03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29MART1996CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümetin et ithal edilmeyeceğini açıklamasına karşın DİE verileri yetkilileri yalanladı 6 Et ithalatmda denetim yok'ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu)-Tanm ve Köyişlen Bakanlığı, *deli dana" has- talıgı görülen Ingıltere'den 1990 yılından ben Türki- ye'ye et ithal cdilmediğinı açıklamasına karşın, hükü- met, bu iddıayı çürüten Baş- bakanlık Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE) verilerine yanıt vermedi. DİE verilerine göre. sade- ce geçen yıl Ingiltere'den 20 ton 59 kılogramsığıreti ithal edildiginın belirlenmesine karşın. Tanm ve Köyışleri Bakanı İsmet Artila'dan "İn- gUtere"den et ithal edilmedi" yöniindeki ıddialanna açık- lama gelmedı. DlE'nin res- mi verilerine göre, Türkiye 1995 yılında Ingiltere'den 20 ton 59 kilogram taze, sogu- tulmuş sığır eti satın aldı. Türkiye'nin 27 bin 199 ton 318 kilogram sığır etiyle 1995'te en çok alımı Alman- ya'dan yaptığını gösteren res- mi verilerde, 1995 yılında toplam 45 bin 101 ton 791 ki- logram sığır eti ithal edildiği saptandı. 1995 yılında sıgır eti ithal edılen ülkeler ve miktarlan şöyle: "Avusturya 915 ton 937 kilogram, Fransa 3 bin 629 ton 588 kilogram sığır; Belçika 1765 ton 67 kilogram. Danimar- ka 4 bin 438 kilogram 899 kilogram; Hol- landa 2 bin 5% ton 348 kilogram; Kaza- kistan 210 bin ton 40 kilogram; Kırgızis- tan 257 bin ton 36 kilogram; Moldova PRIONLAR: ŞEKİL DEĞIŞİKLİĞI ÖLÜM ANLAMINA GELİYOR Pron denıten standart profemter hıçtnr nedene bağiı oimadan şekıt değıştirr. Bu geiışme beyir. dejenerasyonuna ve ödjme yo) açar. 1) insan hücrelemin içnde buhınan pnonlar nomal şekltndedir Bu protemtenn gorevı henûz bKnmryof. %iDeğişüdğe uğrayan pnon proiemten vücudun savunma mekantzmasını harekete geçjrmez. Çûnkû bu protenter dtşandan geten dûşman duşumbrdeğü, vücudun ıçmde varolan bir duşumdur. Değışmış pnoniar normaf prioniara sirayet eder 3) Değişmış poontef beyin hucreterınde yoğunlaş», fibrotik biridmlere yol açar Bu da beyin hücrelennin çökmesne ve olûmune nedenotur 4) Otopsı sonuçlan bu çûken hücrelenn beyni sungenmsi bir yapıya dönüşturduğûnü ortaya çıkartıyor. HAYVANLARDAKİ BSE İNSANURDA ÇJD'YE NASIL DÖNÜŞÜR? 1) BSeiı stğtf eti yemr. 2) Ettekı pnon protemten mıde duvarmdan vücuda geçar. 3) Bir sûre sonra (10 üe 30 yıl arası) prion protemten vücuda yaytk ve protemtenn şaU değiştirrneane açar. 4) Pnon proteinleri beyinde ve omuriMt dokusunda btnkmeye başlar. Gn madde dejenerasyona uçjrar. Zaman ıçmde CJD oluşur, bir ıkı yıl ıçmde riad safhada bunama ve ölüm meydana gelır. 