30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1996 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üniversite harçlannı protesto eden öğrenciler, bazı banka ve dükkânlann camlannı kırdı Harç eyleıııi amacıııı aşb• Olay sırasında bazı polisler atılan taşlarla yaralanırken çok sayıda öğrenci göz altına alındı. Eylem bittikten sonra Istiklal Caddesi'nde yürüyen öğrencilerden bazılan, dükkân ve banka camlannı kırdı. İSTANBUL / ANKARA (Cumhuriyet) -Harçlarınkaldınlrnası,kredilerin lOmıl- yon liraya çıkanlması ve üniversiteden özel güvenlik bırimlerinin kaldınlması is- temlerıyle Takstm Meydanı'nda "Arök Har(a)ç Ödemiyoruz" mitingi yapan öğ- renciler ıle polis arasında taşlı sopalı ça- tjşma çıkt). Ancak öğrencıler, daha sonra Taksim'e yürüdüler ve eylemlerini gerçek- leştirdiler. Eylemden sonra yeniden Istik- lal Caddesi'nde yûrüyen öğrenciler, bazı Eğitim-Sen'den uyari: mağazalann ve bankalann camlannı kır- dılar. Üniversite öğrencileri, harçlara ya- pılan zamlan protesto etmek amacıyla bu- gûn de Ankara'da eylem yapacak. • Harçlann kaldınlması, kredilenn 10 milyon liraya çıkanlması, polisın, özel tı- min vejandarmanın üniversiteden çıkanl- rnası istemlen ile48gündürYıldızTeknik Üniversitesi'nde açlık grevı yapan öğren- ciler, dün Taksim Meydanı'nda "Arük Har(a)ç Ödemiyoruz" mıtıngı düzenledı- ler. Istiklal Caddesi'nde bulunan Fransız Konsolosluğu önünde toplanan bıne ya- kın kişı, "Artık haraç ödemrvoruz"', "Ya- şasınhiakalmamücadelemiz", "Paralıeği- time hayır" yazılı ve "Demokratik LJse Birügi"" "Devrimci Proleter Gençlik", "İYO-DER". "ÖzgürGençlik'\ "Flaklar veÖzgürlükler Platformu" ımzalı pankart- laraçtılar. Öğrencilerin Taksim'e girişlerinı engel- lemek ısteyen polis, Istiklal Caddesi'nin girişine etten bır duvar ördü. Fransız Kon- solosluğu önünde açlık grevı yapanlar adı- na konuşan bır öğrenci, açlık grevı yaptık- lan süre içerisınde polisın kendilerine ıkı kez saldırdığını söyledi. Mücadelelerine sonuna kadar devam edeceklerını vurgu- layan öğrenci, "Bugün Taksim'de, yann Kızılay Meydanı'nda miting yapacağtz" dedi. Polis ile öğrenciler arasındâ yapılan görûşme sonrasında grubun Tünel'e yürü- mesıne ızın venldı. Hedeflennin Taksim Meydanı olduğunu söyleyen öğrenciler ise polisın bankat kurduğu Istiklal Cadde- si'nin ginşine doğru yürüyüşe geçtiler. Grubun Taksim'e girişine izin vermeyen polisler ıle öğrenciler arasında çatışma çık- tı. Bu sıradageri çekilen göstencilerin, po- lisin kurduğu barikata taş ve tahta firlatı- ğı görüldü. Eylemciler ıle güvenlik güçlen arasın- da yapılan ikinci görüşme sonrasında ise grubun Taksim'e yürüyüşüne izin verildi. Çeşitli sloganlar atarak meydana kadar yü- rüyen göstericiler, ellerindeki pankartlan buradaki ağaçlara ve reklam panolanna m w Oğretmen kadrosu boşalıyorAJNKARA (Cumhuriyet katlu payı toplama işlemine katılmadığını ifade Bürosu) - Öğretim yılmın ikinci dönemi, "emeklilik" furyası nedeniyle oğretmen kadrolannın boşalmasıyla başladı. Eğitim-Sen, 1995- 1996 öğretim yılı ikinci dö- neminde, emeklilik yaşının arttınlması hazırlıklan ne- deniyle 50 bini aşkın öğret- menin emekliye aynlma iş- lemlerini başlattığını açıkla- dı. Eğitim-Sen Genel Baş- kanı KemaJ Bal, geç emek- lilik olasılığının oğretmen kadrolannı boşalttığını vur- gulayarak "Emekliiik yaşı- nın arttınlacağı yolundaki haberier ûzerine, 50 binin üzerinde oğretmen. emekli- lik işlemierini baslartı. Bu sa- yının. 70 bine varacağı tah- min ediliyor. Bundan doğa- cak boşlugun kısa sürede ka- pablması mümkün değiL Bu arkadaşlanınızın. emekli ol- duktan sonra, yeniden çalış- malanna olanak sağlanma- h" dedı. Bal, dün düzenledı- ği basın toplantısında, öğre- tim yılının ikinci dönemine sorunlar çözülmeden giril- diğini vurgulayarak çözüm önerileri hakkında bilgi ver- di. Bal, eğitimin giderek "ayncalıkb sınıflann doğal hakkı" haline geldiğine dik- kat çekerek bunun "eğitimin özelleştirilmesi girişimlerin- den" kaynaklandığını belirt- ti. Eğitime katkı payı uygu- lamasının kaldınlması ge- rektiğini savunan Bal, "Sis- tem, 'paran kadar oku' anla- yışından hareketle öğret- menleri tahsüdar, velileri yo- lunacak kaz olarak görmeye devam etmektedir. Emekçi halk çocuklan, zaten eğitim olanaklanndan yeterince ya- rarianamazken; üsrüne bir de katkı payı bindirüince, eğitimde fırsat eşitliği temel ilkesi, tümüvle rafa kaldınl- mışdurumdadır"dedi. Sen- dika üyesi öğretmenlerin, eden Bal, "Bakanuk,oğretmenter aracüığı ile veülerden katkı payı toplanmasuu engelle- meüdir" dedi. Eğitım modeline ve siste- me yönelik sorunlann tartı- şılmasının planlandığı eği- tim şûrasının bakanlık tara- fından "seçim bahane edile- rek büinmeyen bir tarihe er- telendiğinr de ifade eden Bal, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Üniversite har(a)çlan, katkı payı uygulamalan ve baskı politikalan, sistemin çöküşünün somut ifadeleri- dir. İçeriği ırkçı, şoven, cins aynmcı ve tek tip adam ye- tiştirmeye yönelik olan eği- tim üzerinde oynanan sivasi oyunlar, öylesine gözü kara sürmektedir ki saJt siyasi ne- denlerie Milli Eğitim şûrası, bilinmez bir meçhule erte- lenmiştir" Bal, okullann fızikı ko- şullannın yetersizliğine ve hizmetli olarak görev yapan- lann sayısının az olduğuna da değinerek, "tasarruf adı altında okullarda temizlik hizmetlerinin bile yerine ge- tirilemediğini belirtti. Ba- kanlığın, öğretmenlerin ye- mek, servis, ek ödeme ve tazminatlannı tek taraflı ola- rak belirleme uygulamasını da eleştiren Bal, sendikala- rın 6 yıldır verdikJeri müca- delenin siyasetçiler tarafin- dan yok sayılmak istendiği- ni söyledi. Bal, kamu çahşanlannın örgütlenmesi konusundaki yasal düzenlemede "gpri adımlara raa ettirme" poli- tikası izlendiğini ileri süre- rek Eğitim-Sen'in kapatıl- ması istemiyle açılan dava- nın duruşmasının yapılacagı 13 mart tarihinde, kitJesel bir eylem gerçekleştirmeyi planladıklannı söyledi. Özgürlük ve Dayanışma Partisi MYK üyeleri ve amblem belirlendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Özgürlük ve Daya- nışrna Partisi (ÖDP), Parti Meclisi (PM) toplantısında 25 lişilik merkez yürütme kumlu (MYK) üyeleri ile partnin "mavi-kınnızı-ba- yaz'"renlderden oluşan amb- lem] belirlendi. 2! aralık pazar günü An- kara'da yaklaşık 15 bin kişi- nin iatıldığı şölenle partile- şen DDP'nin, iki gün süren ilk ?M toplantısı dün sona erdi Petkim-Iş Salonu'nda yapJan toplantıya çeşitli kenelerden gelen 100 üye katıdı. Toplantının ilk gü- nünie. Türkiye'nin içinde bulınduğu siyasi gelişmeler değtrlendirilerek ÖDP'nin izle'eceği polirikalarsaptan- dı. NYKüyelerinin belirlen- mesnin ardından, devrimi simıeleyen kırmızı zemin iizennde, banşı simgeleyen ms\- dalgalar ile yeniliği ifa- de eienbeyaz güneşin yer al- dıgıparti amblemi oy birli- ğıyfc kabul edildi. "emek, barf ve özgürlük" söylemi- nin levam ettirileceğine dik- kat dtılen toplantının sonuç bilfirisinde şu görüşlere yer veridi: "vürt sorunu banşçı yol- larkfözübnelidir. Türİdye'de yaşaBn rüm dillerin ve kül- tü rtrin getişiminin önündeki tunengeüer kaldınlmaüdır. CVedeştirtneye karşı bir kampanya başlatılmahdır. Polis içindeki sağ kadroiaş- mayı önleyecekönlemier atan- mah ve polisın yurttaşlan dosyalama, fişleme uygula- malanna son verümelidir. Ozel ve resmi medya ırkçüık, faşizm ve şovenizim propa- gandalanndan anndınlma- lıdır." Parti meclisi toplantısında, 1 mayıs tarihine kadar parti- nin tanıtım kampanyasımn biteceği belirtildi. Partinin MYK üyeleri şu isimlerden oluştu: Ufuk Uras, Ahmet Asena, Nesrin Arslan, Ergin Atasû, AtiIIa Aytemur, Bozkurt Nu- hoğju, Güinur Savran, Ha- kan Tahmaz, Cavit Uğur, Sa- vaş Tûrk, Nurdan Baykara, Masis Kürkçügü, Mustafa Kahya, Erdal Koca, Necmi Demir, F iliz Karakuş, Bülent Forta, Yurdagül Erkoca, Sa- ruhan Oluç, Serpil Sümer, Yddırun Kaya, Burhan Sön- mez, Zübeyde Kılıç, Gencay Gürso>' ve Doğan HaKs Taıuşma toplanüsı Bu arada Özgürlük ve Da- yanışma Partisi 'nin, Beşik- taş ilçe tanışma toplantısı da birgemideyapıldı. Kuruçeş- me'deki bir gemide dün yapı- lan toplantıda Beşiktaşh "muhanTler" ve partiye ilgi duyanlar ilk kez bir araya geldiler. Atatürk'esaldın lanandıİZMİR (CumhuriyetEge Bürosu)- Bornova Cumhuriyet Alanfndaki Atatürk heykeline yapılan saldın kı- nandı. Ata'türkçü Düsünce Derneği Bornova Şube Baskanı Erol Anbaş. yurttaşlan Atatürk'ün ilkelerine ve eserlerine sahıp çıkmaya çağırdı. Bornova'da öncekı gün me\dana gelen olayda. HazaliOğuzadlı şeriat- çı, tekbir getirerek balyozla Atatürk heykeline saldırmıştı. Şenatcı saldır- gan, alanda bulunan yurttaşlar tara- ftndan yakalanmış ve güvenlik güçle- rine teslim ediJmişti. Şeriatçı saldır- gan daha sonra tutuklanarak cezaevi- ne konuidu. Saldın, Bomova'da büyük üzüntü ve tepkiyle karşılandı. Dün sabah er- ken saatlerde Cumhuriyet Alanı'na gelen çok sayıda yurttaş, saldınyı kı- nadı. Cumhuriyet Alanı'ndaki tepki toplantısında "Şeriatsenden korkmu- yonız. Susma, sustukça sıra sana ge- lecek. Türkiye laiktir laik kaiacak" sloganları atıldı. Burada konuşan ADD Bornova Şube Bas.kanı Erol Anbaş, 1946 yılında çok partili yaşa- ma geçilmesinın ardından, sağ parti- lerin iktidara gelebilmek için dini kul- landıklannı savundu. Anbaş, sözleri- ni şöyle sürdürdü: "Küçük marjinal partilcrin önünü kesmek için sağ partiler dini siyasete soktu. Ancak aslı varken suretine iti- bar edilmedigi için de o küçük parti- ler büyüdü. büyük partiler ise küçül- dü. Bugün o yanuşın oiumsuz sonuç- lannı çekiyoruz. Bugün Atatürk anı- tuıa saldıran kişiyargılanıvor. Ama iil- keyi bu duruma getirenler ne sorgu- landı ne de yargdandı. Şu anda ülke- nin itibarh mevkilerindeotunıyorlar." VURULDUK EY HALKjM "unutma bizi" Uğur MUMCU KİTAP/KASET Beste Bu kıtıp-kisetm tüm geliri UfiUR MUMCU Kultür Arıjtınnı Merkezı ınjaıtına harcınacaktır. um:ag UĞUR MUMCU «RAŞTIRMACI GAZETECILİK VAKFI ATATÜRK BULVARI 125/6 BAKANLIKLAR ANKARA Tel (312) 417 47 62-417 77 20 astılar. Meydanda devrim şehitleri için bir dakikahk saygı duruşunda bulunan grup, "1 Mayıs Işçi Marşı"ru söyledi. Meydan- da halay çekerek türkü söyleyen grup, tek- rar tstiklal Caddesı'ne doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında göstencilerin po- lis aleyhıne slogan atmalan ve cadde üze- rinde bulunan bazı dükkânlann ve banka- lann camlannı kırmalan üzerine polis, i- ki panzer ile bırlikte caddeye gırerek gös- tericileri kovaladı. Kovalama sırasında cadde üzerindekı bırkaç mağazanın cam- lan kınhrken bazı göstericiler de gözaltı- na alındı. Oniversite öğrencilerinın eylemlen, bu- gün Kızılay'da yapılacak toplantıyla süre- cek. Kızılay'da saat 13.00'te toplanacak öğrenciler, harçlara yapılan zamlan pro- testo edecekler ve üniversite- lenn özerk hale getirilmesini isteyecekler. Ankara Demokrasi Plarfor- mu'ndan dün yapılan açıkla- mada, harçlara yapılan zam- lann, emekçilerin ellerinden eğitım haklannın ahnması anlamına geldiği vurgulandı. Eğitim hakkmın, parası olan "bir avuç azmlığuı ayncalığı" haiine dönüştüğü savunulan açıklamada, "Bütün olarak eğitim sisteminde yaşanan çarpıklıklara eklenen, bu eşh- sizlik veayruncılık, insanın en doğal haklanndan biri olan eğitimde fırsat eşhüginitemel- den yok etmektedir" denildi. Açıklamada, uygulanan eği- tim politikasının bılgiyi meta- laştınldığı ve sermayenin çı- karları için kullanılan bir gir- diye dönüştüğü belirtilerek şu görüşlere yer verildi: "Bu ülkede genis halk krt- leleıinin geleceğini karanlığa bulamaya ve sermayenin her alanda koşulsuz egemenliğini tesisetmeyeçahsanlara verile- cek yanıt, isçilerin, memurla- no, işsizlerin, öğrencilerin, emeklilerin, kısacası rüm çab- şanlann ve kent yoksullaruun ortak yanıtı olacaktır." CHP Genel Sekreter Yar- dımcısı Birgen Keteş de dün partisinin genel merkezinde düzenledıği basın toplantısın- da, bir grup öğrencının harç- lara yapılan zamlan protesto etmek ve ünıversitelerde de- mokratıkleşme ve katılıma yönelik bazı istemlenne dik- kat çekerek öğrencılerin bu istemlen ile partisinin progra- mı arasında uyum bulundu- ğunu bıldirdı. Keleş, şunları söyledi- "YÖK'ün kaldırüma^ üniversiteiere idari malL aka- * demik özcrklik kazandırılma- sı,yftnetimlere öğretim üyele- rinin ve öğrencüerinin kanl- ması. mali dunımu uygun ol- mayan öğrencilere kredi, kar- şüıksız burs sağlanmasu mali sorunlann eğitim görme hak- kını engellememesk bannma ve yurt ihtiyaçlannın karşı- lanması ve gençlerimize üst düzeyde eğitim sağlanması, CHP programuun temel un- surlanndandır." Öğretim Bırlığı Yasası ıle sanayıleşme sorunlannı öğ- rencilerin gündeme getırme- diğine işaret eden Keleş, Öğ- retim Birliği Yasasi'nın zede- lenmesinin, farklı dünya gö- rüşleri nedeniyle gençler ara- sında aynlık tohumlannın atılmasma; sanayileşmenin gözardı edilmesinin de istih- dam konusunda ortaya oium- suz bir tablonun çıkmasına neden olduğunu savundu. Keleş, gazetecılerin, harç- lara zam yapıldığı sırada CHP'nin hükümet ortağı ol- duğunu anımsatması üzerine, koalisyon hükümetlerinde parti programlannın uy- gulanmasının olanaksız ol- duğunu savundu. İkinci yanyıl başlıyorANKARA (AA) - İlk ve orta dereceli okullarda 15 günlük yanyıl tatili dün so- na erdi. Bu okullarda öğre- nim gören öğrenciler, bu- gün ders başı yapıyor. Milli Eğitim Bakanh- ğı'ndan alınan bilgiye göre aralannda Ankara, Istanbul, Jzmir ve Adana'nın da bulunduğu 64 ilde öğrenci- lerin karne tatili dün sona erdi. Bu illerdeki öğrenciler, bugün başladıklan eğitim yılının ikinci yansını, hazi- ran ayının ikinci haflasında tamamlayacaklar. Eğitim yılının ikinci yan- sına merhaba diyecek öğ- rencilerin yanyıl tatilinde aldıklan kanıelerini okulla- nna iade etmeleri gerekiyor. Okullarda, haziran dönemi sınavlan 11 -30 haziran ta- rihleri arasında, güz dönemi sınavlan ise ağustos-eylül aylannda gerçekleştirilecek. ilk ve orta dereceli okul- larda 1996-1997 eğitim-öğ- retim yılına, illerin büyük bölümünde 9 Eylül 1996 ta- rihinde başlanacak. CUMHURIYETTEN OKURLARA ORHANERtNÇ Krizlep Haftası Söylediklerimize ve gereksinimlerimize kendimi- zin de inanmadığı bir toplum oluşturmuş gibiyiz. Söylediklerimizin başında, ülke sorunlarını çöz- mek için bir saniye bile boşa geçirecek zamanımız olmadığı gelir. Oysa söylemiş olmak için söyler, söy- lediğimiz zaman da bütün sorunlan çözdüğümüze inanır, geçeriz. 24 Aralık milletvekili genel seçimlerinin ardından 43 gün geçti. Ama henüz Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim sonuçlannı açıkladığı gündeymişiz gibi bir durumdayız. Sayın liderlerimiz de sanki hükümet kurma işlevlerini bir yana bırakmış, "yağ satanm, bal satarım" oyununun ebeleri gibi davranmayı yeğ- lemişler. Hükümet kurma görevini üstlenen, oyun- daki ebe gibi ucu düğümlü turayı eline alıp halkada- ki oyunculann sırtına sırtına vurmak için görevlendi- rildiğini sanıyor sanki. Bu kez de nafile turlara Sayın Mesut Yılmaz baş- ladı. Bayan Çiller'in görevi geri vermesı öncesinde- ki temasları, Refah Partisi dışındaki bir hükümetin kurulmasının biraz daha zorlaştığını gösteriyordu. Bu arada yeni bir seçim dedikodulan da ortalığı sa- nverdi. Yüksek Seçim Kurulu'nun seçimleri yönet- tiği dönemdeki başkanının açıklamasına göre seçı- min maliyeti 1.5 trilyon lira dolayında. Partilerin ve adaylann yaptıklan harcamalarda bunun dışında. Kı- sa süre içinde böyle bir maliyeti ikinci kez yüklen- mek, ekonomiyi yine seçim hesaplannın yönlendir- mesine kalkışmak ne kadar akıllı işidir, onu büyük- lerimiz bilir. Avrasya feribotunun kaçırıhşı ile Kardak krizi, ba- sın yaşamımız açısından önemli deneyler kazandır- dı. Avrasya olayında bır yandan başanlı gazetecilik örnekleri, bir yandan da kamuoyunu yanlış yönlen- dinmenin olumsuzluklarını yaşadık. Amacı ne olur- sa olsun, silahlı kişileri masum göstermek gibi bir ça- banın, gelecekteki zararları ortaya çıktı sanırız. Kardak krizi ise gazetecilerin görevlerini bir kez da- ha gündeme getirip tartışma açtığı için mesleğimiz açısından yararlı sayılabilir. Hâlâ kimi meslektaşları- mızın bayrak dikme ya da ındirme başarılannı (!) gö- revleri gereği savunanlar var. Gazeteciler yüzünden iki ülke arasında bir çatışma çıksaydı iyi mı olurdu? Allah'tan Dışışleri Bakanlığı ile Genelkurmay Baş- kanlığı, gazetecilerimiz gibi davranmadı. • Geçen haftanın gündemini, Türk ve Yunan med- yaları arasında "bayra/(savaş/"nadör]üşen "Kardak kayalıklarıbunalımı"oluşturdu. Yunanistan'ın, Bod- rum yakınlarındaki Kardak kayalıklanna bayrak asa- rak asker çıkarması ile doruğa tırmanan gerginlik ve Türkiye'nin Kardak operasyonuna ilişkin gelışmele- ri, Ankara'da arkadaşlanmız Lale Sanibrahimoğ- lu, Yusuf Özkan ve Serkan Demirtaş ile olay ye- rinde de Merih Ak izledi. Ankara'da Kardak krizine karşın, hükümet arayış- lan da hafta boyunca sürdü. Hükümeti kurma yet- kisi kendisine verilen Başbakan Tansu Çiller'in, si- yasi parti lıderleriyle sürdürdüğü görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. Çiller'in, ANAP lideri Mesut Yılmaz'la yaptığı son görüşme, "ANAYOL koalisyonu" konu- sundaki çabaları boşa çıkardı. Hükümet kurma ça- lışmalan ile ılgiü gelişmeleri, Meclis Büromuzdan Tü- rey Köse, Dürdane Kocaoğlu, Ergün Aksoy ve Osman Aydoğan okurıarımıza aktardılar. • Okurlanmız, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, yük- sek lisans eğitimi için yurtdışına gönderilen bazı öğ- rencilerin şeriatçı örgütlenme içinde olmalannın, iki— li anlaşmalar gereği Türk öğrencilere burs veren ül- kelerde rahatsızlık yarattığını ve bu ülkelerin, bakan- lığı devre dışı bırakarak öğrenci seçimini büyükelçi- likleri aracılığıyla yaptığını arkadaşımız Emine Kap- lan'ın haberiyle öğrendiler. • Bosna'ya yardım adı altında trilyonlarca lira yar- dım toplayan "RP'nin gizlikasası" olarak adlandın- lan Süleyman Mercümek olayının ardındaki ger- çekleri ve Mercümek'in RP ile bağlantılannı istanbul Haber Servisi'nden Miyase ilknur, Zafer Aknar ve Yahya Koçoğlu izleyerek haberleştirdi. • Halkın temel gıda maddesi ekmek üzerine oyna- nan oyunlar ve ekmekteki maliyet tartışması geçen hafta kamuoyunun önde gelen gündem maddele- rinden birini oluşturdu. Bu konudatüm taraflann gö- rüşlerini yansıtan ve daha sonra üreticileri, fıyatlan düşürme konusunda harekete geçiren araştırma ha- berini, İstanbul Haber Servisimiz hazırladı. • önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla. Avukatı ve emniyet yalanladı Mercümek'in kaçbğı iddia edildi İstanbul Haber Servisi - Bosna için toplanan paralan hesabına geçirdiğı gerekçesiyle 4 yıl bir ay hapis, 20 trilyonun üzerinde de para cezası alan ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı bulunan Süleyman Mercümek'in Almanya'ya kaçtığı öne sürüldü. Mercümek'in avukatı ve emniyet yetkilileri iddiayı yalanladı. Evrensel gazetesinde dün yer alan bir haberde "Refah Partisi'nin kasası" olarak nitelendiren Süleyman Mercümek'in cuma akşamı Köln'e gittiği, daha sonra Kanada'ya geçirilmek üzere burada RP'lıler tarafından özel bir eve yerleştirildiği iddia edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise Mercümek'in yurtdışına çıkış yasağı bulunduğunu anımsatarak, haberi yalanladılar. Mercümek'in avukatı Fuat Sağıroğlu da iddialan yalanladı. "Mercümek burada. Bu iddianın mantığı bile yok" diyen Sağıroğlu. Mercümek'in cumartesı günü basın mensuplan tarafından görüntülendiğini belirtti. Sağıroğlu, şöyle devam etti: "Dün (önceki gün) burada olan adam nasıl olur da bugün (dün) Almanya'ya gider. Adamın pasaportu alınmış, çıkış yasağı konulmuş. Kaldı ki, adamın böyle bir niyeti yok. Otması için de nedeni yok. Birilerinin ortalığı kanştırma arzusundan başka bir şey değil bu." Sağıroğlu, Mercümek'in basına çıkrnama karan aldığını da sözlerine ekledi. Süleyman Mercümek ise dün Fmdıkzade'deki evine gitmedi. Komşulan, Mercümek'in cumartesı günü eyinde olduğunu ancak dün gelmediğini belirterek, "Öteki evine gitmiştir'* dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle