun aldığı kararı
değerlendirmek üzere toplanan
yetkililer, dünkü Bakanlar Kurulu
toplantısına sunulmak üzere hazır-
ladıklan önlemler paketıne, "on
binlerce hastılıkh sığınn imha edil-
mesi" ni de dahıl ertıler. Hüküme-
tin dün bu konuda bir açıklama
yapması beklenırken, Başbakanlık
ve Tanm Bakanlığı yetkilileri dün
de sezsız kaldılar. Kohu, parlamen-
tonun gündemıne gelirken muha-
lefet partileri, hükümeti "kararsız-
lık politikası sonucu kamuoyunda-
ki paniği köriiklemeklc" suçiadı.
Ba^bakan John Major.önceki
gece verdıği bir mülakatta, "Orta-
da ciddi bir sağlık problemi olma-
dığını" savundu \e "Bunalımı bi-
raz mttha, biraz muhalefet parti-
leri, biraz da Avrupa >aratfı" dıvc
konuştu. Ana muhalefet Işçı Par-
tısı ıse hazırladığı 8 maddelik altcr-
natıf eylem planı ile bunalımdan
çıkışvollanönerdi. Hastalıklı sığır
sürülerının imha edilmesinı ıçer-
meyen planda, mezbahalarda sağ-
lık ve denetim kurallanna daha sı-
kı uyulması. kesilmiş hayvanlarda
BSE hastahğına ilişkin denetımler
yapılması. bu hastalığı taşıma ns-
ki bulunan gıda maddelerinın lis-
telerinin yayımlanması. hayvan
beslenmesinden sakatat kullanımı-
nın tamamen yasaklanmasına ka-
dar bir dızı önlemler yer alıyor
Ingiltere Ulusal Çıftçıler Bırlığı
de yaklaşık 15 bin hayvananın im-
ha edılme;.ınin hem ülke ıçmde
hem yabancı ülkelerdekı tüketıcı-
dc olu!,an güven bunalımını gıder-
meye yardım edeceğını bıldırdi.
Sığır eti bunalımtnın. hayvancılık
sektörüne maliyetının yılda 650
milyon sterlın cıvarında olduğuu
hesaplanıyor.
Bu arada Ingiletere'dekı sığır eti
bunalımının Avrupa Birlığı'nema-
liyctinin de yaklaşık 1 buçuk mil-
yon dolar olduğu kaydedılıyor.
Tanm bakanlan toplantısı
Avrupa Bırlığı (AB) larım ba-
kanlan. I nisan pazartesi günü, de-
li ınek hastalığını ele almak ama-
cıyla olağanüstü toplanacak. Av-
rupa Komısyonu'ndan bıryetkili.
dönem baskanı Italya'nın, Fran-
sa'nın talebı üzerine pazartesi gü-
nü olağanüstü toplantı yapılması
çağnsında bulunduğunu açıkladı.
Tlk aşamada. toplantının yen ve
tanhinın resmen doğrulanması ge-
rektığını vurgulavan Italyan yetki-
lı. "\ Q/de 80 toplantı yapılacak.
Toplantının Brükjscl'dt gerçekleşti-
rilmesi için Lüksemburg ile temas
halindevi/" dcdı.
getirildığini kaydetti.
Tüketici Haklan Denıeği
Baş.kanı Turhan Çakar. et it-
halatındaki denetimin çok
yetersiz ve içler acısı bir du-
rumda olduğunu söyledi.
Çakar, yazılı açıklamasın-
da, Dış Ticarette Teknik Dü-
zenlemeler ve Standardizas-
yon Yönetmeliği kapsamın-
dakı "ithalatmda zorunlu
standarda uygunluk aranan
üriinler" arasında görülme-
yen sığır ctınin dcnetımsız
olarak yurda girdiğini belirt-
ti. Çakar, standartlar listesin-
de yer alan ve denetime tabi
üriinler için bile ithalatçının
yalnızca kontrol belgesi dü-
zenlcdiği, denetçi durumda
olanlann da bu belgcyi onay-
lamakla görcvlcndirildiğini
vurgulayarak, şöyle dedı:
"Söz konusu yönetmclik-
te, uygunluk değerlendirme-
sinin giriş gümrüğünde en
geç 24 saat içinde vapılması.
yapılamı>'orsa mümkün olan
testlerin bilahara yapılmak
iizere uygunluk beigeşi \eri-
lebileceği belirtiliyor. İşte bu
belge ile muayene ve deney le-
rin uygun çıkmaması halin-
de dc yapılacak bir şe>kalmaz. Acıkh du-
rum budur."
Çakar, yönetmeligin değiştirilmesi
için yaptıklan başvurunun sonuçsuz kal-
dığına dikkat çekerek. "deli dana" has-
talığının gündeme geldiğı bugünlerde
yeni birdüzenleme yapılması gerektiğı-
ni bıldırdi. ingiltere'de büyükbaş hay-
vanlarda ortaya çıkan "deli
dana" hastalığı Avrupa'yı
tehdit etmeye devam eder-
ken, Türkiye'yi de "ddiku-
zu" hastalığı korkusu sardı.
Mersin'in Mut ilçesinebağ-
lı Güme köyünde 10 gün
içinde 1500 kuzunun bilin-
meyen bir scbeple ölmelen,
köylülen telaşa düşürdü.
Yetkililer kuzulann ölüm ne-
deni ile ilgili henüz bir teş-
his koyamadılar. Adana Ve-
tenner Inceleme Müdürlüğü
ve Konya Selçuk Ünivcrsıte-
si'nde yapılan incelemeler-
den sonra bir tcşhistc bulu-
nulamaması. yurttaşlarda
endişeyc yol açtı.
Hastalık bağışıklık
vermiyor
İstanbul HaberServısrrfln
habenne göre de Marmara
Üniversitesi Veteriner Fakül-
tesi Öğretim Üyesi ve Mık-
robiyoloji uzmanı Prof. Dr.
Ahmet Minbay "deU inek"
hastalığını 'sürpriz' bir has-
talık. olarak tanımlayarak
"Hastalığın oluşması için
belli koşullann oluşması ge-
rekir. Yani insanda da bu
hastalığın meydana gelmcsi
için birtakım faktörlerin bir
araya gelmesi gerekir. Her-
kes aynı dcrecedc duyaıiı dc-
ğiL"dedi. Minbay. hastalıkh
ctın iyi pişirilmiş olsa bilc
virüsünün yok olmadıgını
söyledi.
Minbay, "deli inek hasta-
hğı"yle ilgili Cumhuriyet'e
yaptıgı açıklamada, deli in-
ek hastalığının. insanlarda
da görülebilen ve "Subacut
Spon(|iform Encephacopat-
hie"(SSE)adıvenlenbirdı-
zi hastalığın bir türüoldugu-
nu söyledi. Ingiltere'de. bu
hastalığın. yine aynı gruba
dahil edilen ve 'Scaraple'adı
verilen koyun hastalığını
içeren etlerindcn yapılan
yemlerin. sığırlara verilmc-
siyle ortaya çıktığını anlatan
Minbay, 1986-1987 yıllann-
da. hastalığın devam etmesi
üzerine bu yemlerin kaldınl-
dığını belirterek şöyle de-
vam etti:
"Yemler kullanımdan kal-
dınlınca bu hastalık 9O'lı yıl-
larda durdurulur sanıldı. İl-
gi çekici olan kimyasal ve fl-
ziksel birtakım yöntemlerie
hastalığa neden olan etkenin
inaktive edilcmemesidir.
Hastalıkh et iyi pişirilmiş ol-
sa bile etkeni yok olmuvor.
Güçlii ve dirençli bir etken
bu. Bildiğimiz viriislerden
farklı. Çok küçük, yapısı
farklu nükleik asiti var yok
belli değil. yalnız proteinden
oluştuğu için 'pınon' adı ve-
riliyor. Hastalık. sinirsistemi
üzerinde etkili olarak hay-
vanlann be> inlerini çok tipik
biçimde süngerimsi bir yapn
ya büründürüvor. Hastalığın
mevcut bilgilere ters düşen
noktası da bağışıkiık verme-
mesidir. Bir göriişe göre han-
gi hayvanın vücudunda ise o
hayvanın vücudunda olan
proteinden oluşuyor, böyle
olunca da vücut ona karşı re-
aksivon göstermiyor."
Ingiltere gıbı gelişmış ül-
kelerin, bu durumlarla karşı-
laştıklannda hastalıkh bütün
hay vanlan yok etmekten çe-
kınmedıği örneklennın daha
önce üörüldüğünü belırtcn
Minbay. "87-88'dedebu has-
talığın gücünü bilim adamla-
n orta>a koyamadılar. Daha
sonra maymuna vcrilen has-
talık etkcninin a> nı sonucu
doğurduğu anlaşıklı" dcdı.
HAFTAYA B AKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Müzikli Günler...
Pans'teki öğrencilik yıllarımdaydı.
Konuk bir arkadaşımı "Casino de Paris"ye götür-
müştüm. Trio Athene adlı bir Yunanlı müzik grubunu
zevkle dinliyorduk. "Şimdisize bir Yunan parçası ça-
lacağız" dediler.
Ve ağızlarından ünlü nakarat dökülmeye başladı:
- Şinanayyavrum şinanay nay...
Herkes mutlu, biz ise şaşkındık.
Geçenlerde, 13. Uluslararası Ankara Müzik Festi-
vali'nin açılış konserinde, birden belleğimdeyıllarön-
cesinin bu anısı canlandı. Bir klasik müzik konserin-
de, bir kez daha "şinanay"\ dinliyorduk. Ama bu kez,
salonun tümü hem mutlu hem şaşkındı.
Genç Gürcü bestecı ve piyanist Vakhtang KakhkJ-
ze, caz-klasik kanşımı konçertosunu çalmıştı. Salo-
nun coşkusu dinmiyordu. Piyanonun basına yeniden
geçtiğinde, kimse böylesine bir sürprize hazıriıklı de-
ğildi.
"Şinanay yavrum"un nefis biryorumuydu bu.
Salon bir kez daha alkıştan inlerken, genç sanatçı
eliyle alkışlayanlan işaret ediyordu. "Bu müzik benim
değil, sizin" dercesine...
• • •
Baba Jansug Kakhidze yönetti, oğul Kakhidze
çaldı... Tiflıs Senfonı Orkestrası, Ferit Tüzünün
"Çeşmebaş/"sından Ravel'e uzanan bir müzik şöle-
ni sundu Ankaralılara...
Türk, Gürcü, Rus, Fransız ezgileri.
Nefark eder ki!.. Müziğin dili aynıdır. Ve güzel, han-
gi kalıp içinde olursa olsun güzeldır.
önemli olan, o güzellikten tat almasını bilmektir...
O güzelliğe katkıda bulunabilen bir ulus olmanın onu-
runu yaşayabilmektir... Önemli olan, güzelı paylaşa-
bilmek ve paylaşıldıkça büyüyen o mutluluğu tada-
bilmektir...
Uluslararası Ankara Müzik Festivali 13 yaşına bas-
mış.
Dıle kolay!.. Festivalin başladığı yıl doğanlar nere-
deyse genç kız olmuşlar, delikanlı olmuşlar.
Festivalin ilk yıllarında. Zubin Mehta'nın yönettığı
bir (talyan orkestrasının açılış konserıni de anımsıyo-
rum. Cumhurbaşkanı'nın salona gınşi nedenıyle ça-
lınan Istiklal Marşı'nı sanıyorum kimse unutamamış-
tır.
Genç yaşta yitirdiğimiz Adnan Kahveci o zaman
bakandı. Müthiş etkilenmişti. Konser kaydını alıp ço-
ğaltmak ve bırçok yerde kullanmak istiyordu.
Ama festival hep aynı düzeyde kalamadı.
Zor dönemlerı oldu. Olayın önemini kavrayama-
yan bazı kültür bakanlannın acısını yaşadı. İstanbul
gibı sanata para akıtacak bir burjuvazinin yeterince
gelişmemiş oluşunun eksıkliğini duydu. Bilet almak
yerine davetiye almaya alışmış bir üst düzey büT>k-
rat alışkanlığını kırmakta zoriandı.
Ne var ki aşılan her zorlukla, o zorluğu aşanlar bi-
raz daha büyür... Bir olay yinelendikçe kurumsallaşır,
kurumsallaştıkça güçlenir.
Uluslararası Ankara Müzik Festivali, 13. yılında çok
daha güzel, çok daha görkemli... Gelecek yıllarını,
Atatürk'ün başkentine layık bir salonda yaşayabil-
menin umudu içinde, çok daha hevesli...
Ankara artık festivaline sahip çıkrypr.
Işadamlarıyla, bankacısıyla, devlet kurumlarıyla,
üniversiteleriyle, yabancı diplomatlarıyla ve en önem-
lisi sanatseverleriyle, müzikseverlerıyle...
Sonuç?
Ünlü "The Academy of St. Martin-in-the Fi-
elds"den, 170 kişilik korosu ve 100 kişilik orkestrası
ile "Slovak Filarmoni Orkestrası "na kadar uzanan bir
müzik şöleni.
Ispanya'nın en iyi ikinci flamenko grubu olan An-
tonio Canales'den Belçıka Kraliyet Balesi'ne kadar
uzanan bir dans geçidı.
Caz ve folk müziği ustalan... Resıtaller.
Gençler, gruplar, herkes için çeşitli indirimler var...
Ankaralılar bu ifırsatı kaçırmamalı!
Evet, "Sanata, müziğe sahip çıkmanın, yerinde iz-
lemenin, aynı zamanda çağdışılığa karşı bir siyasal
davranış bıçımi olduğunu unutmayalım!.."
Ve bu şenliği Ankara'ya, Ankaralılara, Türk sanat
yaşamına kazandıran Sevda-Cenap And Müzik Vak-
fı'na destek olalım... Mehmet Başman ve arkadaş-
larının önünde şapkalanmızı çıkaralım...
Cereken önem verilmiyor
Hayvancıbkta
sorunlar çok
F İ L İ Z G C M Ü Ş
Eski Süt-Et-Gıda Sanayı-
cıleri ve Üretıcileri Birliği
(SET-BlR)Genel Sekreteri.
ve Marmara Üniversitesi
Veterinerlik Fakültesı Zo-
otekni Bölüm Başkanı
Prof.Dr. Mehmet Evrim.
'deli inek" hastalığının ya-
rattığı paniğin. Türkiye'de
hayvancılık sektöründekı
asıl sorunlan gölgede bırak-
tığını söyledi. İstanbul Ka-
saplarOdası'nınetkaçakçı-
lığı üzenne hazırladığı ra-
porda ise İstanbul'da et ka-
çakçılığının 1988 yılından
bu yana yüzde 80'lere ulaş-
tığı belirtiliyor.
Prof Dr. Mehmet Evrim,
Türkiye"dekı hayvansal üre-
timın önemli birbölümünün
doğal ortamlarda yetiştirilen
hayvanlardan sağlandığını
belirterek "Eğer hayvanct-
lık sektörüne 10 yıldan beri
azaltılan ilgi gerektiği biçim-
de gösterilse>dL, şimdi Tür-
khc'dc bu hastalıktan kor-
kulma/dı" dıyc konuştu.
Prof.Dr. Mehmet Evrim.
Türkiye'de 1995 yılının 11
aylık döneminde 200 mil-
yon ton et yani 1 milyon 307
bin büyükbaş ha>van ithal
cdildiğini bıldırdi. Evrım.
genellikle Avrupa Birliği ül-
keleri ile Dünya Sağlık Ör-
gütü'nün önerilcri arasında
yer alan ülkelerden ithal
edılmesı gereken etlerin,
"bulunabildiği her yerden"
satın alındığını NÖvledı "Ül-
kede hcnü/ veterince dc-
mokrasiycrieşmediği için,si-
vasi otoritenin i/ni dışında
bir yetkilinin, hangi ülkeler-
den ithal edildiği açıklama-
sını yapması beklenemjyor"
diye konuşan Evnm. bu bıl-
gılerin Dış Ticaret Müste-
şarlığı'nda kayıtlı olması
gerektığıni söyledi. Prof.Dr.
Evrim. hayvancılık \e hay-
van ürünleri konusunda üre-
ticilerin ve sanayicilerin
"çokdertli"' olduklanna dık-
katçekti Kırsalbölgedeya-
şayan hayvan besleyıcısının
desteklenmeyerek dolaylı
biçimde göçe zorlandığını
söyleyen Evrim, ithal edilen
bir milyon 307 bin baş hay-
vanın. türkiye "de beslenme-
sı durumunda 261 bin aile-
nın geçımının sağlanacağını
kaydetti. Evnm, bunun avnı
zamanda 3 bin 267 veteri-
nerin de ış ımkânı bulması
demek olduğunu bildirdı.
Prof.Dr. Mehmet Evnm.
SET-BİR'inl980'lerdenbu
yana yaşanan hammadde
yetersızliği nedeniyle. Tür-
kiye'de kırsal kcsim hav'van
besleyicığini geliştirmek ve
^destekleme amacını güttü-
ğünü ifade etti. Evrim.
"Türkiye'de giderek hay-
vansal üriinlerin aleyhine ta-
nm polrrikalan uvgulandı.
Sanayidışa bağımlı haldege-
lişeniez. SET-BİRdc 55'e
yakın bü> ük sanavici üve it-
halata karşıdır. ülkt içinde-
ki üretimi desteklerler. Et
ürünleri ihtiyacını karşıla-
mak için, hijvenik biçimde
halka sunabiîecek cn az 60-
70 kuruluşa daha ihtiyaç
vardır." dedı.