1609 ton 248 kilogram; Romama 15 ton 595 kilogram, Rusya Federasvonu 90 ton 490 kilogram. L kra> na 2 bin 210 ton 930 kilogram, Lruguay 8 bin 170 ton, Finlan- di\a 124 ton 922 kilogram, Lirvanya 56 ton 814 kilogram, Makedonya 1593 ton 873 kilogram, Itarya 58 ton 689 kilog- ram." Ayrıca, Kazakistan ve Moldova'dan toplam 45 bin 302 ton 773 kılogram ko- yun ve keçi eti, Almanya'dan 3 ton 603 kilogram ve Hollanda'dan da 20 ton 309 kilogram domuz eti ithal edıldı. Türkiye IhracatçılarMeclisi (TİM) lc- ra Kurulu üyesı AliŞahindal, Türkiye'de özellikle Et Balık Kurumu (EBK) ışlet- melerinde hastalıkh hayvanların da kc- sildiğını önc sürdü. Şahindal. kaçak ola- rak üretılen etlerin de aynı fiyata satıldı- gını belirtti. Et ıthalatı sırasında güm- rüklerde yapılan denctımın yetersiz ol- duğunu anlatan Şahindal. Uzakdo- ğu'nun kalitesız etlennin. gümrüklerde Avrupa damgası vurularak Türkıye'ye Yun Bir hasta öldü, iki kişi tedavide 'Deli tnek9 ıanistan'1 karıştırdı• "Deli tnek" hastalığı, Yunanistan'da ölümlere neden olmaya başladı. Hastalığın basın organlanna yansıması üzerine, "Deli lnek" hastahğına yakalanan hasta yakınlan tek tek ortaya çıkmaya başladı. Basında yer alan haberlere göre, söz konusu hastalıfe, 1985 yılından bu yana ölümlere neden oluyor. MURAT İLEM ATİTNA - Ingiltere'de, orta- ya çıkan ve başta Avrupa ol- mak üzere, bütün dünyada paniğe yol açan, "DeK İnek" hastalığı. Yunanistan'da ölümlere neden olmaya baş- ladı. Hastalığın basın organlan- na yanstması üzerine, "DeJi İnek" hastahğına yakalanan hasta yakınlan tek tek ortaya çıkmaya başladı. Basında v- er alan haberlere göre söz ko- nusu hastalık 1985 yılından bu yana ölümlere neden olu- yor. Yunanistan'da o tarihten bu yana kaç kişinin "Deli İnek" hastahğına yakalandı- ğı, kaç kişinin öldüğü ise şimdilik bilinmiyor. Yunanis- tan'da "Deli İnek"hastalıgı- nın ılk kurbanı bir kadın ol- du. 1985 yılında, 75 yaşında- ki Keliopi Kuftı isimli kadın. "Deli tnek" hastahğına yaka- lanarak öldü. Hastalığının son günlerinde yakmlan tara- fından Ingiltere'ye götürülen kadının burada öldüfü, ölüm nedeninin Ingiliz yetkililer tarafından gizlendiği anlaşıl- dı. Atina'nın Evangelizmos Hastanesı Psikıatn Sem- si'nde yatan 75 yaşındaki Yannis Ratakis isimli hasta- nın da 21 mart tarihınde. söz konusu hastalık yüzünden öl- düğü ortaya çıktı. O tarihten bu yana gizlenen ölüm olayı, hastalığın boyut kazanması üzerine yakınlan tarafından basına sızdınldı. Gazeteler, Yunanistan'da yıllardır orta- lama 4 ya da 5 kişinin söz ko- nusu hastalık yüzünden öldü- ğünü belirtirken bu sayının artabileceğinı vurguluyorlar. Halen, Atina'nın Evangeliz- mos ve Niea semtindeki has- tanelerde iki hasta daha "De- li İnek" teşhısı ile tedavı al- tında tutuluyor. Söz konusu kişilerden, 55 yaşındaki bir hastanın durumunun ağır ol- dugu. yoğun bakımda yaşa- tılmaya çalışıldığı anlaşıldı. Adı açıklanmayan hastanın yakınlan. söz konusu kişinin adım adım ölüme gittiğini belirttıler. Tonlarca İngiliz etL~ Yunanistan Sağlık Bakan- lığı yetkililennın Ingilte- re'den uzun yıllardır et alımı yapılmıyor açıklamalannın üzerinden yiımi dört saat geçmeden, Atina'nın, Pire semtindeki özel birşirket de- posunda 21 top kaçak lngılız eti yakalandı. "Meet Marke- ting Service" adlı İngiliz fir- rnası kanalı ile Yunanistan'a ithal edılen etlere yetkililer tarafından el kondu. Kaçak İngiliz etlerinın 18 ocak tari- hinde, Atına'ya getirildiğı öğrenildi. Yunanistan'daki muhalefet partileri, hükümetten etraflı bir araştırma ve açiklama ya- pılmasını istiyor. Yunanistan'daki "Deli İnek" hastalığının basına yansıması üzerine. ülkedeki et satışlan bir anda bıçak gı- bi kesildi. Başkent Atina ve ikinci büyük kent Selanik'te halk balık ve sebzeye hücum ederken söz konusu gida ürünlerinin fiyatlan bir anda, büyük oranlarda arttı. Gaze- teler, Ingiltere'ye gidecek, Yunanlı turistlerin, bu gezile- rinden şimdili vazgeçtıklen- nı belirtıvorlar. Riı* t*f\h iillr*> itlıalîitı Iralrlıtrlı •ngiltere'nin, hastalık>üzünden büvükbaş İJ11 ÇU1V U I H C I l l l d l c t U ü c U U U U l hayvanlannortadankaldınlmasıkonusun- da çiflik sahipierinin zararlannı karşılamak üzere Brüksel'den yardım isteğinde bulunduğu bildiril- di. Fransa"dan halkın sağlığı için her bir kiiçük parça etin üzerinde kesinlikle damga konularak satıl- ma şartı getirilirken, Suudi Arabistan da İngiliz sığırlanndan elde edilen bütün üriinlerin ithalatını yasakladığı ka>dedildi. İngiliz sığırlanndan elde edilen süt. insülin va da serum gibi üriinlerin itha- latını engellemek amacıvla gereken bütün önlemlerin alındığı bildirildi. (Fotoğraf:REUTER) Ingiltere sessizliğini sürdürüyor Avrupa Birliği Tanm Bakanlan 1 nisanda hastalığı ele almak amacıyla olağanüstü toplanıyor ZAFER ARAPKİRLİ LONDRA -Ingiltere'de sığırlar- dı görülen bir hastalığın, insanla- n da bulaşabileceğinin saptanma- s üzerine başlayan bunalım büyü- y;rek sürüyor. Avrupa Birliği Ko- nisyonu'nun önceki gün aldığı bir kararla, ingiliz sığır etine. dünya çıpında yasak uygulanmaya baş- hnmasının ardından, Ingiltere hü- lûmetinin bir haftadır gösterdiği drenışten \ageçerek, bir kısım hıstalıklı hayvanı imha yoluna gi- ceceği bildiriliyor. Ancak hükü- net bu konudaki açıklamayı ge- oktıriyor. 30'u aşkın ülke. İngiliz ei yasağını fiilen uygularken ln- pltere büyük bir yansızlığa itilmiş ûirumdu. Avrupa Birliği tanm ba- kanlan, 1 nisan pazartesi günü 'de- li inek' hastalığını ele almak ama- cıyla olağanüstü toplanacak. Hol- landa, Ingiltere'den ithal edilen ve kesim için yetiştirilmekte olan 64 bin danayı imha etme karan aldı Sığır eti bunalımı 8. gününü dol- dururken Ingiltere hükümetinin. en başta sözünü ettiği ancak sonradan vazgeçtiği bir uygulamayı günde- me getinnek zorunda kalacaği an- laşılıyor. Önceki gün Avrupa Bir- liği Komisyonu'nun aldığı kararı değerlendirmek üzere toplanan yetkililer, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısına sunulmak üzere hazır- ladıklan önlemler paketıne, "on binlerce hastılıkh sığınn imha edil- mesi" ni de dahıl ertıler. Hüküme- tin dün bu konuda bir açıklama yapması beklenırken, Başbakanlık ve Tanm Bakanlığı yetkilileri dün de sezsız kaldılar. Kohu, parlamen- tonun gündemıne gelirken muha- lefet partileri, hükümeti "kararsız- lık politikası sonucu kamuoyunda- ki paniği köriiklemeklc" suçiadı. Ba^bakan John Major.önceki gece verdıği bir mülakatta, "Orta- da ciddi bir sağlık problemi olma- dığını" savundu \e "Bunalımı bi- raz mttha, biraz muhalefet parti- leri, biraz da Avrupa >aratfı" dıvc konuştu. Ana muhalefet Işçı Par- tısı ıse hazırladığı 8 maddelik altcr- natıf eylem planı ile bunalımdan çıkışvollanönerdi. Hastalıklı sığır sürülerının imha edilmesinı ıçer- meyen planda, mezbahalarda sağ- lık ve denetim kurallanna daha sı- kı uyulması. kesilmiş hayvanlarda BSE hastahğına ilişkin denetımler yapılması. bu hastalığı taşıma ns- ki bulunan gıda maddelerinın lis- telerinin yayımlanması. hayvan beslenmesinden sakatat kullanımı- nın tamamen yasaklanmasına ka- dar bir dızı önlemler yer alıyor Ingiltere Ulusal Çıftçıler Bırlığı de yaklaşık 15 bin hayvananın im- ha edılme;.ınin hem ülke ıçmde hem yabancı ülkelerdekı tüketıcı- dc olu!,an güven bunalımını gıder- meye yardım edeceğını bıldırdi. Sığır eti bunalımtnın. hayvancılık sektörüne maliyetının yılda 650 milyon sterlın cıvarında olduğuu hesaplanıyor. Bu arada Ingiletere'dekı sığır eti bunalımının Avrupa Birlığı'nema- liyctinin de yaklaşık 1 buçuk mil- yon dolar olduğu kaydedılıyor. Tanm bakanlan toplantısı Avrupa Bırlığı (AB) larım ba- kanlan. I nisan pazartesi günü, de- li ınek hastalığını ele almak ama- cıyla olağanüstü toplanacak. Av- rupa Komısyonu'ndan bıryetkili. dönem baskanı Italya'nın, Fran- sa'nın talebı üzerine pazartesi gü- nü olağanüstü toplantı yapılması çağnsında bulunduğunu açıkladı. Tlk aşamada. toplantının yen ve tanhinın resmen doğrulanması ge- rektığını vurgulavan Italyan yetki- lı. "\ Q/de 80 toplantı yapılacak. Toplantının Brükjscl'dt gerçekleşti- rilmesi için Lüksemburg ile temas halindevi/" dcdı. getirildığini kaydetti. Tüketici Haklan Denıeği Baş.kanı Turhan Çakar. et it- halatındaki denetimin çok yetersiz ve içler acısı bir du- rumda olduğunu söyledi. Çakar, yazılı açıklamasın- da, Dış Ticarette Teknik Dü- zenlemeler ve Standardizas- yon Yönetmeliği kapsamın- dakı "ithalatmda zorunlu standarda uygunluk aranan üriinler" arasında görülme- yen sığır ctınin dcnetımsız olarak yurda girdiğini belirt- ti. Çakar, standartlar listesin- de yer alan ve denetime tabi üriinler için bile ithalatçının yalnızca kontrol belgesi dü- zenlcdiği, denetçi durumda olanlann da bu belgcyi onay- lamakla görcvlcndirildiğini vurgulayarak, şöyle dedı: "Söz konusu yönetmclik- te, uygunluk değerlendirme- sinin giriş gümrüğünde en geç 24 saat içinde vapılması. yapılamı>'orsa mümkün olan testlerin bilahara yapılmak iizere uygunluk beigeşi \eri- lebileceği belirtiliyor. İşte bu belge ile muayene ve deney le- rin uygun çıkmaması halin- de dc yapılacak bir şe>kalmaz. Acıkh du- rum budur." Çakar, yönetmeligin değiştirilmesi için yaptıklan başvurunun sonuçsuz kal- dığına dikkat çekerek. "deli dana" has- talığının gündeme geldiğı bugünlerde yeni birdüzenleme yapılması gerektiğı- ni bıldırdi. ingiltere'de büyükbaş hay- vanlarda ortaya çıkan "deli dana" hastalığı Avrupa'yı tehdit etmeye devam eder- ken, Türkiye'yi de "ddiku- zu" hastalığı korkusu sardı. Mersin'in Mut ilçesinebağ- lı Güme köyünde 10 gün içinde 1500 kuzunun bilin- meyen bir scbeple ölmelen, köylülen telaşa düşürdü. Yetkililer kuzulann ölüm ne- deni ile ilgili henüz bir teş- his koyamadılar. Adana Ve- tenner Inceleme Müdürlüğü ve Konya Selçuk Ünivcrsıte- si'nde yapılan incelemeler- den sonra bir tcşhistc bulu- nulamaması. yurttaşlarda endişeyc yol açtı. Hastalık bağışıklık vermiyor İstanbul HaberServısrrfln habenne göre de Marmara Üniversitesi Veteriner Fakül- tesi Öğretim Üyesi ve Mık- robiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ahmet Minbay "deU inek" hastalığını 'sürpriz' bir has- talık. olarak tanımlayarak "Hastalığın oluşması için belli koşullann oluşması ge- rekir. Yani insanda da bu hastalığın meydana gelmcsi için birtakım faktörlerin bir araya gelmesi gerekir. Her- kes aynı dcrecedc duyaıiı dc- ğiL"dedi. Minbay. hastalıkh ctın iyi pişirilmiş olsa bilc virüsünün yok olmadıgını söyledi. Minbay, "deli inek hasta- hğı"yle ilgili Cumhuriyet'e yaptıgı açıklamada, deli in- ek hastalığının. insanlarda da görülebilen ve "Subacut Spon(|iform Encephacopat- hie"(SSE)adıvenlenbirdı- zi hastalığın bir türüoldugu- nu söyledi. Ingiltere'de. bu hastalığın. yine aynı gruba dahil edilen ve 'Scaraple'adı verilen koyun hastalığını içeren etlerindcn yapılan yemlerin. sığırlara verilmc- siyle ortaya çıktığını anlatan Minbay, 1986-1987 yıllann- da. hastalığın devam etmesi üzerine bu yemlerin kaldınl- dığını belirterek şöyle de- vam etti: "Yemler kullanımdan kal- dınlınca bu hastalık 9O'lı yıl- larda durdurulur sanıldı. İl- gi çekici olan kimyasal ve fl- ziksel birtakım yöntemlerie hastalığa neden olan etkenin inaktive edilcmemesidir. Hastalıkh et iyi pişirilmiş ol- sa bile etkeni yok olmuvor. Güçlii ve dirençli bir etken bu. Bildiğimiz viriislerden farklı. Çok küçük, yapısı farklu nükleik asiti var yok belli değil. yalnız proteinden oluştuğu için 'pınon' adı ve- riliyor. Hastalık. sinirsistemi üzerinde etkili olarak hay- vanlann be> inlerini çok tipik biçimde süngerimsi bir yapn ya büründürüvor. Hastalığın mevcut bilgilere ters düşen noktası da bağışıkiık verme- mesidir. Bir göriişe göre han- gi hayvanın vücudunda ise o hayvanın vücudunda olan proteinden oluşuyor, böyle olunca da vücut ona karşı re- aksivon göstermiyor." Ingiltere gıbı gelişmış ül- kelerin, bu durumlarla karşı- laştıklannda hastalıkh bütün hay vanlan yok etmekten çe- kınmedıği örneklennın daha önce üörüldüğünü belırtcn Minbay. "87-88'dedebu has- talığın gücünü bilim adamla- n orta>a koyamadılar. Daha sonra maymuna vcrilen has- talık etkcninin a> nı sonucu doğurduğu anlaşıklı" dcdı. HAFTAYA B AKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Müzikli Günler... Pans'teki öğrencilik yıllarımdaydı. Konuk bir arkadaşımı "Casino de Paris"ye götür- müştüm. Trio Athene adlı bir Yunanlı müzik grubunu zevkle dinliyorduk. "Şimdisize bir Yunan parçası ça- lacağız" dediler. Ve ağızlarından ünlü nakarat dökülmeye başladı: - Şinanayyavrum şinanay nay... Herkes mutlu, biz ise şaşkındık. Geçenlerde, 13. Uluslararası Ankara Müzik Festi- vali'nin açılış konserinde, birden belleğimdeyıllarön- cesinin bu anısı canlandı. Bir klasik müzik konserin- de, bir kez daha "şinanay"\ dinliyorduk. Ama bu kez, salonun tümü hem mutlu hem şaşkındı. Genç Gürcü bestecı ve piyanist Vakhtang KakhkJ- ze, caz-klasik kanşımı konçertosunu çalmıştı. Salo- nun coşkusu dinmiyordu. Piyanonun basına yeniden geçtiğinde, kimse böylesine bir sürprize hazıriıklı de- ğildi. "Şinanay yavrum"un nefis biryorumuydu bu. Salon bir kez daha alkıştan inlerken, genç sanatçı eliyle alkışlayanlan işaret ediyordu. "Bu müzik benim değil, sizin" dercesine... • • • Baba Jansug Kakhidze yönetti, oğul Kakhidze çaldı... Tiflıs Senfonı Orkestrası, Ferit Tüzünün "Çeşmebaş/"sından Ravel'e uzanan bir müzik şöle- ni sundu Ankaralılara... Türk, Gürcü, Rus, Fransız ezgileri. Nefark eder ki!.. Müziğin dili aynıdır. Ve güzel, han- gi kalıp içinde olursa olsun güzeldır. önemli olan, o güzellikten tat almasını bilmektir... O güzelliğe katkıda bulunabilen bir ulus olmanın onu- runu yaşayabilmektir... Önemli olan, güzelı paylaşa- bilmek ve paylaşıldıkça büyüyen o mutluluğu tada- bilmektir... Uluslararası Ankara Müzik Festivali 13 yaşına bas- mış. Dıle kolay!.. Festivalin başladığı yıl doğanlar nere- deyse genç kız olmuşlar, delikanlı olmuşlar. Festivalin ilk yıllarında. Zubin Mehta'nın yönettığı bir (talyan orkestrasının açılış konserıni de anımsıyo- rum. Cumhurbaşkanı'nın salona gınşi nedenıyle ça- lınan Istiklal Marşı'nı sanıyorum kimse unutamamış- tır. Genç yaşta yitirdiğimiz Adnan Kahveci o zaman bakandı. Müthiş etkilenmişti. Konser kaydını alıp ço- ğaltmak ve bırçok yerde kullanmak istiyordu. Ama festival hep aynı düzeyde kalamadı. Zor dönemlerı oldu. Olayın önemini kavrayama- yan bazı kültür bakanlannın acısını yaşadı. İstanbul gibı sanata para akıtacak bir burjuvazinin yeterince gelişmemiş oluşunun eksıkliğini duydu. Bilet almak yerine davetiye almaya alışmış bir üst düzey büT>k- rat alışkanlığını kırmakta zoriandı. Ne var ki aşılan her zorlukla, o zorluğu aşanlar bi- raz daha büyür... Bir olay yinelendikçe kurumsallaşır, kurumsallaştıkça güçlenir. Uluslararası Ankara Müzik Festivali, 13. yılında çok daha güzel, çok daha görkemli... Gelecek yıllarını, Atatürk'ün başkentine layık bir salonda yaşayabil- menin umudu içinde, çok daha hevesli... Ankara artık festivaline sahip çıkrypr. Işadamlarıyla, bankacısıyla, devlet kurumlarıyla, üniversiteleriyle, yabancı diplomatlarıyla ve en önem- lisi sanatseverleriyle, müzikseverlerıyle... Sonuç? Ünlü "The Academy of St. Martin-in-the Fi- elds"den, 170 kişilik korosu ve 100 kişilik orkestrası ile "Slovak Filarmoni Orkestrası "na kadar uzanan bir müzik şöleni. Ispanya'nın en iyi ikinci flamenko grubu olan An- tonio Canales'den Belçıka Kraliyet Balesi'ne kadar uzanan bir dans geçidı. Caz ve folk müziği ustalan... Resıtaller. Gençler, gruplar, herkes için çeşitli indirimler var... Ankaralılar bu ifırsatı kaçırmamalı! Evet, "Sanata, müziğe sahip çıkmanın, yerinde iz- lemenin, aynı zamanda çağdışılığa karşı bir siyasal davranış bıçımi olduğunu unutmayalım!.." Ve bu şenliği Ankara'ya, Ankaralılara, Türk sanat yaşamına kazandıran Sevda-Cenap And Müzik Vak- fı'na destek olalım... Mehmet Başman ve arkadaş- larının önünde şapkalanmızı çıkaralım... Cereken önem verilmiyor Hayvancıbkta sorunlar çok F İ L İ Z G C M Ü Ş Eski Süt-Et-Gıda Sanayı- cıleri ve Üretıcileri Birliği (SET-BlR)Genel Sekreteri. ve Marmara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesı Zo- otekni Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mehmet Evrim. 'deli inek" hastalığının ya- rattığı paniğin. Türkiye'de hayvancılık sektöründekı asıl sorunlan gölgede bırak- tığını söyledi. İstanbul Ka- saplarOdası'nınetkaçakçı- lığı üzenne hazırladığı ra- porda ise İstanbul'da et ka- çakçılığının 1988 yılından bu yana yüzde 80'lere ulaş- tığı belirtiliyor. Prof Dr. Mehmet Evrim, Türkiye"dekı hayvansal üre- timın önemli birbölümünün doğal ortamlarda yetiştirilen hayvanlardan sağlandığını belirterek "Eğer hayvanct- lık sektörüne 10 yıldan beri azaltılan ilgi gerektiği biçim- de gösterilse>dL, şimdi Tür- khc'dc bu hastalıktan kor- kulma/dı" dıyc konuştu. Prof.Dr. Mehmet Evrim. Türkiye'de 1995 yılının 11 aylık döneminde 200 mil- yon ton et yani 1 milyon 307 bin büyükbaş ha>van ithal cdildiğini bıldırdi. Evrım. genellikle Avrupa Birliği ül- keleri ile Dünya Sağlık Ör- gütü'nün önerilcri arasında yer alan ülkelerden ithal edılmesı gereken etlerin, "bulunabildiği her yerden" satın alındığını NÖvledı "Ül- kede hcnü/ veterince dc- mokrasiycrieşmediği için,si- vasi otoritenin i/ni dışında bir yetkilinin, hangi ülkeler- den ithal edildiği açıklama- sını yapması beklenemjyor" diye konuşan Evnm. bu bıl- gılerin Dış Ticaret Müste- şarlığı'nda kayıtlı olması gerektığıni söyledi. Prof.Dr. Evrim. hayvancılık \e hay- van ürünleri konusunda üre- ticilerin ve sanayicilerin "çokdertli"' olduklanna dık- katçekti Kırsalbölgedeya- şayan hayvan besleyıcısının desteklenmeyerek dolaylı biçimde göçe zorlandığını söyleyen Evrim, ithal edilen bir milyon 307 bin baş hay- vanın. türkiye "de beslenme- sı durumunda 261 bin aile- nın geçımının sağlanacağını kaydetti. Evnm, bunun avnı zamanda 3 bin 267 veteri- nerin de ış ımkânı bulması demek olduğunu bildirdı. Prof.Dr. Mehmet Evnm. SET-BİR'inl980'lerdenbu yana yaşanan hammadde yetersızliği nedeniyle. Tür- kiye'de kırsal kcsim hav'van besleyicığini geliştirmek ve ^destekleme amacını güttü- ğünü ifade etti. Evrim. "Türkiye'de giderek hay- vansal üriinlerin aleyhine ta- nm polrrikalan uvgulandı. Sanayidışa bağımlı haldege- lişeniez. SET-BİRdc 55'e yakın bü> ük sanavici üve it- halata karşıdır. ülkt içinde- ki üretimi desteklerler. Et ürünleri ihtiyacını karşıla- mak için, hijvenik biçimde halka sunabiîecek cn az 60- 70 kuruluşa daha ihtiyaç vardır." dedı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle