25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Krinç* Dıs Haberler ErgunBalcı#lstıhbarat Ceneiz Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Yıldırım • Ekonomı. Bülent Kı/anlık Çetinka/a • Yazıişlerı Müdürlerı •K .-Çu l ',4r " * n . d a n 5£n .ho k e ,n , • | P o r -X . . /. . ~ _ ». _. _ Abdulkadır Vucelman 9 Makaleler. Samı Karaören 9 Dûzeltmc Abdullah Va/ıcı • Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmel Faraç 9 Haber Merkezı Müdiırü. Hakan Kara 9 Gorsel Yönetmen Fikret Eser Ya>ın kunıiu İlhanSelpıMBaşkan), Orhan F.rinç, Okta> Kurtböke, Hikmel Çetinka> a, Şükran Soner, Ersun Balcı, DjnçTayaiK. Ibrahim Yıldı/, Orhan Bursilı, MuUfa Balbav. Haluu Kira. Ankara Temsılcısr Mustafa Balba) 9 Haber Müdürü Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4, Bakanlıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat), Fatcs 4195027 • Izmır Temsılcısı. Serdar Kıak, H Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tel 4411220, Faks: 4419117 •AdanaTemsdas: Çt»» Yiğenoğtu. lnönü Cd. 119 S. No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550, Faks: 3522570 Mûessese Mûdürü ErolErkut» MEDYA C: • Yonetun MEDYA G : • Koordınalör Ahmet Konılsan 9 Kurulu Başkanı-Gene! Yönetım K.urulu Muhasebe BüJentYener#ldare: Mudür Gfilbin Erdııran Başkanı - Genel HüsevinGüra-#I}letme Önder • Koordınatör Rchı Mudûr Cstûn Çrfik'• Bılgı-lşlem Nail İnal • Ifrtman*Genel Mudür Akmen • Murahhas Bılgısayar Sıstem. Mûrüvet ÇHer Yardımcıs Mine Akdağ üye Bora Gönenç ^a>ımlay>ıı *e Ba&an: Yenı Gün Haber Ajansı Basın \e Yayıncıhk A Ş "I jrkocaiı ( ad 3* 41 Cağaloglu 34334 Ist PK 246 lstanbu] Tel (0/212) 512 05 05 {20 hal) Faks (0;212) 513 S5 95 5ŞUBAT1996 Imsak: 5.38 Güneş: 7.05 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.06 Akşam 17.31 Yatsı: 18.53 M E D Y A C T e l 514 07 53 - 513 95 80 - 513 84 60-61, Faks 5118466 Sarah, • KAHRAMANMARAŞ (AA) - Kahramanmaraşlı Musa Kömeağaç ile aralannda dini nikah kıyılan 13 yaşındaki Ingiliz kızı Sarah Cook ve annesi Jackie'nin, bugün uçakla Ingiltere'ye gideceği bildirildı. Sarah'ın annesi Jackie Cook. dün akşam yabancı bir televizyon kanalına yaptıgı açıklamada, Ingiltere'ye gitmeye karar verdiklerini söyledi. Sarah ile annesi Jackie, bugür önce Adana'ya gelecekler. Buradan uçakla tstanbul'a geçecek olan Sarah ve annesi Jackie, daha sonra lngiltere'ye gidecekler. Bu arada, Musa'nın babası Ali Kömeağaç. gelini Sarah'ı kaybetmek istemediğini, ancak bunu engelleyemediği için üzgün olduğunu söyledi. Erancan'da deprem • Haber Merkezi- Erzincan yakınlanndan dün akşam saat 17.48'de hafıf şiddette deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, Malatya deprem istasyonundan yaklaşık 220 kilometre uzakhkta Erzincan yakınlannda meydana gelen depremin Richter ölçeğine göre 3.9 şiddetinde olduğu bildirildi. Depremde can ve mal kaybı meydana gelmedi. Taksitli satışlara denetim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, taksitli ve kampanyalı satışlara denetim getirmek amacıyla yeni bir tebliğ hazırlıyor. B,una göre taksitli satış >4apacak firmalar önce bakanlığa başvurarak izin belgesi alacaİdar. Tebliğle, taksitli satışa konu olan malın peşin ve taksitle fiyatı belirlenecek. Tüketicinin taksitle ödeyeceği faiz oranı da izin çerçevesinde belirlenecek. Windows 95e virüs girdi • LONDRA (AA) - Ingiliz bılımadamlan, Windows 95 işletim sistemindeki programlan etkileyen ilk bilgisayar virüsünü saptadıklannı bildirdiler. Sophos bilgisayar şirketi yetkililerinden Paul DuckJin, 'Boza' olarak adlandınlan virüsün programlan bozarak işlemez hale getirebileceğini belirtti. Ducklin, virûsü kimin yarattığının henüz bilinmemesine karşın virûs karşıtı bilgisayar yazıhmının bunu ortadan kaldırabileceğini söyledi. Tekstil işçileri sağm oluyor • ANKARA (ANKA)- Tekstil sanayiinde çalışan işçilerin maruz kaldığı gürûltünün, işitme kaybına neden olduğu ve bunun zamanla tamamen sağırlığa yol açtığı belirtildi. Marmara Üniversitesi öğretim görevlilerinden Nuriye Cam tarafından 135 tekstil işçisi üzerinde yapılan araştırmada aşın gûrültülü bir ortamda çalışmanın işitme gûcü üzerinde olumsuz ve onarılamayacak sonûçlar yarattığı belirtildi. Gürûltünün, işçiler üzerindeki diğer etkileri şöyle sıralandı: "Yorgunluk yüzde 42, sırt ağnsı yüzde 31, ağız kuruluğu, kabızhk yüzde 28, yerinde duramama, dolaşma isteği yüzde 28, sinirlilik yüzde 26, uyku bozukluğu yüzde 25, baş ağnsı ve kusma yüzde 25." Kahveci anıldı • İSTANBUL (AA) - Eski Devlet ve Maliye Bakanı Adnan Kahveci ile eşi Füsun ve kızı Aslıhan, ölümlerinin üçüncü yıldönümünde kabirleri başında anıldı. Maltepe Belediyesi ile Trabzon Köprübaşı Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nce ortaklaşa düzenlenen anma programı çerçevesinde Adnan Kahveci'nin hayatı ve düşüncelerinin dile getirildiği bir panel de gerçekleştirildi. Yurtdışmda yaşayan 3 milyon 305 bin 303 Türk vatandaşının 1 milyon 327 bin 500'ü işçi 5 kıtada 26tilkedeçahşıyoruzMİYASE tLKNUR Osmanlı'nın ikbal dönemlerinde Ba- tı Avrupa'ya giremeyen Türkler, çöküş döneminde önce Jön Türklerle kapıla- n araladı. 196O'lı yıllann ilk yansından itibaren de jön olmayan Türkler, tahta bavullanyla Batı Avrupa'ya sökün et- ti. Ancak bu kez Türkler kapıya dayan- mamış, Avrupalılar çağırmıştı 'kara bıyıldı' Türkleri. Viyana'mn kapılan- na dayanan Türkleri püskürten I. Fer- dinand, bugünleri görseydi o kadar uğ- raşmazdı herhalde. Günümüzde yurt- dışında yaşayan toplam 3 milyon 305 bin 303 Türk 5 kıtada toplam 26 ülke- ye yayılmış durumda. Türkler Ameri- ka kıtasından Avustralya'ya, Kuzey Buz Denizi'nden Ümit Burnu'na kadar uzanan bir coğrafyada yaşıyor ve çalı- şıyorlar. Avrupa Birliği ülkelerinin ta- mamında 2 milyon 815 bin göçmen Türk yaşıyor. Bu sayının 1.5 milyonu işçi statüsünde. AB dışındabulunan iki tskandinav ülkesi Isviçre ve Norveç'te 88 bin Türk yaşarken Istanbul'un bir il- çesi büyüklüğünde olan Lichtenste- in'de 528 Türkün oturma izni bulunu- yor. Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Mü- dürlüğü verilerine göre Avrupa'da ya- şayan toplam Türk sayısı 2 milyon 904 bin. Kayıtlarda Avrupa'da 241 bin iş- siz Türk'ün bulunduğu bildiriliyor. Asya'da yaşayan Türklerin Avrupa kı- tasından sonra keşfettıği ikinci kıta Amerika oldu. Aslında Türkler işçi ola- rak çalışmaya Amerika'ya Avrupa'dan daha önce gittiler. Yüzyılın başında Elazığ'dan Amerika'ya yüzlerce Har- putlu çalışmaya gitti. ABD ve Kanada'da bugün bulunan 170 bin Türkten hiçbi- risi işçi olarak bulunmuyor. 1970'liyıl- • Önce Avrupa'yı komşu kapısı yapan Türkler, Ortadoğu ülkeleri, Amerika, Avustralya ve Kuzey Afrika'dan sonra Ümit Burnu'na kadar inerek şimdi de Güney Afrika Cumhuriyeti'ni keşfettiler. Yurtdışmda 3 milyon 305 bin 303 Türk bulunuyor. 241 bin 533 Türk işsizin yanı sıra kendi işinde çalışanlann sayısı da hayli kabank. lann ikinci yansında Avrupa kapılan- nın bize kapanmasından sonra Türk müteahhitlerinin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde iş alması işsizleri- mize yeni bir iş sahası daha açtı. Türk müteahhitlerinin şantiyelerin- de çalışmak üzere bu kez de bavulunu kapan Libya, Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak, Ürdün ve Katar yoluna dizildi. Körfez savaşıyla birlikte Türk müte- ahhitlerinin İrak'tan çekilmesiyle bü- yük iş kapısı Türklere kapanmış oldu. Ancak hâlâ Arap ülkelerinde toplam 130 bin işçimiz çalışıyor. Bazı ülkelerin kapılannı kapatmala- n, vize koymalansonrasında Türk işçi- leri yeni dünya düzeninin de yardımıy- la yeni ülkeler keşfetmekte zorlanmı- yor. Avrupa'dan umudunu kesen işçi- lerimizin yeni gözdeleri Bağımsız Dev- leiler Topluluğu ile Afrika'nın en gü- neyinde bulunan Güney Afrika Cum- huriyeti. Güney Afrika Cumhuriye- ti'nde yaşayan 500 Türkün yansı işçi olarak madenlerde çalışıyor Sovyetler Birliği'nin parçalanmasından sonra Ba- ğunsız Devletler Topluluğu içinde yer alan ülkelerde ise 40 bin Türk işçisi bulunuyor. Türklerin bulunduğu 26 ülke içeri- sinde en fazla yurttaşımız Federal Al- manya'da yaşıyor. FAlmanya'daki Türk gurbetçi sayısı 2 milyon. Bu sayı diğer ülkelerdeki gurbetçilerimizin üçte iki- sini oluşturuyor. Almanya'yı Fransa, Hollanda, Avusturya, ABD ve Suudi Arabistan izliyor. Suudi Arabistan'ın ar- dından sırasıyla Belçika, Avustralya, Bağımsız Devletler Topluluğu, Ingilte- re, Isveç, Danimarka ve Kanada geli- yor. Yurdışında bulunan Türklerin ül- kelere göre dağılımı: F.Almanya: 1.918.395 Fransa: 268.000 Hollanda: 264.763 Avusturya: 150.000 Belçika: 88.248 G.Afrika Cumhuriyeti: 500 Isveç: 35.713 bgiltere: 37.802 Danimarka: 34.658 Italya: 15.000 Finlandiya: 1.800 Ispanya: 848 Lüksemburg: 220 Isviçre: 78.231 Norveç: 10.000 Lichtcnstein: 528 S.Arabistan: 130.000 Libya: 6.236 Kuveyt: 3.500 Ürdün: 1.591 Katar: 400 KKTC: 6.308 ABD: 135.000 Kanada: 35.000 Bağımsız Dev.Top.: 40.000 Avustralya: 49.370 Sultanahmet ın şövalyeierı Kann, soğuğun son iki gündür mola vermesiyle İstanbullular parklara, yeşil alanlara çıkülar. Anneler, eUerinde örgüleri, komşulanyla sohbet edip güneşin keyfini çıkanrken çocuklar. için biri Battal GazL, diğeri şövarve, üçüncüsü ise Tarkan. Biraz sonra roller değişi>or: biri He-Vİan, biri Sheila olujor. Üçüncüsü, kendisine \eni bir kahraman bulamıyor. Olsuru kısa günün oyunu.. Güneş batana kadar devam. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) Antik keııtte süıuıet diîğünü ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Özel günleriniz, kok- teyllerinız, sünnet düğünlerimiz için kiralık antik kentler hizmetinizde. Efes'in Celsius Kütüphanesi'ni mi tercih edersiniz, yoksa Aspendos'u mu? Kültürel etkinlikleriniz için in- dirim de yapılır. Bedelini ödedikten sonra antik stadyumda deve bile gü- reştirebilirsiniz, parasıyla değil mi? Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Mü- zeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı müze ve örenyerlerinın kültürel, bi- limsel ve "diğer faalhetJere" tah- sisine ilişkin yeni ücret cetveli, 16 Ocak 1996'dan itibaren yürürlüğe girdi. Bilindiği gibi müze ve örenyer- lerinin kamu kurum ve kuruluşlan ile özel ve tüzelkişilere belli bir üc- ret alınmak yoluyla kısa süreli tah- sisi, bu konuda var olan bir yöner- geye göre yapılabiliyor. Bu yönergeye göre kültür, sanat ve "diğer etkinlikleriniz" için bin- • Binlerce yıl önce birkaç yüzbinlik nüfusa göre inşa edilmiş tiyatro, stadyum ve amfitiyatrolan belli bir ücret karşılığında kiralayabilirsiniz. Bu etkinlikler içine tbrahim Tathses konserleri de girebilir, yemekli toplantılar, yıldönümleri, sünnet düğünleri, hatta deve güreşleri de... Herhangi bir sınırlama yok. lerce yıl önce birkaç yüzbinlik nü- fusa göre inşa edilmiş tiyatro, stad- yum ve amfitiyatrolan belli bir üc- ret karşılığında kiralayabilirsiniz. Bu etkinlikler içine İbrahim Tatb- ses konserleri de girebilir, yemekli toplantılar, yıldönümleri, sünnet dü- ğünleri, hatta deve güreşleri de... Herhangi bir sınırlama yok. Seçe- nekler ise çok: Aspendos, Side ve Efes tiyatrolan, Yıldız ve Topkapı saraylan, Efes Stadyumu, Berga- ma Asklepionu, Bodrum Kale- si'ndeki Ingiliz Kulesi, Aya İrini ve Rumelihisan müzeleri ve diğerle- ri... Herbirinin ücreti belli. Toplan- tılar ve konserlerden sonra antik mermerler üzerindeki yağ lekeleri, artık yemekler, çöpler, teneke ku- tular, kınk şişeler. tahrip edilmiş eserler, delikler açılmış antik taşlar, hepsi ücrete dahil, ödedikten son- ra hiç sorun değil. Antalya'daki Aspendos Tiyatro- su'nun "kültürel etkinlikler" için tatil günlerinde kiralanma bedeli 70 milyon, diğer günlerde 50 mil- yon. Bilimsel etkinliklerde ücret bi- raz daha artıyor; tatil günlerinde 100 milyon, diğer günlerde 70 mil- yon. İçine herşeyin girebildiği 'di- ğer faaliyetler' için ise en yüksek üc- retin ödenmesi gerekiyor, hafta son- lan 360 milyon, diğer günler 240 milyon... Efes antik kentinin büyük tiyat- rosunu mu kiralamak istiyor canı- nız? Kültürel ve bilimsel etkinlik- ler için Aspendos'la aynı ücret söz konusu. "Diğer etkinlikler" için ise biraz daha pahah; hafta sonlan 240 milyon, diğer günler 180 milyon. Efes'in stadyumunda deve gü- reştirmek istediniz. Hemen bedeli- ni ödeyin; hafta sonu için 360 mil- yon, diğer günler 240 milyon, em- rinize hazırdır. Başka ören yerle- rinde olduğu gibi burada da kazı ve restorasyon çahşmalan sürüyor- muş, hiç sorun değil. Hemen kazı çukurlannı kapatın, ortalığı düzleş- tirin, stadyum deve güreştirmeye hazırdır. Yasalan falan boş verin; stadyumun oturma basamaklan dün- yada tek örnekmiş, kazı yapıhrken bile Kültür Bakanlığı temsilcisi ve bakanlığın izni olmadan sondaj çu- kuru kapatılması yasakmış, stad- yumun kazısından Efes tarihini de- ğiştirebilecek seramik örnekleri çı- kıyormuş, hiç önemli değil... Yeter ki parasını ödeyin. 33. Savunma Konferansı devam ediyor 'Akdeniz'in güvenliği Avrupa için önemli' CELALOZCAN MÜNtH - Türkiye'nin Bonn Büyükelçisi Volkan Vııral, Aİcdeniz bölgesin- deki sorunlann Ayrupa gü- venliği için hayati önem ta- şıdığını söyledi. Büyükelçi Vural, Abnan- ya'nın Münih kentinde ya- pılan "33. Savunma Konfe- ransı"nda yaptığı konuş- mada, Akdenizbölgesinde- ki ekonomik ve toplumsal sorunlann dikkatle izlen- mesi gerektiğini belirtti. Bölgenin tehlikeler içinde olduğuna işaret eden Vural, Türkiye'nin komşusu ve müttefiki Yunanistan ile so- runlannı diyalogla çözme- ye hazır olduğunu, masaya oturulması için de Avrupa- lı müttefiklerden yardımcı olmalannm beklendiğini söyledi. Italya Dışişleri Bakanlı- ğı Genel Sekreteri Boris Bi- ancheri ise Akdeniz'de sü- rekli bir kargaşa ve huzur- suzluğun hâkim olduğuna dikkat çekti. Biancheri, fark- lı kültür ve dinlerin yaşadı- ğı Akdeniz'in bırbütün ol- madığı, bu nedenle de Av- rupa için bir tehdit oluştur- madığını söyledi. Bu bölgedeki son geliş- melerin endise verici oldu- ğunu belirten Biancheri, Ku- zey Akdeniz ile Güney Ak- • Almanya'nm Münih kentinde yapılan 33. Savunma Konferansı'nda konuşan Bonn Büyükelçisi Volkan Vural, Türkiye'nin, Yımanistan ile olan sorunlannı diyalogla çözmeye hazır olduğunu söyledi. deniz arasındaki ekonomik uçurumun gittikçe büyüdü- ğüne, güneyde nufüsun hız- la arttığınave aşın dinci ha- reketlerin güçlendiğine dik- kat çekti ve Avrupa'nın bu bölgeye daha fazla eğilme- si gerektiği görüşünü dile getirdi. ABD Savunma Ba- kanı VVilliaın Perry de top- lantıda yaptığı konuşmada, bir bütün olarak gördüğü Avrupa güvenliğinin yal- nızca genişletilmiş NATO ile değil, güvenlik sistemi- ne Rusya'nın da katılması ile gerçekleşebileceğini söy- ledi. NATO Genel Sekreteri XavierSolana da konuşma- sında, Bosna'da görev1 yapan NATO güçlerinin bölgede nizamı sağladığını ve gü- venlik konusundaki karar- lı tutumuyla etkili olduğu- nu söyledi. Solana, aynı gö- rev arılayışı içinde, Bosna'da savaş suçlulannın yakala- narak adalete teslim edil- mesi için de çalışılacağını belirtti. Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Andrej Kokoşin de konuşmasında, NA- TO'nun Doğu Avrupa ül- kelerine açılmasmı bir ya- yılma olarak adlandırdı ve bunun askeri ve siyasi so- nuçlar doğuracağını ve si- lahlanma yanşını tekrarbaş- latacağını belirtti. Çocuklar için Karen Mudler, Dubiin'de düzenlenen defîlede trlanda modasuidan örnekler sundu. 7 topmodelin kabldığı moda gösterisinden elde edilen geîir Irlanda ve Çernobil'deki y-ardıma muhtaç çocuklar için kullarulacak. (Fotoğraf: REUTERS) SEYAHATNAME YAVUZGÖR Savaş yılları B ir Marika Rök modasıdır gidi- yor...-Kadının ismini beceremeyip "Zehra Kalender" diye adtandır- dılar, Hitler'in gözbebeğı şarkıcı Zarah Leander'i... Beyoglu sinemalannda UFA filmleri... Tünel'de, bir Tötonya Kulübü açıl- mış... Alman Okulu'ndaki Alman çocuklar- da bir hava atmak var ki... llkbahar geldi... Almanlar, heryerde... Fransa çöktü. Bizim Fransız hocalar iki- yeaynldı: vlşi'ciler ve De Gaulle'cüler... Bir öğle vakti, okulun hoparlörierin- den "Marsellaise"ü işitiyoruz. Radyo- ya bağlamışlar bunlan galiba... "Teslim olduk!" diyor Mareşal Petain... • • • Bir Ingiliz dayanıyor hâlâ... "Signal" dergisi dolaşıyor ellerde... Bazı gazeteler, Batı demokrasilerinin devrini doldurduğunu, yeni formülün totaliter rejimlerde olduğunu yazıyor durmadan... Biz yine Den- na Durbin'leyiz, amabilinçaltmız- da bir korku psi- kozu var... Birta- nemiz dünyaya bedeliz, ama iş- lerbu kadar kolay değil galiba... Sinema haber- lerinde gördüğü- müz bu kadar tank, havadaca- navar düdükleri çalan bombalar- la her şeyi ölüm yağmurunatutan Stuka uçakları, kamyonlara bindirilmiş, pınl pınl asker- ter... Ya bize de gelirse bu afet? 1941... Şimdi sırada Balkanlar var... Biz okulu bitirmek üzereyken Girit'e ka- dar indi Almanlar... ••• Celal'e annesi, Tokatlryan Oteli'nde birodatutmuş... Mülkiye'nin ikinci sınıfırfa geçmiş... "Sen de gel!" diyor, Gümüşsuyu'nda- ki Rus lokantasında, öğle yemeği yiyo- ruz... Gerçek bir "Beyoğlu" yaşantısında- yız... Çok uzun sürmeyecek ama bu, ol- duğu kadar işte... Öğleden sonra, Te- pebaşı'nda "Leyfa'da satranç oynuyo- ruz... Saat 5'te, BBC'yi açıyoriar. Alman memurlan da var burada... Almanya'da yasakJanmış bir işi burada yapıyortar. Ce- lal, "Kendi radyolannın verdiği haber- lere inanmıyoriar galiba..." diyor... • • • Şişli, suyu çekilmişdeğirmen sanki... Kimi Suadiye'de, kimi Adalar'da, kimi Yeşilköy'de... Tekkeyi biz bekliyoruz Celal'te... Da- vetli olmadığımız düğünlerin ortasında buluyoruz kendimizi, Taksim Gazino- su'nda... Hristaki, Ideal de var programda... • • • Ankara treni düdüğünü çaldı. Istesek de istemesek de bu serüvene başladık artık... "Okumaya" gidiyoruz Mülki- ye'ye... Karşımda Şahap. Daldı gitti gözieri, geride bıraktığımız Mattepe bos- tanlanna... Bir hastanede gönüllü çalı- şan, Izmirli sevgilisini düşünüyorolma- lı... "Aç şu paketleri. Ver şu köfteleh!" Gecenin bir kör saatinde Eskişehir istasyonunda salep içılıyor. Bozkır gü- neşi aydınlatıyor, Anadolu bozkınnı. Bo- dur ağaçlar, kerpiç evler, tavuklann sağ- da solda yem aradıkları ıstasyon bina- lan. Lacivert üniformalı istasyon me- murlan... "Gazefe, gaze- fe..."diyebağıra- rak treni kovala- yan köy çocukla- n. "Vermeyin!" di- yor kornpartıman- daki yaşlı adam. "Okuduklan filan yok. Sigara san- yoriar onlara..." Buz gibi bir ha- va var Anka- ra'da... Kırmızı, beyaz ZİS otobüslerin- den birine biniyo- ruz, çantalanmız- la... Cebeci'ye... "Mülkiye-i Şahane "deyiz artık... "Bizde bir ormanlar var ki..." diyor Kastamonulu Hasan Hüseyin... "AJtay'da sol bek oynuyordum. Sa- ğımda Zehir Ali. Top geçer, canlı geç- mez..." diye övünüyor Izmirli patron Muzaffer... * Kantinde, "Bozkurt" dergisi okuyor Yozgatlı kardeşimiz... Şahap mektup yazryor. "Gardaşlar, ba- na dans öğretin" diye tutturuyor, Kürt Süheyl. Celal ve Modalı Osman, kahvaltıya "ropdöşambr" la iniyorlar. Sonra birer yaprak sigarası tüttürür- ler. Derster de var, ama bizden giren çı- kan pek yok. "Hele bir sınavlar gelsin, icabına bakanz" diyoruz, eski alışkan- lıklaıia... Yarın:i940iarın Ankarası Papa 2. Jean PauPden Kasım Gülek'e nişanANKARA(AA)-Cumhu- riyet tarihinin en renkli ki- şiliklerinden Kasım Gülek, başanlı kariyerine ölümün- den sonra bir sayfa daha ek- liyor. PapaLJeanPaul ün.Aziz Paul'ün memleketi Tarsus'ta adına yaptınlan tarihi kili- senin onanlarak ziyarete açılması ve tanıtılmasına yaptığı katkılardan dolayı Kasım Gülek'e vereceği pa- palık nişanını, onun adına çocuklan alacak. Gülek'in nişanım önümüzdeki günler- de Ankara'da düzenlenecek bir törende Papa 2. Jean Pa- ul adına Vatikan Büyükel- çisi verecek. Geçen günlerde kaybetti- ğimizpolitikacı Kasım Gü- lek, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde birçok "ilk"e imza atmıştı. Ameri- kan Koleji 'nden mezun olan "ilk Anadolu Türk"ü olma özelliğini kazanan Gülek, eğMmini Paris'te siyasal bil- giler fakültesinde sürdürdü. Harvard Oniversitesi'nde işletme masteri yaptıktan sonra Columbia Üniversi- tesi'nde iktisat doktorasını tamamladı. Dünyaca ünlü Rockefeller Vakfi'nm bur- sunu da kazanan Gülek, Cambndge Üniversitesi ile Berlin Oniversitesi'nde dok- tora üstü eğitim (post doc- torate) yaptı. "Gülümseme- si" ile tanınan Gülek'in diş- leri çok muntazamve güzel olduğu için kalıbı alınarak, Gülek'e verikcek Papalık nişanını çocuklan alacak. öğrencisi olduğu Columbia Oniversitesi'ndeki dişçilik derslerinde "örnekdiş" ola- rak öğrencilere gösterildi. Gülek, I934yıhnda Türki- ye'ye döndüğü zaman In- gilizce, Fransızca, Ahnan- ca, Rusça, Arapça ve Fars- ça olmak üzere altı yaban- cı dil biliyordu. Kasım Gülek'in Colum- bia Üniversitesi'ndeki öğ- rencilik yıllannda, üniversi- te rektörü, 193 l'de Atatürk'e bir mektup yazarak ondan övgüyle bâhsetti. Bu öğren- ciyi merak eden Atatürk, huzumna çağntöğı Gülek'le yaptığı görüşmede kendisi- ne milletvekilliği teklif et- ti. Gülek ise okumak istedi- ğini belirterek teklifi geri çevirdi. Bunun üzerine Ata- türk, Gülek'i CHP'ye kay- dettirdi ve ülkeye döndük- ten sonra milletvekili olma- sını istedi. Politik yaşamına 1940 se- çimlerinden sonra Bilecik milletvekili olarak adımını atan Gülek, 1947'de Hasan Saka hükümetinde Bayın- dırlık Bakanlığı, bir yıl sen- ra da Ulaştırma Bakanlığı görevine getirildi. Gülek, 1955 yılmda CHP Genel Sekreteri olarak çıktığı Ka- • radeniz gezisi ile olay yarat- tı. Gülek'in Erzurum vapu- runun rötan sırasında yap- tığı basın toplantısındaki sözleri nedeniyle tutuklan- ması, Sinop ve Zonguldak'ta vatandaşlann tepkisine ne- den oldu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle